Professional Documents
Culture Documents
Aile Danışmanlığı Iletişim Becerileri
Aile Danışmanlığı Iletişim Becerileri
İLETİŞİM BECERİLERİ
İletişim Neden Bu Kadar Zor?
Algılar
Şemalar
Bakış açısı
Farkındalık
Değişime açık olma
Güvenli bağlanma stili
İLETİŞİM NEDİR?
İletişim Nedir?
TDK: Duygu, düşünce veya bilgilerin akla gelebilecek her türlü yolla
başkalarına aktarılması, bildirişim, haberleşme, komünikasyon.
Communication- Fransızca-İngilizce
Communis- Latince (Birçok kişiye/nesneye ait olan / ortaklaşa yapılan)
Yalın bir ileti alışverişi değil toplumsal nitelikli bir etkileşim ve paylaşım.
Özellikleri
Etkilidir. Dil yerine kullanılabilir.
Duyguları ve kişilerarası tutumları etkin şekilde yansıtır.
Belirsizdir, gizli mesajlara taşır.
İşlevleri
Tekrarlayıcı kullanım(Sözel olmayan iletişim, kelimelerle aynı şeyi ifade eder.)
Yerine kullanma (Sözel olmayan iletişim, kelimelerin yerini alır.)
Tamamlama (Sözel olmayan iletişim, sözlü iletişimin ifade gücünü arttırır.)
Vurgulama(Sözel mesajın sözel olmayan iletişim araçları ile vurgulanmasıdır. Örn: Ses tonu, beden dili ile)
Karşıtlık(Sözel olmayan iletişim sözel mesajla çelişebilir. Sözel olmayan ögeler daha güçlü ve baskındırlar.)
SÖZSÜZ İLETİŞİM BEDEN DURUŞU & KULLANIMI
Kişilerarası iletişimde baş, el, kol, ayak, bacak ve bedenin kullanımı jestleri oluşturur.(6)
Bedenin iletişime açıklık kazandıran hareketleri, esas jestler olarak adlandırılırlar. Esas
jestler, öğrenilmiş, çok boyutlu kültürel yapılardır. Esas jestler iletmek istediğimiz bir
mesajı içeren jestlerdir(konuşurken baş sallama, göz kırpma, kollarını açma vb.)
Kendiliğinden ortaya çıkan ve esas olarak anlatıma bir katkıda bulunmayan hareketlere
ikincil jestler denir.
İnsanın kendini ortaya koyuş biçiminin temeli, göğüs açıklığını yani merkezini kullanma
biçimidir. Merkezlerini ölçülü bir şekilde dünyaya açan insanlar paylaşıma açıktırlar.(6)
Kişilerin iletişim kurarken kol ve bacaklarındaki rahatlık, onun iletişime açık olduğunu
gösterebilir.
Omuzların ve kolların düşmesi ve öne doğru eğilmiş bir duruş, sürekli eller ile bir
meşguliyet güvensiz ya da çökkün duygu durumlarını işaret edebilir.
Baş ve bedenin dik tutarak konuşma ve dinlemek iletişimin etkinliğini arttıracaktır.
İletişim içindeki kişiler bilinç dışı bir mekanizma olan aynalama ile birbirlerinin
beden dillerini kullanmaya başlıyorlarsa, bu durum aralarındaki iletişim bağının
güçlü olduğunu işaret eder.
YÜZ İFADELERİ
Kişilerarası iletişimde, yüz kaslarının
anlatım amaçlı kullanımı mimikleri
oluşturur.
Alın kasları, göz çevresi kasları ve ağız-
çene kasları duygusal ifadeleri yansıtmak
için kullanılan yüz kaslarını oluşturur.
Araştırmacılar, yüz ve gözlerin insan
bedeninin en anlamlı bölümleri olduğu
konusunda hemfikirdirler.(Akt.4)
Yüz ifadelerini etkileyen en önemli öge
kültürdür. Temel duygulara ait yüz ifadeleri
evrensel olsa da, bu ifadelerin sergilenişi
ya da algılanışı kültürden kültüre farklılık
gösterebilir. Yüz ifadelerinin kültürler arası kodlarını belirlemek amacı ile 13 Batı
Kafkasyalı ve 13 Uzak Doğulu(Çinli, Japon) deneğin göz hareketleri
Japon kadınların gülerken yüzlerini incelendiğinde, batılı deneklerin duyguları algılarken yaptıkları görsel
kapatmaları, Japonların olumsuz çözümlemelerde tüm yüze dağılan göz hareketlerine sahip oldukları
duygularını yüz ifadelerine yansıtmama fakat uzak doğulu deneklerin göz hareketlerinin kişilerin gözleri
geleneği, Amerikalıların gülen kişileri sosyal
ve zeki algılarken, Japonların gülen kişileri üzerinde yoğunlaştığı görülmüştür. Bu sebeple Uzak doğulu denekler
değil nötr ifadeli kişileri zeki bulmaları gibi. korku ve iğrenmeye ilişkin duygular doğru ayırt edememiş ve
karıştırmışlardır.(6)
GÖZ TEMASI
• Gözler, dikkat ve ilgi düzeyinin göstergeleridir.
• Yakınlık
• Yaş: Yapılan çalışmalar yaş arttıkça kişisel alanın sınırlarının
arttığını göstermektedir.
• Kişilik özellikleri: Dışadönük – İçedönük kişilikler
• İletişim Kurduğumuz Kişiler: Fiziksel olarak engelli olan bireylere,
korktuğumuz ya da rekabet içinde bulunduğumuz kişiler, yüksek
statülü kişiler ile iletişim kurarken mesafemizi arttırırız.(8)
• Cinsiyet
• Kültür
KİŞİLERARASI MESAFE
Preferred Interpersonal
Distances: A Global
Comparison
Agnieszka Sorokowska,
Piotr Sorokowski, Peter
Hilpert
March 22, 2017
SESİN KULLANIMI
Ses, söylenilen şeyin nasıl söylendiğine ilişkin boyutudur. Ses, parmak izi gibi kişiye özgü
oluşu nedeni ile kimlik doğrulamak ve insanların teknolojik cihazlara ulaşması için
kullanılmaktadır.
Ses tonu, şiddeti ve hızı iletişim sürecini etkiler.
Kişiler aynı cümleyi kurabilir ve farklı ses tonları farklı psikolojik bilgiler iletecektir. Ses ile
kişilerin duygu durumları öngörülebilir.(Depresyon, öfke, mutluluk şaşkınlık vb.)
Allen Bell, Psikolojik Stres Ölçüsü(PSE) adını verdiği aleti ile insan tarafından algılanmayan
ses titreşimlerini analiz ederek ses tellerinin yalan söylendiği zamanki zorlanmasını, doğal
olmayan gerilimini ve düzen değişikliğini tespit etmiştir. Yapılan çalışmalarda PSE’nin
tespitlerinin %95 oranında başarılı olduğu görülmüştür.(Akt. 12)
Kişilerin seslerini dinleyerek onların cinsiyetleri, yaşları ve kişilik özellikleri hakkında
değerlendirmelerde bulunuruz. Araştırmalar, 60 saniyelik bir dinleme sonrası kişilerin
sosyo ekonomik statüleri hakkında fikir sahibi olabildiğimizi göstermiştir. Bu sonuç, ses
özellikleri ile ilgili şemalarımız olduğunu göstermektedir.(11)
Genel olarak gündelik yaşantımızda canlı, enerjik bir ses tonu insanlar üzerinde olumlu
etkiler yaratmamıza yardımcı olabilir.
Ses/Sessizlik ile ilgili algılamalar da kültürle ve bağlama göre değişkenlik gösterebilir.
Ses Tonu & Gücü(Şiddeti)
Barselona Özerk Üniversitesindeki Algısal İletişim Çözümlemesi Laboratuvarı ses tonu ve algı üzerine yaptığı araştırma
bulgularına göre:
Derin bir ses tonu olgunluğu belirtir ve diğer insanlarda güven oluşturur. Bu ayrıca reklamlarda da sıklıkla kullanılan bir
tondur.
Katı ve özgüvenli bir ses tonu konuşan kişinin seçkin ve önemli bir kişi olduğunu düşündürtür.
Sessiz bir tonda konuşmak ise o kişinin bazı zayıflıklara sahip olduğunu veya garip birisi olduğunu düşündürtür.
Çok tiz bir ses tonuna sahip insanlar ise pek güvenilir bir his iletmezler.
Sesin Hızı
Yorumlanması kültüre göre değişebilmektedir.
Hızlı konuşma sıklıkla güç ve kontrol yetisini gösterir.(9)
ABD’de kişilerin konuşma hızı arttıkça ikna güçleri de artmaktadır.(10)
Sessizlik
Endişe, utanç, çekingenlik duygularının ifadesi olarak kullanılabilir.
Problem durumlarında, problemin büyümesini engellemek amacıyla bazı mesajların iletilmesini önlemek için
yatıştırıcı bir unsur olabilir.(10)
Görmemezlikten gelme, yok sayma yani cezalandırma amaçlı da kullanılır.
Yorumlanması kültüre göre değişebilmektedir.
İnsan giyimiyle bir kimlik sergiler. Seçilen giysiler kendimizi ifade ediş
biçimimizdir. Bu sebeple özümüzün yansımalarıdır. Kişilikle
bütünleşmesi ve kişinin ruhsal durumunu ve zevklerini yansıtması bir
sebebi ile sözsüz iletişimin önemli bir ögesidir.
Dinleme
Kendini Açma
Empati
DİNLEME
KARŞILAŞTIRMA:
İletişim esnasında dinlediğimiz konuya
odaklanmayıp , karşımızdaki kişiyle kendimizi
karşılaştırarak ondan daha iyi,daha zeki, daha
başarılı olduğumuzu düşünmek olarak
tanımlanabilir.
DİNLEMENİN ÖNÜNDEKİ ENGELLER
ZİHİN OKUMA:
Dinleyici durumunda olan kişi karşısındakine
güven duymamakta, onun gerçekte
düşündüklerini ve hissettiklerini anlamaya
çalışmaktadır.
Kişi, dinlemek ve ifade edileni anlamaya
çalışmak yerine, karşımdaki kişi bu cümlede
aslında ne demeye çalışıyor, veya aslında aklından
neler geçiyora odaklanmaktadır.
DİNLEMENİN ÖNÜNDEKİ ENGELLER
TEKRAR ETME:
Tekrar etme, iletişim kurulan kişinin söylediğine değil de kişinin kendi
vereceği cevaba yoğunlaşarak “bunu söylerse ben de şunu söylerim”
gibi, kişinin ,kendi içinde cevaplarını tekrar etmesi olarak ifade
edilebilir.
DİNLEMENİN ÖNÜNDEKİ ENGELLER
SÜZGEÇTEN GEÇİRME:
Karşımızdaki kişinin söyledikleri arasından istediklerimizi seçerek
sadece onları dinlemek, diğer anlattıklarını dinlemeyip işimize
yarayacak olanları seçmektir.
Burada kişinin iletişim kurmak ve karşı tarafı anlamaya çalışmaktan
ziyade kendi işine yarayacak bilgileri edinmeye yönelmekte olduğu
düşünülebilir.
Örn.”Sınav için hazırlanmak istiyorum bir çok kaynak edindim ama
motive olamıyorum.” diyen birine ,
“Ben de bu yıl sınava hazırlık kursuna yazıldım, sende farklı soru
varsa bana da verir misin?” cümlesi ile karşılık verilmesi.
DÜŞÜNCEYE DALMA:
YARGILAMA: * İletişim halinde iken dalgınlaşma, başka şeyler
düşünme, karşımızdakini dinlememizi engeller.
* İletişim kurduğumuz kişiye karşı
*Kişinin aklında daha önemli bir konu vardır ya da
önyargılarımız, dinlememizin önünde engel karşısındaki kişiyi önemsemiyordur. Düşüncelere dalma
teşkil eder ve iletişimi bozar. esnasında beden dili , karşıdaki kişiye dinlenilmediğinin
ipuçlarını
vermektedir.
DİNLEMENİN ÖNÜNDEKİ
ENGELLER
DİNLEMENİN ÖNÜNDEKİ
ENGELLER
TAM DİNLEME
HİKAYE TÜRÜ: Hikaye türü kendini açmada kişi şimdi ve burada olan konular ile
kendini açma davranışına yönelir.
Önemli olan burada konuşulan konu ile ilgili kendi durumunu paylaşmaktır. İletişim
açısından hikaye türü kendini açma daha olumlu olup karşıdaki kişiye seni dinliyorum,
iletişimi devam ettiriyorum izlenimi verir.
KENDİNİ AÇMANIN NİTELİĞİ
GELİŞİGÜZEL KENDİNİ AÇMA
Kişilerin ortam , yer gözetmeksizin, konu ile ilgili mi ilgisiz mi ya da karşımdaki kişi
açılabilecek biri mi diye ayırmaksızın kendi özel yaşantılarından bahsetmeye
yönelmeleridir.
Bu kişiler bu sebeple zarar görmekte, diğer insanlar tarafından alay konusu haline
gelebilmektedir. Kişinin, otobüste yanında oturan kişiye oğlunun işi ile ilgili sorununu
paylaşması örnek olarak verilebilir.
TEŞHİRCİLİK
Gelişigüzel kendini açmanın ileri aşaması olarak ifade edilmektedir.Kişilerin kendilerine
ait özel yaşantısını karşısındaki kişiye aldırmaksızın, bir süzgeçten geçirmeksizin
paylaşması durumudur.
UYGUN KENDİNİ AÇMA
KARANLIK ALAN
KENDİNİ AÇIĞA VURMANIN
YARARLARI
Davis, Paleg ve Fanning , kişilerarası ilişkilerde kendini açığa vurmanın
yararlarından bahsetmektedir (Deniz, Eryılmaz,2019).
Karşılıklı Konuşma:Kişilerarası iletişimde kendini açma, karşılıklı konuşmanın
gelişmesini ve devamını sağlamaktadır.
Kendini Tanımak ve Artan Özgüven:Kişi kendini karşısındaki kişiye açığa vurdukça
kendini de daha iyi tanımaya başlar.Düşünceleri , duyguları daha berraklaşır.
Daha Derin Samimiyet:Kendini açma karşıdaki kişiye güvendiğimizi gösterir ve
samimiyetin gelişmesini sağlar.
Artan Enerji:Kişiler kendi içlerinde taşıdıkları yoğun düşünce ve duyguların
ağırlığından, kendini açığa vurma ile kurtulabilir ve hayat enerjilerini azaltan bu
durumdan sıyrıldıklarında enerjilerinde artış gerçekleşir.
Suçluluk ve Utançtan Kurtulma:Bazen hoşumuza gitmeyen itiraf etmekte
zorlandığımız, ancak bizi rahatsız eden duygu ve düşüncelerimizi açığa
vurduğumuzda suçluluk ve utanç duygularından sıyrılmamız, böylece
rahatlamamız söz konusu olacaktır.
KİŞİLERARASI İLİŞKİLERDE YAKINLAŞMA
DURUMU
AÇIK ALAN
KÖR ALAN
GİZLİ ALAN KARANLIK ALAN
PSİKOLOJİK DANIŞMANIN KENDİNİ AÇIĞA VURMASI
Psikolojik Danışma sırasında, danışanın kendini yalnız
hissetmemesi , danışanın açılabilmesi amacıyla Psikolojik
Danışman tarafından kullanılan tekniktir.
Danışanın sorunlarıyla ilişkili kendini açmak Danışanın sorunuyla ilişkisiz kendini açmak
Ego gelişimi yüksek olan kişilerin hem bilişsel olarak hem duyuşsal olarak
daha fazla empatik tepki verdikleri gözlenmiştir.
Başkalarından etkilenen, şefkatli ve nezaketli kişiler daha fazla empatik
tepkide bulunurlar. (Kaya, 2011)
Empatik becerisi yüksek kişilerin sevecen, hoşgörülü, kendini olduğu gibi
kabul eden kişiler oldukları tespit edilmiştir.
Bunların yanısıra empatik becerisi yüksek kişilerin olumlu ruhsal gelişime
sahip oldukları, özsaygı düzeylerinin yüksek olduğu da bulunmuştur.
Benzer biçimde, empati düzeyi cinsiyete göre incelendiğinde kadınlar
ve erkekler arasında kadınların empati düzeyinin daha yüksek olduğu
konusunda alanyazında bir uzlaşmaya varıldığı görülmektedir
Empatik Tepki Verme