Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 27

See discussions, stats, and author profiles for this publication at: https://www.researchgate.

net/publication/303016373

TEMEL ORTODONTİK BİLGİLER LABORATUVAR EL KİTABI

Book · February 2015

CITATIONS READS

0 4,026

1 author:

Beste Kamiloglu
Near East University
8 PUBLICATIONS 8 CITATIONS

SEE PROFILE

All content following this page was uploaded by Beste Kamiloglu on 13 May 2016.

The user has requested enhancement of the downloaded file.


Yakın Doğu Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi
Ortodonti Ana Bilim Dalı

TEMEL ORTODONTİK BİLGİLER


VE LABORATUVAR EL KİTABI

Yrd.Doç.Dr. Beste KÂMİLOĞLU

2015
Yakın Doğu Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi
Ortodonti Ana Bilim Dalı

TEMEL ORTODONTİK BİLGİLER


LABORATUVAR EL KİTABI

Yrd.Doç.Dr. Beste KÂMİLOĞLU

2015
İÇİNDEKİLER
YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ DİŞ HEKİMLİĞİ FAKÜLTESİ’NİN KURULUŞ TARİHÇESİ 1
ORTODONTİ 2
Ortodontinin Güncel Tanımı
Ortodonti Ve Ortodontinin Tarihçesi
ORTODONTİK ANOMALİLERİN TERMİNOLOJİSİ 4
Ortodontik Terimler
Yer Belirleme Terimleri
Hacim Belirleme Terimleri
İskeletsel Yapı İle İlgili Terminoloji
Ortodontik Diş Hareketleri Histolojisi İle İlgili Terminoloji
Dişlerde Sayısal Anomaliler
Vertikal Yöndeki Anomaliler
Transversal ( Sağ-Sol)Yöndeki Anomaliler
Angle Sınıflamasındaki Kriterler
Dişsel Sınıflama(Angle Sınıflaması): Sagital( Ön-Arka) Yön Anomalileri
ORTODONTİK APAREYLERİ TANIYALIM 10
Hareketli Apareylerin Tanımı Ve Tarihçesi
Hareketli Yer Tutucuların Avantaj Ve Dezavantajları
Hareketli Apareyin Retansiyonu
Hareketli Apareylerin Dezavantajları
Hareketli Apareyin Aktif Komponentleri
Hareketli Apareyin Aksesuarları
Adams Kroşe
Top Uçlu (Damla) Kroşe
Vestibül Ark:
Basplak(Baseplate)
Hareketli Apareylerin Avantajları
Hareketli Apareylerin Alt Çenede Kullanımı
Ekstraoral Traksiyon Aygıtları(Headgear)
Model İzolasyon İşlemi
Laboratuvar Tur Motoru
Parmak Emme Alışkanlığında Önleyici(Durdurucu) Ortodontik Tedavinin Önemi
Pekiştirme Tedavisi Nedir? Essix Plak Endikasyonu Ve Laboratuvar Yapım Aşamaları
Hareketli Aparey Yapımında Kullanılan Laboratuvar Malzemeleri Ve Hareketli Aparey Yapım
Aşamaları
ORTODONTİK MALZEMELERİ TANIYALIM 18
ORTODONTİK ANOMALİLERİN DİŞSEL SINIFLAMASI 21
Angle Sınıflamasındaki Kriterler
Angle Sınıf I Anomali
Angle Sınıf II Anomali
Angle Sınıf II Bölüm 1
Angle Sınıf II Bölüm 2
Angle Sınıf III Anomali
YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ DİŞ HEKİMLİĞİ FAKÜLTESİ’NİN KURULUŞ TARİHÇESİ

Yakın Doğu Üniversitesi’nin Kurucu Rektörü Dr. Suat Günsel’dir. “ Adada kıtalı gibi yaşamak”
felsefesinden yola çıkarak uzun yıllar yaptıkları yoğun girişimlerle 1988 yılında KKTC Milli
Eğitim Bakanlığı’nın 17/1986 sayılı Milli Eğitim Yasası’na bağlı olarak Bakanlar Kurulu onayı ile
Lefkoşa’da kurulan Yakın Doğu Üniversitesi, bugün yaklaşık 55 ülkeden gelen öğrencileriyle,
uluslararası bir kimlikte Lefkoşa’da etkinlik gösteren bir yüksek öğretim kurumudur. Dr. Suat
Günsel Sağlık Bilimleri alanında da fakülteler kurmak için yoğun girişimlerde bulunmuşlardır.
YDÜ Diş Hekimliği Fakültesi Ankara Üniversitesi ve Yakın Doğu Üniversitesi arasında yapılan bir
protokolle ve YÖK’ ün onayı ile resmen kurulmuş ve 1 Ekim 2007 tarihinde eğitime başlamıştır.
KKTC üniversiteleri içersinde kurulan ilk Diş Hekimliği Fakültesidir.
2 Ocak 2008 tarihinden itibaren tüm kliniklerde hasta alımına başlanmıştır. Sağlık alanındaki
Uluslararası Akreditasyon Kuruluşu JCI, YDÜ Diş Hekimliği Fakültesi’ni hastane kompleksinden
bağımsız dünyada bu belgeyi alan ilk Diş Hekimliği Fakültesi Kliniği olarak uluslararası
platformda alınmış en yüksek değerlendirme puanı ile akredite etmiştir. Diş Hekimliği
Fakültesinde 8 Anabilim dalı ve klinik mevcuttur.
2007-2008 eğitim-öğretim yılında toplam öğrenci sayısı 45 iken bugün toplam öğrenci sayısı
yaklaşık olarak 600’dür. Fakültemiz ilk mezunlarını 2012 yılında vermiştir.
Fakülte’nin kurucu Öğretim Üyeleri Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi öğretim
üyelerinden Prof.Dr. A.Ersan Ersoy, Prof.Dr. Serap Çetiner, Prof.Dr. Hakan Gögen, Prof.Dr.
Hikmet Solak olup KKTC’deki kurucu üye ise Dr. Beste Kâmiloğlu’dur. Nisan 2010’da
fakültemizde yeniden yapılanmaya gidilmesine karar verilmiş ve bu kararlar çerçevesinde klinik
ve akademik yapı birbirinden ayrılarak klinikler direkt olarak; akademik yapı ise Rektörlük
üzerinden mütevelli heyetine bağlanmıştır. Kliniklerin koordinasyonunu sağlamak için
Başhekimlik makamı kurulmuştur. 2010 yılında Fakülte kadrosuna katılan Prof. Dr. Mutahhar
Ulusoy Dekanlığa atanırken Başhekimlik görevi Prof.Dr. Hikmet Solak tarafından, Başhekim
Yardımcılığı görevi ise Dr. Beste Kâmiloğlu tarafından yürütülmektedir. 2011 yılında Pedodonti
Ana Bilim Dalı başkanı Prof.Dr. Serap Çetiner Dekan yardımcılığına atanmıştır.

1
ORTODONTİ

Ortodonti diş hekimliğinin en eski uzmanlık dallarından biridir. Ortodonti terimi, Yunanca iki
kelimenin; Orthos(düz veya doğru) ve dons( diş) birleşmesiyle düzgün diş anlamını
taşımaktadır.
Tarih boyunca insanlar diş estetiğine önem vermişlerdir. Yapılan antik kazılarda arkeologlar,
metal şeritlerle sarılı dişlere sahip Yunan mumyaları bulmuşlardır. Dişler arası boşlukları
kapatmak için günümüzde kullanılan ortodontik tellerin yerine metal kirişlerin kullanıldığı
gözlenmiştir. İsa'dan önce 400–500 yılları arasında Hipokrat ve Aristotle diş eğriliklerini
düzeltmek için çalışmalara başlamışlar ve çeşitli metotlar geliştirmişlerdir, yani düzgün ve estetik
diş arayışı aslında çok eskilere dayanmaktadır. Araştırmacılar, Mısır'daki Roma mezarlarında
yaptıkları kazılarda, günümüzde dişlerin üzerine yapıştırdığımız braketleri ark teline bağlamakta
kullandığımız ligatür telini andıran altın telle bağlanmış dişlere rastlamışlardır. Cornelius parmak
basıncıyla dişlerde hareket olabildiğini belgeleyen ilk kişidir. Ortodontiyle ilgili ilk gerçek
araştırmalar ve uygulamalar XVIII. yüzyılda başlamıştır. Ortodonti terimi ilk kez 1839 yılında
Fransız ortodontist Le Foulon tarafından kullanılmıştır. Modern diş hekimliğinin babası olarak
anılan Pierrre Fouchard ise dişlerin düzgün sıralanması gerektiğini kapsamlı olarak tartışmaya
açan kişi olarak bilinmektedir. 1728 yılında basılan Treatise on Dentistry adlı kitabında
bandelette yani bugünkü terminoloji ile ekspansiyon arkından bahsetmiştir.
Ortodontik tedavi ilk uygulanmaya başlandığı yıllarda sadece ön dişlerin düzgün sıralanması
anlamına geliyordu ve amaç kişinin dışardan görünen ön dişlerindeki çapraşıklıklarının
düzeltilmesi idi yani önemli olan vitrindi. Tedavi teknikleri geliştikçe dişin komşu olduğu dişlerle
olan ilişkisinin de önemli olduğu anlaşılmıştır. Daha sonra dişlerin sadece komşu dişlerle olan
ilişkisinin değil karşıt çenedeki dişlerle olan ilişkisinin yani okluzyonun önemi de kavranmış ve
düzgün bir dişsel kapanış hedeflenmiştir. Zamanla dişlerin düzgün sıralanması da yeterli
olmamış ve hedef daha da büyültülerek alt ve üst çene kemiklerinin birbirleriyle ve kafa kaidesi
ile olan ilişkilerinin de önemli olduğu anlaşılmıştır. Sefalometrik ölçümlerle normal değerler
belirlenerek ortodontik tedavilerle dişsel ve iskeletsel olarak bu normlara yakın değerlere
erişilmeye çalışılmıştır. Ayrıca iskeletsel ve dişsel anomaliler düzeltilirken yumuşak doku cephe
ve profil görünümünün de çok önemli olduğu fark edilmiştir.

Türkiye’de Ortodonti Eğitiminin Başlaması

İlk Türk ortodontist Prof Dr. Orhan Apdullah Okyay’dır(1898-1975). Türkiye’de Diş Tabibi olarak
mezun olduktan sonra 1924 yılında ortodonti eğitimi için Fransa’ya gitmiş ve Paris’te École
Dentaire’de bir buçuk yıl ortodonti eğitimi görmüştür. Türkiye’ye döndükten sonra ortodonti
bilimini konferanslar vererek tanıtmıştır. Daha sonra ortodonti konusundaki yenilikleri
öğrenmek için Kanada’ya gitmiş ve 1937 yılında Kanada’da DDS diploması ve unvanını almıştır.
Ortodonti, 1937 yılında Orhan Apdullah Okyay hocanın yoğun çabaları ile üniversite programına
alınmış ve resmiyet kazanmıştır. Türk ortodontisinin öncülerinden olan Prof.Dr. Filiz Perkün, Prof
Dr. Orhan Apdullah Okyay’ın ilk yetiştirdiği öğrencilerdendir.

Kıbrıs’ın ilk Türk ortodontisti Dr. Erdoğan Mirata’dır.

2
Ortodontinin güncel tanımı
Dişlerdeki düzensizliklerin, komşu ve karşı çenedeki dişlerle ve çene kemiği ile olan ilişkilerinin,
çenelerin birbirleriyle olan ilişkilerinin, çene kemiklerinin yüz iskeletindeki konumlarının
düzeltilmesiyle kabul edilebilir bir çiğneme, konuşma, solunum fonksiyonu sağlamayı, dengeli
bir diş çene yüz estetiği oluşturmayı hedefleyen ve ortodonti dalında uzmanlık eğitimi almış
diş hekimleri tarafından yapılması zorunlu kılınan bir tedavi dalıdır. Ortodontiden bahsedilirken
Diş Çene Yüz Ortopedisi terimi de yaygın olarak kullanılmaktadır.

Şekil 1. Sabit tedavide band yapımından seramik brakete intraoral düzeneklerin


evrimi ve günümüzde uygulanan sabit tedavi elemanlarının tanıtımı.

3
ORTODONTİK ANOMALİLERİN TERMİNOLOJİSİ

Terminoloji, bir sanat kolunda, bilim dalında veya teknik alanda özel olarak kullanılan ve
konuyu tanımlayan ifadelerin yani terimlerin tümü olarak tanımlanmaktadır. Örneğin tıp
terminolojisi tıbbi terimlerin tümünü kapsamaktadır ve uluslararası tıp literatüründe ve günlük
mesleki yaşamda tıp mensupları aynı tıbbi terimleri kullanmaktadır.
Ortodontik Terimler:
Distalizasyon: Dişin distal(arkaya doğru) yönde hareket ettirilmesidir.
Mesializasyon: Dişin mesial(öne doğru) yönde hareket ettirilmesidir.
Ankraj: Diş hareketine karşı olan direnç.
Ekspansiyon: Genişletme.
Nüks: Ortodontik tedavi bittikten sonra çeşitli nedenlerle malokluzyonda kısmen veya tümüyle
tedavi öncesi durumuna dönüş olması.
Hypodiverjan: Alt çenenin anterior rotasyon yapması sonucu vakada derin kapanış görülmesi.
Hyperdiverjan: Alt çenenin posterior rotasyon yapması sonucu vakada açık kapanış görülmesi.
İntermaksiller: Çeneler arası.
İntramaksiller: Çene içi.

Yer Belirleme Terimleri:


Unimaksiller: Tek çeneyi ilgilendiren.
Bimaksiller: Çift çeneyi ilgilendiren
Unilateral: Tek taraflı.
Bilateral: Çift taraflı.

Hacim Belirleme Terimleri:


Makro: Büyük
Mikro: Küçük

İskeletsel Yapı İle İlgili Terminoloji


Prognati inferior: Kafa kaidesine göre alt çenenin önde konumlanması.
Prognati süperior: Kafa kaidesine göre üst çenenin önde konumlanması.
Retrognati süperior: Kafa kaidesine göre üst çenenin normalden geride konumlanması.
Retrognati inferior: Kafa kaidesine göre alt çenenin normalden geride konumlanması.
Mikrognati inferior: Alt çenenin normalden küçük olması.
Mikrognati süperior: Üst çenenin normalden küçük olması.
Agnati: Çenenin olmaması.
Laterognati inferior: Alt çenenin tümüyle sağa veya sola kayması.
Bimaksiller protrüzyon: İki çenenin dentoalveolar yapılarının önde olması.
Makrognati inferior: Alt çenenin daha büyük olması.
Retrognati bimaksillare: İki çenenin de geride olması.
Prognati mandibulare: Mandibulanın önde olması.
Laterognati mandibulare: Alt çenenin yanda olması.
Retrogeni: Alt çene ucunun geride olması.
Laterogeni: Alt çene ucunun yanda olması.
Aglossi: Dilin olmaması.
Mikroglossi: Dilin hacimsel olarak normalden küçük olması
Makroglossi: Dilin normalden büyük olması

4
Şekil 2. 13 ve 23 nolu dişler(köpek dişleri)vestibulo pozisyonda.

Palatal Pozisyon
Bir dişin, diş kavsinde normal pozisyonda konumlanmış dişlere göre daha palatinalde(damakta)
konumlanmasıdır. Persiste süt dişi(zamanında düşmeyen süt dişi) ve yer darlığı dişin palato
pozisyonda sürmesinde etkilidir.

Şekil 3. Örnek olguda persiste süt dişine bağlı olarak palatal pozisyonda sürmüş olan diş,
sabit ortodontik tedavi ile diş arkı üzerinde olması gereken konuma getirilmektedir.

Dişlerde Sayısal Anomaliler


Diş sayısında eksiklik veya fazlalık olarak karşımıza çıkmaktadır. Etyolojide kalıtım ön plandadır.
Bir dişin travma veya çekim sonucu kaybedilmesi ile karıştırılmaması için konjenital diş eksikliği
(agenesis)terimi kullanılmaktadır.
Hipodonti: Diş eksikliği.
Oligodonti: Çok sayıda diş eksikliği.
Anadonti: Hiç diş olmaması(çok az sayıda vakada görülmektedir).

Şekil 4. Sol üst yan keser diş(lateral diş)eksikliği.

5
Diş fazlalığı= Artı dişler= Süpernümerer dişler=Mesiodens
Maksiller orta çizgide daimi üst orta kesici dişlerin arasında görülen unilateral(tek taraflı) veya
bilateral(çift taraflı) süpernümerer dişe mesiodens denir
Multipl süpernümerer diş; Aynı hastada hem fazla sayıda diş hem mesiodens görülmesidir.

Şekil 5. Örnek olgu; süpernümerer süt ve daimi dişleri olan 5 yaşındaki


bir hastanın ağıziçi görünümü.

Overjet: Üst orta kesici dişin kesici kenar noktasının, alt orta kesici dişin vestibül(ön) yüzeyine,
okluzyon düzlemine paralel olarak ölçülen uzaklığıdır. Normal değeri 2mm’dir.
Artmış overjet: Overjetin normalden fazla olması yani üst keser dişlerdeki protruzyonun
(ileri itimin) artmasıdır. Ağızdan solunum, fena alışkanlıklar(dil itimi,dil emme, parmak
emme)artmış overjete neden olmaktadır. Artmış overjet genellikle polidiastema(dental ark
üzerinde birden fazla dişin aralıklı olarak sıralanması) ile birlikte görülmektedir.

Şekil 6. Artmış overjet ve buna bağlı polidiastema.

Negatif overjet: Eğer üst kesici dişler arasındaki boşluklar üst keserler üst kaninlere temas
edinceye kadar geri giderek kapanırsa negatif overjet yani ön çapraz kapanış oluşacaktır.

6
Şekil 7. Retrognati superiora bağlı dişsel ve iskeletsel sınıf III olguda negatif overjet.

Vertikal(dik) yöndeki anomaliler:


Overbite: Üst ve alt orta kesici dişlerin, kesici kenar noktalarının okluzyon düzlemine vertikal
yöndeki(dik yön) uzaklığıdır. Normal değeri 2mm’dir.
Deepbite(derin kapanış): Overbite’ın yani üst ve alt orta kesici dişlerin, kesici kenar noktalarının
okluzyon düzlemine vertikal yöndeki(dik yön) uzaklığının artmasıdır.

Şekil 8. Artmış overbite. Üst ön dişler alt keser dişleri tamamen örtmüştür.

Openbite(açık kapanış): Normal okluzyonda(alt ve üst dişlerin birbirlerine temas ederken olan
kapanışı) bazı vakalarda alt ve üst dişlerden bazılarının veya hiç birinin birbirine temas
etmeyerek aralarında dik yönde çeşitli ölçülerde açıklık olması durumunu ifade etmektedir.

Openbite varyasyonları :
Ön açık kapanış(Anterior open bite)
Yan açık kapanış(Posterior open bite)
Sirküler açık kapanış(Anterior ve posterior open bite)

Şekil 9. Ön açık kapanış. Yandan ve önden şematik görünüm.


7
Şekil 10. Ön açık kapanışın intraoral görünümü.

Şekil 11. Yan açık kapanışın şematik görünümü.

Transversal(Sağ-Sol)Yöndeki Anomaliler:
Yan çapraz kapanış, bukkal nonokluzyon, palatinal nonokluzyon
Crossbite(çapraz kapanış): Çapraz kapanış üst çenede bir dişin veya diş grubunun alt çenedeki
antagonistleri(karşısındaki dişler) tarafından vestibülden(önden) saracak şekilde kapanış
göstermeleridir.

Şekil 12. Sağ yan çapraz kapanış Çift taraflı yan çapraz kapanış

8
Şekil 13. Sağ yan çapraz kapanış Sirküler çapraz kapanış

Bukkal nonokluzyon : Bir veya daha fazla sayıda dişin bukkalde konumlanarak çiğneyici
yüzeylerinin antagonist(karşıt) dişlerin çiğneyici yüzeyleri ile hiç temas etmemesi yani tamamen
okluzyonun dışında kalması durumudur. Nonokluzyon deyimi sadece premolar ve molar dişler
yani arka grup dişler için kullanılmaktadır.

Şekil 14. Bukkal nonokluzyon şematik ve intraoral görünüm.

Palatinal(lingual) nonokluzyon: Bir veya daha fazla sayıda dişin palato veya lingopozisyonda
olduğu ve çiğneyici yüzeylerinin okluzyon(normal dişsel kapanış) dışında kaldığı konum
bozukluğudur.

Şekil 15. Palatinal nonokluzyon.

9
ORTODONTİK APAREYLERİ TANIYALIM

Hareketli apareylerin tanımı ve tarihçesi


Hareketli apareyler 19.yüzyılın başından itibaren rutin olarak kullanılmaktadır. Hareketli
apareylerin tanımı; hasta tarafından takılıp çıkartılabilen ortodontik apareylerdir. En uygun
kullanım yaşı 6-11 yaş aralığıdır. Sıklıkla karışık dişlenmenin geç dönemi ile daimi dişlenmenin
erken döneminde kullanılmaktadırlar.
Süt diş(ler)inin erken çekilmesinden hemen sonra ortaya çıkan çekim boşluğunu ilerde sürecek
olan daimi diş için korumak amacıyle yapılan hareketli yer tutucular, hasta tarafından kolaylıkla
takılıp çıkartılabilen, erken süt dişi kaybı ile ortaya çıkan çekim boşluğunu, kemik içersindeki
daimi diş sürene kadar korumaya yarayan apareylerdir. Genel olarak vestibül ark, tutucu
kroşeler ve akrilik plaktan oluşmaktadır. Erken süt dişi kaybında daimi dişler sürene kadar
uygulanan yer tutucuya diş ekleyerek estetik ve fonasyonu da sağlamak mümkündür. Hawley
tipi hazırlanmış hareketli yer tutucuya veren(vida) yerleştirilerek ve özel dizaynlanmış anahtarla
aktive edilerek(vida ile apareyi açarak genişletme) erken süt dişi çekiminden hemen sonra yer
tutucu yapılmaması sonucu kaybedilen yerin yeniden kazanılması sağlanabilir.

Şekil 16. Erken süt dişi çekimi sonrası kaybedilen yeri


kazanmak için tasarlanmış yaylı alt sabit yer tutucu.

Şekil 17. Mevcut yeri koruma amaçlı tasarlanmış sabit yer tutucu.

10
Şekil 18. Alt çenede sabit yer tutucu; Lip Bumper.

Hareketli yer tutucuların avantaj ve dezavantajları; yemek yerken çıkartılabildiği için diş
fırçalamak kolaydır, oral hijyen sorunu yaşanmayabilir. En büyük dezavantajı ise hasta
tarafından takılıp çıkartıldığı için her hangi bir sebeple takılmazsa, komşu dişlerin boşluğa doğru
hareket etmesi ile çekim boşluğu daralabiliyor. Avantajı ise aparey büyük olduğu için aspire
etme(nefes borusuna ve akciğere kaçma) veya yutma riski olmamasıdır.

Şekil 19. Erken süt dişi çekimine bağlı olarak meydana gelen yer kaybını
gidermek için tasarlanmış vidalı(verenli) alt ve üst hareketli yer tutucular.

Şekil 20. Alt çenede çift taraflı sabit yer tutucu Üst çenede hareketli yer tutucu aparey

11
Şekil 21. Reverse Headgear(Facemask)

Hareketli Apareylerin Avantajları


Hastanın direkt olarak ağzında değil de laboratuvar ortamında hazırlanması, hasta başındaki
çalışma süresini kısaltmaktadır. Şeffaf plastik materyalden( essix) presleme yöntemi ile yapılırsa
ağızdaki varlığının farkedilmesi çok zordur. Bir diğer avantajı ise eğer ön dişlerin önünde
konumlanan vestibül ark dıştan görülebiliyorsa, hastanın sosyal yaşantısındaki toplantı, görsel
medya gibi özel durumlarında apareyi kısa süreli olarak çıkartabilmesine olanak sağlamasıdır.
Hareketli apareyler yemek yerken çıkartılabildiği ve yemek sonrası diş ve dişetleri fırçalanabildiği
için bu apareylerle hastanın oral hijyeni koruması daha kolaydır.

Hareketli Apareylerin Dezavantajları


Tedaviye olumlu yanıtın hasta kooperasyonuna bağlı olması en büyük dezavantajıdır.
Tutuculuğu iyi olmayan apareylerde ve özellikle de alt hareketli apareylerde konuşurken
yerinden çıkması da dezavantajdır.

Hareketli apareyin aktif komponentleri; Modern hareketli apareyin aktif komponentleri


zemberekler, vestibül ark, vidadan oluşmaktadır. Zemberekler, vestibül arklar ve kroşeler
ve vidalar(verenler) paslanmaz çelikten yapılmaktadır.

Hareketli apareyin aksesuarları; Kroşeler üzerinde bükülen ek aksesuarlara(çengeller) farklı


ortodontik uygulamalar için intraoral elastikler takılabilir.

Hareketli apareyin Retansiyonu ; Apareyin retansiyonu yani ağız içersindeki tutuculuğu vestibül
ark ve kroşe formu verilmiş tellerle gerçekleştirilmektedir. Etkin bir tedavi sonucu için iyi bir
retansiyon şarttır. Eğer apareyin tutuculuğu zayıfsa, hastanın apareye olan toleransı ve
kooperasyonu düşmektedir. Retansiyonu en etkin sağlayan eleman ise Adams kroşedir.

KROŞELER
Adams kroşe:
Hareketli apareyde posterior retansiyon için tercih edilmektedir. Altı yaş dişlerine
uygulanmaktadır. 0.70 mm paslanmaz çelik telden oluşturulur.
Top uçlu (damla) kroşe:
Apareyin ağızdaki tutuculuğunu sağlayan tekli kroşedir ve premolar dişler arasına
uygulanmaktadır. Top uçlu kroşeler 100’lük paketlerde fabrikasyon olarak satılır.

12
Vestibül ark:
Vestibül ark özellikle kesici dişlerde çok iyi tutuculuk sağlar. Ayrıca vestibül arkın U kıvrımlarının
pensler yardımıyle daraltılması ile polidiastemalı keser protruzyonu olan vakalarda keser dişlerin
retruzyonuna ve diastemanın kapatılmasına olanak sağlar.Vestibül ark hareketli apareyin
olmazsa olmazıdır.
Basplak(Baseplate):
Akrilik basplak hareketli apareyin gövdesini oluşturmaktadır. Üç görevi vardır:
1. Zemberek ve kroşelere destek oluşturur.
2. Mukoza ve dişlere tutunarak ankraj sağlar.
3. Üstüne ısırma düzlemleri eklenebilir ve overbite’ın düzeltilmesini sağlar.
Basplak,tutucu kroşeleri ve aktif komponentleri taşıyabilecek kadar kalın, kırılmayacak kadar da
ince olmalıdır. Kalın apareyler konuşmayı olumsuz etkilediği için hasta tarafından kolaylıkla
tolere edilememektedir. Basplak hemen hemen tüm sert damağı kaplayarak genellikle birinci
molar dişin distalinde bitmektedir. Hareketli apareyin basplak kısmının hazırlanmasında soğuk
akrilik tercih edilmektedir.

Parmak emme alışkanlığında önleyici(durdurucu) ortodontik tedavinin önemi


Parmak emme intrauterin dönemde başlayan ve önlem alınmazsa yaşam boyu süregelen kötü
bir alışkanlıktır. Genellikle başparmağın emilmesi şeklinde karşımıza çıkar. Bu alışkanlığa bağlı
olarak ön açık kapanış oluşmuşsa ve alışkanlık daimi keser dişler sürerken de yani altı – yedi
yaşına kadar devam ediyorsa ve telkin yoluyla hasta alışkanlığından vazgeçirilemiyorsa sabit
veya hareketli dil paravanalı bir apareyle parmak emmeyi önleyebiliriz.

Şekil 22. Dil paravanalı alışkanlık kırıcı aparey

Hareketli apareylerin alt çenede kullanımı


Takılıp çıkartılabilen apareylerin alt çenede kullanımı üst çeneye oranla daha az tercih
edilmektedir. Nedenleri;
 Hastalar alt apareyin hacminden rahatsız olurlar çünkü üst çeneye oranla dayanıklılık
açısından daha kalın yapılmaları gerekmektedir. Dilden dolayı aparey daha dar bir alana
yerleştirildiği için kalın olmak zorundandır.
 Uygulanmakta olan konvansiyonel kroşe teknikleri ile arzu edilen retansiyon
sağlanamamaktadır ve apareyin labil olması(ağızda hareket etmesi) hastaları rahatsız
etmektedir.
 Apareyin aktif komponentlerini yerleştireceğimiz alanın dar olması laboratuvar aşamasındaki
çalışmaları zorlaştırmaktadır.

13
Ekstraoral traksiyon aygıtları(Headgear)
Sınıf II olgularda maksiller protruzyonun(üst çenenin mormalden daha ilerde konumlanması)
giderilmesinde ekstraoral aygıtlar (ağız dışına takılan apareyler) kullanarak büyümede
modifikasyonların(değişikliklerin) yapılması ilk kez 1936 yılında Oppenheim tarafından
düşünülmüş ve uygulanmıştır. 1947 yılında ise Kloehn, Headgear kullanımına başlamış ve
büyüme çağındaki çocuklarda daha dengeli bir yüz ve dentisyon(dişlenme) elde edebilmek için
alveoler büyüme ve diş sürmesine Headgear yardımıyle destek sağlamanın önemini
vurgulamıştır. Daha sonraki yıllarda başka araştırmacılar da maksiller protruzyonu frenlemede
en etkin ve güvenilir metodun Headgear olduğunu vurgulamışlardır. Headgear; facebow(iç kısa
ve dış uzun veya iç-dış kısa kolları olan demirden kısım)+ neckpad(enselik) ve /veya oksipital
şapka kombinasyonundan oluşmaktadır.

Şekil 23. Cervical Headgear Occipital Pull Headgear

Şekil 24. Cervical Headgear komponentleri: enselik ve face bow.

14
Hareketli aparey yapımında kullanılan laboratuvar malzemeleri ve hareketli aparey yapım
aşamaları
Hareketli apareyin komponentlerini(parçalarını) oluşturan vestibül ark, tutucu kroşe, itici
zemberek, Adams kroşe, kanin retraktörü gibi kroşeleri hazırlayabilmek için kullanım amacına
göre 0.5 mm, 0.6 mm, 0.7mm ve 0.8mm lik paslanmaz çelik tam yuvarlak tellere ve çeşitli
çalışma penslerine ihtiyaç vardır. Basplak oluşturmak için de şeffaf soğuk akril tozu ve likidi
kullanılmaktadır. Kroşelerin modele fikse edilmesi için de mum plakaya, modelaj spatülüne ve
mumu yumuşatmak için ateşe ihtiyaç vardır.

Şekil 25. Mum, modelaj spatülü, kaminato ocak, soğuk akril toz ve likidi

Şekil 26. Hareketli apareyin tesfiye safhasında kullanılan malzemeler:


Keçe, pamuk ve pürüzlü yüzeyleri gidermek için ponza tozu.

0.7mm çelik tel, düz pens,üç


ağızlı pens, karga burun pens Kesici pens

Şekil 27. Hareketli aparey yapımında kullanılan pensler.

15
Model izolasyon işlemi:
Lak, alçı model ile akrilik plak arasında izolasyon görevi yapmaktadır yani akrilik plağın
polimerizasyonu(kimyasal reaksiyonla sertleşme) tamamlandıktan sonra alçı modelden kolay
uzaklaştırılabilmesi için yapılan bir uygulamadır.Yapılacak olan apareye göre lakın sürüleceği
bölgeler de değişmektedir.Örneğin aktivatör yapılacaksa dişsiz bölgelere ek olarak dişlerin tüm
okluzal ve anterior yüzeylerine de lak sürülmelidir.

Şekil 28. Alçı model üzerinde lak ile izolasyon işlemi.

Laboratuvar Tur Motoru; akrilik plak üzerindeki istenmeyen kısımların düzeltilmesinde,


pürüzlerin giderilip cilalanmasında yardımcı olur. Motorun kablosunun ucuna takılan aksesuara
piyasement, piyasemenin ucuna monte edilen uçlara da frez denir. Akrilik plağı temizleme
frezine canavar frez de denir.

Şekil 29. Laboratuvar Tur Motoru

Pekiştirme tedavisi nedir? Essix Plak endikasyonu ve essix plağın laboratuvar yapım aşamaları
Ortodontik tedavi ile dişlerin düzeltilmesinin ardından dişi saran dokular, dişlerin yeni pozisyonlarına
uyum sağlamak için kemik dokunun henüz tam olarak olgunlaşmaması nedeniyle zamana ihtiyaç
duyarlar. Ortodonti tedavi için dişe takılan ortodontik tel veya diğer apereyler çıkarıldıktan sonra
dişler eski pozisyonlarına dönme eğilimindedir ve bunu engellemek için pekiştirme tedavisi şarttır.
Pekiştirme tedavisi aktif bir tedavi olmayıp sabırla disiplinli bir şekilde uygulandığı takdirde
hastalarda tedavi öncesine dönüş yani nüks engellenmiş olacaktır. Essix plaklar aktif sabit ortodontik
tedavi bittikten sonra dişlerin yeni konumlarında etrafları kemikle örülünceye kadar yani kemik
appozisyonu tamamlanıncaya kadar alt ve üst çenelere uygulanan, şeffaf , yarı yumuşak plaklardır.
Hareketlidirler yani hasta tarafından kolaylıkla takılıp çıkartılabilirler. Essixler laboratuvarda özel
cihaz yardımıyle hazırlanırlar. Essix cihazındaki element kızgın hale gelip essix plak yumuşayınca ve
aşağıya doğru çukurlaşınca(içbükey) cihazın kolu çevrilir ve yumuşatılmış essix plak alçı model
üzerine preslenir. Daha sonra kesilmek süretiyle modele uyumlandırılır. Preslenmiş essix plağın
üzerinde kabarcıklar oluşmaması için essix plaklar orijinal fabrika ambalajı içersinde, kuru, serin ve
nemsiz ortamda saklanmalıdır.
16
Essix yapım aşamaları
Şekil 30. Essix yapım aşamaları.

17
ORTODONTİK MALZEMELERİ TANIYALIM

Ağızdışı Ortodontik Apareyler

Şekil 31. Face Mask(Reverse Head Gear) Çenelik

PENSLER

Şekil 32. Düz ve eğri ağızlı Hoe Pensler ve Tweed pensi(üç farklı çapta yuvarlaktan oluşur)

Şekil 33. Universal(düz) pens Büyük kesici laboratuvar pensi

18
Şekil 34. Renkli alastikler Kobayaşi bağlama teli

Şekil 35. Braketler Coil Spring (yay)

Şekil 36. Ligator; ligatür teli (bağlama teli)uygulama aparatı.

19
Şekil 37. Chain(zincir)elastikler.

Şekil 38. İntraoral(ağıziçi)elastikler.

Şekil 39. Ark telleri.

20
ORTODONTİK ANOMALİLERİN DİŞSEL SINIFLAMASI

Angle sınıflamasındaki kriterler:


Edward Angle; ortodontik anomalileri sınıflarken alt ve üst altı yaş dişlerinin okluzyonuna ve
overjete göre sınıflamasını yapmıştır. Daha sonraki yıllarda otoriteler ortodontik anomaliyi
tanımlamak ve sınıflandırmak için bu kriterlerin tek başına yeterli olmadıklarını fark etmişlerdir.
Kaninlerdeki okluzyon ve dişsel sınıflamanın oluşmasında hangi faktörlerin etkili olduğu da çok
önemlidir.

Şekil 40. Nötral Okluzyon.

Angle Sınıf I Anomali


Sınıf I anomalilerde nötral okluzyon vardır yani üst 1. moların mesio-bukkal tüberkülü alt
moların median oluğuna oturmaktadır. O zaman sınıf I malokluzyonda anomali nerdedir?
Angle sınıf I malokluzyonda anomali aşağıda belirtildiği şekilde görülebilir;
1. Alt ve üst diş kavislerindeki yer azlığı ve buna bağlı konum anomalileri.
2. Alt ve üst diş kavislerinde yer fazlalığına bağlı diastemalar.
3. Üst diş kavsinde diastema, alt diş kavsinde çapraşıklık ve buna bağlı olarak artmış overjet.
4. Artmış overbite.
5. Transversal yönde yan çapraz kapanış.
6. Bukkal nonokluzyon.

Şekil 41. Angle sınıf I malokluzyon. Molar dişlerde sınıf I ilişki; yan çapraz kapanış,
alt ve üst çenelerde yer darlığı var.

Angle Sınıf II Anomali


Üst 1. moların mesio-bukkal tüberkülü alt 1. moların ve 2. premoların kontakt noktası
hizasındadır. Alt kaninler, premolarlar ve molar dişler normal okluzyona göre bir veya yarım
premolar meziodistal çapı genişliğinde daha distalde konumlanabilirler.
21
Şekil 42. Angle sınıf II anomali.

Angle Sınıf II Bölüm 1: Molarlarda sınıf II ilişki varken kesiciler bölgesinde overjet(üst ileri itim)
artmıştır.

Şekil 43. Artmış overjet.

Angle Sınıf II Bölüm 2: Molarlarda Sınıf II ilişki varken kesiciler bölgesinde overbite artmıştır.

Şekil 44. Artmış overbite.

Angle Sınıf III Anomali : Üst 1. moların mesio-bukkal tüberkülü alt 1. ve 2. moların
kontakt(temas) noktası hizasındadır. Molarlar, premolarlar ve kaninler III. sınıf tüberkül- fissür
kapanışındadırlar. Bu anomaliye mezial okluzyon da denmektedir.

--------------------------------------------------

22
Yakın Doğu Üniversitesi
Yakın Doğu Bulvarı
Tel 0 392 223 64 64
www.neu.edu.tr

View publication stats

You might also like