Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 8

TAKV

Bakara, 2; kavram 13

TA KV

Takv; Anlam ve Mhiyeti Takv; Saknmaktr, Titremektir Kuranda Takvnn Tanmlar ttikann Mertebeleri Kuranda Takvnn Yeri ve nemi Takvy Elde Etme Yollar Takv Konusunda Snnetullah (Allah'n Deimez Kanunlar)

"Bu Kitap kendisinde ek ve phe bulunmayan bir Kitaptr. Muttakiler(takv sahipleri) iin hidyet kayna (rehber-klavuz) ve yol gstericidir." (2/Bakara, 2)

Takv; Anlam ve Mhiyeti

Takv kelimesi, veka fiilinden gelir. Veka: Korundu, kendini zararl, ac ve eziyet veren eylerden saknd demektir. Takv, nefsi korktuu eyden korumaktr. Kavram olarak, kuvvetli bir himayeye girerek korunmak, nefsi gnahlardan korumak demektir. Bu da, haram terkle olur: Haram terk de en azndan pheli eyleri brakmakla tam gerekleebilir. Hadis-i erifte: Hell belli, haram da bellidir. Fakat bu ikisi arasnda pheli eyler vardr. Bu nedenle phelerden korunan, dini ve rzn temiz tutmu olur. phelere den harama da der; Nasl, koruluun kenarnda koyun otlatan obann koyunlarnn her an korulua girme ihtimali varsa. Haberiniz olsun ki, her melikin korusu vardr. Allahn korusu da haramlardr. (Buhr, man 39; Mslim, Mskat 107) buyurulmutur. Kuran, hududullahtan sz eder ki, ite bu Allahn, iinde kalnmasn emrettii korusunun snrlardr. Mminlere srekli olarak Allahn snrlarn amayn deil; Allahn snrlarna yaklamayn diye emredilir. Yaklaldnda snrlarn almas her zaman mmkndr. te, bu ekilde Allahn izdii snrlar ama korkusuyla bu snrlara yaklamamak, nefsi bu sahada korumak ve snra yaklatrmamak takvdr.

Takv, hayet (ta'zim ve saygdan ileri gelen korkma) manasndadr. Takv alelde bir korku deildir; Bu, sevginin azalmasndan endie duymak, Allah'n rzasnn gideceinden kayglanmak, bunun iin saknmak demektir. Takv, Hz. Ali'ye gre: "Gnahlara devam etmeyi ve yapt ibdetlerle avunup aldanmay brakmaktr." Yine u sz de Hz. Ali'ye aittir: "Dnyada insanlarn efendisi cmertler; ahirette de mttaklerdir." Hasan el-Basri'ye gre ise: "Allah'tan bakasn Allah'a tercih etmemek ve btn ilerin Allah'n kudretinde olduunu bilmektir." Takv, Allah'tan uzaklatracak eylerden uzaklamaktr. Sorumluluk uurudur takv. Allah'a kar duyulan sevgi ve yaknlktr. Allah'a yaklamak iin her eit haramdan kanmak; O'nun rzasn, O'nun sevgisini yitirmekten ekinmektir. C ehennemle insan arasna engel koymaktr. eytanla ilahi emirler arasna, arzularla iman arasna, dmanla dost arasna engel koymaktr. Tabbii, bu engelleri koyabilmek iin, ncelikle Allah'la aramzdaki engelleri kaldrmak gerekir.

Ptrak dikeninin ok olduu bir yerde ayakkab olmadan yrrken insann ayaklarna diken batmamas iin btn vcudu dikkat kesilir, vcudunun her paras gz olur. te aynen bunun gibi; elini, dilini, belini, gzn, gnln, kulan, ayan haramlara dokundurmadan mrn geirmeye takv denir. Takv, halk iin insann dn ssledii gibi; ini Hak iin irkten, her trl haramdan, yalandan, kinden, iftiradan, hasetten, gybetten arndrp sslemesidir.

En kapsaml ve en kuvvetli koruma, ancak Allahn korumasdr. Dier koruyanlarn korumalar mecazi anlamda ve ok snrl olduu gibi; Allahn dilemedii hibir alan kapsamaz. yi korunmak demek olan ittika, ancak Allahn vikayesine (korumasna) girmekle gerekleebilir. O yzden Takv, her trl zarar verecek eye kar bir snaktr; bir kale ve kalkandr; bir zrhtr. Kendini emniyete almak, emin ve gerek mmin olmaktr. irki ve sapkl reddetmeden, isyan ve gnahlar terketmeden Allahn kalesine snlmaz. Takv, haramlar terketmek ve sevaplara yapmaktr. mer b. Hattab (r.a.), beyy b. Kba takv nedir? diye sorduunda beyy: Dikenli yolda hi yrmedin mi? dedi. Hz. mer: Yrdm! deyince, o zaman ne yaptn? dedi. Paalarm svayp gayret sarfettim cevabn aldktan sonra: te takv odur dedi.

Budur ite takv... Duygulu vicdan, uurda berraklk, devaml hayet, daimi saknma, yolun dikenlerinden korunma... Hayt yolunun, ehvetlerin ve eitli arzularn dikenlerinin sard yol... Korku ve vehim dikenlerinin sard yol... Bo mitlerin baland dikenli yol. Fayda ve zarar vermekten ciz, dolaysyla korumak, snlmak ve saknmak liyakati olmayan kimseleri bo korkularnn sard dikenli yol ve daha yzlerce korkular... (1)

Takv; Saknmaktr, Titremektir

Takv, saknmaktr. Sevdiimiz, eyin zerinde nasl titreriz. Onu korumak, onu kaybetmemek iin veya ona zarar gelmesin diye nasl saknrsak, insann en erefli yeri olan gnl ve iindeki iman da yle, hatta daha fazla saknlmal. man korumak ve onun zerinde titremektir takv. Kk ocuu balkondan veya odann penceresinden dar sarkm olsa, annesi-babas onu gzetip korumak iin nasl davranr ve dme ihtimaline kar nasl tedbir alrsa, pheli ve haram olma riski olan tehlikeli davranlara kar en az yle tedbir alp saknmaktr takv. "Gz gibi saknmak" deyimi vardr dilimizde. Haramlara kar bu titizlik ve hassasiyetle Allah'n rzasn, gzmz gibi korumamz gerekmektedir.

Takv; Olumlu Korkudur, Sevgiyi Ypratma veya Yitirme Endiesidir

Allah, Ftiha'nn balangcnda da grdmz gibi, kendisinin rahmet sfatlarn ne karmakta; arlkl olarak O'nun Rabln, merhametini dnmemizi istemektedir. O yzden korkudan ok; sevilmeli, rahmetin mit kesilmemelidir. te, takvdaki korku, sevgi arlkl bir korkudur. Arapada alelde korkuya takv denmez, havf denir. Trkede takvnn ifde ettii sevgi arlkl korkuyu karlayacak kelime yok. nsann, korkulmamas gereken nice eylerden korktuu, bu korkunun bir eksiklik, hatta oranna ve yneliine gre hastalk olduu bir gerektir. Szgelimi, fakirlikten, polisten, karakoldan, baz insanlardan, insanlarn knamasndan, taut kanun ve mahkemelerden, lmden... korkanlar oktur. Hatta, adna fobi denilen ada korkular da var. Bunlarn hibiri takvnn ierdii olumlu korkular deildir. Mesela hastalktan korkarz ama, korktuumuz iin hastala sevgi ve sayg beslemeyiz. Bu tr korku itici bir korkudur. Takv ise ekici, olumlu bir korku. Korkuyorsunuz, korktuunuz iin daha ok seviyor, sayg duyuyorsunuz. Daha dorusu, sevdiiniz ve saydnz iin korkuyorsunuz. Korkunuz, O'nun sevgisine glge dme endiesinden. Korktuka O'na daha yaklayorsunuz. O'na yaknlnz orannda titremeniz, heyecannz, huunuz, korkunuz, yani takvnz artyor. te takv, bizi Allah'a yaklatran bir rperti, sevgisini ypratma korkusudur.

Kuran, Araba hidyettir veya aceme hidyettir denilmiyor; Kurann hidyeti her insann alarak kazanabilecei bir vasf olmas sebebiyle btn insanlar kuatmas mmkn olan takv sahiplii artna balanyor. Kurandan yararlanabilmenin ilk art muttaki olmaktr. phesiz bu Kitapta hidyetten baka bir ey yoktur. Kuran, btn insanla hidyet iin nazil olmutur. Fakat bu hidyetten istifdenin ilk art, ittikay tercih etmek, yani korunmay istemektir. Kii, ondan faydalanabilmek iin salam bir gnl ve selim bir akl ile yaklamaldr. Her eyden nce Allahtan korkan, hakk seven biri olmal; hakla batl birbirinden ayrabilmeli ve dosdoru yaamaldr. Dolaysyla, takv sahibi olmalyz ki, Kuran bizi doru yola iletsin ve felaha kavualm. Kalbin kilitlerini aan takv, o nurun kalbe girerek vazifelerini yapmasn salar. Faydal her eyi tutup kaldrabilmee, karlayp hsn kabul gstermeye ve hayra arldnda icabet etmeye kalbi hazrlayan takvdr. Kuranda hidyeti bulmak isteyen kimsenin, ona selim kalple ve samimi niyyetle ynelmesi arttr. Allahtan hakkyla korkan, korunan, dalalete dmekten, bir sapklk tarafndan avlanmaktan ekinen bir kalbe Kuran srlarn ve nurlarn aar.

Bakara sresinin ilk yetleri, mttaklere hidyet olan kitab belirttikten sonra, mttaklerin sfatlarn aklamaya balyor: Onlar ki gayba inanrlar. Namaz dosdoru klarlar. Kendilerine rzk olarak verdiimiz eylerden de infak ederler. Onlar, sana indirilene de, senden evvel indirilmi olanlara da inanrlar. Ahirete de yaknen kaandirler. (2/Bakara, 3-4) Takv sahibinin zellikleri: lk vasf iman; Sonra bu sahih akideye dayal ve onu perinleyen namaz ve infak bata olmak zere salih ameller.

Kuranda Takvnn Tanmlar

Elif Lm Mim. Bu, kendisinde phe olmayan, mttakler iin bir hidyet kayna ve klavuz olan bir kitaptr. O mttakler ki, gayba inanrlar, namaz klarlar, kendilerine verdiimiz mallardan infak ederler. Yine onlar, sana indirilene ve senden nce indirilen kitap ve peygamberlere ve ahiret gnne iman ederler. Onlar Rablerinden bir hidyet zeredirler ve felaha, kurtulua erenler ancak onlardr. (2/Bakara, 1-5)

Yzlerinizi dou ve bat tarafna evirmeniz gerek iyilik (birr, takv ve itaat) deildir. Asl iyilik, Allaha, ahiret gnne, meleklere, Kitaba ve peygamberlere iman eden, ona olan sevgisine ramen mal yaknlara, yetimlere, yoksullara, yol oluna (yolda kalma), isteyip dilenenlere ve boyunduruk altnda bulunan kle ve esirlere sevdii maldan harcar, namaz klar, zekt verir. Antlama yapt zaman szlerini yerine getirir. Sknt, hastalk ve sava zamanla-rnda sabreder. te doru olanlar, bu vasflar tayanlardr. Muttakiler ancak onlardr. (2/Bakara, 177)

De ki, size bunlardan daha hayrlsn bildireyim mi? Takv sahipleri iin Rableri yannda, iinden rmaklar akan ebediyyen kalacaklar cennetler, tertemiz eler ve (hepsinin stnde) Allahn rzas, honutluu vardr. Allah kullarn hakkyla grendir. Ki onlar, Ey Rabbimiz! man ettik, artk bizim gnahlarmz bala, bizi ate azabndan koru derler. Sabrederler, doru drst olurlar, huzurda boyun bkerlerler, infak ederler (hayrda harcarlar) ve seher vaktinde Allahtan balanma dilerler. (3/l-i mran, 15-17)

"Rabbinizin mafretine (bana) ve takv sahipleri iin hazrlanm olan, genilii gkler ve yer kadar olan cennete kavumak iin yarn, koun. O takv sahipleri ki, bollukta da, darlkta da Allah iin infak edip harcarlar; fkelerini yenerler ve insanlar affederler. Allah da muhsinleri, gzel davranta bulunanlar, iyilik yapanlar sever. Yine onlar, bir ktlk yaptklarnda, ya da kendilerine zulmettiklerinde Allah hatrlayp hemen gnahlarndan dolay tevbe istifar eder, balanma isterler. Zaten gnahlar Allahtan baka kim balayabilir ki? Yine onlar, iledikleri ktlklerde bile bile srar etmezler. te bunlarn mkfat, Rablerinin mafireti ve iinde ebedi kalacaklar altndan rmaklar akan cennetlerdir. Byle amel edenlerin mkfat ne gzeldir! (3/l-i mran, 133-136)

Andolsun Biz, Musa ve Haruna, takv sahipleri iin bir aydnlk ve bir zikir (t) olarak, hak ile btl birbirinden ayran Furkan verdik. (O takv sahipleri ki) onlar, Rablerine kar Onu grmedikleri halde bir hayet iinde Ona sayg gsterirler. Onlar, kyametten ileri titreyip korkan kimselerdir. (21/Enbiy, 48-49)

Doruyu getiren ve tasdik edip dorulayanlar, ite onlar mttaklerdir. (39/Zmer, 33)

phesiz mttak olanlar, Rablerinin kendilerine verdiini alarak cennetlerde ve pnar balarnda olacaklar. nk onlar, bundan nce dnyada ihsanda bulunup gzel davrananlard. Gece boyunca da pek az uyurlard (Kalan saatlerinde de namaz klar ve ibdet ederlerdi). Onlar seher vakitlerinde istifar ederlerdi. Onlarn mallarnda dilenip isteyen ve (iffetinden dolay istemeyip de) yoksul olan iin bir hak olduunu kabul ederlerdi. (51/Zriyat, 15-19)

irkten saknp iman zere olmaktr takv. (48/Fetih, 26)

syandan saknp itaat zere olmaktr takv. (5/Mide, 65; 7/A'rf, 96)

Her eylemde Allah'n rzasn aramak iin Allah'a lyk bir kul olmaya almaktr takv. (3/l-i mran, 102)

Takv iman demektir. (48/Fetih, 26; 49/Hucurt, 3; 26/uar, 11)

Takv tevbe demektir. (7/A'rf, 96)

Takv tat anlamna gelir. (16/Nahl, 2, 52; 23/M'minn, 52)

Takv gnahlar terketmek anlamnda da kullanlr. (2/Bakara, 189)

Takv ihlas manasnda kullanlr. (22/Hacc, 32; 2/Bakara, 41)

Kurandaki takv ile ilgili yetlerden anlalmaktadr ki, Kuran tanmla takv, iman etmek ve Kitaba tb olmaktr. Takv, tevhid ve teslimiyettir. Kuran inan ve slih ameldir.

ttikann Mertebeleri

ttikann mertebesi vardr. Birinci mertebesi: nsann kfrden nefsini korumasdr. Her mmin bu anlamda mttakdir. (Takvnn bu mertebesi iin bkz. 48/Fetih, 26) kinci mertebe-si; haramlardan kanmak, kk gnahlar tekrar tekrar ilemekten uzak durmak ve farzlar eda etmektir. Bu mertebe, ittikann ortasdr. Yasaklardan kanp, emredilene yaparak mminlerin cehennem azabndan korunmalarn ieren bu takv, 2/Bakara sresinin ilk yetlerinde vasflar belirtilen ittikadr. (Bkz. 7/Arf, 96) nc mertebesi ise; Mminin, btn benlii ile Allaha dnmesi, kalbinden msivy (Allahn dnda hereyi) karmas ve her an ibdet bilinci ile yaayp tefekkrle megul olmasdr (Bkz. 3/l-i mran, 102; 64/Tebn, 16). nsann iman edip irkten korunmas mahiyetinde olan ilk mertebe, kiinin kendi nefsi ve vicdan arasnda olan bir takvdr. kincisi, insann kendisi ile dier insanlar arasndaki hususlarla ilgili olan takvdr. ncs ise, insann kendisi ile Allah arasndaki takvs ve imandr. yette takvnn bu nc mertebesi ihsan olarak zikredilmitir. hsan, Allah gryormu gibi hareket etmendir. Sen Onu grmyorsan da, phesiz O seni grmektedir. (Buhr, man 37; Mslim, man 57).

Takv, bir elbise; isyankr anlamndaki fcur, fcirlik de rty yrtmak demektir. Dolaysyla takvy brakp gnahlara meyletmek, elbiseyi atp, giysileri, amarlar yrtmak ve plaklktr. Utanlacak bir durumdur, edepsizliktir, takvdan syrlp plak kalmak. Nasl bir anlk vesvese sonucu Allah'n emrini unutup, O'nun yasan ileyen Hz. Adem ve Hz. Havva'nn elbiseleri syrlvermiti. "(Allah buyurdu ki:) 'Ey Adem! Sen ve ein cennette yerleip dilediiniz yerden yiyin. Ancak, u aaca yaklamayn! Sonra zalimlerden olursunuz.' Derken eytan, birbirine kapal aypyerlerini kendilerine gstermek iin onlara vesvese verdi ve: 'Rabbiniz size bu aac srf melek olursunuz veya ebed kalanlardan olursunuz diye yasaklad' dedi. Ve onlra: 'Ben gerekten size t verenlerdenim' diye yemin etti. Bylece onlar hile ile aldatt. Aacn meyvesini tattklarnda ayp yerleri kendilerine grnd. Ve cennet yapraklarndan zerlerini rtmeye baladlar. Rableri onlara: 'Ben size o aac yasaklamadm m ve eytan size apak bir dmandr, demedim mi?' diye nid etti.(...) Ey Adem oullar! Size ayp yerlerinizi rtecek giysi, sslenecek elbise yarattk. Takv elbisesi; ite o daha hayrldr. Bunlar Allah'n yetlerin-dendir. Belki dnp t alrlar. Ey Adem oullar! eytan, anababanz, ayp yerlerini kendilerine gstermek iin elbiselerini soyarak cennetten kard gibi, sizi de aldatmasn." (7/A'rf, 19-22, 26-27) Takv elbisesi, baz limler tarafndan hay, salih amel, yzdeki ho ehre, harpte giyilen zrh ve mifer, Allah korkusu ve haramlardan ekiner Allah'tan saknma, takvy hatrlatan ve takvnn gerei olan elbise ekillerinde yorumlanmtr.

Ele, dile, bele, gze, gnle sahip olup, onlar haramlardan korumak takv iken; hay perdesini yrtmak da, takvnn zdd olan fcur demek oluyor.

Fcur: rty yrtmak anlamna gelir. Takv, fcurun zdd olarak, bir rt, bir elbisedir: Ve, takv elbisesi, ite o hayrldr. (7/Arf, 26) Allah, insana hem facir, hem de mttak olma yolunu gstermi ve onu bu iki yol arasnda serbest brakmtr. Takv elbisesini giyen, kendini bu elbiseye zarar verecek her eyden korur; insann dndan giydii elbise gibi bu elbise ayn zamanda ss, ayn zamanda her trl etkiden koruyucudur. Bu elbise yalnzca d elbisesi olmakla kalmaz; ie giyilen paralar da vardr. slm bu elbiseye talip olmakla balar. Takv ncelikle korunma anlamna geldiinden, korunmaya zarar verecek eylerden korkmak ve ekinmek de bu kavramn iine girmitir. te, kii nce kendisinin istikbali, yaptklar ve azap konusunda bir korku duyar. Bu korku onu bir yerlere snmaya zorlar; bu takvnn ilk mertebesidir. Snlan yer salt bir drt duvar aras deildir. Tehlikenin gelebilmesi iin at, pencere, kap aklklar ve daha baka yarklar da bulunabilir. Btn buralar da rtmeye almak, elbiseyi daha bir kalnlatrp vcudun her yanna sarmak takvnn ikinci mertebesidir.

Btn bunlardan sonra, snlan binnn veya giyilen elbisenin herhangi bir yanndan en ufak bir delik bile almamas iin almak da takvnn son mertebesidir. ( nk, alan delik her zaman byme istidadndadr.) u halde, takv bir snaa snmak, her trl tehlikelerden korunmak iin bir elbise giymek anlamna geldii gibi, bu snak veya elbiseyi korumak, onun zerinde titremek ve dtan gelebilecek her trl tehlikeler karsnda uyank bulunmak anlamna da gelir. Takvnn bu derecesi Kuranda aklanmtr:

ttika edip iman ettikleri ve salih ameller iledikleri, sonra ittika edip iman ettikleri, sonra ittika edip... (5/Mide, 93) Birinci derecede takv, btn peygamberlerin teblilerinin ilk balangcn oluturur. Gerek Hz. Nuh, gerek Hz. Hud, gerekse Hz. Salih, Hz. uayb ve Hz. Lut, kavimlerine ittika etmez misiniz? Ben muhakkak emin bir raslm. diyerek teblie balamlar ve bu balang bir bakma eitli mertebeleriyle teblilerinin zetini de oluturmutur. ttika etmez misiniz? Muhakkak ben emin bir raslm. Allahtan ittika edin ve bana itaat edin. (26/uar, 106, 124, 142, 161, 177).

Oru, ksas, Allahn yetleri ve vaid vs. takv merdiveninin basamaklardr. Takvy korumak, bu snak veya elbiseye hibir zarar vermemek iin ateten, ahiret gnnn iddetinden, Allahtan, azabndan korku ve ekinme iinde olmak da takvnn anlam iindedir; bu duruma ittika denilir (2/Bakara, 183, 24, 179, 123, 194, 196, 203, 223; 20/Th, 113...).

Her insan, belli bir derecede Allahn korumas altndadr. Bu, Allahn Rahman ve Rabb oluunun sonucudur. Yalnz, unutulmamaldr ki, Allah, adil bir Rabb olarak azabndan korunmaya almayanlar azabndan uzak tutacak deildir. te, azaptan korunma, Allahn cezalandrmasndan titreme kulun grevidir. Bunun iin de ne gerekiyorsa yapmak, Allahn emir ve yasaklarndan oluan snrlarn amak yle dursun, onlara yaklamamak ve bu konuda elden geldiince dikkatli olmak gerekir. te, mslman olarak lebilmek buna baldr. Bu da Allahtan ittika etmek nasl gerekiyorsa yle ittika etmektir (3/l-i mran, 102). Bu da kukusuz istidat, kabiliyet lsndedir; mkellefiyetin snrlar dahilindedir. Kuran bunu Allahtan istidadnz lsnde ittika edin diye aklar (64/Tebn, 16).

zet olarak, insann kendisini Allahn korumasna brakmas, bu nedenle de ahirette zarar verecek gnahlardan ekinip sevaplara komas takvdr. Bu birka derecedir. lk derecesinde Kelimett-Takv olan tevhide sarlma ve irkten uzaklama; ikinci derecede ise kalbini Allahtan saknarak farzlar yerine getirme, nc derecede ise, kalbini Allahtan baka her eyden uzak tutma, btn varlyla Allaha ynelmedir. yette belirtilen Allahtan ittikann gerektirdii takv budur.

Allahtan hakkyla ittika edebilmek ve mslman lebilmek iin ncelikle Allahn ipine toptan yaparak tevhid zerinde birlemek ve her trl tefrika ve ihtilaftan kanmak gerekir. Btn mminler, tek bir kelime zerinde ayn davran biimine girmedike, tevhid-i ameliye ulaamadka, takvya ulamak da gleir. Bu yzden Kuran: Ey iman edenler! Allahtan, Ona kar takvnn gerektirdii ekilde ittika edin ve ancak mslmanlar olarak can verin. Toptan Allahn ipine sarln; ayrla dmeyin. (3/l-i mran, 102-103) diye emretmektedir. (2) Takv kelimesi, "saknmak" biiminde evrilir Trkeye. Takvnn ne olduunu bilmek, ancak yaamakla mmkn. Ama takvnn salt korku demeye gelmedii rahatlkla syleNeblir. Bu kavramn ierdii anlamlar iinde, tabii korku da var. Ancak bu korku; ateten, cehennemden, azabdan, kahrdan korkmak deil. Bu tr korkuya "havf" derler ki, onda sevgi aranmaz.

Ya nedir? Takvdaki korku, kulun Rabbyla arasndaki sevgiyi ypratma korkusudur. O yakacak diye deil; o sevmeyecek diye korkmaktr. Yanmann en by O'nun sevmemesidir. te takv, kiinin Allah'la arasnda oluturduu sevgiyi ypratmamak iin tetikte durmas, o sevgiyi gzbebei gibi korumasdr. Bu durumda vedd olan Allah'n deil yasaklarn; O'nun holanmama ihtimali olan eyleri bile terkeder. Deil O'nun emirlerini; O'nu honut edeceini sand tm eylemlere sarlr. Btn bunlar yaparken de baka hesaplar yapmaz. Yalnzca sevgiyi korumay, onu ypratmamay amalar. Takvda, titreyiin illeti dl ya da ceza deil; sevgidir.

Takv sevginin zirvesidir. Sevgi, umut, korku... Bu lnn insan ruhunda meydana getirdii hlettir. Sevgi, umut, korku, birlikte yalnzca Allah iin duyulur. Bunlarn n birden Allahtan bakasna tahsis etmek tahsis edilen o eyi ilah edinmektir. nsan birini yalnz sevebilir, bu akidev bir mesele tekil etmez. Ya da birine umut besleyebilir, veyahut birinden korkabilir. Ancak bu n birden Allahtan bakasna tahsis edemez. Bunu yapmak Ona eler (endd) bulmak demeye gelir. Fakat bunlar tmyle Allaha tahsis etmek kiiyi vgye en lyk makama ulatrarak mttak yapar. Bu ayr ruh hali insandaki farkl bilincin dinamiidir; ulhiyet, rubbiyet ve ubdiyet bilincinin...

Deil bunlarn n birden Allahtan gayrya tahsis etmek, mminin bir bakasn Allah sever gibi sevmesine bile Allahn rzas olmamaktadr. Byle bir durumu kendisine ortak komak olarak adlandrmaktadr. C enab- Hak, nsanlardan kimi Allahtan bakalarn Ona eler koar. Allah sever gibi severler onlar. nananlar ise en ok Allah severler. (2/Bakara, 165) Bu sevgiye ilikin hkm. Bir de korkuya ilikin olan var:

Kendilerine sava farz klnnca hemen ilerinden bir grup, insanlardan Allahtan korkar gibi, hatta daha fazla korkmaya baladlar: Rabbimiz niin bize sava farz kldn? Bize biraz daha sre tansaydn olmaz myd? dediler. De ki: Dnya geimi azdr; takv sahibi iin ahiret daha iyidir. Size kl kadar hakszlk edilmez. (4/Nis, 77) Evet, Allah sever gibi sevenlerin durumunu belirten yetin slubuyla, Allahtan korkar gibi korkanlarn durumunu belirten yetin slubu arasnda ok ak bir fark vardr. Yanl sevginin cezas, yanl korkunun cezasndan kyas gtrmeyecek kadar byk. Allah sever gibi sevmek adeta irkle tanmlanrken, Allahtan korkar gibi korkmak sadece yeriliyor. Bu da sevginin azametine arpc bir rnek. (3)

Kuranda Takvnn Yeri ve nemi

Takv, sadece Muhammed mmetine deil; btn mmetlere ve toplumlara emredilmi bir vasiyettir: Andolsun, biz sizden nce kitap verilenlere ve sizlere: Allahtan ittika edin (korkup saknn) diye vasiyet ettik (emrettik). (4/Nis, 131) Nuh kavmi de gnderilen peygamberleri yalanlamt. Hani onlara kardeleri Nuh: ittika etmez misiniz (korkup saknmaz msnz)? demiti. (26/uar, 105-106). Musa, Hud, Lut, lyas (a.s.) da kavimlerine ayn soruyu sorup, ayn vasiyeti iletmiti (Bkz. srasyla 26/uar, 10-11; 123-124; 160-161; 37/Safft, 123-124). Tm bu yetlerden renmekteyiz ki, takv genel bir hedeftir. Bunun iin peygamberler gnderilmitir. Btn eriatlar, emirler, vasiyetler bunun iindir. yet takv, bir insann kalbine yerleirse, artk bundan byle kendisini gzetleyecek, rapor tutacak, hesaba ekecek bir polise ihtiyac yoktur. nk onun takvs, kendisini her trl erden alkor, her trl hayra da yneltir. Bakyoruz ve gryoruz ki, tm peygamberlerin emirleri, bunun zerine bin edilmi ve onlara itaata bal klnmtr. O halde itaatsz olarak takv renilemez, uygulanamaz. Nerede takvdan sz ediliyorsa, orada mutlaka itaat vardr: te Nuh (a.s.) diyor ki: Allahtan ittika edin (korkup saknn) ve bana itaat edin. (26/ uar, 108) te Hud (a.s.) diyor ki: O halde Allahtan ittika edin (korkup saknn) ve bana itaat edin. (26/uar, 126). te Salih (a.s.) (ayn ifde: Bkz. 26/ uar, 144); te Hz. uayb (26/uar, 179); te Hz. sa (3/l-i mran, 50); te Hz. Muhammed (s.a.s.): Ey iman edenler, Allahtan nasl ittika etmek (korkup saknmak) gerekiyorsa, ylece ittika edin (korkup saknn) ve ancak mslmanlar olarak lnz. (3/l-i mran, 103).

lah emirler, takvy gerekletirmek ve insan kalbine kmayacak ekilde kkletirmek iin farz klnmtr: Ey iman edenler, sizden ncekilere farz klnd gibi, size de oru farz klnd. Umulur ki, takv sahibi olursunuz. (2/Bakara, 183). Ey temiz akl sahipleri, ksasta sizin iin hayt vardr. Umulur ki, takv sahibi olursunuz (korunup saknrsnz). (2/Bakara, 179). te Allah, insanlara yetlerini bylece aklar. Umulur ki, takv sahibi olurlar. (2/Bakara, 187).

Takv, byk ve erefli bir makamdr. Allah, kendisine yaknln ve uzakln ls olarak takvy gstermektedir: Gerekten, sizin en stn olannz, Allah katnda, en ok takv sahibi olannzdr. (49/Hucurt, 13). Kuranda, dnyada kazanlacak olan en iyi azn takv olduu bildirilmektedir: Azk edinin; Kukusuz azn en hayrls takvdr. (2/Bakara, 197). Dnyada insan iin en gzel bir elbise grevi yapan ey takvdr: Ey Ademoullar, biz size irkin yerlerinizi rtecek giysi, sslenecek elbise indirdik. Takv elbisesi ise daha hayrldr. (7/Arf, 26).

Allah, kendisine veli-dost olarak takv sahiplerini semitir: Onun asl velileri, evliyas sadece muttakilerdir. Fakat onlarn ou bunu bilmez. (8/Enfl, 34) Haberiniz olsun, Allahn evliyas (velileri-dostlar), onlar iin korku yoktur; onlar mahzun da olacak deillerdir. Onlar iman edenler ve ittika edenler (Allahtan korkup saknanlar)dr. (10/Ynus, 63-64)

Allah, sadece muttakilerin amellerini kabul edeceini bildiriyor: Allah, ancak mttaklerden (korkup saknanlardan) kabul eder. (5/Mide, 27)

Kuran, sadece takv sahibi olanlarn, onun hidyetiyle doru yolu bulacaklarn, onun gsterdii yoldan gideceklerini bildiriyor: O (Kuran) takv sahipleri iin kesin bir ttr. (69/Haakka, 48) Bu (Kuran), btn insanlara bir beyan (aklama)dr. Takv sahipleri iin de bir hidyet ve ttr. (3/l-i mran, 138).

yet kii takv sahibi olursa, Allah, onu eytann hile ve tuzaklarndan korur: Takvya erenlere eytan tarafndan bir vesvese dokunduunda (Allahn emir ve yasaklarn) hatrlayp hemen gerei grrler. (7/Arf, 201).

Takv zerine kurulmam her ey, sahibini sadece cehenneme srkler: Binsn takv (Allah korkusu) ve Allah rzas zerine kuran kimse mi daha hayrldr, yoksa yapsn yklacak bir yarn kenarna kurup, onunla beraber kendisi de kp cehennem ateine giden kimse mi? Allah zalimler topluluunu doru yola iletmez. (9/Tevbe, 109).

nsanlar, Hz. Adem ve Havvadan oalmalar veya her biri bir anne ve babadan domalar itibariyle yaratlta eittirler. Bu adan soy ve soplaryla vnmeleri yersiz ve yanltr. nk gerek ve yegne stnlk takv stnldr: Ey insanlar, dorusu biz sizi bir erkekle bir diiden yarattk ve birbirinizle tanmanz iin sizi uluslara ve kabilelere ayrdk. Muhakkak ki Allah yannda en deerli ve en stn olannz, takv bakmndan en stn olannz (Allahtan en ok korkup saknannz)dr. phesiz Allah bilendir, her eyden haberi olandr. (49/Hucurt, 13).

Takv, Yce Allahn mmin kullar iin iaret buyurduu bir toplanma ve yardmlama noktasdr: yilik ve takvda yardmlan. Gnah ve dmanlkta yardmlamayn. (5/Mide, 2)

Peygamberimiz (s.a.s.) dularnda Yce Allahtan eitli nimetleri talep ederken, takvy da istemitir. Bu ekilde du etmesiyle, takvnn bizim iin byk nemini vurgulamtr. Bir hadiste Raslllah (s.a.s.) yle buyurur: Arabn Arap olmayana hibir stnl yoktur. stnlk ancak takv iledir. (Ahmed b. Hanbel, V, 411) nsann cennete girmesine en ok sebep olan ey, onun Allaha kar duyduu takvsdr. (Ahmed b. Hanbel, II, 392 , 442)

Allaha kar takv sahibi olmanz tavsiye ederim. (Eb Dvud, Snen 5; Tirmiz, lim 16). Her cuma hutbesinde bu takv emri veya tavsiyesi tekrarlanr. Btn hutbelerin zeti mahiyetinde, konumann z ve anafikri olarak bu szler, Peygamberin snneti olarak ifde edilir: "Emm ba'd fey bdellah! ttekullahe ve eth (Szn z u: Allah'n kullar! Takv sahibi olun, Allah'tan korkup saknn. Ve O'na itaat edin!)" Veya "sykm bi-takvllahi ve tatih (Takvy, Allah korkusunu tavsiye ederim.)" Ve eklenir: "Allah, kesinlikle takv sahipleriyle ve muhsinlerle beraberdir." (16/Nahl, 128). Muhsin olmak da, muttaki olmann deiik bir yansmasdr. Muhsin, ihsan sahibi demek. hsan: Gzel davranmak, iyilik ve infak etmek, davranmz ve konumamz gzelletirmek demek. hsan: Allah' grr gibi ibdet etmek demek; ki, bunlar da takv zelliidir.

Toplumdaki mslmanlarn tm takv sahibi olurlarsa ancak o zaman slm btnyle ayakta durabilir. yet mslman bireylerde takv zedelenirse, slm'a da zarar gelir. Her ferdin takvs, sorumluluu nisbetindedir. Sapk bir inan ve baya yaaytan, yani zifiri karanlk bir cahiliyyeden kan insanlarn, dnyann bir benzerine ahit olmad mutluluk an oluturmalar, toplumun takv temeline oturmasndan kaynaklanmaktayd. Takv sayesinde toplum canland, dirildi; dn ocuunu diri diri topraa gmen insan, karncay ezmemeye zen gsterecek merhamet antna dnt.

Takvy Elde Etme Yollar

Takv, kalpteki bir melekedir. Bu meleke kalpte yer ettii zaman, bundan da vcudun (cesedin) izleyecei yol ortaya kar. Bu, Allah'n koyduu programa gre devam eder. Hadis-i erifte yle buyrulmutur: "Gerekten cesette bir et paras vardr. Bu et paras salkl olduu zaman, tm vcut salam olur. Bu bozulunca tm ceset de bozulur. Dikkat edin, bu et paras kalptir." (Buhr ve Mslim) Anlalyor ki, insann tmyle dzelmesi, kalpteki takv ile ilgilidir. Bu takv gerekleince, gerekli olan eyler ortaya kmaya balar.

Takvy elde etmenin birinci yolu Allah'n Kitabn dnerek, anlamaya ve uygulamaya alarak okumak, okumak, okumaktr: "Biz onu bylece Arapa bir Kur'an olarak indirdik ve onda korkulacak eyleri, ikazlar trl ekillerde akladk. Umulur ki onlar (bu sayede) ittika ederler (korkup saknrlar) ya da Kur'an onlar iin t olarak dnme (yeteneini) oluturur." (20/Th, 113) Kur'an, kalplerde takvya engel olan problemleri giderir; gnllere ifadr: "Ey insanlar, Rabbinizden size bir t, gnllerdekine bir ifa ve m'minler iin bir hidyet ve rahmet gelmitir." (10/Ynus, 57) "Onlar Kur'an' gerei gibi dnmyorlar m? Yoksa kalpleri kilitli mi?" (47/Muhammed, 24).

Takvy elde etmenin ilk yolu imanla beraber Kur'an'a sarlmaktr. nk Kur'an, iman etmi bir kimseye srlarn aar, hazinelerini saar. Sahbe de yle diyordu: "Bize Kur'an'dan nce iman verilirdi." mann asl bulunduu halde, kalpte yine hastalktan biraz eser bulunur. zellikle bizim gibi her tarafa manevi mikroplar saan cahiliyye toplumundaki bulac hastalklardan kalbin etkilenmemesi mmkn deildir. man ettii halde az da olsa hastalktan kurtulamayan kalbin ifas, Allah'n Kitab Kur'an'da mevcuttur. Kalbinde iman bulunmayan ve hidyeti aramayan insann O Kitap'tan yararlanmas ise mmkn deildir. Kmil bir imana, takv ile dolu selim bir kalbe ulamann yolu Kur'an'dan geer.

Takvy kazanmann ikinci yolu hidyete bal olan Allah'n ihsan (ba)dr. Hidyet olmadan takv olmaz: "Hidyeti bulmu olanlara gelince, (Allah), onlarn hidyetlerini arttrm ve onlara takvlarn vermitir." (47/Muhammed, 17) Hidyet, ahsi bir aba gstermeyi ister. Bu ahsi gayreti, u yet bildirir: "Bizim urumuzda gayret gsteren, cihad edenlere, biz phesiz hidyette klarz, yollarmz gsteririz." (29/Ankebut, 69) Hidyet iin, Allah'n Kitabna sarlmak ve mcahede gerekir. Mcahede, Kitap ve Snnet'e bal kalmak ve ba kuvvetlendirmek iin gayret demektir. Bu gayret, diri ve uyank olmakla salanr. Bunun iin de zikir ve fikir arttr. Zikir ile fikrin birletii en byk amel, Kur'an' tedebbr ve tefekkrle okumaktr. nk Kur'an bizzat zikirdir (36/Ysin, 69). Bu konuda en etkili Kur'an tilaveti ise, gecelerin ihyas iin klnan teheccd namazlarndaki okunan Kur'an'dr. "Dorusu gece neesi (gece ibdeti), (insann i dnyasnda uyandrd) etki bakmdan daha kuvvetli, Kur'an okumaya daha elverilidir." (73/Mzzemmil, 6).

Kalp; kfrden, ikaktan, mnafklk hallerinden, kirlerinden arnmadka saln (selim vasfn) kazanamaz. Raslullah yle buyurur: "Kul, bir hata ilediinde kalbinde bir siyah nokta oluur. yet o kimse, nefsini o gnahtan ekip kartr, tevbe eder ve Allah'tan mafiret dilerse kalbi cilalanp temizlenir. yet tekrar o hataya (gnaha) dnerse, o leke byr; yle ki, tm kalbini istila eder. te bu "rn"dr. Allah, bununla neyin kasdolduunu Mutaffifin sresinde zikretmitir. "Kella bel rne al kulbihim m kn yeksibn" "Hayr (onlarn sandklar gibi deil), onlarn kazandklar gnahlar, kalplerini paslandrp karartmtr." yetinde buyurduu "rn"dr. (Ahmed b. Hanbel, Tirmiz, Nesai, bn Mce -83/Mutaffifin, 14-)

Nefis, rahatla alkndr, tembellii sever, ehvete, lezzete ve dnyevi eylerden istifde dkndr. Btn bunlar, zahmet ve ile isteyen takv gereleri ile eliirler. "C ennet hoa gitmeyen eylerle sarlm, cehennem de ehvetlerle kuatlmtr." (Buhr, Mslim). Bu hususta takvya meyil iin stn gelmek iin gayret gerekir. nsann, heva ve heveslerini yenmesi iin skntlarla karlasa da sabr ve sebat gstermesi lazmdr. "Kim de Rabbinin makamndan korkar ve nefsi de hevdan (kt istek ve tutkulardan) sakndrrsa, artk hi phesiz cennet onun iin bir barnma yeridir." (79/Nzit, 40-41). "Sizden herhangi biriniz hevsn benim getirdiime tbi klmadka iman etmi saylmaz." (mam Nevev, Krk Hadis). Nefsin srekli olarak kullukla ilgili grevlerle, hayrla uramas gerekir. nk nefsi kirlerden, paslardan temizleyecek olan ey bunlardr. yet nefis, hayrla megul olup uramazsa, bu takdirde insan er ve ktlklerle megul eder. Hayt, boluk kabul etmez. nk kii devaml ibdet halindedir: Ya Allah'a, ya da Allah'n dndakilere. Tek nderimiz olan Peygamberimiz, kiinin nefsini megul etmesi gereken durumu tarif etmilerdir. Hadis-i Kudside yle buyrulur:

"Allah Tel yle buyurdu: 'Kim benim veli kuluma dmanlk ederse ben de ona harp iln ederim. Kulumu bana yaklatran eyler arasnda en ok houma gideni, ona farz kldm eyleri eda etmesidir. Kulum bana nafile ibdetlerle yaklamaya devam eder, sonunda sevgime erer. Onu bir sevdimmi artk ben onun iittii kula, grd gz, tuttuu eli, yrd aya (aklettii kalbi, konutuu dili) olurum. Benden bir ey isteyince onu veririm, benden snma talep ettimi onu himayeme alr, korurum. Ben yapacam bir eyde m'min kulumun ruhunu kabzetmedeki teredddm kadar hi tereddde dmedim: O lm sevmez; ben de onun sevmedii eyi sevmem." (Buhr, Rikak 38; Ktb-i Sitte, . C anan 13, 244).

Takvya ulamak iin, bata haramlar terketmek ve farzlar f etmek gerekir. Namaz, zekt, cihad, faize bulamamak... Sonra, nfilelere devam etmek gerekir. Namazlarn snnetleri bata olmak zere nafile namazlar, zellikle teheccd namaz, zikir, tefekkr, snnetlere sarlmak gibi eylerle takv salanabilir. Nafilelere nem verirken dikkat edilmesi gereken nemli bir durum vardr. O da; baz insanlar, nafileyi farzlarn nne geiriyor, farz derecesinde mecbur tuttuklar nafileleri yapacam diye nice farzlar ihmal ediyorlar. Bu, eytann sadan yaklaarak, mhimmi ehemme tercih ettirmesiyle ilgili bir tuzaktr. Bu tuzaa dmemek iin edille-i er'iyye sralamasn unutmadan; imandan sonra ncelikle yaplmas gerekenin haramlar terk ve farzlar eda olduunu unutmamak gerekir. Bununla birlikte, yaptklarmzla yetinmeyip, iki gnmz eit geirmeyen bir aba ile takvnn zirvelerine trmanmak iin, snnet ve nafilelerden yapabildiklerimizin saysn artrmaya almak; srat- mstakim budur. Emr-i bilma'ruf nehy-i ani'l mnker, bildiimiz hakk yaayp, bilmediklerimizi renmeye almak, namaz huu ile ve imkn nisbetinde cemaatle ikame etmek, sabr, zikir, istifar ve tefekkr takvnn salamlamas iin nemli hususlardr.

Kur'an, kurtuluu nefis tezkiyesine bal klmaktadr: "Nefse ve ona bir dzen iinde biim verene, sonra ona fcurunu (snr tanmaz gnah ve ktln) ve takvsn (ondan saknmay) ilham edene andolsun. Nefsini tezkiye eden (ktlklerden arndrp temizleyen) kurtulua ermi; onu ktlklere gmen (gnahla rtp saran) de ykma uram, ziyan etmitir." (91/ems,7-10).

"Muhakkak m'minler felah bulmu, kurtulua ermilerdir. Ki onlar, namazlarnda hu iindedirler. Onlar ki, bo ve yararsz eylerden yz evirirler. Onlar ki, zekat verirler. Ve onlar ki, iffetlerini korurlar. Yine onlar ki, emanetlerine ve ahidlerine riyet ederler. Onlar ki namazlarna devam ederler. te vris olacak olanlar bunlardr. Onlar Firdevs cennetine vris olacaklardr, orada ebed olarak kalclardr." (23/M'minn, 1-5, 8-11). te saylan bu alt nitelikten biri yet ihlal edilir, inenirse, bu henz nefsin tezkiye edilmemi, temizlenmemi olduuna delildir. Takvya eriememitir bu konuda eksikleri olan. O kimsenin aba ve gayreti henz yeterli dzeyde deildir. Nefis, namazda huua eremeyince, o nefis mcahedeye ihtiyac ok olan nefistir. O nefis, bo eylerden hl yz eviremiyorsa yine mcahedeye ihtiya vardr. ffetini koruyamyor, kar cinsle imtihann kazanamyorsa o nefis mcahedeye gerek duymaktadr. Emanete ve verdii sze, randevu dakikasna riyet etmiyorsa, be vakit namazna huu ile devam edip namazlarn muhafaza edecek davranlardan kanamyorsa o nefsin mcahede iin daha ok yol kat etmesine ihtiya vardr.

Nefsin tezkiye olup arnmasnn ls, bu saylan niteliklerdir. Ne zaman bu nitelikler nefis iin huy ve tabiat halini alrsa, hibir zorlama ve sknt olmakszn bunlar ilerse, riya, kendini beenme ve gururdan uzak olarak bunlar ilerse, ite o zaman bu nefis tezkiye olmu, arnp temizlenmitir. nsan da yapt mcahedesinde baarya ulamtr. Takvsn koruyup mslman olarak lnceye kadar bu izgisini devam ettirmek, takvsn artrp bu yolda yar n saflarda bitirmeye almaktr onun yapaca. Byle bir durum kazanlmadka, mutlaka Kur'an okumakla, her an ibdet uuruyla, zikirle, orula mcahedeyi desteklemelidir. Tabii, bunlar hakknda sahih ve yeterli bilgi sahibi olunmadan bu zelliklere sahip olunamaz.

Takvy elde etmenin yollarndan biri oru tutmaktr. "Ey iman edenler, sizden ncekilere farz klnd gibi oru, size de farz klnd.Umulur ki takvya ularsnz." (2/Bakara, 183). Takv cennet yoludur. Buhr ve Mslim' de geen bir hadis-i erif yledir: "C ehennem ehvetlerle kapldr, cennet ise zorluklarla evrilidir." Oru, kiinin dnyev lezzete stn geldiinin iaretidir. nsan iin, imtihan en g ve zor lezzet, alk ve cinsel duygu ile ilgili lezzettir. nsan bu ikisine hakim olursa, artk tesi kolaydr. Nefsinin dier istek ve lezzetlerine insan daha kolaylkla hakim olabilir. te oru, bu iki lezzete galip gelmenin arac olduundan, takv aracdr, ittika ve takv okuludur. Onun iin "oru, sabrn yarsdr." "Sabr da imann yarsdr." Hedef ise takvdr. Raslullah, oru tuttuumuz Ramazan ay iinde yapmamz gereken yle snnetler brakmlardr ki, bunlarn hepsi de takv yollarnn pekimesi iin gereken nemli hususlar olarak grlr. Kim bunlarn tmn yapabiliyorsa, o kimse takvda zirveye ulamtr. Raslullah, bu ay ierisinde ok ok Kur'an okumay bize snnet klmtr. Bilindii gibi Kur'an okumak, takvya varabilmenin yollarndan biridir. Allah yolunda infak snnet klmtr. Ayn ekilde infak da Bakara sresinin ilk yetlerinde akland gibi bizi takvya ulatrr. Ramazan'n son on gnnde itikfa girmeyi bize snnet klmtr. Bylece ibdetlerin tmyle ilgileNeblme imknn vermitir. Bu da takvya gtren aratr. Kim Ramazan okuluna girer, alkan bir talebe olup devlerini yaparsa bu ay sonunda takv diplomasn alr ve bayram yapmaya hak kazanr.

Nfile oruca gelince, bu da Pazartesi ve Perembe gnleri tutulan oru gibi Ramazan dnda tutulan orulardr. Her aydan gn oru tutmak, evval aynda alt gn oru tutmak, arefe ve aure gnleri oru tutmak gibi. Btn bunlar snnet olan orulardandr.

"Ey insanlar, sizi ve sizden ncekileri yaratan rabbinize kulluk/ibdet edin ki takv sahibi olasnz." (2/Bakara, 21). Allah'a ibdet kabul edilen tm tatler, kiiyi takv yolunda ilerletir. bdet de bilgisiz olmaz. Bir hadis-i erif yledir: "Dinde bilerek Allah'a ibdet etmekten daha stn bir ey yoktur." (Beyhaki) Farzlar, snnet ve nafilelerden daha ncelikli ve ehemmiyetli olduu gibi; haramlar terkedip fesatla mcdele etmek, farzlardan da nce ve nemlidir. "Sizi neden nehyettiysem, hemen ondan kann ve size neyi emrettiysem, onu da gcnzn yettiince ileyin." (Buhr ve Mslim). Mslman, ak-seik olan haram terkeder. pheli olanlarn hkmn aratrp renir. Hkm kesin bilinmeyen eylerden de uzaklar. nk o i, yasak ihtimali olan pheli bir eydir. pheli eyleri terketmek takvdr. "Helallar ve haramlar bellidir. Siz, pheli eylerden aman ha kann. (Buhr, man 39; Mslim, Mskat 107). Takv yolcusu, farzlarn yannda vacipleri yapacak, bunlarla birlikte mendup olanlar da ilemeye alacaktr. Ancak, bir mendub sebebiyle bir farz zayi etmeyecektir. te, felaha ermek iin m'min, sralamaya zen gstererek haytn ibdetlerle tanzim etmelidir. Tabii, ibdet denilince sadece namaz oru akla gelmemelidir. Allah'n meru kld herhangi bir eylem, salam bir niyyetle, Allah'n istedii ve Rasl'nn uygulad usulde bir m'min tarafndan ilendii takdirde bu amel ibdettir. Ve her ibdet takvya gtren aratr.

Kiiyi ilgilendirmeyen, gereksiz, faydasz eyi (mlyni) terk etmek takvdandr: "Kiinin mlyniyi (kendisini ilgilendirmeyen faydasz eyi) terketmesi, gzel mslman olduunun (mttakliinin) kantdr." (Tirmiz, Zhd 11, bn Mce, Fiten 12) "Allah'a ve hiret gnne iman eden, ya hayr konuur veya susar." Brakn gnah olan yalan, irkin sz gibi ifdeleri; bo ve faydasz bile konumaz takv sahibi olmak isteyen. Bir aratrmaya gre, gnlk konumalarn % 85'i, sylenmese de olabilecek olan gereksiz szlerden oluuyor. nsan zellikler yerine; geyik muhabbetleri ile megul olmaya devam edersek takvya ulaamayz. Bo sz yerine; zikir, istifar, Kur'an tilaveti ile dilimizi ve gnlmz sslemeliyiz. Hatta dnyevi bir ile megul olurken bile, dilimizden kr ve zikri, gnlmzden fikri terketmemeliyiz, ki takvya ulaalm. Unutmayalm ki, iki gnn eit geiren (her gn, bir nceki gnden daha fazla Allah'a yaklamaya almayan), aldanmtr.

Kalbi yumuatp takvya msait hale getirmek iin; akraba, dost, fakir, hasta ve kabir ziyaretleri en verimli ilalardr. Glmeyi azaltmak ve Allah korkusundan dolay alamay oaltmak da, takv zirvelerine trmanrken mttaknin yardmclardr. " ok glmeyin,nk ok glmek kalbi ldrr." (Ktb-i Sitte, hadis no: 7281, c. 17, s. 584) "Sinek ba kadar bile olsa, gznden Allah korkusuyla ya kan ve bu ya yanana deecek kadar akan hibir m'min kul yoktur ki, Allah onu (ebed) atee haram etmesin!" (Ktb-i Sitte, hadis no: 7283, c. 17 s. 585). Emr-i bil ma'ruf ve nehy-i anil mnker grevini ihmal eden kimse de takvya ulaamaz.

Takv Konusunda Snnetullah (Allah'n Deimez Kanunlar)

a- Takv sahiplerine Allah furkan (hak ile btl ayrdedecek bir anlay) verir: "Ey iman edenler, Allah'tan ittika ederseniz (korkarsanz), O size iyi ile kty ayrdedecek bir anlay verir, ktlklerinizi rter ve sizi balar. Allah byk ltuf sahibidir." (8/Enfl, 29) yette geen "iyi ile kty ayrdedecek bir anlay" olarak tercme edilen "furkan" kelimesi, "takv" gibi mutlak ve kapsaml bir kelimedir. Takv'y meyve veren aaca benzetirsek, furkan da onun meyvesidir, diyebiliriz. "Furkan" lgatta, iki veya daha ok eyler arasn amaktr. Buna gre yetin manas yledir: "Dini, eriat ve yaratklarn nizam konusundaki snneti (kanunu) gereince, korkulmas gereken her eyde Allah'tan korkarsanz, bu takv sebebiyle size hak ile btl ayracak ilm bir meleke (bilgi ve yetenek), hidyet ve kalplerinizde nur verir; Bu sayede insan hakk bulur ve yolunu armaz. Btl da onu aldatamaz. Allah, takv sahibi m'minleri aziz; kfirleri zelil etmek sretiyle de hak ehli ile btl taraftarlar arasn ayracak bir yardm, phelerden arndracak bir k yolu, dnyev sknt-lardan ve uhrev azaptan kurtulu nasib eder."

b- Takv sahiplerine Allah, k yolu gsterir. Skntlardan kurtarr, gzel ve temiz rzk verir: "Kim Allah'tan ittika ederse (korkarsa), (Allah) ona bir k (yolu) yaratr. Ve onu ummad yerden rzklandrr. Kim Allah'a gvenirse, O, ona yeter." (65/Talk, 2-3). Yani, Allah, emrettiini yapmak, yasakladndan kanmak sretiyle Allah'tan korkan kimseye her trl skntdan (kurtulacak) bir k yolu verir, ummad yerden onu rzklandrr ve verdii eylerde bereket nasib eder. Kim Allah'a tevekkl eder, yani iini O'na havale ederse, nemsedii eyleri temin konusunda Allah ona yeter. "Kim Allah'tan ittika ederse (korkup saknrsa), (Allah) ona iinde bir kolaylk verir." (65/Talk, 4).

c- Allah, takv sahipleriyle beraberdir: " nk Allah, ittika edenlerle (azabndan korunanlarla) ve iyilik edenlerle beraberdir." (16/Nahl, 128). Allah; destei, yardm ve hidyetiyle muttakilerle beraber olur. Bu, Allah'n tm kullarn grp gzetmesi ve onlarla beraber olmas anlamndan daha farkl, muttakilerle zel bir beraberliktir. "Ve (iyi) biliniz ki Allah, takv sahipleriyle beraberdir." (9/Tevbe, 36). "Ve (iyi) kbet, gzel son takv sahipleri iindir." (7/A'rf, 128) "kbet, gzel sonu da takvnndr." (20/Th, 132) "Gerekten Allah, takv sahiplerini sever." (9/Tevbe, 7).

d- Amelin slah edilip dzeltilmesi de yine takv sahiplerine verilir: "Ey iman edenler, Allah'tan ittika edin (korkup saknn) ve doru syleyin. (Byle davranrsanz) Allah amellerinizi slah eder, ilerinizi dzeltir ve gnahlarnz balar. Kim Allah'a ve Rasl'ne itaat ederse byk bir kurtulua ermi olur." (33/Ahzb, 70-71).

e- Allah, kfirlere kar savata takv sahiplerine yardm eder:

"O zaman sen m'minlere: 'Rabbnzn, size indirilmi bin melekle yardm etmesi, size yetmez mi?' diyordun. Evet, sabreder, ittika ederseniz (Allah'tan saknrsanz) onlar (dmanlarnz) hemen u an zerinize gelseler, Rabbnz, nianl be bin melekle sizi takviye eder (size yardm eder)." (3/l-i mran, 124-125). Yani dmanla kar karya kalma konusunda sabr gsterir, her hususta gnahtan saknrsanz, yette ifde edildii ekliyle, Allah, sizi destekler.

f- ktisad manadaki refah ve bolluk, iman ve takv iledir: "O lkelerin halk iman edip ittika etselerdi (gnahtan saknsalard), elbette onlarn stne gkten ve yerden nice bereket (bolluk) kaplar aardk; fakat yalanladlar, Biz de ettikleri yznden onlar yakalayverdik." (7/A'rf, 96). Yani, kent halk Allah'a iman edip O'nun haram klarak yasakladklarndan kanrsa, yamur ve bitki vererek yerden ve gkten bereket kaplarn aarz. Fakat, peygamberlerini yalanlaynca Allah, kfr ve masiyetlerinin bir cezas olarak, onlar kuraklk ve ktlkla yakalayp cezalandrd. "Eer ehl-i kitap iman edip takv sahibi olsalard (ktlklerden saknsalard), elbette onlarn ktlklerini rter ve onlar nimetlerle donatlm cennetlere sokardk. Eer onlar Tevrat', ncil'i ve Rablerinden kendilerine indirileni (Kur'an') doru drst uygulasalard, phesiz hem stlerinden, hem de ayaklarnn altndan (saysz nimetleri) yerlerdi (yeralt ve yerst zenginliklerinden istifde ederek refah iinde yaarlard). Onlardan arla kamayan (mu'tedil) bir zmre vardr; fakat ounun yaptklar ne ktdr!" (5/Mide, 65-66). Dini uygulamak, takv sahibi olmak; meden ve iktisad bakmdan toplumlar geri brakmak yle dursun, refah ve mutluluun zirvesine karr. Dini brakp menfaat felsefesine gre hareket edenler, zayflar, baka uluslar smrme yoluna gittikleri iin gerilik, sefalet, sava ve kargaalara sebep olmaktadrlar. Allah'n hkimiyetine boyun eildii takdirde yeryznde hibir kimse zerrece zulme uramayacak, herkes hakkn alacak, zenginlik, bolluk ve refah meru yollarda arayacak ve ite o zaman gkten nimetler yaacak, bolluk ve bereket olacak, yerden de zenginlikler fkracaktr.

g- Takv sahibinin ecri, hem dnya hem ahirette verilir: "...Gzel davrananlarn ecrini, mkfatn zyi etmeyiz. man edip de ittika edenler (ktlklerden saknanlar) iin elbette hiret mkfat daha hayrldr." (12/Ysuf, 56-57). Yani, Allah imanla takvy birletiren muhsin (gzel davranan) kullarnn ecrini verir. Onlara dnyada ve ahirette ecir verir. Ahiret ecri onlar iin daha hayrldr; nk devamldr. Dnya ecri ise geicidir. M'min, yapt gzel ilerin dnya ve hirette sevabna nail olurken; kfire dnyev karl nceden verilir, hirette ise artk onun bir pay olmaz. "Vay o inkr edenlerin ateteki haline! Yoksa Biz, iman edip de salih iler yapanlar, yeryznde bozgunculuk yapanlar gibi mi tutacaz? Yoksa, muttakileri (Allah'tan korkup saknanlar) facirler (yoldan kanlar) gibi mi tutacaz?" (38/Sd, 27-28). (4)

"Hi phesiz mttak olanlar, cennetlerde ve pnarlardadr. Rablerinin kendilerine verdiini alanlar olarak. nk onlar, bundan nce ihsanda bulunan gzel i ve iyilik yapanlardand." (51/Zriyt, 15-16) "Mttaklere gelince tartmasz onlar, gvenli bir makamdadrlar." (44/Duhan, 51) "Mttakler hari olmak zere, o gn, dostlar kimi kimine dmandr." (43/Zuhruf, 67) "Gerek u ki, mttakler iin bir kurtulu ve mutluluk vardr. Nice baheler ve zm balar." (78/Nebe', 31-32) "Allah, takv sahiplerini kurtulua erdirir. Onlara hibir ktlk dokunmaz ve onlar zlmezler." (39/Zmer, 61).

Eb Zerr (r.a.) anlatyor: Raslllah (s.a.s.) buyurdular ki: "Ben bir yet biliyorum. Eer insanlarn hepsi onu tutsaydlar, hepsine kfi gelirdi." Ashab, "Ey Allah'n Rasl, bu hangi yettir?" diye sordular. Peygamberimiz: "Ve men yettekllahe yec'al leh mahracen (Ve kim Allah'tan korkarsa -takv sahibi olursa- Allah o kimseye bir k yolu ihsan eder.)" (65/Talk, 2) yetini okudu. (Ktb-i Sitte, hadis no: 7297, c. 17, s. 591). zetleyecek olursak, Allah, takv zere olanlarla beraberdir. (16/Nahl, 128).

Takv zere olana Allah, iyiyle kty ayrt etme zellii verir (8/Enfl, 29). lerini kolaylatrr (65/Talk, 4). Her skntl iine bir k yolu verir, hi hesap etmedii yerden rzklandrlr (65/Talk, 2). Takv zere olan korkmaz ve zlmez (7/A'rf, 25).

Sermyesi takv olann kazanc, kimsenin paha biemeyecei kadar byk olur.

Seyyid Kutub, Fi Zlalil Kuran, s. 77 Ali nal, Kuranda Temel Kavramlar, s. 466-469 M. slmolu, Yrek Devleti, s. 96-98 4- Geni bilgi iin bkz. Said Havva, Allah Erinin Ahlak ve Kltr, s. 379-495

Takv le lgili yet-i Kerimeler

Takv Sahipleri: Bakara, 2-5, 45-46; Al-i mran, 16-17, 134-136; Enbiya, 48-49; Nur, 52; Zmer, 33; Zariyat, 17-19. Takv Sahipleri, eytann Aldatmasn drak Eder: A'raf, 201; Hcr, 39-40; sra, 65. Takv Sahiplerinin Mkafat: Al-i mran, 14-15, 136; Hcr, 45-48; Nahl, 30-31; Meryem, 63; Sd, 49-53; Zmer, 34-35, 73; Zariyat, 15-16; Tur, 17-20; Kamer, 5455; Rahman, 46, 48, 50, 52, 54, 56, 58, 60, 62, 64, 66, 68, 70, 72, 74, 76, 78; Kalem, 34-35; Mrselat, 41-44; Nebe', 31-36; Naziat, 40-41; Leyl, 17-21.

Takv le lgili Hadis-i erif Kaynaklar

(Ktb-i Sitte Tercme ve erhi, brahim C anan, Aka Y. lk rakam cilt; ikinci rakam sayfa numarasdr.-) a- Takv ve Vera: 17, 589 b- Takv Ehlinin Bir Ksm Alametleri: 16, 342-343 c- Fetih 26. yetinde Geen Takv Kelimesinden Anlalan Mana: 4, 247-248 d- Takvnn Ehemmiyeti: 17, 533 e- Takvnn Fazileti: 16, 330-331 f- Takvnn Mertebeleri: 7, 458

g- Takvya Ula mak: 7, 458 h- Allah'tan ttikann Fazileti: 16, 328 i- En yi Azk Takv: 3, 290 j- Takvl Olmak: 17, 193

Konuyla lgili Geni Bilgi Alnabilecek Kaynaklar Hadislerle Kuran Tefsiri, bni Kesir, ar Y. C . 2, s. 158-161 Tefsir-i Kebir, Fahreddin Razi, Aka Y. c.1, s. 444-448 Hak Dini Kuran Dili, Muhammed Hamdi Yazr, Yenda Y. c. 1, s. 156-160 ifa Tefsiri, Mahmut Topta, C anta Y. c.1, s. 81-82 Fi Zlalil- Kuran, Seyyid Kutub, Hikmet Y. c. 1, s. 77-78 Tefhimu'l-Kur'an, Mevdudi, nsan Y. c. 1, s. 43 Hulasat'l-Beyan, Mehmet Vehbi, dal Neriyat, c. 1-2, s. 38-39 slm Ansiklopedisi, amil Y. C . 6 s. 100-102 nan ve Amelde Kur'ani Kavramlar, Muhammed El-Behiy, Yneli Y. s. 203-206 nanmak ve Yaamak, Ercment zkan, Anlam Y. s. 317-323 Kur'an'da nsan ve Toplum, Ekrem Sarolu, Pnar Y. s. 239-244 Kur'an'da Temel Kavramlar, Ali nal, Krkambar Y. s. 466-470 Kur'an Aratrmalar, Murtaza Mutahhari, Tuba Y. c. 3, s. 16-64 Allah Erinin Ahlak ve Kltr, Said Havva, Petek Y. s. 379-495 Yrek Devleti, Mustafa slmolu, Denge Y. s. 96-100 man ve slm Atlas, Necip Fazl, Byk Dou Y. s. 298-299 Bakara Sresi Yorumu, Haluk Nurbaki, Damla Y. s. 17-21 Kur'an- Kerim'de Salah Meselesi, mer Dumlu, D..B. Y. s. 60-62 lahi Kanunlarn Hikmetleri, Snnetullah, Abdlkerim Zeydan, htar Y. s. 286-301 Takv Yolu, bn Teymiyye, Pnar Y. Takv, Ltfullah C ebeci, Seha Neriyat Allah Korkusu, Harun Yahya, Vural Y. Kuran ve Snnette Kalb Hayt, Adem Ergl, Altnoluk Dergisi Y. Ruh Terbiyemiz, Said Havva, Petek Y.

Hazr ve ynetim panelli siteler Dzenleme Ve Tasarm Webhizmetlerim

st

You might also like