Professional Documents
Culture Documents
Cem Emrence - 99 Günlük Muhalefet_ Serbest Cumhuriyet Fırkası-İletişim Yayınları (2006)
Cem Emrence - 99 Günlük Muhalefet_ Serbest Cumhuriyet Fırkası-İletişim Yayınları (2006)
lletişim Yayınlan
Binbirdirek Meydanı Sokak tletişim Han No. 7 Cağaloğlu 34122 lstanbul
Tel: 212.516 22 60-61-62 • Faks: 212.516 12 56
e-ınail: iletisim®iletisim.com.tr • web: www.iletisim.com.tr
CEM EMRENCE
99 Günlük Muhalefet
Serbest
Cunıhuriyet
Fırkası
-
- i 1 e t 1 ı
ilkokula gittiğim yıllan görmeyi hayal eden
ve bu hitabın çıhtıgını gôren anneanneme ...
Önsöz ... . . . ......... ...... · · · ·········· ·· ··· . ...... 9
BiRiNCi BôlÜM
SÖYlEM. . . . . ... .....23
IHINCI BôlÜM
KURULUŞ. . .. A7
ÜÇÜNCÜ BÔlÜM
MOBILIZASYON. . .... . . . ... . .. . . .. . .. ..... ... .....91
Sonbahar 2005
Modern Türkiye üzerine yapılan sosyal bilimler ve tarih ça
hşmalannın en gözde alanlarından biri hiç şüphe yok ki
tek-parti dönemi oldu. Cumhuriyet tecrübesinin ana mec
ralannın belirlendiği Kemalist dönem, ülkenin siyasi kültü
ründen ideoloji kahplanna, Batılılaşma ajandasının kapsa
mından devlet-toplum ilişkilerine, ekonomide devletçilik
tartışmasından Türkiye'nin toplumsal yapısına kadar bir di
zi sürecin şekillenmesinde tarihsel ve politik zemini oluş
turmuştu. Bu duruma paralel olarak, modern Türkiye yazı
nı iki dünya savaşı arası Türkiye tecrübesine iki önemli so
ru etrafında yaklaştı: ( 1 ) Milliyetçi seçkinler nasıl bir ulus
devlet inşa modeli takip etti; (2) Bu siyasi proje Türkiye
Cumhuriyeti'nin 20. yüzyıl boyunca sahip olduğu yapısal
özellikleri ne kadar açıklayabilir?
Sözkonusu iki soruyu birarada anlamlı kılan önkabul ise
siyasal elit ve devletin modern Türkiye tarihinde toplumsal
değişimin öncüsü ve tek ajanı olduğu varsayımıydı.1 Bu
ı Meıin Heper, Jlıc Sıau Traailion in Turlıey (Bcvcrley: Eoıhcn Press, ı985).
13
perspektifi paradigmatik bir modele oturtan modernleşme
okuluna göre, Osmanlı-Türk tecrübesini karakterize eden
Batılılaşma hareketleri, devletle toplum arasında kaçınılmaz
bir kmlma yaratmıştı. Türk devleti ne kadar modernleşme
ye çalışırsa, toplumsal tepki o kadar büyüyordu. Sözkonusu
modele hayat veren ise, "devleti kurtarmak" ekseninde si
yasi gücü ele geçiren yeni entelektüel sınıf ile askeri bürok
rasinin, Baulılaşmanın öncü kuvvetleri olarak tarih sahnesi
ne çıkmalan oldu.2
Eğitimli seçkinlerin modern Türkiye'nin kuruluşunda
merkezi konuma oturtulması bu grubun fikir dünyası üze
rine yapılan çalışmalarla yeni bir boyut kazandı. Bu konuda
Şerif Mardin, Genç Osmanlılar ve Jön Türkler üzerine yap
tığı değerli katkılarla, Türk siyasi elitinin tarihsel gelişimini
geç Osmanlı'nın düşünsel arkaplanına yerleştirmeyi başar
mıştı.1 Siyasal düşünceler tarihi hattında ilerleyen sonraki
çalışmalar, bir yandan Jön Türkler, İttihat ve Terakki ve Ke
malist kadrolann içindeki devamlılık ve bölünmelere ışık
tutarken,4 aynı zamanda bu grubun ideolojik konumlanış
lanndaki geçişkenliğin altım çizdiler.5
Modern Türk devletinin ideolojik formasyonu ve kurucu
siyasi kadrolarının toplumsal bileşenlerini bir tarihi süreklilik
2 Bernard Lewis, The Emergrnu of Modem Turlıey. üçüncü baskı (New York: Ox
ford Unlversity Press , 2002); Niyazi Berkes, Tlıe Dcvdopmrnı of Stcularism in
Turlıey (New York: Routledge, 1998).
3 Şerif Mardin, The Grnesis of Young Oıtoman Thoughı: a Sıudy in tht Modmtitati
on of Turlıish Political Ideas (Princeton: Princeton University Press, 1962); Şerif
Mardin, ]Dn Tılrlılerin Siyasi Filıirlcri, 1 895-1908 (Türkiye lş Bankası Külıür
Yayınlan, 1964). (Yrni Osmanlı Dılşılnctsinin Doğuşu, Yay. Haz. ô . Laçiner, ileti
şim Yay., 2002. 1
4 M. Şükrü Hanioğlu, Prqıaration for a Rcvolution- Tlıe Young Turlıs, 1902-1908
(Oxford: Oxford Univcrsity Press, 2001); Ahmet Demirel, Birinci Meclis\e Mu
halefet - flıinci Grup Ostanbul: iletişim Yayınlan, 1 994 ).
·
5 A. Holly Shissler, Beıwern Two Empim Ahmeı Agaoglu and ıhe Nnv Turlıey
(London & New York: l.B. Tauris, 2003). (tlıi tmparatorlulı Arasında: Ahmed
Agaoglu ve Yrni Tıırlıiye, çev. Taciser Ulaş Belge, Bilgi Ü niversitesi Yay., 2005:(
14
tezi etrafında inşa eden siyasal tarih ve siyasal düşünce pers
pektifleri, Türkiye'nin toplum, kültür ve siyaset hayaunda va
rolan süreklilikleri başanyla gözler önüne serdiler.6 Fakat bu
analiz biçimi özellikle tek-parti dönemine ait çalışmalarda
toplum-merkezli perspektiflerin sınırlı kalmasına yol açu. Bu
konuda etnik ve dinsel kimlikler üzerine yapılan yeni açılım
lar meseleyi devlet-toplum ikilemine indirgeme riski taşır
ken,7 bu çerçeveye uymayan ekonomik gruplar, göçmenler,
köylüler ve heterojen modernleşme projeleri tek-parti döne
mi anlaulannda yeteri kadar temsil olanağı bulamadılar.
Siyasal seçkinlere olağanüstü önem atfeden yaklaşımın
yarattığı diğer bir tehlike analizlerin ulus-devlet ve onun
ajanlanyla sınırlı kalmasaydı. Zira, eğer Türk milliyetçileri,
sosyal değişimin yegane ajanlarıysa, o zaman devletin ide
olojik aygıtlarının faaliyetlerine, siyasi elitin söylemine ve
ekonomik hayattaki varlığına bakmak yeterli olabilirdi.8 Bu
çerçevede, bir adım daha ileri gitmek isteyenler devlet tara
fından hayata geçirilen tepedenci politikalann toplumdaki
izdüşl)m, reaksiyon ve kabullenmelerini inceleyebilirlerdi.
Türkiye'de Batılılaşma ve ekonomik devletçilik üzerine ya
pılan çalışmalar genelde bu hattı takip etti.
Bu analiz biçiminin yeteri kadar vurgu yapmadığı diğer
bir nokta küresel süreçlerin ve ulus-altı (sub-national) ka
tegorilerin çoğu zaman toplumsal dönüşümün yönünü be
lirliyor olmasıydı. Dünya sistemci analizlerin vurguladığı
gibi içe kapanma, Soğuk Savaş ve küresel entegrasyon, "dış
faktörler" olmaktan çok Türk devletinin niteliği ve Türk
6 Taha Parla E;ı Andrew Davison, Corporalisl lıkology in Knnalisı Turlıey: Prog
ress or Onlcr (Syracuse: Syracuse Universiıy Pn:ss, 2004).
7 M. Hakan Yavuz, lslamic Poliıical lıkntlty in Turlıey (Oxford E;ı New York: Ox
ford Universiıy Press, 2003), 37-58.
8 John M. Vanderlippe, The Politics of Turlıish Democraey - ismet lnônıl and the
fonnation of ıhe Mulıi-Party Sysınn, 1938-1950 (Albany: SUNY Press, 2005).
15
toplumunun yapısında kaçınılmaz değişimler yaratan mak
ro süreçler olurken,9 coğrafya, kır sosyolojisi ve antropolo
jik çalışmaların gösterdiği üzere geleneksel bağlar, etnik ve
dinsel ağlar, köyün ekonomik yapısı, kasabanın sosyal kim
liği ve bölgesel farklar cumhuriyet tecrübesinin çeşitli ve
değişen yüzlerini işaret ediyordu.10
Benzer şekilde, ulus-devlet merkezli yaklaşım, tek-parti
tecrübesini daha geniş bir çerçeveye oturtmaya yardım ede
cek karşılaştırmalı perspektiflerin önüne set çekti. Osmanlı
lmparalorluğu'nun çöküşü ile Ortadoğu ve Balkanlar'dan
kopan, sömürge geçmişi olmadığı için Üçüncü Dünya'dan
büyük ölçüde ayrılan ve Batılılaşma ajandası dolayımı ile
lslam dünyasında kendisini farklı bir yere koyan modern
Türkiye, kendi tecrübesini anlamak için Avrupa-merkezci
yaklaşımlar bir kenara bırakılırsa yalnız kalmıştı. Son dö
nemde hız kazanan, karşılaştırmalı imparatorluklar tarihi
çalışmaları11 ve Kemalist modernleşmeyi sınır komşuların
da gerçekleşen değişimle aynı düzlemde düşünme çabası,
Osmanlı-Türkiye çalışmalarında yeni bir yöne gidişin ha
bercileri olabilir. 1 2
9 Geç Osmanlı örneği için bkz. Reşat Kasaba, I1ıe Ottoman Empire arıd ıhe \\brld
Economy - The Nineıemıh Cmtury (Albany: SUNY Press , ı'l88).
10 Peter Bcnedlct, Erol Tümenekin & Faona Mansur (der.), Tıırhey: Geographic
and Social Pmpecıives (Leiden: Brill, 1 974); Mlchael E. Meeker, A Nation of
Empire: tht Otıoman l.Lgacy of Tıırhish Modcmity (Berkeley: University of Cali
fomia. Press, 2002). [ lmparatorlııhıan Gelm Bir Ulııs, çev. Tutku Vardağh, Bilgi
Üniversitesi Yay. , 2005]
1 1 Karen Barkcy & Mark von Hagen (der.), After Empire: Mıılıidhnic Socleties and
Naıion-B ııildJng: ıhe Sovieı Union, and Rııssian, Otıoman and Habsbıırg Empill!s
(Boulder, Colo.: Westview Press , 1997).
12 Faruk Binek &: Thalia Dragonas (der.), Citltenship and ıhe Nation-Statt in
Greecc and Tıırhey (London and New York: Routledge, 2005); Touraj Atabaki
&: Erik j. Zün:her (der.), Mm of Orckr- Aııthoritarian Mockmi;ı:ation ıırıdcr Ata
tıırh and Reza Shah (london &: New York: l.B. Tauris, 2004); Ayşe Ôncü, Ç.ağ
lar Keyder &: Saad Eddin ıbrahim (der.), Developmmıalism and B cyond (Cairo:
The American University in Cairo Press, 1994).
16
* * *
14 Erik J. Zllrcher, Tht Unionist Fıu:tor: thc Role of thc Committtt of Union and
Progms in the Tur lıish Nationalist Movrnıtnt, 1 905- 1 926 (Lciden: E.j. Brill,
1984).
15 Faruk Birtek, "Greek Bull in ıhe China Shop or Ottoman 'Grand Jllusion':
Greece in the Making of Modem Turkey", (der.) Faruk Binek ve Thalia Dra
gonas Cltizmship and thc Nation-State in Gmct and Turlıey (Landon and New
York: Rouıledge, 2005), 37-48.
18
ideolojik aygıtlarına teslim olmuş aktörlerden çok kendi
ajandalannı uygulamaya çalışan çıkar gruplanna benziyor
du. Türk milliyetçilerinin "sivil toplum" üzerinde mutlak
hakimiyetinden söz etmek için devlet-parti-sivil toplum
"birlikteliğinin" sağlandığı küresel faşizm çağını beklemek
gerekecekti.
SCF deneyiminin gözler önüne serdiği diğer bir nokta
tek parti dönemini sadece "kimlik siyaseti" üzerinden ku
ran açıklamalann yetersizliğini göstermesi oldu. Vatandaş
lan etnik veya dinsel kategoriler üzerinden tanımlayan ve
Kemalist elit ile halk arasında varolan yabancılaşmayı bu
eksen üzerine oturtan modernleşme okulu ve kritiklerinin
iddialarının aksine; SCFnin Batı Anadolu turu, 1930 Bele
diye Seçimleri ve partinin yerel teşkilatlarının gelişimi,
1920'lerin sonunda ülkede ortaya çıkan toplumsal muhale
fet ve kitle mobilizasyonunun aynı zamanda ekonomik
merkezli olduğunu ortaya koyuyordu. Daha uzun soluklu
bir okumada ise, SCFnin toplumsal tabanım oluşturan ti
cari köylülerin ve dünya ekonomisine entegrasyon dönem
lerinde önem kazanan taşra burjuvazisinin aynı geleneği
Demokrat Parti (DP), Adalet Partisi (AP) ve yakın zamanda
Adalet ve Kalkınma Partisi'yle (AKP) sürdürdüklerini göz
lemliyoruz.16
Tüm varlığı 1 930 yılının ikinci yarısına sığan Serbest
Cumhuriyet Fırkası, bir siyasi parti olmanın ötesinde Tür
kiye'nin cumhuriyet tarihi boyunca izleyeceği makro iktisa-
19
di dönüşümler ile siyaset arasındaki yakın birlikteliği göste
ren ilk örnekti. Daha açık bir ifadeyle, Türkiye'de siyasetin
ajanlan ve sahip olduktan toplumsal taban, büyük oranda
dünya sisteminde ortaya çıkan kınlmalar tarafından şekil
lenmişti. Bu duruma uygun bir şekilde, ülkenin dünya eko
nomisine entegrasyon ya da içe kapanma dönemlerinde ilk
olarak yerel ve küresel güçler arasında bir çatışma oluyor,
bunu ekonomik ve siyasi temelli bir kriz anı izliyor ve son
olarak da siyasette dünya sisteminin evrildiği yöne doğru
bir değişim ortaya çıkıyordu. SCF, DP ve AKP bir kez daha
aynı çizginin 20. yüzyıl boyunca korunduğunu ortaya ko
yuyor.
Son olarak, Serbest Cumhuriyet Fırkası, tek parti okuma
larının kritik meta anlatısı olan devlet-toplum karşıtlığını
yeniden düşünmek için önemli bir fırsat sunar. Meseleye
bakan devlet-merkezli (state-centered) yaklaşımların vur
guladığı gibi tek-parti döneminde Türk devleti despotik,
patrimonyal ve toplumsal çıkarlardan tamamen bağımsız
bir ajan mıydı? Yoksa, siyasi mücadelelerden galip çıkmış
milliyetçi elitin merkezci fraksiyonunun 1930'larda liberal
dünya sisteminin çöküşü ile şekillendirme fırsatı bulduğu
sınıfsal ve konjonktürel siyasi bir proje mi?17
Serbest Cumhuriyet Fırkası'nı yerellerden ve toplumsal
aktörlerin gözünden kuracağım bu sosyal tarih çalışmasın
da, temel vurgum SCF tecrübesini 1920'lerin sonunda de
rinleşen ekonomik kriz ve bu durumun sonucu olarak orta
ya çıkan toplumsal muhalefet teması etrafında anlamak ola
cak. Argümanlanmı ampirik bulgularla desteklemek için
ise aynntılı bir yerel gazete arşiv taraması, SCF yazınının
analizi ve modem Türkiye tarihi literatürlerinden yararlan-
ı7 iki perspektifi başanyla bir araya getiren bir analiz için bkz. Çağlar Keyde r,
Suıu and Class in Tıırlıey: a Stı.ıdy in Capiıalisl Dcvdopmml (London: Verso,
İ987). [Tarlıiyc'ık Dtvlcı ve Sınıflar, iletişim Yay., ı993.]
20
dım. Başka bir deyişle, ilk bölümde ayrıntılı olarak tartışa
cağım üzere, Serbest Cumhuriyet Fırkası'nı Cumhuriyet
Halk Fırkası içindeki tartışmalar ışığında gören ve partiyi
anlamakta diğer toplumsal aktörlere sınırlı rol biçen yakla
şımlan bu çalışmada takip euneyeceğim.
Onun yerine ikinci bölümde, SCF'nin kuruluş dinamik
lerini anlamak için l 920'lerin sonunda Türkiye'nin kent ve
kırlannda varolan ekonomik krizin aynntılı bir tasvirini ya
pıp; SCF program ve tüzüğünün nasıl kitlelerin talep ve
beklentilerini yansıttığının altını çizeceğim. Üçüncü bö
lümde, Serbest Cumhuriyet Fırkası'nın ticari bölgelerde
bulduğu toplumsal desteği ve yarattığı kitlesel mobilizasyo
nunu, partinin Batı Anadolu turu ve yerel teşkilatlannın ge
lişimi ekseninde göstereceğim. Son bölümde ise SCF'nin
kapanışını, 1 930 Belediye Seçimleri özelinde, partinin ya
rattığı kitlesel mobilizasyona karşı Kemalist milliyetçilerin
verdiği siyasi bir yanıt çerçevesinde tartışacağım. 18
21
BiRiNCi BÖLÜM
SÖYLEM
QBOton bir mllletl ayoga kaldıran, mllyonlarca vatandaşın tutumları
nı ve lllşkllertnl allakbullak eden bir olay, yani Serbest Fııi4a olayı,
bir sofra tartışması ile bir tutulablllr mi?"
(Tank euora. �Beklerken. 5. 184)
Türkiye Tarihçiliği ve
Serbest Cumhuriyet Fırkası
Erikj. Zürc her, Turlıey: A Modem History, yeni baskı (Landon lSı New York: l.B.
Tauris, 2004) (Modtmltşm Tılrlıiye'nin Tarihi, çev. Yasemin Saner GOnen, ileti
şim Yay., 2004.); Feroz Ahmad, The Malılng of Modem Turlıey (London: Rouı
lcdge, 1993). (Modem Türlıiyt'nin Oluşumu, Kaynak Yay. ı999 .]
2 Bemard Lcwis, Tht fmagmce of Modem Turlıt)I üçüncıl baskı (New York lSı
Oxford: Oxford Universiıy Press , 2002), 280.
25
Bu çerçevede, Serbest Cumhuriyet Fırkası'nın neden ku
rulduğu, partinin hangi toplumsal grupların desteğini aldı
ğı ve son olarak neden çarçabuk kapatıldığı noktaları Türk
siyaset tarihi tartışmalarında tali bir öneme sahip oldu. Mo
dern Türkiye tarihi okumaları ile SCF üzerine yazılan çeşit
li kaynak, anı ve çalışmalara dayanarak hazırlanan bu kı
sımda, SCF yazınına yukarıda ifade edilen üç soru etrafında
yaklaşacağım. Temel vurgum iki nokta üzerinde olacak: (i)
SCF kurguları ağırlıkla partinin meclis kurucuları ve piğer
milliyetçi elitin fikir ve faaliyetlerini yansıtmaktadır, ve bu
yaklaşımla uyumlu olarak; (2) Partide diğer sosyal grupla
rın ve toplumsal süreçlerin varlığına ilişkin açıklamalar ço
ğunlukla tarihsel bulgularla desteklenmeyen önemli iddi
alardan oluşmaktadır.
-
3 Abdülhamit Avşar, Strlxst Cumhuriyet fırkası Bir Partinin Kapatılmasında Ba
sının Rolıl (lstanbul: Kitabevi, 1998), 36-46; Walter F. Wciker, Political Tutdagt
and Dcmocracy in Turkey- Tht Frtt Party and lts Aftmnath (Leiden: E.j. Brill,
1973), 55-63.
4 Hakkı Uyar, Ttk Parti Dônnni ve Cumhuriyet Halk Partisi (lstanbul: Boyut Ya
yıncılık, 1998) , 1 19.
26
TABLO 1
SCF Neden Kun.ıldul
27
bee daha 1927'de yeni Türkiye'nin geçirdiği büyük dönüşü
mü hayranlıkla teslim ettikten sonra Kemalist Batılılaşma
projesinin sınırlannı işaret etti: "Özellikle kırsal kesimde
yaşıyan nüfusun büyük kısmı ne okuma yazma biliyor ne
de dış dünya ile bir bağlantısı var... Hurafeler insanların ha
yatını yönetmeye devam ederken, Anadolu'nun ücra köşe
lerinde hayat halen ilkel ve aynı. "1 1 Bu sosyolojik gözlemi
paylaşan Türk milliyetçileri reform ajandalarını halkın gün
delik hayatını kapsayacak şekilde genişlettiler.12
Türk ulus-devleti aile hayatını Batılı bir temele oturtmak
için 1 926 yılında önemli adımlar attı. lsviçre medeni huku
ku esas alınarak, aile hayatına ilişkin yapılan düzenleme
lerle çok-eşlilik ve dinsel evlilik kanun dışı hale getirildi.
Bu gelişmelerden iki yıl sonra lslam, ülkenin resmi dini ol
maktan çıkartılırken, yazı dili olarak Arapça yerine Latin
harfleri benimsendi. lfadesini sembolik şapka devriminde13
bulan kamusal hayattaki değişim rüzgan, türbe ve zaviyele
rin kapatılması ile yeni bir boyut kazandı. Başka bir deyiş
le, Türk milliyetçileri kitlelerin gündelik hayatını 14 tepeden
11 Amoldj. Toynbee & Kcnneth P. Kirkwood, Turlıey (New York: Charles Scrib
ncr's Sons, 1927), 243 , 257. 1919 yılı Anadolu'suna benzer bir perspektiften
yaklaşan bir çalışma için, Richard O. Robinson, The firsı Turlıish Repub lic
(Cambridge, Mass.: Harvard University Prcss, 1965), 3i-6i.
12 Roderic H. Davison, Turlıey- A Short History, üçüncQ baskı (güncelleştiren
Clement H. Dodd) (Huntingdon: Eothcn Prcss, 1 996), ıil-165. Mustafa Ke
mal merkezli bir perspektif için Roben Manıran, "Mustafa Kemal AıatOrk",
-
(der.) Oliver Roy, Turlıey Today A Europcarı Country (India: Anthem Press,
2005), 119-IJO. Eğitim reformu için ilhan Başgöz & Howard E. Wilson, Edu
cational Prolı lems in Turlıey, 1920-1940 (Bloomington: ındiana University,
1968); Joscph S. Szyliowicz, Educaılon and Modemit aılon in ıhı Middlı East
(Iıhaca & London: Comell University Prcss, ı973), 199-230.
lJ Şapka devriminin baulı tanıklann gözıinden tasviri için Luigi Olivero, Turlıey
without Harmıs (Landon: Macdonald & Co., 1952). 99-1 1 7; H.E. Wortham,
Mustapha Kemal of Turlıey (Boston: Liule , Brown and Company, 193 1 ), 190-
203; Ncw Yarlı Timıs, 5 Ekim 1 930.
li Avşar ( 1 998), il. Muhafazakar toplumsal bir hareket tehdidi için, bkz. Toyn
bee and Kirkwood ( 1 927), 243.
28
ve radikal bir Batılılaşma projesi etrafında o güne kadar va
rolan toplumsal rutinleri yıkarak dönüştürmeye başlamış
lardı.15
Toplumda varolan huzursuzluğun diğer bir kaynağı ise
yanlış ekonomi politikası tercihleriydi. Ülkenin ekonomik
ajanları olan gayrimüslimleri savaş, tehcir, göç ve müba
dele yoluyla büyük ölçüde yitirmiş olan genç Türk cum
huriyeti,16 Batılı gözlemcilere göre bütçeyi milli savunma
ve demiryolları inşasına endeksleyerek ekonomik mesele
nin katmerlenmesine yol açmıştı. Zira, ihracat ve tarım
aktif olarak desteklenmiyor, uluslararası kuruluş ve ya
bancı uzmanların fikirleri ikinci plana itiliyordu. 1 930 yılı
bütçe gelirlerinin yüzde yedisine17 denk gelen Osmanlı
borç taksidini geri ödemede gösterilen isteksizlik, Kema
listlerin mali konularda uluslararası camia ile mesafeli
ilişki kurmak istediklerini gösteren başka bir kanıttı. 18 Bu
koşullar altında, Türkiye'de kapsamlı bir finansal reforma
ihtiyaç vardı. 19
Öte yandan, l 927-28'deki kıtlık, Lozan Antlaşması'nın
gümrük vergilerinin artırılabilmesi önüne koyduğu engel
ler, Kürt ayaklanmalarının bütçede açtığı madtl i hasar, ya
bancı sermaye az lığı ve Osmanlı borçlarının taksitler halin
de geri ödenmesi, ülkede fakirliğin altyapısını ayakta tut-
30
ği rikri oldu. 26 Birçoklanna göre bu karann ardında Mustafa
Kemal'in demokratik ideallere olan inancı yatarken,27 diğer
yazarlar bu durumun cumhurbaşkanının Cumhuriyet Halk
Fırkası'nda reform yapma isteğinden kaynaklandığını ifade
ettiler. Aynı düşünce hattı üstünde daha polemikçi bir yak
laşım ise partinin kuruluşunda esas niyetin, bürokrasi ve
CHF içinde gücünü artıran ismet lnônü'yü dengelemek ol
duğunu vurguladı.28
lç siyase t dengelerini ô ne çıkaran yukandaki yaklaşımlann
aksine, bazı araştırmacılar Mustafa Kemal'in partiyi Batı mer
kezli uluslararası vizyonunu gerçekleştirmek için kurdurdu
ğunun altını çizdiler. Genç Türkiye Cumhuriyel i'nin Batı
dünyasına aidiyetini tescilleyecek bu girişim , Türkiye'nin
Cemiyet-i Akvam'a29 üyeliği ve Batı Avrupa'nın siyasi yapıla
rına uyumu ile yeni bir boyut kazanacaktı.30 Mete Tunçay'ın
ifadesiyle yeni parti girişimi aslında Türkiye'nin Batı tarafın
dan takdir görme arzusundan kaynaklanmaktaydı.31 Aynı
26 Ahmet Ağaoğlu, Strbest Fırlıa Haııralan, ikinci baskı (lstanbul: Baha Matba
ası, 1969), 40-45 ; Cemal Kutay (der.), o, Dcvirdt Bir Adam (lstanbul: Tercü
1931, üçüncü baskı (lsıanbul: Tarih Vakfı Yun Yayınlan, 1999), 247- 248. Bu
31
çerçevede yapılan uzun soluklu bir değerlendirme ise Serbest
Cumhuriyel Fırkası'nı, Tanzimat döneminde başlayan ve
cumhuriyetle devam eden Batılı modernleşme ajandasının
bir parçası olarak gördü.32
Argümanını cumhuriyet kavramı üstüne kuran Çetin Yel
kin SCF Olayı adlı çalışmasının üçüncü baskısında paninin
kuruluşunu yine bir çeşit modern leşme okuması ile açıklı
yor. Yel kin'e göre eğer Türkiye cumhuriyet ile yönetiliyorsa
doğası gereği çok-panili hayatta ifadesini bulan bir halk yö
netimi olmalı. Dolayısıyla bu noktada yapılması gereken de
mokrasiyi diktatörlüklen ayıracak ve denetleyici/dengeleyici
rol oynayacak siyasi bir pan i. Serbest Cumhuriyet Fırkası
bu saiklerle Mustafa Kemal tarafından hayata geçir iliyor.33
Modern leşme paradigması ve iç siyaset çekişmeleri üze
rinden okunan cumhurbaşkanının SCFyi kurdurma tercihi
son olarak milliyetçi reformlarla bağlantılı olarak yorum
landı. Döneme tanıklık etmiş bir yazara göre, Mustafa Ke
rnal'in esas niyeti devrimlerin topluma ne derecede nüfuz
ettiğini görmek ve aynı zamanda devrimlere ve cumhuriye
te karşı olan tepkiyi ölçmekti.34 Başka bir deyişle, partinin
esas misyonu sosyal ve siyasi bir deney olmaktan öteye gil
miyordu.
Özel le, özne merkezli analizler ile yapısalcı perspektifler
SCF'nin kuruluşunda eliderarası çatışmalar, toplumsal hu-
tezi destekleyen haberler için bkz. The Tımes. 1 5 Ağustos 1 930; New York Tı
mts. 28 Eyllll 1 930. Alman, ltalyan ve Sovyeı hükumetlerinin muhtemel farklı
tuıumlan için. Dr. K. Krüger. Kemalist Turlıey and ıhe Middle Eııst (london:
George Ailen & Unwin Lıd, 1 932), 72-75; The Tımes, 16 Ağustos 1 930; New
York Tımts, 5 Ekim 1930.
32 Mehmet Kabasakal, Tılrkiye'dt Siyıısi Parti ôrgııtlrnmesi, 1908-1960 (lstanbul:
Tekin Yayınlan, 1991). ll8; Ôz (1992), 102.
33 Çetin Yetkin, SCF Olayı, QçllncQ baskı (lstanbul: Otopsi, 2004), 122-132.
34 Yakup Kadri Karaosmanoglu, Poliıilıa'da 45 Y ıl. (lstanbul: iletişim Yayınlan,
1 984), ııa.
32
zur suzluk ve kişisel çekişmelerin altım çizdiler. Bu nokta
da, cumhurbaşkanının toplumsal muhalefeti meclise taşıma
fikri ile Serbest Cumhuriyet Fırkası fiilen doğmuş oldu.35
35 Stanford J. Shaw & Ezel Kural Shaw, History of the Oııoman Empire and Mo
dan Turlıey cilı 2 (Cambridge: Cambridge Univrrsity Press, ı 977), 382.
36 Bu gazeleler lsıanbul'da Yarın ve Son Posta, lzmir'de Hl:urıet, Ymi Asır ve Ser
bes Cumhuriyet'ti. Aynı nokta için, bkz. Avşar ( 1998), 32-35; Hakkı Uyar,
"SCPnin Yayın Organı: Serbes Cumhuriyet Gazetesi", Modem Tılrlıiye'dt Siya
si Dılşllnce, Cilt 7, liberali:urı (lsıanbul: iletişim Yayınlan, 2005), 21 7-223.
37 Avşar (1998), 97.
38 Walıer F. Weiker. "The Free Pany, 1 930", (der. ) Metin Heper vejacob M. l.an
dau, Political Pıuılcs and Dcrrıocrııcy in Turlıcy (London 6T New York: l.B. Ta
uris, 1991), 88.
39 Aydemir ( 1 966), 385; Tlıe Timıs, 20 Apstos 1930.
40 Kutay ( 1 980), 388.
la uyum içerisindeydi (Tablo 2). Siyasi açıklama tek-parti
yönetiminden hoşnut olmayan gruptan öne çıkarırken, sos
yal perspektif, Kemalis t reformların kitleler üzerinde yarattı
ğı yabancılaşmayı vurguladı. Özellikle ikinci açıklamaya gö
re, cumhuriyet ve modern leşme karşıdan partinin tabanını
oluşturmaktaydı. Son olarak SCFnin bulduğu yoğun destek
ekonomi merkezli bir yorumla değerlendirildi. Bu okumaya
göre, muhalefet partisi, Büyük Buhran'dan bunalan kitleler
ve hükümetin mali ve ekonomik politikalarından rahatsız
olan toplumsal gruplar tarafından desteklenmişti.
TA8L0 2
SCFTabanı
34
olarak, sözkonusu siyasi yapı içinde taleplerinin karşılık
bulmadığının ayırdına varan kitleler,44 Serbest Cumhuriyet
Fırkası etrafında toplanarak yeni partinin kitle tabanını
oluşturdular.45
lkinci açıklama biçimi olan sosyal perspektifin temelinde
cumhuriyete ve devrimlere karşı olan kitleler yer aldı.46 Bu
kurguya göre, SCF kadroları reformlara karşı çıkan; medre
se,47 tekke ve zaviyeleri kapanan "gericiler" tarafından dol
durulmuştu.48 Reformların topluma kök salmadığı bir or
tamda, Serbest Fırka yöneticileri yerel teşkilatları kontrol
edememiş ve "istenmeyen sonuçlar" ortaya çıkmıştı.49 Dö
nemin Cumhuriyet Halk Fırkası'na yakın olan düşünürleri
bu pozisyonu hararetle savundular.50 Cumhuriyete karşı
olanların yeni partide toplandıkları iddiası51 iki farklı bi
çimde daha Türk siyasi tarihi yazınında yer aldı. Yapısalcı
bir argüman olan bunlardan ilki, liberal kapitalizmin sınıf
44 Yetkin parti programı ile partinin toplumsal tabanı arasında bir bağ olmadığını
iddia ediyor. Bkz. Yetkin (2004), ı62-165; Yetkin ( 1997), 122.
45 Sıephane Yerasimos, "The Monopany Period", (der.) l.C. Schick ve E.A. To
nak. Turhey in Transiıion (New York: Oıcford University Pn:ss, 1987), 87-88.
46 lbrahim Kaya, Social 11ırory arıd 1...ate r Modtmities- Tht Turkish Experiencc (Li
verpool: Livcrpool University Press, 2004), 93; William Hale, 11ıe Political and
Economic Devdoprnmı of Modem Turkey (London: Croc. .n Helm, 198 1 ) , 53;
Dankan A. Rustow, "Polilical Panies in Turkey: an Overview", (der.) Melin
Heper ve jacob M. Landau, Political Partin arıd Dmıocracy in Turkey, (London
& New York: l.B. Tauris, 1991), 14-15.
47 Kemalistler 1924 yılında ülke çapında faaliyet gö�.en:n 479 medreseyi kapattı
lar. Başgöz & Wılson ( 1968), 77-78'de bu kurumlar kapanmadan önce ..ıu bin
kişinin aktif olarak öğrencilik yaptığını bildiriyorlar.
48 Muzaffer Sencer, Dinin Tarlı Toplumuna Etkileri, ikinci baskı, (lsıanbul: Ant,
197 1 ) , 206; Webster ( 1939), 109; Weiker (1973), 117.
49 F. Hüsn:v Tökin, Tlirlı Tarihinde Siyasi Partiler. (lstanbul: Elif Yayınlan, 1965),
72-75.
50 Uran (1959), 216-220; Falih Rıfkı Atay, Çanlıaya (lstanbul: Doğan Kardeş
Matbaacılık, 1969), 465.
51 Melin Heper, ismet lnôna - tht Malıing of a Turkish Stattsman (Leiden: Brill,
1998), 1 76-181. !ismet lnônü, Tarih Vakfı Yun Yay., 2002. I
35
yapısının oluşmadığı ülkede,52 çeşitli sebeplerden ötürü hü
kümetten rahatsızlık duyanların dini bir sosyal mobilizas
yon aracı olarak görüp SCFnin çatısı altında buluştuklannı
vurguladı.53 Sınıf analizi merkezli diğer bir yorum ise dinsel
muhalefet ile ezilen alt sınıflar arasında bağ kurarak parti
nin kitle tabanının oluşmasında tslam'ın toplumsal rolüne
işaret etti.54
Serbest Cumhuriyet Fırkası'nı destekleyen kitlelerin sos
yal kimliğini gün ışığına çıkarmaya çalışan son açıklama bi
çimi ise ekonomi merkezliydi. Bu görüşe göre, Fethi Okyar
partiyi destekleyenlerin mürteciler olmadığını, Büyük Buh
ran ve ekonomik krizden olumsuz etkilenen kitleler oldu
ğunu biliyordu.55 Tam da bu yüzden, parti, tüccar sermaye
si ve dış-ticaret merkezli burjuvazinin taleplerine yanıt ve
ren liberal programına rağmen, fakir halk yığınlannın ve iş
çilerin56 büyük desteğini aldı. 57 Aynı zamanda, ticari tekel
lerden58 bıkmış olan tüccar sınıfının büyük bir kısmı da
SCF saflarına katıldı.59 Bu noktada birçok araştırmacının
ulaştığı sonuç partinin çıkarları çelişen sosyal sınıflar tara
fından desteklendiği yönünde oldu.
K ısaca özetlemek gerekirse, SCF'nin kuruluşuna ilişkin
36
öne sürülen yapısal açıklamalar, partinin kitle tabanını an
larken de kullanıldı. Partinin daralan siyaset alanından dola
yı kurulduğunu düşünenler bu durumdan o güne kadar za
rar gören CHF dışı eğitimli gruplan; tependenci Bauhlaşma
ajandasının yarattığı toplumsal yabancılaşmanın SCF'yi vü
cuda getirdiğine inananlar lslam etrafında örgütlenen halk
yığınlannı ve son olarak partiyi ülkedeki ekonomik krize bir
yanıt olarak gören ekonomik perspektif ise tüccarları ve
halk sınıflannı yeni partinin kitle tabanı olarak tescil ettiler.
60 Her üç sosyal aktörün tartışıldığı çalışmalar için Avşar ( 1 998), 1 6 1- 185; Yet
kin (1997), 21 0-2+4; Yetkin (2004) , 289-342; Weiker ( 1973), 1 4 1 - 1 5 1 .
6 1 Metin Heper, "Conclusion", (der.) Metin Heper ve Sabri Sayan, Poliıical Le-
aders and Dmıocracy in Tur!ıey (New York: Lexington Books, 2002) , 227.
62 Ağaoğlu (1969), 20-23; The Times, 12 Ağustos 1930.
63 Kutay (1980), 409, 426, 434.
64 Avşar ( 1 998), 1 23; Ncw Yorlı Times, 16 Kasım 1 930.
37
bildirirken cumhurbaşkanı olarak görev süresi dolduktan
sonra CHF liderliğini fiilen üstleneceğini ifade ediyordu.65
Bu açıklamaya gô re, cumhurbaşkanının yeni parti hakkın
da fikrinin kesinlik kazanmasını sağlayan olay ise SCF'nin
katıldığı 1 930 Belediye Seçimleri oldu. Mustafa Kemal'e gö
re seçimlerde ortaya çıkan usulsüzlükler ve kargaşa, ülkenin
İzmir olaylan ile başlayarak hızla anarşiye doğru sürüklen
diğinin açık kanıtıydı.66 Öte yandan, SCF'ye göst er ilen yo
ğun ilgi cumhurbaşkanını rahatsız etmiş; bunu halk tarafın
dan kendisine duyulan güvensizlik olarak algılamıştı.67 Zira,
cumhuriyeti kurmuş ve Kurtuluş Savaşı'nı kazanmış Müda
faa-i Hukuk Cemiyetleri'nin devamı olan ve kendisi tarafın
dan kurulmuş CHF, toplumda hızla zemin kaybediyordu.
Mustafa Kemal'in vardığı sonuç Serbest Cumhuriyet Fırka
sı'nın ülkenin siyasi sistemine anık katkı sağlayamadığı ve
kapanması gerektiği yönünde oldu.68
SCF'nin kapanışında cumhurbaşkanını ön planda tutan
diğer bir açıklama biçimi Mustafa Kemal'in CHF'den gelen
baskılar sonucu böyle bir karar aldığının altını çizdi. Cum
huriyet Halk Fırkası'na mal olmuş ünlü gazetecilerden Yu
nus Nadi ve Falih Rıfkı (Atay) bu kampanyada özellikle
önemli rol oynadılar.69 Yunus Nadi, Gazi'ye70 hitaben yazdı
ğı açık mektupta,71 devrimcilerin Türk devrimini tek başla-
38
nna savunabilecek güçte olduklanm bildirdi.72 Bu noktada
eleştiri bayrağını devralan Fal ih Rıfkı, İsmet lnönü'nün tüm
uyarılarına rağmen, basında Serbest Cumhuriyet Fırkası
aleyhine sert ve yıpratıcı bir basın kampanyası başlattı.73
Cumhuriyet Halk Fırkası, yeni partiye yaklaşımında çoğu
zaman "hükümet basınının" izlediği yolu takip etti. Birçok
yazara göre, Halk Fırkası kendi gücünü tehdit eden altema
tir oluşumu sindirememiş ve ortadan kaldırmak için her yo
lu denemişti.74 Bu bağlamda, Mustafa Kemal'in tarafsız tutu
mu parti içinde yeterince kök salmamıştı. Tam aksine,
Cumhuriyet Halk Fırkası, SCF ile mücadele için Kırkl ar
Grubunu teşkil etmişti.75 Grubun ilk icraatı cumhurbaşkanı
nın "Ulusal Blok" fikrini reddetmek oldu. Ulusal Blok, Mus
tafa K emal'e tüm adayları seçme hakkı tanırken, partiler
mecliste seçimlerde aldıklan oy nispetinde temsil edilecek
lerdi. 76 Özetle, SCF'nin kapanışını Mustafa K emal üzerine
bina eden yorumlar, cumhurbaşkanının ya alternatifsizlik
ten ya da isteyerek yeni part iyi kapauırdığını iddia ettiler.
ikinci bir yorum biçimi ise SCF'nin kapanışında Cumhu
riyet Hal k Fırkası'nın rolüne işaret etti.n K ısa süreli Terak
kiperver Cumhuriyet Fırkası ( 1924-1 925) deneyimi hari
cinde, tek başına iktidar olmaya alışmış Halk Fırkası ,
SCF'nin kuruluşu ve gördüğü büyük destek karşısında şaş-
72 "Bu meyanda aziz ve ebedi şefimiz olarak bildiğimiz zatı devletlerini, başka ve
yeni rırkalann kendilerine mal etmeye calışuklannı görerek, öyle dahi olsa biz
kendimizi yeddi emanetimize ıevdi olunan Cumhuriydin muhafazası vazifesini
kemaliyle ifaya muhıedir biliyoruz" (abç). Bkz. Cumhuriycı, 9 Eyhil 1930.
73 Aıay ( l969), 464, 573.
74 Mahmut Goloğlu, Türlıiyc Cumhuriyeti Tarihi Kitap 1 Devrimler ve Tepkileri
( 1924-1930) (Ankara: Başnur Matbaası, 1972), 273-301 . Farklı bir pcrspcktir
için bkz. ismet lnömi, Hatıralar cilt 2 (Ankara: Bilgi Yayınevi, 1987), 230.
75 Ağaoğlu (1969), i8, 90; Son Posla, 28 Eylül 1930.
76 Avşar (1998), 140- H I ; Weiker (1973), 1 46.
77 Yetkin, SCF tecrübesinin Mustafa Kemal ile Cumhuriyet Halk Fırkası arasında
bir mücadeleye dönüştüğünü savunuyor. Bkz. Yetkin (2()()4), 3i2-356.
39
kına dönmüştü. Özellikle lzmir'de Fethi Okyar'ın kurtarıcı
olarak karşılanması, büyük lzmir Mitingi ve yakın gelecek
te yapılacak Belediye Seçimleri, CHF taraftarları ve yerel
teşkilatlarında panik havası estirdi.78 CHF yöneticileri çö
zümü bürokrasiyi yardıma çağırmakta gördüler.79 lzmir
olaylan ile başlayan ve Belediye Seçimlerinde devam eden
dönemde Serbest Cumhuriyet Fırkası taraftarları çeşitli bas
kılara maruz kaldılar.80
Özellikle polis, ordu ve mülki erkan, Serbest Cumhuriyet
Fırkası'nın Belediye Seçimlerini kazanmasını engellemek
için birçok kanundışı yönteme başvurdu. Kullanılan me
todlar arasında SCF ile bağlantılı olan kişilerin isimlerinin
seçmen listelerinden çıkartılması, SCF taraftarlarının oy
verme merkezlerine girişinin engellenmesi, oy sandıkları
nın saklanması ve SCF oylarının çalınması vardı.81 Böyle bir
ortamda yapılan seçimlerde, Cumhuriyet Halk Fırkası se
çimleri birçok yerde kazanırken, tüm baskılara rağmen,
SCF, seçimlerde bazı noktalarda başarılı olmayı bildi.82
Cumhuriyet Halk Fırkası'mn yeni partiyi yok etmek için
son hamlesi mecliste gerçekleşti. Fethi Bey'in Belediye Se
çimleri'nde vuku bulan usulsüzlükleri tartışmak için verdi
ği gensoru önergesi, Halk fırkalılar tarafından memnuniyet
le karşılandı. Fakat hükumet partisi mecliste yapılacak tar-
40
tışma için farklı fikirler besliyordu.83 Meclis oturumu Ser
best Cumhuriyet Fırkası ve Fethi Bey'in siyasi meşruiyeti
nin birçok CHF'li konuşmacı tarafından sorgulandığı bir
platforma dô nılştü.84 Meclis toplantısı onılç saat sonra sona
erdiğinde, Serbest Cumhuriyet Fırkası'nın seçimlerdeki
usulsüzlüklere ilişkin verdiği önerge reddedilmiş ve daha
önemlisi partinin siyasi geleceği fiilen sona ermişti.
Partinin ömrılnıln kısa sureli olmasını SCF sıralarında
arayan yorumlar ise Mustafa Kemal ve Cumhuriyet Halk
Fırkası'nı sorumlu tutan perspektiflerden sonra ılçılncıl ve
son açıklama biçimini oluşturdular. Özellikle SCF kurucu
larının anılarına gılvenirsek, parti beklenmedik olaylardan
ô türıl siyasi hayatına devam etmek için cumhurbaşkanını
karşısına almak zorunda kalacaktı.15 Gazi bu noktayı Fethi
Okyar ile yaptığı konuşmada açıkça ifade etmişti: "Ben ken
di, sen de kendi partinin başında olacaksın" .86 Bu noktada,
SCF meclis kadrosu, Mustafa Kemal'e olan saygıları, Kema
list ilkelere olan bağlılıkları ve cumhurbaşkanının halk ara
sında sahip olduğu gılcıl dikkate alarak, SCF serılvenine
son noktayı koymayı kararlaştırdılar.
Partinin kapanışında SCFyi sorumlu tutan diğer bir eği
lim ise partinin yerel teşkilatlarının altını çizdi.87 Bu açıkla
maya göre partinin ilk günahı iktidara gelme hedefiyle par
lamento dışı muhalefeti mobilize etmiş olmasıydı.88 Başka
bir deyişle, eğer SCF meclis içinde kalsaydı, her şey yolunda
41
gidecekti.89 Fakat Mete Tunçay'ın belirttiği gibi, Fethi Okyar,
Mustafa Kemal ile partinin kuruluşuna ilişkin yaptıkları an
laşmada satır aralarını yeteri kadar iyi okuyamamıştı.90
Cumhurbaşkanına o dönemde yakınlığıyla bilinen Hasan
Rıza (Soyak) da yıllar sonra aynı noktayı vurguladı: Fethi
Bey anlaşmaya uygun hareket etmemişti. Mustafa Kemal'in
arzusu gerçek bir siyasi alternatiften çok hükümeti olumlu
yönde etkileyecek meclis içi bir muhalefetten ibaretti. 91 Bu
çeşit bir çerçeve, SCF hakkında varolan yaygın kanılardan
birinin de güçlenmesini sağladı: SCF meclis üyeleri yerel
teşkilatlarını kontrol edememiş, bu birimler "mürteciler" ta
rafından ele geçirilmişti.92 Geriye kalan tek çare cumhuriyet,
Türk devrimi ve ideallerine bağlı olan Serbest Cumhuriyet
Fırkası kurucularının partiyi kapatması oldu.93
Sonuçlar
Serbest Cumhuriyet Fırkası yazınını üç soru etrafında de
ğerlendirdiğim bu kısımda iki temel eksiklik göze çarpıyor.
Bunlardan ilki, yazarların SCF analizlerinde çoğu zaman
ulaştıkları sonuçları destekleyecek ampirik bulgulardan
yoksun kal maları oldu. Bu bağlamda, partinin kuruluşuna
yol açan toplumsal ve elitlerarası hoşnutsuzluk, partinin
89 Avşar (1998) , 197'de SCPnin hatalarını benzer şekilde sıralıyor: seçimlere ka
tılma, parıi dergisi çıkarmama (Ağaoğlu (1969) ve yerel teşkilatlarını kontrol
de yetersiz kalma (Weiker (1973), 141-142).
90 Tunçay (1999), 256.
9ı Fethi Bey'in SCFyi iktidara taşıma perspektifi üzerine, "iktidar Mevkiine Ge
çeceğiz ... ", Son Posta, 24 Ağıistos 1930.
92 Mehmet Yaşar Geyikdağı, Polltical Partits in Turlıcy - The Role of Islam (New
York Pracger, ı984), 57.
93 Bu çeşit bir yorum CHF milletvekilleri tarafından TQrkiye BüyQk Millet Mec
lisi'nin belediye seçimlerindeki usulsüzlükleri tanıştığı toplantıda sıkça dile
getirildi. Aynca bkz. Ağaoglu (1969), 165-ı66; Yetkin (2004), 274-276; Wc
iker (1973), 14ı-ı42.
42
kitle tabanının niteliği ve son olarak partinin kapanmasın
da meclis dışı aktörlerin rolü iyi savunulmuş argümanlar
dan çok, ortaya atılmış önemli iddialardı.
Örneğin, SCF yazınında tek-parti rejiminin baskıcı karak
terini göstermek için ne kamusal hayat üzerindeki otoriter
düzenlemelere ne de demokratik-toplumsal güçlerin taleple
rine atıf vardı. Keza, Müslüman halkın Kemalist Batılılaşma
ajandasından duyduğu rahatsızlık ve memnuniyetsizlik ta
rihsel bir gözlemden çok sosyolojik bir okumadan kaynak
lanıyordu. Partinin kuruluşuna ilişkin son yapısal açıklama
biçimi olan ekonomik zorluklardan dolayı SCF'nin hayata
geçirildiği savı ise dikkatle incelenmesi gereken bir öner
meydi. Zira, ne tüm sosyal sınıflar Büyük Buhran'dan olum
suz etkilenmiş ne de hoşnutsuzluk toplumun tüm kesimle
rinde aynı biçim ve kapsamda onaya çıkmıştı.
Benzer bir problem SCF'ye gösterilen yoğun ilginin algı
lanışında da ortaya çıktı. SCF yazını yerel teşkilatlarda siya
set yapanların kimliğine yeteri kadar vurgu yapmazken,
parti tabanının lslamcılar, komünistler ve diğer "istenme
yen gruplardan" oluştuğu argümanı hiçbir zaman yeteri ka
dar kanıtlanamadı. Keza, tüccarların toplumsal bir grup
olarak yeni partide oynadıklan rol karanlıkta kaldı. Köylü
ler ve işçi sınıfı, SCF anlatılannda sınırlı miktarda temsil
olanağı bulduysa da, yeni partiye ilişkin taleplerinin ne ol
duğu pek anlaşılamadı. Oysa, ayrıntılı bir yerel basın tara
ması bize partinin Batı Anadolu turu ve yerel teşkilatlarının
gelişimi hakkında değerli bilgiler vererek, SCF tabanının
çeşitli parçalarım onaya çıkarma şansına sahipti.
Partinin kapanışına ilişkin tüm yorumlar ise birleşerek
milliyetçi siyasi elitleri işaret ediyor. Mustafa K emal, SCF
kurucuları ve CHF liderleri arasında geçmiş bu konudaki
tüm yazışma, konuşma ve değerlendirmeleri ortaya çıkar
mayı başarmış olan bu yaklaşım, ilk bakışta gayet tatmin
43
edici gözüküyor. Fakat, bu açıklama biçimi partinin kapa
tılmasında kritik rol oynayan SCF yerel teşkilatlarının ve
kitle tabanının bu sürece katkısını yeterince vurgulamıyor.
SCF yazınında ortaya çıkan ikinci bir eksiklik ise açıkla
mal ann iç tutarlılıklannın zayıf olmasıydı. Yazarlann birço
ğu partinin kuruluşu, kapanışı ve gördüğü yoğun desteğe
il işkin tüm yorumlan yan yana sıralamalanna rağmen, SCF
tecrübesini bir bütün olarak tek bir perspektif ışığında orta
ya koyan çalışma sayısı gayet sınırlı kaldı. Örneğin, tipik bir
SCF kurgusu partinin kuruluşunda Büyük Buhran'ın etkile
rinden, parti kitle tabanında lslamcı muhalefetten ve parti
nin kapanışında Mustafa Kemal'in SCF'ye karşı pozisyon de
ğiştirmesinden aynı anda bahsediyor olabilir. Başka bir de
yişle, SCF okumalan belirli açıklama biçimleri üzerine bina
edilmekten çok, tüm perspektiflere ait iddia ve argümanla
rın birarada bulunduğu derlemeler olarak karşımıza çıkıyor.
Yukarıda vurguladığım iki temel problemin sonucu ola
rak Serbest Cumhuriyet Fırkası yönetici sınıflan oluşturan
milliyetçi Kemalistlerin tekelinde bir girişim olarak kurgu
landı. Bu kavramsal modele uygun olarak, diğer toplumsal
aktörlerin partiye nasıl katkı yaptıkları ve partideki rolleri
hakkında açıklamalar gayet sınırlı kaldı. Dolayısıyla,
SCF'nin yerel teşkilatlarının üye kompozisyonu, partinin
meclis dışı üyeleri ve sempatizanlarının kiml iği hakkında
yeteri kadar bilgi sahibi değiliz.
Serbest Cumhuriyet Fırkası tarihi hakkında ampirik bul
gulara dayanan ve bütünlükçü bir perspektif sunmak iste
yen bu çalışma, yukanda aynnulı olarak tartıştığım üç soru
etrafında kuruldu.94 tık olarak, ikinci bölümde, SCF'nin ku
ruluş dinamiklerini anlamak için l 920'lerin sonunda Tür-
44
kiye'n in ken t ve kırlar ında ortaya çıkan ekonomik kr izin
ayrıntılı bir tasvirini yapıp; SCF program ve tüzüğünün na
sıl kitleler in talep ve beklentilerini yansıttığının altını çize
ceğim.
iKiNCi 8ÔLÜM
KURULUŞ
"Efendlleı1 Bilhassa zirai memleketlerde hlssolunan clhonşumul bir
iktisadi buhran vardır. Bu butYcın tablatlle bizim memleketlmlze de
temas etmiş ve ogırtıgını hissettirmiştir. Bu sıkıntı karşısında emsol
slz tahribattan dar ve kurak senelerden sonra vatanımızın gôsterdl
gı hayatiyet ve tohommOI ancak Türk mllletlnln bünyesindeki kudret
ve büyük mecllslnln tedbirlerindeki isabetle lzch olunablllr."
49
ye, demiryollan, bankacılık, kent hizmetler i ve liman işlet
meciliğinde sahip olduğu ayrıcalıklı konumunu lozan Ant
laşması sonrasında büyük ölçüde muhafaza etmeyi başar
mıştı. Son olarak, cumhuriyet dönemine damgasını vuran
temel far klılık Türk devletinin özel sermayeyi teşvik ve ma
li yapısını sağlam tutmak amacıyla bazı firmalara tekel ola
rak faaliyet gösterme izni ver mesiydi.3
l 920'ler in sonunda dünya pazar larında tarımsal ürün fi
yatlarının düşüşü ile bir likte Türk ekonomisi derin bir kri
zin içine yuvar landı.4 Azalan ihracat gelir ler i, ar tan ticaret
açıklan ve or taya çıkan ödemeler dengesi problemler i Tür
kiye için ekonomik kr izin far klı boyutlarına işaret ediyor
du.5 Denk bütçe ve dış borçsuz bir cumhuriyet sloganıyla
hareket eden K emalistler için iktisadi buhranın daha özel
bir anlamı vardı: Uluslararası mali kontrolün getireceği si
yasi baskıya meydan vermemek. Zira, Tür k milliyetçiler i,
geç Osmanlı tecrübesinde, ar tan Osmanlı dış borçlarının
hayata geçirdiği Düyun-u Umumiye'nin yaratuğı mali yıkı
mı gör müşler ; verilen borçların nasıl siyasi bir silaha dö
nüştüğüne bizzat tanık olmuşlardı.6
1820- 1913: Tradt, lnvestmtllL and Production (Cambridge & New York: Camb
ridge University Press, 1987) !Osmanlı Elıonomisinde Bagımlılılı ve Büyüme,
1820- 1913, Tarih Vakfı Yun Yay., ı 994.) ; Reşat Kasaba, The Oıtoman Empirt and
ıhe World Ewnomy - The Nintıeenth Century- (Albany: SUNY Press, 1988).
3 Korkut Boratav, "Kemalist Economic Policies and Etatism", (der.) Ali Kazancı
gil ve Ergun Ôzbudun, Atatıı rlı- Founder of a Modern Sıau (London: C. Hurst
& Company, 198 1 ) , 165-ı89; Zvi Yehuda Hershlag, Turlıey: An Economy in
Transition (The Hague: Van Kuelen, 1959), 67-69.
4 Şevket Pamuk, "Turkey, 1918-1945", Roger Owen & Şevket Pamuk, A Hisıory
of Middlc Eası Economies in thc Twrnıieth Century (Cambridge, Massachusetts:
Harvard University Press, 1999), 16- 1 7; Selim ilkin ve ilhan Tekeli, 1 929 Dün
ya Buhranında Tılrlıiye'nin llıılsadi Poliıilıa Arayışlan (Ankara: Onadogu Tek
nik Üniversitesi, 1977), 29- 155.
5 Dietmar Rothennund, Tlıe Global lmpact of ıhe Greaı Depmsion, 1929-1939
(London and New York: Routledge, 1996), 74-81.
6 Parvus Efendi, Tıırlıiye'nin Mali Tutsalılıgı {lstanbul: May Yayınlan, 1977); Do-
50
Ekonomik çöküşün Kemalistlerin ajandasında olmayan
diğer bir sonucu ise ülkenin özellikle ticari bölgelerinde
sosyal problemlerin büyümesine yol açmasıydı. 19. yüzyılın
sonunda ekonomik kriz, endüstriyel kapitalizmden finans
kapitale (haute capitalism) , devrimler çağından emperya
listler arası rekabetin kızıştığı geçiş dönemine denk gelmiş;7
Anadolu toprakları özellikle Alman sermayeli demiryolu
yatınmlanndan faydalanmıştı.8 1 9 20'lerin sonundaki Bü
yük Buhran ise ekonomi alanında serbest ticaretçi, siyaset
sahnesinde temsiliyetçi (parlamenter) ve uluslararası ilişki
lerde büyük devletlerin uzlaşısına dayanan liberal dünyanın
sonu anlamına geliyordu.9 Başka bir deyişle, Kemalistler
ekonomik krize "anti-emperyalist" mali çözümler bulmaya
çalışırken, dünyadaki gelişmelere paralel olarak vatandaşla
rın gündelik hayatında büyük bir ekonomik çöküş yaşan
maktaydı.
Bu kısımda, 1 9 20'ler Türkiye:sinde ortaya çıkan derin
ekonomik hoşnutsuzluğu toplumsal aktörlerin penceresin
den aktarmaya çalışacağım . Dolayısıyla, temel vurgum
Türk milliyetçilerinin ekonomi politikası tercihlerini takip
etmek yerine, ekonomik krizin kırlar ve kentler üzerindeki
52
1 927-1 928 ortalamasıyla karşılaştmldığında 1 930 yılı itiba
riyle yüzde 35 tarım aleyhine gerileyen iç ticare t hadleri,
kırlarda reel gelirin görece düşmesine yol açtı. 14 Bu duru
mun pratik anlamı, köylülerin piyasadan satın almak iste
dikleri her mal için geçmişe göre daha fazla tarımsal ürün
satmak zorunda kalmalarıydı. Örneğin, 1 930 yılında lç
Anadolu'da temel tüketim ihtiyaçlarım piyasadan karşıla
mak isteyen bir köylü, bir kilo şeker almak için 192Tye gö
re yüzde 22, bir litre gaz için yüzde 37 ve bir metre bez için
yüzde 84 daha fazla buğday satmalıydı.
Hinterland bölgelerinde tarımsal fiyatların dramatik dü
şüşü ve iç ticaret hadlerinin tarım aleyhine dönmesi köy
lerde devlete olan vergi yükümlülüklerini tekrar yakıcı bir
gündem maddesi haline getirdi.15 Bu çerçevede, Aşar Ver
gisi'nin oynadığı tarihsel rolü arazi vergisi ve ağnam resmi
gibi temel vergiler yanında geçici düzenlemelerle toplanan
yol ve uçak vergisi almıştı. 16 Köylülerin çaresizliğini yansı
tan iyi bir örnek yol vergisi ödemesinde kendisini göster
di. 17 Onsekiz ile altmış yaş arası tüm yetişkin erkeklerden
yıllık onüç Türk lirası ya da on gün yol yapımında zorun-
53
lu çalışma biçiminde tahsil edilen bu vergi,18 kriz şan la
nnda köylülere seçme şansı bırakmadı: Büyük çoğunluk
nakit vergileri ödemektense yol yapımında çalışmayı ter
cih ettiler.19
Köylüler vergilerini ödemekte başka zorluklarla da karşı
laştılar. Bunlardan biri Arazi Vergisi'ne ilişkindi. 20 Büyük
Buhran ile ortaya çıkan ekonomik durgunluk, arazi bedelle
rini düşürmüş fakat bu değer kaybı vergilere yansımamış
tı. 21 Başka bir deyişle, devlet geçmişte hesaplanan yüksek
arazi değerleri üzerinden aynı miktarda vergiyi talep etme
ye devam ediyordu.22 Benzer bir sorun kullanılmayan arazi
ler için de dile getirildi. Türk devleti, bu topraklardan ka
nun gereği değerinin yüzde 4'ü oranında vergi alması gere
kirken, gerçek uygulamada oranlar 1928 yılından itibaren23
yüzde 6.S'a kadar çıkmış, ekonomik hayatı tehdit eder bir
nitelik kazanmıştı.24
Köy ekonomisinde yıkıcı etki yapan diğer bir vergi türü
ağnam resmiydi (hayvan vergisi). Hayvan bedellerinin sü
ratle düştüğü bir dönemde, 1929 yılı itibariyle koyun, keçi
ve eşeklerden alınan vergiler iki katına çıkmış, öküz, at, de
ve ve domuzlarda ise artış yüzde 50 oranında olmuştu.25
54
Örneğin, elli kuruş değerinde bir koyuna sahip bir köylü
devlete vergi olarak altmış kuruş öderken,26 değeri otuz ku
ruşa kadar gerileyen keçilerden kırk kuruş miktarında vergi
alınıyordu.27 Bu duruma paralel olarak ağnam resminin
doğrudan vergiler içindeki payı yüzde 45. ?'den yüzde
58 . Tye ,28 bütçe içindeki payı ise 1 929 itibariyle yüzde
3. l'den yüzde 6. 2'ye yükseldi.29 Tüm vergi türlerinde ortak
sorun ise ödeme biçimiydi. Vergilerin nakit olarak tahsil
edildiği bir ekonomik yapıda, köylüler gerekli parayı bula
bilmek için daha fazla tarımsal ürünü daha düşük fiyatlar
karşılığında pazarda satmak zorunda kaldılar.
Artan üretim giderleri ve buna karşılık azalan gelirler,
köylüleri kredi kaynakları aramaya yöneltti.30 1 924'te özel
bir şirket olarak faaliyet gösterme izni alan Ziraat Bankası,
geç Osmanlı döneminden beri köylülerin kredi ihtiyaçları
nı karşılamaktaydı. 31 1930 yılı itibariyle banka, köylülere
çevirme ve donatma kredisi adı altında iki çeşit maddi des
tek sunmaktaydı. Bunlardan tek gerçekçi seçenek olan çe
virme kredisi köylünün günlük ve sezonluk ihtiyaçlarını
karşılarken, donatma kredisi ise uzun vadeli ve çiftliğe ya
tırım amacıyla verilmekteydi. 32 Ziraat Bankası 1 930 yılma
gelindiğinde operasyonlarını son iki yıla göre yüzde 13 ar
tırarak 40 milyon Türk lirası civarında tarımsal kredi da
ğıtmıştı. Bu hafif artış daha çok bankanın iktisadi çıkarları-
55
na uygun olan ipotekli kredi yerine kefilli kredi üzerinden
olmuştu.33
Dönemin tarımsal krediler uzmanı olan Yusuf Zaim Ata
sagun'a göre ise gereken tarımsal kredi miktarı bankanın
dağıttığının 4.5 katı olan 1 80 milyon Türk lirası civannday
dı.34 Kısıtlı kaynakların ötesinde, köylüler Ziraat Banka
sı'ndan kredi alırken başka zorluklarla karşılaştılar. Örne
ğin, krediyi alacak köylü ya kendi arazisini ipotek etmeli ya
da tüm köyü veya bir tüccarı kefil olarak göstermek zorun
daydı.35 Bazı durumlarda fakir köylüler, ihtiyar heyetinden
çoğu zaman alınması gereken evraktan dolayı zor durumla
ra düştüler.ı&
Tüm bunlara ek olarak, Ziraat Bankası'nın şube sayısı ga
yet sınırlıydı.37 1923'te 3 1 6 olan şube sayısı 1 930'a gelindi
ğinde 25Tye düşmüştü.38 Dönem basını tarafından öne çı
karılan diğer bir mesele ise bankanın kredileri verirken çift
çilerden çok tüccarları tercih etmesiydi.39 Keza, kredilerin
büyük kısmı 30 Türk lirasının altında olmasından ötürü
köylülerin ihtiyacını karşılamaktan uzaktı.40 Son olarak,
33 Arazi bedellerinin ekonomik krizden ötünl sürekli düştüğü bir onamda, Zira
at Bankası, köylülerin ödenmeyen borçlanna karşılık el koyduğu tarım arazisi
ve diğer taşınmaz mallan satmakta güçlük çekmekteydi. ffi:zmcı, 1 5 , 20 Agus
tos 1 930.
34 Yusuf Saim Atasagun, Tarlıiyc'de Zirai Borçlarıma ve Zirai Kredi Poliıikası (ls-
tanbul: Kenan Matbaası, 1943), 287.
35 Hershlag (1959), 55.
36 Konya'daki durum için bkz. Babalık, 17 Nisan 1930.
37 Bankanın köylülere ulaşması yönündeki talepler için bkz. Babalık, 1 7 Nisan
1930.
38 Awagun (19-+3), 368.
39 Ômegin Ali Naci Bey, siyasi baglanulan sayesinde Ziraat Bankası'ndan 35 bin
TL borç almışn ve bu parayı yüksek faizle başkalanna borç vererek işletmek
teydi. Yann, 27 Ağustos 1930.
40 1 929 yılında verilen kredilerin yüzde 88.6'sı 100 TL:nin altındaydı. Sarç
(1936), 254.
56
Türkiye Cumhuriyeti demiryolları, (Kurt Ziemke, Die neue Türkei:
Politische Entwicklung, 1914· 1 929), 1930.
57
sınıfın yükselişini tetiklerken, tanmsal ve ticari kredi dağıtı
mında uzmanlaşmışlardı. Bu anlamda, 1 920'lerin "ulusal
bankacılığı", lş ve Ziraat Bankası haricinde ticari tanını ge
liştirmek için demiryolları hatlarını izleyen yerel bankalar
dan ibaretti. Bankalar tecrübesinin diğer bir çarpıcı özelliği
ise buhran yıllannda kredi soruna çözüm bulabilmek, tefe
cilik yapmak ve ticari tanın ürünlerin satışını desteklemek
için hayata geçen özel girişimlerin çokluğuydu (Tablo 3).43
TABLO J
TQrk lllınkacılılı, 1909-1930
58
Ticaret Bankası'ydı.47 Her şeye rağmen, yerel bankaların
performansı kredi krizini aşmaya yeterli olmadı.48
Köylülerin kaynak ihtiyacının karşılanamadığını gören
hükumet, 1 929 yılında kredi kriziyle savaşta Ziraat Banka
sı'nın yardımıyla yeni bir cephe açmaya karar verdi.49 Yeni
çözüm kooperatif hareketiydi. Türkiye'de kooperatifler en
çok piyasa için üretimin geliştiği kentler olan lzmir, Mani
sa, Aydın, Balıkesir, Bursa ve Giresun'da yaygınlaştı.50 Kaba
bir hesapla, kooperatifler 367 köyde tarımsal işgücünün
yüzde 3'ünden daha küçük olan 20 bin kişilik bir üye gru
buna 1 930 yılında 3.5 milyon Türk lirası borç verirken,51
aynen yerel bankalar örneğinde olduğu gibi beklentileri
karşılamaktan uzak kaldı. 52
Aynca, kooperatifler, köylüler ve tüccarlardan çok kendi
çıkarlarını kollamak iddiası ile suçlandılar.53 Örneğin, Ke
malpaşa, lzmir'deki Dedebaşı Kooperatifi köylülere ait bağ
larda geceleri bekçi tutarak kooperatifin elli liralık alacağı
na karşın köylülerin ürünlerini pazarda satışını engelliyor
du. Basında çıkan diğer bir habere göre ise lzmir'in Lonca
59
köyünde köylüler ve onlara borç veren tüccarlar, Armut
lu'daki kooperatifin üzümleri ucuza satmasından dolayı zor
durumdaydılar. 54
Köylülerin artan üretim maliyetlerini ve tüketim masraf
larını karşılamak için başvurduğu son çare tefeci sermayesi
oldu. Tefeciler yaptıkları "sivil soygunda" üç çeşit mekaniz
mayı kullanmaktaydılar.55 Bunların ilkinde, köylü tefeciden
aylık yüzde 3-1 2 arasında değişen faiz oranlarıyla borç alı
yor ve çoğu zaman borcunu geri ödeyemediği için tdeci ta
rafından arazisine el konuluyordu. Bu çeşit vakalar Armut
lu, Ordu, Giresun ve Adana'da görüldü.56 ikinci borçlanma
metodu ise ilkinin aksine nakit para üzerinden değildi. Bor
cu veren genellikle köylünün ürününü alacak olan tüccar
dı. Tüccar, köylüyle yaptığı anlaşmaya istinaden, tohum,
tarımsal makinalar ve hayvanları temin ediyor, bunun kar
şılığında ise belirli bir süre için köylünün ürününü satın al
mayı önceden garanti altına alıyordu (a livrt satış) . Bu yön
tem zeytin ve tütün üreticileri arasında özellikle Aydın ve
Edremit'te yaygındı.57 Eğer köylü borcunu ödeyemez ve
borç nakde çevrilirse, tüccar köylüye sağladığı üretim araç
ları için fahiş fiyatlarla hesaplama yapar ve arazi dahil köy
lünün diğer üretim araçlarına el koyardı.
Üçüncü ve son borçlanma biçimi ayniydi. Bu borçlanma
türünde köylüler satın aldıkları tekstil ürünleri, ayakkabı
ve gazyağı gibi tüketim mallan için ttlcGara borçlanırlardı.
Kasaba tüccarı, köylülere ihtiyaçlanoı alışveriş esnasında
60
para almadan satar ve borcu daha sonr a nakit ya da ayni
olar ak almak üzere köylüyle anlaşırdı. Dolayısıyla, köylü
borcunu ödemeye gelinceye kadar borcunun toplam mikta
nnı bilemez ve bu durum tüccara borcu üç-dör t katına ka
dar katlama olanağı tanırdı. Köylü durumun far kında oldu
ğu zamanlarda bile yeter li nakit parası olmadığı için aynı
tüccardan alışveriş yapmaya devam etmek zor unda kalırdı.
Başka bir deyişle, hem nakti hem de ayni borçlanma bi
çimler inde, üretici köylüler dezavantajlı durumdaydı. Köy
lüler, aylık yüzde 3-12, yıllık ise ortalama yüzde 50-80 ara
sında değişen oranlarda faiz ödemek zorunda bırakıldılar.
Diğer bir problem ise borçların genelde kısa vadeli olmasın
dan kaynaklanıyordu. Bu durumun doğrudan bir sonucu
olar ak ekonomik kriz Türkiye üzerinde etkisini ar tırdıkça,
köylüler daha fazla borç tuzağının içine çekildiler. 58 tik ola
r ak, Ziraat Bankası bor çlu köylüler in yakasına yapıştı.59
Hükümete yakınlığı ile bilinen Anadolu gazetesi dahi Ziraat
Bankası'nın lzmir, Kasaba, Manisa, Akhisar ve Salihli'de
köylüler inin elinden aldığı ar aziler in satış ve kir alanması
için verdiği açık artırma ilanlanyla doluydu.
Ziraat Bankası'nın kendi r akamlar ı da köylülerin borçla
r ını ödemeyedikler ini ortaya koyuyor . Tar ımsal kr izin
dünya çapında başladığı ilk yıl olan 1 927'de köylüler ban
kaya 1 7 . 2 milyon Türk lirası bor çlu kalır ken, ertesi yıl bu
r akam 2 1 .8 milyona ve 1 930'da r ekor düzeye ulaşarak 26.3
milyon liraya çıktı. Bu meblağ o yıl verilen tüm tar ımsal
kredilerin yüzde 65'ine denkti.60 Benzer şekilde, koopera-
62
ve/veya piyasa ile olan tüketim ilişkilerini azaltmaktan geç
mekteydi.68
Tüm çabalara rağmen, köylüler toplumsal bir grup olarak
ekonomik krize karşı verdikleri mücadelede başarılı olama
dılar. Açlıktan ahlat (yabani armut) yiyen köylülerin varlı
ğına ilişkin haberler Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde sert
taruşmalara yol açarken,69 üretim araçlarından yoksun ka
lan köylülerin çoğu zaman tek isteği tohum yardımıydı. Di
ğerleri ise iş bulabilmek için büyük kentlere gitmeyi dahi
göze aldı.10
Ekonomik krizin kırsal alanda diğer bir özelliği eşitsiz
gelişmiş oluşuydu. Dış piyasalara yönelik üretim yapan Batı
Anadolu (pamuk, tütün, üzüm, incir), Karadeniz sahilşeri
di (tütün, fındık) ve Çukurova bölgesi (pamuk)71 köylüleri
krizin etkilerini en ağır biçimde yaşarken, onları iç pazar
için üretim yapan lç Anadolu Bölgesi ve Trakya üreticileri
izledi. Bu durumun iki temel sebebi vardı. Bunlardan ilki
bu bölgelerin iktisadi hayatının yetiştirdikleri ticari ürünle
re bağlı olmasıydı. İkinci neden ise pazar için üretim yapan
köylülerin piyasa ile ilişkisinin iki ayağının bulunmasıydı.
Zira, piyasa için uzmanlaşma, aynı zamanda tüketim ihti
yaçlarının da artan biçimde pazardan karşılanması anlamı
na geliyordu. Dolayısıyla, ticari bölgeler hem üretim hem
68 1929-1930 yıllan arasında Marmara BOlgesi'ne bağlı tiım illerde koyun sayısının
yiızdc 1 1 ila yiızde 16 arasındaki düşüşü bu çerçevede değerlenclirilebilıı: Bkz.
Mannara Gücü (Ankara: Ulusal Ekonomi ve Amrma Kurumu, 1936), 32-41.
69 lzmlr'de çıkan Yeni Asır gazetesi verdiği haberde, SOke'nin Serçin kôyiınde
koylülerin hasat, ıohum ve paralan olmadığı için ahlat yediklerini haber ver
di. Bkz. Yeni Asır,
12, 1 7 Aralık 1930. SCF'nin eski başkanı Fethi (Okyar) Bey
olayı meclise taşıdı. Fethi Okyar ve Yeni Asır gazetesini köyliı devrimi yapma
yı istemekle suçlayan bir perspektif için bkz. Hürriyet, 14 Aralık 1930.
70 Kentlere giden köyliı dalgalan için Hılradarrı , 3 Aralık 1930. lnebolu ve çevre
sinden lstanbul'a gôç eden köyliıler için Gü:ı:d Incbolu, 22 Nisan 1930.
71 Amold j. Toynbee & Kenneth P. Kirkwood, Turlıey (New York: Charlcs Scrib
ner's Sons, 1927), 204-219.
63
de gelişen tüketim kalıplarından dolayı krizden zarar gör
düler.
Büyük Buhran'ın değişen derece ve biçimlerde tarımı
vurması kısa sürede etkisini kasabalar ve kentler üzerinde
gösterdi. Tüccarlar, küçük esnaf ve işçiler bozulan bir ikti
sadi düzenin çaresiz kurbanlan olmuşlardı.
64
san olarak bilinen Alaettin Bey çareyi kendi hayatına son
vermekte buldu. 74
Tüccarların en büyük şikayetlerinden biri pahalı demir
yolu taşımacılığı ile liman tekelinin aldığı yüksek ücretler
oldu.75 Dönemin canlı tanıklarının çoğu, lzmir'i hinterlan
dına bağlayan Aydın Demiryolları'nın mal taşımacılığını pa
halıya yaptığına işaret ederken; liman inhisarının yükleme,
boşaltma ve ambar ücretlerinin yüksekliğine ve olanakları
nın sınırlılığına vurgu yaptılar. Bu çerçevede, 1 930 yılında
yaptıkları İzmir Ticaret ve Sanayi Odası yıllık kongresinde,
İzmir tüccarları, limanlarda iyileştirmeler ile İskenderiye ve
Pire limanlarına yeni seferler düzenlenmesini istiyorlardı.76
Benzer bir sorunla karşı karşıya olan Edirne tüccarları,n İs
tanbul piyasasını kaybetmelerini kente yüksek ücretlerle ta
şımacılık yapan Oriental Railways Şirketi'ne bağlıyor ve
Trakya'da kısa süre önce Yunanistan'ın kontrolüne geçen
Dedeağaç ile yarışabilecek bir limanın yapılmasını talep
ediyorlardı. 78
Özetle, dünya ekonomisine entegrasyonda gayrimüslim
unsurların yerini alan Müslüman-Türk tüccarlar ekonomik
krizden dolayı kar olanaklarının hızla düşüşüne tanık oldu
lar. Bir taraftan azalan kredi olanaktan ve piyasalarda düşen
fi yatlar ihracatı daha az cazip hale getiriyor, öte yandan ya-
79 Erdal Yavuz, "The Sıate of the ındustrial Workfon:e, 1923-40", (der.) Donald
Quaıaen ve Erik]. Zün:her, Worlıers and thc Worlıing Class in thc Ottoman Em
pirr and thc Turlıish Rtpublic, 1 839- 1 950 (London 6r New York: Tauris, 1995),
95- 1 2 5 . I Osmanlı'dan Cumhuriyet Türlıiycsine işçiler, 1839-1 950, çev. Cahide
Ekiz, iletişim Yay., 1998.)
80 lzmir'de 1930 yılı itibariyle, sadece 14 firmaya ait tütün depo ve mağazalann
da büyük çoğunluğu kadın olmak llzere 8795 işçi çalışmakıaydı. IC. Manisa
Vilayeti (lzmir: Ticaret Basımevi, 1932). 43.
81 Orıadoğu'da lonca geleneği ıanışmasının bir değerlendirilmesi için bkz. Joel
Beinin, Worlıcrs and Peasanıs in ıhe Modem Middlc East (Cambridge 6r New
York: Cambridge University Press, 2001), 16-19.
82 Donemin ünlü sosyalistlerinden Şefik Hüsnü sanayi işçileri ile zanaatkar der
neklerinde Orgüılü işçi sayısının birbirine çok yakın olduğunun (sırasıyla 60
ve 62 bin) altını çiziyor.
66
ran grevler, sosyalist basın-yayın organlar ı, siyasi par tiler ve
sınıf siyaseti,83 1925 yılında çıkan Takrir-i Sükun yasasıyla
adeta tepetaklak oldu. Şeyh Sait ayaklanması sonrasında si
yasi gücünü konsolide etmek isteyen Kemalistler, her çeşit
muhalefeti or tadan kaldır makta kararlıydılar. Bu bağlamda,
hükümetin yeni siyasi str atejisi sosyalistlere yaşam hakkı
lanımazken, birçok entelektüel ülke dışına çıkmak, ağır ha
pis cezalarını kabullenmek,84 ya da genç Osmanlıların izin
den giderek devlette önemli pozisyonlar karşılığında muha
lefetten çekilmek seçenekler i arasında bocaladı.85
Tür k milliyetçilerinin sınıf siyaseti ve araçlar ını ortadan
kaldır ma karar lılığı işçi haklar ını alaşağı eden perspektifi
ile birleşince, işçiler, kr iz koşullarında ar tan işsizlik or an
lar ı , sabit ücretler ve kötüleşen çalışma koşullar ını kabul
lenmek zorunda kaldılar (Tablo 4) .86 Bu çerçevede, Tür ki
ye'de tüketici fiyatlar ı 1 9 1 5 - 1 930 aralığında 10.5 kat ar
tar ken, aynı dönemde imalat sanayinde reel işçi ücretleri
yüzde 19 ger ilemişti.87 Ancak Ser best Fır ka'nın faaliyete
geçmesinden sonradır ki işçi sınıfının büyük işletmelerde
TABL0 4
imalat Sanayllnde Reel Ocretler, 1923-1930 (1914: 1.00)
88 Emel Goksu, lvnir ve Suç Cografyası -1 929 Dünya Elıonomilı Buhran Yıllannda
(lzmir: lzmir Büyıikşehir Belediyesi Kültür Yayını, 2003), 55.
89 Hivntt, 12 Ekim 1930.
90 ffivncı, 9 Eylül 1930; Milliyet, 9 Eylül 1 930.
91 Hivntt, 29 Eylül 1 930.
68
Bu yeni düzenlemeye göre, gece grubu akşamüstü saat beş
ten sabah yediye kadar çalışacaktı. Bu karar işçilere haber ve
ril meden alınmıştı ve şirket fazladan yevmiye vermeyi dü
şünmüyordu. Şirketin yeni uygulamasını protesto etmek is
teyen işçiler, 1 926 yılında Soma-Bandırma demiryollannda
çal ışan iki bin işçinin yaptığı gibi, durumu yerel idareye bil
dirselerde bir sonuç alamadılar. İşlerini korumak isteyen işçi
lerin ellerindeki tek seçenek, yeni koşullarda çalışmayı kabul
etmekten öteye git medi.
Büyük kasabalar ve kent sakinleri de ekonomik krizden
çeşit li biçimlerde etkilendiler. Hayat pahal ılığının 1914 ile
1929 arasında 13.8 kat artt ığı ül kede;92 lstanbul'da bir aile
nin geçimi savaş öncesinde 1 1 liradan 1930 yılında 145 lira
ya fırlamıştı.93 En yakıcı mesele ise devletin topluma karşı
sorumlu olduğu sosyal düzenin sarsıl masıydı.94 Osmanl ı
sosyal hayatında kent lerin iaşesinin öncelikli konumu95 ve
lslam'ın Ortaçağ Katolisizmi ile ortaklaşa sahip olduğu ce
maatin fakir ve düşkün üyel erine yardım elini uzatma anl a
yışının;96 ekonomik kriz ve Kemalistlerin hukuki düzenle
meleriyle sarsıl ması, vat andaşl an yeni ekonomik sürecin
adil ol madığı fikrine götürmüştü.97 Tüm bunlara ek olarak,
Biri nci Dünya Savaşı'nda büyük kent ler ve özellikle lstan-
69
bul'da milli burjuvazi yaratmak için göz yumulan haksız ka
zançlar (ihtikar) buhran yıllannda geri gelmişti.98
Bu çerçevede, yerel makamlar sürekli olarak ekmeğin fi
yatının yüksek olduğu yönünde şikayetler aldılar.99 Örne
ğin, Salihli kendi ekmeğini üretme kapasitesine sahip olma
sına rağmen, 14 kuruş olan ekmeğin fiyatı Manisa ve lz
mir'den daha pahalıydı. 100 Ülkenin güneyinde portakal ih
racatçısı bir bölge olan Dörtyol'da ihtikardan bahsedilmek
teydi. 101 lzmir kent sakinleri ise belediyenin ekmeği 9-10
kuruşa satmasından duyduktan rahatsızlığı ifade etmektey
diler. lstanbul borsasında ekmek ununun fiyatının aynı ol
masına rağmen, lstanbul'da ekmeğin daha ucuz olması İz
mirlileri bu sonuca götürmüşteı.102 lkinci kalite ekmeğin
14 .5 kuruşa satıldığı Edime, lzmir'le aynı kaderi paylaşı
yordu.103 Güneyin önemli liman kenti ve Çukurova'nın dış
pazarlara açılan kapısı olan Mersin'de ekmeğe 12.5 kuruş
ödeyen Mersinliler, un fabrikalannı haksız kazanç elde et
mekle suçluyorlardı. 104
98 Harthcı, ı Haziran 1929. Birinci Dünya Savaşı yıllannda milli ekonomi çaba
lan ve ihıik!r için bkz. Zafer Toprak, Türhiye'dt Milli llıtisal, 1 908- 1 918 (An
kara: Yun Yayınlan, 1982). 20. yüzyıl savaşlannın Onadogu'da devlet kapasi
tesi, toplum-devlet ilişkileri ve sosyal kimlikleri dönüştürücü etkisi üzerine
bkz. Steven Heydemann (der.), War, /nsıituıioru and Social Changc in ıhc Midd
le Eası (Berkeley: UC Press, 2000).
99 Harchcı, ı5 Haziran 1929. Ekmeğin sosyal düzenin devamı açısından rolü
üzerine Eliot Grinnell Mears, Modem Turlıey (New York: Macmillan Company,
1924), 284. Onadoğu'da ekmek ve sosyal protesto arasındaki yakın ilişki için
David Seddon, "Austerity Protests in Response to Economic Liberalization in
ıhe Middle East", (der.) Tim Niblock and Emrna Murphy, Economic and Poliıi
cal Libcralitlllion in thc Middlc East (Landon &: New York: British Academic
Press , 1993). 88- 1 13.
100 Hivnct, 21 Agustos 1930.
101 Hivnct, 12 Ekim 1 930.
102 Hivnct, 21 Ekim 1930.
103 Edime Postası, 10 Nisan İ 930.
104 Ahın, 27 Ekim 1930.
70
Ticaretle uğraşan küçük esnafın en büyük şikayeti vergi
lerdi.105 Buhran yıllarında yapılan tahsilatın gittikçe düştü
ğü lzmir'de, serbest meslek sahibi birçok kişiyle yapılan
mülakatlarda ortaya çıkan ortak kanı vergilerin yaşanan
zorlukların sebebi olduğu yönündeydi. 1 06 tık eleştiri Mu
sakkafat Vergisi'ne geldi. Yunanistan'dan gelen mübadiller
sayesinde değeri yükselen binaların değerleri Büyük Buh
ran sonucu düşmüş fakat vergiler olduğu yerde bırakılmış
tı. Bu duruma paralel olarak hükümet bu vergi kaleminden
aldığı gelirleri 1928'den 1 930'a gelindiğinde tam 6. 4 milyon
Türk lirası kadar artırmayı başarmıştı.
Tüccarın belini büken ikinci kalem ise kazanç vergisiy
di.107 Bu vergi özellikle kendi yeri olmayan ve dükkan kira
lamak zorunda kalan tüccarları olumsuz etkilemişti. Aynca
iflas kanununun tüccan senenin önceki dönemine ait vergi
borçlarını ödemekle yükümlü tutması işleri daha da zorlaş
unyordu. Dönemin birçok köşe yazan ve yabancı gözlemci
sinin ifade ettiği gibi eğer borçların taksitlendirilmesi ve
dükkanların satılması sözkonusu olmasaydı, hapishaneler
kazanç vergisi borcunu ödeyememiş kişilerle dolar taşar
dı.108 Örneğin, lstanbul Lokantacılar Cemiyeli'ne göre kent
teki tüm lokantaların yüzde 25'i vergi borçlarından dolayı
kapanmak zorunda kalmıştı.109
71
Bu bağlamda, lbrahim Hayri Efendi'nin hikayesi küçük
esnafın kriz yıllarındaki durumunu yansıtan iyi bir örnekti.
Çulluoğlu Han'da dükkan işleten lbrahim Hayri Efendi,
yirmidokuz liralık kazanç vergisi ile karşılaşınca hayatı de
ğişti. Zira, haberden öğrendiğimize göre, on kişiye bakmak
la yükümlü olan tüccar, hapse gitmeyi göze alamadı ve
dükkanda var olan mallarını satarak vergi borcunu ödedi.
Bu noktadan sonra tek talebi ise bir aylak olarak devletten
vergileri yüzde 50 indirmesini istemek oldu.
Özetle, l920'ler Türkiye'sinde ekonomik yapı 20. yüzyı
lın başında olduğundan çok farklı değildi. Nüfus yoğunlu
ğunun yüksek olduğu kentler, geniş tarımsal hinterlandları
sayesinde ticaret ve ihracata yönelik tarımsal ürün işleme
sinde uzmanlaşmışlardı. Kriz, kasaba ve kentleri vurduğu
zaman, tüccarlar ve işçiler, iç ve dış piyasaya üretim yapan
aynı çarkın halkaları olarak kendilerini ekonomik bunalı
mın ortasında buldular. Bazı tüccarlar iflas ederken, diğer
leri krizin etkilerini işçi ve köylülerin üstüne yıkmaya çalış
tılar. Ancak fiyatların devamlı düştüğü ve piyasaların kü
çüldüğü bir ortamda hiçbir tüccar krizin etkisinden tama
men kurtulamadı.
Küçük esnafın temel şikayeti ise vergilerdi. Kırsal alanda
ortaya çıkan yüksek vergi temasına paralel olarak, bina de
ğerleri ve iş hacminin sürekli düştüğü bir ortamda, kent
tüccarları ödemeye çalıştıkları vergilerden şikayetçiydi. Ço
ğu zaman bu durum iflaslarla sonuçlanırken kent sakinleri
Büyük Buhran yıllarında ticari tekeller ve koruma duvarla
rından ötürü çoğu zaman satın aldıkları mamüllere yüksek
fiyatlar ödemek zorunda kaldılar. Bu duruma en klasik ör
nek ve en çok şikayet alan kalem ise ekmekti.
72
Sonu�lar
Türkiye'de ekonomik kriz henüz milliyetçi elitler fark et
meden önce ülkeye yayılmıştı. 1 927 yılında tanmsal ürün
lerin fıatlannın düşüşü ile başlayan Türkiye krizi l 929'daki
büyük çöküşten sonra Üçüncü Dünya'ya kredi akışının za
yıflamasıyla birlikte yeni bir evreye girdi. Bu noktadan son
ra, Türkiye'de ekonomik buhran çok yüzlü ve çeşitli grup
lar üzerinde farklı sonuçları olan toplumsal bir olaya dö
nüştü (Şekil 1).
ŞEKiL 1
TQrklye'd• Buhran DangQlerl, 1927·1930
KÔYLÜLER
iŞÇiLER
- Dü$ük ücretler
- Azalan İ$ güvencesi
- lgi protestoları
73
piyasalar için üretim yapan bölgeler krizden en çok etkile
nirken, iç pazara yönelik üretim yapan köylüler onları izle
di. Kentlerde ortaya çıkan ekonomik zorluklar ise tarımsal
krizle içiçeydi. Ticaret merkezi olan kentler ve büyük kasa
balarda kriz, tüccarlar için iflas, işçiler için kötü çalışma
koşulları anlamına geldi. Kentlerde alt gelir gruplarının dü
şen fiyatlardan yararlanamamasının en önemli nedeni ko
ruyucu gümrükler ile yine özel sermayenin teşviki için bir
süre önce hayata geçirilmiş olan ticari tekellerdi. Küçük
tüccarların en önemli şikayeti ise krizle yeniden düzenlen
mesini istedikleri vergilerdi.
Milliyetçi Kemalist ekonomik ajanda kısa vadede ne köy
lülerin sorunlarını ne de kentlerde varolan yüksek fiyatları
hedef aldı. Ziraat Bankası ve kooperatifler tarafından kredi
krizini aşmak için dağıtılan kredi miktarları sorunu çözmek
ten uzaktı. Keza, ticaret açıkları ile ödemeler dengesi prob
lemleri ile karşılaşan devlet, yeni gelir artırıcı kalemler olarak
ticari tekellere imtiyaz verdi ve yerli sanayiyi geliştirmek için
koruyucu gümrük duvarlarını yükseltti. Bu duruma paralel
olarak, kentlerde hayat dünya tarımsal ürün fiyatlarının dü
şüşüne paralel olarak aynı düzeyde iyileşme göstermedi.
Özetle, farklı biçimlerde piyasaya bağımlı gruplar ekono
mik buhrana karşı kendi savaşlarını vermek zorunda kaldı
lar. Krize ekonomik çözüm bulmakta zorlanan Kemalistler,
krizin yarattığı sosyal hoşnutsuzluğu uzun süre görmezden
gelemedi. Bu noktada, cumhurbaşkanı Mustafa Kemal ken
di inisyatifi ile ülkede oluşan toplumsal muhalefetin yeni
bir siyasi parti ile meclise taşınmasına karar verdi. 1 1 0 1930
yazında ülkede artık iki siyasi parti ve yeni bir heyecan var
dı: Serbest Cumhuriyet Fırkası kurtarıcı rolü ile Anadolu
topraklarına ayak basmıştı !
74
" ...Ebediyen iktisadi bir çıkmaz içinde bocalayıp kalamayız. BugOn
kO sıkıntılı vaziyetten bizi kurtorocak çareler oromak ve dOşOnmek
lazımdır. . . S.C.F'nln istihdaf ettlQI en bOyOk emel işte budur. Bir
memleket iktisadi sohodo müstaklr bir mevcudiyet gôsterlrse, umu
mi servetini her on bir paça daha tezyit ederse, camiayı teşkll
eden efradın hayat seviyesini yOkselteblllrse ve bilhassa VQSCltl
hayat seviyesini refaha ne kadar çok yokloştırablllrse, ancak o za
man istiklal ve hOrrlyetln nlmetlerlne layık olur. Ve ancak o zaman
"
dır ki istiklal ve hOITlyet nlmetlerlnln zevklerlnl alıp totablllr...
(SCf lideri fethi Okyor'ın Yunus Nadi'ye verdlQI mülakattan,
Cumhurıvet. 24 AQustos 1930)
Kuruluı, Parti Programı, Tüzük
ı Ali Fethi Okyar'ın biyografisi için bkz. Walter Weiker, Tht Frte Party of 1 930 in
Tıırhey: Loyal Opposiıion in a Rapidly Modcmizing Naıion (Basılmamış Doktora
Tezi, Princeıon Universiıy, l 962), 49-56.
2 Thc Timcs, 16 Augusı 1930.
3 Osman Okyar ve Mehmet Seyiıdanlıoglu (der.) , Fethi Ohyar'ın Anılan: Aıaııırh,
Ohyar ve Çolı Partili Tılrlıiyt, ikinci baskı (Ankara: iş Bankası Yayınları, 1999),
9 1 - 100.
77
katılımı4 ile güçlenen SCF, ilk iş olarak ülkenin ekonomik
problemlerini gündeme taşıyan bir program ve partinin işle
yiş mekanizmalannı belirleyen bir tüzük yayınladı.
Bu kısım, SCF programı ve tüzüğünü aynnulı olarak tartı
şıyor. Temel vurgum, SCF parti programının, ikinci kısımda
aynntılı olarak ele aldığım ekonomik krize, kitlelerin taleple
ri çerçevesinde yanıt arayan bir manifesto olduğu noktasına
odaklanacak. Liberal dünya görüşü ile siyasi vatandaşlık hak
lannı birleştiren parti tüzüğünün ise otoriter ve tepedenci
Türk modernleşme çizgisine bir alternatif sunduğunun altını
çizeceğim. Son olarak ise, birlikte düşünüldüğünde, SCF
parti programı ve tüzüğünün Türk ulus-devletinin yapısı ve
niteliğinde temel değişiklikler önerdiğini vurgulayacağım.
Parti programı
Fethi (Okyar) Bey, Mustafa Kemal'e gönderdiği 9 Ağustos
tarihli açık mektupta, SCF programında yer alacak fikirlere
değindi.5 SCF liderine göre, iktisadi buhran, tüm dünya ile
birlikte hammadde üreten ve tarım yapan ülkeleri olumsuz
etkilemiş fakat krizin niteliği ülkelerin uyguladığı politika
lar ışığında şekillenmişti. Bu noktada, tartışmayı Türkiye
eksenine kaydıran Fethi Bey, Ismet Inönü hükümetini üç
temel hata yapmakla suçladı:6 ( 1 ) Vergiler çok yüksekti; (2)
78
Vergi gelirleri masraflı yatırımlar için kullanılıyordu; (3)
Hükümet ülkenin ihraç mahsullerini yeterince destekleme
mekteydi.7 Mektup siyasi elite bir uyanyla son buldu: Halk
sımflan hükümet politikalanndan memnun değildir.8
Cumhurbaşkanından gelen olumlu yanıtın basında yer al
masından sonra,9 Serbest Cumhuriyet Fırkası 1 2 Ağustos
1930'da resmen kuruldu. 1 0 Üç gün gibi kısa bir süre sonra
ise parti programı kamuoyuna açıklandı. 11 Programın ilk
maddesi, SCFyi milliyetçi, laik ve cumhuriyetçi olarak ta
nımlıyor; dolayısıyla yeni partinin bölgesel-etnik milliyetçi
liklerle din merkezli kimlik siyasetine olumlu bakmayacağı
nın altını çiziyordu.1 2 lkinci maddede lnönü hükümetinin
ekonomik ve mali hatalanna atıf vardı: Vergiler ulusun "ta
hammül sınınnı" aşmayacak düzeye çekilmeli ve vergi top
lama yöntemleri iyileştirilmeliydi. Üçüncü madde, bütçeyi
büyük ölçüde "kemiren" ve vergi gelirlerinin öncelikli har
cama kalemlerinden biri olan demiryolu yatınmlannı sor
guladı. SCF'ye göre, demiryolu gibi pahalı bir altyapı harca
masının tek bir neslin üstüne yıkılması doğru değildi.13
79
Beşinci madde, kent ve kasabalarda iş yapan tüccarlara
göz kırpu. Parti, vatandaşlann girişimciliğinin önünde engel
teşkil eden devlet müdahaleciliğine karşıydı. Bu çerçevede,
programda yer alan pratik öneri liman tekelinin kaldırılma
sıydı. Altıncı madde, Ziraat Bankası'nı daha fazla kaynağı
daha düşük faizle köylüye dağıtmaya davet ederken ekono
mik kriz altında ezilen köylülere seslendi. SCF nihai hedefi
ni köylüyü tefeci sermayesinden kurtarmak olarak açıkladı.
Yedinci madde ticari köylüler ile tüccarların ortak arzusunu
dile getiriyordu: Ülkenin ihraç maddeleri daha fazla destek
lenmeli, ulaşım maliyetleri düşürülmeli ve bu ürünlere yeni
pazarlar bulunması için çaba sarf edilmeliydi.
SCF programı kitlelerin kısa dönemli talepleri kadar uzun
vadeli önerileri de banndırdı. Örneğin, dördüncü maddede,
dönemin Avrupalı uzmanlarının raporlarıyla uyumlu ola
rak,14 Türkiye'nin parasını istikrarlaştırması ve ülkeye daha
fazla yabancı sermaye çekilebilmesi için gerekli altyapının
hazırlaması salık veriliyordu.15 Onuncu madde ise Türki
ye'nin, dönemin siyasi ve ekonomik konjonktürüne uygun
olarak, 16 iktisadi buhranın bölgesel kurbanlan olan Roman
ya, 17 Bulgaristan ve Yunanistan ile daha yakın ekonomik iliş
kiler içine girmesini tavsiye ediyordu.18 Yunanistan, her iki
14 Ncw Yorh Tımes, 3 1 Ağustos 1 930. Müller Raporu için bkz. Vahit, 8-10 Ağus
tos 1930. Raporun Serbest Cumhuriyet Fırkası tarafından değerlendirilmesi
için bkz. Cumhuriyet, 16 Ağustos, 26 Eylül 1930; Milliyet, 16 Ağustos 1930;
Tlıe Tımts, 15 Ağustos 1930.
15 Ncw Yorh Tımts, 14 Ağustos 1 930.
16 Balkan Konferanslan'nın ekonomik boyutu için bkz. Theodore 1. GeshkorT,
Balhan Union- A Road to Ptacc in Southtastmı Europt (New York: Columbia
University Press, 1940), 143-162.
17 Roınanya'dakl ekonomik krizin tasviri için Tlıt Tımcs, 15 Ekim 1930.
18 Cem Emrence, "Rearticulating the Local, Regional and Global: ıhe Greek-Tur
kish Rapprochemenı of 1930", Turhish Sıudits, 4(3) (2003), 26-46; Dilek Bar
las, Eıatism anıl Diplorrıacy in Turhty: Economic anıl fomgn Policy Strattgits in
an Unctrtain World, 1 929-1 939 (New York: Brill, 1998), 6-28.
80
ülkenin de önemli ihracat kalemi olan tütünde böyle bir bir
likteliği Türkiye'ye zaten önennekteydi.19
Ekonomik ve mali konulara göre daha tali bir konumda
kalmakla birlikte, SCF programının diğer ayağı siyasi geliş
me ajandasıydı. Serbest Cumhuriyet Fırkası, cumhurbaşka
nı Mustafa Kemal'in desteğiyle, parti programının son mad
desinde tek dereceli seçimler ve kadınlara seçilme hakkı
konusunda çağrıda bulunmaktaydı. 20 Bu bağlamda, döne
min önde gelen kadın haklan savunucularından Türk Ka
dınlar Birliği eski başkanı ve kurucusu Nezihe Muhittin21
ve birçok kadın yeni partiye üye yazılmışlardı. 22 Öte yan
dan, programın sekiz ve dokuzuncu maddesi, hantal devlet
bürokrasisini hukuk devletine dönüştürme yolunda önemli
bir perspektif sundu. Bu yaklaşıma göre, devleti şeffaf ve
bürokrasiyi işler hale getirmek için "mahkemeler sürekli
teftişe tabi tutulacak" ve rüşvete savaş açılacaktı. 23
Özetle, SCF programı iki parçalı kısa bir manifesto niteli-
81
ğindeydi. Kritik öneme sahip ekonomik bölüm, buhran ko
şullar ında hayatları zor laşan kitlelerin taleplerini liberal bir
program etr afında yansıtırken, çözüm olarak dünya ekono
misi ve ulus-devlet üstü yapılar la daha fazla entegrasyon
çağrısında bulunuyordu.24 Programın siyasi parçası ise hu
kuk devleti, siyasal vatandaşlık haklar ı ve özgür lükçü bir
Batı Avrupa moder nleşme okuması üzer ine bina edilmişti.
Par ti progr amının kamuoyuna açıklanmasından sonra,
SCF lider i , muhalif gazetelerden bir i olan Yann'a verdiği
mülakatlarda fikir ler ini ayr ıntılı olarak tar tışma olanağı
buldu.25 Fethi Bey söze ilk olarak par ti programının neden
kısa olduğunu açıklayarak başladı. Program kısaydı zira va
tandaşlar ın içinde bulunduğu sıkıntılar ı yansıtmaktaydı.
Muhalefet par tisi başkanı, Yann başyazarı Ar if Oruç'a 1 4
Ağustos l 930'da verdiği başka bir mülakatta, hükümetin
sahip olduğu mali kaynaklar a kıyasla demiryollar ına fazla
yatının yaptığını vurguladı. Fethi Bey'e göre, hükümet olu
şan gelir gider far kını vatandaşları daha fazla vergilendire
rek kapatıyor ; ödenemeyen borçlardan ötürü yüzlerce kişi
hapse atılıyordu. 26
SCF lideri, 23 Ağustos tar ihinde Yann'a verdiği üçüncü
mülakatta tekrar vergiler konusuna eğildi. 27 Fethi Bey· e gö
re, vergiler, kırsal kesimdeki köylüleri üretimden uzaklaştı
rırken, kentlerde mülk sahipler ini mallar ını satmak zor un
da bırakıyordu. Tüm bunlar ise halkın ser mayesine el uza
tılması ve mülkün yok olması anlamına gelmekteydi. Ülke-
82
nin içinde bulunduğu ekonomik ve mali zorluklardan hü
kümeti sorumlu tutan Fethi Bey, konuşmasının sonunda
aynı etik soruyu tekrar gündeme getirdi: "İnsanları hapse
atarak vergi toplamak marifet midir?"
Basına verdiği diğer iki mülakatta Fethi Bey zamanının
büyük bölümünü yüksek vergilerin olumsuz etkilerine ve
yabancı sermaye meselesine ayırdı. SCF liderine göre, bir
ziraat memleketi olan Türkiye'de ihraç ürünlerinin pahalı
hale gelmesinin temel sebebi vergilerin artırdığı üretim ma
liyetleriydi. Fethi Bey, yabancı sermayeye ilişkin soruya ver
diği yanına, Türk lirasının istikrarının ve ülkenin "itibar-ı
malisinin" Avrupa'da olduğu gibi altın standardına bağlı ka
larak korunabileceğini ve ancak bu yolla ülkeye yabancı
sermaye çekilebileceğinin altını çizdi.
SCF tüzü§ü
Partinin kuruluşu kamuoyunda duyulduktan sonra, Fethi
Bey binlerce tebrik ve yeni partiye başvuru mektubu aldı.
Fakat parti nizamnamesi (tüzük) hazır olmadığı için SCF
yerel teşkilat kurmaya henüz hazır değildi. SCF'in ideolog
larından olan Ahmed Ağaoğlu'nun28 gerekli belgeyi kaleme
alıp Ağustos ayının son günü, cumhurbaşkanı Mustafa Ke
mal'e teslim etmesi ile sorun çôzüldü.29 lki kısımdan oluşan
tüzükte, ilk bölüm parti prensipleri ışığında bir Türkiye
perspektifi sunarken, ikinci bölüm partinin teşkilat yapısını
tanıtıyordu.
28 Ahmet Ağaoğlu üzerine bkz. Fahri Sakal, Agaoglu Ahmed Bey (Ankara: Türk
Tarih Kurumu, 1999); A. Holly Shissler, Bttwem Two Empircs- Ahmet Agaoglu
and ıht Ntw Turlıey (London & New York: l.B. Tauris, 2003) [Jlıi lmparaıorlulı
Arasında: Ahmtd Agaoglu vt Ymi Tllrlıiye, çev. Taciser Ulaş Belge, Bilgi Üniver
sitesi Yay., 2005 ) .
29 Yann, 30-31 Ağustos 1 930.
Tüzüğün özellikle üç maddesi Serbest Cumhuriyet Fırka
sı'nın Türkiye vizyonunu anlamak açısından önemliydi.
Dördüncü madde, vatandaşlık haklarına hukuk devleti ek
seninde yaklaşıyor; vatandaşların, "vicdan, fikir, kalem, ke
lam ve içtima hürriyetleri"ni savunuyordu. 10 Başka bir de
yişle, her vatandaş fikir oluşturmakta, bunu açıklamakta ve
yaymak için basın ya da toplantı yoluyla hareket etmekte
serbest olmalıydı. Aynca vatandaşların yöneticileri denetle
me ("icra kuvvetini murakebe ve kontrol") ve devlet ku
rumlarında "kendi işlerini kendileri görme" haklan vardı. _
Tüzük, aynı zamanda Ankara'nın belirmeye başlayan
ekonomik devletçilik ajandası ile Türk milliyetçilerinin ta
vizsiz merkezileşme politikasını "yumuşatma" niyetindey
di. Bu bağlamda, beşinci madde devletin görevlerini vatan
daşların kültürel ve ekonomik olarak özgür' gelişiminin
önündeki engelleri kaldırmakla sınırlıyordu. Dolayısıyla,
SCF tüzüğü liberal dünya görüşünün iki temel argümanına
sadık kalmaktaydı: ( 1 ) Devletin ekonomik sahaya müdaha
lesi engellenmelidir; (2) Sivil toplumun gelişimi toplumsal
aktörlere bırakılmalıdır. Bu perspektifle uyumlu olarak,
SCF'ye kendi isteğiyle katılan eski İstanbul valisi ve Ankara
şehremini, milletvekili Ali Haydar (Yuluğ) Bey basına verdi
ği mülakatta, "demokrasinin mektebi" olarak gördüğü11 be
lediyelerin tüzel kişiliğinin ve ademi-merkeziyetçilik ilkesi
nin önemini vurguladı.12
Tüzüğün son maddesi, Serbest Cumhuriyet Fırkası'na
üyelik kriterlerini belirledi. Siyasi ve medeni haklardan
B4
men edilmemiş, vatana hıyanet ile suçlanmamış ve Türk
harsını kabul etmiş, onsekiz yaşını doldurmuş herkes parti
ye özgürce üye olabilirdi. Bu anlamda, Türkiye Cumhuriye
ti'nin aleyhine düzenlenen Kürt ayaklanmalarına katılanlar
de facto olarak parti dışında kalırken,13 SCF önderleri, gay
rimüslimleri partiye davet etmekteydi.34 Fethi Bey, Ermeni
gazetecilere verdiği beyanatta "Türkiye'de bilatefrik cins ve
mezhep, herkes(in) kanunun bahşettiği hukuka malik" 15
olduğunun altını çizdikten sonra "akaliyetlerin her sahada
teşriki mesaisine ve bunu temine taraftar olduğunu" yük
sek sesle tekrarladı. 36 Zira, SCF'ye göre, Türk vatandaşlığı
nın ortak paydası etnik köken yerine Türk kültürünü be
nimsemiş olmaktan geçiyordu. 17
Tüzüğün ikinci bölümü partinin işleyiş esaslarını saptadı.
"Kuvvetli şahıslardan ziyade" teşkilata önem atfeden belgeye
göre, partide örgütlenme aşağıdan yukarıya bir niteliğe sahip
olacak ve her yerel teşkilata ocak ismi verilecekti.38 Köy ile
başlayan yapıda sırasıyla nahiye, kaza ve vilayet birimlerinde
ocaklar yer alacaktı. Merkez Ocak ise tüm ülkeyi temsil ede-
33 istiklal Mahkemeleri 1925 Şeyh Sait Ayaklanması ile bağlantılı olarak tutukla
dığı 7446 kişiden 660'ını idam etmişti. Bkz. Erik j. Zürcher, Tht Unionisı Fac
ıor: ıht Role of tht Commltttt of Union arıd Progms in ıht Turhish Nationalisı
Movmıtrıl, 1 905-1 926 (Leiden, 1 9&+), 146. [Milli Mücadtledt luihaıçılılı, çev.
Nüzhet Salihoğlu, iletişim Yay. , 2003. )
34 Thc Tımes, 3 Kasım 1930.
35 Cumhuriyet, 14 Ağustos 1930.
36 Yarın, ı4 Ağustos 1930.
37 Etnik öğeyi One çıkaran perspektifi dönemin adalet bakanı Mahmut Esat
(Bozkun) Bey'in ôdemiş'te yaptığı konuşma tüm çıplaklığı ile yansıtıı: "Be
nim fikrim, kanaatim şudur ki, dost da, düşman da, dağ da bilsin ki bu mem
leketin efendisi Türk'tür. Ôz Türk olmayanlann Türk vatanında bir hakkı var
dır o da hizmetçi olmakıır, kole olmakıır." Konuşmanın tüm metni için bkz.
Vakit, 19 Eylül ı 930.
38 Türk siyasetini dorı büyük adam (Mustafa Kemal, ismet lnOnü, Fevzi Çak
mak ve fethi Okyar) ılzerinden okuyan bir perspektif için bkz. The Tımcs, 3
Kasım 1930.
85
cekti. Parti teşkilat yapısına paralel olarak, parti kongresi kü
çük birimlerden seçilen temsilcilerin daha büyük birimlere
katılımı ile gerçekleşecekti. Yılda bir kere toplanacak Büyük
Kongre'ye vilayet temsilcileri ile partinin meclis grubu katı
lacaktı. Son olarak eğer ekonomik gücü varsa her üye en az
beş kuruş aidat ödemekle yükümlüydü.39 Bu duruma ek ola
rak, milletvekili maaşlarından parti kasasına aktarılmak üze
re yüzde bir oranında kesinli yapılacaktı.
39 Kentlerde oturan SCF Qyelerinden ayrıca 25 kuruş daha alınacaktı. Pani, aidat
ödemeleri konusunda ısrarcı olmamıştı. Hivntı, 3 Eylül 1930; Milliytı, 1 7
Ağustos, 2 Eylül 1930.
40 Sovyet modeli için Maurice Dobb, Sovltı Economic Dtvtloprntn l sinct 1 9 1 7
(New York: lntenıational Publishers, 1948); Alec Nove, A n Economic Hisıory
of ıhe USSR 1 91 7-1991, üçQncQ baskı (Landon & New York: Penguin Books,
1992), 78-330.
41 Ekonomik devletçilik ajandasının entelektüel temelleri için Mustafa Türkeş,
•
A Patriotic-leftist Development-Sırategy Proposal in Turkey in ıhe l 930s: ıhe
case of ıhe Kadro(cadre) Movement" , Jnımıational joumal of Middle Eaıı Sııı
dits, 33(1) 2001 , 91-1 14; Mustafa Türkeş, "The Ideology of ıhe Kadro (Cad
re) Movement: a Patriotic Leftist Movemenı in Turkey," Middle Eaııcnı Sıııdi
es, 34(4) 1998, 92-1 1 1 ; Temuçin Faik Enan, Kadrocular vt Kadro Hartluıi
(Ankara: KOltür Bakanlığı, 1994).
86
kindi. Muhalefet partisi, çürümüş ve aynı zamanda bir güç
merkezi haline gelmiş bürokrasinin hukuk devleti sınırlan
na çekilmesini ve bu bağlamda bir adalet reformu yapılma
sını talep ediyordu.
Son olarak, her iki Serbest Fırka belgesi vatandaşlık hak
lan üzerine bina edilmişti.42 SCF, vatandaşlığı, devletin te
peden dağıttığı haklar yerine devlet ve birey arasında yapı
lan bir kontrat üzerinden okuyarak sivil haklara, yöneticile
rin vatandaşlar tarafından denetlenmesinin gerekliliğine
işaret ederek ise siyasal haklara referans verdi. Bu anlamda,
SCF'in bakışaçısı, tarihsel olarak devleti öne çıkaran Os
manlı idare geleneğinden43 ve aynı zamanda konjonktüre}
olarak vatandaşlann görev ve sorumluluklannı kalın çizgi
lerle belirleyen dönemin otoriter ve totaliter rejimlerinin
yaklaşımlanndan aynlıyordu. 44
"Serbesçilerin" , vatandaşlık haklanna ilişkin sunduklan
açılımının diğer ayağını önerdikleri "genişletilmiş" Türk
vatandaşlığı modeli oluşturdu. Alman ulus-devlet inşa tec
rübesinden esinlenen ve etno-kültürel unsuru vatandaşlığın
temeli gören yaklaşımlann45 aksine, Serbest Fırka, Türk va
tandaşlığını etnik Türk kimliği ile eş tutmaya karşı çıktı.46
Bir çeşit kültürel milliyetçilikle siyasal vatandaşlığı birleşti
ren SCF yaklaşımının pratikteki anlamı, 20. yüzyılın ilk
42 Vatandaşlık haklan taruşmasına giriş için bkz. T.H. Marshall and Tom Boıto
more, Cititrnship and Social Class (London: Pluto Press , ı 992), 3-51 .
4 3 Metin Heper, Th e Statt Tradition i n Turlıey (Beverley: Eothen Press, 1985).
+4 Farklı vatandaşlık modelleri için bkz. Bryan S. Tumer, "Reflections on ıhe So
ciology of Citizenship and Islamic Studies" , (der.) Nils A. Butenschon, Uri
Davis and Manuel Hassassian Citiz:rnship and tht Statt in ıhı: Middlt Eası
(Syracuse: Syracusc University Press, 2000), 28-48.
45 Rogers Brubaker, Cltltrnship and Nationhood in Franct and Germany (Camb
ridge, Mass.: Harvard Universiı:y Press, 1 992).
46 Fethi Bey basına verdiği demeçte aynı noktanın ahını çizdi: "Vatandaşlar ara
sında hiçbir Cark görmüyoruz ... bizim için din ve mezhep farklan, cins ve ırk
aynlıklan yoktur." Bkz. Milliyı:t, 14 Agusıos 1930.
87
çeyreğinde zorunlu göçler, savaşlar, nüfus mübadelesi ve
ulus-devlet inşa projesi dolayımıyla demografik yapısı yeni
den şekillenen Anadolu'daki,47 "Türk-olmayan unsurlaran
yeni bir politik açılım sunmasıydı. Serbest Fırka'nın siyasi
hayatı boyunca özellikle Yahudiler ve göçmenler bu sahayı
kullanmaya çalıştılar.
Ekonomik liberalizm, idari reform ve vatandaşlık haklan
nın şampiyonluğunu yapan Serbest Fırka'nın, parti tüzüğü
ve programındaki kırmızı çizgileri kültürel haklar merkezli
kimlik siyasetiydi.48 Parti programının daha ilk maddesinde
belirtildiği üzere SCF, din merkezli siyasetin karşısındaydı.
Dolayısıyla, modernizasyona Batılılaşma üzerinden bağlı
SCF kuruculannın ne Batılı reformlan geriye döndürmek ne
de hızını yavaşlatmak gibi bir niyetleri yoktu. Benzer şekil
de, SCFnin kültürel Türk milliyetçiliği ve laik çizgisi, Kürt
lere bakışında etkili olmuş ancak son sözü muhtemelen ül
kenin doğusunda 1925- 1930 yılllan arasında süregiden Kürt
ayaklanmalan,"9 ulusal güvenlik kaygılan ve Doğu Anado
lu'nun piyasalar ile entegre olmamış yapısı söylemişti.50
88
Sonuçlar
Serbest Cumhuriyet Fırkası belgeleri Türk ulus-devletinin
niteliğinde yapısal değişiklikler yapabilecek birçok öneriyi
banndırdı. Bu çerçevede değerlendirildiğinde, idari reform,
genişletilmiş vatandaşlık anlayışı, siyasal haklar vurgusu ve
ekonomik liberalizm ajandası, SCF'nin uygulamaya koyma
yı vaad ettiği yapısal reform programının farklı ayaklarını
işaret ediyordu.
Bununla birlikte her iki metin de asıl gücünü toplumun
çeşitli kesimlerine ait şikayetleri siyaset sahnesine taşıyabil
mesinden aldı. Başka bir deyişle, "Serbesçilerin" üç ay gibi
kısa bir sürede ülke tarihinin en büyük siyasi mobilizas
yonlanndan birisine imza atmalarının arkasında, SCF parti
programının ve daha genel anlamda muhalefetin mesaisi
nin büyük btılümünü ekonomik krize ve krizden çıkış yol
larına ayırmış olmasının payı büyüktü. Zira, SCF geniş halk
kitleleri nezdinde adeta bir "kunancı" olarak karşılanmış;
bir çözüm merci olarak görülmüştü.
Önümüzdeki bölüm, Serbest Cumhuriyet Fırkası'nın ya
rattığı büyük toplumsal hareketlenmeyi sırasıyla partinin
Batı Anadolu turu ve yerel teşkilatlannın gelişimi eksenin
de gösterecek.
ÜÇÜNCÜ BÔlÜM
MOBILIZASYON
"BOtOn gerçek Kuvoyı Mllllyeciler gibi, bir tek soruya sarılmıştı ... Millet ne
istiyordu kurtarıcılarından, hem de kurtuluştan yedi yıl somı? .. "
(Kemal Tohlr, Yol Rı,mmı, s. 1 45)
1 Bau Anadolu demiryollan için bkz. A. Nedim Atilla, lvnlr Drnıiryollan Clzmir:
lzmir Buyükşehir Belediyesi Kültür Yayını, 2002), 52-120.
93
lerde yapılan SCF mitingleri, görkemli karşılama törenleri
ve demiryolu istasyonlannda halkın partiye gösterdiği yo
ğun ilgi, bu çeşit bir toplumsal sürecin belirginleştiği tarih
sel anlara denk geldi.
Bu kısım, SCF Heyetinin İzmir faaliyetlerinin ayrıntılı bir
tasviri ile açılıyor. Devamında SCF lider kadrosunun sıra
sıyla Manisa ve Aydın'a demiryolu ile yaptıkları ziyaretleri
ele alacağım. Son kısım ise Batı Anadolu turunun bitişini
haber veren İzmir-Balıkesir yolcuğu ve Balıkesir gezisini
konu edinecek.
2 SCF Heyetinde Fethi (Okyar) Bey, Ahmet Ağaoğlu, Ali Haydar (Uluğ) ve Tah
sin (Uzer) Beyler yer aldılar. Nuri (Conker) Bey geziye daha sonra katıldı.
3 Hivncı, 4 Eylül 1 930; Tht Timts, 4 Eylül 1930.
4 Cumhuriyet, 6 Eylül 1930. Dokuz kişi kısa süreli olarak "bayrak kanununa"
uymadıklan gerekçesiyle hapse atıldılar. Bkz. Cumhuriyet, 10 Eylül 1 930.
5 Hivntı, 5 Eylül 1930; Cumhuriytı, 5 Eylül 1930.
94
SCF kafilesini fzmir'de coşkulu karşılama, 4 Eylül 1930
(Okyar & Seyitdanlıoğlu, 1999, ss. 206-207)
96
Fethi Bey'i lzmirpalas'ta ziyaret eden heyetler (Okyar & Seyitdanlıoğ/u,
1999, s. 208).
97
SCF lehine sokaklarda konferansların verildiği bir ortam
da, harekete geçen SCF sempatizanları için geriye kalan tek
şey hedef belirlemekti. Kalabalık ilk olarak Cumhuriyet Halk
Fırkası binasına ve daha sonra hükumeti destekleyen Anado
lu gazetesine yöneldi. llk noktada SCF taraftarlarının öfkesi
CHF otomobilinin parçalanması, parti tabelasının sökıilmesi
ve parti binasının taŞlanmasına neden olurken hükumet par
tisi ve devlet kurumlarıyla bağlantılı birçok kişi parti binasın
da mahsur kaldı.15 Bu arada, yürüyüşçülerin bir kısmı bir
gün önce SCF lideri Fethi Bey'i karşılayan binlerce kişiyi "bir
kısım satılmışlar, sarhoşlar ve baldınçıplaklar" diye nitelendi
ren Anadolu gazetesine yöneldiler. Buradaki olaylar kanlı bit
ti: Göstericilerin matbaayı taŞa tutması karşısında,16 polisin
kalabalığa ateş açması üzerine ondört yaşında bir öğrenci
olan Necati öldü ve dördü ağır on beş kişi yaralandı.
jandarmanın bölgeye gelişi ile durum sakinleşirken, yürü
yüşçüler üzerlerine açılan ateşin şoku içindeydiler. "Yaşasın
asker, yaşasın Gazi" sloganlarına kalabalığın öfkesi ve hüznü
karışmıştı. Göstericiler ölen çocuğu bir sedyeye koyarak
tekrar lzmirpalas'ın yolunu tuttular. Kalabalığın içinde yer
alan Necati'nin babası, oğlunu SCF liderine bu uğurda kay
bedilmiş ilk kurban olarak takdim etti.17 Olaylardan derin
den etkilenen Fethi Bey, göstericilere çocuğu hastahaneye
götürmelerini, hak aramanının ancak kanun dahilinde yapı
labileceğini ve hemen dağılmaları gerektiğini bildirdi.18
ı 5 Bu kişiler CHF müfeıtişi Zühtü, lzmir CHF mutemedi Salih, eski Karşıyaka
belediye başkanı fikri, saglık müdürü Lütfi, polis yöneticisi Ihsan ve Tayyare
Cemiyeti'nden Şevki Beyler'di.
16 Thc Tımts, 8 Eylül 1930.
17 Büyük gösterileri engellemek ve naaşı bir sembol haline getirmek istemeyen
hükumet, Necati'yi askeri bir müfrezeye gömdürdü. Çocuğun babası lsmail
EFendi, Fethi Bey'in destek olmak için verdiği yüz lirayı kabul etmedi. Bkz.
Cumhuriyet, 7 Eylül 1930.
18 Son Posta, 10 Eylül 1 930.
98
Cumhuriyet Halk Fırkası'nın halkı mobilize etme arzusu
fazlasıyla gerçek olmuştu. Ancak hükümet partisinin bek
lentilerinin aksine harekete geçenler yine SCF'yi kurtarıcı
olarak gören büyük kalabalıklardı. SCF'liler ilk olarak CHF
mitinginde grup kimliklerini oluşturmuşlar, daha sonra sa
yıca çoğalmışlar ve son olarak hükümet partisini temsil
eden noktalara karşı harekete geçmişlerdi (Şekil 2).
ŞEKIL 2
5 Eylül YOrOyQfOnOn Anatomisi
{ lzmirpalas -+ Kemeraltı
Safha 3: Moblllzasyon
102
tinin ekonomik refahını koruyacak ve "iktisadi kabiliyetini"
yükseltecek çareler bulmasıydı.
SCF lideri çözüm yolunu ekonomi politikası tercihleri
tartışmasında ortaya koydu. Serbest Cumhuriyet Fırkası'nı
ekonomik anlamda liberal bir parti olarak tanımlayan Fethi
Bey, "devlete ait olan vazifeleri devlete ve millet efradına ait
olan vazifelerin de şahsi teşebbüslere terk eden ve bu teşeb
büslerin inkişafına engel olacak müdahaleleri asla tecviz et
meyen" bir yaklaşımı benimsediklerini ifade etti. Dolayısıy
la, SCF, devletin asli görevlerini vatandaşların gelişmesi
önündeki engelleri kaldırmakla sınırlıyordu. Lider bu nok
tada liberalizm tartışmasını pratik bir temele oturtmak için,
halka " . . . her şeyi hükümetin yapmasına imkan tasavvur
olunabilir mi?" sorusunu yôneltti.30
Muhalefet partisi başkanı liberalizm tezini desteklemek
için Avrupa'nın tarihsel gelişiminden örnekler verdi. Fethi
Bey'e göre modem Avrupa, devlet girişimciliği yoluyla de
ğil, sermaye ve emeğin " müşterek faaliyeti" sonucunda
meydana gelmişti. Dolayısıyla, bu noktada atılması gereken
doğru adım "halkın kabiliyet ve şuuruna daha ziyade emni
yet ve itimat etmek( ten) . . . " geçiyordu. Bu perspektif, hiç
şüphesiz, Sivas nutkunda Cumhuriyet Halk Fırkası'nın
"mutedil devletçi" olduğunu kamuoyuna açıklayan başba
kan lsmet Paşa'ya bir cevap niteliğindeydi.
SCF lideri konuşmasında yabancı sermaye meselesine de
değindi. Köylüler ve esnarın yüzde kırklar ve elliler oranın
da faizle borçlandığı bir ekonomik yapıda ortada olan bir
gerçek, paranın pahalı oluşuydu. Fethi Bey'e göre kaynak
sorununa çözüm yabancı sermayeden geçmekle birlikte bu
nu varolan iktisadi yapı içinde dış borçla sağlamak bile pek
güçtü. Bu noktada, Avrupalı uzmanların raporlarını onayla-
110
tik olarak yerel halktan Tahsin Bey karşılaştıkları güçlükleri
sıraladı ve liderden çözüm bekledikleri bildirdi. Erbeyli is
tasyonunda ise herkes için üzücü bir atmosfer vardı. Genç
bir adam koylünün durumunu işaret ederek, "şu ayakları
çıplak, karınları aç, sefalet içinde yaşayan köylü bu vaziyet
te kaldıkça binayi devlet payidar olamaz. Kurtuluşumuz si
zin programınızdır. Sizden tek ricamız hükümet olduğu
nuzda köylünün durumunu ve onlara verdiğiniz sözleri
unutmamanız", dediğinde Batı Anadolu turunun uzun süre
hafızalardan silinmeyecek bir anı geride kalmıştı.
Karapınar (İncirliova) demiryolu ile büyümüş bir kasa
baydı. Tren, bu istasyonda kısa süre durmuş, SCF liderine
bir buket takdim edildikten sonra Karapınarlıları alarak Ay
dın'a ulaşmıştı. Aydın garı bir baştan diğerine bayraklarla
süslenmiş; müzik bandosu ve davul-zuma SCF heyetini
karşılamak üzere yerlerini almışlardı. Kentte "minarelere
dahi bayrak çekilmiş" ,45 halk gözyaşları içinde istasyona
akın ederek mahşeri bir kalabalık meydana getirmişti. SCF
delegasyonu trenden indikten sonra Aydınpalas oteline geç
tiler ve SCF lideri burada kendisini görmeye gelen kalaba
lıklara otel balkonundan bir konuşma yaptı.
Fethi Bey düzenledikleri karşılama töreni için bütün Ay
dınlılara teşekkür ederek Serbest Cumhuriyet Fırkası'nın
gerçek bir ihtiyaca karşılık geldiğini görmekten dolayı mut
luluğunu ifade ederek sözlerine başladı.46 "Basın, fikir ve
münakaşa hürriyetinin" cumhuriyeti güçlendirecek nitelik
ler olduğunu belirttikten sonra Aydın konuşmasının geri
kalanını parti programını ayrıntılı olarak tartışmaya ayırdı.
SC1: liderine gôre, Büyük Buhran'ın her yeri etkilediği doğ
ruydu fakat buhrana çôzüm ülke içinde bulunmalıydı. Ser-
114
Ballkeslr gezisi
SCF heyeti 1 1 Eylül 1930 sabahı saat yedi otuzda Batı Ana
dolu turunun son ayağını teşkil eden Balıkesir gezisi için
tren istasyonunda yerlerini almışlardı. Seyahat "hususi sa
londa" İzmir-Balıkesir treni ile gerçekleşecek; SCF kafilesi
ne Manisa vilayet ocağından avukat Faruk Cevdet Bey ile
operatör doktor Orhan Bey Akhisar'a kadar refakat edecek
lerdi. Önceki SCF gezilerinde olduğu gibi, Balıkesir seyaha
ti de birçok tren istasyonunda SCF lehine yapılan tezahü
ratlara sahne oldu.
Bu noktalardan biri olan Kayışlar istasyonunda, halk elle
rinde bayraklarla SCF liderini hararetli bir surette alkışlar
ken, lzmir'de fabrika işçileri ·yeni partiye olan desteklerini
ortaya koydular-56 Tüm yolculuk boyunca "her yerin fev
kinde kutlama" ise Batı Anadolu'nun en gelişmiş kasabala
rından biri olan Akhisar'da gerçekleşti. 57 Tren henüz Akhi
sar'a ulaşmadan Kapaklı ve Çiftlik istasyonlannda, köylüler
ile Akhisar SCF teşkilatından Azize Hanım, Emin Ali, Nihat
ve Ahmet Beyler SCF heyetini karşılamaya gelmişlerdi.
Tren, öğlen oniki civarında Akhisar'a geldiğinde, kalabalık
Türk Ocağı bandosu eşliğinde "çok yaşa Gazi ve çok yaşa
Fethi Bey" sloganları atmaktaydı. Adeta tüm kasaba istas
yondaydı. SCF lideri burada yaptığı konuşmada hürriyet
kavramı ve Büyük Buhran üzerinde durdu.
Fethi Bey'e göre Serbest Cumhuriyet Fırkası'nın özü ve te
mel prensibi hürriyetti. Bu yaklaşım hem siyasi alana ilişkin
basın ve münakaşa hürriyetini hem de ekonomik sahayı il
gilendiren ticaret hürriyetini kapsıyordu. SCF liderine göre
cumhuriyet, "bu temayülleri susturmak" isteyen birtakım
Sonuçlar
3-13 Eylül 1 930 tarihleri arasında gerçekleşen SCF Batı
Anadolu turu ülkenin o güne kadar gördüğü en kitlesel si
yasal mobilizasyonlardan birini yaratmıştı. Bu anlamda,
kentlerde düzenlenen SCF mitingleri, SCF heyetini karşıla
ma törenleri, otel balkonundan verilen nutuklar ve demir
yolu istasyonu ziyaretleri 1 930 Türkiye'sinin demokrasi
platformlarını oluşturdular (Tablo 5). Muhalefet partisinin
Batı Anadolu'da gördüğü ilgiyi tetikleyen en önemli gelişme
ise hiç şüphesiz SCF'nin ekonomik krize çözüm bulma va
adiyle ortaya çıkmış olmasıydı.
1 20
TABLO 5
50: Batı Anadolu TUru
121
"Bir yoldu, parı ldayan gOmüşden,
Gittik, bohs açmadık dönüşten"
(Yahya Kemal, aktorcın Tarık Bugrcı, YoOınt.r BeklelHen, s. 1 52)
SCF Yerel Teşkilatlar1
1 23
iktisadi elitin yeni partiye aktif katılımı ve desteği olacak.
Ülkenin diğer bölgelerinde kurulan SCF teşkilatlannın se
rüvenini takip edeceğim ikinci bölümde ise parti ocaklan
mn profesyonel sınıfların denetimde çoğunlukla ticari açı
dan gelişmiş kentlerde faaliyete geçtiğini vurgulayacağım.
3 Ekrem Hayri Üstündağ için bkz. Cihad Baban, Poliıilıa Galerisi (Basılcr ve Port-
reler) (lstanbul: Remzi Kitabevi, 1970), 376-392.
4 Hivneı, 7 Eylül 1930; Valıiı, 9 Eylül 1930.
5 Hivneı, 9 Eylül 1930.
6 Bornova, Buca, Deginnendere, Karşıyaka ve Seydiköy, lzmir kent sınırlan içeri
sinde yer alırken, birçok gelişmiş kasaba, kaza statüsünde lzmir vilayetine bağ
lıydı. lzmir'in idari yapısı için IC. Devin Yıllığı, 1 929-1 930 (lstanbul: Devlet
Matbaası, 1930), 452.
7 Cumhuriyet, 9 Eylül 1930.
1 24
kaç gün içerisinde başvurusu sayısı 1909'a ulaşırken,8 ocak
yönetiminde ekonomik hayatın içinden gelen aktörlerin
azımsanamayacak bir önemi vardı. Deutsche Orient Bank
ikinci müdürü Selahattin Fevzi Bey, tüccar Nesimi, komis
yoncu Sami, Ekmekçibaşı Oteli'nin sahibi Ekmekçibaşızade
Ahmet Bey9 diğer üç üye ile birlikte yönetim koltuklannın
sahipleri oldular.
Vilayet ve merkez kaza örgütlerinin kurulmasından sonra
kente kısa bir süre önce bağlanan Karşıyaka ile kentin diğer
banliyöleri olan Bornova ve Buca'da teşkilatlanma süreci
hız kazandı. SCF Karşıyaka nahiye teşkilatı eğitimli grupla
nn önderliğinde şekillenirken, 10 yönetim kurulunda iki diş
tabibi, bir doktor ve bir avukat ile birlikte tüccar Zeytinza
de Remzi Bey yer aldı.11 Tüccar Muammer Lütfi Bey ile diş
tabibi Ferit Cemal ise aynı meslek gruplanndan gelen iki
yedek üyeydiler. 12 Bornova parti ocağı, Yunanistan'dan Ana
dolu'ya nüfus mübadelesi kapsamında gelen mübadil göç
menler tarafından hayata geçirildi: 13 Bu çerçevede, Giritli
Zekai reis görevini üstlenirken, Giritli Recep ve Cemal Ağa
lar, Kavalalı Hacı Hüsnüzade Halit, Dramalı Hasan ve sim
sar Reşat idare kuruluna girmeyi başaran diğer mübadil
isimlerdi.14
1 25
Buca nahiye ocağının yapısı adeta SCF İzmir teşkilatları
nın bir prototipiydi. Parti yönetiminde mübadiller, profes
yonel gruplar ve ekonomik sınıflar birarada yer aldılar. Dra
malı Hüsnü, Dramalı çiftçi Recep, tüccar Abdullah Bey,
doktor lzzeddin Bey ve makinist Asım Bey parti ocağını teş
kil ettiler.15 Konuşmalann alkış aldığı açılıştan sonra, Buca
ocağı bin üçyüz üyelik başvurusu aldı. Kente bağlı diğer bi
rimler olan Seydiköy, Değirmendere ve Cumaovası'nda ida
ri makamlar izin vermediği11; için bir süre şabe açılamamış;
fakat bir hafta sonra Seydiköy'de SCF üye sayısı üçyüz elli
ye ulaşmıştı. 17
Serbest Cumhuriyet Fırkası eş zamanlı olarak İzmir vila
yetine bağlı gelişmiş kasabalarda hızla örgütlendi. Bu kasa
balardan biri olan Seferihisar'da, SCF ocağı Hocazade Ab
durrahman riyasetinde kuruldu. Ocağın yönetim kurulu
üyeliklerinde bir "sivil toplum" örgütü olan Gençler Birli
ği'nin başkanı M. Sezai ile tüccarlar Ômer Lütfi ve Bilal
Beyler yer aldılar. 18 Kasabalıların yeni partiye yoğun ilgi
göstermesi karşısında, parti yöneticileri iki gün iki gece
başvuru kabul etmekle meşgul oldular.
SCF yerel teşkilatının hayata geçtiği diğer bir kasaba olan
Menemen, parti nin kapanışından hemen sonra Aralık
l 930'da vuku bulan "İslamcı ayaklanmadan" dolayı önce
den kestirilemeyecek bir öneme sahip oldu.19 SCF ocağının
açılışı bir merasimle gerçekleşti. Resmi açılıştan saatler ön-
126
ce büyük kalabalıklar teşkilat binası önünde toplanmışlar
dı. Açılış sırasında gençler ilk üye yazılabilmek için adeta
birbiriyle yarıştılar. Gün sona erdiğinde ocağın üç yüz yeni
üyesi vardı. Menemen'e bağlı bir koy olan Çiğli'de ise Ser
best Cumhuriyet Fırkası'na ilgi büyük olmuş ve yeni parti
ye beşyüz kişi katılmıştı. 20
lzmir ilinin doğu sınırında yer alan Ödemiş, lzmir'i hin
terlandı ile bağlayan demiryolu hattı üzerinde, tütün ve in
cir üretimi ile öne çıkmış bir kasabaydı. SCF örgütünün
açılması bu kent nüfusuna sahip gelişmiş kasabada büyük
bir olay oldu.21 Yeni hükümet konağının yanındaki alanda
yapılan merasim için halk bir saat öncesinden toplanmış;
binlerce kişi ocak reisi Hancıoğlu Şükrü Bey, avukat Celal
Bey, diş hekimi Kemaleddin Ziya Bey ve Lomlı lsmail Bey'in
yapacağı konuşmaları dinlemek üzere alanda yerlerini al
mışlardı. Sonuçlar yeni parti için ümit vericiydi: Serbest
Cumhuriyet Fırkası, Ödemiş'te dört bin üye kaydederken,
kazaya bağlı Bademiye ve Adagide22 nahiyelerinde teşkilat
kurmayı başarmıştı. 23
Torbalı, Serbest Cumhuriyet Fırkası'nın teşkilat kurmayı
başardığı diğer bir kasabaydı. 24 Eczacı Cevat Bey haricinde
tüm idare kurulu üyeleri tüccarlar ve bir çiftçiden oluşan
örgül, iki gün içinde iki bin üye sayısına ulaşmayı başar
mıştı. 25 Demiryolu hattı üzerinde konumlanmış diğer bir
kasaba olan Bayındır'da, SCF örgütünün idari yapısında
127
mübadiller ile ekonomik gruplar ortaklaşa söz sahibi oldu
lar. Bu bağlamda, Dedeağaçlı tüccar lbrahim Bey, Gevgillili
Kamil Bey ve Tütüncü Hamit Ağa kendilerine ocak yöneti
minde yer buldular.26
SCF Kuşadası kaza teşkilatının27 gelişimi adeta zamana
meydan okudu. llk iki günde beş yüz üye kaydına muvaf
fak olan ocak, ilk olarak bu rakamı sekiz yüze çıkartırken,
bir süre sonra sayısı altı bine ulaşan yeni müracaattan de
ğerlendirmekteydi. 28 Bu önemli görevi üstlenen yönetim
kurulu üyelerinin mesleki dağılımı ve sosyal kimlikleri ,
Serbest Fırka'nın lzmir teşkilatlarında varolan ortak özellik
leri yansıtıyordu. Avukat Cevdet ve Nazmi Beyler ile veteri
ner Sabri Bey yönetimde eğitimli gruptan temsil ederken,
fabrikatör Hasan Reis ile tüccardan Hacı lbrahim Ağazade
Mustafa yeni partide ekonomik çıkarların rolüne işaret edi
yordu. Yönetim kurulunun bir diğer üyesi olan Giritli Ha
san ise mübadil kimliği ile öne çıkmıştı.
Zengin tarihsel geçmişi ile öne çıkmış büyükçe bir kasa
ba olan Bergama'da, SCF teşkilatının kuruluşu partinin Batı
Anadolu örgüt modeli ile paralel bir yol takip etti.29 Reis ve
kili tüccardan Hamdi Bey ile birlikte diğer tüccarlar Sadık
zade Naci, Hıfzı ve Hüseyin Fehmi Beyler SCF örgütünde
ekonomik grupların sesi olurken, avukat Haluk, doktor Ha
şim ve eczacı Sıtkı Beyler yönetimde profesyonel kimlikleri
ile yer aldılar. SCF Bergama ocağı iki gün zarfında üç bine
yakın aza kaydetmeyi başardı.
Serbest Cumhuriyet Fırkası, lzmir'e bağlı diğer kazalar
olan Tire, Urla ve Foça'da da yerel teşkilatlar kurdu. Tire'de
doktor Mustafa Ali Bey'in riyasetinde faaliyete geçen SCF
37 Hlvntı, 9 Eylül 1930. SCF Manisa ocagı yönetim kurulunda yer alan diğer
üye Bekiragazade Osman Bey'di.
38 Son Posta, 2 1 Eylül 1930.
39 Hivntı, H, 16, 18 Eylül 1 930.
40 Manisa ( 1932), 244.
130
SCF Salihli teşkilatından Hacı Mustafa Efendi'nin un fabrikası
(Manisa. 1 932, s. 2 14).
il Tüccarlar sırasıyla Keresteci Hasan Bey, Kavaf Nuri ve tüccar Caferzade Ahmet
olurken, diğer üyeler avukat Narlızade Hakkı Bey ve Giridi Hüseyin Avni Bey'di.
i2 Hivneı, 9, 16 Eylül 1930.
131
lefet partisinin yönetim kurulunda yer aldılar.43 Ocak idare
heyetinde kendilerine yer bulan diğer üyeler ise Birgilli
Emin Efendi ile avukat Fehmi Bey oldu. Teşkilat kısa süre
de bin beş yüz üyeye ulaşırken, bu rakam varolan seçmen
sayısının yansına eşitti. 44
Manisa'nın güneydoğusunda yer alan Alaşehir (Philadelp
hia) kazası, kente demiryolu ile eklemlenmiş; bağlan ve me
yan kökü üretimi ile öne çıkmış bir yerleşimdi. Bu duruma
paralel olarak, Turgutlu'dan sonra vilayette en fazla üzüm
yetiştirilen kasabada,45 SCF ocağının açılışı canlı oldu. Ko
nuşmalardan sonra limonata ve pasta ikram edilen törende
özellikle örgüt binası büyük takdir topladı. SCF Alaşehir
ocağının reisliğini Afşarlıoğlu Hüseyin Bey üstlenirken, ikin
ci günün sonunda teşkilat iki bin üyeye ulaşmıştı.46
Serbest Fırka, Manisa vilayetinin tarımsal ihraç ürünleri
yetiştiren ova kasabaları kadar dünya pazarlarına dokuma
cılık ve halı ihracatı ile eklemlenen yayla kazalarında da
örgütlendi. Bu noktalardan biri olan Kula'da, Çolakzade
Halı Kumpanyası'na ait 950 bin lira sermayeli bir fabrika
ve binlerce el tezgahı vasıtasıyla gerçekleşen halı üretimi
ekonomik krizden büyük yara almıştı.47 Bu çeşit bir kon
jonktürde hayata geçen SCF ocağının açılışı, davet edilen
vilayet ocağı reisi Raşit Bey'in davul zurna eşliğinde �a
baya gelişi ile ayrı bir önem kazandı.48 Yıldız otelinde yapı
lan kısa bir toplantıdan sonra kalabalık ve partililer Türk
Ocağı'na geçtiler.
+3 Sabri Yetkin &: Erkan Serçe, ltrnil" Esnaf ve Ahali Banlıası'ndan Egcbanlı'a
(J 928-2000) (lsıanbul: Tarih Vakfı, 2000) , 56-57.
+4 Hivneı, 2 Ekim ı 930.
45 Manisa (1932), 142-146.
46 Hltmn, 1 1 , 14, 16 Eylül 1930.
47 Çolakzade Halı Sirkeli için bkz. Yetkin (2002), 60-61.
48 Hltmn, 16 Eylül 1 930.
1 32
Kula Serbest Fırka kaza teşkilatı ağırlıkla ekonomik ser
mayeyi politik güce dönüştürmeyi başarmış kadrolar tara
fından oluşturuldu. Şekercizade Etem Bey ocak reisi ilan
edilirken, Ziraat Odası heyeti başkanı Hacızade Adil Efendi,
Ticaret Odası heyeti başkanı ve Halk Fırkası eski idare he
yeti üyesi Mustafa Bey, Ticaret Odası heyetinden lmamzade
lsmail Efendi ve sermayedar Çolakzade ailesinden Çolakza
de Halil, muhalefet partisinin yönetimine giren "kasabanın
etki ve güç sahibi" isimleriydiler.49
Kula ve Demirci kasabaları gibi bin üç yüz hah tezgahı ile
kadın-erkek iktisadi hayau dokumacılığa bağlı Gördes, üre
tim maliyetlerini düşük tutarak ekonomik krizi savuştur
maya çalışıyordu.50 Bu noktada, vilayet ocağından Raşit,
Osman ve Nahir Beylerin aktif katılımı ile hayata geçen
SCF teşkilatı, bu bölgede CHF kadroları ve toplumsal taba
nının nasıl eridiğini bir kez daha gözler önüne serdi. Gör
des SCF ocağı reisliğine Alaiyeli (Alanyalı) Bekir getirilir
ken, avukat Ali Rıza Bey, Ziraat Odası heyeti başkanı Şehit
zade Rahmi Bey ile eski CHF idare kurulu ve Ticaret Odası
heyeti üyesi Kadaifci Hacı Mehmetzade Hüseyin Bey yeni
partiye yöneldiler. 51 Ocak faaliyet gösterebilmek için gerekli
hukuki izni aldıktan bir gün sonra üyelik başvurularını ka
bul etmeye hazır hale geldi. 52
Serbest Cumhuriyet Fırkası, lzmir ve Manisa'dan sonra,
49 Manisa ( 1932), 200-2 14. SCF'rıin Kula ve GOrdes teşkllaılannda yer alan iki
ılyenin sahip olduklan "CHF bağlantısırun" SCF Oncesine mi yoksa sonrasına
mı dayandığını kestirmek gılç. Burada, bu kişilerin kasabada sahip olduklan
gücü dikkate alarak, SCF kurulmadan Once de CHF'dc yer aldıklan yorumu
nu tercih ettim.
50 Karşılaştırmalı bir analiz için bkz. Donald Quataen, "The Carpeı Makers of
Uşak, Anatolia ( 1 860- 1 9 14)", Heath W. lowry and Ralph S. Hatıox (der.)
Thirıf Congms on the Social and Ecorıomic History of Turlıey Ostanbul � Was
hington: ısıs Press, 1 990), 85-9 1 .
133
incir üretimi ile dünya çapında üne sahip Aydın'da yoğun
ilgi gördü. SCF Aydın vilayet ocağı parti örgütü hiyerarşi
sinde bir ilke imza atarak bir çiftçiyi reis olarak belirledi.
Geleceğin Demokrat Parti başkanı ve Türkiye'nin bir dö
nem başbakanı olacak Çiftçi Adnan'nın (Menderes) ilk si
yaset tecrübesi SCF "il başkanı" olarak başladı.53 Ocak idare
heyetinde yer alan ve yine kendisi gibi büyük toprak sahibi
olan Yusuf ile tüccar Osman sırasıyla tanına bağlı çıkartan
ve ticaret sermayesini temsil ederken, doktor Mukadder ve
Nafiz Beyler ile mühendis Hıfzı Bey, SCF yönetimini profes
yonel grupların lehine dengelediler. Son olarak, idare kuru
lunda Aydın eski belediye başkanı ve vilayetin SCF örgüt
lenmesinde etkin rol oynayan Şahinzade Fuat ile Salahad
din Beyler yer aldılar.54
Serbest Fırka, Aydın'a bağlı noktalarda hızla yayıldı. Ay
dın demiryolu ağında yer alan Nazilli'de, yeni partinin 13
Eylül 1 930'da yapılacak açılış töreni için usta örgütleyici
doktor Ethem Vassaf Bey'in kasabaya gelmesi varolan sosyal
düzeni sarsmaya yetmişti.55 Zira, doktorun vereceği konfe
ransı dinlemek için toplanan büyük kalabalıklar askeri ku
mand�nın telaşlanmasına yol açtı.56 Öte yandan, kasabada
bulunan kunduracılar ve ekmekçiler cemiyetlerinin CHFyi
1 34
Aydın'da SCF heyeti, soldan üçüncü Adnan Menderes
(Okyar & Seyitdanlıoğlu, 1999, s. 215).
1 36
Kemal ve Fethi Bey uzun süre alkışlandı. M. Recep'in riyase
tinde kurulan SCF ocağında birisi hafız iki hacı üye de yer
aldı. Teşkilat, Kendir pazarında helvacı İsmail Bey'in otelin
de, Cuma günleri hariç her öğleden sonra açıktı.
Serbest Fırka, yoğun destek gördüğü lzmir, Manisa ve
Aydın'dan sonra Balıkesir, Muğla ve Denizli vilayetlerinde
teşkilatlanma atağına geçti. SCF delegasyonunun Eylül
ayında yaptığı Batı Anadolu turu kapsamında örgütlenen,
Balıkesir vilayet ocağının Batı Anadolu teşkilat modelinden
temel farklılığı, Kemalist geleneğin mesafeli baktığı grupla
ra temsil olanağı tanımış olmasıydı.63 Bu bağlamda, Nakşi
bendi Şeyhi lbrahim Sururi, Hafız Abdürrahim ve Hacı
Emin Ahmet Efendi yeni partinin toplumda bir çeşit dini
prestije sahip üyeleri olurken,64 eski (sabık) Belediye Koru
cubaşısı ve Hürriyet ve ltilaf Fırkası Reisi Bozukzade Meh
met Rıfat, Türk milliyetçiliğinin merkezci İttihat ve Terakki
çizgisinin dışında siyasi bir geçmişe sahipti.65 Bununla bir
likte ocak yönetiminde profesyoneller grupları da görmek
mümkündü.66
Serbest Fırka Balıkesir'e bağlı birçok kazada örgütlendi.
Bunların içinden hakkında bilgi sahibi olduğumuz Edremit
ocağı yoğun ilgi gördü. lki bin kişi Edremit'te yeni partiye
kayıt olmuştu. Edremit'e bağlı Havran nahiyesinde Heçin
zade Hüseyin ve Memduh Beyler tarafından hayata geçiri
len SCF ocağı, bin üye ile varolan seçmen sayısının yarısına
137
ulaşırken, partinin başarısı örgıltün sabahtan akşama kadar
açık kalmasından kaynaklanıyordu. Eski Cumhuriyet Halk
fırkalı Bilalzade manifaturacı Ahmet ve kereste tüccarı Ke
nan Beyler67 tarafından organize edilen Susurluk teşkilatı
nın açılışı ise 2 1 Eylül 1 930'da yapılacaktı. 68
Serbest Fırka'nın güç kazandığı diğer bir nokta Muğ
la'ydı. Parti, lzmir teşkilatından iki önemli örgütçü üyesi
olan lzmir vilayet katipliğine bir süre önce getirilen doktor
Ethem Vassaf Bey ile eski vali Müştak Lütfi Bey'i bu kente
göndermişti. Yirmi otomobil ve halk tarafından karşılanan
SCF delegasyonu daha sonra SCF vilayet ocağına geçerek
kaza heyetleri ve muhtarları kabul etti.69 Bölge basınında
yer alan haberlere göre Milas kaza ocağı ise Aydın sınırına
yakınlığı dolayısıyla eylül ayı gibi erken sayılabilecek bir
tarihte faaliyete geçmişti.70 Ocağın idare heyetinde tüccar
lar ve bir avukat ile birlikte Türk Ocağı eski reisi Nazmi
Bey yer alırken muhalif basına göre SCF kasabada o kadar
popüler olmuştu ki Türk Ocağı haricinde herkes yeni par
tiye yakındı !
SCF Denizli teşkilatı yeni parti yanlısı Hizmet gazetesi
editörü Zeynel Besim ve yetenekli örgo.tleyici doktor Ethem
Vassaf Bey'in çabalarıyla hayata geçirildi. 71 "Mutemetler sal
tanatı ve Büyük Buhran'dan çok müteessir olan Denizli hal
kı"nın yeni fırkaya büyük ilgi gösterdiği kentte, Zeynel Be
sim ve Ethem Vassaf Bey birer konuşma yaptılar. SCF De
nizli ocağı şekillendiğinde, ekonomik sınıfların gözardı edi
lemez bir üstünlüğü ortaya çıktı. Tüccar sınıfından Kadı-
138
köylü Ragıp muhasip görevine getirilirken, diğer tüccarlar
Rasih ve Callı Osman'a, fabrika sahipleri Baytar Vasıf ve Ha
lil Beyler yönetim kurulu üyeleri olarak katıldılar. Bununla
birlikte, avukatlar da ocak yönetiminde söz sahibi oldular:
Reisliğe eski CHF'li Ragıp getirilirken, Niyazi Bey katip,
Etem Bey ise üye koltuğunda oturmaktaydı.72
De§erlendirme
Serbest Cumhuriyet Fırkası'nın örgütlenme faaliyetlerinde
aslan payını Batı Anadolu bölgesi aldı. Muhalefet partisi,
yerel gazetelerden derlediğim bilgilere göre, altısı vilayet ve
otuzu kazalarda olmak üzere en az 63 noktada parti teşkila
tı kurmayı başarmıştı. Bu çeşit bir kitlesel mobilizasyonun
oluşmasında en önemli etken ekonomik kriz oldu. Ekono
mik faktör, bölgenin dünya ekonomisine doğrudan bağımlı
yapısından dolayı yıkıcı bir etki yaparken, aynı zamanda
farklı ajandaları olan sosyal grupların ortak bir cephede, ya
ni Serbest Cumhuriyet Fırka'sında toplanmasını sağladı.
Bu çerçevede değerlendirildiğinde, SCF'nin Batı Anado
lu'da gösterdiği yüksek performans, parti hakkında çarpıcı
eğilimleri ortaya koydu. Bunlardan ilki, Batı Anadolu SCF
teşkilatlarının ağırlıkla profesyonel kadrolar ve ekonomik
sınıfların egemenliğinde hayata geçmiş oluşuydu. Yerel ga
zetelerden kimliklerine ulaşabildiğim 204 üyeden, meslek
ve sosyal kimliklerine göre sınıflayabildiğim 1 3 7 tanesi
hakkında yaptığım hesaplamalar, ocak yönetim kurulların
da ekonomik sınıfların payını yüzde 37, profesyonel grup
ların katılımının ise yüzde 33 oranında olduğunu gösteri
yor (Tablo 6).
72 Diğer bir yönetim kurulu üyesi ise Çillizade Fehmi'ydi. Son Posta, 1 3- 1 4 Eylül
ı930.
139
TABLO &
SCF Batı AMdolu Ocaklan
Ekonomik
gruplar 26 19 4 2 6 2 59 37.8
Profesyonel
kadrolar 23 15 7 4 2 52 33.3
Mübadil
kimlik 10 3 3 16 10.3
Bürokratik
geçm1$ 3 4 3 3 15 9.6
Dinsel
ba{llantı 5 3 3 3 14 9.0
Toplam 67 44 20 4 11 10 1 56 100
Gözlem/ 62189 36153 1 8135 9/10 8/1 3 1 371204
GeneIToplam (+5) (+8) (+2) 414 (+2) (+2 ) (+ 1 9) 67.1
t GOzlem: Sosyal kimlik ve meslekleri hakkında bilgi sahibi oldugum ki�i sayısı. Toplam:
Bu ki�ilere ait toplam meslek ve sosyal kimlik sayısı. (+ parantezi): bir kişinin birden fazla
kategoriye dahli olmasından kaynaklanan toplam ile gOzlem arasındaki fark. Genel Top-
lam: isimlerine ulaşablldlQim tam Oyeler.
TABL0 7
Batı Anadolu Teşkllatlannda
Ekonomik Gruplar ve Profesyonel Kadrolar
73 Keza, 1920-1957 yıllan arasında Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde yerellik ile
siyasi temsil arasındaki en kuvvetli bağı ekonomik aktörler kurdular. Frede
rick W. Frcy, The Turlıish Political Elite (Cambridge, Mass.: M.l.T. Press,
1965), 92-93, 123.
141
da tarihi bir rol oynadı. Batı Anadolu genelinde bakıldığın
da yönetime katılım oranları yüzde 33 düzeyinde kalan eği
timli sınıfların payı, bölgede kurulan vilayet ocaklannı de
ğerlendirdiğimizde 13 puanlık bir artışla yüzde 46'ya kadar
çıkıyordu. Dolayısıyla, ekonomik grupların kaza ocaklann
da artan gücü, vilayet teşkilatlannda profesyonel kadrolar
lehine dengelenmişti.
Bu noktada altı çizilebilecek iki noktadan biri eğitimli
gruplar içinden kimliğini saptayabildiğim 50 teşkilat üye
sinden 41 tanesinin doktor ve avukat olmasıydı. 74 Bu an
lamda, muhalefet partisindeki doktor ve avukatlann koalis
yonu, sırasıyla Osmanlı aydın geleneğinin Batıcı kanadı ile
1946 sonrası çok partili hayatın siyasi aktörlerini biraraya
getiren geçici bir ittifakı simgeliyordu. Öte yandan, parti
teşkilatlarında ulusal ölçeğe çıkıldıkça eğitimli grupların
güçlerini artırmaları, SCF kurucuların nasıl bir muhalefet
tasarladıklannın ipuçlarını vermekteydi: Bir taraftan, pro
fesyonel kadroların sınıfsal yapısı genç Türk Cumhuriye
ti'nin yönetici profilini yansıtırken, öte yandan bu grubun
siyasal rejime tehdit oluşturma riskinin düşük oluşu yeni
parti için işleri kolaylaştırmıştı. 75
Meslek ve kimlik bilgilerine ulaşabildiğim SCF Batı Ana
dolu örgütü yönetim kurulu üyelerinin geride kalan yüzde
29'unu ise mübadiller, bürokratik geçmişten gelenler ve di
ni prestij sahibi üyeler oluşturdular (Tablo 6) . Üç grup ara
sında eşite yakın dağılan son yüzde yirmi dok�zluk dilim
içerisinde, Yunanistan göçmeni mübadillerin konumu kay-
74 Türkiye Büyük Millet Meclisi'de 1920-1954 yıllan arasında görev almış millet-,
vekillerinin mesleki kompozisyonu avukatlar ve doktorlann ağırlığını ortaya
koyar. Bkz. Frey (1965), ı 82.
75 Bürokratlar, pro(esyoneller ve ekonomik sınıflan kapsayan yönetim şemasın
da, ilk grubu büyük oranda alaşağı eden SCF, Osmanlı-Türk idare geleneğine
bağlı kalarak liderlik pozisyonlannda ekonomik ajanlan proresyonel kadrola
ra bağlı kıldı.
142
da değerdi. Toprak, iskan, uyum ve ekonomik sorunları de
vam eden mübadiller muhalefet partisine aktif olarak des
tek verdiler. 76 Bu noktada diğer ilginç bir gözlem, yüzde
doksanı çiftçilerden oluşan mübadillerin sadece nahiye ve
kaza teşkilatlarında kendilerine yer bulabilmeleriydi.
Devletin sivil ya da askeri bürokrasisinde görev almış, ye
rel ya da ulusal ölçekte siyaset yapmış veya devletten ba
ğımsız bir "sivil toplum" kuruluşunda çalışan kişileri kap
sayan bürokratik geçmiş kategorisinin Batı Anadolu'da po
pülaritesi yüksek değildi. Zira, SCF'nin bölgede güçlü bi
çimde örgütlenmesini sağlayan serbest pazar ideolojisi ile
profesyonel kadroların toplumsal mühendislik proj esi,
muhtemelen Cumhuriyet Halk Fırkası ile özdeşleştirdikleri
bürokrasiyi ve bürokratik kadroları ya bir engel ya da çürü
müş bir yapı olarak görmelerini kolaylaştırıyordu.
Muhalefetin Batı Anadolu'da dini prestije sahip üyelerini
belirlerken hacı, hafız ve aileden dinsel bir geçmişe sahip
sosyal aktörleri dahil ettim. Bu kişileri doğrudan "lslamcı
siyaset" ya da muhafazakar ideoloji ile özdeşleştirmenin
tehlikesine dikkat çektikten sonra vurgulamak istediğim
nokta Cumhuriyet Halk Fırkası milletvekillerinin de yoğun
biçimde eleştirdikleri Balıkesir teşkilatı haricinde,77 SCF vi
layet ocaklarında dini prestije sahip üyelere tesadüf edilme
mesiydi. Başka bir deyişle, mübadiller ile birlikte dinsel
kimlikler daha küçük, gücü sınırlı fakat yerelle bağlantıları
daha kuvvetli olan kaza ve nahiye ocaklarına itilmişlerdi.
Son olarak, ampirik düzeyde kanıtlaması henüz güç ol
makla beraber, SCF'ye ait gazete haberlerinin satır aralann-
143
da kendini belli eden başka bir eğilim, özellikle iç Batı Ana
dolu yöresinde, CHF teşkilatlarından yeni partiye geçişlerin
yaşanmasıydı. Bu anlamda, hükümet partisinin bölgede gü
cünün eridiğini fark eden bazı nüfuzlu kimselerin muhale
fet partisine geçmiş olmaları olası. Bu durum özellikle yayla
kasabaları, Muğla ve Denizli'de göze çarparken, Aydın'ın
kazalarında Türk Ocakları'nın Serbest Fırka'ya lojistik des
tek sağlaması kayda değer bir olaydı.
1 44
Serbest Fırka, Antalya'nın doğusuna ilerledikçe teşkilat
yapılması için tüccarlardan sürekli çağrılar aldığı, ekono
mik kriz ve borçlarla savaşan Çukurova'da adeta gövde gös
terisi yaptı.85 Fethi Bey'i işlerinin yoğunluğundan dolayı
kentlerine getirtemeyen Adanalılar, bölgede SCF ocakları
nın kurulması için86 lzmir örgütünden eski Adana valisi
Müştak Lütfi Bey'i ikna etmeyi başardılar.87 Eski vali henüz
Adana'ya ulaşmadan önce, adeta tüm kent kendisini bekli
yordu.88 Tren gelmeden önce dükkanlar kapanmış ve bando
kendisini karşılamak üzere karanlıkta on bine yakın halk
ile birlikte istasyonda yerini almıştı.89 Tren, Pozantı ve Yeni
ce'ye ulaştıktan sonra doktor, avukat, çiftçi ve tüccarlardan
oluşan toplam altmış kişilik bir heyetler topluluğu SCF
temsilcisine Adana'ya kadar eşlik ettiler.
Müştak Lütfi Bey kendisine gösterilen yoğun ilgi karşısın
da bir süre halkla yürüdü ve istasyondan güçlükle çıkarak
Yeni Otel'e geçti. Burada, kendisini görmeye gelen komiteler
ve esnaf teşekkülleri ile görüşen eski vali, dışanda bekleyen
büyük kalabalığa otel balkonundan kısa bir konuşma yap
tı. 90 SCF örgütleyicisinin Adana'da son durağı valilik oldu.91
Bu arada, Adil Bey'in riyasetinde toplanan SCF Adana ocağı,
katipliğe Adana'nın işgal yıllarından o güne kadar aralıksız
yayında kalan tek gazetesini (Yeni Adana) çıkaran gazeteci
Ahmet Remzi (Yüreğir) Bey'i getirirken,92 Çukurova'nın en
145
büyük ovası olan Ceyhan'da bir süre sonra kurulan SCF
ocağı; profesyoneller, eski bürokratlar ve tüccarları biraraya
toplamıştı.93
Müştak Lütfi Bey, daha sonra Adana'dan ayrılarak büyük
kalabalıkların kendisini bayraklar, davul ve zurnalarla kar
şıladığı Mersin'e ve sekiz saat kaldığı Tarsus'a94 hareket eni.
Mersin'de trenden indikten sonra on dakika boyunca halkla
yürüyen eski vali daha sonra arabaya binerek konuşma ya
pacağı SCF binasına ulaştı. Memalik-i Şarkiye Fransız Ban
kası müdürü Cevat N izami Bey95 tarafından teşkil edilen96
SCF Mersin ocağı, pro[esyonel gruplar ile ekonomik çıkar
lann gölgesinde faaliyetlerine başladı. Yönetim kurulunda
SCF eğilimli Ahın gazetesinin sahibi Ata Çelebi Bey, eczacı
Tevfik Bey ve diş hekimi Saim Bey eğitimli grupları temsil
ederken,97 o yıl kurulan Mersin Ticaret Bankası'mn beş ku
rucu üyesinden biri olan zahire tüccarı Müftüzade Bahad
din Bey ile büyük toprak ağası Hacı Yakup&ğazade Hacı
Ömer Bey ocakta büyük sermaye sahiplerinin rolünü işaret
ediyordu.98
Serbest Fırka'nın Karadeniz sahilşeridinde bulduğu des
tek Çukurova'yı aratmayacak cinstendi. Yeni parti bölgesel
örgütlenme faaliyetlerine eski onbeşinci fırka kumandanı
Şefik Avni yönetiminde Samsun'da başladı. Yüzyılın başın-
147
jandarma, halkı yeni partiyle bağlantı kurmaması yolunda
uyanyor ve baskı alunda tutmaya çalışıyordu.107 SCF Amasya
vilayet ocağı tüm engellemelere rağmen 13 Ekim 1930'da
açıldı. Günde ortalama 97 kişiyi1 08 kaydeden yerel teşkilat,
gece gündüz yeni üye yazımı ile meşguldü. 1 09 Amasya ve
Samsun'a ek olarak, Serbest Fırka, Trabzon ve Giresun'da ör
gütlendi. SCF Trabzon teşkilatının açılışı güzel bir törenle ya
pılırken,110 Erzurumlu emekli bir asker olan Dedezade Ziya
Bey pani örgütünü Giresun'da kurmaktan sorumlu oldu.111
Serbest Fırka, dünya ekonomisi ile bütünleşmiş Batı Ana
dolu, Çukurova ve Karadeniz sahilşeridi ile birlikte iç pa
zarlar için üretim yapan Trakya, güney Marmara ve lç Ana
dolu bölgelerinde örgütlendi. Bu çerçevede, lstanbul pazan
için üretim yapan ve sosyal dokusu göçmen kimliği üzerin
den şekillenmiş (Doğu) Trakya'da, yeni parti büyük ilgi
gördü . 1 12 Bölgede etkisini iyiden iyiye hissettiren ekonomik
kriz, göçmen kimliğinin yarattığı uyum sorunlan ve Yahudi
azınlığın yeni partiye yönelmesi, Serbest Fırka'nın geniş bir
toplumsal taban ve aynı zamanda yerel örgütlenme ağını
genişletmek için gerekli olan maddi kaynağı bulabilmesini
kolaylaştırmıştı. 11 3
148
Trakya'da Serbest Fırka teşkilatlarının kurulması işini
emekli fırka kumandanı Hasan Tosun Bey üstüne alırken,114
kumandan henüz Edirne'ye ulaşmadan, Kasım ve İbrahim
Beyler'in Edime, Dingillioğlu Şevket ve avukat Tahir Bey
ler'in de Kırklareli'nden sorumlu olacağına dair spekülatif
haberler etrafı sarmışu.1 1 5 Fakat beklenen olmadı ve Edime
Barosu başkanı Hayrettin Bey Edirne'de, Burgaz'da avukatlık
yapan Celal Bey Kırklareli'nde ve diş hekimi Ahmet Rıfkı Bey
Uzunköprü'de yeni partiyi kurmakla görevlendirildi. 1 16 Özel
likle ekonomik krizden dolayı ticaretin durma noktasına gel
diği Uzunköprü'de,117 muhalefet partisinin teşkili sırasında
kitapçı Aziz, Şükrü ve Sabri Bey'lerin konuşma yaptığı bir
miting düzenlenirken,118 Vize'de teşkilat örgütleyicisi doktor
Kemal Bey oldu.119 SCF Vize ocağı hayata geçtiğinde tüm
idare kurulu üyeleri tüccarlardan oluşmaktaydı. 1 20
Muhalefet partisi, Trakya örneğinde olduğu gibi güney
Marmara sahillerinde güçlendi. 6 Eylül 1930 gibi erken bir
tarihte açılan Bursa vilayet ocağının önemli bir özelliği, di
ğer SCF ocaklannda görülmeyen bir düzeyde, siyaset sınıfı
nın profesyonel kadrolarla birlikte yönetimde söz sahibi ol
masıydı. 1 2 1 Bu bağlamda, yönetime giren iki doktor ve üç
avukatın yanında, 122 eski milletveki li Ali Rıza, belediye
149
meclisi üyesi Talat ve eski belediye başkanı Hasan Sami
Beyler yer aldılar. Serbesl Fırka, Bursa vilayetindeki etkinlik
alanını hızla genişleterek Mudanya, Orhangazi , Gemlik,
İnegöl ve Kemalpaşa'da Leşkilatlar açmayı başardı. 123 SCF
teşkilatlarının Marmara bölgesinde kurulduğu başka bir
nokta Adapazarı'ydı. SCF ocağı, parti milletvekili İbrahim
Bey tarafından hayata geçirilirken idare kurulunda eski bir
belediye başkanı, iki avukat ve bir doktor yer aldı.124
Serbest Cumhuriyet Fırkası, Türkiye Cumhuriyeti'nin bir
anlamda kendi kaderine terk ettiği; ülkenin kültürel ve
ekonomik merkezi, eski imparatorluk başkenti ve halen
dinsel ve etnik çeşitliliğe sahip dev bir nüfusu banndıran
İstanbul'da heyecanla karşılandı. SCF'nin kendisinden ön
ceki muhalefet partisi Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası ile
belki de tek belirgin ortak öze11iğine işaret eden bu du
rum,125 "serbesçilerin" kısa sürede kentte büyük bir teşkilat
ağına kavuşmasını sağladı. SerbesL Fırka, 99 gün zarfında
İstanbul vilayet sınırlan içinde en az 45 " teşkilat yapmayı"
başarmış Ü.
Bununla birlikte, İstanbul vilayet ocağının sosyal profili
genel SCF çizgisini yansıtmaktan uzaktı. Ekonomik grup
ların temsil olanağı bulamadığı ocakta, Bursa örneğiyle
benzer bir şekilde eski siyasetçi ve bürokratların sayıca
çokluğu dikkati çekiyordu.126 Eski icra reisi Refik, eski An
talya milletvekili Murat, emekli bahriye kaymakamı doktor
Selahattin , emekli erkanı harp miralay Tosun ve eski (es-
1 50
bak) Jandarma alay kumandanı Naki Beyler yönetim kol
tuklarında otururken,127 profesyonel gruplar avukat Mithat
Bey ve iki meslektaşı sayesinde yönetime dahil oldular. 128
Ayrıca, SCF İstanbul ocağı bir ilke imza atarak idare kuru
lunun başına bir entelektüel olan Darülfünun (daha sonra
İstanbul Üniversitesi) eski rektörü İsmail Hakkı (Baltacıoğ
lu) Bey'i getiriyor ve kısa bir süre sonra yine aynı üniversi
teden öğretim üyesi (müderris) Sekip Bey'i ocak yönetimi
ne davet ediyordu.
Serbest Fırka'nın örgütlendiği son coğrafya İç Anadolu
bölgesiydi. 1 29 SCF milletvekilleri Ali Galip (Yenen) (Konya),
Rasim (Öztekin) (Bilecik) ve İbrahim (Dalkılıç) (Kütahya)
Beyler, Niğde ve Eskişehir'de parti teşkilatlarının kurulma
sından sorumlu oldular. 130 Örgütlenme listesini kısa sürede
genişleten Serbest Cumhuriyet Fırkası; Konya, Aksaray,
Niğde ve Eskişehir vilayetlerinde parti ocakları açtı.131 Tüm
örgütlerde göze çarpan ortak eğilim ise eski Halk fırkalı bir
çok yöneticinin yeni partiye "iltica ediyor" oluşuydu. 1 32 Ör
neğin, Konya teşkilatının başına eski CHF'li Türk Ocağı
başkanı operatör doktor M. Faik Bey getirilirken, 133 eski öğ
retmen Çopur Kadızade Remzi Bey katip oldu. 114 Öte yan
dan, yine eski CHF'li tüccardan Bafralı Talat Bey ile Doktor
Nuri Bey ocak yönetimde yer aldılar. 135 Belediye seçimlerin-
1 51
den önce üç bin üyer.i kaydetmekte muvaffak olan teşkila
tın başarısı kayda değerdi.136 Muhalif basına göre, SCF Kon
ya teşkilatı, Duygu adında bir parti gazetesi dahi çıkarmaya
başlamıştı! 137
De§erlendlrme
Batı Anadolu haricinde en az yirmi üçü vilayet düzeyinde
olmak üzere toplam 103 noktada teşkilat kurmuş Serbest
Fırka'nın, serüvenini incelediğimiz bu bölümde en az üç
genel eğilim göze çarpmakta. Bunlardan ilki profesyonel
kadroların SCF yönetim kurullarındaki ağırlığıydı. Döne
me ait gazetelerden kimliklerine ulaşabildiğim 1 26 üye
den, meslek ve sosyal kimliklerine göre sınıflayabildiğim
84 tanesi hakkında yaptığım hesaplamalar, ocak yönetim
kurullarında profesyonel grupların payının yüzde 44.4
oranında olduğunu gösterdi. Bu oran vilayet teşkilatları
üzerinden yapılan bir analizde ise 49. 2'ye kadar çıkıyor
(Tablo 8) . Başka bir deyişle, Batı Anadolu bölgesi dışında
SCF teşkilatlarının itici gücünü eğitimli gruplar oluştur
muş durumdaydılar.
Profesyonel kadrolara daha yakından bir bakış avukatla
rın liderlik konumunu elde ettiklerini tescilliyor. Varolan
bilgiler ışığında oluşturduğum SCF teşkilatlarındaki 44 ki
şilik profesyonel kadrolar kümesinin 2 1 üyesi meslek ola
rak avukat kimliğine sahipti. Bunu, Batı Anadolu'da avu
katlara yönelik doktorlardan gelen önderlik " tehdidinin"
diğer bölgelerde zayıf kaldığını gösterirken aynı zamanda
çok partili dönemde avukatların önlenemez yükselişini ön
celleyen bir gözlem olarak da okumak mümkün.
1 52
TABLO I
Olke Çaplnda SCF Ocaklan
Profesyonel
kadrolar 22 2 7 6 7 44 44.4
Bürokratik
geçmiş 15 3 2 10 30 30.3
Ekonomik
gruplar 4 5 2 12 12.1
Dinsel
ba{llantı 4 3 3 10 10.1
GOçmen
kimlik 3 3 3.1
Toplam 44 6 18 12 19 99 100
Gözlem/ 40/59 6fl 1 3127 1 2/1 8 1 3/1 5 841126
Toplam (+4} (+5} (+6} (+15) 66.7
t GOzlem: Sosyal klmllk ve meslekleri hakkında bllgl sahibi oldugum k1$1 sayısı. Toplam:
Bu klplere ait toplam meslek ve sosyal kimlik sayısı. (+ parantezi): Bir kilinin birden fazla
kategoriye dahil olmasından kaynaklanan toplam ile gOzlem arasındaki fark. Genel Top-
lam: isimlerine ula$1bildiglm tüm Oyeler.
tt Mıırmanı: Trakya ve Balıkesir hario;. güney Marmara ve Kastamonu dahli edildi.
ttt Sivas, Tokat. Kars ve Batı Anadolu hariç
1 53
TABL0 9
SCF Tefkilırtl•rıncl• Profesyonel ve BOrokrırtlk Kadrolar
1 54
geye has göçmen kimliği, Trakya Yahudilerinin kamu haya
tındaki durumlarını iyileştirme arzusu ve Çukurova'da
Türk-olmayan grupların varlığı hiç şüphesiz muhalefet par
tisinin "lehine" olan gelişmelerdi. 1 38
SCF teşkilatlarına ait ikinci eğilim güney Marmara, İstan
bul ve İç Anadolu bölgelerinde daha kuvvetli olarak hisse
dildi. Bu noktalarda faaliyete başlayan SCF ocakları -özel
likle vilayet düzeyinde- genellikle profesyonel gruplar, si
yasi elit ve bürokratik kadrolar tarafından kontrol edildi.
Bu durumun lç Anadolu bölgesinde daha özel bir anlamı
vardı: Muhalefet kadrolarının bir kısmı CHF'den "iltica"
eden gruplar tarafından oluşturuldu. SCF teşkilatlarına ait
altı çizilmesi gereken son nokta ise Batı Anadolu'dan sonra
yeni partinin en etkin biçimde örgütlendiği İstanbul'a iliş
kin. Onlarca SCF ocağının kurulduğu İstanbul, Ankara'nın
başkent olmasından sonra sarsılan prestijini yeni parti ile
geri kazanmak istiyor gibiydi.
Sonuçlar
Serbest Cumhuriyet Fırkası'nın toplumda yarattığı büyük
hareketlenmeyi partinin Batı Anadolu turu ile birlikte tescil
eden ikinci tarihsel olay kısa sürede örgütlemeyi başardığı
geniş teşkilat ağı oldu. Bu çerçevede, Batı Anadolu turu
ekonomik krizden derinden etkilenen halk kitlelerinin ta
leplerini su yüzüne çıkarırken, SCF yerel teşkilatlarının ge
lişimi bu gücü mobilize etmeyi başaran ekonomik elitlerle
profesyonel grupların faaliyetlerini işaret ediyordu. Ekono
mik gruplar özellikle Batı Anadolu kasaba teşkilatlarında
güçlüyken, eğitimli sınıflar parti içindeki etkilerini ulusal
ölçeğe çıkıldıkça artırıyorlardı.
1 55
"Serbesçilerin" teşkilatlarında eğitimli gruplar içinde
özellikle avukat ve doktorların ağırlığı göze çarpmaktay
dı. Bu çerçevede, bir avukatın ülkenin herhangi bir nok
tasında kurulacak bir SCF teşkilatında kendisine yer bu
labilme şansı diğer meslek gruplarından gelen adaylara
göre çok daha kuvvetliyken, siyasetçi-doktorlar özellikle
İzmir, Manisa, Batı Anadolu, Antalya ve Konya gibi ülke
nin önemli merkezlerinde daha sonra Demokrat Parti ile
devam edecekleri siyasi yolculuklarına ilk adımlarını at
maktaydı lar.139
Sahip oldukları toplumsal etki hesaba katıldığında, SCF
teşkilatlarında aktif görev almış ya da SCF'yi fiilen destekle
miş "bölgesel" ve "yerel" gazeteciler SCF'nin geniş kitleler
tarafından tanınmasında ve yerel teşkilatların yoğun talep
görmesinde kritik rol oynadılar. 20. yüzyılın ortasına kadar
Ortadoğu'da sosyal değişimin öncü gruplarından biri olan
gazeteci-aydınlar, özellikle Balıkesir, Kastamonu , lzmir,
Mersin ve Adana gibi ülkenin ticari merkezlerinde SCF saf
larında yer alarak ateşli bir demokrasi mücadelesine giriş
mişlerdi.
Başka bir deyişle, Serbest Cumhuriyet Fırkası yerel teşki
latlarının "mürtecilerle dolduğu" ve parti kurucularının bu
noktaları kontrol edemediği savı gerçeği ifade etmekten
uzaktı. Aksine SCF'yi bölgesel ve il çapında örgütleyenlerin
kimliklerine kısa bir bakış (Tablo 10) , SCF teşkilat hiyerar
şisinin profesyonel ve "devlet-katında güvenilir" grupların
lehine işlemiş olduğunu açıklıkla ortaya koyar. Bu anlam
da, SCF yerel teşkilatlan, modernleşme karşıtı olan grupla
rın aksine gücünü modernleşmeden alan yeni bir eğitimli
sınıfın üyeleri tarafından hayata geçirildi.
1 57
çabası toplumsal hoşnutsuzluğu siyasi bir güce dönüştür
müştü.
Her şeye rağmen, Batı Anadolu bölgesi SCF'nin zamana
karşı sürdürdüğü teşkilatlanma yarışında rakipsiz bir lider
konumundaydı . Sözkonusu örgütsel başarıyı getiren, ser
best ticaret ideolojisi etrafında örgütlenmiş ekonomik grup
ların yeni partiye aktif katılımı oldu. Büyük ticari kasabala
rın demografik yapıyı belirlediği Batı Anadolu'da, tüccarla
rın önderliğinde taşra burjuvazisinin Serbest Cumhuriyet
Fırkası'na verdikleri destek partiye aradığı örgüt derinliğini
sağlamıştı (Şekil 3).
ŞEKIL J
SCF Batı Anadolu Teşkllatı ve TBMM
%
60 �������
...... SCF Batı Anadolu ..... TBMM (1927) -/Jr TBMM (192�1 957)
Kaynak: TBMM (1927, 192� 1957) için Frey (1965), 80, 182.
140 Hiç şüphesiz hiıkiımete muhalif gazetelerinin verdigi SCF üyelik ve iıyelik
başvurusu rakamlanna temkinli yaklaşmak gerekir. Ôte yandan, bu durum
SCF yerel teşkilatlannın biıyük bir ilgi gördüğü gerçeğini değiştirmez.
159
DÔADÜNCO BÔLÜM
KRPRNIŞ
" ... Bir de Serbest Cumhuriyet Fırkısı'nın seroest inkişafı Cumhuriyet
Halk Fırkısı'nın gOsterec�I oQobey mOsoodekor1ıQıno �lıdır. . . "
1 64
kımlan oluştururken,5 SCF ile kıyasıya rekabetin yaşandığı
Batı Anadolu bu süreçte önemli bir yer işgal etti. lzmir pro
paganda ekibi 482 kişiden oluşmakta ve başanyla çalışmak
taydı. 6 Milas CHF kampanya grubu küçük fakat maliyeti
yüksek bir seçim hazırlığı yapmıştı. 7 Sadece oniki kişinin
çalıştığı organizasyonda, kampanya dön bin liraya mal ol
muştu. Farklı sosyal geçmişleri olan kişiler bu kampanya
larda yer aldılar: Örneğin, evkadınlan tek tek evleri gezerek,
hemcinslerini ikna etmekle görevlendirilirken,8 fiziksel şid
det kullanmaktan çekinmeyen zorbalar seçim alanlannda
yerlerini SCF taraftarlarını sindirmek üzere almışlardı.9
lçerik itibariyle, Cumhuriyet Halk Fırkası'nın genel kam
panya stratejisi SCF tabanını karalamayı hedef almaktaydı.
"Serbesçiler" , gerici, komünist, gavur ve aşağı sınıftan in
sanlar olarak nitelendirildiler. 1 0 Örneğin, Kocaeli valisi,
Adapazarı'nda Serbest Cumhuriyet Fırkası için çalışan ay
dınlan (münevverleri) tutuklatmış ve bu kararı için gerici
lik suçlaması ileri sürmüştü.11 CHF Manisa mebusu Yaşar
Bey, yeni paninin seçimlerde önde gittiği Armutlu'ya gelmiş
ve yöre halkına yanm çuval un ve tohumluk önererek oyla
nn yönünü değiştirmeye çalışmıştı. Başanlı olamayınca ça-
5 Kampanya çalışanlarından biri ilk gıln için on ve son giın için iıç lira aldığını
açıklamıştı. Bkz. Son Posıa. 15 Ekim 1930.
6 Hivncı, 16 Ekim 1930.
7 Hi:vrıcı, 17 Ekim 1930.
B Hi:vrıcı, 4 Ekim 1930.
9 lzmir'deki olaylar için bkz. Hivneı, 1 Ekim 1 930.
10 "SC Fırkasında Sarıklılar" ve "Akhisar'da la llaheillallah pankanı" haberleri
için Anadolu, 29 Ağustos, 12 Eylul 1930. Benzer değerlendirmeler için bkz.
Milliyet, 18 Ağustos, 7, 10, 12, 25 Eylul 1930. Cumhuriyet Halk Fırkası'nın
sözkonusu yaklaşımı yeni parıinin gördılğıl ilgiyle birlikte guçlendi. Fethi
Bey'in verdiği erken karşılık "paniyl gerici gôstermek çirkinliktir" oldu. Hiz
met, 29 Ağustos 1930. Basında yer alan benzer konumlanışlar için bkz. "Karşı
nızda ne Serbesti, ne Volkan vardır". Hivneı, 1 9 Eylul 1930.
l l Son Posıa, 18 Ekim 1930.
reyi parti merkezine Armutlu'da gerici bir hareketin varlı
ğından bahsetmekte bulmuştu. 1 2
Benzer bir yaklaşım Adana valisi tarafından hayata geçi
rildi. Aynı zamanda birçok seçim şaibesinden sorumlu tu
tulan vali, seçim komitesini uyararak hükümet partisinin
seçimleri kazanmak zorunda olduğunu bildirmiş ve bu
açıklamasını CHF'nin gericilere karşı olan tek parti olması
ile gerekçelendirmişti. Seçim komitesi halkın oylanna göre
karar vereceğini ifade edince komite üyelerinin aldıkları
karşılık tutuklanma tehdidiydi.13
Kamuoyunda heyecana yol açan iki olay ise lstanbul'daki
seçim alanlarından birinde görülen yeşil bayrak ve SCF
Adana teşkilatının duvarına asılan Arapça yazılı posterdi.
Yeşil Bayrak haberi ilk olarak hükumeti destekleyen gazete
lerin manşetlerinde yer aldı. Milliyet, Vakit ve Cumhuriyet'e
göre Kasımpaşa seçim alanında ortaya çıkan bayrak, hiç
şüphesiz irticai hareketle yeni parti arasında ilişkiyi kanıtla
yan yeni bir işaretti. 14 Oysa kısa bir süre sonra ortaya çıkan
işin içyüzü bir hayli farklıydı: Yeşil bayrak Haliç idman Yur
duna aitti. 15 Gerici muhalefet teması Adana'daki olayla tek
rar gündeme getirildi.16 SCF teşkilat üyeleri yemekteyken,
Arapça bir poster binaya asılmış ve çarçabuk fotoğrafı çe
kilmişti. Hükümet gazeteleri posterin içeriği, nasıl oraya
asıldığı ve hepsinden önemlisi nasıl fotoğrafının çekildiği
konusunda suskun kalırken, posterin gerici hareketin bir
simgesi olduğu konusunda birleştiler.17
Genç Türk Cumhuriyeti'ne yönelik diğer " tehditler" ,
1 66
Cumhuriyet Halk Fırkası'nın ajandasını oluşturmayı sür
dürdü. CHF mebusu olan Akif Bey, seslendiği kitlelerden
Fethi Bey'i takip etmemelerini isterken öne sürdüğü gerek
çe, liderin partiye komünistleri toplamış olmasıydı.18 Eleşti
rilerin artan dozu, Son Posta köşe yazarını kamuoyuna
SCF'nin belediye başkanlığını kazandığı Samsun'da, SCF
yerel teşkilatının bolşevik olmadığını anlatmaya kadar gö
türdü.19 Adana Halk Fırkası propagandacılarına göre ise
Serbest Fırka, "fellah"lann Anadolu dahilinde iskan edilme
fikrini ortaya atmıştı.20 SCF'ye ilişkin eleştiriler genelleşmiş
bir düzeyde Milliyet'te de yer aldı: "Fethi Bey, yankesiciler,
kaçakçılar, hüviyeti malum olmayan kişiler, komünistler ve
mürtecilerle çalışıyor(du) ".2 1
CHF kampanyasının diğer bir ayağı olan muhalefeti gay
rimüslimlerin partisi gibi gösterme yaklaşımı,22 Serbestçile
rin belediye seçimi adayları arasında gayrimüslimlere yer
vermesiyle hız kazandı. 23 Hükümet partisi bu perspektifi
özellikle muhacir ve mübadillerin yerleştirildiği ve aynı za
manda Serbest Cumhuriyet Fırkası'nın güçlü olduğu Batı
Anadolu ve Trakya'da öne çıkardı. lzmir'de yayılan dediko
du, SCF'nin Rumların mallarını geri almalarına izin verece
ği yönündeydi. Bu yaklaşım Memleketin Türk Münevverleri
Beyannamesi'nin gece bekçileri aracılığıyla evlerin kapı ön
lerine bırakılmasıyla güçlendirilmek istendi. 24 Seçimler sü-
167
rerken lzmir'de öncekilerinden daha spekülatif bir haber
etrafı sardı: Sakız adası Rumları kendi çıkarlarına uygun
gördükleri Serbest Cumhuriyet Fırkası'nın başarısını alkış
lıyorlardı. 25
Cumhuriyet Halk Fırkası'nın gayrimüslimleri hedef gös
teren ayrımcı politikası Doğu Trakya'da sürdü. Hükümet
partisinin Tekirdağ kampanyasının iki ayağından biri rakı
karşılığında oy Loplama olurken diğeri ise Serbestçilerin,
Ermenileri ve Rumları mülklerini geri almak üzere çağıra
cağı propagandasıydı.26 Şarapları ile ünlü Şarköy, Müref
te'de, CHF kampanyası tüm çıplaklığıyla ortadaydı: "Ser
best Cumhuriyetçiler gavuru geri getirecekti" .27
Mübadele sonrası geride kalan Rum nüfusa ev sahipliği
yapan lstanbul'da benzer bir söylem tutturuldu. Örneğin,
zengin ve dinsel bir figür olan Hoca Murat Efendi, Kemer
burgaz sakinlerine SCF'ye oy vermemelerini tembihlerken,
gerekçesi partinin Rum, Ermeni ve Yahudilerin elinde ol
masıydı.28 lstanbul'daki Serbest Fırka karşıtı kampanya,
Halk fırkalı Kırşehir mebusu Yahya Galip Bey'in SCF'yi
"aposLollar fırkası" olarak itham etmesiyle doruğa çıktı.29
ni namzet gösterdi. Daha on sene evvel yurdunda seni zehirlemek için her tür
lü melaneti yapan namusuna, şerefine her zaman taruz edenleri iş başına getir
mek isteyen bir fırkaya nasıl rey verirsin? işte Serbest Fırka'nın lstanbul listesi
ne koydugu Rum ve Ermenilerin isimleri şunlardır: Sabık mebus Orfandis, sa
bık mebus Panciri, sabık Sisam Beyi Vagleri Pandazidis, Arpacıoglu Nikolaki,
fabrikatör Yani Volos, sabık hariciye mcmurlanndan Kazancıyan, (Osmanlı
Bankası Müdürü) Berç Keresticiyan, Haleplioglu Yusuf. Ey Türk milleti dikkat
eL Gene Rum, Ermeni oyunlanna alet olma!". Cunıhuriytt, 9 Ekim 1930; Milli
ytt. 9 Ekim 1930. Aktaran Rıfat N. Bali. "1930 Yılı Belediye Seçimleri ve Ser
best Fırka'nın Azınlık Adaylan", Tarih ve Toplum (Kasım 1997), 2 7-28.
25 Hüniytı, 16 Ekim 1930.
26 Son Posta, 19 Ekim 1930.
27 Son Posta, 18 Ekim 1930.
28 Son Posta, 12 Ekim 1930.
29 Son Posta, 1 1 Ekim 1930.
1 68
SCF İstanbul Ocağı reisi İsmail Hakkı (Baltacıoğlu) Bey bu
fikri ertesi gün Kuzguncuk Ocağı'nın açılışında kesin bir
dille reddetti. 30 Fakat CHF kadroları, SCF'nin aday göster
diği gayrimüslimleri propaganda malzemesi olarak kullan
mayı sürdürdü. Seçim alanında Halk fırkalıların taşıdığı
bayraklar ve dövizler yeni partiyi adeta "düşmanın aracı"
olarak göstermekteydi.31
Gayrimüslimlere cephe alan Cumhuriyet Halk Fırkası,
ironik bir biçimde bu grupların oylarına göz dikmekten ge
ri kalmadı. Kurtuluş Savaşı'nda Türklerle aynı safta yer alan
Yahudiler,32 hükümet partisinin ilk hedefi oldu. İzmirli bir
tüccar olan Babur Bey bu amaçla Yahudi cemaatini etkile
mek üzere görevlendirildi. Sonuçsuz kalan bu girişimden
sonra, doktor Levi, Yahudilerin ibadethanelerinde oyların
Cumhuriyet Halk Fırkası'na verilmesi için konuşmak zo
runda bırakıldı.33 Fakat cemaatin yanıtı neden hükümet
partisinin Yahudi kökenli aday göstermediği ve hükümet
gazetelerinin kendilerini aşağılamaya devam ettikleri yö
nünde oldu.34
Yahudiler üzerindeki baskı Adana'da aktif müdahaleye
döndü . Yerel askeri kumandan oyların hükümet partisine ve
rilmesinde aktif rol oynadı.35 Keza, lzmir Karantina'da,
1 70
Hüsnü Bey, oylann Halk Fırkası'na gitmesi için kararlıydı.
Bu çerçevede, Cibali Fabrikası'nda çalışan hamallardan se
çimlerde oylannı CHF'ye vermeleri istendi. Kabul etmeyen
ahı kişi, dört gün boyunca tek iş alamadı. En sonunda çare
sizlik oyların hükümet partisine gitmesiyle sonuçlandı.42
lnhisann Kuruçeşme şubesinde bu sefer Hilmi Bey'in katkı
larıyla, tütün işçileri CHFye ait bir arabaya doldurularak
oylarını hükümet partisine vermeleri için seçim alanına gö
türüldüler.43 Aynı zamanda, inhisann Kabataş deposu çalı
şanlan da onar kişilik gruplar halinde oylannı Cumhuriyet
Halk Partisi'ne vermeleri için Fındıklı Camii'ne yollanmış
lardı.44 lşçiler ya işlerini ya da oylannı kaybedeceklerdi; oy
larını kaybetmeyi seçtiler.
Lonca teşkilatı geleneğinden tam olarak kopmamış ve bir
cemiyet etrafında örgütlenmiş diğer işkolları da hükümet
partisinin etki alanının içinde yer aldılar. Örneğin, Deniz
Amele Cemiyeti üyelerine reisleri Emin ve kahya Mustafa
Reis tarafından seçim alanında oy pusulaları dağıtıldı.45
Üyelerden olan Halil Bey, cemiyet yönelimini Halk Fırka
sı'nı desteklemekle suçlarken, başka bir gerçeğin de altını
çizmekten geri kalmıyordu: Yönetim oylarını CHF adayları
nın haricindeki kişilere veren üyelerine iş vermeyecekti.46
Aynı nedenden ötüıii , kendi adlarına oy atmaya gelen ba
lıkçılara izin verilmezken, liman reisleriyle konuşmalan sa
lık veriliyordu.47 Sütlüce mezbahasında çalışan üç yüz işçi,
veteriner Münir Bey tarafından oylarının hükümet partisine
gitmemesi durumda işlerini kaybedecekleri tehdidine ma-
1 71
ruz kalıyorlardı.48 Halk fırkalı yöneLicilerin kafalarındaki
model, hamam sahiplerinin tüm hamam çalışanları adına
oylarını hükümet partisi için kullandıktan zaman kusursuz
biçimde gerçekleşti.49
Cumhuriyet Halk Fırkası'nın 1930 Belediye Seçimleri'nde
uyguladığı propaganda ve baskı yöntemleri, bürokratik me
kanizmanın kullanılması haricinde iki ayağa sahipti: Serbest
Cumhuriyet Fırkası tabanının meşruluğunu sarsmak ve hü
kümete karşı konumu zayıf grupların oylarını CHF'ye ver
melerini sağlamak. llk taktik SCFnin mürtecilerle dolduğu
ve gayrimüslimlerin partisi olduğu iddialarıyla hayata geçi
rilmeye çalışıldı. CHF'nin "irtica kurgusu" modernleşme
projesine sıkı sıkıya bağlı eğitimli grupları muhalefet parti
sinden uzaklaştırmayı hedeflerken, partinin gizli sahibinin
gayrimüslimler olduğu teması, bir yanda kamuoyunda prim
yapan gayrimüslimlere karşı varolan güvensizliği sömürü
yor<> öte yandan ise mübadil ve göçmenlere göz kırpıyordu.
ikinci taktik propagandadan çok sosyal baskıya dayan
maktaydı. Serbest Cumhuriyetçileri gayrimüslim adaylar
göstermekle suçlayan Cumhuriyet Halk Fırkası,51 gayri
müslim vatandaşların oylarına göz dikmekten geri kalma
mıştı. lşçiler ve bir cemiyet etrafında örgütlenmiş işkolla
rında çalışanlar, Büyük Buhran'ın da yarattığı kriz ortamın
dan yararlanılarak işlerini kaybetme tehdidiyle hükümet
partisini desteklemeye zorlandılar. Uygulanan sosyal baskı
ve propaganda yöntemleri bürokratik aygıtın hükümet par-
1 72
tisine aktif desteği ile birleşince seçimler CHF'nin üstünlü
ğü ile sonuçlanacaktı.
1 73
yaptığı ziyarette hayata geçirildi: Serbest Cumhuriyet Fırka
sı'na Batı Anadolu gezisi esnasında destek veren mızıka
bandosu üyeleri herhangi bir gerekçe ileri sürülmeden ko
vuldular. 58
En az valiler kadar kaymakamlar da seçimlerde kritik rol
oynadılar. Bu durum, Serbest Cumhuriyet Fırkası'nın etkin
olduğu bölgelerin birçok gelişmiş kasabayı banndırmasın
dan kaynaklanmaktaydı. Örneğin, Akhisar kaymakamı ,
müftü v e imam gibi dinsel figürleri halkın oylanmn CHF'ye
gitmesi doğrultusunda propaganda yapmaya zorluyordu.59
Hafızlara yönelik benzer bir baskı Aydın'da yaşandı.60 Ti
re'de CHF mutemetliği görevini sürdüren müftü Sunullah
Efendi sahip olduğu dinsel prestiji kullanarak köylerde hü
kumet panisi lehine propaganda yapıyordu.
Serbest Cumhuriyetçilere karşı "devlet katında" uygula
nan ayrımcılık farklı biçimler aldı. Örneğin, Aydın kenti be
lediye başkanı ve aynı zamanda eski CHF mutemedi olan
Ahmet Emin Efendi Hoca, Selanik, Girit ve Manasur göç
menleri ile lstanbul'dan gelenleri, oylarını CHF aleyhine
vermekle suçlayıp, kentte yaşama şansları olmadığı tehdidi
ni savuruyordu.61 Söke'de ise ancak oylarını hükümet parti
sine verirlerse toprak alma şansına kavuşabilecek iki yüz
göçmen, çareyi kaymakamı valiye şikayet etmekle buldu.62
Seçim taktiği olarak şantaj siyaseti bazen yüzünü daha
açık biçimlerde gösterdi. Yeni fırka faaliyetinin yaygın oldu
ğu Alaşehir'de, Şemseddin Bey, Serbest Cumhuriyet Fırka
sı'nın yerel teşkilat listelerini kontrol ederek, vergi borçla-
1 74
nndan ötürü baskı altına alabileceği kişilerin varlığını ara
makla meşguldü.63 Bölge ticaretinin Büyük Buhran'dan ötü
rü durma noktasına geldiği Uzunköprü'de,64 bir hükümet
yetkilisi seçim odasında yerini almış oylarını yeni partiye
verenlerin listesini çıkartmaktaydı. Bağırsakçı lbrahim Ağa
da bu l isteye dahil olmak istediyse de, oyunun rengini
ödenmemiş borçlarından ötürü hükümet partisi lehine
döndürmek zorunda kaldı.65
Manisa, Kasaba sakinleri farklı bir iktisadi baskı ile karşı
laştılar. Tarımsal kooperatiften kredi almak isteyenlerin
adeta kaymakamdan "vize" alması gerekliydi. Kaymakam
ise gerekli belgeyi belediye seçimlerinde verilecek oyun
rengine bağlamıştı.66 lzmir, Alaçatı'da tütün inhisarı temsil
cisi Yusuf Efendi tütün üreticilerine yeni kurallar getirmişti:
"inhisara tütün satmak isteyenler, yeni partiyle en ufak bir
ilişki bile kurmamalıydılar". 67
Bürokratik aygıt birçok bölgede daha etkin baskı ve mü
dahale yöntemleri kullandı. Kastamonu, Tosya'da, kayma
kam, SCF'nin üye kayıt defterlerini toplayarak yerel teşkila
tı kapattırdı.68 Ereğli'de, kaymakam Sami Bey ve Halk fırka
lılar, seçimin yapılacağı belediye binasının önünü işgal etti
ler.69 Bornova kaymakamı sıradan bir adli vakayı kullana
rak, Serbest Cumhuriyet Fırkası'nın üye kayıtlarını ele ge
çirdi.70 SCF taraftarlarını yıldırma girişimleri Ôdemiş kasa-
175
basında daha sert oldu.71 Kaymakam seçimleri tatil etmekle
yetinmeyerek Serbest Fırka'nın yörede öndegelen üyelerin
den diş hekimi Kemal Bey, tüccar Şükrü ve Fehmi Beyleri
tutuklattı ve parti evrakına el koydu. 72
Silahlı Kuvvetler ve kolluk kuvvetleri mülki birimlerle
uyumlu olarak Serbest Cumhuriyet Fırkası'nın aleyhinde
faaliyette bulundular. Örneğin, jandarma kumandanı Ha
san Bey, Tarsus ve Mersin'de CHF lehine başarılı faaliyetleri
sayesinde, Birecik'e kumandan oldu.73 Adana,74 Trabzon75
ve lzmir'de, seçim sırası ve sonrasında silahlı kuvvetler bir
çok sokak ve caddelerde adeta kuş uçurtmadılar. 76 Şar
köy'de seçim salonuna girmek için silahlı bir askeri geçmek
gerekliydi.n Ereğli'de olanlar ise jandarmanın teker teker
vatandaşlara oylarını hangi partiye kullanacaklarını sorma
sıyla açıktan açığa hükümet partisi taraftarlığına dönüştü.
Bazı seçim merkezlerinde silahlı güçlerin soru sormalarına
dahi gerek kalmadı: Askerlerin seçim salonlannın içinde
oturmaları Serbest Cumhuriyet Fırkası'na oy verecekler
için yeteri kadar caydıncı bir güç oldu.78
Kolluk kuvvetlerinin seçimlere yaklaşımını dönemin lz
mir Emniyet müdürü, Ömer Bey'in faaliyetleri gösterir gi
biydi. 79 Ömer Bey, oylann hükümet partisine gitmesini ga
ranti altına almak için mahallelerdeki muhtarlarla bağlantı
kurdu, birçok firma müdürü ile birlikte Kordon Tramvay
177
ya eski nüfus kağıtlan kabul edilmiyor83 ya da nüfuz cüz
danları ile seçim listelerindeki isimleri arasında bir uygun
suzluk olup olmadığı araştırılıyordu.84 Meselenin can alıcı
noktası bu kuralın sadece Serbest Cumhuriyet Fırkası taraf
tarlan için işletilmesiydi.85
Seçim süreci büyük kentlerde daha kanşıktı ve SCF'ye
karşı farklı baskı ve engelleme yöntemleri gerektirdi. Yerel
otoriteler, Serbestçilerin kazanacağının ayırdına vardıkları
zaman, ya oy kullanılan sandık sayısını86 düşürüyor ya da
günlük oy veren insan sayısı ortalamalarını87 silahlı ve
kolluk kuvvetleri yardımıyla aşağıya çekiyorlardı. Bu du
rumun sonucu binlerce kişi oy veremeden seçim merkez
lerinin çevresinde büyük kalabalıklar oluşturdu.88 Fakat
Serbest Cumhuriyet Fırkası seçimlerde tüm engellemelere
rağmen önde gidiyorsa, seçimler ya iptal edildi ya da erte
lendi.89
Seçimlerdeki usulsüzlükler, sonuçlar açıklanmadan önce
de devam etti. Birçok oy pusulası seçime baskı veya tercih
leri sonucunda katılamayan seçmenlerin isimleri yerine
83 Son Posla, 13 Ekim 1930. Etabli vesikası ile oylannı kullanmak isteyen Rum
lar da benzer zorluklar yaşadılar. Bkz. Son Posla, 8 Ekim 1930.
8i Son Posıa, 13, 16 Ekim 1930.
85 Örneğin, lzmir, Karantina'da Öğretmen Okulu öğrencilerine Serbest Cumhu
riyet Fırkası"na oy verecekleri anlaşılınca oy verdinilmemiş; gerekçe olarak da
kimliklerinin bulunmaması gösterilmişti. Fakat, Trabzon'da onaya çıktığı üze
re CHF tarafıarlan bu çeşit zorluklarla karşılaşmamakıaydılar. Bkz. Son Posla.
20 Ekim 1930.
86 Çanakkale'de seçimlerin dördüncü günü sonrası sandık sayısı dörtten bire in
dirilmişti. Son Posıa, 8 Ekim 1930.
87 Adana'da oy veren seçmen sayısı günde onalama 500-600'den 200'e gerilemiş
ti. Seçimler Mersin'de SCPnin açık ara üstünlüğünde sürerken seçmenlerin
oy sandıklanna yaklaşması yasaklandı.
88 Ö megin Konya'da binlerce kişi oyunu kullanamadı. Son Posla, 20 Ekim
1930.
89 Aydın'da seçimler iki gün tatil edilirken Çine, Biga, Ereğli, Kula ve Kemalpa
şa'da seçimler ertelendi. Son Posla, H, 21 Ekim, 1930.
1 78
atıldı. Bu durum, çoğu ismin altında aynı imzaların bulun
ması veya toplam seçmen sayısından daha fazla kişinin oy
kullanması gibi traji-komik durumlara yol açtı.90 Bu oyların
gittiği tek adres vardı; o da Cumhuriyet Halk Partisi'ydi.91
Bu uygulamayı mümkün kılan ise seçim kurullarının (İnti
hap encümeni) baskı altına ahnması,92 üyelerinin Halk Fır
kası yöneticileri tarafından seçilmesi ve/veya CHF taraftar
larının oylarını bir defadan fazla kullanabilmesine izin ve
rilmesiydi. 93 Ôte yandan, seçim sandıklarının kaybolmuş
olması,94 çahnması95 jandarma kumandanına teslimi96 veya
Halk fırkalı belediye başkanının evinde saklanmakta olma
sı, l 930'da yapılan belediye seçimlerinin ruhunu yansıtan
örnek olaylardı.
Tüm usulsüzlükler ve baskı metotları Serbest fırkahların
polis ve asker kuvvetleri tarafından bastırılması ile destek
lendi. Yüzlerce kişi kanun aleyhine gösteri yapmaktan ötü
rü tutuklandılar. Özellikle Ödemiş, Kemalpaşa97 ve Antal-
1 79
ya'daki98 olaylar, devlet otoritesinin kendi vatandaşları ile
çetin ve adeta zorbaca bir karşılaşmasıydı.99
180
ceğine atıf vardı. Ne bu kamuoyu açıklaması ne de parti
merkezinin diğer çabaları, seçimleri nizami hale getirmeye
ve SCF taşra teşkilatları ve seçmenlerinin maruz kaldığı bas
kıları hafifletmeye yetmedi. Bu noktada, "Serbesçiler", Cum
huriyet Halk Fırkası ve devlet aygıtından gelen baskılara
karşı pratik çareler geliştirmek zorunda kaldılar.1 02
Bireysel seçmenler için en etkili yol yaratıcılıktı. "Serbes
çiler" birçok yerde kendi partilerine oy atmak için ilk önce
Halk Fırkası aday listesini alıp daha sonra fikir değiştirmiş
gibi davranmayı tercih ettiler.1 03 Fakat bu taktik seçmen lis
telerinde dahi ismi gözükmeyen SCF'liler için yeterli olma
maktaydı. Bu duruma ilginç bir örnek Çemberlitaş, lsLan
bul'da ortaya çıktı. Yıllardır Mesih Paşa mahallesinde yaşa
yan tamirci Nusret Erendi oy vermeye gittiği zaman büyük
bir süprizle karşılaştı: Seçim kurulu, muhtarın varlığına
rağmen öyle bir mahalleden haberdar olmadığını söylüyor,
vatandaşın oy kullanmasına izin vermiyordu. Kolay pes et
meyen bir kişiliğe sahip olan Nusret Efendi ancak geri gi
dip getirdiği mahalle tabelası sayesinde seçim heyetini ikna
etti ve oyunu kullanabildi.104
SCF yerel teşkilatlarının durumu farklıydı. Anında mü
dahale gerektiren seçim usulsüzlükleri karşısında teşkilatlar
konuyu hem parti merkezine danıştılar hem de yerel idare
nezdinde şikayette bulundular. Çoğu zaman istedikleri so
nucu alamayan SCF teşkilatları çareyi seçimlerden bir süre
liğine ya da tamamen çekilmekte gördüler.105 Bu durum,
181
SCF'nin kuvvetli olduğu ya da seçimlerin başa baş geçeceği
beklenen ticari bölgelerde Cumhuriyet Halk Fırkası'na kay
da değer bir avantaj sağladı. 1 06 Ereğli örgütü seçimlerden
çekildiğini kamuoyuna yazılı olarak duyuran nice SCF teş
kilatından biriydi. Sundukları belgede seçim usulsüzlükle
rini tek tek belgelediler: Seçimlerin ertelenmesi, seçim bi
nasının girişinde jandarmanın varlığı ve kaymakamın SCF
taraftarları aleyhine ayrımcılık yapması. 107
Büyük kentlerde ise SCF teşkilat ve taraftarları daha aktif
protesto yöntemleri kullandılar. SCF fırka ocağı tarafından
düzenlenen ve beş bin kişinin iştirak ettiği mitingde, Akhi
sarlılar seçim encümeninin çıkardığı zorlukları avukat Ni
hat Bey'in yaptığı konuşma vasıtasıyla protesto ettiler.108
Kızgın Balıkesir sakinleri Gazi ve Fethi Bey'in posterleri109
eşliğinde develerle yaptıkları yürüyüşte "çok yaşa Gazi, çok
yaşa Serbest Cumhuriyet Fırkası" sloganları attılar.1 1 0 Orta
mın sakinleşmesini sağlayan tek gelişme SCF vilayet teşki
latından İbrahim Sururi Bey'in yaptığı konuşma oldu. 1 1 1
Benzer şekilde, Adanalı onbir bin kişi Ankara'ya SCF vila
yet ocağı azalan Nakipzade Muzaffer ve ldris Beyler aracılı
ğıyla gönderdikleri dilekçede, kentte yapılan seçimlerin ip
talini talep ediyorlardı. 1 12 Zira, SCF'nin kazandığı seçimler,
seçim sonrası bir operasyon ile elinden alınmıştı. 1 1 3
ı06 Akhisar'da toplam 7800 oyun sadece 1056 tanesini alarak seçimi kazanan
CHF, Bodrum'daki zaferini sadece 250 oya borçluydu. Keza, Çankın'da top
lam 3000 seçmenin sadece 585 tanesi seçimlere kaulabilmişken, Çorlu'da şc
çime kaulım oranı yüzde 12.5 olmuştu. Son Posla, 18, 23 Ekim 1930.
ı07 Son Posıa, 21 Ekim 1930.
108 Hivrıeı, 9 Ekim 1930.
109 Son Posla, 22 Ekim, 1930.
1 10 Yalıll, 21 Ekim 1930.
1 1 1 Son Posıa, 20 Ekim 1930.
1 1 2 Ymi Adana, 9 Ekim 1930 ; Son Posla, 19 Ekim 1930.
1 13 Son Posıa, 15 Kasım 1930.
182
Adana'da uygulanan protesto yöntemi1 14 daha sonra farklı
kentler için bir örnek teşkil etti. Balıkesir sakinleri yirmi
beş sokaktan topladıktan 9560 tane imzayı seçimlerde orta
ya çıkan usulsüzlüklerin araştınlması için lçişleri Bakanlı
ğı'na gönderdiler.1 1 5 Manisa ili seçmenleri gönderdikleri on
bin imzalı dilekçede valiyi seçimleri bitirmekle suçluyorlar
dı.116 Aydm'dan beş bin kişi seçimlerin kanunsuz biçimde
yapıldığına dair itirazda bulundular.117 Trabzon kentinde ise
yüzlerce vatandaş notere giderek oylarının kabul edilmeme
sini protesto ediyorlardı.118 Benzer şikayetler hem Konya1 19
hem de Eskişehir'de seslendirildi. 1 20
Uygulanan tüm baskı ve yıldırma metodlarma rağmen,
Serbest Cumhuriyet Fırkası, 502 belediye başkanlığı için
yapılan ve otuzyedi vilayette katıldığı 1 2 1 seçimlerden ikisi
kent düzeyinde olmak üzere kırk noktada başanlı olmayı
bildi (Şekil 4).122 Muhalefet partisinin seçim galibiyetlerinin
ezici çoğunluğu yüzde 65'le Batı Anadolu'dan1 23 gelirken,
183
listede ikinci sırayı yüzde 22.5 ile Trakya dahil olmak üzere
Marmara1 24 aldı. Aynca, SCF'liler, Karadeniz sahilşeridinde
Samsun kenti ve Amasya'ya bağlı iki noktada1 25 ve ülkenin
güneyinde Silifke (lçel) kenti1 26 ve Osmaniye (Cebelibere
ket), Boğaç'ta seçimlerden zaferle ayrıldılar.1 27
ŞEKIL 4
Belediye �mlerinde SCF Galiblyetlerlnln Cotrafi Datılımı
-----
30 �--
25
20
15
10
o
Batı Anadolu Marmara Karadeniz Akdeniz
184
lenme faaliyetleri sonuç vermişti. Aslında, seçim usulsüz
lükleri ve baskı siyaseti göz önüne alındığında, belediye se
çimlerinde SCF'ye verilen destek seçim sonuçlann gösterdi
ğinin çok ötesindeydi. 1 29 Serbest Cumhuriyet Fırkası'nın
çeşitli bölgelerde üstünlüğü ile sonuçlanan seçimlerde aldı
ğı yüksek oy oranları bize bu konuda bir fikir verebilir
(Tablo 1 1 ).
TABLO 1 1
1930 Belediye Seçimlerinde S CF Oy Onınlan
Kapanıı
Belediye seçimlerinde uygulanan baskı ve usulsüzlükler,
Fethi Bey'i konunun mecliste tartışılması için 6 Kasım ta
rihinde bir çağrı yapmaya sevk etti. 1 3° Cumhuriyet Halk
Fırkası ileri gelenlerinin bu teklifi memnuniyetle karşıla
ması üzerine, Türkiye Büyük Millet Meclisi 1 5 Kasım
1 930'da tarihinin en uzun oturumlarından birine sahne
oldu. 131 tık konuşmayı teklifin altında imzası olan Fethi
185
Bey yaptı. 1 32 SCF lideri konuşmasında, belediye seçimle
rinde ortaya çıkan usulsüzlükleri pratik örnekler vererek
kanıtlamaya girişti. Bu bağlamda, Adana seçimlerinde or
taya çıkan fazla oylardan, Mersin'de ordu baskısından,
Konya'da azalan sandık sayılarından, Eskişehir'de SCF
üyelerinin gördüğü fiziksel şiddetten, Çatalca ve Silivri'de
kaçırılan seçmen listelerinden söz açtı.
Daha sonra ise lzmir seçimlerini SCF'ye seçim öncesi, sı
rası ve sonrasında uygulanan çeşitli baskı yöntemlerini or
taya koymak için kullandı. Benzer şekilde, Antalya'da aske
ri güçlerin kalabalığa uyguladığı sert müdahaleye değindi.
Fethi Bey, son olarak, seçim usulsüzlüklerinin olduğu diğer
kentlerin isimlerini tek tek saydıktan sonra, 1 33 vatandaşla
rın devlet ve kurumlarına güvenini tekrar tesis etmek için
seçimlerin yenilenmesi çağrısında bulundu. 1 34
Fethi Bey'in kon uşmasına yanıt İçişleri bakanı ve Halk
fırkalı onsekiz milletvekilinden geldi. Seçimlerin resmi gali
bi Cumhuriyet Halk Fırkası, mecliste seçim usulsüzlükleri
üzerine yapılan toplantıyı SCF'nin kıyasıya eleştirildiği bir
siyasi platforma dönüştürmeyi başarmıştı.135 Balıkesir mil
letvekili Hayrettin Karan kendi kentindeki durumdan ör
nekler verdi. Karan'a göre, Balıkesir'deki SCF protesto gös
terisi gericilerin hareketiydi. Şapka ve yazı devrimiyle hü
kümeti yeren sloganlar atmakla kalmamışlar aynı zamanda,
fes ve sarığı geri istemişlerdi. Mebusa göre "bu adamlar ta-
1 86
rikat şeyhleri tarafından eğitilmekteydiler". SCF liderinin
Batı Anadolu turunda evinde kaldığı bu adam, "Yunan işga
li sırasında eski bir Yunan ajanı ve aynı zamanda evini tek
ke olarak kullanan bir şeyhtin .
Hl "Fethi Bey öldü, yaşasın hürriyet", Muhalefet başına geçebilecek önemli bir
şahsiyet aranıyor" bkz. Strbes Cıımhuriyeı, 1 9-21 Kasım 1930; Son Posta, 5
Aralık 1930.
190
SONUÇ
193
partinin örgütlenme profili ve seçim galibiyetlerinin de
mografik dağılımı incelendiğinde daha çarpıcı biçimde or
taya çıkar (Şekil 5). 1930 yılına ait verilerin yokluğunda
1935 nüfus sayımı sonuçlarını3 baz alarak yaptığımız bir
analiz, muhalefet partisinin şehir nüfusu yüksek kazalarda
gösterdiği başarılı performansı ortaya koyuyor. Bu çerçeve
de, SCF, Türkiye'de kent nüfusu beş bini aşan 1 10 kasaba
dan 4 l'inde örgütlenmeyi başarmış ve 15 tanesinde beledi
ye seçimlerinden galibiyetle çıkmıştı. Buna mukabil, şehir
nüfusu beş binin altında kalan kasabalarda muhalefet parti
sinin örgütlenme oranı yüzde 9, seçim galibiyet oranı ise
yüzde 3'lerde kalmıştı.
ŞEKIL S
KaAbalarda 50: Performansı
50
-
..."' 40
-- ::.....
· ········· ::··;··;1
:;
o ...... · ,,,.
-
30
aı ·
ı:ı ··· ::..
.. ..;;.··,
'" 20
> ,.. - -
- -..::.·
� ·..
10
o
Kasaba tipi 1 2
Kasaba tipi Kasaba tipi 3
(500-5000) (5001-10000) (1000 1 - )
194
Anadolu'ya yerleştirilen altı yüz bine yakın göçmenin ba
nnma, uyum ve ekonomik zorluklardan ötürü devam eden
dramı yeni partiye aktif desteğe dönüşmüştü . Keza,
SCF'nin vaad ettiği genişletilmiş vatandaşlık modeli ve par
tinin kapılannı gayrimüslimlere açması, Yahudi cemaati ta
rafından Türk ulus-devletine "daha eşit" koşullarda enteg
rasyon için siyasi bir fırsat olarak görüldü. 5 Son olarak, pro
fesyonel kadrolar kentlerde ve partinin yerel örgütlenme
sinde aktif görevler alarak toplumda varolan ekonomik
hoşnutsuzluğu siyasi bir güce dönüştürmeyi başardılar.
Serbest Cumhuriyet Fırkası'nın toplumda yarattığı büyük
hareketlenme, siyasi söylemi ve ideolojik konumlanışı, ka
tılım ve mobilizasyon karşıtı Türk milliyetçi elitinde panik
havası estirdi. Merkezi kontrol eden güçler, rövanşı beledi
ye seçimlerinde aldılar. Bu bağlamda, hükümet partisine se
çim zaferini kazandıran iki temel stratejiden ilki, Serbest
Cumhuriyet Fırkası tabanının meşruluğunu sarsmayı he
defleyen propaganda taktikleri oldu. Tarihsel bulgular aksi
ni göstermesine karşın, SCF, kamuoyuna gayrimüslimler ve
mürtecilerin ele geçirdiği "Babıali Tanzimatçısı ruhunu"
yansıtan siyasi bir yapı olarak lanse edildi.
ikinci strateji CHF lehine mobilize olan bürokratik aygı
tın uyguladığı baskı mekanizmalanna dayanıyordu. Beledi
ye seçimlerinin verdiği genel mesaj ise bu konuda yapılan
Meclis oturumunda açıklıkla ortaya çıkacağı üzere muhale
fet partisine yaşam hakkı tanınmayacağı yönündeydi. Kritik
bir dönemece gelen Fethi Bey ve arkadaştan, arkalarında
ıht 1 923 compulsory populaıion a:change bttwun Gruet and Turlıey (New York:
Berghahn Books, 2003).
5 Bilgi sahibi olduğumuz tüm kaynaklar, Ermeni ve Rumlara nazaran Yahudile
rin SCF'yi aktif olarak desteklediklerini işarcı ediyor. ilk iki grubun temkinli
davranıp, bir çeşit bekle-gör politikası izlemelerinin arkasında hiç şüphesiz ki
azınlıklarla Türk ulus-devleti arasında iki yönlü işleyen toplumsal güvensizlik
önemli rol oynamışu.
195
ekonomik ve profesyonel gruplann omuzlannda hızla yük
selmiş bir teşkilat ve ekonomik talepleri olan kitleleri geri
de bırakarak geldikleri sınıfa ve bürokratik geleneğe bağlı
kaldılar. Parti kendi kendini feshetmişti!
Serbest Fırka'nın kapanmasının akabinde tek-parti döne
minde Türk rejimine damgasını vuran tarihsel eğilimler si
yaset alanında otoriterlik, kültür hayatında tepedenci dö
nüşüm ve ekonomide devletçilik oldu. Bu perspektifle
uyumlu olarak, Türk Ocakları kapatılıp yerine Halkevleri
kuruldu, yeni bir Türk kimliği yaratmak için "tarihi-bilim
sel" teoriler geliştirildi ve CHF kongresinde altı ok benim
senerek modern Türkiye'nin temel ilkelerine dönüştürüldü.
Başka bir deyişle, birçok tarihsel alternatife açık ve içinde
farklı toplumsal ittifakları barından milliyetçi proje, bu
noktadan sonra merkezi kontrol eden bürokratik sınıfın tek
hakimi olduğu bir nitelik kazanmıştı.
* * *
196
Son otuz yılda Türkiye üzerine yapılan antropolojik ça
lışmalar ile siyaset bilimi ve azgelişmişlik literatürleri mer
kez-çevre modelinin kavramsal gücünü onaylarken aynı za
manda farklı çevresel modenıitelerin çeşitli parçalarını orta
ya çıkarmayı başardılar. Bu anlamda, cumhuriyet dönemin
de çevre, tek yüzlü ve monolitik bir tecrübe olmadı. Aksine
coğrafi temeli, talepleri ve ajanları birbirinden farklı en az
iki tür "çevresel" asabiye'den söz açmak mümkündü.7 Bun
lardan ilki Şerif Mardin'in başarıyla çizdiği modelle uyum
içerisindeydi. 8
Coğrafi ifadesini ağırlıkla güneydogu ve doğu Anadolu'da
Kürt kökenli vatandaşların yaşadığı bölgelerde bulan kültü
rel çevrenin şekillenmesinde Türk ulus-devletinin izlediği
merkezileşme ve Batılılaşma politikaları önemli rol oynadı.
Bu anlamda, imparatorluktan cumhuriyete geçiş, devlet ya
pılan ve dünya ekonomisi ile entegrasyonun tarihsel olarak
zayıf kaldığı bölgede, toplumsal talepleri halk lslamı ve/ve
ya etnik kimlik üzerinde yükselen yeni bir kültürel haklar
ajandasının doğmasına zemin hazırladı. Kültürel çevrede
toplumsal muhalefeti örgütleyenler ise bölgedeki sosyal hi
yerarşinin tepesinde yer alan aşiret liderleri, büyük toprak
sahibi ağalar ve aşiretler arası ilişkilerin düzenlenmesinde
kritik rol oynayan dinsel aktörler oldular.9
7 Geleneksel ve modem asabiye aynmı için bkz. Olivier Roy, "Patronage and So
lidarity Groups: survival or reformation", (der.) Ghassan Salame Democracy
wiıhouı Democraıs: ıhe Rencwal of Politics in ıhe Muslim World (London & New
York: l.B. Tauris, 1994). 270-28 1 .
8 Şerif Mardin, Rcligion and Social Charıge in Modem Turhey - The case of Bcdiüı.a
man Said Nursi (Albany: SUNY Pn:ss , ı 989). [Türlıiye'dc Din ve Toplwnsal !Xğiş
me Bediüuı.aman Said Nursl Olayı, çev. Metin Çulhaoğlu, iletişim Yay., 2002. )
9 Bölgede bu ı.arihsel hat 20. yüzyılın ikinci yansında kişileştirilmiş siyaset, mar
jinal paniler ve bağımsız adaylara verilen yoğun destek üzerinden devam etti.
Ali Çarkoğlu & Gamze Avcı, "An Analysis o[ the Electorate &om a Geographi
cal Perspective", (der.) Sabri Sayan & Yılmaz Esmer, Poliıics, Parıics and Electi
ons in Turlıey (Boulder, Colo.: Reinner, 2002), 1 1 5-1 35.
197
Batı Anadolu ve Marmara'da vücuda gelen ehonomih çevre
ise profesyoneller ve ekonomik ajanlar tarafından örgütlen
di. Temel sloganları ticaret özgürlüğü ve siyasi haklardı.
1 950-1999 arasında yapılan seçimlerde oylarını merkez sağ
ve merkez sol partilere vermişlerdi. Bölgenin ekonomik gü
cü toprak sahibi büyük ağalardan değil piyasaya entegre
küçük üreticilerden gelmekteydi.1 0 Tarihsel olarak dünya
ekonomisi ile bütünleşmiş, profesyonel kadroları barından,
ülkede kalan gayrimüslimlere ve ülkeye gelen göçmenlere
ev sahipliği yapmaktaydılar.
Tarihsel gelişimi, demografik yapısı, antropolojik gerçek
liği 'le ekonomik modeli birbirinden farklı bu iki çevreden1 1
ekonomik kökenli olanı Türkiye'de çok partili hayata geçiş
te kritik rol oynadı.12 Demokrat Parti (DP) on yıllık iktidarı
boyunca Ege ve Marmara bölgesinden yoğun destek gördü.
Bu noktada çarpıcı olan Serbest Cumhuriyet Fırkası'nın ay
nı serüveni 20 yıl önce tecrübe etmiş olmasıydı. Parti, De
mokratlar gibi Batı Anadolu ve diğer ticari bölgelerde taraf
tar toplamış, profesyoneller ve ekonomik gruplar tarafın
dan teşkilatlandırılmış, siyasi vatandaşlık hakları ve ekono
mik taleplerde bulunmuştu (Şekil 6).13
Serbest Cumhuriyet Fırkası ile Demokrat Parti arasındaki
sürekliliğe işaret eden bu analiz ikinci Dünya Savaşı sonra-
198
ŞEKiL &
sa= ve DP Kadrolan
50
40
30
%
20
10
o
Bürokratik görev Ekonomik gruplar Profesyoneller
199
ter, devletçi ve radikal laik "bürokratik kod" yerini SCF'nin
vaad ettiği gibi vatandaşlık haklan, liberal ekonomi ve yerel
temsile açık bir sivil topluma btrakabilir miydi? Yoksa
SCF'nin altm standardma bağlı kalma konusunda verdiği
sözler, Türkiye'yi korumact politikalar sayesinde yakaladtğt
ekonomik büyümeden mahrum kalmasma ve akabinde
toplumsal sorunların büyümesine mi yol açardt?16
Bu sorularm yanmm vermek elbette tarihsel olarak
mümkün gözükmüyor. Fakat kesin olan bir şey Faruk Bir
tek'in 1950 DP iktidarı için yapttğt keskin gözlemin17 1 930
SCF tecrübesi için de geçirli oluşuydu: Merkez-çevre ikile
minin ortadan kalkmast için tarihi bir fırsat kaçmlmıştt.
Farkh "çevrelerin" birbirleriyle konuşmast için ise henüz
katedecek çok yolumuz var!
16 BOyük Buhran yıllannda krizden en geç çıkanlar ahın standardına bağlı kalan
Fransa ve takipçileri oldu. Bkz. Peter Temin, "Great Depression", Thc Oxford
Encyclopedia of Economic History Vol. 2 (Oxford &ı New York: Oxford Univer
sity Press, 2003), 459-466 .
17 Faruk Binek, "Prospecıs for a New Center or the Temporary Rise or the Perip
heral Asabiyah", (der.) Metin Heper and Ahmet Evin Politlcs in ıhc Thinf Tur
lıish Rcpublic (Boulder: Westview Press, 1 994), 223-228.
200
KAYNAKÇA
Gazeteler
Alıın (Mersin). 1930.
Anadolu. (lzmir). l 930
Babalık (Konya). 1930.
Bildiriş (lstanbul). l 930.
Edirne Postlll ı (Edime). 1930-1931.
Gııtel lncbolıı (Kastamonu). l 930.
Harr:lıeı (lsı.anbul). 1929-1930.
Hivnet (lzmir). 1930.
Hılradam (lsıanbul). 1930.
Hılrriyeı (lzmir). l 930.
Milliyet (lsıanbul). l 930.
New Yorlı Timcs (New York). 1930.
Samsun Ticaret Gazetesi (Samsun). 1929-1930.
Serbes Cıımhu.riyet (lzmir). l 930.
Son Posta (lsıanbul). 1930.
Tiıe Timcs (Londra) 1930.
Valıit (lsıanbul). 1930.
Yann (lsıanbul). l 930.
Yeni Asır (lzmir). l 930.
201
Kitaplar n Makaleler
Agaoglu, Ahmet. Strbtsı Fırlıa Haııralan ikinci baskı (lstanbul: Baha Matbaası,
1969).
Agaoglu, Ahmet. Strbcsı insanlar Ollıcsindt (lstanbul: Sanayi Ne[ise Matbaası,
1930).
Agaoglu, Samet. Babamın Arlıadaşlan (lsıanbul: Nebioglu Yayınc�vi. 1958).
Ahmad, Feroz. "The Development o[ Class Consciousness in Republican Turkey,
1923-45", (der.) Donald Quataert ve Erik J. Zürcher Worlım and ıht Worlıing
Class in tht Oııoman Empire and tht Turhish Republic, 1 839-1 950 (landon &
New York: Tauris, 1995), 75-94. (Osmanlı'dan Cumhuriyet Tarlıiynint IŞ(iler;
1 839-1 950, çev. Cahide Ekiz, iletişim Yay., 1998.I
Ahmad, Feroz "The Development o[ Working-Class Consciousness in Turkey",
(der.) Zachary Lockman Worlıers and Worlıing Clasm in thc Mlddlt Eası (Al
bany: SUNY Press, 1994), 1 33-163.
Ahmad, Feroz. Thc Malıing of Modem Turlıey (London: Routledge, 1993). (Modem
Tıirlıiyt'nin Oluşumu, Kaynak Yay. 1999. 1
Akçetin, Elif. "Anatolian Peasants in the Great Depresslon, 1929-1933", Nnv Pm
pectivts on Turlıey no. 23 (Fail 2000) , 79-102.
An, Kemal. Bıiyıilı Mübadele ikinci Baskı {lstanbul: Tarih Vakfı Yurt Yayınlan,
2000) .
Armbrust, Walter. Mass Culıurt and Modemism in Egypı (Cambridge: Cambridge
University Press, 1996).
Arrlghi, Giovanni. Tht Long Twrnticıh Cmıury: Money, Power; and tht Origlns of
Our Tımcs (London & New York: Verso, 1994).
Atabaki, Touraj ve Erik ]. Zürcher. "lntroduction", (der.) Touraj Atabaki and Erik
]. Zürcher Mm of Orıkr- Auıhoritarian Modemi:zation under Ataıurh and Rt:za
Shah (landon &ı: New York: l.B. Taurls, 2004), 1-12.
Atabaki, Touraj & Erik]. Zürcher (der.), Mm of Orıkr- Authoritarian Moderni:zati
on under Aıaıurlı and Rc:za Shah (London & New York: I.B. Tauris, 2004).
Atasagun, Yusur Saim. Tıirlıiyt'de Zirai Borçlanma vt Zirai KR!di Poliıilıası (lstan
bul: Kenan M. tbaası, 1943).
Atasagun, Yusuf Saim. Tarhiyt'de Zirai Krtdl Kooperatifleri 1 929- 1 939 {lstanbul:
Kenan Matbaası, 1940).
Atay, Falih Rırkı. Çanlıaya (lstanbul: Dogan Kardeş Matbaacılık, 1969).
Atilla, A. Nedim. l:zmir Dtmiryollan (lzmir: lzmir Büyükşehir Belediyesi Kültür
Yayını, 2002).
Avcıoglu, Doğan. Tıirhiyt'nin Dıı:zmi (Dıin-Bugün-Yann) Dördüncü Basım, 2 cilt
(Ankara: Bilgi Yayınevi, 1969).
Avşar, Abdülhamit. Serbest Cumhuriyet Fırlıası - Bir Partinin Kapatılmasında Bası
nın Rola (lstanbul: Kitabevi, 1998).
Aydemir, Şevket Süreyya. Mmdors'in Dramı (lstanbul: Remzi Kitabevi, 1969).
202
Aydemir, Şevket Süreyya. Tdı Adam cilt 2 ikinci Baskı (lstanbul: Remzi Kitabevi,
1966).
Aydemir, Şevket Süreyya. Cihan llııisıuliyatırula Tıi.rlıiye (Ankara: Milli iktisat ve
Tasarruf Cemiyeti, 1931).
Bahrampour, Firouz. Turlıey- Poliıical and Socıal Transfonnation (NY: Theo Gaus'
Sons, 1967).
Bali, Rıfat N. -Cwnhııriyeı Yıllanrula Tıırlıiye Yahııdilm- Bir Tıırlılcştinnc Serılvrni,
1 92J-1 9i5 (lsıanbul: iletişim Yayınlan, 1 999).
Bali, Rıfat N. " 1930 Yılı Belediye Seçimleri ve Serbest Fırka'nın Azınlık Adaylan" ,
Tarih ve Toplum (Kasım 1 997), 25-34.
Barkey, Karen & Mark von Hagen (der.). After Empire: Mııltieıhnic Societies and
Nalion-Bııilding: ıhc Sovitt Union, and Rwsian, Oıtoman and Habsbuıx Empires
(Boulder, Colo.: Westview Press, 1997).
Barlas, Dilek. Etaıism and Diplornacy in Turlıey: Economic and Fomgn Policy Sıratc
gies in an Vnccrtain World, J 929-1939 (New York: Brill, 1 998).
Başar, Ahmet Hamdi. Aıaııırlı1e Üç Ay ve J 9JO'dan sonra Türlıiye ikinci Baskı (An
kara: Ankara iktisadi ve Ticari ilimler Akademisi, 1981 ).
Başgöz, ilhan & Howard E. Wilson. Educational Problnns in Tıırlıey, 1 920- 1 940
(Bloomington: lndiana University, 1968).
Başvekalet istatistik Genel Direktörlüğü, Türlıiyc Nılfısı u - 1 935 20 nlııcşrin Grntl
Nüfus Sayımı (Ankara: istatistik Umum Müdürlüğü Ncşriyaıı, 1935).
Baban, Cihad. Politilıa Galerisi (Bılstler ve Portreler) (lstanbul: Remzi Kitabevi ,
1970).
Beinin, Joel. Worlıers and Peasanıs in ıhc Moıkm Middle Eası ( Cambridge & New
York: Cambridge University Press, 2001 ) .
Benedict, Peıer, Erol Tümertekin & Fatma Mansur (der.) . Turlıey: Gcographic and
Social Perspectivcs (leiden: Brill, 1974).
Berkes, Niyazi. The Developmrnı of Stculaıism in Turlıey (New York: Routledge,
1 998).
Berktay, Fatmagül. "iki Söylem arasında bir Yazar", yay. hazırlayan Hamdi Can
Tuncer Osmanlı'dan Cumhııriyet'e - Problemler; Araştırmalar. Tartışmalar {lstan
bul: Tarih Vakfı Yun Yayınlan, 1 998), 288-299.
Binek, Faruk. "Greek Bull in the China Shop of Oııoman 'Grand l\lusion': Greece
in the Making of Modem Turkey", Faruk Binek ve Thalia Dragonas (der.) Cili
:ı:rnship and the Nation-State in Greecc and Turlıey (london and New York: Ro
utledge, 2005) , 37-48.
Binek, Faruk & Thalia Dragonas (der.). Citi:ı:enship and thc Nation-Sıatc in Greecc
and Tıırlıey (london and New York: Routledge, 2005).
Binek, Faruk. "Prospecıs for a New Center or the Temporary Rise of the Periphe
ral Asabiyah", Metin Heper and Ahmet Evin (der.) Politics in ıhc Third Tıırlıish
Rcpublic (Boulder: Westview Press , 1994), 223-228.
203
Boran, Behice. Tarlıiye ve Sosyali.tın Sorunlan (lsıanbul: Sarmal Yayınlan, 1992).
Boraıav, Korkut. "Kemalist Economic Policies and Etatism", Ali Kazancıgil ve Er
gun Ôzbudun (der.) Atatarlı- Foundtr of a Modern Statt (Landon: C. Hurst 6r
Company, 1981), 165-189.
Bıubaker, Rogers. Citizrnship and Natlonhood in Franct and Gtnııany (Cambridge,
Mass.: Harvard Univeısity Press, 1992).
-
Bıuinessen , Manin Van. Agha, Shailıh and Statt The Social and Political Strucnırıs
of Kurdistan (Landon 6r New Jersey: Zed Books, 1992). [Aga, Şeyh, Devlet, çev.
Banu Yalkut, iletişim Yay. , 2004.I
Buğra, Ayşe. "Class , Culture and State: an Analysis of lnterest Represenıation by
Two Turkish Business Associations", lntt:mationaljournal of Mlddle East Snıdies
• .
30(4) ( 1 998), 521-539.
Buğra, Tank. Yağmur Bclılerlıen (lsıanbut: iletişim Yayınlan, 2004).
Clay, Christopher. Gold for the Sultan- Wcstem Banlıers and Oıtoman Flnanct,
1856-1881 (London 6r New York: l.B. Tauris, 2000).
Çakır, Serpil. "Kadın Tarihinden iki isim: Ulviye Mevlan- Nezihe Muhittin", yay.
hazırlayan Hamdi Can Tuncer Osmanlı'dan Cumhuriytt'e - Problemler; Araştır
malar; Tanışmalar (lsıanbul: Tarih Vakfı Yun Yayınlan, 1998), 272-287.
Çarkoglu, Ali 6r Gamze Avcı. "An Analysis o[ the Electoraıe from a Geographical
Perspeclive", Sabri Sayan 6r Yılınız Esmer (der.) Politics, Parlits and Elections
in Turlıey (Boulder, Colo.: Reinner, 2002), 1 1 5-135.
Çelik, Bilgin. "Aydın'da Serbest fırka ve Belediye Seçimleri", Toplumsal Tarih
(Aralık 2000) , 13-23.
Davison, Roderic H. Turlıey- A Short Hisıory Üçüncü Baskı (güncelleştin:n Cle
ment H. Dodd) (Hunıingdon: Eothen Press, 1996).
Demirel, Ahmet. Birinci Mtdis�c Muhaleftt - llıincl Grup (lsıanbul: iletişim Yayın
lan, 1994).
Dobb, Maurice. Soviet Economic Devdopmmt since 1 9 1 7 (New York: lntemational
Publishers, 1948).
Durkheim, Emile. Suicidt: a Study in Sociology (New York: Free Press, 1966).
Edime (lstanbul: Kanaat Kütüphanesi, 1932).
Effimianidis, Yorgaki. Cihan llıtisadi Buhranı ônündt Tarlıiyt cilt 2 (lsıanbul: Ka
adalık ve Matbaacılık A.Ş., 1935-1936).
Eldem, Vedaı. Osmanlı lmparatorlugıı 'nun llıtisadi Şartlan Halılıında bir Teılıilı
ikinci Baskı (Ankara: Türk Tarih Kurumu Basımevi, 1994).
Emrence, Cem. "Serbest Cumhuriyet Fırkası (1930)" Modem Tarlıiyt'dt Siyasi
Daşanct Cilt 7 Liberali.tın (lsıanbul: iletişim Yayınlan, 2005), 213-216.
Emrence, Cem. "Reaniculating the Local, Regional and Global: the Greek-Turkish
Rapprochemenı of 1930", Turlıish Studies 4(3) (2003), 26-46.
Emrence, Cem."Buhranh Yıllar: ôdemiş'te Serbest Cumhuriyet Fırkası", Toplum
sal Tarih 72 (Aralık 1999), 28-32.
204
Erer, Tekin. nırlıiye'ık Parti Kavgaları (lsıanbul: Ticaret Postası Matbaası, 1 963).
Ertan, Temuçin Faik. Kadrocular ve Kadro Harelıeti (Ankara: Kıiltıir Bakanlığı,
1994).
Fadıl Hakkı. Zirai Kredi (lsıanbul: Türkiye Matbaası, 1933).
Faroqhi , Suraiya N . Towns and Townsmm of Anatolia: Traık, Crafıs and Productlon
in an l lrbun Seıting, 1520-1 650 (Cambridge: Cambridge University Press,
1984). [Osmanlı'da Kmılu ve Kmtlilcr, çev. N. Kalaycıoğlu, Tarih Vakfı Yurt
Yay. , 2000. )
Fcrsoy, Orhan Cemal. Adnan Mmıkres (lsıanbul: Mayataş, 1971).
Frey, Frederick W. Tht Turlıish Political Elite (Cambridge, Mass.: M.l.T. Press,
1 965).
Genç, Mehmet. "Osmanlı iktisadi Dünya Görüşünün llkeleri" , lstanbul Üniversite
si Edebiyat Falıültesi Sosyoloji Dergisi, ili ( 1 989), 1 75-185.
Geray, Cevat. "Türkiye'de Göçmen Hareketleri ve Göçmenlerin Yerleştirilmesi",
Amme idaresi Dergisi 3(4) ( 1 970), 8-36.
Gerber, Haim. The Social Origins of the Modem Middle East (Boulder, Colo.: Rein
ner, 1987).
Geshkoff, Theodorc 1. Ballıan Union- A Rocıd to Peace in Souıheastcm Europc (New
York: Columbia University Press, 1940).
Geyikdağı, Mehmet Yaşar. Politlcal Partles in Turlıey - The Role of lslam (New York
Praeger, 1984).
Gezi Noılan - Çanalılıalt-Bolayır, lvnir Kôyleri (lsıanbul, 1935).
Goloğlu, Mahmut. Tdrlılye Cumhuriyeti Tarihi Kitap l Devrimler ve Ttplıiltri
(1924-l 930) (Ankara: Başnur Matbaası, 1972).
Goksu, Emel. lvnir ve Su, Cografyası - 1 929 Dünya Elıonomllı Buhran Yıllannda
(lzmir: lzmir Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayını, 2003).
Güçlü, Muhammet. Dr. H. Burhancttln Onat ve Hayatı (1 894-1976) (Antalya: An
talya Tıcam ve Sanayi Odası Kültür Yayını, 2004).
Güçlü, Muhammet. "Anıalya'da 1930 Belediye Seçimleri", Toplumsal Tarih Mayıs
(1999), 1 9-23.
Güçlü, Muhammet. "Anıalya'da Serbest Cumhuriyet Fırkası'nın Faaliyetleri" Ege
Onivusittsi Edebiyat Falı. Tarih lnctlmıtlui Dergisi, 9 (1 994), 327-337.
Gülalp, Haldun. "Globalization and Political lslam: the Social Bases of Turkeyl; Wel
Cım Party", Jntunatlonal]oumal ofMldtlle East Stıulits 33(3) (2001), 433-448.
Hale, Wllliam. Tht Political and Economic Dcvtlopmmt of Modem Turlıey (London:
Croom Helm, 1981).
Hanioğlu, M. Şıikrü. Prtparation for a Rcvoluılon- Tht Young Turlıs, 1 902-1 908
(Oxford: Oxford Unlversity Press , 2001 ) .
Hansen, Bent. Egypt and Turlıey - The Political Economy of Povtrly, Equity and
Growıh (Oxford: Oxford University Prcss, 1 99 1 ) .
205
Harris, George S. Tlıc Origins of Cornmunism in Turlıcy (Stanford: Hoover lnstiıuti
on, 1967).
Hatipoğlu, �vkeı Raşiı. Tılrlıiye'dc Zirai Buhran (Ankara: Yüksek Ziraat Enstitü
sü, 1936).
Henry, Clemenı M. The Mediterranean Ddıt Cmcmı - Money and Power in Algeria,
Egypt, Morocco, Twıisia and Turlıey (Gainsville: Universiıy Press of Florida, 1996).
Heper, Metin "Conclusion", Melin Heper ve Sabri Sayan (der.), Political lıa.dcrs
anıl Dnnocracy in Turlıey (New Yorlc Lexingıon Books, 2002), 2 1 7-238.
Heper, Metin. ismet lnônıl - tht Malıing of a Turlıish Sıattsman (Leiden: Brill,
1998). [ismet lnônıl, Tarih Vakfı Yurt Yay., 2002.)
Heper, Metin "lntroducıion", Metin Heper ve Jacob M. Landau (der.), Polltical
Parties and Dnnocracy in Turlıey (Landon & New York: l.B. Tauris, 199 1 ) , 1-9.
Heper, Metin. The Sıate Tradition in Turlıcy (Bevcrley: Eoıhen Press, 1985).
Hershlag, Zvi Yehuda. Tlıc Contnnporary Turlıish Economy (Landon & New York:
Routledge, 1988).
Hershlag, Zvi Yehuda. Turlıey: An Economy in Transition (The Hague: Van Kuelen,
1959).
Heydcınann, Stcvcn (der.). War, fnstitııtlons and Soclal Change in the Middle Eası
(Berkeley: UC Prcss, 2000) .
Hirschon, Rence (der.). Crossing ıhe Aegearı: an Appraisal of ıhe 1 9 23 Compıı.lsory
Population Exchangc bctwcrn Grrcce and Turlıey (Ncw York: Bcrghahn Books,
2003).
Hobsbawm, Erle J. Tlıe Agt of Empire, 1 8 75- 1 9 1 4 (Vinıage Books: Ncw York,
1989). [ lmparatorlulı Çagı, 1875-1914) çev. Vedaı Aslan, Dost Kitabevi Yay. ,
2001 . )
Hunı, E . K . Property and Prophcts: ıhe Evolution of Economic lnstiıutions and ldeolo
gits Yedinci Baskı (Ncw York: M.E. Sharpe, 2003).
ilkin, Selim ve ilhan Tekeli. 1 929 Dünya Buhranında Türlıiye'nin llıtisadi Politilıa
Arayşları (Ankara: Ortadoğu Teknik Üniversitesi, 1977).
limen, Süreyya. Dôrt Ay Yaşamış Olan Zavallı Serbest Fırlıa (lsıanbul: Muallim Fu
ad Gücüyener Yayınevi, 1 95 1 ).
lnOnü, ismet Hatıralar cilt 2 (Ankara: Bilgi Yayınevi, 1987).
lslamoğlu-lnan, Huri. "'Oriental Despotism' in World-System Perspcctive", Huri
lslamoğlu-lnan (der.), Tlıe Oııoman Empire and tht World-Econorny (Cambrid
gc: Cambridgc Univcrsiıy Press, 1987), 1-24.
Kabasakal, Mehmet. Türlıiye'dc Siyasi Parti ôrgaılrnmesi, 1 908- 1960 (lsıanbul: Te
kin Yayınlan , 1991).
Kandemir, Scrbes Fırlıa Nasıl Kuruldu- Nasıl Kapatıldı (lsıanbul: Ekici! Tarih Ya
yınlan, 1955).
Karaosmanoğlu, Yakup Kadri. Poliıilıa'da 45 Yıl (lsıanbul: lleıişim Yayınları,
1 984).
206
Karpat, Kemal H .. The Politicization of lslam: Rtconstructing ldmtity, Sıııu, Faith
anıl Conımunity in tht l..att Dııoman Statt, Studies in Middle Eastem History
(New York: Oxford Universlty Press, 2001).
Karpat, Kemal H. Turkcy\ Politics: Tht Transition to a Multi-Party Politics (Prince
ton, N.j.: Princeton Unlversity Press , 1959).
Kasaba, Reşaı. "Economic Foundations of a Civil Society: Greeks in ıhe Trade of
Wesıem Anaıolia, 1840-1876", Dimitri Gondicas &r Charles lssawi (der.) Otto
man Grreks in tht Agt of Nationalism (Princeıon, NJ: The Darwin Press, 1999),
77-87.
Kasaba, Reşaı. "Populism and Democracy in Turkey, 1941-1961", Ellis Goldbug,
Reşat Kasaba &r joel Migdal (der.) Rules anıl Rights in tht Middlt Eıut (Seaule:
University of Washington Press, 1993), 43-68.
Kasaba, Reşat. Tht Ottoman Empirr anıl the World Economy - The Ninttemth Cm
lury (Albany: SUNY Press, 1988).
Kaya, lbrahim. Social Theory anıl Lattr Modtrnitlts- Tht Turkish Exptrienct (Liver
pool: Liverpool University Press, 2004).
Keyder, Çaglar. "The Genesis of Peıty Commodity Agriculture: ıhe Case of Tur
key", Paul Sıirling (der.) Culıure and Economy: Changes in Turkish Villagts
(Huntingdon: Eoıhen, 1993), 171-186.
Keyder, Çaglar. Statt and Clıus in Turkey: a Stııdy in Caplıallst Dt:vtlopment (Lon
don: Verso, 1 987). [Tarkiye'dt Dt:vlet ve Sınıflar; lletişim Yay. , 1 993.)
Keyder, Çaglar. The Defıntılon of a Peripheral Economy: Turlıey, 1 923-1 929 (Camb
ridge: Cambridge University Press, 198 1). [ Dılnya Ekonomisi içinde Tarkiye,
1 923-1 929, Yurt Yay., 1982.J
Kinross, Patrick. Atatılrlı- Tht Birth of a Nation (Landon: Weidenfeld, 1993 (ilk
basım 1964)).
Koçak, Cemil. "Siyasal Tarih (1923-1950)", Sina Akşin (der.) Türkiye Tarihi cilt 4
Osı.anbul: Cem Yayınevi, 1987-1995), 85- 125.
Kongar, Emre. imparatorluktan Günümüze Türkiye'nln Toplumsal Yapısı Dokuzun
cu Baskı (lsı.anbul: Remzi Kitabevi, 1995).
Krılger, Dr. K. Kemalist Turkey anıl tht Middlt Eıut (London: George Ailen & Un
win Lıd, 1932).
Kutay, Cemal (der.). o, Devirde Bir Adam (lstanbul: Tercüman Tarih Yayınlan, 1980).
Levi, Avner. Türkiye Cumhuriyetinde Yahudiler ikinci baskı (İstanbul: lletişim Ya
yınları, 1 998).
Lewis, Bemard. The Emtrgmce of Modem Turkey Üçüncü Baskı (New York: Ox-
ford University Press, 2002).
Madie, A.L. Atatürk (London & New York: Longman, 1 994).
Mango, Andrew. Atatürk (London: John Murray, 1999).
Manıran, Robert. "Mustafa Kemal Atatürk", Oliver Roy (der.) Turkey Today - A
Europ<an Counıry (lndia: Anthem Press, 2005), 1 1 9- 1 30.
207
Mardin, Şerif. Rtliglon and Social Change in Modtm Tıırlıey - The cast of Btdiü.za
man Said Nıırsi (Albany: SUNY Press , 1989). [ Tıırlıiyt'de Din ve Toplumsal Dt
gi�mt Btdiııtuaman Said Nıırsi Olayı, çev. Metin Çulhaoglu, iletişim Yay. ,
2002.1
Mardin, Şerif "Center-Periphery: A Key to Turkish Politics" , Dtadalııs 102 ( 1973),
169-190.
Mardin, Şerif.Jôrı Tıırlılerin Siyasi Filıirleri, 1 895-1 908 (Türkiye iş Bankası Kültür
Yayınlan, 1964).
Mardin, Şerif. Tht Gtntsis of Yoııng Ottoman 11ıoııght: a Stııdy in tht Moıltrnitation
of Tıırlıish Political ldtas (Princeton: Princeton University Press, 1962). 1 Yeni
Osmanlı Dıışıınminln Dogıışu, Yay. Haz. ô . l.açiner, iletişim Yay. , 2002.]
Marmara Gııcıı (Ankara: Ulusal Ekonomi ve Anınna Kurumu, 1 936).
Marshall, T.H. and Tom Bottomore. Citlttnship and Soc:ial Class (London: Pluto
Press, 1992).
McAdam, Doug, Sdyney Tarrow 6ı Charles Tilly. Dynamics of Conttntion (Camb
ridge: Cambridge University Press, 2001).
McDowal, David. A Modem Hisıory of tht Kıırds ikinci Gözden Geçirilmiş Baskı
(London & New York: l.B. Taurts, 2000) .
Mears, Eliot Grinnell. Modem Tıırlıey (New York: Macmillan Company, 1 924).
Meeker, Michael E.A Natlon of Empirr: ıht Ottoman ltgacy of Tıırlıish Modemiıy
(Berkeley: University of Califomia Press, 2002). [ lmparaıorlıılııan Gtltn Bir
Ulııs, çev. Tutku Vardaglı, Bilgi Ünivemtesi Yay. , 2005]
Milli iktisat ve Tassarru f Cemiyeti. 1 931 Ziraat Kongmi cilt 1 (Ankara: Milli ikti
sat ve Tassarruf Cemiyeti, 1931).
Nahum, Henri. ftmir Yahudileri 1 9.-20. Yüzyıl Çev. Estreya Seval Vali (lsıanbul:
iletişim Yayınlan, 2000).
Nove, Alec. An Economic History of the USSR 1 91 7- 1 991 Üçüncü Baskı (London &
New York: Penguin Books, 1 992).
Okyar, Osman ve Mehmet Seyitdanlıoglu (der.). Fethi Olıyar'm Anılan: Atatürh,
Ohyar ve Çolı Partili Türlıiye ikinci Baskı (Ankara: iş Şankası Yayınlan, 1 999).
Olivero, Luigi. Tıırlıey wlthoııı Harems (London: Macdonald 6ı Co., 1952).
Onulduran, Selçuk E. "Political Development and Political Panies in Turkey" (ba
sılmamış doktora tezi, University of Southem Califomia, 1973).
Owen, Roger 6ı Şevket Pamuk. A Hislory of Middlt Eası Economics in ıhc Twtntitth
Ctntıı ry (Cambridge, Massachusetts: Harvard University Press, 1 999).
ô kçün, A. Gündüz. llıtlsaı Tarihi Yatıları (Ankara: Sermaye Piyasası Kurulu,
1997).
ô kçün, A. Gündüz. Osmanlı Sanayii- 1 913-1915 tsıaıisıilılcri Üçüncü Baskı (lsıan
bul: Hil Yayın, 1 984).
Öncü, Ayşe, Çaglar Keyder 6ı Saad Edd.in Ibrahim (der.). Dtvtlopmenıalism and
Beyond (Cairo: The American Unlversiıy in Cairo Press, 1994).
208
Ôz, Esat. Tek Parti YOnctimi ve Siyasal Katılım, 1 923-1 945 (Ankara: Gündoğan Ya
yınları, 1992).
Ôzbudun, Ergun. Contemporary Tıırkish Politics- Challmgts to Democratic Consoli-
·
210
Sussniızki, A.j. "Zur Gliedcrung wiıtsehaftslicher Arbeiı nach Naıionalitaıen in der
Türkei", Charles lssawi (der.) Thc Ecorıomic Hisıory of the Micfdle East 1 800-1914
(Chicago & Lon<lon: The Universiıy of Chicago Press, 1 966), 1 14-125.
Suvla, Refü-Şükrü. Cihanda ve Tılrlıiyc'de Beynclmiltl Tediye Meseleleri (lstanbul:
Arkadaş Basımevi, 1937).
Szyliowicz, Joseph S. Educatiorı and Modemi:ı;ation in the Middle East {lthaca &
London: Comell University Press, 1973).
Şanda, tlüseyin Avni. 1 908 işçi Harclıeıleri I Yan Mılstemlelıe Oluş Tarihi (lstanbul:
Gözlem Yayınlan, 1 978).
Şefik Hüsnü. Şefilı HılSnü-Yaşamı, Y�ılan, Yoldaşları (lstanbul: Sosyalist Yayınlar,
1994).
Tabak, Serap. "Serbesı Cumhuriyet Fırkası ve lzmir Vilayeti" (basılmamış master
Tezi, Ege Üniversitesi, 1990).
Tachau, Frank (der.). Political Parti� of the Micfdle East and North Africa (West-
pon, Connecticuı: Greenwood Press, 1 994).
Tahir, Kemal. Yol Aynmı (lstanbul: Sander Yayınlan, 1971).
TC. Devlet Yıllığı, 1 929-1930 (lstanbul: Devlet Matbaası, 1 930).
T.C. iktisat Meclisi Umumi Katiplik. Ali iktisat Meclisi Raporlan, Tılrhiye ihracat
Ticaretinin inkişafı Tedbirleri, Yayın A no. 6 (Ankara: Başvekalet Müdevvenat
Matbaası, 1 931).
TC. Manisa Vilayeti (lzmir: Ticareı Basımevi, 1 932).
Tekeli, ilhan & Selim ilkin. "Cumhuriyet'in Demiryolu Politikalamun Oluşumu
ve Uygulanması", (yay. hazırlayan) Zeynep Rona Bilanço 1 923-1 998: Tıırlıiyc
Cumhuriyeti'nin 75 Yılına Toplu Balıış cilt 2 (lstanbul: Tarih Vakfı Yayınlan,
1 999), 359-378.
Temin, Peter. "Greaı Depression", The Oxford Encyclopedia of Economic Hislory
Vol. 2 (Oxford & New York: Oxford University Press, 2003), 459-466.
Tezel, Yahya S., Cumhuriyet DDneminin iktisadi Tarihi, 3. baskı (lsıanbul: Tarih
Vakfı Yurl Yayınlan, 1 994).
Timur, Taner. Tılrlı Devrimi ve Sonrası (Ankara: imge Yayınevi, 1993).
Toprak, Binnaz, "The Religious Right", 1.C. Schick ve E.A. Tonak (der.), Turlıey in
Transiıion (New York: Oxford Universiıy Press, 1987), 2 1 8-235.
Toprak, Zafer. Türlıiye'de Milli iktisat, 1 908-1918 (Ankara: Yun Yayınlan, 1 982).
Toynbee, AmoldJ. & Kenneth P. Kirkwood. Turlıey (New York: Charles Scribner's
Sons, 1927).
Tôkin, lsmail Hüsrev. Tılrlıiye KDy llıtisadiyaıı ikinci Baskı (lsıanbul: iletişim Ya
yınlan, 1990).
Tökin, F. tlüsrev. Tılrlı Tarihinde Siyasi Partiler (lstanbul: Elif Yayınları, 1965).
Treptow, Kun W (der.). A History of Romanla East European Monographs (New
York: Columbia Universiıy Press , 1 996).
21 1
Tunaya, Tank Zafer. Tılrlıiye'dt: Siyasi Partiler 1859-1 952 (lstanbul: Doğan Kardeş,
1952).
Tunçay, Mete. Türlıiye Cumhuriyeti'nde Telı-Parıi Yônetimi'nin Kurulması, 1 923-
1 931 ÜçQncü Baskı (lsıanbul: Tarih Vakfı Yun Yayınlan, 1999).
Tumer, Bryan S. "Reflections on the Sociology of Ciıizenship and lslamic Studies",
Nils A. Butenschon, Uri Davis and Manuel Hassasis an (der.) Ciıizenship and the
Sıaıe in ıhc Middlc Eası (Syracuse: Syracuse Universiıy Press, 2000) , 28-48.
Türkali, Vedaı. Güven, cilt l Ostanbul: Gendaş, 1999).
Türkeş, Mustafa. "A Patriotic-leftist Developmenı-Strategy Proposal in Turkey in
the 1930s: the case of ıhe Kadro(cadre) Movement", lnıemaıional joumal of
Middle Eası Sıudies, 33( 1 ) (2001), 9 1 - 1 14
Türkeş, Mustafa. "The ldeology of the Kadro (Cadre) Movemenı: a Paıriotic lef
tisı Movement in Turkey, Middle F.asımı Studies, 34(4) ( 1 998), 92- 1 1 1 .
Uran, Hilmi. Hatıralanm (ı\ııkara: Ayyıldız Matbaası, 1959).
Uyar, Hakkı. "SCFnin Yayın Organı: Serbes Cumhuriyet Gazetesi", Modem Tıir
lıiyc'dt: Siyasi D�ıinct Cilı 7 Liberalizm (lstanbul: iletişim Yayınları, 2005),
2 1 7-223.
Uyar, Hakkı. Tclı Parti Dônemi ve Cumhuriycı Hallı Partisi Ostanbul: Boyut Yayın
cılık, 1 998).
Ünsal, Hüsameuin ve liıfzı Topuz (der.). Cumhuriycıin Beş Dônemcci (lzmir: Sergi
Yayınlan, 1 984).
Üstel, Füsun. lmparatorlulııan Ulus-Devlete Tıirlı Milliyetçiliği: Tıirlı Ocalıları
(1912-1931) (lstanbul: iletişim Yayınlan, 1997).
Vanderlippe, John M. Thc Politics of Turlıish Democracy - ismet lnônü and ıhc l:'or
malion of ıhc Mulıi-Party System, 1 938-1 950 (Albany: SUNY Press, 2005).
Vassaf, Gündüz, Annem Bcllııs, beşinci baskı Ostanbul: iletişim Yayınlan, 2000).
Websıer, Donald E. Thc Turlıey of Atatürk, Sodal Procmes in ıhe Turlıish Transfor
maıion (Philadelphia: The American Academy of Poliıical and Social Science,
1939).
Weiker, Walter F. , "The free Pany, 1930", Metin Heper vejacob M. L.andau (der.)
Poliıical Partics and Democracy in Turlıey (London & Ncw Yorlc l.B. Tauris,
1 99 1 ) , 83-98.
Weiker, Walter F., Poliıical Tuıdage and Dtmocracy in Turlıey: The free Party and
!ıs Afıermaıh (Leiden: E.j. Brill, 1973).
Weiker, Walter F. "The free Pany of 1930 in Turkey: Loyal Opposition in a Ra
pidly Modemizing Naıion" (basılmamış doktora tezi, Princeton University,
1962).
Wonham, H.E. Musıapha Kemal of Turluy (Boston: Liıtle, Brown and Company,
1931).
Woytinski, Wladimir. Thc Social Conscqucnccs of ıhe Economic Depmsion (Gene
va: Intemational L.abor OITice, 1936).
212
Yavuz, Erdal. "The State or ıhe Industrial Workfoıı::e , 1 923-40", Donald Quaıaert ve
Erikj. Züıı::her (der.), Worlım and thc Worlıing Class in ıhc Otıoman Empirt and
the Turlıish Republic, 1 839-1 950 (I .ondon & Ncw York: Tauris. 1995), 95-125.
Yavuz, M. Hakan. lslamic Political ldtnlity in Turlıey (Oxford & New York: Oxford
University Press, 2003).
Yerasimos, Stephane, "The Monoparty Period", 1.C. Schick ve E.A. Tonak (der.)
Turlıty in Transition (New York: Oxford University Press, 1987), 66-100.
Yetkin, Çetin. SCF Olayı, üçüncü baskı (lsıanbul: Otopsi, 2004).
Yetkin, Çetin. Strbesı Cumhuriyet Fırkası - Atatürlı'ün Başamı:z Dtmolırasi Devri
mi, ikinci baskı Clsıanbul: Toplumsal Dönüşüm Yayınlan, 1997).
Yetkin, Sabri (yay. haz.). Ticari ve flıtisadi lvnir Rehberi 1 926 (lzmir: lzmir Büyük
şehir Belediyesi Kültür Yayını, 2002).
Yetkin, Sabri & Erkan Serçe. lvnir Esnaf vt Ahali Banlıası'ndan Egebanlı'a (1 928-
2000) (lsıanbul: Tarih Vakfı, 2000).
Yolalıcı, M. Emin. IX. Yü:zyılda Canilı (Samsun) Sancağının Sosyal ve Elıonomilı Ya
pısı (Ankara: Türk Tarih Kurumu Basımevi, 1998).
Zürcher, Erik Jan (der.), lmparatorlulıtan Cumhuriyete: Türlıiye'dt Etnilı Çatı�a
(lsıanbul: iletişim Yayınlan, 2005).
Züıı::her, Erik Jan, Turlıey: A Modtm History, yeni baskı (London & New York: I.B.
Tauris, 2004). IModtmltşen Türlıiye'nin Tarihi, çev. Yasemin Saner Gönen, ileti
şim Yay. , 2004.)
Züıı::her, Erik Jan, Political Opposition in the Early Turlıish Republic, 1 924-1925 (Le
iden & New York: E.J. Brill, 1991). !Cumhuriyetin nlı Yılllannda Siyasal Muhale
fet: Terahlıipcrver Cumhuriyet Fırlıası, çev. Gül Ç.ağalı Güven, iletişim Yay. , 2003. I
Z\jıı::her, ErikJan, Tlıe Unionist Factor: tlıe Role of tlıt Committtt of Union and Prog
rm in tlıt Turlıislı Nationalisı Movtmtnt, 1 905-1 926 (Leiden: E.J. Brill, 1984).
!Milli Mücadtledt lıtihatçılılı, çev. Nüzhet Salihoğlu, iletişim Yay. , 2003.l
213
l letişi m'den
'
TBMM Devletı ( 1920-1 923)
Rıdvan Akın
447 SAYFA
Kızların Sessizliği
Kız Enstitülerinin Uzun Tarihi
240 SAYFA
Markopaşa
Levent Cantek
203 SAYFA
Adalet Partisi
ideoloji ve Politika
Tanel Demirel
376 SAYFA
iLETiŞiM 1143
ARAŞTIRMA
iNCELEME 198