Download as docx, pdf, or txt
Download as docx, pdf, or txt
You are on page 1of 13

Oylama: İçtüzüğün 139. maddesinin 2.

fıkrası, üç çeşit oylamadan


bahsetmektedir: İşaretle, açık ve gizli oylama. İşaretle oylama üyelerin el
kaldırması; tereddüt halinde ayağa kalkmaları, beş üyenin ayağa kalkarak teklif
etmesi halinde de salonda olumlu ve olumsuz oy verenlerin ikiye bölünerek
sayılmaları suretiyle yapılır. Açık oylama ise üzerinde milletvekillerinin ad ve
soyadlarıyla seçim çevrelerinin yazılı olduğu oy pusulalarının kutuya atılması
veya elektronik oylama mekanizmasının çalıştırılması yahut ad cetvelinin
okunması üzerine adı okunan milletvekilinin ayağa kalkarak “kabul”, “çekimser”
veya “ret” kelimelerinden birini yüksek sesle söylemesi ve böylece açıkladığı
oyunun kâtip üyelerce kaydedilmesi suretiyle olur. Açık oylama ayrıca oy
pusulalarının toplanması kürsüde bulunan bir kutuya oy pusulalarının atılması
suretiyle olabileceği gibi kutuların özel görevliler tarafından sıralar arasında
dolaştırılması suretiyle de yapılabilir. Bu oylama şekillerinden birine
başvurulması, Genel Kurulun kararına bağlıdır. Son olarak da gizli oylama,
üzerinde hiçbir işaret bulunmayan yuvarlakların kürsüde bulunan kutuya atılması
suretiyle yapılır.

İçtüzüğün emredici hükümleriyle bir hususun açık şekilde oylanacağı ifade


edilmişse açık oylama yapılır. Bunun dışında Anayasa, kanunlar ve İçtüzük
gereğince işaret oyuna yahut gizli oya başvurulması zorunlu olmayan hallerde
açık oylama yapılması en az yirmi milletvekilinin yazılı istemine bağlıdır.

Anayasa veya kanun gereğince açık oylamanın zorunlu bulunduğu hallerde veya
İçtüzüğün işaret oyuyla hallinin zorunlu olduğunu belirttiği konularda yahut açık
oylamanın İçtüzük uyarınca istem üzerine yapıldığı hallerde, gizli oylama
yapılmaz. Bu haller dışında gizli oylama yapılabilmesi için yirmi milletvekilinin
bir önerge ile gizli oylama yapılmasını istemesi ve bu istemin Genel Kurul
tarafından kabulü gerekir.

Anayasada, kanunlarda ve İçtüzükte açık veya gizli oylama yapılmasının zorunlu


olduğu belirtilmeyen bütün hususlarda kural olarak işaretle oylama yapılır.
İçtüzükte işaret oyuyla halledileceği belirtilen hususlarda, oylamaların işaretle
yapılması zorunludur. Ayrı bir maddede düzenlenmiyor olsa da İçtüzüğün çeşitli
maddelerinde bazı konular hakkında görüşmesiz işaret oyuyla karar verileceği
ifade edilmektedir. Bunun işaretle oylamadan farkı, işaretle oylamada görüşme

1
yapılmasının zorunlu olması, bu halde ise görüşme yapılmasının gerekmemesidir.
Bu haller İçtüzükte sınırlı olarak sayılmaktadır. Bunlar çoğunlukla yasama
fonksiyonuyla ilgili olmayan konulardır. Dolayısıyla aşağıda özel olarak
belirtilmediği takdirde oylamanın işaretle ve görüşmeyle yapılacağı
varsayılmalıdır.
Şimdi Türkiye Büyük Millet meclisindeki temel müesseseleri incelemeye
geçiyoruz. Bakacağımız ilk kavram TBMM Genel Kurulu kavramı. TBMM Genel
Kurulu TBMM nin yasama, anayasayı değiştirme ve yürütmeyi denetleme
faaliyetlerini gerçekleştirildiği, nihai karar verildiği üst karar organıdır. Genel
kurul TBMM nin yeter sayıda milletvekilleriyle toplantı halinde olmasını ifade
eder. Ayrıca TBMM nin nihai kararlarının alındığı mekanı ifade etmek için de
genel kurul salonu veya genel kurulu ifadesi kullanılır. Yasama fonksiyonuna
ilişkin olarak nihai karar Türkiye Büyük Millet meclisi tarafından yapılmadan
evvel yapılan bütün işlemler genel kurulun karar vermesine hazırlık işlemleri
niteliğindedir.

İnceleyeceğimiz ikinci kavram Başkanlık Divanı kavramı. meclis çalışmalarını


düzenleyen ana yönetim organı Başkanlık Divanı dır. Anayasanın 94 maddesine
göre bu divan meclisteki siyasi parti gruplarının üye sayıları oranında katılımlarını
sağlayacak şekilde kurulur. Siyasi parti grupları başkanlık için aday gösteremez.

Başkanlık Divanı Meclis Başkanı başkanvekilleri kâtip üyeler ve idare


amirlerinden oluşur.

Siyasi partilerin üye sayısı oranında temsili ilkesi başkanlık divanının tümü için
geçerlidir. Yani başkan vekilleri için ayrı katip üyeleri için ayrı idare amirleri için
ayrı seçim yapılmaz.

Tmm başkanvekillerinin kâtip üyelerinin ve idare amirlerinin sayısı ve oylama


usulleri içtüzüğe göre belirlenir. Bu husus içtüzüğün 11 maddesinde
düzenlenmiştir TBMM Başkanı siyasi parti gruplarının parti grupları toplam sayısı
içindeki% oranlarını ve bu oranlara göre her siyasi parti grubuna düşen Başkanlık
Divanı ndaki görev yeri sayısını tespit eder ve danışma kuruluna bildirir. Bunun
haricinde Başkanlık Divanı seçimlerine ilişkin çok daha detaylı hükümleri iç
tüzüğün 11 maddesinde görmek mümkün.

2
Geçici Başkanlık Divanı TBM seçimlerinden sonra Başkanlık Divanı usulüne
göre kuruluncaya kadar meclis çalışmalarına başkanlık edecek divan'a geçici
başkanlık divanı denir. İçtüzüğün sekizinci maddesine göre yaşama döneminin
birinci birleşmenin birinci oturumundan başlayarak başkan seçilinceye kadar
geçici başkanlık divanına görevini en yaşlı milletvekili yerine getirir. Başkan
vekilliği görevini ise ikinci en yaşlı üye yerine getirir en genç 6 milletvekili katip
üyelik görevini yürütür.

Meclis başkanlık divanının başında Meclis Başkanı bulunur. Meclis Başkanı


anayasanın 94 maddesinde düzenlenmiş. TBM başkan adayları meclis üyesi
içinden meclisin toplandığı günden itibaren 5 gün içinde geçici başkanlık
divanı'na bildirilir. Siyasi parti grupları Meclis Başkanlığı için aday gösteremez ve
başkanlık seçimi gizli oyla yapılır. Bunun amacı meclis başkanının mümkün
mertebe tarafsız olmasını sağlamaktır.

Meclis Başkanlığı seçimi en geç 4 turda tamamlanır. İlk 2 turda meclis üye tam
sayısının üçte 2 çoğunluğunun oyunu alan aday Meclis Başkanı seçilir. Yani 400
milletvekili. Bu genellikle bir adayın üzerinde uzlaşılmasını sağlamak amacıyla
benimsenmiş bir çoğunluk olarak kabul edilir.

İlk 2 oylamada bu çoğunluk sağlanamazsa Üçüncü oylamada üye tam sayısının


salt çoğunluğu aranır. Dördüncü oylamada ise en fazla oy alan üye başkan seçilir.
Başkan seçimi aday gösterme süresinin bitiminden itibaren 5 gün içinde
tamamlanır.

Meclis başkanının görev ve yetkilerine değinmekte de fayda var. TBM başkanının


görevleri ve yetkileri anayasanın çeşitli maddeleri ile birlikte iç tüzüğün 14
maddesinde sayılmıştır. Bunlardan başlıcaları TBM yi meclis dışında temsil
etmek, genel kurul görüşmelerini yönetmek, başkanlık divanına başkanlık etmek,
danışma kuruluna başkanlık etmek, komisyonları denetlemek, Başkanlık Divanı
kararlarını uygulamak, TBMM yi doğrudan doğruya veya üyelerin beşte üçünün
yazılı istemi üzerine toplantıya çağırmak, TBMM nin bütün bina tesis eklenti ve
arazisinde kolluk ve iletimi hizmetlerini düzenlemek ve yürütmek.

3
Bunun dışında 2.017 anayasa değişiklikleri öncesinde cumhurbaşkanının hastalık
veya yurt dışına çıkma gibi sebeplerle geçici olarak göreve dönmesine kadar,
ölümü çekilmesi gibi durumlarda ise yeni seçilinceye kadar cumhurbaşkanına
vekâlet etmek görevi TBM başkanına aitti. Ancak anayasa değişiklikleri
sonrasında bu görev Cumhurbaşkanı yardımcıları tarafından yerine getirilecektir.

Meclis başkanvekilleri ise meclis başkanının yokluğunda onun görevlerini yerine


getirecek olan Başkanlık Divanı üyeleri. Meclis başkan vekilleri vekaleten
yönettikleri oturumlarda meclis başkanının bütün yetkilerine sahiptir. Meclis
başkan vekillerinin temel görevi bu. Onunla birlikte yönettiği oturumlarla ilgili
tutanak dergisi ile tutanak özetinin düzenlenmesini gözetmek meclis başkan
vekillerini görevlerinden diğeridir. Meclis başkan vekillerinin hangi oturumları
yöneteceğine başkan karar verir.

İçtüzüğün dokuzuncu maddesine göre TBMM de 4 Başkan Vekili bulunur. İç


tüzüğün 11 maddesine göre bu 4 başkan vekilinden ikisi mecliste salt çoğunluğa
sahip siyasi parti grubuna ait olmalıdır. Şayet salt çoğunluğa sahip bir siyasi parti
varsa. Bunun dışında siyasi parti gruplarına oranın en yüksek olandan başlamak
şartıyla sırayla dağıtılır.

Bu orana sahip siyasi parti varsa buna 2 Başkan Vekili verilir, daha sonra en fazla
çoğunluğa sahip olan ikinci siyasi parti grubuna bir, üçüncüsüne ise bir başkan
vekilliği verilir. Salt çoğunluğa sahip siyasi parti yoksa ilk 4 partiya birer tane
başkan vekilliği verilir.

MB ve MBV tarafsızlığı da Anayasa ve İçtüzükte düzenlenmiştir. AY 94.


Maddesinin son fıkrası gereğince TBMM Bşk ve Başkanvekili seçilen üyeler üye
oldukları siyasi partinin ve ya parti grubunun Meclis içindeki veya Meclis
dışındaki faaliyetlerine, görevlerinin gereği olan haller dışında, Meclis
tartışmalarına katılmaları yasaklanmıştır. Ayrıca oturumu yöneten Başkan ve
Başkanvekillerinin oy kullanmaları da aynı hükümle yasaklanmıştır. İçtüzüğün
64. Maddesi de bu düzenlemeye paralel bir düzenleme içerir. Bu maddede Başkan
ve Başkanvekillerinin TBMMde asıl konu görüşülürken ve oylanırken hiçbir
surette görüş açıklayamayacaklarını hükme bağlamıştır. Ancak İçtüzüğün 64.
Maddesi bu yasağa bazı istisnalar getirir. MB veya Bvnin kişisel savunma
niteliğinde söz almaları mümkün. Ayrıca BV başkanlık yapmadıkları zaman oy

4
kullanabilirler ve oyunu belirtecek şekilde söz alabilirler. Ancak partilerinden
istifa etmek zorunda değildirler.

Bu hükümler doğrultusunda Anayasanın ve İçtüzüğün MB ve BV çalşmalarında


tarafsız olmaları gereğini düzenlemektedir. Bu konum doğrultusunda Anayasa ve
İçtüzük tarafından çizilen sınırların dışında kalan konularda kanun teklifi vermek
gibi diğer milletvekillerinin sahip oldukla<arı hak ve yetkileri kullanabilir.

Başkanlık divanındaki diğer konum katip üyeliğidir. Başkanlık Divanında 7 katip


üye bulunur. Ancak katip üyelerinin sayısı bütün siyasi part gruplarına temisl
imkanı sağlamak amacıyla Danışma Kurulunun teklifi ve GK kararı ile
arttırılabilir. TBMM ilk toplantısında katip üyeler seçilinceye kadarki
toplantılarında katip üyelik görevini en genç altı mv yerine getirir. İçtüzüğe göre
katip üyelerin görevleri şunlar:

İçtüzük 16: 1. Tutanakların tutulmasını denetlemek; 2. Tutanak özetlerini yazmak;


3. Genel Kurulda evrak okumak; 4. Yoklama yapmak; 5. Oyları saymak; 6.
Seçimlerin düzen ve dürüstlük içinde geçmesini denetlemek; 7. Söz sırasını
kaydetmek. İçtüzük 60: Başkanın istemi üzerine yazılı bir konuşmayı kürsüden
okumak. İçtüzük 70: Kapalı oturum görüşmelerinin tutanaklarını tutmak. İçtüzük
71: Birleştirilmiş kapalı oturum tutanaklarını mühürleyip meclis arşivine vermek.
İçtüzük 139: Açık oylamanın mvlerinin ayağa kalkarak “kabul” “çekimser” “ret”
kelimelerinden birini yüksek sesle söylemesi şeklinde yapılması durumunda oyları
kaydetmek. İçtüzük 155: İçtüzüğün gerektirdiği hallerdetam tutanağı ses alma
makinesi yardımıyla tutmak. Birleşimin sonunda okunmak üzere yasama yılının
son birleşiminin tutanak özetini yazmak.

Başkanlık Divanındaki diğer makamlardan biri de idare amrleridir. TBMM BD’de


3 idare amiri bulunur. Bu sayı siyasi parti gruplarna temsil imkanı sağlamak üzere
DK’nın teklifi ve GK kararıyla arttırılabilir. Siyasi parti grupları kendilerine düşen
sayıda idari amirliğ için belirledikleri adaylar arasından kurulun oyu ile seçilirler.

İdare amirlerinin görevleri şöyle: 1. Türkiye Büyük Millet Meclisinin idarî ve


malî işleri ile kolluk işlerini Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanının talimatına
uygun olarak yürütmekte Başkana yardımcı olmak; 2. Özel törenleri idare etmek;
3. Türkiye Büyük Millet Meclisi bütçesine ilişkin tekliflerini Başkana sunmak; 4.
Genel ve özel giriş kartlarını dağıtmak. İdare amirleri sükûn ve düzenin

5
korunması, görüşmelerin açıklık ve serbestliğinin sağlanması ve gereken hallerde
emniyet kuvvetinin kullanılmasında Başkanlığın yürütme vasıtalarıdır; ortak
sorumluluk içinde görev yaparlar ve yetki kullanırlar; tatil ve araverme sırasında
sıra ile Ankara’da otururlar, bu sırayı Başkan tespit eder. TBMM bütçe tasarısını
hazırlayıp başkanlığa sunmak, Türkiye Büyük Millet Meclisi eşya ve demirbaş
defterleri, Türkiye Büyük Millet Meclisi idare amirleri tarafından tutulur ve
Hesapları İnceleme Komisyonuna sunulur.

Siyasi parti grupları: Anayasanın 68. Maddesinde ifade edildiği üzere siyasi
partiler demokratik sisyasi hayatın vazgeçilmez unsurlarıdır. Anayasanın 95,
İçtüzüğün 18 ve SPK 22. Maddesine göre 20 ve daha fazla mvye sahip olmalar
durumunda TBMM’de grup kurabilirler. Buradan da anlaşıldığı üzere TBMMde
temsil edilen her siyasi parti grup olarak temsil edilmeyebilir.

İçtüzüğün 18. Maddesine göre “Siyasî parti grubunun ilk kuruluşunda grup
içyönetmeliği ile her yasama dönemi başında, o gruba mensup milletvekillerinin
adı, soyadı ve seçim çevrelerini gösterir liste gruplarca Meclis Başkanlığına
verilir. Sonradan meydana gelecek değişiklikler hakkında da en kısa zamanda aynı
işlem yapılır”

Grubun kurulmasının TBMM Başkanlığına bidirildiği tarihten itibaren 15 gün


içinde grubu oluşturan mv tarafından bir gruo iç yönetmeliği hazırlanır. Bu
içyönetmelik grup mvlerinin salt çoğ ile kabul edilmesi gerekir. Daha sonra grup
içyönetmeliği TBMM başkanlığına gönderilir. Grup içy. Parti tüzüğüne ve
partinin programına aykrı olamaz. İçy şu makamlar düzenlenmelidir. Gr. Bşk Gr.
Bşk vek. Gr. Gen. Kur. Gr. Yön. Kur. Gr. Dis. Kur. Gr. Denetçileri. Parti grubunun
başkanı, eğer mv ise partinin genel başkanıdır. Parti genel başkanı mv değilse grıp
başkanı grup üyeleri arasından içy. Gösterilen yöntemle seçilir. Grup içy göre
grup başkanı ve grup başkanvekilleri grubun doğal sözcüleridir. İçtüzük 61/5
hükmüne göre grup sözcüsü sıfatıyla grup adna yapılacak diğer konuşmalar,
meclis başkanlığına sunulacak yetki belgesine dayanmak zorundadır. Bir siyasi
partinin grup genel kurulu ise o partinin mvden oluşur.

Bu sp gruplarında partiler tbmm çalışmalarında alacakları tavrı kararlaştırır. Grup


genel kurulunun grup üyesi olan mvlerini meclis oylamaları kousunda bağlayıcı
kararlar alması mümkündür. SPG işleyişinde grup üyeleri üzerinde sıkı bir

6
denetim uygulandığ da görülmektedir. Örneğin parti gruplarının meclis oylamaları
konusunda aldığı bağlayıcı kararlara mvlerinin uymaması durumunda partinin
kendilerine disiplin yaptırımları uygulamasına yol açabilir. SPK 53. Maddesinde
bu mblerine uyarma kınama gruptan geçici veya kesin ihraç cezalarından birisinin
verilebileceğini hükme bağlanmıştır. Parlamento uygulamalarında da kanun teklifi
soru önergesi ve benzeir önerge vermek isteyen bir mv bu tür önergeleri önce grup
yetkililerine sunmak zorunda oldukları görülür.

Siyasi partinin grubunun olması ne anlama gelir? Siyasi partilerin grubuun olması
o partinin anayasa, spk ve içtüzük hükümlerince tanınan bazı yetkilerden ve
ayrıcalıklardan yararlanabileceği anlamına gelir. Bu bakımdan gerek yasama
gerek denetleme çalışmalarında parti grupları önemlidir.

Öncelikle anayasanın 95. Maddesine göre İçtüzüük hükümlerinin Meclisin bütün


faaliyetlerine, üye sayıları oranında katlmalarını sağlayacak şekilde
düzenleneceğini hükme bağlar. Meclis başkanlık divanı da Meclisteki siyasi parti
gruplarının üye sayııs oranında Divana katılmasını sağalayacak şekilde kurulur.

Bunlar dışındaki sp gruplarına tanınan yetki ve ayrıcalıkları şunlardır.

Siyasi parti gruplarına mensup mvleri meclis görüşmelerinde diğer mvlerinden


fazla ve öncelikle söz hakkına sahiptir.

Siyasi parti grupları kapalı oturum yapılmasını isteyebilir.

Cumhurbaşkanlığına aday gösterebilirler

Her siyasi parti grubu değil ama TBMMde en fazla üyeye sahip iki siyasi parti
grubu AYM’de iptal davası açmaya yetkilidir.

MV genel seçimlerine katılma hakkına sahiptir.

Anayasada ayrıca sp gruplarına bazı yasaklar da getirilir. Bunlardan ilki spgde


yasama dokunulmazlığının kaldırılması ile ilgili görüşme yapılamaz ve karar
alınamaz. İkincisi de Meclis başkanlığının tarafszılığının sağlanması amacıya spg
meclis başkanlığına aday gösteremezler.

Türkiye Büyük Millet meclisi'ndeki temel kurumlardan biri diğeri de


komisyonlardır. Komisyonlar bir konunun genel kurula gelmeden önce görüşülüp
olgun ulaştırıldığı yani konunun genel kurula hazırlandığı kurallardır. Modern

7
demokrasilerde yasama sürecinde çok büyük öneme sahip yasama komisyonları,
konuları yasama meclislerinden daha detaylı bir şekilde incelemek için geçici
veya sürekli olarak görevlendirilmiş az sayıda yasama organı üyesinden oluşan
gruplar şeklinde tanımlanabilir. Daha kısa bir ifadeyle komisyonlar bir konunun
meclis genel kuruluna gelmeden önce görüşülüp olgunlaştırıldığı kurullardır. Bu
haliyle parlamentolar içinden türedikleri yasama organlarının mikrokozmosları
olarak da adlandırılabilir.

Burada yasama komitelerinden yasama faaliyetine yani Anayasa tarafından


yasama organına verilmiş olan yetkilerin kullanımına – yardımcı olan
komisyonları anlamak gerekir. Yoksa yasama meclisi üyelerinin ait olduğu,
hukukumuzda da karşılığı bulunan parlamento dışı komisyonlar veya
delegasyonlar da bu kapsamın dışındadır.

Komisyonların birçok önemli işlevi bulunmaktadır. Bir kere, komisyonlar


yasama organına sunulan tasarı ve tekliflerin detaylı bir şekilde incelenmesi,
yürütme faaliyetlerinin denetlenmesi, siyasi konuların hakkında ve özel
soruşturmalar hakkında rapor hazırlamak gibi, yasama organının aynı anda
yürütmesinin mümkün olmadığı görevleri yerine getirmesinde yardımcı olur. Bu
durum da haliyle yasama organlarının paralel müzakere yollarını arttırarak
verimliliğine katkı sağlar. Ayrıca, özellikle daimi üyeliklerin söz konusu olduğu
komisyonlar için, bu komisyon üyelerinin uzmanlaşması da komisyonun
etkinliğini sağlayan bir unsur olarak kabul edilebilir. Bununla birlikte, komisyon
tartışmalarındaki usuli kısıtlamaların genel kuruldakilere nazaran az oluşu, çeşitli
konularda daha hızlı karar alınmasını ve farklı görüşteki komite üyeleri arasındaki
ilişkilerin gelişmesini sağlar.

Komisyonlar ilk olarak hukuki dayanakları bakımından sınıflandırılabilir.


Bu ayrıma göre komisyonlar anayasalarla, içtüzüklerle ve kanunlarla
kurulabilmektedir. Ancak genel eğilimde içtüzükler komisyonların hukuki
dayanaklarını oluşturmaktadır. Sadece yasama organının iç işleyişine ilişkin
olmayan, üçüncü kişileri ilgilendiren işlemler yapabilen ve ilgili komisyonun
yukarıda ifade edilen işlevleri haricinde farklı görev ve yetkilerinin söz konusu
olduğu hallerde komisyonların kanunla düzenlendiği görülebilmektedir. (Kanunla
plan ve bütçe komisyonlarına yetki verilebilir mi? verilir. işlemin niteliği de ona
göre değişiyor. İdari fonksiyona dahil edilebilir mi ona bak.)
8
Bununla birlikte komisyonlar görev süreleri bakımından geçici (ad hoc) ve
sürekli? (daimi?) komisyonlar olarak ikiye ayrılabilir. Sürekli komisyonlar, belli
bir çalışma alanında yetkili olan ve görüştüğü işin bitimiyle görevleri de sona
ermeyen komisyonlara verilen addır1. Sürekli komisyonlar genellikle yasama
meclisinin görevde kaldığı süre içerisinde, yeni bir meclis seçilene kadar görev
yaparlar. Bu komisyonlar konularına göre uzmanlaşmıştır2. Bu komisyonlara,
Amerikan Kongresindeki komisyonlar örnek verilebilir. Geçici komisyonlar ise,
belli bir konunun görüşülüp sonuçlandırılması için kurulmuş ve ilgili işin
sonuçlandırılmasıyla görevi sona ermiş komisyonlardır3. Bu komisyonlarda
görüştüğü konular bağlamında bir uzmanlaşma söz konusu olmaz4. Geçici
komisyonlara da İngiliz Parlamentosunda görev yapan komisyonlar örnek
verilebilir.

Türkiye Büyük Millet Meclisi, altıyüz üyeden oluşması dolayısıyla hantal


bir organdır. Bu kadar fazla üyeye sahip olan bir organın ön hazırlık yapmadan
işlevlerini yerine getirmek için görüşme yapması, bu konularda bir irade ortaya
koyması mümkün değildir. Bu amaçlarla Anayasa, kanunlar5 ve TBMM
İçtüzüğünce komisyonlar kurulmuştur6. TBMM İçtüzüğünün 20. maddesinde
sayılanlar komisyonlar uygulamada ihtisas komisyonları olarak
adlandırılmaktadır7:

1. Anayasa Komisyonu;

2. Adalet Komisyonu;

3. Millî Savunma Komisyonu;

4. İçişleri Komisyonu;

5. Dışişleri Komisyonu;

6. Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu;

7. Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu;

1
Yapıcı Kaya, s. 27
2
Benda, s. 5
3
Yapıcı Kaya, s. 27.
4
Benda, s. 6-7
5
Kanunlarla komisyon kurulup kurulamayacağına dair tartışma için ileride bkz.:…
6
Karamustafaoğlu, 1965, s. 12; Yüksel, TBMM’nin Kanun Yapma Yöntemi, s. 35; Yapıcı Kaya,
7
Gözler, TAH, s. 589

9
8. Çevre Komisyonu;

9. Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu;

10. Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu;

11. Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabiî Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji


Komisyonu;

12. Türkiye Büyük Millet Meclisi Hesaplarını İnceleme Komisyonu;

13. Dilekçe Komisyonu;

14. Plan ve Bütçe Komisyonu;

15. Kamu İktisadî Teşebbüsleri Komisyonu;

16. İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu.

Bunlar dışında çeşitli kanunlarla kurulan üç adet komisyon daha


bulunmaktadır:

17. Avrupa Birliğiyle Uyum Komisyonu (15.04.2003 tarih ve 4847 sayılı


Kanunla kurulmuştur.)

18. Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu (25.02.2009 tarih ve 5840


sayılı Kanunla kurulmuştur.)

19. Güvenlik ve İstihbarat Komisyonu (17.04.2014 tarih ve 6532 sayılı


Kanunla kurulmuştur.)

Bunun yanında Dilekçe Komisyonu (26.12.1960 tarih ve 140 sayılı Türk


Vatandaşlarının Türkiye Büyük Millet Meclisine Dilekçeyle Başvurmaları ve
Dilekçelerin İncelenmesi ile Karara Bağlanmasının Düzenlenmesine Dair Kanun),
Kamu İktisadi Teşebbüsleri Komisyonu (2.4.1987 tarih ve 3346 sayılı Kamu
İktisadi Teşebbüsleri İle Fonların Türkiye Büyük Millet Meclisince
Denetlenmesinin Düzenlenmesi Hakkında Kanun) ve İnsan Hakları İnceleme
Komisyonu (5.12.1990 tarih ve 3686 sayılı İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu
Kanunu) TBMM İçtüzüğü tarafından kurulmuş ancak çalışma esasları saydığımız
son üç komisyonda olduğu gibi kanunla düzenlenmiştir.

Yukarıda saymış olduğumuz komisyonlar sürekli komisyonlardır. Bunlarla


birlikte TBMM içerisinde aynı zamanda geçici komisyonlar da kurulabilir. 105 ve

10
106. maddelerde düzenlenen, Cumhurbaşkanı, Cumhurbaşkanı yardımcıları ve
bakanlar hakkında açılan soruşturmaları TBMM İçtüzüğünün 109. vd.
maddelerine göre yürüten meclis soruşturması komisyonları, TBMM İçtüzüğünün
105. maddesine göre görev yapan meclis araştırması komisyonları gibi
komisyonlar geçici bir süreliğine kurulup görev süreleri dolduktan sonra varlıkları
sona erer. Bu komisyonların yasama fonksiyonundan ziyade, yasama organının
denetleme fonksiyonunu gerçekleştirmek üzere faaliyet gösterdiği söylenebilir.

Bazı konularda kendilerine verilen görevleri ifa etmek üzere Anayasa ve


Adalet komisyonlarından müteşekkil geçici süreli komisyonlara karma komisyon
adı verilir8. İçtüzüğün 131. maddesine göre yasama dokunulmazlığının
kaldırılması karma komisyonu, 137. maddesine göre kurulan milletvekilliği ile
bağdaşmayan bir iş yapan üyenin üyeliğinin düşürülmesi karma komisyonu, 138.
maddesine göre milletvekillerinin devamsızlığını inceleme karma komisyonu
olmak üzere üç farklı karma komisyondan bahsedilebilir.

Haklarında, kurulmasına ilişkin olarak Anayasada ve İçtüzükte


bulunmayan ve parlamento teamülleri çerçevesinde belli görevleri bulunan
komisyonlar da bulunmaktadır. Anayasa ve TBMM İçtüzüğü değişikliklerinin
tartışıldığı siyasi parti uzlaşma komisyonları ve benzeri komisyonlar bu
komisyonlardandır. Bu komisyonlar Meclis başkanları tarafından kurulmaktadır.
Bu komisyonların üye dağılımının belirlenmesinin ardından Meclis başkanı
tarafından siyasi parti gruplarından üye bildirmeleri istenir. Ardından komisyon
toplantıya çağırılır ve komisyonun çalışma usul ve esasları üyelerce belirlenir.9.
Bu komisyonların kuruluşu parlamentonun özerkliği ilkesine
dayandırılabilmektedir10.

Anayasalar veya İçtüzükler tarafından öngörülmeyen bir komisyonun


kurulup kurulamayacağı konusuna değinmek gerekir. Öncelikle bu komisyonların
varlığının dayandırıldığı parlamentonun özerkliği ilkesinin ne olduğuna, bu
ilkenin Türk hukuku bakımından geçerli olup olmadığına ve bu kapsamıyla
komisyonların kurulmasına imkân olup bakılmalıdır. Parlamentonun özerkliği
ilkesi işlevsel ve idari özerkliği, yani kendi çalışma yöntemini kendisinin
belirlemesi, idari teşkilatını kendisinin oluşturması sonucunu da beraberinde
8
Rauf Bozkurt, Şeref İba, 100 soruda, s. 103 Gözler, TAH, s. 590.
9
Yapıcı Kaya, s. 414
10
Gözler, TAH, s. 590

11
getirir. Bu bağlamda yasama organlarının içtüzükleri ve kendi teşkilatlarını
düzenleyen normlar ihdas etmesi bu amaca hizmet eder. Türk hukukunda bu
ilkenin işlevsel ve idari özerklik bakımından görünümü Anayasanın 95.
maddesindedir. Bu hükme göre TBMM çalışmalarını, kendi yaptığı içtüzük
hükümlerine göre yürütür. Yani TBMM’nin işlevsel ve idari özerkliği kendi
yaptığı İçtüzük hükümleri kapsamında vardır, denilebilir. Anayasanın 95. maddesi
hükmü doğrultusunda İçtüzük hükümleri dışında TBMM’nin çalışmalarını
yürütebilmesi mümkün değildir. Bunun dışında İçtüzükten daha üst bir norm olan
Anayasada da TBMM’nin çalışmalarını yürütmesine ilişkin hükümler bulunabilir.
Dolayısıyla işlevsel ve idari özerkliğin Türk hukuku bağlamında sadece Anayasa
ve İçtüzük düzenlemesi niteliği taşıdığı hallerde söz konusu olduğunu, başka türlü
parlamento kararları ya da kanunla, veya Anayasalarda öngörülmeyen farklı
tasarruflarla TBMM’nin kendi çalışmalarını yürütmesine ilişkin hükümler ihdas
edemeyeceğini ifade edebiliriz. Komisyonların ise yasama meclislerinin
çalışmalarına yardımcı olduklarını, varlık amaçlarının bu olduklarını da yukarıda
söylemiştik. Nitekim 1961 Anayasası döneminde Anayasa Mahkemesi 14.10.1975
tarih ve 1975/145 E. 1975/198 K. sayılı Kararında Anayasada (1961 Anayasası)
öngörülen Karma Komisyonlar haricinde teklif (ve tasarıların) önce
komisyonlarda, ardından Genel Kurulda inceleneceğine ilişkin hüküm
bulunmadığı tespitinde bulunarak Anayasanın kurulmasını emrettiği komisyonlar
dışında kalan komisyonların birer içtüzük düzenlemesi olduğunu ifade etmiştir 11.
Sonuç olarak komisyonların kurulmasına, çalışma usullerine ilişkin hükümlerin
Anayasa ya da İçtüzükte bulunması gerektiğini, aksi halde çıkarılan normun
Anayasanın 95. maddesine aykırı olacağı tespitinde bulunabiliriz 12.

Komisyonların kurulmasına ilişkin Anayasada veya İçtüzükte istisnai bir


hüküm bulunmadığı takdirde İçtüzüğün, 20. maddesiyle 48. maddesi arasında
bulunan “Komisyonlar” başlıklı Üçüncü Bölümüne göre kurulur. Haklarında özel
hüküm bulunanlar hariç (Plan ve Bütçe Komisyonu, Kamu İktisadi Teşebbüsleri
Komisyonu, vb.) komisyonların her birinin üye sayısı Danışma Komisyonunun
teklifi üzerine Genel Kurul tarafından işaret oyuyla belirlenir (İçtüzük 20. md.).

AYM 14.10.1975, 1975/145 E. 1975/198 K.


11

12
İçtüzüğün Anayasa tarafından belirlenen alanların başka normlarla düzenlenmesi halinde, o
normlara uygulanacak yaptırımlar için, bkz.: supra/infra…

12
Anayasanın 95. maddesi gereği, İçtüzük hükümleri siyasi parti gruplarının,
Meclisin bütün faaliyetlerine üye sayısı oranında katılmalarını sağlayacak şekilde
düzenlenir. İçtüzüğün 21. maddesine göre, Meclis Başkanı siyasi parti gruplarının
komisyonlardaki üye sayısını, siyasî parti gruplarının parti grupları toplam sayısı
içindeki yüzde oranlarına göre belirler. Siyasî parti grupları, belirlenen sürede
Başkanlığa bildirir. Bütün komisyonlar için komisyon üyeleri, siyasî parti
gruplarınca bildirilen isimleri gösteren listelerden Genel Kurulca, işaret oyu ile
oylanarak belirlenir. Bu komisyonlar İçtüzüğün 27. maddesine göre, üyelerin salt
çoğunluğu ile karar verir.

13

You might also like