Professional Documents
Culture Documents
Corneille Racine Moliere Dunya Tiyatro T
Corneille Racine Moliere Dunya Tiyatro T
Corneille Racine Moliere Dunya Tiyatro T
HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ
ANKARA DEVLET KONSERVATUVARI
SAHNE SANATLARI BÖLÜMÜ
TİYATRO ANASANAT DALI
OYUNCULUK SANAT DALI
PİERRE CORNEİLLE
JEAN BAPTİSTE RACİNE
JEAN BAPTİSTE POQUELİN MOLİERE
HAZIRLAYANLAR
TARIK DALKILIÇ
SILA ÇELİK
DANIŞMAN
ÖĞR. GÖR. N. FİLİZ AREL
ANKARA 2020
Pierre Corneille (1606 – 1684)
Varlıklı bir orta sınıf ailesinin çocuğudur. Dedesi, babası ve amcası hukukçu, öbür
amcası ve kardeşi din adamı, kardeşi Thomas ünlü bir şair ve oyun yazarıydı. Pierre, doğduğu
kentteki Cizvit okuluna gitti. Latince yazdığı şiirlerle iki kez ödül kazandı ve daha sonra
avukat olarak çalışma izni aldı. 1628-1650 arasında, kentin suyolları ve orman dairesinde
kralın danışmanı olarak görev aldı.
Kardinal Richelieu, Les Cinq Auteurs’e (beş yazarlık cemiyet-beş şair) Corneille’i de
dâhil etti. Erdemi ön plana çıkaran yeni tiyatro anlayışını gerçek hayata geçirmek için
seçilmişti. Richelieu fikirlerini sunacak, bu yazarlar da tiyatro formunda bu fikirleri
işleyeceklerdi. Ancak Kardinal'in emirleri, emirleri daha genişletmeye çalışan Corneille için
fazla katıydı ve böylece zamanla ikisinin arasında anlaşmazlıklar oluşmaya başladı.
Corneille'in cemiyetteki ilk anlaşmasının süresi bitince, Les Cinq Auteurs'ü bıraktı ve Rouen'e
döndü.
Günümüzde Fransız tiyatro tarihinin en önemli oyunu sayılan Le Cid büyük ilgi
topladı. Corneille ile rakip yazarlar Mairet ve Georges de Scudery arasında oyun yüzünden
başlayan kuramsal tartışmalar, karşılıklı suçlama yazılarıyla sürdü. Bunun üzerine Richelieu,
o sıralarda yeni kurulan Academie Française'in bu konuda bir karar vermesini istedi. Üç birlik
kuralına uyulması gerektiğini savunan eleştirmenlerden Jean Chapelain başkanlığında, çok
dikkatli bir dille yazılan Les Sentiments de L 'Academie française sur la tragicomedie du Cid
(1637; Academie Française'in Le Cid Trajikomedisi Üzerine Görüşleri) adlı belgede oyunun
estetik açıdan başarılı, ama tiyatro tekniği açısından yanlış, ahlaki açıdan ise yetersiz olduğu
belirtildi. Richelieu, Academie Française'in bu görüşüne dayanarak, Le Cid'in sahnelenmesini
yasakladı.
Corneille, Polyeucte (1642) ile seyircisine değişik bir dünyaya yöneltti. Bu oyun bir
Hristiyan putperest niteliğini inceliyordu. Daha sonra yazdığı oyunlarda Corneille’in
özellikleri çeşitli baskılara karşın kaybolmadı. Bunlardan sonra yazdığı yedi sekiz oyunu onun
büyük bir Rönesans kişiliği olduğunu belirtiyordu.
Corneille, konusunu Roma tarihinden alan oyunlardan sonra birkaç trajedi daha yazdı;
La Mort de Pompee'yi (1643; Pompeius'un Ölümü), en başarılı oyunlarından Rodogune,
princesse des Parthes (1645; Part Prensesi Rodogune), ilk başarısız oyunu Theodore (1646)
ve Heraclius (1647) izledi. 1643'te komediye yönelerek Le Menteur (Yalancı) ile başarı
kazandı. Bunu izleyen La Suite du Menteur (1643-1644; Yalancının Sonu) adlı komedisi ise
o kadar tutulmadı. Her iki oyun da İspanyol tiyatrosundan uyarlanan canlı entrika
komedileriydi. Le Menteur, Moliere'in oyunlarından önce yazılmış en önemli komedidir ve
Fransız komedisindeki yeri, Le Cid'in Fransız trajedisindeki yeri ile eşdeğerdedir. Corneille'in
çağdaşı genç Moliere de, bu oyundan etkilendiğini kabul etmiştir.
Pierre Corneille 40 yıl boyunca, Fransız sarayı ve Parisli orta tabaka için büyük
çeşitlilik gösteren oyunlar yazmakla kalmamış, 17. yüzyılda bütün Avrupa'nın ulaşmaya
çalıştığı; bir olay ya da düşünceyi çatışmalar yoluyla canlı bir biçimde yansıtan dramatik
tiyatronun da temelini atmıştır. Ayrıca dramatik tiyatronun yalnız öncüsü değil ustası da
olmayı başarmıştır.
Corneille'in Le Cid'i ilk kez 1891'de Ahmed Midhat tarafından Sid'in Hulasası adıyla
düzyazı olarak ve kısaltılarak Türkçeye çevrilmiş, daha sonra Seyyid (1938) ve Le Cid (1961,
1974) çevirileri yayımlanmıştır. Ayrıca Nicomede de (Nikomed, 1938) Türkçeleştirilmiştir.
Horace ise 1926'da Mehmet Ali Tevfik tarafından Horas adıyla okullar için özet olarak
yayımlanmıştır. Ayrıca Le Cid (Seyyid) ve Nicomede (Nikomed) oyunları Türkiye'de
sahnelenmiştir.
Eserleri
Racine, daha ilk başlarda tiyatroya bazı yenilikler getirerek hemen çağdaşlarından
daha ön düzeye çıktı. Manzum olarak yazdığı oyunlarındaki dili çok güzeldi. Corneille’in
konuşma örgüsü romantik havası olan klasik bir tona getirmişti. Oysa Racine’nin konuşma
örgüsü kendi çağının özelliğine tıpatıp uyuyordu. Ayrıca, bunu tiyatro biçimine de başarıyla
yerleştirmişti. Yalın anlatımla çok değişik ve etkileyici bir konuşma örgüsünü ortaya
çıkartmıştı.
Bu yalın konuşma örgüsüne, Racine, yalın bir olay dizisi kattı. Sahneler kusursuz bir
yolda arka arkaya gelişiyordu. Birkaç saat içinde geçen bir olayla yoğun trajik havayı
sağlayabiliyordu. Ancak onun Fransız tiyatrosuna en büyük armağanı, kendi ülkesinin ve
çağının klasik anlayışını kusursuz bir biçimde getirmiş olmasaydı. Bu da onu antik tiyatroyu
öykünmeden uzaklaştırıyor ve kişiliği olan bir ulusal tiyatronun kuruluşuna yöneltiyordu.
Onun bu yönelişi yavaş yavaş sonuca ulaştı. 1664’te Tebail’li Düşman Kardeşler için
yazdığı önsözde aşk kavramını, bilerek ele almadığına çünkü bu oyunun olay dizisinin buna
uygun olmadığına dikkati çekti. Ertesi yıl yazdığı Büyük İskender ile Corneille’i izledi ve
romantik eğilimli bir kahraman ortaya çıkardı. İki yıl sonra ise kendi tutumuna ışık tutan yola
girdi: 1667’de yazdığı Andromaque ile yazarlığının bir özelliğini getiren kadın kahramanını
yarattı. Yalın bir olay dizisi ile kurulu bir oyunda “Üç Birlik Kuralı”na bağlı kalınmıştı.
Klasik bir çerçeve içinde ele alınan bu tragedyada oyun kişilerinin hareketleri de en aza
indirilmişti. Oyunda ilgi çekici olan yalnız dört kişi vardı: Hermione’ye âşık olan Oreste,
Pyrrhus’u seven Hermione, Andromaque… Adları Yunanca olan bu kişiler evrensel insan
değerini yansıtıyorlardı. Bu dört kişi karşılıklı değil de, zincirleme birbirlerine âşık
olduklarından acı çekiyorlardı ve Racine bu değişik insanların acıları üzerinde duruyordu.
Bu oyunla, Racine’nin kesin tragedya biçimi de geldi. Bu biçim: yalın bir olay dizisini,
durağan bir aksiyonu, bir gün içinde sonuçlanan bir gelişimi ve eğilimleri, düşünceleri,
duyguları ile çatışma içinde gösterilen oyun kişilerini kapsıyordu. 1669’da, Britanicus’u
Corneille’i andıran bir parlaklıkta yazan Racine, oyuna kendi özelliklerini de katmıştı. Racine,
kendine özgü olan ve çağının tragedya anlayışını en iyi yansıtan yazar olmasına karşın,
sürekli olarak Corneille’in etkisinde kaldı. Onun Bayezid (1672), Mithridates (1673) gibi
oyunlarında bu etki açık ve seçik olarak görülür. Ancak Bérénice (1674), Iphigénie (1674) ve
Phèdre (1677) adlı oyunlarında bu etki hiç yoktur.
Racine, bu oyunda, seven bir kadının çok başarılı bir portresini vermiştir. Bu işi
yaparken de işi süslemeden, yalın ve klasik ölçüleri kullanmıştır.
Bu noktaya gelen Racine, tiyatroyu bıraktı. Bunun nedeni, bazı kimselerin sandığı gibi
ona yapılan saldırılar yüzünden değildi; eldeki belgeler onun Boileau ile çok sıkı dost
olduğunu ve her ikisinin de XIV. Louis tarafından resmi tarihçiler olarak
görevlendirildiklerini göstermektedir. Bu oyundan sonra on iki yıl süreyle hiç oyun yazmayan
ve tarihle uğraşan Racine, dindar bir aile başkanı oldu. On iki yıllık bir aradan sonra Esther’i
yazdı. Ancak onun dehasının pırıltılarını taşıyan son yapıtı Athalie (1691) ile geldi. Voltaire,
bu oyunu “İnsan ruhunu anlatan bir şaheser” olarak nitelendirmiştir.
Fransa’da komedyanın gelişimi, tragedya ile birlikte oldu. Corneille yazarlık yaşamına
Mélite adlı bir güldürüyle başlamıştı. Racine ise ciddi oyunlarının yanı sıra Davacılar adını
verdiği bir güldürü yazmıştı. Ancak komedya, bu alanın daha büyük bir yazarı olan, sonradan
yalnız Molière diye anılan Jean Baptiste Poquelin ile rayına oturdu. Molière’in ilk önemli
oyununu yazdığı 1655 yılına kadar gerek yazarlık, gerek oyunculuk alanında komedyanın
gelişmesini getiren bir devinim vardı. Ancak Molière’in ortaya çıkışıyla ondan önceki bütün
komedya yazarları ikinci, üçüncü sıraya düşüverdi.
İlk önemli oyunu olan ve dilimize Şaşkın adıyla çevrilen komedyasını 1655’te yazana
kadar Molière çeşitli tiyatrolarda çalışarak sahnenin özelliklerini yakından görmüş,
öğrenmişti. Kendi topluluğu olan “L’Illustre Theéatre”ı 1643’te kurmuştu. O zamandan bu
yana, oyun dağarcığı çeşitli güldürülerle dolu olan bu toplulukla, Fransa’nın çeşitli kentlerini
gezmekteydi. Başarılı bir oyuncu olarak komedya alanında neler yapılabileceğini biliyordu.
İlk başarılı oyunu Şaşkın’ı yazmadan önce bir iki kısa güldürü yazmıştı: Soytarının
Kıskançlığı ve Hekim Uçtu. Her iki oyunda commedia dell’Arte biçimindeydi. Öbür yanda,
ilk önemli yapıtı sayılan Şaşkın ise commedia erudita üslubunda yazılmıştı; yani bu oyunun
yazılışı daha ince çizgili bir güldürüyü getiriyordu.
Bunlar için Molière, İtalyan ustalarının oyunlarını örnek olarak seçiyordu. Bu ilk
oyunlar o dönem için oldukça başarılı olmakla beraber, yazarın sonradan ustalıkla işlediği
dolantı düzeninden ve Molière’in asıl büyüklüğünü getiren toplumsal eleştiriden de yoksundu.
Bunlardan sonra yazarın dramatik ustalığının geliştiğini gösteren ikinci derecede
güldürüler geldi: 1656’da oynanan Küskün Âşıklar ve yazarın Secchi’nin komedyasından
esinlendiği Bencil.
1658 yılının sonuna doğru Molière, sarayda, topluluğu ile bir temsil verdi ve kral
tarafından çok beğenildi. Molière, sarayda oynadığı temsillerde kendi oyunlarını da
göstermişti. Bundan bir yıl kadar sonra Zarafet Budalaları’nı ortaya çıkardı; bu oyunda
yazarın kendine özgü üslubu tam olarak belirlendi. Bu oyunda ilk kez toplumsal eleştiriye
giden Molière böylece yazarlık yaşamının dönüm noktasına gelmiş oldu. Aynı zamanda,
commedia dell’Arte’nin ötesine gitmiş ve kişiliğini bulmuştu. Molière, bu eserinde Paris
sosyetesini taşlıyordu.
Bunun üzerine soylu kadınlar ayaklandılar. Tehlikeyi gören Molière, her ne kadar
bununla taşra sosyetesini eleştirdiğini söylediyse de, o bir kez arı kovanına çomak sokmuş ve
kızgın arılar onu iğnelemeye başlamışlardı bile. Bundan sonra güldürülerinde daha dikkatli
davranmaya karar veren Molière, Hayalinde Boynuzlanan Sganarelle’i (1660) yazdı. Burada
aslında namuslu olan karısının kendini boynuzladığını sanan bir erkekten söz ediliyordu.
Bundan sonra Molière başarısız bir trajikomedya denemesi yaptı: Navarre’li Don
Garcia (1661). Ancak bu işi başaramadığını hemen anlayan bu oyuncu-yazar yine toplumsal
eleştiriye döndü ve aynı yıl içinde Kocalar Okulu’nu yazdı. Bu oyun ustalığının
onaylanmasıydı; uzun ömürlü oldu. Her ne kadar, sonraki oyunlarındaki akıcılık ve sağlam
organik yapı tam olarak ortaya çıkmamışsa da, Terentius’un Adelphi ve Lope de Vega’nın
İhtiyatlı Âşıklar adlı yapıtlarından esinlenerek yazılmış olan bu oyun onu üne eriştirdi.
Dilimize Münasebetsizler (1661) olarak çevrilen oyunu ise bir danslı komedya idi ve
Kralın önünde oynandı. Ertesi yıl yazdığı Kadınlar Okulu ile komedya sanatında büyük bir
atılım yapan yazar, kişilerini daha insansal ve inandırıcı bir duruma getirmişti. Bu oyun
hemen bir heyecan yarattı; sert saldırılar ve acımasız eleştiriler geldi. Bunun üzerine Molière,
bu eleştirilere cevap vermek ve kendi oyununu eleştirmek için bir oyun daha yazdı: Kadınlar
Okulu’nun Eleştirisi (1633). Bu oyunda çeşitli kişiler ağzından bir tartışmaya giren yazar,
Dorante’nin ağzından da kendi düşüncelerini iletti:
İki danslı komedya yazdı bunlar: Zorla Evlenme ve Elis Prensesi’dir (1644).
Sonrasında ise Tartuffe’ü yazdı. Tartuffe, kendini dindar ve safdil gibi gösterip bunun
ticaretini yapan, bencil ve şehvete düşkün bir adamın portresiydi. Sarayda bir kez oynandıktan
sonra ikinci oynanışı için 1667’de izin çıkan bu oyun 1669’a kadar tamamen yasaklandı.
Daha önceki oyunlarında daha yüzeyde olan kişilerin yerine, daha derinlikli kişiler vardır.
Tartuffe karakteri ertesi sene daha ilgi çekici bir portrenin yaratılmasına yol açtı: Don Juan
ya da Taş Heykelin Şöleni (1665). Don Juan toplumun ahlak kurallarını hiçe sayan birisiydi.
Bu karakter de Faust gibi elde edilemeyecek olanı elde etmeye çalışıyordu. Aynı yıl, daha
neşeli bir havası olan Sevda Hekim’i yazdı ancak bütün neşeli havasına karşın, önceki iki
oyunundaki buruk ton bu oyunda da vardı. Sıradaki oyun Adamcıl’dı (1666). Bu oyunda
dünyanın gülünç yanı daha da karardığı gibi, yönelişte daha felsefi özellik vardı. Oyun, bir
insanın kendi bireyciliği ile toplumsal bir hayvan olması arasındaki çatışmayı ele alıyordu.
Yazarın son oyunları daha eğlenceli ve güldürücü bir hava ile yazılmıştı. Bu oyunlar Zorla
Hekim (1666), Sicilyalı (1667), Amphitryon (1668), George Dandin (1668)’dir.
1668’de yazdığı Cimri, her ne kadar onun son bir yıl içinde yazdığı oyunlardan
üstünse de, Tartuffe ve Adamcıl’ın aşamasına çıkamamıştı. Burada cimrilik kavramından
çok, gülünçlüğün ekseni olan bir cimri portresi çizilmişti. Bu portrenin çevresindeki kişiler ve
olaylar dizisi de bu cimri karakterine feda edilmişti. Daha önceki oyunlarında olan yapısal
bütünlük bu oyununda yoktu. 1669 yılında danslı komedya dediği Monsieur de
Pourceaugnac ile bir taşra avukatının Paris’in kurtları arasındaki buruk serüveni ele almıştı.
Bu yapıtında komik opera türü üzerinde bir deneme yapmış ve başarılı olmuştu. Bundan sonra
da aynı havada olan komedyalar birbirini izledi. Şanlı Âşıklar (1670), Kibarlık Budalası
(1670).
Ertesi yıl commedia dell’Arte ile Fransız güldürüsünün bir karışımı olan Scapi’nin
Dolapları ve taşra yaşamını gösteren Kontes d’Escarbagnas ortaya çıktı. Bu orta değerde iki
oyundan sonra başarılı bir oyun yazdı: Bilgiç Kadınlar (1672). Bu oyunda kadınların eğitimi
söz konusu ediliyordu. Sonrasında yazar ciddi bir şekilde hastalandı ve Hastalık Hastası’nı
(1673) kaleme aldı. Bu komedyanın dördüncü oynanışında olduğu yere yığıldı ve vefat etti.
Böylece, Tiyatro tarihinin büyük komedya ustası Molière’in yazarlık yaşamı da son buldu.
KADINLAR MEKTEBİ, 1967 - 1968 Sezonu, BURSA
İNSANDAN KAÇAN, 1976 - 1977 Sezonu, GENEL MÜDÜRLÜK DON JUAN, 1993 - 1994 Sezonu, İSTANBUL
SCAPİN'İN DOLAPLARI, 2002 - 2003 Sezonu, ERZURUM
A. Kitaplar
B. İnternet
https://fr.wikipedia.org/wiki/Jean_Racine
https://tr.wikipedia.org/wiki/Jean_Racine
https://en.wikipedia.org/wiki/Molière
https://tr.wikipedia.org/wiki/Molière
https://tr.wikipedia.org/wiki/Pierre_Corneille
https://www.turkedebiyati.org/pierre-corneille.html
https://kidega.com/yazar/pierre-corneille-154055
C. Diğerleri