Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 2

474

˛iirlerinde ise topluma, çevreye bakı˛ı acıla˛mı˛tır. Bu son ˛iirlerde ye-


niden sesli, parolacı ve az çok politik havaya co˛kunlukla kapılmı˛ gö-
rünen ˛airin türlü akımları ve tarzları yoklamı˛ olmaktan gelme bir dol-
gunluu ve ustalıı göze çarpmaktadır.
Oktay Rıfat, ˛iirden ba˛ka tiyatro eserleri de yazmı˛, ˛iir ve nesir
tercümeleri de yapmı˛tır. fiiir kitapları:
Ya˛ayıp Ölmek A˛k ve Avarelik Üstüne fiiirler (1945) Güzelleme
(1945) A˛aı Yukarı (1952) Karga ›le Tilki (1954) Perçemli Sokak
(1956) ²k Merdiveni (1958) Lâtin Ozanlarından Çeviriler (1963) Yu-
nan Antologyası (1964) Elleri var Özgürlüün (1967) dir. Oyun ›çinde
Oyun, Kadınlar Arasında, Birtakım ›nsanlar, Atlar ve Filler, Zabit Fat-
ma'nın Kuzusu, Çil Horoz ba˛lıca sahne eserleridir.
ANIfi

Her dakî-kasım ayrı ayrı hatırlarım


Erenköy'de geçmi˛ zamanımın
Rüyama girer bir arada
›stanbul bahar ve Türkân'ım.

Bir odamız vardı etrafı sarma˛ık


Bostanlara bakan penceremiz
O güller kadar taze
Ben ona deli gibi â˛ık

Bir yastıkta dinlenir ba˛larımız


Saçım saçlarına karı˛ırdı
O güze! bir kızdı, ince alımlı
Ne giyse yara˛ırdı.

Aaçlar çiçekteydi
Türkân'ım sa beraberimde
Kalbim sevda içindeydi
›stanbul bahar içinde.
KADEH

Burası dalyan kahvesi


Ortalık süt mavisi
Apostol bu ne biçim meyhane
Tabaımda bir bulut
Kadehimde gökyüzü.
AfiK MERD›VEN›

Di˛li düzgârlara kar˛ı büyüttüm


Dü˛man gecenin içinde seni
Bir damlacık aydınlıım
Kalemime kâıdıma ˛avkı vuran
Avucumda koruduum bu güne
Ko˛uyorum daların daların köpüünde
Kaygan sütünde ormanların
Ko˛uyorum ko˛uyorum beyaza doru
Ko˛uyorum cam gibi dumanın pe˛inde
475

Ko˛uyorum yarınlarına çarısına


Bitiminde karanlıın.
›SL› ALINY AZIMIZ
›sli Alınyazımızı okuruz kanlı
Çıranın ı˛ıında. Y alazın baltası
›kiye bölerken yüzümüzü, bir ku˛ku
Devirir çarpık duvarları üstümüze.
Dö˛ein sülükleri bekler gecemizi.
Güne˛ karaya çalar ovamızda yıldız
Kervan kırar, bel büker koca toprak susuz!
›ki kavak sallanır orda, mapusane
Kapısında, Y e˛il çayır oynarız bozda,
Ulu aaç gözleriz çorak uykumuzda.
Bütün umudumuz masaldadır ve tuzda
Un yok ›d yoursun ince bilekli kızlar!
Y alın testi, çıplak zeytin, kuru bazlama.
Tanyeri deirmeni kızarır usulca,
Y aar gökten damlara budayf çavdar, arpa

Kara kent, kara don! Al giyen beri gelsin!


Beri gelsin avcıların vurduu geyik!
Beri gelsin yoksula büyüyen Körolu,
›nci alayan sultan kızı kitaplarda!
Bak güne˛ mavi gözlerinle bize doru.
(Y eni Dergi, S: 44. Mayıs)

MEL›H CEVDET ANDAY (1915)


«Garipçi» topluluun üçüncü ˛airi olan Melih Cevdet Anday ›stan-
bul'da domu˛ lise öreniminden sonra bir süre Belçika'da kalıp dön-
mü˛, memurluklarda bulunmu˛ gazetelerde fıkra ve makaleler yazmı˛-
tır.
fiiire Garipçi'lerin, yukarda tanıtılan havası içinde ba˛layıp birkaç
kitabını o yolda veren Melih Cevdet daha sonra «toplumcu» denilen
cok kuru, duygusu ve lirizmi olmayan, mantık tarafı aır basan
yozla˛arak ciddilik dı˛ı davrandıı a˛aıdaki gibi mısralarmdan anla˛ılır.
Nitekim ˛u mısralar alay için deil, ˛iir diye yazılmı˛tır.
Merhaba arpacı kumrusu
Dü˛ünüp dur bakalım ispinoz ku˛u
Dü˛ünün bütün ku˛lar dü˛ünün
Ba˛ınıza gelen i˛i
Bunu yapan iki buçuk ki˛i
Çou erkek azı di˛i
Azı di˛i köpek di˛i
Ey arılarla çıkan yirmi ya˛ di˛i

Bu espri tutkusunun dı˛ında ˛iirlerinde bir nesir gibi düz ve açık


i j n u ˛ a n , maddenin, görünenin, ya˛ananın dı˛ında ve ötesinde bir derin-
l i , bir varlık taımaya, meselâ «Tohum»u topraa dü˛ü˛ünden ye˛erince-

You might also like