Professional Documents
Culture Documents
Coğrafya Genel Tekrar Kemal Arslan
Coğrafya Genel Tekrar Kemal Arslan
5) Aynı ENLEMDE bulunan merkezlerde Ekvator'a olan kuş uçumu uzaklık, çizgisel hız, gurup, tan,
şafak, alacakaranlık süresi, gece gündüz süreleri, gece gündüz süre farkı, güneş ışınlarının geliş
açısı, güneş ışınlarının tutulma oranı, Kutup Yıldızını görme açısı, gölge boyları, iklim kuşakları ve
yer çekim kuvveti (Yükselti aynı olmak koşuluyla) aynıdır.
6) Aynı BOYLAMDA yer alan merkezlerde; yerel saat, öğle vakti, gün içinde gölge boylarının en kısa
olduğu an, başlangıç meridyeni ile aralarında zaman farkı, ekinokslarda güneşin doğuş ve batış
zamanı, saat dilimi aynıdır.
9) Türkiye'nin dört bir tarafında deniz yetki alanları MAVİ VATAN olarak adlandırılıyor.
12) YEREL SAAT gün içinde güneşin ufuk düzlemi üzerinde en yüksek konuma ulaştığı zamana öğle
denir.
13) ORTAK SAAT saat dilimleri uluslararasında ortak bir zaman kavramı oluşturmak için dünyayı 24
saat dilimine ayrılmıştır. 2016 yılından sonra sadece 45° Doğu boylamı (+3 saat dilimi)
kullanılmaya başlandı.
14) Dünyanın kendi ekseni etrafındaki birim zamanda aldığı yola ÇİZGİSEL HIZ denir.
15) Türkiye'de de her yerde AÇISAL HIZ aynıdır, değişmez!
16) Türkiye’de gölge boylarının en kısa olduğu tarih 21 HAZİRAN, en uzun olduğu tarih 21 ARALIK
Türkiye'de güneyden kuzeye doğru gidildikçe her zaman gölge boyları UZAR. Ayrıca aynı
merkezlerde yazın gölge boyları KISA, kışın daha UZUNDUR.
17) Türkiye’de KUTUP YILDIZI’nın görünmesi kuzey yarım kürede yer aldığımızı ispatlar.
18) Türkiye’de iki meridyen arası mesafe güneye doğru GENİŞLER (ARTAR).
19) 21 HAZİRAN,
● Yaz mevsimi başlar.
● En uzun gündüz yaşanır.
● Kuzeye gidildikçe gündüz süresi uzar.
●Yıl içinde güneş ışınlarının en büyük açı ile geldiği gündür.
20) 21 ARALIK
● Kış mevsimi başlar.
● En kısa gündüz yaşanır.
● Güneye gidildikçe gündüz süresi uzar.
●Yıl içinde güneş ışınlarının en küçük açı ile geldiği gündür.
21) 21 MART ilkbahar mevsimi başlar. ● Türkiye'nin her yerinde gece–gündüz eşittir=EKİNOKS
● Aynı boylam üzerinde bulunan merkezlerde güneş aynı anda doğar, batar.
22) 23 EYLÜL sonbahar mevsimi başlar. ● Türkiye'nin her yerinde gece–gündüz eşittir=EKİNOKS
● Aynı boylam üzerinde bulunan merkezlerde güneş aynı anda doğar, batar.
23) Yaza yakın aylarda (Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz ve Ağustos) GÜNDÜZLER daha uzundur.
24) Kışa yakın aylarda (Ekim, Kasım, Aralık, Ocak ve Şubat) GECELER daha uzundur.
25) Karadeniz'e kıyısı olan ülkeler: Ukrayna, Rusya, Gürcistan, Türkiye, Romanya, Bulgaristan
26) Hazar Denizi’ne kıyısı olan ülkeler: Azerbaycan, Rusya, Kazakistan, Türkmenistan ve İran
27) Türkiye ile Yunanistan kara sınırını MERİÇ NEHRİ talvegini takip eder.
28) Türkiye’nin Bulgaristan’a açılan en işlek KAPIKULE gümrük kapısıdır.
29) Türkiye'nin kara sınırları içerisinde en uzun ve en yeni olanı Türkiye ile SURİYE sınırıdır.
30) Kuzey-güney doğrultusunda su bölümü çizgisini takip eden Türkiye'nin kara sınırları arasında tek
doğal sınır olarak kabul edilip en eski İRAN sınırıdır.
31) Türkiye-Ermenistan sınırı Arpaçay ve Aras vadilerinin talveg çizgisini takip eder.
32) Türkiye'nin en kısa kara sınırını NAHÇIVAN oluşturur.
2) Yükseltinin etkileri:
• Akarsuların hidroelektrik potansiyelini
• Sıcaklık ortalamasını
• Tarım ve hayvancılığı
• Gerçek sıcaklık ile indirgenmiş sıcaklık arasındaki farkı
• Akarsu vadi şekillerini etkiler.
12) Karadeniz (Kuzey Anadolu) dağları: Istranca, Küre (İsfendiyar), Giresun, Kalkanlı,
Köroğlu, Ilgaz, Canik, Çimen, Kop, Mescid ve Yalnızçam
13) Toroslar Dağları: Akdağ, Bey, Geyik, Sultan Dağları, Dedegöl, Bolkar, Aladağlar, Tahtalı,
Binboğa, Güneydoğu Torosları, Buzul Dağları (Ulu Doruk 4135m)
14) Türkiye’deki kıvrım dağları kuzeyde ve güneyde kıyı çizgisine PARALEL uzanır.
15) Kırılma sonucu tabakaların dikey yönde yer değiştirmesiyle oluşan yükseltilere HORST alçalan
kısımlara da GRABEN adı verilir. Bu dağlar EGE kıyılarında kuzeyden güneye doğru; Kaz, Madra,
Yunt, Boz dağları, Aydın Dağları ve Menteşe Dağları, Hatay’da AMANOS (NUR)
16) Ege kıyılarında kırıklı dağlar genellikle kıyı çizgisine DİK uzanır. (Menteşe hariç)
17) Anadolu Yarımadası kuzey ve güneyden levhalar arasında sıkıştığı için dağlar genellikle DOĞU-
BATI yönlü uzanmaktadır.
18) Doğu Anadolu’nun her yıl yükselmesi, Çukurova’nın yılda yaklaşık birkaç milimetre çökmesi,
Akdeniz ve Karadeniz çanaklarının çökmesi, Kıyılarda ve akarsu yataklarında taraçaların oluşması
EPİROJENEZin kanıtlarındandır.
19) Doğu Anadolu ve İç Anadolu Bölgeleri’nde volkanik dağların faylardan dolayı bir çizgi şeklinde
Güneybatı ve Kuzeydoğu yönlü uzanmıştır.
20) Volkanik arazilerde tarımsal VERİM yüksektir.
21) Peribacalarının oluşumu ve metallerin meydana gelmesi VOLKANİZMA ile doğrudan bağlantılıdır.
22) KUZEY ANADOLU FAY HATTI: Mudurnu, Nallıhan, Karlıova, Taşova, Merzifon, Gerede,
Manyas, Ezine, Biga, Gönen, Balıkesir, Bursa, İnegöl, İznik, İzmit, Sapanca, Adapazarı, Düzce,
Bolu, Tosya, Ilgaz, Suluova, Vezirköprü, Havza, Lâdik, Zile, Turhal, Tokat, Erbaa, Reşadiye,
Niksar, Suşehri, Erzincan, Tercan, Erzurum, Pasinler yer alır.
23) DOĞU ANADOLU FAY HATTI: Amik, Kahramanmaraş, Elbistan, Gölbaşı, Adıyaman, Malatya,
Elâzığ, Bingöl, Varto, Karlıova, Muş Ovası yer alır.
24) BATI ANADOLU FAY HATTI: Tire, Dikili, Bergama, Soma, Akhisar, Turgutlu, Salihli, Alaşehir,
Torbalı, Ödemiş, Söke, Aydın, Nazilli ve Sarayköy ovaları yer alır.
26) Akarsuların taşıdığı toprakların deniz kıyısında birikmesi sonucu oluşan ovalar: DELTA OVALARI
• Karadeniz Bölgesi'nde: Bafra (Kızılırmak) – Çarşamba (Yeşilırmak)
• Akdeniz Bölgesi'nde: Çukurova (Seyhan ve Ceyhan), Silifke (Göksu), Asi (Samandağı)
• Marmara Bölgesi'nde: Meriç Deltası, Sakarya-Karasu Deltası, Karamenderes Deltası
• Ege Bölgesi'nde: Balat Ovası, Selçuk Ovası, Menemen Ovası, Dikili Ovası
27) Karstik (Polye) Ovalar: Acıpayam, Tefenni, Korkuteli, Muğla Ovası, Elmalı Ovası, Avlan
Ovası, Suğla Ovası, Çeltikçi Ovası, Gembos Ovası, Kestel Ovası, Tavas ve Çivril
28) VOLKANİK PLATOLAR Erzurum-Kars, Ardahan, Kula Adala, Hatay-Hassa, Ürgüp-Göreme
29) Taşeli ve Teke Platosu ülkemizdeki KARSTİK platolardır.
30) TABAKA DÜZLÜĞÜ Platoları Obruk, Cihanbeyli, Haymana, Bozok, Meraküm, Uzunyayla,
Yazılıkaya, Gaziantep ve Şanlıurfa
31) AŞINIM PLATOLARI Çatalca–Kocaeli Platosu, Perşembe Platosu
32) Türkiye’de plato ve ovaların büyük bir kısmı yüksekte yer alır. Bu durumun ana sebebi Anadolu
yarımadasının toptan yükselmesidir: EPİROJENEZ
33) Artezyen Kaynağı: İki geçirimsiz tabaka arasında sıkışmış olan yer altı sularının üstteki tabakanın
sondaj veya kuyu açılmasına bağlı olarak belli bir sürede fışkırarak yeryüzüne çıkan basınçlı yer
altı sularının oluşturduğu kaynaklardır.
34) Karstik Kaynak (Voklüz): Kalker tabakaları arasında bulunan yer altı sularının yüzeye çıktığı
kaynaktır.
35) Fay Kaynağı: Yer altı sularının kırık hattını takip ederek yeryüzüne ulaşmasıyla oluşan
kaynaklardır.
36) ÜST AKINTI: Karadeniz’den, Akdeniz’e doğru boğazın yüzey suları akış gösterir. Bu akıntının en
önemli sebebi SEVİYE farkıdır.
37) Alt Akıntı: Akdeniz’den Karadeniz’e doğru üst akıntının altında ters yönlü olarak akış gösteren
sulara alt veya dip akıntı adı verilir. Oluşum nedenleri: Yoğunluk farkı, Sıcaklık, Buharlaşma,
Tuzluluk, Enlem
38) KITA SAHANLIĞI: Kıta kütlesinin deniz altına doğru devam ettiği az eğimli bir su platformudur.
39) FALEZ: Dağların kıyıya paralel uzandığı ve dik bir şekilde yükseldiği alanlarda dalgaların yamacın
altını oyması ve üst kısmın çökmesiyle oluşan yer şeklidir.
40) Enine tipli kıyılar: Yapısal hatların kıyıya dik uzandığı yerlerde görülür. Ege kıyıları
41) Boyuna tipli kıyılar: Dağların kıyı çizgisine paralel uzandığı Karadeniz ve Akdeniz kıyıları
42) Ria tipli kıyılar: İstanbul-Çanakkale Boğazları, Haliç, Bodrum çevresi ve Sinop-Hamsilos
43) Dalmaçya tipli kıyılar: Antalya’da Kaş-Finike arasında görülür.
44) Kalanklı kıyılar: Akdeniz kıyılarında Silifke ve Mersin arası
45) Limanlı kıyı tipi: Büyük Çekmece Gölü, Küçük Çekmece Gölü
46) Kalker (Kireçtaşı), jips (Alçıtaşı), dolomit, anhidrit, tebeşir ve kaya tuzu gibi çözünebilen kayaçlar
KARSTİK kayaçları oluşturur.
47) Ankara-Sivas-Çankırı’da JİPSLİ arazi yaygındır.
48) Buzulların etkili oldukları dağlar: Sultan, Geyik, Barla, Davraz, Dedegöl, Aladağlar, Bolkar, Buzul
(Cilo), Sat, Kaçkar, Giresun, Mercan (Munzur), Yalnızçam, Mescit, Tendürek, Süphan, Ağrı,
Erciyes ve Uludağ'da rastlanılır.
51) Uludağ'da buzul şekillerine rastlanılmasına rağmen günümüzde kalıcı kar bulunmaz.
52) MOREN: Buzullar, aşındırarak taşıdıkları çeşitli boyuttaki malzemeyi hareketin bittiği yerlerde
biriktirirler.
53) Türkiye'de buzullar deniz seviyesine inecek kadar etkili olmadıklarından (Mutlak konumdan dolayı)
dolayı skyer ve fiyordlu kıyı tipleri bulunmaz.
56) Akarsuların çamurlu akmaları ve geniş delta ovalarının varlığı Erozyonu kanıtlarıdır.
58) Kayaların, toprağın eğim doğrultusunda kütlece yer değiştirmesi olayına HEYELAN denir.
59) Heyelana karşı alınacak önlemler
• Heyelan riskinin olduğu alanların suyunu kanallar yardımıyla boşaltmak
• Büyük beton duvarlar örmek (istinat duvarları)
• Riskli alanları yerleşime kapatmak
60) Heyelanın en fazla meydana geldiği yer DOĞU KARADENİZ en fazla meydana geldiği mevsim
(%65) ise İLKBAHAR mevsisminde meydana gelir (Kar erimeleri ve yağışlar).
61) Yüksek ve eğimli yerlerde kar örtüsünün yamaç boyunca hareketi sonucu ÇIĞ meydana gelir.
63) En fazla can ve mal kaybı (ekonomik kayıp) yaşatan afet: DEPREM
65) Akarsuyun doğduğu yere KAYNAK, denize veya göle ulaştığı yere ise AĞIZ adı verilir.
66) Sularını açık deniz ya da okyanuslara ulaştıran akarsulara AÇIK havza denir.
67) Sularını açık deniz veya okyanuslara ulaştıramayan akarsular KAPALI havza özelliğini gösterir.
68) DÜZENLİ rejimli akımında yıl içinde fazla değişikliğin olmadığı akarsulardır.
69) DÜZENSİZ rejimli yıl içinde akımlarında belirgin bir azalma ve yükselmenin olduğu nehirlerdir.
70) KARMA rejimli farklı iklim bölgelerinden geçen nehirler böyle özelliğe sahiptir.
71) Basra Körfezi Havzası; FIRAT, DİCLE, ZAP
75) En uzun boylu nehirler: FIRAT Nehri (içte ve dışta en uzun), KIZILIRMAK Nehri (içte en uzun)
76) Kura ve Aras (Arpaçay kolu): Kaynağını Türkiye’den alıp Hazar Denizi’ne dökülür. Bunlar KAPALI
havza özelliğini gösterir.
81) PERİBACALARI: Volkan tüflerinin sel sularıyla (yüzeysel sular) aşınımı sonu meydana gelir.
82) KIRGIBAYIR: Genellikle yarı kurak bölgelerde bitki örtüsünün zayıf, eğimli yamaçlarda sel
sularının aşınımı sonucu ortaya çıkan yürümesi zor arızalı yer şekilleridir.
83) DEV KAZANI: Şelale, çavlan veya çağlayanların eğimli yerlerde düştüğü yeri kazması sonucu
meydana gelen büyük çukurlardır.
84) ÇENTİK Vadi: Akarsuların derine aşındırmasıyla oluşan V şekilli, tabansız, genç vadilere denir.
85) BOĞAZ Vadi: Akarsuyun, bir dağ sırasını enine keserek ya da sert bir kütleyi derinlemesine
aşındırması ile oluşur.
86) KANYON Vadi: Yatay yapılı sahalarda görülür. Kalkerli arazilerde akarsuyun derinlemesine
aşındırmasıyla oluşur.
87) MENDERES: Akarsuların eğimin azaldığı yerlerde büklümler yapması ile oluşan şekillerdir.
88) IRMAK ADASI: Akarsu yatak eğimini azaldığı ve yatağın genişlediği yerlerde taşınan alüvyonlar
ve kum, küçük adacıklar şeklinde biriktirilir.
89) Türkiye arazisi genç, yüksek bir yapıya sahip olduğu için akarsuları DENGE profiline
ulaşamamıştır.
90) GEDİZ Nehri: İzmir Körfezi'ni doldurduğu gerekçesiyle 1886 yılında yatağı değiştirilmiştir.
91) Efes KÜÇÜK MENDERES Nehri'nin taşıdığı alüvyonlarla liman kenti özelliğini kaybetti.
92) Millet BÜYÜK MENDERES Nehri'nin taşıdığı alüvyonlarla liman kenti özelliğini kaybetti.
93) TEKTONİK Göller: Tuz, Beyşehir, Eğirdir, Kovada, Akşehir, Eber, Burdur, Acıgöl, İznik, Uluabat,
Manyas, Sapanca, Hazar, Aktaş Gölü
94) KARSTİK Göller: Salda, Söğüt, Suğla, Kestel, Avlan, Kızören, Timraş ve Hafik
95) VOLKANİK Göller: Acıgöl, Meke Gölü, Nemrut Gölü
96) HEYELAN SET Gölleri: Tortum, Sera, Zinav (Tokat), Borabay (Amasya), Yedigöller ve Abant
97) ALÜVYAL SET Gölleri: Işıklı, Köyceğiz, Gala, Moğan, Eymir, Marmara, Bafa (Çamiçi)
98) VOLKANİK LAV SET Gölleri: Nazik (Bitlis), Erçek (Van), Haçlı (Muş), Çıldır ve Balık (Ağrı)
99) KIYI SET (LAGÜN) Gölleri: B. Çekmece, K. Çekmece ve Durusu (Terkos), Akyatan ve Yumurtalık
100) Kapalı havzaya sahip göller: TUZ, VAN, BURDUR, ACIGÖL, SEYFE
101) En büyük doğal gölü: VAN
102) En büyük doğal tatlı su gölü: BEYŞEHİR
103) En büyük yapay göl: ATATÜRK
104) Sığ ve yaşlı olup yıl içinde en fazla alan değiştiren göl: TUZ GÖLÜ
105) MİLLİ PARK olan göller: Manyas, Beyşehir, Gala, Karagöl-Sahara ve Yedigöller
106) Demir yolu ulaşımının yapıldığı doğal göl: VAN yapay göl: KEBAN
107) ENERJI üretiminin yapıldı göller: Hazar, Kovada, Çıldır, Eğirdir ve Tortum
TÜRKİYE’DE İKLİMİ
1) Türkiye mutlak konumu itibariyle orta enlemlerde bulunur. Yani 30. enlemlerden 60. enlemlere
doğru esen sürekli BATI rüzgarları kuşağında yer alır. Bu durum "Genel Hava Dolaşımı"nın
batıdan doğuya doğru olmasını sağlayarak Türkiye'de nemli ve yağışlı hava kütlelerini daha çok
batıdan sokulmasına neden olur.
2) Yaz mevsiminde en sıcak yerler: Güneydoğu Anadolu (karasallık-enlem- samyeli- basra tab)
3) Yaz mevsiminde en serin yerler: Kuzeydoğu Anadolu ve Doğu Karadeniz (yükselti-enlem-yağış
rejimi)
4) Kış mevsiminde en soğuk yerler: Ezurum-Kars çevresi (yükselti-karasallık-sibirya tyb)
5) Kış mevsiminde en sıcak yerler: Akdeniz kıyıları (enlem-denizellik)
6) Yer şekillerinin engebeli olduğu, özellikle denize kıyısı bulunan dağlık alanlarda, kısa mesafede
sıcaklık değişimi FAZLADIR örnek şehirler: Artvin, Rize, Trabzon, Ordu, Giresun, Mersin ve
Antalya gibi illerde kısa mesafede sıcaklık değişimi fazladır.
11) AZOR YÜKSEK BASINCI: Atlas Okyanusu üzerindeki 30. enlemlerdeki dinamik yüksek basınç
alanına bağlı olarak oluşur.
12) BASRA ALÇAK BASINCI: Samyeli rüzgarları vasıtasıyla Akdeniz kıyılarında ve ülkemizin
güneydoğusunda yaz döneminde etkili olur. Muson sisteminin bir parçasıdır.
13) SİBİRYA YÜKSEK BASINCI: Kış döneminde alanını güneye Avrupa'ya doğru genişler ve
buradan Türkiye'nin kuzey kuzeybatı bölümlerini etkisi altına alır. Kuru ve ayz özellik gösterir.
14) İZLANDA ALÇAK BASINCI: kış döneminde Avrupa ve Asya'nın büyük bir kısmını kaplar.
15) Dinamik kökenli basınç merkezleri İZLANDA VE AZOR oluşup yıl boyunca etkilidir.
16) Termik kökenli basınç merkezleri SİBİRYA ve BASRA ortaya çıkmıştır.
17) Türkiye'ye Güneyden Gelen Sıcak Rüzgârlar: KEŞİŞLEME, SAMYELİ, KIBLE, LODOS
18) Türkiye'ye Kuzeyden Gelen Soğuk Rüzgârlar: KARAYEL, YILDIZ, POYRAZ
19) Günlük sıcaklık farkından dolayı oluşan, esinti şeklindeki rüzgârlar MELTEM olarak adlandırılır.
20) Yaz mevsiminde Doğu Akdeniz'de düzenli olarak esen kuzeybatı, öğleden sonra denizden karaya
doğru eser ve İzmir çevresinde bu deniz meltemine İMBAT adı verilir.
21) FÖHN RÜZGARLARI: Bir yamaç boyunca yükselerek dağları aşan, ısınıp sıcak karakter kazanan
rüzgarlardır.
22) Rize’de turunçgillerin, Çoruh – Kelkit Vadisi'nde zeytinin, Iğdır Ovası'nda pamuk tarımının
yapılması FÖHN RÜZGARLARI sonucudur.
23) RÜZGAR GÜLÜ: Bir merkezde yıl boyunca esen rüzgârların esme sayısını yönlerine göre gösterir.
24) CEPHE YAĞIŞLARI: Akdeniz iklim bölgesinde yaygındır. Türkiye’nin büyük bir kısmı kışın
cephelerin etkisine girmektedir. (Mutlak konum=Orta Kuşak)
25) YÜKSELİM (KONVEKSİYONEL) YAĞIŞLARI: Karasal iç bölgelerde görülür. İç Anadolu’da
ilkbahar (Kırkikindi yağışları) Erzurum-Kars çevresinde ilkbahar sonu, yaz başlarında etkilidir.
26) YAMAÇ (OROGRAFİK) YAĞIŞLARI: Dağların kıyı çizgisine paralel uzandığı Menteşe Yöresi,
Akdeniz ve Karadeniz kıyılarında yaygındır.
27) En fazla yağış alan yerler: Doğu Karadeniz ve Batı Karadeniz Dağları, Menteşe Yöresi ile
Toroslar ve Nur Dağları'nın denize bakan yamaçları bol yağış alır. Rize yıllık yağış
miktarının en fazla olduğu (2.300 mm) yerdir.
28) En az yağış alan yerler: Tuz Gölü çevresi, Karaman, Iğdır, Konya, Harran Ovası çevresi,
Kayseri Develi Ovası, Malatya Ovası'dır. En az yağış Iğdır iline düşer.
29) Mutlak nem: Bir m³ hava içinde bulunan su buharının gram cinsinden ağırlığıdır.
30) Maksimum Nem: Havanın belli sıcaklıkta taşıyabileceği en fazla nem miktarına denir.
31) Bağıl Nem: Belli bir sıcaklıkta havada mevcut su buharı miktarının, havanın o sıcaklıkta
taşıyabileceği en fazla su buharı miktarına (maksimum neme) oranıdır.
32) Türkiye’de güneyden kuzeye gidildikçe genel olarak güneşlenme süresi ile buharlaşma miktarı
AZALIR. Buharlaşma şiddeti ve güneşlenme süresinin en fazla olduğu GÜNEYDOĞU ANADOLU
iken, en az olduğu yer DOĞU KARADENİZ kıyılarıdır.
33) Karadeniz iklimi: Yağış rejimi DÜZENLİDİR. Yıllık sıcaklık farkı az, kışlar ılık yazlar serin geçer.
En fazla yağış SONBAHAR, en az yağış ilkbaharda düşer. Doğal bitki örtüsü: ORMAN, Hâkim
yağış şekli YAMAÇ yağışlarıdır.
34) Akdeniz İklimi: Yazlar sıcak ve kurak, kışlar ılık ve yağışlıdır. Yağışların yarıdan fazlası KIŞ
mevsiminde düşer. Yağışların büyük bir kısmı CEPHESEL kökenlidir. Bitki örtüsü kızılçam ve
makidir.
35) Karasal İklim: Türkiye'de en GENİŞ alanlarda etkili olan iklim tipidir. Bitki örtüsü BOZKIR, en fazla
yağışın düştüğü mevsim İLKBAHAR, hâkim yağış şekli: KONVEKSİYONEL
36) Sert Karasal: Bitki örtüsü ÇAYIR, en fazla yağışın düştüğü mevsim YAZ, hakim yağış şekli: YÜKSELİM
37) İstanbul, İzmit illeri GEÇİŞ iklimi özelliklerine sahiptir.
38) ENDEMİK: Belirli bir ülke veya bölgeye ait, yerel, ender ve çok ender bulunan bitki türleridir.
39) Türkiye'de endemik tür ve bitki sayısının çok fazla olmasının sebepleri:
• Topografik çeşitlilik
• İklim çeşitliliği
• Toprak çeşitliliği
• Bakı koşulları
• Jeolojik ve Jeomorfolojik çeşitlilik
• Deniz seviyesinden 5000 metreye kadar değişen farklı yükseltideki arazinin varlığı
• Kıtaların geçiş noktasında yer alması
• İklim değişiklikleri
• Orta kuşakta yer alması
• Buzul çağlarından fazla etkilenmemesi
40) Türkiye‟de bitkilerin genel özellikleri geçmiş jeolojik dönemlere ait iklim koşullarında yaşamış olan
bitki türlerinden bazıları, günümüz iklim koşullarına da uyum sağlayarak varlığını
sürdürebilmektedir. Bu bitkilere RELİKT bitkiler denir.
41) KLİMAKS BİTKİ: Bir iklim bölgesine en iyi uyum sağlayan bitkilerdir. Yani baskın türün çevre
şartlarına tamamen uyduğu durumdur.
42) Türkiye'de en yaygın orman ağacı sırasıyla meşe, kızılçam, karaçam, kayın ve ardıç ve sarıçam
43) KIZILÇAM: ışığı seven hızlı büyüyen, kış soğuklarına dayanıksız reçinesi yüksek bir çam türüdür.
44) SARIÇAM: Kuzey Anadolu’nun yüksek dağlık kesimlerinde yaygındır.
45) LADİN: Doğu Karadeniz (Ordu-Artvin arası) dağlarının denize bakan kesimlerinde bulunur.
46) MEŞE: İklim seçiciliği azdır. Ülkemizin hemen her bölgesinde türlerine bağlı olarak yayılış gösterir.
Türkiye'de en fazla görülen, en yaygın orman ağacıdır.
47) GENİŞ yapraklı ormanlar: Meşe, kayın, gürgen, ıhlamur, kestane, akçaağaç, kızılağaç, çınar
48) İĞNE yapraklı ormanlar: Kızılçam, karaçam, sarıçam, ardıç, göknar, sedir, ladin
49) MAKİ, kızılçamların tahrip edilmesiyle ortaya çıkan bitkilerdir.
50) MAKİ: Sandal, funda, zakkum, defne, yaban mersini, katran ardıcı, erguvan, yabani zeytin, sakız,
menengiç, keçiboynuzu, pırnal meşesi, kermez meşesi, katırtırnağı, tebih ağacı, kocayemiş
51) GARİG: Makilerin tahrip edilmesi ile ortaya çıkan, kısa boylu ve seyrek çalı topluluğudur.
52) PSÖDOMAKİ: Kızılcık, böğürtlen, yaban elması, ayıüzümü, yabani erik, üvez, yabani fındık
53) Step: Geven, yavşan otu, çoban yastığı, gelincik, sığırkuyruğu, kekik, sütleğen, yumakotu, kar
dikeni, ada çayı, üzerlik, devedikeni, acıkavun, peygamber çiçeği, kılıç otu ve çakırdikeni
54) Kurak bölgelerde orman örtüsünün tahrip edilmesiyle ortaya çıkan bozkırlara Antropojen bozkır
denir.
55) Çayır: Yazların serin ve yağışlı geçtiği alanlarda mevsim boyunca yeşil kalan uzun ot
topluluğudur.
56) Fiziksel (Mekanik) Çözünme: Günlük sıcaklık farkının fazla olduğu alanlarda kayaçların kimyasal
yapılarında değişlik olmadan ana kayanın parçalanması (küçük parçalara ayrılma) olayıdır.
57) Kimyasal Ayrışma: Kayaçların aşınması, ayrışması, çözünmesidir. Kayacın ana yapısı değişir.
58) A Horizonu: Tarım için önemli olan bu katman; bitki kökleri ve diğer canlılar burada fazladır.
Humus bakımından zengin, koyu renklidir. Bu katmana yıkanma katmanı da denir.
59) B Horizonu: A horizonunda yıkanan kil, kireç, tuz, demir, alüminyum gibi maddelerin biriktiği
katmandır.
60) C Horizonu: Bu horizonda ana kaya çok az ayrışmıştır. Ana kayaya ait iri parçaların dağılmış
hâlde bulunduğu ve toprağın henüz oluşmadığı katmandır.
61) Terra rossa, Akdeniz iklim bölgesinde kızılçam ve maki bitki örtüsü altında kalker üzerinde oluşan
topraklardır.
62) Podzollaşmış Topraklar: İğne yapraklı ormanların altında hüküm süren nemli ve soğuk iklim
şartları altında oluşur. Kül rengi topraklar da denir.
63) Kahverengi Orman Toprakları: Bu topraklarda organik madde üst topraktaki mineral maddeye
karıştığından humus bakımından zengindir. Ilıman kuşağın nemli iklim bölgelerinde görülür.
64) Kahverengi bozkır toprakları: Türkiye’de kurak geçen iklim bölgelerinde oluşan topraklardır.
65) Çernezyom Toprakları: Humus bakımından zengindir. Besin maddeleri yönünden zengin olan bu
topraklar, gevşek ve gözenekli olmasından dolayı üzerinde yüksek ot verimi sağlanır.
66) Alüvyal (Lığ): Bu toprakları oluşturan unsurlar çakıl, kum, kil, mil boyutundaki malzemedir.
67) Kolüvyal Topraklar: Dış kuvvetlerin etkisiyle eğimli yamaçlar boyunca aşağı doğru süpürülen
kum ve çakıl karışımı meteryal etekte biriken depoları oluşturur.
68) Litosoller: Erozyonun etkili olduğu eğimli arazilerde oluşan taşlı topraklardır.
69) Moren: Buzulların taşıdıkları malzemelerin birikmesiyle oluşan topraklardır.
70) Halomorfik topraklar: Drenaj koşullarının iyi olmadığı kurak bölgelerdeki tuzlu topraklardır.
71) Hidromorfik topraklar: Taban suyu seviyesinin yüksek olduğu bataklık arazilerin zayıf drenajlı
topraklarıdır.
72) Vertisoller: A ve C horizonlarından oluşan, killi araziler üzerinde bulunan topraklar.
• Sulama ile birlikte; Ticari tarım artar. Nadas alanları azalır. Makine kullanımı artar. Tarımsal
verim ve ürün çeşitliliği artar. Tarımın yapıldığı alanlar artar. Üretimde yıldan yıla dalgalanma
azalır. Tahıl ve baklagillerin ekim alanı daralır. Sanayi ürünlerinin üretimi ve ekim alanı artar.
İklime olan bağımlılık azalır.
• Türkiye'de GAP, KOP, TRAGEP önemli su projeleridir.
• Tarımda makine kullanımı ile; Tarımda verim artar, Tarla alanı artar, Hasat süresi kısalır, İşsizlik
artar, Kırdan kente göç artar. (Dolaylı sonuç)
• Arazi toplulaştırılması: aynı şahsa veya çiftçi ailesine ait, çeşitli nedenlerle parçalanmış,
dağılmış, şekilleri bozulmuş dağınık, küçük arazi parçalarının ve hisselerinin bir araya getirilerek
birleştirilmesi, bütünleştirilmesi ve işletmelerin yeniden düzenlenmesi işlemi olarak tarif edilebilir.
Tahıllar
• Buğday: Temel besin sanayisinin hammaddesidir. Ekmeğin yanında bulgur, kepek, makarna,
gofret, irmik, bisküvi gibi farklı ürünler elde edilmektedir. Karasal iklimi sever.
• Arpa: Buğdaya göre soğuğa daha dayanıklı olup daha yüksek yerlerde üretimi yapılabilmektedir.
İçki yapımı (Bira), ekmek ve hayvan yemi olarak kullanılır.
• Mısır: Besin maddesi, hayvan yemi, kâğıt yapımı, hasır, yağ, tatlandırıcı, biyoyakıt-biyoetanol
üretimindeki kullanımı da artmaktadır. Su isteği fazladır.
• Pirinç (Çeltik): Büyüme döneminde bol su ve sıcaklık ister. Çeltik, su içinde çimlenir ve ekiminden
hasat dönemine kadar su içinde yetişir. Türkiye’de tarımı, akarsu havlarında yoğundur.
• Çavdar-yulaf: Düşük sıcaklığa dayanıklıdır. Buğday ve arpanın iyi yetişemedikleri alanlarda da
tarımı yapılabilmektedir. Ekmek, yem ve bisküvi yapımında kullanılır.
Baklagiller
• Nohut: Kurak ve yarı-kurak bölgelerin bitkisidir. Yaz kuraklığına dayanıklıdır. İç bölgelerde yoğun
yetiştirilir. Türkiye’de en fazla yetiştirilen baklagildir.
• Mercimek: Tarım ürünleri içinde nem ihtiyacı en az olan bitkilerdendir. Kırmızı mercimek;
Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde, yeşil mercimek ise İç Anadolu Bölgesi’nde yoğun yetiştirilir.
• Fasulye: Yüksekliği fazla olmayan ve sulama imkânı olan her yerde tarımı yapılabilir. Sulama ile
birçok bölgede yetiştirilir.
Sanayi ürünleri
• Tütün: İklim seçiciliği fazla değildir. Kaliteli tütün yetiştirilmesi amacıyla ekim alanları devlet
tarafından sınırlandırılmıştır. İzni ve planlanması TEKEL tarafından yapılır.
• Pamuk: Yüksek yaz sıcaklığı, kuraklık ve sulama ister. Pamuk dokuma sanayinin hammaddesidir.
• Çay: Yıkanmış, asitli, kireçsiz ve kalınlığı fazla olan topraklarda en iyi yetişme koşullarını
bulmaktadır. Kaliteden dolayı üretimi devlet kontrolündedir.
• Şeker pancarı: Şeker sanayinin hammaddesidir. Suyundan şeker, melas, kabuğundan hayvan
yemi (küspe) elde edilir.
• Haşhaş: Kapsüllerinden afyon adı verilen zehirli uyuşturucu madde, yağlı tohumlarından ise yağ
elde edilir. İlaç sanayisinde ve ağrı kesici olarak kullanılır.
• Ayçiçeği: Ayçiçeği yağı, beslenme değeri en yüksek olan bitkisel yağlardan biridir. Bitkisel yağ
tüketiminin yaklaşık %50`sini karşılamaktadır.
• Zeytin: Akdeniz ikliminin tanıtıcı bitkisidir. Hem sofralık hem yağlık olarak üretilir. Soğuğa ve don
olaylarına karşı duyarlıdır. Bir yıl çok, takip eden yıl az ürün verme özelliğine sahiptir.
• Yer fıstığı: Çerez olarak tüketildiği gibi, yağı yemeklik olarak katı ve sıvı halde kullanılmakta,
hayvan yemi, suni tahta, gevrek, bisküvi, pasta, şekerleme ve sabun yapımında da kullanılır.
• Gül: Kozmetik sanayisinde kullanılır. En çok Isparta ve Burdur'da yetişir.
MEYVECİLİK
• Kayısı: Kayısı ağacı yarı sıcak ve kurak geçen bölgelerde, dağların bol güneş gören güneye
bakan eteklerinde derin ve su tutmayan, az meyilli ve hafif kireçli olan yamaçlarda çok iyi
yetişmektedir.
• Üzüm: Farklı ve çeşitli kullanım alanlarının olması, iklim ile toprak özellikleri yönünden çok seçici
olmayışı nedeniyle Türkiye’de en yaygın yetiştirilen ürünlerden biridir.
• Fındık: Karadeniz kıyı kesimi fındık yetiştiriciliği bakımından en uygun iklim özelliklerine sahiptir.
Fındık çerez, yağ, çikolata, pastacılık, helvacılık, tatlıcılık çeşitli gıda ürünlerinde kullanılır.
• İncir: Kış ılıklığı ve yaz kuraklığı ister. Taze olarak tüketilir ve kurutmaya da elverişlidir. Reçeli,
pekmezi, ezmesi yapılır. Tatlı ve hamur işlerinde kullanılır.
• Elma: Elma, ılık ve serin iklim ve soğuğa dayanabilir. Üzümden sonra yetişme alanı en geniş olan
meyvedir.
• Antep fıstığı: Yaz mevsiminin sıcak ve kurak geçtiği alanlarda yetiştiği alanlardayetişir.
• Turuçgiller (Narenciye): Portakal, mandalina, limon, greyfurt ve turunç gibi meyvelerden oluşur.
Turunçgiller sıcak iklim bitkileridir. Kış ılıklığı ister.
• Muz: Tropikal iklim bitkisidir. Kış sıcaklıklarının 10 °C’nin üzerinde olması gerekir. 1930'lu yıllardan
sonra meyvesi için ticari amaçla yetiştirilmeye başlanmıştır.
• Yonca, yulaf, fiğ, korunga ve burçak gibi bitkilere YEM bitkileri denir. Besi hayvancılığının
gelişmesiyle önem kazanmıştır. Destekleme alımları kapsamındadır.
• SERACILIK: Amaç tarımın yapılmadığı kış mevsiminde tarım ürünlerinin cam, plastik veya
fiberglastan yapılmış malzemelerle tarım alanlarını korunarak tarımsal üretim sağlamaktır.
• TURFANDA: Yetişme mevsiminin başında ilk elde edilen sebze, meyve gibi ürünlerdir.
• Mera hayvancılığı: Bitki örtüsüne bağlı yapılan geçim tipi hayvancılık tekniğidir.
• Besi hayvancılığı: İyi cins hayvanların modern tesislerde veya ahırlarda yapay yem ile
beslenmesidir.
• Sulak alanları seven ve sınırlı sayıda bulunan MANDA Samsun’da yoğun yetiştirilir.
• KOYUN: Step (Bozkır) alanlarına paralellik gösterdikleri için geniş alanlarda yetiştirilir.
• KIL KEÇİSİ: Toroslar gibi dağlık ve engebeli alanlarda yaygın olarak görülmektedir. Maki ve
fundalıklarla beslenir.
• Eti ve yumurtası için beslenen tavuk, hindi, kaz, ördek gibi kanatlı KÜMES hayvanları olarak
adlandırılır.
• Dut yaprağıyla beslenip kozasından İPEK elde edilir.
• Türkiye’de ÇİÇEK AÇMA dönemleri farklı olduğundan dolayı gezginci arıcılık tarzı benimsenmiştir.
• Özel olarak düzenlenmiş havuzlarda bilimsel yöntemlerle ve ticari amaçla balık üretme işlemine de
KÜLTÜR balıkçılığı denir.
• Karadeniz'de 200 metre derinlikten sonra zehirli gazların (kükürtlü hidrojen) bulunmasından dolayı
CANLI yaşamı iyice azalır.
• TÜİK verilerine göre balık miktarının en fazla olduğu deniz KARADENİZ iken göl olarak da VAN
GÖLÜ önde gelir.
• Yoğun emek isteyen tarım ürünleri: Pirinç, pamuk, çay, fındık, seracılık, organik tarım
• Destekleme alımı yapılan ürünler: Buğday, şekerpancarı, çay, haşhaş, kenevir, fındık, pamuk,
kayısı, üzüm, incir ve yem bitkileri.
• Türkiye’de özel konumdan dolayı yetişen ürünler: Muz, Çay, Kivi, Avokado
• Yetişme alanı dar olan ürünler: Muz, Çay, Zeytin, Fındık, Turunçgiller, Kivi, Avokado
• Kış ılıklığı isteyen tarım ürünleri: Muz, Çay, Zeytin, Fındık, Turunçgiller, İncir, Kivi, Avokado
16) BOR Balıkesir (Susurluk, Bigadiç), Bursa (Kestelek), Kütahya (Emet) ve Eskişehir (Kırka)
17) Çok sert olması nedeniyle elektrik– elektronik sanayisi, demir yolu, iş makineleri, ampul teli, uçak
ve gemi yapımında kullanılır. En önemli VOLFRAM yatakları Bursa Uludağ’da yer alır.
20) CIVA: Doğada oda sıcaklığında sıvı halde bulunan tek metaldir. Sarayönü (Konya), Karaburun-
Ödemiş (İzmir), Manisa ve Uşak çevresinde yatakları bulunur.
21) Paslanmaz metal üretimi, silah, cephane ve akü yapımında KURŞUN kullanılır.
22) LÜLE TAŞI (ESKİŞEHİR): Süs eşyası yapımında, takı, pipo ve vazo yapımında kullanılır.
23) OLTU TAŞI (ERZURUM): Süs eşyası(takı) ve tespih yapımında kullanılır.
24) MERMER: Afyon, Balıkesir, Bursa, Bilecik, Muğla, Kütahya, Marmara Adası, Denizli, Elâzığ
25) SODA: Temizlik, kimya sanayisinde kullanılır. Van Gölü'nde çıkarılır ve Tatvan’da işletilir.
26) BARİT: Nükleer santrallerde ve petrol arama sondajların açılmasında yoğunlaştırıcı katkı maddesi
olarak kullanılır.
27) ALTIN: Bergama, Efemçukuru, İliç, Kışladağ, Kaz dağları ve Artvin’de (Cerattepe) çıkarılır.
28) ASBEST: İtfaiye elbiseleri, basınca dayanıklı, boru ve fren balataları, kâğıt, kimya, çatı
malzemeleri gibi alanlarda kullanılır.
29) TRONA: Soda Külü üretiminde kullanılır. En önemli yatakları Ankara-Beypazarı’nda bulur.
30) TAŞ KÖMÜRÜ Türkiye’de Zonguldak (Kozlu), Kilimli, Amasra, Ereğli arasındaki sahada çıkarılır.
ÇATALAĞZI termik santralinde kullanılarak elektrik enerjisi elde edilir.
31) LİNYİT Afşin, Elbistan (K. Maraş), Tunçbilek, Seyitömer (Kütahya), Soma (Manisa), Yatağan
(Muğla), Çayırhan (Ankara), Saray (Tekirdağ), Aşkale (Erzurum), Çanakkale (Çan), Silopi, Cizre
(Şırnak), Amasya (Çeltek), Kangal (Sivas) ve Yozgat çevresinde bulunmaktadır.
41) Türkiye'de işletmeye açılan ilk jeotermal santrali; 1984 yılında hizmete giren SARAYKÖY
santraldir.
42) 2013 yılında ilk Kule Tipi Yoğunlaştırılmış Güneş Enerjisi Santrali MERSİN’de kuruldu.
DOĞAL GAZ: BATI HATTI, MAVİ AKIM, DOĞU HATTI, BTE, YUNANİSTAN-İTALYA, TANAP, TAP, TÜRK AKIM
PETROL: BTC, KERKÜK YUMURTALIK, KIRIKKKALE- CEYHAN, BATMAN DÖRTYOL
TÜRKİYE’DE SANAYİ
Cumhuriyetin ilk yıllarında sanayileşme hareketlerinden biri, İzmir İktisat Kongresi’dir. 1923’te bu
kongrede alınan bazı kararlar şöyledir:
• Ham maddesi yurt içinde olan sanayi dalları kurulması gerekmektedir.
• Küçük imalattan hızlı şekilde büyük işletmeye geçilmelidir.
• Özel sektör tarafından kurulamayan teşebbüsler devletçe ele alınmalıdır.
• Özel teşebbüslere kredi sağlayacak bir devlet bankası kurulmalıdır.
• Yabancıların kurdukları tekellerden kaçınılmalıdır.
• Sanayinin teşviki ve millî bankaların kurulması sağlanmalıdır.
• Demir yolu inşaat programına bağlanmalıdır.
• Un, Makarna, Bisküvi, Helva: Gıda en yaygın sanayi kuruluşlarıdır. İç bölgelerde yoğunlaşmıştır.
En büyük kapasiteli un fabrikaları Eskişehir, Konya ve Ankara’da yer alır.
• Çay: İlk fabrika 1947 yılında Rize’de kurulmuş. Hammaddeye yakın olma zorunluluğundan dolayı,
Doğu Karadeniz’de (Rize, Giresun, Artvin, Trabzon) yaygındır.
• Konserve: Güney Marmara (Bursa ve Balıkesir), Kıyı Ege, Adana ve Antalya’da gelişme
gösterilmiştir. Çanakkale, Gelibolu ve Erdek’te balık konserve sanayisi gelişmiştir.
• Sigara: İstanbul, Samsun, Tokat, Manisa, Malatya, Bitlis, Adana ve İzmir’de tesisleri bulunur.
• Türkiye’de en yaygın sanayi dallarından biri de BESİN sanayisidir.
• Pamuklu Dokuma: İstanbul, Adana, Kayseri, Malatya, Nazilli, Denizli, Antalya, Aydın, Manisa,
Karaman, Şanlıurfa, Hatay, Konya, İzmir, Uşak, Kahramanmaraş, Bursa ve Mersin’de gelişmiştir.
• İpekli Dokuma: Bursa, Gemlik’te doğal, İstanbul’da suni ipek sanayisi gelişmiştir.
• Deri: İstanbul, İzmir, Bursa, Van, Erzincan, Konya, Manisa, Kayseri, Kars ve Erzurum’da
gelişmiştir.
• Hazır Giyim (Konfeksiyon): İstanbul, İzmir, Ankara, Konya, Bursa, Adana, Eskişehir ve
Gaziantep’te gelişme göstermiştir. Konfeksiyon sanayisinde pazar koşulları belirleyicidir.
ORMAN SANAYİSİ
• Kâğıt: Giresun (Aksu), Zonguldak (Çaycuma), Kastamonu (Taşköprü), Muğla (Dalaman),
Balıkesir, Afyon (Çay) ve Mersin’de (Taşucu) gelişmiştir.
• Mobilya: Bursa (İnegöl), Ankara, Kayseri, İstanbul, İzmir ve Manisa’da gelişmiştir.
• Kereste: Sinop, Düzce, Kastamonu, Samsun, Balıkesir, İzmir, Bartın ve Bolu’da gelişmiştir.
• Mevcut kâğıt üretimi Türkiye ihtiyacını karşılamadığı için ithal edilmektedir. Mobilya önemli ihraç
ürünlerimizdendir. Ayrıca mobilya tesislerinde hammaddeye yakınlık söz konusu değildir.
MADEN SANAYİSİ
• Demir – Çelik: Karabük, Ereğli, İskenderun, Kırıkkale, İzmir ve Sivas
• Bakır: Samsun, Artvin – Murgul, Elâzığ – Maden
• Ferro-Krom: Elâzığ ve Antalya
• Alüminyum: Seydişehir
• Boraks: Bandırma, Kütahya ve Eskişehir
• Metalurji olarak da adlandırılan maden sanayisinde su kaynaklarına yakınlık (soğutma suyu)
önemlidir.
KİMYA SANAYİSİ
• Petro– Kimya: Batman, Mersin, İzmit, İzmir ve Kırıkkale
• İlaç Sanayi: İstanbul, Bursa, İzmir, Ankara, Samsun ve İzmit’te gelişmiştir.
• Gübre Sanayi: Mazıdağı, İskenderun, İzmir, Adana, Mersin, Bursa, Samsun, Elâzığ
• Lastik: Kırşehir, Adana, İzmit, Adapazarı ve İzmir’de gelişmiştir.
• Kimya sanayisi genellikle petrol rafinerilerine yakın yerlerde gelişme gösterir. (2002 yılından
itibaren Mersin-Ataş petrol rafinerisi sadece depolama ve pazarlama görevi yapar.)
MAKİNE SANAYİSİ
• Otomotiv: Bursa, Adapazarı, İzmit, İstanbul, Ankara, Eskişehir, İzmir ve Adana ve Aksaray
• Lokomotif–Vagon: Eskişehir ve Sivas’ta Lokomotif, Adapazarı’nda ise vagon sanayisi gelişmiştir.
• Ev Aletleri: İstanbul, İzmit, Bursa, Eskişehir, İzmir ve Manisa’da gelişme göstermiştir.
• Savunma: Ankara ve Eskişehir’de uçak, Kırıkkale ve Ankara’da silah sanayisi gelişmiştir.
• Tersane: Pendik, Tuzla, Gölcük, Hasköy, Kartal, İzmir-Alaybey ve Mersin’de gelişme göstermiştir.
TÜRKİYE’DE ULAŞIM
KARAYOLLARI, Bütün yerleşim merkezlerine ulaştığı için EN YAYGIN ulaşım sistemidir. Bu yüzden
Türkiye’de yük ve yolcu taşımacılığında karayolları ilk sırada yer alır. En RİSKLİ ulaşım sistemidir.
Karayolu yapımını etkileyen en önemli faktör yer şekilleridir.
• Ovit Dağı Tüneli: Türkiye'de Rize–Erzurum arasındaki karayolunun İkizdere – İspir mevkiinde
bulunan Ovit Dağı Geçidi'nin karayolu tüneli ile geçilmesini sağlar. Uzunluğu ise 14,3 kilometredir.
• Yeni Zigana Dağı Tüneli: 14,7 km Trabzon-Gümüşhane arasında yapımı bitip faaleyete
geçmiştir. Bu tünelin tamamlanmasıyla Türkiye'nin en uzun kara yolu tüneli olmuştur.
• Sabuncubeli Tüneli: İzmir ve Manisa illeri arasında D 565 karayolu üzerinde ulaşım süresini 45
dakikadan 15 dakikaya indiren tüneldir. 2018 yılında faaliyete geçmiştir.
• Karabet Tüneli: Van-Bahçesaray arasında 2016 yılında faaliyete geçen prefabrik kar tünelinin
uzunluğu 2,3 km’dir. Çığ olaylarını önlemek amaçlıdır.
• Türkiye’nin coğrafi konumundan dolayı uluslararası taşımacılıkta önem kazanmıştır. Uluslararası E
– Yolları ağı, TEM (Trans European Motorway), Karadeniz Ring Koridoru ve İpek Yolu önemli
uluslararası karayolu bağlantılarıdır.
• Avrasya Tüneli: İstanbul’un Avrupa ve Asya yakalarını karayoluyla bağlayan, İstanbul Boğazı’nı
deniz tabanının altından geçen 5,4 km uzunluğundaki iki katlı tüneli de kapsayan toplam 14,6
km’lik bir güzergâhta, Kazlıçeşme ile Göztepe arasında inşa edildi. Trafiğin çok yoğun olduğu
güzergâhta yolculuk süresi 100 dakikadan 15 dakikaya indirilmiştir. 2016 yılında faaliyete geçti.
DEMİRYOLLARI: Anadolu yarımadasında ilk demir yolu İZMİR– AYDIN arasında 1856 yılında
İngilizler tarafından yapılmıştır.
• Demir yolu yapımı, 1940’lara kadar hızla ilerlerken 1950’lerden itibaren Marshall yardımıyla kara
yolu yapımına öncelik verilmesi nedeniyle 1950-1980 yılları arasında sadece 20 km yeni demir
yolu hattı yapılabilmiştir.
• Yer şekillerinden dolayı demiryolu ulaşım ağı daha çok doğu–batı yönlü gelişim göstermiştir.
• Bu ulaşım sisteminin en önemli özellikleri, güvenli olup daha çok yük amaçlı kullanılmaktadır.
• Demiryollarının gitmediği yerler: Yıldız Dağları çevresi, Çanakkale çevresi, Menteşe yöresi,
Antalya Bölümü’nün kıyıları ve Antalya ili, Sinop–Kastamonu çevresi, Tunceli–Ağrı–Iğdır yöresi,
Hakkâri Yöresi ve Doğu Karadeniz Bölümü.
• Demiryollarının gittiği ülkeler: Bulgaristan, Yunanistan, İran ve Suriye (şu an kapalı) gibi
ülkelerle tarifeli seferler mevcuttur.
DENİZYOLLARI:
• 1 Temmuz 1926’da KABOTAJ KANUNU ile denizyolları önündeki engeller kalkmış oldu.
• Bu ulaşım sistemi UCUZ olup, daha çok dış ticarete yönelik faaliyet gösterir. Türkiye dış
ticaretinin %65'inden fazlası deniz yoluyla yapılmaktadır.
• Trabzon Limanı: Demir yolu ağı yoktur. Trabzon limanı Karadeniz'in kıyısında kurulmuş olup,
başta İran, Irak, Rusya ve Türk Cumhuriyetleri transit yolunun başlangıcında stratejik bir noktada
yer almaktadır.
• Sinop Limanı: Hinterlandı dar (Küre Dağları) olan limandır. Bu yüzden fazla işlek değildir.
Karadeniz’in tek doğal limanıdır. Demiryolu ağı bağlantısı yoktur.
• Samsun Limanı: Hinterlandı (Ard bölgesi) geniştir. Karadeniz’in en önemli ticaretlerinin
gerçekleştiği limandır. Demir yolu ağı bağlantısı bulunur.
• İstanbul Limanı: En önemli ithalat limanıdır. Ticaret hacmi oldukça yüksektir. Sanayiye yönelik
faaliyet gösterir. İşlek ve gelişmiş limandır.
• İzmit Limanı: Petrol rafinerisinin büyük çoğunluğu burada gerçekleşir. Üzerinde pek çok tersane
vardır.
• Bandırma Limanı: Konumu itibarı ile demiryolu bağlantısı ile kombine taşımacılıkla her türlü
yükün gerçekleşebileceği bir limandır. Bor işletmeni üzerinde barındırır.
• İskenderun Limanı: Kıta sahanlığı geniş, işlek bir limandır. Çoğunlukla ağır yük gemileri bu
limanı kullanmaktadır. Demir çelik sanayisine dayalı bir şekilde gelişmiştir.
• Antalya Limanı: Turizme bağlı olarak gelişen bir limandır. Yat ve Marina limanıdır. Demir yolu ağı
bağlantısı bulunmaz.
• İzmir Limanı: En önemli ihracat limanıdır. Hinterlandı geniştir. Demir yolu ağı bağlantısı bulunur.
• Mersin Limanı: Petrol ticareti yapılır. Serbest ticaret bölgesidir. Kıbrıs ve Orta Doğu'ya açılan
stratejik limandır. Demir yolu ağı bağlantısı bulunur.
HAVAYOLLARI
• Türkiye’nin stratejik konumundan dolayı Asya–Avrupa–Pasifik Bölgesi için geçiş hattıdır.
• Yurt dışına yapılan ilk resmi sefer 1947 yılında Ankara ve İstanbul'dan Atina'ya gerçekleşmiştir.
• 1983 yılında sivil havacılık kanunu ile özel havayolu şirketlerinin bu pazara dahil olmasıyla hava
yolları hızlı gelişim göstermiştir.
• Bu ulaşım sisteminde sermaye ve teknoloji önemlidir. En PAHALI ve HIZLI ulaşım sistemidir.
Ordu – Giresun Havalimanı: Ordu'nun Gülyalı ilçesinde bulunan sivil kategorideki havalimanıdır.
2015 yılında hizmete açılmıştır. Türkiye'de ve Avrupa'da deniz üzerine inşa edilen ilk havalimanıdır.
Rize-Artvin Havalimanı: Türkiye'nin Rize ve Artvin illerine hizmet veren havalimanıdır. Ordu-Giresun
Havalimanı'ndan sonra ülkemizin deniz üzerine inşa edilen ikinci havalimanı olmuştur. Geçen yıl
hizmete açıldı.
İÇ TİCARET: Türkiye’de iç ticaret Cumhuriyet’in ilk yıllarında oldukça zayıftı. Günümüze doğru iç
ticaretimiz hızla gelişmiştir. İç ticaretimizin hızla gelişmesinde etkili olan faktörler:
• Nüfus miktarının artması,
• Ulaşım ve iletişimin gelişmesi,
• Reklam ve tanıtımın artması,
• Eğitim ve kültürel seviyenin yükselmesi,
• Milli gelirin artması
• Bölgelerarası nüfus, iklim, tarım ürünleri, sanayileşme düzeyinin farklılık göstermesi, iç ticaret
hareketliliğini arttırmıştır. İstanbul, İzmir, Bursa, Adana, Gaziantep, Kayseri, Ankara, Eskişehir gibi
kentlerde iç ticaret canlıdır.
DIŞ TİCARET
• Türkiye’nin dışarıya mal veya hizmet satması olayına İhracat (Dış satım) denir.
• Türkiye’nin dışarıdan mal veya hizmet alması olayına ise İthalat (Dış alım) denir.
• İhracat ile ithalatın toplamına Dış Ticaret Hacmi denir.
• Türkiye’nin ithalatı, ihracatından fazla olduğu için dış ticaret açığı oluşmuştur.
İthalat: Türkiye’nin hızla sanayileşmesine bağlı enerji ihtiyacı ithalatımızın yarısına yakınını oluşturur.
• Yeraltı kaynakları: Mineral yakıtlar, bakır, petrol, doğalgaz, taşkömürü, fosfat
• Sanayi ürünleri: İlaç, suni gübre, madeni yağ, boya, silah, elektrikli eşya, motorlu taşıtlar, optik,
kâğıt, Demir çelik, plastikler, hava taşıtları, kauçuk, tıbbi araç–gereçler, kozmetik ürünler
• Tarım ürünleri: Muz, pamuk, pamuk ipliği, mısır, kahve, kakao, pirinç, hurma, ananas, ayçiçeği
TRANSİT TİCARET: Ülkeler arasında mal ve hizmetlerin taşınması esnasında başka ülkelerin ulaşım
sistemlerini kullanmadır. Türkiye’nin kıtalararası geçiş noktasında yer alması, üç tarafının denizlerle
çevrili olması, zengin petrol rezervlerine sahip ülkeler ile sanayileşmiş Avrupa ülkeleri arasında yer
alması transit ticaretin önemini artırmıştır. İzmir, İstanbul, İskenderun ve Trabzon limanları, boğazlar ile
birçok geçit ve sınır kapısı kullanılmaktadır.
TÜRKİYE’DE TURİZM
MARMARA BÖLGESİ
• İstanbul: Dolmabahçe Sarayı, Topkapı Sarayı, Yerebatan Sarnıcı, Galata Kulesi, Ayasofya Camii,
Kapalıçarşı, Kızkulesi, Eyüp Sultan, Pierre Loti, Anadolu ve Rumeli Hisarı, İstiklal Caddesi, Balat
• Bursa: Cumalıkızık, Kaplıcalar, Uludağ Kayak Merkezi, Oylat Mağarası, Tirilye, Gölyazı,
• Edirne: Selimiye Camii, Rüstempaşa Kervansarayı, Saray Hamamı, Uzunköprü
• Çanakkale: Troya, Assos, Gelibolu Yarımdası Tarihi MP, Kilitbahir Kalesi, Gökçeada, Bozcaada
• Balıkesir: Manyas, Erdek, Cunda Adası, Ayvalık, Avşa Adası, Gönen Kaplıcaları, Sarımsaklı Plajı
• Sakarya: Acarlar Longozu, Sapanca Gölü, Kuzuluk Kaplıcaları, Deprem ve Kültür Müzesi
• Kırklareli: İğneada Longoz Ormanları, Dupnisa Mağarası
• Bilecik: Şeyh Edebali Türbesi, Ertuğrul Gazi Türbesi, Harmankaya Kanyonu, Kınık Şelalesi
• Kocaeli: Ballıkayalar Tabiat Parkı, Kartepe Kayak Merkezi, Seka Kâğıt Müzesi, Maşukiye, Osman
Hamdi Bey Müzesi, Darıca Hayvanat Bahçesi, Kefken ve Kerpe Plajları, Pembe Köşk
• Tekirdağ: Rüstempaşa Cami, Tarihi Deniz Feneri
• Yalova: Yürüyen Köşk, Erikli Şelalesi, Samanlı Dağları, Armutlu Kaplıcaları
AKDENİZ BÖLGESİ
• Antalya: Manavgat, Kaş, Kemer, Termessos, Olimpos Beydağları Milli Parkı, Perge, Patara,
Aspendos, Xanthos Antik Kenti, Cam Piramit Kongre Merkezi, Side, Saklıkent, Dim Çayı, Karain,
Beldibi, Damlataş Mağaraları, Altınbeşik, Kurşunlu, Düden, Manavgat Şelalesi, Köprülü Kanyonu,
St. Nicolas Kilisesi, Yivli Minare, Myra Antik Kenti, Kaputaj, Lara ve Konyaaltı Plajları
• Adana: Taş Köprü, Varda Köprüsü, Akyatan Lagünü, Tekir Yaylası, Yılankale, Yumurtalık Lagünü
• Isparta: Eğirdir Gölü, Davraz Kayak Merkezi, Kovada Gölü Milli Parkı, Lavanta Gül Bahçeleri
• Burdur: Hacılar Harabeleri, Sagalassos, İnsuyu Mağarası, Kibirya, Salda Gölü,
• Mersin: Cennet ve Cehennem obrukları, Kız Kalesi, Yedi Uyurlar Mağarası, Astım Mağarası
• Osmaniye: Karatepe-Aslantaş Milli Parkı
• Hatay: Saint Pierre Kilisesi, Titus Tüneli, Hassa Lav Tüp Mağarası, Harbiye Şelalesi
• Kahramanmaraş: Yassı Höyük, Taş Medrese, Germenicia Antik Kenti
• Kilis: Kilis Evleri, Ravanda Kalesi, Oylum Höyük
KARADENİZ BÖLGESİ
• Trabzon: Sümela Manastırı, Maçka-Altındere MP, Ortahisar Evleri, Uzungöl, Sera Gölü
• Çorum: Alacahöyük, Hattuşa
• Amasya: Kralkaya Mezarlıkları, Ferhat ile Şirin Aşıklar Müzesi, Borabay Gölü
• Samsun: 19 Mayıs Fuarı, Lâdik Kaplıcaları, Kızılırmak Kuş Cenneti, Şahinkaya Kanyonu
• Bolu: Abant Gölü, Yedigöller, Kartalkaya Kayak Merkezi, Göynük, Gölcük Tabiat Parkı
• Kastamonu: Ilgaz Dağları Milli Parkı, Cide, Valla Kanyonu, Küre Dağları Milli Parkı, Ilıca Şelalesi
• Tokat: Ballıca Mağarası (Karstik oluşumlu), Zinav Gölü
• Rize: Zilkale, Ayder Yaylası, Palovit Şelalesi, Huser Yaylası
• Artvin: Hatila Vadisi, Karagöl-Sahara MP, Camili (Türkiye’nin ilk biyosfer rezervi), Kafkasör Yaylası
• Karabük: Safranbolu Evleri, Yenice Ormanları
• Bartın: Amasra, Güzelcehisar Lav Sutünları
• Sinop: Erfelek Şelalesi, Tarihi Cezaevi, Hamsilos Koyu, Gerze
• Giresun: Giresun Adası, Kümbet Yaylası, Mavi Göl, Sis Dağı Yaylası, Görele
• Gümüşhane: Zigana Kayak, Karaca Mağarası, Torul Cam Teras, Örümcek Ormanları, Limni Gölü
• Ordu: Boztepe, Perşembe Yaylası
• Zonguldak: Maden Müzesi, Cehennemağzı Mağarası, Kilyos Plajı
• Bayburt: Baksı Müzesi
• Düzce: Samandere Şelalesi, Topuk Yaylası
EGE BÖLGESİ
• İzmir: Seferihisar (İlk Cittaslow), Meryem Ana Kilisesi, Efes, Bergama Antik Tiyatroları, Akropolis,
Çeşme, Konak Meydanı (Saat Kulesi), Şirince Köyü
• Aydın: Milet Antik Kenti, Apollon Tapınağı, Afrodisias, Dilek Yarımadası MP, Kuşadası, Didim
• Denizli: Hierapolis-Pamukkale, Karahayit Kaplıcaları, Honaz Dağı MP, Laodikya Antik, Işıklı Gölü
• Afyonkarahisar: Gazlıgöl ve Sandıklı Kaplıcaları, Kocatepe Anıtı, Frig Vadisi, Karahisar Kalesi
• Kütahya: Aizonia, Germiyan Sokağı
• Manisa: Ağlayan Kaya, Spil Dağı Milli Parkı, Sard Harabeleri, Kuladokya
• Muğla: Ölüdeniz, Fethiye, Datça, Bodrum, Kelebekler Vadisi, Knidos Antik Kenti, İztuzu Plajı,
Likya Yolu, Azmak Nehri, Kaya Mezarları, Letoon Antik Kenti
• Uşak: Ulubey Kanyonu, Clandras Köprüsü
İÇ ANADOLU BÖLGESİ
• Ankara: Beypazarı-Kızılcahamam Termalleri, Ankara Kalesi, Anadolu Medeniyetleri Müzesi,
Gordion, Elmadağ Kayak Merkezi, Roma Hamamı, Soğuksu Milli Parkı, Eymir ve Mogan Gölleri
• Nevşehir: Ürgüp, Göreme-Avanos, Derinkuyu Yeraltı Şehirleri, Üçhisar Kalesi, Güvercinlik Vadisi
• Aksaray: Ihlara Vadisi, Narlıgöl, Ziga Kaplıcaları, Acemhöyük, Hasan Dağı
• Konya: Mevlâna Türbesi, Çatalhöyük, Karatay Medresesi, Kızören Obruğu, Meke Tuzlası
• Kayseri: Erciyes Kayak, Sultan Sazlığı, Kapuzbaşı Şelalesi, Kültepe Yazıtları, Tekir Yaylası
• Yozgat: Alişar, Yozgat Çamlığı
• Çankırı: Ilgaz Kayak Merkezi, Tuz Mağarası
• Eskişehir: Odunpazarı Evleri, Porsuk Çayı, Midas Anıtı, Eti Arkeoloji Müzesi
• Sivas: Divriği Ulu Cami ve Darüşşifasi, Hafik Gölü, Gök Medrese, Yıldız Dağı Kayak Merkezi
• Kırşehir: Cacabey Medresesi, Ahi Evran Külliyesi, Seyfe Gölü Kuş Cenneti
• Niğde: Gümüşler Manastırı, Aladağlar Milli Parkı
• Karaman: Turkuaz Gölü, Taşkale Tahıl Ambarı
• Kırıkkale: MKE Silah Müzesi, Çeşnigir Köprüsü
KOP’un en önemli ayağını MAVİ TÜNEL oluşturuyor. Mavi Tünel ile Göksu nehri ve Çarşamba
suyunun %15’lik bölümü alınarak Konya-Karaman havzasına aktarılması amaçlanıyor.
Projenin amaçları
• Bölgenin sosyal kültürel ve ekonomik yönden kalkınmasını sağlamak,
• Bölgede tarım ve hayvancılığı geliştirmek,
• Hayvancılığı geliştirmek için çayır-mera alanları ile hayvan ırklarını ıslah etmek,
• Bölgede ortaya çıkabilecek ekonomik fırsatları değerlendirebilecek alt yapıyı geliştirmek,
• İstihdam olanaklarının artmasıyla bölge dışına yapılan göçleri azaltmaktır.
Projenin amaçları
• Türkiye Taşkömürü Kurumu’nun küçültülmesi ve Karabük ve Ereğli Demir Çelik İşletmeleri’nin
özelleştirilmesi ve sonrasına ortaya çıkan sosyo-ekonomik sonuçları değerlendirmek,
• Taşkömürü üretiminde yeni teknik ve yöntemler geliştirmek,
• Organize sanayi bölgeleri kurmak,
• Filyos’a liman açarak ulaştırma alt yapısını tamamlamaktır.
Projenin amaçları
• Doğu Karadeniz’in sosyo-ekonomik düzeyi yükseltmek,
• Yeni iş olanaklarının sağlanması ile bölge dışına göçler azaltmak,
• Bölge içi farklılıkları giderip bölgenin sosyoekonomik gelişmesini hızlandırmak,
• Ulaşım ve iletişim olanaklarını arttırmak, işletme tesislerini geliştirmek,
• Tarım ürün çeşidini arttırmak, turizm faaliyetlerini geliştirmek temel hedeflerdir.
Projenin amaçları
• Yeşilırmak’ın neden olduğu taşkın, erozyon, su ve çevre kirliliği sorunlarını çözmek,
• Havzanın ekolojik dengesini koruyacak en uygun ve ekonomik arazi kullanım planını hazırlamak,
• Doğal kaynakların sürdürülebilir kullanımını sağlamak, meraları ıslah etmek,
• Orman alanlarını belirleyip izlemek, şehirleşme ve sanayileşmede planlı gelişmeyi sağlamaktır.
• Amasya, Çorum, Tokat ve Samsun illeri hem YHGP’de hem de DOKAP kapsamında yer alır.
1. ŞEKİLSEL BÖLGELER
Doğal Şekilsel Bölgeler
• Yeryüzü şekillerine göre: Dağlık Bölge, Ovalık Bölge
• İklim tiplerine göre: Akdeniz İklim Bölgesi, Karadeniz İklim Bölgesi
• Bitki örtüsüne göre: Ormanlık Bölge, Maki Bölgesi
• Toprak özelliklerine göre: Terra rossa Bölgesi, Vertisoller Bölgesi
• Doğal afet bölgeleri: Heyelan Bölgesi, Deprem Bölgesi
2. İŞLEVSEL BÖLGELER
• Mülki İdari Özelliklerine Göre Bölgeler: İl, ilçe ve köy
• Yerel Yönetim Özelliklerine Göre Bölgeler: Belediyeler ve il özel idareleri
• Kamu Kurumlarının Hizmet Bölgeleri: Devlet Su İşleri Genel Müd., Karayolları Genel Müdürlüğü
• Kalkınma Bölgeleri: GAP, KOP
Bölge sınırları: Doğal özelliklere bağlı olarak oluşturulan bölgelerin sınırlarının değişmesi çok uzun zaman
alabilir. Beşerî ve ekonomik özelliklere göre oluşturulan bölgelerin sınırları kısa sürede değişebilir.
Sınırların netliği: İşlevsel sınırlar daha kesindir. Şekilsel bölgeler geçiş şeklindedir.
‘’Kendinizi sınırlamayın. Çoğu insan yapabileceklerini düşündükleri şeyler konusunda kendilerini sınırlarlar.
Sadece zihninizin gidebildiği kadar ileriye gidebilirsiniz. Neye inanırsanız, onu yapabilirsiniz.’’ (Mary Kay Ash)