Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 2

1. Aile Nedir?

Ailenin Tanımı: Aile; kan bağlılığı, evlilik ve diğer yasal yollardan, aralarında akrabalık ilişkisi bulunan ve
çoğunlukla aynı evde yaşayan bireylerden oluşan; bireylerin psikolojik, cinsel, sosyal ve ekonomik ihtiyaçlarının
karşılandığı, topluma uyum ve katılımların sağlandığı ve düzenlendiği temel bir birimdir.

2. Ailenin özellikleri nelerdir?

1. Aile Evrenseldir : Dünyada, her toplumda ve sosyal gelişimin her evresinde aile vardır. Ailenin evrensel özellikleri;
• Her aile küçük bir sosyal sistemdir.
• Her ailenin kendine özgü değerleri ve kuralları vardır.
• Her ailenin bir yapılanma modeli vardır.
• Her aile belirli temel fonksiyonlara sahiptir.
• Her ailenin değer yargıları farklıdır.
• Her ailenin kendine özgü bir yaşam tarzı vardır.
2. Aile duygusal bir temele dayanır: Aile ortamı; sıcak, sevgi dolu ve özverilidir. Mutluluk ve acının birlikte
paylaşıldığı bir ortamdır.
3. Ailenin sosyalizasyon özelliği vardır İnsan neslinin toplumsal yaşama hazırlanma süreci aile ile başlar. Aile disiplin,
düzen, görev bilinci ve toplumsal kuralların öğretildiği en önemli yerdir.
4. Aile üyelerinin sorumlulukları vardır Aile üyelerinin ebeveyn olma, çocuk olma rollerinin yanı sıra ekonomik
gereksinimlerinin karşılanması, çocukların yetiştirilmesi, eşlerin birbirlerine karşı sorumlulukları ve çocukların anne
babaya karşı sorumlulukları vardır.
5. Aile sosyal kurallarla çevrilmiştir Aile yazılı olmayan sosyal kurallarla ve yasalarla şekillenen bir sosyal düzen içinde
bulunur. Evlilik, çocuk sahibi olma, evliliğin devamı ve sonlandırılması hukuki ve toplumsal kurallarla belirlenmiştir.

3.Türk aile yapısının genel özellikleri nelerdir?

Türk aile yapısına ilişkin belgeler ve araştırma sonuçları bu çeşitliliğe rağmen Türk ailesinin temel karakteristiklerini
koruduğunu ortaya koymaktadır.
– Çekirdek aile yapısı
– Tek eşle evlilik
– Farklı derecelerde de olsa baba otoritesi
– Güçlü aile bağlan ve akrabalık ilişkileri Türk ailesinin tarih boyunca korunan temel özellikleridir.
--Baba söz sahibi olmakla birlikte, ananın da işlerinde fikri alınmaktadır.
– Yardımlaşma ve dayanışma geleneği
--Türk aile yapısında kadın da erkek kadar önemli ve değerli kabul edilmektedir.
--- Genelde monogami ve egzogami evlilikleri gerçekleşmektedir.
---Türklerde evlenme beşik kertmesi, kaçarak evlenme, otura kalma gibi farklı birçok şekilde gerçeklemiş olmakla
birlikte görücü usulü evlenme ile anlaşarak evlenme genel kabul gören ve yaygın olarak gerçekleşen evlilik türleri
olarak karşımıza çıkmaktadır.
--Türklerde evliliğe ilk adım söz kesme ile birlikte gerçekleşmektedir. Sonrasında kız isteme, Nişan ve nikâhın
kıyılması ile birlikte düğün yapılmaktadır. Gerçekleşen evliliğin meşruiyetinin topluma duyurulması düğün ile birlikte
gerçekleşmektedir

4. Ailenin Tarihsel Evrimini kısaca açıklayınız.

Avcı ve toplayıcı toplum, anaerkil yapıya sahiptir. Anaerkillik, annenin hâkimiyeti anlamına gelmektedir. Zamanla
erkekler, üretim araçları için aletlerin yapımı ile uğraşırken, kadınlar üretimde değeri olmayan ev eşyalarının yapımıyla
uğraşmışlardır. Bunun sonucunda kadınlar, toplumun güçsüz kesimi kabul edilerek üretim sürecinden dışlanmışlardır.
Özel mülkiyetin ortaya çıkmasıyla birlikte erkekler, yaptıkları aletlerin sahibi de olmuşlardır. Böylece kadın, toplum
içindeki saygınlığını zamanla yitirmiştir. Tarım toplumunda üretim araçlarının gelişmesiyle birlikte, başlıca emek gücü
erkekler tarafından sağlanmış ve ataerkil toplum yapısının kurulmasına neden olmuştur. Sanayi toplumunda,
kapitalizmin rekabetçi ruhunun aksine aile; samimi ve duygusal ilişkilerin ortamı olarak tanımlanmıştır. 1980’li
yıllardan itibaren dünya, hızlı değişimlere tanık olmuştur. Tarım ve sanayi devrimlerinden sonra enformasyon devrimi
gerçekleşmiştir. Son yıllarda ailenin, geleneksel tanımının ötesine geçerek daha geniş bir anlam taşıdığına yönelik
düşünceler hakim olmaya başlamıştır. Çekirdek ailenin, toplum için önemli bir yapıtaşı olarak varlığını sürdüreceği
kabul edilmekle birlikte, gelecek yıllarda özellikle Batı toplumlarının aile hayatını daha az yansıtacağına ilişkin
tartışmalar devam etmektedir.

5. Cumhuriyet sonrası Türk aile yapısında ne gibi değişiklikler olmuştur?


1926’da kabul edilen İsviçre Medeni Yasası erkeğin çok eşle evlenmesini yasaklamış, aile mallarının yönetiminde,
ölümden sonra servetin paylaşılmasında kadın ve erkeğe eşit haklar tanımıştır. Ülkenin sanayileşme ve kentleşme
süreçleriyle birlikte, bu yasal ve toplumsal ekonomik değişiklikler, aile yapısını ve aile içindeki bireylerin durumlarını
etkiledi. Sonuçta da bugünkü toplum yapısının bir öğesi olarak çağdaş çekirdek aile yapısı ortaya çıktı.
6. Ailenin fonksiyonları nelerdir? Sevgi fonksiyonu, toplumsallaştırma İşlevi, güvenlik fonksiyonu, kimlik işlevi,
ailenin biyolojik (üreme) işlevi, ailenin psikolojik doyum sağlama işlevi, ailenin ekonomik işlevi, ailenin eğitim işlevi,
ailenin boş zamanları değerlendirme işlevi, kontrol işlevi

7. Ailenin sevgi fonksiyonunu açıklayınız.


Aile çevresinin değeri, sevgi ve güvenliğin doğal kaynağı oluşundan ileri gelmektedir. Sevgi duymak, şefkat görmek,
çocuğun ihtiyaçları arasındadır. Ailenin diğer işlevlerindeki değişmelere oranla bu işlevi çok az değişmektedir. İşte
ailenin bu kalıcı işlevi onun değerini giderek arttırmaktadır. Sevgi ile çocuk sağlıklı bir kişilik geliştirir. Sevgi
duymamış kişi karşısındakine de sevgi gösteremez. Örneğin sevgi gören çocuklar sıcak ve uyumlu bir arkadaşlık
geliştirirken, sevgisiz büyüyenler ilişkilerinde düşmanlık yolunu tutmaktadırlar. Evde sevgi ve ilgi görmeyen çocuk ilgi
çekmekten hoşlanır ve ilgi çekmek için akla gelmeyen yollara başvurur. Böyle çocuklar, örneğin öğretmenin ilgisini
çekmek için hırsızlık bile yapabilmektedir. Özellikle kimsesiz çocuklar, yetiştirme yurtlarındaki çocuklar ve ana
okullarındaki çocukların yakınmaları, bulundukları yerlerde sevgi yoksunluğu içinde oluşları etrafında toplanmaktadır.
Nitekim anne ve baba sevgisinden yoksun oluş, buralarda kalan çocuklarda psikolojik bunalımlara ve sorunlara yol
açmaktadır. Bu çocuklar hayata uyum yapamamaktadırlar. Günümüz çekirdek ailesinde anne ve babanın dışarıda
çalışmasıyla çocuk onlarla uzun süre birlikte olamamaktadır. Bu sebeple onların sürekli sevgisinden yoksun
kalmaktadır. Çağdaş kentlerin yarattığı baskılar, gerginlikler, bunalımlar ve sorunlar ana baba sevgisine duyulan isteği
daha da arttırmaktadır. Ayrıca boşanma oranının artışı ile çocuğun anne ve baba sevgisinden yoksunluğu da bir sorun
doğurmaktadır. Boşanma ile çocuğun anne ya da babası ile ilişkileri değişmektedir.

8. Ailenin toplumsallaştırma fonksiyonunu açıklayınız.


Toplumsallaştırma çocuğu dolaysız olarak etkileyen bir süreçtir. Özellikle kültür aktarma yönünden toplumsallaşmanın
önemi büyüktür. Çocuğun kişiliğinin gelişmesi ailede başlar. Toplumsal normlar orada öğrenilir. İlk beş yılda aile,
bilinçli ya da bilinçsiz bir şeyler öğretir. Bu dönem, çocuğun ilk toplumsallaşma dönemidir. Örneğin cinsel roller,
çocuğun tuvalet eğitiminde öğretilir. Çocuğun din eğitiminin önemli bir kısmı da aile kurumunda yerine getirilir. Dinsel
törenler, dualar ailede öğrenilir ve diğer dinsel uygulamalar yine genellikle aile içinde yerine getirilir. Ayrıca çocuk ya
da ergenin anti-sosyal davranışlarının ailece denetlenmesi de onun toplumsallaşmasını içerir. İlk beş yıldan sonra ailenin
eğitim görevlerini okul üzerine alır. Çok az. öğretmen, çocukta anne babası gibi derin iz bırakır. Çocuk, değerleri,
duyguları ve statü beklentilerini ailenin her üyesiyle olan deneyimleri yoluyla öğrenir. Çocuğun ilk ödüllendirilme ve
cezalandırılması, kendisi hakkındaki ilk anıştırma ve ilk davranış örnekleri aile içinde deneyim durumuna gelir ve bütün
bunlar temel kişiliğin gelişimine yardım eder. Günlük hayat davranışları, çocuğa grubunun davranış örneklerini
göstermek ve duyguları belirtmek bakımından önemlidir

9. Ailenin güvenlik fonksiyonunu açıklayınız.


Eskiden aile, üyelerine bakmanın tüm sorumluluğunu üzerine almıştı. Bu işlev de bugün giderek önemini azaltmaktadır.
Çünkü bugün bu işlevi, daha çok devlet üzerine almıştır. Örneğin sağlık, işsizlik, ihtiyarlık ve tüm toplumsal güvenlik
biçimlerini üzerine alan devlet, vatandaşlarını bu yönlerden korumaktadır. Bu durum, kuşkusuz yoksul sınıfların
yararına olmuştur.
10. Ailenin ekonomik işlevini açıklayınız.
Toplumsal düzende her bireyin ihtiyaçları bulunduğu gibi aile içerisinde de bireylerin temel ve yaşamsal ihtiyaçları
bulunmaktadır. Beslenme ve barınma ihtiyacı aile üyelerinin karşılıksız olarak birbirlerine sundukları hizmettir. Aile
içerisindeki iş birliği her bir üyenin ihtiyaçlarının karşılanmasını kolaylaştırmaktadır.
11.Ailenin kontrol işlevini açıklayınız.
Bir ailede bireylerin davranışlarını sürdürdüğü standartları ve onları devam ettirme biçimleri olarak tanımlanmaktadır.
Fiziksel tehlike sırasında veya aile içindeki bireylerin sosyalleşmeleri gibi farklı durumlarda kullanılan esnek, katı,
düzensiz ve serbest davranış kontrolü tarzları bulunmaktadır. Bu davranış kontrolü tarzları arasında aile işlevleri
açısından en etkili davranış kontrolünün esnek davranış kontrolü olduğu bilinmektedir.
12. Anne Ve/Veya Bakım Veren Kişinin Önemini açıklayınız.
Anne ve/veya bakım veren kişinin sevgisinin dengeli, sürekli ve tutarlı bir biçimde verilmesi, en az çocuğun beslenmesi
için gerekli olan besin maddeleri kadar önemlidir. Yapılan birçok araştırmada, kısa süreli de olsa anne-çocuk
ayrılıklarının sonuçları ve etkileri incelenmiştir. Araştırma sonuçları, çocuğa iyi bir yedek bakım sağlandığı, bakım
veren kişininin sık değişmediği ve çocuk ile iyi ilişkiler geliştirilmiş olması durumunda, çocukların bu ayrılıktan
örselenmediği ve en az düzeyde etkilendikleri hatta yeni deneyimler kazandıkları için gelişimlerine olumlu katkıda
bulunduğunu göstermektedir. Çocukları etkileyen ne annenin çalışması ne de yedek bakıcı ile büyümeleridir. Çocukları
etkileyen, anne-çocuk arasında kurulan ilişkinin süresi değil niteliği, annenin tutumları ve çocuğunda uyandırdığı güven
duygusudur.
13.Çocuğun gelişiminde babanın önemini açıklayınız.
Günümüzde çalışan anne sayısının artması, çocuğun yaşamında babanın rolünü daha etkin ve önemli hale getirmiştir.
Bu durum, ailelerin geleneksel yapılarında bir değişimi zorunlu kılmış ve yeniden bir yapılanmayı gerektirmiştir. Bu da
çocuğun duygusal ve sosyal gelişiminde babanın etkinliğini arttırmıştır. Araştırma sonuçları babalarıyla güvenli bir
ilişki kuran çocukların daha sosyal, akademik olarak daha başarılı, kendilerine daha güvenli çocuklar olduklarını
göstermektedir (Yörükoğlu, 1996).
Babanın uzun süreli yokluğunda çocuklarda daha çok saldırgan davranışlar, hırçınlık, okul başarısında düşme,
antisosyal davranışlar ile uyum sorunları gözlenmiştir. Ayrıca babanın olumlu ve nitelikli ilgisinin, çocuklarda liderlik,
uyum yeteneği, matematik başarısı ve olumlu cinsel kimlik gelişimi ile yüksek oranda ilişkili olduğu bulunmuştur
(Kuzgun,1999)

You might also like