Professional Documents
Culture Documents
Kitap i̇stanbul a1 - A2 - b1
Kitap i̇stanbul a1 - A2 - b1
En iyi hangi yemeği yapıyorsunuz? Tarif edelim.¿Qué plato cocinas mejor? Describámoslo.
Ülkemden en sevdiğim yemek: encebollado, bu yemek bir balık çorbası, ana malzemeleri balık, manyok,
domates, biber, soğan, kereviz ve sarımsak.
Garson: Anladım. Başka bir şey ister misiniz? (Entendido. ¿Quieren algo más?)
Garson: Tabii ki, hemen getiriyorum. Afiyet olsun! (¡Claro, lo traigo enseguida! ¡Buen provecho!)
Geleceğim yaz kültür turizmi için arkadaşlarımla büyük bir seyahat öyle planlarım vardır. Ama birinci başka
bir ülkeye seyahat gitmeden önce biletlerimi, rezervasyonlarımı ve vizelerimi gerekeceğim.
Bu nedenle daha sonra hem Avrupa'daki bazı ülkeleri hem de İngiltere'yi ziyaret edeceğiz, çünkü o ülkelerde
çok sayıda ailem vardır.
Önce ya İtalya'ya ya da Fransa’ya gideceğiz, orada 3 gün kalacağız çünkü orada ailem var ve lezzetli
yemekler yiyeceğiz, sonra İspanya'ya gideceğiz ve kuzenlerimin evinde buluşacağız.
O evde pek çok şey yapabiliriz, çayı şekersiz içeceğiz, örneğin müzik dinleyebiliriz, şarkı söyleyebiliriz,
dans edebiliriz sonra yemyeşil ormanda piknik yapacağız ve bence beraber yüzlerce film izleyebiliriz.
ÜNİTE 1C.
Geçen hafta sonu arkadaşlarımla birlikte Ayasofya Camii'ni ziyaret etmek için İstanbul'a gittim.
10. Kendi zaman çizelgemizi oluşturalım. Hayatımızla ilgili önemli bilgileri ve tarihleri yazalım.
Creemos nuestra propia línea de tiempo. Escribamos información y fechas importantes sobre nuestras
vidas.
Naci el 12 de marzo del 2003, comenze la escuela a los 5 años y termine el colegio a los 18, trabaje desde el
2022 hasta el 2023 en un restaurante, en octubre del 2023 llegue a turquia a estudiar turco, el viernes 2 de
febrero del 2024 pase el nivel A1 en turco. ahora estoy en A2
12 Mart 2003'te doğdum, 5 yaşında ilkokula başladım ve 18 yaşında liseyi bitirdim, 2022'den 2023'e kadar bir
restoranda çalıştım, Ekim 2023'te Türkçe öğrenmek için Türkiye'ye geldim, 2 Şubat 2024 Cuma günü Türkçe'de
A1 seviyesini geçtim. Şimdi A2'deyim.
Mi nombre es Josías Rosado. Tengo veinte años y nací en Quevedo en 2003. Quevedo es una ciudad de
Ecuador y la décima más grande del país.
Cuando tenía tres años, asistí al jardín infantil llamado "Mis Infantes", y solía ir todos los sábados para jugar
con mis amigos. Luego, a los cinco años, comencé la escuela primaria, donde aprendí a leer, escribir, hablar
y a nadar muy bien gracias a la excelente enseñanza de mis profesores.
A los cinco años también tuve un gato llamado Tigrito. A los seis años, nació mi hermana pequeña, Keren.
Después de completar la escuela primaria, ingresé al instituto, donde conocí gente muy agradable y a mi
mejor amigo.
Terminé la secundaria a los 18 años, y para celebrarlo, mi familia y yo fuimos a un restaurante. Luego
trabajé desde el 2022 hasta el 2023 en un restaurante de comida rápida.
A principios del 2023, viajé por todo mi país con mis amigos, visitando lugares famosos como las playas de
Guayaquil y Manta, así como la capital, Quito. Nos hospedamos en un hotel en Quito, donde disfrutamos de
deliciosa comida. Después, exploramos muchas más ciudades y lugares turísticos, probando una gran
variedad de comidas deliciosas. Finalmente, visitamos la ciudad de Cuenca, quedándonos sorprendidos por
sus hermosas calles y museos.
Unos meses después, obtuve una beca para estudiar Ingeniería Eléctrica en Turquía. En octubre del 2023,
vine a Turquía y actualmente resido en la residencia de estudiantes Gazy Suleyman. Aquí, he conocido a
gente muy agradable y estoy aprendiendo turco en el Dilmer. Después de completar el curso de turco, planeo
viajar por toda Turquía.
Después de terminar graduarme de la universidad, tengo la intención de viajar por algunos países de Europa,
el Reino Unido y Corea del Sur con mis amigos. Posteriormente, regresaré a mi país, crearé una empresa de
electricidad, me casaré y tendré hijos.
Benim adım Josías Rosado. Yirmi yaşındayım ve 2003 yılında Quevedo'da doğdum. Quevedo Ekvador'da bir
şehir ve ülkenin en büyük onuncu şehri.
Üç yaşındayken "Mis Infantes" adlı anaokuluna gittim ve her Cumartesi arkadaşlarımla oynamaya gittim. Daha
sonra beş yaşında ilkokula başladım ve burada öğretmenlerimin mükemmel öğretmen sayesinde okumayı,
yazmayı, konuşmayı ve yüzmeyi çok iyi öğrendim.
Beş yaşındayken Tigrito adında bir kedim de vardı. Altı yaşındayken küçük kız kardeşim Keren doğdu. İlkokulu
bitirdikten sonra liseye başladım ve orada güzel insanlarla ve en iyi arkadaşımla tanıştım.
Liseyi 18 yaşında bitirdim ve bunu kutlamak için ailemle birlikte bir restorana gittik. Sonra 2022'den 2023'e
kadar bir fast food restoranında çalıştım.
2023'ün başında arkadaşlarımla ülkemi dolaştım, Guayaquil ve Manta plajları gibi ünlü yerlerin yanı sıra
başkent Quito'yu da ziyaret ettim. Quito'da lezzetli yemeklerin tadını çıkardığımız bir otelde kaldık. Daha sonra
birçok şehri ve turistik yeri keşfettik ve çeşitli lezzetli yiyeceklerin tadına baktık. Son olarak Cuenca şehrini
ziyaret ettik, güzel sokaklarına ve müzelerine hayran kaldık.
Birkaç ay sonra Türkiye'de elektrik mühendisliği okumak için burs kazandım. Ekim 2023'te Türkiye'ye geldim ve
şu anda Gazy Süleyman öğrenci yurdunda yaşıyorum. Burada çok güzel insanlarla tanıştım ve Dilmer'de Türkçe
öğreniyorum. Türkçe kursunu tamamladıktan sonra tüm Türkiye'yi gezmeyi planlıyorum.
Üniversiteden mezun olduktan sonra arkadaşlarımla birlikte Avrupa'da bazı ülkeleri, İngiltere'yi ve Güney Kore'yi
gezmeyi planlıyorum. Daha sonra ülkeme dönüp bir elektrik şirketi kuracağım ve evleneceğim.
ÜNİTE 2B
-Dün hava soğuk muydu? -¿Hizo frío ayer?
1.
En son ne zaman film izlediniz? ¿Cuándo fue la última vez que vio una película?
En çok hangi tür filmleri seviyorsunuz? -¿Qué tipo de películas le gustan más?
En çok ne zaman sinemaya gittiniz? -¿Cuándo fue la última vez que fue al cine?
3.
Siz en son hangi filmi izlediniz? -¿Cuál fue la última película que vio?
Türkiye'ye gelmeden önce ülkemde Cuenca adında çok güzel bir şehri ziyaret ettim.
Hangi ülkeyi/şehri en çok sevdiniz? O ülkeye/şehre gitmek için kaç lira harcadınız? - ¿Qué país/ciudad le
gustó más? ¿Cuánto se gastó para ir a ese país/ciudad?
Cuenca'yı tarihi için çok sevdim ve gitmek için 3000 lira harcadım.
Orada yeni insanlarla tanıştınız mı? O insanlar hakkında neler söylemek istersiniz? - ¿Conoció allí a gente
nueva? ¿Qué te gustaría decir de esas personas?
Evet, yeni insanlarla tanıştım ve onların mutluluğundan her zaman keyif aldım.
KONUŞMA 2 = Gezi yazısı hakkında konuşma
Öğrenci A
Sen hangi ülkeye gittin? Neden blog için o ülke hakkında yazdın? - ¿A qué país ha viajado? ¿Por qué
escribiste sobre ese país para el blog?
O ülkeye gitmek için bilete kaç lira verdín? -¿Cuánto pagó por un billete a ese país?
Uçak bileti almak için hangi siteleri kullandın? Bir problem yaşadın mı?
- ¿Qué sitios utilizó para comprar un billete de avión? ¿Ha tenido algún problema?
Uçak bileti almak için Trivago diye bir web sitesi kullandım ve hiç sorun yaşamadım.
Öğrenci B
O ülkeye neyle gittin? (Uçak, tren) - ¿Cómo llegó a ese país? (avión, tren)
O ülkede kötü bir olay yaşadın mı? - ¿Experimentó algo malo en ese país?
HASTA AQUI
ÜNİTE 2C.
-Kiminle konuşuyorsun? -¿Con quién estás hablando?
Annemle konuşuyorum.
En son hangi sağlık haberini duydunuz? Konuşalım. - ¿Cuál fue la última noticia sobre salud que has
oído? Hablemos.
En son sağlık haberi koronavirüs ve insanların hayatlarında etkisin duydum.
"Stres, iş ve cep telefonu kullanımı birçok insanın uykusunu ve sağlığını bozabilir. Her gün aynı saatte yatağa
gitmek, cep telefonu kullanmamak ve uyumadan önce rahatlamak iyi bir uyku için yardımcı olabilir. Eğer hala
sorun yaşıyorsan, bir doktora görünmelisin. Sağlıklı bir yaşam için iyi bir uyku çok önemlidir."
Haberleri sosyal ağlardan alıyorum. Ben sosyal mediada haberleri takip ederim.
En çok hangi tür haberler ilgini çekiyor? - ¿Qué tipo de noticias le interesan más?
Televizyon izlemediğim.
En son ne zaman bir gazete aldın? - ¿Cuándo fue la última vez que compró un periódico?
Gelecek yıl tatile nereye gideceksin? ¿Adónde irá de vacaciones el año que viene?
5 yıl sonra emekli olacak mısın? Beş yıl sonra ne yapıyor olacaksınız? ¿Qué hará dentro de cinco años?
Cuando acabe mis estudios de ingeniería eléctrica, me gustaría viajar por Europa y después de viajar por
Europa, me gustaría volver a mi país y crear una empresa de electricidad y luego casarme
Beş yıl sonra Elektrik mühendisliği eğitimimi bitirdikten sonra Avrupa'yı gezmek isteyeceğim ve
Avrupa'yı gezdikten sonra ülkeme dönüp bir elektrik şirketi kurmak ve sonra da evlenmek
isteyeceğim.
Siz gelecekte neler yapacaksınız? Planlarınız var mı? ¿Qué hará en el futuro? ¿Tiene planes?
Evet, ben gelecekte planlarım var, Elektrik mühendisliği eğitimimi bitirdikten sonra Avrupa'yı gezmek
isteyeceğim ve Avrupa'yı gezdikten sonra ülkeme dönüp bir elektrik şirketi kurmak isteyeceğim.
YAZMA 1 = Seçim kampanyası hazırlama
ÖĞRENCİ TEMSİLCİSİ SEÇİMİ
● Sınıfımızda Üçerli ya da dörderli gruplar oluşturalım ve bir seçim kampanyası planlayalım. Grup
arkadaşlarımızla fikirlerimizi paylaşalım ve bir poster hazırlayalım. Postere kampanyamızın adını ve
vaatlerimizi yazalım. Öğrenci temsilcisi olduktan sonra neler yapacağız? Vaatlerimize şu konuları
dahil edelim:
● - Formemos grupos de tres o cuatro personas en nuestra clase y planifiquemos una campaña
electoral. Compartamos nuestras ideas con nuestros compañeros de grupo y preparemos un cartel.
Escribamos el nombre de nuestra campaña y nuestras promesas en el cartel. ¿Qué haremos después
de ser representantes de los alumnos? Incluyamos los siguientes temas en nuestras promesas:
- eğitimleri / formación
Afiş:
Vaadler:
Eğitim:
Sağlık Tesisleri:
Sosyal Aktiviteler:
Seçimde politikacılar neler vadediyorlar? Aşağıdaki konular hakkında neler söylüyorlar? ¿Qué prometen
los políticos en las elecciones? ¿Qué dicen sobre los siguientes temas?
Eğitim / Educación: dicen que van a mejorar la educacion, las escuelas, colegios y universidades para que los
ciudadanos aprendan mejor.
Sağlık / Salud: Para la salud, prometen arreglar los hospitales y mejorar el servicio
Çevre / Ambiente: Los políticos prometen hacer las escuelas mejores, ayudar a los enfermos y hacer el país
más seguro.
2. Ülkenizde kaç yılda bir seçim oluyor? / ¿Con qué frecuencia se celebran elecciones en su país?
5. Seçim sonuçlarını insanlar nereden öğreniyor? ¿Dónde se informa la gente de los resultados
electorales?
Después de votar, la gente se informa de los resultados mirando la televison o escuchando la radio.
Seçim sonuçlarını öğrenmek için insanlar televizyon izler veya radyo dinler.
Öğrenci B
2. Siz hiç oy kullandınız mı? Kaç kere oy kullandınız? / ¿Ha votado alguna vez? ¿Cuántas veces ha votado?
Si, yo he votado 4 veces porque me gusta ayudar a elegir a las personas que lideran el país.
Votar es importante para elegir a las personas que “nos ayudarán a vivir mejor”.
Bence oy vermek, "bize yardımcı olacak" kişileri seçmek için önemlidir.
5. Seçim kampanyaları ülkenizde nasıl oluyor? / ¿Cómo son las campañas electorales en su país?
En las campañas, los políticos dicen cosas buenas sobre ellos para que la gente quiera votar por ellos.
Si, he estado antes en un tur de vacaciones, fui a conocer los sitios turísticos de Colombia.
evet, daha önce tur ile tatile çıktım, Kolombiya'nın turistik yerlerini görmeye gittim.
(Deniz turizmi/ Kültür turizmi/ Spor turizmi) / (Turismo marítimo/ Turismo cultural/ Turismo deportivo).
(Yurt dışı/ Şehir dışı/ Şehre yakın bir yer) / (En el extranjero/ Fuera de la ciudad/ Cerca de la ciudad)
• Tatile ne zaman gideceksiniz? (Yazın, kışın) / - ¿Cuándo se irá de vacaciones (verano, invierno)?
(Kendi aracım / Kiralık araba / Uçak / Otostop) / (Coche propio / Coche de alquiler / Avión / Autostop)
(Hafta sonu/ Bir hafta- on gün/ Günübirlik) / (Fin de semana/ Una semana-diez días/ Diario)
• Tatilde hangi aktiviteleri yapacaksınız? (Tarihi yerleri gezmek, yüzmek, güneşlenmek, dalış yapmak,
balık tutmak, arkadaşlarımla vakit geçirmek, bisiklete binmek, fotoğraf çekmek vb.) / - ¿Qué actividades
va a realizar durante las vacaciones? (Visitar lugares históricos, nadar, tomar el sol, bucear, pescar,
pasar tiempo con los amigos, montar en bicicleta, hacer fotos, etc.)
Me llamo Josias Rosado. Ahora estoy aprendiendo turco en Dilmer y tengo un grande plan de viaje con
mis amigos para hacer turismo cultural en mis futuras vacaciones de verano.
Visitaremos países como Corea del Sur, algunos en Europa y el Reino Unido porque tengo mucha familia en
esos países. Primero iremos a Italia, donde nos quedaremos 3 días porque tengo familia allí y comeremos
comida deliciosa, para luego dirigirnos a España, donde nos reuniremos en la casa de mis primos. En esa casa
podemos hacer muchas cosas, por ejemplo, podemos escuchar música, cantar y bailar. Después saldremos a
ver lugares como la Sagrada Familia, Madrid, Barcelona y Málaga.
Después, viajaremos al Reino Unido para admirar sus hermosos castillos, visitar museos y explorar lugares
hermosos como el Palacio de Buckingham, la Torre de Londres y Belfast en Irlanda del Norte. Después de
terminar de explorar Europa, visitaremos Corea del Sur, explorando ciudades como Seúl y Busan, así como
museos y castillos antiguos.
Finalmente, visitaremos mi país. Mis padres nos recogerán en el aeropuerto y nos iremos a casa. Allí
dejaremos el equipaje y hablaremos con mis padres.
Luego, tomaremos un vuelo a Quito, donde nos alojaremos en un hotel por tres días. En Quito, disfrutaremos
de aguas termales, saldremos de fiesta y visitaremos lugares como La Mitad del Mundo y el volcán
Chimborazo.
Luego mis amigos y yo regresáremos a Turquía e iremos a seka Park, porque allí jugaremos vóley bol.
Después de terminar de jugar volveremos al dormitorio, yo llegaré a dormir porque el viaje fue muy
cansado y luego me levantaré a limpiar mi habitación, hablaré con mi familia, escucharé música y luego
me pondré a estudiar turco.
Benim adım Josias Rosado ve şimdi Türkiye'de yaşıyorum çünkü İzmit'teki Kocaeli Üniversitesi'nde elektrik
mühendisliği okumak istiyorum. Bu yüzden daha önce A1’deydim çünkü yapabildim. Şu an Dilmer’de A2
seviyesinde Türkçe öğrenmekteyim. Bunun için her gün çok ders çalışırım. Sonra geleceğim yaz kültür
turizmi için arkadaşlarımla büyük bir seyahat öyle planlarım vardır. Ama birinci başka bir ülkeye seyahat
gitmeden önce biletlerimi, rezervasyonlarımı ve vizelerimi gerekeceğim.
Bu nedenle daha sonra hem Avrupa'daki bazı ülkeleri hem de İngiltere'yi ziyaret edeceğiz, çünkü o ülkelerde
çok sayıda ailem vardır.
Önce ya İtalya'ya ya da Fransa’ya gideceğiz, orada 3 gün kalacağız çünkü orada ailem var ve lezzetli
yemekler yiyeceğiz, sonra İspanya'ya gideceğiz ve kuzenlerimin evinde buluşacağız.
O evde pek çok şey yapabiliriz, çayı şekersiz içeceğiz, örneğin müzik dinleyebiliriz, şarkı söyleyebiliriz,
dans edebiliriz sonra yemyeşil ormanda piknik yapacağız ve bence beraber yüzlerce film izleyebiliriz.
Daha sonra Sagrada Familia, Madrid, Barcelona ve hızlıca Malaga gibi yerleri görmek için dışarıya
çıkacağız.
Daha sonra, güzel kalelerine görmek, müzeleri ziyaret etmek ve güzel yerleri gezmek için İngiltere'ye
seyahat edeceğiz. Bunun için büyükçe bir çanta alacağım.
Sonunda ülkeme döneceğim. Anneciğim ve babacığım bizi havalimanından alacak ve eve gideceğiz. Orada
valizlerimizi bırakacağız ve ailemle konuşacağız.
Daha sonra, üç gün boyunca bir otelde kalacağımız. Quito'ya uçacağız. Quito'da kaplıcaların tadını
çıkaracağız, parti yapacağız ve La Mitad del Mundo (dünyanın ortası) ve Chimborazo yanardağı gibi yerleri
ziyaret edeceğiz.
Sonra arkadaşlarımla birlikte Türkiye'ye dönüp Seka Park'a gideceğiz, çünkü orada voleybol
oynayacağız. Oyun bittikten sonra yurda döneceğiz, ben uyuyacağım çünkü yolculuk çok yorucuydu
ve sonra kalkıp odamı temizleyeceğim, ailemle konuşacağım, müzik dinleyeceğim ve sonra Türkçe
çalışmaya başlayacağım.
KONUŞMA 2 = Bir Tatil planı hazırlama.
Sınıf arkadaşlarınız tatilde sizin ülkenize gelecekler. Şehrinizde onları siz gezdireceksiniz. Onlar için bir
tatil planı hazırlayalım. Sınıf arkadaşlarımıza anlatalım. / Tus compañeros de clase irán a tu país de
vacaciones. Les enseñarás tu ciudad. Vamos a prepararles un plan de vacaciones. Vamos a contárselo a
nuestros compañeros.
1. Şehrinizde hangi önemli yerler var? ¿Qué lugares importantes hay en tu ciudad?
Turistler genellikle şehrimdeki ceviche, encocado de pescado ve encebollado adlı, gibi yemekleri
beğeniyorlar.
Bu nedenle arkadaşlarımı "La Pata Gorda" veya "Cevichería Manabita" gibi yerel bir restoranda bu
lezzetleri denemeye götüreceğim.
3. Şehrinizde hangi alışveriş yerleri var? ¿Qué centros comerciales hay en tu ciudad?
Arkadaşlarınız nereden alışveriş yapacaklar ve hediyelik eşya ne alacaklar? /¿Dónde comprarán tus
amigos y qué se llevarán de recuerdo?
Arkadaşlarıma Dorado alışveriş yapacaklar ve hediyelik eşya ayakkabı, gömlek ve pantolon almalarını
alacaklar.
Türkiye, Avrupa ve Asya kıtasındadır. Türkiye'nin komşuları Gürcistan, Yunanistan, Bulgaristan, İran, ırak ve
Suriye'dir. Türkiye’nin en yüksek dağı Ağrı dağıdır. En uzun nehri Kızılırmak’tır. Ben Mersinliyim. Mersin güneyde
bir şehirdir. Yazın mersin çok sıcaktır ve insanlar sıcak havalarda pek dışarı çıkmıyorlar. İnsanlar genelde
yaylaya ya da denize gidiyorlar. Kışın ise Mersin'de çok yağmur yağıyor bu nedenle okullar bu günlerde bazen
tatil oluyor. İnsanlar kışta evden dışarı çok az çıkıyorlar ve daha çok ev de vakit geçiriyorlar.
● Ülkemiz hakkında bilgi verelim. Örnekteki gibi bir metin yazalım. / - Demos información sobre nuestro
país. Escribamos un texto como en el ejemplo.
Sizin ülkeniz nerede? Hangi kıtada? Ülkenize hangi ülkeler komşu? / ¿Dónde está su país? ¿En qué
continente? ¿Qué países son vecinos?
Benim ülkemde Ecuador, Güney Amerika'daki kıtadaki. Ülkeme Kolombiya ve Peru ile komşu.
Ülkenizdeki önemli dağlar, nehirler, kanyonlar hangileri? / ¿Cuáles son las montañas, ríos y cañones más
importantes de su país?
Ülkemdeki Ecuador'da önemli dağlar ünlü Andes Dağları, Amazon ve Guayas önemli nehirleri bir de güzel
kanyonlar vardır
Ülkenizde hangi mevsimler var? Bu mevsimlerde hava durumu nasıl? / ¿Qué estaciones hay en tu país?
¿Qué tiempo hace en esas estaciones?
Ülkemde iki mevsim var: kuru mevsim ve yağışlı mevsim. Kuru mevsimde güneşli ve sıcak oluyor, yağışlı
mevsimde daha çok yağmur yağar.
Sıcak ya da soğuk havalarda insanlar neler yapıyorlar? / ¿Qué hace la gente cuando hace frío o calor?
Sıcak zamanlarında insanlar gölge arar, serin giysiler giyer ve genellikle serinlemek için soğuk içeceklerin
yapıyorlar ve Soğuk zamanlarında insanlar sıcak giyinir ve bazen ısıtıcıyı açar.
aqui
Benin ülkemde Ecuador, Güney Amerika'da yer alıyor. Kuzeyde Kolombiya, doğuda ve güneyde Peru ile
komşu ve batıda Pasifik Okyanusu ile kıyısı var.
Ecuador'da ünlü Andes Dağları, Amazon ve Guayas önemli nehirleri bir de güzel kanyonlar vardır
Ülkemde iki mevsim var: kuru mevsim ve yağışlı mevsim. Kuru mevsimde güneşli ve sıcak oluyor, yağışlı
mevsimde daha çok yağmur yağar.
Soğuk zamanlarında insanlar sıcak giyinir ve bazen ısıtıcıyı açar. Sıcak zamanlarında insanlar gölge arar,
serin giysiler giyer ve genellikle serinlemek için soğuk içeceklerin.
KONUŞMA 3 = Arkadaşlarının planları hakkında konuşma.
Tablodaki işleri kim yapacak? Sınıfımızda dolaşalım, arkadaşlarımıza soralım. Tabloyu dolduralım. ¿Quién hará
los trabajos de la mesa? Demos una vuelta por la clase y preguntemos a nuestros amigos. Rellenemos la
tabla.
Ne yapacak? Detaylar
Va a cenar con sus amigos esta noche. Donde? Con que personas?
Seneye yeni bir telefon alacak. Hangi model? Ne kadar bütçesi var?
comprara un teléfono nuevo el proximo año. ¿Qué modelo? ¿Cuánto presupuesto tiene?
Bütün hafta hava kaç derece olacak? / ¿Cuántos grados hará toda la semana?
Siz bu kişiyle ne zaman tanıştınız? / Siz bu kişiyi ne zamandan beri tanıyorsunuz? / ¿Cuándo conoció
a esta persona? / ¿Desde cuándo la conoce?
. Onu uzun yıllardır, ilkokuldan beri tanıyorum.
Bu kişiyi neden anlatmak istediniz? Sizce neden önemli bir kişi? / ¿Por qué querías hablar de esta
persona? ¿Por qué crees que es una persona importante?
Paul hakkında konuşmak istedim çünkü o sadık bir arkadaş ve ben onunla mutlu hissediyorum. O benim için
önemli çünkü hem iyi günlerde hem de kötü günlerde ona her zaman güvenebilirim.
En iyi arkadaşımın adı Paul. Onu uzun yıllardır, ilkokuldan beri tanıyorum. O harika biri çünkü ona zamanında
olursa her zaman yanımdaydı. Ödevlerimle yardım etmek ya da üzgün zamanlarında beni neşelendirmek gibi
harika şeyler yaptı. Onunla çok küçükken tanıştık ve o zamandan beri birlikte birçok maceraya atıldık.
Paul hakkında konuşmak istedim çünkü o sadık bir arkadaş ve ben onunla mutlu hissediyorum. O benim için
önemli çünkü hem iyi günlerde hem de kötü günlerde ona her zaman güvenebilirim.
Mi mejor amigo se llama Paul. Lo conocí hace muchos años, desde la escuela primaria. es increíble porque
siempre estuvo ahí cuando lo necesitaba. Hizo cosas sorprendentes, como ayudarme con la tarea o animarme
cuando estaba triste. Lo conocí cuando éramos muy pequeños, y desde entonces, hemos pasado por muchas
aventuras juntos.
Queria hablar de Paul porque es un amigo leal y siempre me hace sentir feliz. Es importante para mí porque en
los buenos y malos momentos, siempre puedo confiar en el.
KONUŞMA 1 = Arkadaşı hakkında konuşma.
Sınıfta ikili gruplar oluşturalım. Aşağıdaki soruları arkadaşımıza soralım. Cevaplarını yazalım.
Arkadaşımızın cevaplarını sınıfla paylaşalım. / Formemos parejas en la clase. Hagamos las siguientes
preguntas a nuestro amigo. Escribamos sus respuestas. Compartamos las respuestas de nuestro amigo
con la clase.
Öğrenci A
4. Sence Türkiye’deki en iyi futbol takımı hangisi? / ¿Cuál cree que es el mejor equipo de fútbol de
Turquía?
Bence en önemli Türk futbol takımı Galatasaray'dır çünkü uluslararası şampiyonluklar kazanan tek
Türk takımıdır,
5. Bir sene önce neredeydin? / ¿Dónde estaba hace un año?
Öğrenci B
4. Sence Türkiye’deki en iyi şarkıcı kim? / ¿Quién cree que es el mejor cantante de
Turquía?
Yıllar yılları kovalamış, eski zamanlarda, köyün sakinlerinden biri olan Ali, hayatını sürdürürmüş. Ali'nin yaşlı bir
dedesi varmış. Bir gün Ali, dedesinden izin alarak ormana gitmiş. Ormanda dolaşırken karşısına çıkan eski bir
mağarayı fark etmiş. Merakla mağaraya girmiş ve içeride eski bir sandık bulmuş. Sandığı açtığında, içinden
muazzam bir hazine çıkmış.
Ali, sevincinden havalara uçmuş ve hemen köyüne geri dönmüş. Hazinesini köylülerle paylaşmış ve köy
halkının refah seviyesini yükseltmiş. Ali, köyde bir dizi iyilik ve yardım projeleri başlatmış ve herkesin yaşamını
kolaylaştırmış. İnsanlar arasında büyük bir sevgi ve saygı kazanmış.
Ancak zamanla, Ali'nin hızla artan şöhreti onun başını döndürmüş. İnsanlarla olan ilişkilerinde uzaklaşmış ve
bencil davranmaya başlamış. Dedesi Ali'yi uyarıp, "Unutma, gerçek mutluluk başkalarına yardım etmekten
gelir. İnsanlarla olan bağlarını güçlü tutmalısın." demişse de Ali, bu uyarılara kulak asmayarak kendi yoluyla
devam etmiş.
Bir gün, Ali yine ormanda dolaşırken karşısına esrarengiz bir dağ çıkmış. Dağın zirvesine tırmanırken bir kaynak
bulmuş ve suyu içmek istemiş. Ancak suyu içer içmez bir gürültüyle beraber dağın zirvesinde kaybolmuş. Ali,
kaybolduğu yerde ne hazinesini ne de köyünü görebilmiş.
Ali, büyük bir çaresizlik içinde dağdan aşağı inmiş. Ancak hazine ve köyüne dair hiçbir iz bulamamış. O günün
ardından Ali, köyüne ve hazineye veda etmiş gibi hissetmiş. Yitirdiklerinin aslında gerçek mutluluğunun,
insanlarla kurduğu bağların değerini anlamış. Dedesinin öğütleri, kaybolan hazine karşısında daha da anlam
kazanmış.
Ali, bir daha hiç kimseye bencillik etmemeye ve insanlarla olan ilişkilerini önemsemeye karar vermiş. Efsunlu
dağ ve kaybolan hazine, ona yaşamın gerçek değerini öğretmiş ve Ali, bir daha asla başkalarını ihmal etmemeye
yemin etmiş.
Años tras años, en los viejos tiempos, Ali, uno de los habitantes del pueblo, solía vivir su vida. Alí tenía un
abuelo anciano. Un día, Alí pidió permiso a su abuelo y se fue al bosque. Mientras paseaba por el bosque, vio
una vieja cueva. Curioso, entró en la cueva y encontró dentro un viejo cofre. Cuando lo abrió, salió de él un
enorme tesoro.
Alí se llenó de alegría y regresó inmediatamente a su aldea. Compartió su tesoro con los aldeanos y mejoró su
bienestar. Ali inició una serie de buenas obras y proyectos de caridad en la aldea y facilitó la vida de todos. Se
ganó el cariño y el respeto de la gente.
Pero con el tiempo, la fama de Alí, que crecía rápidamente, le hizo marearse. Se volvió distante y egoísta en
sus relaciones con la gente. Su abuelo le advirtió: "Recuerda que la verdadera felicidad viene de ayudar a los
demás. Sin embargo, Alí hizo caso omiso de estas advertencias y siguió su propio camino.
Un día, Alí vagaba de nuevo por el bosque cuando se topó con una montaña misteriosa. Mientras subía a la
cima de la montaña, encontró un manantial y quiso beber el agua. Sin embargo, en cuanto bebió el agua,
desapareció en la cima de la montaña con un ruido. Alí no pudo ver su tesoro ni la aldea donde había
desaparecido.
Alí bajó de la montaña muy desesperado. Pero no encontró ni rastro del tesoro ni de su aldea. Después de
aquel día, Alí sintió deseos de despedirse de su aldea y de su tesoro. Se dio cuenta de que lo que había
perdido era en realidad su verdadera felicidad y el valor de los lazos que había establecido con la gente. El
consejo de su abuelo cobró aún más sentido ante el tesoro perdido.
Alí decidió no volver a ser egoísta con nadie y cuidar sus relaciones con la gente. La montaña encantada y el
tesoro perdido le enseñaron el verdadero valor de la vida y Alí juró no volver a descuidar a los demás.
KONUŞMA 2 = Türkiye’de yaşadığı bir olay hakkında konuşma.
Sınıfta ikili ya da üçlü gruplar oluşturalım. Türkiye’ye geldikten sonra ilginç bir olay yaşadınız mı?
Arkadaşlarımıza anlatalım. Gruptaki arkadaşlarımızı dinleyelim ve detayları soralım. En ilginç hikâyeyi
sınıf arkadaşlarımızla paylaşalım. Aşağıdaki soruları kullanabilirsiniz. / Forme grupos de dos o tres
personas en la clase. ¿Has tenido alguna experiencia interesante después de venir a Turquía? Vamos a
contárselo a nuestros amigos. Escuchemos a nuestros amigos del grupo y pidámosles detalles.
Compartamos la historia más interesante con nuestros compañeros. Puedes utilizar las siguientes
preguntas.
İletişim problemi yaşadınız mı? (Konuşma, kendini ifade etme, yanlış anlama vb.) / ¿Ha tenido algún
problema de comunicación? (Hablar, expresarse, malentendidos, etc.)
Hayır, asla.
no, no tuve problemas de comunicación.
Konuşma, kendini ifade etme, yanlış anlama yok.
Yanlış otobüse bindiniz mi? Yanlış bir yere gittiniz mi? Kayboldunuz mu? / ¿Te has equivocado de
autobús? ¿Te has equivocado de sitio? ¿Te has perdido?
Hayır, asla.
Hayır, Yanlış otobüse binmedim
Restoranda sipariş problemi yaşadınız mı? / ¿Ha tenido algún problema al pedir en el restaurante?
Hayır, asla.
yok, Restoranda sipariş problemi yaşamadım
no, no tuve problemas para pedir en el restaurante
Bir şey kaybettiniz mi? (Cüzdan, pasaport, evrak vb.) / ¿Ha perdido algo (cartera, pasaporte, documentos,
etc.)?
Hayır, asla.
no, no he perdido nada (cartera, pasaporte, documentos, etc.)
hayır, Bir şey kaybetmedim (Cüzdan, pasaport, evrak vb.)
Siz hangi fıkraları biliyorsunuz? Anlatalım. / ¿Qué chistes te sabes? Vamos a contarlos.
Hiç fıkraları bilmiyorum.
Dün gece rüyamda arkadaşlarımla birlikte Avrupa'ya seyahat ettiğimi gördüm. Bu çok güzel rüyada,
arkadaşlarımla tatildeydim ve kıtadaki çeşitli ülkelerde unutulmaz anların tadını çıkarıyordum.
Güney Kore, Avrupa'daki bazı ülkeler ve İngiltere gibi ülkeleri ziyaret ettik çünkü bu ülkelerde çok sayıda ailem
var. Önce İtalya'ya gittik, orada ailem olduğu için 3 gün kaldık ve lezzetli yemekler yedik, ardından İspanya'ya
gittik ve kuzenlerimin evinde buluştuk. O evde pek çok şey yapabildik, örneğin müzik dinleyebildik, şarkı
söyleyebildik ve dans edebildik. Daha sonra Sagrada Familia, Madrid, Barselona ve Malaga gibi yerleri görmek
için dışarı çıktık.
Daha sonra, güzel kalelerine hayran olmak, müzeleri ziyaret etmek ve Buckingham Sarayı, Londra Kulesi ve
Kuzey İrlanda'daki Belfast gibi güzel yerleri keşfetmek için Birleşik Krallık'a seyahat ettik. Avrupa'yı keşfetmeyi
bitirdikten sonra Güney Kore'yi ziyaret ederek Seul ve Busan gibi şehirlerin yanı sıra müzeleri ve antik kaleleri
keşfettik.
Son olarak ülkeme döneceğim. Ailem bizi havaalanından aldı ve eve gittik. Orada valizlerimizi bıraktık ve
ailemle konuştuk.
Daha sonra Quito'ya uçtuk ve burada üç gün boyunca bir otelde kaldık. Quito'da kaplıcaların tadını çıkardık,
parti yaptık ve La Mitad del Mundo ve Chimborazo yanardağı gibi yerleri ziyaret ettik.
Son durak olarak tüm arkadaşlarım ve ailem uçakla düğünümün gerçekleştiği Cuenca'ya gitti ve orada farklı
ülkelerden gelen arkadaşlarım encebollado, empanadas, ceviche ve menestrón gibi yemekleri tadarak
Ekvador'un en lezzetli yemeklerinin tadını çıkardı.
Anoche, soñe que viajaba a Europa con mis amigos. En este muy bonito sueño, me encontraba de
vacaciones con mis amigos, disfrutando de momentos inolvidables en diversos países del continente.
Visitamos países como Corea del Sur, algunos en Europa y el Reino Unido porque tengo mucha familia en esos
países. Primero fuimos a Italia, donde nos quedamos 3 días porque tengo familia allí y comimos comida
deliciosa, para luego ir a España, donde nos reunimos en la casa de mis primos. En esa casa pudimos hacer
muchas cosas, por ejemplo, podemos escuchar música, cantar y bailar. Después salimos a ver lugares como
la Sagrada Familia, Madrid, Barcelona y Málaga.
Después, viajamos al Reino Unido para admirar sus hermosos castillos, visitar museos y explorar lugares
hermosos como el Palacio de Buckingham, la Torre de Londres y Belfast en Irlanda del Norte. Después de
terminar de explorar Europa, visitamos Corea del Sur, exploramos ciudades como Seúl y Busan, así como
museos y castillos antiguos.
Finalmente, regresaré a mi país. Mis padres nos recogieron en el aeropuerto y nos fuimos a casa. Allí dejamos
el equipaje y hablaremos con mis padres.
Luego, tomamos un vuelo a Quito, donde nos alojamos en un hotel por tres días. En Quito, disfrutamos de
aguas termales, salimos de fiesta y visitamos lugares como La Mitad del Mundo y el volcán Chimborazo.
Como última parada, todos mis amigos y familiares viajamos a Cuenca en avión, donde fue mi boda, y
allí mis amigos de diferentes países disfrutaron de la comida más deliciosa de Ecuador, probaron
platillos como encebollado, empanadas, ceviche y menestrón.
KONUŞMA 3 = Rüyalar hakkında konuşma
Sınıfımızda ilkili gruplar oluşturalım. Aşağıdaki soruları arkadaşımıza soralım ve onun sorularını
cevaplayalım. / Formemos grupos en nuestra clase. Hagamos las siguientes preguntas a nuestro amigo y
respondamos a sus preguntas.
Öğrenci A
2. Genellikle iyi rüyalar mı görüyorsunuz yoksa kâbus mu görüyorsunuz? / ¿Suele tener buenos
sueños o pesadillas?
Suelo tener Buenos sueños
Genellikle İyi rüyalar görme eğilimindeyim
4. Hayal kurmak ve rüya görmek arasındaki fark nedir? / ¿Cuál es la diferencia entre soñar despierto
y soñar?
Hayal kurmak, hayal etmek ve yaratıcı olmaktır. Rüya görmek, uyurken durumları hayal etmektir
5. Sizce neden rüyalarımızı çok çabuk unutuyorsunuz? / ¿Por qué crees que olvidamos nuestros
sueños tan rápidamente?
Öğrenci B
1. Sık sık aynı rüyayı görüyor musunuz? (Düşmek, uçmak gibi) / 1. ¿Tiene a menudo el mismo sueño
(caerse, volar, etc.)?
2. Rüyalar hakkında bir film ya da kitap biliyor musunuz? / 1. ¿Conoce alguna película o libro sobre
los sueños?
Si conozco un libro sobre los sueños, se llama Sandman y se trata sobre el Morfeo, el rey de los sueños,
es muy interezante.
Rüyalar hakkında bir kitap biliyorum, adı Sandman ve rüyaların kralı Morpheus hakkında ve çok
ilginç.
3. Hiç uykuda konuştunuz mu? Aileniz ya da oda arkadaşınız hiç söyledi mi? / 1. ¿Has hablado
alguna vez en sueños? 2. ¿Te lo han dicho alguna vez tus padres o tu compañero de piso?
4. Rüya tabirlerine inanıyor musunuz? Her rüyanın bir anlamı var mıdır? / 1. ¿Cree en la
interpretación de los sueños? ¿Tienen todos los sueños un significado?
Si creo en la interpretacion de los sueños y que todos los sueños tienen un significado
5. Bir rüyanız hiç gerçekleşti mi? / 1. ¿Ha tenido alguna vez un sueño hecho realidad?
No, hasta ahora no he tenido ningun sueño que se haya hecho realidad
Sizin ülkenizde en çok hangi doğa olayı meydana gelir? / ¿Qué fenómeno natural se produce con más
frecuencia en su país?
Aşağıdaki soruları arkadaşımıza soralım ve onun sorularını cevaplayalım. / Formulemos las siguientes
preguntas a nuestro amigo y respondamos a las suyas.
En çok sıcak havayı mı, soğuk havayı mı seversiniz? / ¿Le gusta más el calor o el frío?
Ülkenizde yazın en yüksek sıcaklık kaç derecedir? / ¿Cuál es la temperatura más alta en su país en
verano?
Sizce hava insanların ruh halini etkiler mi? / ¿Cree que el tiempo afecta al estado de ánimo de las
personas?
Sí, creo que el tiempo afecta al estado de ánimo de la gente. porque genera diferente emociones a la
personas
Evet, bence hava insanların ruh halini etkiler, çünkü insanlarda farklı duygular yaratıyor.
En mi país nos enteramos del tiempo por la televisión, la radio y las redes sociales.
Ülkenizi ziyaret etmek için en uygun ay hangisidir? / ¿Cuál es el mejor mes para visitar su país?
En mi país, el clima cambia mucho, pero me gusta mucho el verano porque hace mucho sol y calor. Prefiero el
calor más que el frío. En invierno es cuando llueve más.
En verano, la temperatura sube mucho, llegando a unos 38 grados centígrados. Esto hace que sea una
temporada muy calurosa, ideal para hacer cosas al aire libre y disfrutar del sol.
Creo que el clima afecta mucho cómo se siente la gente. Puede hacer que nos sintamos felices o tristes. La
información del clima la obtenemos de la televisión, la radio y las redes sociales.
Si quieres visitar mi país, te recomendaría venir en mayo, ya que es verano y el clima está perfecto para
explorar y disfrutar del lugar.
Benim ülkemde iklim çok değişiyor ama ben yazı çok seviyorum çünkü çok güneşli ve sıcak oluyor. Sıcağı
soğuktan daha çok tercih ediyorum. Kışın en çok yağmur yağar.
Yaz aylarında sıcaklık çok artar ve yaklaşık 38 santigrat dereceye ulaşır. Bu da çok sıcak bir mevsim olmasını
sağlıyor, açık havada bir şeyler yapmak ve güneşin tadını çıkarmak için ideal.
Bence hava durumu insanların nasıl hissettiğini çok etkiliyor. Bizi mutlu ya da üzgün hissettirebilir. Hava
durumu ile ilgili bilgileri televizyon, radyo ve sosyal medyadan alıyoruz.
Eğer ülkemi ziyaret etmek istiyorsanız, Mayıs ayında gelmenizi tavsiye ederim, çünkü yaz mevsimidir ve hava
keşfetmek ve buranın tadını çıkarmak için mükemmeldir.
KONUŞMA 1 = Doğal afetler hakkında konuşma
Öğrenci A
Sizce en kötü doğal afet nedir? / ¿Cuál cree que es la peor catástrofe natural?
Ülkenizde en çok hangi doğal afetler olur? / ¿Qué catástrofes naturales son más frecuentes en su país?
Hangi doğal afetleri yaşadınız? (Ne zaman, nerede, ne oldu?) / ¿Qué catástrofes naturales ha vivido?
(¿Cuándo, dónde, qué ocurrió?)
Doğal afetler sonrasında ne yaparız? / ¿Qué hacemos tras las catástrofes naturales?
Öğrenci B
Doğal afetler için nasıl önlemler alırız? / ¿Cómo tomar precauciones ante las catástrofes naturales?
Önlemler almak, tahliye planlamak, acil durum malzemelerini hazır bulundurmak ve hava koşullarına
dikkat etmek, doğal afetlerin etkisini önlemeye ve hafifletmeye yardımcı olur
Televizyonda en son hangi doğal afet haberini gördün? (Nerede oldu? İnsanları nasıl etkiledi?) / ¿Qué
noticias sobre catástrofes naturales viste en televisión la última vez? (¿Dónde ocurrió? ¿Cómo afectó a
la gente?)
Televizyonda en son gördüğüm doğal afet haberi ülkemdeki bir sel felaketiyle ilgiliydi.
Doğal afetlerden önce ya da sonra internet yardımcı olur mu? / ¿Ayuda Internet antes o después de las
catástrofes naturales?
Doğal afetlerin sonuçları nelerdir? / ¿Cuáles son las consecuencias de las catástrofes naturales?
İnsanlar nasıl para ya da pul koleksiyonu yapar? / ¿Cómo colecciona la gente monedas o sellos?
Sizin iyi ve kötü alışkanlıklarınız nelerdir? / ¿Cuáles son sus buenos y malos hábitos?
Benim için iyi alışkanlıklarım spordur, yüzme ve bisiklete binme, kötü alışkanlıklarım ise iyi beslenmemek.
Para mí, mis buenos hábitos son el deporte la natación y el ciclismo, y mis malos hábitos son no comer bien.
YAZMA 2 = Hafta sonu programını yazma.
Senin programın nasıl? Yaz ve arkadaşına anlat. / ¿Cuál es tu horario? Escríbelo y díselo a tu amigo.
1…. Benin program hafta sonlarında Seka Park’a giderim, sonra futbol oynarım, oynamadan önce
arkadaşlarımla buluşlarım. Sonra Gebze’ye gideriz ülkelerimizden yemekler yaparız ve sonra
İstanbul’daki Latin diskosuna gideriz ve sonra İzmit’e geri donarız
2….. Her gün sabah 7’de kalkırım. Saat 7 çeyrekten ile sekize on beş var arasında duş alım, dişlerimi
fırçalarım. Dişlerimi fırçaladıktan sonra kahvaltı için kafeteryaya girim ama önce cüzdanımı
saklarım. Sonra sekiz ile sekiz çeyrek arasında kahvaltı yaparım. Kahvaltıdan sonra odama döndün
ve saat on bire kadar çalışım. İsim bittiğinde 12:30’a kadar televizyon izlerim.
Sonra Seka Park’a giderim, sonra futbol oynarım, oynamadan önce arkadaşlarımla buluşlarım.
Sonra Gebze’ye gideriz ülkelerimizden yemekler yaparız ve sonra İstanbul’daki Latin diskosuna
gideriz. Sonra eve gitmek için otobüsü bekledim ama önce bir dondurma yerim. Eve gittiğimde daha
rahat kıyafetler giydim ve uyurum. Sonra iki saat Türkçe çalışırım. Sonra on iki’ ye kadar film
izledim ve sonunda uyurum
KONUŞMA 2 = Verilen bir durum hakkında konuşma.
PAG. 88
10- Aşağıdaki durumlardan birini seçelim ve arkadaşımızla bir diyalog hazırlayalım ve sınıfta sunalım. /
Elijamos una de las siguientes situaciones, preparemos un diálogo con nuestro amigo y presentémoslo
en clase.
ÜNİTE 5C.
Kitap okur musunuz? / ¿Lees libros?
En son hangi kitabı okudunuz? Türü neydi? / ¿Cuál ha sido el último libro que ha leído? ¿De qué género?
El último libro que leí era de género ficción, se llama Sandman y trataba sobre el rey de los sueños Morfeo y era
muy interesante.
En son kitap Sandman adında bir kurgu kitabıydı ve rüya kralı Morpheus hakkındaydı ve çok ilginçti
Okuduğum
YAZMA 3 = Film özeti yazma
Aşağıdaki film özetlerini devam ettiriniz. Sizce filmde neler olur ve sonu nasıl biter? Yazınız. / Continúa
con los siguientes resúmenes de la película. ¿Qué crees que ocurre en la película y cómo termina?
Escríbelo.
Kadının kocası evde ölür. Tek şüpheli kadındır ve polis kadını cinayetten tutuklar. Kadının avukatı çok ünlüdür
ve onu mahkemede savunur...
Su marido muere en casa. Ella es la única sospechosa y la policía la detiene por asesinato. Su abogado es
muy famoso y la defiende ante el tribunal.
Bu filmde bir kadının büyük bir sorunu vardır. Kocası evinde ölür ve herkes onun yaptığını düşünür. Polis, suçun
tek şüphelisi olarak onu tutuklar. Ama neyse ki, duruşmada ona yardım edecek ünlü bir avukatı vardır.
Avukat, kadının yanlış bir şey yapmadığını kanıtlamak için mücadele eder. Polis onun öldürdüğünü
düşünmektedir, bu yüzden avukat kadının masum olduğunu göstermek için araştırma yapmak ve kanıt bulmak
zorundadır.
Duruşma çok heyecanlıdır. Avukat kadını savunur, tanıklarla konuşur ve kocasının ölümüyle hiçbir ilgisi
olmadığını göstermeye çalışır. Film bizi ne olacağını görmek için bekletir.
Sonunda avukat, kadının suçu işlemediğini kanıtlayan önemli bir delil bulur. Gerçek mahkemede ortaya çıkar
ve herkes kadının masum olduğunu anlar. Bu kadın için mutlu bir sondur, çünkü özgürdür ve hapse girmek
zorunda değildir.
Film, herkesi gerçekte ne olduğu hakkında düşündüren şaşırtıcı bir sonla biter. Bize gerçeğin karmaşık
olabileceğini ve masum insanların yapmadıkları bir şey için cezalandırılmamasını sağlamak için adaletin
önemli olduğunu öğretir.
KONUŞMA 3 = Çeşitli konularla ilgili tahminlerini anlatma
Aşağıdaki durumlardan birini seçerek anlatalım. / Expliquémoslo eligiendo una de las siguientes
situaciones.
- Aileniz ya da en yakın arkadaşınız şimdi nerededir ne yapıyordur ve ne yapacaktır? / - ¿Dónde está ahora
tu familia o tu mejor amigo, qué hacen y qué harán?
Ahora mi familia dirige su negocio en mi país y mi mejor amigo trabaja en Estados Unidos.
- Çok başarılı bir şirket yöneticisi/bilim insanı sizce başarılı olmak için neler yapmıştır? / - ¿Qué cree que
hizo un científico/director de empresa de gran éxito para tener éxito?
Probablemente trabajó duro, tuvo buenas ideas y aprendió de sus errores. Tal vez fuera innovador y pusiera
mucho empeño en su trabajo.
Muhtemelen çok çalıştı, iyi fikirleri vardı ve hatalarından ders çıkardı. Belki de yenilikçiydi ve yaptığı iş için çok
çaba harcıyordu.
- Bir arkadaşınızın yakın zamanda bir akrabası öldü ve ona bir miras kaldı. Şimdi arkadaşınız çok zengin.
Sizce o bu parayla neler yapacaktır? / - Un pariente de un amigo tuyo ha muerto recientemente y le ha
dejado una herencia. Ahora tu amigo es muy rico. ¿Qué crees que hará con ese dinero?
el Puede utilizarlo para cosas importantes como pagar deudas, comprar una casa o hacer inversiones.
También el puede compartirlo con su familia y hacer cosas divertidas como viajar o ayudar a otras personas.
Borçlarını ödemek, ev satın almak veya yatırım yapmak gibi önemli şeyler için kullanabilir. Ayrıca ailesiyle
paylaşabilir ve seyahat etmek veya diğer insanlara yardım etmek gibi eğlenceli şeyler yapabilir.
- Çok sevdiğiniz ünlü bir kişi sizce bir günde neler yapıyordur? / - ¿Qué crees que hace tu famoso favorito
en un día?
Hace cosas como grabar películas o canciones. También pasa tiempo con su familia y hace cosas divertidas
como practicar deportes o leer libros.
Film veya şarkı kaydetmek gibi şeyler yapıyorsunuz. Ayrıca ailesiyle vakit geçiriyor ve spor yapmak ya da kitap
okumak gibi eğlenceli şeyler yapıyor.
ÜNİTE 6A = NE YAPABİLİRSİNİZ?
Siz hangi işlerde çalışabilirsiniz? Niçin? Açıklayalım. / ¿En que trabajos puedes trabajar? ¿Por qué?
Explícalo.
Camarero Ingeniero
Temizlik görevlisi Aşçı
Agente Astronauta
Palyaço / Animatör
Payaso / Animador
1. Cuidadora de Niños:
Necesitamos a alguien que pueda controlar y cuidar a los niños, que pueda preparales comida y tambien
que les pueda enseñar habilidades básicas.
2. Cocinero
Buscamos a alguien que pueda trabajar timepo completo, que tenga habilidades en la cocina, que pueda
llevarse bien las demas personas, que pueda preparar deliciosa comida y que siempre pueda atender a
los clientes con una sonrisa.
Buscamos a alquien que una personalidad alegre para que pueda mantener nuestros espacios limpios,
tambie que pueda ser rapido y le guste poder resolver desafios
Çocukları izleyebilecek ve onlara bakabilecek, onlar için yemek hazırlayabilecek ve ayrıca onlara temel
becerileri öğretebilecek birine ihtiyacımız var.
2. Aşçı
Tam zamanlı çalışabilecek, yemek pişirme becerisine sahip, diğer insanlarla iyi anlaşabilecek, lezzetli
yemekler hazırlayabilecek ve müşterilere her zaman gülümseyerek hizmet edebilecek birini arıyoruz.
3. Temizlikçi
Tesisimizi temiz tutabilecek, hızlı ve zorlukları çözmeyi seven, neşeli bir kişiliğe sahip birini arıyoruz.
KONUŞMA 1 = Yetenekleri hakkında konuşma
İkili gruplar oluşturalım. Aşağıdaki soruları arkadaşımıza soralım onun sorularına cevap verelim. Biz de
yeni sorular ekleyelim ve arkadaşımıza soralım. / Formemos parejas. Formulemos las siguientes
preguntas a nuestro amigo y respondamos a las suyas. Añadamos nuevas preguntas y hagámoslas a
nuestro amigo.
ÖĞRENCİ A
4. Kaç dilde "Seni seviyorum" diyebilirsiniz? / ¿En cuántos idiomas se puede decir "te quiero"?
5 dilde "Seni seviyorum" diyebilirim / PORTEKİZCE: Eu amo-te / İspanyolca: te amo / Korece: sarange
/ Türkçe: Seni seviyorum / İngilizce: I love you
ÖĞRENCİ B
2. İstanbul'da en iyi döneri nerede yiyebilirsiniz? / ¿Dónde se come el mejor döner de Estambul?
İstanbul'da en iyi döneri nerede yiyebilirsiniz Bilmiyorum hocam
3. Daha iyi Türkçe konuşmak için neler yapabiliriz? / ¿Qué podemos hacer para hablar mejor turco?
Daha iyi Türkçe konuşmak için çok konuşmak ınsanlarla yapabilirim
4. Kaç dilde "Merhaba" diyebilirsiniz? / ¿En cuántos idiomas se puede decir "Hola"?
5 dilde "Merhaba" diyebilirim / PORTEKİZCE: hola / İspanyolca: hola / Korece: añeoseo / Türkçe:
Merhaba / İngilizce: hello
las características del hotel que me gustaron fueron sus buenas habitaciones y las que no me gustaron fueron
sus piscinas
Otelin beğendiğim özellikleri odaların iyi olması, beğenmediğim özellikleri ise yüzme havuzlarıydı.
1. Türkçe derslerinde başarılı olmak için neler yapabiliriz? / ¿Qué podemos hacer para tener éxito en
las clases de turco?
Para tener exito en la clases de turco Podemos atender a las clases y hablar en turco con nuestros
compañeros
Türkçe derslerinde başarılı olmak için derslere katılabilir ve sınıf arkadaşlarımızla Türkçe konuşabiliriz.
2. Çevreyi korumak için neler yapabiliriz? / ¿Qué podemos hacer para proteger el medio ambiente?
Para proteger el medio ambiente podemos dejar de producir gases de efecto invernadero
3. İnsanlarla daha iyi ilişkiler kurmak için neler yapabiliriz? / ¿Qué podemos hacer para establecer
mejores relaciones con la gente?
Podemos ser más amables y sociables para entablar mejores relaciones con la gente.
İnsanlarla daha iyi ilişkiler kurmak için daha arkadaş canlısı ve girişken olabiliriz.
4. Fakir insanlara yardım etmek için neler yapabiliriz? / ¿Qué podemos hacer para ayudar a los
pobres?
Para llevar una vida sana, debemos hacer deporte, comer fruta y beber mucha agua.
Sağlıklı bir hayat sürmek için spor yapmalı, meyve yemeli ve bol su içmek yapabiliriz
b. Sürekli pratik yapmak: Türkçe pratik yapmak için çok zaman harcayabiliriz. Arkadaşlarımızla konuşabilir,
uygulamaları kullanabilir veya Türkçe konuşan insanlarla konuşabiliriz.
c. Kültürü Tanımak: Türkçede nasıl konuştuklarını ve bir şeyleri nasıl ifade ettiklerini daha iyi anlamak için Türk
filmleri izleyebilir veya müzik dinleyebiliriz.
d. Flash Kartları Kullanmak: Türkçe kelimeler ve cümleler içeren flash kartlar hazırlayabiliriz. Böylece onları iyi
hatırlamak için sık sık gözden geçirebiliriz.
e. Yapabiliyorsanız seyahat edin: Türkiye'yi dolaşabiliriz. Birçok yer görerek daha hızlı öğrenebilir ve Türkçeyi
daha iyi anlayabiliriz.
b. Başkalarını Anlayın: Başkalarının nasıl hissettiğini anlamaya çalışabiliriz. Ayrıca anlayışlı da olabiliriz.
c. Açıkça Konuşun: Herkesin sizi anlayabilmesi ve yanlış anlamaları önlemek için basit ve doğrudan
konuşabiliriz.
d. Saygılı Olun: İnsanlar arasındaki farklılıklara değer verebilir ve onların fikirlerine saygı duyabiliriz.
e. Birlikte Bir Şeyler Yapın: Etkinlikler düzenleyebilir veya grup faaliyetlerine katılabiliriz.
KONUŞMA 2 = Seyahatleri hakkında konuşma
Aşağıdaki soruları arkadaşımıza soralım ve onun sorularını cevaplayalım. / Formulemos las siguientes
preguntas a nuestro amigo y respondamos a las suyas.
ÖĞRENCİ A
1. İlk kez ne zaman yurt dışına çıktınız? / 1. ¿Cuándo fue la primera vez que viajó al extranjero?
2. İlk kez yurt dışına yalnız mı çıktınız? Ailenizle mi? Havaalanında ne tür zorluklar yaşadınız? / ¿Viajó
al extranjero por primera vez solo o con su familia? ¿Qué dificultades tuvo en el aeropuerto?
Fui al extranjero por primera vez con mis amigos y no tuve ninguna dificultad en el aeropuerto.
Ilk kez yurt dışına Arkadaşlarımla çıktım ve havaalanında hiçbir zorluklar yaşamadım.
3. Hayatınızın geri kalanını başka bir ülkede geçirmek ister misiniz? / ¿Le gustaría pasar el resto de
su vida en otro país?
Evet, hayatımın geri kalanını başka bir ülkede, tercihen İspanya'da geçirmek isterim.
5. Seyahat sırasında hiç sorun yaşadınız mı? (Kalacak yer, ulaşım, dil vb.) / ¿Ha tenido algún
problema durante el viaje (alojamiento, transporte, idioma, etc.)?
ÖĞRENCİ B
1. Başka bir ülkeye seyahat etmek istiyor musunuz? / ¿Quiere viajar a otro país?
4. Başka bir ülkeye gitmeden önce neler yaparsınız? (Bilet, rezervasyon, vize) / ¿Qué hay que hacer
antes de viajar a otro país (billetes, reservas, visado)?
Antes de viajar a otro país necesito organizar mis billetes, reservas y visados.
Başka bir ülkeye seyahat gitmeden önce biletlerimi, rezervasyonlarımı ve vizelerimi ayarlamam
gerekiyor.
5. Seyahat sırasında hiç sorun yaşadınız mı? (Kalacak yer, ulaşım, dil vb.) / ¿Ha tenido algún
problema durante el viaje (alojamiento, transporte, idioma, etc.)?
Aconsejo a los turistas que visitan mi país que cuiden sus objetos personales en las zonas turísticas y
también que visiten la ciudad de Quito, donde se encuentra la mitad del mundo.
Ülkemi ziyaret eden turistlere turistik bölgelerde kişisel eşyalarına dikkat etmelerini ve ayrıca
dünyanın yarısının bulunduğu Quito şehrini ziyaret etmelerini tavsiye ediyorum.
Nasılsın? Ankara'dan gelmeden önce sana bu e-postayı yazmak istedim. Sana bazı haberlerim var. Ben
barınaktan küçük bir köpek sahiplendim, biliyor musun? Onun adını şanslı koydum çünkü bence o bana şans
getirecek. Şanslı şu anda altı aylık ve o çok hareketli. Neredeyse tüm gün oyun oynayabiliyor. Evin arkasındaki
parkta kuşları kovalayabiliyor. Geçen ay evde yalnız kalamıyordu ama şimdi ben işteyken evde bekleyebiliyor.
Bazen insan gibi beni dinliyor, biliyor musun? "Otur" diyorum hemen oturuyor, topu atıyorum hızlıca gidip
yakalayabiliyor. Eda ‘çığım, senden bir şey isteyeceğim. İstanbul'da otelde kalacağım ama otel hayvanları
kabul etmiyor. Şanslı İstanbul'dayken sende kalabilir mi? Senin de köpeğin var biliyorum bu nedenle sana
sormak istedim. Görüşmek üzere,
Hola, Eda,
¿Cómo estás? Quería escribirte este e-mail antes de venir de Ankara. Tengo algunas noticias para ti. Adopté un
perrito del refugio. Le puse Lucky porque creo que me traerá suerte. Lucky tiene ahora seis meses y es muy
activo. Puede jugar casi todo el día. Puede perseguir pájaros en el parque que hay detrás de casa. El mes
pasado no podía quedarse solo en casa, pero ahora puede esperar en casa cuando estoy en el trabajo. A
veces me escucha como un ser humano, ¿sabes? le digo "siéntate" y se sienta inmediatamente, le tiro la
pelota y puede ir a cogerla rápidamente. Eda, tengo algo que preguntarte. Voy a alojarme en un hotel de
Estambul, pero el hotel no acepta animales. ¿Puede Lucky quedarse contigo mientras esté en Estambul? Sé
que tú también tienes un perro, así que quería preguntarte. Hasta pronto,
Mektupta Ayça, Eda'ya "Köpeğim sende kalabilir mi?" diye soruyor. Bir metin yazalım ve arkadaşımızdan
bir konuda yardım isteyelim.
En la carta, Ayça le pregunta a Eda: "¿Puedes quedarte con mi perro?". Escribamos un texto y pidamos a
nuestro amigo que nos ayude con algo.
Hola, Paul
¿Como estas? ¿Qué tal todo? Quería escribirte este e-mail porque necesito pedirte un favor.
Resulta que me vine a casa de mi abuela y olvidé mi laptop en casa. Y claro, la necesito bastante, sobre
todo para poder hacer mis tareas, poder ver peliculas, poder escuchar musica, poder hacer muchas
cosas.
¿Crees que podrías prestarme tu laptop por unos días? Te prometo que la cuido como oro y te la
devuelvo intacta cuando vuelva a casa. Me podrias hacer el favor del año y ayudarme por favor. Tambien
podrias prestarme el cargador del celular por favor.
Si hay algún detalle que quieras poder saber o algo, solo dime. ¡Gracias de antemano. Estoy contando
contigo.
Merhaba, Paul.
Nasılsın? Her şey yolunda mı? Sana bu e-postayı yazmak istedim çünkü senden bir iyilik isteyeceğim.
Büyükannemin evine taşındım ve dizüstü bilgisayarımı evde unuttum. Ve tabii ki ona çok ihtiyacım
var, özellikle ödevlerimi yapabilmek, film izleyebilmek, müzik dinleyebilmek ve birçok şeyi
yapabilmek için.
Dizüstü bilgisayarını ödünç alabilir miyim? Söz veriyorum ona altın gibi bakacağım ve eve
döndüğümde sana sağlam bir şekilde geri vereceğim. Bana yılın iyiliğini yapıp yardım eder misin?
Lütfen. Cep telefonunun şarj aletini de ödünç verebilir misiniz? lütfen
Bilmek istediğiniz herhangi bir ayrıntı veya herhangi bir şey varsa, sadece bana bildirin. Şimdiden
teşekkürler. Size güveniyorum.
Josias
KONUŞMA 3 = Ayaküstü yemekler hakkında konuşma
Sizin ülkenizdeki ayaküstü yiyecekler neler? ¿Cuáles son los alimentos disponibles en su país?
En mi opinión, las comidas sobre la marcha no son saludables porque te hacen enfermar.
Ülkenizdeki ayaküstü yiyecekler neler? / ¿Cuáles son los puestos de comida de su país?
ÖĞRENCİ A
1. Daha önce ayaküstü yiyeceklerden yedin mi? / ¿Has comido alguna vez comida rapida?
2. Senin ülkende ayaküstü yiyecekler var mı? Bunlardan birini anlatır mısın? / ¿Hay comida rápida en
su país? ¿Puede hablarme de alguna de ellas?
Sí, en mi país hay comida para llevar. la mas famosa se llama salchipapa y tiene papa y carne
Evet benim ülkemde ayaküstü yiyecekler var, en meşhur olanının adı salchipapa'dır ve içinde patates
ve et vardır.
ÖĞRENCİ B
1. İnsanlar senin ülkendeki hangi ayaküstü yiyecekleri daha çok tercih eder? / ¿Qué comida rápida
prefiere más la gente en su país?
Ülkemdeki insanlar çok lezzetli bir ayaküstü yiyecekleri olan salchipapa'yı tercih ediyor.
2. İnsanlar neden ayaküstü yiyecekler yer? / ¿Por qué la gente come comida rapida?
La gente come sobre la marcha porque es sabroso
3. Ayaküstü yiyecekler sağlık için zararlı mı? / ¿La comida rápida es mala para la salud?
https://m.soundcloud.com/press-glocal/a2-2-3/s-4pBg3ys6ZS8?in=press-glocal/sets/a2-yeni-istanbul/s-
XaKoVeob9rX&si=62ab7af0948d45de9b5d47f7c395a1df
https://m.soundcloud.com/press-glocal/a2-3-5/s-jtae7pxv5KM?in=press-glocal/sets/a2-yeni-istanbul/s-
XaKoVeob9rX&si=3310b141f9f643e3ba06a964c2793d85
https://vimeo.com/461085171/5558ce386f
https://vimeo.com/461087967
Dinleme ünite 2
https://m.soundcloud.com/press-glocal/a2-4-3/s-znSog8ekUyZ?in=press-glocal/sets/a2-yeni-istanbul/s-
XaKoVeob9rX&si=a423fcb92a574180bc37f5625b0b3ee9
https://m.soundcloud.com/press-glocal/a2-5-4/s-a19bkVpFphK?in=press-glocal/sets/a2-yeni-istanbul/s-
XaKoVeob9rX&si=f9a18c0181e54589946a74adc7cafc41
https://m.soundcloud.com/press-glocal/a2-6-5/s-ftpyILA6ncx?in=press-glocal/sets/a2-yeni-istanbul/s-
XaKoVeob9rX&si=a80dddf52c9c4f559e1947c3769efe7d
https://vimeo.com/461089041
https://vimeo.com/461090842
Dinleme ünite 3
https://m.soundcloud.com/press-glocal/a2-7-4/s-8f2zY8iHA5e?in=press-glocal/sets/a2-yeni-istanbul/s-
XaKoVeob9rX&si=2addd364422a4c31b9b4890eebede546
https://m.soundcloud.com/press-glocal/a2-8-5/s-7rK2gFM6R82?in=press-glocal/sets/a2-yeni-istanbul/s-
XaKoVeob9rX&si=79ce13ad10c5436bb9c3780cec689dff
https://m.soundcloud.com/press-glocal/a2-9-4/s-eUJ6XzRhaJU?in=press-glocal/sets/a2-yeni-istanbul/s-
XaKoVeob9rX&si=7c8f35a5e25c446dbf160b587ae663cf
https://vimeo.com/461092741
https://vimeo.com/461095045
Dinleme ünite 4
https://m.soundcloud.com/press-glocal/a2-10-4/s-jFCPCyMaEij?in=press-glocal/sets/a2-yeni-istanbul/s-
XaKoVeob9rX&si=0030b1a0757c4a1199bdd99c92ceda62
https://m.soundcloud.com/press-glocal/a2-11-1/s-LgCVtbmL4db?in=press-glocal/sets/a2-yeni-istanbul/s-
XaKoVeob9rX&si=5a92f5cafde74637a977c87bfb61bb1c
https://m.soundcloud.com/press-glocal/a2-12-1/s-mRcSFk04dsS?in=press-glocal/sets/a2-yeni-istanbul/s-
XaKoVeob9rX&si=59316b62d497405caff74dc9c33f945a
https://vimeo.com/461095792
https://vimeo.com/461098429
Dinleme ünite 5
https://m.soundcloud.com/press-glocal/a2-13-2/s-lfNwiBfFGIO?in=press-glocal/sets/a2-yeni-istanbul/s-
XaKoVeob9rX&si=b7b15d1600824d4abb78d3f02c8fa76a
https://m.soundcloud.com/press-glocal/a2-14-2/s-SmrfGCpcToU?in=press-glocal/sets/a2-yeni-istanbul/s-
XaKoVeob9rX&si=1c881ff5d09c4afd88cd1db4834bfb54
https://m.soundcloud.com/press-glocal/a2-15-2/s-Jl4zyEWrMsh?in=press-glocal/sets/a2-yeni-istanbul/s-
XaKoVeob9rX&si=152019b41771418791f618dbeb3cc4f3
https://vimeo.com/461099994
https://vimeo.com/461101850
Dinleme ünite 6
https://m.soundcloud.com/press-glocal/a2-16-2/s-z18Rzvy6Dcd?in=press-glocal/sets/a2-yeni-istanbul/s-
XaKoVeob9rX&si=022b2147dd614ae6af6f1603bed5017c
https://m.soundcloud.com/press-glocal/a2-17-2/s-oMJj3JXEiXk?in=press-glocal/sets/a2-yeni-istanbul/s-
XaKoVeob9rX&si=2fd28aa15a314b3aa6a508e39635aa42
https://m.soundcloud.com/press-glocal/a2-18-2/s-FmmxpW24uN0?in=press-glocal/sets/a2-yeni-istanbul/s-
XaKoVeob9rX&si=6a690006651a4bc5822665d844c17781
https://vimeo.com/461103398
https://vimeo.com/461105876
İSTANBUL KITAP B1
ÜNİTE 1A = Yeni bir Hayat
1A
Daha önce hiç taşındınız mı? Aşağıdaki nedenlerin taşınmak için bir etkisi oldu mu? ¿Se ha mudado alguna
vez? ¿Le influyeron las siguientes razones para mudarse?
Elbette daha önce taşındım hocam. Taşınmamın ana nedenlerinden biri eğitim oldu.
Por supuesto, ya me he mudado antes, profesor. Una de las principales razones por las que me mudé fue la
educación.
Taşınırken hangi problemler ile karşılaşabilirsiniz? ¿Qué problemas puede encontrar al mudarse?
"ilk problem, taşınmanın pahalı olması. Arkadaşları ve aileyi geride bırakmak stresli olabilir ve yeni bir yere
alışmak zaman alabilir. Ayrıca eşyaları paketlemek, taşımak ve açmak da karmaşık olabilir."
"El primer problema es que mudarse es caro. Dejar atrás a los amigos y la familia puede ser estresante y puede
llevar tiempo acostumbrarse a un nuevo lugar. También puede ser complicado empaquetar, trasladar y
desempaquetar".
Benim evim Ekvador'da, özellikle de Guayaquil şehrinde ve benim ev tipim müstakil bir evdir. Ama şimdi
Türkiye’de yaşıyorum o yüzden Gazy Süleyman yurdumda kalıyorum.
Mi hogar está en Ecuador, concretamente en la ciudad de Guayaquil y mi tipo de casa es una vivienda
unifamiliar. Pero ahora vivo en Turquía, así que vivo en mi albergue de Gazy Suleiman.
Yeni bir eve taşınırken nelere dikkat ediyorsunuz? ¿Qué busca cuando se muda a una nueva casa?
Yeni bir ev taşınırken, benim aradığım şey üniversite yakın olması, ayrıca mağazaların ve ulaşımın yakın olması.
Evde yeterince oda ve eşyalarımı saklamak için yer olmasını istiyorum. Tabii ki, bunu karşılayabileceğim bir
fiyatta olması önemli. Evin iyi durumda olmasını ve ısıtma olmasını istiyorum.
Cuando me mudo a una casa nueva, lo que busco es que esté cerca de la universidad, pero también de tiendas
y transportes. Quiero que la casa tenga suficiente espacio y sitio para guardar mis cosas. Por supuesto, es
importante que tenga un precio que me pueda permitir. Quiero que la casa esté en buen estado y tenga
calefacción.
YAZMA 1 = Evimizin özelliklerini anlatma
Mi familia vive en un complejo de casas en Ecuador. en la ciudad de Guayaquil. En ese complejo de casas hay
15 casas. Pero mi familia vive en la primera casa. Mi tipo de casa es unifamiliar y esta cerca de la puerta de
entrada del complejo. La casa tiene 2 pisos. La casa de mi familia no es ni grande ni pequeña, es mediana. El
piso tiene 120 metros cuadrados. Hay 3 dormitorios, una sala de televisión, un comedor, una cocina, dos
cuartos de baño y un balcón. Por fuera la casa está pintada de color crema. Tenemos cámaras de seguridad
colocadas alrededor de la casa para nuestra seguridad. Debido al clima caluroso de Ecuador tenemos tres
aires acondicionados dentro de la casa. Mi madre, mi padre y mi hermana pequeña viven en esa casa. Yo vivía
allí antes de venir a Turquía.
En el complejo residencial de mi familia hay un parque, una piscina, un gimnasio y un aparcamiento. Cerca de
la casa de mi familia hay muchos supermercados, un gran parque, 5 farmacias, 3 ferreterías, muchos
restaurantes y 4 paradas de autobús. La primera parada de autobús está a la izquierda de la casa de mis
padres, la segunda a la derecha, la tercera atrás, mientras que la cuarta está enfrente.
La casa de mis padres no está cerca del centro de la ciudad, pero sí de los dos centros comerciales más
grandes y del hospital más importante de la ciudad.
Mi papa normalmente trabaja como capacitor industrial en empresas, así que todas las mañanas sale de la
casa y va andando a la parada de autobús que está a 2 minutos. Todos los días esperan allí el autobús para ir a
trabajar. El colegio de mi hermana pequeña no está cerca de la casa de mis padres, sino lejos. Pero todas las
semanas un autobús la recoge delante de la casa y la lleva al colegio. Escucha música en el autobús y va al
colegio. Cuando vivía en Ecuador, solía ir al trabajo en bus.
Hay muchas cosas nuevas en la casa de mis padres porque mis padres la están remodelando ahora.
Compraron un televisor grande, un sofá nuevo, una mesa de comedor y lámparas nuevas.
Benim ailem Ekvador'da, Guayaquil şehrinde bir sitede yaşıyor. Bu sitede 15 ev vardır. Ancak benim ailem ilk
evde yaşıyor. Benim evim tek ailelik bir ev ve sitenin girişine yakın. Ev iki katlıdır. Ailemin evi ne büyük ne de
küçük, orta büyüklükte. O apartman 120 metrekaredir. Orada 3 yatak odası, bir televizyon odası, bir yemek
odası, bir mutfak, iki banyo ve bir balkon vardır. Evin dışı krem rengine boyanmıştır. Güvenliğimiz için evin
etrafına yerleştirilmiş güvenlik kameralarımız var. Ekvador'un sıcak iklimi nedeniyle evin içinde üç adet klimamız
var. O evde annem, babam, küçük kız kardeşim ve üç kedi yavrusu yaşıyorlar. Ben Türkiye’ye gelmeden önce
orada yaşıyordum.
Ailemin konut kompleksinde bir park, bir yüzme havuzu, spor salonu ve otopark var. Ailemin evinin yakınında
birçok süpermarket, büyük bir park, 5 eczane, 3 nalbur, birçok restoran ve 4 otobüs durağı var. İlk otobüs durağı
ailemin evinin sol tarafında, ikincisi sağda, üçüncüsü arkada, dördüncüsü ise ailemin evinin önünde.
Ailemin evi şehir merkezine yakın değil, ama o şehrin en büyük iki alışveriş merkezine ve şehrin en önemli
hastanesine yakın.
Babam normalde şirketlerde endüstriyel eğitmen olarak çalışıyor, bu yüzden o yürüyerek 2 dakikada otobüs
durağına gider. Her gün işe gitmek için orada otobüs bekliyorlar. Küçük kız kardeşimin okulu ailemin evine yakın
değil, uzakta. Ama her hafta bir otobüs onu evin önünden onu alıp okula kadar bırakır. O, otobüste müzik
dinleyerek okula gider. Ben Ekvador'da yaşarken işe otobüsle giderdim.
Evde birçok yeni eşya vardır, çünkü ailem iki yıl önce evi yeniden düzenledir. Büyük bir televizyon, yeni bir
kanepe, yemek masası ve yeni lambalar satın aldılar.
KONUŞMA 1 = Emlakçı müşteri diyaloğu oluşturma
Aşağıda verilen rollere uygun olarak arkadaşımız ile konuşalım.
1. kişi: Emlakçı
Kiracı ile konuşup, taleplerini öğrenin. Nasıl bir ev istiyorlar? Nerede istiyorlar?
2. kişi: Kiracı
Ücretleri sorun.
Hablemos con nuestro amigo de acuerdo con los papeles que se indican a continuación.
Habla con el inquilino y averigua qué quiere. ¿Qué tipo de casa quieren? ¿Dónde la quieren?
2ª persona: Inquilino
Evime gelen faturalar elektrik, su ve internet geliyorum. En yüksek fatura elektrik için, çünkü yaşadığım şehirde
hava çok sıcak, bu yüzden klimayı çok kullanıyoruz.
Las facturas que llegan a mi casa son las de electricidad, agua e internet. La factura más alta es la de
electricidad, porque en la ciudad donde vivo hace mucho calor, así que utilizamos mucho el aire
acondicionado.
TEMIZLIK
Ben: Bilir misin, arkadaş? Bu hafta temizlik görevlerini paylaşmalıyız hem senin hem de benim için daha kolay
olur.
Arkadaş: Evet, harika bir fikir gibi görünüyor! Sen elektrik süpürgesiyle ve tozu alarak ilgilenirken, ben zemin ve
banyoyu temizleyebilirim, nasıl?
Ben: Harika geliyor bana. Böylece aynı anda her şeyi yapmak zorunda kalmayız ve daha hızlı bitirebiliriz.
Arkadaş: Tamam. Ayrıca, her hafta görevleri değiştirebiliriz, böylece sürekli aynı şeyleri yapmaktan sıkılmayız.
Ben: Harika bir fikir! Böylece temizlik işinin tüm yükünü kimse sırtlamaz.
Arkadaş: Ayrıca, yapmamız gereken tüm görevlerin bir listesini yapabiliriz, böylece hiçbir şeyi unutmamız
gerekmez.
Arkadaş: Tam olarak. Ve eğer birimiz bir şeye yardıma ihtiyaç duyarsa, birbirimize güvenebiliriz ve daha kolay
hallederiz.
Ben: Kesinlikle. Birlikte çalışmak temizliği daha az stresli ve daha hızlı hale getirecek.
Bulaşık
Sen: Hey arkadaşlar, mutfaktaki bulaşıklar hakkında konuşmamız lazım. Her zaman birikiyorlar ve beni biraz
rahatsız ediyor.
Arkadaş 1: Evet, haklısın. Daha sık temiz tutmanın bir yolunu bulmalıyız.
Arkadaş 2: Ben de katılıyorum. Bulaşıkları düzenli olarak yıkamak için işleri nasıl böleceğimizi bulmalıyız.
Arkadaş 3: Sorumlulukları dönüşümlü olarak alabiliriz. Örneğin, birimiz kahvaltıdan sonra, diğeri öğle
yemeğinden sonra ve böyle devam eder.
Sen: Bu adil görünüyor. Herkes hangi vardiya için sorumlu olmak istiyor?
Arkadaş 1: Ben kahvaltıdan sonra yapabilirim. Zaten erken kalkıyorum, yani sorun değil.
Arkadaş 2: Harika, ben öğle yemeğinden sonra yapabilirim. Öğleden sonralarım biraz daha serbest.
Arkadaş 3: O zaman ben akşam yemeğinden sonra yaparım. Böylece her zaman ertesi gün için temiz olurlar.
Sen: Bu harika bir plan gibi görünüyor. Ayrıca, herhangi birimiz yoğun bir gün geçirirse, dönüşümlü olarak
değiştirebiliriz.
Arkadaş 1: Tam olarak. Önemli olan hepimizin mutfakta temizlik konusunda katkıda bulunması.
Arkadaş 2: Katılıyorum. Birlikte çalışmak, hepimiz için çok daha kolay ve stres olmaktan çıkarıcı olacak.
Sen: Anlaşmaya vardığımıza sevindim. Artık mutfağı sorunsuz bir şekilde temiz tutabiliriz.
Fatura Ödeme
Sen: Merhaba arkadaşlar, ev faturalarını daha iyi organize etmek iyi bir fikir olabilir diye düşünüyorum. Her
zaman son dakikada ödüyoruz.
Arkadaş 1: Evet, doğru. Bazı zamanlar son ödeme tarihini unutuyoruz ve sonra daha fazla para ödemek zorunda
kalıyoruz.
Sen: Her birimizin belirli bir faturadan sorumlu olmasını öneriyorum. Örneğin, birimiz elektriği, bir diğeri suyu,
bir diğeri gazı halleder.
Sen: Onları da atayabiliriz. Örneğin, birini tüm iletişim hizmeti faturalarından sorumlu tutabiliriz, internet ve
telefon gibi.
Sen: Sırayla yapabiliriz, böylece herkes farklı faturalarla ilgilenme fırsatına sahip olur. Bu şekilde, herhangi
birimiz aynı sorumlulukla sürekli stres altında olmaz.
Arkadaş 1: İyi bir fikir gibi geliyor. Faturaları ödeme zamanı geldiğinde ne yapacağız?
Sen: Her ay belirli bir tarih belirleyebiliriz, toplanıp her birimizin ne kadar borcu olduğunu hesaplayabiliriz.
Sonra, toplam miktarı herkes arasında böleriz ve her biri kendi payını öder.
Sen: Ona başka bir zaman ödeme yapmasına izin verebiliriz, ama önemli olan herkesin sorumlu olması ve
finansal yükümlülüklerini yerine getirmesi.
Arkadaş 1: Kabul ediyorum. Bu planla, fatura ödeme süreci hepimiz için daha organize ve daha az stresli
olacak.
Arkadaş 2: Kesinlikle katılıyorum. Haydi bunu uygulayalım ve evimizin finansal durumunu düzenli tutalım!
YAZMA NORMAL
Fatura Ödeme
Ev arkadaşlarım ve ben her ay son dakikada ekstra ücret ödemekten yoruluyorduk, bu yüzden daha
düzenli bir sistem kurmak istedik. Ev faturalarımızı düzenli bir şekilde ödemek için bir plan yapmaya karar
verdik. Elektrik, su, doğalgaz, internet gibi faturaların zamanında ve ortak bir şekilde ödenmesi gerekiyor.
Şimdiki zamanın hikayesiyle başlayarak, bir araya geldik ve her birimizin hangi faturadan sorumlu
olacağını belirledik. Ben, elektrik faturasından sorumlu olmayı seçtim. Arkadaşım Ali, su faturasını
halledecekken, Ayşe, doğal gaz faturasıyla ilgilenecek. Bu şekilde, her birimiz belirli bir sorumluluk alarak
faturaların daha düzenli bir şekilde ödenmesine katkıda bulunacağız.
Aynı zamanda, faturaların ödenmesi sırasında birbirimizle iletişimde kalmak için bir grup oluşturduk.
Faturalar geldiğinde, hemen birbirimizi bilgilendirerek ödeme planımızı uygulamaya başlayacağız.,
faturalar geldiğinde hemen ödeme yaparken, aynı zamanda her birimizin aynı sorumluluğa sahip
olmadığından emin olacağız.
Faturaları ödeme zamanı geldiğinde, her birimiz ödeme yapmak için gereken miktarı hesaplayacağız.
Toplam miktarı paylaşarak, herkesin ödemesi gereken miktarı belirleyeceğiz. Bu şekilde, herkes adil bir
şekilde katkıda bulunacak.
Evin finansal durumunu düzenli tutmak için bu planı uygulamak önemli. Böylece, gelecekte daha az
stresli ve daha organize bir yaşam sürmemizi sağlayacak.
KONUŞMA 2 = Evde çıkabilecek sorunlar hakkında konuşma
Fotoğraflara bakalım ve neler oluyor, anlatalım. Fotoğraflardaki sorunlara nasıl çözümler bulabiliriz?
Sizce fotoğraflardaki kişiler bu sorunları nasıl çözecek?
Veamos las fotos y digamos qué está pasando. ¿Cómo podemos encontrar soluciones a los problemas
de las fotos? ¿Cómo crees que las personas de las fotos resolverán estos problemas?
Türkiye'deki ilk günlerimde her şey farklıydı: saat farkı, insanlar, yemekler, iklim, ulaşım sistemi, dil, her şey
değişik geldim
En mis primeros días en Turquía todo era diferente: la diferencia horaria, la gente, la comida, el clima, el
sistema de transporte, el idioma, todo era diferente.
Aşağıdaki cümlelerden hangisi Türkiye’deki ilk gününüze ait düşüncelerinizi yansıtıyor? Örnekteki gibi
nedenleriyle yazalım.
Siz “ikinci vatanım” sözünden ne anlıyorsunuz? Sizin ikinci vatanınız var mı? ¿Qué entiende usted por
"segunda patria"? ¿Tiene usted una segunda patria?
Entiendo una "segunda patria" como un lugar que siento como hogar, aunque no sea mi país de origen. Sí,
considero que Turquía se convertirá en mi segunda patria. Ya que voy a vivir aquí durante cinco años
mientras estudio. Será un lugar al que podré llamar hogar lejos de mi país natal.
Ben “ikinci vatanım”, kendi ülkem olmasa bile kendimi evimde hissettiğim yer olarak anlıyorum. Evet,
Türkiye'yi ikinci evim olarak görüyorum. Çünkü eğitimim süresince beş yıl boyunca burada yaşayacağım.
Kendi ülkemden uzakta evim diyebileceğim bir yer olacak.
Sanırım ben Türk çayını ve da tatlılarını ülkeme geri götüreceğim. Çünkü çok lezzetli
Creo que me voy a llevar el té y los dulces turcos a mi país porque son deliciosos.
YAZMA 3 = Ülkesindeki ve şimdiki yaşamını karşılaştırma
Aşağıdaki tabloyu dolduralım. Daha sonra ikili gruplar oluşturalım ve arkadaşlarımızla birbirimize sorular soralım.
Ne zaman / nerede / Kendi ülkendeyken neler Şimdi neler yapıyorsun?
yapıyordun?
kiminle / nasıl?
Okul/iş /kurs Kendi ülkem olan Ekvador'da Şimdi Türkiye'deyim ve hayatım çok değişti. Dilmer’de
rutinim okula gitmek, müzik Türkçe öğrenmekteyimdir, çünkü Kocaeli Üniversitesi'nde
dinleyerek ders çalışıyordum. elektrik mühendisliği okumak istiyorum.
İşe gitmek ve bir elektrik
kursuna katılıyordum.
Boş zamanlarda Boş zamanlarımda bisiklete Şimdi boş zamanlarımda çay içe içe en sevdiğim aktiviteleri
binmekten ve parkta yaparken bir da ödevlerimi yapıyorum. Ayrıca Türk
arkadaşlarımla tenis oynaya kültürünü tanırken yemeklerden, müzikten ve diğer
oynaya keyif alıyordum, hafta Latinlerle arkadaşlık etmekten keyif alıyorum.
sonlarını ise ailemle
geçiriyordum
Hafta içi evde / okulda Kendi ülkem olan Ekvador'da Günlük rutinim sabah çay içerken Türkçe çalışmak ve
/ işte rutinim okula gitmek, müzik öğleden sonra derslere katılmak, ardından akşam yemeğine
dinleyerek ders çalışıyordum. giderek yakındaki bir kafede çalışmaya devam etmek, çünkü
İşe gitmek ve bir elektrik orada genellikle birlikte çalışmak için arkadaşlarımla
kursuna katılıyordum. buluşuyorum.
Hafta sonu ailenle / Hafta sonlarımı ailem ve Türkiye'de hafta sonlarım aktivitelerle dolu geçiyor.
arkadaşlarınla / çocuk- arkadaşlarımla farklı aktiviteler Genellikle arkadaşlarımla bir kafede çay içerken Türkçe
yaparak geçiriyordum. pratik yapıyorum ve müzik dinleyerek paten yaparız. Ayrıca
larınla
genellikle müzik dinlerken Latin yemekleri hazırlarız. Pazar
akşamları da genellikle ailemle telefonda konuşur ve film
izlerim.
Sosyal Medya Bağlantıda kalmak önemli Günlük hayatım değişmiş olsa da her iki ülkede de sosyal
olduğu için sosyal medyayı çok medyayı kullanmak devam ediyorum.
kullanıyordum.
Eskiden Ekvador'da yaşıyordum ve şimdi Türkiye'de yaşıyorum. Hayatım ve faaliyetlerim çok değişti.
Kendi ülkem olan Ekvador'da rutinim okula gitmek, müzik dinleyerek ders çalışıyordum. İşe gitmek ve bir
elektrik kursuna katılıyordum. Boş zamanlarımda bisiklete binmekten ve parkta arkadaşlarımla tenis oynaya
oynaya keyif alıyordum, hafta sonlarımı ailem ve arkadaşlarımla farklı aktiviteler yaparak geçiriyordum.
Bağlantıda kalmak önemli olduğu için sosyal medyayı çok kullanıyordum.
Şimdi Türkiye'deyim ve hayatım çok değişti. Dilmer’de Türkçe öğrenmekteyimdir, çünkü Kocaeli
Üniversitesi'nde elektrik mühendisliği okumak istiyorum. Şimdi boş zamanlarımda çay içe içe en sevdiğim
aktiviteleri yaparken bir da ödevlerimi yapıyorum. Ayrıca Türk kültürünü tanırken yemeklerden, müzikten
ve diğer Latinlerle arkadaşlık etmekten keyif alıyorum. Günlük rutinim sabah çay içerken Türkçe çalışmak
ve öğleden sonra derslere katılmak, ardından akşam yemeğine giderek yakındaki bir kafede çalışmaya
devam etmek, çünkü orada genellikle birlikte çalışmak için arkadaşlarımla buluşuyorum.
Türkiye'de hafta sonlarım aktivitelerle dolu geçiyor. Genellikle arkadaşlarımla bir kafede çay içerken Türkçe
pratik yapıyorum ve müzik dinleyerek paten yaparız. Ayrıca genellikle müzik dinlerken Latin yemekleri
hazırlarız. Pazar akşamları da genellikle ailemle telefonda konuşur ve film izlerim.
Kısacası Ekvador'da sadece okuyor, çalışıyor ve arkadaşlarımla eğleniyordum. Şimdi ise Türkiye'de yeni bir
kültürün içindeyim, Türkçe öğrenmekteyim ve yeni deneyimler yaşıyorum. Günlük hayatım değişmiş olsa
da her iki ülkede de sosyal medyayı kullanmak devam ediyorum.
KONUŞMA 3 = Verilen durumlara uygun konuşma
Sınıfta üçerli gruplar oluşturalım. Aşağıdaki sorulara tek tek cevap verelim, arkadaşlarımıza anlatalım.
Formemos grupos de tres en la clase. Respondamos una a una a las siguientes preguntas y contémoslas
a nuestros amigos.
1. İstanbul'a ilk geldiğiniz gün nasıldı? ¿Qué tal su primer día en Estambul?
İstanbul'daki ilk günüm çok güzel geçti. Şehri keşfetmeyi ve güzel camileri ziyaret etmeyi çok sevdim.
Mi primer día en Estambul fue muy bonito. Me encantó explorar la ciudad y visitar las hermosas mesquitas
2. Türklerle yemek yerken nelere dikkat ediyorsunuz? ¿A qué prestas atención cuando comes con turcos?
Çatal bıçakları nasıl kullandıkları ve yemek sırasında nasıl etkileşimde bulundukları konusunda onları örnek
almaya çalışıyorum.
Cuando como con turcos, presto atención a sus costumbres y modales a la mesa. Intento seguir su ejemplo en
cuanto a cómo utilizan los cubiertos y cómo interactúan durante la comida.
3. Türk arkadaşlarınızla futbol ve politika hakkında konuşurken nelere dikkat ediyorsunuz? ¿A qué prestas
atención cuando hablas de fútbol y política con tus amigos turcos?
Türk arkadaşlarımla futbol ve siyaset hakkında konuşurken onların fikirlerine dikkat ediyor ve bakış açılarını
anlamaya çalışıyorum. Sohbeti saygılı tutmaya ve anlaşmazlığa neden olabilecek hassas konulardan
kaçınmaya çalışıyorum.
Cuando hablo de fútbol y política con mis amigos turcos, presto atención a sus opiniones y trato de entender
su perspectiva. Intento mantener la conversación respetuosa y evitar temas sensibles que puedan generar
discordia.
4. Otobüse binecekken cüzdanınızın yanınızda olmadığını fark ettiniz, ne yaparsınız? Cuando estás a punto
de subir al autobús y te das cuenta de que no llevas la cartera, ¿qué haces?
Otobüse binmeden hemen önce cüzdanımın olmadığını fark edersem, sakinleşmeye ve hızlı bir çözüm
düşünmeye çalışırım. Eğer eve yakınsam, geri dönüp almaya çalışırım.
Si me doy cuenta de que no llevo la cartera justo antes de subir al autobús, trato de calmarme y pensar en una
solución rápida. Si estoy cerca de casa, intento volver a buscarla.
5. Bir arkadaşınız konuşurken onun sözünü kibar bir şekilde nasıl kesersiniz? ¿Cómo interrumpes
educadamente a un amigo cuando está hablando?
Bir arkadaşımın cümlesini bitirmesini bekleyerek ve ardından bir şey söylemek istediğimi işaret ederek kibarca
sözünü keserim.
Daha sonra kendi bakış açımı saygılı bir şekilde ve onların düşünce akışını bölmeden ifade ederim.
Interrumpo educadamente a un amigo esperando a que termine su frase y luego le hago una señal para indicar
que quiero decir algo. Luego, expreso mi punto de vista de manera respetuosa y sin interrumpir su flujo de
pensamiento.
6. Daha önce hiç yanlış bir kelime kullandınız mı? ¿Bir kelimeyi yanlış telaffuz ettiniz mi? O durumda neler
yaptınız? ¿Te has equivocado alguna vez al pronunciar una palabra? ¿Qué hiciste en ese caso?
Evet, Daha önce yanlış bir kelime kullandım Türkçe bir kelimeyi telaffuz ederken birkaç kez hata yaptım. Böyle
bir durumda özür diliyor ve hemen kendimi düzeltmeye çalışıyorum. Arkadaşlarım çoğu zaman beni düzeltiyor
ve telaffuzumu yardımcı oluyor.
Sí, me he equivocado varias veces al pronunciar una palabra en turco. Cuando eso sucede, pido disculpas y
trato de corregirme inmediatamente. A menudo, mis amigos me corrigen amablemente y me ayudan a mejorar
mi pronunciación.
7. Yeni bir dil öğrenirken neler yapıyorsunuz? ¿Qué haces cuando aprendes un nuevo idioma?
Yeni bir dil öğrendiğimde, düzenli olarak konuşma pratiği yaparım, o dilde müzik dinlerim veya film izlerim, yeni
kelimeler öğrenirim.
Cuando aprendo un nuevo idioma, suelo practicar regularmente con hablantes nativos, escuchar música o ver
películas en ese idioma, y tomar notas de nuevas palabras y expresiones. También intento sumergirme en la
cultura del idioma tanto como sea posible para mejorar mi comprensión y fluidez.
ÜNİTE 2A = İŞ DÜNYASI
2A
Hangi meslekleri biliyorsunuz? ¿Qué profesiones conoce?
Siz kendinizi nasıl bir olarak tanımlarsınız ya da nasıl bir çalışan olmak istersiniz? ¿Cómo te describirías o
qué tipo de empleado te gustaría ser?
Türkçeni ve İstanbul hakkındaki tarihi bilgilerini kullanarak para kazanmak ister misin?
Başvuru Şartları:
Çocuklarla birlikte oyunlar oynayarak güzel bir tatil geçirmek ister misiniz? Uluslararası bir yaz kampında 10-15
yaş grubundaki çocuklarla ilgilenmek için, eleman aranmaktadır.
Başvuru Şartlar.
Başvuru Şartları:
İlanlara bakalım ve kendimiz için bir iş seçelim. Bu iş için aşağıdakileri de içeren bir e-posta yazalım.
Espero que estén bien. Soy Josias Rosado y vivo en Izmit. Me enteré de la oportunidad de trabajar en Minipizza
y ¡me encantaría unirme a ustedes!
Tengo una licencia de moto y cumplo con los requisitos de edad para el trabajo. Además, conozco muy bien la
zona de Izmit, ¡así que puedo hacer entregas rápidas y eficientes!
He trabajado antes en turnos de noche y fines de semana, ¡así que estoy listo para este trabajo! Soy amable y
me llevo bien con la gente, ¡así que los clientes estarán contentos conmigo!
Estoy emocionado de trabajar en Minipizza y usar mis habilidades para ayudar a los clientes. Me encantaría
saber más sobre el trabajo y los horarios, ¡así que espero su respuesta!
Saludos,
Josias Rosado
Umarım iyisinizdir. Ben Josias Rosado ve İzmit'te yaşıyorum. Minipizza'da çalışma fırsatını duydum ve size
katılmayı çok isterim!
Motosiklet ehliyetim var ve iş için gerekli yaş şartlarını karşılıyorum. Ayrıca İzmit bölgesini çok iyi biliyorum, bu
yüzden hızlı ve verimli teslimatlar yapabilirim!
Daha önce gece vardiyalarında ve hafta sonlarında çalıştım, bu yüzden bu iş için hazırım! Arkadaş canlısıyım ve
insanlarla iyi anlaşıyorum, bu yüzden müşteriler benden memnun kalacak!
Minipizza'da çalışmaktan ve becerilerimi müşterilere yardımcı olmak için kullanmaktan heyecan duyuyorum. İş
ve çalışma saatleri hakkında daha fazla bilgi edinmek isterim, bu yüzden sizden haber bekliyorum!
Saygılarımla,
Josias Rosado
KONUŞMA 1 = İş başvurusu diyaloğu oluşturma
İkişerli gruplar oluşturalım ve arkadaşımızla konuşalım.
Öğrenci A
Aşağıdaki tablodan bir iş seçiyorsunuz ve daha fazla bilgi almak için öğrenci B'yi arıyorsunuz. Daha fazla
bilgi almak için sorular sor. (Yer, iş, zaman, süre, ücret, iletişim, şartlar)
Öğrenci B
Aşağıdaki tabloya bakalım. İşverensiniz. Arkadaşlarınızı dinleyin ve onların sorularına cevap verin ve
öğrenci A’ya sorular sorun. (Neden bu işi istiyorsunuz? Bu işi yapmak için zamanınız var mı? Daha önceki
tecrübeleriniz nelerdir?)
¡Hola, Estudiante B! Estoy interesado en el trabajo de repartidor de alimentos. ¿Podrías darme más
información al respecto?
- La ubicación para el trabajo de repartidor de alimentos es en nuestra ciudad local. Cubriremos varias áreas
dentro de la ciudad.
- Las horas de trabajo son nocturnas, principalmente durante la tarde y la noche. El horario exacto puede variar
según la demanda y la disponibilidad del repartidor.
- El trabajo es temporal y puede durar hasta que se cubran todas las entregas programadas.
- La tarifa de pago es por entrega realizada. El monto exacto dependerá del restaurante y la distancia de
entrega, pero en promedio es de $X por entrega.
- La comunicación se realizará principalmente a través del teléfono móvil. Te proporcionaremos un teléfono
con GPS para ayudarte a navegar y coordinar las entregas de manera eficiente.
La persona más exitosa en mi vida es mi abuelo paterno, Manuel. Nacido en un pequeño pueblo del sur de
Ecuador, tenía una mentalidad trabajadora y mucha determinación desde una edad temprana. Lo conocí
desde el momento en que nací, ya que siempre ha sido parte de mi vida y de la vida de mi familia.
Manuel logró el éxito en el ámbito de los negocios. Comenzó su carrera como agricultor, trabajando largas
horas en el campo para mantener a su familia. Sin embargo, su éxito vino cuando decidió entrar al ejército y
estudiar ingeniería eléctrica. Conoció varios países y aprendió a hablar, inglés, alemán y frases. Luego de
regresar a Ecuador, con astucia y visión empresarial, crea su propio negocio donde daba servicio técnico a los
barcos del gobierno de Ecuador. Su Negocio lo llamo “Talleres Rosado”
A lo largo de su vida, mi Abuelo enfrentó muchos desafíos. Desde no tener dinero hasta los problemas de
salud, pero siempre encontró la manera de prosperar. Su determinación y su actitud optimista fueron
fundamentales para enfrentar estos desafíos y seguir adelante con éxito.
Mi abuelo recibió ayuda de muchas personas a lo largo de su vida, desde familiares que lo apoyaron en
momentos difíciles hasta militares que lo ayudaron a crear su negocio. Mi abuelo, sabia la importancia de
conocer personas sabias y solidarias, y siempre estuvo agradecido por el apoyo que recibió en su vida.
Para mí, mi abuelo Manuel es un ejemplo para seguir. Su dedicación, su capacidad para superar obstáculos y
su generosidad hacia los demás son cualidades que yo quiero tener. Sus logros no solo son importantes para
él y para nuestra familia, sino que también en la comunidad en la que vivimos. Su historia de éxito es un
recordatorio constante del poder de la perseverancia y la determinación en la búsqueda de nuestros sueños.
Hayatımdaki en başarılı kişi büyükbabam Manuel'dir. Ekvador'un güneyinde küçük bir kasabada doğan Manuel,
küçük yaşlardan itibaren çalışkan bir zihniyete ve büyük bir kararlılığa sahipti. Onu doğduğum andan itibaren
tanıyordum, çünkü o her zaman benim ve ailemin hayatının bir parçası oldu.
Manuel iş hayatında başarıya ulaştı. Kariyerine olarak başladı ve ailesine destek olmak için tarlalarda uzun
saatler çalıştı. Ancak, orduya katılmaya ve elektrik mühendisliği okumaya karar verdiğinde başarıya ulaştı.
Çeşitli ülkelere seyahat etti ve İngilizce, Almanca ve cümleleri konuşmayı öğrendi. Ekvador'a döndükten sonra,
Ekvador devlet gemilerine teknik hizmet verdiği kendi işini kurdu. İşine "Talleres Rosado" adını verdi.
Büyükbabam hayatı boyunca pek çok zorlukla karşılaştı. Parasızlıktan sağlık sorunlarına kadar, ama o çok
mutluydu. Onun bu tutumu zorluklarla yüzleşmesine ve başarılı olmasına yardımcı oldu.
Büyükbabam hayatı boyunca, zor zamanlarında ona destek olan aile üyelerinden iş kurmasına yardımcı olan
askeri personele kadar pek çok kişiden yardım almıştır. Büyükbabam bilge ve şefkatli insanlara sahip olmanın
önemini biliyordu ve hayatında aldığı destek için her zaman minnettardı.
Benim için büyükbabam Manuel takip edilmesi gereken bir örnektir. Kendini adaması, engelleri aşması ve
başkalarına karşı cömertliği sahip olmayı arzuladığım nitelikler. Onun başarıları kendisi ve ailemiz için çok
önemli. Onun başarı öyküsü bana keyif veriyor çünkü hayallerimizin peşinden giderken azim ve kararlılık
gereklidir.
KONUŞMA 2 = Hayatımızdaki başarıları anlatma
Aşağıdaki konular hakkında arkadaşımıza sorular sorup konuşalım.
1. ¿Qué pasa? Recientemente he aprobado los exámenes de turco, ha sido un gran logro para mí.
2. ¿Cuándo sucedió? Sucedió hace aproximadamente dos meses, después de estudiar mucho.
3. ¿Cómo sucedió? Fue un desafío, ya que el turco es un idioma difícil para las personas que hablan español,
pero con dedicación y práctica pude superar.
4. ¿Qué has hecho para lograrlo? Me enfoqué en estudiar regularmente, practicar con libros y aplicaciones, y
también algunos amigos que me enseñaron turco.
5. ¿Cómo te sentiste después de haberlo hecho? Me sentí aliviado y emocionado. También me dio mucha
alegría.
6. ¿Cuáles fueron las consecuencias? Por aprobar los exámenes tuve nuevas oportunidades para mí,
especialmente en trabajos y estudios que requieran conocimientos de este idioma.
1. Neler oluyor? Yakın zamanda Türkçe sınavlarını geçtim, bu benim için büyük bir başarıydı.
3. Nasıl oldu? Türkçe İspanyolca konuşanlar için zor bir dil olduğu için zorlandım, ancak özveri ve pratikle bunun
üstesinden gelebildim.
4. Bunu başarmak için ne yaptınız? Düzenli olarak çalışmaya, kitaplarla ve uygulamalarla pratik yapmaya ve
ayrıca bana Türkçe öğreten bazı arkadaşlara odaklandım.
5. Başardıktan sonra nasıl hissettiniz? Kendimi rahatlamış ve heyecanlı hissettim. Ayrıca bana çok keyif verdi.
6. Sonuçları ne oldu? Sınavları geçerek kendim için yeni fırsatlar elde ettim, özellikle de bu dili bilmeyi
gerektiren işlerde ve çalışmalarda.
7. Hayatınızı nasıl etkiledi? Mesleki ve akademik geleceğim için kendime olan güvenimi artırdı. Ayrıca Türk
kültürü ve Türkçe konuşanlarla daha iyi bağ kurmamı sağladı.
ÜNİTE 2C
Nasıl bir işte çalışmak istersiniz? Neleri tercih edersiniz? ¿Qué tipo de trabajo te gustaría hacer? ¿Qué
prefieres?
Maaş
Bu işin özellikleri (Bol kazançlı, eğlenceli, tehlikeli, esnek saatler, takım çalışması, seyahat etmek vb.)
Mi trabajo soñado es ser ingeniero eléctrico en barcos. Al igual que mi abuelo y mi papá, me encantaría
trabajar en el mar. Sería emocionante estar a bordo y encargarme de todas las reparaciones eléctricas para
mantener el barco en funcionamiento.
Aunque sería emocionante, sé que este trabajo también tiene sus desafíos. Durante tormentas o cuando hay
averías, tendría que actuar rápidamente para solucionar los problemas y mantener la seguridad de todos a
bordo.
El salario sería muy bueno, ¡podría ganar más de 8 mil dólares al mes! Y lo mejor de todo es que trabajaré en
equipo, así que siempre tendré apoyo.
Para alcanzar este sueño, sé que necesitaré estudiar mucho. Debo convertirme en ingeniero eléctrico y
conocer a fondo todo sobre los sistemas eléctricos en los barcos. También será crucial hablar inglés para
comunicarme eficazmente mientras estoy en el mar.
Aunque sé que será un trabajo desafiante, estoy dispuesto a hacer lo necesario para lograrlo. ¡Porque mi
trabajo soñado es emocionante y definitivamente vale la pena!
Büyükbabam ve babam da elektrik mühendisi olduğu için hayalimdeki iş gemilerde elektrik mühendisi olmak!
Teknelerde çalışırdım ve bu kulağa heyecan verici geliyor! Teknenin iyi çalışması için tüm elektriksel şeyleri
tamir ederdim.
Çok para kazanırdım, ayda 3 bin dolardan fazla! Ve en iyisi de bir ekiple çalışacak olmam, yani yalnız
olmayacağım!
Ama bazen zor oluyor. Fırtına çıktığında ya da bir şeyler kırıldığında, onları hızlıca tamir etmem gerekiyor!
Bu işi yapmak için çok çalışmam gerekiyor. Elektrik mühendisi olmam ve tekneler hakkında çok şey bilmem
gerekiyor. Ayrıca İngilizce konuşmam da gerekiyor çünkü denizde iyi iletişim kurmak çok önemli.
Liseden 2023 yılında Bilgi ve İletişim Teknolojileri Teknik Alanından (Technical Area of Information and
Communication Technologies) mezun oldum. Ama ben elektrik mühendisliği okumayı seçtim çünkü dedem
ve babam elektrik mühendisi ve ayrıca çünkü bu alanda çok fazla teknoloji ve yenilik var ve ben bunu
seviyorum. Okuldayken çeşitli projeler yaptım. Çocukluğumdan beri teknolojiyi ve elektriği hep seviyordum dur.
Elektrik mühendisliği ile birçok alanda uzmanlaşabilirim. Özellikle de havacılık ve uzay elektriğinde.
Çocukluğumdan beri uçakları hep çok seviyordum.
Ekvador'da bir elektrik mühendisinin maaşının düşük olduğunu düşünüyorum. Orada bir elektrik mühendisi
asgari ücretin bir buçuk katını kazanıyor. Ekvador'da asgari ücret 500 dolar. Bu da yaklaşık 700 dolar eder. Ama
normalde Ekvador'daki elektrik mühendisleri şirketlerde tam zamanlı çalışırlar. Normalde yaklaşık 10 saat. Bu
işin zorlu ve stresli olduğunu düşünüyorum. Çünkü elektrikli ekipmanlarla ilgili her zaman birçok sorun vardır ve
bir elektrik mühendisinin işi bu sorunları çözmektir.
Ülkemdeki elektrik şirketlerinde çalışmayı sevmiyorum ama havacılık elektriğini ve teknolojik yenilikleri
seviyorum. Bu nedenle başka bir ülkede okumak ve eğitimimi geliştirmek için burs aramaya başladım, böylece
mezun olduktan sonra havacılık ve uzay elektriği alanında yüksek lisans yapabilirdim. Bir yıl önce de bir
arkadaşımla bir proje üzerinde iş birliği yaptım. Birlikte ortamın sıcaklığını ve nemini ölçmek için bir cihaz
yaptık. Bu cihaz, nesnelerin internetinin (Internet of Things) özerkliği ile düşük gelirli işçilerin tarlalarının
kalitesini artırmaya yardımcı oldu. Bu cihazı yaptıktan sonra bir tutku keşfettim, çünkü cihaz yapmayı ve
modellemeyi seviyorum. Bu nedenle, eğitimimi tamamladıktan sonra ülkeme dönmek ve babamın mikro
işletmesini geliştirmek istiyorum; burada elektrik hizmetleri ve endüstriyel eğitim sunmanın yanı sıra elektrikli
cihazlar üretebilir, satabilir ve dağıtabilirim. Ancak bunu başarmak için tam zamanlı çalışmam gerekiyor. Ama
bunu yaparken çok mutlu olacağım.
Español:
Yo soy graduado del colegio en Technical Area of Information and Communication Technologies. Pero elegí
estudiar ingeniería eléctrica porque mi abuelo y mi padre son ingenieros eléctricos y también porque hay
mucha tecnología e innovación en este campo y me gusta. Hice una gran variedad de proyectos cuando estaba
en el colegio. Siempre me ha gustado la tecnología y la electricidad desde que era niño. Con la ingeniería
eléctrica puedo especializarme en muchas áreas. Sobre todo, en electricidad aeroespacial. Ya que desde que
era pequeño siempre me han gustado mucho los aviones.
Creo que un ingeniero eléctrico en Ecuador está mal pagado. Allí un ingeniero eléctrico gana un salario y medio
mínimo. El salario mínimo en ecuador es de 500 dólares. Es decir, unos 700 dólares. Pero normalmente los
ingenieros eléctricos en Ecuador trabajan a tiempo completo en las empresas. Normalmente unas 10 a horas.
Creo que este trabajo es exigente y estresante. Porque siempre hay muchos problemas con los equipos
eléctricos y el trabajo de un ingeniero eléctrico es resolver estos problemas.
A mí no me gusta el trabajo en las empresas eléctricas de mi país, pero sí la electricidad aeronáutica y las
innovaciones tecnológicas. Por eso empecé a buscar becas para poder estudiar en otro país y mejorar mi
educación, para después de licenciarme estudiar una maestría en electricidad aeroespacial. Hace un año
también colaboré con un amigo para un proyecto. Juntos fabricamos un dispositivo para medir la temperatura
y humedad del ambiente. Este dispositivo ayudaba a mejorar la calidad de las plantaciones de los obreros de
bajos recursos, junto con la autonomía del internet de las cosas. Después de fabricar este dispositivo,
descubrí una pasión, porque me gusta fabricar y modelar dispositivos. Por eso, después de terminar mis
estudios quiero regresar a mi país y mejorar la microempresa que tiene mi papa, donde aparte de ofrecer
servicios eléctricos y capacitaciones industriales, se puedan fabricar, vender y distribuir dispositivos
eléctricos. Pero para lograrlo tengo que estudiar a tiempo completo. Pero seré muy feliz haciéndolo.
KONUŞMA 3 = Geleceğin meslekleri hakkında konuşma
GELECEĞİN MESLEKLERİ
Cep telefonlarından önce hayatınız nasıldı? Hatırlıyor musunuz? Peki ya internetten önce? Bir araştırmaya göre
yirmi beş yıl içinde pek çok işi robotlar yapacak ve bazı meslekler yok olacak. Bunun yanında teknolojideki
gelişmelerle birlikte insanlar için başka yeni iş alanları ortaya çıkacak. Bu işler için kişilerin yaratıcılık,
inovasyon, problem çözme, bilgi analizi ve sosyal beceriler gibi farklı özellikleri olacak. Gelecekte şu meslekler
ön plana çıkacak.
Sağlık personeli
Arkeolog / Antropolog
Data uzmanı
Sanal terzi
Antes de los celulares la comunicación era más lenta, normalmente se enviaban cartas y encuentros en
persona. También antes de Internet, para buscar información había que visitar las bibliotecas.
Entre las profesiones del futuro que podrían ganar importancia se encuentran:
İş dünyasının geleceğinde otomasyon ve yapay zekâ nedeniyle bazı meslekler yok olurken, yeni
ihtiyaçlar ve fırsatlar için yeni işler yaratılacak.
Giriş Paragrafı:
Gelişme Paragrafı 1:
Sağlıklı olmak için nasıl beslenmeliyiz? (Neler yemeli/içmeliyiz? / Öğünlerimiz nasıl olmalı? / Hangi besinler
sağlıklıdır? Örnekler veriniz.)
Gelişme Paragrafı 2:
Sağlıklı olmak için nelerden uzak durmalıyız? (Stresli bir hayat / bağımlılıklar sağlığımızı nasıl etkiler? Örnekler
veriniz.)
Gelişme Paragrafı 3
Başka hangi yöntemler sağlıklı bir hayat yaşamamıza yardım eder? (Uyku düzeni, spor, sosyal ilişkiler
konusunda neler yapmamız gerekir? Örnekler veriniz.)
Sonuç Paragrafı:
Size göre genel olarak sağlıklı bir hayat nasıl olmalıdır? Siz bu tavsiyelere ne kadar uyuyorsunuz? Uzun ve
sağlıklı bir yaşam sizin için neden önemli?
¿Por qué es tan importante estar sanos? Pues, porque cuando estamos sanos nos sentimos bien, podemos
hacer todas las cosas que nos gustan y disfrutar de la vida al máximo. Pero, ¿cómo podemos mantenernos
sanos?
En primer lugar, debemos cuidar lo que comemos. Es importante comer muchas frutas y verduras, como
manzanas, zanahorias y espinacas. También debemos tomar suficiente agua todos los días para mantenernos
hidratados y saludables.
Además, es importante evitar cosas que pueden hacernos daño, como el estrés. El estrés puede afectar
nuestro cuerpo y mente, así que es importante encontrar formas de relajarnos, como hacer ejercicios de
respiración o practicar yoga. También es importante evitar las adicciones, como fumar o beber alcohol, ya que
pueden dañar nuestra salud.
Otras cosas que nos pueden ayudar a mantenernos sanos incluyen dormir lo suficiente todas las noches,
hacer ejercicio regularmente y pasar tiempo con amigos y familiares. Estas cosas nos ayudan a mantenernos
felices y saludables en general.
En resumen, estar sanos es muy importante para tener una vida feliz y plena. Personalmente, trato de seguir
estas recomendaciones comiendo frutas y verduras, evitando el estrés y pasando tiempo con mis amigos y
familiares. Para mí, tener una vida larga y sana es importante porque quiero poder disfrutar de todas las cosas
maravillosas que la vida tiene para ofrecer.
Sağlıklı olmak neden bu kadar önemli? Çünkü sağlıklı olduğumuzda kendimizi iyi hissederiz, yapmak istediğimiz
her şeyi yapabilir ve hayatın tadını sonuna kadar çıkarabiliriz. Peki ama nasıl sağlıklı kalabiliriz?
Her şeyden önce yediklerimize dikkat etmemiz gerekir. Elma, havuç ve ıspanak gibi bol miktarda meyve ve
sebze yemek önemlidir. Ayrıca susuz kalmamak ve sağlıklı olmak için her gün yeterince su içmeliyiz.
Ayrıca, stres gibi bize zarar verebilecek şeylerden kaçınmak da önemlidir. Stres bedenimizi ve zihnimizi
etkileyebilir, bu nedenle nefes egzersizleri yapmak veya yoga yapmak gibi rahatlama yolları bulmak önemlidir.
Sağlığımıza zarar verebileceğinden sigara veya alkol gibi bağımlılıklardan kaçınmak da önemlidir.
Sağlıklı kalmamıza yardımcı olabilecek diğer şeyler arasında her gece yeterince uyumak, düzenli egzersiz
yapmak ve arkadaşlarımız ve ailemizle vakit geçirmek yer alır. Bunlar bizi genel olarak mutlu ve sağlıklı tutmaya
yardımcı olur.
Kısacası, sağlıklı olmak mutlu ve tatmin edici bir yaşam için çok önemlidir. Şahsen ben meyve ve sebze yiyerek,
stresten uzak durarak ve arkadaşlarımla ve ailemle vakit geçirerek bu tavsiyelere uymaya çalışıyorum. Benim
için uzun ve sağlıklı bir yaşam önemli çünkü hayatın sunduğu tüm harika şeylerin tadını çıkarabilmek istiyorum.
YAZMA DE ISABELLA
Benim için sağlık bir insanın hayatındaki çok önemli bir şeydir, çünkü iyi bir sağlıkla her gün birçok şey
yapabilirsiniz mesela işe gitmek, yürümek ve iyi kararlar vermek. Sağlıklı bir hayata sahip olmak sadece iyi bir
fiziksel durumda olmak değildir. Çünkü hem zihinsel sağlık hem de fiziksel sağlık önemlidir.
Sağlıklı bir hayata sahip olmak için iyi beslenme çok önemlidir. Beslenme dengeli olmak zorunda. Biz sebzeler,
meyveler, proteinler ve sağlık yağlar tüketmeliyiz. Ayrıca iyi bir sağlık için çok fazla şeker, doymuş yağ
mememleyiz ve alkol, sigara içmemeliyiz çünkü bunlar bize hastalıklar getirebilir ve sağlık risklerini artabilir.
Sağlıklı bir hayata sahip olmak için başka şeyler yapabiliriz buna örnek olarak spor yapmak, çünkü aynı
zamanda hem eğlenebiliriz hem stres azaltabiliriz. İyi dinlenmek de çok önemlidir, enerji almak için her gece en
az 6 saat uyumalıyız. İyi bir zihinsel sağlığına sahip olmak için iyi sosyal ilişkilere sahip olmak önemlidir. Mesela
iyi ve kötü zamanlarımızda yardımcı arkadaşlar bulmak. Bu sürede bizim için eğlenceli şeyler yapmalıyız.
Mesela film izlemek, şarkı söylemek, dans etmek, resim çizmek gibi.
Ayrıca iyi bir seçme de önemlidir, çünkü insanların çoğu mutsuz ve stresli çalışır. Bu, sağlıksız bir hayatı bize
getirebilir. Çünkü stres, fiziksel ve zihinsel hastalıkları hayatımızda sebep olabilir.
Sonuç olarak, sağlıklı bir hayat fiziksel sağlık ve zihinsel sağlık arasındaki dengedir. Bunun için doğru dinlenmeyi
öğrenmeliyiz, spor yapmalıyız, sağlıklı yiyecek tüketmeliyiz ve size her zaman yardımcı arkadaşları bulmamız
gerek. Bu tavsiyeleri takip etmek için disiplinli ve motive olmak zorundayız. Uzun bir hata yaşamak için sağlıklı
hayata sahip olmak çok önemlidir.
Para mí, la salud es algo muy importante en la vida de una persona, porque con buena salud puedes hacer
muchas cosas cada día, como ir a trabajar, pasear y tomar buenas decisiones. Tener una vida sana no consiste
sólo en estar en buenas condiciones físicas. Porque tanto la salud mental como la física son importantes.
Una buena nutrición es muy importante para llevar una vida sana. La nutrición tiene que ser equilibrada.
Debemos comer verduras, frutas, proteínas y grasas saludables. Además, para gozar de buena salud, no
debemos comer demasiado azúcar ni grasas saturadas, y no debemos beber alcohol ni fumar, porque pueden
provocarnos enfermedades y aumentar los riesgos para la salud.
Podemos hacer otras cosas para tener una vida sana, por ejemplo, hacer deporte, porque podemos divertirnos
y reducir el estrés al mismo tiempo. También es muy importante descansar bien, debemos dormir al menos 6
horas cada noche para llenarnos de energía. Para tener una buena salud mental es importante tener buenas
relaciones sociales. Por ejemplo, encontrar amigos que nos ayuden en los buenos y en los malos momentos.
Durante este tiempo debemos hacer cosas que nos diviertan. Por ejemplo, ver películas, cantar, bailar, dibujar.
También es importante tener una buena elección, porque la mayoría de la gente trabaja infeliz y estresada.
Esto puede traernos una vida poco saludable. Porque el estrés puede causar enfermedades físicas y mentales
en nuestras vidas.
En conclusión, una vida sana es un equilibrio entre salud física y salud mental. Para ello, tenemos que
aprender a descansar adecuadamente, hacer deporte, comer alimentos sanos y encontrar siempre amigos
que te ayuden. Tenemos que ser disciplinados y estar motivados para seguir estas recomendaciones. Es muy
importante tener una vida sana para vivir una larga falta.
KONUŞMA 1 = Zayıf olmanın sağlık ile ilgisi
Sizce zayıf olmak, sağlıklı olmak mıdır? Bu konuda arkadaşınızla tartışın. Aşağıdaki fikirlerden birini
seçin, o fikrin altında yazan konular hakkında konuşun ve arkadaşınızı ikna edin. ¿Crees que estar delgado
es saludable? Coméntalo con tu amigo. Elige una de las ideas siguientes, habla de los temas escritos bajo esa
idea y convence a tu amiga.
Öğrenci A:
-Obezitenin zararları
-Kilolu insanların tansiyon, diyabet gibi hastalıklara daha yakın olması ile ilgili araştırmalar
Öğrenci B:
- Sürekli zayıf kalmayı istemek insanların ruhsal sağlığını bozabilir, kişide stres yaratabilir.
Alumno A:
1. Estar delgado significa tener hábitos saludables, como hacer ejercicio y comer bien, lo que reduce el riesgo
de enfermedades.
2. Las investigaciones muestran que las personas con sobrepeso tienen más probabilidades de tener
problemas de salud como presión arterial alta y diabetes.
4. Las personas delgadas tienden a elegir alimentos más saludables para su bienestar general.
Alumno B:
1. Algunas personas hacen dietas poco saludables para mantenerse delgadas, lo que es malo para su salud
2. No todas las personas delgadas están sanas; algunas pueden tener problemas de salud o malos hábitos.
3. La genética es muy importante en el peso, así que no siempre significa buena salud.
4. Obsesionarse con estar delgado puede dañar la salud mental y causar estrés. Es importante priorizar la
salud en general sobre la apariencia física.
Öğrenci A:
1. Zayıf olmak, egzersiz yapmak ve iyi beslenmek gibi sağlıklı alışkanlıklara sahip olmak anlamına gelir, bu da
hastalık riskini azaltır.
2. Araştırmalar, aşırı kilolu insanların yüksek tansiyon ve diyabet gibi sağlık sorunlarına sahip olma
olasılıklarının daha yüksek olduğunu göstermektedir.
4. Zayıf insanlar genel sağlıkları için daha sağlıklı gıda seçimleri yapma eğilimindedir.
Öğrenci B:
1. Bazı insanlar zayıf kalmak için sağlıksız diyetler yaparlar, bu da sağlıkları için kötüdür. 2. Zayıf insanların hepsi
sağlıklı değildir.
2. Zayıf insanların hepsi sağlıklı değildir; bazı insanların sağlık sorunları veya kötü alışkanlıkları olabilir.
3. Kilo konusunda genetik çok önemlidir, bu nedenle her zaman iyi sağlık anlamına gelmez.
4. Zayıf olmayı takıntı haline getirmek ruh sağlığına zarar verebilir ve strese neden olabilir. Fiziksel görünümden
ziyade genel sağlığa öncelik vermek önemlidir.
ÜNİTE 3B
Hangi bulaşıcı hastalıkları biliyorsunuz? Dünyada şimdiye kadar hangi bulaşıcı hastalıklar ortaya
çıkmıştır? ¿Qué enfermedades infecciosas conoces? ¿Qué enfermedades infecciosas se han dado alguna vez
en el mundo?
1. Gripa o influenza
2. Resfriado común
3. Varicela
4. Sarampión
5. Paperas
6. Dengue
7. Tuberculosis
8. VIH/SIDA
9. Hepatitis
10. Zika
En el mundo, ha habido muchas enfermedades infecciosas que han afectado a mucha gente. Algunas son:
1. La Peste Negra: Fue una enfermedad que ocurrió hace mucho tiempo y causó la muerte de muchas
personas en Europa, Asia y África.
2. La Gripe Española: Fue una gripe muy fuerte que pasó en 1918-1919 y afectó a millones de personas en todo
el mundo.
3. La Viruela: Fue una enfermedad que afectó a mucha gente hasta que se pudo erradicar en 1980.
4. El Cólera: Es una enfermedad que afecta el estómago y ha habido muchos brotes en diferentes partes del
mundo.
5. El Ébola: Es una enfermedad muy grave que ha ocurrido en África y ha causado muchas muertes.
2. Soğuk algınlığı
3. Suçiçeği
4. Kızamık
5. Kabakulak
6. Dengue
7. Tüberküloz
8. HIV/AIDS
9. Hepatit
10. Zika
Dünyada, birçok insanı etkileyen birçok bulaşıcı hastalık olmuştur. Bunlardan bazıları şunlardır:
1. Kara Ölüm: Bu, uzun zaman önce meydana gelen ve Avrupa, Asya ve Afrika'da birçok insanın ölümüne neden
olan bir hastalıktı.
2. İspanyol Gribi: Bu, 1918-1919 yıllarında meydana gelen ve tüm dünyada milyonlarca insanı etkileyen çok
güçlü bir gripti.
3. Çiçek hastalığı: 1980 yılında kökü kazınana kadar birçok insanı etkileyen bir hastalıktı.
4. Kolera: Mideyi etkileyen bir hastalıktır ve dünyanın farklı yerlerinde birçok salgın olmuştur.
5. Ebola: Afrika'da ortaya çıkan ve birçok ölüme neden olan çok ciddi bir hastalıktır.
YAZMA 2 = Sayısal veriler ile metin yazma
Tabloyu inceleyelim ve bir metin yazalım. Analicemos la tabla y escribamos un texto.
Giriş Paragrafı:
Hastalıklarla ilgili genel bilgiler. Hangi hastalıklar ölümlere sebep olmaktadır? Size göre bu hastalıkların
sebepleri neler olabilir? (Bulaşıcı hastalıklar, genetik, beslenme alışkanlıkları, yaralanmalar vb.)
Gelişme Paragrafları:
Bu hastalıklara karşı önlemler, İnsanların görevleri, yetkililerin (devlet, sağlık kuruluşları, uluslararası kuruluşlar
vb.) görevleri. Araştırmalardan örneklere yer verin. Kendi hayatınızdaki tecrübelerinizi paylaşın.
Sonuç:
REDACCIÓN 2
Párrafo introductorio:
Información general sobre las enfermedades. ¿Qué enfermedades causan muertes? En tu opinión, ¿cuáles
podrían ser las causas de estas enfermedades? (Enfermedades infecciosas, genética, hábitos alimentarios,
lesiones, etc.).
Párrafos de desarrollo:
Precauciones contra estas enfermedades, deberes de las personas, deberes de las autoridades (gobierno,
instituciones sanitarias, organizaciones internacionales, etc.). Incluye ejemplos extraídos de la investigación.
Comparte tus propias experiencias vitales.
Conclusión:
Párrafo introductorio:
Las enfermedades son cosas que pueden enfermarnos o incluso causar la muerte. Hay muchos tipos
diferentes de enfermedades, algunas se contagian de una persona a otra, otras son genes de nuestros padres,
o porque no comemos bien o nos lastimamos. En mi opinión, las enfermedades que se contagian son
peligrosas porque pueden pasar fácilmente de una persona a otra si no tenemos cuidado.
Párrafos de desarrollo:
Para prevenir estas enfermedades, todos podemos hacer cosas como lavarnos las manos con frecuencia,
comer frutas y verduras, y hacer ejercicio todos los días.
En mi vida, he aprendido que cuando como bien y hago ejercicio, me siento más fuerte y menos propenso a
enfermarme. Pero también he visto que algunas personas no tienen acceso a médicos o medicinas, y eso los
hace más vulnerables a enfermarse gravemente.
Conclusión:
Las enfermedades son serias, pero hay muchas cosas que podemos hacer para protegernos a nosotros
mismos y a los demás. Si todos cuidamos de nuestra salud podemos estar saludables.
Giriş paragrafı:
Hastalıklar bizi hasta edebilen ve hatta ölüme neden olabilen şeylerdir. Birçok farklı türde hastalık vardır,
bazıları bir kişiden diğerine yayılır, bazıları ebeveynlerimizden gelen genlerdir, ya da iyi beslenmediğimiz için
veya kendimize zarar verdiğimiz için. Bana göre, yayılan hastalıklar tehlikelidir çünkü dikkatli olmazsak bir
kişiden diğerine kolayca geçebilirler.
Gelişim paragrafları:
Bu hastalıkları önlemek için hepimiz ellerimizi sık sık yıkamak, meyve ve sebze yemek ve her gün egzersiz
yapmak gibi şeyler yapabiliriz.
Hayatımda, iyi beslendiğimde ve egzersiz yaptığımda kendimi daha güçlü hissettiğimi ve hastalanma
olasılığımın azaldığını öğrendim. Ancak bazı insanların doktorlara veya ilaçlara erişimi olmadığını ve bu
durumun onları ciddi şekilde hastalanmaya karşı daha savunmasız hale getirdiğini de gördüm.
Sonuç:
Hastalık ciddi bir durumdur, ancak kendimizi ve başkalarını korumak için yapabileceğimiz pek çok şey vardır.
Hepimiz sağlığımıza dikkat edersek, hepimiz sağlıklı olabiliriz.
KONUŞMA 2 = İlk yardım
İlk yardım hakkında konuşalım.
• İlk yardım neden önemli? / ¿Por qué son importantes los primeros auxilios?
İlk yardım önemlidir çünkü hayat kurtarmaya yardımcı olabilir. Birisi yaralandığında ya da
hastalandığında doktor gelene kadar yapabileceğimiz basit şeylerdir.
Los primeros auxilios son importantes porque pueden ayudar a salvar vidas. Son cosas simples que
podemos hacer cuando alguien está herido o enfermo hasta que llegue un médico.
• Daha önce bir kişiye ilk yardım yaptınız mı? / ¿Has prestado primeros auxilios a alguien antes?
Evet, bir keresinde küçük kardeşim düşüp dizini incittiğinde ona yardım etmiştim. Yarayı temizledim ve
üzerine bandaj koydum.
Sí, una vez ayudé a mi hermanito cuando se cayó y se lastimó la rodilla. Le limpié la herida y le puse un
vendaje.
• İlk yardım ile ilgili neler biliyorsunuz? Bu konuda bir eğitim aldınız mı? / - ¿Qué sabes sobre
primeros auxilios? ¿Has recibido alguna formación sobre este tema?
İlk yardımın bandaj yapıştırmak, nefes alamayan birine ağızdan ağıza resüsitasyon yapmak ve acil
servisi aramak gibi şeyler olduğunu biliyorum. Resmi bir eğitim almadım ama ailemden ve okuldan bazı
şeyler öğrendim.
Sé que los primeros auxilios son cosas como poner un vendaje, hacer la respiración boca a boca si alguien
no puede respirar y llamar a los servicios de emergencia. No he recibido una formación oficial, pero he
aprendido algunas cosas de mis padres y la escuela.
Eğer arkadaşımı bir arı sokarsa, ona panik yapmamasını söyler ve iğnesi hala batmışsa çıkarmasına yardım
eder, sonra da çok acımaması için üzerine buz koyardım.
Si una abeja pica a mi amigo, le diría que no se asuste y le ayudaría a sacarle el aguijón si todavía está clavado,
luego le pondría hielo para que no le duela tanto.
• Arkadaşınızın boğazına bir şey kaçtı, nefes alamıyor. / Tu amigo tiene algo atascado en la garganta y
no puede respirar.
Arkadaşımın boğazına bir şey takılırsa, önce kendi başına çıkarıp çıkaramayacağını görmek için sertçe
öksürmesini isterdim. Eğer çıkaramazsa, sıkışan şeyi çıkarmaya yardımcı olmak için ona sıkı bir sarılma gibi
bir manevra yapardım.
Si mi amigo tiene algo atrapado en la garganta, primero le pediría que tosa fuerte para ver si puede sacarlo por
sí mismo. Si no puede, le haría la maniobra que es como un abrazo fuerte para ayudar a sacar lo que está
atascado.
• Arkadaşınızın üzerine sıcak çay döküldü. / A tu amigo le ha caído té caliente encima.
Eğer arkadaşımın üzerine sıcak çay dökülürse, onu hemen serin bir yere götürür ve ıslak kıyafetlerini
çıkarırım. Ardından daha iyi hissetmesine yardımcı olmak için yanığın üzerine soğuk su koyardım.
Si a mi amigo le cae té caliente encima, lo llevaría rápidamente a un lugar fresco y le quitaría la ropa mojada.
Luego, le pondría agua fría en la quemadura para ayudar a que se sienta mejor.
Si mi amigo se desmaya, primero le aseguraría que está seguro y luego llamaría a los servicios de emergencia.
Mientras espero ayuda, lo pondría en posición de recuperación para que pueda respirar mejor.
• Tatilde güneşte fazla kaldınız, deriniz kıpkırmızı oldu. / Has estado demasiado tiempo al sol durante
las vacaciones y se te ha puesto la piel roja.
Çok uzun süre güneşte kaldığım için cildim yanarsa, cildime aloe vera kremi sürer ve susuz kalmamak için
bol su içtiğimden emin olurum.
Si me quemo la piel porque estuve mucho tiempo al sol, me pondría crema de aloe vera y me aseguraría de
tomar mucha agua para mantenerme hidratado.
• Sınıfınızda bir öğrencinin burnu kanıyor. / Un alumno de tu clase sangra por la nariz.
Bir sınıf arkadaşımın burnu kanarsa, ondan başını öne eğmesini ve kanama durana kadar burnunu bir
mendil veya gazlı bezle hafifçe sıkmasını isterdim.
Si un compañero de clase sangra por la nariz, le pediría que incline la cabeza hacia adelante y le apretaría
suavemente la nariz con un pañuelo o una gasa hasta que deje de sangrar.
• Merdivenlerden inerken bileğinizi burktunuz. / Te has torcido el tobillo bajando las escaleras.
Merdivenlerden inerken bileğimi burkarsam, oturur ve şişliği azaltmak için bileğime buz koyardım. Daha
sonra gerekirse bir yetişkinden beni doktora götürmesini isterdim.
Si me tuerzo el tobillo bajando las escaleras, me sentaría y pondría hielo en el tobillo para reducir la hinchazón.
Luego, le pediría ayuda a un adulto para que me lleve al médico si es necesario.
ÜNİTE 3C
3C
Psikolojik hastalıklar hakkında neler biliyorsunuz? ¿Qué sabe sobre las enfermedades psicológicas?
Las enfermedades psicológicas son problemas en la mente que hacen sentir triste o asustado a la gente.
Algunas personas tienen ansiedad o depresión, que pueden hacer que se sientan mal todo el tiempo. A veces,
hablar con un médico o un terapeuta puede ayudar a sentirse mejor y aprender formas de manejar esos
sentimientos. Es importante ser amable con las personas que tienen estos problemas y ayudarlas a buscar
ayuda si la necesitan.
Psikolojik hastalıklar, insanların kendilerini üzgün veya korkmuş hissetmelerine neden olan zihinsel sorunlardır.
Bazı insanlarda anksiyete veya depresyon vardır, bu da kendilerini sürekli kötü hissetmelerine neden olabilir.
Bazen bir doktor veya terapistle konuşmak kendinizi daha iyi hissetmenize ve bu duygularla başa çıkmanın
yollarını öğrenmenize yardımcı olabilir. Bu sorunları yaşayan insanlara karşı nazik olmak ve ihtiyaç
duyduklarında yardım almalarına yardımcı olmak önemlidir.
YAZMA 3 = Korkularımız
Yukarıdaki blogda Esra, Özge ve Damla sorunlarını anlatmış. Onlar için ayrı ayrı tavsiye yazısı yazalım.
Örnek:
Melek Abla, uzun zamandır üniversite sınavına çalışıyorum. İki ay sonra sınav var. Ben bu sınava çok
çalıştım ama çok stresli ve gerginim. Stresten uyuyamıyorum. Ne yapmam gerek? (Yavuz, 19)
Sevgili Yavuz,
Sınav stresi yaşıyorsun, bu çok normal. Ama stresten uzak durman gerek. Bu, sınavını olumsuz
etkileyebilir. Kendine güvenmelisin. Çalışmayı bırakmaman gerek. Başarılar dilerim. Melek Ablan
Ödev
1.- Ben genellikle çok mutlu ve neşeli biriyim. Son zamanlarda hayatımda hep olumsuz olaylar
yaşıyorum. Kendimi mutlu hissetmek için abur cubur yiyorum. Geçen gece çikolata kavanozunu
kaşıklayarak bitirdim. Ne yapmam lazım? (Esra, 32)
2.- Melek Abla, iki gün önce sevgilimden ayrıldım. Ama şu an onu çok özledim. Onunla tekrar
konuşmak istiyorum. Ne yapmam gerek? (özge, 23)
3.- Melek Abla, ben her gün alışveriş yapıyorum. Ya alışveriş merkezinden ya da internet üzerinden bir
şeyler satın alıyorum. Aslında benim hiçbir şeye ihtiyacım yok ama ben yine de alışveriş yapmak
istiyorum. Ne yapmam lazım? (Damla, 35)
Querida Esra,
Sé que te sientes mal y comer dulces te hace feliz, pero no es bueno comer muchos dulces. Intenta
hacer cosas que te gusten, como jugar o dibujar. También es bueno hablar con alguien que te quiera,
como mamá o papá, sobre cómo te sientes.
Querida Özge,
Sé que extrañas a tu novio, pero es importante un tiempo para pensar en lo que quieres. Antes de
hablar con él de nuevo, piensa cómo te hace sentir. Si decides hablar con él, hazlo con calma y dile
cómo te sientes.
Querida Damla,
Entiendo que te guste ir de compras, pero no es bueno comprar cosas todo el tiempo, especialmente
si no las necesitas. Intenta hacer otras cosas divertidas, como jugar con amigos. Es importante
controlar lo que compras para que no te sientas mal después.
Sevgili Esra,
Kendinizi kötü hissettiğinizi ve tatlı yemenin sizi mutlu ettiğini biliyorum, ancak çok fazla tatlı yemek iyi
değildir. Oyun oynamak veya resim yapmak gibi hoşunuza giden şeyler yapmayı deneyin. Anne ya da
baba gibi seni seven biriyle nasıl hissettiğin hakkında konuşmak da iyi gelecektir.
Sevgili Özge,
Erkek arkadaşınızı özlediğinizi biliyorum, ancak ne istediğinizi düşünmek için biraz zaman ayırmanız
önemli. Onunla tekrar konuşmadan önce, size nasıl hissettirdiğini düşünün. Eğer onunla konuşmaya
karar verirsen, bunu sakince yap ve ona nasıl hissettiğini anlat.
Sevgili Damla,
Alışveriş yapmayı sevdiğinizi anlıyorum, ancak sürekli bir şeyler satın almak iyi değil, özellikle de
ihtiyacınız yoksa. Arkadaşlarınızla oynamak gibi başka eğlenceli şeyler yapmayı deneyin. Sonradan
kendinizi kötü hissetmemek için ne satın aldığınızı kontrol etmeniz önemlidir.
KONUŞMA 3 = Tavsiye isteme
İkili gruplar oluşturalım ve arkadaşımızla korkularımız hakkında konuşalım.
Öğrenci A
1. insanlar en çok neden korkarlar? (Hayvan, hayalet, kâbus, sessizlik...) / ¿A qué tiene más miedo la
gente? (Animales, fantasmas, pesadillas, silencio...)
La gente tiene más miedo a los fantasmas y a las pesadillas porque da miedo.
2. Çocukken / küçükken karanlıktan korkuyor muydun? / ¿Tenía miedo a la oscuridad cuando era niño /
joven?
Sí, cuando era niño me daba miedo la oscuridad, especialmente cuando estaba solo en mi habitación.
3. insanların fobilerinin nedenleri sence nedir? / ¿Cuál cree que es la causa de las fobias de la gente?
İnsanlar daha önce başlarına gelen şeyler ya da televizyonda veya filmlerde gördükleri şeyler nedeniyle
korkabilirler. Bazen de neden korktuklarını bilmezler.
Las personas pueden tener miedo por cosas que les han ocurrido antes o por cosas que han visto en la
televisión o en películas. A veces no saben por qué tienen miedo.
4. Daha önce diş doktoruna gittin mi? Diş; doktorundan ya da doktordan korkar mısın? / ¿Ha ido antes al
dentista? 5. ¿Le dan miedo los dentistas o los médicos?
Evet, daha önce dişçiye gitmiştim. Beni çok fazla korkutmuyor ama gitmeden önce gergin oluyorum.
Sí, he ido al dentista antes. No me da mucho miedo, pero me pongo nervioso antes de ir.
5. Arkadaşların neden / kimlerden / nerelerden korkuyor? Biliyor musun? / ¿Sabes por qué/quién/dónde
tienen miedo tus amigos?
Arkadaşlarım bazen büyük köpeklerden veya karanlık yerlerden korkarlar. Neden korktuklarını her zaman
bilmiyorum ama onlarla konuşmanın ve birlikte olmanın yardımcı olabileceğini düşünüyorum.
Mis amigos a veces tienen miedo de los perros grandes o de los lugares oscuros. No siempre sé por qué tienen
miedo, pero creo que hablar con ellos y estar juntos puede ayudar.
Sence bu korkudan kurtulmak için ne yapmak / yapmamak gerek? / ¿Qué crees que deberías hacer / no
hacer para librarte de este miedo?
Bence neden korktuğumuzu anlamaya çalışırsak ve bu konuda güvendiğimiz biriyle konuşursak, daha iyi
hissedebilir ve yavaş yavaş üstesinden gelebiliriz.
Creo que si intentamos entender por qué tenemos miedo y hablamos con alguien de confianza sobre eso,
podríamos sentirnos mejor y superarlo poco a poco.
Öğrenci B
1. Çocukken neden / kimden korkuyordun? / De pequeño, tenía miedo a los monstruos debajo de mi
cama y a los ruidos extraños por la noche.
Cuando era pequeña, me daban miedo los monstruos debajo de la cama y los ruidos extraños por la noche.
2. Hasta olmaktan korkuyor musun? Hangi hastalıklardan daha çok korkarsın? / Sí, a veces tengo miedo
de enfermar, especialmente de cosas como la gripe o el resfriado porque me hacen sentir muy mal.
Evet, bazen hastalanmaktan korkuyorum, özellikle de grip ya da soğuk algınlığı gibi şeylerden çünkü bunlar beni
çok kötü hissettiriyor.
Sí, a veces me da miedo ponerme enferma, sobre todo con cosas como la gripe o los resfriados, porque me
hacen sentir muy mal.
3. Bazı insanlar toplum önünde konuşmaktan korkarlar, sence bunun sebebi nedir? / Creo que algunas
personas tienen miedo a hablar en público porque les preocupa que la gente los juzgue o se rían de ellos.
Bence bazı insanlar topluluk önünde konuşmaktan korkuyor çünkü insanların onları yargılayacağından veya
onlara güleceğinden endişe ediyorlar.
Creo que algunas personas tienen miedo de hablar en público porque les preocupa que la gente les juzgue o se
ría de ellos.
4. Daha önce seni hiç köpek kovaladı mı? Köpek ya da kediden korkar mısın? / No, nunca me ha
perseguido un perro, pero sí, a veces me asustan los perros grandes cuando ladran mucho.
Hayır, hiçbir zaman bir köpek tarafından kovalanmadım, ama evet, bazen çok havladıklarında büyük
köpeklerden korkuyorum.
No, nunca me ha perseguido un perro, pero sí, a veces me dan miedo los perros grandes cuando ladran mucho.
5. Sudan korkuyor musun? Arkadaşlarından ya da ailenden kimler sudan korkuyor? / No, no tengo miedo
al agua, pero conozco a mi primo que le tiene miedo al agua porque casi se ahogó una vez cuando
éramos pequeños.
Hayır, ben sudan korkmuyorum ama kuzenimin sudan korktuğunu biliyorum çünkü biz küçükken bir keresinde
neredeyse boğuluyordu.
No, no me da miedo el agua, pero sé que a mi primo sí porque una vez casi se ahoga cuando éramos pequeños.
ÜNİTE 4A = EĞİTİM HAYATI
4A
Sizce herhangi bir konuda eğitim almak için yaş önemli mi? ¿Crees que la edad es importante para formarse
en cualquier materia?
Kaç yaşında olduğun önemli değil, her zaman öğrenebilirsiniz. Yaşlandığınızda bazı şeyleri anlamak daha kolay
olabilir, ancak herkes öğrenebilir!
No importa la edad, siempre se puede aprender. Puede ser más fácil entender algunas cosas cuando eres
mayor, pero ¡todo el mundo puede aprender!
Siz emekli olduktan sonra nasıl bir eğitim almak istersiniz? ¿Qué tipo de educación te gustaría recibir tras la
jubilación?
Emekli olduktan sonra yeni şeyler öğrenmeye devam etmek istiyorum, ancak daha rahat bir şekilde. Yemek
pişirme, müzik veya bahçe işleri gibi ilgimi çeken konularda dersler almak istiyorum.
Después de dejar de trabajar, me gustaría seguir aprendiendo cosas nuevas, pero de manera más relajada.
Quiero tomar clases sobre cosas que me interesan, como cocinar, música o jardinería.
Konu:
Giriş:
Paragraf (2)
Sonuç:
Ir a la universidad puede ser genial puesto que aprendes cosas nuevas mientras conoces nuevos amigos.
Tienes profesores que deberían saber mucho. También es necesario saber que nosotros podemos estudiar lo
que nos guste y eso puede ayudarnos a encontrar un buen trabajo más tarde. Por ejemplo, si te gusta la
tecnología, deberías poder hacer prácticas en empresas grandes para aprender mucho y ganar experiencia.
Pero ir a la universidad también tiene cosas malas. Es necesario que tengas dinero ya que es caro y a veces
puedes estar obligado a encontrar el dinero para pagarla. Además, llevará mucho tiempo terminar tus
estudios, así que tendrás que esperar un poco antes de empezar a trabajar. Y tal vez otras personas te digan
“deberías haber comenzado a trabajar antes” “deberías haber ahorrado para estudiar”. Por ejemplo, si tienes
que trabajar para pagar la universidad, puede ser difícil hacerlo bien en los estudios y en el trabajo al mismo
tiempo. Así que a veces en lugar de estudiar, algunos prefieren solamente trabajar a pesar de perder su
juventud solo trabajando. Ojalá en el futuro todos los países den educación gratuita para su población.
En resumen, ir a la universidad tiene sus ventajas, como aprender muchas cosas nuevas, conocer nuevas
personas, crear amistades y estudiar que te gusta. Pero también tiene sus desventajas, como el costo, el
estrés, la presión social y el tiempo que lleva. Al final, solo depende de las posibilidades y esfuerzos de cada
persona.
Doy gracias a Dios por darme la oportunidad de ganar la beca YTB para estudiar ingeniería eléctrica, este es un
logro muy importante para mí y agradezco tener la oportunidad de estudiar en Turquía porque puedo conocer a
muchas personas de diferentes países mientras estudio.
Turco:
Üniversitede okumak birçok avantaj ve dezavantaj sunan bir deneyimdir. Ancak hangi gruplar için üniversitede
okumanın faydalı olup olmayacağını düşünmek önemlidir. Bu, büyük ölçüde kişinin ekonomik durumunun yanı
sıra yetiştirilme tarzına, eğitimine ve hedeflerine bağlıdır.
Yeni arkadaşlarla tanışırken yeni şeyler öğrendiğiniz için üniversiteye gitmek harika olabilir. Çok şey bilmesi
gereken öğretmenleriniz var. Ayrıca, sevdiğimiz ve daha sonra iyi bir iş bulmamıza yardımcı olabilecek şeyleri
okuyabileceğimizi de bilmeniz gerekir. Örneğin, teknolojiyi seviyorsanız, çok şey öğrenmek ve deneyim
kazanmak için büyük şirketlerde staj yapabilmelisiniz.
Ancak üniversiteye gitmenin dezavantajları da vardır. Pahalı olduğu için paranız olması gerekir ve bazen ödemek
için para bulmak zorunda kalabilirsiniz. Ayrıca, eğitiminizi bitirmeniz uzun zaman alacaktır, bu nedenle
çalışmaya başlamadan önce biraz beklemeniz gerekecektir. Ve belki de diğer insanlar size "daha önce
çalışmaya başlamalıydın" "okumak için para biriktirmeliydin" diyeceklerdir. Örneğin, üniversite masraflarını
karşılamak için çalışmak zorundaysanız hem derslerinizde başarılı olup hem de çalışmak zor olabilir. Bu yüzden
bazen bazı insanlar okumak yerine, çalışarak gençliklerini kaybetmelerine rağmen sadece çalışmayı tercih
ediyor. Umarım gelecekte tüm ülkeler halkları için ücretsiz eğitim sağlar.
Kısacası, üniversiteye gitmenin birçok yeni şey öğrenmek, yeni insanlarla tanışmak, arkadaş edinmek ve
sevdiğiniz şeyleri okumak gibi avantajları vardır. Ancak maliyet, stres, sosyal baskı ve zaman alması gibi
dezavantajları da vardır. Sonunda, bu sadece her bireyin olanaklarına ve çabalarına bağlıdır.
Bana elektrik mühendisliği okumak için YTB bursunu kazanma fırsatı verdiği için Tanrı'ya şükrediyorum, bu
benim için çok önemli bir başarı ve Türkiye'de okuma fırsatına sahip olduğum için minnettarım çünkü okurken
farklı ülkelerden birçok insanla tanışabiliyorum.
KONUŞMA 1 = Eğitim hayatı
Aşağıdaki konulardan birini seçelim ve kısa bir konuşma hazırlayalım. Sınıfta sunalım.
Çocukken Vicente Rocafuerte adında, ülkemdeki en büyük ve en iyi eğitim veren devlet okullarından biri
olan bir okula gittim. Orada Bilgi ve İletişim Teknolojileri Teknik Alanı'ndan mezun oldum.
De niño fui a un colegio llamado Vicente Rocafuerte, uno de los más grandes y mejores colegios públicos
de mi país, donde me gradué en el Área Técnica de Tecnología de la Información y Comunicación.
• Çocukken nasıl bir eğitim aldın? (Karma okul, özel okul, devlet okulu, kolej...) -/ ¿Qué tipo de
educación recibiste de niño? (Escuela mixta, escuela privada, escuela pública, universidad...)
• Sizin ülkenizdeki eğitim sistemi nasıl? Çocuklar için uygulanan özel programlar var mı? / ¿Cómo
es el sistema educativo en tu país? ¿Existen programas especiales para niños?
Ülkemdeki eğitim sistemi 7 yıl okul ve 6 yıl üniversite şeklinde sürmektedir. Çocuklar için özel bir
program yoktur.
El sistema educativo de mi país dura 7 años de escuela y 6 de colegio. No hay programas especiales para niños
ÜNİTE 4B
Aşağıda eğitim ile ilgili bazı kelime ve ifadeler verilmiştir. Sınıfımızda gruplar oluşturalım ve bu kelimeler
hakkında konuşalım. Farklarını belirtelim, örnekler verelim. A continuación, encontrarás algunas palabras y
expresiones relacionadas con la educación. Formemos grupos en nuestra clase y hablemos de estas palabras.
Señalemos sus diferencias y pongamos ejemplos.
Escribo este correo electrónico porque necesito aprender un nuevo idioma. Su reputación como
profesora de idiomas es muy buena y me gustaría saber más sobre sus clases y métodos de enseñanza.
También me gustaría saber sobre las horas de clase semanales, los recursos que utiliza para enseñar y
su experiencia como profesora de idiomas.
Gracias por su atención y tiempo. Estoy emocionado de aprender un nuevo idioma y espero muy
emocionado su respuesta, gracias.
Atentamente,
Josias
Sevgili Profesör Isabella,
Bu e-postayı yazıyorum çünkü yeni bir dil öğrenmem gerekiyor. Bir dil öğretmeni olarak itibarınız çok iyi ve
dersleriniz ve öğretim yöntemleriniz hakkında daha fazla bilgi edinmek istiyorum.
Ayrıca haftalık ders saatlerinizi, öğretmek için kullandığınız kaynakları ve bir dil öğretmeni olarak deneyiminizi
bilmek istiyorum.
İlginiz ve zamanınız için teşekkür ederim. Yeni bir dil öğreneceğim için heyecanlıyım ve sizden haber
bekliyorum, teşekkür ederim.
Saygılarımla,
Josias
KONUŞMA 2 = Kısa bir konuşma yapma
Aşağıdaki konulardan birini seçelim. Farklı kaynaklardan araştırma yapalım ve sınıfta
arkadaşlarımıza üç dakikalık bir konuşma yapalım. / Elijamos uno de los siguientes temas.
Investiguemos en diferentes fuentes y pronunciemos un discurso de tres minutos ante nuestros amigos de
la clase.
1. Farklı zekâ türlerine sahip insanların eğitimi nasıl olmalıdır? ¿Cómo se debe educar a las personas con
distintos tipos de inteligencia?
Las personas con distintos tipos de inteligencia deben recibir una educación acorde con su nivel de
inteligencia.
2. Eğitim geçmişinizi anlatınız. Bundan sonra eğitim hayatınız için neler yapmak istiyorsunuz? Describe tu
formación académica. ¿Qué quieres hacer en tu vida educativa a partir de ahora?
Bundan sonra bol bol Türkçe çalışmaya odaklanarak eğitim hayatımı geliştirmek istiyorum.
A partir de ahora quiero mejorar mi vida educativa enfocándome en estudiar mucho turco.
3. İyi bir öğretmenin özellikleri nelerdir? Farklı branşlardaki öğretmenlerin özellikleri nasıl olmalıdır?
¿Cuáles son las características de un buen profesor? ¿Cuáles deberían ser las características de los
profesores de las distintas ramas?
İyi bir öğretmenin özellikleri, öğretimde pedagojiye sahip olmasıdır, bu en önemli şeydir.
Las características de un buen profesor es que tenga pedagogía al enseñar, eso es lo más importante
Her seviye kaç yıl sürüyor? (İlkokul, ortaokul, lise, üniversite) / ¿Cuántos años dura cada nivel? (primaria,
secundaria, bachillerato, universidad)
Benim ülkemde ilkokul 8 yıl, ortaokul 3 yıl, lise 3 yıl ve üniversite 4 yıl sürmektedir.
En mi país primaria dura 8 años, la secundaria dura 3 años, el bachillerato también dura 3 años y la universidad
dura 4 años
Eğitimde dünyadaki diğer ülkelerden farklı yöntemler var mı? / ¿Existen métodos educativos diferentes a
los de otros países del mundo?
No, no existen métodos educativos diferentes a los de otros países del mundo.
Planlama:
Her bir resmin altına aklınızdaki fikirleri kelimeler halinde yazın. Bu ögeler neden önemli, neler ile ilişkili?
Örneğin, Aile için "ilk eğitim" gibi tanımlar yazabilirsiniz. Daha sonra bu fikirleri her bir öge için ayrı
paragraflarda yazarak açıklayın.
OKUL
AİLE
ÇEVRE
• Metninizde okul, aile ve çevreden sadece birini en önemli öge olarak belirleyin.
• Size göre en önemli öge nedir? Bir tanesini seçin. Okul, aile ya da çevre.
¿Es más importante la escuela, la familia o el entorno para tener éxito en la educación? Escribamos un texto
sobre este tema.
Planificación:
Escribe tus ideas en palabras debajo de cada imagen. ¿Por qué son importantes estos elementos y con qué
están relacionados?
Por ejemplo, puedes escribir definiciones como "primera educación" para la familia. Luego explica estas
ideas en párrafos separados para cada elemento.
ESCUELA
FAMILIA
ENTORNO
- Identifica sólo uno de los elementos de la escuela, la familia y el entorno como el más importante de tu
texto.
- Explica por qué ese elemento es el más importante para ti. Pon ejemplos.
- ¿Cuál crees que es el elemento más importante? Elige uno. La escuela, la familia o el entorno.
- ¿Qué debería hacerse en tu opinión por el elemento más importante? Facilita información.
En la familia los niños reciben educación y cuidado. Desde temprana edad, los padres y los miembros de la
familia ayudan a crear la actitud de los niños hacia el aprendizaje y les enseñan valores importantes mésela la
responsabilidad, la empatía y el respeto.
El entorno en el que crecemos también es muy importante para nuestra educación. Por ejemplo, un lugar
seguro puede ayudar al aprendizaje y el desarrollo, mientras que un lugar negativo puede es malo para los
estudiantes.
Para mí, la familia es el elemento más importante para tener éxito en la educación. El apoyo de la familia ayuda
en el desarrollo de los niños para aprender y crecer. Cuando los padres participan en la educación de sus hijos,
fomentando su interés en el aprendizaje, los niños tienen más oportunidades de sobresalir académicamente y
alcanzar el éxito en la vida.
En resumen, aunque la escuela y el lugar son importantes para la educación, la familia también es muy
fundamental en el éxito educativo de los niños. Es muy necesario que los padres y otros miembros de la familia
apoyen el aprendizaje de los niños desde una edad temprana para que puedan alcanzar su máximo potencial
en la escuela y en el futuro.
Turco
Benim için okul, eğitim için önemli bir yerdir. Akademik bilgileri, sosyal becerileri ve yaşam için önemli değerleri
öğrendiğimiz yerdir. Öğretmenler öğrencilerin eğitiminin bir parçasıdır. Örneğin, okulda matematik, fen, tarih ve
bizi geleceğe hazırlayan diğer önemli konuları öğreniriz.
Ailede çocuklar eğitim ve bakım alırlar. Ebeveynler ve aile üyeleri, küçük yaşlardan itibaren çocukların
öğrenmeye yönelik tutumlarının oluşmasına yardımcı olur ve onlara sorumluluk, empati ve saygı gibi önemli
değerleri öğretir.
İçinde büyüdüğümüz çevre de eğitimimiz için çok önemlidir. Örneğin, güvenli bir yer öğrenmeye ve gelişime
yardımcı olabilirken, olumsuz bir yer öğrenciler için kötü olabilir.
Benim için aile, başarılı bir eğitim için en önemli unsurdur. Aile desteği çocukların öğrenme ve büyüme
gelişimine yardımcı olur. Ebeveynler çocuklarının eğitimine dahil olduklarında ve öğrenmeye olan ilgilerini
teşvik ettiklerinde, çocuklar akademik olarak başarılı olmak ve hayatta başarıya ulaşmak için daha fazla fırsata
sahip olurlar.
Özetle, okul ve mekân eğitim için önemli olmakla birlikte, aile de çocukların eğitim başarısı için çok merkezi bir
öneme sahiptir. Ebeveynlerin, çocukların okulda ve gelecekte tam potansiyellerine ulaşabilmeleri için küçük
yaşlardan itibaren öğrenmelerini desteklemeleri çok gereklidir.
KONUŞMA 3 = Eğitimde ödev konusu hakkında tartışma
Eğitimde başarı için ödev olmalı mı? Tartışalım. / ¿Debería haber deberes para tener éxito en la educación?
Discutámoslo.
Sınıftaki öğrenciler "Eğitimde başarı için ödev olmalı.” ve "Eğitimde başarı için ödev olmamalı.” fikrine
göre iki ayrı grup olmalı. Los alumnos de la clase deben estar en dos grupos según la idea "Debe haber
deberes para el éxito en la educación" y "No debe haber deberes para el éxito en la educación".
Gruplardaki her bir öğrencinin üç dakika konuşma hakkı olma. Cada alumno de los grupos tendrá derecho a
hablar durante tres minutos.
Konuşmanızda sizden önceki öğrenciye cevap verebilir, diğer grubun konuşmalarına karşı fikirler
sunabilir, kendi fikrinizi anlatabilir ve örnekler verebilirsiniz. En tu discurso puedes responder al alumno
que te precede, presentar ideas en contra de los discursos del otro grupo, expresar tu propia opinión y dar
ejemplos.
İyi fikirler sunmalısınız. Akıcı bir konuşma ile jüriyi ikna etmelisiniz. Debes presentar buenas ideas. Debes
convencer al jurado con un discurso fluido.
Bütün öğrenciler konuştuktan sonra jüri bir karar verir ve kazanan grubu açıklar. Después de que todos los
alumnos hayan hablado, el jurado toma una decisión y anuncia el grupo ganador.
ÜNİTE 5A = HAYALLERİMİZ
5A
Aşağıdaki fotoğrafları inceleyelim. Bu kişiler ne yapmak istiyor? Konuşalım. Siz şu anda nerede olmak ve
ne yapmak istiyorsunuz? Analicemos las siguientes fotos. ¿Qué quieren hacer estas personas? Hablemos de
ello. ¿Dónde quieres estar y qué quieres hacer?
Hayatınızda en çok neler için ‘keşke’ diyorsunuz? / ¿Qué es lo que más deseas en tu vida?
• Aile (Evlilik, çocuk sahibi olmak, şehirde ev, köyde ev, kalabalık aile, küçük aile)
• İş hayat) (Meslek, maaş, çalışma yeri, çalışma ortamı)
• Eğitim hayatı (Bölüm, okul ortam, arkadaşlar, ev / yurt)
• Yaşam tarzı (Seyahat etme sıklığı, zamanı değerIendirme şekli, arkadaş çevresi)
¿Estás satisfecho con tu vida? ¿Qué tipo de sueños tienes? Escribamos una redacción sobre los siguientes
temas.
- Familia (Matrimonio, tener hijos, casa en la ciudad, casa en el pueblo, familia numerosa, familia
pequeña)
- Vida laboral) (Profesión, sueldo, lugar de trabajo, entorno laboral)
- Vida educativa (Departamento, entorno escolar, amigos, casa / dormitorio)
- Estilo de vida (frecuencia de los viajes, forma de valorar el tiempo, círculo de amigos)
En cuanto a mi vida laboral, ojalá pueda encontrar una profesión que me guste y me permita crecer
profesionalmente. No estoy obsesionado con ganar mucho dinero, pero sí valoro tener un sueldo que me
permita vivir cómodamente y tener seguridad financiera. Ojalá trabaje en un entorno laboral que fomente la
colaboración y el compañerismo, donde pueda sentirme valorado y realizado en mi trabajo.
En mi vida educativa, ojalá pueda estudiar todo lo que quiero. Me gustaría tener amigos cercanos con quienes
compartir experiencias y apoyarnos mutuamente en nuestro crecimiento académico y personal.
En cuanto a mi estilo de vida, ojalá pueda viajar con frecuencia y explorar diferentes culturas y lugares del
mundo. Valoraría mucho mi tiempo, tratando de equilibrar el trabajo, el estudio y el ocio de manera que pueda
disfrutar de cada momento al máximo.
En resumen, ojalá mi vida está llena de sueños y deseos en todas estas áreas. Espero poder trabajar duro para
hacer realidad estos sueños y construir una vida llena de felicidad, amor y realización personal.
Turco
Aileme gelince, umarım hayatımda özel birini bulabilirim. Umarım bir gün kahkaha ve sevgi dolu mutlu bir
evlilikle kendi ailemi kurabilirim. Umarım gelecekte hem şehirde rahat bir evim hem de köyde sakin bir evim
olur.
Çalışma hayatıma gelince, umarım sevdiğim ve profesyonel olarak büyümemi sağlayacak bir meslek
bulabilirim. Çok para kazanma takıntım yok, ancak rahat yaşamamı ve finansal güvenceye sahip olmamı
sağlayacak bir maaşa sahip olmaya değer veriyorum. İşimde kendimi değerli ve tatmin olmuş hissedebileceğim
işbirlikçi ve meslektaşça bir çalışma ortamında çalışmayı umuyorum.
Eğitim hayatımda istediğim her şeyi okuyabilmek isterim. Deneyimlerini paylaşabileceğim, akademik ve kişisel
gelişimimizde birbirimizi destekleyebileceğimiz yakın arkadaşlarımın olmasını isterim.
Yaşam tarzıma gelince, sık sık seyahat edebilmeyi ve dünyadaki farklı kültürleri ve yerleri keşfedebilmeyi
isterdim. Her anın tadını sonuna kadar çıkarabilmek için iş, eğitim ve eğlence arasında denge kurmaya çalışarak
zamanıma çok değer verirdim.
Kısacası, umarım hayatım tüm bu alanlarda hayaller ve arzularla doludur. Umarım bu hayalleri gerçekleştirmek
için çok çalışabilir ve mutluluk, sevgi ve kendini gerçekleştirme dolu bir hayat kurabilirim.
KONUŞMA 1 = Plan yapma
Dört kişilik bir aile tatile çıkmak istiyor ama tatil yeri ile ilgili karar veremiyorlar. Her biri farklı bir yere
gitmek ve farklı etkinlikler yapmak istiyor. Sınıfta dörder kişilik gruplar oluşturalım ve aşağıdaki rolleri
paylaşalım. Diğer aile bireylerini ikna etmeye çalışalım, Tatil isteklerimizi konuşalım. Hangi tatili
istiyorsunuz? Neden bu tatili istiyorsunuz?
Una familia de cuatro miembros quiere irse de vacaciones, pero no se deciden por un destino. Cada uno quiere
ir a un sitio distinto y hacer actividades diferentes. Formemos grupos de cuatro en la clase y repartámonos los
siguientes papeles. Intentemos convencer a los demás miembros de la familia, Hablemos de nuestros deseos
de vacaciones. ¿Qué vacaciones quieres? ¿Por qué quieres esas vacaciones?
Roller: baba, anne, 18 yaşındaki erkek çocuk, 7 yaşındaki kız çocuk. Roles: padre, madre, chico de 18
años, chica de 7 años.
Örnek: Babacığım, keşke deniz kenarında tatil yapsak çünkü böylece her gün denize girebiliriz.
Ejemplo: Papá, me gustaría que tuviéramos unas vacaciones junto al mar porque así podríamos ir a nadar
todos los días.
Bir konu hakkındaki fikirlerimizi söylerken şu ifadeleri kullanabiliriz: Podemos utilizar las siguientes
expresiones para expresar nuestra opinión sobre algo:
Peki, şöyle bir şey yapsak…. Nasıl olur? ¿Y si hacemos algo así...? ¿Cómo funcionaría?
ÜNİTE 5B
Sizce aşağıdaki cümlelerdeki fikirler doğru mu? Hangilerine katılıyorsunuz? Söyleyelim. ¿Crees que las
ideas de las siguientes frases son correctas? ¿Con cuáles estás de acuerdo? Digamos.
Hayatımızdaki herkes bir sebeple hayatımızdadır. Todo el mundo está en nuestras vidas por una razón.
Hayatımızdaki her şey doğru zamanda başlar. Todo en nuestra vida empieza en el momento adecuado.
Hayatımızdaki her şey bir sebeple biter, geriye değil ileri bakmalıyız. Todo en nuestras vidas termina por una
razón, debemos mirar hacia adelante, no hacia atrás.
Sizce Hint felsefesinin hangi kuralını hayatınızda uygulamanız gerek? Neden? ¿Qué regla de la filosofía
india crees que deberías aplicar en tu vida? ¿Por qué?
-bir arkadaş
-iş arkadaşı
-öğretmen
• Olay neydi?
-eğitim
-iş
• Ne yapmanız lazımdı?
¿Te has arrepentido alguna vez de algo en tu vida? Pensemos en las siguientes personas y situaciones.
Leamos y completemos el texto.
- ¿De quién se trata?
-un amigo
-un profesor
-comprar algo
-educación
-trabajo
Recuerdo a mi amigo de la infancia, con el compartí tantos momentos especiales. Lamentablemente, con el
tiempo nos separamos por las las ocupaciones de la vida diaria. Me arrepiento profundamente de no haber
dedicado más tiempo y esfuerzo para mantener nuestra amistad viva.
Hubo un compañero de trabajo que siempre estuvo ahí para brindar apoyo y colaboración, pero nunca expresé
mi gratitud de manera adecuada. Me arrepiento de no haber reconocido su dedicación y esfuerzo en el trabajo
cuando tuve la oportunidad.
Hubo un profesor en la universidad que ofrecía clases adicionales y recursos para mejorar mis habilidades
académicas, pero por falta de interés o motivación, no aproveché estas oportunidades al máximo. Me
arrepiento de no haber sido más comprometido con mi educación y de no haber aprovechado al máximo las
oportunidades de aprendizaje que se me presentaron.
**Yaşamdaki Pişmanlıklar: Geçmiş Kararların Yansımaları
Pek çok özel anı paylaştığım çocukluk arkadaşımı hatırlıyorum. Ne yazık ki, günlük hayatın yoğunluğu nedeniyle
zaman içinde birbirimizden uzaklaştık. Arkadaşlığımızı canlı tutmak için daha fazla zaman ve çaba
harcamadığım için derin bir pişmanlık duyuyorum.
İş Arkadaşı: İş- Takdirini İfade Etmeme** **İş Arkadaşı: İş- Takdirini İfade Etmeme**
Destek ve iş birliği için her zaman yanımda olan bir iş arkadaşım vardı, ancak ona minnettarlığımı hiçbir zaman
yeterince ifade edemedim. Fırsatım varken iş yerinde gösterdiği özveri ve çabayı takdir etmediğim için
pişmanım.
Üniversitede akademik becerilerimi geliştirmek için ek dersler ve kaynaklar sunan bir profesör vardı, ancak ilgi
veya motivasyon eksikliği nedeniyle bu fırsatlardan tam olarak yararlanmadım. Eğitimime daha fazla bağlı
kalmadığım ve bana sunulan öğrenme fırsatlarından tam olarak yararlanmadığım için pişmanım.
KONUŞMA 2 = Hayatımızdaki önemli olaylar
Bir zaman çizelgesi hazırlayalım ve hayatımızdaki önemli olayları ve kararları bu çizelgeye yazıp
anlatalım. Preparemos una línea de tiempo y escribamos los acontecimientos y decisiones importantes de
nuestra vida.
Keşke işimi değiştirmeseydim. Eski işimde daha az maaş alıyordum ama daha mutluydum. Ojalá no
hubiera cambiado de trabajo. En mi antiguo trabajo me pagaban menos, pero era más feliz.
Keşke üniversitede ders çalışıp daha erken mezun olsaydım. Okulu iki yıl uzattım, Bütün
arkadaşlarım benden önce mezun oldu ve çalışmaya başladı. Ojalá hubiera estudiado en la universidad
y me hubiera licenciado antes. Prolongué mis estudios dos años, todos mis amigos se licenciaron antes que
yo y empezaron a trabajar.
Keşke işe başlamadan önce yurt dışına gidip yabancı dil öğrenseydim. Ojalá hubiera ido al extranjero y
aprendido un idioma antes de empezar la universidad.
Keşke daha erken evlenseydim. Evlenmeden önce para biriktirebilmek için iki yıl bekledik. Ama çok
para biriktiremedik, Beklememize gerek yoktu. Ojalá me hubiera casado antes. Esperamos dos años
para ahorrar dinero antes de casarnos, pero no ahorramos mucho dinero, no necesitábamos esperar.
Ejemplos:
• Keşke Türkiye'ye gelmeden önce Türkçe çalışsaydım. Böylece Türkçe benim için daha kolay
olurdu.
Ojalá hubiera estudiado turco antes de venir a Turquía. Para que se me hubiera hecho más fácil el
turco.
• Keşke eğitimimi daha erken bitirseydim. Sırt problemlerim olduğu için 3 yıl okuyamadım.
Yürüyemiyordum ama şimdi iyiyim.
Ojalá hubiera terminado antes mis estudios. No pude estudiar durante 3 años porque tenía problemas
de espalda. No podía andar, pero ahora estoy bien.
Hagamos algunas preguntas a nuestro amigo. ¿Se arrepiente de estas decisiones? ¿Cuáles le gustaría
cambiar?
ÜNİTE 5C
Aşağıdaki sorulara bakalım ve arkadaşlarımızla birlikte bu soruları cevaplayalım. / Veamos las siguientes
preguntas y respondámoslas junto con nuestros amigos.
• İnsanlar internetten en çok hangi ürünleri almayı tercih ederler? / ¿Qué productos prefiere comprar la
gente por Internet?
İnsanlar teknoloji ürünlerini ve kitapları internetten satın almayı tercih ediyor.
La gente prefiere comprar productos tecnológicos y libros por Internet.
• İnternetten alışveriş yapmanın avantajları ve dezavantajları var mı? / ¿Tiene ventajas e inconvenientes
comprar por Internet?
Online alışverişin avantajı, alışveriş yapmak için evinizden çıkmanıza gerek olmamasıdır.
Los ventajes de comprar por internet es que no necesitas salir de casa para comprar.
• İnternetten bir ürün aldınız ama yanlış, kötü ya da hatalı bir ürün geldi. Ne yaparsınız? / Has comprado
un producto por Internet, pero te ha llegado un producto equivocado, malo o defectuoso. ¿Qué haces?
İnternetten bir ürün satın aldım, ancak yanlış, kötü veya kusurlu bir ürün aldım, ne yapmalıyım?
İnternetten bir ürün satın aldım, ama yanlış, kötü veya kusurlu bir ürün aldıysam, paramı gerı̇ almak için
ürünü iade ederdim.
sí comprara un producto en internet, pero recibiera un producto equivocado, malo o defectuoso, lo
devolvería para que me devolvieran el dinero.
• İnternet alışverişleriniz ile ilgili problem yaşadınız mı? Bir tanesini anlatır mısınız? / - ¿Has tenido
problemas al comprar por internet? ¿Puedes contarnos alguno?
İnternetten satın alırken sorunlar yaşadım. Bir keresinde cep telefonum için bir şarj aleti aldım ve hasarlı
geldi.
He tenido problemas al comprar por Internet. Una vez compré un cargador para el móvil y llegó estropeado.
YAZMA 3 = Şikâyet e-postası yazma
Şikâyet E-postası Yazalım
Daha önce hiç şikâyet e-postası yazdınız mı? Aşağıdaki şikâyet e-postasına bakarak yan taraftaki e-posta
taslağını doğru bir şekilde sıralayalım.
d. ( ) Durumu anlat.
Örnek:
Ben sizin sitenizin yıllardır müşterisiyim. Bu siteden bir ayakkabı aldım ama ayakkabının numarası yanlış geldi.
Bu sebeple ürünü geri gönderdim ve para iadesi talep ettim. (2) Para iadesi talebimi reddettiler. Mümkün olan
en kısa zamanda para iadesi talep ediyorum. (3) Ürünün faturası ve dilekçelerim ektedir. (4)
Saygılarımla (5)
Sinan GÜVEN
Aşağıdaki durumlar için birer şikâyet e-postası yazalım. E-postayı yazarken yukarıdaki bilgilere dikkat
edelim.
Bir internet sitesinden çocuğunuz için bebek maması aldınız. İndirimdeydi ve tam 15 adet aldınız. Ama
mamaların hepsinin son kullanma tarihi geçmiş. Ürünleri geri iade etmek için bir şikâyet e-postası yazınız.
Anneler günü için annenize çok pahalı bir mutfak robotu aldınız. Robotun bıçakları kutudan çıkmadı, Eksik
parçaları istemek için internet sitesine bir şikâyet e-postası yazınız.
¿Has escrito alguna vez un correo electrónico de queja? Mirando el correo electrónico de queja de abajo,
vamos a clasificar el borrador del correo electrónico en el lado correctamente.
d. ( ) Explique la situación.
Ejemplo:
Atentamente (5)
Sinan GÜVEN
Escribamos un correo electrónico de reclamación para las siguientes situaciones. Cuando escribas el e-
mail, presta atención a la información anterior.
Has comprado potitos para tu hijo en una página web. Estaba de oferta y has comprado 15 unidades. Pero
todos los potitos están caducados. Escribe un correo electrónico de reclamación para devolver los productos.
Le has comprado a tu madre un robot de cocina muy caro para el Día de la Madre. Las cuchillas no han
salido de la caja. Escribe un correo electrónico de reclamación al sitio web para solicitar las piezas que
faltan.
Estimado Trendyol
Me pongo en contacto con ustedes para expresar mi disgusto con una reciente compra que realicé en su
página web. El [1/05/2024], realicé un pedido de 2 unidades de filtro de ducha, que estaban en oferta en su
sitio web. Sin embargo, al recibir el pedido, me he dado cuenta de que los filtros de ducha están caducados, lo
cual es decepcionante para mí como cliente.
Entiendo que los productos pueden tener una fecha de caducidad, pero esperaba recibir productos en buenas
condiciones para su consumo. El hecho de que todos los filtros estén caducados es un problema grave con la
gestión de inventario o la calidad de los productos en su plataforma.
Por lo tanto, solicito un reembolso completo por la compra de los filtros caducados y las instrucciones para la
devolución de los productos. Espero que puedan resolver este problema de manera rápida y satisfactoria.
Atentamente,
Josias
---
Konu: Tarihi geçmiş bebek mamaları hakkında şikayet - Sipariş numarası: [5478224664]
Sayın Trendyol
Web sitenizden yakın zamanda yaptığım bir alışverişle ilgili memnuniyetsizliğimi ifade etmek için sizinle
iletişime geçiyorum. 1/05/2024 tarihinde, web sitenizde satışa sunulan 2 adet duş filtresi ünitesi için sipariş
verdim. Ancak siparişi teslim aldıktan sonra duş filtrelerinin tarihinin geçmiş olduğunu fark ettim, bu da bir
müşteri olarak beni hayal kırıklığına uğrattı.
Ürünlerin bir son kullanma tarihi olabileceğini anlıyorum, ancak ürünleri tüketim için iyi durumda almayı
bekliyordum. Tüm filtrelerin tarihinin geçmiş olması, envanter yönetimi veya platformunuzdaki ürünlerin kalitesi
ile ilgili ciddi bir sorundur.
Bu nedenle, son kullanma tarihi geçmiş filtrelerin satın alınması için tam bir geri ödeme ve ürünleri iade etmek
için talimatlar talep ediyorum. Bu sorunu hızlı ve tatmin edici bir şekilde çözebileceğinizi umuyorum.
Bu konuya gösterdiğiniz ilgi için teşekkür eder, en kısa sürede yanıt vermenizi beklerim.
Saygılarımla,
Josias
------------------------------------------------------------------------------------------
Asunto: Solicitud de piezas faltantes para robot de cocina - Número de pedido: [2548790365479]
Estimado Trendyol
Espero que este correo electrónico le encuentre bien. Me gustaría presentar una reclamación con respecto a
mi reciente compra realizada en su sitio web. El 2-05-2024 adquirí un robot de cocina muy caro como regalo
para el Día de la Madre de mi madre, con el número de pedido [2548790365479].
Sin embargo, al abrir la caja del producto, me he dado cuenta de que las cuchillas necesarias para el
funcionamiento del robot de cocina no se encontraban en el interior, lo cual ha sido una gran decepción para
mí y para mi madre, quien estaba muy emocionada por recibir este regalo especial.
Por lo tanto, le solicito amablemente que me envíen las piezas faltantes lo antes posible para poder hacer uso
completo del producto. Agradezco su pronta atención a este asunto y cualquier asistencia que puedan
proporcionar para resolver este problema de manera rápida y satisfactoria.
Atentamente,
[josias]
Konu: Mutfak robotu için eksik parça talebi - sipariş numarası: [2548790365479]
Sevgili Trendyol
Umarım bu e-posta sizi iyi bulur. Web sitenizden yaptığım son alışverişle ilgili bir şikayette bulunmak istiyorum.
2-05-2024 tarihinde [2548790365479] sipariş numarası ile anneme Anneler Günü hediyesi olarak çok pahalı bir
mutfak robotu satın aldım.
Ancak, ürün kutusunu açtığımda mutfak robotunun çalışması için gerekli bıçakların içinde olmadığını gördüm,
bu da benim ve bu özel hediyeyi almak için çok heyecanlı olan annem için büyük bir hayal kırıklığı oldu.
Bu nedenle, ürünü tam olarak kullanabilmem için eksik parçaları en kısa sürede bana göndermenizi rica
ediyorum. Bu konuyla derhal ilgilenmenizi ve bu sorunu hızlı ve tatmin edici bir şekilde çözmek için
sağlayabileceğiniz her türlü yardımı takdir ediyorum.
Saygılarımla,
[josias]
KONUŞMA 3 = Verilen durumlar hakkında konuşma
Arkadaşımızla ikili gruplar oluşturalım. Aşağıdaki durumları okuyalım, bu durumlarda neler
yaparsınız, birbirimize sorular soralım. Formemos parejas con nuestro amigo. Leamos las siguientes
situaciones, qué hacéis en estas situaciones, hagámonos preguntas mutuamente.
Öğrenci A
• Gece evde hırsız görünce ne yaparsın? ¿Qué haces cuando ves un ladrón en casa por la noche?
• İstanbul'a gelir gelmez ne yaptın? ¿Qué hiciste nada más llegar a Estambul?
İstanbul'a ilk geldiğimde ne yaptım?
¿Qué hice cuando llegué a Estambul? Mmm fui a una discoteca latina con mis amigos.
• Bugün okulun kapısından girince ilk nereye gittin? ¿Adónde has ido primero cuando has entrado hoy
por la puerta del colegio?
Hoy, cuando he entrado por la puerta del colegio, he ido al primer aseo.
• Tatilde ülkene döner dönmez hangi yemekleri / yemeği yiyeceksin? ¿Qué platos / alimentos
comerás en cuanto vuelvas a tu país de vacaciones?
Tatilde ülkeme döner dönmez encebollado yemeği yiyeceğim. encebollado bir balık çorbasıdır
En cuanto vuelva a mi país de vacaciones, comeré encebollado. el encebollado es una sopa de pescado.
• Akşam iş / okul dönüşü eve girer girmez ne yaparsın? ¿Qué haces cuando vuelves a casa del trabajo
o del colegio por la noche?
Ne zaman heyecanlanırım?
Öğrenci B
• Banyodayken sular kesilince ne yaparsın? ¿Qué haces cuando estás en el baño y se corta el agua?
• Evinin anahtarını bulamayınca ne yaparsın? ¿Qué haces cuando no encuentras la llave de casa?
• Ne zaman birisini / bir şeyi şikâyet edersin? ¿Cuándo te quejas de alguien o de algo?
• Bir yerde / şehirde / ülkede gezerken kaybolunca ne yaparsın? ¿Qué haces cuando te pierdes en un
lugar/ciudad/país?
- Bir yerde/şehirde/ülkede kaybolduğumda ne yaparım? /- ¿Qué hago cuando me pierdo en un lugar / ciudad /
país?
• Okula gelir gelmez ne yaparsın? ¿Qué haces nada más llegar al colegio?
Türkiye'de hangi beden dili hareketlerini ilk defa gördünüz? ¿Qué gestos del lenguaje corporal has visto por
primera vez en Turquía?
Türkiye'de gördüğüm beden dili, “hayır” demek için başı geriye yatırma ve dille ağzın çatısına vurma hareketidir.
El lenguaje corporal que veo en Turquía es el gesto de inclinar la cabeza hacia atrás y dar golpecitos con la
lengua en el paladar para decir «no».
Kendi ülkeniz ve Türkiye'deki beden dili kullanımı arasındaki farklar nelerdir? ¿Qué diferencias hay entre el
uso del lenguaje corporal en tu país y en Turquía?
Ülkemdeki ve Türkiye'deki beden dili kullanımı arasında tek bir fark var, o da “hayır” demek için başı ve gözleri
geriye eğme ve dille ağzın çatısına vurma hareketi. Çünkü bu benim ülkemde saygısızlık olarak kabul ediliyor.
Solamente hay una diferencia entre el uso del lenguaje corporal en mi país y Turquía, es el gesto de inclinar la
cabeza y los ojos hacia atrás y dar golpecitos con la lengua en el paladar para decir «no». Porque esto se
considera una falta de respeto en mi país.
• Türkiye ve kendi ülkeniz arasında beden dili farklılıkları var mı? Bu farklılıkları örneklendirerek açıklayınız,
• Türkiye'de kendi kültürünüze ait beden dilinizi kullanırken insanlar sizi yanlış anladılar mı? Ya da siz Türk
kültürüne ait beden dili hareketlerini yanlış anladınız mı? Örnekler veriniz.
• Hangi beden dili hareketlerini Türkiye'de ilk defa gördünüz? Bunu insanlarla iletişim kurarken kullandınız mı?
Escribamos un texto sobre el lenguaje corporal y las diferencias culturales respondiendo a las
siguientes preguntas.
- ¿Existen diferencias de lenguaje corporal entre Turquía y tu propio país? Explica estas diferencias dando
ejemplos,
- ¿Te han malinterpretado cuando utilizabas tu propio lenguaje corporal en Turquía? ¿O te han
malinterpretado los gestos del lenguaje corporal de la cultura turca? Pon ejemplos.
- ¿Qué gestos del lenguaje corporal has visto por primera vez en Turquía? ¿Los has utilizado al comunicarte
con la gente?
**Lenguaje Corporal y Diferencias Culturales**
El lenguaje corporal es importante porque hay diferencias entre diferentes países y culturas. Por ejemplo, en
Turquía y Ecuador, hay diferencias en cómo la gente usa su cuerpo para comunicarse.
En Turquía, es común que la gente se salude con 2 beso en la mejilla o un abrazo. Sin embargo, en mi país,
Ecuador, el contacto físico es menos común y la gente se saluda con un apretón de manos. Esto puede causar
malentendidos si no estás acostumbrado a la forma en que la gente se saluda en diferentes lugares.
Personalmente, he estado en situaciones en las que he sido malinterpretado en Turquía debido a las
diferencias en el lenguaje corporal. Por ejemplo, en Ecuador, estoy acostumbrado a hacer contacto físico con
la gente cuando hablo, como dar muchos abrazos o tocar el brazo de alguien. Sin embargo, en Turquía, esto
puede interpretarse como invasivo o demasiado familiar para algunas personas.
Algunos gestos del lenguaje corporal que vi por primera vez en Turquía incluyen el gesto de inclinar la cabeza
hacia atrás y golpear la lengua en el paladar para indicar "no". Aunque no estoy acostumbrado a usar estos
gestos en Ecuador, traté de adaptarme y utilizarlos al comunicarme con la gente en Turquía para evitar
malentendidos y mostrar respeto por su cultura.
Turco
Beden dili önemlidir çünkü farklı ülkeler ve kültürler arasında farklılıklar vardır. Örneğin, Türkiye ve Ekvador'da
insanların iletişim kurmak için bedenlerini kullanma biçimlerinde farklılıklar vardır.
Türkiye'de insanların birbirlerini yanaktan bir öpücükle ya da kucaklaşarak selamlamaları yaygındır. Ancak
benim ülkem Ekvador'da fiziksel temas daha az yaygındır ve insanlar birbirlerini el sıkışarak selamlarlar. Farklı
yerlerde insanların birbirlerini selamlama şekillerine alışık değilseniz bu durum yanlış anlaşılmalara neden
olabilir.
Şahsen, beden dilindeki farklılıklar nedeniyle Türkiye'de yanlış anlaşıldığım durumlar oldu. Örneğin Ekvador'da
konuşurken insanlarla fiziksel temas kurmaya alışkınım, örneğin bol bol sarılmak veya birinin koluna dokunmak
gibi. Ancak Türkiye'de bu bazı insanlar için istilacı veya fazla tanıdık olarak yorumlanabiliyor.
Türkiye'de ilk kez gördüğüm bazı beden dili jestleri arasında başımı arkaya eğmek ve “hayır” demek için dilimi
ağzımın damağına vurmak yer alıyor. Ekvador'da bu hareketleri kullanmaya alışık olmasam da, yanlış
anlaşılmaları önlemek ve kültürlerine saygı göstermek için Türkiye'deki insanlarla iletişim kurarken bunları
adapte etmeye ve kullanmaya çalıştım.
KONUŞMA 1 = Duygularımız
İkişerli gruplar oluşturalım ve aşağıdaki soruları cevaplayalım. / Formen grupos de dos y respondan a las
siguientes preguntas.
Öğrenci A
• Ne zaman birinden özür dilersin? / ¿Cuándo hay que pedir perdón a alguien?
• Eğer en yakın arkadaşın sana yalan söylerse ne yaparsın? / ¿Qué harías si tu mejor amigo te
mintiera?
Eğer en iyi arkadaşım bana yalan söyleseydi, ona bunu neden yaptığını sorardım.
• Ne zaman özel bir yemek yaparsın? / ¿Cuándo preparas una comida especial?
Eğer Hastaysam ya da lezzetli yemekler yemek istiyorsam çok fazla para harcıyorum
• Eğer biri sosyal medya hesabını çalarsa ne yaparsın? / ¿Qué haces si alguien te roba tu cuenta en las
redes sociales?
Eğer biri sosyal medya hesabımı çalarsa, sadece yeni bir hesap açarım.
Göçebe: Göçebe insanlar sürekli aynı bölgede yaşamaktansa yılın belirli zamanlarını farklı bölgelerde
geçirirler ve hayvancılıkla uğraşırlar. Nómada: Las personas nómadas pasan ciertas épocas del año en
diferentes regiones en lugar de vivir siempre en la misma región y se dedican a la ganadería.
Yörük: Akdeniz Bölgesinde, Toros dağlarındaki göçebelerdir. Yoruk: Son nómadas de los montes Tauro, en la
región mediterránea.
Köyde mi şehirde mi yaşıyorsunuz? Köy hayatı hakkında neler biliyorsunuz? ¿Vives en un pueblo o en una
ciudad? ¿Qué sabes de la vida en los pueblos?
YAZMA 2 = Köy ve şehir hayatı
Köyde yaşamak şehirde yaşamaktan daha mı iyidir? Aşağıdaki tabloyu inceleyelim ve konuya uygun bir
metin yazalım.
¿Es mejor vivir en el pueblo que en la ciudad? Analicemos la siguiente tabla y escribamos un texto
adecuado al tema.
Introducción
Escribe brevemente tu opinión sobre el tema. En otros párrafos apoyarás esta opinión.
Desarrollo
Apoya tu información y tus afirmaciones con datos. Puedes escribir datos, información, estadísticas,
explicaciones breves, palabras de personas importantes sobre el tema.
Desarrollo
Menciona opiniones contrarias sobre el tema. Escribe información sobre otras opiniones.
¿Por qué no estás de acuerdo con esas opiniones? Escribe las razones.
Conclusión
**Introducción**
Hola a todos, ¿alguna vez se han preguntado si es mejor vivir en el pueblo o en la ciudad? Es un tema que
me hace pensar mucho peor hoy quiero compartir mi opinión sobre de por qué creo que vivir en un
pueblo es mejor.
**Desarrollo**
Creo que vivir en el pueblo puede ser más agradable por muchas razones. Por ejemplo, el aire es más
limpio y fresco, lo que hace que sea agradable dar paseos por la naturaleza. Además, la vida en el pueblo
es más relajada y tranquila, no hay tanto ruido y estrés como en la ciudad. Según algunos datos que
encontré, las personas que viven en pueblos suelen ser más felices y saludables, ¡lo cual suena genial!
Sin embargo, algunas personas dicen que vivir en la ciudad es mejor porque hay más cosas que hacer y
más oportunidades de trabajo. Aunque entiendo su punto de vista, no estoy completamente de acuerdo.
Creo que en los pueblos también hay oportunidades y cosas interesantes para hacer, solo que son
diferentes.
**Conclusión**
En conclusión, aunque vivir en la ciudad puede tener sus ventajas, como más trabajo y entretenimiento,
para mí, vivir en el pueblo es mejor. Me encanta la tranquilidad y la belleza de la naturaleza que se
encuentra allí. Pero al final del día, cada uno tiene su propia opinión y está bien que tengamos diferentes
puntos de vista sobre este tema. ¡Gracias por leer mi tarea!
TURCO
**Giriş
Herkese merhaba, bir kasabada mı yoksa bir şehirde mi yaşamanın daha iyi olduğunu hiç merak ettiniz
mi? Bu beni çok daha kötü düşündüren bir konu, bugün bir kasabada yaşamanın neden daha iyi olduğunu
düşündüğüme dair fikrimi paylaşmak istiyorum.
**Gelişim
Köyde yaşamanın çeşitli nedenlerden dolayı daha keyifli olabileceğine inanıyorum. Örneğin, hava daha
temiz ve taze, bu da doğada yürüyüş yapmayı keyifli hale getiriyor. Ayrıca köyde yaşam daha rahat ve
huzurludur, şehirdeki kadar gürültü ve stres yoktur. Bulduğum bazı verilere göre, köylerde yaşayan
insanlar daha mutlu ve sağlıklı olma eğiliminde, ki bu kulağa harika geliyor!
Ancak, bazı insanlar şehirde yaşamanın daha iyi olduğunu çünkü yapacak daha çok şey ve daha fazla iş
fırsatı olduğunu söylüyor. Onların bakış açısını anlasam da tamamen katılmıyorum. Bence şehirlerde de
fırsatlar ve yapılacak ilginç şeyler var, sadece farklılar.
**Sonuç
Sonuç olarak, şehirde yaşamanın daha fazla iş ve eğlence gibi avantajları olsa da benim için köyde
yaşamak daha iyi. Orada bulunan doğanın huzurunu ve güzelliğini seviyorum. Ancak günün sonunda
herkesin kendi görüşü var ve bu konuda farklı görüşlere sahip olmamız iyi bir şey. Ödevimi okuduğunuz
için teşekkür ederim!
KONUŞMA 2 = Hayatımıza yön veren olaylar
Aşağıdaki durumları zaman çizelgesine yıllarıyla birlikte yazalım. Escribamos las siguientes situaciones en
la línea de tiempo con sus años.
Yılında doğdum. Ben 2003 yılında doğdum, eğer doğmamış olsaydım bugün burada olamazdım.
Yılında işe girdim. 2022 yılında bir işe girdim, eğer işe girmeseydim üniversitede okumaya başlayacaktım.
En el año 2022 conseguí un trabajo, si no hubiera conseguido un trabajo hubiera comenzado a estudiar la
universidad.
Yılında büyük bir hastalık atlattım. 2021 yılında liseden mezun oldum, o yıl liseden mezun olmasaydım 2022
yılında çalışamayacaktım.
En el año 2021 me gradué del colegio, si no me hubiera graduado del colegio en ese año no hubiera podido
trabajar en el 2022.
Yılında üniversiteyi kazandım. 2023 yılında Türkiye'de okumak için burs kazandım, eğer bursu kazanmasaydım
eğitimime kendi ülkemde devam edecektim.
En el año 2023 me gané una beca para estudiar en Turquía, si no me hubiera ganado la beca hubiera
continuado mis estudios en mi país.
Yılında Türkiye’ye/ yurt dışına taşındım. 2023 yılında Türkiye'ye taşındım; aksi takdirde kendi ülkemde
çalışıyor ve okuyor olacaktım.
En el año 2023 Me mudé a Turquía, si no me hubiera mudado a Turquía, estuviera en mi país trabajando y
estudiando.
Yılında Türkçe öğrenmeye başladım. Türkçe öğrenmeye 2023 yılında başladım, eğer Türkçe öğrenmeye
başlamasaydım İtalyanca öğrenmeye başlayacaktım.
Empecé a aprender turco en el año 2023, si no hubiera comenzado a aprender turco hubiera comenzado a
estudiar italiano.
Hayal edelim. Eğer hayatımızdaki bu olaylar olmasaydı ya da başka bir zamanda olsaydı hayatımız nasıl
olurdu? Neler farklı olurdu? Neler aynı kalırdı? Anlatalım.
Örnek:
Imaginemos. ¿Cómo sería nuestra vida si estos acontecimientos de nuestra vida no hubieran ocurrido
o si hubieran ocurrido en otro momento? ¿Qué sería diferente? ¿Qué seguiría igual? Vamos a
contarlo.
Ejemplo:
En 2017 vine a Turquía. Si no hubiera venido a Turquía, no habría encontrado trabajo aquí y habría vivido
en otro sitio.
ÜNİTE 6C
Hangi festivale katılmak istersiniz? Neden? ¿A qué festival le gustaría asistir? ¿Por qué?
**Actividades:**
1. **Inauguración (10:00 - 10:30)**: Discurso de apertura por parte de autoridades locales y presentación de
las actividades del día.
2. **Exposición de Arte Local (10:30 - 12:00)**: Exhibición de obras de artistas locales, incluyendo pinturas,
esculturas y fotografías. Los asistentes pueden disfrutar de las diversas expresiones artísticas de nuestra
comunidad.
3. **Demostraciones Culturales (12:00 - 13:00)**: Presentación de danzas folclóricas, música tradicional y
representaciones teatrales que reflejan la riqueza cultural de nuestra región. ¡Una oportunidad para aprender y
celebrar nuestras tradiciones!
4. **Degustación de Gastronomía Local (13:00 - 14:00)**: Puestos de comida con platillos típicos de la región.
Los asistentes podrán saborear deliciosos platos preparados por chefs locales, disfrutando de los sabores
auténticos de nuestra cultura.
5. **Talleres Creativos (14:00 - 16:00)**: Talleres interactivos donde los participantes podrán aprender técnicas
de artesanía, cocina tradicional y bailes folclóricos. Una oportunidad para poner en práctica nuestras
habilidades y compartir conocimientos.
6. **Concierto Cultural (16:00 - 18:00)**: Actuaciones musicales en vivo que fusionan ritmos tradicionales con
sonidos contemporáneos. ¡Una experiencia única para disfrutar y bailar al ritmo de nuestra cultura!
¡Esperamos contar con su presencia y celebrar juntos el rico patrimonio cultural de nuestra comunidad!
………………………………………………………………
**Aktiviteler: ** [Aktiviteler
1. **Açılış (10:00 - 10:30)**: Yerel yetkililer tarafından açılış konuşması ve günün faaliyetlerinin sunumu.
2. **Yerel Sanat Sergisi (10:30- 12:00) **: Yerel sanatçıların resim, heykel ve fotoğraf gibi eserlerinden oluşan
sergi. Katılımcılar toplumumuzun çeşitli sanatsal ifadelerinin tadını çıkarabilirler.
3. **Kültürel Gösteriler (12:00- 13:00) **: Bölgemizin kültürel zenginliğini yansıtan folklorik danslar, geleneksel
müzik ve tiyatro gösterilerinin sunumu. Geleneklerimizi öğrenmek ve kutlamak için bir fırsat!
4. **Yerel Gastronomi Tadımı (13:00- 14:00) **: Tipik yöresel yemekler sunan yiyecek tezgahları. Katılımcılar,
yerel şefler tarafından hazırlanan lezzetli yemeklerin tadına bakabilecek ve kültürümüzün otantik lezzetlerinin
tadını çıkarabilecekler.
5. **Yaratıcı Atölye Çalışmaları (14:00 - 16:00)**: Katılımcıların el sanatları tekniklerini, geleneksel yemek
pişirme ve folklorik dansları öğrenebilecekleri interaktif atölye çalışmaları. Becerilerimizi pratiğe dökmek ve
bilgi paylaşmak için bir fırsat.
6. **Kültürel Konser (16:00 - 18:00)**: Geleneksel ritimleri çağdaş seslerle birleştiren canlı müzik
performansları - kültürümüzün ritmiyle eğlenmek ve dans etmek için eşsiz bir deneyim!
Sizleri ağırlamak ve toplumumuzun zengin kültürel mirasını birlikte kutlamak için sabırsızlanıyoruz!
---------------------------------------------
Nos complace invitarlo/a a participar en el Festival del Día de la Cultura, que se llevará a cabo el [Fecha del
evento] en [Lugar del evento]. Este evento tiene como objetivo celebrar y promover la diversidad cultural de
nuestra región, destacando las expresiones artísticas y tradiciones que nos hacen únicos.
Durante el festival, tendremos una variedad de actividades emocionantes, incluyendo exposiciones de arte
local, demostraciones culturales, degustaciones de gastronomía típica y talleres creativos. Además,
contaremos con un emocionante concierto cultural con actuaciones en vivo que representan la riqueza de
nuestra herencia cultural.
Su presencia en este evento es fundamental para enriquecer nuestra celebración y compartir la alegría de
nuestra cultura con la comunidad. Esperamos contar con su participación y disfrutar juntos de un día lleno de
diversión, aprendizaje y celebración.
Por favor, confirme su asistencia antes del [Fecha límite de confirmación] para que podamos asegurar su lugar
en el evento. Si tiene alguna pregunta o necesita más información, no dude en ponerse en contacto con
nosotros.
¡Esperamos verle en el Festival del Día de la Cultura y celebrar juntos nuestra herencia cultural!
Atentamente,
Sevgili
Sizleri 20/05/2024 tarihinde İstanbul'da gerçekleştirilecek olan Kültür Günü Festivaline katılmaya davet
etmekten memnuniyet duyuyoruz. Bu etkinlik, bizi eşsiz kılan sanatsal ifadeleri ve gelenekleri vurgulayarak
bölgemizin kültürel çeşitliliğini kutlamayı ve tanıtmayı amaçlamaktadır.
Festival süresince, yerel sanat sergileri, kültürel gösteriler, yemek tadımları ve yaratıcı atölye çalışmaları da
dahil olmak üzere çeşitli heyecan verici etkinliklerimiz olacak. Ayrıca, kültürel mirasımızın zenginliğini temsil
eden canlı performansların yer alacağı heyecan verici bir kültürel konser de düzenlenecek.
Etkinlikteki yerinizi güvence altına alabilmemiz için lütfen 15/05/2024 tarihine kadar RSVP gönderin. Herhangi
bir sorunuz varsa veya daha fazla bilgiye ihtiyacınız varsa, lütfen bizimle iletişime geçmekten çekinmeyin.
Sizleri Kültür Günü Festivalinde görmek ve kültürel mirasımızı birlikte kutlamak için sabırsızlanıyoruz!
Saygılarımla,
KONUŞMA 3 = Kültür günü etkinliği
Sınıfımızda bir "Kültür Günü" etkinliği düzenleyelim ve görevleri paylaşalım. / Organicemos un "Día de la
Cultura" en nuestra clase y repartámonos las tareas.
"Kültür Günü" etkinliklerine karar verelim. (Yemekler, gösteriler, konserler, vb.) / Decidir las actividades del
"Día de la Cultura" (comida, actuaciones, conciertos, etc.).
Görev paylaşımı yapalım. (Kim hangi etkinliklerden sorumlu olacak?) / (¿Quién será responsable de cada
actividad?)
Etkinlik zamanı ve yerine karar verelim. (Nerede ve hangi tarihte olacak?) / Decidamos la hora y el lugar del
acto. (¿Dónde y en qué fecha tendrá lugar?)
Program hakkında konuşalım. (Etkinlik saatleri, sırası, katılım ücretleri vb.) / Hablemos del programa.
(Horarios de los actos, orden, cuotas de participación, etc.)
Davetlilere karar verelim. (Kimleri çağıracağız, kimlere haber vereceğiz?) / Decidamos los invitados. (¿A
quién invitaremos, a quién informaremos?)
DINLEME DE B1
Dinleme ünite 1
https://m.soundcloud.com/press-glocal/b1-1/s-xatClAkz0Fa?in=press-glocal/sets/yeni-istanbul-b1/s-
i9doQju1ATz
https://m.soundcloud.com/press-glocal/b1-2-3/s-RcdXMFgvPoo?in=press-glocal/sets/b1-yeni-istanbul/s-
NGLepw9PjCG&si=dbcd49b9d0e24df686d6c917f9594581
https://m.soundcloud.com/press-glocal/b1-3-3/s-sJeIdSlihQ4?in=press-glocal/sets/b1-yeni-istanbul/s-
NGLepw9PjCG&si=33fb30cde8e049558cddfa75c4f12455
https://vimeo.com/471351884
Dinleme ünite 2
https://m.soundcloud.com/press-glocal/b1-4-4/s-FaTqcdt16zg?in=press-glocal/sets/b1-yeni-istanbul/s-
NGLepw9PjCG&si=d18c75afa44a4276bfed6c94543044e4
https://m.soundcloud.com/press-glocal/b1-5-4/s-kcbaT2GxFxQ?in=press-glocal/sets/b1-yeni-istanbul/s-
NGLepw9PjCG&si=6df9998575ee4ca6a760801d86e1ce8c
https://m.soundcloud.com/press-glocal/b1-6-4/s-WAXovRXcVRM?in=press-glocal/sets/b1-yeni-istanbul/s-
NGLepw9PjCG&si=2e5ae9c8358f494592cf0134a593aed5
https://vimeo.com/471352878
Dinleme ünite 3
https://m.soundcloud.com/press-glocal/b1-7-4/s-pJiQRlxUorO?in=press-glocal/sets/b1-yeni-istanbul/s-
NGLepw9PjCG&si=d36ed04e75f14ad2b4aa7261dca39223
https://m.soundcloud.com/press-glocal/b1-8-3/s-LhFLkcwn1oU?in=press-glocal/sets/b1-yeni-istanbul/s-
NGLepw9PjCG&si=77595c01583a4c6a87379f0ddf3d5765
https://m.soundcloud.com/press-glocal/b1-9-4/s-emeHg2CLiz4?in=press-glocal/sets/b1-yeni-istanbul/s-
NGLepw9PjCG&si=03e84a79cdd849d08f7e34c60ea0169d
https://vimeo.com/471354714
Dinleme ünite 4
https://m.soundcloud.com/press-glocal/b1-10-4/s-MKJFX8ioWQ3?in=press-glocal/sets/b1-yeni-istanbul/s-
NGLepw9PjCG&si=5eac12c5f3aa475aa6de45c01dcf7c22
https://m.soundcloud.com/press-glocal/b1-11-1/s-9H9LKdSxurS?in=press-glocal/sets/b1-yeni-istanbul/s-
NGLepw9PjCG&si=d22c09032b60431aa67514c4817c81e5
https://m.soundcloud.com/press-glocal/b1-12-1/s-YWoMPkyVNxD?in=press-glocal/sets/b1-yeni-istanbul/s-
NGLepw9PjCG&si=e95637be71dc4254b7f30c849efba5d5
https://vimeo.com/471355816
Dinleme ünite 5
https://m.soundcloud.com/press-glocal/b1-13-1/s-KcoX2MuUw4g?in=press-glocal/sets/b1-yeni-istanbul/s-
NGLepw9PjCG&si=f751d268e89a421b9c3479c2dfae2b8f
https://m.soundcloud.com/press-glocal/b1-14-1/s-QLJ32QEMxDg?in=press-glocal/sets/b1-yeni-istanbul/s-
NGLepw9PjCG&si=0ce7fc4fb9b449109637e159c623cbff
https://m.soundcloud.com/press-glocal/b1-15-1/s-rqRTsfHraVW?in=press-glocal/sets/b1-yeni-istanbul/s-
NGLepw9PjCG&si=589e1e1b98334398bfe70c7691561cda
https://vimeo.com/471357566
Dinleme ünite 6
https://m.soundcloud.com/press-glocal/b1-16-1/s-43yPzp8oB8K?in=press-glocal/sets/b1-yeni-istanbul/s-
NGLepw9PjCG&si=8f8d91f9c1534bd7b5e41bdac56dcc81
https://m.soundcloud.com/press-glocal/b1-17-1/s-tRFwyAWOs2m?in=press-glocal/sets/b1-yeni-istanbul/s-
NGLepw9PjCG&si=113c87b1b13f4f9e8d07eacfd518fbbe
https://m.soundcloud.com/press-glocal/b1-18-1/s-X5hNFrBg34F?in=press-glocal/sets/b1-yeni-istanbul/s-
NGLepw9PjCG&si=fcced04cc9f34a989021401b5d98828c
https://vimeo.com/471359032