Professional Documents
Culture Documents
Cevaplitestler.com 8.Sınıf 100 Soruluk Türkçe Lgs Deneme Sınavı Cevaplı Cevaplitestler.com
Cevaplitestler.com 8.Sınıf 100 Soruluk Türkçe Lgs Deneme Sınavı Cevaplı Cevaplitestler.com
1. Bazen rüzgâr öyle temiz eser ki havadaki bulut 2. Yeni taşındıkları evde geçirdiği ilk gecede Ada,
koyuya yakın tenli olur. Bedenine bıraktığı etki odasında bir hayaletle karşı karşıya gelir, ona
soğuğa yakındır. Kararlı bir duruşu, istekli bir inanmayan anne babasına rağmen yanılma-
geçip gidişi vardır gökteki kara pamuklar gibi dığına emindir. Gerçekten de hayalet sandığı
bulutların. İzlersin yalnızca. Sonra da üzerine şey, eskiden o evde oturan ama artık hemen
düşünceler yükleyip göndermek istersin. Geçip bitişikteki evde yaşayan Mustafa’dır ve tek
giderken ya da aydınlık yeri karartmaya yakla- amacı Ada’yla tanışıp arkadaş olmaktadır. Bir
şırken keskin keman sesi duyulur ve suya dö- süre sonra Ada, yandaki eve açılan gizli geçidi
nüştükçe tizden, sakince piyano sesidir beynin- keşfeder odasında, demek ki Mustafa onu bu
de yankılanan. Üzerinden atmak için ağlar ama sayede korkutabilmiştir. Bunun acısını çıkar-
göz yaşları toprağa dokununca da yeşertir. maya yemin eden Ada’ya ise gün doğmuştur.
Yani, “Her bitiş başlangıçtır.”a çıkmıştır belki de O da Mustafa’yı korkutup onunla ödeşecektir.
aralarındaki ilişki. Anlamak kolay değil. Düşün- Ama geçit çok faklı bir maceraya açılmaktadır...
mek ve hepsini konuşturmak lazım. Rüzgârı,
Bu parçadaki altı çizili ifadenin cümleye
toprağı, yağmuru, bulutu...
kattığı anlam aşağıdakilerden hangisidir?
Bu parçada aşağıdaki söz sanatlarından
A) Kötü bir sonla karşılaşmak
hangisine başvurulmamıştır?
B) Tam vaktinde gerçekleşmek
AYDIN YAYINLARI
A) Benzetme B) Kişileştirme
C) Eline fırsat geçmek
C) Konuşturma D) Karşıtlık
D) Günden güne değişmek
3. Saint - Exupery, hikâyesine Pilot’un çocuk- 5. Sana diliyle öğüt verene değil fiiliyle öğüt vere-
luk anısıyla başlar. Pilot altı yaşındayken balta ne uy.
girmemiş ormanlar üzerine yazılmış bir kitap-
Aşağıdakilerden hangisi anlamca bu cüm-
ta, bir hayvanı yutmak üzere olan boa yılanı
leye en yakındır?
resmi görür. Kitapta boa yılanlarının avlarını
çiğnemeden öylece yutuverdikleri, sonra da A) Öğüt vermek kolay, örnek almak zordur.
sindirmeleri için geçen sürede kımıldamadan B) İnsanların söyledikleri değil davranışları
durduklarından bahsedilmektedir. Böylece boa öğüt olarak alınmalıdır.
yılanının bir fili yuttuktan sonraki hâlini resmet- C) Kim çok öğüt veriyorsa asıl o kişinin öğüde
meye karar verir. Yaptığı resmi yetişkenlere ihtiyacı vardır.
gösterdiğinde ise hayal kırılığına uğrar, resmini D) İnsanlar en çok deneyimli kişilerin öğütleri-
anlamazlar ve açıklamak zorunda kalır. Ama ne kulak asmalıdır.
çocukların büyükler için durmadan açıklama
yapmak zorunda olması sıkıcıdır elbette. O da
hayatı boyunca açıklama yapmak zorunda ka-
lacağına resim yapmaktan vazgeçer ve büyük-
lere ayak uydurmaya karar verir.
ğıdakilerden hangisidir?
7. Serdar’la Tayfun 20 yıllık arkadaşlardı. Yedikleri içtikleri ayrı gitmezdi. Bir gün Serdar maddi açıdan
sıkıştı. Tabii ki borç isteyeceği ilk insan Tayfun’du. Aksi hâlde Tayfun büyük kavga çıkarırdı. “Dost dosta
dostluk yapmayacaksa dost dostun dostluğuna niye ihtiyaç duysun?” diye çok sevdikleri bir söz vardı.
Serdar, Tayfun’u aradı ve 10 bin lira istedi. Tayfun niçin istediğini bile sormadan hemen parayı arka-
daşına gönderdi. Dekontun açıklama kısmına da “Kardeşin her zaman dostun olmayabilir ama dostun
her zaman kardeşindir.” yazdı. Bir ay sonra Serdar aldığı parayı Tayfun’a geri yolladı ve o da dekonta
“Borç yiğidin kamçısıdır, dost yiğidin kurtarıcısıdır.” yazdı. Fakat on dakika sonra Tayfun “Dostun dosta
verdiği borç kalp nakli gibidir, geri alınmaz.” yazarak kendine gelen parayı Serdar’a tekrar yolladı. Ser-
dar ne yapacağını şaşırdı ama bu iyiliğin altında kalmak istemiyordu ve parayı tekrar Tayfun’a yolladı.
Dekontun açıklama bölümüne de şunu yazdı...
8. Evlerde ve sokaklarda, incelik kurallarının giderek önemsizleştiğini görüyoruz. “Kimse beni tanımıyor.”
düşüncesiyle her türlü edepsizliği yapma hakkını kendinde bulan insanlar, dünyayı yaşanmaz hâle ge-
tiriyor. Buna ek olarak toplumumuzda günden güne ciddileşen ruhsal bunalımlara ve meşrulaşmış kitle-
sel bir öfkeye tanık oluyoruz. Türkiye’de basit bir trafik kavgası bile çok kötü sonuçlanabiliyor. Tüm bu
vakaların ortak yönü birilerinin aslında sahip olmadıkları hakkı kendinde görmesidir. İyi yetişmiş insan,
terbiyesi ve davranışlarıyla diğer insanlardan ayrışır ve topluma örnek teşkil eder. Nereden geldiği belli
olmayan insanlar ise terbiyenin ve davranış inceliğinin anlamına varamazlar. Doğal olarak bu insan-
lardan adab-ı muaşeret bekleyemezsiniz. Bu insanların birçoğu da doğduğu muhitten ayrı yerlerdedir.
Ecdadıyla aynı yerde olmayan insandan kim, nasıl zarafet bekleyebilir? Tüm bu olumsuz örnekler dışın-
da, beni mutlu eden insanlar da yok değil. Kendine sahip olma bilinciyle yetişmiş, doğduğu toprakları,
nereden geldiğini ve nereye gideceğini bilen insanları görünce mutlu olurum. İlginçtir ki bu insanlara
endüstriyel Batı toplumlarında daha çok rastlarız. Çünkü bu insanların iki nesil evvelleriyle ve çevrele-
riyle bağları vardır. Kendinden önceki nesillerin nasıl yaşadığına, neler başarıp başaramadığına, neler
kazanıp kaybettiğine fikri bir bilinçle yaklaşırlar. Kendi geçmişini tanımayan bir gençlikten sağlam bir
toplum inşa etmesini ya da toplumun nitelikli bir parçasını oluşturmasını bekleyemezsiniz. Çünkü insan,
ancak yaşadığı yere bağlanırsa mutlu olabilir, geçmişine sahip çıkabilirse özgürleşebilir ve bu şartların
bir getirisi olarak çocukları da topluma faydalı, terbiyeli bireyler olarak yetişir.
A) Her şeyi yapabilme hakkını kendinde gören kişiler dünyayı yaşanmaz hâle getirmektedir.
B) İnsanlar geçmişlerine sahip çıktıklarında yararlı ve ahlaklı birer fert olabilmektedir.
C) İncelik kuralları, insanlara ancak eğitimle kazandırılabilmektedir.
D) Yabancı milletlerin etkisinden uzak yetişen bireyler topluma yarar sağlayabilmektedir.
9. Hız, tüm hisleri ortadan kaldırır. Hissizleştirir ve yıkar. İnsan hızın güdümündeki bu ortamda yıkıldığının
farkına varmaz. Çünkü hız acıyı hissettirmez, yas tutturmaz. Hızla birlikte “şimdi ve burada” yok olur.
İnsan geçmişten geleceğe fırlarcasına ilerleyen, geçip giden bir canlıdır hızın ortamında. Can sıkıntısıyla
birlikte yaşar. Çünkü canı bir yerde durup dinlenmez, bir şeyi idrak etme çabası gütmez, bir şey için sahici
bir mücadelede bulunmaz. Yavaşlık anımsatır, hız unutturur. Önceler, sonralar, çağlar, devirler... Tüm
zamanların en sinsisi hızdır. Mekân ve insan tanımaz. Bir alışkanlık gibi geliverir. “Alışkanlık zincirleri,
önce duyulmayacak kadar hafif, sonra kırılmayacak kadar güçlü olur.” diyor Athur Schopenhauer. Hız bir
kere bulaştı mı insanın kanına, yeterlidir. İnsanı ve zamanı dağıtır. Hayat süratle ilerliyormuş gibi gelir,
haz verir. Oysa gerçekte yaşam hızlanmamıştır; daha hummalı, daha girift, daha amaçsız bir hâl almıştır
sadece. Kısacası hız, zaman bahçesindeki otları zararlı görüp koparan bir bahçıvandır.
10. Sizler ne düşünüyorsunuz bilmem ama masalların şu “ders verme” meramlarından oldum olası hazzet-
memişimdir. Bünye meselesi, kimi insan zorlamaya gelmiyor. Birçoğunun anlattığı hikâyenin altında,
gizliden gizliye başka başka “dersler” vermeye çalıştıkları da artık aşikârdır diye umuyorum. Kimisinin
derdi toplumsaldır kimisininki dini, bazısı tamamen siyasi... Yoksa ne demeye içlerinde hep kurtarılmayı
bekleyen zavallıcık kızlar olsun? Nedir bu beyaz atlı prensleri, avcıları bekleten acizlik? Kırmızı Başlıklı
Kız’ı kurda yedirtirken “Aman ha kızlar, tek başınıza dışarı çıkmayın, kaparlar” mı demek istemişler?
Peki, onca renk arasından neden özellikle kırmızıyı seçmişler? Tesadüf mü yoksa özellikle yapılmış bir
seçim mi? İnsan düşünmeden edemiyor. Genç yaşlı tüm kadınlar, tek başlarına iş yaparlarsa kurdun
tekinin midesini boylarlar yani, öyle mi? Elbette sonunda onları bu bedbaht durumdan çekip çıkaracak
olan da cesur, boylu poslu bir avcıdır. Niye özellikle avcı? Hayır, neden sıradan bir vatandaş, ne bile-
yim bir tesisatçı değil de avcı? Tesadüf mü yoksa özellikle yapılmış bir seçim mi? İnsan düşünmeden
edemiyor.
Bilgisayardan sonra tablet kullanımının da yaygınlaşmasıyla birlikte kâğıt ve ekran üzerine tartışmalar da
giderek arttı. Kimileri kâğıdı eline almanın ayrı bir tadı olduğunu belirtirken kimileri de ekran üzerinden oku-
yup yazmanın daha kullanışlı olduğunu belirtiyor. Ancak tartışmalar yalnızca kullanım pratikleriyle sınırlı
değil. ( I ) Son yıllarda yapılan araştırmalar kâğıt ve ekran karşılaştırması konusunda kullanıcılara önemli
fikirler veriyor. ( II ) Örneğin birkaç yıl önce yapılan bir çalışma, insanların aynı metni ekrandan okudukların-
da, kâğıttan okudukları zaman hatırladıklarından daha az hatırladığını ortaya çıkarmış. ( III ) Sayısallaştırıl-
mış bilginin okuma deneyimi üzerine etkisini anlamak amacıyla gerçekleştirilen bu araştırma kapsamında
50 kişiye 28 sayfalık bir öykü verilmiş. ( IV ) Okuyucuların yarısı kendilerine verilen öyküyü elektronik oku-
yucudan diğer yarısı ise kâğıttan okumuş. Ardından okuyuculardan öyküde geçen 14 olayı kronolojik ola-
rak sıralaması istenmiş. Metni elektronik okuyucudan okuyanların öyküde geçen olayları kronolojik olarak
sıralamakta daha başarısız olduğu görülmüş. Araştırmacılar bu durumu dokunma hissinin öykünün zihinde
yapılandırılmasına katkısı olmasına bağlıyor. Dokunmatik ekranların ise kâğıda dokunmanın verdiği etkiyi
yaratmadığını belirtiyorlar.
Bir metni kâğıt üzerinden ve ekrandan okumanın farkını anlamak beynimizin yazılı bir metni nasıl yorumla-
dığıyla ilişkilidir. Genellikle, okuma işlemini düşünceler, fikirler, temalar, benzetimler gibi soyut kavramlarla
ilgili bir beyin etkinliği olarak görürüz. Ancak aslında metinler, içinde yaşadığımız fiziksel dünyanın elle tutu-
lur parçalarıdır. Beynimiz harfleri fiziksel birer nesne olarak görür. Nasıl yuvarlak, pürüzsüz bir yüzeyin, ince
bir sapın elmayı tanımlayan özellikler olduğunu öğreniyorsak, harfleri de belirli bir düzende dizilmiş çizgiler,
eğriler ve boşluklar olarak tanırız. Ancak okuma işlemi harflerin bu şekilde tanınmasının ötesinde metnin
fiziksel bir alan olarak algılanmasını da içerir. Bu bakımdan bir metin zihnimizde binalar, ağaçlar, yollar gibi
parçalardan oluşan, belirli bir topoğrafyaya sahip bir bölgeye benzer. Okumak da sözcük ve cümlelerin
anlamının ve onların temsil ettiği nesnelerin bütünleştirildiği, zihinsel bir yorumlamadır. Okudukça sayfaları
çevirir, zihinimizde yarattığımız bölgedeki ağaçların, binaların arasından ilerleriz.
11. Bu metinde ekrandan okuma ile kitaptan 12. Metindeki numaralanmış cümlelerden han-
okuma arasındaki farklardan hangisine de- gisinde birden fazla fiilimsi türüne örnek
ğinilmemiştir? yoktur?
13. Aşağıdakilerden hangisi bu metinden kesin- 15. Aşağıdaki cümlelerden hangisinde “zarf
likle çıkarılamaz? tümleci” vardır?
AYDIN YAYINLARI
14. Bu metne getirilebilecek en uygun başlık 16. A, B, C ve D sınıflarında dinleme, yazma, oku-
aşağıdakilerden hangisidir? ma, konuşma becerilerine yönelik dersler veril-
mektedir.
A) Okuma Becerisi Nasıl Gelişir?
Derslerle ilgili bilinenler şunlardır:
B) Okumanın İnsan Üzerindeki Etkisi Nedir?
• Bir sınıfta en az bir, en fazla üç beceriye yö-
C) Kitaptan mı Okumalı Tabletten mi?
nelik ders verilmektedir.
D) Hangi Tür Metinler Daha Faydalı?
• D sınıfı hariç hepsinde yazma dersine yer
verilmektedir.
• B sınıfı okuma eğitimine yer vermektedir.
• En fazla ders A sınıfında verilmektedir.
70 72 32 beceremem.
64
60 29,4 30
58
50 51
27,5
28 Ne zararı var canım,
40
44
26 I bir koyun çiziver.
35
30 24
22,7
20 21 21 22
20
22
17 18
13 14
10 20
Yüksek enlem
Yüksek enlem
Orta enlem Orta enlem
Subtropik enlem
Tropik enlem
Subtropik enlem
Subtropik enlem
Tropik enlem
Orta enlem
Yüksek enlem
Güney yarımküre
Bu saatler açık tenli ve koyu tenlilerin yeterli D vitamini üretmeleri için güneşte kalmaları gereken süreleri göstermektedir.
A) Yaz aylarında koyu ten rengine sahip insanlar açık tenlilere göre günlük D vitamini dozuna ulaşmak
için daha fazla süre güneş ışığında kalmalıdır.
B) Kış aylarında açık tenli insanların günlük D vitamini dozu için güneşte kalma süreleri subtropik en-
lemde daha fazladır.
C) Orta enlemlerde havanın en soğuk olduğu aylarda günlük D vitamini dozuna ulaşmak her iki ten
rengi için de oldukça güçtür.
D) Günlük D vitamini dozu için bir insanın güneş ışığında kalma süresi kuzeyden güneye doğru gidil-
dikçe azalma göstermektedir.
20. Bir bakışıyla kelleler uçuran bu görkemli padişahların bir köşeye çekilip “Ben garip, ben zavallı; bir bakı-
şınla beni erittin kâfir!” diye şiir yazmalarında bir gariplik yok mu sizce? Doğu geleneği diyeceksiniz. Şark
imparatorlarının çoğunun şiirle uğraştığını söyleyeceksiniz. Öyle ya Şah İsmail de “Hatayi” mahlasıyla
çok güzel şiirler yazmamış mıdır? Ama gelenekler de eskiyor, değişiyor. Şairlik hevesinin altında belki
de bir tek kişiye kendini beğendirme arzusu vardır. Onun gönlünü kazanmaya çalışan Padişah, aynı
zamanda fert olmaya da çalışmaktadır. Belki doğuda bu felsefe şiir yoluyla yapılmaktadır. Belli bir kalıpla
şiir yazmak bir hüner gerektiriyor. Duygularını kurallara uygun olarak, her kelimeyi mihenk taşı gibi yerli
yerine oturtarak yazacaksın şiiri. Dolayısıyla eğitimsiz adamın bu kalıpla şiir yazması mümkün olmuyor.
Belki de padişahların hoşuna giden şey buldu. Şehzadeliklerindeki uzun eğitim yıllarının sonucu olarak
yüksek bir sanat yapma biçimini benimsemişlerdi. Sebebi ne olursa olsun; bir cihan hükümdarının şiir
yazma gereğini duyması onu son derece değerli kılıyor benim gözümde. Kendinizi onların yerine koyun.
Eğer padişah olsaydınız, Anadolu’nun, Yunanistan’ın, Balkanların, Ortadoğu’nun tek ve mutlak efendisi
olarak hükmetseydiniz, aruz kalıplarıyla uğraşır, mükemmel şiir yazmak için ter döker miydiniz? Daha da
önemlisi, şiirlerinizde kendinize acıdığınızı belli eder miydiniz? “Ben zavallı, ben biçare...” der miydiniz?
Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi padişahların şiir yazma sebeplerinden biri olarak gös-
terilemez?
1. Bahar, öyle belli ki geldiğin 3. Edebiyat dünyasında kullanılan her bir sözcük
Papatya papatya kokuyor kırlar. herkese aittir. Cümleler ise yalnızca kullanan
yazara aittir. Tüm sanatçılar bu kurala göre
Acısını çıkarıyor kış günlerinin
eserlerini oluşturmalıdır. Yani sanatçı, herkesin
O renk renk uçurtmalar!
ortak malzemesiyle yeni bir yapıt oluşturmayı
Bu dizelerde aşağıdaki söz sanatlarından bilmeli.
hangisine yer verilmiştir?
Bu parçada aşağıdaki sözcüklerden hangi-
A) Kişileştirme B) Abartma sinin eş anlamlısı (anlamdaşı) yoktur?
C) Konuşturma D) Benzetme A) Yazın B) Kelime
C) Tümce D) Özgün
4.
90
AYDIN YAYINLARI
Türkçe
80
Fen Bilimleri
70
60
50
5.
Augustus Tapınağı Hisarlar Müzesi Söğüt Ertuğrul Gazi Bergama Akropol
Müzesi Örenyeri
Milattan önce 25 Fatih Sultan Mehmet İlk olarak 1880’li Milattan önce 283’te
ile 20. yüzyıllarda tarafından, İstanbul’un yıllarda 2. Abdulhamit Philetairos Krallığı’nın
yapılmıştır. Augustus fethinden önce 1452’de tarafından yaptırılmıştır. kurulduğu, tam 150
tarafından Kybele ve Boğaz’ın kuzeyinden Söğüt Müzesi hizmet yıl siyasi, ekonomik
Men kutsal alanının gelebilecek saldırı ve binası yapıldığı zaman ve kültürel yönlerden
üzerine inşa edilen yardımları engellemek başta sağlıkevi olarak varlığını sürdürdüğü
bu tapınak, Roma amacıyla inşa edildi. kullanılmış. Burası bu yer, 2014 yılında
İmparatorluğu’ndan Rumelihisarı ile öne 3 katlı bir bina olup Dünya Kültür Miras
değerli izler taşımakta. çıksa da Yedikulehisarı başka amaçlarla da Listesi’ne de girmiştir.
14 Ekim 1972 tarihinde ve Anadoluhisarı ile de kullanılmıştır. Verem Her zaman işgaller,
birinci dereceden önemi artıyor. Boğaz ile savaş dispanseri yıkımlar olsa da
kültür varlığı olarak manzarasını, oradaki olması da bunlardan stratejik ve önemli bir
tescillenmiş bir yemyeşil bahçelerden birisidir. noktadadır. Asklepion
yer olması da ne izlemek için bile buraya kutsal alanı da
kadar önemli bir gidilir. buradaki en önemli
yapı olduğunun yapılar arasındadır.
göstergesidir.
Buna göre içinde üç fiilimsi türünün de bulunduğu bir rota oluşturulmak istenirse kesinlikle gi-
dilecek yerler aşağıdakilerden hangisinde doğru verilmiştir?
10.
11. Aşağıda verilen atasözlerinden hangilerin- 13. “Taşı delen suyun gücü değil, damlaların sü-
de anlam ilişkisi farklıdır? rekliliğidir.” cümlesine anlamca en yakın yar-
gı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Damlaya damlaya göl olur.
Taşıma suyla değirmen dönmez. A) Başarıya ulaşamayanların yüzde doksanı
B) Keskin sirke küpüne zarar. hedeflerini yüksek tutanlardır.
Öfkeyle kalkan zararla oturur. B) Yapılmış küçük işler, planlanmış büyük iş-
C) Sakla samanı, gelir zamanı. lerden daha iyidir.
Ak akçe, kara gün içindir. C) Bir işte kararlı olmak, insanın o işi mutlaka
D) Ev alma, komşu al. başarmasını sağlar.
Komşu komşunun külüne muhtaçtır. D) Bir hedefe ulaşmak için önemli olan uzaklık
değil, ilk adımı atabilmektir.
AYDIN YAYINLARI
15. F O “El Sinyali” adı verilen şifreleme türünde, her parmak farklı bir
J
G Ö harf grubunu temsil ediyor. Yandaki çizimde bulunan harflere
K T
Ğ P
U
bakıldığında gruptaki ilk (en sağdaki) harfi göstermek için harfin
L
H R bulunduğu parmağı bir kez, ikinci harfi göstermek için iki kez,
M Ü
I S üçüncü harfi göstermek için üç kez masaya vurmak gerekir. Ör-
N V
A Ş
İ Y neğin “HEY!” demek için işaret parmak dört kez, baş parmak altı
k
B
a
Z
ağı
parma
C
arm
Ç
et p
Yüzük
rm
D
pa
İş a r
E
rçe
Se
ak
m r
pa
ş
Ba
Buna göre arkadaşına “Yemekte ne var?” diye sormak iste-
yen bir öğrenci parmaklarıyla aşağıdaki vuruşlardan han-
gisini yapmalıdır?
16. Bir edebiyatın içinde ne kadar nitelikli yazar 18. I. Bilim insanları, bunun gezegendeki canlı-
varsa o kadar da nitelikli anlayış var demektir. lar üzerinde birçok kötü etki bırakacak bir
Bir yazarı değerli kılan asıl özellik, kendinden iklim değişikliğine neden olacağını düşün-
başka bütün yazarlardan ayrı biçimde görüp mekteler.
anlatmasıdır insanı. Bütün bir edebiyatın zen- II. Yağış şekillerinin değişikliği, eriyen buzul-
ginliğiyse birbirine benzeyen yazarların çoklu- lar, yükselen deniz seviyeleri, bitki ve hay-
ğuyla değil, apayrı anlayışların bir arada bulun- van türlerinin zarar görmesi vb.
masıyla ölçülür.
III. Küresel ısınma, insanların yüksek miktar-
Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıda- da karbondioksiti havaya salmaları nede-
kilerden hangisidir? niyle dünyanın ısısında artış ortaya çıkma-
sıdır.
A) Kaliteli bir yazar olabilmek için tüm edebî
türlere hâkim olmak gerekir. IV. Bilim insanlarının olabileceğini düşündüğü
bu değişimler her geçen gün kendini gös-
B) Edebiyatımızdaki birçok sanatçı farklı olabil-
termeye devam etmekte.
mek için çaba sarf etmektedir.
C) Bir yazarın kalıcı olabilmesi ancak gerçekçi Numaralanmış cümlelerle anlamlı bir parça
eserler vermesiyle mümkündür. oluşturulmak istense doğru sıralama nasıl
olur?
D) Edebiyatta önemli olan çok eser yazmak
AYDIN YAYINLARI
17. Yahya Kemal’i ziyaret edenlerden biri, “Üstat, 19. Bazı yazarların bir sonraki eserini iple çekersi-
geçenlerde bir genç, şiirlerinizi okudu.” der. niz. Her ay bir kitapları çıksa belki ilk siz alır-
Yahya Kemal, gayet sakin bir şekilde “Ne var sınız. İşte bu yazarlar, yaşamla kan bağı olan
bunda? Okusun.” der. Adam, “Ama okurken şi- yazarlardır ve siz bu bağdan kopmak istemez-
irlerinizi mahvetti.” der. Usta şair “Etsin.” diye siniz.
yanıtlar. Şairin bu tavrına şaşıran adam “Sami-
Bu parçada altı çizili sözle anlatılmak iste-
mi misiniz üstat?” der. Yahya Kemal, “Elbette
nen aşağıdakilerden hangisidir?
samimiyim. İyi etmiş hatta. Yazarken bu şiirler
beni mahvetmişti. Gençler de onları okurken A) Duygusal anlatımdan öteye geçememek
mahvederek intikam alıyorlar.” der. B) Yapıtlarında gerçeklere yer vermek
A) Günlük B) Roman
C) Hikâye D) Anı
20.
Fantastik bir kitaptan fırlamış gibi gözüken bu köprü, altın rengi haricinde sıradan sayılabilirdi, tabii altındaki
iki devasa el olmasaydı! Adı Vietnam dilinde “Altın Köprü” anlamına gelen Cau Vang, Vietnam’ın Da Nang
kentine 21 kilometre uzaklıkta bir tepede yer alıyor. 2 milyar dolarlık bir proje kapsamında Haziran 2018’de
açılan köprünün uzunluğu 150 metre, deniz seviyesinden yüksekliği ise 1414 metre.
Köprüyü ziyaret eden turistleri karşılayan iki devasa el, tepede topraktan çıkıp köprüyü havaya kaldırıyormuş
gibi duruyor. Ellerin eski çağlardan kalma taştan bir yapıyı andırması için üzerine çatlaklar işlenmiş. Bu tarzını
iyice pekiştirmek için de yer yer yosun tutmuş gibi süslenmiş. Dışarıdan bakıldığında kayalardan oluşmuş gibi
dursa da aslında çelik tel gibi modern malzemeler kullanılarak yaklaşık bir senede inşa edilmiş.
Cau Vang, içinde lunapark, bahçe ve dünyanın en uzun tek hatlı teleferiğine de ev sahipliği yapan Ba Na Hills
adlı bir tatil bölgesinde bulunuyor. Yayalar için tasarlanan köprü, sadece çevredeki kırsal alanları ve tepeleri
kapsayan büyülü manzarası için inşa edilmedi. Asıl yapılış amacı teleferik alanı ile bahçeler arasında bir yol
oluşturmaktı. Bu iki alan arasında bağlantı görevi yapan Cau Vang tepeden bakıldığında yarım bir daire
şeklinde gözüküyor.
1.
Her bayrak ait olduğu ülkenin ilk harfini temsil ediyor. Örneğin Rusya bayrağı R, Küba bayrağı K harfine
karşılık geliyor.
2. Müzik, insanlık tarihi ile başlayan en eski sanat 3. Aşağıdaki cümlelerden hangisi ögelerine
olarak kabul edilir. Ses yeteneğini keşfederek yanlış ayrılmıştır?
geliştiren insan, doğada duyduğu her sesi tak-
A) Önümüzdeki günlerde / şehir dışında yaşa-
lit ederek müziğin temellerini atmıştır. İnsanlar;
yan arkadaşlarını / ziyaret edecek.
rüzgârın, suyun, gök gürültüsünün, çeşitli hay-
B) Öğrenilenleri tekrar etmek / bilgilerin kalıcı
vanların seslerini taklit ederek kendi aralarında
olmasını / sağlar.
haberleşmişlerdir. Zamanla bu durumlardan
çeşitli ezgiler çıkmıştır. Böylece müzik, insanlık C) Sevdiğim insanlarla / birlikte olmak / beni /
tarihi içinde sosyal, kültürel olarak gelişmiş ve mutlu eder.
günümüzdeki zenginliğine ulaşmıştır. D) Elimizdeki kaynakları iyi kullanarak / önemli
atılımlar / gerçekleştirdik.
Bu parçadan müzikle ilgili olarak aşağıdaki-
lerden hangisi çıkarılamaz?
5. (I) Aydınlık günlerin yaklaştığını farz et. (II) İyi 7. Yine bayram öncesinin kaza haberi. Kaç gün-
düşünürsek hani iyi şeyler olur, derler ya. (III) dür yollar cehenneme dönüştü. Emniyetin uya-
Karamsarlık örtüsünü kaldırıp atmak için biraz rıları, yollara konan fazladan tedbirler de işe
sevgi, biraz inanç, biraz ümit beslemeli insan. yaramıyor. Sürücüler, hem ulaşmak istedikleri
(IV) Çünkü önemsiz gördüğümüz bu duygu kı- yere bir an evvel gidebilmek hem de bayramı
rıntıları, bazen bizi yaşama tekrar bağlayabilir. sevdikleriyle birlikte yaşayabilmek için sanki
uçar gibi yol alıyorlar bayramda. Oysa yavaş
Bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili
yavaş da gidilse yine varılacak sevilenlere.
olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
Yine bayram sabahları bir arada olabilecek in-
A) I. cümlede varsayım söz konusudur. sanlar. Oysa şimdi durum ne? Bilmem kaç ölü,
B) II. cümle koşul içeren bir cümledir. kaç yaralı. Dikkatli olalım! Trafik de bayram gibi
C) III. cümlede bir yargı, gerekçesiyle verilmiştir. geçsin lütfen.
D) IV. cümlede bir ihtimal söz konusudur. Bu parça aşağıdaki yazı türlerinin hangisin-
den alınmış olabilir?
6. Çok az şey bir masalın sözcükleri kadar büyülü 8. I. Soğuk sözcüğünde kök, soğu- bölümü-
olabilir. Masallar, dinleyeni yeri göğü olmayan dür.
uzak diyarlara götüren bambaşka bir güce sa- II. Eğer diş kökün bu denli çürümeseydi dişi-
hiptir. Yazılmamış olsa da asırlardır kulaktan ni tedavi edebilirdim.
kulağa aktarılarak günümüze kadar ulaşmıştır.
III. Evinin bahçesinden beş altı kök maydanoz
Masallar, anlatıcının sözcüklerinden çok dinle-
söküp bana verdi.
yicinin hayal gücüyle hareket eden görüntü ve
figürler taşımaktadır. Binlerce yıldır aşılmazları IV. Gölde başlayan tipi ve fırtına evleri kökün-
aşar, insanları güldürür, ağlatır. Geldiği yerin den sarsıyordu.
giysilerine, geleneklerine bürünür. “Kök” sözcüğü numaralanmış cümlelerin
Bu parçada altı çizili bölümle anlatılmak is- hangisinde mecaz anlamıyla kullanılmıştır?
tenen aşağıdakilerden hangisidir? A) I B) II C) III D) IV
A) İnsanları eğlendirirken düşündürmeyi amaç-
lamak
B) Ortaya çıktıkları yerlerin kültürel özelliklerini
yansıtmak
C) Dinleyenlerin hayal gücünü harekete geçirmek
D) Anlatıcıların hayata olan bakış açılarını yan-
sıtmak
9.
2014
2017
Yabancı Turist Oranı Türkiye’nin
en çok Hasankeyf’in
Bölge, yabancı turist oranını araştırmaya yabancı su altında
çalışıyor. Türkiye vatandaşı yurt içi seyahatinde ziyaretçiyi kalacak
ortalama 457 TL harcarken bu rakam ağırladığı tarihi
yıl oldu. eserleri
Türkiye’yi ziyaret eden yabancılarda kişi
taşınmaya
başı ortalama 630 doları buluyor. başlandı.
2014 2015
2013
1.800.000 Gaziantep, Diyarbakır 2018
GAP mutfak Surları ve
bölgesi kültürüyle Hevsel Göbeklitepe
UNESCO 2015
Bahçeleri Dünya
yurt
dışından Yaratıcı Dünya Miras
en çok Kentler Miras Listesi’ne
200.000 ziyaretçiyi Ağı’na Listesi’ne kabul
2013’te kabul kabul edildi.
2000 2009 2011 2013 2015 2017
ağırladı. edildi. edildi.
Adıyaman
Mardin
Diyarbakır
200.000
Gaziantep
Şanlıurfa 100.000
2000 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015 2016 2017
2015 - 2016 yıllarında yaşanan düşüşün ardından 2017 yılı, GAP bölgesinin yurt içinden en fazla
sayıda ziyaretçiyi ağırladığı yıl oldu. GAP bölgesini ziyaret eden turistlerin ilgisi genellikle beş ilde (Adı-
yaman, Mardin, Diyarbakır, Gaziantep, Şanlıurfa) yoğunlaşıyor. 2000’deki ziyaretçi sayısını 2017’de
dörde katlayan Gaziantep, bölgedeki turizm faaliyetlerinde ön plana çıkıyor.
A) GAP bölgesine giden ziyaretçi sayısı 2015 - 2016 yıllarında yüz binin altına düşmemiştir.
B) 2015 yılında yaşanan olumsuz sosyal olaylar, turizmi olumsuz etkilemiştir.
C) Verilen bölge, en çok yabancı turisti 2013 yılında ağırlamıştır.
D) Göbeklitepe 2018, Hevsel Bahçeleri 2015 yıllarında Dünya Miras Listesi’ne alınmıştır.
10. Bildiğini iyi bilen, bilmediğini araştıran biriydi. 11. “İş değiştirme planımızı şimdilik askıya aldık.”
Sorumluluklarını hukuk alanında olduğu kadar cümlesindeki altı çizili sözle anlatılmak is-
çevre ve dil konularında da yerine getirmeye tenen aşağıdaki cümlelerin hangisinde var-
çalışan bir aydındı. Derin kültürü ve keskin dır?
mantığı ile Türkçe sözcüklerin yanlış kullanım-
A) Artık aklını başına toplamalı ve işlerinin ba-
larına eğildi. Gözüne çarpan yanlışları küçük
şına geçmelisin.
bir kitapçık hâlinde toplumla paylaştı. Son de-
B) Doktora gitmeyi neden sürekli erteliyorsun?
rece rahat okunan kitabında sözcüklerin doğru
kullanımına dikkat çekti. C) Annemden tatil sözünü aldım, ben de sizin-
le geleceğim.
Bu parçadan sözü edilen kişiyle ilgili aşağı-
D) Zaman su gibi akıp giderken boş işlerle niye
daki yargılardan hangisi çıkarılamaz?
uğraşıyorsun?
A) Dilin doğru kullanımı konusunda hassas bi-
ridir.
B) Dil alanında çalışması olmuştur.
C) Yanlış kullanılan sözcükleri bir kitapçıkta
toplamıştır.
D) Yayımlanan kitapçığı alanının ilklerindendir.
AYDIN YAYINLARI
12.
Cümleler Özellikler
I. Düşüncelerinizi aktarırken do-
Yakınma
ğal bir anlatım kullanmalısınız.
II. Göreceksiniz, satranç turnuva-
Ön yargı
sında Ali yine birinci olacak.
III. İzmir’e gideli altı ay oldu ama
Sitem
ne arıyor ne soruyor bizi.
IV. Okuduğum kitabın keşke öze-
Pişmanlık
tini de çıkarsaydım.
A) I B) II C) III D) IV
13.
Eyüb; Avrupa toprağında, İslam cennetinin
yeşil ve ruhani bir bahçesi...
14. Deniz, Arda, Zehra, Melek ve Ela adlı çocuklar 16. Kişi; mühendis, doktor, avukat olabilir ama bu,
spor, resim, müzik ve satranç gibi hobilerle za- onun iyi insan olduğu anlamına gelmez.
manlarını değerlendiriyorlar. Bunlarla ilgili ola-
Bu cümleden aşağıdakilerin hangisi çıkarı-
rak aşağıdakiler bilinmektedir.
lamaz?
• Herkesin en az bir hobisi vardır.
A) İyi insan olmak için bir meslek sahibi olmak
• Deniz yalnızca resimle, Arda yalnızca mü-
yetmez.
zikle ilgilenmektedir.
B) Mühendis veya doktor olmak bir kişinin
• Resimle yalnız iki kişi ilgilenmektedir.
insanî değerlere sahip olduğu anlamına
• Ela’nın satrancın yanı sıra bir hobisi daha gelmez.
vardır ama bu resim değildir.
C) İyi bir meslek sahibi olmak kişinin toplumca
• Yalnızca bir çocuğun üç hobisi vardır. kabul edilmesi için şarttır.
• Zehra’nın sporun yanı sıra bir hobisi daha D) Birçok mühendis, avukat, doktor vardır ki
vardır ama bu satranç değildir. ahlâki değerlere sahip değildir.
Buna göre aşağıdakilerden hangisi kesin-
likle doğrudur?
Anlam Kullanım
A) Oluşmak, meydana Vücudunda çok
gelmek fazla sivilce çıkmış.
B) Makam ve mevki Adam, kaymaka-
sahibi olmak mın huzuruna çıktı.
C) Birbirinden ayrılmak, Hortumun ucu
temas etmemek musluktan çıktı.
D) Ayrılmak, gitmek, Biraz önce aceleyle
uzaklaşmak evden çıktılar.
17. I. Sistemin doğru şekilde işleyişi bakanlık ta- 19. I. Anneler günü yaklaşıyor, ne almalıyım an-
rafından çok önemseniyor. neme?
II. Şimdi sevme, sevilme zamanıdır dostlar. II. İnsanoğlu istedimi her zorluğu elbette ye-
III. Okunmayan sayfalar fotokopiye tekrar ner.
gönderildi. III. Sobanın yanında donmuş ellerini oğuştu-
IV. Senin bildiklerini bir başkası da biliyor ola- rarak ısıtıyordu.
bilir. IV. Osmanlının son dönemlerinde çatışmalar
V. Okullar tatil olalı evde canım çok sıkılıyor. yaşanmıştır.
18. Gözlerinden seziyorum sabaha varmayı, 20. Kısa film aslında çok tanıdık bir mülkiyet ( )
Bulunmaz denizlerde bir sahil gözlerin. ekonomi eleştirisi ( ) Ancak anlatımı ( ) dili farklı
( ) Bir buzdolabı ve komşuluk ilişkileri üzerin-
Gitmem gerek, hayatın anlamını
den bir hiciv ( )
Bilecek kadar cesur değilim.
Bu parçada ayraçlarla belirtilen yerlere aşa-
Bu dizelerde ağır basan söz sanatı aşağıda-
ğıdaki noktalama işaretlerinden hangileri
kilerden hangisidir?
sırasıyla getirilmelidir?
A) Kişileştirme
A) ( , ) ( . ) ( , ) ( . ) ( . )
B) Benzetme
B) ( , ) ( ; ) ( . ) ( , ) ( . )
C) Abartma
C) ( , ) ( , ) ( ; ) ( , ) ( . )
D) Konuşturma
D) ( ; ) ( , ) ( . ) ( ! ) ( . )
2.
Akyıldız, kuşkonmazgiller ailesinden çok yıllık otsu bir bitkidir.
Dağlık alanlarda ve yamaçlarda yetişir. Ülkemizde Doğu
Ankara Yayıncılık
3. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, 2014 yılında Türk Gıda Kodeksi Yumurta Tebliğinde “A” sınıfı
yumurtalar için damgalama şartı getirdi. Bu kapsamda, yumurtaların işletme ve kümes numarası
yumurta kabuğunda numaralanmaya başlandı. Yumurta yetiştiriciliği dört grup altında toplanırken
yetiştirme metodu kodu, işletme ve kümes numarası önüne belirlenen rakamlarla kodlanacak. Buna
göre, “0” kodu organik yetiştiricilik, “1” kodu serbest yetiştiricilik, “2” kodu kümeste yetiştiricilik, “3”
kodu da kafeste yetiştiricilik için verilecek. Örneğin, Ankara’da organik yumurta yetiştiriciliği yapan
bir işletme için “0TR060000060000-01” damgası basılacak.
İL TRAFİK
KODU KÜMES NUMARASI
ÜLKE KODU Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı
İl/İlçe Müdürlükleri tarafından kanatlı
işletmelerinde bulunan her bir
kümesteki sürülere verilen 1,2,3,...
gibi sıra
YETİŞTİRME METODU
KODU
İŞLETME NUMARASI
YUMURTLAMA TARİHİ Kanatlı İşletmelerine Gıda, Tarım
Gün, ay, yıl olarak damgalanır, 0TR060000060000-01 ve Hayvancılık Bakanlığı İl/İlçe
Müdürlükleri tarafından verilen iki
Yumurtanın son tüketim tarihi, haneli ülke kodu ve iki haneli il
yumurtlamadan itibaren 28 gündür. trafik koduyla birlikte işletmeye
YT:01/01/2018
Ankara Yayıncılık
Bu bilgilere göre, İstanbul’da hem kafeste hem de organik yetiştiricilik yapan işletmeden
alınan yumurtalar üzerinde aşağıdaki kodlardan hangisi basılıdır?
(İstanbul’un trafik kodu 34’tür.)
5. Türk edebiyatının önemli şairlerinden biri olan Yunus Emre, Allah’ı yüceltmek ve ona duyulan sevgi
Ankara Yayıncılık
dolu hisleri dile dökmek adına oluşturulan “ilahi” türünün en önemli temsilcisidir. O, “din” ile alakalı
yapıtlar vermiştir. Şiirlerinde Allah aşkını ve insanlara duyduğu derin sevgiyi çokça işlemiştir.
Bu metindeki açıklamalara göre, aşağıdaki beyitlerden hangisi Yunus Emre’ye ait olamaz?
9. Güzel yazılmış bir yazıyı okumak, sönüp gitmiş bir varlığın fotoğrafına bakmak gibidir. Daha doğrusu,
I
donup kalmış, sessiz bir fotoğraf değil; konuşan, düşündüklerini anlatan canlı ve sesli bir sinema.
II III
Onun içindir ki, yazı birçok olmazlıkları olur yapmıştır.
IV
Bu metinde numaralanmış virgüllerden (,) hangisi yanlış kullanılmıştır?
10. İnsanlar, kendilerini ifade etmek için farklı farklı iletişim yolları kullanır. Yazı da düşüncenin kalem ve
kâğıt kullanılarak ifade edilmesidir. İnsanın her şeyin güzelini yapma arzusu yazıyı da güzelleştirme-
sini sağlamıştır. Bu arzusunun sonucunda “kaligrafi” yani güzel yazı sanatı ortaya çıkmıştır. Kaligrafi
sanatı, yazıya anlamlı ve ahenkli şekiller verme sanatıdır.
Buna göre, aşağıdakilerden hangisi kaligrafiye örnek olamaz?
A) B)
GÜNAYDIN
C) D)
Ankara Yayıncılık
12. Bazı sözcükler isim-fiil eki aldığı hâlde kalıplaşarak bir varlığın veya kavramın ismi olur. Bunlar fiilimsi
olarak kabul edilmez. Örneğin, “Arabayı sürmeye başladı.” cümlesindeki “sürme” sözcüğü fiilimsidir.
“Gözlerine sürme çekmiş.” cümlesindeki “sürme” ise isimdir.
Buna göre, aşağıdakilerden hangisinde fiilimsi eki aldığı hâlde, kalıplaşarak bir varlığı veya
kavramı karşılayan sözcük yoktur?
Ankara Yayıncılık
13. Çocukken, elektrik kesildiğinde küçük odanın pencerelerini açar, ay ışığında sohbet ederdik annem,
babam, kardeşim ve ben. Ne hoş olurdu… Şimdi öyle değil. Küçük oğlum, elinde tablet oyun oynuyor.
Kızım bilgisayar başında, sosyal medya haberlerini takip ediyor. “Yanıma gelin.” diyorum, gelen yok.
Yanlarına gidiyorum, mühim (!) işlerden başlarını kaldırmıyorlar. “Ne olacak bu çocukların hâli?” diye
düşünmeden edemiyorum.
Aşağıdakilerden hangisi bu metinde sözü edilen kişinin sahip olduğu duygulardan biri
değildir?
A) Şaşırma
B) Yakınma
C) Özlem
D) Kaygı
14. ABD’li ve Çinli bilim insanları tarafından ya- 16. • Olay yazısından alınmıştır.
pılan bir araştırmaya göre Latince adı Synt- • III. kişili anlatım söz konusudur.
richia Caninervis olan bir çöl yosunu türü, su • Yer ve zaman unsuru belirgindir.
gereksinimini karşılamak için köklerini değil
Aşağıdaki metinlerden hangisi bu özellik-
de yapraklarının uç kısmında bulunan saç
lerin hepsini barındırır?
benzeri yapıları kullanıyor.
Aşağıdakilerden hangisi bu cümlede sö- A) Akşam olmuş, Sabri Bey eve gelmişti.
zü edilen çöl yosunu ile ilgili kesin olarak Bahçe kapısından içeri girdiğinde Mü-
çıkarılabilecek bir yargı değildir? zeyyen Hanım, ağzında mandal, bahçe-
de çamaşır asıyordu. İçeri girip ceketini
A) Araştırmalar sonucunda hakkında bilgiye asana kadar çocuklar terlik ve pijamalarını
ulaşıldığı hazırlamıştı bile.
B) Sadece suyla beslendiği B) Dünyanın en hızlı kara hayvanı olan ve
C) Yapraklara sahip olduğu saatte 110 kilometre hızla koşabilen çita-
D) Su gereksinimini diğer bitkilerden farklı bir lardan esinlenilerek “Cheetan” adlı bir ro-
şekilde karşıladığı bot geliştirildi. 45 kilometre hızla koşabilen
robot, şimdiye kadar üretilen robotların en
hızlısı.
C) Uçmuşlar, uçmuşlar varmışlar yeryüzüne.
Küçük oğlunun yokluğuna üzülen, üzül-
dükçe de hastalanan padişah onları gö-
rünce çok sevinmiş. Delikanlının ve kızın
Ankara Yayıncılık
51 BİN 884
70,9
MİKTAR (TON)
42 BİN 257
A) Kasım 2017 ile Mart 2019 yılları arasında üretilen zeytin miktarına
B) Üç ülkeye ne kadar zeytin ihraç edildiğine ve bu ihracattan ne kadar gelir elde edildiğine
C) Zeytin ihracatının ülke ekonomisine olan katkısına
D) Türkiye’nin dünya zeytin üretimindeki sıralamasına
18. • Olimpiyat oyunları, yaz ve kış sporları için ayrı ayrı düzenlenen uluslararası etkinliklerdir.
• Bu etkinliklerin her ikisi de dört yılda bir gerçekleştirilir.
Bu iki cümlede ifade edilenlerin anlamca doğru bir biçimde birleştirilmiş hâli aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Yaz ve kış sporları için ayrı ayrı düzenlenen olimpiyat oyunları dört yılda bir gerçekleştirilen
uluslararası etkinliklerdir.
B) Dört yıl boyunca yapılan olimpiyat oyunları hem yaz hem de kış sporlarından oluşur ve ulusla-
rarası niteliktedir.
C) Yaz ve kış sporları olarak düzenlenen olimpiyat oyunları sadece dört yılda bir gerçekleştirilir.
D) Olimpiyat oyunları hem yaz hem de kış sporlarından oluşan ve dört yılda bir gerçekleştirilen
etkinliklerdir.
19. Ardı ardına sıralanmış ağaçsız dağların ortasında tıpkı çöldeki bir vaha gibi yemyeşil bir köydü bu-
rası. Biraz aşağısında şırıl şırıl bir dere akan bu köyün insanları, evlerinin etrafını çeşit çeşit meyve
ağaçlarıyla süslemişti. Köyde birkaç kavak ağacı vardı ki gördüğüm en uzun ağaçlardı bunlar.
Bu metinde bazı kavramlar birbirlerine benzetilerek anlam derinliği sağlanmıştır.
Buna göre, metinde birbirlerine benzetilen kavramlar aşağıdakilerden hangisidir?
Benzeyen Benzetilen
Ankara Yayıncılık
A) Köy Vaha
B) Dağlar Çöl
C) Vaha Dere
D) İnsan Ağaç
20. 1853-1890 yılları arasında yaşamış dünyaca ünlü Hollandalı ressam Vincent Van Gogh, ressam
olmaya 27 yaşında karar vermiş. O yaşa kadar da pek çok farklı işte çalışmış. Ancak hiçbir iş onu
resim yapmak kadar mutlu etmemiş. Van Gogh, Avrupa’da farklı kentlerde yaşamış ve 37 yaşında
ölene kadar resim yapmayı sürdürmüş. Yaşamı boyunca 2000’den fazla eser ortaya koyan ressamın
eserlerinin değeri ölümünden sonra anlaşılmış.
Bu metinden Vincent Van Gogh ile ilgili;
I. ressam olma fikrini başka işler yaptıktan sonra benimsediği,
II. ressamlıktan başka uğraşlarının da olduğu,
III. en başarılı olduğu iş dalının ressamlık olduğu,
IV. eserlerinin günümüzde değer kazanmaya devam ettiği
yargılarından hangilerine değinilmiştir?
A) Geçişi önlemek
B) Azaltmak, güçleştirmek
C) Bıçak, makas vb. bir araçla bir şeyi ikiye ayırmak
D) Dibinden ayırmak
Ankara Yayıncılık
2. Dilimizde hemen hemen her durum için bir atasözü bulunmaktadır. Örneğin, nasıl davranırsan aynı
davranışı görürsün anlamında “----”, bir kişinin değerinin en iyi çevresindekilerce bilineceği anla-
mında “---”, kişinin karşılık beklediği işten istediğini alabilmesi için gereken harcamaları yapması
anlamında ise “----” atasözleri kullanılır.
Bu metinde boş bırakılan yerlere sırasıyla aşağıdakilerin hangisinde verilen atasözleri ge-
tirilmelidir?
A) Rüzgâr eken fırtına biçer. / Yuvarlanan taş yosun tutmaz. / Sakla samanı, gelir zamanı.
B) Ne ekersen onu biçersin. / Taş yerinde ağırdır. / Bağa bak, üzüm olsun, yemeye yüzün olsun.
C) Son pişmanlık fayda vermez. / Bana arkadaşını söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim. / Bakarsan
bağ, bakmazsan dağ olur.
D) Besle kargayı, oysun gözünü. / Altın yere düşmekle pul olmaz. / Yazın başı pişenin, kışın aşı pişer.
3. Öznel anlatım, kişisel görüşler içerir. Nesnel anlatım ise kişisel görüşlerden uzak, kanıtlanabilir
yargılarla oluşturulur.
Bu açıklamaya göre aşağıdaki medya metinlerinin hangisinde nesnel bir anlatıma başvu-
rulmuştur?
A) Fransa’nın başkenti Paris’te bulunan ve dünyanın en önemli kültür mirasları arasında gösterilen
Notre Dame Katedrali, restorasyon yapılan bölümde başlayıp 8,5 saat süren ve 500 itfaiyecinin
müdahale ettiği büyük bir yangın sonucunda çok büyük hasara uğradı. Gotik mimarinin önemli
örneklerinden olan ve Victor Hugo’nun 1831 tarihli “Notre Dame’ın Kamburu” eseriyle ismini
ölümsüzleştiren katedral, Paris Başpiskoposluğuna da ev sahipliği yapıyor.
B) Çocuğundan yaşlısına hayatımızın her anında, anılarımızın içerisinde yer bulan, yaptığı her işle
adını tekrar tekrar gönlümüze yazdıran Ayşen Gruda, 74 yaşında hayatını kaybetti. 1945’te İstan-
bul’da dünyaya gelen Gruda, küçük yaşlardan itibaren oyunculuğa ilgi duymaya başladı, Tevfik
Bilge’nin tiyatrosunda profesyonelliğe adım attı.
C) DNA molekülünün bir sabit disk gibi bilgisayarlarda kullanılabilmesini sağlayacak sistemi gelişti-
ren ekip, yapılan test ile “Hello” (Merhaba) kelimesini yapay DNA’ya işledi ve aynı şekilde işlenen
bu bilgi dijital olarak komutla geri getirildi. Bu yöntemle dijital bitler moleküler veriye, moleküler
veriler de dijital bitlere hiçbir insan eli değmeden kapalı bir sistem içerisinde dönüştürülebilecek.
D) Yüzüncü yıldönümünü kutladığımız 19 Mayıs 1919 tarihi geçmişte binlerce örneğine rastlanacak
askerî zaferlerden veya yurt savunmalarından daha büyük anlamlar barındıran olaylar silsilesinin
başlangıcıdır. Hızla çöküşe sürüklenirken halkının ihtiyaçlarını göz ardı eden bir devlet yapısın-
dan ulus bilinci üzerine inşa edilecek yeni bir devletin doğmasına uzanan bu süreçte tarihe not
Ankara Yayıncılık
düşülen başlıca unsur “milletin bağımsızlığını, yine milletin azim ve kararlılığının kurtaracağı”dır.
4. Benzetme, zayıf olan bir varlığın güçlü olan bir varlığa herhangi bir yönüyle benzetilmesidir. Bu
sanat, anlatıma kuvvet katmak ya da anlatılan özelliğin daha fazla olduğunu belirtmek için kullanılır.
Buna göre,
(I) Ege’nin gizli hazinelerinden bir tanesi olan Bozburun, Marmaris’te yer almaktadır. (II) Bu şirin tatil
beldesi bozulmamış doğası ve tertemiz havası ile doğaseverlerin uğrak noktalarındandır. (III) Siz
de şehir karmaşasından uzaklaşmak istiyorsanız Bozburun’da bulunan Serçe Limanı, Bozukkale,
Üç Taş, Akvaryum, Dirsekbükü vb. eşsiz koylara giderek maviye ve yeşile doyabilirsiniz. (IV) Ayrıca
burada güne doğanın içinde başlayıp denize yakın bir mesafede konaklamak da mümkün.
metnindeki numaralanmış cümlelerin hangisinde benzetmeye yer verilmiştir?
Ankara Yayıncılık
A)
B)
C)
D)
Asık suratlı insanlardan hoşlanır mısınız, desem tabi bana gülersiniz. Zaten ben de biraz gülmeniz
için söze böyle başladım. Güler yüze ve gülmeye dair olan bu konuşmayı asık suratla dinlemenizi
istemem tabii. Konuşurken söze başladığınız sırada karşınızdakinin kaşlarını çattığını, asık bir suratla
sizi dinlediğini görürseniz konuşma hevesiniz kırılır. Lafı kısa kesip bu tatsız sohbeti bir an önce
bitirmeye bakarsınız. Bir de karşınızdakinin sizi güler yüzle dinlediğini hatta araya biraz da tatlı söz
karıştırarak sohbete renk verdiğini görecek olsanız konuştukça konuşacağınız gelir. Zaten öyledir.
Güler yüz her şeyden önce insana cesaret verir. Çünkü güler yüzlü insanlar her kusuru hoş gören,
affeden insanlardır.
Dünyaya ilk adımlarını yeni atmaya başlamış bir çocuğa herkes güler yüzle bakar. Onun her kusuru
yapabileceğini ve bütün kusurların affedilmeye layık olduğunu önceden kabul ettiğimiz için çocuk
karşısında gülümser bir yüz takınırız. Olgun insanlar yalnız çocuklara değil; herkese affedici, kusura
pek aldırmayan bir yüzle bakarlar. Bu dünya; öyle çatık kaşla dolaşmaya, kimsenin kalbini kırmaya
değer bir dünya değildir. Onun için güler yüzlü insanlar arasında yaşayanların hayatı daha tatlı geçer.
6. Bu metinde altı çizili söz öbeği ile anlatıl- 8. Bu metinden aşağıdaki yargılardan han-
mak istenen aşağıdakilerden hangisidir? gisi çıkarılamaz?
A) Yorgunluk veya bıkkınlık duyarak onu is- A) Yüzü gülen insanlarla arkadaşlık edenler
Ankara Yayıncılık
7. Bu metne göre dünyaya yeni gelen bir 9. Bu metnin türü aşağıdakilerden hangisi-
kişiye gülümseyen yüzle yaklaşmamızın dir?
nedeni aşağıdakilerden hangisidir?
A) Sohbet
A) Dünyanın kalp kırmaya değer bir yer ol-
B) Anı
maması
C) Deneme
B) Yaptığı hataların hoşgörü ile karşılanabi-
leceğini önceden kabul etmemiz D) Makale
ALGORİTMA
Bilgisayardaki Yapılacaklar Listesi BOT
Bir problemi çözmek veya bir işi Zeki Ajan
tamamlamak için gereken detaylı Günlük hayatta yemek rezer-
yönergeler. Programlamadan bir vasyonu yapmak veya takvimi-
bilgisayarın bir işi tamamlayabil- nizde bir öge oluşturmak gibi
Ankara Yayıncılık
10. Bu görsele göre, suçluların kameralardaki görüntülerini inceleyip kimlik belirlemek ve uçak
bileti almak için ilgili firmadan rezervasyon yapmak sırasıyla yapay zekânın hangi alanlarıyla
ilgilidir?
11. Bir kitap yazmayı düşünen görme engelli Derya Hanım kabartma harflerle kitap yazmanın zor ola-
cağını bildiği için yapay zekâ çalışmalarından faydalanmayı düşünmektedir.
Verilen görsele göre, Derya Hanım yazacağı bu kitap için yapay zekânın hangi alanından
yararlanabilir?
12. Bildirdikleri eylemin hangi hedefe ve amaca 14. (I) Günümüzde bilgisayar ve ekran başında
yönelik gerçekleştirildiğini belirten cümle- geçirilen zamanın ve yüksek kalorili gıda
ler amaç-sonuç cümleleridir. Bu cümlelerin tüketiminin artması, buna karşılık çocuğun
yüklemleri “Hangi amaçla?” sorusuna cevap hareket etme imkânının azalması obeziteyi
verir. tetikleyen önemli faktörlerdir. (II) Ev dışında
Buna göre, yenen ve “fast food” olarak adlandırılan ha-
I. Kızının nişan masraflarını karşılayabil- zır gıda pazarı da tüm dünyada artmakta ve
mek için borç almış. bu gıdaların en büyük alıcı kitlesini çocuklar
II. Yağmur yağıyor diye dışarı çıkmaktan oluşturmaktadır. (III) Tüketimi artırmayı hedef-
vazgeçmiş. leyen, ticaretten daha fazla pay elde etmek
III. Emre Öğretmen, fiilimsileri daha iyi an- için yapılan reklam ve promosyonlar da en
latabilmek için önceden hazırlık yapmış. çok çocukları etkiliyor. (IV)
IV. Gereğinden fazla uyursa eklem ağrıları Bu metinde anlam akışını sağlamak ama-
yaşayabilirmiş. cıyla numaralanmış yerlerin hangisine “Bu
cümlelerinin hangilerinde amaç-sonuç nedenle ekranlarda çocuklara yönelik zararlı
ilişkisi vardır? gıdaların tanıtım ve reklamına izin verilmeme-
li; yiyecek, içecek reklamlarının süresi kadar
A) I ve II. B) I ve III. sağlıklı beslenme eğitimi veren programların
C) II ve IV. D) III ve IV. yer alması sağlanmalıdır. ” cümlesinin geti-
rilmesi uygundur?
Yunanistan
Portekiz
İspanya
Tunus
İtalya
• Portekiz’in 2019’da sıralamasında herhangi bir değişiklik olmamıştır.
• 2019’da İtalya, İspanya’yı geçerek son sıradan kendini kurtarmıştır.
• Yunanistan 2019’da liderliği başka ülkeye bırakmıştır.
• Tunus 2019’da Yunanistan’ı geçerek bir üst sıraya yükselmiştir.
Bu bilgilere göre, 2018 yılına ait “Ülkelere Göre Zeytin İhracatı”nı gösteren grafik aşağıdaki-
lerden hangisi olabilir?
A) B)
Yunanistan
Yunanistan
Ankara Yayıncılık
Portekiz
İspanya
Portekiz
İspanya
Tunus
Tunus
İtalya
İtalya
C) D)
Yunanistan
Yunanistan
Portekiz
Portekiz
İspanya
İspanya
Tunus
Tunus
İtalya
İtalya
16.
1 2 3 4 5
Aynı yurt ve odada kalan üniversite öğrencileri Ahmet, Timuçin, Emre, Fırat ve Gökhan’ın dolapları
yan yanadır. Bu dolapların kime ait olduğu ile ilgili bilinenler şunlardır:
• Ahmet ve Timuçin’in dolapları yan yanadır.
• Emre ve Timuçin’in dolapları arasında iki dolap vardır.
• Fırat’ın dolabı, Ahmet’ten hemen öncedir.
• Ahmet ve Gökhan’ın dolapları arasında bir dolap vardır.
Buna göre, ilk dolabın Emre’ye ait olduğu biliniyorsa aşağıdakilerden hangisi kesinlikle
doğrudur?
17. Ay ve gün adları belirli bir tarih bildiriyorsa büyük harfle, bildirmiyorsa küçük harfle başlar.
Bu açıklamaya göre,
I. 2000 yılından beri İstanbul’da yaşayan şair, önümüzdeki nisan ayında büyük bir konferans
verecek.
II. En büyük isteği 2022 yılının haziran ayında mezun olup bir an önce iş hayatına atılmaktı.
III. Türkiye-Fransa futbol müsabakası 14 Ekim 2019 pazartesi günü yapıldı.
cümlelerinin hangilerinde yazım yanlışı vardır?
19. Fiilimsiler, fiilden türeyen ancak fiilin tüm özelliklerini göstermeyen sözcüklerdir. Bu sözcükler fiiller
gibi olumsuz yapılabilir fakat bir fiil gibi çekimlenemez. Örneğin, “sev-” fiili “sevmişim” şeklinde
çekimlenebilir ancak “sevince” sözcüğü aynı şekilde çekimlenemez.
Buna göre, aşağıdaki cümlelerin hangisinde fiilimsi yoktur?
20. Bir cümlede özne tarafından yapılan işi, eylemi veya durumu bildiren sözcük veya sözcük gruplarına
yüklem adı verilir. Yüklemler tek bir sözcükten oluşacağı gibi birden fazla sözcükten de oluşabilir.
Örneğin “Televizyonun sesini iyice açmış.” cümlesinde “açmış” sözcüğü yüklem olurken “Kendisine
destek verenlere teşekkür etti.” cümlesinde “teşekkür etti” sözcük grubu cümlenin yüklemi olmuştur.
Bu açıklamaya göre, aşağıdaki cümlelerin hangisinde “yüklem” yanlış gösterilmiştir?
DENEME 2 AYDIN 2
DENEME 3 AYDIN 3
DENEME 4 ANKARA 1
DENEME 5 ANKARA 2