Behçet Necatigil, ayrıntıların gizli tarihini yazan bir şair
olarak nitelendirilebilir. Eski bir aşkı anlattığında da, 1. Gülmece öyküleri, yapısı gereği yalın bir dille komşu evlerdeki gürültülere kulak kabarttığında da, anlatılmalıdır. Ama edebiyata yaslanmayı hiçbir zaman masanın üzerindeki eşyaya baktığında da bu gerçek unutmadan... Edebiyata yaslandınız mı, anlatımınız değişmez. etkileyici ve içten olacaktır. Bir gülmece yazısı için belki Parçaya göre, Necatigil’in en belirgin özelliği sözcük arama gereksinimi duymayabilirsiniz; ama aşağıdakilerden hangisidir? gülmece öyküsünü yazarken çok seçici olacaksınız. A) Farklı konuları ele alması Bu parçada, özellikle aşağıdakilerden hangisinin önemi B) Ayrıntılara önem vermesi üzerinde durulmuştur? C) Duygulara ağırlık vermesi A) Bilgi B) Üslûp C) Deneyim D) Konu D) Gerçekleri olduğu gibi yansıtması
6. Bir kitabın “klasik” sayılabilmesi için geniş bir okur
kitlesinin o eseri benimsemesi ve eserin zaman içinde 2. Toplantıyı sunan kişi, “Sait Faik de aramızda!” değerini yitirmemesi gerekmektedir. Klasik bir kitabı çok deyince, birden alkış tufanı koptu salonda. Ama ilginçtir, satılan herhangi bir kitaptan ayıran en temel özellik de kimse ayağa kalkıp da selâmlamıyordu alkışlayanları. budur. Bu nedenle bir eserin “klasik” kabul edilmesi için Alkışsa bir türlü dinmiyordu. İşte o zaman farkına güzel bir anlatımla birlikte zamana da ihtiyaç vardır. vardım. Tam önümüzdeki sıralardan birinde oturuyordu Bu parçaya göre, aşağıdakilerden hangisi bir eserin Sait Faik. Yanındaki arkadaşları, ayağa kalkıp, kendisini “klasik” sayılmasını sağlayan ölçütlerden değildir? alkışlayanları selâmlaması için zorluyordu. Kıpkırmızı A) Etkileyiciliğini uzun süre sürdürmesi kesilmişti yüzü, koltuğuna iyice büzülmüştü. B) Çok sayıda okur tarafından benimsenmesi Bu parçada, aşağıdaki duygulardan hangisine C) Anlatımının başarılı olması yer verilmemiştir? D) Yazıldığı dönemde çok satılması A) Sevinme B) Merak C) Utanma D) Üzülme 7. Eski çağlarda önemli bir yenilik 200 yılda bir oluyordu. Büyük değişiklikler o toplumlar için bir yıkım sayılıyordu. 3. Şairler çocukluklarına da gençliklerine de dönmek Çünkü uyum zorluğu çekiyorlardı. Günümüzde bu ara isterler; bu, doğal bir özlem. Hani “Gençler bilebilse, çok kısaldı. İnsanların çoğu, yaşadıkları yoğun tempo yaşlılar yapabilse...” denir ya, demek ki gençliğin içinde yeniliklerin farkında bile değil. enerjikliğinin, değerinin ayrımına geç varılıyor. Ama Bu parçadan, aşağıdaki yargılardan bence şairlerin çocukluğa dönmek istemeleri farklı bir hangisine ulaşılamaz? durumdur. Çocuk hesapsız, kitapsız, art düşüncesizdir. A) Yenilikler, her çağda farklı tepkilerle karşılanabilir. Parçaya göre, şairlerin çocukluklarına dönmek B) Günümüzde, eskiye oranla daha çok yenilik istemelerinin nedeni nedir? olmaktadır. A) Çocukluğun, temiz ve saf duyguların dönemi olması C) Yoğun tempo, günümüz insanlarının yenilikleri fark B) Çocukluğun, enerji dolu bir çağ olması etmesini engellemektedir. C) Doğanın, o dönemde henüz bozulmamış olması D) Eski çağlarda pek önemli yenilikler olmamıştır. D) Farklı bir hayata duydukları özlem 8. Ben şairim, ben yazarım diyen herkes, dille ilgilenmek durumundadır. Çünkü onun tek gereci dildir, dile özen 4. Ciddi bir emek ve zaman harcadığı şiirlerinin çoğunda göstermesi işinin bir parçasıdır. Bırakın şair, yazar memleketçi bir hava seziliyor. Kendinden önceki olmayı; herkes ana diline özen göstermek zorundadır. memleketçi şairlerle aynı çizgide başarılı da olabilir. Çünkü ana diline özen göstermeyen, toplum Yeter ki, yaptığı “çoğaltma” değil, “yeniden üretme” ekonomisini düzlüğe çıkaramaz, bilim yapamaz, teknik olsun. üretemez. Bu parçaya göre sözü edilen şairin başarılı olması Parçada, dille ilgili olarak, aşağıdakilerin aşağıdaki şartlardan hangisine bağlıdır? hangisinden söz edilmemiştir? A) Şiire daha çok zaman ayırmasına A) Yazar ve şairler tarafından iyi kullanılması B) Farklı konuları işlemesine gerektiğinden C) Ustalarının yolundan gitmesine B) Toplumun geleceğini etkileme gücü olduğundan D) Özgün eserler ortaya koymasına C) Bilim adamlarının dile yeterli ilgiyi göstermediğinden D) Toplumdaki herkesin ana dilini iyi bilmesi gerektiğinden 13. Yazarken kitapları bir yana bırakır, aklımdan 9. Bazı insanlar vardır, biyolojik yaşları ne olursa olsun, çıkarırım;kendi gidişimi aksatırlar diye.Gerçekten de iyi her dem genç, canlı ve neşelidirler. İçleri kan ağlasa bile yazarlar üstüme iyi abanır,yüreksiz ederler beni.Hani çevrelerine neşe dağıtırlar. İçlerindeki çocuğu hiç bir ressam varmış,horoz resimleri yaparmış kaybetmezler. Ölümün soğuk yüzü onlarla bağdaşmaz. da,uşaklarına atölyesine hiç horoz sokmamalarını Ne mutlu böyle insanlara! tembih edermiş,ben de öyle… Aşağıdakilerden hangisi bu parçada sözü edilen Yazarın paragraftaki ressam gibi davranmasının nedeni insanların özelliklerinden biri değildir? aşağıdakilerden hangisi olabilir? A) Her zaman sevinçli görünmek B) Çocukluk a) Okumaya çok zaman ayırdığından yazılarını ihmal coşkusunu kaybetmemek etmesi. C) Sadece yaşıtlarıyla dostluk kurmak D) İçlerindeki b) Uzun sürede kazandığı saygınlığını yitirme kaygısı. sıkıntıyı dışa vurmamak c) Özgün eserler verememe korkusu. d) Kendine gereğinden fazla güvenmesi. 10. Klasiklerin sadeleştirilmesi, tartışılmaya değer bir konu değil bence. Asla yapılmaması gerekir. Yapılacaksa 14. ”Ben insanın iş görme isteğini ve yaşama çabasını şayet, bunu yalnızca o kitabın yazarı -hayattaysa tabi- daima canlı tutmasını isterim.Ölüm,bahçeme yapabilir. Hele de çocuklar için bu eserlerin fidanlarını dikerken bulmalı beni;ama ölüm sadeleştirilmesi kabul edilemez bir şey. Çocuk korkusu,bahçemi yitirme korkusu içinde değil” diyen yaştakilerin, çocuklar için yazılmış kitapları okumaları biri için aşağıdakilerden hangisi söylenemez? yeterli. a) Hayatı sevdiği Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden b) Telaşlı olduğu hangisidir? c) Umutlu olduğu A) Klasik eserler, bütün insanlara seslenmeyi d) Çalışkan olduğu başarabildiği için bugünlere kalabilmiştir. B) Çocukların okuyabilmesi için klasik eserlerin 15. “ Yüksek düşüncelerin bayağı zevklerle bir arada sadeleştirilmesi doğru değildir. bulunması mümkün değildir. Zevklerin bayağılığı C) Bir kitapla ilgili yapılacak değerlendirmelerde mutlaka düşüncenin asaletini zedeler.Düşünce alanında üst yazarın görüşlerine de yer verilmelidir. seviyede olduğunu sandığımız insanların zevklerinde D) Çocuklar da yetişkinlerin okuduğu kitapları rahatlıkla basitlik ve bayağılık görüyorsak, o kimsenin fikri okuyabilirler. değerlendirmelerine de şüphe ile bakmak gerekir.O zaman görülecektir ki düşünce alanında da bu insan 11. Kentin ortasında yeni yapılan pasajlar birer sanat aldatıcı bir parlaklığa sahiptir.” eseri. Genel olarak da, zaten Almanya’daki şehircilik Paragrafta vurgulanan düşünce aşağıdakilerden anlayışına hayran olmamak elde değil. Yaya hangisidir? kaldırımlarının genişliği, yollarda bisikletlilere ayrılan a) Asil düşünceli insanlar her alanda kendisini bölümler, ağaçlandırma, alt yapı, ulaşım sisteminin geliştirirler. olağanüstülüğü, bir dakika bile şaşmayan otobüsler, her b) Olgun bir insanda düşünce ve zevk birlikte gelişir. sokağa ulaşan metrolar, taksilerin rahatlığı, tüm c) Estetik duygusu gelişmiş insanlar zevk sahibidir. adresleri bilen, istendiğinde hemen makbuz veren d) Zevkli insanlar daha az hata yaparlar. şoförler... Bu parçada Almanya ile ilgili asıl anlatılmak istenen, 16. Geleneklerimize göre konuk kısmetiyle gelir.Ev aşağıdakilerden hangisidir? sahibi olanlar ölçüsünde elinden geleni yapar.Bu arada A) Sanatın, yaşam kalitesini yükselttiği dertler paylaşılır,anılar tazelenir,dostluklar B) Ekonomik yönden hiçbir sıkıntı bulunmadığı pekiştirilir.Kısaca konuk ağırlamak Türk toplumunda C) Kentleşmenin, ideal düzeye ulaşmış olduğu dayanışmanın önemli bir göstergesidir. D) Ulaşım problemlerinin ortadan kalktığı Paragrafta konuk ağırlamanın hangi işlevi üzerinde durulmamıştır? 12.Aşağıdaki tümcelerle bir paragraf oluşturulduğunda, a) İnsan ilişkilerini güçlendirdiği hangisi son tümce olur? b) Özveri duygusunu geliştirdiği. a) Hava henüz karanlıktı. c) Sevgi ve saygı ortamı yarattığı. b) Odanın içine gecenin serinliği doldu. d)Toplumsal gelişmeyi hızlandırdığı. c) Önce hoşa gidiyor, sonra üşütüyordu insanı. d) Pencereyi ardına kadar açtım. 17. Gittikçe yalnızlaşıyorsunuz insan kardeşlerim Ne bir ortak sevinciniz kaldı sizi çoğaltacak, 21. Tarih bilgisi, öğrencilere kuru, özensiz düzenlenen Ne bir dostunuz var acınızı alacak, kitaplarla sunulmamalı. Tarihsel olaylar, ezbere dayalı Unuttunuz nicedir paylaşmanın mutluluğunu bilgiler içinde değil; belgelere, yazınsal, tarihsel ve Bu dörtlükte vurgulanan düşünce aşağıdakilerden sanatsal yapıtlara dayandırılarak öğretilmeli. Tarihsel, hangisidir? yazınsal ve sanatsal yapıtlar sokaklarda, parklarda a) Yaşamı anlamlı kılan dostluklardır. sergilenmeli, yalnız tarih kitaplarının sayfalarında değil, b) Sorunlar azaldıkça mutluluk artar. toplumun yaşamında da olmalı. c) İnsan tek başına yaşayamaz. Aşağıdakilerden hangisi, bu görüşe temel oluşturmaz? d) Birlikte yaşamanın temelinde sevgi vardır. a) Tarih bilgisinin gerçeklerle bağdaştırılmadığı b) Tarih kitaplarının yetersiz olduğu c) Tarih biliminin diğer bilimlerden daha önemli olduğu d)Tarih bilgisinin toplumda yaygınlaştırılmadığı 18. Çağdaşlaşma denildiğinde, çağımızın özlemleri, gereksinimleri, akımları karşısında duyarlı ve hoşgörülü 22.Ben öykülerimi yazarken genelde bilgisayarla değil olmayı anlıyoruz. Çağdaş insan, çevresiyle, ülkesiyle de tükenmez kalem ve kâğıtlarla çalışıyorum. Çünkü hatta dünya ile birlikte yaşar; çevresinin sorunlarıyla kâğıdı önüme her aldığımda bana: ”Gerçekleri değil, yüklüdür ve huzursuzdur. Bu insanda mutluluk hayalleri getir.”dediğini hissediyorum ”Hayallerini getir değerleri toplumsal ve evrenseldir. ve onların kendi gerçeklerine dönmesine izin Paragrafa göre aşağıdakilerden hangisi çağdaş insana ver.”Picasso’nun sözü tam da buraya göre:”Hayal uygun düşmez? edebiliyorsam çizebilirim.” a) Bilinçli olmak Bu paragrafın anlatımında aşağıdakilerden hangilerine b) Değişime açık olmak başvurulmuştur? c) Sorunları paylaşmak a) Öyküleme-karşılaştırma d) Karamsar olmak b) Açıklama-tanık gösterme c) Betimleme-benzetme d) Tartışma-tanık gösterme 19. Anne girmem bu oyuncakçı dükkânına, Orda toplar, tayyareler, tanklar var. 23.İlkokul çağındaki bir öğrencinin kırk dakikalık derste Seviyorum söğüt dalı atımı dikkatini öğretmende tutma süresi on beş dakikadır. Tekme atmaz, ısırmaz. Lise öğrencilerinde ise dikkatli ders dinleme otuz Şiirde anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? dakikaya kadar çıkmaktadır. Verimli ders işlemek a) Çocukların şiddetten hoşlanmadıkları. isteyen öğretmenin bunları göz önünde bulundurması b) Oyuncak seçiminde çocukları özgür bırakmak gerekir. gerektiği. Bu paragrafın anlatımında düşünceyi geliştirme c) Oyuncağının çok olmasının çocuğu mutlu etmeye yollarından hangisinden yararlanılmıştır? yetmediği d) Çocuklara kendi yaptığı oyuncakların daha sevimli A) Tanımlama geldiği. B)Tanık gösterme C)Karşılaştırma D) Benzetme 20.”Eleştirmenin herhangi bir yapıtı değerlendirmesi için, belli ölçütlerinin olması gerekir. Keyfe bağlı 24. Ben var isem ana dilimle varım yargılardan kaçınmalı, nesnel değer yargılarının ardına Türkçem benim bereketli toprağım. düşmeli.”diyor Atilla İlhan. Bunun için de ölçütler Akan sularımın sesi ondadır. üzerinde önemle duruyor. Ama bana sorarsanız, Güneşimin aydınlığı, sıcağı… eleştirmeni eleştirmen yapan, kullandığı ölçütün Onunla güler, onunla ağlarım doğruluğu değil, onu kullanışındaki ustalıktır. Şiirden Türkçeyle ilgili olarak aşağıdakilerden Bu parçanın anlatım biçimi aşağıdakilerden hangisidir? hangisi çıkarılamaz? a) Tanık gösterme a) Zengin özelliklere sahip olduğu b) Betimleme b) Varlığımızın nedeni olduğu c) Tartışma c) Konuşma yeteneğini geliştirdiği d) Öyküleme d) Duyguları dile getirdiği 25. Dünyada kötülükler olduğu sürece şiddet de 29. -Denizin renginin mavi olduğunu söyleyen genç olacaktır. Şiddet, şiddetle değil, sevgiyle ortadan dostunuza, niçin şiir yazmayı bırakmasını önerdiniz? kaldırılır. Güzelliklere, güzel duygularla yaklaşmak -Deniz mavi olduğu için. kolaydır. Önemli olan, insanlık için olumsuzluk olan -Peki, söz konusu kişi şair değil de ressam olsaydı, durumların karşısına güzel duygularla çıkmaktır. öneriniz aynı mı olurdu? Aşağıdaki atasözlerinden hangisi paragrafta vurgulanan -Bir ressama denizin ne renk olduğunu sormazdım düşünceyle örtüşür? ki, olsa olsa dalgaların sesini betimlemesini isterdim a) Kötü söyleme eşine, ağı katar aşına. ondan. b) İyilik et denize at, balık bilmezse Halik bilir. Paragraf yorumlandığında aşağıdaki yargılardan c) Aman diyene kılıç kalkmaz. hangisine ulaşılamaz? d) İyiliğe iyilik her kişinin kârı, kötülüğe iyilik er kişinin a) Herkes sanatla uğraşsaydı, üretilen her şey sanat karı. eseri olurdu. b) Yaratıcılığın olduğu yerde sanattan söz edilir. c) Sanat eserini değerli kılan konusu değil, işleyişteki 26. (I) Artık dağlar, sırtlarından kürklerini attılar fakat ustalıktır. henüz sabahları serince olduğu için omuzlarına d) Sanatçı imkânsızı başarabilendir. sislerden bir atkı alıyorlar.(II) Şimdi rüzgârlar da kuru ağaç filizlerine pek deli gibi koşmuyor.(III) Bitkilerin ve insanların şenlikleri mutlaka ilkbaharda yapılıyor.(IV) Her dalın üzerinde renkli ve güzel dokulu ipeklerden 30. Nihayet akşam oldu. Artık yüzlerimizi görmüyor, ufacık maskeler kıpırdıyor.(V) Akasyaların dallarında yalnız seslerimizi duyuyorduk. Birden arkamızda garip kağıt fenerciklere benzer sayısız çiçekler asılı. bir fısıltıyı andıran bir hışırtı duyar gibi olduk.Başımızı o Yukarıdaki tümcelerden hangisi paragrafın anlatım yöne çevirdik. İki büyük fıstık ağacı arkasından pırıl pırıl bütünlüğünü bozmaktadır? ay sanki yapraklara sürünerek yükseliyordu. Birden a) II b) III c) IV d) V bütün manzara değişti. Sanki Japon bir ressamın siyah bir mürekkeple çizdiği belirsiz ve tamamlanmamış hoş bir alem içindeydik artık… 27. Şiir beklemez, bekleyemez. Zamanın nabzı gibidir. Paragrafı aşağıdakilerden hangisi anlamlı olarak İster bireyden çıksın yola, ister toplumdan,belirli bir tamamlar? dünyanın tarihsel koşullarının yürek atımını verir. a) Dünyanın güzelliğinden korkmaya başladık. Bu paragrafın ilk tümcesi aşağıdakilerden hangisi b) Her şeyi açıkça görme ıstırabından kurtulmuştuk. olabilir? c) Hayal kurmak imkânının sarhoşluğu vücudumuzu a) Roman günceli anlatırken şiir sadece geleceği anlatır. uyuşturmuyordu. b) Romanın tersine şiir geçmişin derinliklerine dalar. d)Aydan akan büyünün saadetinden rahatsız olmuştuk. c) Şiirin asıl özelliği duygulara hitap etmesidir. d) Şiir güncele öteki sanat türlerinden daha yakındır. 31. Düşünme sanatını öğretmek, uzun süren ve zor bir iştir. Uzun vadede amacımız,”ne düşüneceğini” değil, ”nasıl düşüneceğini”, ”ne bilmesi” gerektiğini” değil, ”bilgiye nasıl ulaşması gerektiğini” kazanmış insanlar 28. Öfkem kadar güzeldir şefkatim. Papatyayı, laleyi, yetiştirmektir. Bireysel mutluluğun ve üretkenliğin gülü, yasemini, hasılı bin bir renkli çiçeği ben taşıdım yanında ülkemizin her alanda gelişmesi ve kalkınması dünyaya. Deniz aşırı ülkelere benim sırtımda gitti, da düşünen, yaratan, uygulayan, ihtiyacı olduğunda polen polen yaşam. Uçan, sayemde uçtu. Yüreği bilgiye ulaşma süreçlerini kullanabilen insan tipi ile terlerken ağustos sıcaklarında rençberin alnından ben mümkündür. aldım harareti, ben taşıdım umudu yüreğine tohumun. Paragrafa göre ”düşünme” konusunda önemli olan Ne hikayeler öğrendim zamandan; kimini duydum, aşağıdakilerden hangisidir? kimine şahit oldum:her birinden bir name vurdum a) Bireysel mutluluğun gerçekleşmesi, insanın ne sırtıma. düşündüğüne bağlıdır. Paragrafta aşağıdakilerden hangisi konuşturulmuştur? b) Düşünmeyi öğretmek, yaratan, uygulayan insan tipi a) Çiçek b) Bahar c) Kuş d) Rüzgâr yetiştirmekten daha zordur. c) Düşündüğünü uygulayan insanlar, gelişim içinde olanlardır. d) İnsanın ne düşündüğü değil, nasıl düşündüğü önemlidir. Artık benim için zaman ve saat denilen şeylerin ölçüsü 36. Şiir, edebiyat önce ev içlerinden, sokaklardan, kalmamıştır... Nihayet gün batımı başlar. Karşımda kahve ve konak köşelerinden sonra da okullardan "Cebeli Ekra" bu süslü, renkli güzel ova manzarası çekilip gitti. Edebiyatın eksikliğindendir ki bugün karşısında çıplaklığından utanarak kel tepesine batı sokaklarda kavga var. Şiirler, tekerlemeler yerine güneşinden bir şal sarar, yalçın yamaçlarına uzaktaki dedikodular çalınıyor kulaklarımıza ve yumruklar, Akdeniz'in göğe vuran akislerden mavi bir bornoz silahlar konuşuyor. O eski sokaklardansa geriye bir geçirir, beline "Asi"nin gümüş alevlerinden bir kemer hatıra olarak yalnız isimler kalmıştır. Gülbeyaz Sokağı, takar ve eteklerine akşamın yumuşak gölgelerinden Hoşseda Sokağı.... kürkler çevirir; o da süslenir. Gündüzki sert, kırıcı Yukarıdaki yüzünü hüzün bürümüş, insancıl bir üzüntü içinde paragraftan aşağıdaki yargılardan hangisi çıkarılamaz? şirinleşmiştir. A) Edebiyatın eksikliğinden dolayı sokaklarda kavga (1. ve 2. sorular parçaya göre cevaplandırılacaktır.) vardır. 32. Paragrafta hangi anlatım tekniği ağır bas¬maktadır? B) Şiir yavaş yavaş önce evlerden, sokaklardan A) Betimleme çekilmiştir. B) Öyküleme C) Sokaklardan geriye hatıra olarak kalan tek şe¬yin C) Tanımlama isimlerdir. D) Açıklama D)Şiir ve edebiyat sevgisi okullarda hâlâ devam etmektedir.
33. Paragrafta hangi varlık kişileştirilmiştir?
A) Nehir B) Dağ 37. (I) Ben, 21. yüzyıl modern insanının ve onun C) Kemer yarattığı değerlerin doğayı nasıl hiçe saydığını anlattım. D) Gün Batımı (II) Bunu yapabilmek için kuşları, insanları, çamuru ve hatta dünyanın kendisini konuşturdum. (III) Oysa hepimiz doğayı yaşatmak için el ele çalışmalıydık. (IV) 34. Doğru mu yapıyoruz, iyi mi ediyoruz? Bana kalırsa Doğanın o saf güzelliğini zamanla kaybetmiş olmaktan daraltıyoruz yaşam alanımızı. Bir zevkimiz bile doğan acılarımı anlatmaktı niyetim. olmadığını kabullenmiş oluyoruz. Herkesle bir Parçada numaralandırılmış cümlelerden hangisi oluyoruz. Herkesin seçtiğini seçiyor ve sevdiğini düşüncenin akışını bozmaktadır? seviyoruz. Herkesten ayrı bir yanımız, farklı bir A) I B) II C) III D) IV rengimiz kalmıyor ondan sonra. Biz istediğimiz kadar "birey" olmanın anlamından ve faziletlerinden söz edelim. Parçada yazarın asıl yakındığı hangisidir? 38. Denemenin bütün sırrı "şölen" kelimesinde saklıdır. A) Yaşam alanlarımızın daralması Deneme, akla gelebilecek her anlamda, hem düşünce, B) Herkesin birbirini sevmesi hem de dilin salınışı bakımından bir şölendir. Tabi C) İnsanların farklı yanlarının olmaması hangi deneme? Ustasının elin¬den çıkmış olanı... Kimin D) Kendimize ait zevklerimizin olması için? Düşünmenin ve okumanın, dahası dilin tadına adamakıllı varabilmiş okurlar için. Parçada denemeyle ilgili aşağıdakilerden hangisine 35. Şiir yazan devlet reislerini biliyoruz. Fakat devlet değinilmemiştir? reisliği yapan şairler görmedik. Bizim görüşümüze göre, A) Denemenin bir düşünce ziyafeti olduğuna şair ve sanatkâr devlet reisi olması as¬la şart olmayan, B) Denemenin, içinde pek çok sır taşıdığına fakat gerektiğinde en yüksek devlet reisini kendi C) Dilin tadına varan okurlar için şölen olduğuna kadrosundan çıkaran bir kimliğe sahip olmalıdır. D) Usta kalemlerden çıkanların zevk verdiğine Paragraftan çıkarılamayacak düşünce aşağıdakilerden hangisidir? Ne hoş, ey güzel Tanrım, ne hoş Maviliklerde sefer A) Bir insanın şair veya sanatkâr olabilmesi için önemli etmek! Bir sahilden çözülüp gitmek Düşünceler gibi mevkilerde olması asla gerekmez. başıboş. B)Şair ve sanatkâr gerektiğinde devlet reisliği bile (39. ve 40. soruları yukarıdaki dörtlüğe göre yapabilecek karakterde olmalıdır. cevaplandırınız.) C) Devlet reisleri, şiir ve sanatla uğraşmak zorundadır. D) Devlet reislerinden bazıları şiir ve sanatla 39. Dörtlükte kişileştirilen uğraşmışlardır. varlık aşağıdakilerden hangisidir? A) Tanrı B) Mavilik C) Sahil D) Düşünceler 44. Şair için hangisi söylenemez? 40. Dörtlüğe göre şair için hangisi söylenebilir? A) Duyarlı B) Sevgi dolu C) Endişeli D) Telaşlı A) Yorgun B) Telaşlı C)Sevinçli D) Endişeli 45. Şiirde vurgulanmak istenen nedir? 41. Her zamanki gibi otobüsten inip eve doğru A) Tabiata karşı sevgi duymak gerekir. yürüdüm. Sokaklar bomboş. Yalnız bir kişi dolaşıyor B) Tabiatı korursak, sevgiyi hakim kılabiliriz. sokakta. Evet, o kişi: Kadir Abi. Hava soğuk. Elbisesi C) Yeşil renk gözleri yormaz. paramparça yanına yaklaştım. Paltomu çıkarıp, D) Sevgiyi, çevreye tercih etmeliyiz. kendisine vermek istedim. Mahcup bir tavırla sadece "sağ ol" dedi. Bu insan herkesin korkup kendisinden kaçtığı" Deli Kadir'di. 46. İnsan Bir Ormandır adlı yapıtın birçok kesiminde Bu sözleri söyleyen kişinin en belirgin özelliği çeşitli özel adlar, yer adları sıralanmaktadır: Taksim, aşağıdakilerden hangisidir? Şişli, Beyoğlu, Zeki Müren'in filmleri, Ferdi, Orhan A)Duygusuz Müslüm... vb. Gerçek yaşamda bu kişi ve yerleri B)Vurdumduymaz görebilir, bulabiliriz. C)Duygusal Bu parçada yapıtın hangi özelliği daha çok D)Duyarlı vurgulanmıştır? A) Çok çeşitli konuların işlenmiş olması 42. Bizim çocukluğumuzun sayılı günlerinden biri de B) Yapıtın herkes tarafından okunuyor olması Hıdrellez'di. Aslı Hızır İlyas. Türk ağzından son şeklini C)Günümüz hayatını yansıtmış olması böyle almış, olmuş Hıdrellez. Eskiden 23 Nisan'a D) Bütün ayrıntılarıyla incelenmiş olması rastlardı. Şimdi 6 Mayıs'a. Bir gün önce¬den hazırlıklar başlar. Tertibat, gidilecek yere göre alınır. Haydarpaşa çayırı, Kâğıthane, Çırpıcı veya Veliefendi çayırları 47. O da yetmez yüreğimize... Derinden, yumuşak bugünün mesireleri idi. Bir şenlik, bir şenlik... Ne güzel Esmeli duygular rüzgârı Aklın oturduğu tepeleri günlerdi, sormayın gitsin. okşayarak... Parçada sözü geçen dönemle Dörtlükte şairin asıl istediği nedir? ilgili aşağıdakilerden hangisinden söz edilmemiştir? A) Rüzgârların devamlı esmesi A) Çocukluğun sayılı günlerinden olduğundan B) Yüreğinde duyguların hâkim olması B) Hızır ilyas'ın Hıdrellez'e dönüştüğünden C) Duygularının anılması C) Hıdrellez için hazırlık yapıldığından D) Tepelerde rüzgâr olması D)Artık Hıdrellez şenliklerinin bittiğinden 48. Bakışların pırıltılı, yüreğin dolu, Halin sıcak.. Anlıyorum, anlıyorum ama Ben o değilim desem artık 43. İsmini vermek istemediğim bir yazar, bir gün ne olacak? İçimdeki çocuk, doymuyorsun ki oyuna. yazdıklarını üst üste koymuş, kendi boyunu aştığını Şiire göre şair için hangisi söylenemez? görmüş sevinmiş, çevresindekilere dönerek: "Bakın A) Artık büyüdüğünü düşünmektedir. yazdıklarım boyumu aştı."demiş. Yazara saygısızlık B) Hayata karşı umudu vardır etmek istemiyorum. Ancak şunu sor¬maktan da C) Kendini çocuk gibi hissetmektedir. kendimi alamıyorum. Peki bu yazarın boyunu aşan D) Çocuksu yanıyla çelişmektedir. yapıtlarından günümüze ne kaldı? Yukarıdaki sözleri söyleyen birisinden aşağıdakilerden hangisini Seninle başım dertte, Ne yapsam bilmiyorum. söylemesi beklenemez? Canımdan bir parçasın, Söküp atamıyorum. A) Önemli olan kalıcı eserler verebilmektir. (49. ve 50. sorular dörtlüğe göre cevaplandırılacaktır.) B) Nicelik, nitelikten daha önemlidir. 49. Yukarıdaki dörtlüğe C) Yazarın övüneceği şey özlü olmaktır. göre aşağıdakilerden hangisi söylenemez? D) Sayı çokluğunun önemi yoktur. A) Şair kararsız bir durumdadır. B) Sevgilisi ile arası iyi değildir. C) Sevgilisinden vazgeçememektedir. Göz yeşile doymak ister, D) Sevgilisi, şairi sevmemektedir. Yürek sevgiye... Hele bir korunsun, korunabilsin yeşil, Demir parmaklık, tahta çitle, Gün ola harman ola sıra sevgiye gele 50. Dörtlükte en ağır basan duygu hangisidir? (44. ve 45. soruları yukarıdaki şiire göre cevaplayınız.) A) Kararsızlık B) Izdırap C) Sevinç D) Ayrılık CEVAP ANAHTARI: 1-B 2-D 3-A 4-D 5-B 6-D 7-D 8-C 9-C 10-B 11-C