Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 36

Ceza Muhakemesi Hukuku

Olcay Aslan
Ceza Muhakemesi Hukuku

DERS -1

CEZA MUHAKEMESİ TEMEL BİLGİLER VE İLKELER

OLCAY ASLAN

Olcay Aslan
Ceza Muhakemesi Hukuku
CEZA MUHAKEMESİNE İLİŞKİN TEMEL BİLGİLER

BİRİNCİ BÖLÜM: CEZA MUHAKEMESİ HUKUKUNA GİRİŞ

I. CEZA MUHAKEMESİNİN TANIMI


Ceza muhakemesi hukuku bir kamu hukuku bölümü olup; ceza yargılaması içeri-
ğinde soruşturmanın, kovuşturmanın ve hükmün tüm unsurlarını düzenleyen usul hu-
kuku dalıdır. Bu kapsamda ceza muhakemesi hukuku; suç şüphesinin öğrenilmesi ile
başlayan ceza yargılaması sürecinde, yargılama, nihai hüküm ve kanun yolları aşaması
dahil olmak üzere tüm aşamaları düzenleyen bir bütünü ifade etmektedir.
Ceza muhakemesi hukuku; Türk Ceza Kanunu (ceza özel hükümler) kapsamında
düzenlenen ve diğer tüm ceza hükümleri içeren kanunlarda düzenlenen suçların işlenip
işlenmediği, işlendi ise kimin tara ndan işlendiği ve yargılamanın nasıl yapılacağı, niha-
ye nde ne ceza verileceği gibi usul hukukuna dair tüm soruların yanıtlarını oluşturmak-
Olcay Aslan
Ceza Muhakemesi Hukuku
tadır. Ceza Muhakemesine dair bu düzenlemeleri içeren temel kanunumuz ise 5271
sayılı Ceza Muhakemesi Kanunudur.
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununa madde 1’de yer alan düzenlemeye göre
kanunun kapsamı belirlenmiş ve bu belirleme “Bu Kanun, ceza muhakemesinin nasıl
yapılacağı hususundaki kurallar ile bu sürece ka lan kişilerin hak, yetki ve yükümlülük-
lerini düzenler.” şeklinde düzenleme bulmuştur. Kanunun gerekçe kısmında da kapsa-
mın değerlendirilmesi yapılmış ve “Bir suçun işlenmesiyle birlikte Devlet ile fail arasın-
da, değişik evre ve aşamaları kapsayan, bir ilişkinin oluştuğu bilinmektedir. Bu ilişki
suçun ve failinin saptanmasından başlayarak verilecek hükmün kesinleşmesine ve ha a
bazı hâllerde uygulanacak yap rımların infazına kadar uzanmaktadır. Devletle fail ara-
sında oluşan bu ilişkinin adil yargılama ilkesine tam uyularak sürdürülmesi, Anayasanın,
İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşme (kısaca Avrupa İnsan Hak-
ları Sözleşmesi) ve diğer uluslararası hukuk me nlerinin gereğidir…” denilmiş r. Yine
gerekçenin devamında; “Ceza muhakemeleri usulü kanunları, suç işleyenle Devlet ara-

Olcay Aslan
Ceza Muhakemesi Hukuku
sındaki bu ilişkinin adil yargılama esaslarına uygun olarak yürütülmesini sağlayan bağ-
layıcı hukuk kurallarını içermektedir; vurgulanması istenen esas da budur…” denilerek
ceza muhakemesi hukukunun kanuni amaç ve kapsamı da net şekilde ortaya konmuş-
tur.

II. CEZA MUHAKEMESİNİN KAYNAKLARI


Ceza Muhakemesi Hukukunun kaynaklarını şu şekilde sıralayabiliriz:
 Anayasa
 Uluslararası Sözleşmeler
 Kanunlar ( 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu, 5235 sayılı Adli Yargı İlk
Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve
Yetkileri Hakkında Kanun , 5230 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunun Yürür-
lük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun)

Olcay Aslan
Ceza Muhakemesi Hukuku
 Cumhurbaşkanlığı Kararnameleri
 Yardımcı Kaynaklar ( Bilimsel içtihatlar, mahkeme içtihatları)

Maddi ceza hukukundan farklı olarak


ceza muhakemesi hukukunda kural
olarak kıyas mümkündür.
Ceza muhakemesi hukukunda kural
olarak kıyas mümkün olmakla birlikte;
sınırlayıcı ve istisnai hükümlerde
kıyas yasaktır.

Olcay Aslan
Ceza Muhakemesi Hukuku
 Sınırlayıcı Hükümler: Temel hak ve özgürlüklere sınırlama getiren hü-
kümler, sınırlayıcı hükümler olarak adlandırılır ve bu hükümlerde kıyas
mümkün değildir.

Koruma Tedbirlerine ilişkin hükümler


(arama, el koyma, gözal , tutuklama)
temel hak ve özgürlüklere sınırlama ge ren nitelikte
ceza muhakemesi hukuku hükümleridir.
Bu hükümler kapsamında kıyas uygulaması yapmak
mümkün değildir.

Olcay Aslan
Ceza Muhakemesi Hukuku
 İstisnai Hükümler: Genel kuralı ortaya koyan hükümlere istisna getiren
düzenlemeler istisna hükümler olarak nitelendirilir. Bu hükümlerde de
ceza muhakemesi kapsamında olsa da kıyas mümkün değildir.

Ceza Muhakemesi Hukuku


kapsamında, hakimin önüne gelen
uyuşmazlığı çözmesi genel kuraldır.
5271 sayılı Ceza Muhakemesi
Kanunun 22. Maddesi bu kurala
istisnagetirerek hakimin davaya
bakamayacağı halleri belirtmiştir.
Bu düzenleme bir ceza muhakemesi
düzenlemesi olsa da kıyas yolu ile
genişletmek mümkün değildir. Olcay Aslan
Ceza Muhakemesi Hukuku

Ceza muhakemesi Hukuku kapsamında;


Cumhuriyet Savcısının yeterli şüphenin
bulunması halinde kamu davasını açması
genel kuraldır. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi
Kanunu’nun 171. Maddesinde Cumhuriyet
Savcısına bazı hallerde kamu davasının
açılması hususunda takdir yetkisi vermiştir.
Bu düzenleme bir ceza muhakemesi
düzenlemesi olsa da bu halleri kıyas yolu ile
genişletmek mümkün değildir.

Olcay Aslan
Ceza Muhakemesi Hukuku

Ceza Muhakemesi Hukuku kapsamında,


hakimin önüne gelen uyuşmazlığı çözmesi
genel kuraldır. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi
Kanunun 22. Maddesi bu kurala istisna
getirerek hakimin davaya bakamayacağı
halleri belirtmiştir. Bu düzenleme bir ceza
muhakemesi düzenlemesi olsa da kıyas yolu
ile genişletmek mümkün değildir.

Olcay Aslan
Ceza Muhakemesi Hukuku
İKİNCİ BÖLÜM: CEZA MUHAKEMESİNİN TEMEL İLKELERİ

I. DAVASIZ YARGILAMA OLMAZ İLKESİ


Ceza muhakemesi hukukunda; işlenmiş olan bir fiilden ötürü yargılama makamla-
rının , davaya başlayabilmesi ya da diğer bir deyişle yargılama yapabilmesi için, faile
isnat edilen eylemin suç olarak düzenlendiğinin ve failin suç teşkil eden eyleminden
ötürü cezalandırılması gerek ğinin iddia edilmesini, ileri sürülmesini ifade eden ilkeye
davasız yargılama olmaz ilkesi denmektedir. Bu ilkenin sonucu olarak yargılama ma-
kamı olan hakim kendiliğinden harekete geçerek doğrudan kovuşturma aşamasına baş-
layamayacak, öncelikle soruşturma aşamasının tamamlanmasını bekleyecek ve nihaye-
nde de iddia makamı olarak Cumhuriyet Savcısının iddianamesini beklemek duru-
munda kalacak r. Bu kapsamda; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 175. Mad-
desinde “iddianamenin kabulü ilke kamu davası açılmış olur ve kovuşturma evresi
başlar “şeklindeki hükümle bu durum açıkça belir lmiş r. Buna göre; soruşturma niha-
Olcay Aslan
Ceza Muhakemesi Hukuku
ye nde Cumhuriyet Savcısının iddianamesinin mahkemece kabulü ile dava süre-
ci(kovuşturma) başlayabilir. Yine 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 225/1.
Maddesinde “hüküm ancak iddianamede unsurları gösterilen suça ilişkin fiil ve fail
hakkında verilir” şeklindeki hükümle davasız yargılama yapılamayacağı belir lmiş r.
Bu hükümden anlaşılması gereken ise iddianamenin kabulü ile başlayan süreçte mah-
kemenin kovuşturma aşamasında iddianame içeriğine dahil edilmeyen kişi-
ler(şüpheliler) ve iddianame içeriğine dahil edilmeyen olaylar ve eylemler hakkında
karar veremeyeceğidir.

Olcay Aslan
Ceza Muhakemesi Hukuku

Ceza muhakemesi hukukunda;


iddia veya itham olmadan
yargılama olmaz.

Olcay Aslan
Ceza Muhakemesi Hukuku

A hakkında mala zarar verme suçundan ötürü düzenlenen iddia-


name nihaye nde açılan kamu davasında, A’nın mala zarar ver-
me suçunun yanında konut dokunulmazlığının ihlali suçunu da
işlediği kovuşturma aşamasında anlaşılmış r. Bu durumda iddi-
aname içeriğinde dahil olmayan suça ilişkin olarak, hakim res’en
hareket ederek A hakkında konut dokunulmazlığının ihlali su-
çundan ötürü hüküm kuramayacak r. Ancak hakim ilgili eylem-
den ötürü Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunabile-
cek r. Bu halde A hakkında konut dokunulmazlığının ihlali su-
çundan ötürü Cumhuriyet Savcılığınca iddianame düzenlenme-
sinin ardından hüküm kurulabilecek r.

Olcay Aslan
Ceza Muhakemesi Hukuku

Davasız yargılama olmaz ilkesinin


iki tane istisnası mevcuttur:

1. Otomatik istinaf

2. Hükmün sanık lehine bozulmasının


diğer sanıklara etkisi

Olcay Aslan
Ceza Muhakemesi Hukuku
1. Otoma k is naf: İlk derece mahkemelerince verilen 15 yıl veya daha fazla
hapis cezasına ilişkin hükümler bölge adliye mahkemesince res’en incelenir.
(CMK 272/1) Cumhuriyet Savcısı, ka lan veya vekili, sanık veya müdafi söz
konusu karar hakkında is naf müracaa nda bulunmamış olsalar bile ceza
miktarı nedeniyle bu kararalar resen is nafa tabidir.
2. Hükmün sanık lehine bozulmasının diğer sanıklara etkisi: Ceza yargılaması
nihaye nde birden fazla sanık hakkında hüküm kurulduğunda, bu hüküm
hakkında bu sanıklardan birinin is naf veya temyiz müracaa nihaye nde
hüküm sanık lehine bozulmuş ise ve bu hususların temyiz isteminde bu-
lunmamış olan diğer sanıklara da uygulanması olanağı varsa , bu sanıklar da
temyiz isteminde bulunmuşçasına hükmün bozulmasından yararlanır.

Olcay Aslan
Ceza Muhakemesi Hukuku
II. CEZA MUHAKEMESİNİN KAMUSALLIĞI İLKESİ
Ceza muhakemesinin kamusallığı ilkesi, ceza muhakemesini başlatma ve yürüt-
menin bireylere değil sadece devlete ait olduğunu ifade eden bir ilkedir. Bu ilkeye göre;
ceza muhakemesi kapsamında şahısların şahsi dava açma imkanı mevcut değildir. Bir
olaya veya kişiye karşı açılacak olan dava, kamu davası olarak nitelendirilir ve bu husus-
ta yetki ve görev Cumhuriyet Savcılığındadır. Ceza muhakemesinin kamusallığı ilkesinin
sınırlandığı iki durum söz konusudur. Bu iki durumda da soruşturma ve kovuşturmanın
yapılabilmesi bazı şartların gerçekleşmesine bağlıdır.
1. Şikayete bağlı suçlar: Soruşturulması veya kovuşturulması şikayete bağlı
suçlarda ancak suçtan zarar görenin şikaye halinde soruşturma yürütüle-
cek ve kamu davası açılabilecek r.

Olcay Aslan
Ceza Muhakemesi Hukuku
2. İzne veya isteme bağlı suçlar: Soruşturulması veya kovuşturulması izin veya
talebe bağlı suçlarda ancak bu şartlar gerçekleşirse soruşturma yürütülecek
ve kamu davası açılabilecek r.

1412 sayılı mülga Ceza Muhakemeleri


Usulü Kanunun yürürlükten
kalkmasından sonra hukukumuzda
şahsi dava kurumu kalkmıştır.
Bu halde 5271 sayılı Ceza
Muhakemesi Kanununda sadece
kamu davası kavramı benimsenmiş olup
bu davayı açma yetkisi de münhasıran
Cumhuriyet Savcısına verilmiştir.
Olcay Aslan
Ceza Muhakemesi Hukuku
III. DOĞAL YARGIÇ İLKESİ
Hukuken sonuç doğuracak bir uyuşmazlığın ortaya çıkmasından önce, uyuşmazlık
hakkında karar verecek olan hâkimin kanunen belirli olmasını öngören ilkeye doğal
yargıç ilkesi denmektedir. Doğal yargıç ilkesi, Anayasanın 37. maddesinde “Hiç kimse
kanunen tabi olduğu mahkemeden başka bir mercii önüne çıkarılamaz. Bir kimseyi ka-
nunen tabi olduğu mahkemeden başka bir mercii önüne çıkarma sonucu doğuran yargı
yetkisine sahip olağanüstü merciler kurulamaz.” şeklinde belir lmiş r.

IV. KAMU DAVASININ MECBURİLİĞİ İLKESİ


Kamu davasının mecburiliği ilkesi; Cumhuriyet Savcısının, işlendiği iddia edilen bir
suça ilişkin olarak suç şüphesinin öğrenilmesi ile başla ğı soruşturmada suçun işlendi-
ğine dair yeterli şüpheye ulaşması halinde yani yeterli delil elde etmesi halinde iddia-
name düzenlemek zorunda olduğunu ifade eden ilkedir. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi
Kanunumuzun benimsediği ilke kamu davasının mecburiliği ilkesidir. Bu husus 5271
Olcay Aslan
Ceza Muhakemesi Hukuku
sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 170. Maddesinde “Soruşturma evresi sonunda
toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet
savcısı, bir iddianame düzenler.” şeklinde açıkça belir lmiş r.
Kamu davasının mecburiliği ilkesinin ceza muhakemesi hukukumuzda iki is s-
nası mevcu ur:
 Cezayı kaldıran şahsî sebep olarak etkin pişmanlık hükümlerinin uygu-
lanmasını gerektiren koşulların ya da şahsî cezasızlık sebebinin varlığı
halinde, Cumhuriyet savcısı kovuşturmaya yer olmadığı kararı verebilir
(CMK 171/1). Cumhuriyet savcısı kamu davası açmaya yeter düzeyde
delil toplamış olmasına rağmen eğer bahse konu eyleme ilişkin olarak
kanunda cezayı kaldıran şahsî sebep olarak etkin pişmanlık hükümleri
veyahut şahsî cezasızlık sebebinin varlığı söz konusu ise Cumhuriyet
Savcısı kamu davası açmayabilir. Bu da kamu davasının mecburiliği ilke-
sinin istisnasını oluşturur.
Olcay Aslan
Ceza Muhakemesi Hukuku
 Uzlaştırma ve önödeme kapsamındaki suçlar hariç olmak üzere, Cumhuriyet
savcısı, üst sınırı üç yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlardan
dolayı, yeterli şüphenin varlığına rağmen, kamu davasının açılmasının beş yıl
süre ile ertelenmesine karar verebilir. Cumhuriyet savcısı kamu davası aç-
maya yeter düzeyde delil toplamış olmasına rağmen eğer bahse konu
eyleme ilişkin kamu davasının açılmasının ertelenmesi şartları oluşmuş
ise Cumhuriyet Savcısı kamu davası açmayabilir. Kamu davasının açıl-
masının ertelenmesi kararı da kamu davasının mecburiliği ilkesinin istis-
nasını oluşturur.

Olcay Aslan
Ceza Muhakemesi Hukuku

Ceza Muhakemesinde kamu davasının


mecburiliği ilkesinin tersini ifade eden
yani kamu davasının açılması hususunu
Cumhuriyet Savcısının takdirine bırakan
ilkeye ise maslahata uygunluk ilkesi
denmektedir. Bizim hukuk sistemimizde
maslahata uygunluk ilkesi değil kamu
davasının mecburiliği
ilkesi benimsenmiştir.

Olcay Aslan
Ceza Muhakemesi Hukuku
V. ŞÜPHEDEN SANIK YARARLANIR İLKESİ (İN DUBİO PRO REO)
Şüpheden sanık yararlanır ilkesi, kişinin işlemiş olduğu iddia edilen eylemden ötü-
rü mahkum olabilmesi için bu eylemin onun tara ndan işlendiğinin kesin olarak her-
hangi bir kuşkuya yer vermeyecek şekilde kanıtlanmış olmasını aksi halde en küçük bir
şüphenin bile sanık lehine değerlendirilmesi gerek ğini ifade eder. Ceza yargılamasında
her birey baştan i baren hem ulusal hem de uluslararası mevzuat gereğince suçsuz
kabul edilmekte olup, bu durum masumiyet karinesi olarak izah edilmektedir. Şüphe-
den sanık yararlanır ilkesi de masumiyet karinesinin doğal bir sonucu olup, ceza yargı-
laması nihaye nde suçun sanık tara ndan işlendiği kesin olarak ortaya konamadıysa
sanığın cezalandırılması mümkün olamayacak r.

Olcay Aslan
Ceza Muhakemesi Hukuku

Şüpheden sanık yararlanır ilkesi


ceza kanunlarımızda
düzenlenmemiş olup, içtihatlarla
geliştirilmiş bir ilkedir.

Olcay Aslan
Ceza Muhakemesi Hukuku

Sınavda “HANGİ İLKE KANUNUMUZDA


AÇIKÇA DÜZENLENMEMİŞ OLUP
İÇTİHATLARLA ORTAYA KONMUŞ-
TUR” şeklinde bir soru karşımıza
çıkabilir dikkat edelim!!!

Olcay Aslan
Ceza Muhakemesi Hukuku
VI. DOĞRUDAN DOĞRUYALIK İLKESİ
Doğrudan doğruyalık ya da vasıtasızlık ilkesi hakimin kararını doğrudan ve biza hi
temas e ği delillere dayanarak vermesini ifade eden ilkedir. Bu bağlamda kararı vere-
cek olan mahkeme veya hâkim delil sözlü ise dinleyecek, yazılı ise okuyacak, eşya ve iz
şeklinde ise görecek r. Bu ilke 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 217/1. mad-
desinde “Hâkim, kararını ancak duruşmaya ge rilmiş ve huzurunda tar şılmış delille-
re dayandırabilir. Bu deliller hâkimin vicdanî kanaa yle serbestçe takdir edilir.” şek-
linde düzenleme ile açıkça belir lmiş r.
Ceza Muhakemesi Hukukumuzda öngörülen doğrudan doğruyalık ilkesinin iki is-
snası mevcu ur:
 Naiplik: Hastalık veya malûllük veya giderilmesi olanağı bulunmayan başka
bir nedenle bir tanık veya bilirkişinin, uzun ve önceden bilinmeyen bir za-
man için duruşmada hazır bulunmasının olanaklı bulunmayacağı anlaşılırsa,

Olcay Aslan
Ceza Muhakemesi Hukuku
mahkeme onun bir naiple veya istinabe yoluyla dinlenmesine karar verebi-
lir. (CMK 180/1) Bu durumda mahkeme doğrudan doğruya delile temas
edemese de bahsi geçen zaruretler sebebiyle dolaylı olarak delile ulaşmak-
tadır. Bu durum da doğrudan doğruyalık ilkesinin istisnası teşkil etmektedir.
 İstinabe: Sanık, alt sınırı beş yıl ve daha fazla hapis cezasını gerektiren suç-
lar hariç olmak üzere, istinabe suretiyle sorguya çekilebilir. (CMK 196/2)
Burada sanık savunmasını hâkim doğrudan doğruya temin etmeyip dolaylı
olarak sanığın savunması alınmaktadır. Bu durum da doğrudan doğruyalık
ilkesinin istisnasını oluşturmaktadır.

Olcay Aslan
Ceza Muhakemesi Hukuku
VII. SÖZLÜLÜK VE YAZLILIK İLKESİ
Ceza Muhakemesinde sözlü olarak ne söylenmiş ise ancak onun karara temel ka-
bul edilmesini ifade eden ilkeye sözlülük, muhakemede yazılı olarak ne söylenmiş ise
ancak onun karara temel kabul edilmesini ifade eden ilkeye ise yazılılık ilkesi denmek-
tedir.

Ceza muhakemesinde kural olarak


soruşturma aşamasında yazılılık,
kovuşturma aşamasında ise
sözlülük ilkesi geçerlidir.

Olcay Aslan
Ceza Muhakemesi Hukuku
VIII. ALENİLİK İLKESİ
Alenilik ilkesi; duruşmanın, hükmün ve kararın te iminin aleni olmasını diğer bir
deyişle herkese açık olmasını ve duruşma tutanaklarının ilgililere açık olmasını ifade
eden bir ilkedir.

Ceza Muhakemesinde kural olarak


soruşturma aşamasında gizlilik,
kovuşturma aşamasında ise alenilik
ilkesi geçerlidir. “Duruşma herkese
açıktır.” (CMK madde: 182/1)

Olcay Aslan
Ceza Muhakemesi Hukuku

Duruşmalı olarak verilen hükümde


açıklık kuralının ihlâl edilmesi
mutlak bozma nedenidir.
(CMK madde:289/1-f)

Olcay Aslan
Ceza Muhakemesi Hukuku
IX. MADDİ GERÇEĞİN ORTAYA ÇIKARILMASI İLKESİ
Ceza muhakemesi hukukunun nihai amacı maddi gerçeğin ortaya çıkarılmasıdır.
Bu bağlamda ceza muhakemesi hukuku, şekli gerçeklik ile ye nmeyip hakika araş r-
ma ve ortaya çıkarma amacı gütmektedir.
Bu araş rmada, yani gerçeğe ulaşmada man k yolunun izlenmesi gerekir. GER-
ÇEK; akla uygun ve realist, olayın bütünü veya bir parçasını temsil eden kanıtlardan
veya kanıtların bütün olarak değerlendirilmesinden ortaya çıkarılmalıdır. Yoksa bir ta-
kım VARSAYIMLARA DAYANILARAK SONUCA ULAŞILMASI, Ceza Yargılamasının amacına
kesinlikle aykırıdır. Ceza Yargılamasında kuşkunun bulunduğu yerde, mahkûmiyet kara-
rından söz edilemez. Bu ilke evrenseldir.

Olcay Aslan
Ceza Muhakemesi Hukuku
Maddi gerçeğin ortaya çıkarılması ilkesinin sonuçlarını şu şekilde ifade
edebiliriz:
 Hâkim tarafların sunduğu delillerle, taleplerle veya sanığın itirafı ile bağlı
değildir. Bu kapsamda maddi gerçeğin ortaya çıkmasını amaçlayan hâkim
için sanığın suçu işlediğine yönelik ikrarı dahi bağlayıcı değildir.
 Hâkim kendiliğinden delil araştırabilir. Tarafların getirdiği delillerle bağlı
olmayan hâkim, maddi gerçeği ortaya çıkarmak için resen her türlü bilgi
belge ve delile ulaşma imkânına sahiptir.
 Suçun varlığı, unsurları ve şüphelinin tespiti hukuka uygun bir şekilde elde
edilmiş her türlü delille ispat edilebilir.
 Deliler hüküm kesinleşinceye kadar her aşamada ileri sürülebilir. Delille-
rin geç bildirilmesi sebebiyle kabul edilmemesi ceza muhakemesi huku-
kunda kabul edilemez.

Olcay Aslan
Ceza Muhakemesi Hukuku
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM: CEZA MUHAKEMESİ HUKUNUN
UYGULAMA ALANI

I. ZAMAN BAKIMINDAN UYGULANMASI


Zaman bakımından ceza muhakemesi kurallarının uygulanması; failin işlediği suç
eylemi kapsamında hangi kanun kapsamında yargılanacağı sorununu ele almaktadır.
Buna göre failin yargılanmasına ilişkin kurallar bütününü oluşturan Ceza Muhakemesi
kurallarında derhal uygulama ilkesi mi geçerlidir yoksa lehe kanunun geçmişe yürümesi
mümkün müdür, sorularının cevaplanması önem taşımaktadır.
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununa göre kural olarak derhal uygulanma ilke-
si benimsenmiş r. Yani yargılamaya ilişkin usul kuralları usul işleminin yapıldığı sırada
yürürlükte bulunan kanuna göre belirlenir ve uygulanır.

Olcay Aslan
Ceza Muhakemesi Hukuku
Ceza Muhakemesi Kurallarının Zaman Bakımından Uygulanmasında;
 Derhal uygulama ilkesi kural olarak geçerlidir.
 Usul kuralları uygulanırken suçun işlendiği zaman değil, usul kuralının uygu-
lanacağı tarih dikkate alınır.
 Usul kuralının uygulanacağı zaman yürürlükte bulunan yasaya göre usul ku-
ralı belirlenir ve uygulanır.
 Suçun işlendiği tarihteki usul kuralı, usul işlemin uygulanacağı tarihteki usul
kuralından daha lehe olsa da eski kanunda yer alan lehe kural ileri yürümez.
 Usuli işlemin uygulanmasından sonra yürürlüğe giren ve sanığın daha lehi-
ne olan usul kuralının geçmişe yürümesi mümkün değildir.
 Sonradan yürürlüğe giren kanunla değişen usul kuralı gereğince; daha evvel
uygulanmış usul işleminin tekrarlanması veya değiştirilmesi söz konusu
olamaz.
Olcay Aslan
Ceza Muhakemesi Hukuku
 Usul kuralı henüz uygulanmadan kanun değişmiş ise usuli işlem derhal uy-
gulama kuralı gereğince lehe ya da aleyhe tartışması yapılmaksızın yeni ka-
nuna göre uygulanır.

II. YER BAKIMINDAN UYGULANMASI


Ceza Muhakemesi Kurallarının uygulanmasında yer bakımından uygulamadan ka-
sıt Türk Ceza Muhakemesi Kanununun nerelerde uygulanıp, uygulanamayacağı husu-
suna ilişkindir. Ceza Muhakemesi Kanunu gereğince ceza muhakemesi kuralları Türki-
ye’de işlenen tüm suç eylemleri bakımından uygulama alanı bulur. Bu da ceza muha-
kemesi kurallarının yer bakımından uygulanmasında, mevzua mızda mülkilik (ülkesel-
lik) ilkesinin benimsendiğini ortaya koymaktadır.

Olcay Aslan
Ceza Muhakemesi Hukuku
III. KİŞİ BAKIMINDAN UYGULANMASI
Ceza Muhakemesi kuralları kişi bakımından uygulanmasında Türkiye’de yargıla-
ması yapılan tüm suç eylemlerine ilişkin olarak usuli işleme muhatap olan şüpheli, sa-
nık, mağdur, müşteki, ka lan vs. sıfa ne olursa olsun herkes hakkında uygulama alanı
bulur. Burada kıstasın kesinlikle vatandaşlık olmadığına dikkate etmek gerekir. Türki-
ye’de yapılan bir ceza yargılamasında usuli işleme muhatap olan herkes hakkında kural
olarak Türk Ceza Muhakemesi kuralları uygulanır.
Bu durumun is snaları da mevcu ur:
 Cumhurbaşkanı Dokunulmazlığı
 Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanların dokunulmazlığı
 Yasama dokunulmazlığı
 Diplomasi dokunulmazlığı
 Yabancı asker kişilerin dokunulmazlığı
Olcay Aslan

You might also like