Professional Documents
Culture Documents
13.10.2022 11.50 Immünofarmakoloji Ve Büyüme Faktörleri
13.10.2022 11.50 Immünofarmakoloji Ve Büyüme Faktörleri
Ali
Osman GÜROL
Hocamız çok fazla slayt olduğunu ancak koyu yazılmış yerlerden sorumlu olduğumuzu
söyledi. İlaç isimlerini, hangi gruba ait olduklarını ve etki mekanizmalarını
bilmeliymişiz. Ayrıca ilk sayfanın hatırlatma olduğunu ve ikinci sayfadan itibaren
sorumlu olduğumuzu söyledi.
İmmünofarmakoloji: İmmün yanıtı değiştirebilme özelliğine sahip farmakolojik ajanların çalışıldığı
bilim dalıdır.
İmmün yanıtı baskılamak için immünosüpresif ilaçlar kullanılır. Organ nakilleri gibi.
İmmün yanıtın uyarılması için immünostimülan ilaçlar kullanılır. AİDS gibi.
İnfeksiyon ve hastalıklardan korunmada immün sistemin iki ana unsuru; doğal bağışıklık
ve edinsel bağışıklıktır. Yabancı ajanlara karşı görev yapan ilk hat doğal bağışıklıktır. Başlıca
efektörleri: kompleman sistemi, makrofajlar, granülositler, mast hücreleri, doğal öldürücü hücreler.
Edinsel bağışıklık, yüksek düzeyde özgüllük ve güçlü hafıza içerir. En önemli efektörleri: antikor
üretici (hümoral immünite) B lenfositler ve hücre-aracılı immünitenin aracıları sitotoksik, yardımcı
(helper), T lenfositlerdir.
Protein, polisakarid veya lipid yapılı solubl antijenlerin yüzeyinde epitoplar bulunur. B lenfositlerin
membranlarında eksprese olan immünglobulinler, bu epitopları tanıyarak antijenler için reseptör
görevi yaparlar.
Antijen sunucu hücrelerin (Antigen Presenting Cells, APCs) katılımı gereklidir: makrofajlar,
Dendritik hücreler, B lenfositler. Sınıf I ve II Majör Histokompatibilite Kompleksi (Major
Histocompatibility Complex, MHC) proteinlerinin birlikteliğinde antijen sunarlar.
Antijene karşı reseptör yapısı [T hücre reseptörü (T cell receptor, TCR) αβ veya γδ], antijene
özgüllüğü ve efektör rolü açısından farklılık gösteren birçok T lenfosit alt popülasyonu
bulunmaktadır. αβ reseptörlü T lenfositler sınıf I veya II MHC tarafından sunulan antijenle
tepkimeye girer,γδ reseptörlü T lenfositler ise MHC’den bağımsızdır.
TCR ile APCs üzerindeki peptid-MHC sınıf II kompleksinin interaksiyonu => CD4+ T helper
(CD4+ yardımcı T) lenfositlerin aktivasyonu
TCR ile APCs üzerindeki peptid-MHC sınıf I kompleksi tarafından tanınma => CD8+ sitotoksik T
lenfositlerin aktivasyonu
SİKLOFOSFAMİD
Birçok tümör tedavisinde kullanılır.
Tek başına veya siklosporin veya kortikosteroidlerle birlikte kullanılabilir.
Siklofamid grubu içeren nitrojen hardallar grubuna ait antineoplastiktir.
Etki Mekanizması
DNA'dan guanin
alkillenir.
DNA replikasyonu
olmaz.
Farmakokinetik Özellikleri
-Oral yolla iyi absorbe olur.
-Yarılanma ömrü 7 saat
Klinik Kullanımı (hoca sormayacağını söyledi ve hızlı geçti.)
Advers Etkileri
Bütün proliferan dokulara karşı hücre öldürücü etkileri nedeniyle; lökopeni ve
trombositopeniile ilik baskılanması, infeksiyonlara yatkınlıkta artış, alopesi,
germinal gonadda hasar ve kısırlık
Hemorajik sistit, sekonder malign tümörler oluşması, interstiziyal pulmoner fibrozis, mide
bulantısı, kusma ve anoreksi
AZATİOPRİN
Uzun yıllar transplantasyonların tedavisinde prednizonla birlikte ilk seçenek olarak kullanılmış
bir purin antimetaboliti
Etki Mekanizması
Klinik Uygulamaları
Organ nakilli hastaların immünsüpresif tedavisi
Kalp naklinde siklosporin ve prednizona
Ülseratif kolit, Crohn hastalığı kortikosteroilerle birlikte
Advers Etkileri
Lökopeni ve trobositopeni
Gastrointestinal ve hepatik toksisite
Mide bulantısı ve kusma
İnfeksiyonlara yatkınlıkta artış
Uzun süreli tedavilerde sekonder neoplazi artışıyla mutajen ve kanserojen etki
METOTREKSAT
Etki Mekanizması
Dihidrofolat redüktaz inhibitörü olarak dihidrofolik asidin tetrahidrofolik aside
transformasyonunu inhibe eder.
Tetrahidrofolik asit; N5,N1 metilentetrahidrofolata dönüşerek timidilat, purinler, metionin ve
glisin
sentezi için esansiyel bir kofaktördür.
İmmünodepresif Etki
DNA sentaz inhibisyonu => T ve B proliferasyon inhibisyonu
Farmakokinetik Özellikler
Gastrointestinal sistemde hızla absorbe olur.
Yüksek dozlarda intravenöz yolla verilir.
Atımı daha çok renal yolladır.
Klinik Kullanım
Kemik iliği nakilli hastalarda GVHD profilaksisi için siklosporin-A ile kombine
immünosüpresif
Düşük dozlarda,
-RA
-Romatik polimiyalji
-Crohn hastalığı
-Psoriasis
Lupus eritematozus ve dermatomiositte glukokortikoidlere alternatif
Advers Etkileri
Düşük doz ve uzun süreli immünsüpresif tedavi sonrası gelişen en büyük advers
etkiler antineoplastik tedavide görülenlerden farklı:
hepatik ve pulmoner fibrozis, siroz ve kronik aseptik pnömoni
Antineoplastik tedavi ile görülenler ise mukozit, mide bulantısı, kusma, diyare, anafilaksi,
hepatik nekroz ve böbrek yetersizliği
Oral yolla iyi absorbe olur ve hızla plazma yarılanma ömrü yaklaşık 16 saat olan
mikofenolik asite
hidrolize olur.
Mikofenolik asit karaciğerde farmakolojik olarak inaktif olan glukuronid türevine metabolize
olur.
Glukoronid-türevi metabolit safraya salınır ve barsakta bakteri glukoronidazlarının etkisiyle
yeniden yüksek konsantrasyonlarda mikofenolik asit serbestleştirir ve ilacın intestinal
toksisitesinden sorumlu enterohepatik döngü oluşturur.
Klinik Kullanım
MFM, siklosporin A (CsA) veya prednizonla veya herikisi ile birlikte böbrek naklinde
kullanılmakta;
RA, psoriasis, MG ve diğer inflamatuar-otoimmün patolojilerin tedavisinde de etkili.
Advers Etkiler
Lenfositler üzerine oldukça selektif olması sayesinde, MFM’nin özellikle de kemik
iliğine olan advers etkileri, siklofosfamid ve azatioprinle karşılaştırıldıklarında daha
hafif nitelikte ve tedavi nadiren kesintiye uğratılmakta.
Başlıca etkiler: gastrointestinal rahatsızlıklar, trombositopeni, lökopeni ve infeksiyonlar
MİZORİBİN
Nükleozit analoğu
Fosforillendikten sonra IMPDH’yi inhibisyon
MFM’ninkine benzer mekanizma ile etki.
Böbrek nakli
SLE ve RA (kortikosteroidle birlikte)
BREKUİNAR
Pirimidinlerin biyosentezinde görev alan dihidroorotat dehidrogenaz (DHOD) enziminin
inhibitörü.
Lenfosit proliferasyon inhibisyonu
Güçlü immünosüpresif etki
Antibakteriyel ve antimikotik etkinlik
İlk bulunduğunda antitümoral olarak kullanılmıştır, günümüzde organ nakillerinde yer
bulmakta.
DEZOKSİSPERGUALİN
Spergualinin sentetik analoğu 15-dezoksispergualin (DSG) kuvvetli bir immünosüpresif
Antikor üretimi ve sitotoksik T lenfositi gibi gerek lenfosit, gerekse antijen işlenmesi ve
sunumu gibi monosit fonksiyonlarını inhibe etme kapasitesine sahip
DSG ve analoğu LF15-0195: böbrek, pankreas ve kalp nakillerinde reddi önleme ve sistemik
vaskülit tedavisi.
TALİDOMİD
Talidomid anksiyolitik-hipnotik, oral yolla verilebilen bir ilaç, fakat gebelik sürecinde alınırsa
teratojen etkileri olduğu için günümüzde bu amaçla kullanımı mevcut değil
Çok önemli tümör öldürücü ve immünomodülan etkinlikli
Etki mekanizması tam olarak bilinmemekte,
TNF-alfa üretimini baskıladığı,
antiproliferatif, proapoptotik ve antianjiyojenik etkileri olduğu
gösterilmiştir.
Multipl miyelomda kullanılması için onay almıştır, kronik lenfositik lösemide denenmektedir.
LEFLUNOMİD
RA, psoriatik artrit ve multipl miyeloma (ikinci seçenek olarak)
LENALİDOMİD
antiproliferatif etkileri deksametazon da verildiğinde güçlenir.
KALSİNÖRİN İNHİBİTÖRLERİ
Kalsinörin (Cn) Antagonistleri
Siklosporin (CsA) ve FK-506 (Takrolimus)
Klinik kullanımdaki en güçlü immünosüpresif ilaçlar
Etki Mekanizması
CsA ve FK-506’nın immünosüpresif etkisi öncelikle T lenfosit proliferasyonunun
inhibisyonuna bağlıdır.
IL-2 geninin transkripsiyon regülasyonundaki kalsiyum bağımlı yolun bloke edilmesi
⇓
T lenfosit proliferasyonunun inhibisyonu
Bunların arasında siklofilin-A (CyPA) CsA (siklosporin) için en önemli reseptör olarak
kabul edilmekte.
Makrolid FK-506 FK Binding Protein’i (FKBP 12, 25, 56-59 kDa….) bağlayarak CsA’ya
benzer şekilde etki gösterir.
CsA-CyPA veya FK506-FKBP12 kompleksi başka bir sitoplazma proteini olan
serin/treonin fosfataz (Cn) ile etkileşime girer.
Cn, TCR sinyalinin transdüksiyonu için esansiyel olan kalsiyum-kalmodulin-bağımlı bir
serin/treonin fosfatazdır.
Bu etkileşimlerde Cn’nin fosfataz aktivitesi inhibe olur.
Bu inhibisyonla
IL-2 ve IL-4 genlerinin inhibisyonu
TNF-alfa, IL-3, IL-5, IL-6, IL-8, IL-9, IL-10, IL-17, GM-CSF ve IFN-gama gibi genlerin
transkripsiyonunun inhibisyonu (hoca sayıları sormam dedi.)
CsA (siklosporin) ve FK-506 (takrolimus); T lenfosit yanıtını, T-bağımlı B lenfosit
yanıtını
inhibe edebilirler.
CsA
Kemik iliği, Böbrek, Karaciğer, Kalp, Akciğer nakillerinde sıklıkla azatioprin,
glukokortikoidler ve son zamanlarda da MFM veya rapamisin ile birlikte kullanılmakta.
Akut ve kronik GVHD’de de kullanılmakta ve nakledilmiş iliğin rejenerasyonunu inhibe
etmediği için diğer immünosüpresiflere göre avantajlı
Psoriasis ve özellikle de metotreksata cevap vermeyen romatoid artritin ağır formları
diğer kullanım alanlarıdır.
FK-506
Organ nakillerinde CsA’ya eklenebilir;
CsA’nın kontrol altında tutamadığı rejeksiyon epizodlarında da kullanılır.
Advers Etkiler
CsA ve FK-506 etki mekanizmalarındaki göreceli selektivitelerinin olması ve hızla
bölünen kemik iliği hücrelerine etki etmemeleri nedeniyle diğer immünosüpresiflere
göre infeksiyonlara yol açmama avantajına sahipler.(hoca bu önemli dedi.)
Tedaviye de belirli bir ölçüde sınır getiren en önemli advers etki vazokonstriksiyon,
glomerüler filtrasyon hızında yavaşlama, interstisyel fibrozis ve tübüler hasarla kendini
gösteren renal toksisitedir.
RAPAMİSİN
Rapamisin (RAPA) veya sirolimus lipofilik bir makroliddir.
FK-506 ile analog yapıya sahiptir.
Cn (kalsinörin) inhibitörleri gibi immünofilinleri bağlar.
Etki Mekanizması
FK-506 (takrolimus) gibi RAPA da aynı sitoplazma reseptörüne bağlanır.
Ancak, RAPA-FKBP12 kompleksinin hedefi kinaz aktiviteli bir proteindir (TOR, Target
of
Rapamycin) veya FRAP (FKBP ve rapamycin target).
RAPA özellikle IL-2 ile indüklenen T hücre proliferasyonunu inhibe etmede etkilidir.
Farmakokinetik Özellikler
RAPA oral yolla hızla emilir ve plazma yarı ömrü yaklaşık 62 saattir.
Safra yoluyla atılır.
Klinik Kullanım
Organ reddini önlemek için Cn (kalsinörin) inhibitörleri ve steroidlerle veya CsA
(siklosporin)
ve FK-506 (takrolimus)’nın nefrotoksisitesinin bertaraf edilmesi istenen hastalarda
steroidler
ve MFM ile birlikte kullanılır.
Psoriasis, uveoretinit ve SLE’de de kullanılır.
Advers Etkiler
Hiperlipidemi en sık rastlanan advers etkidir.
Kendisi nefrotoksik olmamakla birlikte, kombine terapide CsA’nın nefrotoksisitesini
güçlendirir.
Anemi, lökopeni, trombositopeni, özellikle de lenfomalar olmak üzere neoplazi oluşumları ve
infeksiyonlara yatkınlıkta artış diğer advers etkiler arasında bulunur.
KORTİKOSTEROİDLER
Uzun yıllardan beri glukokortikoid (GK) etkili kortikosteroidler otoimmün rahatsızlıklarda ve
organ nakilli hastaların immünosüpresif tedavisinde kullanılmakta.
Etki Mekanizması
-GK’lerin etkileri transkripsiyon faktörleri gibi etkinlik gösteren hücre içi reseptörlerin
aracı
olduğu gen ekspresyonunun regülasyonu sonucu gelişir.
-Farklı kişilerde ve farklı organlarda farklı biçimlerde eksprese olan farklı GK
reseptörleri (GR)
bulunmuştur.
-GR’lerin aktivasyonu ilacın bağlanmasından destek görür, ama çeşitli reseptör
izotipleri
vardır.
Platelet Activating Factor (PAF), Macrophage Inhibiting Factor (MIF) sentez ve/veya
salınımının
inhibisyonu
IL-1, -2, -3, -5, -6, -11, -12, -17, TNF-alfa ve GM-CSF gibi birçok sitokinin ve IL-2, -3, -4, -
12
reseptörlerinin sentez ve/veya salınımının inhibisyonu
IL-8, Regulated upon Activation T-cell Expressed and Secreted (RANTES), Monocyte
Chemoattractant Protein (MCP)-1, -3, -4 gibi bazı kemokinlerin sentez ve/veya
salınımının
İnhibisyonu
TGF-β’nın ve IL-1β reseptörünün (solubl formda salınımının) üretimlerinin artması
Farmakokinetik Özellikler
Yüksek düzeyde lipofilik
↓
Oral yolla etkin emilim
Advers Etkiler
Kortikosteroidlerin toksisitesi kullanılan dozla ve tedavi süresiyle doğrudan
bağlantılıdır.
En büyük advers etkiler infeksiyonlara artmış yatkınlık, hiperglisemi, hipertansiyon,
ödem,
glokom, hidroelektrolitik denge bozukluğu, osteoporoz, miyopati, vücut yağı dağılımı,
kapiller
frajilite, ülser, davranış bozukluğu, irritabilite, insomni, psikoz ve hirsutizm, akne,
impotans gibi
endokrin alterasyonlardır.
Çocuklarda posterior subkapsüler katarakt ve gelişim durması kronik tedavi sırasında
görülen en
ağır advers etkilerdir.
Uzun süreli tedavi sonrası tedavi kesilince de başka komplikasyonlar olur. Tedavi
kesilmesi,
dozaj zamana yayılarak ve derece derece azaltarak yapılmalıdır. Hipofiz-böbreküstü
ekseninin
baskılanmasına bağlı etkileri minimize etmek ve hastanın akut surrenal yetersizliğe
uğramasını
önlemek için gün aşırı uygulama yapılmalıdır.
POLİKLONAL ANTİKORLAR
Poliklonal serumlar
antilenfosit (AntiLymphocyte Globulin, ALG)
antitimosit (AntiThymocyte Globulin, ATG) (bu ikisi en sık kullanılanı)
MONOKLONAL ANTİKORLAR
T lenfositlerin yüzeyindeki CD3 antijenine yönelik antikorlar potent bir immünsüpresif etki
sergilemektedir.
Monoklonal murin antikor (muromonab-CD3; OKT3) böbrek naklinde çok etkili
Apoptoz indüklenmesi ve
kompleman
aktivasyonu→hücre ölümü ↘
Lenfositlerin akciğerler ↗
gibi lenfoid olmayan
organlara dağılımı
IL-2 dahil, başlıca sitokinlerin üretim inhibisyonu ile geriye kalan T lenfositlerin
fonksiyonlarında azalma
TNF-α ANTAGONİSTLERİ
İnfliximab: kimerik monoklonal antikor
TNF-alfa’yı bağlar
↓
ve
Adalimumab: RA için onay almış insan orijinli, insan TNF-alfa’sını bağlayan yeni
monoklonal
antikor
(tamamen insan monoklonal antikoru olarak tedaviye dahil edilen ilk monoklonal
antikor;
immünojenitesi (immün sistemi uyaran) halen kullanılmakta olan diğer antikorlardan
çok daha
düşük)
Etanercept:
RA
Psoriatik artrit
Juvenil romatoid artrit.
Basiliksimab
Transplant rejeksiyon profilaksisinde GK ve kalsinörin inhibitörleri ile birlikte, azatioprin
veya MFM ile veya bunlar olmadan kullanılır.
Rituksimab:
B lenfositler üzerindeki CD20’ye bağlanır; bazı lenfoma tiplerinde kullanılır.
İMMÜNOSTİMÜLAN İLAÇLAR
İmmün yetmezlik hastalıkları
Viral infeksiyonlar
Bakteriyel infeksiyonlar
Tümör tedavisi gibi durumlarda kullanılır.
Timik ekstratlar:
-Timik hormonlar : T lenfosit fonksiyon stimülasyonu, infeksiyonlara ve tümör
büyümesine karşı direnç artışı. Klinik etkinlik hala araştırılıyor.
SİTOKİNLER
İnterlökin-2 (IL-2)
T lenfosit proliferasyonuna katkı sağlamak için kullanılıyor.
İnterferonlar:
antiviral
immünomodülan
antiproliferatif
Tedavide en önemli etkiler: antitümoral ve antiviral
ADVERS ETKİLER
Tedavinin ilk safhalarında influenza tipi semptomatoloji (ateş, miyalji, baş ağrısı, soğuk
algınlığı,
gastrointestinal rahatsızlıklar) görülürse hastaya parasetamol verilir.
IL-
Romatoid artrit için onay almış olan ve TNF-a yı bağlayan ilaç hangisidir?
A)İnfliximab B)Adalimumab C)Etanercept D)Certolizumab E)Abatacept
Tümörlerin immün sistemden kaçış yolları vardır. Tümörlü bir hastaya hangi ilaç
verilebilir?
A)Mizoribin B)Metotreksat C)MFM D)Levamizol E)RAPA