Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 9

DAİRESEL KESİTLİ BORUDAN AKIŞ

(b)

𝜙𝑧𝑧 𝑣𝑒 𝜙𝑟𝑧 momentum aktarımının tüm mekanizmalarını yani (moleküler ve konvektif) hesaba
katmaktadır. Eşitlik 2.3.4’te gösterilen (r+Δr), (𝑟)|𝑟+Δ𝑟 yerine kullanılabilir. “Giren” ve “çıkan” terimlerini
pozitif r ve z yönlerinde aldığımızı unutmayalım. Momentum denkliğine etkisi olanların hepsi dikkate
alındığında;

Denklemi 2πLΔr ’ye bölüp limiti Δr0’a giderken alırsak;

Eşitliğin sol tarafı 𝑟 𝜙𝑟𝑧 ’nin r’ye göre 1. türevini tanımlar. Dolayısıyla;

𝜙𝑧𝑧 𝑣𝑒 𝜙𝑟𝑧 bileşenlerini elde etmek için Newton’un viskozite kanunu ve momentum akısının 9 farklı
bileşenini içeren skaler çarpım denklemlerini kullanırız;

1
En başta yaptığımız vz=vz(r), vr=0, vθ=0 ve p=p(z) kabullerini dikkate alırsak;

a. vr=0 olduğu için 2.3.9 denkleminde terimi ortadan kalkar.

b. vz=vz(r) olduğu için tüpün her iki ucunda (z=0 ve z=L) terimleri birbirine eşit olur.

c. vz=vz(r) olduğu için 2.3.10 denklemindeki terimi sıfırdır.


2.3.8 denkliğini yukarıdaki kabullere dikkate alarak sadeleştirirsek;

Burada terimi yerçekimi ve basınç terimlerinin toplamıdır. 2.3.11 denklemi integre


edildiğinde;

C1 terimini elde etmek için sınır koşulu uygulanırsa;

B.C. 1. r=0 ’da 𝜏𝑟𝑧 sonludur (2.3.13)

Dolayısıyla C1 terimi sıfır olmalıdır, aksi halde momentum akısı tüp ekseninde sonsuz çıkar. Böylece
momentum akısı;

(2.3.14)

Bu dağılım Şekil 2’de gösterilmiştir.

Parabolik hız dağılımı vz(r)

Lineer momentum akı dağılımı 𝜏𝑟𝑧 (𝑟)

Şekil 2. Dairesel bir tüpte aşağı doğru akışta hız dağılımı ve momentum akı dağılımı

2
Newton’un viskozite kanunu Tablo B1’den yazılırsa;

Bu denkliği 2.3.14’te yerine koyarsak hız denkliği;

Birinci dereceden ayrılabilir dif. denklem integer edilirse;

C2 katsayısı kayma yok sınır koşuluyla hesaplanabilir;


B.C. 2. r=R’ de vz=0 (2.3.18)

olur. Hız dağılımı ise;

(2.3.19)
Şekil 2’de görüldüğü gibi uzun bir borunun içerisinde laminar sıkıştırılamaz Newton tipi akışkanın hız
dağılımı paraboliktir. Hız profile oluştuğunda ondan türetilen büyüklükler de elde edilir;
(i) Maksimum hız vz, maks r=0’ da oluşur ve;

(ii) Hacimsel debi Q , tüm kesit alanda akışa dik bir alan elemanı (rdrdθ) boyunca hacimsel akış hızının
integer edilmesiyle hesaplanır;

(iii) Ortalama hız < vz> toplam hacimsel debiyi kesit alana bölerek hesaplanır;

(iv) Kütlesel debi w, hacimsel debi Q ve yoğunluk ρ çarpımıdır;

3
Elde edilen bu eşitlik çok bilinen Hagen-Poseuille denkliğidir. Bu denklem akış hızı ve modifiye basınç farkı
için kullanılarak, akışkanların viskozitesini kapiler viskozimetre ile belirlemekte kullanılır.

(v) Kuvvetin z bileşeni FZ , borunun ıslanan yüzeyindeki akışkana aittir ve kayma gerilimi 𝜋𝑟𝑧 = 𝜏𝑟𝑧 ‘nin
ıslanan alana göre integrasyonuyla bulunur;

(2.3.24)

Bu denklem viskoz kuvvet FZ ‘nin net basınç kuvveti ve yerçekimi kuvvetiyle dengelendiğini gösterir. Konu
başında anlatılan vz=vz(r) ve p=p(z) önermeleriyle bu önermeler benzerdir. Deneysel sonuçlara bakılırsa
elde edilen önermelerin Re<2100 için doğru sonuçlar verdiği, bu değerin üzerinde ise akış türbülanslı
olduğu için sistemde duvar üzerinde pürüzlülük ve titreşimler ihmal edilemez farklılıklar oluşturur. D=2R
çapında dairesel boru için; ‘dir. Hagen-Poseuille denkliğini elde etmek için kullanılan
varsayımları özetlersek;

(a) Akış laminardır, yani Re<2100 olmalı,


(b) Yoğunluk sabittir (sıkıştırılamaz akışkan),
(c) Akış kararlıdır (steady state/ zamana bağlı değişim yok),
(d) Akış Newton tipidir. (2.3.15 nolu denklem geçerli),

(e) Uç etkileri ihmal edilir. Parabolik hız profilinin oluşumu için boru girişinde gerçekte
büyüklüğünde bir giriş uzunluğu (entry length) hesaplanması gereklidir.
Eğer borunun bu giriş kısmıyla ilgili bir işlem yapılacaksa bir düzeltme faktörü kullanmak gereklidir.
Basınçta ve kütlesel akış debisinde yapılacak oransal düzeltme Le/L ‘yi geçemez (L > Le).
(f) Akışkan sürekli (Termodinamik denge/ homojen) olarak davranır. Bu kabul çok seyreltik gazlar veya
çok ince kapiler borular hariç, moleküler ortalama serbest yolun boru çapıyla benzer (kayma akış bölgesi)
veya boru çapından daha büyük olduğu durumlarda geçerlidir. (Knudsen akış veya serbest molekül akış
rejimi)
(g) Boru duvarında kayma yoktur. Dolayısıyla B.C.2 geçerlidir, bu varsayım (f)’te verilen koşullardaki saf
akışkanlar için tamamen geçerlidir.

Örnek: Gliserin 26.5 °C’de 1 ft uzunluğundaki 0.1’ iç çapa sahip yatay bir borudan akmaktadır. Basınç
düşüşü 40 psi ve hacimsel akış hızı W/ρ =0.00398 ft3/min ‘dir. 26.5 °C’de gliserin yoğunluğu 1261
g/cm3’tür. Verilen akışkan özelliklerinden gliserin viskozitesini cP ve Pa.s olarak hesaplayınız.

4
Hagen- Poseuille denk;

Denklemden vizkoziteyi hesapladık ancak denklemin geçerli olma koşulu laminar akış olmasıydı. Bu
varsayımımızı da kontrol etmek zorundayız;

=2.41 < 2100 (Laminar varsayımı


doğru! Giriş uzunluğunu hesaplayalım;

1ft >>0.0007 ft (ihmal edilebilir


düzeyde!)

KÜRE ETRAFINDAN AKIŞ

Şimdiye kadar anlatılan akışlarda sadece çizgisel akışın tek bir ortadan kaldırılamayan bileşeni vardı. Küre
etrafından akışta ise vr ve vθ olarak ortadan kaldırılamayan 2 bileşeni hız vardır. Burada bahsedilen akış,
oldukça yavaş bir akış olup Stokes akışı olarak da adlandırılmaktadır. Şekil 3’te gösterilen R yarıçapında (D
çapında) küre üzerinden sıkıştırılamaz bir akışkan akmaktadır. Akışkan yoğunluğu ρ, viskozitesi μ olup katı
bir küreye z yönünde ve V∞ hızında yukarı doğru yaklaşmaktadır.

Bu problem için yavaş akış (creeping flow); <0.1 olduğu durumu temsil etmektedir. Bu akış
rejiminde küreden akış yönünde eddy (girdap) oluşumu görülmemektedir.

5
Kürenin yarı çapı: R
Küre yüzeyinin her
uzayda bir nokta
noktasında basınç
ve sürtünme veya
kuvvetleri etkilidir.

Akışkan alt taraftan V∞


hızıyla yaklaşıyor.

Şekil 3. R yarıçapındaki kürenin etrafından akış. Koordinatlar r, θ ve φ ‘dir.

Yavaş akışta hız ve basınç dağılımları;

(3.1)

(3.2)

(3.3)

(3.4)
3.4. no’ lu denklemdeki p0 küreden uzakta z=0 konumunda basıncı göstermektedir. “-ρgz” terimi ise
akışkanın ağırlığından kaynaklanan hidrostatik basınç, V∞ içeren terim ise akışkan hareketinin etkisidir.
3.1, 3.2, 3.3 numaralı denklemler küre yüzeyinde akışkan hızının sıfır olduğunu göstermektedir. r∞ iken
limit alındığında, akışkan hızı z yönünde ve tekdüze V∞ büyüklüğündedir. Ayrıca νx=νy=0 olup,
bulunur. Küresel koordinatlar için gerilim tensörü τ Tablo B1’den hız dağılımı
için verilen denkliklerden elde edilir.

(3.5)

(3.6)

6
Diğer tüm bileşenler ise sıfırdır. Ancak r=R’dekiler hariç normal gerilimler sıfır değildir. z ekseni
etrafındaki simetriden dolayı sonuç kuvvet z yönünde çıkacaktır. Bu yüzden küre yüzeyindeki normal ve
teğet kuvvetlerin z bileşenleri integer edilerek sonuç kuvvet hesaplanır.

3.1. Normal kuvvetlerin integrasyonu


Küre yüzeyinin her noktasında akışkanın birim alana uyguladığı kuvvet olup
yüzeye diktir. Akışkan r’den büyük bir bölgede ve küre de r’den küçük bir bölgede olduğundan denklemin
önüne eksi işareti gelir. Kuvvetin (birim alana uygulanan) z bileşeni
’dir. Bu denklemi R2sinθdθdφ olan diferansiyel yüzey
elemanıyla çarptığımızda, yüzey elemanının üzerindeki kuvveti hesaplamış oluruz. Daha sonra z
yönündeki sonuç normal kuvveti elde etmek için küre yüzeyinin tamamı için integre ettiğimizde;

(3.7)

3.7’deki denkleme göre r=R’de normal gerilim τrr sıfırdır ve bu denklemden yok edilir. 3.4 numaralı
denkleme göre küre yüzeyinde basınç dağılımı;

(3.8)

3.8, 3.7’de yerine koyulup integre edildiğinde p0’li terim sıfır ve yerçekimi ivmeli (g) terim kaldırma
kuvvetini verir. Ayrıca V∞ yaklaşma hızını içeren terim ise şekil direncini (form drag) verir;

7
(3.9)
4
Kaldırma kuvveti, yer değiştiren akışkanın kütlesi (3 𝜋𝑅 3 𝜌) ile yerçekimi ivmesi (g)’nin çarpımıyla elde
edilir.

3.2. Teğet kuvvetlerin integrasyonu


Küre yüzeyinin her noktasında, yüzeye teğet kayma gerilimi vardır. –θ yönünde birim alana r’den büyük
bölgede akışkan tarafından r’den küçük bölgedeki katı yüzeye uygulanan kuvvet
’dir. Birim alana uygulanan bu kuvvetin z bileşeni ’dir. Bunu yüzey
elemanı R2sinθdθdφ ile çarpıp, tüm küre yüzeyi için integre edersek sonuç kuvvet;

(3.10)

3.6’daki eşitlikten küre yüzeyindeki kayma geriliminin dağılımı;

(3.11)

Bu denklemi 3.10’da yerine koyarsak yüzeyde sürtünmeden kaynaklı sürüklenme kuvveti (friction drag);

(3.12)

Küre yüzeyine akışkan tarafından etki eden toplam kuvvet;

(3.13)
Kaldırma şekil direnci Sürüklenme
kuvveti kuvveti

8
(3.14)
Kaldırma kuvveti Kinetik kuvvet

Burada ilk terim olan kaldırma kuvveti hareketsiz haldeki akışkana ait olup, yer değiştiren akışkan
miktarının yerçekimi ivmesiyle çarpımıyla elde edilir. İkinci terim ise akışkanın hareketinden kaynaklanan
kinetik kuvvettir;

𝐹𝐾 = 6𝜋𝜇𝑅𝑉∞ (3.15)

Bu denklem aynı zamanda Stokes kanunu olarak adlandırılır. Bu kanun elektriksel alan etkisindeki
parçacıkların hareketini tanımlar, sedimantasyon teorisi ve aerosol parçacıkların hareketini açıklar. Stokes
kanunu Re<0.1’e kadar geçerlidir. Re=1 iken Stokes kanunu var olan kuvvetlerin ancak %10’unu tahmin
edebilir. Daha yüksek Re değerleri için ise kullanılamaz!

ÖDEV

Akışkan içerisindeki R yarıçapa sahip kürenin terminal hızı Vt kullanılarak viskozitesinin hesaplanabileceği
denklemi türetiniz.

*Viskoz bir akışkan içerisine bırakılan küçük bir kürenin sabitlenene kadar hızlanıp belli bir süre sonra
sabit hıza (Vt) geçtiği hız terminal hızdır. Kararlı hale ulaşıldığında küre yüzeyine etki eden tüm kuvvetlerin
toplamı sıfırdır.

You might also like