Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 6

TÜRKĠYE CUMHURĠYETĠ

ANAYASA MAHKEMESĠ

BĠRĠNCĠ BÖLÜM

KARAR

NECATĠ GÜNDÜZ VE RECEP GÜNDÜZ BAġVURUSU

(BaĢvuru Numarası: 2012/1027)

Karar Tarihi: 12/2/2013


BaĢvuru Numarası : 2012/1027
Karar Tarihi : 12/2/2013

BĠRĠNCĠ BÖLÜM

KARAR

BaĢkan : Serruh KALELĠ


Üyeler : Mehmet ERTEN
Hicabi DURSUN
Erdal TERCAN
Zühtü ARSLAN
Raportör : ġebnem NEBĠOĞLU ÖNER
BaĢvurucular : Necati GÜNDÜZ
Recep GÜNDÜZ
Vekili : Av. Ġsmail YAġAR

I. BAġVURUNUN KONUSU
1. BaĢvurucular, haklarında açılan tazminat davasında, ilk bilirkiĢi raporundan farklı
bir kusur oranı içeren ikinci bilirkiĢi raporuna dayanılarak aleyhlerinde tazminata
hükmedildiğini belirterek, Anayasa’nın 35., 36., 41. ve 19. maddelerinde tanımlanan
haklarının ihlal edildiğini ileri sürmüĢlerdir.

II. BAġVURU SÜRECĠ


2. BaĢvuru, 17/10/2012 tarihinde Balıkesir 2. Asliye Hukuk Mahkemesi vasıtasıyla
yapılmıĢtır. Dilekçe ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesinde Komisyona
sunulmasına engel bir eksikliğin bulunmadığı tespit edilmiĢtir.
3. Birinci Bölüm Üçüncü Komisyonunca, 25/12/2012 tarihinde baĢvurunun karara
bağlanması için Bölüm tarafından ilke kararı alınması gerekli görüldüğünden, Anayasa
Mahkemesi Ġçtüzüğü’nün 33. maddesinin (3) numaralı fıkrası uyarınca, kabul edilebilirlik
incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına, dosyanın Bölüme gönderilmesine karar
verilmiĢtir.

III. OLAYLAR VE OLGULAR


A. Olaylar

2
BaĢvuru Numarası : 2012/1027
Karar Tarihi : 12/2/2013

4. BaĢvuru dilekçesindeki ilgili olaylar özetle Ģöyledir:


5. Birinci baĢvurucuya ait olup, ikinci baĢvurucunun sevk ve idaresinde bulunan
aracın karıĢtığı çift taraflı trafik kazası sonucunda, kazaya karıĢan diğer araç sürücüsü hayatını
kaybetmiĢtir.
6. Olay nedeniyle baĢvurucular aleyhine Edremit 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin E.
2006/389 sayılı dosyasında tazminat davası açılmıĢtır.
7. Edremit 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin E. 2006/389 sayılı dosyasında yürütülen
yargılama esnasında mahallinde keĢif icra edilmiĢ, emekli trafik baĢkomiseri sıfatını haiz
teknik bilirkiĢi tarafından sunulan raporda, baĢvuruculardan Recep Gündüz’ün kazada 2/8
oranında kusurlu olduğunun tespit edildiği belirtilmiĢtir.
8. Mahkemece dava dosyası kusur oranı yönünden değerlendirme yapılmak üzere
Adli Tıp Kurumu BaĢkanlığına gönderilmiĢtir.
9. Adli Tıp Kurumu Trafik Ġhtisas Dairesince tanzim edilen 16/4/2007 tarihli raporda,
ikinci baĢvurucunun kusur oranının %50 olduğunun tespit edildiği belirtilmiĢtir.
10. Mahkemece ikinci bilirkiĢi raporuna dayanılarak yaptırılan tazminat miktarına
iliĢkin bilirkiĢi incelemesi neticesinde, toplam 38.583,91 TL destekten yoksun kalma
tazminatının baĢvuruculardan müĢtereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiĢtir.
11. Ġkinci baĢvurucunun temyiz talebi üzerine, söz konusu karar Yargıtay 4. Hukuk
Dairesinin 25/9/2012 tarih ve E. 2011/11954, K. 2012/13518 sayılı kararı ile onanmıĢtır.
Taraflarca karar düzeltme yoluna baĢvurulmamıĢtır.

B. Ġlgili Hukuk
12. Olay tarihinde yürürlükte olan 22/4/1926 tarihli ve 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun
41 ila 44. maddeleri, 13/10/1983 tarihli ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 3 ve
85. maddeleri.

IV. ĠNCELEME VE GEREKÇE


13. Mahkemenin 12/2/2013 tarihinde yapmıĢ olduğu toplantıda, baĢvurucuların
17/10/2012 tarih ve 2012/1027 numaralı bireysel baĢvurusu incelenip gereği düĢünüldü:

A. BaĢvurucuların Ġddiaları
14. BaĢvurucular, birinci baĢvurucuya ait olup ikinci baĢvurucunun sevk ve idaresinde
bulunan aracın karıĢtığı çift taraflı ve ölümlü trafik kazası nedeniyle açılan tazminat davası
sonucunda aleyhlerinde 38.583,91 TL tazminata hükmedildiğini, yapılan yargılama sırasında
kusur oranına iliĢkin olarak iki ayrı bilirkiĢi raporu alındığını ve raporların farklı kusur oranı
tespitleri içerdiğini, mahkemece raporlar arasındaki çeliĢki giderilmeksizin tazminata
hükmedildiğini belirterek, Anayasa’nın 35., 36., 41. ve 19. maddesinde tanımlanan haklarının
ihlal edildiğini ileri sürmüĢlerdir.

B. Değerlendirme

3
BaĢvuru Numarası : 2012/1027
Karar Tarihi : 12/2/2013

15. Anayasa’nın 148. maddesinin üçüncü ve dördüncü fıkraları Ģöyledir:


“Herkes, Anayasada güvence altına alınmış temel hak ve özgürlüklerinden, Avrupa İnsan
Hakları Sözleşmesi kapsamındaki herhangi birinin kamu gücü tarafından, ihlal edildiği
iddiasıyla Anayasa Mahkemesine başvurabilir. Başvuruda bulunabilmek için olağan kanun
yollarının tüketilmiş olması şarttır.

Bireysel başvuruda, kanun yolunda gözetilmesi gereken hususlarda inceleme yapılamaz”

16. 30/3/2011 tarih ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin KuruluĢu ve Yargılama


Usulleri Hakkında Kanun’un “Bireysel başvuru hakkı” kenar baĢlıklı 45. maddesinin (1) ve
(2) numaralı fıkraları Ģöyledir:
“(1)Herkes, Anayasada güvence altına alınmış temel hak ve özgürlüklerinden, Avrupa
İnsan Hakları Sözleşmesi ve buna ek Türkiye’nin taraf olduğu protokoller kapsamındaki
herhangi birinin kamu gücü tarafından, ihlal edildiği iddiasıyla Anayasa Mahkemesine
başvurabilir.

(2) İhlale neden olduğu ileri sürülen işlem, eylem ya da ihmal için kanunda öngörülmüş
idari ve yargısal başvuru yollarının tamamının bireysel başvuru yapılmadan önce tüketilmiş
olması gerekir.”

17. 6216 sayılı Kanun’un “Bireysel başvuruların kabul edilebilirlik şartları ve


incelenmesi” kenar baĢlıklı 48. maddesinin (2) numaralı fıkrası Ģöyledir:
“Mahkeme, Anayasanın uygulanması ve yorumlanması veya temel hakların kapsamının
ve sınırlarının belirlenmesi açısından önem taşımayan ve başvurucunun önemli bir zarara
uğramadığı başvurular ile açıkça dayanaktan yoksun başvuruların kabul edilemezliğine karar
verebilir.”

18. 6216 sayılı Kanun’un “Esas hakkındaki inceleme” kenar baĢlıklı 49. maddesinin
(6) numaralı fıkrası Ģöyledir:
“Bölümlerin, bir mahkeme kararına karşı yapılan bireysel başvurulara ilişkin
incelemeleri, bir temel hakkın ihlal edilip edilmediği ve bu ihlalin nasıl ortadan
kaldırılacağının belirlenmesi ile sınırlıdır. Bölümlerce kanun yolunda gözetilmesi gereken
hususlarda inceleme yapılamaz.”

1. Birinci BaĢvurucu Yönünden


19. Anayasa’nın 148. maddesinin üçüncü fıkrası ve 6216 sayılı Kanun’un 45.
maddesinin (1) numaralı fıkrası uyarınca, Anayasa’da güvence altına alınmıĢ temel hak ve
özgürlüklerinden, Avrupa Ġnsan Hakları SözleĢmesi ve buna ek Türkiye’nin taraf olduğu
protokoller kapsamındaki herhangi birinin kamu gücü tarafından ihlal edildiğini iddia eden
herkese Anayasa Mahkemesine bireysel baĢvuru yapma hakkı tanınmıĢtır. Anayasa’nın 148.
maddesinin dördüncü fıkrası ile 6216 sayılı Kanun’un 45. maddesinin (2) numaralı fıkrasında
ise, bireysel baĢvuruda bulunulmadan önce, ihlal iddiasının dayanağı olan iĢlem, eylem ya da
ihmal için kanunda öngörülmüĢ olan idari ve yargısal baĢvuru yollarının tamamının tüketilmiĢ
olması gerektiği belirtilmiĢtir.

4
BaĢvuru Numarası : 2012/1027
Karar Tarihi : 12/2/2013

20. Kanun yollarının tüketilmesi koĢulu, bireysel baĢvurunun temel hak ihlallerini
önlemek için son ve olağanüstü bir çare olmasının doğal sonucudur. Temel hak ihlallerini
öncelikle derece mahkemelerinin gidermekle yükümlü olması, kanun yollarının tüketilmesi
koĢulunu zorunlu kılar.
21. GeniĢ anlamda kanun yolu, her türlü kuruma, idareye ve mahkemelere baĢvuru
yoludur. Dar anlamda ise, mahkemeye baĢvurma olanağını ifade eder. 6216 sayılı Kanun’un
45. maddesinin (2) numaralı fıkrasında ise açıkça, ihlal iddiasının dayanağı olan iĢlem, eylem
ya da ihmal için kanunda öngörülmüĢ olan idari ve yargısal baĢvuru yollarının tamamının
tüketilmiĢ olması koĢuluna yer verilmiĢtir.
22. BaĢvuru konusu olayda ilk derece mahkemesi tarafından verilen kararın yalnızca
ikinci baĢvurucu tarafından temyiz edildiği, birinci baĢvurucu tarafından bu karara karĢı
temyiz kanun yoluna baĢvurulmadığı görülmektedir.
23. Açıklanan nedenlerle, birinci baĢvurucu tarafından ihlal iddiasına konu karar için
öngörülmüĢ olan kanun yolları tüketilmeksizin bireysel baĢvuruda bulunulduğu
anlaĢıldığından, baĢvurunun diğer kabul edilebilirlik Ģartları yönünden incelenmeksizin
“başvuru yollarının tüketilmemesi” nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi
gerekir.

2. Ġkinci BaĢvurucu Yönünden


24. Anayasa’nın 148. maddesinin dördüncü fıkrası ile 6216 sayılı Kanun’un 49.
maddesinin (6) numaralı fıkrasında, bireysel baĢvurulara iliĢkin incelemelerde kanun yolunda
gözetilmesi gereken hususların incelemeye tabi tutulamayacağı, 6216 sayılı Kanun’un 48.
maddesinin (2) numaralı fıkrasında ise açıkça dayanaktan yoksun baĢvuruların Mahkemece
kabul edilemezliğine karar verilebileceği belirtilmiĢtir.
25. Bir anayasal hakkın ihlali iddiası içermeyen, yalnızca derece mahkemelerinin
kararlarının yeniden incelenmesi talep edilen baĢvuruların açıkça dayanaktan yoksun ve
Anayasa ve Kanun tarafından Mahkemenin yetkisi kapsamı dıĢında bırakılan hususlara iliĢkin
olduğu açıktır.
26. Bu kapsamda, bireysel baĢvuruya konu davadaki olayların kanıtlanması, hukuk
kurallarının yorumlanması ve uygulanması, yargılama sırasında delillerin kabul edilebilirliği
ve değerlendirilmesi ile kiĢisel bir uyuĢmazlığa derece mahkemeleri tarafından getirilen
çözümün esas yönünden adil olup olmaması, bireysel baĢvuru incelemesinde değerlendirmeye
tabi tutulamaz. Anayasada yer alan hak ve özgürlükler ihlal edilmediği sürece ya da açıkça
keyfilik içermedikçe derece mahkemelerinin kararlarındaki maddi ve hukuki hatalar bireysel
baĢvuru incelemesinde ele alınamaz. Bu çerçevede, derece mahkemelerinin delilleri
takdirinde açıkça keyfilik bulunmadıkça Anayasa Mahkemesinin bu takdire müdahalesi söz
konusu olamaz.
27. BaĢvurucu tarafından, ilk derece mahkemesince bilirkiĢi raporları arasındaki
çeliĢki giderilmeksizin Adli Tıp Kurumu Trafik Ġhtisas Dairesi tarafından tanzim edilen
bilirkiĢi raporundaki kusur oranına iliĢkin tespite dayanılarak tazminata hükmedilmesinin
anayasal haklarının ihlaline yol açtığı belirtilmekte olup, baĢvurucunun iddialarının özünün
derece mahkemelerince delillerin değerlendirilmesinde ve yorumlanmasında isabet
olmadığına ve esas itibariyle yargılamanın sonucuna iliĢkin olduğu anlaĢılmaktadır.

5
BaĢvuru Numarası : 2012/1027
Karar Tarihi : 12/2/2013

28. Açıklanan nedenlerle, baĢvurucunun iddiasının kanun yolunda gözetilmesi gereken


hususlara iliĢkin olduğu, derece mahkemesi kararlarının bariz bir Ģekilde keyfilik de
içermediği anlaĢıldığından, baĢvurunun diğer kabul edilebilirlik Ģartları yönünden
incelenmeksizin “açıkça dayanaktan yoksun olması” nedeniyle kabul edilemez olduğuna
karar verilmesi gerekir.

V. HÜKÜM
A. BaĢvurunun;

1. BaĢvurucu Necati Gündüz yönünden “başvuru yollarının tüketilmemesi”,


2. BaĢvurucu Recep Gündüz yönünden “açıkça dayanaktan yoksun olması” ,

nedenleriyle KABUL EDĠLEMEZ OLDUĞUNA,

B.Yargılama giderlerinin baĢvurucular üzerinde bırakılmasına,

12/2/2013 tarihinde OY BĠRLĠĞĠYLE karar verildi.

BaĢkan Üye Üye


Serruh KALELĠ Mehmet ERTEN Hicabi DURSUN

Üye Üye
Erdal TERCAN Zühtü ARSLAN

You might also like