Professional Documents
Culture Documents
cinselistismargirdab-adlitpblteni-TRhali
cinselistismargirdab-adlitpblteni-TRhali
net/publication/358165342
CITATIONS READS
0 220
1 author:
Burak M. Gonultas
Sivas Cumhuriyet University
46 PUBLICATIONS 102 CITATIONS
SEE PROFILE
All content following this page was uploaded by Burak M. Gonultas on 28 January 2022.
DOI: 10.17986/blm.1481
Adli Tıp Bülteni 2021;26(3):171-179
ABSTRACT
Objective: This study aims to analyze (n=175) sexual abuse cases conducted in Istanbul between 2009 and 2012 by making use of a qualitative
method and to describe characteristics of the cases, the attitudes of the parents and the methods of grooming of the abusers by making a
holistic assessment.
Methods: Qualitative analysis method was used in this study. For the data, the document analysis procedure according to the journal article
reporting standards for qualitative research (JARS-Qual) standards and the research design recommended by the American Psychological
Association were followed. A coding table was constructed and data were analyzed through coding table.
Results: The victims (n=202) were mostly girls and the average age was 11.4 years. They were mostly exposed to penetration-related abuse
(52%). The abusers were mostly from intimates of the victim (57%). Most of the abuses took place at the perpetrator’s home or in a place he/
she knew (65.8%). The majority of parents learned about the abuse during the investigation (56%). Abusers applied methods such as promises,
bribes, threats, or coercion to approach children and become physically closest. Bribes, warnings and threats were used to prevent the child
from disclosing it after the abuse (70%).
Conclusion: Children appear to be quite vulnerable due to a number of circumstances before and after the case of abuse. This vulnerability
leads them to be exposed into the act of abuse, and prevents them from disclosing the abuse. The conditions leading to vulnerability have been
assessed as a whole and defined as a “sexual abuse whirlpool”.
Keywords: Sexual abuse, victim, child, parents, abusers, grooming methods
Address for Correspondence/Yazışma Adresi: Burak Miraç Gönültaş Assoc. Prof., Sivas Cumhuriyet Received/Geliş tarihi: 20.08.2020
University, Faculty of Letters, Department of Social Work, Sivas, Turkey Accepted/Kabul tarihi: 21.09.2020
E-mail: mburakgonultas@gmail.com
ORCID ID: orcid.org/0000-0001-9132-1464
©Copyright 2021 by the The Association of Forensic Medicine Specialists / The Bulletin of Legal Medicine published by Galenos Publishing House.
©Telif Hakkı 2021 Adli Tıp Uzmanları Derneği / Adli Tıp Bülteni, Galenos Yayınevi tarafından yayınlanmıştır.
172 Burak Miraç Gönültaş. Missing and Abducted Children in Turkey Adli Tıp Bülteni 2021;26(3):171-179
ÖZ
Amaç: Bu çalışma niteliksel bir yöntemle İstanbul’da 2009-2012 yılları arasında gerçekleşmiş 175 cinsel istismar olgusunu analiz etmeyi,
olgunun özelliklerini, ebeveynlerin tutumlarını ve istismarcıların çocuklara yaklaşma yöntemlerini betimleyerek, istismar mağduru çocuk
açısından bütüncül bir durum tespiti yapmayı ve bu çerçevede öneriler sunmayı amaçlamaktadır.
Yöntem: Çalışmada nitel analiz yöntemi tercih edilmiştir. Çalışmanın verileri için nitel araştırma için dergi makale raporlama standartları (JARS-
Qual) standartlarına göre belge analizi prosedürü ve Amerikan Psikoloji Derneği tarafından önerilen araştırma tasarımı takip edilmiştir. Bir
kodlama tablosu oluşturularak veriler analiz edilmiş ve frekans ve yüzdelik dağılımları rapor edilmiştir.
Bulgular: Mağdurlar (n=202) en fazla kız çocuğu idi ve yaş ortalaması 11,4 yıl idi. En çok penetrasyon içerikli istismara maruz kalmışlardır
(%52). İstismarcılar çoğunlukla mağdurun tanıdığı çevredendir (%57). İstismarlar en çok failin evi ya da bildiği bir yerde gerçekleşmiştir (%65,8).
Ebeveynlerin çoğunluğu istismarı soruşturma sırasında öğrenmiştir (%56). Çocuğuna inanmama veya iddia edilen kişinin böyle bir şey yaptığına
inanmama durumuna rastlanmıştır (%22). İstismarcılar çocuklara yaklaşmak ve fiziksel olarak en yakın hale gelmek için vaat, rüşvet, tehdit,
zorlama gibi yöntemlere başvurmuşlardır (%56). Bazı failler tehdit ve zorlama ile doğrudan, bazıları ise daha stratejik yöntemlerle çocuğa en
yakın hale gelmiştir. İstismar sonrası çocuğun ifşa etmemesi için rüşvet, tembih ve tehdide başvurulmuştur (%70’e yakın).
Sonuç: Cinsel istismar mağduru çocukların istismar olgusunun öncesinde ve sonrasında birtakım koşullara bağlı olarak oldukça savunmasız
oldukları görülmektedir. Bu savunmasızlık onların istismar eylemine sürüklenmelerine yol açmakta, sonrasında ise yaşadıkları istismarı
ifşa etmelerini engellemektedir. Savunmasızlığa sebep olan koşullar bir bütün olarak değerlendirilmiş ve “cinsel istismar girdabı” olarak
tanımlanmıştır.
Anahtar Kelimeler: Cinsel istismar, mağdur, çocuk, ebeveyn, istismarcı, grooming metotları
Burak M. Gönültaş*
DOI: 10.17986/blm
Burak M. Gönültaş: Doç. Dr., Sivas Cumhuriyet Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Sosyal
Hizmet Bölümü, Sivas.
Eposta: mburakgonultas@gmail.com
ORCID iD: https://orcid.org/ 0000-0001-9132-1464
Bildirimler/Acknowledgement
* Burak M. GÖNÜLTAŞ
[X] Bu çalışma, M. Burak GÖNÜLTAŞ isimli yazarın “Çocuğa Yönelik Cinsel Şiddet
Olaylarinda Olay Kurgusunda ve Şüpheli İfadelerindeki Ortak Özelliklerin İncelenmesi”
başlıklı Doktora Tezinin yeniden düzenlenmesi ile oluşturulmuştur.
[X] This study was prepared by rearrangement of the doctorate’s thesis by Burak M. Gonultas,
entitled as “The Examination of Common Features of Suspects’ Expressions and the
Construction of Sexual Violence Cases against Children”.
Çıkar Çatışması
1
Yazarlar bu makale ile ilgili herhangi bir malî destek kullanımı bildirmemişlerdir.
The Authors report no financial support regarding content of this article.
Geliş/Received: 20.08.2020
Düzeltme/Revised: 06.09.2020
Kabul/Accepted: 21.09.2020
2
Öz
Gereç ve Yöntem: Çalışmada nitel analiz yöntemi tercih edilmiştir. Çalışmanın verileri için
Journal Article Reporting Standards for Qualitative Research (JARS-Qual) standartlarına
göre belge analizi prosedürü ve Amerikan Psikoloji Derneği tarafından önerilen araştırma
tasarımı takip edilmiştir. Bir kodlama tablosu oluşturularak veriler analiz edilmiş ve frekans
ve yüzdelik dağılımları rapor edilmiştir.
Bulgular: Mağdurlar (n=202) en fazla kız çocuğudur ve yaş ort. 11,4’tür. En çok penetrasyon
içerikli istismara maruz kalmışlardır (%52). İstismarcılar çoğunlukla mağdurun tanıdığı
çevredendir (%57). İstismarlar en çok failin evi ya da bildiği bir yerde gerçekleşmiştir
(%65,8). Ebeveynlerin çoğunluğu istismarı soruşturma sırasında öğrenmiştir (%56).
Çocuğuna inanmama veya iddia edilen kişinin böyle birşey yaptığına inanmama durumuna
rastlanmıştır (%22). İstismarcılar çocuklara yaklaşmak ve fiziksel olarak en yakın hale
gelmek için vaat, rüşvet, tehdit, zorlama gibi yöntemlere başvurmuşlardır (%56). Bazı failler
tehdit ve zorlama ile doğrudan, bazıları ise daha stratejik yöntemlerle çocuğa en yakın hale
gelmiştir. Istismar sonrası çocuğun ifşa etmemesi için rüşvet, tembih ve tehdide
başvurulmuştur (%70’e yakın).
3
Abstract
Aim: This study aims to analyze (n=175) sexual abuse cases that conducted in Istanbul
between 2009-2012 with a qualitative method and to describe characteristics of the cases, the
attitudes of the parents and the methods of grooming of the abusers by making a holistic
assessment.
Materials and Methods: Qualitative analysis method was used in the study. For the data,
the document analysis procedure according to the Journal Article Reporting Standards for
Qualitative Research (JARS-Qual) standards and the research design recommended by the
American Psychological Association were followed. A coding table was instructed and data
was analyzed through coding table.
Results: The victims were mostly girls and the average age was 11.4. They were most
exposed to penetration-related abuse. The abusers are mostly from intimate of the victim.
Most of the abuses took place at the perpetrator's home or in a place he/she knew. The
majority of parents have learned of the abuse during the investigation. Abusers have applied
to methods such as promises, bribes, threats, coercion to approach children and become
physically closest. Bribes, warnings and threats were used to prevent the child from
disclosing it after the abuse.
4
1. GİRİŞ
Cinsel istismar, ortaya çıkması ve soruşturulması açısından çocuk istismarı tipleri içerisinde
en zor olanıdır (1, 2). Çocuk, çocuğun ailesi ve toplum adına kısa ve uzun dönemli etkileri
açısından oldukça önemlidir. Konu ile ilgili yapılan çalışmalara göre, cinsel istismarın gerçek
yaygınlığı, göründüğünden çok daha yüksek oranlardadır (3, 4). Kız çocuklarının beşte
birinin, erkek çocuklarının ise onda birinin cinsel şiddete maruz kaldığı düşünülmektedir (5).
Farklı ülkelerdeki cinsel istismar yaygınlığını araştıran çalışmanın sonuçlarına göre cinsel
istismar bildirimi, kadınlar için %7-36, erkekler için %3-29 arasındadır (6). Benzer olarak,
İstanbul’da ortaöğretim öğrencisi 1955 kız öğrenci ile ilgili yapılan çalışmada ise görüşmeyi
kabul eden 1871’nin %13,4 (n=250)’ü cinsel istismara uğradığını bildirmiştir. Bu çalışmaya
göre, çocukların %11,3’ü rahatsız edici cinsel dokunuşa maruz kaldığını, %4,9’u güç
kullanılarak cinsel ilişkiye zorlandığını, %3’ünün ise her iki şekildeki istismar şeklinin
mağduru olduğunu belirtmiştir (7). Cinsel istismarın yaygınlığı ve ortaya çıkma durumu,
cinsel istismarın tespiti ve soruşturulmasını etkileyen faktörlerin başındadır.
Cinsel istismarlarla ilgili çalışmalara göre, yaş arttıkça mağdur olma riski de artmaktadır (8,
9). Her rapor edilen istismarlarda yaş çok farklılık gösterse de, en yaygın yaş aralığı 8 ile 14
yaşlardır (10, 11). Cinsel istismar vakaları ile ilgili yapılan çalışmalara göre bazı çalışmalarda
penetrasyon içeren istismar şekilleri diğer tiplere göre daha fazla iken tersi de olabilmektedir
(12, 13). Literatüre göre cinsel istismarlarda penetrasyon yaygınlık bulguları %0,8 ile %31,9
arasındadır (14). Fail-mağdur yakınlığı açısından bakıldığında ise literatürde genel olarak
failler, mağdurların tanıdığı çevredendir (15, 16). Bazı çalışmalarda ise hane dışından olan
(yabancı) istismarcıların oranı daha fazladır (17).
Cinsel istismarın çocuğun ruhsal yaşantısına yönelik etkileri ise olumsuzdur. Bu etkiler kısa
ve uzun vadede çocukta ciddi sorunlara yol açabilmektedir (18, 19): Tepkiler istismarın
tipine, mağdur-fail yakınlığına, istismar sonrası çocuğun tehdit edilip edilmemesine göre
farklılaşabilmektedir. Bu tepkiler duygusal ve cinsel gelişimin bozulması, özgüvenin
sarsılması, korku ve kaygı tepkilerinde artış, psikosomatik tepkiler, güvensizlik, uyku
sorunları, post travmatik stres bozuklukları, madde kötüye kullanımı, evden kaçma ve intihar
davranışlarına kadar değişebilmektedir (20-23).
İstismar vakalarında ebeveynlerin konumu ise oldukça önemlidir. Bir kişinin çocuğunun
cinsel istismar mağduru olduğunu öğrenmesi genellikle beklenen bir şey değildir ve bu kişiler
5
açısından karmaşık bir durumdur: Reddetme, inanmama ve pek çok değişik duygular
fazlasıyla yaşanır. Ailelerin bu tepkileri vermesinde, öncelikle, iddia olunan şüphelilerin
istismarı kabul etmemeleri ve çok nadiren fiziksel ve tıbbi delil bulunması (24) veya tanık
olmaması; ikinci olarak çoğu meydana gelen cinsel istismarın çocukça bilinen kişilerce
yapılması (25) ve hele ki bildikleri ve güvendikleri bir kişinin böyle bir suçu işleyebileceğine
imkân vermemeleri etkenlerden bir kaçıdır. Bu nedenle, ilk başlarda, mağdur istismarı
bildirdiğinde, ebeveynlerin çocuğa inanmamaları, desteklememeleri ve koruyucu tedbirler
almamaları gibi durumlara rastlanabilmektedir. Bir çalışmada, annelerin %65’i, istismar
sonrası ilk bir saat içinde yapılan bildirimleri inandırıcı bulmuştur (26). Yapılan diğer
çalışmalara göre de annelerin %69-78 arası, yapılan bildirimleri kısmen ya da bütünüyle
inandırıcı bulmuştur (27).
Cinsel istismarı gerçekleştiren failler ise heterojen bir yapıdadır, ancak genel olarak erkek
oranı daha fazladır. Cinsel istismarcıların mağdurlara yaklaşım taktikleri açısından
bakıldığında ise ilgili araştırmalar, faillerin grooming yöntemlerine odaklanmaktadır (28).
Grooming yöntemleri, istismarcının çocukla cinsel bir aktiviteye girebilmek için masumane
gibi görünen (arkadaşlık kurma gibi) ve böylelikle mağdurun itaat etmesi-tepkisiz kalmasını
sağlayan bir takım aldatıcı yöntemleri barındırır. İstismarcı bu yöntemlerle çocuğa
yaklaşmakta, direncini kırmakta ve kontrolü altına almayı başarmaktadır (29, 30); ayrıca
istismar sonrasında mağdurun sessiz kalmasını sağlamakta ve yeniden çocuğu istismara
çekebilmektedir (31). Tehdit ve zorlama gibi davranışlar da aynen ikna-kandırma
yöntemlerindeki gibi çocuğun kontrol altına alınmasına-itaat etmesine yardımcı olmaktadır
(28). Sıklıkla rastlanan grooming yöntemleri kandırma, rüşvet, vaatlerde bulunma, iltifat,
manipüle etme, tehdit ve zorlamadır (28-32). Bu yöntemler çocuğun istismara hazır hale
gelebilmesinde faile yardımcı olmaktadır.
6
2. GEREÇ ve YÖNTEM
Çalışmada cinsel istismar vakalarının öncesi, anı ve sonrası süreçlerini daha ayrıntılı ve
derinlemesine görebilmek amacı ile nitel analiz yöntemi tercih edilmiştir. Nitel araştırmaların
bu tür çalışmalar için zengin bilgi sağladığı belirtilmiştir (33). Çalışmanın verileri için
Journal Article Reporting Standards for Qualitative Research (JARS-Qual) standartlarına
göre belge analizi prosedürü ve Amerikan Psikoloji Derneği (APA) tarafından önerilen
araştırma tasarımı takip edilmiştir (34). Belge analizinin seçilme sebebi, cinsel istismar
mağduru çocuklarla yeniden görüşerek onlara verilebilecek psikolojik örselenmenin önüne
geçmek ve onları sonraki ikincil mağduriyetlerden korumanın amaçlanmasıdır. Bu bağlamda
cinsel istismar mağduru çocukların ve ilişkili diğer tarafların (ebeveyn ifadeleri gibi) adli
bildirimlerinin olduğu belgelerden faydalanılmıştır. American Academy of Pediatrics
Committee on Child Abuse and Neglect (35) raporuna göre istismar mağduru çocukların
ifadeleri hem suçun niteliğinin anlaşılmasında hem de çocuklara yönelik belirlenecek hukuki
ve rehabilite edici müdahalelerin belirlenmesinde kritik bir öneme sahiptir. Örneklem olarak
alınan belgelere, içerik analizi yapılmış ve mağdur, ebeveyn ve mağdur gözünden
istismarcıların davranışlarının sıklıkları (frekansları) ölçülerek analiz edilmiştir. İçerik
analizi neticesi datalar raporlanırken, ifade evraklarında uzmanlar sormasına rağmen bilgi
bulunmayan ana kategorilere “bilgi yok” diye alt kategori eklenmiştir. Toplanan datalar
analiz edilmiş ve frekans düzeyleri raporlanmıştır.
2.1. Örneklem
Örneklem olarak, verilen izin gereği, 2009-2012 yılları arası İstanbul Çocuk Şube
Müdürlüğünce soruşturması yapılmış olan cinsel istismar dosyaları seçilmiştir (n=175).
Çocuk Şube Müdürlüğünün Suç Soruşturma Birimi, özel bir birim olup, genel olarak nitelikli
cinsel istismar soruşturmalarında uzmanlaşmıştır. Her bir soruşturma dosyası içerisinde suç
araştırma raporları, doktor ve bilirkişi raporları, mağdur bildirimleri, mağdur yakınlarının
bildirimleri ve şüpheli ifadeleri yer almaktadır. 175 dosyadan alınan mağdur bildirimleri
sayısı ise 202’dir (bazı vakaların mağdur sayısı birden çoktur).
7
soruşturmacılar tarafından öncelikle kamera kaydına alınmakta ve sonrasında mağdurun
anlattığı şekilde kaydedilerek yazılı hale getirilmektedir. Bildirimler, çocukların aktardığı
şekli ile kayda geçmektedir. Çalışmanın verileri için İstanbul Valiliği’den izin alınmıştır.
Veriler arşivden toplandığı için, soruşturmaya taraf olanlardan izin alınmamıştır. Çünkü
arşivlerden yapılan retrospektif çalışmalarda onam gerekli değildir (36). Socio-Legal Studies
Association (37) kurallarına göre veriler, arşivden gelmiş olsa bile gizlilik ve anonimlik
ilkesine sadık kalınarak, analizler sırasında kişilerin isim ve kişisel bilgileri karartılmış ve
kişileri ifşa edici herhangi bir tanımlayıcı bilgi eklenmemiştir. Ayrıca verileri içeren belgeler
yazara ait kimsenin ulaşamayacağı bir kutuda koruma altına alınmıştır.
Örneklem dahilindeki soruşturma belgeleri yazar ve başka bir uzman tarafından okunmuş ve
bir kodlama tablosu (code book) oluşturulmuştur. Yazar, adli bilimler uzmanıdır ve
soruşturma tecrübesine sahiptir. Diğer uzman ise adli psikoloji alanındandır. Her iki uzman
da kodlama tablosu için rastgele dokümanlar belirlemiş ve okumuştur. Konsensüs oluşması
için belirlenen ana ve alt kategoriler karşılıklı olarak tartışılmış ve karşılaştırılmıştır. Son
değerlendirmede, değerlendiricilerin mutabık kaldıkları oran %87’dir. Bu oran Miles ve
Huberman’ın (38) belirttiği şekilde yeterli bir orandır (Tablo 1).
Etik Beyan
Bu çalışma için İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Klinik Araştırmalar Etik Kurulundan
05.07.2012 tarih ve 18963 sayılı yazı ile izin alınmış olup Helsinki Bildirgesi'ne kriterleri göz
önünde bulundurulmuştur.
3. BULGULAR
Mağdurlar en fazla kız çocuğudur, yaş ortalamaları ise 11,4’tür (min:4, max:14, ss:2,22).
Mağdurlar, temas içerikli olmayanlar (Seksüel bakış, seksüel içerikli konuşma, teşhir,
pornografi izletme, soyundurma), temas içerikli (elleme, okşama, öpme), penetrasyon içerikli
(vajinal penetrasyon, anal penetrasyon, oral penetrasyon, vücut boşluğuna cisim-parmak
sokma) istismar şekillerine maruz kalmışlardır. Bunların içerisinde en fazla maruz kalınanı
8
penetrasyon içerikli olanlardır. Mağdur-fail yakınlığı açısından bakıldığında, istismarcı,
mağdura göre en yakından en uzağa (mağduru otorite altına alabilme imkânı açısından) göre
kategorize edilmiştir. Buna göre 1- akraba (baba, kardeş, kuzen, üvey baba vs.), 2- komşu,
eğitici, arkadaş gibi kişiler içeren tanıdıklar ve 3- yabancılardır. Çalışmamızda istismarcılar
en fazla akraba konumunda olan kişilerdir ancak yakın bir oranda yabancılar da
bulunmaktadır.
Olay yeri bulguları açısından bakıldığında istismarlar en fazla failin evinde ya da failin
otoritesi altında olunan bir yerde gerçekleşmiştir. İstismarın zamanlamasını belirleyen faktör
ise mağdurun savunmasız olduğu an ya da savunmasız hale getirildiği andır. Zamanlama
olarak bakıldığında, mağdurun savunmasız kaldığı-savunmasız hale getirildiği an itibarı ile
failin fiziksel olarak mağdura en yakın hale geldiği görülmüştür.
Mağdurların önemli bir oranı maruz kaldıkları istismar nedeniyle yaşadıkları psikolojik
olumsuzlukları bildirmişlerdir. Bunlar genel olarak sıkıntı, tedirginlik, okulu bırakma, okul
başarısında düşüş, uyuma problemleri, kâbuslar görme, karamsarlık, yemek yeme düzeninin
bozulması, sürekli korku hali, utanma, kızgınlık, adet düzensizliği, seksüel konulara yaşıyla
uygun olmayan ilgi, pervert tutumlar, sürekli saklama hissi, yaşıtlarından büyükmüş gibi
davranma, dış çevreye güvensizlik, bana zarar verirler hissi, çaresizlik hissi, kavga etme, suç
işleme, madde kullanımı intihar davranışları ve evden kaçma gibi olumsuzluklardır.
Mağdurların burada tanımladıkları değişim ve tepkiler kendilerince tanımladıkları olgular
olup, tıbbi veya psikiyatrik olarak teşhis edilmiş tepkiler değildir.
9
bakıldığında ise, müştekilerin çoğunluğu çocuğuna inanıp adli süreçlere başlanılması için
polise başvururken, yaklaşık beşte biri istismara inanmadığını, olsa bunu bileceğini, iddia
edilen kişinin böyle bir şey yapmayacağını vs. söyleyerek çocuğunun yalan söylediğini
düşündüğünü bildirmiştir.
İstismarcıların yaş ortalaması 35,1’dir. Sadece %0,5’i okur yazar değilken %70,2 ile en fazla
ilköğretim mezunudur. %17’si işsiz, %4’ü ise emekli iken geriye kalanı genel olarak belli bir
uğraşı ve işe sahiptir. Araştırmamızda mağdur bildirimlerine göre, mağdurların istismarcılar
ile yaşadıkları süreç üç aşamada seyretmektedir. İstismarcı davranışları, çocuğa yaklaşma,
çocuğa fiziksel olarak en yakın hale gelme ve istismarın ifşa edilmesini önleme olmak üzere
kategorize edilmiştir.
ii. Çocuğa fiziksel olarak en yakın hale gelme (Grooming-II): İstismar öncesinde,
istismarcının davranışlarına bakıldığında ise, bu aşamada istismarcı mağdurla fiziksel olarak
yakındır, hemhal olabilmektedir ve istismarı gerçekleştirmek için mağdurla en yakın hale
10
gelmek istemektedir. Fiziksel olarak çocukla en yakın hale gelme sürecinde ya stratejik
olarak hareket ederek ya da zorlayarak çocukla en yakın hale gelmektedir. İstismarcıların
yaklaşık %60’ı adım adım bir yöntemler izleyerek çocukla en yakın hale gelmiştir. Bunlar
çocukla vakit geçirme, oyunlar oynama, çocuğu erotize edecek davranışlarda bulunma
(porno film ya da materyaller gösterme, çocuğun yanına cinsel organını gösterecek şekilde
kıyafetler giyerek gelme vs.), çocukla dokunma içerikli aktiviteler yapma (güreşme, çocuğun
genital bölgelerini yanlışlıkla elleme vs.) şeklindedir. Eğer çocuk rahatsız olursa da, “Şaka
yaptım. Büyüyünce siz de böyle yapacaksınız ne var ki bunda…” gibi söylemlerde
bulunmaktadır. Böylece çocuk yavaş yavaş tepki veremez hale gelmektedir. Bu aşamadan
sonra ise istismar eylemi gerçekleşmektedir. Bu betimleme çerçevesinde istismarcıların
stratejik hareket ettiği düşüncesi oluşmuştur. Bir diğer en yakın hale gelme yöntemi ise tehdit
ve zorlama ile doğrudan çocukla en yakın hale gelmedir. İstismarın hemen öncesinde
çocuğun tam kontrolünü ve itaat etmesini sağlamak için zorlama ve tehdide başvurulduğu
görülmektedir. Stratejik ya da zorlayıcı yöntemler, istismarcının çocukla en yakın hale
gelmesini sağlamaktadır. Bu noktaya gelen çocukların sadece %20’si istismarcının elinden
kurtulabilmiştir. Geri kalanı istismar eylemine maruz kalmıştır (Tablo 2).
4. TARTIŞMA
11
mağdurların yaş ortalamasını 13,1, Akbaş ve ark. (41) 12,1 bulmuştur. Bu bağlamda cinsiyet
ve yaş açısından bulgularımız literatürle uyumludur.
Çalışmamızda penetrasyon içerikli istismar vakaları daha fazla bulunmuştur. Alanda yapılan
çalışmalarda genel olarak penetrasyon içerikli vakalar daha azdır: Kılıçoğlu’nun yaptığı
çalışmada (20), mağdurların %60’ı dokunma şeklinde, %10’u sözlü taciz, %3,3’ü fotoğraf-
videoya çekme, %10’u ırza tasaddi, %3,3’ü oral penetrasyon, %3,3’ü anal penetrasyon,
%10’u ise vajinal penetrasyona maruz kalmıştır. Doğan’ın (39) ve Sertdemir ve ark. (13)
çalışmasında ise penetrasyon içerikli istismar oranı penetrasyon olmayanlardan daha azdır.
Bu bağlamda bu bulgumuz literatürle uyumlu değildir. Çalışmamızda penetrasyon içerikli
vakaların fazla olmasının sebebinin, İstanbul Çocuk Şube’nin nitelikli istismar vakalarını
(penetrasyon içeren vakalar gibi) yürüten bir birim olması ile ilişkili olduğu düşünülmektedir.
Araştırmamızda mağdurların genele yakını maruz kaldıkları istismar nedeniyle bir takım
psikolojik sıkıntılar yaşamaktadırlar. Bunlardan yine önemli bir oranı intihar girişiminde
bulunmuş ya da evden kaçarak dış dünyanın olumsuzlukları ile daha çok karşı karşıya
kalmıştır. Bu bağlamda yaşadıkları istismar nedeniyle çocukların çok çeşitli psikolojik
sıkıntıları tecrübe ettikleri görülmektedir. Kendall-Tackett ve ark. (42) 45 çalışmayı
inceledikleri gözden geçirme yazısında cinsel istismar kurbanlarının %64-79 oranları
arasında psikiyatrik belirtiler gösterdikleri bildirilmiştir. Bu belirtiler sırasıyla post travmatik
stres bozukluğu, düşük benlik saygısı, anksiyete, korku, depresyon, intihar düşüncesi,
somatik şikayetler, agresif davranış, evden kaçma ve madde kötüye kullanımıdır. Doğan (39)
yaptığı çalışmada ise incelediği mağdurların %81’inin psikiyatrik tanı aldıklarını ve tanı
12
alanlarda da çeşitli oranlarda ankisiyete, madde bağımlılığı gibi durumların gözlemlendiğini
bulgulamıştır. Tunç (19)’un çalışmasında ise istismar mağduru çocuklarda yeme
bozuklukları tespit edilmiştir. Kılıçoğlu’nun (20) cinsel istismar mağduru çocuklarla ilgili
yaptığı çalışmada, mağdurların %33,3’ünün kendilerini istismardan dolayı suçladıkları,
%27,7’sinin tanımadığı kişilerle ilişkiler kurmakta zorlandıkları ve istekli olmadıkları,
%36,7’sinin intihar düşüncesine sahip olduğu, %3,3’ünün ise intihar girişiminde bulunduğu,
%10’unda somatik yakınmalar gösterdikleri görülmüştür. Görüldüğü üzere bulgular
literatürle uyumludur.
13
çocukla vakit geçirme ve ilgilenme gibi prososyal faaliyetler görülmekte ve böylece çocuk
istismarcıya güvenmeye başlamaktadır. Çocukların savunmasızlığında zamanlama ve yer
seçimi belirgin faktörlerdir çünkü çocuğun savunmasızlığı kollanmakta ya da oluşturulmakta
ve çocuk bu amaçla zorla ya da kandırılarak güvenli olduğu yerden güvenli olmadığı yere
gelmektedir. Böylece çocuk o an ve yerde izole hale gelmekte ve bu durum da onu
savunmasız yapmaktadır Alanda yapılan çalışmalarda, istismarcılar çocukla ayrıca vakit
geçirir (32), çocuğa hediyeler ve para verirler (30): Böylece çocuğu istedikleri yere gelmesini
sağlarlar ve çocuğun güvenini kazanarak çocukla daha yakın hale gelebilirler. İstismarcı
davranışlarında ikinci kritik nokta ise mağdura fiziksel olarak en yakın hale gelme
süreçleridir (adım adım-stratejik ya da zorlama ile). Burada çocuğun istismarcı ile fiziksel
olarak en yakın hale gelmesi çocuğun istismar için kontrol altına alınması-itaat eder hale
gelmesine yardımcı olmaktadır. Çünkü hemen akabinde istismar eylemi gelmektedir.
Kaufman ve ark. (30) yaptığı çalışmada istismarcılar belli stratejiler izleyerek ya da zorlama
ile kullandıkları rüşvet, tehdit gibi yöntemlerle çocuklara en yakın hale gelmektedirler. Bu
tarz tehdidin istismarcıya faydası ise kontrol altına alma sürecinde mağdurların boyun
eğmesinin sağlanması ve ona rahatsız edici dokunuş için izin vermesine öncülük etmesidir.
Eğer menfaat veya tehdit başarılı olmazsa, bu durumda istismarcı fiziksel cebre başvurur.
Elliot ve ark.’nın (27) çalışmasına göre, eğer mağdur direnirse, istismarcıların %61’i durur
ve kontağı bırakır; ancak bir kısmı (%39) istismarı tamamlamak için tehdit ve fiziksel cebir
uygulamaya devam etmektedir. Çalışmamızda ise bu noktaya gelen mağdurların düşük bir
oranı istismardan kurtulabilmiştir. Üçüncü kritik nokta ise çocuğun ifşa etmemesi için
tembih, tehdit, rüşvet gibi yöntemlerin kullanılmasıdır. Alanda yapılan çalışmalarda
istismarcıların önemli bir çoğunluğu istismar sonrasında, çocuğun ifşa etmemesi için tehdit
ve rüşvete başvurmuştur (32). Bu bağlamda istismarcı davranışları açısından bulgularımız
literatürle oldukça benzerdir. Bu bulgu sayesinde ülkemiz özelinde yapılan bu çalışmada yer
alan istismarcılar için şu söylenebilir: İstismarcılar, ABD ve diğer Anglosakson ülkelerde
yapılan çalışmalardakine benzer şekilde, esnek, kıvrak, sofistike ve çocuğa ulaşma
konusunda her türlü yöntemi kullanabilecek yapıda suçlulardır, bu nedenle hem önleme
süreçlerinde hem de soruşturma süreçlerinde profesyonellerin ve çocuğun koruyucularının
bu noktayı göz önünde bulundurması gerekmektedir.
14
bizzat istismarcılar ve mağdurlarla etik süreçlere uyarak prospektif çalışmalar yapılmalı ve
bu çalışmada ortaya konan bulgularla karşılaştırılmalıdır.
5. SONUÇ
15
okunabilirse, çocukların bu girdap içerisinden kurtarılma ihtimallerinin artacağı
düşünülmektedir. Bu bağlamda şunlar önerilmektedir:
4- İngiltere gibi ülkelerde hali hazırda uygulaması bulunan, çocuğa yabancı kişilerin
gerekçesiz olarak çocuklara yaklaşmasını ve dokunmasını yasaklayan caydırıcı nitelikli
yasalar çıkartılmalı ve uygulanmalıdır.
16
KAYNAKLAR
17
ve Klinik Özelliklerinin Geriye Dönük İncelenmesi. Turk J Child Adolesc Ment Health
2020; 27(1):27-32. https://doi.org/10.4274/tjcamh.galenos.2020.54264.
14. Chen J, Dunne MP, Han P. Child sexual abuse in Henan province, China: associations
with sadness, suicidality, and risk behaviors among adolescent girls. J Adolesc Health
2006; 38:544–9. https://doi.org/10.1016/j.jadohealth.2005.04.001
15. Syengo-Mutisya CM, Kathuku DM, Ndetei DM. Psychiatric Morbidity Among Sexually
Abused Children And Adolescents. East Africa Medicine of Journal 2008; 85: 85-91
16. Pinera-Lucatero AG, Trujillo-Hernandez B, Millan-Guerrero RO, Vasquez C. Prevalence
Of Childhood Sexual Abuse Among Mexican Adolescents. Child Care Health
Development 2008; 35:184-189. https://doi.org/10.1111/j.1365-2214.2008.00888.x
17. Edinburgh L, Saewyc E, Levitt C. Gender Differences in Extrafamilial Sexual Abuse
Experiences Among Young Teens. The Journal of School Nursing 2006; 22: 278-285
18. Doğangün B, Gönültaş MB, Uzun-Oğuz E, Oral G, Öztürk M. Psychological Complaints
Reported By Sexually Abused Children During Criminal İnvestigations: Istanbul
Example. Child Abuse and Neglect 2016; 56, 54-61.
https://doi.org/10.1016/j.chiabu.2016.04.010
19. Tunç P. Çocukluk Çağı Travması ile Bozulmuş Yeme Tutumları İlişkisinde Ebeveyne
Bağlanmanın Düzenleyici Rolünün İncelenmesi. Turk J Child Adolesc Ment Health
2020;27(2):75-84. https://doi.org/ 10.4274/tjcamh.galenos.2020.03521.
20. Kılıçoğlu AG. Cinsel istismar mağduru çocuk ve ergenlerin travmaya tepkileri ile anne-
babalarının tepkilerinin karşılıklı incelenmesi (Uzmanlık Tezi) Bursa: Uludağ
Üniversitesi Tıp Fakültesi; 2010, 180 s.
21. Avcı A, Tahiroğlu AY. Cinsel istismar, Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları
İçinde: Aysev A, Taner YI, Editörler. İstanbul: Golden Print; 2007, s.721-36
22. Glaser D, Rutter M, Taylor E. Child sexual abuse, Rutter’s Child and Adolescent
Psychiatry. Oxford, UK: Blackwell Publishing; 2002, pp. 340-358
23. Ackard DM, Neumark-Sztainer D. Multiple Sexual Victimizations Among Adolescent
Boys And Girls: Prevalence And Associations With Eating Behaviors And Psychological
Health. Journal of Child Sexual Abuse 2003; 12(1):17-37.
https://doi.org/10.1300/J070v12n01_02
24. Jenny C. Medical issues in sexual abuse, The APSAC handbook on child maltreatment.
In: J, Briere, L Berliner, JA Bulkley, C Jenny, T Reid, Eds. Thousand Oaks, CA: Sage;
1996, pp. 195-205
18
25. Berliner L, Elliott DM. Sexual abuse of children, The APSAC handbook on child
maltreatment, In: J, Briere, L Berliner, JA Bulkley, C Jenny, T Reid, Eds. Thousand Oaks,
CA: Sage; 1996, pp. 51-71.
26. DeYoung M. Immediate Maternal Reactions to The Disclosure or Discovery of Incest.
Journal of Family Violence 1994; 9:21-31
27. Elliott DM, Briere J. Forensic Sexual Abuse Evaluations Of Older Children: Disclosures
And Symptomatology. Behavioral Sciences and the Law 1994; 12: 261-277
28. Van Gijn EL, Lamb ME. Alleged Sex Abuse Victims' Accounts Of Their Abusers' Modus
Operandi. Journal of Forensic Social Work 2013; 3(2): 133-149.
https://doi.org/10.1080/1936928X.2013.837420
29. McAlinden A. “Grooming” And The Sexual Abuse of Children: Implications For Sex
Offender Assessment, Treatment, and Management. Sexual Offender Treatment 2013; 8:
1-13
30. Kaufman KL, Holmberg JK, Orts KA, McCrady FE, Rotzien AL, Daleiden EL, Hilliker
DR. Factors Influencing Sexual Offenders' Modus Operandi: An Examination of Victim-
Offender Relatedness and Age. Child Maltreatment 1998; 3(4): 349-361.
31. Craven S, Brown S, Gilchrist E. Sexual Grooming of Children: Review of Literature and
Theoretical Considerations. Journal of Sexual Aggression 2006; 12(3): 287-299.
https://doi.org/10.1080/13552600601069414
32. Smallbone S, Wortley R. Child sexual abuse in Queensland: Gender characteristics and
modus operandi. Brisbane QSLD: Queensland Crime Commission; 2000
33. Noakes L, Wincup E. Criminological research: Understanding qualitative methods.
London: Sage; 2004.
34. Levitt HM, Bamberg M, Creswell JW, Frost DM, Josselson R, Suárez-Orozco C. Journal
Article Reporting Standards For Qualitative Primary, Qualitative Meta-Analytic, and
Mixed Methods Research İn Psychology: The APA Publications and Communications
Board Task Force Report. American Psychologist 2018; 73(1): 26-46.
http://dx.doi.org/10.1037/amp0000151
35. American Academy of Pediatrics Committee on Child Abuse and Neglect. Guidelines
For The Evaluation Of Sexual Abuse of Children Subject Review. Pediatrics 1999; 103:
185–191.
36. McKee HA, Porter JE. The Ethics of Archival Research. College Composition and
Communication: Research Methodologies 2012; 64:59-81
19
37. Socio-Legal Studies Association (SLSA). Statement of Principles of Ethical Research
Practice 2009. Retrieved from https://www.slsa.ac.uk/index.php/ethics-statement.
38. Miles MB, Huberman AM. Qualitative data analysis: An expanded sourcebook.
Thousand Oaks, CA: Sage; 1994.
39. Doğan ÖÖ. Cinsel istismara uğrayan ergenlerde bireysel, ailesel ve istismara ait
özelliklerin tanımlanarak, istismara uğrama ve psikiyatrik bozukluk oluşumu üzerine
etkilerinin araştırılması: kontrollü bir çalışma (Uzmanlık Tezi). İzmir: Dokuz Eylül
Üniversitesi Tıp Fakültesi; 2009, 180 s.
40. Putnam F. Ten-Year Research Update Review: Child Sexual Abuse. Journal of the
American Academy of Child and Adolescent Psychiatry 2003; 42(3): 269–278.
https://doi.org/10.1097/00004583-200303000-00006
41. Akbaş S, Turla A, Karabekiroğlu K. Cinsel İstismara Uğramıs Çocuklar. Adli Bilimler
Dergisi 2009; 8: 24-32
42. Kendall-Tackett KA, Williams LM, Finkelhor D. Impact of Sexual Abuse on Children:
A Review And Synthesis of Recant Empirical Studies, Psychological Bulletin
1993;113:164-80
43. Akgün R, Çetin H. 4-6 Yaş Arası Çocuğu Olan Ebeveyn Tutumlarının Ve İstismar
Farkındalıklarının Belirlenmesi Üzerine Bir Çalışma. Toplum ve Kültür Araştırmaları
Dergisi 2020; 5: 42-61.
20
Tablo ve Şekiller
21
Tablo 1: Datanın toplanmasında izlenen prosedür
Aşama 2 Her bir uzman rastgele 20 belge aldı ve ana-alt kategorileri belirledi.
Aşama 3 Uzmanlar belirledikleri kategorileri karşılıklı olarak tartıştı ve tartışma sonrası ilk
kodlama tablosu belirlendi.
Aşama 4 Uzmanlar ilk 20 belgeyi, belirledikleri bu kod tablosuna göre yeniden kodladı.
Aşama 5 Uzmanlar tekrar bir araya geldi, detaylı bir tartışma sonrasında kodlama tablosuna son
hali vererek konsensüse ulaştı (%85).
Aşama 6 Yazar, geliştirilen kod tablosuna göre örneklemde yer alan belgelerden dataları topladı
ve raporladı.
22
İstismarcıların İstismar Öncesi ve Sonrası Davranışları (mağdur gözü
Vaka ve Mağdurla İlgili Datalar Ebeveynlerin Tutumları
ile)
n % n % n %
Kız 178 88,1 Anne 118 68,2 Kandırma yöntemleri ile 113 56
Müşteki
Cinsiyet Doğrudan-fırsatı oluşur oluşmaz:
Erkek 24 11,9 konumunda olan Baba 35 20,2 Çocuğa yaklaşma 63 31
Fırsatçı
mağdurların süreci (Grooming-I)
Temas
19 9,4 yakınları Diğer (teyze, yurt görevlisi vs.) 20 11,6 Tehdit, şantaj, zorlama 26 13
içermeyen
Sana bir şey alacağım (maddi ve
Temas içerikli 78 38,6 İstismarı çocuğundan öğrendi 70 44 37 32
somut)
İstismarın tipi İstismardan Vaat, iltifat, sana bir şey
Kandırma
haberdar olma söyleyeceğim, göstereceğim,
Penetrasyon İstismarı soruşturma sırasında yöntemleri (n=113)
105 52 durumu 89 56 anlatacağım, yaptıracağım, 76 68
içerikli öğrendi
izleteceğim, misafirimsin, sohbet
ederiz vs.
Uyumlu, anlaşılır, benimle Yavaş yavaş, stratejik şekilde
Akraba 72 35,7 paylaşır, yalan söylemez, bana 36 21,8 Çocuğa fiziksel fiziksel yakınlaşmayı sağlama: 119 58,9
açılır (anne-çocuk ilişkisi olumlu) olarak en yakın hale Stratejik
Huysuz, bizi dinlemez, yalancı, gelme süreci Zorlama ve tehditle korkutarak
Mağdur-fail
Tanıdık 63 21,2 hayalci, agresif, vurdumduymaz 33 20 (Grooming-II) fiziksel yakınlaşmayı sağlama: 83 41,1
yakınlığı
Çocukla ilgili (anne-çocuk ilişkisi olumsuz) Zorlayıcı
genel düşüncesi Çocuğuma bir şeyler oldu,
Tehdit, şantaj, tembihleme kimse
Yabancı 67 33,2 sonradan değişti, arkadaş ortamı 74 44,8 78 38,6
inanmaz zaten
bozdu
Failin kendi evi
ya da bildiği bir 133 65,8 Herhangi bir yorum yapmadı 22 13,3 Şimdi git, ben çağırırsam gene gel 35 17,3
yer
İstismarın ifşa
Sen istedin, istesem seni
edilmesini önlemeye
İstismarın Mağdurun evi 25 12,3 Tanıyor ya da aşina 79 50 mahvederdim, senin iyiliğin için, 32 15,8
İstismarcıyı yönelik davranışlar
gerçekleştiği şakaydı
tanıma durumu
yer Fail-mağdur evi Bir şey söylemedi, görmezden
37 18,3 Tanımıyor hiç görmedi 79 50 29 14,4
dışında bir yer geldi, pervasız pişman
İnandı, çünkü çocuğunda
Bilgi yok 7 3,4 psikolojik-fiziksel bariz değişimler 117 74,1 Bilgi yok 28 13,9
vardı, hemen polise başvurdu
Mağdur evde İnandı, çünkü suçüstü yaptı, hemen Şüphelinin söylemlerinden korktu
103 50,8 6 3,8 146 72,4
yalnızken polise başvurdu ve bir başkasına anlatamadı
İstismarın
İstismarın Mağdur bir yere İnanmadı, öyle bir şey olsa ben
öğrenilmesi ile
zamanlaması götürülerek şahit olurdum, bilirdim, anlardım, İstismar sonrası
99 49,6 birlikte verilen 21 13,3 Hemen yaşadıklarını anlattı 50 24,7
yalnız kaldıktan görmediğim şeye inanmam, mağdurların
tepkiler
sonra araştırılsın varsa inanayım istismarı ifşa edip
İnanmadı, çünkü iddia edilen kişiyi etmeme durumu
Mağdurların Evden kaçma ve tanırım ihtimal vermem, yapmaz,
50 24,8 14 8,9 Bilgi yok 6 2,9
bildiriminde intihar girişimi bizim çocuk ergenliğin etkisinde,
yer alan yalan söyler, arkadaş etkisinde
psikolojik Diğer fizyolojik
tepki ve ve psikolojik 130 64,4
yakınmalar tepkiler
Bilgi yok 22 10,9
23
24
25