Professional Documents
Culture Documents
3
3
• Latent Dönem
– Daha önceki dönemlerin birleşimi
– Ego’nun iyice gelişmeye başladığı dönem
– Sosyal kuralları öğrenme dönemi
– Genital döneme hazırlanma dönemi
• Genital Dönem
– Haz bölgesi
• Cinsel organlar
– “Genital Kişilik” = İdeal Kişilik
• Birey artık cinsellik (aşk) ve saldırganlık (iş) dürtülerinin uygun ifadeleri için hazırdır.
• Önceki gelişim dönelerini tamamen başarıyla atlamış kişilik yoktur.
• O nedenle bu kişilik psikanaliz sürecinin temel hedefidir.
Psikopatoloji kuramı
• Tüm kişilikler
– Kaçınılmaz çatışmalara bağlı olarak bir miktar “olgunlaşmamışlık” barındırır
• Herkes
– Yaşam streslerine bağlı olarak psikopatolojiye doğru gerileyebilir
• Stres yıllardır bastırılmaya çalışılan dürtüleri uyarır
• Çatışmalar ve saplanmalar
– Ne kadar erken dönemlerde olduysa, sorun o kadar ağırdır
• Savunmaları daha ilkeldir
• Korkular daha yoğundur
• Stres nedeniyle dürtüler uyarılınca
– Kontrol kaybedilecek kaygısıyla savunmalar daha güçlendirilir
• Semptomlar oluşur
– Semptomlar da bir tür savunmadır
– Aynı zamanda, bastırılan o dürtüleri bir miktar doyuruyorsa
• Değişmeye daha da dirençli olurlar
Psikopatoloji kuramı
• “Normal” kişiler olaylar karşısında düz mantık yürütürler
– İkincil süreçler
– Gerçekliğe, zamana mekana uygun
• Tüm insanlar fanidir; Sokrates de insandır; Sokrates de fanidir
• Psikopatoloji varsa mantık süreçleri çarpıklaşır
– Birincil süreçler
• Zaman/mekan/gerçeklik dışında
• Meryem Ana bakireydi; Ben de bakireyim; Ben de Meryem Anayım
– Geçmiş, şimdi, gelecek karışır
• Yer değiştirme
– Enerjinin duygu yüklü yerlerden alınıp, daha nötr olaylara yönlendirilmesi
• Sembolik
• Görünür ve gizil içerikler
Psikopatoloji Kuramı
• Çok ayrıntılı
– DSM gibi bir kuram
– Psychodynamic Diagnostic Manual (PDM)
• Psikopatolojinin özü
– Bilinçaltı düzeydedir
• Kişi, bu bilinçaltı malzemenin farkına varmalıdır
– Ortaya çıkarıcı olaylarla bastırılmaya çalışılan dürtülerin ilişkisini
– Davranışlarını yöneten dürtülerini
– Yaşadığı ve kendini korumaya çalıştığı anksiyetesinin kaynaklarını
– Savunmalarını
– Semptomlarının aynı zamanda doyurucu doğasının olduğunu
Terapi Doğurguları
• 1. yaşamın her aşamasında karşılaşılan başlıca gelişim görevleri
neler?
• 2. danışanın yaşamına hangi ana temalar süreklilik kazandırır?
• 3. evrensel sorunlar nelerdir? Uygun tercihler için danışan nasıl
cesaretlendirilir?
• 4. bazı kritik dönemlerde hangi tercihler yapılmıştır?
• 5. danışan gelişimsel süreçlerle nasıl başa çıkmıştır?
• 6. etkili terapi için danışanın gelişimini etkileyen sosyokültürel
faktörler nelerdir?
Terapötik Amaç
• Freud’a göre;
• 1. bilinçaltındakini bilinç düzeyine çıkarmak
• 2. davranışı iç güdüsel tutkular ve gereksiz
suçluluk duygusundan kurtararak gerçeklik
temeline göre hareket etmesi için egonun
güçlendirilmesini sağlamak
Terapistin İşlev ve Rolü
• Klasik Psikanalistler genelde boş ekran yaklaşımını sergilerler.
• Kontrat yaparlar.
– Birincil anksiyete
• Doğum travması
• Doğuştan getirilen temel dürtülerin açığa çıkacağına yönelik panik
– Moral anksiyete/Suçluluk
• İçselleştirilmiş kuralların çiğneneceği korkusu
•
Savunmalar
• Savunmalar anksiyeteye karşı oluşur
• Psikoanaliz sırasında her türlü davranış savunma olarak
görülebilir
• Analiz süreci çoğunlukla savunmalardan oluşur
• Analizde amaç, tüm savunmaları ortadan kaldırmak
değil
• Çocuksu olanların fark edilip
• Yerine gerçekçi ve doyum verici savunmaların
yerleştirilmesidir
Öz Güven
• Psikanaliz sürecinin temel konusu değildir.
• Kişi pregenital dönemlerde saplanıp kaldığı sürece, özsaygı sorunları
vardır
– Kendini sürekli küçük görme/aşağılama
• Yoksun bırakılmış “oral” kişilik
• Reddedilmiş “fallik” kişilik
– Kendini çok üstün görme
• Aşırı doyurulmuş “fallik” kişilik
• Aşırı doyurulmuş “oral” kişilik
• Sağlıklı özsaygının olmaması psikopatolojinin nedeni değil, sonucudur
– Doğrudan tedavi edilemez
• Hasta, genital kişilik düzeyine gelince zaten kendiliğinden oluşmuş olur
Sorumluluk
• Psikoanalitik kuram deterministir
– Mental düzeydeki her sonucun bir nedeni olduğunu varsayar.
• Kuramsal olarak” özgürlük” ve “seçim” gibi olgular kabul
edilmediğinden, “sorumluluk” da yoktur
• Hastaların tek sorumluluğu
– Faturasını ödemek
– Haftada 3-5 ün randevularına zamanında gelmek
– Serbest çağrışım taleplerine olumlu tepki vermek
“Freud bizi bir nesil nörotikten kurtardı ve bize bir nesil psikopat verdi”
Kişilerarası Çatışmalar (Interpersonal Conflicts)
Yakınlık ve Cinsellik:
• Çocuksu/olgunlaşmamış kişiliklerin sağlıklı yakın ilişkiler kurması neredeyse imkansızdır
– Nedeni: Transferans (Aktarım)
• Pregenital kişilikler karşılarındaki insana, içselleştirilmiş şemalarına göre çarpıtılmış tepkiler verir
– Pregenital kişiliklerin şemaları değişim geçirmez
– Tam tersine gittikçe daha da katılaşır
• Bu kişiler cinselliklerinde de “nesne ilişkilerine” girer ve karşıdakini sadece kendi kişisel doyumları
için kullanır
– Oral kişilik
• Yapışıp kalır, karşıdakini boğar
– Anal kişilik
• Cinselliği rutinleştirir
– Fallik kişilik
• Tahrik eder ama ortada bırakır
• Doyum verici cinsellik ancak, hasta, genital kişiliğe ulaşınca olur
İletişim
• İki “çocuksu”/olgunlaşmamış kişi arasındaki iletişim sadece monologdur
• Egosantrik dünyalarından konuşurlar
• Diğer insanlar onların “doyum” nesneleridir
• Diğerlerinin söylediklerine değil, kendi bencil dürtülerine ve arzularına
göre tepkiler verirler
• Karşılarındaki kişiye “algıladıkları kişi” olarak tepki verirler, onunla
konuşur gibi konuşurlar
• Mesajlarındaki içerik (söyledikleri) ve süreç (söylemek istedikleri)farklıdır
• Analistin bile gerçekten söyleneni anlaması ancak “üçüncü kulak”
oluşturabilmesine bağlıdır
Öfke/Düşmanlık/Hostilite
• İnsanların doğasındaki saldırganlığa bağlıdır
• Hayvanlarda da insanlarda da bu içgüdü vardır
• Ama insanlar aynı zamanda uygar bir dünyada daha rahat bir
biçimde var olabileceklerinin de farkındadırlar ve bunu arzularlar
• Paranoid kişilik için psikoanaliz uygun bir terapi türü değildir
– Destekleyici terapiler
– İlaç terapileri
• Aşırı kontrolcü nevrotikler için de hostilitelerinin sosyal açıdan
daha kabul edilebilir kanallara yönlendirilmesi gerekir
– Rekabet
– Girişkenlik
– Avcılık
Kontrol
• Kişilerarası kontrol çabalarının aslında kimin savunmalarının daha üstün
geleceğinin mücadelesidir
• Katı savunmaları olanlar diğerlerinin kendi görüşlerine boyun eğmesini isterler
• Savunmaları uyuşmayan iki insanın etkileşiminde çatışmalar kaçınılmazdır
• İlişkiyi kontrol etmeye çalışan kişi karşısındakini “nesneleştirmiştir”
– Oral kişilikler
• Yapışıp kalmaya çalışarak
– Anal kişilikler
• inatçılıkla*
– Fallik kişilikler
• Tahrik ederek
• Terapist, hastanın terapi seansı sırasındaki kontrol çabalarına dikkat etmelidir
– Direnç amaçlı savunmalarla
– Transferanslarla
• Terapistin en güçlü silahı ise “sessizlik”tir
Birey-Toplum Çatışması (Individuo-Social Conflicts)
• Uyum mu? Kendini aşma mı?
– SUPEREGO/ID arasındaki çatışmalar
– Gerçeklik ilkesi/Haz ilkesi çatışmaları
– Toplum ne kadar baskı yapmalı
– İnsan ne kadar toplum kurallarına uymalı?
• Cevaplar
– Freud
• Toplum bir miktar baskı yapmalı
• Kendini aşma sadece “meleklere mahsustur”
– Freud sonrası analistler
• Dürtüler üzerinde baskılar olmazsa agresyon da olmaz
• Agresyon yaşam ve yaratıcılık içgüdülerinin bastırılmasının sonucudur
Dürtü kontrolü
• Freud
– İnsan cinsel ve agresif dürtülerini mutlaka kontrol
edilebilmelidir
– Bizler, üzerimizde çok ince bir uygarlık örtüsü olan
hayvanlarız
– Bu örtü tümüyle çekilip alınmamalı
– En ideali ve en gerçekçi umudumuz
• Çocuksu, katı ama her an parçalanacak bir örtü yerine
• Daha olgun ve esnek kontrolleri koymak
Çatışmaların ötesi, Kendini Gerçekleştirme
(Beyond Conflict to Fulfillment)
• Hayatın Anlamı
– Freud: “İnsanoğlunun mutlu olması yaratıcının planında
yoktur”
– Çatışmaların ötesine geçemeyiz
– Ama çatışmalar ortasında bir anlam bulabiliriz
– “Çatışma”, içgüdülerimizi dönüştürmenin en iyi yoludur
– Dönüştürme (Sublimasyon), olgun insanın savunmasıdır
– Sevgi/aşk ise cinselliğin en uygun ifadesidir
– Sürekli olarak “hayatın anlamı” konusunu takıntı yapmış bir
kişi
• Sevemeyecek ve çalışamayacak kadar çocuksu olan biridir
İdeal insan
• Genital kişiliğe sahip insandır
– Pregenital çatışmalarını ve saplantılarını yeterince analiz
etmiştir
– Cinselliği sever ama oral kişiliğin bağımlılığıyla değil
– Çalışmayı sever ama anal kişiliğin saplantılarıyla değil
– Kendisinden hoşnuttur ama fallik kişiliğin kendini
beğenmişliğiyle değil
– Alturistiktir (diğerkam, özgeci), ama oral kişiğin
“meleksiliği”yle değil
Terapi İlişkisi
• Hasta-analist ilişkisinin iki işlevi olan iki yönü vardır
– Hasta açısından
• Çalışmaya yönelik işbirliği, başarılı terapi için koşuldur
– Nevrotik olmayan
– Rasyonel
– Gerçekçi tutumlar
• Transferansa dayalı ilişki: Terapi içeriği
– Hastanın analiste yönelik bilinçaltındaki anksiyete kaynaklı ilişki
» Nevrotik
» Gerçekçi olmayan
– Analist açısından
• Çalışmaya yönelik işbirliğini ortaya çıkaracak kadar sıcak ve insancıl
• Transferansları açığa çıkaracak kadar da nötr ve “yoksun bırakıcı”
• “Koşulsuz olumlu kabul” yerine “koşulsuz nötr kabul”
• Empati, doğru yorumlar için gerekli
• Analistler hastalarından daha sağlıklı olmalıdır
– Nelerin hastasıyla ilişkili nelerin kendisiyle ilişkili olduğunu ayrıştırabilmelidir
– Kendilerinin analizden geçmiş olması uygundur
Psikoanalizin pratikte uygulanışı
• Psikanalistin kendi analizi
• Bir psikoanaliz enstitüsünden eğitim almış olması
– Psikanalistlerin %99’u psikonalitik psikoterapistlerin %90’ı terapiden geçmiş
• 400-500 saat
• Psikonaliz haftada 4-5 kez ya da en az üç kez yapılır.
• Seansı 120-200 dolar arası/50 dk /3-5 yıl
– Kentine ve psikoanalistin ününe göre değişiyor
• Ortodoks analizde
– Hastanın analiz sırasında önemli yaşam kararlarını almaması isteniyor
– İlaç, alkol, sigara kullanımı bırakması isteniyor
• Özel bir ofiste
– Hastanın “Divan”a uzanması, analistin hastanın başının arkasında oturması
– Konuşmanın çoğunu hastanın yapması, analistin çoğunlukla sessiz kalması
– Hasta aklına ne gelirse söylüyor, rüyalarına, geçmişine, analistine yönelik serbest çağrışım yapıyor
– Analist kendini açmıyor, sosyalleşmiyor
– Terapi boyunca analist hastanın hayatındaki en “merkezi” kişi
Psikoanalizdeki değişimler ve temel
alternatifler
• Klasik psikoanalizi reddedenler
– Carl Jung: Analitik psikoterapi
• Pratik nedenlerle kısaltılması gerekliliğini savunanlar
– Psikoanalitik psikoterapi
– İlişkisel psikoanalliz
• Anna Freud (1895-1982)
– Psikoanalizi çocuklar ve gençlere uyarlamış
– Ego işleyişini daha fazla önemsiyor
– Savunma mekanizmalarını daha genişletmiş
• Franz Alexander (1891-1963)
– Daha esnek psikoanalitik terapi
– Freud’un Psikoanalizi aynı zamanda kuram oluşturmaya ve denemeye yönelikti, o nedenle aynen uygulanması gerekmiyor
– Hastanın ihtiyaçlarına göre uyarlanmalı
• Kronik nevrozlar ve kişilik bozuklukları
– Klasik psikoanaliz
• Akut nevrozlar (Durumsal stres nedeniyle savunmaları kırılanlar
– Uyarlanmış psikoanalitik terapi: 1-65 seans
Psikoanalitik Psikoterapi
• Divan yerine yüz yüze görüşme yapılabilir.
• Transferans nevrozuna gerek olmayabilir.
• Serbest çağrışım yerine direkt iletişim kullanılabilir.
• İlaç kullanımına izin verilebilir.
• Seansların arası açılabilir
• Transferansın terapötik ilişki açısından önemi
– Pozitif transferans ve negatif transferans
• Transferans yorumunda
– Geçmişten ziyade “şimdi ve burada”ya vurgu yapılabilir.
Pratik uygulamadaki değişimler
• Transferans oluşumu zaten kaçınılmazdır
– Transferansın doğası yönetilebilir
– Transferans nevrozuna izin verilmez
– Negatif transferans terapiyi engelleyebilir diye pek desteklenmez
– Pozitif transferans tedavi amacıyla kullanılır
– Terapistin karşıt transferansı daha güçlü bir terapötik ilişki için gerekli olabilir
– Ama terapist hangi tepkisinin hasta için yararlı olacağına karar verip onları ifade
etmesi gerekir
• Transferansın yönetimi yorumların uygun kullanımıyla oluşur
– Yorumlar şimdiki zaman çerçevesinde yapılır
– Geçmiş ancak gerekli oldukça, şimdiki sorunlara açıklık getirecekse devreye girer
– Terapistin yüzünün bir “beyaz perde” gibi olmaması
– Terapistin “gerçek bir insan” gibi davranması
İlişkisel psikoanaliz
• Son yıllarda psikoanalizde paradigma değişimi
– “Dürtü azaltılması” modelinden, “ilişkisel” modellere göre bir değişim
• İlişkisel model
– Terapist ilişki içindeki bir ögedir
– Terapistin o sırada yaşadığı duygular, düşünceler de hastanın dinamiklerini anlamak için
yararlı bilgiler sunar (Mitchell, 1988-1993)
– Transferans, hasta ile terapist ilişkisine ait bir oluşumdur
– Karşıt transferans, kaçınılması gereken bir oluşum değil, hastanın kişiliği ve yaşadığı
sorunlar için çok önemli bir bilgi kaynağıdır
• Psikoanaliz artık işlevsel olarak tek kişilik psikolojiden, iki kişilik psikolojiye
dönüşmüştür
• İçgüdüler yerine, arzular
• Zihin, id-eg-süperego yerine, diğerleriyle ve dış dünyayla etkileşimlerden, sosyal
olarak yapılandırılmış bir oluşumdur
İlişkisel psikoanaliz
• Terapinin içeriği ve sağaltıcı yöntemi
– İnsan ilişkileri
• Derin ve kalıcı değişimler için süreç
– İç görü
– Düzeltici duygusal yaşantılar
• Terapide değişim için kullanılan repertuar çok geniş
– Yorumlar
– Terapi ilişkisindeki yeni etkileşimler
• Değişimin odağı
– Kişilerarası ilişki
• Analistin rolü
– Aktif
– Tepki veren, karşılıklı etkileşime giren
– Hastanın bu ilişkide kendisini farklı bir duygusal yaşantı içinde görmesine ve düzeltici duygusal yaşantılar
içine girmesine destek verir
Psikoanalizin Etkililiği
• Klasik ve ilişkisel psikoanaliz
– Freud’un kendisi, kuramının ve terapisinin etkililiğine yönelik araştırmaları
gereksiz bulmuş
– Doksan yıl boyunca, sadece vaka çalışmaları ve bir miktar anket çalışmaları
• Knight, 1941, kültürlerarası tarama
– %50’ye yakın iyileşme
• Daha sonraki taramalar
– %60’a yakın iyileşme
• Çalışmaların neredeyse hepsi “geriye dönük” ve kontrol grupsuz,
terapiler de standart değil
• Terapinin hedeflerinin ölçülmesi çok zor
• Kişilğin tümünü değiştirmeyi hedeflediği için belirsiz hedefler
Psikoanalizin Etkililiği
• Psikoanalitik psikoterapi
– Kontrollü çalışmalar var
• Menninger Vakfı Psikoterapi Araştırma Projesi (1959-1979)
– 42 hasta
» Psikoanaliz/Psikoanalitik psikoterapi
» Sonuç: iki terapi türü arasında etkililik açısından farklılık yoktur
– Wallerstein, 1986
» Yapısal değişim/Davranışsal değişim arasında farklılık yok
» Değişim için içsel çatışmaların çözülmesi önemli olmayabilir
» Destekleyici psikoanalitik terapinin başarı beklentisi oranı daha yüksek
• Meta-analiz çalışmaları
– Uzun süreli psikoanaliz etkililiğine yönelik
– Kontrollü çalışma
– Sonuç:Psikoanaliz hiç tedavi görmemekten daha etkilş ama iyi bir plasebo’dan
daha etkili olmayabilir
Psikoanalizin eleştirisi
• Bilişsel-Davranışçı açıdan
– Eleştiren davranışçılar
• Subjektif ve bilimsel olmayan bir kuram
• Kavramlar gözlenemez, ölçülemez
– Tümüyle gözardı eden davranışçılar
• 110 yıllık uygulamaya karşın, kontrollü çalışmaların ortaya çıkmamış olması
bilimsel bir utançtır
• Varoluşçu açıdan
– Kuramsal ve pratik açıdan fazla objektif
– İnsanları içgüdülerle ve savunmalarla donanmış nesneler olarak
görüyor
– Seçimleri, özgürlüğü ve sorumluluğu yok sayarak İnsanı insanlığından
çıkarıyor
Psikoanalizin eleştirisi
• Kültürel açıdan
– Freud’un yarattığı bu sistem, eğitimli, orta sınıf, Batılı, Avrupalılar
içindir
– Yanlı bir kuramdır
• Kişi-içi çatışmalara odaklı
• Erkek başat
• Cinselliğe aşırı vurgu
– Geniş toplumsal bağlamlar yok sayılmış
• Aile, kültür, toplumsal etkiler ihmal edilmiş
– Annelere ve onların etkisine fazla yüklenme var
Psikoanalizin eleştirisi
• Bütünleştirici/Eklektik açıdan
– Kuram olarak
• Zengin, değerli bir kuram
• İçinden alınacak çok önemli bilgiler var
• Hastaların sorunlarını formüle etmek için kullanılabilir
• Kişilik ve psikopatoloji gelişimi için çok ayrıntılı bilgiler verilmiş
• Direnç, savumalar, transferans gibi kavramlar bazı dinamikleri açıklamak için
kullanışlı olabilir
– Terapi olarak
• Çok eski, arkaik-çağlar öncesinden kalan bir yöntem
• Fazla dogmatik
• Freud’un kendinden fazla Freud’cu olunmuş
• Çok uzun ve pahalı olduğu için hastalara önerilmez
• Psikoanalitik psikoterapi ve ilişkisel psikoanaliz çok daha uygun gibi
Psikoanalizin geleceği
• Kuram olarak
– Pek çok kişi artık ortadan kalkacağını düşünüyor
• Hem kuram hem uygulama açısından
– Bazıları bu fikre katılmıyor
• Yeni bazı gelişmeler kuramı destekleyiçi bilgiler veriyor
– bilinçaltı/bilinç
– Sorunların kaynağının çocuklukta oluşu
– İnsanların sürekli çatışma halinde olduğu ve sürekli uyuşma
zemini bulmaya çalışıyor
– Zihinsel temsillerimiz (şemalarımız) tüm hayatımızı etkiliyor
Psikoanalizin geleceği
• Uygulama olarak
– Psikoanaliz talep eden hasta sayısı azalıyor
– Çok sayıda psikoanalitik yaklaşımı olmayan psikoterapist yetişiyor
– Sigortalar uzun süreli terapileri ödemiyor
– İlaç kullanımı gittikçe artıyor
– Kanıta dayalı terapi taleplerinin artması gizlilik konusunu olumsuz
etkileyebilecek duruma geliyor
– Gelecek, “kısa süreli” terapiler için parlak
– İlişkisel psikoanaliz de gittikçe daha fazla önemsenecek
– Psikoanalistler de giderek daha çok eklektik hale geliyor
• Ev ödevleri veriyor, aileyi de terapiye katabiliyor
• Freud kendisi de aslında “eklektik” ti
– 100 yıl önce ortaya attığı kavram, “nöro-psikoanaliz”
– Yeni çalışmalar da bu yönde