Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 66

Cts, May 26th

A NA SA YFA SIYER HA KKINDA KA VRA M TEFSIRI ONLINE KITA P SA TI VIDEO

arama...

ARAMA

ZENGNLK-FAKRLK
Bakara, 268; Kavram, 140

FA KRLK-Z ENG NLK

Fakirlik; Anlam ve Mhiyeti Miskn; Anlam ve Mhiyeti Zenginlik Fakirlik mi, Zenginlik mi Daha Hayrldr? el-an; Allah'n Gzel simlerinden Kanaat; Eldekiyle Yetinme Zhd Zhdn Yozlatrlmas Hz. Peygamber'in Geim Temini ve Zhd Tevekkl srf Msrif C imrilik C mertlik Ticret/Al-Veri Mal; Dnya Varl Kurn- Kerimde Fakirlik ve Zenginlik Hadis-i eriflerde Fakirlik ve Zenginlik Tefsirlerden ktibaslar Kesb; alp Kazanma Meslek retimi Rzk, Azalp oalabilir mi? Rzkn Genilemesi ve Daralmas Rzktaki Farklln Hikmetleri Rzk Genilii mtihan Karsnda Mslmann Tutumu Rzk Darl mtihan Karsnda Mslmann Tutumu ktisad; Harcamada Orta Yol Dnya Hayat, Sizi Aldatmasn!

eytan sizi fakirlikle tehdit eder (korkutur, fakir olursunuz diyerek sadaka vermenize engel olur) ve sizin cimri olmanz emreder. Allah ise size katndan bir mafiret ve ltuf vaad eder. Allah, her eyi ihta eden ve her eyi bilendir. (2/Bakara, 268)

Fakirlik; Anlam ve Mhiyeti

Asl ihtiyalarn dnda, zekt nisab kadar mala mlik olmayan veya nisaptan daha fazla mala sahip olduu halde, bunlar ihtiyalarna yeterli bulunmayan kimseye "fakir", hibir eyi bulunmayan yoksula da "miskin" denir. Yoksulluk problemi ve zenginle yoksul arasnda denge salanmas, eski alardan beri toplu yaayn en nde gelen problemleri arasndadr. Semav dinler, toplum bilimciler, iktisatlar ve devlet adamlar bu konuda eitli zmler getirmilerdir.

slm'da veren el, alan elden stn tutulmu ve m'minler hell yoldan kazan salamaya tevik edilmitir. Hz. Peygamber yle buyurmutur: "Slih (iyi) mal, slih kii iin ne gzeldir" (Ahmed bin Hanbel, Msned, IV, 194). Hz. Peygamber yle du etmitir: "Allah'm, yoksulluk fitnesinin errinden, kfr ve yoksulluktan sana snrm" (Nesa, Sehv, 90, stize, 16, 29; Ahmed b. Hanbel, Msned, V, 36, 39, 42, 44; VI, 57, 207). Yine Allah elisi yle buyurmutur: "Ben grmeyen birisiydim, Allah basiretimi at; fakirdim, beni zengin kld" (Buhr, Enbiy, 51). "phesiz, insan borland m, konuursa yalan syler, vaad ederse, sznde duramaz" (Buhri, stikrz 10).

Fakirlik insan dncesi zerinde olumsuz etki yapar. Muhammed e-eybn'nin (.189/805) yle dedii nakledilir: Eb Hanife (.150/767) ilim meclisinde iken hizmetisi evde yiyecek kalmadn syleyince, o yle demitir: "Allah hayrn versin, kafamdan krk fkh meselesini karttn". Yine Eb Hanife'nin baka bir sz yledir: "Evinde yiyecei olmayan kimse ile istirede bulunma. nk onun fikri dank, kalbi meguldr; karar isabetli olmaz" (Ysuf el-Kardv, Fakirlik

Problemi ve slm, terc. Abdulvehhb ztrk, Ankara, 1975, s.24). "Hkim, fkeli iken karar vermesin" hadisi de ayn esas belirtir. slm hukukular fazla alk, susuzluk ve benzeri etkenleri fkeye kyas etmilerdir.

Yoksulluk evlilik hayatn da etkiler. Ayette "Evlenmeye are bulamayanlar, Allah kendilerini fazl-u kereminden zengin klncaya kadar, zinya kar iffetlerini korusunlar" (24/Nr, 33) buyurulur. Eb Hanife'ye gre, kocann yoksulluu sebebiyle kadn boanma dvs aamaz. Sabretmesi, gerekirse kocasndan izin alarak almas ve kocasnn nafakay borlanmas gerekir. Delili u yettir: "Eer borlu, darlk iinde ise ona geni bir zamana kadar mhlet (vermenizdir)." (2/Bakara, 280). fii (.204/819), Mlik (.179/795) ve Ahmed b. Hanbel'e (.241/855) gre, kadn, kocasnn nafakay temin edemeyecek ekilde yoksulluu yznden boanma talebinde bulunabilir. Ric' talaktan (caylabilir boama) sz eden yetin sonunda u uyar vardr: "Bu kadnlar haklarna tecavz iin, zararlarna olarak tutmaynz" (2/Bakara, 231).

Yoksulluk, toplumda huzursuzlua sebep olur. Ashb- kirmdan Eb Zer el-Gfr'nin (.32/652): "Evinde yiyecek bulamayann, insanlarn zerine yaln kl yrmediine ayorum" dedii nakledilmitir (el-Kardv, a.g.e., s.27). Bir toplumda zenginlerle yoksullar arasndaki mesafe byr, zengin aznlk israf ve sefhet iinde yzerken, yoksullar asl ihtiyalardan bile mahrum kalrsa, kalplere kin, buz ve nefret tohumlar ekilir, toplum dzeni bozulur.

Allahu Tel rzk, mal-mlk edinmeyi alma ve risk esasna balamtr. nsanlarn becerileri farkl olduu, ocuk ve servetler bir imtihan arac sayld iin, servette mutlak eitlik amalanmamtr. yetlerde yle buyurulur: "Allah, rzk hususunda kiminizi kiminizden stn kld" (16/Nahl, 71). "phesiz Rabbin, diledii kimsenin rzkn geniletir, dilediini de daraltr. nk O, kullarnn her halinden haberdardr; her eyi hakkyla grendir" (17/sr, 30) . "O, sizi yeryznn halifeleri yapan, size verdii eylerde, sizi imtihan etmek iin kiminizi derecelerle kiminizin stne karandr" (6/En'm, 165).

Servetlerin gerek mliki Yce Allah'tr. nsan, mal zerinde vekil ve yed-i emindir. O, serveti, yaratcnn koyduu snrlar iinde kazanmak, harcamak ve tasarruflar yapmakla ykmldr. yetlerde yle buyurulur: "Size (tasarruf iin) veklet verdii maldan O'nun urunda harcayn" (57/Hadd, 7). "Onlara Allah'n size verdii maldan verin" (24/Nr, 33). Servetinde toplumun hibir hakk bulunmadn ne sren ve Kapitalizmin sembol saylan Karun'u, Allahu Tel yurdu ile birlikte helk etmitir: "Sonunda Biz onu da, sarayn da yere geirdik. Artk Allah'a kar kendisine yardm edecek hibir cemaati de yoktu, onun. Bizzat kendini savunmak iin gc de yoktu" (28/Kasas, 81).

slm'da fakirlie kar u zmler getirilmitir:

1. alma: Allah (c.c.), insan iin ancak altnn karl olduunu bildirmi; dnyada ve gklerde bulunan her eyi insanolunun emrine mde kldn haber vermitir: ''O, yeri sizin iin itaatkr klandr. O halde, onun omuzlarnda yryn; Allah'n rzkndan yiyin..." (67/Mlk, 15). "Yerde yryen hibir canl hri olmamak zere rzklar Allah'a ittir" (23/M'min, 64).

Hz. mer (. 23/643), rzk iin almadan oturan ve Allah'a tevekkl ettiini ileri sren bir toplulua yle demitir: "Hibiriniz; Allah'm bana rzk ver, diyerek, alp rzk aramaktan geri durmasn. Bilin ki, gkten ne altn yaar, ne gm. Allahu Tel'nn; "C uma namaz klnnca yeryzne daln, Allah'n fazlndan nasip arayn" buyurduunu grmyor musunuz?" (62/C um'a, 10; el-Kardv, a.g.e., 57).

2. Zengin hsmlarn himyesi: slm'da prensip olarak, yoksullua kar herkes alarak kar koyar. Ancak almaya gc yetmeyenler, dul kadnlar, kk ocuklar, yallar, ktrm, hasta ve yatalaklarla, bana gelen bir musibet yznden kazan elde edemeyenler, ncelikle zengin hsmlar tarafndan desteklenir. Bu konu slm'da nafaka hukuku hkmlerine gre zmlenir.

Eb Hanife'ye gre her mahrem hsmn, kendi hsmna nafaka vermesi vciptir. Eer hsm, ocuk ve torunlardan veya baba yahut dedelerden ise, dinleri bir olsun farkl olsun nafaka hukuku cereyan eder. Dier hsmlar arasnda ise, ancak dinlerinin bir olmas halinde vcip olur. Bu durumda, mslmann kfir olan hsmna nafaka vermesi gerekmez.

3. Zekt: slm'da, fakirlie kar en byk ekonomik kurulu, zekt messesesidir. Zekt, servetlerin yalnz zenginler arasnda dolamasna engel olur, zenginfakir arasnda sosyal ve ekonomik dengeyi salar. Toplumda, zengin saylan tm mslmanlarn elindeki altn, gm, nakit para ve alp-satmak zere elde bulunan ticaret mallar krkta bir; tarm rnleri onda veya yirmide bir (zel masrafla yaplan retimde); madenlerde bete bir ve hayvanlarda belli cins ve miktarlara gre, deien sayda zekt farz olur. Bu kadar byk bir ekonomik potansiyelin iletilmesi hlinde, bir beldede, yoksullarn yeme, ime, giyim, tedavi, mesken ve benzeri problemleri mkul bir sre iinde zlebilir. Ancak bunun iin zektn slm llere gre toplanmas ve ayn llere gre datlmas gereklidir. Tevbe Sresi 60. yette zektn verilecei snflar yle belirlenir: "Zekt, Allah 'tan bir farz olarak ancak fakirlere, yoksullara, zekt toplayan memurlara, kalpleri slm'a sndrlmak istenenlere, klelere, borlulara, Allah yolunda cihad edenlere ve yolda kalanlara verilir."

Zekt eitlerinin devlet eliyle toplanmas asldr. Hz. Peygamber ve Hulef-i Ridin'in uygulamas byle olmutur. Ancak Hz. Osman, btn mallarn zektn vermeyi, mal sahiplerine brakmtr. Kur'an'da "zekt memurlar"ndan (9/Tevbe, 60) szedilmesi, ayrca Hz. Peygamber'e hitaben; "Onlarn mallarndan zekt al" (9/Tevbe, 103) buyurulmas bunu gsterir. Dier yandan Hz. Peygamber, Muz b. C ebel'i (. 18/639) Yemen'e vali olarak gnderirken, "Onlara zenginlerinden alnp fakirlerine verilecek bir sadakay, Allah'n kendilerine farz kldn bildir" (Ahmed b. Hanbel, Msned, V, 230, 236, 242; Tirmiz, III, 616; Ahkm, 3) buyurmutur. Muz (r.a.), bu tlimat uyarak Yemen'in zenginlerinden ald zekt ayn beldenin yoksullarna datmtr (e-evkn, Neyl'l-Evtar, II, 161). lk halife Hz. Eb Bekir (. 13/634), zekt vermek istemeyenlerle savam ve bu konuda yle demitir: "Allah'a yemin olsun ki, namazla zektn arasn aanlarla harp ederim. nk zekt maln hakkdr. Yemin olsun ki, Allah elisine zekt olarak verdikleri bir hyvann ipini dahi eksik braksalar, onlarla savarm" (BuhriMslim). bn Hazm (. 456/1063) yle der: "Zekt vermeyenin hkm, istese de istemese de zekt elinden almaktr. Vermemek iin mcdele ederse muhriptir. Eer inkr ederse mrteddir" (el-Kardv, age, s.99).

4. slm Devletinin dier gelir kaynaklar: Zekt geliri yoksullarn ihtiyalarn karlayamad takdirde; vakflar, maden ocaklar ve madenler gibi, altrmak, kiraya vermek ve ortaklk etmekle, devletin idare ve kontrol ettii mmeye ait mallarda, ganimetlerin bete birinde, savasz elde edilen mallarda, harata ve her eit vergilerde muhtalarn hakk vardr (el-Enfl, 8/41; es-Serahs, el-Mebst, III, 18). Hz. mer'in hilfeti srasnda yle dedii nakledilmitir: "Devlet malna kimse kimseden daha lyk deildir. Ben de bakalarndan daha lyk deilim. Her mslmann bu malda hissesi vardr. Eer mrm yeterli olursa San'a dandaki obana bu maldan hissesini veririm" (e evkn, age, VIII, 79).

Zekt dndaki eitli kaynaklarda gayr-i mslim fakirlerin de hakk vardr. Hz. Eb Bekir devrinde Hlid b. Velid'in (. 21/641). Hre Hristiyanlar ile yapt sulh antlamas, onlarn fakirlik, hastalk ve yalla kar bir eit sigorta edildiklerini gsterir. Bir sosyal sigorta niteliindeki bu antlama metnini Eb Ysuf (. 182/798) Hlid b. Veld'ten yle nakleder: "Onlar iin unu kabul ettim: Onlardan herhangi birisi alamazsa yahut bana bir felket gelirse veya zengin iken fakir der, din kardeleri ona sadaka vermeye balarlarsa cizye borcu kaldrlr. Kendisi ve ailesi mslmanlarn beytlmlinden geindirilir. slm lkesinde kaldklar srece bu uygulama devam eder. slm lkesini terk ederlerse, mslmanlarn onlara bakma ykmll kalkar" (Eb Ysuf, el-Harc, 2. bask, Selefiyye Matbaas, s.144). (1)

Fakr, (fakir/fakirlik) n'nn yani zenginliin zdddr, muhta olunan eyin yokluudur. htiya duyulmayan eyin yokluu fakirlik saylmaz. htiya duyduu eyi

alabilme imkn olan kimse de fakir saylmaz. Ancak; "Allah zengindir, sizler fukarsnz" (47/Muhammed, 38) yet-i kermesinin tlakna baklnca, insanlarn ftr bir fakirlikleri mevzbahistir. Kaldrlp atlamayan, hibir surette telf edilemeyen bir fakirlik. u halde bu mnda fakr, halkn rf ve anlayndaki dnyalk eksiklii, madd noksanlk deildir. Belki insandaki ebediyet duygusu, gen kalma hrs dhil bitip tkenmeyecek, dnya da verilse tatmin olmayacak her trl talepler, arzular, ihtiyalar ve hatta temennlerde ifadesini bulan hudutsuz ihtiyalarna cevap verememekten ileri gelen ftr aczidir.

Fakr, kiinin dnyalk karsndaki tutumudur. Eb smil el-Ensr, bu fakr': "Kiinin dnyadan, talep ynyle de, biriktirme ynyle de, zemm ynyle de medh ynyle de elini ekmesidir" diye trif eder. Biroklar: "Bundan murad, kiiye dnyalk ha gelmi, ha gelmemi, varl ile yokluunun kalbde eit olmasdr" demilerdir. Fakr'n tavsfiyle ilgili olarak yaplan triflerin eitliliini gznne alan Gazl fakr' be mertebede inceler. Bunu yaparken maln kaybeden bir kimsenin misalini ele alr ve eer o adam, bu mala muhta ise kaybettii bu malna nisbeten fakirdir der. Aklamasna devam eden Gazl o adamn bu fakirliinin be halde olabileceini syler. yle ki:

Birinci Hl: Muhta olduu bu mal, ona verilse bundan holanmaz, istikrah eder. Kendisini megul edeceini dnerek errinden korunmak iin ondan kanr. Onun bu hli, mal karsndaki en stn hldir. Buna zhd, kendisine de zhid denir.

kinci Hl: Bu mala heves etmez. Eline geecek olsa ne sevinir ne de zlr. Bu hale rz, sahibine de rz denir.

nc Hl: Mala kavumak, kavumamaktan daha iyidir. Bu mala rabeti olduu iin peinden komu deildir, kendiliinden gelince memnun kalmtr. Bu kanaattir, sahibine kaani' denir. nk mevcutla yetinmi, azck bir hevesi olmakla beraber bunun peinde komamtr.

Drdnc Hl: Kaybettii serveti aramamas, acziyeti sebebiyledir. Mala kar heveslidir, imkn olsa peinde koup arayacaktr. Buna hrs, sahibine hris denir.

Beinci Hl: Elinde olmayan servete muhta olma hlidir. Onun temini zarrdir. Ekmei olmayan a, elbisesi olmayan plak gibi. Buna zdrr, shibine de muzdar denir. Bunun teminine hevesi kuvvetli olsa da, zayf olsa da fark etmez. Fakat buna heves etmemek pek enderdir.

Bunlar, mam Gazzl'ye gre, fakirin be hlidir ve en stn zhd'dr.

Aliyy'l-Kar der ki: Fakirlik iftihar vesilesidir, onunla iftihr edip vnmekteyim hadisi btldr, huffzdan Askaln ve bakalarnn tasrh ettii zere bunun mteber bir asl yoktur. "Fakirlik kfr olayazd" hadisi ok zayftr. Sahh olmas halinde, mnay kalb fakr'a hamletmek gerekir. Yani, kiiyi szlanma ve korkuya atan, Allah'n hkmne rzszla, sema ve arzn Rabbince yaplan taksime itiraza sevkeden fakirlie hamledilmesi gerekir. te bu sebeplerdir ki Raslullah (s.a.s.): " ok malla zengin olunmaz. Gerek zenginlik kalb zenginliidir" (Buhr, Rikak 15; Mslim, Zekt 120, hadis no: 1051; Tirmiz, Zhd 40, h. no: 2374) buyurmutur.

Baz limler, Raslullah'n fakirlikten Allah'a snmasyla ilgili rivyetleri de, ayn ekilde te'vl ederek: "Bundan maksat "gnl fakirlii"dir demilerdir. bnu Abdlberr ise unlar syler: "Raslullah'n istize ettii fakirlik, keffn altna den fakirliktir, bu durumda kalb zenginlii de olmaz. Raslullah (s.a.s.)'n nezdindeki zenginlik kalp zenginlii idi. yet-i kermede: "Seni fakir bulup zenginletmedi mi?" (93/Duh 8) buyurulmutur. Raslullah'n zenginlii kendinin ve ailesinin bir yllk kt'unu biriktirmekten te gememitir. Onun zenginlii kalbinde Rabbine kar besledii gveni idi. (Kulluu) unutturucu fakirlikten de, tuyana atc zenginlikten de Allah'a snrd. Bu durumda, fakirlik ve zenginliin iki mezmm kutuplar tekl ettiine delil vardr. Bu bbta gelen rivyetler belirttiimiz son hussta ittifak eder."

Miskn; Anlam ve Mhiyeti

Miskn: Hibir mal ve gelire sahip olmayan yoksul demektir. Miskn kelimesi; Arapa'da hareket edemeyen anlamna gelir; oulu meskndir. Bu ldeki yoksulluk ve ihtiya, kiiyi kertip bilinsiz, hareketsiz ve aresiz bir duruma getirdiinden, bylesi dknlere miskin denilmitir. Bu nedenle miskin ile fakir arasnda nemli bir fark vardr. Fakir, geliri ihtiyalarn karlamayan kii iken, miskin geliri hi olmayan kimsedir. Kelimenin halk arasnda uyuuk, tembel, zavall gibi anlamlar kazanmasna karlk Kur'an'da ve Hz. Peygamber (s.a.s.)'in hadislerinde kendini Allah yoluna adama, onurluluk, dilenmeme, zveri, durumunu bakalarna bildirmekten utanma gibi erdemler, miskinin nitelikleri arasnda saylr.

Hz. Peygamber (s.a.s.), Buhr ve Mslim'in aktardklar iki hadisinde miskinin eksiksiz bir tanmn yapar. Buna gre miskin kendini bir-iki hurmann, bir-iki lokmann geri evirdii dilenen bir insan deildir. Miskin, ihtiya ierisinde bulunduu halde istemeyen, durumu halk tarafndan bilinmedii iin yardm edilmeyen, iffet ve nezfet sahibi m'mindir (Buhr, Zekt, 53, Tefsir, Bakara 48; Mslim, Zekt 102, hadis no: 1039). Hz. Peygamber (s.a.s.)'in bu tanm, Kur'an'n yardm edilmesini buyurduu yoksullara ilikin tanm ile ayndr. Bu konuda Kur'an yle buyurur: "Verin o yoksullara ki Allah yolunda kapanmlardr. uraya buraya dolaamazlar. stemekten ekindikleri iin bilmeyen onlar zengin zanneder. Onlar smlarndan tanrsn, halk bzr etmezler" (2/Bakara, 273).

Miskinlerin ihtiyalarnn karlanmas zengin mslmanlar iin zorunlu bir grevdir. nk "mallarnda sail/isteyen ve mahrum iin bir hak" vardr (51/Zriyt, 19). Bu nedenle bu hakkn yerine getirilmesine ilikin; "Yaknna, miskine, yolcuya hakkn ver" (17/sr, 26; 30/Rm, 38) buyruu iki kez tekrar edilir. slm'n insana verdii deeri, toplumsal dayanma ve yardmlamann nemini gsteren bu grev, Kur'an'da sk sk Allah'a iman ve kulluk, irkten kanma buyruklarnn hemen arkasndan anlr: "Allah'a kulluk edin, O'na bireyi ortak komayn. Anne-babaya, yaknlara, yetimlere, miskinlere, yakn komuya, uzak komuya, yannzdaki arkadaa, yolcuya ve elinizin altnda bulunan kimselere iyilik edin" (4/Nis, 36).

slm'n ngrd iyilik (birr) ancak imanla birlikte, ihtiya iindeki insanlara yardmla tamamlanr. Bu yardm keyfi ve sradan bir davran deil; iman esaslarndan sonra, ancak, namaz, zekt ve ahde vefdan nce anlacak denli nemli, takv ve doruluun gerei olan bir grevdir: "yi (slih) olanlar Allah'a, hiret gnne, meleklere, kitab'a, peygamberlere iman edip, yaknlara, yetimlere, miskinlere, yolculara, dilenenlere ve esirler urunda mal veren, namaz klan, zekt veren, anlatklarnda ahidlerine vef gsterenler, sknt ve hastalk hallerinde ve savan iddetli zamannda sabredenlerdir. te sdklar bunlar, muttakler bunlardr" (2/Bakara, 177).

Miskinlere yardm, yalnz slm eratna zg deil, tm mmetlerin yerine getirmekle, ykml olduklar deimez bir grevdir. Nitekim srailoullarndan da bu konuda sz alnmtr: "sriloullarndan, Allah'tan bakasna kulluk etmeyin, anne-babaya, yaknlara, yetimlere, miskinlere, iyilik edin, insanlarla gzel konuun, namaz kln, zekt verin, diye sz almtk" (2/Bakara, 83).

Miskinlere yardm grevi daha ok infak kapsam iinde deerlendirilir. Bu nedenle grevin yerine getirilmesi konusunda hukuk yaptrmlar getirilmez. Ne var ki, bu hakkn hi deilse asgar llerde yerine getirilmesini salayacak zel uygulama ve kurallar getirilir. Zekt bunlardan birisidir. Zektn harcama alanlarndan birisini miskinler oluturur (9/Tevbe, 60). Sava srasnda elde edilen ganimetlerin bete birinin (humus) hak sahiplerinden birisi de miskinlerdir (8/Enfl, 41).

Yemin keffreti (5/Mide, 89), ihraml iken avlanma ile ilgili keffret (5/Mide, 95) ve oruca g yetiremeyenlerin verecei fidye (2/Bakara, 184) gibi uygulamalarda miskinlerin doyurulmas ngrlr. Mirasn bllmesinde hazr bulunan miskine bir pay verilmesi de Kur'an'n ngrd gzel bir davrantr (4/Nis, 8).

Miskinlere yardmn infak kapsam iinde deerlendirilmesi, rnein zekt gibi yaptrmlar uygulanmamas, bu grevin keyfiliini gstermez. Miskinlere ve dier muhtalara yardm, imann bir iaretidir. Kii, iman ettiine ilikin szn ancak bu tr davranlarla gsterebilir. Bu nedenle, bu yoldaki harcamalara szn dorulanmas anlamnda sadaka ad verilmitir. Kald ki slm'n asl yaptrmlar hiret hayatna ilikindir. Kur'an'n C ehennemliklerle ilgili aklamalarnda, Allah'a imandan sonra miskinlere yardmdan kanmalar bunlarn baka zellikleri olarak verilir. Bu insanlarn dnyada da eitli biimlerde cezalandrlacaklar rneklerle anlatlr.

Kur'an, m'minlere, iledikleri bir hata yznden yaknlarna ve miskinlere yardm etmemek zere yemin etmemelerini, balayp gemelerini buyurur (24/Nr, 22). Bu yet Hz. Ebu Bekr'in Hz. ie'ye atlan iftiraya katlan bir yaknna bir daha yardm etmeyeceine dir yemin etmesi zerine gelmitir. yetin geliinden sonra Hz. Ebu Bekr tutumunu deitirerek szkonusu yaknna yardmlarn srdrmtr. Bu olay, bylesine byk bir sua ramen miskinlere yardmn kesilmemesi gerektiini ortaya koymaktadr. nk hukuk bir yaptrm olmasa bile, miskinlere yardm etmemek hem bu dnyada, hem de hirette cezy, azb gerektiren bir davrantr.

Kur'an, yardm edecek gce sahip olduklar halde yoksullara, miskinlere yardm etmeyen kiilerin bana dnyada gelebilecek bellar, bir bahenin sahiplerinin balarna gelenlerin hikyesiyle rneklendirir. Buna gre meyvelerini toplayacak olan bahe sahipleri, srf miskin kiiler yanlarna gelmesin diye ok erken saatte bahelerine giderler. Bunlar miskinlere bir ey vermek istemedikleri gibi, her eyin Allah'n gc ve irdesi ile olup bittiinin de bilincinde deildirler. Bu nedenle Allah, gece bir salgn gndcrerek baheyi kapkara kestirir. Sahipleri baheye vardklarnda, grdklerinden byk bir aknla derek yollarn ardklarn sanrlar. Ama sonunda azgnlklarn itiraf etmek zorunda kalrlar. Kur'an bu kk kssay "te azab byledir, ama hiret azb daha byktr; keke bilseler" (68/Kalem, 17-33) buyurarak bitirir.

phesiz C ehennem azb dnyadaki bel ve azapla karlatrlamayacak kadar byk ve sreklidir. Bu azbn en nemli nedenlerinden birisi ise, miskinlere yardm etmemektir. Kur'an bu gerei deiik biimlerde birok kez ifade ederek insanlar uyarr. Szgelimi kitab sol elinden verilen, zincirlere vurularak C ehenneme atlan kiinin suu yle belirtilir: " nk o Allah'a inanmazd, miskinin yiyecei ile ilgilenmezdi" (69/Haakka, 33-34). C ehennem iinde bulunanlar da "Sizi bu yakc azaba srkleyen nedir?" sorusuna u karl verirler: "Namaz klanlardan deildik. Miskini doyurmuyorduk. Btla dalanlarla biz de dalardk. C ez gnn yalanlardk. lm bize bu haldeyken geldi" (74/Mddessir, 42-47).

Birtakm davranlar vardr ki, bunlar kiiyi hirette azaptan kurtulanlardan birisi durumuna getirir. Kur'an bu davranlar akabe (zor geit) olarak tanmlar. Akabe'yi aamayanlar her ynden atele kzartlacaklardr. nsan bu zor geitten geirecek davranlar ise... "Bir kle ve esir zd etmek, yahut alk gnnde yakn olan ksz, yahut topraa serilmi bir miskini doyurmaktr. Sonra inanp birbirlerine sabr tavsiye edenlerden, merhametlilerden olmay tavsiye edenlerden olmaktr" (90/Beled, 11-20). nk miskine yardmc olmama, onu doyurmama, dinin yalanlanmas anlamna gelir (107/Mn, 3). Bu nedenle, Kur'an, Hz. Peygamber (s.a.s)'in, cihadla e deerde bir davran sayd miskinlere yardm konusunda (Eb Hureyre, Sahihayn) m'minleri zellikle uyarr: Miskini doyurma konusunda birbirinizi tevik etmiyorsunuz" (91/em, 18). Daha sonra Kur'an yle srdrr uyarsn: "Ama yer sarslp paraland zaman, melekler sra sra dizilip Rabbinin buyruu gelince, o gn, C ehennem ortaya konur. O gn insan t almaya alr ama, artk tten ona ne?" (91/ems, 21-23). (2)

"(Hakiki) miskn (yoksul), kap kap dolarken verilen bir iki lokmann veya bir iki hurmann geri evirdii kimse deildir. Fakat gerek miskn, ihtiyacn giderecek bir ey bulamayan ve halini anlayp kendisine tasaddukta bulunacak biri kmayan, (buna ramen) kalkp halktan birey istemeyen kimsedir." (Buhr, Zekt, 53, Tefsir, Bakara 48; Mslim, Zekt 102, hadis no: 1039; Muvatt, Sfatu'n-Nebiyy 7, -2, 923-; Eb Dvud, Zekt 23, h. no: 1631, 1632; Nesa, Zekt 76 -5, 85-)

Bu hadis, Kur'an- Kerimde, kendisine zekt verilecekler bahsinde (9/Tevbe, 60) zikri geen miskini aklamaktadr. Miskin kelimesi ksaca fakir demektir. Bu kelimenin rf mnas izafdir, herkese kabul edilmi kesin bir ls ve tarifi yoktur. yleyse, er' lnn belirtilmesi gerekmektedir. Peygamberimiz, bu hadisinde bu meseleyi ele almakta, kap kap dolaanlarn hakiki fakir olmadklarn belirtmekte, insanlara halini aamayan gerek fakirlerin aratrlmas gereine irad buyurmaktadr. Baz limler, kap kap dolaanlarn er' mnda miskin olmadn syler ve " nk derler, byle birisi yiyeceini tahsile muktedirdir." yleyse hadis, muzdar kalmadka, kap kap dolaanlar zemmetmektedir. Tb, hadisten "Bu kimselerin zekta mstehak olmalar gerektii" hkmn karr. Ancak baz limler: "Murad, onlarn mstehak olmalarn nefyetmek deil, gerek fakirliin bu bilinen fakirliin dnda olduunu ve onlarn zekta mstehak olduklarn takrirdir" demitir. Hadisle ilgili olarak Nevev de unlar syler: Hadisin mns udur: "Sadakaya ehakk ve ona muhta olan kmil mndaki fakir, miskin, kaplar dolaanlar deildir. Hadis bylelerinden fakirlii nefyetmiyor, kmil mnda fakirlii reddediyor." yet-i kerimede C enb- Hak da gerek fakirleri, iffetinden insanlara aamayan ihtiya sahipleri olarak tantr: "Sadakalar kendilerini Allah yolunda hizmete adam fakirler iindir ki, onlar yeryznde dolap hayatlarn kazanmaya frsat bulamazlar. Onlarn hallerini bilmeyen kimse, istemekten ekindikleri iin, onlar zengin sanr. Ey Habibim, sen onlar yzlerinden tanrsn. Yoksa onlar insanlardan srarla birey istemezler..." (2/Bakara, 173). u halde yet ve hadis, gerek mnada fakirlik iin iki art beyan etmi olmaktadr: 1) Zengin olmamak, 2) ffet sebebiyle ihtiyacn kimseye amad iin zengin zannyla halk tarafndan fakirlii bilinmemek.

Bata fi bir ksm limler, bu delilden hareketle, fakir ve miskin arasnda bir fark grrler ve derler ki: "Fakirin hali miskinden daha ktdr. Miskin, bireyleri olan fakat kendisine kfi gelmeyen kimsedir. Fakir ise, hibir eyi olmayan kimsedir." Bu aklamaya u yetten de delil gsterilmitir: "Gemiye gelince o, denizde alan miskinlere itti" (18/Kehf, 79). yette, iinde altklar gemileri olduu halde, birksm insanlar miskin diye yadedilmitir. Eb Hanife ve dier birksm limlere gre tam tersine miskin, fakire nazaran durumu daha kt olan kimsedir. Bunlarn delili, "veya topraa atlm bir miskine" (90/Beled, 16) yetidir. Bunlara gre miskin, topraa plaklk sebebiyle atlmtr. bnu'l-Kasm ve Ashab- Mlik: "Fakir ve miskinin aralarnda bir fark yoktur, ikisi de hlen birbirlerine msvdir" demitir. Byle hkmedenlere gre: "Meskenet (miskinlik) fakrn ayrlmaz vasfdr ama, zillet ve alaklk mnsna gelmez. Zra, yle miskin vardr ki, nefis zenginlii sebebiyle byk krallardan daha izzetlidir. yleyse miskinin mns, dnyev ihtiyalarn teminde ciz kimse demektir. ciz kimse, ihtiyalarn temine kalkamaz, yerinde skin kalr." Bylece miskin kelimesinin "oturup duran" demek olan skin kelimesinden geldii ifade edilmektedir.

Zenginlik

htiyatan fazla mala sahip olmaya zenginlik denir. nsann ihtiyalarn karlayabilmesi iin Allah Tel pek ok nimet yaratm ve bunlar mer yollarla elde etmesine (mlkiyet hakk) izin vermitir. eitli sebeplerle baz insanlar ihtiyalarndan daha fazla mala sahip olurken, bazlar ihtiyalarn dahi karlayamazlar. slm'a gre ancak; tarm, sanayi, ticaret, alma, hibe, miras. gibi hell kazan yollaryla elde edilen zenginlik merdur. Kumar, eitli ans oyunlar, alma, gasp, hileli ticaret gibi haram yollarla elde edilen zenginlik ise mer deildir.

Zenginlik baz din sorumluluklar gerektirir; zekt, hacc, kurban, sadaka, hayr-hasent gibi. Bu tr ibdetlere ve insanlara yardma vesile olaca iin hell olsa da gerei yerine getirilmeyen zenginlikler ise yerilmitir. Dier taraftan slm sadece dnya malna dayanan, geici ve yok olucu olan mal zenginliini deil, belki bundan daha ok, gnl ve davran zenginliini (takv ve gzel ahlk) tavsiye etmitir. mtihan iin insanlar farkl yap ve kabiliyetlerde yaratan, onlara farkl nimetler veren Allah Tel, servetin sadece zenginler arasnda dolaan dar bir mlkiyet haline gelmemesini, tabana yaylmasn (59/Har, 7) tavsiye etmi, bunu

temin iin de zenginlere zekt, sadaka yardm gibi eyleri emretmitir. Bu tedbirler, zenginlerle fakirler arasndaki madd ve mnev farkllklarn azalmasn, yardmlama ve insanlarn birbirine yaklamasn ve bylece salam bir toplum yapsnn olumasn salar. Din vecbeleri yerine getirse de zenginler, kazandklar mal lks ve israf iinde, bakalarn kskandracak bir ekilde harcayamazlar. Kazanmada olduu gibi harcamada da meriyet izgisinden ayrlmamak gerekir. Her nimetin kr kendi cinsiyle olacandan, zenginliin kr, muhtalara yardm etmek sretiyle yerine getirilir. Dier taraftan iddihar, yani mal ve paralarn bloke edilmesi ve retim, ticaret, harcama vb. ile ekonomiye sokulmamas da dinen doru deildir. Allah, alp kazanan, kazancn verimli ve hayrl yerlerde harcayan kullarn sever. Zenginlik hem yatrmlara yneltilerek yeni i sahalar almasna hem de infak edilmek suretiyle sosyal mutluluk ve refahn artmasna, bylece krn yerine getirilmesine vesile olmaldr. (3)

Fakirlik mi, Zenginlik mi Daha Hayrldr?

Fakrla ilgili hadislerin birbirine zt grnen hkmleri ifde etmesi bir ksm slm byklerini fakirlik mi, zenginlik mi? meselesinde ihtilfa sevketmitir. Meselede gr ileri srlmtr:

1- Fakirlik stndr: Sehl ibn Sa'd (r.a.) anlatyor: "Bir adam, Raslullah (s.a.s.)'a urad. Efendimiz, yannda bulunan bir zta: "u gelen kimse hakknda reyin nedir?" diye sordu. Adam: "O, halkn erafndandr, bu vallahi bir kza tlib olsa hemen evlendirilmeye; birisi lehine efaatte bulunsa, efaatinin yerine getirilmesine lyktr" dedi. Raslullah (s.a.s.) skt buyurdular. Derken az sonra bir adam daha urad. Raslullah (s.a.s.) yanndakine: "Pekiyi bunun hakknda reyin nedir?" dedi. Adam: "Ey Allah'n Resl! Bu, mslmanlarn fakir takmndandr. Vallahi, bu bir kza tlib olsa evlendirilmemeye, efaatte bulunsa itibar edilmemeye, bir ey sylese dinlenilmemeye lyktr" cevabn verdi. Bunun zerine Hz. Peygamber (s.a.s.): "Bu, onun gibilerin bir arz dolusundan daha hayrldr?" buyurdu." (Buhr, Rikak 16, Nikh 15; bn Mce, Zhd 5, hadis no: 4120). Bunlar, ncelikle bu hadis olmak zere, fakr vc birok hadise dayanrlar.

2- Zenginlik stndr: Bu tezi ileri srenleri te'yit eden hadisler oktur. Bunlardan biri Buhr'de gelen: "Burda ok mal olanlar, kymet gn az mal sahibi olacaktr. Fakat, (azalacak endesine dmeden Allah rzs iin) bol bol verenler mstesn. Ancak byleleri ne kadar az!" Bir dier delil: Sa'd'n rivyeti. Raslullah kendisine: "Vrislerini zengin brakman, senin iin fakir brakmandan daha hayrldr" demitir. Bir dier delil: K'b bn Mlik (r.a.), btn maln Allah yoluna balamak hussunda Raslullah'a fikrini anca, msade etmemi ve yle demitir: "Malnn bir ksmn kendine sakla, bu senin iin daha hayrldr."

Bir dier delil: Sa'd bnu Eb Vakkas'n merf rivyetidir: "Allah zengin, muttak ve kendi halindeki kulu sever." Bir dier delil: Ashb'n fakir olanlar, Raslullah'a: "Zenginler hayrda bizi geti, Allah yolunda harcadklarnn cretlerine de erdiler, aradaki sevap farkn nasl telfi edelim?" mnsnda yaptklar mrcaat anlatan uzunca rivyetin sonunda Raslullah yle buyurmutur: "Zenginlik Allah'n bir fazldr, onu dilediine verir." Bir dier delil: Amr bnu'l-s'a Raslullah cret verdii zaman, Amr (r.a.)'n istina gstererek almak istememesi zerine yle buyurmutur: "Slih mal, slih kimsenin elinde ne kadar iyidir!" Bu konuda baka rivyetler de mevcuttur.

3-Keff (orta yol) stndr: bn Hacer el-Askaln'ye gre fakirlik ve zenginlik her ikisinin de hem lehinde hem aleyhinde delillerin eitlii karsnda Ahmed bnu Nasr ed- Dvud, bu bbta en gzel te'vili yapmtr. Der ki: "Fakirlik ve zenginlik, Allah'n iki imtihan vstasdr, bunlarla kullarn kr ve sabr hususlarnda imtihan etmektedir. Nitekim Kur'n- Kerm'de C enb- Hakk yle buyurmutur: "nsanlarn hangisinin daha iyi i ilediini ortaya koyalm diye, yeryznde olan eyleri, yeryznn ss yaptk." (18/Kehf, 7). Kez: "...Bir imtihan olarak size iyilik ve ktlk veririz..." (21/Enbiy, 35). Ayrca Raslullah (s.a.s.), fakirliin errinden de, zenginliin errinden de Allah'a snmtr.

Meseleyi uzunca tahll eden ed-Dvud, bahsi yle noktalar: "Fakir ve zengin, her ikisi de fakirlik ve zenginlikleri sebebiyle hem medhi hem de zemmi gerektiren eit lde iyilik ve fenlklara mruzdurlar. yle ise, en uygunu keff (yetecek) miktardr. Nitekim u yet de buna delil olmaktadr: "Elini boynuna balayp cimri kesilme, bsbtn de ap tutumsuz olma, yoksa piman olur, akta kalrsn" (17/sr, 29). Raslullah (s.a.s.) da yle du etmilerdir: Allahummecal rzka l-i Muhammed kten = Rabbim, Muhammed ilesinin rzkn yetecek kadar ver (fazla da olmasn, eksik de).

"Keff' dierlerine stn grenlerden Kurtub, el-Mfhim'de yle der: "Allah Tel Hazretleri, Raslnde (s.a.s.) fakr, gn ve kiff her hli de bir araya getirmitir. yle ki: Fakirlik ilk hli idi. Nefsiyle cihd ederek bunun gereini yerine getirdi. Sonra C enb- Hakk fetihleri myesser kld ve zenginler seviyesine kard. Bu hlin gereini de, serveti mstehak olanlara datmak, onunla ihtiya sahiplerinin yardmna komak, ailesine zarr ihtiyalarn giderecek kadar mal ayrp gerisini fukaraya ulatrmak sretiyle yerine getirdi. ld srada yaad hl de keff idi."

Kurtub, szlerine devamla der ki: "Bu keff hli, hem azdrc zenginlik, hem de skntya atc fakirlik hlinden iyidir. Ayrca keff sahibi, fakirlerden addedilir. nk o, dnyann ho eyleri ile tereffh etmez. Bilkis, keff miktardan fazla olandan saknmak iin sabr hussunda nefsiyle cihd eder. Memduh olan fakr'n ondan uzak tutaca tek ey, ihtiyacn getirecei kahr ile dilenciliin getirecei zillettir."

Keffn stnln te'yd eden rivyetler vardr. Bunlardan biri Mslim'de de gelmi bulunan u hadistir: "slm hidyetine erdirilip yeterli rzk da verilmi olan kimse, verilene kanaat ederse kurtulmutur."

Nevev, Keff: "htiyalar eksiksiz karlayp fazlalk da brakmayan mal" diye tarif eder. Kurtub de: "htiyalar gideren, zarriyt karlayan ve tereffh ehline kalmayan mal" diye trif eder. Raslullah'n: "Allah'm Muhammed ailesinin rzkn keff yap" dus da bu mnadadr. Yani: "Allah'm bakasndan isteme zilletine drmeyecek, ihtiyalara yetecek kadar ver. Bunda, dnyada salma ve tereffhe sevkedecek fazlalk olmasn" demektir. Bu hadiste keff miktar efdal grenlerin hakllna delil vardr. nk, Raslullah (s.a.s.) kendisi ve ilesi iin her zaman en iyiyi dilemitir. Ayrca: Hayru umri evsatuh = lerin en hayrl olan vasat/ortasdr buyurmutur.

bnu'l-Mbrek'in Kitbu'z-Zhd'de kaydettiine gre, bn Abbs'a az amel az gnah sahibi mi efdal, ok amel ok gnah sahibi mi efdal? diye sorulunca, u cevab vermitir: "Selmete hibir eyi eit tutmam. Kimin yetecek miktarda geliri olur, kanaat de ederse, zenginliin ve fakirliin fetlerinden emniyette kalr." bn Mce'de gelen bir rivyet de bu hussu te'yd eder: Hz. Enes'in rivyetine gre Raslullah: "Kyamet gn, kendisine dnyada iken sadece yetecek miktar (kt) verilmi olmasn temenn etmeyecek ne bir tek zengin vardr, ne de bir tek fakir" buyurmutur.

bn Hacer bu nakillerden sonra der ki: "Btn bu sylenenler dorudur. Ancak, fakirlik mi efdaldir, zenginlik mi? sorumuza kesin bir cevap deildir. nk ihtilf, bu iki sfattan biriyle muttasf olan hakkndadr. Bunlardan hangisi kii hakknda daha iyidir? Bu sebepledir ki, ed-Dvud, mezkr sznn sonunda unu syler: "nce belirtelim ki: "Bunlardan hangisi efdaldir? suali doru deildir, zra bunlardan birinde, dierinde bulunmayan bir amel-i slih bulunmas muhtemeldir. Bylece o, bu slih amel sebebiyle efdal olur. yleyse onlar hakknda uygun sual yle olmaldr: "Bu iki halden herbirinin, dierinin iyi ameliyle boy lecek bir iyi ameli bulunmas haysiyetiyle eitlenecek olurlarsa hangisi daha iyidir?" Der ki: "Bu durumda, bunlardan hangisinin efdal olduunu Allah bilir." Takiyyuddin Ahmed de ayn eyi sylemitir. Ancak o unu da ilve eder: "Her ikisi de takvda eit olurlarsa bunlar fazilette eittirler." bnu Dakku'l-d, bir vesile ile yapt aklamada, zenginliin fakirlie stn olduunu syler, "nk der, zenginlik, sayesinde yaplan harcamalarn sevabyla kazanlan yaknlk sebebiyle, o ziyde bir sevab tazammum eder (iine alr). Ancak, efdal kelimesi nefsin sfatlarna nisbetle eref mnsnda olursa, bu takdirde durum deiir. Fakirlik sebebiyle, nefsin kt tabiat ve kt ahlka kar riyzatla elde ettii temizlik daha ereflidir. Bylece fakr, zenginlie stnlk elde eder. Bu mndan hareket eden sflerin cumhuru,

sabrl fakirin stn olacana hkmetmitir. nk, tarikatn ess, nefsin terbiye ve riyzetine dayanr. Bu ise, fakirlikte, zenginlikten daha oktur."

Muhammed bn Eb Bekr der ki: "Ortadaki ihtilf hars olmayan fakir ile, cimri olmayan zengin hakkndadr. nk, mlumdur ki, kanaatkr fakir cimri zenginden efdaldir, keza cmert zengin hars fakirden efdaldir... Her neyi kendi zt iin deil de baka bir yn iin deerlendiriyorsak, onu kastedilen bu ynne izfe etmek gerekir, t ki gerek fazleti bylece ortaya ksn. yleyse, mal aslnda li-aynih yasaklanm deildir. Allah'tan uzaklatrc olmas sebebiyle mahzurludur. Fakirlik de byle. Zenginlii, kendisini Allah'tan uzaklatramayan nice zengin vardr. Nice fakir de var ki yoksulluk onu Allah'tan uzaklatrp yle dedirtmitir: "Daha ok malm olsayd ne olurdu?" Hlsa, fakir hatardan (riskden) daha uzaktr, nk zenginliin fitnesi fakirliin fitnesinden daha ediddir..."

bn Hacer konu ile ilgili olarak unlar da keydeder: "filerden pek ou kreden zenginin efdal olduunu belirtmilerdir. Eb Al ed-Dehhk da unu syler: "Zengin, fakirden efdldir. nk zenginlik Hlk'n, fakirlik mahlkun sfatdr. Hakk'n sfat halk'n sfatndan efdldir." Bu sz bir ok bykler gzel bulmutur. Zengini fakirden stn addeden Taber gibi bazlar, meseleyi bir baka adan zah ederler: "uras muhakkak ki, sabredenin ektii sknt, kredenin ektii skntdan ok daha ardr. Ne var ki, ben yine de Mutarrf bnu Abdillah gibi syleyeceim: "Shhatli olup kretmeyi, bel ekip sabretmeye terch ediyorum."

Bu szde, insann cibill ve ftr olan sabrszlnn deerlendirildii grlmektedir. Yaratl cb insanolu musbete fazla sabr ve tahamml gsteremez. Bu yzden fazl, sevb ne kadar ok olursa olsun, belnn tlibi kmaz. Bunu, essen dnimiz de tavsiye etmez. uras da muhakkak ki, istit (tahamml gc) hasebiyle sabrn hakkn verenlerin says, istit hasebiyle krn hakkn verenlerden daha azdr.

Eb Abdillah bnu Merzk, ulemnn, fakirlik mi zenginlik mi, yoksa keff m daha efdal olduu hussundaki ihtilfna dikkat ektikten sonra der ki: "Meselenin asl udur: "Kul iin, Allah indinde, fakirlik mi yoksa zenginlik mi daha iyidir, ta ki bu hli iktisab edip onunla ahlklansn? Bir baka ifdeyle, acaba malda azlkla, kalbini meguliyetlerden boaltp, mnctn lezzetine nil olmak ve uzun hesaplarn skntlarndan istirhat bulmak iin kazan gayretine dmemek mi daha iyi, yoksa zenginlikte bakalarna faydal olmak imkn bulunmas hasebiyle tasadduk, yardm, iyilikler, sla-i rahimlerle Allah'a yaknl artrmak gayesiyle mal kazanmak iin meguliyet mi daha iyidir?"

bn Merzk bu soruyu yle cevaplar: "Durum byle olunca, bizce efdl olan, Raslullah (s.a.s.)'n ve Ashb'nn cumhuru tarafndan tercih edilen dnyalktan azlk, ieklerinden uzaklktr. Kazanma gayretine dmeden, miras ve ganimet taksiminden payna denle dnyala kavuanlarn durumuna gelince: Bunlar iin, bu paray iyilik yollarndan biriyle arabuk tamamen elden karmak m daha hayrldr, yoksa bakalarna daha ok madd yardmlarda bulunarak sevabn iyice artrmak dncesiyle, bu serveti nemlandrmak iin gayret gstermesi mi daha hayrldr?"

C evap: Bu hususta da nceki aklamamz mteberdir." bn Merzk'tan bu iktibas yapan bn Hacer, onun bir iddiasna katlmaz: Raslullah'n Ashab'nn cumhuru tarafndan fakirliin benimsenmi olmas. "Onlarn ahvlinden mehur olan husus, bu iddiay reddeder. Zra, onlar, Allah fetihleri nasb ettikten sonra iki ksma ayrld. Bir ksm, ahsen nefs (gnlle ilgili) zenginlikle muttasf olma haliyle birlikte servetlerini muhfaza edip yardmlar, sadakalar ve iyiliklerde bulunarak Allah'a yaklamay devam ettirmeyi terch etti; bir ksm da, fetihlerden nceki hli zere, yani yokluk ve darlk iinde hayatn srdrmeyi terch etti, ancak bunlar, nceki gruba nisbeten cidden ok az kimselerdi. Selef'in hayatnda ihtiss yapanlar, sylediimiz bu hussun doruluunu bilirler. Onlarn bu durumlarn aksettiren haberler oktur, sayya gelmez."

Zenginlik ve fakirliin leh ve aleyhindeki delil ve deerlendirmeleri btaraf olarak karlkl mnkaalarla vermeye devam eden bnu Hacer, zaman zaman ahs tercihinin zenginlik tarafnda olduunu ihsas ettirecek ip ular verir. Onlardan biri u cmlesidir: Mevz zerinde teredddl noktalar da vardr. Bunlardan biri hibir eyi olmayan insann durumudur. Bunun iin evl olan, isteme zilletinden kendini korumas iin kazanmasdr veya almay brakp istemeksizin alacak rzk kapsn beklemesidir. Nitekim Ahmed bn Hanbel gibi zhd ve versyla mehur olmu bir ztn, kendisine bu hususta soran kimseye yle syledii sahh bir srette bilinmektedir: Pazara mdavim ol, (ticaret yap). Bir dierinde Halktan istin et. nsanlardan istina kadar byk fazilet bilmiyorum.

Eb Bekr el-Mervez'nin nakline gre Ahmed bnu Hanbel unu da sylemitir: "Herkes iin en uygun ey Allah'a tevekkl etmek ve nefislerini kazanmaya altrmaktr. Kim kazanc terketmenin efdl olduunu sylerse, dnyay muattal hle getirmek isteyen bir ahmaktr." Eb Bekr el-Mervez de unu syler "Ta'lim ve taallmden alnan cret, bana, insanlarn elindekini yiyip bekleyerek oturmaktan daha iyidir... Meslek icr etmeden bo oturan kimseyi, nefsi, insanlarn elinde olan istemeye dvet etmitir."

Hz. mer (r.a.) de unu sylemitir: "(Nfile ibdet ve tefekkre mni) baz durumlarn bulunduu bir kazan insanlara ihtiya arzetmekten daha hayrldr." Servet sahibi olan Sad bnu'l-Mseyyeb' den rivyete gre, lrken yle demitir: "Rabbim, biliyorsun ki bu mal dnimi siynet/korumak iin topladm." Buna benzer ifdeler seleften Sfyn Sevr, Eb Sleymn ed-Drn ve benzeri byklerden nakledilmitir. Kez Sahbe ve Tbin'e mensup byklerin hibirinden, kendilerini kaderin aaca bir geim kapsn beklemeye terkederek, rzk kazanma gayretini braktna dir rivyet gelmemitir. Zenginlii stn grenler u yeti de delil gstermilerdir. "Ey mn edenler! Onlara kar gcnzn yettii kadar, Allah'n dman ve sizin dmanlarnz ve bunlarn dnda Allah'n bilip sizin bilmediklerinizi yldrmak zere kuvvet ve sava atlar hazrlay." (8/Enfl, 60). Derler ki: "Burada emredilen kuvvet ve "sava atlar" gibi eylerin hazrlanmas ancak mal ile mmkndr."

Sonu olarak unu syleyeceiz: Zenginlik veya fakirlii deerlendirirken, slm ulems meseleyi tek zviyeden grmemi, ok buudlu olarak tahll etmitir. Her gr shibinin dayand nass deliller olduu gibi hakllk kazandran nokta-i nazar da vardr. Hi birini kesin bir dille reddetmek veya mutlak doru olarak deerlendirmek mmkn deildir. Meselenin gnmz artlarnda deerlendirilmesi asndan u sz nemlidir: "ly Kelimetullah'n bu zamanda bir byk sebebi maddeten terakk etmektir!" (4)

el-an; Allah'n Gzel simlerinden

el-an: Zengin olmak, bakasna ihtiyac olmamak anlamna gelen "n" masdarndan sfat olan Allah'n gzel isimlerinden biridir. el-an ismi ve sfat Kur'an- Kerm'de yedi yerde Allah hakknda kullanlmtr.

Allah'n gan olmas, zat ve sfatlar itibaryla bakasndan mstan olmas anlamndadr. Gerek zat ve sfatlarnda, gerek ilerinde hibir zaman, hibir srette, hibir eye muhta olmayan, bunun yannda hereyin kendisine muhta olduu tek zengin O'dur: "Ey insanlar, siz Allah'a muhtasnz; Allah ise, ite zengin ve hamde lyk olan O'dur" (35/Ftr, 15). "Allah zengindir, sizler fakirsiniz" (47/Muhammed, 38).

Allah'n, bakasnn kendisine ibdet etmesine de ihtiyac yoktur. nsanlarn O'na inanp ibdet etmeleri, kendisine bir yarar olmad gibi, inanmamalar ve emirlerine itaat etmemelerinin de kendisine bir zarar yoktur. "Ve Ms dedi ki: "Siz ve yeryznde bulunanlar hep nankrlk etseniz, iyi bilin ki Allah zengindir, (sizin krnze muhta deildir, zatnda) vlmtr" (14/brhim, 8). "Kim krederse kendisi iin kreder, kim nankrlk ederse muhakkak ki, Allah zengindir ve vgye lyktr." (31/Lokman, 12)

Allah'n bu ismi Kur'an'da, dier isimlerinden Halm, Hamd, Kerm gibi isimlerle zikredilmektedir. Bylece Allah'n, bakalarna muhta olmamakla birlikte yaratklara ve zellikle insanlara kar ilgisiz, ihtimamsz olmad belirtilmektedir. Allah, "rahmet sahibi gndir" (Suad Yldrm, Kur'an'da Ulhiyet, stanbul 1987, s. 206).

Allah'n ibdetlerimize bir ihtiyac yoktur. Kur'n- Kerm bunu gayet ak ve birok yetinde ifde etmektedir: O'nun rzs iin kesilen "kurbanlk hayvanlarn ne etleri, ne kanlar Allah'a ulamaz; O'na ancak sizden takv ular" buyurur (22/Hacc, 37). O halde insan Allah'a kulluk ederken, O'nun emirlerini yerine getirirken Allah'a minnet etme gibi bir duyguya kaplmamaldr. Kula yaraan, Rabbini bu ekilde tanmas; O'na muhta olduunu hatrndan karmamas, btn ihtiyalarnda O'na ynelmesidir. (5)

Kanaat; Eldekiyle Yetinme

Kanaat: Elinde bulunanla yetinme, dnya nimetlerinden ksmetine rz olma demektir. sraf, ihtiras tama' ve israftan kanma. Kiinin Allah'n kendisine dnya nimeti olarak verdii paya rz gstermesi demektir.

Allah Tel, insanlarn dnya hayatnn ss ve czibesine aldanarak hireti unutmamas iin, Kur'n- Kerm'de dnya hayatnn geicilii ve deersizliini vurgulam, hiret hayatnn tercih edilmesi gereken bir gerek olduunu anlatmtr: "Dnya hayat elenceden, oyuncaktan ibarettir. hiret hayat hakiki hayattr. Bilselerdi (hireti tercih ederlerdi)" (29/Ankebt, 64). Kur'n- Kerim insann tama' ettii nimetleri sralayarak bunlarn hiret hayat asndan asl gye olmadn anlatmaktadr: "nsann gnln eken kadnlar, oullar, kantarla altn ve gmler, nianl atlar, davarlar, ekinler sevgisi insanlara ho gsterildi. te bunlar dnya hayatnda istifade edilecek eylerdir. Asl barnlacak yer Allah nezdindedir" (3/l-i mrn, 14). Bu yetler dnya nimetlerinin kyasla deersizliini anlatmas asndan, sonsuz ve srekli olan hiret nimetlerine insan tevik etmektedir. Bu adan insann manev faziletlere tevik edilmesi dnya nimetlerine kar insan nefsindeki istekleri trpleyecektir. Nitekim Hz. Peygamber (s.a.s.) hiret hayatnn merkeziyetini, temel gye ve hedef olduunu; dnya hayatnn hirete gre dzenlenmesinin gerekliliini yle anlatmaktadr: "Allah'm, hayat ancak hiret hayatdr" (Buhar, Rikk, 1; C ihd, 33, 110; Mslim, Zekt, 109; Nes, Zekt, 80). Hz. Peygamber dnya mallar karsndaki tavrn yle belirtmitir: "Eer benim "Uhud da kadar altnm bulunsa, bor iin sakladmdan baka, ondan yanmda bir dirheminin gece kalmamas beni sevindirir" (Buhr, Temenn' 2, Rkk 14; Mslim, Zekt 31, 32; bn Mce, Zhd 8).

Hz. Peygamber, hayatn kifaf ve kanaat prensibine uygun olarak dzenlemitir (Ahmed bin Hanbel, VI, 19). Kanaat az almak, tembellik etmek anlamnda deerlendirilmemitir. Kanaat, Allah Tel'nn insana takdir ettiine rz olmaktr. Sa'd b. Ebi Vakkas, oluna yle nasihat etmitir: "Olum! Zenginlik istediin zaman, onunla beraber kanaat de iste. nk, kanaati olmayan, servet zengin etmez." Bu nasihatten de anlalabilecei gibi kanaat ruh ve ahlk bir vasftr.

Kanaat, bazen kiinin yapt amellerde orta yolu takip etmesi anlamnda da olabilir. Nitekim, Abdullah b. Amr- b. el-As, Hz. Peygamber'in yanna gelmi namaz ve oru hakknda tavsiye istemitir. Hz. Peygamber'in az eyler tavsiyesine ramen, daha fazla yapmaya gc yeteceini syleyen Abdullah b. Amr, zayflayp ihtiyarlaynca hayflanp yle demitir: "Keke Hz. Peygamber (s.a.s)'in bana emrettii ekilde ibdet etmeye kanaat ederek rz olsaydm!" (Ahmed bin Hanbel, II/200)

Kaanaat, bitmez tkenmez bir hazinedir. Hz. Peygamber hep yle du ederdi: "Ya Rab verdiin rzkla beni kanaatkr kl ve rzk benim iin mbrek eyle" (Kef'l-Haf, II, 151). Hz. Peygamber kanaati ve kanaatin neticesini u veciz ifdeleriyle zetlemitir: "Kanaatkr ol ki, insanlarn Allah'a en ok kredeni olasn." (bn Mce, Zhd 24). (6)

Zhd

Zhd: Lgatta; isteksizlik, rabetsizlik, aza kanaat anlamna gelir. Terim olarak, dnyaya ve madd menfaate deer vermemek, karc, menfaatperest ve bencil olmamak, kalpte dnya ve kar kaygs tamamak, kanaatkr olmak demektir. "Elde olan dnyala sevinmemek ve elden kana zlmemek, elde bulunmayan eyin gnlde de bulunmamasdr" eklinde de trif edilir.

Zhd sahibi olanlara; zhid denilir. Zhd, dnyay tamamen terk edip almay brakmak, dnya nimetlerine srt evirip, kuru ekmek yiyerek aba giymek deil, lezzet verici eyleri azaltmak, onlara dalmamaktr. Baka bir ifdeyle: hireti unutup, dnyaya esir olmamaktr (Sleyman Uluda, Kueyr Rislesi, 252 vd).

Hz. Peygamber, zhdn; hellleri haram klmak veya mal telef etmek deil, elde olana gvenmemek olduunu bildirmitir (Tirmiz, Zhd 29; bn Mce, Zhd, 1).

Allah (c.c.) kullarnn yararlanmas iin eit eit nimetler yaratm, dnyay gzellik ve lezzetlerle donatmtr. Bunlardan yararlanmak herkes iin olduu gibi mslman iin de tabi bir haktr. Ancak, mslmann dikkat etmesi gereken husus, dnya nimetleri ve zevklerinden istifade etmek iin, meru olmayan yollara sapmamak, israf etmemek ve haramlara dalmamaktr. Mslman, mer snrlar ierisinde dnya nimetlerinden istifade ederken hireti hi bir zaman unutmamal, asl zevk ve nimetlerin orada olduunu bilmelidir. Ksaca, hireti unutup, dnyaya gnl vermemelidir.

Zhd ksma ayrlr: a- Haramlar terketmek: Zhdn, bu trnn btn mslmanlarda bulunmas gerekir. Herkes iin farzdr. b- Helllardan, gerekli olmayanlar terketmek: Bu kullukta ileri derecelere ulaanlarda bulunur. c- Allah'la megul olmay engelleyen her eyi terketmek: Bu da, "rif ' denilen Allah' tam bilip ona itaat eden kullara ait olan zhddr (Sleyman Uluda, a.g.e., 256). (amil slm Ansiklopedisi, c. 6, s. 489-490)

Zhd, lgat olarak rabet kelimesinin zdddr. Rabet bir eye ilgi gstermek, arzu ve istek izhr etmek demektir. Zhd kelimesi burada, Kur'n ve Snnet'in iktiz ettii ekilde, dnyaya kar duyulan alka ve rabeti terketmektir. Bu yola girene zhid denir. Gazl zhd, "herhangi bir eyden vazgeip, onun yerine daha iyi ve daha gzeline dnmek" olarak trif eder. Ona gre, gerek zhid Allah'a ynelip, onun dnda cennet dhil her eit zevkler dhil her eyi arkaya atan, tibar etmeyen kimsedir.

Zhd, slm'n vd gzel ahlklardan biridir. Ancak bunun Kur'n ve snnete uygun olmas gerekir. Bunun da ilk art, Allah rzs iin olmasdr. Bu ilim, hl ve amelden meydana gelir. Kii, Allah iin imkn dahilinde olan dnyay fiilen terketmedike zhid olamaz. Abdullah bnu'l-Mbrek, kendisine zhid diyenlere: "Zhid ben deilim, mer bnu Abdilaziz'dir. Dnya onun ayana geldii halde, onu terketmitir. Ben nereden zhid olaym? Dnya bana tevecch etmi deildir

ki, onu terk ile zhid olaym" demitir.

Raslullah (s.a.s.) zhd ile ilgili meseleler zerinde oka durmutur. Bu mevz zerine ok sayda hadis rivyet edilmitir. Btn hadis kitaplarnda zhd'le ilgili mstakil blmler veya en azndan bblar mevcuttur. Buhr'deki blm Kitbu'r-Rikk adn alr. "Rikk", "rakka" kelimesinin cem'idir, incelik, nezket, acmak gibi mnalara gelir. Sertliin zdddr. Zhd hadislerinin rikk diye de isimlendirilmesi, onlardan herbirinin kalpte rikkat yani incelik ve rahmet duygularn uyandrmas sebebiyledir.

Zhd, zihne ilk verdii mn ile dnyay terketmektir. Dnimiz, dnyaya da ehemmiyet vermi olmas, dnya ve hireti beraber mtlaa eden bir hayat ve din anlay zerinde durmas sebebiyle dnyay terk olarak anlalan zhd' vp ona tevik etmesi, ilk nazarda slm'n kendi kendine tezt gibi grlebilir. Nitekim bu mevz ulem arasnda da uzun mnkaalara sebep olmutur.

"Zenginlik mal okluuyla deildir. Bilkis zenginlik gz tokluudur, gnl zenginliidir." (Buhr, Rikak 15; Mslim, Zekt 120, hadis no: 1051; Tirmiz, Zhd 40, h. no: 2374). Gz tokluu diye tercme edilen ibrenin asl "aniyyu'n-nefs"dir, yani nefis zenginlii. Baz hadislerde "aniyyu'l-kalb = kalp zenginlii" eklinde gelmitir. Dilimizde bunu en gzel ifade eden tabir gz tokluu tbiridir. Bunun zdd da a gzllktr.

Hadisin bnu Hibban'da gelen bir vehi yle: "Hz. Eb Zerr (r.a.) anlatyor: "Raslullah (bir defasnda) bana: "Ey Eb Zerr! Zanneder misin ki mal okluu zenginliktir?" buyurdular. Ben: "Evet!" dedim. Tekrar: "Mal azlnn da fakirlik olduunu mu sanrsn?" buyurdular. Ben yine: "Evet! Ey Allah'n Resul!" dedim. Bunun zerine: "uras muhakkak ki gerek zenginlik kalp zenginliidir, gerek fakirlik de kalp fakirliidir!" buyurdular. bn Battal der ki: "Hadisin mns udur: "Zenginliin hakikati mal okluu deildir. nk Allah'n bol mal verdii pekok kimse, kendisine verilene kanaat etmez, daha da artrmak iin gayret sarfeder; haram m, hell mi nereden geldiine aldrmaz. Hrsndaki iddete baknca fakir zannedersin. Ancak zenginliin hakikati ise nefis zeginlii, gz tokluudur. Gz tok olan da, kendisine verilenle mstani olan, ona kanaat getiren, rz gsteren, artrmak iin hrsa kamayan, talepte srarl olmayandr. te bu, zengin gibidir." Kurtub der ki: "Hadisin mns: "Faydal veya byk ya da memduh olan zenginlik nefis zenginliidir. yle ki: Kiinin nefsi mstani oldu mu tamahkrl brakr, izzet ve byklk kazanr. Byle bir kimsenin elde ettii itibar, sayg, eref ve vg, hrs sebebiyle a gzl olan bir kimsenin elde ettii zenginlikten fazladr. nk hrs onu, cimrilii ve dkl sebebiyle rezil ilere, hasis ve d fiillere atar. Halktan onu knayanlar oalr, insanlar nazarnda itibar der, herkesten daha hakir, daha zelil duruma der.

zetle, gnl zenginlii ile muttasf olan kimse, Allah'n kendine verdii rzka kanaatkrdr, ihtiya d olan eyleri artrmak iin hrs etmez, talepte srarl olmaz; istemek, dilenmek alakln gstermez, bilakis Allah'n verdii nasibine rz olur. Sanki ebed bir zenginlie kavumu gibidir. A gzllkle muttasf olan kimse, brnn zddnadr. Hereyden nce Allah'n verdiine rz deildir, durmakszn habire bir aray ve talep iindedir. Onun gayesi mal elde etmektir, haram-helal nasl geldii pek mhim deil, yeter ki kazansn. Bu hrs iinde kaybedecek olursa ok zlr, det yklr. O sanki mal ynyle fakirdir. nk kendisine verilene istina gstermez ve sanki zengin deildir. uras da var: Tokgzllk, Allah'n indindeki mkftn daha hayrl ve ebed olduunu bilerek Allah Tel'nn hkmne rz ve emrine teslim olmaktan ne'et eder. Bu kimse hrs ve talepten yz evirmitir." Tb der ki: "Hadiste tokgzllkle ilm ve amel kemltn huslnn murad edilmi olmas da mmkndr. yleyse akll kii, vaktini kemlt tahsilden ibret hakiki zenginlii kazanma yolunda harcamaldr. Mal toplamak iin deil; zra bu fakr artrmaktan te bir ie yaramaz."bn Hacer der ki: "Gnl zenginlii, kalp zenginliiyle, btn ilerinde Allah'a kar fakrn idrakle hsl olur. Bylece, yakn (imandan derinlik) kesbeder ki btn ihtiyalar gren, madd ve mnev zenginlikleri veren O'dur. Bunlar alan ve engelleyen de O'dur. Bu yakne eren kimse, Allah'n kazsna rz olur, nimetlerine kreder. Srr ortaya knca O'na iltic eder. Kalbin, Rabbine duyduu iftikrdan Rabbi dndakilere kar istin (tokgzllk) ne'et eder."

"Ey ademolu! Eer fazla maln Allah yolunda harcarsan bu senin iin daha hayrldr. Kendine saklarsan senin iin zararldr. Keff (yeterli miktar) sebebiyle levm edilmez, knanmazsn. (Harcamaya), bakmlar zerinde olanlardan bala. stteki el (yani veren), alttaki elden (yani alandan) daha hayrldr." (Mslim, Zekt 97, hadis no: 1036; Tirmiz, Zhd 32, h. no: 2344). Burada Raslullah, slm'n ideal ahlkn tebli buyurmaktadr; ihtiyac normal grecek kefaf miktarla yetinmek ve fazlasn Allah yolunda, O'nun rzs iin harcamaktr. Kii bylece, uhrev sorumluluktan kurtulmaktan baka, onun sevbna mazhar olacaktr.

Keff miktarla yetinen, levm edilmez. nk hayatnn devam iin gerekli olan mesken, giyecek, yiyecek ve iecek iin hesap sorulmayacaktr. Keff taan tketim ve mlkiyet, hesaba sebep olacaktr.

Kii maln harcarken, nce bakmakla mkellef olduu yaknlarna ncelik vermelidir. Kendi yaknlar ihtiya iinde iken, sevap dncesiyle yabanclara harcamak, tasaddukta bulunmak ciz deildir. Raslullah, kiinin ailesine harcadklarnn da sadaka olduunu beyan buyurmutur. Hadis, "veren el alan elden stn" demekle, "zenginlik fakirlikten stndr" diyenlere delil olmaktadr.

"slam hidyeti nasip edilen ve yeterli miktarda maieti olup, buna kanaat edene ne mutlu!" (Tirmiz, Zhd 35, hadis no: 2350). Yeterli miktar diye tercme edilen "keff" en-Nihye'de bnu'l-Esir yle aklar: "Bu, kendisine muhta olunan miktar karlayp, artmayan eydir. Bir baka ifadeyle asgar lde ihtiyaca yeten miktardr. Kefaf miktarda; refaha erme ve vnme yoktur. "u halde hadis, slam hidyetle merref olduktan sonra muhnete muhta klmayacak en az miktarda madd ihtiyalarn temin edebilen kimseyi tebrik etmekte, "ne mutlu ona" demektedir. nk fazlasnn hesab var, o fazlaln evkiyle marma, harama kama, yani "hakkn verememe" tehlikesi vardr.

"demolunun u ey dnda (temel) hakk yoktur. kamet edecei bir ev, avretini rtecei bir elbise, katksz bir ekmek ve su." (Tirmiz, Zhd 30, hadis no: 2342). limler, hadiste geen hisl (ey) ile, kazanmak iin peinden komas gereken temel ihtiyalarnn kastedildiini belirtir. Bunlar: kamet edecei mesken, avretini rtecei giyecek ve kuru ekmek ile sudur. Mesken ve giyecein de sade ve asgar lde olaca aktr. nk, gda kuru ekmek ile ifade edilmitir. Raslullah gday ifade ederken kuru ekmek veya katksz ekmek mnasna gelen cilf kelimesini kullanmakla, bu zarr maddelerin asgar llerini ifde etmi olmaktadr. Nitekim mesken veya ev deyince gecekondudan villaya kadar ok farkl mertebeleri var; giyecek de yle. u halde hak olarak ifade edilen nisab, hayatn devamn konforsuz olarak salayacak asgar miktardr.

Mnv, baz limlerin u mtlaasn kaydeder: "Dnyadan mal edinmek maksadyla mesken, giyecek, binecek gibi eylerden, bu miktardan fazlasna sahip olan kimse, bu fazlal, ona kendisinden daha fazla muhta olan Allah'n dier kullarna kar yasaklam olur." el-Kdi der ki: "Raslullah, 'hak' ile, Allah'n kiiye hirette bir mkft veya suali olmadan- vermesi gereken eyi kasteder. Bundan dolay kiiye hirette mkft veya mczt yoktur. nk bunlar, nefsin yaayabilmek iin mutlaka muhta olduu eylerdir. Bu zikredilen miktardan fazlas sorumluluu olan nasiblerdir. "Hakk aklama zmnnda yle de sylenmitir: "Onunla, insann mstehak olduu ey kastedildi. nk insan, o miktara muhtatr ve hayatnn devam ona baldr. Maldan gerek mnda kastedilen de o (hak olan) miktardr. Zemaher der ki: "Mesken, giyecek, yiyecek ve iecek, insana zarr olan ana unsurlardr."

"Sizden kim nefsinden emin, bedeni shhatli ve gnlk yiyecei de mevcut ise sanki dnyalar onun olmutur." (Tirmiz, Zhd 34, h. no: 2347; bn Mce, Zhd 9, h. no: 4141). Hadiste geen "s-r-b" kelimesi, mehur ekliyle sirb diye okunmutur. Bu durumda nefis demek olur. Serb diye de rivyet edilmitir. Bu durumda meslek mnsnda olur. Ayrca sereb eklinde de rivayet edilmitir ki, bu durumda beyt (ev, aile) mnsna gelir. Yani kiinin can, i ve aile emniyetlerini ifde eder.

Raslullah (s.a.s.)'n hayat denen dnya yaaynn "gn" denen blmlerden meydana geldiini, ecel gizli olmas hasebiyle, mr bir gnlk kesit halinde deerlendirmek gerektiini, bu bir gnlk kesitin mutlu olmas iin balca artn aranmas gerektiini belirtiyor. Bu art unlardr: C an (veya meslek veya

mesken) emniyeti, salk ve gnlk gd (sabah ve akam yiyecei). Bunlardan birinin eksikliini, dierlerinin fazlal ile telfi edemeyeceimizi dnrsek, Peygamberimiz'in bu hadislerindeki hikmetin bykln anlarz. Szgelimi, ok zenginiz ama salmz yok veya can emniyetimiz yok. O zenginlik ne ie yarar? Salmz, zenginliimiz yerinde, fakat can emniyetimiz yok; her an lm ve dman tehlikesi iinde hayatmz zehir olur. Devlet ve itim nizamn gyesi, fertlere mal, can ve rz emniyetini, alma (meslek) sulhn salamaktr. Bu artlardan birinin eksik olduu yerlerde ve zamanlarda hayat tatszdr, insanlar mutsuzdur. Mnv: "Hadis, fakr gnya efdal bulanlara hccettir" der.

mmetimin fakirleri, cennete zenginlerden krk yl nce gireceklerdir. (Mslim, Zhd 37; Tirmiz, Zhd 37, hadis no: 2351; Drim, Rikak 118, hadis no: 2844; Ahmed bin Hanbel, II/169)

Mminlerin fakirleri, cennete zenginlerden be yz yl nce gireceklerdir. (bn Mce, Zhd 6, hadis no: 4122; Tirmiz, Zhd 37, h. no: 2351; Drim, Rikak 118, h. no: 2844; Ahmed bin Hanbel, II/296)

Bana cennet gsterildi, ahlisinin ou fakirlerdi. (Buhr, Rikak 16, 51; Mslim, Zikir 94; Tirmiz, C ehennem 11, h. no: 2602; Ahmed bin Hanbel, IV/443)

bn Abdlberr unlar syler: "Raslullah'n istize ettii fakirlik, keffn altna den fakirliktir, bu durumda kalb zenginlii de olmaz. Raslullah (s.a.s.)'n nezdindeki zenginlik kalp zenginlii idi. yet-i kermede: "Seni fakir bulup zenginletirmedi mi?" (93/Duh 8) buyurulmutur. Raslullah'n zenginlii kendinin ve ailesinin bir yllk kt'unu biriktirmekten te gememitir. Onun zenginlii kalbinde Rabbine kar besledii gveni idi. (Kulluu) unutturucu fakirlikten de, tuyana atc zenginlikten de Allah'a snrd. Bu durumda, fakirlik ve zenginliin iki mezmm kutuplar tekl ettiine delil vardr. Bu bbta gelen rivyetler belirttiimiz son hussta ittifak eder."

Zhdn Yozlatrlmas

Mistik hareket ve yaamann temelinde bulunan zelliklerden biri maddeye, eyaya ve dnyaya kar tavr koyma ve bunlara kar isteksiz olmaktr. Bu tavr al ve ruhu mn lemine hazrlama faliyetine kendine zg zellekleriyle birlikte genel olarak tasavvufta "zhd" ad verilmektedir.

Tasavvuf, mslmanlar arasnda, balangta bir zhd hareketi olarak grld ve erken bir devirde bu hareket etrafnda olduka geni bir edebiyat teekkl etti. Gerek anlamda ve en gzel rnekleri Peygamber tarafndan verilen zhd hayatn, rid halifeler bata olmak zere btn ashp benimsedi. Emevlerin fetihler syesinde ykselen refah seviyesi karsnda ashbn hayat tarzna ters den bir tutum iine girmeleri zerine, tbin neslinin ileri gelenleri zhd bir hayat dsturu ve kendileri iin ayrc bir vasf olarak grdler. Ancak, tasavvufun d etkilere olanca ak olmasndan ve ou meselede itidli ho grmeyip ifrta girdiinden dolay ksa zaman iinde yozlatrld. Peygamberimiz ve ashbnn hayatnda baz zhd unsurlar bulunmakla beraber, dnyay terk etme anlay yoktur. Tasavvufta ise, dnya tmyle zemmedilerek "bir lokma, bir hrka" felsefesi, dnya gr olarak deerlendirildi.

Tasavvufun temel stlahlarndan biri olan zhdn trifinde sfler ihtilf etmiler ve farkl tanmlar yapmlardr. Bunlardan bir ksm yledir: Zhd, hirete ynelmek iin dnyadan el etek ekmek, elde mevcut olsa bile, gnlde mal ve mlk sevgisine ve nefsin dnyev isteklerine yer vermemek ve youn bir din hayat yaamaktr. Bu zelliinden dolay zhdn zn tekil eden ilgi duymama veya uzaklama, zhir (beden) uzaklama ve btn (kalb) uzaklama merhalesi olmak zere iki merhale arzetmektedir. Tasavvuf ehli tarafndan dier bir tanma gre zhd; Dnyaln varl ile yokluunun bir ve eit olmasdr. Zhd; zarr olmayan her eyi, hell ve mubahn da ihtiyatan fazla olan ksmn terketmektir. Dnyadan da hiretten de el-etek ekmektir. Bir tasavvuf iri olan Yunus Emrenin dilinde, hiretin de terki anlamndaki zhd yle ifde edilir: "C ennet cennet dedikleri / Birka kkle birka hr, / steyene ver n; / Bana seni gerek seni."

Nb de, bir iirinde yozlaan zhd anlayn yle hicveder: "Bu zhd riy bana halkn ne beldr / Mahrum eder erbbn zevk- d cihandan."

Zhdn ne olduunu tyinde sfler ihtilfa dmlerdir. Bazlar, zhd haramda olur derler. nk hell Allah Tel tarafndan mubah klnmtr. Dier bazlar da haramda zhd arttr, hellde ise fazlettir derler. Bir ksm sfler ise hell mala kar zhid olmak daha mkemmel ve daha iyi bir haldir derken, baz sfler de, kul iin uygun olan, ksmetini gzeterek zorak bir ekilde helli terk terketmeyi tercih ve muhta olmad fuzl eyleri talep etmemesidir derler (Kueyr, Kueyr Rislesi, s. 253). Ankarav, zhdle ilgili yle bir tasnife yer verir: 1- Halkn zhd: Haramlar terk mnsnda olan bir zhddr. 2- Havssn zhd: Haramlar terkle birlikte, zarr ihtiya maddeleri dnda kalan eyay terkedenlerin zhddr. 3- riflerin zhd: Allahtan baka hereyin terkedildii bir zhddr. Ona gre, zhdden maksat eyay srf eklen terkten ibret deildir; Aslolan eyaya kar olan meyil ve muhabbetin terkidir (Ankarav, Minhcul-Fukar, s. 164).

Zhd kavramna yakn anlamda kullanlan bir dier kavram da fakr kavramdr. Fakr; lugatta yoksulluk ve ihtiya duyulan eyin yokluu mnlarna gelir. Tasavvufta ise; slikin nefsinde (dnce olarak), btn mal varlndan uzaklamas ve her eyin mutlak an olan Allahn olduunu bilmesidir. Bu kavram zamanla, Allahtan gayri herkesten, her eyden mstan olmak ve sadece Allaha muhta hale gelmek eklinde yorumlanmtr. Buna icmal mertebesi ad verilip sadece Allaha yneli ve Onda fn olmak eklinde yorumlayanlar da olmutur. Fakrn zdd n/zenginliktir. Tasavvufta bu zenginlik, gerek anlamda deil de mecz anlamda, gnl zenginlii olarak anlalmtr. Bu durumda slik, Hakla an olma yoluna gitmelidir. (Aslnda hem fakirlii, en u anlamda anlayp, bunu kabul eden ve hem de zenginlii yorumlayp ona da sahip kan bir tavr, kendi iinde de elikilidir.)

Zhdn unsurlar: Tasavvufta zhd, kendini baz unsurlarla ortaya koyar. Bunlar: Uzlet (inziv hayat), halvet, erban/ile, riyzet ve mchededir.

Tasavvuf kltrnn yanl zhd anlayn yerletirmek iin baz zayf hadislere yaptklar ve Peygambere it olmayan, zellikle eyhlere it olan baz ifadeleri hadis diye ortaya attklar, yani uydurma hadislere yaptklar grlmektedir. Tasavvuf hareketi tarafndan yozlatrlan zhdle ilgili zayf ve uydurma hadislere baz rnekler vermek istiyoruz:

Mminin dnyadaki hediyesi fakirliktir. [Tasavvuf byklerinden Eb Tlib el-Mekk, hadisi zhd konusunu ilerken (Kuutul-Kulb, I/243), Gazzl ise fakr bahsinde (hy, IV, 287) zikretmitir. Deylemnin rivyet ettii bu hadise, Suyt, zayf demi, Deylem de, zayf bir senetle rivyet etmitir. Bu rivyetin metni de tenkide aktr.

Fakirlik, mmine atn yanandaki dizgin ve alnndaki beyazdan daha ssldr. [Eb Tlib el-Mekk, hadisi zhd konusunu ilerken (I/243), Gazzl ise fakr bahsinde (hy, IV, 287) zikretmitir.] Tabernnin Mucemul-Kebirinde (VII, 294-295) zayf bir isnadla rivyet ettii hadisi, Irk, senenidini zayf kabul etmitir.

Peygamberlerden en son cennete girecek olan, zenginlii sebebiyle Sleyman (a.s.)dr... [Eb Tlib el-Mekk, hadisi zhd konusunu ilerken (I/243), Gazzl ise fakr bahsinde (hy, IV, 287) zikretmitir.] Tabern, Evsatta ferd bir isnadla rivyet etmitir. Bunda, Irknin de dedii gibi, mnkerlik vardr. Mevz olma ihtimli ok yksektir.

limler, dnyaya dalmadklar srece Rasllerin emnidirler. Dnyaya daldklarnda, dininiz iin onlardan saknnz. ... [Eb Tlib el-Mekk, hadisi zhd konusunu ilerken (I/243) zikretmitir.] Bu rivyeti bnul-C evz, el-Mevztnda (I/263) zikretmi ve bunun Raslullaha isndnn sahih olmadn belirtmitir. Rivyetin uydurma olma ihtimali yksektir.

L ilhe illllah dedikleri halde, dnya al veriini dinlerine tercih ederlerse, Allah Tel o kimselere; Yalan sylediniz, siz bunda samimi ve doru deilsiniz buyurur. [Eb Tlib el-Mekk, hadisi zhd konusunu ilerken (I/243) zikretmitir.] Mteber kabul edilen hibir kaynakta yer almayan rivyet, zayf veya uydurmadr.

Allah Tel bir kulunu sevdii vakit onu bel ile imtihan eder. Sevgisi son haddine vard vakit aile, mal ve evlt diye kendisine hibir ey brakmaz. [Eb Tlib el-Mekk, hadisi zhd konusunu ilerken (I/243) zikretmitir.] Tabern, bunu el-Mucemul-Kebirinde (II/305) rivyet etmitir. Rivyeti son derece ihtiyatla karlamak gerekir.

Kendisine susmak ve zhd verilen kimseyi grdnz vakit, ona yaklan. nk o hikmet syler. [Eb Tlib el-Mekk (I/243), Kueyr (s. 252) ve Gazzl (IV/320) hadisi zhd konusunu ilerken zikretmitir.] Hadis rivyeti, senedindeki Eb Hallddan dolay zayftr.

Kim dnyalk peinde sabahlarsa, Allah Tel onun iini zorlatrr. Dnyalk varln datr, kendisini a gzl klar. Fakirliini gznn nnde canlandrr. Dnyadan da nasibi kendisine takdir edildii kadar verilir. Kim de hiret dncesi ile sabahlarsa, onun iini Allah kolaylatrr, varln korur, kalbini zenginletirir, kendisi yz evirdii halde dnyalk da kendisine tevecch eder. [Eb Tlib el-Mekk (I/243) ve Gazzl (hy, IV, 321) hadisi zhd konusunu ilerken zikretmitir.] Tirmiz, zayf bir isnadla Enesten rivyet etmitir (Kymet, 30, hadis no: 2465). snd zayf olan rivyete ihtiyatla yaklamak gerekir.

...nsanlarn en hayrls, dnyay ktleyip hireti sevendir. [Eb Tlib el-Mekk (I/118, 243) ve Gazzl (hy, IV, 321) hadisi zhd konusunu ilerken zikretmitir.] Bu sz, uydurmadr.

Allah yarattndan beri dnyaya bakmad ve ona yle dedi: Ey deersiz olan ve bir ey olmayan, sus (skin ol)! Sen ve ehlin C ehenneme gidecektir. . [Eb Tlib el-Mekk hadisi zhd konusunu ilerken (I/243-244); Gazzl ise dnyann zem edilmesi bahsinde zikretmitir (hy, III/300)]. Subk, hyda isndn bulamad hadisler arasnda zikreder (Tabakatu-fiiye, VI/344). Rivyetin zayf veya uydurma olduu dnlmelidir.

Kymet gn Allah Tel, dnyaya; iinde Benim iin olanlar ayr, dierlerini C ehenneme at buyurur. Eb Tlib el-Mekk, hadisi zhd konusunu ilerken zikretmitir (I/243-244). Mteber kabul edilen kaynaklarda yer almayan rivyete ihtiyatla yaklamak gerekir, zayftr.

Bir hadis rivyeti, Hz. Peygamber, Allah Tel, dnyay dem olundan kana benzetti eklindedir. Bu rivyeti, Eb Tlib el-Mekk zhd konusunu ilerken zikretmitir (I/244). Rivyeti Ahmed bin Hanbel (Msned, V/136) ve Tabern rivyet etmilerdir. Fakat isnaddaki Ali bin C udn hakknda ihtilf edilmitir. Rivyet metnindeki nezket ve slptaki dklk sebebiyle rivyete ihtiyatla yaklamak gerekir. Hadis zayftr.

Allah Tel, dnyaya: kendi nezdindekine rabet etmeleri iin vel kullarma ac, Bana kavumay istememeleri iin de dmanlarma tatl ol diye vahyetti. Bu rivyeti, Eb Tlib el-Mekk zhd konusunu ilerken zikretmitir (I/245). Mteber kabul edilen kaynaklarda yer almayan rivyete son derece ihtiyatla yaklamak gerekir. Hadis, zayf veya uydurmadr.

Zhd ve ver, her gece gnlleri dolarlar. man ve hay bulunan kalbe rastlarlarsa orada ikamet ederler. Byle bir kalp bulamazlarsa geer giderler. Bu rivyeti, Eb Tlib el-Mekk (I/250) ve Gazzl (hy, IV/321, zhdn vasf ve fazileti konusunu ilerken zikretmitir. Subk, hyda isndn bulamad hadisler arasnda zikretmitir (Tabakatu-fiiyye, VI/370). Revyet uydurmadr.

Karnnz a bulundurunuz. htirs terkediniz, bedeninizi plak brakn, emellerinizi ksa tutunuz, cierlerinizi susuz braknz, dnyay terkediniz; umulur ki bu syede Rabbinizi kalplerinizle grrsnz. Hucvr, bu hadis rivyetini alk bahside zikretmitir (Hakikat Bilgisi, s. 467). Irk, asln bulamadn sylemektedir. (el-Mun, III/214; Zebd, thf, VII/288). Rivyetin asl olmad anlalmaktadr, uydurmadr.

Seni Allahtan alkoyan her ey dnyandr. (Ankarav, bu hadis rivyetini zhd bahsini anlatrken zikretmitir (Minhcul-Fukar, s. 164). Kayna bulanamamtr. Kayna belli olmayan rivyetin mev/uydurma olma ihtimali ok byktr.

Dnya hiret ehline, hiret de dnya ehline haramdr. Vellere ise her ikisi de haramdr. (Bu hadis rivyetini Necmuddin Kbr, zhd bahsini anlatrken zikretmitir (Tasavvuf Hayat, s. 48). Kayna bulunamamtr. Kayna belli olmayan bu rivyet, uydurmadr.

Zenginlik olarak yakn, megliyet olarak ibdet, viz olarak da lm yeterlidir. Bu hadis rivyetini Eb Tlib el-Mekk, zhdn vasf ve fazleti konusunu ilerken (I/250) zikretmitir. Tabernnin Ammrdan olan bu rivyetinin isndnda bulunan Reb bin Bedrin metrk olduu ifde edilmitir (Heysem, 10/308). Dolaysyla bu rivyet, uydurmadr.

Dnya sevgisi, btn hatalarn badr. Bu rivyeti, Eb Tlib el-Mekk, zhdn vasf ve fazileti konusunu ilerken (I/254), Gazzl ise dnyann zemmi konusunda zikretmitir. Acln, bn Teymiye ve Sn, rivyetin mevz hadisler iinde yer aldn belirtmitir. Rivyet, uydurmadr.

Allah Tel, dnyadan yz eviren kimsenin kalbine hikmet yerletirir, dilini konuturur, dnyann dert ve dermann ona bildirir. Ve onu slim olarak dnyadan karp selmete ulatrr. Bu rivyeti Eb Tlib el-Mekk, zhdn vasf ve fazileti konusunu ilerken (I/255), Gazzl ise zhdn fazileti mevzuunda (IV/322) zikretmitir. bnul-C evz, Mevdtnda almtr. Rivyetin uydurma olduu bellidir.

Mele-i Aldan bana haber verildiine gre, mmetimin hayrllarndan yle kimseler vardr ki, Allahn rahmetinin geniliine dayanarak toplum arasnda glerler, azbndan korkarak da gizli gizli alarlar. nsanlara klfetleri hafiftir, kendilerine ise ar. Ve eski giyerler, ruhban klna girerler. Vcutlar yerde, gnlleri ise Artadr. . Bu rivyeti Eb Tlib el-Mekk, zhdn vasf ve fazileti konusunu ilerken (I/258), Gazzl ise zhdn aklanmas hususunda (IV/338) zikretmitir. Rivyeti Hkim ve Beyhak zayf bir isnadla rivyet etmilerdir. Rivyet, en azndan zayftr.

Allah Tel, giydiine aldr ve itibar etmeyen insanlar sever. . Bu rivyeti Eb Tlib el-Mekk, zhdn vasf ve fazileti konusunu ilerken (I/258), Gazzl ise zhdn aklanmas mevzuunda (IV/338) zikretmitir. Irknin asln bulamad rivyeti (IV/336) Beyhak rivyet etmiti, Subk de hyda isndn bulamad hadisler arasnda zikretmitir (VI/372) Rivyetin uydurma olduu aktr.

Hz. Peygamberin gmlei, zeytin yacnn gmlei gibi idi. Bu rivyeti Eb Tlib el-Mekk, zhdn vasf ve fazileti konusunu ilerken (I/259), Gazzl ise zhdn aklanmas blmnde (IV/337) zikretmitir. Irk, Tirmiznin bu hadisi zayf bir senetle rivyet ettiini sylemektedir (IV/337). Rivyetin uydurma olduu anlalmaktadr. nk Hz. Peygamber (s.a.s.)in mehur snneti olan nezfet/temizlik zelliine ters dmektedir.

Allah dnyada rzk gn birlik olana azb etmez. (Bu rivyeti Eb Tlib el-Mekk, zhdn vasf ve fazileti konusunu ilerken zikretmitir (I/260). Kaynaklarda byle bir hadis yoktur. Uydurma olduu aktr.

Allahm, beni seven ve dvetime icbet edenin mal ve ocuklarn azalt. Bana buzeden ve dvetime icbet etmeyenin mal ve ocuunu oalt. Bu rivyeti, Eb Tlib el-Mekk, zhdn vasf ve fazileti konusunu ilerken (I/261) zikretmitir. Habere kaynaklarda rastlanamamtr. Uydurma olma ihtimali byktr.

htiyacndan fazla inaat yapana, Kymet gnnde bunu srtna al diye teklif edilir. Bu rivyeti Eb Tlib el-Mekk, zhdn vasf ve fazileti konusunu ilerken (I/261), Gazzl ise zhdn aklanmas blmnde (IV/342) zikretmitir. Tabernnin rivyet ettii bu metnin uydurma olma ihtimali byktr.

Her mmetin bir buzaz vardr. Bu mmetin buzas da altn ve gmtr. Bu rivyeti Eb Tlib el-Mekk, zhdn vasf ve fazileti konusunu ilerken (I/262) zikretmitir. Haberi Deylem, Huzeyfeden, iinde mechl bir rvnin bulunduu bir senetle rivyet etmitir. Subk, hyda isndn bulamad hadisler arasnda zikretmitir (VI/368) Rivyetin uydurma olma ihtimali aktr.

Hz. Peygamber, Bille, Allaa fakir olarak mlk ol,zengin olarak mlk olma buyurmu, Bill de bu benim iin nasl olur? deyince, Hz. Peygamber, istenildiinde mni olma, verildiinde de gizle. demitir. Bu rivyeti Eb Tlib el-Mekk, zhdn vasf ve fazileti konusunu ilerken (I/263) zikretmitir. Rivyetin uydurma olma ihtimali aktr.

Allahm, beni fakir olarak vefat ettir, zengin olarak vefat ettirme. Beni miskinlerle haret. Bu rivyeti Eb Tlib el-Mekk, zhdn vasf ve fazileti konusunu ilerken (I/263) zikretmitir. Rivyeti, Beyhak Eb Sad el-Hudrden rivyet etmi, ancak rivyetin isndnda bulunan Hlid bin Yezid bin Abdirrahman hakknda bn Ad ve Zeheb, zayf ve gvenilir olmadn haber vermilerdir. Rivyetin uydurma olma ihtimali aktr.

Haline rz olduu zaman, fakirden efdal kimse yoktur. Irk, bu lafzla bulamadn ifade etmitir (IV/293). Rivyetin uydurma olduu aktr.

Fakirliin sana geldiini grdn vakit, ho geldin ey slihlerin iar diye onu karla. Zenginliin tevecch ettiini grdn vakit ikab/azb acele edilmi bir gnahtr de. Bu rivyeti Eb Tlib el-Mekk (II/194) ve Gazzl (hy, IV/288), fakrn faziletilerini ilerken zikretmitir. Rivyetin uydurma olma ihtimali aktr. Subk, rivyetin sriliyttan olduunu syler (VI/366). Hadis olmad aktr.

Allah Telnn en ok sevdii kulu rzkna kanaat edip Allahn taksmtna rz olan fakirdir. Bu rivyeti Eb Tlib el-Mekk (II/194) ve Gazzl (hy, IV/292), fakrn faziletilerini ilerken zikretmitir. Bu haberi Irk, bu lafzla bulamadn sylemitir (IV/292), Subk de bu haberi hyda isndn bulamad hadisler arasnda vermitir (VI/368). Rivyetin uydurma olduu aktr.

Ey fakirler topluluu! Rzy kalbinizden Allaha verin ki, fakirliinizin sevbna nil olasnz. Bu rivyeti Eb Tlib el-Mekk (II/194) ve Gazzl (hy, IV/292), fakrn faziletilerini ilerken zikretmitir. Hadis rivyetini Deylem, Eb Hureyreden olduka zayf bir isnadla rivyet etmitir. Subk, hyda isndn bulamad hadisler arasnda zikretmitir (VI/368). Rivyetin uydurma olduu ikrdr.

Her eyin bir anahtar vardr. C ennetin anahtar fakirleri ve miskinleri sevmektir. Sabrl fakirler Allah Tel ile beraber bulanacaklardr. Bu rivyeti Kueyr fakir konusunda zikretmitir (Kueyr Rislesi, s. 440). bn Arrk, rivyeti mer bin Ridin Mlikten uydurduunu Drekutnden nakletmitir. (bn Arrk, Tenzhuera, II/286). Rivyetin uydurma olduu aktr.

Zengine zengin olduu iin tevzu gsterenin dininin te ikisi gider. Bu rivyeti Kueyr fakir konusunda zikretmitir (Kueyr Rislesi, s. 445). Mteber kaynaklarda yer almayan bu mehur rivyetin mevz olduu aktr.

Dnyadan saknn. nk o, Hrut ve Mruttan daha byleyicidir. Bu rivyete, Mevln C elleddin Rm, Mesnevsinde (IV/256, beyit 3193) yer vermitir. Beyhak ve bn Ebid-Dnyann naklettii rivyete son derece ihtiyatla yaklamak gerekir. Hadis en azndan zayf saylmaktadr.

Fakirlik, benim iftiharmdr. Ben onunla vnrm. Bu rivyete, Mevln C elleddin Rm, Mesnevsinde (I/189, beyit 2357; V/673, 715) yer vermitir. Bu rivyetin senet ve metin olarak kaynaklarda tesbiti mmkn olmamtr. Genellikle zayf ve mevz hadisleri ihtiv eden eserler, bn Hacer el-Askalnnin mevz ve btldr dediini naklederler. Rivyetin uydurma olduu ok aktr.

Yz seksen senesi olduu zaman, size gurbeti (yurdundan uzaklamay) ve dalarn tepelerinde ibdete ekilmeyi hell kldm. Eref Ali, evlenmeyi terketme ve uzlet blmnde (s. 251) rivyete yer verir. Eb Tlib el-Mekknin Kuutul-Kulb adl eserinde rivyet u biimi almtr: ki yz senesinden sonra mmetime bekrlk hell klnmtr. Sizden birisinin o zamanda bir enik (kpek yavrusu) yetitirmesi ocuk yetitirmesinden daha hayrldr. ((II/239), Baka bir rivyet de u ekildedir: ki yz ylnda sizin en hayrlnz ailesi ve mal olmayan bekr kimsedir. Bu tr rivyetler genelde mevzt (uydurma hadisler) kitaplarnda yer almaktadr. Bu rivyetler, kesinlikle uydurmadr.

Allahm, Beni miskin olarak yaat, miskin olarak ldr, miskinler zmresinde haret. Tirmiz ve bn Mce, zayf senedlerle rivyet etmilerdir. Hadis, zayftr.

Dnya, yeri olmayann evi, serveti olmayann maldr. Akl olmayan dnyalk toplar. Zayf veya uydurmadr.

Hi lmeyecekmi gibi dnyaya, yarn lecekmi gibi hiret iin al. Bu lafzla uydurmadr. (7)

Kanaat, tkenmeyen bir hazinedir. Bu rivyet, baz kaynaklarda hadis olarak geer. Mesel, bkz. Kurtub, el-Kiff vel-Kanah, Kahire, 1408/1988, s. 14. Ancak bn Hbbnn, Muhammed bin Mnkedirin babasna nisbet ettii bir szdr (bn Hibbn, Ravzatul-Ukal, Beyrut, 1397/1977, s. 150). Bu sz, kanaat hakknda gzel bir ifde olsa da hadis deildir.

Eb Tlib el-Mekknin Kuutul-Kulb ve mam Gazzlnin hy-i Ulmid-Din adl kitabnda geen konuyla ilgili zayf veya uydurma hadis rivyetlerinden baz rnekler verdik. Bu rnekleri, oaltmak mmkn. Kendinden sonra yazlan nice kitaplara kaynak tekil etmesi bakmndan bu iki kitaba atfta bulunulmutur. Baka mehur kitaplardaki tm hadis rivyetleri ele alnrsa, rnekler maalesef ciltlerle kitaplar dolduracaktr. zellikle tasavvufla, tasavvuf ahlk ve ahlkla ilgili eser ve konumalarda, yer yer vaaz, nasihat tr konuma ve eserlerde bu tr rnekleri duyup gryoruz. Din, salam kaynaklara, salam delillere dayandrlmal, Kuran ilkeleri, zayf veya uydurma rivyetlerle zedelenmemelidir. Dinle ilgili konularda gncel siyasal ve sosyal problemlere kar uyank olunmas kadar; tarihsel sre iinde hakka karan btllar zor da olsa ayrdetmeye almak, bugnn dv adamlarnn boynuna bortur.

Bu misallerden de anlalyor ki, Zenginliin aleyhindeki hadisler ierisinde pek ok uydurma hadis bulunmaktadr. lke olarak zenginlerin ktlenmesi slma uygun deildir. Bundan dolay, zenginliin aleyhindeki hadis rivyetlerine ihtiyatla yaklamak gerekir (Ahmet Yldrm, Tasavvufun Temel retilerinin Hadislerdeki

Dayanaklar, T.D.V. Yay. s. 396).

Gerek Zhidlik: Eb Zerr (r.a.) anlatyor: "Raslullah (s.a.s.) efendimiz buyurdular ki: "Dnyada zhidlik, hell olan haram etmek veya mal ziyn etmekle olmaz. Gerek zhidlik, Allah'n elinde olana, kendi elinde olandan daha ok gvenmen ve bir msbete dtn zaman getirecei sevab sebebiyle, onun devamna rabet gstermendir." (Tirmiz, Zhd 29, hadis no: 2341; bn Mce, Zhd 1, hadis no: 4100)

Peygamberimiz, dnya-hiret dengesini bozma eilimi gsteren elerini uyararak ya dnya hayatnn ssn ya da Allah, Rasln ve hiret yurdunu tercih etmelerini istemitir (33/Ahzb, 28-29). hirete ncelik veren bu dengenin dnya lehinde bozulmas ynndeki davranlar tasvip edilmemitir. Sahbenin dnya malna fazlaca nem veren baz hareketleri karsnda Hz. Peygamber, Allah katnda dnyann clz bir l olak kadar bile deeri olmadn (Mslim, Zhd 2) ifade etme ihtiyacn duymu, dnyaya dkn ve maddeye tutkun olmamalar iin evresindekileri uyarmtr (Buhr, Rikak 5; Mslim, Zekt 38).

Abdullah bin mer, Ebud-Derd ve Osman bin Mazn gibi srekli ibdetle megul olup kendilerini ve ailelerini dnya nimetlerinden mahrum brakan kimselerin davranlar da Hz. Peygamber tarafndan ho karlanmam (Buhr, Savm 56, Nikh 1), lsz bir ekilde dnyaya sarlmak kadar; bir tr ruhbanlk hayatna ynelmek de doru bulunmamtr (Ahmed bin Hanbel, IV/226; Drim, Nikh 3).

Hz. Peygamber, yaad hayat itibaroyla dnya karsnda taknlmas gereken tavrn nasl olmas gerektiini gstermitir. Nitekim, Uhud da kadar altnm olsa, gnden fazla saklamazdm (Buhr, Zekt 4; Mslim, Zekt 10) demi, hayat boyunca dnyala nem vermemi, vefatndan sonra birka ahs eyasndan ve ok az miktarda maldan baka bir ey brakmam, ilk iki halifesi de bu yolda onu takip etmitir. Bununla beraber Hz. Peygamber, Dnya mal tatldr, ekicidir (Buhr, C ihad 37; Tirmiz, Fiten 26) szyle herkesin dnyaya ve maddeye kar kendisi gibi davranamayacan da ifade etmitir. Nitekim mslmanlarn servet edinmelerini tasvip etmi, dinin servetle ilgili olarak getirdii ykmllklerin ifa edilmesi artyla zenginliin kt bir ey olmadn sylemitir. Onun dnya karsndaki tavr ve szleri bir tavsiye ve uyar niteliindedir. nsanda maddeye ve ahs kara kar doutan bir eilim, hatta hrs bulunduundan slm, kiileri dnya nimetlerine tevik etme yerine; onlarn dnya ile ilgili davranlarn dzene koymaya zen gstermelerini istemitir.

Peygamberimiz dnya hayatn ar sevip ona balanmaktan mminleri sakndrmtr. Baz hadislerinde dnya hayatn aalayp telin ettiini gryoruz. Fakat Peygamberimizin aalad dnya, insanlarn nefs-i emmrelerine bakan fuhiyatn, erlerin, zulmlerin, isyanlarn ilendii dnyadr. hiretin tarlas olan, Allaha kulluk icr edilen, Allahn isimlerinin aynas, tecell ettii yer olan dnya deildir.

Aslnda tek bir varlk olan yer kresi hakknda; her meslek, her karakter ve ruh sahibi iin ayr ayr birok dnya anlay, hayat gr olduunu gryoruz. Deien ruh haline ve madd artlara gre bir insan iin bile birok dnya vardr. Bazlar hi lmeyecek gibi ona balanrken, bazlar artk yaamay deersiz bularak intihar bile tercih edebilmektedir. Peygamberimiz (s.a.s.) bu bin bir yzl dnyann bazen iyi, bazen kt ynnden bahsetmi, bazen bidlerin, dindarlarn dnyasn, bazen de inansz ve ahlkszlarn ve hireti hi dnmeyen, zlimlerin dnyasn deerlendirmitir. Bu sebeple bir hadiste (Tirmiz, Deavt 60, hadis no: 3458) dnya hiret iin bir ekim yeri, hiret iin ziraat yaplacak, l ilhe illllah ile ebed cennet aac kazanlacak kadar kymetli bir yer olarak belirtilirken, ayn dnya bir baka hadiste (Tirmiz, Zhd 13, hadis no: 2321; bn Mce, Zhd 11, hadis no: 2410) sinek kanadndan deersiz ve hatta melun (Tirmiz, Zhd 14, hadis no: 2323; bn Mce, Zhd 3, hadis no: 4112) olarak deerlendirilmitir.

Dnyann farkl alardan farkl kiiler iin ayrm yaplmadan, hepsine ayn zviyeden bakld takdirde hadislerdeki ifdeleri, birbirleriyle elikili bulmak mmkndr. Bu ayrm dikkate alndnda ise, herhangi bir elikinin olmad grlecektir. Hadis-i erifleri ve bunlarn Kurann ve dinin prensipleriyle deerlendirilip yorumlanmasn nazar- dikkate alrsak yle bir sonuca varabiliriz: nsanda mutlak braklm, ftr ve vazgeilmez duygulardan biri de dnya sevgisidir. Bir hadis-i erifte bu husus yle ifade edilir: nsan yalandka iki duygu gen kalr: Dnya sevgisi ve tl-i emel. (Ktb-i Sitte, 7/247). Dnya sevgisi, aslnda gerekli bir duygudur. nsan, bu duygusunu kontrol etmeden brakverir ve hrsnn etkisinde kalrsa, hireti unutmaya, terketmeye gtren arlklara der, dnyev arzularn peine taklarak siistimallere, haramlara dalar. Her devirde grlen ar kazan lgnlklar, bundan hsl olan bin bir eit hileler, skandallar, sahtekrlklar, lmeler, ldrmeler, slmn snrlamaya alt bu tl-i emel zaafnn eseridir.

slm, her konuda olduu gibi bu meselede de denge ister. hireti unutturmayacak, ibdetten alkoymayacak, harama yer vermeyecek lde dnyalk istemeyi yasaklamaz. Gl mslmann, zayf mslmana nazaran Allaha daha sevgili olduunu syleyen, veren elin alan elden stn olduunu beyan eden slmn, dnyay tamamen terk et demeyecei aktr. Bir eyin fazilet ve fenal, baka eyle mukayese edilerek ortaya kar. hiretle mukayese ile, ona tercih edilen dnyann olumsuzluu deerlendirilir. Allaha kfr, isyan ve fsklarla dolu olan dallet ehlinin dnyasdr yerilen. hireti kazandran, mminlere mescid, hirete tarla, Allahn isimlerine ayna, lh sanatlara sergi salonu olan dnya elbette kt deildir. Hadis-i erifler, bu aklamalarn nda deerlendirilmelidir.

Hadis-i eriflerde dnyaya taparcasna balanmann insann helki demek olduu vurgulanmaktadr. nsan gaflete dren, snav bilincini unutturan her trl gnahn arkasnda bu dnyevleme vardr. Maalesef bu sular, halktan nce ve daha fazla, kltrl insanlar, ahmaklardan nce zeki kabul edilenler iliyor. Bu bulac ve mzmin hastaln doru tedavisi, dnyay reddetmek ve terketmek deildir. mtihan alanmz terk etme hakkna sahip deiliz.

Dnyaya mahkm olma yerine ona hkim olup, Allahn rzsna ve hiret sadetine engel olan basitliklerini kmsemekle olur. Kfr, yeryzne hkim olarak saltanatn gerekletirirken, bizim yeryzne hkim olmaktan, ve arzn halifesi konumumuzdan yz evirmemiz, sevap deil gnahtr. Bilmek zorundayz ki, dnyay ktleyen hadisler, belli sahalarda, belli hedefler iin sylenmitir. Bunlar, insann alp kulland illara benzer. nsan bu illardan yararlanr ki, ar derecede dnyaya dkn ve bana gelen baz zorluklardan dolay bedbaht olmasn.

Btn mteber hadis kitaplarnda Kitbz-Zhd baln tayan blmler vardr. Bu konudaki hadisleri, Peygamberin dier hadisleriyle, snnetiyle/yaayyla ve daha ncelikli olarak da Kurann gsterdii btncl deerlendirme ile karlatrmak gerekir. Kuran bir erevedir, hadisler o ereve iinde anlalr; hibir sahih hadis, Kurann snrn amaz, aamaz. Mminlerin mtedil olmalar, her trl arlklardan uzak kalmalar, Kuran ve hadislerin btncl deerlendirmesinden kan temel tavsiyedir.

Hz. Enes bin Mlik (r.a.)in rivyetine gre, sahbe, mminlerin annelerine mracaat etmi ve Raslullah (s.a.s.)n gizlice yapt ibdetleri sormulard. Aldklar cevap kendilerini tatmin etmemi ve Biz nerede, Rasl-i Ekrem nerede?! Allah, Onun gelmi gemi btn gnahlarn affetmitir diyerek, deiik bir yorumda bulunmulard. Bu sahbeden biri, Ben geceleri hep namaz klacam, dieri Ben hayatm boyunca ara vermeksizin oru tutacam, br de Ben evlenmeyeceim taahhdnde bulunmutu. Bunu haber alan Peygamberimiz, onlara yle yle diyenler sizler misiniz? demi ve Vallahi, unu iyi bilin ki, ben sizin Allah Teldan en ok korkan ve saknanzm. Fakat bazen nfile oru tutar, bazen tutmam. Bazen nfile namaz klar, bazen uyurum. Ben evlenirim. Kim benim snnetimden yz evirirse, o benden deildir. (Buhr, Nikh 1; Nes, Nikh 4; Drim, Nikh 3) buyurmutur. (Bu sahbenin Hz. Ali, Abdullah bin Amr bin s ve Osman bin Mazun olduu rivyet edilir.) Bu hadis-i erif, snnete gre amel etmenin nemini aklar; dnyadan el etek ekme gibi arlklarn yanlln vurgular.

Raslullah (s.a.s.) bir sahbeye hitben: Hanmnn senin zerinde hakk vardr. Misafirlerinin de senin zerinde hakk vardr. Bedeninin senin zerinde hakk vardr. Her hak sahibine hakkn ver (Mslim, Savm 181) tavsiyesinde bulunur.

Tabern ve Kurtubnin tbin fakihlerinden Hz. krimeden rivayet ettiine gre; ashb- kiramdan bazlar cins duygularn kreltmek, bazlar et yememek,

bazlar da krn ed edemeyecekleri nimetlerden uzak durmak gibi taahhtlerde bulunmulard. Bu ar taahhtler zerine u yet nzil olmutur: Ey iman edenler! Allahn size hell ettii eyleri haram klmayn, huddu amayn. Dorusu Allah ar gidenleri sevmez. (5/Mide, 87) Yani, ar gitmeyin, helli haram ve haram hell saymayn denilmitir. (Kurtub, el-C miul li Ahkmil Kuran, 6/263)

slm, her konuda ifrat ve tefritten uzak olmay, arlklardan kanmay, dengeyi tavsiye eder. Hz. Peygamber, Ar gidenler helk olmutur (Ahmed bin Hanbel, I/386; Mslim, lim 7; Eb Dvud, Snnet 5) buyurur ve bu hkm kere tekrar eder.

Aslnda, slm dini, yoksulluu gzel bulup vmez. nk yoksulluk, zelil olup aalanmaya sebebiyet verir. Zillet ise slmiyetin ycelii ile badamaz. Mal ve servet, Kur'an'da "hayr" (hayr) kelimesi ile ifde edilmitir: "Birinize lm geldii zaman, eer bir mal (hayr) brakacaksa; anaya, babaya, yaknlara uygun bir biimde vasiyyet etmek Allah'tan korkanlar zerine bir bortur" (2/Bakara, 180). Hadis-i erifte yle buyurulur: "Slih (iyi) mal, slih kii iin ne gzeldir" (Ahmed bin Hanbel, Msned, IV, 194). Slih kelimesinin anlam ok genitir. Kelime, hell demek olup, ehil ve lyk olmak anlamna da gelir. Dolaysyla her mal, herkes iin uygun olmayabilir. Mal ve servet edinmenin tevik edildiine dair bir ok hadis vardr. kreden zenginler vlmtr.

Hz. Peygamber'in Geim Temini ve Zhd

Dedesi Abd'l-Muttalib'in lmnden sonra Peygamberimiz, Kurey'in dier liderleri gibi Mekke halknn geim kayna olan ticaretle megul olan amcas Eb Tlib'in yannda yaamaya balad. Eb Tlib, Mekke'den Suriye'ye giden bir ticaret kervan ile am'a gidiyordu. Raslullah (s.a.s.) o zaman henz dokuz yandayd. Onu hi krmayan amcasna sarlan Muhammed (s.a.s.)'i de bu yolculukta yanna ald. bn Hiam ve Tirmiz'nin rivyetine gre, kervan Suriye'de Busra denen mevkye vardnda orada konaklad. Manastrda Bahira adnda bir rhip vard. Eb Tlib onunla grt, rhip onlar yemee dvet etti. Bu meyanda Hz. Muhammed (s.a.s.)'i grnce dikkatini ekti. O'nda peygamberlik almetlerini sezdi. Eb Tlib'e: "Kardeinin oluyla geri dn, yahdilerden onu grp zarar vermelerinden korkarm" dedi. Eb Tlib de yeeni ile geri dnd. te Hz. Peygamber'in ilk d gezisi bu ekilde Suriye'ye olmutu.

Amcasnn evinde byyen Muhammed (s.a.s.), ondan ticar iler konusunda birtakm tecrbeler edinmiti. Bydnde, amcasnn o kadar zengin olmadn, beslemek zorunda olduu byk bir ailesinin olduunu anlaynca, Mekke'de kendi adna ticaret yapmaya balad. Genelde bilindiinin aksine; ticar hayata Hz. Hadce ile mterek almaya balamasndan ok nce girmitir. Mekke'de kk apta iler yapard. Bir yerden mal alr, bakalarna satard. Bu, Hatce ile almaya balamadan nce bakalaryla ticar ortakla girdiini gsteren sonraki olaylar ile te'yid edilmitir. Kurey'in bir ferdi olarak O'nun da geimi iin kabilesinin dier fertleri gibi ayn meslei, yani ticareti benimsemesi gyet doald. Kendi adna ticaret yapacak sermayeye sahip olmamasna karlk, kendi sermayelerini iletemeyecek olan, fakat drst insanlarla ortaklk yapmak isteyen sermaye sahibi birok zengin, dul ve yetime ait byk bir sermaye birikimi bulunuyordu. Dolaysyla Hz. Muhammed (s.a.s.) iin sbit bir maa karl veya kr ortakl yoluyla i hayatna girmesi ynnde birok imknlar vard. Hz. Hadice, Mekke'de temsilcileri vstasyla i yapan zengin hanmlardan biriydi. Muhammed (s.a.s.) ocukluundan beri alkan ve drstl sebebiyle halk arasnda "el-Emn" (gvenilir) ve "Sdk" (doru) isimleriyle tannrd. Bylece O'nu gvenilir ve kr getirici bir ortak olarak gren Hadce de bazen cretle, bazen de krdan pay vererek Hz. Muhammed (s.a.s.)'i birok defalar kuzeydeki ve gneydeki deiik pazarlara, ticar seferlere gndermiti.

Hz. Peygamber onun sermayesiyle pek ok ticar sefere kt. Bunlardan biri ok mehurdur ki; bu seferin sonunda Hadice O'na hizmetkr vstasyla evlenme teklifinde bulunmutu. Bu sefer, Suriye'de Busra'ya yaplmt. Bu geziye ktnda ya 25 civarnda idi. Hz. Hadice ile Suriye seferi iin anlamasndan nce Hz. Peygamber'in tcirlii ve drstl ile, zel olarak ticar piyasada, genel olarak da Kurey'te byk bir isim yapt anlalmaktadr. Yapt ticaretin ounluunu Yemen'e yapt ve bu gye ile oradaki ticar merkez ve ticar fuarlara ok sayda katld bilinmektedir. Hz. Hadice iin buralara drt sefer yapmtr. Hz. Peygamber'in Arap yarmadasnn dou ksmnda yer alan Bahreyn'e de birka sefer yapt bilinmektedir.

zetle ifade edebiliriz ki; Hz. Peygamber, ticar ilere olduka gen bir yata, muhtemelen 17-18 yalarnda balamtr. Herhangi bir drst ve kendisine saygs olan kii gibi, madd adan zengin saylamayacak durumda olan amcasna daha fazla yk olmaktan holanmam ve ticarete atlmtr. Bu sebeplerle de komu lkele, zellikle Yemen, Bahreyn ve Suriye ehir ve kasabalarna ve muhtemelen Habeistan'a gitmitir. Muhakkak ki O, hayatn hell yoldan kazanma aray iinde ok gayret sarfetmitir. hayatna, bir sermaye sahibi birinin orta olarak veya belirli bir cret karlnda alan bir kii olarak balam olmaldr. Daha sonra, bu sahada kazand tecrbelerle ve doruluunun, drstlnn evreye yaylmas zerine yukarda sz edilen Hz. Hadice'nin O'nu birok kere maa karl ticaret iin eitli yerlere gndermesi ve sonra ayn amala byk bir meblla Suriye'ye gndermesi olaynda olduu gibi, kendisine dier insanlarn sermayesi ile i yapmas teklif edildi.

Bu olaylar, O'nun ocukluunda kk bir cret karlnda Mekke halknn koyunlarna obanlk yaptn rendiimizde (Buhr, cre 2; Muvatt, 18 -2, 971-; bn Mce, Ticrt 5, hadis no: 2149) daha bir gereklik kazanyor. Hz. Peygamber, byrken, genliinin ilk dnemlerinde ticar hayatna muhtemelen sbit cretler karlnda balamt. Daha sonralar bu tarz ticareti, Yemen pazarlarna dzenledii her seferin sonunda ald bir deve karlnda Hz. Hadice iin birka defa yapmt. Bu sebeplerden dolay Peygamberimiz, hayatnn genlik dnemlerinde sbit cret karlnda Hz. Hadice de dhil, Mekke'nin farkl zengin insanlar iin ticaret yapyor grmemiz gyet normaldir.

Gnn birinde gen Hz. Muhammed (s.a.s.), birisyle ticar bir anlama yaparken, aralarnda bir problem kt; bunun zerine karsndaki O'ndan iddisn ispatlamas iin "Lt ve Uzz" putlar zerine yemin etmesini istedi. Bunun zerine O "hibir zaman bunu yapmadm. Yolum o heykellerin yaknlarndan gese, kasden onlardan kanyor ve deiik bir yol tutuyorum" buyurdu. O'nun tavrndan olduka etkilenen adam "Sen doru ve dil birisin. Sylediklerin de hakikattir. Allah iin, sen, bilginlerimizin ve kitaplarmzn szn ettii kiisin" dedi (bn Sa'd, c. 1, s. 130).

Tarih kaytlarda O'nun Said bin Ali Saib ile ortak ticaret yaptndan sz edilir. Mekke'nin fethinden sonra Saib O'nu ziyrete geldiinde ashb onun iyiliinden sz edince Peygamberimiz (s.a.s.), onu herkesten daha iyi tandn ifde etti. Onu sevgiyle karlayarak "gel, gel, ho geldin kardeim ve benimle hibir zaman tartmayan ticaret ortam!" buyurdu. Saib de genliinde Peygamberimiz'le ortaklk yaptn ve O'nun ticaret hesaplarn her zaman drste tuttuunu anlatt.

Hz. Muhammed (s.a.s.)'in Hz. Hadice ile evlenmeden nce, Suriye ve Yemen'de eitli yerlere Hz. Hadice adna seferlere kt konusunda hibir phe yoktur. Bununla beraber, maetini temin iin benzeri ticar gezilere defalarca kt muhtemeldir. Zaten O'nun gibi drst bir gen adamn, vaktini amcasnn yannda bo geirdiini dnmek imknszdr. ok kk yalarda iken bile amcasnn omuzundaki geim yknn birazn almak iin Kurey'te obanlk yapt bilinmektedir. 25 yana gelineceye kadar yal amcasna bir yk olarak isiz-gsz gezdiini nasl umabiliriz? O'nun karakteri ve ahlk da gz nne alndnda, tm deliller, en mehurlar Said bin Ali Saib ve Kays bin Saib olmak zere birok kiilerle ortak olarak veya kendi adna eitli ticar faliyetlerde bulunduunu gstermektedir. Yine eldeki kaynaklar bu amala Hz. Hadice kendisini ticar ileri iin semeden nce Yemen'e ve kasabalarnn pazarlarna birka sefer yaptn gstermektedir. Peygamberimiz'in mizacnda gen bir adamn genliinde bu tarz ticar ilere girmi olmas gyet mkul ve olaandr.

Hz. Muhammed (s.a.s.) gibi bir insann, genliinde ve hatta olduka erikin bir yata maeti iin bakalarna balm bir hayat srmesi hibir zaman ileri srlemez. Peygamberimiz'in Hz. Hadce ile anlama yapmadan ve Eb Tlib'in konumas ve istei vuku bulmadan nce en azndan Yemen'e birka ticar sefer yapm olmas kuvvetle muhtemeldir. Bahreyn'e yapt birka sefer, Abdul Kays heyetinin liderine "Sizin topraklarnz ayaklarmla inedim" buyurmas ile kendi azndan te'yid edilmitir. Bu ifde, Peygamberimiz'in ticar amalarla Bahreyn'e birka kez gittiini aka gstermektedir.

Evlilik Sonrasnda Ticr Megaleleri: Hz. Muhammed (s.a.s.), Hz. Hadce ile evlendikten sonra, bu kez iin idrecisi ve hanmnn orta olarak ticarete eskisi gibi devam etti. Buna bal olarak komu lkelerin ve lkesinin eitli ticar merkezlerine ve panayrlarna pek ok kereler yolculuk yapt kesinlik kazanmaktadr. Evlendii 25 yandan itibaren peygamberlik grevi kendisine tevd edilinceye, yani 40 yana kadar Arap yarmadasnn deiik blgelerine ve Yemen, Bahreyn, Irak, Suriye gibi snr komusu lkelere ticar seferlere gitti; yani bugnk tbirle ithlat ve ihrcat iiyle megul oldu.

Otuz yalarnn sonuna doru, daha ok tefekkre vakit ayrd bir gerektir. Bunun iin Hira danda (C ebel-i Nr) gnler, haftalar geirmitir. Ancak daha nceki dnemlerinde otuzlu yalarnn ortasna kadar normal bir ticaret adam gibi almt. Evlendikten sonra yapt ticar gezisi tesbit edilmitir. Bunlar srasyla Yemen, Necd ve Necran'adr. Bunun yannda O'nun hac mevsiminde Ukaz ve Z'l-Mecaz panayr (ticar fuarlar) zamannda youn ticar faliyetlerde bulunduu bilinmektedir. Dier zamanlarda da Mekke arsnda toptanclk iiyle urat rivyet edilmektedir.

Al-verileri: O'nun peygamberlik ncesinde ve sonrasnda hem Mekke ve hem de Medine'deki ticar mumeleleri hakknda geni mlmt vardr. rivyetlerde almlarndan bahsedildii gibi sat ilerine de yer verilmitir. Peygamberliin gelii ile Hicretin vukuuna kadar satmdan ok alm akdi yapt bilinir. Medine'ye hicretinden sonra ise sat mumeleleri olduka az olup bunlardan sadece tanesine hadis metinlerinde yer verilmitir. Allarna ise hayli fazla diyebileceimiz rnekler verilir.

Hz. Peygamber, hicretten sonra bazen vekil araclyla, bazen de kendisi bakalarna vekleten ticaret yapmtr. Ama i hayatnn ounda kendisi vekiller kullanmtr. Rehin karlnda veya rehinsiz bor alr, pein veya borla mal alrd. len insanlarn borlarnn denmesine de kefil olurdu. Gelirinden sadaka/zekt verdii bir miktar topra vard. Peygamberlik gelmeden nce birok ticar i yapt halde, lh mesajn kendisine tevd edilmesinden sonra bu iler devaml azalma izgisi gstermitir. Medine'ye hicretinden sonra ok az sat yaparken, birok alm yapmtr. Hicretten sonra birok kiiden bor almt. Ama ok cmert bir borlu idi; zira iyi niyet ve teekkr belirtisi olarak her zaman borcundan fazlasn geri derdi ve ayrca o kiiye; "Allah evini ve servetini korusun. Bor iin hediye, Allah rzs ve borcun geri alnmasdr" eklinde du ederdi (Zdu'l-Med)

Bir defasnda birisinden krk s'/lek bor almt. Adam daha sonra muhta duruma dnce Raslullah (s.a.s.)'a gelerek alacan istedi. Adam bir ey syleyecekken Raslullah (s.a.s.): "yilikten baka hibir ey syleme; nk borcunu deme bakmndan ben borlularn en iyisiyim" diyerek krk s' borcuna karlk, krk s' da onun iyi niyetine teekkr eklinde bir jest olarak seksen s' demitir. Yine bir gn bir deve satn almt. Devenin sahibi sonradan gelerek, ok kaba szlerle parasn isteyince, ashb hemen onu yakalad. Fakat Hz. Peygamber: "Onu brakn. Bir hakkn sahibinin (yani alacaklnn) konumaya hakk vardr" buyurdu ve bor ald deveden daha deerli bir deve verdi. Adam: "Bana borcunu tam dedin, Allah da sana desin" dedi. Bunun zerine Allah'n Rasl: "En hayrlnz, borcunu en iyi deyendir." Buyurdu. (Buhr, stikrz 4,6, 7, 13; Mslim, Mskat 118-122, hadis no: 1600, 1601). Bir seferinde ise ald maln karln deyecek paras yoktu. Sonra o mal satarak krn Ben Muttalib'in dullarna harcad ve "bundan sonra karln deyecek param oluncaya kadar hibir ey satn almayacam" (Ahmed bin Hanbel, I/235, 323; Eb Dvud) buyurdu. Baka bir gn, bir alacakls olduka sert szlerle alacan isteyince Hz. mer onun zerine yrd. Peygamberimiz (s.a.s.): "Ey mer, dur! Benden borcumu dememi, ondan da sabrl olmasn istemen daha doru olur" buyurdu (Zdu'l-Med).

Ticaretinin Prensipleri: 'nun ticareti dier insanlarnkinden farklyd. O, sadece hayatn kazanmak, yani geimini hell yoldan srdrmek istiyor; zenginlik ve servet biriktirmek gibi arzular peinde komuyordu. nk bu ticar iler, o devirde drst para kazanlabilecek ender ilerdendi. Kazandklar ancak hayatn idme ettirmesine yeterli oluyordu. Ancak, ne olursa olsun, her yapt ii en mkemmel bir ekilde ve "el-Emn" ve "Sdk" vasflarna uygun ekilde yapyordu.

Peygamberimiz, i hayatn gyet dil ve drst olarak srdrd. Alveri yapt hibir kimsenin ikyetine meydan vermedi. Her zaman szn tutar, mterilerine sz verdii nitelikteki mal tam zamannda teslim ederdi. Henz ok gen yalarda drst ve doru szl bir tcir olduu eklindeki n her tarafa yaylmt. Dier insanlarla olan ilikilerinde daima byk bir sorumluluk ve drstlk anlayna sahip olmutur. O, yalnzca hakkaniyet ve drstlk esaslarna dayal bir ticaret yapmakla kalmad, doru ve dil ticar mumeleler konusundaki temel ilkeleri de vaz' etti. likilerindeki drstlk, adlet ve doruluk btn tccar ve iadamlar iin takip edecekleri ebed kurallar haline geldi. Ticarete ilk atld zamandan beri, dier insanlarla olan ilerinde daima sorumluluk ve drstlk gstermitir. Bu konuda kendisi ile ticaret yapm insanlarn eitli nakilleri bulunmaktadr: Abdullah bin Hamza, O'nunla bir alverie baladn, fakat daha ayrntlar belirlemeden cil bir iinin kmasyla hemen ayrlmak zorunda kaldn anlatmaktadr. Geri dnmeye sz verdii halde unuttuu iin, ancak gn sonra hatrlayarak oraya komu ve Hz. Muhammed (s.a.s.)'in orada gn boyunca beklediini belirtmekten baka hibir ey sylemediini belirtmitir. O'nun cmertlii ve dil kiilii sadece kendi andakilere deil; kendinden sonra gelen btn insanlara da ticar mnsebetler iin temel prensipler olarak kabul grmtr.

Hz. Peygamberimiz, ticaret yapt insanlara kar ok nzikti ve ashbnn da yle davranmasn isterdi. llah'n Rasl, peygamberliinden nce de sonra da ticar ilerinde devaml drst olduu gibi; ashbna da ayn ekilde davranmalarn tavsiye etmiti. Medine'de devletin bana geince ticar sahadaki btn sahtekrlk, fiz, phe, belirsizlik, haksz kazan, smr, karaborsa gibi unsurlar karp atmtr. Arlk ve uzunluk llerini standartlara balayarak insanlarn, gvenilirlii pheli arlk ve uzunluk birimlerini kullanmasn yasaklamtr.

Maet Temini Asndan Ticretin nemi: slm'da rzk temin etmenin en faziletli yolu cihad'tan (ganimetten) sonra ticarettir. Sonra ziraat ve sonra da zanaattr. Btn bu rzk temin etme yollarnda al-veri ilemi szkonusu olmaktadr.

nsanlara hizmet anlayyla yaplan bu mndaki ticareti slm hem mer hem de makbl saymtr. Ticaret hakknda Allah'u Tel yle buyurur: "Allah, ticareti hell, riby da haram kld." (2/Bakara, 275). Devrinin en gvenilir tciri olan Peygamberimiz de bu konuda yle der: "Gvenilir, doru ve mslman tcir, kyamet gn ehidlerle beraberdir." (bn-i Mce, Ticrt, 1). Hads-i erfi de drst ticaretin sahibine ne kadar sevap kazandracan belirtmektedir.

slm'a gre ticaret; deerli olan bir mal, deerli olan bir dier mal veya para karlnda deitirmektir. Dinimizin ticarette gzettii gaye, her ne pahasna olursa olsun kazanmak deil, insanlara, ihtiyalar olan faydal eyay temin ederek hizmette bulunmak, bu vesle ile de normal, mer bir kazan salamaktr. Mer bir ticarette u zellikler bulunmaldr: 1) Alan ve satann rzas, 2) Karlkl iyi niyet ve drstlk, 3) Ticaretin, taraflardan birine veya bakalarna zarar vermemesi. Dou kltrn yanstan bir alveri an. Ticarette bulunmas gereken bu vasflar Kur'an yle zikreder; "Ey man edenler! birbirinizin mallarn hakszlkla deil, karlkl rza ile yaplan ticaretle yeyin, (haram ile) nefsinizi mahvetmeyin. Allah phesiz size merhamet eder. Bunu, kim ar giderek hakszlkla yaparsa onu atee sokacaz. Bu, Allah'a kolaydr." (4/Nis, 29-30).

Hz. Muhammed (s.a.s.) Peygamber olduu zaman Hicaz'da Araplarn ou ticaretle urayordu. Peygamber (s.a.s.) vahiy gerei olarak dzenleyici baz hkmler getirerek drst bir piyasann teekkln salad. Peygamberimiz, kendisi rnek bir tccar olduu gibi, ashbna ve tm mslmanlara ticaretle ilgili eitli tavsiye ve emirlerde de bulunmutu. te onlardan bazlar:

"Ticarette ok yemin etmekten saknn. nk yemin srm artrr, fakat bereketi yok eder." (Mslim, Msakat, 27).

"Allah'n rahmeti, satarken, alrken ve iddi ederken yumuak olan kimseyedir." (Buhr) buyurmutur. Yine Buhr'nin rivyet ettii bir hadiste yle buyrulur: "Alverite yemin, maln srmn arttrsa bile, hakikatte kazancn bereketini giderir." (Mslim, Mskat, 131, 133, man 117; Buhr, By' 26)

Eb Zer'den rivyet edildii zere Raslullah (s.a.s.): " snf vardr ki kymet gnnde Allah Tel bunlara iltifat buyurmaz, yzlerine bakmaz, onlar temize karmaz; onlar iin can yakc bir azp vardr" buyurdu. Peygamberimiz, hsrnda kalanlardan birinin, "maln yalan yere yemin ederek satan" olduunu belirtmitir (Mslim). Yine Raslullah (s.a.s.) yle buyurmutur: "Sizden nce bir adam vard. Bir melek onun ruhunu almaya geldi. Melek ona; 'hayatnda hi iyilik edip etmediini' sordu. O da bilmediini syledi. Dnmesi sylendiinde, ihtiyac olanlara bor verdiini, zenginlere demeleri iin zaman tandn, fakirlerin borcunu ise affettiini syledi. Bunu zerine C ennete gtrld." (Buhr, By' 18, Enbiy 50; Mslim, Mskat 31, hadis no: 1562; Nes, By' 104). Bir dier hadiste de yle buyrulur: "Drst ve gvenilir tcir peygamberler, sddklar ve ehidlerle beraberdir." (bn Mce, Ticrt 1) "Kymet gnnde tccarlar ktler olarak dirilecektir; Allah'tan korkanlar, drstler ve hakikati konuanlar hri" (Tirmiz, bn Mce, Drim)

Allah, Hell Rzk in alanlar Sever: Allah Rasl (s.a.s.) yle buyurur: Allah elinden i gelen sanatkr mmin kulu sever (Mnv, Feyzul-Kadr, II/290). Evet, byle. Zira, baka trl demesi mmkn deildir. nk Allah Kurn- Kermde yle buyurur: De ki: stediinizi ileyin; Allah, peygamber ve mminler ilediklerinizi grecektir (9/Tevbe, 105). Yani bir ksm kriterlerle, kstaslarla, ilediiniz eyler deerlendirmeye tbi tutulacaktr. Maherde yaplan btn iler sergilenecek ve herkes gelip, "buna bir i denir mi denmez mi?" diye tefti mhiyetinde bakacaktr. te insanlar, bu mlhaza ile amel etmeli, almaldr. Bir hadis-i erifte de yle buyrulur: yaptnz zaman, Allah o ite itkan etmenizi yani salam, rzasz ve kusursuz yapmanz sever. (Kenzul-Umml, III/907). Sz konusu ettiimiz yet (9/Tevbe, 105), ilme tevik prensipleri adna zerinde durulmas gereken mcizelerdendir. Allah Raslnden benzer bir tevik ise yledir: Allah sanatkr, mmin kulu sever. "phesiz Allah, gzeldir, gzeli/gzel ii sever." (Mslim, man, I/93; bn Mce, Du 10) "phesiz Allah, her eyde ihsn/iyilik ve gzellii yazmtr (farz klmtr)..." (Mslim, Sayd ve'z-Zebh 57; Eb Dvud, Edh 12). "Kendinize gre makbul bir i yapnz. Srf bakalarna rekabet olsun diye yapmaynz..." (Tirmiz, Birr 63) "Kovandaki suyu, isteyenin kabna boaltmak ve m'min kardeine gler yzle konumak gibi de olsa, iyi, gzel ve doru hibir sz, ii ve davran kmseme (yapabilirsen hi durma, yap)!" (Eb Dvud, Libas)

Evet Allah, eriate uygun ve mer dairede alan, didinen, yorulan ve kazananlar sever. Hz. Peygamber'in dnyasnda ve Onun amel ve aksiyon anlay iinde alma, amellerin en faziletlisi ve Allah sevgisine en abuk ulatrandr. O asla, rhipler gibi kiliselere kapann, evlenmeyi terkedin, yemeyi imeyi brakn, dnyay bo verin, t Allaha vsl olasnz... dememitir. Allah Rasl, insanlardaki evlenme ve hemcinsine alka duyma duygusunu gdkletirmemi, saptrmam, hapsetmemi dolaysyla da depresyonlara sebebiyet verecek yollara girmemitir. O, bu duyguyu, olumluya,, merya kanalize etmi ve bu noktada dahi, mmet-i Muhammedi, Allahn rzsna ve honutluuna ulatracak yollar gstermitir. Onun terbiyesi; ftrat, karakteri ynlendirme ve ona yaratl gyesine uygun hedefler bulma istikametinde olmutur.

Ticaret, Ziraat ve C ihad: leri dengeleme mevzunda da Onun ei menendi yoktur. Bir hadis-i eriflerinde O yle buyurur: Siz kendinizi ne alveriine saldnz; sadece ziraatle iktifa ettiiniz; srlarnzn ardna taklp gittiiniz (yani sadece hayvanclkla uratnz) ve cihad terkettiiniz zaman, Allah sizin banza yle bir mezellet indirir ki tekrar dininize dnmedike de bu mezelletten kurtulamazsnz. (Eb Dvud, By 54; Ahmed bin Hanbel, II/84) buyurmaktadr. ne al verii: Bir ahsn, dier bir ahstan veresiye bir ey satn alp, sonra da ayn adama onu ok daha ucuza satmas eklinde tarif edilmitir ki, birok tarifinden sadece bunu vermek yeterli olur. Bu, ister kapal bir fiz saylsn, ister baka bir speklasyon, Raslullah'a gre sakncaldr. Bu hadisin bize anlatt, iaret ettii hususlar ancak, sanay devrimi ve sanay hareketlerinden sonra anlayabildik. Onu da doru anlayabildiysek. C ihad, zten unutmutuk; sanay derken ziraat ve hayvancl da ihmal ettik ve kendimizi bir baka dengesizliin uurumunda bulduk.

Oysa ki, yaplacak eyi, hem de 14 asr evvel Allah Rasl haber veriyordu. Ve O, her meselede olduu gibi, bu meselede de fevkalde dengeliydi. Elbette ki, ziraat ve hayvanclk olacaktr. Nitekim bu tr almalar tevik eden hadis-i erifler de vardr. Ancak, btn himmet ve gayreti bunlara ayrmak; ite doru olmayan budur. ehir hayatna karmadan, bir daa ekilip, kendi ibdet anlay ve duygularyla ba baa kalmay arzulayan insandan tutun da, teebbs gcnden mahrum ziraat ve hayvancya kadar ml olan bu ifade, bize nemli bir iktisat ve ekonomi dersi vermektedir. Ayrca, dnya lsnde yerinizi almak iin, gerekli caydrc gc elde tutmadnz, cihad terkettiiniz veya cihad terkedip de, devlet oluturamadnz, gcnz ve dnyadaki deerinizi kaybettiiniz zaman Allah, size altndan kalkamayacanz bir mezellet/rezillik musallat edeceini, malbiyetler, esretler, tahakkmler altnda kalp ezileceinizi de hatrlatmaktadr ki, bu durum, yeniden dine dnp, slm hayata hkim klacanz na kadar da devam edecektir. Allah Rasul, nasl ki, istidat ve kabiliyetleri snrlamam, ayn ekilde beden g ve kuvvetleri de hakir grmemitir. Grmemi ve aksine yle buyurmutur: Kuvvetli bir mmin, (beden shhatine sahip olan bir mmin) Allah indinde zayf mminden daha hayrl ve sevimlidir. (Mslim, Kader 34; bn Mce, Mukaddime 10; Ahmed bin Hanbel, III/366). Allah indinde sevimli olmak isteyenler, kalp shhatiyle beraber beden shhatine, cisim salyla beraber ruh salna da sahip olmaldr. Grlyor ki, Allah Rasl, Zayflayacaksnz, perhize girecek, beden g ve kuvvetinizi kracaksnz ki Allah indinde makbul olasnz... demiyor. Tam tersine; ruhbanla, keilie ve papazla kar realiteyi, ftr ve tabi olmay ne karyor ve meselelere, tabiat iinde bir mecra aratryor; ve bizi o istikamete kanalize ediyor. (F. Glen, Sonsuz Nur, c. 1, s. 385)

En Hayrl Kazan; Kendi Eliyle alp Kazanma: Peygamberimiz (s.a.s.), ocukluundan balayarak drst bir ekilde ok almakla hayatn kazanm, gzel ve nezih bir hayatn temel esaslarn koymutur. "Hibir kimse, kendi elinin emeiyle kazandndan daha hayrlsn yememitir. Allah'n peygamberi Dvud (a.s.) da elinin emeini yerdi" (Buhr, By' 15) buyurmutur. Hz. ie (r.a.)'den rivyetle Peygmaber (s.a.s.): "En gzel eyler, yediinizin en temizi kendi alp kazandnzdan geldii gibi, ocuklarnz da bundan gelir." (Eb Dvud, By' 79; Tirmiz, Ahkm 22; Nes, By' 1; bn Mce, Ticret 1) buyurmutur. En gzel kazancn ne olduu sorulduunda; "Hell yoldan olan ve kiinin kendi eliyle kazanddr" (Ahmed bin Hanbel, Msned) diye cevap vermitir. Beyhak'nin rivyet ettiine gre, "Farz olan birok vazife gibi, hell yoldan maetini temin etmek de bir farzdr."

Bakasna Yk Olmadan Yaamak; Hell Maet Temini: C enb- Hak, "Yeryzn size boyun ediren (ondan yararlanmanz iin size itat ettiren) Allah Tel'dr. O halde yeryznn srtlarnda (dalarnda tepelerinde ve ovalarnda) dolan da Allah'n size verdii rzklardan yararlann." (67/Mlk, 15). buyurmutur. Yeryznde dolamaktan maksat insanlara faydal olan nmetlerin ortaya karlmasn salamak ve bunun iin aratrma yapmaktr. C enb- Allah yeryzn insanlar iin rzk salama yeri klmtr. Abdullah b. Mes'ud (r.a.)'tan rivayet edilen bir hadste Hz. Peygamber (s.a.s.) yle buyurmulardr: "Rzk salamak gayesiyle almak her mslman zerine farzdr. " Buna gre mslmanlar hell ve haramlara dikkat ederek kendilerinin ve aile ferdlerinin rzklarn salamak zorundadrlar. Ancak bu rzk salamak iin alldnda mutlaka Allah'n rzas ve O'nun koyduu snrlar gzetilmelidir. Hz. Eb Bekr'in: "Haram ile beslenen bir vcda ancak C ehennem atei yakr." sz mslmann rzk temini ve al-veri anlayn en gzel bir ekilde belirtmektedir. Ashbn hell alveri yapmak ve haramlardan uzak durmak iin pheli olan hususlar bile terk ettiklerini biliyoruz.

Ayn ekilde slm, alp kazanabilme gcne sahip olan bir kimsenin dilenmesini yasaklamtr. Hz. Peygamber (s.a.s.) yle buyurmaktadr: "Allah'a yemin ederim ki sizden birinizin, ipini alp da, dadan bir ba odunu tayp getirmesi ve bu odunu satp onunla ailesinin ve kendisinin geimini salamas, baka birinden istemesinden ok hayrldr. Kim bilir yardm istediiniz kimse ya verir minnetine girersin, yahut vermez zilletini ekersin. " (Buhr Muskt, 13, Zekt, 50, Buy', 15; bn Mce, Zekat, 25; bn Hanbel, I, 167)". Buna gre, almaya gc yeten kimsenin dilenmesi mer deildir.

Maet Temini in Peygamberimiz obanlk da Yapmtr: "Allah hibir peygamber gndermedi ki, koyun obanl yapmam olsun." "Sen de mi, Ey Allah'n Rasl?" diye sordular. "Evet, ben de bir miktar krat mukabili Mekke ehline koyun gttm." (Buhr, cre 2; Muvatt, 18 -2, 971-; bn Mce, Ticrt 5, hadis no: 2149). Nes'nin bir rivyetinde yle denir: "Koyun sahipleri ile deve sahipleri vnmlerdi. Raslullah (s.a.s.): "Hz. Musa koyun oban olduu halde pegamber

oldu. Hz. Dvud koyun oban olduu halde peygamber oldu. Ben de ehlimin koyunlarn C iyd'da gderken peygamber oldum" dedi.

Peygamberlerin obanlktan gemelerindeki hikmeti limler yle aklamlard: "Peygamberler koyunlar gderek, yrtlmesi boyunlarna yklenen mmetlerinin ileri hususunda tecrbe sahibi olmulardr. Zra koyunlarla har neir olma sonunda onlarda hilm ve efkat duygular geliir. nk onlar, koyunlar gtmeye ve mer'ada dalmalarndan sonra toplamaya, bir otlaktan dier bir otlaa nakletmeye, hayvanlarn vahi hayvan ve hrsz nev'inden dmanlarn defetmeye sabrettiler. Hayvanlarn tabiatlarndaki farkllklar, zayflklarna ve muhedeye olan ihtiyalarna ramen aralarndaki iddetli iftiraklar grp tecrbe edinirler. Bu durumdan mmete kar sabretmeye lfet kazanrlar ve ayrca mmetin tabiatlarndaki deiiklikleri, akllarndaki farkllklar anlarlar. Bylece mmetin yarasn sarar, zayflarna merhamet eder, onlarla daha iyi geinir. Bu davranlarn verecei meakkatlere obanlktan gelenlerin tahammlleri, bu ilere birden bire girenlerden daha kolay olur. Koyun gdnce bu hususlar tedricen kazanlr. Bu tecrbe iinde koyun zerinde durulmutur. nk koyun dierlerinden daha zayf, bunlarn dalmalar da deve ve srda daha fazladr. nk deve ve srn balama imkn vardr. Adeten koyun krda balanmaz. Ayrca, koyun daha ok dalsa da, emirlere uymas dierlerinden daha abuk olur."

Yaad Sde Hayat ve sraftan Kanmas: Raslullah (s.a.s.) ok sade bir insad, tm hayat sadelik iinde ve hem kendi yaay ve hem de ailesinin geiminde en kk israf tavr gstermeden gemitir. Genliinde olduu gibi, hicretten sonra, yani devlet bakan ve halkn tartmasz lideri olduu zaman bile, ne verilirse yer, kaln ve kaba (ucuz) elbiseler giyerdi. Onun ne saray, ne taht/koltuu, ne lks ve israf iinde yaay vard. Tek bana veya bir meclisteyken tereddt etmeksizin yere, topraa veya hasr stne otururdu. Gnler boyu sadece kuru ekmek yemi, gnlerce yalnz hurma ile idare etmitir. Sade kyafetler giyer, gsteriten holanmazd. Byle bir hayat yaarken, devletin tm hazineleri (Beytu'l-Mal) O'nun elinde ve emrinde bulunuyordu. O, toplumunun en fakir bir yesinin hayat standartlarna gre yaamay srdryordu.

Kendisi sade hayat sevdii gibi, ailesinin de sade bir hayat srmesini ve gsterili hayattan kanmalarn isterdi. Kadnlar iin altn gm gibi ziynete izin verilmi olmasna ramen, kendi hanmlarnn bunlar takmasndan holanmazd. Hanmlarnn dier kadnlara, tak ve altnlaryla rnek olmasn deil, takvsyla rnek olmasn isterdi. Zaten toplumda dar gelirlilerin isyan, zenginlerin halkn grecei ekilde israf ve lks iinde bir hayat srmesi ve kendilerini onlarla karlatrmalar sebebiyle olur. Bir gn kz Ftma'nn boynunda altn bir kolye grnce: "nsanlarn, Raslullah'n kz boynuna ate takm demeleri houna gider mi?" demitir. Bir defasnda da Hz. ie'nin kollarnda bilezikler grm ve yle demitir: "Onlarn yerine safranla boyanm darasttan (basit) bilezikler taksan daha iyi olur."

O, daima sade kyafetler giyerdi. Ancak, Hz. mer onun C uma gnlerinde, bayramlarda ve baka lkelerden heyetleri kabul ettii zaman gsterili kyafetler giymesini isterdi. Buna ramen Raslullah sade giymeyi tercih etti. Bir kere, bir dkknda ipek bir elbise gren Hz. mer, Raslullah'tan C uma namazlarnda ve d heyetleri kabul ederken giymek iin onu satn almasn rica etti. Raslullah yle cevap verdi: "Bunu, hiretten alaca bir pay olmayan giysin."

Peygamberimizin yata, bazen bir kaba kuma, bazen hurma yaprayla doldurulmu deri idi. Hanm Hz. Hafsa'nn anlattna gre bir gece yumuatmak iin Raslullah'n yatana drt kat bez koydu. Fakat ertesi sabah, Raslullah memnun olmamt. slm Devletinin Yemen'den Suriye'ye kadar yayld Hicret'in dokuzuncu ylnda, bu Devlet'in bakan ve tek hkiminin yalnz bir yata, bir de su krbas vard. Hz. ie'nin rivyet ettiine gre Raslulllah vefat ettiinde, evde bir miktar arpadan baka yiyecek bir ey yoktu ve para ve kymetli eya cinsinden hibir ey de miras brakmamt.

Hz. ie Vlidemizden rivyet edilen bir hadis bize unlar anlatr: Allah Rasul evinde, herhangi bir insan gibi davranrd. Kendi elbisesini yamar, ayakkablarn tmir eder ve ev ilerinde hanmlarna yardmda bulunurdu (Tirmiz, emil 78; Ahmed bin Hanbel, 6/256). O, bunlar yapt srada, Onun ad cihann drt bir yannda anlyor; herkes Ondan ve getirdii dinden bahsediyordu. O zamann yle ayarlamt ki, bu kadar nemli sorumluluklar arasnda, bu gibi ilere de frsat bulabiliyordu. O, her gzel hasletin zirvesinde oturmaya lykt ve yle de oldu.

Kd Iyz naklediyor: Bir gn aklndan zoru olan bir kadn geldi, Allah Raslnn elinden tutarak ekti ve Ona: Gel benim evimdeki u iimi gr, dedi. Kadn Allah Raslnn kolundan ekiyor, O da arkasna taklp gidiyor. Derken, Sahbi de onlarn arkasna dyor ve Allah Rasl gyet rahat bir ekilde kadnn dedii ii gryor sonra geri dnyor (Kad yaz, e-if, I/131, 133). Bu i, belki bir ev sprmek, belki de ykanm amarlar skmakt. in keyfiyeti ne olursa olsun, Allah Rasl bu ii yapmt. Zira O bir ftrat insanyd ve Onun bu hareketi asla zillet de deildi. Zillet, Onun rylarna bile girememiti. Nasl girer ki, O, kfr ve isyan karsnda kkremi bir aslan gibiydi. O, insanlarn en ecaatlisiydi. Hz. Ali der ki: Biz sava meydannda korktuumuz zaman Allah Raslnn arkasna snr ve Onunla korunurduk (Ahmed bin Hanbel, I/86). Hatta Onun atmosferi, evresindekilere emniyet ve gven verirdi. yle ise byle bir insan, bu ekilde bir mahviyet gsteriyorsa, bu sadece Onun tevzuundan, sade yaayndandr.

Raslullah (s.a.s.), byk bir devletin bakan ve peygamber olmasna ramen, mtedil ve ok sade bir hayat yaamtr. Hayatn normal zevklerinin dna kmam, orta halli ve hatta fakir bir insan gibi ok az bir yiyecek ve giyecekle yetinmi, normal bir insan gibi evde ve darda almtr. zel ve sosyal hayattaki her eit lks ve israftan, arlklardan iddetle kanmtr. Mekke'de bir tccar ve Medine'de de devlet bakan olarak her eit imkn varken de bu sadeliini bozmam, artan para ve kymetli eyay hep Allah yolunda infak etmitir. Btn mrnce ifrat ve tefritten saknm ve zel hayatyla ashbna ve tm insanla da en gzel rnek olmutur.

Raslullah (s.a.s.) yemei az yedii gibi, az uyurdu. Bu durum, tm hayat boyunca tartmasz O'nun zellii idi. O, mmetini de bu ynde tevik ederdi. zellikle de az yeme ile az uyumann birlikte srdrlmesini isterdi. Bu konudaki bir tavsiyesi yledir: "nsanolu, karnndan daha kt bir kp (kap) doldurmamtr. Ona, belini dorultacak kadar yemesi yeterlidir. Eer mutlaka karnn doyuracaksa te birini yiyecee, te birini iecee, te birini de nefes almaya ayrsn." (Tirmiz, Zhd 47, hadis no: 2381; bn Mce, Et'me 50, hadis no: 3349)

Raslullah'n en houna giden yemek, ok kimse ile birlikte yedii, onlara ikram ettii yemekti. ie annemizin anlattna gre, Raslullah'n karn doyuncaya kadar yedii hibir zaman szkonusu deildir. Eer yemek verilirse yer; verdikleri yemek ne olursa olsun, onu yer ve verdikleri iecek ne ise ierdi. (Tirmiz, erh-i emil, Aliyyu'l-Kari, s. 235)

Kurucusu olduu Medine slm Devletinin devlet bakan olan Peygamberimiz'in kendisi ve ailesi sadelik iinde yaar, fakat Allah rzs iin devaml infak ederdi. mkn olup da, hayatnda bir defa olsun "yok" veya "hayr!" dememitir. Raslullah'tan bir ey istenip de O'nun "hayr!" dedii vki deildir (Mslim, Fezil 56, hadis no: 2311). zerinde ve evinde altn, gm para bulundurmaz, olunca hemen fakirlere datrd. O, geni imknlar iinde fakir bir hayat srer, fakat fakirlere yardmdan geri durmazd.

Enes (r.a.), diyor ki: "Raslullah, yannda hibir eyi ertesi gn iin biriktirmezdi." Bir adam Raslullah'a gelerek O'ndan bireyler istedi. Raslullah, yannda verecek bir eyi olmad ve isteyeni de bo evirmemek iin, bakasndan yarm lek bor alp ona verdi. Alacakl, yarm lek maln istemeye geldiinde, ona bir lek verdi ve: "yars borcum iin, yars da batr" (Tirmiz, Zhd 37, hadis no: 2363) buyurdu.

bn Abbas (r.a.) diyor ki, Raslullah (s.a.s.), hayr yapmada insanlarn en cmerdi idi. En cmert olduu zaman da Ramazan ay idi. C ebril (a.s.) ile bir araya geldiklerinde ise esen rzgrdan daha cmert olurdu (Mslim, Fezil 50, hadis no: 2308; Tirmiz, C ihad 14, hadis no: 1687); bn Mce, C ihad 9, h. no: 2772).

Enes (r.a.)'den rivyet edilmitir: Bir adam Raslullah'tan bir eyler istemi, Raslullah da ona bir vdi dolusu koyun vermitir. Bunun zerine adam kabilesinin

yanna dnerek, onlara: "Koun, mslman olun! nk Muhammed (s.a.s.), bir kimsenin artk fakirlik ekmeyecei kadar mal veriyor" dedi. Raslullah birden ok kimseye yzer deve vermitir. Eb Sfyan'a ayr defa yzer deve vermi, onlarn kalplerini bu infaklarla slm'a sndrm, mal Allah yolunda infak etmenin en gzel rneklerini sunmutur. Raslullah'n peygamber olmadan nceki ahlk da byle idi. Varaka bin Nevfel, bir rivyette Hz. Hadce O'na demiti ki: "Sen yk ekiyorsun, insanlara bulamadklar eyi veriyorsun." (Buhr, Bed'u'l-Vahy)

Allah'n Rasl, o gzel insan, Havzin kabilesinden alnan alt bin esiri onlara geri vermiti. Yine Abbas (r.a.)'a tayamayaca kadar altn vermiti. Ona doksan bin dirhem gm getirilmi, bir hasrn zerine konulmutu. Kalkp onu herkese datt. Hepsini bitirinceye kadar isteyen hibir kimseyi geri evirmedi. Sonra bir adam gelip istedi. Ona: "Yanmda artk hi kalmad. Ama git, ihtiyacn olan eyi benim adma satn al! Bana bir ey gelince ben parasn derim" dedi. Bunun zerine Hz. mer: "Y Raslallah, Allah seni gcn yetmedii bir eyle mkellef tutmad ki, niye byle yapyorsun?" diye sordu. Bu sz, Peygamber'in houna gitmedi. Ensrdan bir sahb de: "Ver ey Allah'n Rasl! Arzn Sahibi'nin azaltacandan korkma!" dedi. Raslullah tebessm etti ve sevindii yznden belli oluyordu. Buyurdu ki: "Ben, bununla emrolundum." (Mslim, Fezil 60, hadis no: 2314; Tirmiz, emil; bn Kesir, el-Bidye 6/63)

Sehl ibnu Sa'd (r.a.) anlatyor: "Bir adam, Reslullah (aleyhissaltu vesselm)'a urad. Efendimiz, yannda bulunan bir zta: "u gelen kimse hakknda reyin nedir?" diye sordu. Adam: "O, halkn erfndandr, bu vallahi bir kza tlib olsa hemen evlendirilmeye; birisi lehine efaate bulunsa, efaatinin yerine getirilmesine lyktr" dedi. Raslullah (s.a.s.) skt buyurdular. Derken az sonra bir adam daha urad. Reslullah (aleyhissaltu vesselm) yanndakine: "Pekiyi bunun hakknda reyin nedir?" dedi. Adam: "Ey Allah'n Rasl! Bu, mslmanlarn fakir takmndandr. Vallahi, bu bir kza tlib olsa evlendirilmemeye, efaatte bulunsa itibar edilmemeye, bir ey sylese dinlenilmemeye lyktr?" cevabn verdi. Bunun zerine Hz. Peygamber (s.a.s.): "Bu, onun gibilerin bir arz dolusundan daha hayrldr?" buyurdu." [Buhr, Rikk 16, Nikh 15, bnu Mce, Zhd 5, (4120).]

Eb Zerr (r.a.) anlatyor: "Raslullah (s.a.s.) efendimiz buyurdular ki: "Dnyada zhidlik, hell olan haram etmek veya mal ziyn etmekle olmaz. Gerek zhidlik, Allah'n elinde olana, kendi elinde olandan daha ok gvenmen ve bir msbete dtn zaman getirecei sevab sebebiyle, onun devamna rabet gstermendir." (Tirmiz, Zhd 29, hadis no: 2341; bn Mce, Zhd 1, hadis no: 4100)

Bu hadis, hakki zhidliin nasl olduunu anlatyor. Buna gre kiinin, helli haram klmak, maln mlkn yzst brakp ziyan olmasna seyirci kalmak gibi bir ksm zoraki davranlarn zhidlikle ilgisi olmadn belirtiyor. O halde gerek zhd, kiinin Allah'n rzk verecei hussundaki vaadine gvenmek, ummad yerden rzk verdiine kesin bir manla inanmak, Allah'a olan timad ve gvenini, elinde tuttuu akar mal, sanat, mevki ve makam gibi eylere olan gveninden ok fazla klmaktr. nk kendi elindekilerin telef olmas, bir bir yok olmas mmkndr, fakat Allah'n elinde bulunanlar bkdir, ebeddir. Nitekim yet-i kermede: "Sizde olanlar tkenir ama, Allah katnda olanlar sonsuzdur" (16/Nahl 96) buyurulmutur.

Musbetle ilgili cmlenin mnasn da Aliyy'l-Kr yle aklar: "(Musbete kar ikyeti, tahammlsz olma. Bilakis) hsl edecei sevab dnerek, yokluundan ziyde varlna rabet et, devamn iste. te bu iki hal, senin gerekten dnyay terkedip hirete ynelmi olduuna iki sdk ve dil hiddir."

Hz. ie (radyallhu anh) anlatyor: "Raslullah (s.a.s.) buyurdular ki: "(Ey ie! C ennette) benimle olman seni mesrur edecekse sana dnyadan bir yolcunun az kadar kifyet etmelidir. Sakn zenginlerle sohbet arkadal etme. Bir elbiseye yama vurmadan eskimi addetme." (Tirmiz, Libs 38, hadis no: 1781)

Rezn unu ilve etmitir: "Urve dedi ki: "Hz. ie (radyallhu anh), bir elbiseyi eskitip yamamadka ve iini dna ters evirip (bir zamanlar da yle giyerek iyice eskitmedike) yenilemezdi. Bir gn kendisine, Muviye tarafndan gnderilmi olan seksenbin (dirhem) geldi. Bu paradan, akama tek dirhem kalmad (hepsini tasadduk etti). C riyesi ona: "Bana ondan bir dirhemlik olsun et alsaydn ya!" dedi. Hz. ie: "(Para varken) hatrlatm olsaydn, isteini yapardm" dedi."

Bu rivyet, l-i Beyt'in yaayna k tutmaktadr. Dnya ile olan balantsn, glgelenmek zere bir mddet dibine oturup ondan sonra brakp giden yolcunun, gzergahta rastlad aala olan irtibatna benzeten Hz. Peygamber, zevce-i pkleri ie vlidemize uhrev beraberlii daha bir garantileyecek hayat tarznn bir sahnesini tasvir ediyor: "Elbiseyi yamal olarak giymeden yenilememek."

ie vlidemiz (r.anh), sadece yamamakla kalmyor, renk vs. ynleriyle daha az ypranp, yenilik havas tayan i yzn d yz yaparak, bir mddet yle giyiyor. Urve (rahimehullah)'nin aklamas, Hz. ie'nin bu davrannn fakirlik veya cimrilikten olmayp, zahidlikten olduunu gstermektedir. Umum Aklama ksmnda temas edildii zere gerek zhidlik budur. Madd imkanlar varken dnyaya itibar etmemek... Yce vlidemiz bunun rneini vermitir.

Eb Hreyre (r.a.) anlatyor: "Raslullah (s.a.s.) yle du ederdi: "Allah'm, l-i Muhammed'in rzkn belini dorultacak kadar ver. -Bir dier rivyette- "yetecek kadar ver" buyurmutur." (Buhr, Rikk 17; Mslim, Zekt 126, hadis no: 1055; Tirmiz, Zhd 38, hadis no: 2362)

Raslullah (s.a.s.) Allah'tan rzk olarak, lmeyecek kadar istemitir. Rivyetlerde bu miktar iki ayr kelime ile ifde edilmektedir. Kt ve keff. Kt, "lmeyecek kadar", "belini dorultmaya yetecek kadar" veya "bakasndan istemeye ihtiya brakmayacak kadar yiyecek" diye aklanmtr. Keff daha nce, Umm Aklama ksmnda geni akladmz zere, zarr ihtiyalar tam karlayan, ne fazla ne de noksan olmayan miktar olarak tarif edilebilir.

l-i Muhammed tabiri ile, bu hadiste, Hz. Peygamber (aleyhissaltu vesselm)'in hanmlar ile ocuklar kastedilmi olmaldr. Reslullah'n ve ailesinin asgari miktarla yetindiklerini te'yd eden rivyetler oktur. Tirmiz'nin "Reslullah ve ehlinin maietleri adnda bir babta kaydettii rivayetlerden bazlar yle: "Raslullah (s.a.s.) ekmek ve etten doyuncaya kadar gnde iki sefer yemeden dnyadan gmtr." "Raslullah (s.a.s.) arpa ekmeinden doyuncaya kadar pepee iki gn yemeden ruhu kabzedildi." "Raslullah (s.a.s.) ve ailesi, st ste gn doyuncaya kadar buday ekmei yemeden dnyadan ayrld." "Raslullah (s.a.s.) st ste birok geceleri a geirir, ehli de akam yemei bulamazlard. Onlarn ekmekleri ounlukla arpa ekmei idi." "Raslullah (s.a.s.) yarn iin bir ey biriktirmezdi." "Raslullah (s.a.s.) lnceye kadar (mkellef hazrlanm) bir sofrada yemek yemedi, (pasta eklinde) ince yaplm ekmek de yemedi."

Reslullah'n zenginlii, kalbinde Rabbine kar besledii gveni idi. (Kulluu) unutturucu fakirlikten de, tuyana atc zenginlikten de Allah'a snrd. Bu durumda, fakirlik ve zenginliin iki ar kutuplar tekl ettiine delil vardr.

O Yce Peygamber'in hayatna ve onun mal hakkndaki tavrlarna baktmzda grdmz tablo udur: Yeryznn hazineleri, lkelerin anahtarlar O'na verilmitir. nceki peygamberlere hell klnmayan sava ganimetleri O'na hell edilmitir. O hayatta iken Hicaz, Yemen ve btn Arap yarmadas, Irak ve am'n yakn blgeleri fethedilmiti. Oralardan elde edilen "ganimetlerin bete biri, Allah'a, Raslne, onun akrabalarna, yetimlere, yoksullara ve yolcuya aittir." (8/Enfl, 41). C izye ve zektlardan, baka lkelerin krallarnda bile toplanamayacak kadar ok mal Raslullah'a toplanp getiriliyordu. Fakat O, bunlardan en ufak bir ey, kendine almam, bir dirhem dahi alkoymakszn hepsini uygun ekilde sarfetmi ve onlarla bakalarnn ihtiyalarn gidermi ve mslmanlar glendirmitir. Buyurmutur ki: "Uhud Da kadar altnm olsa da, ondan bor demek zere alkoyduumun dnda bir dinarn yanmda bir gece kalmas beni memnun etmez." (Mslim, Zekt 9, hadis no: 3394; bn Mce, Zekt 3, hadis no: 1787; Buhr, Zekt, Rikak)

Bir defasnda Peygamberimiz'e bir miktar para gelmiti. Onu taksim edip datt da, alt dinar yannda kald. Onu da hanmlarndan birine verdi. O gece gzne uyku girmedi. Yatandan kalkp bu paray ihtiya sahiplerine datt ve buyurdu ki; "ite imdi rahatladm." (mam Syt, Menhilu's-Saf, s. 14)

Dnyann en cmerdi, o en byk insan vefat ettiinde, ailesinin nafakas iin zrh rehinde idi. O, yiyecek, giyecek ve meskenden ihtiyac kadar, en az ile yetinilecek kadarn kfi grrd. Asgar ihhtiyacndan fazla hibir eyi olmazd. Elbise gzetmez, bulduunu giyerdi. Ganimet ve hediye olarak kendisine gelen altn sslemeli kaftanlar, yannda bulunanlara ve uzaktaki fakirlere paylatrrd. nk giysilerle gsteri yapmak, vnmek, onlarla sslenmek O'na ve O'nun getirdii llere gre bir eref ve ycelik sebebi olamazd.

Hz. ie (r.anh) vlidemizden rivyet ediliyor: "Raslullah (s.a.s.), vefat edinceye kadar gn ar arkaya buday ekmei ile karnn doyurmamtr." (Buhr, Et'me 23; Mslim, Zhd 202, hadis no: 970). Dier bir rivyette arpa ekmei ile de arka arkaya iki gn karn doyumad bildirilir. Onun ailesi de, O'nunla birlikte ayn yoksul hayat severek paylayordu. Halbuki eer dileseydi Allah Tel O'na akla gelmeyecek eyler lutfederdi. Yce Peygamber, silh, katr ve vefatndan sonra sadaka olduunu belirttii bir arziden baka hibir miras brakmamtr (Mslim, Vasiyyet 18, hadis no: 1635; Buhr, Vesy, Megz). Hz. ie (r.anh) anlatyor: "Peygamber vefat ettiinde evinde raftaki birazck arpadan baka, canl mahlkun yiyecei hibir ey yoktu. Raslullah, bana dedi ki: "Bana Mekke'deki Betha vdisinin, istersem benim iin altn klnmas arz edildi. Ben, 'Ya Rabbi, gn olur a olurum, gn olur tok olurum. A olduum halde Sana du ve niyaz ederim; tok olduum gnde de Sana hamd ve sen ederim' dedim." (Mslim, Zhd 27, hadis no: 2973; Tirmiz, Zhd 35, hadis no: 2348). Bir baka hadis-i erife gre de C ebril, Raslullah'a gelerek dedi ki: "Allah sana selm ediyor ve 'eer istersen u dalar senin iin altn yapaym ve nerede olursan seninle beraber olsunlar' buyuruyor. Raslullah (s.a.s.) ban nne eerek: "Ey C ebril, dnya, yurdu olmayanlarn yurdudur; mal olmayanlarn maldr. Onu akl olmayanlar biriktirir" dedi. C ebril de O'na: "Allah bu salam szde seni sbit klsn!" dedi. (Beyhak, Zhd; bn Saad, Tabakat; mam Syt, Menhilu's-Saf, s. 25)

Eb Abdirrahman el-Hubul anlatyor: "Bir adam Abdullah bnu Amr (r.a.)'a sorarak dedi ki: "Biz muhcirlerin fakirlerinden deil miyiz?" Abdullah da ona sordu: "Kendisine sndn bir zevcen var m?" Adam: "Evet" dedi. Abdullah: "Senin oturduun bir meskenin var m? Adam: "Evet!" deyince Abdullah: "Sen zenginlerdensin!" dedi. Adam: "Benim bir de hizmetim var!" diye ilave edince, Abdullah: "yleyse sen krallardansn!" dedi." (Mslim, Zhd 37, hadis no: 2979)

Eb Sad (r.a.) anlatyor: "Muhcirlerin fakirlerinden bir grupla birlikte oturmutum. Bunlardan bir ksm, bir ksm(nn karaltsndan istifde) ile plaklktan korunuyordu. Bir okuyucu da bize (Kur'n) okuyordu. Derken Raslullah (s.a.s.) kageldi ve zerimizde dikildi. Reslullah'n yanmzda dikilmesi zerine kaari okumay brakt. Reslullah da selam verdi ve: "Ne yapyorunuz?" diye sordu. "Ey Allah'n Rasl! dedik, o kaarimizdir, bize (Kur'n) okuyor. Biz de Allah Tel'nn kitabn dinliyoruz. Bunun zerine Raslullah (s.a.s.): "mmetim arasnda, kendileriyle birlikte sabretmem emredilen kimseleri yaratan Allah'ma hamdolsun!" dedi. Sonra, kendisini bizimle eitlemek zere Raslullah, ortamza oturdu.Ve eliyle iret ederek: "yle (halka yapn)" dedi. C emaat hemen etrafnda halka oldu, yzleri ona dnd. Eb Sad der ki: "Raslullah (s.a.s.)'n onlar arasnda benden baka birini daha tanyor grmedim. (Herkes yeni batan vaziyetini alnca) Raslullah u mjdeyi verdi: "Ey yoksul muhcirler, size mjdeler olsun! Size Kyamet gnndeki tam nru mjde ediyorum. Sizler cennete, insanlarn zenginlerinden yarm gn nce gireceksiniz. Bu yarm gn, (dnya gnleriyle) beyz yl eder." (Eb Dvud, lim 13, hadis no: 3666; Tirmiz, Zhd 37, hadis no: 2352)

Bu hadis, Medne'ye hicret eden bir ksm mslmanlarn madd durumlarn aksettirmesi bakmndan dikkat ekicidir: Birbirlerinin glgesiyle tesettr salamaya alacak kadar fakirlik.

Fakirlik, zellikle insann kendi ve ailesinin karnn doyuramayacak derecede olursa, sabr ok zor olan bir imtihandr. Zenginlik de, ou zaman insan istina duygusuna boarak, mneviyattan, kulluktan uzaklatrmaktadr. Ayrca servetin kazanlmasnda gayr-i meru kazan ihtimalleri, zekt ve sadakasn tam tamna verememe ihtimli, maln muhfaza ve artrlmas gibi zarri meguliyetlerin kiiyi fazlaca igal etme tehlikeleri/riskleri mevcuttur. yle ise, mmetinin her zmresine kar rahmet ve efkat hisleriyle dolu olan Hz. Peygamber (s.a.s.)'in bu zmrelerin zayf noktalarna dikkat ekip, onlar uyarmasndan daha tabi bir ey olamaz.

Dnimizin getirdii hayat felsefesine gre, insan imtihan edilmek zere yaratlmtr. Kimisi azlk, kimisi okluk; kimisi kadnlk, kimisi erkeklik; kimisi salk, kimisi hastalk; kimisi nimet, kimisi musibetle veya ayn insan yerine gre bazan salk, bazan hastalkla, bazan bolluk, bazan darlkla, nimet veya musibetle... imtihan edilecektir. eriat, bu farkl hallerin her birinde her bir farkl hal shibine nasl davranmak gerektiinin bilgisini getirmi ve bu talimata uymasn emretmitir. Bu talimt anlayacak derecede akl olan herkes, buna uyup uymama durumuna gre hesaba ekilecektir.

yle ise zenginlik ve fakirlikle ilgili hadisleri belirtilen erevede kavramak gerekir. Bu tlimatta servet sahiplerine dmanlk aranmamal, ftrata hkim kanunlarn beyn, belirtilen artlarda gerek kulluun nasl yaplacann retisi, bir baka ifade ile dinin siyseti aranmaldr.

"Bana zayflarnz arayn. Zra sizler, zayflarnz sebebiyle (onlarn sabr, dus, takvs bereketiyle) yardma ve rzka mazhar klnyorsunuz." (Eb Dvud, C ihd 77, hadis no: 2594; Tirmiz, C ihd 24, h. no: 1702; Nes, C ihd 43, -6, 45,46-). Nes'nin rivayetinde: "Allah bu mmete zayflar sebebiyle, onlarn dular, namazlar ve ihlslar hatr iin yardm eder." Zayflarn ibdet ve dular ok daha hlisnedir. nk, kalpleri dnyev sslerle megl deildir. Himmetleri bir eyde toplanmtr. Bu sebeple dular makbuldr, amelleri (riydan) pktr.

Abdullah bnu Muaffel (r.a.) anlatyor: "Bir adam gelerek "Ey Allah'n Resl! Ben seni seviyorum" dedi. Raslullah: "Ne sylediine dikkat et!" diye cevap verdi. Adam: "Vallhi ben seni seviyorum!" deyip, bunu kere tekrar etti. Raslullah (s.a.s.) bunun zerine adama: "Eer beni seviyorsan, fakirlik iin bir zrh hazrla. nk beni sevene fakirlik, hedefine koan selden daha sr'atli gelir." (Tirmiz, Zhd 36, hadis no: 2351)

Aslnda her m'min Raslullah (s.a.s.)' sevmekle mkelleftir, O'nsuz m'min olunmaz. yle ise bu sz, ileri derecede bir sevgi duygusunun ifadesi olmaktadr. Bu seviyede bir sevgi, kiiye bir ksm zelliklere sahip olmas ve fedkrlklara hazr olmas gerekeceindendir ki, Reslullah, bu sylediin eyin gerektirdii mes'liyetlere katlanp , titizlikleri yaayabilecek misin? mnsnda: "Ne sylediine dikkat et!" buyurmutur. "... Fakirlik iin zrh hazrla!" uyarsnn gerisinde cidd, zor, azm bir ie karar vermisin, hele bir dn, altndan kalkabilecek misin? Bu, basit bir karar deil, kendini tehlikeli bir ie atyorsun. Bunun arkasnda pek ok bel ve musibetlerle imtihn var. Kendini bilerek bela ve musibetlere atmaktan daha byk bir risk var m? gibi mnlar zihne gelmektedir. Peygamber'i gerekten sevmek, O'na benzemeye almak demektir, O'nun snnetine sarlp O'nun izinden gitmektir. Peygamber'in yaad gibi sade, fakir bir hayat yaamak, O'nun gibi ve O'nun yolunda mallarn infak etmek demektir. Rahat koltuklar zerinde ve gnlk yaaynda hibir fedkrla katlanmadan Allah ve Raslullah sevgisinden bahsetmek, ne kadar gereki olur?

Aliyy'l-Kaar, burada hazrlanmas emredilen zrhtan maksadn sabr olduunu belirtir. " nk der, sabr fakr rter, tpk zrhn zarara kar bedeni rtt gibi." Belnn gelmesine selin misal verilmesi, sr'ati ifade iindir, nk yksekten akan sel sratlidir. Raslullah (s.a.s.)'n: "nsanlardan en iddetli belya mruz olanlar nce peygamberler, sonra slihler, sonra derece derece iyi hal sahibi dier m'minlerdir." (Tirmiz, c. 7, s. 78-79; Drim, c. 2, s. 320; Syt, C miu'sSar, c. 1, s. 136; Ahmed bin Hanbel) hadisi gz nne alnnca, sadedinde olduumuz hadis daha iyi anlalr. Hak yolunda en byk zorluk ve musbetlere katlanan Efendimizin yolundan gidenler, ona yaknlklarnn derecesini, onu sevme yolunda katlandklar fedkarlklar, skntlar ve mahrmiyetlerle lebilirler.

Bu lnn, zamanmz iin ok daha geerli olduunu syleyebiliriz. nk, ncelikle farz ve snnetlerin yaanmasnda ifdesini bulan sevmeye, zamanmzda eitli mniler var. Brakalm pek ok hayat snnetleri, farzlarn yerine getirilmesi bile bir ksm zorluk ve dnyev riskleri berberinde getirmekte, m'minleri iinden, andan, terfsinden etmektedir. Snnete uymann getirecei bu zorluklar gze alamayp, tvizkrla den, rahatna bal mslmanlar, artlarn daha

da arlamasna zemin hazrlayp, din hayatta daha ok tvizler istenmesine sebep olmaktadrlar. Bu hadis, zerinde dnlnce mcizev bir beyan olduu grlmektedir. Rabbimizden, Rasl-i Ekrem'ini hakkyla sevmeyi bizlere nasb etmesini niyaz ediyoruz. Allah sevgisi iin de benzeri eyler sylenebilir. nk Allah' sevmenin gstergesi, Raslullah'a tbi olmaktr (3/l-i mrn, 31).

Hz. Ali (r.a.) anlatyor: "Biz Raslullah (s.a.s.) ile birlikte otururken uzaktan Mus'ab bnu Umeyr (radyallhu anh) grnd, bize doru geliyordu. zerinde deri paras ile yamanm bir brdesi vard. Raslullah (s.a.s.) onu grnce, (Mekke'de iken giyim kuam ynnden yaad) bolluu dnerek alad. Sonra unu syledi: "Gn gelip, sizden biri, sabah bir elbise, akam bir baka elbise giyse ve nne yemek tabakalarnn biri getirilip dieri kaldrlsa ve evlerinizi de (hallar ve kilimler ile) Ka'be gibi rtseniz o zamanda nasl olursunuz?" "O gn, dediler, biz bugnmzden ok daha iyi oluruz. nk hayat klfetimiz karlanm olacak, biz de ibdete daha ok vakit ayracaz. Buyurdu ki: "Hayr! Bilakis siz bugn o gnden daha iyisinizdir." (Tirmiz, Kymet 36, hadis no: 2478)

Mus'ab bnu Umeyr, slm'n ilk kahramanlarndan biridir. Mekke' nin zengin ailelerine mensuptur. En iyi giyinen, en yakkl genlerindendir. Mslman olunca ailesinin boykotuna maruz kalm, madd skntlar ekmitir. yle ki derisi buru buru olmutur. Ayrca ondaki slm akn bu skntlar sarsmamtr. Raslullah (s.a.s.) Akabe biatndan sonra, daha hicret etmeden, slm' yaymak ve namaz kldrmak zere Medne'ye gndermitir. Medneli mriklere hep Kur'n okuyarak teblde bulunduu iin kerdinsine mukri' (ve kaar') denmiti.

Mus'ab (r.a.), Raslullah'n rikkate gelerek gzlerinden yalar boanmasna sebep olan maddi sknt ierisinde, slm'a hizmete ylmadan devam etmi, Uhud savanda ehd olduu zaman, vcudunu rtecek kefen bile bulunamamtr. Kyamet gn huzur-u lh'de tam bir eref hil'ati yerine geecek olan zerindeki o yamal elbisesi ile ba rtlm, ayaklar da izhir otuyla kapatlm ylece defnedilmiti. Habbb (r.a.) anlatyor: "Raslullah (s.a.s.) ile berber hicret ettik. Srf Allah'n rzasn dnyorduk. Bizim cretlerimizi Allah verecekti. Bir ksmmz cretinden hi bir ey yemeden ld. Bazlarmzn da (daha dnyada) meyveleri olgunlat ve toplad. Mus'ab bnu Umeyr, geride tek elbiseden baka hibir ey brakmadan ld. (Uhud'da ld zaman) bu elbise ile ban rttmz vakit ayaklar alyordu, onunla ayan rtsek ba alyordu. Raslullah: "(Elbisesiyle) ban rtn, ayana da izhir otu koyun" diye emretti."

Raslullah, bu hadiste madd bolluun, dn gayret ve ibdette hassasiyet getirmeyip, her hususta rehvet ve geveklie sebep olacan ders vermektedir. slm cemiyetini, maddi darlk deil, bilkis bolluk ve rehvetin ykma gtreceini Hz. Peygamber pek ok hadislerinde beyan etmitir. Tarih, medeniyetler kuran toplumlarn hep maddi refahn zirvesine ulatktan sonra gerilemeye ve ykma gittiklerini gsterir. Gnmzde bile, toplumsal klerin gstergesi kabul edilen iki ve uyuturucu salgnna ve eitli cinsi sapklklarn yaygnlk kazanmasna hep zengin ve mreffeh toplumlarda rastlamaktayz.

Eb mme bnu Sa'lebe el-Ensr (r.a.) anlatyor: "Raslullah (s.a.s.)'n yannda dnyay zikretmilerdi. Buyurdular ki: "Duymuyor musunuz, iitmiyor musunuz? Mtevzi/sade giyinmek mandandr, mtevzi giyinmek imandandr!" (Eb Dvud, Tereccl 1, hadis no: 4161; bn Mce, Zhd 22, h. no: 4118)

Raslullah (s.a.s.) bu hadislerinde m'mine sde ve mtevzi giyinmeyi tavsiye etmektedir. Dnyada sz edilen bir sohbette te'kdli bir slubla klk kyafette sadeliin tavsiye edilmesi, giyimin "dnya"ya ait bir keyfiyet olduunu gsterir. Klk kyafette, gnmzde olduu gibi, bir moda yar ile, eskimeden elbise atmann dnen te'yd edilen bir yn yoktur. Tevzu ve sdelik esastr, ancak bunu "snepelik" olarak da anlamamak gerekir; madd gelire uygun olarak giyinmeyi dnimiz ciz grmtr. Ama, zellikle slm dmanlarnn, yahdilerin keselerini dolduracak ekilde, onlarn reklmlarnn etkisinde kalarak markalarn tkip etmek, hele zerindeki giyecek ile onlarn bedava reklmn yapmak, israf yannda ekstra baka gnahlara da sebep olacaktr. mkn sahiplerinin sabah bir eit, akam bir baka eit giyme havasna girmeleri toplumun ekonomik hayatnda birksm skntlara sebep olacak, ahlak ve dn hayatta da bunun akisleri grlecektir. O yzden, imkn sahiplerinin de byle menfi durumlarn kabileceini dnerek, buna meydan vermemek dncesiyle tevzu ve sdelii terch etmeleri dinin tavsiye ettii srt- mstakm olmaktadr.

"Raslullah (s.a.s.)n yannda bir adamn ok ibdet ettiinden, bir dierinin de ver sahibi olduundan bahsedilmiti. Efendimiz: "Ver'ya denk olacak onunla tartlabilecek bir ey yoktur!" buyurdu." (Tirmiz, Kymet 61, hadis no: 2521) (Ver: Haramlardan, harama benzeyen eylerden, pheli eylerden kanmak mnasna gelir.)

Gazl, ver'y harama vesle olabilir endiesiyle baz hell eyleri (pheli eyleri) de terketmek olarak trif eder. nceki hadiste getii zere, zengin kimsenin hell olduu halde lks ve pahal giyinmeyi terkedip, tevzu ifde eden sade giyinmesi ver'dr. Bu hal, sadece giyim kuamla ilgili deildir; mesken, yiyecek, binecek, konuma gibi her eit asl ve gayr- asl ihtiyalar iin de szkonusudur.

"Kii mahzurlu/sakncal olan eyden korkarak mahzursuz olan terketmedike gerek takvaya ulaamaz." (Tirmiz, Kymet 20, (2453). Bu hadiste, hell bile olsa, gereksiz ve fazla olan ksmn braklmasna emir vardr. M'min, "haram deildir" diyerek, veya "helldir" diye lzumu olmayan eylere yer vermemelidir. Bu "hell"i Raslullah (s.a.s.), zel olarak bir konuya balamam, mutlak brakmtr; yleyse, hayatmz ilgilendiren her ey olabilir: Yeme, ime, konuma, giyme, ziyret, uyku, harcama vs. Bunlarn gerekli miktarnda kalmak esastr, k fazlas haram olabilir veya harama sebep olabilir. Nitekim her eit israf yasaklanmtr. Aslnda israf, yasaklanan eylerde deil, hell olan eylerde szkonusudur. mam Gazl yle der: "Hellin fazlasyla megul olup ona dknlk gstermek, nefsin oburluk ve tuyn ve hevnn temerrd (inatlk) ve taknl sebebiyle, kiiyi harama ve mahz- isyna sevkeder. Kim dininde zarardan emin olmak isterse bu hatardan (risk) saknmal, hellin fazlasndan kanmadr. Ta ki, tmyle haramdan korunmu olsun. Herkes iin en mkemmel takv, din iin hi bir zarar olmayan eyin tercihidir.

Zhd ve Takvsyla Peygamberimiz Allah Resl, zhidlerin en zhidi, takvllarn en takvlsyd. Zhd; dnya ona verilse sevinmeme, btn dnya elinden gitse zlmeme halidir. Bu hal, Allah Reslnde doruk noktadadr. Btn dnya Onun olsayd, her halde bir arpa tanesi bulmu kadar sevinmezdi. Btn dnya, bir anda elinden gitseydi, yine bir arpa tanesi kaybetmi kadar zlmezdi. O, dnyay kalben bu ekilde terketmiti. Ancak bu terk, hibir zaman kesben, yani maet temini iin alp kazanarak da dnyay terketmek deildir. Zira, kazan yollarnn en mantklsn ve en gzelini bize gsteren, yine Hz. Muhammed Aleyhisselmdr. Onun kesben dnyay terk etmesi veya insanlar buna tevik etmesi dnlemez. Dnyay terk, kalben olmaldr. Buna en gzel delil de yine Allah Reslnn kurduu slm Site Devletinin, ksa zamanda dnyann en zengin ve en gl devletlerinden biri hline gelmesidir. Bir batl dnrn dedii gibi, Allah Raslnn kurduu bir byk devletten, daha sonra tam 25 tane imparatorluk lsnde devlet domutur. Osmanl Devleti bunlardan sadece bir tanesidir. Evet, zhdde temel dnce bu olmaldr.

Allah Rasl, peygamberliin aydnlk iklimine admn att andan, dnya btn debdebe ve ihtimyla Onun ayann nne serildii na kadar hi tavrn deitirmedi. Hatta O, dnyaya geldii anda sahip olduu mal varlna, vefat ederken sahip deildi. nk neyi var, neyi yoksa hep datm ve infk etmiti. Bakn madd mirasna: Kayda deer olarak, hanmlarnn iinde bulunduklar kk odalardan baka bir ey yoktu. Onlar da yine millete ait saylrd ki, analarmz vefat edince, hepsi de mescide dhil edilmiti. Oraya giden herkesin de bilebilecei gibi, bu hcreler mescidin bir kesine skacak kadar dar bir yer igal ediyordu. (Buhr, Feriz 3; bn Kesr, el-Bidye, 5/306)

Hasr zerinde Yatmas: Hz. mer (r.a.), bir gn Allah Raslnn huzuruna girdi. Efendimiz yatt hasrn zerindeydi ve yznn bir tarafna, hasr iz yapmt. Odasnn bir yannda ilenmi bir deri, bir dier kesinde de, iinde birka avu arpa bulunan kk bir torba vard. te Allah Raslnn odasnda bulunan eyalar bundan ibaretti. Hz. mer (r.a.), bu manzara karsnda ok duyguland ve alad. Allah Resl niin aladn sorunca da mer: Y Raslallah! u anda kisrlar, krallar saraylarnda ku tynden yataklarnda yatarken, Sen, sadece kuru bir hasr stnde yatyorsun ve o hasr, Senin yznde iz brakyor.

Grdklerim beni alatt. cevabn verir. Bunun zerine Allah Rasl, mer (r.a.)e u karlkta bulunur: stemez misin, Y mer! Dnya onlarn, hiret de bizim olsun. (Buhr, Tefsir (66), 2; Mslim, Talk 31) Baka bir rivyette ise Efendimiz yle buyururlar: Dnya ile benim ne alkam var. Ben bir yolcu gibiyim. Bir aa altnda glgelenen bir yolcu. Sonra da oray terkedip yoluna devam eden. (Tirmiz, Zhd 44; bn Mce, Zhd 3; Ahmed bin Hanbel, I/301)

O, dnyaya bir vazifeyle gelmiti. Duygu ve dncede insanlara dirili soluklar getirmitir. Vazifesi bittii zaman da dnyay terkedecekti. Dnya ile bu kadar alkasz bir insann, dnya adna baz eylere temyl edeceine, ihtiml vermek akln kabul edecei eylerden deildir. Evet, O, asla dnyaya meyletmedi, ve O, hibir zaman istikametten sapmad, hi dnyevlemedi.

Sadaka Hususundaki Hasssiyeti: Akam yatm, fakat sabaha kadar dnp durmu, bir trl uyuyamamt. Sana dnyor, soluna dnyor, uflayp duruyordu. Sabah, hanm sordu: Y Raslallah, bu gece rahatsz mydnz? ok strap ektiniz. Allah Raslnn cevab u oldu: "Yatam hazrlarken, yere dm bir hurma buldum. Onu azma koydum. Fakat sonra aklma geldi ki, bizim evde sadaka ve zekt hurmalar da bulunuyor. Ya bu hurma, onlardan ise! te sabaha kadar bunu dndm, bunun strbyla saa sola dnp durdum. Bir trl gzme uyku girmedi. (Ahmed bin Hanbel, II/193)

Sadaka ve zekt Ona haramd. Ancak bu hurma, kendine ait hediye hurmalardan da olabilirdi. Hatta bu ihtimal, dier ihtimalden daha kuvvetliydi. nk Onun hnesinde, sadaka veya zekt mallar gecelemez, geldii gibi datlrd. phenin en kne kar byle davranan ve hayatn hep byle hasssiyet iinde geiren bir insann, kesin haram olan bir ie yanamas mmkn mdr? O, en kk ve pheli bir eyle dahi, ruh dnyasn kirletmeme konusunda fevkalde hassast. Byle bir irde, nasl olur da kesin bir gnah karsnda geverdi? Hayr, O hibir gnah karsnda gevemedi ve ruhunda hibir gnaha yol vermedi. Ruhu ve irdesi her zaman nezhti, tertemizdi, yle yaad ve Refk-i alya da yle ykseldi.

Beni Hd Sresi htiyarlatt Hz. Eb Bekir (r.a.), Allah Raslne sorar: Y Raslallah! Sanzda ak gryorum. Birdenbire ihtiyarladnz; bir derdiniz mi var? Ve ki C ihan Serveri cevap verir: Beni Hd, Vka, Mrselt Sreleri ihtiyarlatt. (Tirmiz, Tefsir 57). Hd Suresinde Ona: Emrolunduun ekilde dosdoru ol (11/Hd, 112) denmiti. Bu doruluk, C enb- Hakkn, Habbi iin izdii doruluktu. Ve Ondan, bu izginin korunmas isteniyordu. Mrselt, cennet ve cehennemin, zmre zmre ayrldn, insanlarn dehet iinde iki bklm olduunu anlatyordu. Vka, yine bu zmreleri gsterip tehir ediyordu. Bu srelerde anlatlanlar, Allah Rasln dehette brakyor ve ihtiyarlatyordu.

hirete Bak: Bir sahb, evinde Kurn okuyordu. Ayn zamanda okuduu Kurn, dardan da duyuluyordu. Bu sahb yetleri okurken, Allah Rasl oradan gemekteydi. Birden rengi sarard ve diz st yere kt. Sanki yetler, Onu rgalyor gibiydi. Evet, O, bu yetlerin tehdidinden yle korkmutu. (Kenzul-Umml, 7/206). Bu yetler: Hi phesiz Bizim nezdimizde (onlar iin hazrlanm) boyunduruklar, yakc bir ate, boazdan gemez bir yiyecek ve elem verici bir azb var (73/Mzzemmil, 12-13) diyordu. Aslnda, bu gibi ifdelerden hi endie etmemesi gereken birisi varsa, o da Allah Raslyd. Ancak O, bize edep, terbiye ve Allah (c.c.) karsnda taknlacak tavr adna ders veriyordu.

Hayrdaki Srati: Birgn mescide geldi, cemaatinin nne geti ve namaza durdu. Ardndan hemen namazn bozdu ve odasna doru tella yrd. yle bir heyecan ve tel iindeydi ki, Onu gren, yangna gidiyor zannederdi. Biraz sonra geldi. Eski heyecanndan eser yoktu. Geti namaz kldrd. Namazdan sonra sahb, biraz evvelki heyecan ve koturmasnn sebebini sorunca, u cevab verdi: Biraz evvel bana, fakirlere datlmak zere bir eyler getirildi. Ben, datmay unuttum. Tam namaza durduum srada hatrladm. Evimde byle bir mal varken, namaz klmak houma gitmedi. Gidip ie (r.anha)ye, o mal datmasn syledim. (Buhr, Ezan 158; Nes, Sehv 104). te buna zhd denir, ite buna incelik denir, ite buna takv denir ve ite buna Onun dnya ile alkas denir. Defalarca, dnya Ona temessl etmi, kendini kabul ettirmek istemiti de O, her defasnda elinin tersiyle onu itmiti. (Ahmed bin Hanbel, II/231)

Gnlerce A ve Susuz Kal: Onun, gnlerce azna bir tek lokma koymad ok olurdu (Ahmed bin Hanbel, III/213). Zaten hayat boyunca, arpa ekmeiyle dahi, karnn bir kere doyurduu vki deildir (Buhr, Etme 23; Mslim, Zhd 22). Aylar geer Onun evinde bir orba kaynatmak iin ate yanmazd (Buhr, Rikak 17; Mslim, Zhd 28).

Bir gn namazn oturarak klyordu. Kld nfile bir namazd. Eb Hreyre (r.a.), namazdan sonra sordu: Y Raslallah! Bir hastalnz m var? Namaz oturarak klyorsunuz? Verilen cevap cihan rpertecek ekildeydi: Y Eb Hreyre, gnlerdir azma gtrecek birey bulamadm. Alk tkatimi kesti, ayakta duracak dermanm kalmad, onun iin namazm oturarak klyorum. Eb Hureyre diyor ki, bunu duyunca alamaya baladm. Allah Rasl kendi durumunu unutmu, bana teselli veriyordu: Alama Ya Eb Hureyre! Burada ekilen alk, insan hiret azbndan kurtarr. (Eb Nuaym, Hilye 7/109; Kenzul-Umml, 7/199)

O, bir liderdi. Raiyyetinin arasnda gnlerce a kalanlar vard (Bkz. Buhr, Etme 23; Mslim, Zhd 12; Mecmeuz-Zevid, 10/322). te, Allah Rasl de kendi hayat standardn onlara gre ayarlamt. Tebaas iinde, madd hayat itibariyle en fakirne hayat O yayordu. Hem de bunu kendi ihtiyaryla yapyordu. steseydi mreffeh bir hayat yaayabilirdi. Bu, Onun iin hi de zor deildi. Zira, sadece kendisine hediye olarak gelenleri datmayp yannda brakm olsayd, o gn iin en zengin bir hayat yaamasna kfi gelirdi; ama O byle yapmay hi dnmedi.

Bu, kesinlikle, Onun ve yetitirdii cemaatinin dnyaya ksml veya dnyay terketmilii mnsna alnmamaldr. Mesele bir ksm om azlarn, Bir lokma, bir hrka deyip Allah Raslne it bir ahlk lsn alaya aldklar gibi deildir. steyen, kazanr, zengin olur ve Allah (c.c.)n emrettii lde zektn verir, infakta bulunur; evet kimse byle bir kazancn karsnda deildir. Hatta hellinden kazanmak slmda tevik bile grmtr. Bununla beraber, Allah Raslnn ve Onun has dairedeki bir ksm arkadalarnn, yukarda mahhas misllerini verdiimiz anlaya ve idrke sdk kalmalar gerekir. Aksi halde, her gn hzla byyen, Mekke ve Medine snrlarn oktan aan bu cemaati, ilk gnk saffet ve duruluunda tutmak mmkn deildir. Bu cemaat, srf bir beden ve cismniyet cemaati deildir. Bu cemaat, ayn zamanda, ruh, kalp, irde ve vicdan cemaatidir. Ve ite Allah Rasl, cemaatini bu dinamiklerle ayakta tutmaya alyordu. Onlardan istedii her fedkrl da, evvel kendisi gsteriyor ve her meselede olduu gibi bu meselede de mmetine rnek oluyordu. te, en arpc rneklerden bir tablo:

Gecenin yarsyd. Alk Allah Raslnn btn dermann tketmi ve artk gzne uyku da girmez olmutu. Belki biraz uyuyabilseydi, aln o iddetli strabndan geici de olsa kurtulacakt. Ne var ki alk, Onu terkedecee benzemiyordu. Evinden kt, bir tarafa doru yrmeye balad. Biraz sonra da bir karart hissetti. Gelen biri vard. Dikkatini oraya evirdi; tanmt... Bu, hayatnn hibir nnda Ondan ayrlmayan insand. Dncede, aksiyonda hep Onunla beraber olmutu. imdi de gecenin yarsnda, Medinenin bu tenha kesinde randevulam gibiydiler. Gelen, Hz. Eb Bekir (r.a.)di ve Allah Rasl, ona selm verdi. Ardndan da sordu: Y Eb Bekir! Gecenin bu vaktinde seni darya karan nedir? Eb Bekir (r.a.), Allah Rasln grnce derdini unutuvermiti. Zten o, hep yle idi. Hani Mekkede Allah Rasln kurtarmak iin girdii kavgada komalk olmu, bir gn baygn kalm ve gzlerini ilk atnda Allah Raslne ne oldu? diye sormutu. Anas mm mre kzm: lyorsun; fakat hl Onu dnyorsun (bn Kesir, el-Bidye 3/40) demiti. O, bilmiyordu ki, Eb Bekir (r.a.), Onu dnmedii zaman lrd. nk Allah Rasl, onun hayat kaynayd. te imdi de Ondan ayr kalamam ve bilemedii bir his, onu buraya kadar srklemiti. Srklemiti ve Raslullahn sorusuna Alk diye cevap veriyordu. Evde yiyecek bir ey bulamadm, gzme uyku girmedi ve darya ktm.

Hemen ardndan ekledi: Anam babam Sana feda olsun Y Raslallah, Sen niye ktn? C evap aynyd. Allah Rasl de alktan dolay kmt. Tam bu esnda bir karart daha belirdi. Belli ki bu uzun boylu, grkemli insan merdi. Zten, tablonun tamamlanmas gerekiyordu. Allah Rasl, sa tarafna Hz. Eb Bekir (r.a.)i almt; ama, henz sol tarafnn her zamanki konuu yoktu; sanki tabloyu yarm brakmamak iin o da koup geliyordu. Evet gelen Hz. mer (r.a.)di. Karsnda bu iki dostu grnce O da arp kalmt. Selm verdi, selm alnd. Ve Sz Sultan, mer (r.a.)e de niin ktn sordu. O da, ayn cevab verdi: Alk, Ey Allahn Rasl, alk beni darya kard dedi. Efendimizin hatrna Ebul-Heysem (r.a.) geldi. Evi o taraflardayd. htimal gndz de onu banda grmt. Hi olmazsa onlara hurma ikram eder ve alklarn yattrrlard. Gelin Ebul-Heyseme gidelim dedi.

Ebul-Heysem (r.a.)in evine vardlar. Ebul-Heysem ve hanm, uyuyordu. Evde, bir de kk bir ocuklar vard. Ya, be veya altyd. nce kapy Hz. mer (r.a.) ald. O gr sesiyle Ya Ebel-Heysem! diye seslendi. Ebul-Heysem de hanm da sesi duymad. Fakat, yatanda ml ml uyuyan o yavru, birden yatandan frlad, Baba! kalk mer geldi dedi. Ebul-Heysem (r.a.), ocuunu rya gryor sand. Yat olum, gecenin yars, bu vakitte burada merin ii ne?! ocuk yatt. Kap almaynca, bu defa da o nrin sesli Eb Bekir (r.a.), gelip seslendi: Y Ebel-Heysem! ocuk yine frlad, kalkt ve Baba! Eb Bekir geldi diye bard. Babas onu tekrar yatrd. Fakat son gelen, sesi soluu cenzeleri dahi canlandran Allah Raslyd. O, Ya Ebel-Heysem! diye seslenince, ocuk, artk yayndan frlayan bir ok olmutu. Hem kapya doru kouyor, hem de Baba kalk, Raslullah geldi! diyordu. Ebul-Heysem (r.a.), neye uradn armt. Hemen kapya kotu. Gzlerine inanamyordu. Gecenin bu saatinde, hnesine, Sultanlar Sultan nzl etmiti. Hemen onlar ieri ald. Gidip bir olak boazlad. Bu eref, insana hayatta belki bir kere nasip olurdu. Hayatnn en mutlu nn yayordu. C ann bile sofraya koysa azd. Hurma getirdi, st getirdi, et getirdi ve bu aziz misafirlerine ikram etti. Alklarn bastracak kadar yediler. Ardndan da yine Allah Raslnn gzleri dolu dolu oldu. Ve her hdiseye ayr bir buud ve derinlik kazandran dudaklarndan u szler dkld: Allaha kasem ederim, ite u nimetlerden yarn hesaba ekileceksiniz. (Mslim, Eribe 140, hadis no: 2038; Muvatt, Sfatu'n-Neb 28, h. no: -2, 932; Tirmiz, Zhd 39, h. no: 2370)Ardndan da u yeti okudu: O gn, muhakkak btn nimetlerden hesaba ekileceksiniz (102/Teksr, 8).

te O, hayatn bu kadar hassas ve bu kadar derin ller iinde geiren mstesn bir insand. Hz. mer (r.a.) Ona en yakn olanlardand ve Onun hayatnn zhd yann yle anlatyordu: Allaha yemin ederim, ben, Raslullahn, sabahtan akama kadar kvrandn bilirim. Zira, hurmann en kts olan (dakal) denen hurmay dahi bulup karnn doyuramyordu. (Mslim, Zhd 36; bn Mce, Zhd 10; Ahmed bin Hanbel, I/24, 50)

Halbuki O, kimden isteseydi, Onun iin en mkellef sofralar hazrlard. Hem buna ne hcet? Kendisine gelen hediyeler, her gn Ona ve ailesine, mreffeh bir hayat yaatacak ldeydi. Ancak O, geleni datyor ve yarnlara bir ey brakmyordu. (Buhr, Bedul-Vahy 5-6, Savm 7; Mslim, Fezil 50)

Kendisine, niin dnya nimetlerinden istifade etmedii sorulunca da O, yle cevap veriyordu: Dnya nimetlerinden istifadeyi nasl dnebilirim ki, srfil sru eline alm, C enb- Hakkn emrini beklemektedir. Byle bir durumda olan insan, geliigzel, dnya nimetlerinden nasl istifde eder ki? (Tirmiz, Kyme 8; Ahmed bin Hanbel, I/36; III/7) (F. Glen, Sonsuz Nur, c. 2, s. 229 vd.)

Hz. Peygamber ve Ashbnn Yaaylarndaki Fakirlik

Hz. ie (r. anh) anlatyor: "Baz aylar olurdu, hi ate yakmazdk, yiyip itiimiz sadece hurma ve su olurdu. Ancak, bize bir parack et getirilirse o hri." (Buhr, Et'me 23, Rikak 17; Mslim, Zhd 20-27, hadis no: 2970-2973; Tirmiz, Zhd 38, h. no: 2357-2358, 35 h. no: 2473). Dier bir rivyette: "Raslullah lnceye kadar Muhammed ilesi buday ekmeini st ste gn doyuncaya kadar yememitir" denmitir. Bir dier rivyette: "Muhammed (s.a.s.) bir gnde iki sefer yedi ise, biri mutlaka hurma idi" denmitir.

bn Abbs (r.a.) anlatyor: "Raslullah (s.a.s.) ve ailesi st ste pek ok geceleri a geirirler ve akam yemei bulamazlard. Ekmekleri ounlukla arpa ekmei idi." (Tirmiz, Zhd 38, hadis no: 2361)

Hz. mer (r.a.) insanlarn nil olduklar dnyalktan sz etti ve dedi ki: "Gerekten ben Raslullah (s.a.s.)'n btn gn alktan kvrand halde, karnn doyurmaya adi hurma bile bulamadn grdm." (Mslim, Zhd 36, hadis no: 2978)

"uras muhakkak ki, Allah hakknda benim korkutulduum kadar kimse korkutulmamtr. Allah yolunda bana ektirilen eziyet kadar kimseye eziyet ektirilmemitir. Zaman olmutur, otuz gn ve otuz gecelik bir ay boyu, Bill ile benim yiyeceim, Bill'in koltuunun altna skacak miktar gememitir." (Tirmiz, Kymet 35, hadis no: 2474)

Hz. Enes (r.a.) anlatyor: "Raslullah (s.a.s.)'a arpa ekmei ile kokusu deimi erimi ya getirmitim. (Bir seferinde) yle sylediini iittim: "Muhammed ailesinde, dokuz kadn bulunduu bir zamanda, bir sa' hurma, veya bir sa' hubbat bile gecelememitir." (Buhr, Rehn 1, By 14; Tirmiz, By 7, (1215); Nes, By 50, (7, 288).]

Hz. Ali (r.a.) anlatyor: "Evimden souk bir gnde ktm. ok atm, (yiyecek) bir ey aryordum. Bir yahudye rastladm, bahesinde krkla sulama yapyordu. Duvardaki bir aklktan adama baktm. "Ne istiyorsun ey bedevi, kovasn bir hurmaya bana su eker misin?" dedi. Ben de: "Evet! ama kapy a da gireyim!" dedim. Adam kapy at, ben girdim, bir kova verdi. Su ekmeye baladm. Her kovada bir hurma verdi. ki avucum hurma ile dolunca kovay braktm ve bu bana yeter deyip hurmalar yedim, sudan iip sonra mescide geldim." (Tirmiz, Kymet 35, hadis no: 2475)

Eb Talh (r.a.) anlatyor: "Raslullah (s.a.s.)'a alktan ikyet ettik ve karnlarmz ap gsterdik. Herkeste bir ta vard. Reslullah (s.a.s.) da karnn at, O'nda iki ta vard." (Tirmiz, Zhd 39, hadis no: 2372)

Utbe bnu Gazvn (r.a.) anlatyor: "Gerekten ben kendimi, Raslullah (s.a.s.) ile birlikte olan yedi kiiden yedincisi olarak grmmdr. Huble (asma) yaprandan baka yiyeceimiz yoktu. yle ki avurtlarmz yara oldu." (Mslim, Zhd 15, hadis no: 2967)

Fudle bnu Ubeyd (r.a.) anlatyor: "Raslullah (s.a.s.) cemaate namaz kldrrken, baz kimseler alk sebebiyle kyam srasnda yere yklrlard. Bunlar Ashb- Suffe idi. (Medne'de misfir olarak bulunan) bedevler, bunlara delirmi derlerdi. Efendimiz namazdan knca yanlarna urar ve: "Eer (bu ektiiniz sknt sebebiyle) Allah indinde elde ettiiniz mkfaat bilseydiniz, fakirlik ve ihtiya ynyle daha da artmay dilerdiniz" derdi." (Tirmiz, Zhd 39, hadis no: 2369)

Bu hadisler, (son on hadis) Raslullah (s.a.s.) ve ashb- kirmn zhidne hayat hakknda bilgi vermektedir. Hatt son rivyette grld zere, ashb- suffe, zhdn tesinde "yokluk" ve "darlk" artlarn yaamtr. Zhd, belli bir lde ird bir hayat tarz, varla ramen bir tercihdir. Halbuki alktan karna ta balamak, namazda kyam srasnda yere ylp kalmak ird bir zhd deil, yokluun getirdii bir mahkmiyettir. slm inklb, bu madd imknszlklar ierisinde balamtr. Raslullah (s.a.s.) ahsen mahkm olduu madd darlktan hi ikyeti olmadan, zerre kadar ftura dmeden skntlara katlanm, Allah indindeki sevab hatrlatarak ashbn da metnet ve sabra dvet etmitir.

Rivyetler, Efendimiz'in fetihlerden sonra, gelirlerin artmasyla madd bollua kavuulmu olmasna ramen yaay tarzn deitirmeyip st ste gn buday ekmeini doyuncaya kadar yemeyecek, mutfanda gnlerce ate yakmayacak kadar mtevzi/sade yaayn devam ettirdiini bildirmektedir. Yani O, mr boyunca, ird ve kasd bir zhd hayat yaam, mmetine vecbe klmadan, ideal hayat rneini fiilen vermitir. (brahim C anan, Kutub-i Sitte Tercme ve erhi, Aka Yaynlar, 7/463)

"Sizden kim nefsinden emin, bedeni shhatli ve gnlk yiyecei de mevcut ise sanki dnyalar onun olmutur." (Tirmiz, Zhd 34, h. no: 2347; bn Mce, Zhd 9, h. no: 4141).

"demolunun u ey dnda (temel) hakk yoktur. kamet edecei bir ev, avretini rtecei bir elbise, katksz bir ekmek ve su." (Tirmiz, Zhd 30, hadis no: 2342)

"slm hidyeti nasip edilen ve yeterli miktarda maieti olup, buna kanaat edene ne mutlu!" (Tirmiz, Zhd 35, hadis no: 2350)

Eb Sadi'l-Hudr (r.a.) anlatyor: "Ensr (r.a.)'dan baz kimseler, Raslullah (s.a.s.)'dan bir eyler talep ettiler. Peygamberimiz de istediklerini verdi. Sonra tekrar istediler, o yine istediklerini verdi. Sonra yine istediler, o isteklerini yine verdi. Yannda mevcut olan ey bitmiti; yle buyurdular: "Yanmda bir mal olsa, bunu sizden ayr olarak (kendim iin) biriktirecek deilim. Kim iffetli davranr (istemezse), Allah onu iffetli klar. Kim istina gsterirse Allah da onu gani klar. Kim sabrl davranrsa Allah ona sabr verir. Hi kimseye sabrdan daha hayrl ve daha geni bir ihsanda bulunulmamtr." (Buhr, Zekt 50, Rikak 20; Mslim, Zekt 124, hadis no: 1053; Muvatt, Sadaka 7 -2, 997-; Eb Dvud, Zekt 28, h. no: 1644; Tirmiz, Birr 77, h. no: 2025; Nes, Zekt 85, -5, 95-) Rezin rahimehullah u ziydede bulunmutur: "slm'a girip, yeterli miktarla rzklandrlan ve verdii bu miktara Allah'n kanaat etmeyi nasip ettii kimse kurtulua ermitir."

"Ey ademolu! Eer fazla maln Allah yolunda harcarsan bu senin iin daha hayrldr. Kendine saklarsan senin iin zararldr. Keff (yeterli miktar) sebebiyle levm edilmez, knanmazsn. (Harcamaya), bakmlar zerinde olanlardan bala. stteki el (yani veren), alttaki elden (yani alandan) daha hayrldr." (Mslim, Zekt 97, hadis no: 1036; Tirmiz, Zhd 32, h. no: 2344).

"Siz Allah'a hakkyla tevekkl edebilseydiniz, sizleri de, kular rzklandrd gibi rzklandrrd: Sabahleyin a kar, akama tok dnerdiniz." (Tirmiz, Zhd 33, hadis no: 2345)

"Zenginlik mal okluuyla deildir. Bilkis zenginlik gz tokluudur, gnl zenginliidir." (Buhr, Rikak 15; Mslim, Zekt 120, hadis no: 1051; Tirmiz, Zhd 40, h. no: 2374)

"(Hakiki) miskn (yoksul), kap kap dolarken verilen bir iki lokmann veya bir iki hurmann geri evirdii kimse deildir. Fakat gerek miskn, ihtiyacn giderecek bir ey bulamayan ve halini anlayp kendisine tasaddukta bulunacak biri kmayan, (buna ramen) kalkp halktan birey istemeyen kimsedir." (Buhr, Zekt, 53, Tefsir, Bakara 48; Mslim, Zekt 102, hadis no: 1039; Muvatt, Sfatu'n-Nebiyy 7, -2, 923-; Eb Dvud, Zekt 23, h. no: 1631, 1632; Nesa, Zekt 76 -5, 85-)

"Sizden biri, mal ve yaratla kendisinden stn olana baknca, nazarn bir de kendisinden aada olana evirsin. Byle yapmak, Allah'n zerinizdeki nimetini kk grmemeniz iin gereklidir." (Buhr, Rikak 30; Mslim, Zhd 8, hadis no: 2963; Tirmiz, Kymet 59, h. no: 2515). Rezin bir rivyette u ziydede bulundu: "Avn bnu Abdillah bnu Utbe rahimehullah dedi ki: "Ben zenginlerle dp kalkyordum. O zaman benden daha heveslisi yoktu. Bir binek grsem benimkinden daha iyi grrdm; bir elbiseye baksam, benimkinden daha iyi olduuna hkmederdim. Ne zaman ki bu hadisi iittim, fakirlerle dp kalktm ve rahata erdim."

"Sizden biri dilenmeye devam ettii takdirde yznde bir para et kalmam halde Allah'a kavuur." (Buhr, Zekt 52; Mslim, Zekt 103, hadis no: 1040; Nes, Zekt 83 -5, 94-)

"stemeler bir nevi crmalamalardr. Kii onlarla yzn trmalam olur. yle ise, dileyen (haysn koruyup) yz suyunu devam ettirsin, dileyen de bunu terketsin. u var ki, kii, zarr olan (eyleri) iktidar sahibinden istemelidir." (Eb Dvud, Zekt 26, hadis no: 1639; Tirmiz, Zekt 38, h. no: 681; Nes, Zekt 92 -5, 100-)

"Bir adam Raslullah (s.a.s.)'dan bir eyler istedi. Peygamberimiz de verdi. Adam dnmek zere ayan kapnn eiine basar basmaz, Raslullah: "Dilenmede olan (ktlkleri) bilseydiniz kimse kimseye birey istemek iin asla gitmezdi!" buyurdu." (Nes, Zekt 83 -5, 94, 95-)

"Kiinin iplerini alp daa gitmesi, oradan srtnda bir deste odun getirip satmas, onun iin, insanlara gidip dilenmesinden daha hayrldr. nsanlar istediini verseler de vermeseler de." (Buhr, Zekt 50, By' 15)

Sevban (radyallahu anh) anlatyor: "Resulullah (aleyhissaltu vesselm) (bir gn):"C enneti garanti etmem mukabilinde, insanlardan hibir ey istememeyi kim garanti edecek?" buyurdular. Sevban (r.a.) atlp: "Ben, (Ey Allah'n Resul!)" dedi. Sevban (bundan byle) hi kimseden birey istemezdi." (Eb Dvud, Zekt 27, hadis no: 1643; Nes, Zekt 86, -5, 96-)

"stemede srar etmeyin. Vallahi, kim benden bir ey ister, ben ona vermek arzu etmediim halde, srar (sebebiyle) bir ey kopartrsa, verdiim o eyin bereketini grmez." (Mslim, Zekt 99, hadis no: 1038; Nes, Zekt 88 -5, 97, 98-)

bnu'l-Firs'nin anlattna gre, babas: "Ey Allah'n Rasl! (ihtiyacm bakasndan) isteyeyim mi?" diye sormu, Raslullah (s.a.s.) da: "Hayr, isteme! Ancak istemek zorunda kalmsan, bri slihlerden iste!" buyurmulardr. (Eb Dvud, Zekt 28, hadis no: 1646; Nes, Zekt 84, -5, 95-)

"Kim, kendisini mstani klacak miktarda mal olduu halde isterse (dilenirse), kymet gn, istedii ey suratnda bir trmalama veya soyulma ya da srma yaras olarak gelir!" Yannda bulunanlar: "Kiiyi mstani klan (miktar) nedir?" diye sordular. "Krk dirhem altn veya o kymette bir baka ey!" buyurdu." (Eb Dvud, Zekt 23, hadis no: 1626; Tirmiz, Zekt 22, h. no: 650; Nes, Zekt 87, -5, 97-; bn Mce, Zekt 26, hadis no: 1840)

"Kim (maln artrmak iin) insanlardan dilenirse, o mutlak surette ate talep etmi olur. yleyse ister azla yetinsin isterse oaltmay istesin, (artk kendisi bilir)!" (Mslim, Zekt 105, hadis no: 1041)

Kabisa bnu Muharik (radyallahu anh) anlatyor: "Sulh iin diyet (hamle) demeyi kabullenmitim. Bu hususta yardm istemek iin Raslullah (s.a.s.)' aradm ve karlatk. (Meseleyi anca): "Bekle, bize sadaka mal gelecek. O zaman ondan sana da verilmesini emrederim" buyurdular. Sonra da: "Ey Kabisa! stemek, kii dnda hi kimseye hell olmaz: Sulh diyeti (hamle) kabullenen kimse. Buna, gereken miktar buluncaya kadar, istemesi helaldir. Ama o miktara ulanca, artk istemez. fete urayp maln kaybeden kimse. Buna da maietini temin edecek miktar elde edinceye kadar istemesi helaldir. Fakirlie urayan adam. Eer kavminden kii, "Falancaya fakirlik isbet etti" diye ittifak ederlerse, geimine yetecek miktar elde edinceye kadar istemesi helldir. Bunlar dnda istemek, ey Kabisa haramdr." (Mslim, Zekt 109, hadis no: 1044; Eb Dvud, Zekt 26, hadis no: 1640; Nes, Zekt 86, -5, 96, 97-)

Enes (r.a.) anlatyor: "Ensr bir zat gelip Resulullah (aleyhissaltu vesselm)'dan bireyler istemiti. "Evinde hibir ey yok mu?" buyurdular. Adam:"Evet, dedi. Bir ulumuz var. Bir ksmyla rtnp, birksmn da yayg olarak yere seriyoruz! Bir de su itiimiz kabmz var." "Onlar bana getir!" diye emrettiler. Adam gidip getirdi. Peygamberimiz eyalar eline alp: "unlar satn alacak yok mu?" buyurdular. Bir adam: "Ben bir dirheme satn alyorum" dedi. Rasulullah: "Bir dirhemden fazla veren yok mu?" dedi ve iki sefer tekrarlayarak (ak artrmaya kard). Orada bulunan bir adam: "Ben onlara iki dirhem veriyorum" dedi. Raslullah eyalar ona satt. ki dirhemi alp Ensrye verdi ve: "Bunun biriyle ailen iin yiyecek al, ailene ver. Dieriyle de bir balta al bana getir!" buyurdular. Adam gidip bir balta alp getirdi. Raslullah, ona eliyle bir sap geirdi. Sonra: "Git, odun topla, sat ve on be gn bana gzkme!" buyurdu. Adam aynen byle yapt, sonra yanna geldi. Bu esnda on dirhem kazanm, bunun bir ksmyla giyecek, bir ksmyla da yiyecek satn almt. Raslullah: "Bak, bu senin iin, kymet gn alnnda

dilenme lekesiyle gelmenden daha hayrldr!" buyurdu ve szlerine yle devam etti: "Dilenmek, sersefil, fakirlie dm veya rsvay edici borca batm ya da elem verici kana bulam insanlar dnda, kimseye ciz deildir." (Eb Dvud, Zekt 26, hadis no: 1641; Tirmiz, By' 10, hadis no: 1218; bn Mce, Ticrt 25, hadis no: 2198)

Habe bn C nde es-Sell (r.a.) anlatyor: "Raslullah (s.a.s.) Arafat'ta vakfede iken bir bedev gelerek ridsnn bir ucundan tutup, ondan bunu istedi. Peygamberimiz de ridsn ona verdi. Adam ridy beraberinde alp gitti. Tam o srada dilenmek haram klnd. Bunun zerine Raslullah: "Sadaka zengine helal deildir; sal yerinde g kuvvet sahibine de helal deildir. O, sersefil edici, fakre den, haysiyeti krc borca giren, eleme boan kana bulaan kimseler dnda hi kimseye helal deildir. yleyse, kim maln artrmak iin insanlara el aarsa, bu, kyamet gn suratnda crmalama yaralarna ve cehennemde yiyecei kzgn talara dnr. yleyse (buyursun) dileyen azla yetinsin, dileyen de oaltmaya alsn." (Tirmiz, Zekt 23, hadis no: 653). Rezin merhum u ziydede bulunmutur: "Ben, bir adama ihsanda bulunurum. Adam da onu koltuunun altna koyarak alp gider veya yiyip midesine indirir. Halbuki bu, (eer lyk deilse) o adam iin ateten baka bir ey deildir." Raslullah'n bu sz zerine Hz. mer (r.a.): "Ey Allah'n Resul! yleyse ate olan bir eyi niye veriyorsunuz?" diye sordu. Raslullah: "Allah benim cimri olmam kabul etmedi, insanlar da benden istememeyi kabul etmedi!" cevabn verdi. Orada bulunanlar:"Dilenmeyi haram klan zenginlik nedir?" diye sordular. Peygamberimiz: "Sabah veya akam yetecek kadar yiyecektir!" buyurdular." (Ktb-i Sitte, c. 14, s. 66)

"Kim kendisine gelen bir fakirlii hemen halka intikal ettirirse (yani onlara aarak dilenmeye kalkarsa), onun fakirliinin nne geilmez. Kime de fakirlik gelir, o da bunu (sadece) Allah'a aarsa, Allah ona er veya ge rzkyla imdat eder." (Tirmiz, Zhd 18, hadis no: 2327; Eb Dvud, Zekt 28, hadis no: 1645)

Hz. mer (r.a.) yle hitap etmitir: "Ey insanlar! Bilin ki tamahkrlk fakirliktir, yeis (tamahkr olmamak) zenginliktir. Kii bir eye tamah gstermezse ondan mstan olur." (Ktb-i Sitte Terc. ve erhi, c. 14, s. 68)

bn mer (r.a.) anlatyor: "(Babas) mer bnu'l-Hattab (r.a.) dedi ki: "Raslullah (s.a.s.), (zaman zaman) bana ihsanda bulunuyordu. (Her seferinde ben): "(Ey Allah'n Rasl!) bunu, buna benden daha muhta olan birine verseniz!" diyordum. Raslullah da: "Al bunu! Bu maldan, sen istemediin ve gelmesini bekler durumda olmadn halde gelen birey olursa onu al ve temellk et (yani kendi maln kl, maln olduktan sonra) dilersen ye, dilersen sadaka olarak bala. (Bu vasfta) olmayan mala nefsini balama!" buyurdular. (Hadisi bn mer'den rivyet eden) Slim der ki: "Bu (hadis) sebebiyle Abdullah, kimseden bir ey istemezdi, (kendiliinden) gelen bir ey olursa onu da reddetmezdi." (Buhr, Ahkm 17, Zekt 51; Mslim, Zekt 110, hadis no: 1045; Nes, Zekt 94, -5, 105-)

Amr bnu Talib anlatyor: "Raslullah (s.a.s.)'a bir mal -veya bir ey- getirilmiti. Hemen onu taksim edip datt. (Ancak, bunu yaparken) bir ksmna verdi, bir ksmna vermedi. Kendilerine verilmemi olan kimselerin, sonradan hakknda dedikodu yaptklar kulana geldi. Bunun zerine, (uygun bir frsatta, halka hitap etmek zere doruldu). Allah'a hamd ve sen ettikten sonra: "Sadede gelince; vallahi ben, birine verip dierine vermediim olur (bu dorudur, ancak) vermediim, nazarmda, verdiimden daha ok sevgiye mazhardr. Ben bir ksm insanlara, kalplerinde grdm sabrszlk ve hrs sebebiyle veririm; bir ksmn da, Allah Tel'nn kalplerine koymu bulunduu zenginlik ve hayra havle eder (ve onlara bir ey vermem). te bunlardan biri Amr bnu Talib'dir!" buyurdular. Amr devamla der ki: "Vallahi, Raslullah (s.a.s.)'n (hakkmda telaffuz buyurduu) bu kelmna bedel krmz develerim olsayd bu kadar sevinmezdim." (Buhr, C um'a 29, Humus 19, Tevhid 49)

Hz. Peygamber'in Ailesinin Maeti ve Sade Yaay

Hz. ie (r.a.) anlatyor: "I-i Muhammed'in (s.a.s.), bazen bir ay geer, hcrelerinin hibirinde ate yanmazd. Hz. ie'nin rvisi Eb Seleme der ki: "Ben ie (r.a.)'den sordum: "yleyse bu esnda ne yerlerdi?" u cevab verdi: "ki siyah: Hurma ve su! Ancak, Ensardan komularnz vard. Onlar sadkatli komulard. Onlarn samal hayvanlar vard. Bunlar hayvanlarnn stnden Raslullaha bazen gnderirlerdi. (O, bize de iirirdi)" dedi. Muhammed (bnu Mce) der ki: "Ve onlar (yani Hz. Peygamber'in hcreleri) dokuz taneydi." (Mslim; Ktb-i Sitte Muht. Terc. ve erhi, c. 17, s. 575)

"Muhammed'in nefsini elinde tutan Zat- Zlcell'e yemin olsun ki, l-i Muhammed'de hibir zaman akamdan sabaha bir sa' miktarnda ne zahire ne de kuru hurma bulunmutur." Halbuki o sralarda Aleyhissaltu vesselm'n dokuz zevceleri vard." (Buhr, Kitabu'l-Bey')

"Al-i Muhammed'de ancak bir ndd miktar yiyecek maddesi sabahlamtr" veya "Al-i Muhammed'de bir ndd yiyecek (bile) sabahlamad." (Ktb-i Sitte Muht. Terc. ve erhi, c. 17, s. 576)

Sleymn bn Surad (r.a.) anlatyor: "Raslullah (s.a.s.) bize geldi ve bir yiyecek (ikramna) gcmz yetmeksizin -veya bir yiyecee gc yetmeksizin- gece kaldk." (Ktb-i Sitte Muht. Terc. ve erhi, c. 17, s. 576)

Hz. Eb Hureyre (r.a.) anlatyor: "Raslullah (s.a.s.)a bir gn scak bir yemek getirilmiti. Yedi ve yemekten knca: "Elhamdlillah, u u vakitten beri mideme scak bir yemek girmemiti" buyurdu." (Ktb-i Sitte Muht. Terc. ve erhi, c. 17, s. 577)

Hz. Ali (r.a.) anlatyor: "Raslullah (s.a.s.)'n kz (Ftma gerdek gecesi) bana gnderildi. Onun gnderildii gece yatamz koyun derisinden baka bir ey deildi." (Ktb-i Sitte Muht. Terc. ve erhi, c. 17, s. 577)

Peygamberimiz'in ocuklarna ve Ev Halkna Kar Tavrlar

Raslullah, mmetini eitip terbiye ederek ateten korumas ve srt- mstakme yneltmesindeki gayretini, evinde en yaknlarna kar grmememiz tabii ki mmkn deildir. Allah Rasl, her hususta olduu gibi, insan eitiminde ve ocuk terbiyesinde de daima orta yolu takip etmiti. Btn evltlarn, torunlarn can kadar sever hem de bu sevgisini onlara hissettirirdi. Ne var ki, bu sevgisinin ktye kullanlmasna da asla frsat vermezdi. Zaten Onun evlat ve torunlar arasnda, byle bir davrana yeltenen de yoktu. Ancak bilmeden yaptklar hatalar karsnda, Allah Raslnn taknd bir tavr, o derin sevgiyi bir vekar buusuyla sarar ve lk bir grnmle onlar pheli zeminde dolamaktan alkordu. Mesel, bir defasnda Hz. Hasan veya Hseyin, henz yalar ok kk olduu iin elini sadaka hurmasna uzatr. Allah Rasl hemen harekete geer ve o hurmay onun elinden alarak: Bize sadaka hurmas haramdr (Ahmed bin Hanbel, II/279; Mslim, Zekt 161) der. Daha o yatan itibaren, onlar harama kar duyarl yetitirme, terbiyede dengenin gzel rneklerinden biri olsa gerek.

ocuklarn Ebed Hayata Hazrlamas: Allah Rasl ebediyete, yani insanlarn yaratl itibariyle talip olduklar eye talipti. Evet insan, ebed iin yaratlmtr. Ebedden Ebed Zttan baka bir eyle de tatmin olmas mmkn deildir. Binaenaleyh Ondan baka bir ey istemez.. bilerek-bilmeyerek hep Onu arzular. Bu itibarla da insana ebediyeti vereceiniz na kadar onun doyup tatmin olmas mmkn deildir. Evet, insann sonsuz emelleri ve arzular vardr. Ona ne verseniz tatmin edemezsiniz! Zaten btn dinlerin ve peygamberlerin mesajlarnn esas da ite bu ukba buudlu nizamdr. Bu itibarladr ki, Allah Rasl (sav) bir taraftan avu avu ve kucak kucak onlara huzur tarken, dier taraftan da onlar ebed huzura, ebed saadete hazrlamay hi mi hi ihml etmiyordu. Bunun en arpc misallerinden birini u vakada grmek mmkndr: Ftma Vlidemiz, boynunda bir gerdanlkla Allah Raslnn huzuruna gelir. Allah Rasl (s.a.s.), bir rivyette (Nesnin rivyeti) Ftma Vlidemizin boynundan gerdanl alr. Baka bir rivayette gerdanlk Ftma Validemizin elindedir ve Allah Rasl ona yle buyurur:

"ster misin ki halk Peygamberin kz elinde cehennemden bir zincir, bir kolye tayor? desin?" (burada, halktan maksat, insanlar veya melekler, sema skinleri olmas arasnda fark yoktur.) Evet bir taraftan onlar aziz tutuyor, dier taraftan da tevecchlerini btnyle ahirete, Allaha, ebed ve uhrev gzelliklere eviriyordu. Bu sz Hz. Ftmaya yetmiti. Zira bu sz, onun gnlnde taht kuran ve onu btn letaifiyle fetheden insandan geliyordu. Onun iin Hz. Ftma diyor ki: Hemen kolyeyi sattm. Parasyla bir kle aldm ve o kleyi de hemen hrriyete kavuturdum. Sonra da Allah Raslnn huzuruna geldim. Geldim ve yaptklarm kendisine bir bir nakledince mesrr oldu, sevindi. Sonra da ellerini ap Allaha yle hamd etti: (Kzm) Ftmay cehennemden koruyan Allaha hamdolsun. (Nes, Znet 39)

Elbette ki, Hz. Ftma boynuna takt bu kolye ile harama girmi deildi. Ancak Allah Rasl onu mukarrebn dairesinde tutmaya alyordu. Efendimizin ikaz takva ve kurb buudluydu. Bu bir cihetle dnyaya kar alkaszlk, ama daha ok da, bulunduklar yer ve kyamete kadar temsil edecekleri cemaat itibariyle, Ehl-i Beytin anasna den bir titizlik ve hassasiyet rneiydi: Evet, Hasana, Hseyine ve daha sonra gelecek Zeynelbidin gibi bidlerin, ziya kaynana ana olmak elbette kolay deildi. Allah Rasl onu Ehl-i Beyte ana olmaya hazrlyordu. Sanki ona: Kzm sen, yle bir koca evine giriyorsun ve yle bir eve gelin gidiyorsun ki, senin o mbarek hanenden teselslen ortaya kacak dnya kadar altn halkalar var. Brak boynundaki u altn kolyeyi, sen onlara ana olmaya bak! diyordu. Evliy, asfiy, ebrr ve mukarrabne ana olmak kolay deildi. Onun iin Allah Rasl bu hususta, kendi hanesine kar daha hassas ve daha sert idi. Evet, O, bu davranlaryla efkat ve refetin yannda onlarn nazarlarn uhrev lemlere evirme itibariyle de srat- mstakimin ayr bir ynn hatrlatyor ve byk-kk btn fenalklara kar kap ve pencereleri kapatp onlarn nazarlarn sadece ahirete eviriyor ve size Allah gerek, Allah! diyordu.

Allah Rasul, bu en sevdiklerini, gerek sevginin gerei olarak dnyev btn ricsten, pisliin her eidinden temizliyor, eteklerine dnyev tozun-topran bulamasna frsat vermiyor, onlarn nazarlarn ulv lemlere eviriyor ve onlar oradaki beraberlie hazrlyordu. Kii sevdiiyle beraberdir (Buhr, FezilulAshb 9; Mslim, Zikr 80, 81; Eb Dvud, Edeb 100). Hz. Muhammedi seviyorsanz, yolunda olacaksnz, yolunda olanlar tede Onunla beraber olacaklardr. te bu beraberlie hazrlama yolunda Allah Rasl bir taraftan onlar seviyor, barna basyor, dier taraftan da bu sevip barna basmay ok iyi deerlendiriyordu. efkat olacak, sevgi olacak, kalple ve hisle kucaklama olacak; fakat hiret adna da kesinlikle bir geveklik olmayacak. te Srat- Mstakim; orta ve en doru yol! Bir yol ki Allah Rasl de bu yolun Ba yolcusu...

Hz. Ftmann Hizmeti stemesi: Onun terbiye sisteminden bir dier kesiti de mam Buhar ve Mslim veriyor. Hdiseyi bize Hz. Ali (r.a.) anlatyor ve diyor ki: Evimizde hizmetimiz yoktu. Btn ilerini bizzat Ftma kendisi yapyordu. Zten, btn bir tek odadan ibret olan bir hcrecikte kalyorduk. O odackta, Ftma oca yakar ve yemek piirmeye alrd. ok kere, atei alevlendirmek iin eilip flerken, ateten kan klvlcmlar benek benek elbisesini yakard. Onun iin elbisesi delik-deik olmutu. Yapt sadece bu deildi. Ekmek yapmak, evin ihtiyac olan suyu tamak da onun yklendii ilerdendi. Ayrca deirmen tan evire evire eli; su taya taya da srt nasr balamt.

Bu arada bir harp dn Medineye esirler getirilmiti. Allah Rasl bu esirleri, mracaat eden Medine halkna datyordu. Ftmaya, babasna gidip ev ilerinde kendisine yardmc olabilecek bir hdim (hizmeti) istemesini syledim. O da gitti ve istedi... imdi, hdisenin gerisini Hz. Ftma Vlidemizden dinleyelim: Babama gittim; fakat evde yoktu. Hz. ie: Geldiinde ben haber veririm dedi, ben de geri dndm. Az sonra Allah Rasl birdenbire kageldi. Ben ve Ali dorulmak istedikse de O, buna mni oldu ve aramza oturdu. yle ki ayandaki serinlii hissediyordum. Arzumuzu sordu. Ben de durumu aynen naklettim. Allah Rasl birden uhrevleti ve yle dedi: Y Ftma, Allahtan kork ve Allaha kar vazifende kusur etme! Allahn omuzuna ykledii farzlar hakkyla yerine getir. Kocana da dima sdk ve itaatkr ol! Onun hakkn da gzet! (Yani, senin iki vazifen var: Allaha kar kulluk etmek ve sonra da kocana itaatde bulunmak.) Sana ayr bir ey daha syleyeyim: Yatana girmek istediin zaman, otuz defa 'Sbhnallah', otuz defa 'El-hamd lillh', otuz defa da 'Allahu ekber' de. te bu, senin iin hizmetiden daha hayrldr. Bunun mns u idi: Ben senin nazarn uhrev lemlere eviriyorum ve orada senin, bana ulaman ve benimle beraber olman iin de iki yol var: Birincisi Rabbine kar kulluk vazifende kusur etmemen. kincisi de; kocana kar vazife ve mkellefiyetlerini yerine getirmen. Eer bir hizmeti, senin kocana kar vazifelerinde senin yerini alr ve senin yapman gerekenleri o yaparsa, bu bir lde senin eksik kalmana sebebiyet verebilir. Oysa ki senin iki kanatl olman gerekir. Bir insan, nasl en mkemmel kul olur ve Allaha kulluunu en mkemmel ekilde yerine getirir? Bir insan nasl en mkemmel insan olur ve zerindeki mkellefiyetleri kusursuz ve arzasz yerine getirir? te sana den bunlar aratrmaktr.

Sen evvela, Rabbine kar kulluunu en mkemmel ekilde ed et ve mkemmel bir kul ol! Sonra da Ali gibi kymete kadar gelecek ehlullah sulbnde tayan byk bir insana kar, mkellefiyetlerini yerine getir ve mkemmel bir insan ol! Ol ki, btn mkemmeliyetlerin ve mkemmellerin toplanma yeri olan cennette benimle beraber olabilesin! Hz. Fatmann zl-cenheyn (iki kanatl) olmas iin Hz. Ali ve ona hizmet bu denli nemli olunca, Hz. Ftmann hizmeti kullanmas, onun kanatlarndan birinin krlmas demektir. Byle tek kanatl biri ise Hz. Hasana, Hz. Hseyine ve kymete kadar gelecek btn aktba, mceddidne, mtehidne ana olamazd. Allah Rasl onu bu byklkte bir ana yapmak iin, deta dnyaya ait btn alkalarn kesiyor onun nazarn tamamen hirete eviriyordu. Zira Allah (c.c.) da Onu byle yapm ve byle terbiye etmiti. (bn Hiam, Sre I/262).

Ftma Onun kzyd. Hakkn terbiye adna kendisine lutfettii ve ihsanda bulunduu eyleri o kzndan esirgeyemezdi. O kz ki, Hz. Hasan ile Hseyinden son erif ve seyyide kadar birok velnin/Allah dostunun anas olacakt. Bu itibarla onun bu mbrek meyvelere ekirdek olabilecek mhiyette yetitirilmesi gerekiyordu. te bundan dolay Efendimiz, bir taraftan fevkalde sevgisi, efkati ve gnllerinde taht kurmann yannda, dier taraftan da Ftmann nazarn hep uhrev lemlere eviriyordu.

O'nun Mutluluk Evinin Genel Atmosferi: Allah Raslnn sadet hnesinde srekli bir hayet, Allah korkusu tter dururdu. Allah Rasulnn baklarn yakalayabilenlerin, o baklarla her zaman cennetlerin imrendiriciliine veya cehennemlerin rperticiliine ulamalar, hatta grp hissetmeleri mmknd. O'nun evinde yaayanlar, O'nunla uzun mddet beraber kalanlar, Ona bakanlar, her zaman Allah hatrlard. mam Nesa naklediyor: Allah Rasul (sav) namaz klarken iinde bir gve kaynyor gibi ses duyulurdu. (Nes, Sehv 18). O, daima alamal, kaynamal bir ile Allaha tevecch eder ve namazn yle klard. ie Validemiz ka defa Onu Rabbinin huzurunda, ba yerde titreyerek, irkilerek secde eder vaziyette bulmutu. (Nes, retn-Nis 4)

Tabii ki, Onun bu hali, ev halkna da msbet ynde tesir ediyor, ve terbiye adna onlara ok ey kazandryordu. Allahtan ok korkan bu Nebiler Sultannn, hanm ve evlatlarnda da ayn hayet, ayn korku vard. nk Allah Rasl, hep yaadn sylyor ve sylediklerini de yaadklaryla rneklendiriyordu. nsann yaadn sylemesindeki tesiri, en bariz ekli ve en arpc keyfiyetiyle ancak Onun evinde grebiliriz. Yeryznde mevcut btn pedagog ve terbiyeciler, btn terbiye sistemleri adna, bildikleri ne kadar mlmtlar varsa hepsini seferber etseler, insan yetitirme adna, o hne-i sadetteki, mutlu yuvada, gzel evdeki etkiye ulaamazlar ve ulaamamlardr da.

Evet, Allah Rasl (s.a.s.), yapmak ve anlatmak istedii eyleri daha ok, davranlaryla temsil ve ifade etmi, sonra da davranlarndan dklen bu eylere tercman olmutur. Allaha kar nasl hayet duyulacak, nasl takv ve zhd iinde yaanacak, secdeler nasl bir derinlikle ed edilecek ve nasl iki bklm olunarak rk yaplacak; gecelerde nasl feryad edilecek, Allah Rasl btn bunlar evinde yapm, sonra da, arkadalaryla sohbetlerinde: nsanlar yle yapmaldrlar. ocuklarna u ekilde sahip kmaldrlar. Hak ve hakikate u denli tercman olmaldrlar demi ve dedikleri de hem kendi evinde, hem de darda, hemen hsn- kabul grm ve inanan insanlarn hayatlarnda yanklanmtr.

Her eyden evvel O, ei benzeri olmayan bir baba ve dedeydi. Hayat adna bize ok basit gibi grnen bu husus, essen her insan iin almas gereken en zor engel ve engebelerden biridir ve Allah Rasl bu engeli en kolay ekilde am en birinci baba ve dededir. Hem O, yle evlt ve torunlar yetitirmitir ki, onlarn sulbnden gelen ne kadar altn halkaya it insan varsa, hepsi de insanln ufkunda, det asrlara salm gneler, aylar ve yldzlar gibidirler. Bu husus, sadece Allah Raslne has bir mazhariyettir ki, C enb- Hak Onu bu mazhariyette de tek klmtr. lerinde tek bir mrted barndrmayan veya baka bir ifdeyle, ilerinden tek bir mrtedin kmad tek nesil, hem de milyonlara varan saylaryla Allah Raslnn neslidir.

Nice Hak dostlar vardr ki, kendileri ok byk olmalarna ramen, evlerinde yetitirdikleri evltlar itibaryla fevkalde fakirdiler. Onlarn evltlar veya torunlar, azp sapm ve eytann ana taklmlardr. Gnmzde dahi bunun yzlerce rneini gsterip anlatmak mmkndr. Ancak Allah Raslnn evlat ve torunlardr ki, hibirisi yetitikleri haneye, o hnenin mna kklerine ihanet etmemilerdir. Deil ihanet etmek, her frsatta bu cibilli alkay gstermi ve vefa misali olmulardr. Evet, ite bu da yine Allah Rasulnn risletinin bir delilidir ki, insan ne kadar dhi de olsa bu lde bir terbiyeci olmas katiyen mmkn deildir. (F. Glen, Sonsuz Nur, c. 1, s. 361 vd.)

Raslullah'n C mertlii ve Tevzuu Keremden Bir Kesit: Kerem; iyilikseverlik ve ikram etme hasleti demektir. Araplarda kerem, ok nemli bir sfattr. Hatta chiliye iirini kurcaladnz zaman, o devir Arabnn u hususlarla vndn grrsnz: "Biz, misafirlerimize, u kadar koyun, u kadar sr, u kadar deve boazlayp ikram ettik..." Evet, misafire gsterilen cmerte ikram, onlarn birer vn vesilesiydi ki, bu hususta kabile ve oymaklar det birbirleriyle yarrlard. Tabii bunlar yaptklar her eyi bencillik hesabna yapyorlard. te, cmertlik ve keremin byle revata olduu bir zamanda, onlar arasnda kerimlerden kerim bir Zt zuhr etti. Onun keremini grnce herkesin dili tutuldu. Bu kerim Zt, yaptn sadece Allah iin yapyor, birisine dnyay balasa, ondan tek kelime ile dahi bahsetmiyordu. Hatta, iirlerinde Onun cmertliini anlatan msralara yer veren irlerin, bu ifdelerinden dahi hi mi hi holanmyor ve onlarn szlerini, Ekreml-Ekremn olan Allaha izfe ve havle ediyordu.

O yle parlak bir ayna idi ki, C enb- Hakkn Kerm ismi, Onda tecelli ile kendini gsteriyordu. O, her konuda olduu gibi bu hususta da Allah Tel'nn en zirvede bir kulu idi ve yeryznde Ondan daha kerim bir ikinci insan gsterilemezdi. Hz. Muhammed Aleyhisselam, keremin; kerem ise cennetin yoludur. C imrilik ise, insan cehenneme gtren bir yoldur. ki C ihan Serverini uzaktan grenler dahi, Onu, vasflarndan hemen tanr ve "bu Odur!" derlerdi. O, insanlk, dolaysyla da cennet yolunun biricik rehberidir. O, dier vasflaryla giremedii gnllere keremiyle girmenin yolunu bulmutur. O, hilmi/yumuak huyluluu, tevzusu ile ruhlar fethetmi, keremi/cmertlii ile de gelip bu ruhlara taht kurmutur.

O isteseydi, dnyann en zengin insan olurdu. Zaten, daha nbvvetini iln ettii ilk gnlerde, Kurey Ona dvsndan vazgemesi artyla byle bir teklifte bulunmam myd? (bn Hiam, Sre, I/285). Daha sonra da, btn mslmanlarn Allah yolunda verecekleri eyler hep Onun elinden geiyordu. Hkmdarlardan gelen hediyelerin haddi-hesb yoktu. Fakat O ahs adna bunlardan hibirine sahip olmay dnmedi, hatta aklnn kesinden dahi geirmedi.

O, kendisini daima bir yolcu telakki ediyor ve yakn bir gelecekte g edecei anlay ile yayordu. Ona gre uzun bir yolculuk esnsnda, glgelenmek iin muvvakkaten altnda dinlenilen bir aat dnya. yleyse O, bu uzun yolculukta, gerekten nem verilmesi gereken hususlarla kalbini megul etmeliydi. Bir de, Onun insanla giden yollar, insanlara retmesi gerekiyordu. Kald kadar bu aacn altnda kalacak, daha sonra da yoluna devam edecekti (Buhr, Rikak 3). Gye ve hedef yce idi. Allaha ulamak Onun en birinci gyesiydi ve insanlar ayn hedefe ulatrabilme vazifesi. te O, bunun iin yanp tutuuyordu. Byle bir durumda olan insan iin dnya malnn ne nemi olabilirdi ki? Elbette ki hi. Hi ise, gnl balamaya demezdi...

O, kendi bireysel hayat iin fakirlii semiti. Bu, herkesin de fakir olmasn istemesi demek deildir. Ancak hi kimsenin midesi altnda ezilip kalmasn da ho grmyordu. Zten, O byk insann syesinde mslmanlar, ok ksa zamanda dnyann en zengin milleti haline gelmilerdi. Kendi aralarnda, sadaka ve zekt kabul edecek insan bulamyorlard. Evet, kii bana den gelir dalm o kadar yksekti. Ama, onlarn iinde yle zhidler de bulunuyordu ki, evinde bir gnlk yiyecei var ise, getirilen yeni bir ey ne kadar da czip olsa onu kabul etmiyordu. Bu bir diergmlk, bir ruh ycelii meselesidir. Yaatmay sevmedir; yaama zevkini terk etme idealidir. Bu his ve duygularla dolup taamam insanlarn bunlar anlamalar da mmkn deildir.

Bir iftar sofrasnda, Hz. Ebu Bekire bir bardak souk su ikram edilir. Suyu dudana gtrnce, hkrklar, boaznda dmlenir. Yanndakiler ne olduunu sorarlar. C evap verir: Birgn Allah Rasl, kendisine getirilen byle bir bardak souk suyu imi sonra da alam ve: O gn nimetlerden hesaba ekileceksiniz! (102/Teksr, 8) yetini okuyarak, "ite bu nimetten de hesaba ekileceiz" buyurmutu. Bunu hatrladm ve onun iin aladm... (Mslim, Eribe 140; Eb Nuaym, Hilye, I/30)

Halbuki, Hz. Eb Bekir gayet sade ve fakirne bir hayat yayordu. Verecei hesap gyet hafifti. Halife iken uzun zaman bakalarnn koyunlarn saarak ailesinin nafakasn temin etmeye alt. Neden sonra kendisine maa baland, ama bu defa da verileni ok buldu. O, Medinenin en fakir insannn geimini kendine l kabul etmiti. Bu itibarla da artan paray bir testiye atyor ve orada biriktiriyordu. ki buuk senelik hilfeti sresince, aldklarn hep byle biriktirmiti. Vefat edecei zaman da, kendisinden sonra gelecek halifeye teslim edilmek zere, bu testiyi vasiyet ediyordu. Hz. mer, halife olup da testiyi krdrnca iinden kk kk paracklar kt ve bir de mektup vard. Bu mektupta, yeni halifeye hitben yle deniyordu: Bu paralar, bana verilen maatan arta kalanlardr. Ben Medinenin en fakirini kendime l kabul etmitim. Artan miktar bu testiye koydum. Dolaysyla, bu paralar hazineye ittir ve oraya konulmaldr. Hz. mer mektubu okuyunca alad ve: Kendinden sonrakilere ok ar bir yk braktn, ya Eb Bekir! dedi. (Taber, Tarihul-mem vel-Mlk, IV/252)

Hz. Eb Bekir, byle zhidne yaamay Hz. Muhammed Aleyhisselamdan renmiti. Zira Allah Rasl, pratikte, byle yaamann mmkn olduunu bizzat kendi yaantlaryla ona ve btn ashbna retmiti.

Dnn ki, Efendimiz, btn ganimetlerin bete birine, hem de C enb- Hakkn fermnyla (8/Enfl, 41) sahip bulunuyordu. Yani ganimetlerin humusu Allah Raslnn ahs tasarrufundayd. Onu istedii gibi kullanma selhiyeti, dorudan doruya C enb- Hakk tarafndan Ona tevd edilmiti. Halbuki, Hz. mer birgn, Onun sadet hcresine girecek ve hkra hkra alayacakt. Efendimiz, niin aladn sorunca da, o koca mer yle diyecekti: "Ya Raslallah! Dnya krallar, Kisrlar servet iinde yzyorlar. Senin ise altna serecein bir sergin bile yok. Yatan hasr ve teninde yattn zeminin izleri var." Allah Rasl, u cevab verir: "stemez misin y mer, dnya onlarn, hiret de bizim olsun!" (Buhr, Tefsir 66, -2-; Mslim, Talk 31)

Allah Rasl, bunlar sylerken, baka trl yaamas mmkn olmayan bir fakirin, bir dknn aresizlik iinde syledii szler trnde bir sz olarak da sylemiyordu. Yukarda da temas ettiimiz gibi, o isteseydi, dnyann en zengin insan olabilirdi. Mesel, bir fikir vermesi bakmndan, sadece Huneynden Onun payna den bete biri belirtelim: 40.000 koyun, 24.000 deve, 6.000 esir, 4.000 okka gm ki, bir okka drt kilo demektir (bn Sad, Tabakat II/152). Dier savalarda elde edilen ganimetlerle, krallardan gelen hediyeler de dnlecek olursa, Efendimizin en mreffeh bir hayat yaamasna engel hi bir ey yoktu. Ancak O, en fakir bir insann yaad hayat yaamaktayd. Eline geenleri ise, btnyle halka datyordu. Zira O, cisimlenmi kerem ve cmertlik idi. Bu kadar kerem sahibi bir insan ise, ancak Raslullah olabilir...

Allah Rasl, d-i uyumu asndan en dengeli bir insan tipini temsil ediyordu. Onun d grn, farkl ve ho bir heybet arzediyor ve gzellii de det insanlar bylyordu; i dnyas itibaryla da ayn lde insanlar teshir ediyordu. Hz. Enes: Allah Rasl, insanlarn en gzeliydi (Mslim, Fezil 48; Buhr, Menkb 23) der. Evet, hem sret/yaay, hem de sret/ekil itibaryla O, insanlarn en gzeliydi. Hz. ie Vlidemiz de Onunla alkal bir hissini yle anlatyor: Msr kadnlar, Yusufu grnce ellerini kestiler. Eer benim Efendimi grm olsalard, ellerindeki baklar snelerine saplarlard.

O insanlarn en gzeliydi. ve Enesin sz devam ediyor: O, insanlarn en cmertiydi. Sret ve ceml ynyle ahsenun-ns (insanlarn en gzeli) olan Allah Rasl, kalp ve irdesiyle ecvedun-ns (insanlarn en cmerti) idi. (Mslim, Fezil 48). bn Abbasn ifdesiyle, zellikle Ramazan aynda O, nne katt her eyi srkleyip gtren bir rzgr gibi cmert kesilirdi (Buhr, Deavt 11; Eb Dvud, Edeb 100; Ahmed bin Hanbel, I/136). Yani, elinde-avucunda kalan en son

eyleri de datverirdi. Bu bir ruh ve irde meselesiydi. O, kendi iin yaamaz, hep bakalar iin yaard. Srekli bakalarnn/mmetinin mutluluunu dnmekten mr boyu kendini dnmeye frsat bulamamt. Zten, insanlar mesut grmek kadar, Onu mutlu edecek bir baka zevk de yoktu. Diergmlnda, en son sray da kendi hnesi, kendi yaknlar tekil ediyordu. Yani, O, evvel, kendisine uzak olanlardan balayp ilgisini, alkasn yayyor, en sonunda sra kendi yaknlarna geliyordu. Ganimet mi taksim edilecek, Bedir ve Uhudda bulunup ehid denlerin ailelerine ncelik tannyordu. Ve sk sk, kendi evindekilere: Ben onlara vermeden size hibir ey veremem (Mslim, C ihad 78) diyordu.

O'nun hilminin/yumuaklnn ve dier ulv duygularnn anahtarlaryla almayan nice kapal gnller, Ona kerem/cmertlik anahtaryla alvermiti. te Safvan b. meyye de bunlardan biridir: Hz. Enes anlatyor: Allah Rasl, Huneyne giderken, bu ahstan dn olarak silah almt. Huneynde elde edilen ganimetlere Safvan hayran hayran ve hrsla bakyordu. Onun bu durumu Allah Raslnn dikkatini ekmiti. Bakp beendiin o develer senin olsun dedi. Ardndan daha birok ey verdi. Safvan bu cmertlik karsnda ard kald. Kalbi Allah Raslne kar buz ve kinle dolu olan bu adam, birdenbire deiivermiti. Evet, Allah Raslnn bu keremi onu, bu kin ve buzundan uzaklatrm ve ki C ihan Serveri onun iin insanlarn en sevgilisi hline gelivermiti. Safvan kazanmak elbette binlerce deve, srdan daha mhimdi. Allah Rasl de en nemli olan yapmt. Nitekim Safvana kar gsterilen bu cmertlik, neticesiz kalmamt. Safvan hemen kavmine gidip yle demiti: Ey kavmim koun slma girin! Zira Hz. Muhammed bir veri veriyor ki, ancak, fakirlikten korkmayan ve Allaha tam itimat eden bir insan byle verebilir! (Mslim, Fezil 57; Ahmed bin Hanbel, Msned, VI/465; bn Hiam, Sre IV/135; bn Hacer, el-sbe, II/187; Kenzul-Umml, 10/505)

O, kendisinden birey istenildiinde varsa verir, olmad takdirde de bor alp verir ya da vaad ederdi. Bazen zerine giydii tek elbisesini bile isteyen olur, O da hi ekinmeden hemen veriverirdi.

Bir bedev gelip Ondan birey istemiti, Allah Rasl ona istedii eyi vermiti. Adam bir kere daha istemi, O yine vermiti. nc isteinde ise, verecek bir ey olmad iin Allah Rasl vaadetmiti. Yani mal eline getii ilk frsatta ona verecekti. Bu durum Hz. meri fevkalde zm, Allah Raslnn bu derece rahatsz edilmesinden rahatsz olmutu. Dizleri zerine doruldu ve: stediler verdin. Bir daha istediler, yine verdin. Bir daha istediler, vaadettin. Yani, kendini bu kadar eziyete sokma ya Raslallah! dedi. Ancak bu szler, Allah Rasulnn hi houna gitmemiti. Kalarnn hafif atldn gren Abdullah b. Huzfets-Sehm ayaa kalkm ve: Ver Ey Allahn Rasul, sakn Allahn seni fakir brakacan ve senden nimetlerini kesivereceini zannetme! ki C ihan Serveri bir mddet sessiz durduktan sonra yle dedi: te Ben de bununla emrolundum. (Mslim, Fezil 60, hadis no: 2314; Tirmiz, emil; bn Kesir, el-Bidye 6/63)

Ferazdak ne gzel syler: O teehhdn dnda asla hayr demedi. Eer teehhd olmasayd Onun Hayr sz de Evet olurdu. O, evet lerle bu kadar btnlemi bulunuyordu. er daire iinde Ondan ne istense hemen icbet eder ve isteyene istediini verirdi.

Evet Nebler Sultannn cmertlikte de benzeri yoktu. Bu ldeki bir cmertlik de, ancak peygamberlikle izah edilebilirdi. Hem eer cmertlik Allaha yaklatran bir huy ise, Allah Rasl nasl cmert olmaz ki? Halbuki O, Allaha yaknlkta, C ibrili bile geride brakmt. Zten bizzat, kendisi de yle buyuruyordu: C mert; Allaha, cennete ve insanlara yakn, cehenneme uzaktr. C imri ise; Allaha, cennete ve insanlara uzak, cehenneme yakndr. (Tirmiz, Birr 40)

Bu konuda yine Allah Rasl yle buyururlar: Ey insanlar! Allah sizin iin din olarak slm seti. yleyse siz de slmla olan arkadalnz, cmertlik ve gzel ahlkla btnletirin. slm, gzel ahlk ve cmertlik yrngesinde yrr. Gzel ahlk ve cmertlikle slma ihsanda bulunun! C mertlik bir aa gibidir. Kk cennette, dallar ise dnyaya sarkmtr. Her kim, o aacn altnda yaar ve cmerte davranrsa, er-ge o aacn dallarndan birine tutunur ve o aacn kknn bulunduu cennete ykselir. (Kenzul-Umml, 6/571)

C imrilik, bir dengesizlik, bir ifratsa, yok yere sap savurma da bir tefrittir ve ikisi de birer dengesizliktir. Peygamber fetneti/zeks, cmertlii slm dinini ilda/yceltmede, kalpleri Allah iin kazanmada kullanr. O, rahmet ve yumuak huylulukla kalplere girdii gibi, Allahn kendisine ihsan ettii eyleri kullanmak sretiyle de kalplere girmi ve en almaz zannedilen kalpleri ikram ve cmertlik anahtaryla amtr.

Hz. Hadce Vlidemiz, slma en erken uyanan kadndr. Zten Hadce, kelime mansyla da erken doan demektir. O Efendimizden on be sene erken domu ve slma da herkesten erken uyanmtr. Onda ayn zamanda byle bir isim-msemm uygunluu da vardr. Mekkenin en zenginlerinden olan bu kadn, btn servetini Allah ve Rasl uruna harcayp tketmiti. yle ki vefat ettii zaman, bir kefen bezi alacak kadar dahi varl kalmamt. htiml Allah Rasl, bor bulduu para ile ona kefen bezi almt ki, bu, o byk kadn iin en uygun lm ekli idi, lm sonras hali de byle olmalyd. Halbuki O, slma girmeden nce, zenginliiyle dillere destand. Bu koca servet, son kuruuna kadar dinin ils, slm'n yaylp glenmesi uruna sarfedilmiti (bn Kesir, el-Bidye, III/158, 159). Bu da ayr bir srat- mstakim rneiydi. Allah Rasl, cmertliini yle bir fetnet ve fersetle kullanmt ki, yapt ikramlarn zerresi dahi boa gitmemi ve slm gc olarak geriye dnmt. (F. Glen, Sonsuz Nur, c. 1, Feza Y. -Zaman Gazetesi-, st. 1994, s. 328 vd.)

Tevekkl

Tevekkl: cizlik gsterme, bakasna gvenip dayanmak, Allah'a gvenme, O'nun hkmnn mutlaka meydana geleceine kesin olarak inanma ve alnmas gereken tedbirleri almak anlamnda Kur'n bir terimdir. Triften de anlald gibi tevekkl; mslmann, yapaca ilerde tm zhir sebeplere sarlmas, alnmas gereken tedbirleri almas, alp abalamas, ama gnln bunlara balamayp sadece Allah'a dayanmasdr. Tevekkl, hi bir zaman, almay ve sebebe sarlmay terkedip, "Allah'n dedii olur" diyerek kenara ekilmek deildir (Fahruddin er-Rz, Meftihu'l-Gayb, Bulak 1289, 111, 122; Elmall M. Hamdi Yazr, Hak Dini Kur'an Dili, VII, 5063, 5064). Nitekim Hz. Peygamber, devesini salvererek Allah'a tevekkl ettiini syleyen bir bedeviye "Onu bala da yle tevekkl et" buyurmutur (Tirmiz, Sfat'l-Kyme 60).

slm inancna gre; yaratklarn btn fiilleri, halleri ve szleri Yce Allah'n kaz ve takdri ile meydana gelir (Nureddin es-Sbn, Mtridye Akaidi, Terc. Bekir Topalolu, 161). Onun iin slm alnmas gereken tedbirleri aldktan sonra, insanlara ve araclara deil, sadece Allah'a dayanma anlamndaki bir tevekkl emreder. Bir yette Allah Tel yle buyurur: "Mslmanlar sadece Allah'a dayanp gvensinler" (3/l-i mrn, 122). Hz. Peygamber de u szleri ile mslmanlara tevekkl tavsiye etmektedir: "Eer siz Allah'a hakkyla tevekkl derseniz, o sizi kuu rzklandrd gibi rzklandrr" (bn Mce, Zhd 14).

Hz. mer, Medine'de bota gezen bir gruba: "Siz necisiniz?" diye sordu. Onlar da: "Biz mtevekkilleriz" dediler. Bunun zerine byk halife: "Hayr, siz mtevekkil deil, mteekkil (yiyici)lersiniz. Siz yalancsnz, tohumunu tarlaya ekip sonra tevekkl edene mtevekkil denir" dedi. Bu olay tevekklden ne anlalmas gerektiini ok gzel ifade etmektedir. Gerek tevekkl gzel bir davran, ahlk bir fazilettir. C enb- Hak, mslmanlara tevekkl emretmi ve mtevekkil olanlar sevdiini haber vermitir: "Bir de, daima diri olup, hibir zaman lmeyen Allah'a tevekkl et" (25/Furkan, 58). "Kim Allah'a tevekkl ederse, O, ona yeter" (65/Talak, 31); "M'minler, ancak o kimselerdir ki Allah anlnca kalpleri rperir, onlara Allah'n yetleri okunduunda o yetler onlarn imanlarn artrr ve Rablerine tevekkl ederler" (8/Enfl, 2).

Tevekkl, mslmanlarn kadere olan inanlarnn bir sonucudur. Tevekkl eden kimse, Allah'a kaytsz artsz teslim olmu, kaderine rz kimsedir. Fakat, nasl kadere inanmak tembel tembel oturmay, hereyden el etek ekmeyi gerektirmiyorsa, tevekkl de tembellik ve miskinlii gerektirmez. Gerek mtevekkil, almadan kazanlamayacan, ekmeden biilemeyeceini, amelsiz C ennet'e girilemeyeceini, ihlsla ibdet ve tatte bulunmadan Allah'n rzsna kavuulamayacan bilir. (8)

srf

srf; nsann sahip olduu nimetleri gereksiz ve ar tketmesi demektir. Bu tr bir davran, slm tarafndan uygun grlmemi ve insanolunun yeme, ime ve harcama konusunda belirli bir denge ierisinde kalmas istenmitir. C enb- Hak, Kur'an- Kerm'in eitli yerlerinde bu hususa iaret etmitir: "Elini bal olarak boynuna asma. Onu bsbtn de ap sama. Sonra knanm piman bir halde oturup kalrsn" (17/sr, 29). Burada "boynuna asma" tbirinden cimrilik etmenin kasdedildii belirtilmektedir. "Ap sama" tbirinden kasdn ise, israf olduu belirtilmektedir. Bu iki husus da birbirinin zdd olan fakat tasvip edilmeyen alkanlklardr. kisinde de hem kiiye hem de topluma saysz zararlar bulunmaktadr.

Baka bir yette C enb- Hak, "Ey demoullar, her mescide gidiinizde temiz ve gzel elbiselerinizi giyin. Yiyin iin, fakat israf etmeyin. nk Allah israf edenleri sevmez" (7/A'rf, 31) buyurur. C imrilik, mer bir eyden faydalanmaktan nefsi mahrum brakmaktr. slm ise, mer snrlar ierisinde kiiyi faydalanmakla mkellef tutar, haram klnmam bir eyi insanlarn haram olarak kabul etmelerinden holanmaz. nk hayatn gzelletirilmesi, irkinlie ve israfa kamakszn gerekletirilmelidir. sraf hem fert ve hem de toplum iin bir bozulutur. Hepsi bu yolda verilse bile, Allah yolunda mal infk etmek israf deildir.

Hz. Peygamber ve ashbnn; "Yce Allah da gibi altn verse, bunu O'nun yolunda harcamay temenni ettikleri" nakledilmektedir (bk. Buhr, Fedil's-Sahbe 6, Temenn 2, Zekt 4; Mslim, Mnfkn 52, Zekt 31, Fedil's-Sahbe 221, 222; bn Mce, Mukaddime 10, Zekt 3). Bu ynyle israf, slm'n ileri derecede ho grmedii lks hayattan kaynaklanmaktadr. Servetin byyp lks uruna harcanmas sonucuna gitmemesi iin maln zenginler arasnda dnp dolaan bir devlet olmas slm tarafndan reddedilmitir (bkz. 59/Har, 7). Bu yzden lks, bir toplum iin "er" kabul edilmitir. Lksn ho grlmedii ve haram klnd konusunda eitli nasslar bulunmaktadr. Ancak buradaki lks' ileri teknoloji rn letleri evimize sokma eklinde anlamak yanltr. Burada lksten iki, kumar, fuhu, ar giyim, gcnun zerinde gereksiz harcamalar, gurur-kibir, an ve hret iin ziyafet dzenlemeler gibi harcama ve yaantlar kastedilir.

Kur'n- Kerm bazen tarih boyunca lks ve rahat bir hayat srenlerden sz eder. Bu tr halklar kendilerini helke srkledikleri gibi onlara uyanlar da ayn kbete gtrmlerdir. Bir toplumda lks ierisinde olanlar varsa, mutlaka orada zayf durumda olan madur kesimler de bulunur. Refah ve lks ierisinde olanlar hasta ve rahat hayatlarna tutkundurlar. ehvet ve lezzetlerine baldrlar. Kur'an- Kerm bu tr sapm ve haddi am toplumlarn isyan ierisinde bulunduklarndan sz etmektedir. "Kadnlara, oullara, kantar kantar altn ve gmlere, besili atlara, hayvanlara ve ekinlere kar duyular ar istek, insanlara ssl gsterildi. Oysa bunlar, sadece dnya hayatnn geici maldr. Varlacak gzel yer ise Allah'n katndadr" (3/l-i mrn, 14). "Biz herhangi bir lkeye bir uyarc gndermisek, orann zengin ve mark ileri gelenleri, mutlaka; 'Biz, sizin getirdiklerinizi inkr ediyoruz' demilerdir" (34/Sebe', 34)

sraf, ferdin olduu kadar slm toplumuna yn verecek otoritelerin de dikkat etmesi gereken bir husustur. Tketici, gerekli ihtiya maddelerinden kabul edilen mallar harcarken de, gereinden fazla harcamamaya dikkat etmek durumundadr. Kiinin iyi bir hayat srmesi iin yapaca harcamalara hibir ekilde snrlama getirilemez. Elverir ki, bu harcamalar etkinliin artmasna ve slm'n gerek bir mslmandan toplum iinde bekledii hizmetlerin yerine getirilmesine yarasn.

te yandan "kt kaynaklar" iddiasna ramen snrsz ihtiyalara gre reten Bat iktisat sistemi tabii kaynaklar alabildiine israf eder. Oysa israf fikrinin olmad bir slm toplumu kaynaklar verimli olarak kullanr. Yine slm toplumunda ihtiyalar ncelikle zarretler tyin eder. slm, kaynaklarla ihtiyalar arasndaki ilikileri esasta israfn bertaraf edilmesi gerei asndan dzenler. sraf yasa temeli zerinde oluan slm retim tarz, slm devletine tbi olanlarn beslenme, barnma, giyinme, ulam ihtiyalarn yeterli olarak karlamak hedefine yneliktir. Bu retim tarznda ihtiya dolaysyla tketim, ilk sevkedici gtr. ada kapitalist sistemde ise tketimin sevkedicisi retimdir. retim yapld iin insanlar tketmek durumundadrlar. Tketim iin hev, yani asnrsz arzular, olduka czip pazarlama ve reklm faliyetleriyle srekli olarak kamlanr. Bylece ihtiyalar retimin peinde koar.

Kapitalizmin tketim hrs, snr tanmayan, agzl bir insan tipi ortaya karmtr. slm'da gerekletirilen retimin hedefi insandaki madd tatmini mnev sahaya aktarmakla bu ihtiyac giderir. Bir mslmann tketim sahasnda gz nnde tutaca balca esaslar, haramdan kanma, hellinden tketme, temizlik, arlklardan kanma, saln tehlikeye drmeme ve evredekileri de hesaba katma eklinde ortaya kar.

slm, israf yasa ile zel mlkiyet hakkna bir snr getirmi ve servet kimin olursa olsun, onda toplumun hakk bulunduu ilkesini benimseyerek, israfla bu hakkn yok edilmesine engel olmak istemitir. slm'n yasak ettii her trl harcama, -iki, kumar, uyuturucu maddeler gibi- kiiye ve topluma hibir yarar olmayan ve insan bakalarna muhta hale getirecek kadar lsz yaplan ba ve harcamalar israf saylmtr. Yalnz israf kavramn daha geni tutmak ve madd-mnev her trl servet ve imknn bou bouna harcanmasn israf olarak deerlendirmek mmkndr.

Salk, Allah'n bize bir ltfu, bir nimetidir. Zaman yine bir nimettir. Salmza dikkat etmemek, zamanmz boa harcamak israftr ve bunun hesab bizden sorulacaktr. Gereksiz olarak musluktan aktlan su, yaklan elektrik israftr; Btn mmete ait olan nimetlerin boa harcanmasdr. (9)

sraf kavram, serefe kknden tremitir. Kelime anlam; herhangi bir ite normal olan snr amak, ar olmak demektir. Ayrca, ihtiyatan fazla tketmek, gereksiz yere harcama yapmak, savurganlk yapmak gibi anlamlara da gelir. Her trl haddi (snr) amak, insann ve onun iinde yaad toplumun dengesini bozar onlar huzursuzlua gtrr. ster harcamlarda arlk olsun, isterse davranlarda arlk olsun sonu ayndr.

Kuran- Kerim, arya kaan, harcamalarnda ve davranlarnda dengeyi karan kimselerin yaptklarn ho grmemektedir. sraf, sapmalarn, bozulmalarn, hakszlklarn, bozgunun kaynaklarndan biri olarak gsterilmektedir. sraf yapanlara msrif denir.

Kuranda srafn Mnlar: Kuran bu kavram iki anlamda kullanmaktadr.

Birincisi; haddi (snr) ve ly amak anlamndadr ki, bu ayn zamanda inkrclarn bir sfatdr. nk onlar, Allahtan gelen hell ve haram llerini tanmazlar. O lleri ilerine geldii gibi deitirmeye kalkrlar. Onlar, insan olarak kulluk yapmalar gerekirken Allahn llerini ineyip geerlar. nsanla Rab arasnda olmas gereken dengeyi korumazlar. Davranlarnda normal snr gzetmezler ve konulan lnn tesine geerlar, arya giderlar. (Salih onlara dedi ki) Allahtan korkun ve bana itaat edin. O msriflerin (israf edenlerin) emrine uymayn. Onlar yeryznde bozgunculuk yaparlar ve slah etmezler (dzeltmezler). (26/uar, 149-151)

Grld gibi Kuran, Slih peygamberi dinlemeyen ve inanmamaya devam eden inkrclara msrifler (israf edenler) demektedir. Kendilerini uyarmak zere gelen bir ehir halknn tavr da ibret verici bir israf rneidir. Allahn elileri o ehir halkn doru yola ardklar zaman; onlar elilerin davetine uyacaklar yerde, onlar uursuzlukla suladlar. Bunun zerine eliler yle dediler: ...Uursuzluunuz sizin kendinizdedir. Size t verildii iin mi (uursuzlua uruyorsunuz)? Hayr siz msrif (ar giden) bir kavimsiniz. (36/Ysin, 19)

Gnlk yaaynda ellerindeki mal, serveti, imkanlar veya paray gereksiz yere harcayanlar da bir eit snr aanlar, ar gidip dengeyi bozanlardr. Ey

demoullar! Her mescide (gidiinizde) ziynetlerinizi aln (uygun elbise giyin). Yeyiniz iiniz fakat israf etmeyiniz. nk Allah msrifleri (israf edenleri) sevmez. (7/Arf, 31). Buradaki israf hem yiyecek ve eya kullanmnda arlk hem de Allahn koyduu hell ve haram lsne uymamak anlamndadr.

C hiliyye Araplar, gnah ilediimiz elbiselerle Kabeyi tavaf (ziyaret) edemeyiz diyerek Kabeyi plak olarak ziyaret ederlerdi, kendi anlaylarna gre ibdet ettiklerini sanarlard. Bu yet ile hem bu yanl anlay kaldrld hem de elbise, yeme-ime, eya kullanma, Allahn hkmleri konularnda bir l ve denge getirildi. Kendini ala ve plakla altrarak veya hell olan eyleri kendine haram klarak Allah memnun edeceini sananlar nemli bir aldan iindedirler. Allah, byle haram hell, hell haram yapan msrifleri (snr aanlar) sevmez. yleyse insanlar, Allahn nasip ettii hell yiyecekleri ve eyalar kullanacaklar, gzel ve ssl elbiseler giyecekler; ama israf etmeyecekler, lde ve eya kullanmnda arya kamayacaklar.

Allahn lsne gre, ssl elbise giymek gnah deil, bilakis hell haram, haram hell sayma gnahtr.

srafn ikinci anlam savurganlktr. Dnya nimetlerini Allah insanlar ve canllar iin yaratmaktadr. Bu nimetleri kullanma ve yeme arzusunu da insann ierisine koyan yine Allahtr. Bunlar yemek, imek veya kullanmak insann hem hakkdr, hem de krnn bir gereidir. nsan nimetleri yiyecek, ama nimeti vereni de bilecek. Savurganlk anlamndaki israf yasa ok gzel bir ekonomik dengedir. sraf, bu dengeyi bozar. Birisi ok harcarsa, dierinin hakkna el atm olur. Herkes gcne, almasna ve artlarna gre nimetlerden yararlanr. Ancak israf edenler bu nimet dengesini bozarlar.

Kuran, hem ar harcamay hem ar ksmay (cimrilii) ho grmyor. kisi arasnda orta bir tutum tavsiye ediyor. Elini bal olarak boynuna asma (cimri olma). Onu bsbtn de ap savurma (israf etme). Sonra knanm bir halde oturup kalrsn. (17/sr, 29). Peygamberimiz de buyuruyor ki: Yiyiniz, iiniz, sadaka veriniz ve giyininiz. Ancak kibirlenmeyin ve israf etmeyin. phesiz Allah (cc) nimetinin eserini (grntsn) kulunun zerinde grmek ister. (Buhr, Libas 1; bn Mce, Libas 23, Hadis no: 3605; Nes, Zekt 66)

nsana emnet olarak verilen mal sap-savurmak, gerekli yerlere harcamamak, insanlar arasndaki ekonomik dengeyi bozar, kiiler arasndaki kskanl artrr. C imrilik ise yardm dncesini ldrd gibi, ihtiya sahiplerine ulamay engeller. nfak ve sadaka ahlkn kreltir. Halbuki infak kurumu yakn akrabann ihtiyalarn karlamay temin eder, sadaka kurumu ise insanlardan muhta olanlar skntdan kurtarmay salar.

Kuran, israf kelimesinin yannda bir de bezr kavramn kullanyor. Bezr de israf gibi mal sap-savurmaktr. Bezr szlkte tohum ekmek, lsz datmak demektir. Buradan hareketle tezbir masdarna; tohumu gereken yere atmamak, bylece onun kaybolmasna sebep olmak, karlnda bir ey alamamak mns verilmitir.

Bezr, mal sap-savurmak, gerektii yerlere sarfetmemek, yerli yerinde deil de yok olup gidecei yerlerde harcamak demektir ki, israfla yakn anlama gelmektedir. Mal lzumsuz yere, ihtiya olmayan yerlere harcamak, infak edilmesi gereken kimselere infak etmemek, mal hayr yollarnda harcamamak eldeki serveti Allah isyan yollarnda harcamak bezrdir.

slm insan hayatna her konuda bir denge getiriyor. nanta, amellerde, ahlkta, mal kazanma ve harcamada, duygularda, nefret ve sevmede hep orta yolu tavsiye ediyor. Ne arlk, ne de tembellik veya geveklik. Ne ifrat, ne de tefrit. slm mmeti, vasat bir mmettir (2/Bakara, 143). Yani orta yolu izleyen, dengeli ve hayr yollar zerinde olan bir mmettir. Bu mmetin mal konusundaki tutumu da dengelidir, harcamalar da lldr.

Mlk aslnda Allaha aittir. nsana emanet olarak geici bir sre iin verilir. Mal ve geimlikleri hell yoldan kazanp hell yola harcayanlar, Allah yolunda infak edip hak sahiplerinin haklarn verenler, bezr etmeyenler mal konusundaki imtihan kazanrlar. Kuran buyuruyor ki: Akrabaya hakkn ver, yoksula ve yolda kalma da. Bezr ederek sap-savurma. nk bezr (israf) edenler eytann kardeleri olmulardr. eytan ise Rabbine kar nankrdr. (17/sr, 26-27)

sraf; Arapa bir kelime olup, serefe kknden gelmektedir. Seref, herhangi bir eyde makul haddi amak demektir. Lugatlarda, lzumsuz yere harcamak, ihtiyatan fazla tketmek, savurganlk gibi mnlara gelen israf, stlhta ise gayrmer (er' olmayan) bir gaye iin mal sarfetmeye denir. Ehl-i hal lema, "sraf'ta hayr yoktur" vecizesi ile bunu gayet gzel ifde etmitir.

Kur'n- Kerim'de: "Ey demoullar, her mescid huzurunda (namaz ve tavaf annda -C elleyn) ziynetinizi aln, giyin, yiyiniz, iiniz; israf etmeyiniz. nk Allah israf edenleri (msrifleri) sevmez" buyurulmutur. (7/Araf, 31). Kad Beyzv Envaru't Tenzil, isimli tefsirinde, cahiliyye dneminde Araplarn "Gnah ilediimiz elbise ile tavaf edemeyiz" gerekesi ile Kbe-i Muazzama'y plak tavaf etmelerini, takbih ve setr-i avreti farz kldn beyan etmektedir. (Mecmuat'u't Tefsir, Mtb. Amire, st. 1318'den ofset, ar Yayn, c. II, sh. 543)

Bu yet-i kerimeyi ve Resl-i Ekrem (s.a.s.)'in "Mide hastalklar evidir. Perhiz ve az yemek, her devnn (ifnn) badr. Bedenine det ettii eyleri ver." (mam Kurtub, el-C miu li Ahkm'1 Kur'an, Kahire, 1967 (3. bsm.) c. VII, sh.192). Hads-i erifini esas alarak: "Hayatta kalacak kadar yemek farzdr. Bir kimse yemeimeyi terk etse ve bu yzden lse, si olmu olur. Farz olan ibdetleri ayakta eda edebilecek ve orucu kolaylkla tutabilecek kadar yemek mendup, doyacak kadar yemek mbahtr. Bunun dnda haramlk balar. Doymaktan ziyade bedenin kuvvetlenmesini kastederek yemek haramdr" (Musannf brahim Halebi, zahl Mlteka el-Ebhur, st.1976, c. IV; sh.132-133). hkm zikredilir. Allah Tel m'minlerle kfirleri trif ederken: "phesiz ki Allah iman edip, slih amellerde bulunanlar altlarndan rmaklar akan cennetlere koyar. Kfredenlere gelince; onlar dnyada sadece zevk sef ederler, hayvanlarn yedii gibi yerler. Onlarn yeri de atetir." (47/Muhammed, 12) buyurmaktadr. Fahrddin-i Rzi, "kfrlerin yemeleri ile hayvanlarn yemelerinin birbirine benzetilmesinde unsur vardr. Bunlar: Kfirler ancak hayvan gibi, sadece yemeyi imeyi dnrler, Kfredenler, tpk hayvan gibi yedii nimetleri yaratan, yani Allah Tely dnmezler, Hayvanlar yeme ime sonucu semizlenip boazlanacaklarn bilmedikleri gibi, kfirler de bundan habersizdirler" (Mehmed Vehbi, Hulsat'l Beyan fi Tefsir'I Kur'an, st. c. XIII, sh. 5385) demektedir.

Mminler emek vermek, ev konforu ve dier hususlarda ihtiyatan fazlasnn israf olduunun uurundadrlar. Mnafklar ise bu hususta cidd deildirler. Bilindii gibi, msriflerin lideri Karun ve Eb C ehil'dir. (10)

Msrif

Msrif; Gereksiz harcama yapan israf eden, savurgan kimse demektir. sraf, savurganlk, gitmek, yanlmak, gfil olmak manlarna gelir. Ayn zamanda, insann yaptklarnda snr amas anlamn da tar. Bazlarna gre de mal gereksiz yerde harcamaktr. Sfyan- Sevri'ye gre az da olsa, Allah yolunda harcanmayan her ey israftr. Ayrca israf, "Allah'n haram kld eylere el uzatmak" eklinde de tarf edilmitir (smail Hakk Bursev, Rhu'l-Beyan, II. 262).

Zarr ihtiyalardan fazla harcamak; eratn haram ettii eylere ynelmek, nefs ve ehvetin isteklerini yerine getirmek, gaflet ve saygszca harcamak ifrat derecede bir israftr. Kulluk grevini yerine getiremeyecek kadar vcudun zarr ihtiyalarn ksmak da tefrid saylacak bir israftr.

Msrif, msrifler, israf vb. kavramlar, Kur'n- Kerim'in deiik yet ve srelerinde deiik anlamlarda kullanlmtr (3/l-i mrn, 147; 4/Nis, 6; 6/En'm, 141; 7/Arf, 31; 20/Th, 127; 10/Ynus, 12; 40/M'min, 128; 39/Zmer, 53). Yce Allah (c.c.) yle buyurur: " ardakl ve ardaksz zm balarn, tadlar ve yemileri muhtelif hurmalar, hububat (tahllar), zeytinleri, narlar, birbirine hem benzer hem de benzemez bir halde meydana getiren Allah'tr. Her biri mahsul (rn) verdii zaman mahsulnden yiyin. Hasad (devirme) gn de hakkn (zekt ve sadakasn) verin; israf etmeyin, phesiz Allah israf edenleri sevmez." (6/En'm, 141)

nsan, fikr, ruh ve beden ihtiyalarn meru yollardan tatmin etmek zorundadr. Aksi halde fikren phe ve tereddde, ruhen bunalma, bedenen de zfiyet ve gszle urar. Byle bir durumda hem din, hem de beden sorumluluklarn yerine getiremez olur. Ayet-i kerimede grld gibi Allah'n yaratt her eyin meru yoldan ve ihtiya kadar yenmesi emredilmitir. Ancak bu, ar ve taknlk derecesine varmamaldr. Zira israf noktasna varan tketimin zararlar ferdi aarak aile ve topluma yansr. Bu da haramdr.

slm, btn ibdetlerde niyeti art komutur. Niyet, mslmann neyi, niin, ne zaman, nasl ve ne gaye ile yaptnn bilincinde olmasdr. Dolaysyla mslman uursuz, faydasz ve gayesiz btn hareketlerden saknr: sraf da lzumsuz ve gayesiz harcamalardr ve bunun iin mslmana yasaklanmtr: "Ey Adem Oullar! Her namaznzda ssl elbisenizi giyinin. Yiyin, iin israf etmeyin. nk Allah israf edenleri sevmez..." (7/A'rf, 31)

Allah (c.c.), her trl bo ve gayesiz harcamalar sevmez. Bu bir ekmek olabilecei gibi, bir ekmek krnts olabilir. Bir damla su olabilecei gibi boa akan bir nehir de olabilir. Bu bir mr olabilecei gibi, boa geen bir dakika da olabilir. Bunun iindir ki israfn haram olmas slm ekonomik sisteminin temel ilkelerinden biri kabul edilmitir.

Mslman msrif olamaz, elindekileri israf edemez, lzumsuz ve fuzli yerlerde kullanamaz. srafn ferd, aile ve toplum hayatnda at yaralar, yapt tahribat, tarih boyunca olduu gibi bu gn de balca sorunlardan biridir. uursuz bir tketim toplumu yerine dengeli ve ruh disipline girmi bir toplum meydana gelmedike gereki bir tasarruf yaplamaz ve gerekli yatrmlar gerekletirilerek da bamllktan kurtulup bamsz ekonomik sistem kurulamaz. Bunu da ancak slam'n hakim olduu bir toplum gerekletirebilir.

Ylda bir milyon tona yakn ekmein (budayn) israf edildii toplumda dklerek israf edilen yemekler, boa aktlan sular, gereksiz harcanan enerji, lzumsuz tketilen elbise, ss malzemeleri vs. ilve edilirse byk bir btenin yok edildii grlecektir. (11)

Sz gelimi, elindeki maln lszce sap savuran, onunla kimseyi faydalandrmaz. sraf ettii mal kazanmak iin de belki bakasnn hakkna el atar. Mesel, Allahn iki yasana kulak asmayp haram lsn karanlar, iki ierek kendilerine ve bakalarna zarar verirler. Bu da, davranlarda arya kamaktr.

Hareketlerinde ve harcamalarnda israfa kaanlara, israf edenlere msrif denir. Msrifler, haddi aan, ly karan ve dengeyi bozan insanlardr. Gerek ekonomik hayatta, gerekse sosyal hayatta, ar davranta bulunurlar. Ellerine geirdikleri dnyalklar benimdir deyip, gerekli yerlere, yani ihtiya duyulan yerlere deil de, ihtiya olmayan ama nefse ho gelen yerlere harcarlar. Bylece ekonomik dengeyi bozarlar, bakalarna faydal olabilecek paylama frsat vermezler. Allahn kendilerine gnderdii lye uymayp, canlarnn istediini yaparlar ve davranlarnda arya kaarlar. Bu da toplumun zararna yol aar, sosyal bar bozar, hak ihlllerine sebep olur.

Msrifler, hakk tanmak ve slih ameller yapmak zere kendilerine verilen akl ve irdeyi, dnyann geici zevkleri uruna ktye kullanrlar. Hakkn yetlerinden habersiz olarak, dnya zevklerini hiretin mutluluuna tercih edip mrlerini boa geirirler. Msriflerin yapt israf faliyetleri, bir sr bozulmann, zulmn ve sapmann sebebidir. Msriflere boyun emek insan her bakmdan zarara ve bozulmaya gtrr, toplumlarn dengesini bozar. Msriflerin hkim olduu bir toplumda dengenin ve orta yolun kurulmas mmkn deildir.

Msrifler, lh iaret dorultusunda kurulmas gereken dengeyi tanmayan ve bozan insanlardr. srafa dmeyen mminlerin hareketleri ve harcamalar ise bir orta yol zerindedir ve dengelidir. Kuran, Lut kavmini msrif diye niteler. nk onlar Allahn izin verdii bir iliki yerine sapk bir ilikiye bavurdular (7/Arf, 80-81).

Firavun ve Slih (a.s.) kavminin zorbalar gibiler, Allaha kulluk yapmalar gerekirken, kendileri iin izilen snrlar ayorlar, irk kouyorlar, haksz yere byklk taslyorlar ve Allahn yolundan gitmek isteyenlere engel oluyorlard (20/Th, 33; 26/uar, 151).

Allah, ksas konusunda mminlere bir l koymutur. Ksas dvlar konusunda arya gidilmesi (msrif olunmas), haklarn sahiplerine gitmesini engeller, kan dvlar kar, dmanlklar giderek artar.

Mminler du ederken, yaptklar hatalar israf kabul ederler ve bu israflarnn balanmasn isterler (3/l-i mrn, 147). Allah (c.c.) haddi ap alabildiine hak aleyhine yalan syleyen msrifleri doru yola iletmez (40/Mmin, 28). Allaha irk komak ve Onun emirlerini dinlemeyerek mrik olan msrifler cehennem ehlidirler (40/Mmin, 42-43).

Allah, mminlere; dengeli harcamalarn, kendilerine verilen temiz ve hell yiyeceklerden yemelerini, sslerden yararlanmalarn; ama asla israf ederek msrif olmamalarn emrediyor (6/Enm, 141; 7/Arf, 31). Allahn gnderdii lleri ineyip haddi aarak msrif olmak, daha ok mriklerin ve inkrclarn bir sfatdr. Msrif olmayn emri, elbette btn insanlara yneliktir. Kuran ayrca yeme-imede, nimetleri paylamada, eyay kullanmada, hatta Allah yolunda infak etmekte arl ho grmyor ve mminleri sakndryor. Msrifler, bir dier deyile tebzr edenlerdir (sap-savuranlardr). Tebzr edenler ise eytann arkadadrlar (17/sr, 27). (12)

C imrilik

C imrilik: Harcanmas gereken mal sarfetmekten kanmak, para ve mal ok sevdiinden dolay, bakasna bir ey vermekten ekinmek demektir. Dinimiz, bata zekt olmak zere baz mal harcamalarda bulunmamz emretmitir. Aile bireylerinin bakm, akrabalarn grlp gzetilmesi de bu emirler arasndadr. evremizdeki yoksullara imkn lsnde mal yardm ise bir insanlk grevidir. Paras ve mal olduu halde bir insan bu grevlerini yapmaz ve maln sarf etmekten ekinirse, cimrilik yapm demektir.

C imriliin balca sebebi ar mal hrs ve gelecekte yoksul kalma korkusudur. Peygamberimiz: " ocuk, cimrilik ve korkaklk sebebidir" buyurmutur. Ar mal

hrs ve cimrilii yznden durmadan mal biriktiren ve tkenir endiesi ile hastalklarnda bile harcamayp, dnyay kendilerine zindan eden cimriler vardr. Halbuki mal Allah'n nimetidir ve bu nimet yerli yerince harcanrsa Allah onu artrr.

C imriler, insanlar arasnda da, Allah katnda da sevimsiz ve aalk kiiler olarak grlr. Allah Tel: "Onlar ki hem kskanr, cimrilik ederler, hem de herkese cimrilik tavsiye ederler ve Allah'n kendilerine fazlndan verdii eyleri saklarlar. Biz de byle nimetleri gizleyen nankrlere hor ve rsvay edici bir azap hazrladk." (4/Nis, 37) buyurmutur. Rasl-i Ekrem (s.a.s.) de yle buyurmaktadr: "C imrilikten saknnz. nk cimrilik, sizden nceki milletleri helk etmitir." "Her sabah gkten iki melek iner. Birisi: lhi nfak edene karln ver; dieri: Allah'm! C imrilik edene de telef ver (maln yok et) diye du ederler." (Riyaz'sSalihin, I, 253). "...C imri kii Allah'a uzak, C ennet'e uzak, insanlara uzak ve C ehennem ateine yakndr." (Tirmiz, Birr 40)

C imriler hakknda sylenen szler, cimrilerin insanlar arasndaki durumunu, ok gzel anlatmaktadr. Bir bin el-Hris, cimriler hakknda yle demitir: "C imrinin yzne bakmak, insann kalbini katlatrr. C imrilerle karlamak mminler iin beldr" Yahya bin Muaz da yle demitir: "Kt kimseler olsalar bile, cmertler iin herkesin kalbinde bir sevgi vardr. yi olsalar bile, cimrilere kar herkesin kalbinde yalnz nefret vardr." bnu'l-Mutez'in cimrilik hakkndaki gr de udur: "nsan malna cimrilik ettii nisbette erefinden kaybeder."

Mallarn kendileri iin bile harcamaktan ekinen cimriler, Allah Tel'nn kendilerine verdii nimeti harcamamakla sadece kendilerini deil, e ve ocuklarn da skntya sokarlar. evrelerindeki dier insanlara fenalk yapm olurlar. nk, Allah'n verdii bu nimetlerde nafaka veya sadaka olarak dier insanlarn da hakk vardr. Bu hakkn sahiplerine verilmemesi zulmden baka bir ey deildir. Servet, C enb- Hakk'n ihsandr. Allah (c.c.), serveti dilediine verir, dilediinden alr. Mal ve mlkn gerek sahibi O'dur. C imriler, bu uura eremeyen insanlardr.

Mslmanlarn, cimrilik konusunda, Allah Tel'nn aadaki ihtarn unutmamalar gerekir. C enb- Hak yle buyuruyor: "Allah'n verdiklerinden cimrilik edenler, sakn bunun kendileri iin hayrl olduunu sanmasnlar bilakis bu onlarn ktlnedir. C imrilik yaptklar ey, kyamet gn boyunlarna dolanacaktr. Gklerin ve yerin miras Allah'ndr. Allah ilediklerinizden haberdardr." (3/l-i mrn, 180).

Beer nefsi zayftr, muhteristir. Ancak Allah'n koruduu kimseler bundan mstesnadr. Ancak imanla kendilerini mmur edenler, bu cimrilik cehaletinden temizlenebilir, yeryznn zaruretlerinden kurtulabilir, menfaata kar duyduklar hrs kaydndan vazgeebilirler. nk iman sahipleri, Allah'dan, maldan da stn birey umabilirler. Bu umulan ey Allah'n rzasdr. Mmin kalp; mal ile deil, iman ile mutmain olur; Allah yolunda infak etmekle fakir deceinden korkmaz. Kendi hi bir ey deilken Allah onu meydana getirmi, vcut, gz, kalp, lisan ve saysz nimetler balam ve mal sahibi yapmtr. Bunlar Allah'a aittir. yle ise Allah'a gvenen birisi Allah yolunda ve Allah rzas iin maln infak etmekten ekinmez.

Ama kalp gerek imandan yoksun olunca, infak etmeye veya sadaka vermeye teebbs ettii zaman, her defasnda, nefsinde bir cimrilik duygusu dalgalanmaya balar, fakir deceinden korkar. Bylece infak etmekten vazgeer. Sonra onun hayat emniyetsiz ve istikrarsz bir korku ve ihtiras C ehennemi haline gelir. Allah'a sz verdii halde ahdine ihanet eden, verdii sze vefa gstermeyip Allah'a kar yalan syleyen, hi bir zaman kalbini mnafklktan kurtaramaz. ll hareket etmek slm nizamnn temel esaslarndan birisidir. Ar msrif davranmak da cimri davranmak kadar dengeyi bozar. slm, dengenin bozulmamasn ngrr: "Elini boynuna balayp cimri kesilme, bsbtn de ap tutumsuz olma. Yoksa piman olur akta kalrsn." (17/sr, 29). yet-i C ellede cimrilik, ellerini boynuna balyan bir insan gibi tasvir ediliyor. sraf ise, elini son haddine kadar ap elinde ve avucunda ne varsa datmak eklinde ifde ediliyor.

C imri insann da, msrif insann da varaca netice ayndr. C imriliin de israfn da sonu pimanlk duygusudur. Her eyin en iyisi orta hallisidir. Orta yol, iman ahlk ile kfr ahlknn snrdr: C imrilik cehaletten gelen kara bir lekedir. sraf ise eytann iini yapmaktr. Msrifler eytann kardeleri olarak tantlmaktadr.

C imrilik kelimesinin Kur'an'daki dier bir karl katur kelimesidir. Bu kelime, Trke'deki hasis kelimesini karlamaktadr. Anlam, eli sk, yahut ok cimri demektir. Kur'an'da, kiinin elindeki eyleri ar-ur etmesi demek olan israfn zdd olarak kullanlmtr. "Ve onlar ki harcadklar zaman, ne israf ederler, ne de cimrilik ederler; (harcamalar) bu ikisinin arasnda dengeli olur." (25/Furkan, 67)

C imrilik konusu, Allah'n ok ktledii bir haslettir. man eden bir kimse asla cimri davranp mal ymaz. Tamahkr davranmaz. Nefsinin cimriliinden kendini kurtarr. C imriliin ve tamahkrln son derecesi olarak Kur'an'da bir kelime daha vardr. Bu kelime ih, uh veya ihh'dir. Kelime gl bir ktleme anlamnda tamahkrlk ve cimrilik demektir.

"O halde gcnz yettii kadar Allah'dan korkun. (O'nun tlerini) dinleyin. taat edin. Kendi iyiliinize olarak harcayn. Kim nefsinin cimriliinden (uhhe nefsihi) korunursa ite onlar, kurtulua erenlerdir." (64/Tebn, 16). Bu yete gre, cimrilik, nefsin kendisinde bulunan bir beldr. Nefsi, bu beldan ancak iman kurtarr. Allah'a ve hiret gnne inanan insan, infak ederek nefsindeki bu cahil lekeyi temizler, bu beldan kurtulur. C imrilik belsndan kurtulamayan insan slm bir hayata aina olamaz. slm hayata alkn olmayan cimriler, Allah'n rahmet hazinelerine sahip olsalar bile, biter korkusuyla cimrilik ederler. Halbuki Allah'n hazineleri bitmez ve tkenmez.

"De ki, Rabbimin rahmet hazinelerine siz sahip olsaydnz tkenir korkusuyla yine de cimrilik ederdiniz. Hakikaten insan ok cimridir." (17/sr, 100). Bu ifde ile cimriliin son haddi dile getiriliyor. Allah'n rahmeti, her eyi kaplamtr. Onun ne bitmesinden ne de eksilmesinden endie edilebilir. (13)

C mertlik

C mert; Eli ak, ikramc, kerem sahibi demektir. C mertlik; Sehvet, kram, ihsan ve yardm alkanlna denir. C mertlik; insann, sahip olduu imknlardan, muhtalara mer ller dahilinde, ve Allah rzasndan baka hi bir gaye gtmeden, ihsan ve yardmda bulunmasn salayan stn bir ahlk kuraldr.

C mertlik, ruhun bir melekesidir. nsanlar, muhta olanlara vermeye, ihsanda bulunmaya sevkeder. Bu melekeye sahip olan kii, ferd ve ictima alanda lzumlu olan her eye yardm eder. Hi bir kimsenin zorlamas olmadan ihsanda bulunmay can ve gnlden ister. "Rzk veren Allah'tr" (27/Neml, 64; 51/Zriyt, 58) dncesi ile hareket ettiklerinden, kalpleri de temiz ve zengindir (92/Leyl, 17-20). Kendi varlklaryla, her ne suretle olursa olsun bakalarna faydal olmaa alrlar. Allah Tel'nn kendilerine fazl ve kereminden verdiine ve bunlarda da muhtaclarn hakk olduuna (11/Hd, 6) inanrlar. C mertlii kul hakknn temeli sayarlar. Kendi haklarn affederler. Kendi ihtiyalarn dnmeden bakasnn ihtiyalarn gidermeye alrlar. Hatta zarur ihtiyac olan bir eyi, baka birine vermeyi tercih ederler.

C mertlik vasf'nn elde edilebilmesi iin; yardmn gnll olarak yaplmas (59/Har, 5; 57/Hadd, 11-18; 5/Mide, 13); karlnda hizmet, vg, mkfaat beklenilmemesi (76/nsan, 8-l0); yardm edileni rencide edebilecek davranlardan kanlmas (2/Bakara, 263-264); yaplan yardmn sahibi katnda stn bir deeri olmas (3/l-i mrn, 92) arttr.

Sralanan artlar altnda, slam limleri cmertlii yle derecelendirirler:

Sehvet: Malnn bir ksmn datarak yaplan cmertlik. Bu, cmertliin asgar derecesi olarak kabul edilir. Zekt vermek gibi.

C d: Malnn ounu datp, geriye azn brakarak yaplan cmertlik. Hz. Eb Bekir'in ou zaman cihat iin yapt yardm gibi.

sr: Kendi iin gerekli olan bir eyi, zarar ve skntlara katlanarak kendisi kullanma yerine, bakalarnn istifadesine sunmak sureti ile yaplan cmertlik. Bunun Asr- Sadet'teki misli; Medineli mslmanlarn (Ensr), Mekkeli Muhcirleri ehirlerine dvet edip onlar her eylerine ortak ederek Allah Tel'nn takdirini kazanmalardr. (bkz. 59/Har, 5). Bir baka rnek de Hz. Eb Bekir'in Hicret esnasnda maarada hayatn tehlikeye atarak cann, sevdii Hz. Peygamber iin fed etmesidir (9/Tevbe, 40).

Kur'n- Kerm'de cmertlik, cihad ile ayn seviyede tutulmakta; Allah'n insanlara verdii rzktan dier kullarn da yararlandrlmas istenmektedir (2/Bakara, 254). C mertliin, kyamet gnnde insan her trl sknt, elem ve kederden kurtarmaya vesile olaca bildirilmektedir (2/Bakara, 222). Baz yetlerde cmertlik alverie benzetilmekte; Allah Tel'ya verilen bir bor olarak temsil edilmektedir (2/Bakara, 244; 5/Mide, 13; 57/Hadd, 11).

Kalpler cmertlik sayesinde temizlenir (92/Leyl, 17-20). nk, kfr ve nifaktan sonra kalbi karartan millerden biri de, ar mal sevgisi ve servete ballk arzusudur. Nitekim Kur'an- Kerm'de; "Serveti de dknce seviyorsunuz." (89/Fecr, 20) buyurulur. te bu sevgi ile insan, "Ben bu mal sarfedersem bana bir ey kalmaz" korkusuna der ve hemen eytan harekete geer: "eytan sizi fakirlikle korkutur, size cimrilii emreder." (2/Bakara, 268). Oysa ki Allah Tel'nn bildirdiine gre; "Mal ve servet insan iin bir imtihandr." (39/Zmer, 49-52). Bu imtihandan baarl kmann yolu da cmertliktir (64/Tebn, 15-17).

nsanlarn cmertlikten kamasnn sebepleri banda: "Benim olan varl bakalarna niin vereyim?" duygusu ile, "Bakalarna verirsem,benim varlm azalr ve zaruret zamannda zahmete derim" dncesi gelir. slam dini ise bu duygu ve dnceyi kknden kaldrmtr. slm'a gre mal ve servet herhangi bir ahsn inhisar altnda deildir. Mal ve servet yalnz Allah Tel'nndr. Her eyin gerek Mlik'i O'dur (3/l-i mrn, 179; 57/Hadd, 10). Kur'n- Kerm'de bu durum yirmiyi akn yette vurgulanmaktadr. Mlk Allah Tel'nn olduuna gre, tabi olarak sahibinin yolunda sarfedilmesi, iman eden kimse iin en mkul bir hadise olarak deerlendirilir. Mmindeki cmertlik duygusu da bu dnceden kaynaklanr. Hz. Peygamber, yle buyurur: "C mert kii, Allah'a yakn, C ennet'e yakn, insanlara yakn ve C ehennem ateinden uzaktr. Hasis insan, Allah'tan uzak, C ennet'ten uzak ve C ehennem ateine yakndr. C mert cahil, ibadet eden cimriden Allah'a daha sevimlidir." (Tirmiz, Birr, 40) "Gbta edilecek kiilerden biri de cmertlerdir" (Buhr, Temenn, 5; Tevhid, 45). Peygamberimiz, insanlara dnyada yaadklar srece cmert olmalarn, ii ldkten sonraya brakmamalarn tavsiye eder: "Sadakann en iyisi bizzat kendisinin verecei sadakadr. Sadaka sa iken, malnz elinizde iken, istediiniz kimseye istediiniz kadar verdiinizdir. Yoksa can boaza geldikten sonra ge kalm olursunuz. Sizden sonrakiler istediklerini yapar." (Buhr, Vesya, 14)

Abdullah b. Abbs, Hz. Peygamber'in cmertliini yle anlatr: "Allah'n Rasl, insanlarn en cmerdi ve en iyilik severi idi. Ramazan'da C ebril ile beraber bulunduu zamanlarda her eyini verirdi." C ebril, her Ramazan gecesi Raslullah'n yanna gelir, ona Kur'an retirdi. C ebril yle derdi: "Allah'n Rasl bereket getiren rzgrlardan daha cmerttir." (Mslim, Fezil 12, hadis no: 2308)

C bir b. Abdullah yle derdi: "Raslullah (s.a.s.) kendisinden herhangi bir ey istendiinde, asla, hayr dememitir." (Yusuf Kandehlev, Hayt's-Sahbe, III, 1181). Hz. Ali'den yle rivyet edilmitir: "Raslullah'dan bir ey istendii zaman, eer bu istei yerine getirmek isterse, peki derdi. Yapmak istemedii zaman da susard. Hi bir ey iin hayr dememitir" (Yusuf Kandehlev, ayn yer).

"yle zamanlar yaadk ki, aramzdan hi biri, mslman kardeinden daha ok altn ve gme sahip olmay dnmedi..." diyen Abdullah b. mer (r.a.)'n sz, bize, ashbn cmertlik ve isr konusunda nasl davrandn gstermektedir. u halde, sonradan pimanlk duymamak iin, mslmann cmert davranarak Allah Tel'nn kendisine ihsan ettii maln salnda Allah yolunda ve O'nun rzasna uygun bir biimde harcamas gerekir. C enb- Hak yle buyuruyor: "Sizden birinize lm (almetleri) gelip de: "-Ey Rabbim, beni yakn bir zamana kadar geciktirsen de, sadaka versem ve slihlerden olsam" demeden nce size, rzk olarak verdiimiz eylerden (Allah yolunda) harcayn." (63/Mnfikn, 10). Gazzli der ki: "Mal olmayan kiide hrs deil kanaat olmaldr. Mal olan kiide ise cimrilik deil cmertlik olmaldr." (14)

Ticret/Al-Veri

Deeri olan bir mal yine deeri olan baka bir mal veya para karlnda deitirmeye alveri veya ticaret denir. Al-veri taraflarn karlkl onay ile yani icab ve kabl ile gerekleir. ki taraftan biri mal, dieri karl olan para veya kymet tayan baka bir mal ele geirmeleri netcesinde satn gerekletii sylenebilir.

nsanlar dnya hayatlarnda geimlerini salamalar iin belirli bir l iinde karlkl mal mbdelesinde bulunmak zorundadrlar, buna da 'rzk temini' denilir. C enb- Hakk, "Yeryzn size boyun ediren (ondan yararlanmanz iin size itat ettiren) Allah Tel'dr. O halde yeryznn srtlarnda (dalarnda tepelerinde ve ovalarnda) dolan da Allah'n size verdii rzklardan yararlann." (67/Mlk, 15). buyurmutur. Yeryznde dolamaktan maksat insanlara faydal olan nmetlerin ortaya karlmasn salamak ve bunun iin aratrma yapmaktr. C enb- Allah yeryzn insanlar iin rzk salama yeri klmtr. Abdullah b. Mes'ud (r.a.)'tan rivayet edilen bir hadste Hz. Peygamber (s.a.s.) yle buyurmulardr: "Rzk salamak gayesiyle almak her mslman zerine farzdr." Buna gre mslmanlar hell ve haramlara dikkat ederek kendilerinin ve aile ferdlerinin rzklarn salamak zorundadrlar. Ancak bu rzk salamak iin alldnda mutlaka Allah'n rzas ve O'nun koyduu snrlar gzetilmelidir. Hz. Eb Bekr'in: "Haram ile beslenen bir vcda ancak C ehennem atei yakr." sz mslmann rzk temini ve al-veri anlayn en gzel bir ekilde belirtmektedir. Ashbn hell alveri yapmak ve haramlardan uzak durmak iin pheli olan hususlar bile terk ettiklerini biliyoruz. Ticaretle uraan bir mslmann, slm'n alverie dair koyduu btn hkmleri ana hatlaryla bilmesi gerekir. Gnlk hayatta yaplan alverileri Allah'n raz olaca bir uslde yrtebilmek iin de bu hkmleri asgar lde bilmek her mslman iin farzdr.

slm fkhna gre bir mslmann kendisinin ve ailesinin nafakasn salamaya ve varsa borlarn demeye yetecek kadar para kazanmas 'farz'dr. Bunun dnda, fakr mminlerin ihtiyalarn karlamak ve akrabalarna ikram etmek iin kazanmak da 'mstehap'tr. Gzel ve mreffeh bir hayat srmek iin bundan fazlas iin almak 'mbah'tr. Bakalarna kar kibirlenmek, dnyev hrsa kaplarak bakasnn servetiyle yarmaya kalkmak ve bu mal ile azgnlk ve taknlk yapmak iin kazanmak, bu kazan hell yolla dahi olsa 'haram'dr. Buna karlk, kfre kar verilen mcadelede madd katkda bulunmak ve maln Allah yolunda infak iin samim bir niyetle ok alp para kazanmak da gzel bir ibadettir. Bu gaye iin alp para kazanan kii srekli ibadet hlinde saylr.

Ayn ekilde slm, alp kazanabilme gcne sahip olan bir kimsenin dilenmesini yasaklamtr. Hz. Peygamber (s.a.s.) yle buyurmaktadr: "Allah'a yemin ederim ki sizden birinizin, ipini alp da, dadan bir ba odunu tayp getirmesi ve bu odunu satp onunla ailesinin ve kendisinin geimini salamas, baka birinden istemesinden ok hayrldr. Kim bilir yardm istediiniz kimse ya verir minnetine girersin, yahut vermez zilletini ekersin. " (Buhr Muskt, 13, Zekt, 50, Buy', 15; bn Mce, Zekat, 25; bn Hanbel, I, 167)". Buna gre, almaya gc yeten kimsenin dilenmesi mer deildir.

slm'da rzk temin etmenin en faziletli yolu cihad'dan (ganimetten) sonra ticrettir. Sonra ziraat ve sonra da zanaattr. Btn bu rzk temin etme yollarnda alveri ilemi szkonusu olmaktadr. Gerekte insann ihtiyacn gideren eya, tarm veya sanayi rndr. Bundan dolay baz ekonomik sistemler, insanlarn, tarm ve sanayi dndaki yollarla kazan temn etmesini kabul etmezler. Fakat, bir maln retilmi olmas, ihtiyalarn giderilmesi iin yeterli deildir. htiya, ancak retilen eyann, muhta olanlara ulatrlmasyla giderilir. ifti veya sanayicinin rettii mal, ihtiyac olanlara ulatrabilmesi ise mmkn deildir. Trkiye artlarnda dnecek olursak, bir fabrikann rettii mallar tketicisine ulatrabilmesi iin birok yerde ube amas ve bunlarla datmn yapmas gerekir. Dier taraftan tketicilerin, ihtiya duyduklar eyay elde edebilmeleri iin dorudan retici ile iliki kurmalar da imknszdr. yleyse, eya ile tketici arasnda kpr olacak, bunlar birbirine ulatrarak, yukarda zikredilen mahzrlar ortadan kaldracak fakat yapt bu hizmet iin belirli bir kr elde edebilecek bir hizmet sektrne ihtiya vardr. te bu da, 'Ticret Sektr'dr.

nsanlara hizmet anlayyla yaplan bu mndaki ticreti slm meru ve makbl saymtr. Ticaret hakknda Allah'u Tel yle buyurur; "Allah, ticareti hell, riby da haram kld." (2/Bakara, 275) "Gvenilir, doru ve mslman tacir, kyamet gn ehidlerle beraberdir." (bn-i Mce, Ticrt, 1). Hads-i erfi de drst ticaretin sahibine ne kadar sevap kazandracan belirtmektedir.

slm'a gre ticaret; deerli olan bir mal, deerli olan bir dier mal veya para karlnda deitirmektir. Dinimizin ticarette gzettii gaye, her ne pahasna olursa olsun kazanmak deil, insanlara, ihtiyalar olan faydal eyay temin ederek hizmette bulunmak, bu vesle ile de normal, meru bir kazan salamaktr. Meru bir ticarette u zellikler bulunmaldr: 1) Alan ve satann rzs, 2) Karlkl iyi niyet ve drstlk, 3) Ticretin, taraflardan birine veya bakalarna zarar vermemesi.

Ticarette bulunmas gereken bu vasflar Kur'an yle zikreder; "Ey man edenler! birbirinizin mallarn hakszlkla deil, karlkl rza ile yaplan ticaretle yeyin, (haram ile) nefsinizi mahvetmeyin. Allah phesiz size merhamet eder. Bunu, kim ar giderek hakszlkla yaparsa onu atee sokacaz. Bu, Allah'a kolaydr." (4/Nis, 29-30).

Al-veriin artlar: Ticrette mbdele edilen maln kymetli olmas: Ticareti yaplan mal, kullanlmas dnen caiz olan maldr; hell olan yiyecekler, giyecekler, eitli eyalar gibi. Kullanlmas haram olan eyann ticareti de haramdr. Peygamberimiz Mekke fethinde insanlara yle demitir: "Allah ve Rasl arap (btn alkoll ikiler), l hayvan, domuz ve putlarn satn yasaklad." (Mslim, Msakat, 13). nsanlara haram klnan eyler, gerekten onlara zararl olan eylerdir. Haram olan mallar satanlar insanlara ktlk yapm olurlar. Dnimiz byle mallarn ticaretini yasaklayarak insanlarn birbirine ktlk yapmalarn nlemitir.

Maln zelliklerinin belirli olmas, gizli bir kusuru bulunmamas: Peygamberimiz yle buyurur: "Birbirinden ayrlmadka alan ve satan pazarl bozmakta muhayyerdir. Alan satan doru syler, maln zelliklerini aklarlarsa al-verileri bereketlenir; yalan syler ve maln ayplarn gizlerlerse ticaretlerinin bereketi yok olur. " (Mslim, By, 11). nk byle bir al-veri, taraflardan birinin aldanmas, zarara uramas demektir. Bu ise dinde asla ho grlmez. Satlan malda herhangi bir kusur varsa bu gizlenmemeli; aka belirtilmelidir. Ancak byle satlrsa ticaret hell ve bereketli olur.

Satlan maln mevcut olmas: Mevcut olmayan bir maln sat caiz deildir. Mevcut olmayan maln alcya teslimi mmkn olmayabilir. Bu takdirde alc madur olacaktr. Byle bir maduriyeti nlemek iin slm hukuku, hemen teslim edilecek veya teslim edilebilmesi mmkn olan mallarn satn uygun grmtr. Peygamberimiz (s.a.s.) meyveler meydana gelmeden, tomurcuk veya ala halinde iken satn yasaklam, ancak dnmeye balad bir zamanda satna izin vermitir. (Mslim, By, 13). nk, olgunlamasna kadar meyvelerde pek ok hasar ve hastalk meydana gelebilir. Bundan da alc byk zarar grr. Dier taraftan bu safhada meyvelerin miktarlarn tahmin de gtr. Btn bu sakncalarndan dolay mevcut olmayan maln satna izin verilmemitir.

Mal ve bedelin belirli olmas: Alveri belirli bir maln belirli bir bedelle deitirilmesidir. Mal veya bedelden biri belli olmazsa bu ticaret mer deildir. Mteri satlan mal grmeli, kontrol etmeli gerekli incelemeleri yapabilmelidir. Satcnn da mal karlnda alaca eyi; para ise miktarn baka bir mal ise, bunun ne olduunu bilmesi lzmdr. Mesel: mteri, czdanmdaki paraya bu mal bana sat dese, satc da kabul etse byle bir al-veri caiz deildir. Bu tr alverilerde taraflardan biri iin, mutlaka tehlike ve aldanma vardr. slm'dan nce geerli olan bu tr alverileri Peygamberimiz (s.a.s.) yasaklamtr. Akit unsurlarndan birinin mehul olduu bu tr al-verilerin hepsine "garar" denir.

Maln teslim alnmas, (Kabz): Satm akdinde, alcnn herhangi bir engelle karlamakszn, satn ald mal zerinde tasarruf yetkisine sahip olmas demektir. Bu ilem, satlan maln teslim alnmas ile gerekleir. Kabz saylan ilemler, satlann durumuna gre deiir. Mesel ev veya arsann teslimi; alcnn iine girmesi veya arsay grecek ekilde yaknnda durmas yahut da evin kap anahtarlarna sahip olmas ile tamam olur. Menkul mallarda ise, satlann fiilen teslim alnmas veya alcnn tasarruf alanna sokulmas ile meydana gelir. Ancak l, tart veya say ile satlan eylerin kabz; lerek, tartarak veya saymak suretiyle tamamnn teslimi ile gerekleir (el-Ksn, Bedyiu'sSany, V, 244).

Menkl mallarn kabzdan nce satnn caiz olmad konusunda gr birlii vardr. Dell Hz. Peygamber'in u hadsidir: "Bir gda maddesini satn alan kimse, onu kabzetmedike (teslim almadka) satmasn " (Buhr, By, 54, 55, Mslim, By, 29-34, 34-36, 39, 41), Hadste zikredilen gda maddesi rnek kbilinden olup, dier menkl mallar da hads kapsamna girer. slm hukukularnn ounluu bu grtedir. (el-Ksn Bedyu's-Sanyi, V, 234). Buradaki endie; menkl mallarda oka karlalan hasar veya bir aybn siryeti ve bu yzden sonraki mterinin aldanma tehlikesidir. Dier bir tehlike de ilk mterinin mal kabzedememesi ve kendi mterisine teslim edememesidir. Kabzdan nce satn yzylmz ekonomisinde grlen zararlarndan birisi de sun' fiyat artlarna neden olmasdr. yle ki:

Gnmzde, arz ve talep dengesi yznden, zellikle kontroll arz sonucu retici ile tketici arasna, henz mal piyasaya srlmeden aylar nce, pekok ahs veya irket girmektedir. Mesel, ana toptanc, retici firmann belki be-alt ayda retebilecei tm maln daha retilmeden kapatmakta; fakat henz mal eline gemeden, baka toptanclara, onlar da tketiciye kr paylarn ekleyerek satmaktadr. Mal son alcya, sanki bir ka elden getikten sonra ulamaktadr. Fakat gerekte, ilk toplama ile son muteri arasnda yer alan kiiler, kendi aralarndaki ileri hep evrak zerinde yrtmekte ve sat bedeline her biri ayr ayr kr eklemektedir. Mal, retildiinde son mteriye dorudan intikal etmektedir .

Piyasada akclk gibi grnen bu iler, gerekte fiyatlarn sun' olarak artna, mal arznn kontrol altnda tutulmasna, piyasaya kontroll mal srlmesine sebep olmaktadr. Kabzdan nce sat yasa uygulannca; ticaret mumeleleri biraz arlk kazanacak, bunun yannda birtakm araclar ortadan kmak zorunda kalacaktr. nk nakliye, depo kiras, personel istihdam vb. harcamalar, araclar ve parazit irketleri aradan ekilmeye zorlayacaktr. Bylece, piyasada rayi fiyatn tabii olarak olumas imkn dahiline girecektir.

Sonu olarak, satn alnan bir maln kabz ve teslim alnmadan nce sat yolu ak braklrsa; bir ambarda depo edilmi maln fiyat, o mal daha yerinden oynamadan elden ele, dilden dile dolaa dolaa sebepsiz yere ykseltilmi olur. (Tecrd-i Sarh Terc. VI, 447, 450-451). Eb Hanfe ve Eb Yusuf'a gre kabzdan nce sat yasa, arsa ve arazi satlarn kapsamna almaz. nk menkl mallarn tesliminde ortaya kabilecek glk ve riskler (garar) gayr-i menkllerde sz konusu deildir. Onun telef olma ihtimli azdr. (Al Haydar, Mecelle erhi, I, 407, mad. 253).

Ticarette kr snr: Ticarette maksat; insanlara hizmetle beraber, o iten bir kr salamaktr. Yalnz bu krn ar (abn-i fhi*) olmamas gerekir. Genel olarak slm, ticarette belirli bir kr haddi koymamtr. Kr oran satlan mallarn cinsine, zelliklerine gre deiir; Baz mallarda dk bir kr haddi yeterlidir. Toptan satlarda ve deeri yksek olan mallarda olduu gibi. Baz mallarda ise bu oran normal tutulur. Bozulma ihtimli olmayan mallar, perakende satlar vs. gibi. Baz mallarda da kr oran yksek olur. Bozulma oran fazla eitli riskleri mevcut olan mallar gibi.

Kr oran artlara gre deiir. Fakat bu, her eyden nce vicdan iidir. nk mslman, kardeini aldatmaz, ona ihanet etmez, onu kendisi gibi dnr. Yani sataca mal almak istediinde, ona ihtiyac olduunda, kendisine kaa veya hangi artlarda satlmasn istiyorsa bakasna da yle satar. slmiyet belirli bir kr haddi koymamtr derken, bundan, hi mdhale edilemez manas karlamaz. Devlet lzum grdnde mallarn cinsine gre belirli kr hadleri (narh) koyar; buna uymayanlar da cezalandrr .

Mslman olarak al-verilerde dikkat edeceimiz baz hususlar vardr: Ticaretle megul olan bir mslmann zen gstermesi gereken ilk nemli konu, haram klnan mallarn satn yapmamaktr. Allah bir eyi haram klmsa, onun bedelini de haram klmtr. Nitekim Hz. Peygamber (s.a.s.) arapla ilgili olarak "ilmesini haram klan Allah'u Tel satlmasn da haram kld. " (Eb Davud, By, 64) buyurarak meseleyi gayet ak bir ekilde belirlemitir. Ayn ekilde m'min bir kasabn, Allah'n ad anlarak kesilmemi olan bir hayvann etini satmas da byledir. nk hayvan boazlarken kasden Allah'n ad anlmazsa o et haram olur. Buna gre, bir mslman byle bir eti satamaz. Ayn ekilde put ve benzeri eylerin de sat slm'da yasaktr .

alnt olan bir maln satlmas veya piyasaya srlmesi de ciz deildir. Hz. Peygamber (s.a.s.)'in: "Kim bildii halde hrszlkla elde edilmi alnt bir mal satn alrsa onun gnahna ve alaklna ortak olmutur" (Beyhak, Snen, V, 336) buyurduu bilinmektedir. Buna gre ticretle uraan bir mslmann gerek mal alrken ve gerek satarken bu hususlarda titizlik gstermesi gerekir.

slm toplumunda mallarn fiyatlarna sun' olarak yaplan mdhaleler asla ciz deildir. Raslullah (s.a.s.): "Pahall arttrmak iin fiyatlara mdahale eden kimseyi kyamet gnnde byk bir atein zerinde oturtmay Allah'u Tel zerine almtr" buyurmaktadr.

slam toplumunda karaborsa (ihtikar) haramdr. Karaborsa, bir maln fiyatnn artmas iin piyasadan ekilmesi, stok edilmesi, satlmamas ve fiyat artnca satlmasdr. Ticarette normal kr helldir. Fakat, ticaretin gayesi her ne pahasna olursa olsun kr, hele ar kr elde etmek deildir. slm'n haram kld ar kr yollarndan biri de karaborsadr. Karaborsann insanlara pek ok zarar vardr. Bunlar yle sralayabiliriz:

Piyasada sun' darlk meydana getirmek, tketimi sun' olarak artrmak, bu vesleyle enflasyonu ykseltmek, fazla fiyatla tketicinin madur edilmesi, alc-satc arasndaki itimat, iyi niyet, sevgi ve saygnn ortadan kalkmas... Birka kiinin ar para kazanmas iin buna bavurmas, gnah saylmtr. Peygamberimiz karaborsacy yle tehdid eder. "Pazara mal getiren rzklandrlm; ihtikar (stok ve karaborsa) yapan lnetlenmitir." (bn-i Mce, Ticaret, 6).

htikr dnen haramdr. Baz mctehidler ihtikarn sadece insan ve hayvan yiyeceklerinde olduunu kabul etmilerdir. Yukarda geen hadste ise genel bir ifade vardr; yani insann btn ihtiyalarn iine almaktadr. Buna gre yiyecek maddesi dnda kalan dier ihtiya maddeleri de, karaborsacln snr iine girmektedir. iftinin rettii mal bekletmesi ise ihtikar deildir. ifti emeini deerlendirmek iin bekletebilir. Fakat o mala ar bir ihtiya duyulursa piyasaya srmesi daha iyidir.

Mal deerinin altnda almak: Satcnn paraya ok ihtiyac olur, mteri de bunu hissederek mal gerek deerinin ok altnda bir fiyata almak isterse, bu da dnen doru bir hareket deildir.

Pazarlk etmek. Maln fiyat; satc ile alcnn anlamas sonucunda, yani pazarlkla ortaya kar. Pazarlk yapmak helldir. Hell olmayan davran, bir mala ar fiyat istemek veya deerinin ok altnda fiyat vermektir. Alc ile satc pazarlk yaparken ikinci bir alcnn pazarlk yapmas caiz deildir. Abdullah b. mer, pazarlk zerine ikinci bir ahsn pazarlk yapmasn Peygamberimizin yasakladn syler. (el-Buhr, By, 58, slim, By, 14). Mal alma niyeti olmakszn fiyat artrmak veya krmak, bylece nc ahslara zarar vermek, kapal veya ak artrmalarda yaplan hle ve gizli anlamalar da haramdr. Btn bu davranlara dinimizde "nec: aldatma" denir ve Peygamberimiz tarafndan yasaklanmtr. (el-Buhr, By, 64, Mslim, By, 14).

Al-verite yemin etmek. Pazarlk esnsnda yemin etmek ciz deildir. Yalan yere yemin etmek ise daha byk bir haramdr. nk bu, basit bir kazan iin Allah'n adn istismar etmek, mteriyi kandrmaktr. Hz. Peygamberimiz (s.a.s.) kymet gn Allah'n, yzlerine bakmayaca gruptan birinin; "...mal u fiyata aldm deyip mterinin kendisini dorulad ve maln satn ald kimse," olduunu bildirmektedir (Buhr, Mskat 5; Mslim, man 46). Baka bir hadiste de Peygamberimiz yle buyurmaktadr: "Ticrette ok yemin etmekten saknn. nk yemin srm artrr, fakat bereketi yok eder." (Mslim, Mskat 27).

l ve tartnn doru olmas, alverie ailenin kartrlmamas. slm dini, insanlar ahlka, fazlete ve mumelelerinde drstle arr. Mslmann en dikkate deer zellii drst oluudur. Al-verilerde hleden maksat; bir kimseyi sz, fiil ve davranlaryla etkileyerek, satm akdinin onun yararna olduunu telkn etmek ve onu piyasa fiyatnn dnda bir sat bedeline raz etmektir. yet-i Kerme'de yle buyrulur: "Veyl (Azap, yazklar) olsun lde tartda noksanlk edenlere ki, onlar insanlardan lp (haklarn) aldklar zaman tam olarak alrlar. Fakat insanlara (verilmek zere) ltkleri veya onlara tarttklar zaman eksiltirler" (83/Mutaffifn, 1-3). (Ayrca bkz. 6/En'm, 152; 17/sr 35; 28/uar, 181-183). (15)

Mal; Dnya Varl

Mal: Bir kimsenin sahip olduu ey; menkul ve gayr-i menkul varlk, servet demektir. Mal terimi, Arapada nceleri altn ve gm iin kullanlrken, kapsam genilemi, nakit para, menkul ve gayrimenkul mallardan madd deeri olan hereyi umlne almtr. ou "emvl"dir. Ayn kkten mal verme anlamnda "temvl", mal sahibi olma anlamnda "temevvl" terimleri kullanlmtr. Bu kelimenin, donuk bir kelime olmayp, ismi mevsul "m"s ile, mlkiyet ifade eden "li" harfi cerri ve birinci tekil ahsa ait "y" zamirinden olmu "ml" yani "bana ait olan eyler" anlamnda bir terim olduu, ksaltma sonucunda "mal" eklini ald belirtilmitir (bn Manzr, Lisan'l-Arab, XI, 636; bn'l-Esr, en-Nihye, mal maddesi; Fahri Demir, slm Hukukunda Mlkiyet ve Servet Dalm, s., 13, 14).

Haneflere gre, bir slm hukuki terimi olarak mal; elde edilip ihtiya iin biriktirilmesi ve normal olarak yararlanlmas mmkn olan her ey demektir. Buna gre, maln iki zellie sahip olmas gerekir: 1) Elde edilip biriktirmeye elverili olmas. Bu yzden ilim, salk, eref ve zek gibi manev eylerle, mutlak olarak hava, gne ve ayn ya da scakl gibi elde edilip depolanamayan eyler mal saylmaz. Ancak temelde mbah olan bu gibi deerler yeni teknolojik imknlarla depolanrsa mal snfna girebilir. 2) Yararlanmann mmkn ve caiz olmas. Murdar lm hayvan eti, zehirli veya bozuk gda maddeleri gibi temelde mlk olmayan eylerle, bir buday tanesi, bir damla su, yrtk bir kt paras gibi, insanlarn yararlanmay alkanlk haline getirmedii eyler de mal saylmaz.

Bir eyin mal oluu, herkesin veya bir ksm insanlarn ona ilgi duyup mal edinmesiyle sabit olur. Mecelle, mal yle tarif etmitir: "Mal; tab'- insan mal olup da Vakti hcet iin iddihar olunabilen eydir ki, menkule ve gayrimenkule mil olur" (madde, 126). Bunu yle ifade edebiliriz: Mal, insan tabiatnn meylettii, ihtiya

iin elde biriktirilebilen eyler olup, menkul ve gayrimenkul kapsamna alr.

Hanefler dndaki dier ounluk slm hukukularna gre madd bir deeri olan ve telef edildiinde tazmini gereken herey maldr. mam afi yle der: "Mal denilince akla gelebilen eyler unlardr: Az da olsa bir ticar deeri olup, telef edenin tazmin etmek zorunda kalaca ve insanlarn normal olarak sokaa atmadklar para gibi eyler" (Suyt, el-Ebh ve'n Nezir, Msr 1959, s., 327). Hanefler mal, madd varl olan eylere hasrederler. Menfaat ve haklar mal deil, mlk olarak kabul ederler. Hanefler dndaki mezheb mctehidleri ise, bunlar da mal sayar. nk eyadan kasdolunan, bunlarn maddesi (ayn) deil, menfaatdr. Evde oturmak, at ve katra binmek gibi... Mesel; mahkemede davacnn davalya yemin teklif etme hakk, madd bir yn bulunmad iin Haneflere gre mal deildir. Bu gr ayrl, gasp, miras ve kira gibi muamelelerde farkl sonular dourur. Bir kimse bir gayrimenkul gasbedip bir sre yararlansa, sonra sahibine iade etse, Hanefler dndaki fakhlere gre bu yararlanmann kymetini tazmin etmesi gerekirken; Haneflere gre, gasbedilen mal ancak vakf veya yetim mal yahut otel, lokanta gibi kira iin hazrlanm bir yer olursa zarar tazmin gerekir. Yine Haneflere gre, kiracnn lmyle kira sona erer. nk kira akdinde, yararlanma bir mal olmad iin mirasla gemez. Dier fakihlere gre ise, kira akdi, kiracnn lmyle sona ermez ve akit sonuna kadar devam eder. art veya grme muhayyerlikleri de mirasya geer. Haneflere gre ise gemez.

slm hukukular mallar zelliklerine gre: Mtekavvim- gayri mtekavvim, menkul-gayrimenkul, misli kyem, tketime elverili (istihlk) -kullanmaya elverili (istiml) gibi ksmlara ayrmlardr.

a) Mtekavvim mal: Fiilen elde edilmi olan ve slm'n yararlanmay mbah kld her ey mtekavvim maldr. Gayrimenkuller, menkuller, yiyecekler, avcnn vurduu av hayvan, oduncunun mbah ormandan kestii odun, ihya edilen l arazi gibi...

b) Gayri mtekavvim mal: Fiilen elde edilmemi olan veya slm'a gre, zaruret hali dnda yararlanlmas mbah olmayan eylerdir. Sudaki balk, havadaki ku, toprak altndaki madenler ve ormandaki av hayvanlar gibi henz elde edilmemi eyler rfen gayri mtekavvim maldr. Ayrca arap ve domuz eti mslmana gre mtekavvim mal deildir. nk zaruret dnda bu ikisinden mslmann yararlanmas mbah deildir. Bunlar gayrimslimlere gre ise mtekavvim maldr (es-Serahsi, el-Mebst, XI, 102; afi, el-mm, IV, 198, 205; Muhammed Hamidullah, el-Vesiki's-Siysiyye, Veska no: 59; ez-Zhayl, el-Fkhul-slm ve Edilletuh, IV, 40, 45).

Mtekavvim mal zerindeki satm, kira, hibe, ire, rehin, vasiyet, ortaklk vb. akitler geerli (sahih); gayri mtekavvim mal zerindekiler ise batl olur. Yine mtekavvim mal telef edilirse, misl ise mislini, kyem ise kymetini tzmin etmek gerekir. Gayri mtekavvim mal, mslmana ait olursa tazmin ykmll bulunmaz.

c) Menkul mal: Bir yerden baka bir yere nakli mmkn olan eylerdir. Nakit paralar, ticaret eyas (urz), hayvanlar, l veya tart ile alnp satlan mallar gibi (Mecelle mad. 128).

d) Gayri menkul mal: Bir yerden baka yere nakli mmkn olmayan ev, arazi gibi, yerde sabit duran eylerdir (Mecelle, mad. 129). Bin, aa ve topraktaki ekin, araziye bal olarak akar saylr. zerinde binalar, aalar ve ekinler bulunan bir arazi satld zaman, bunlara da arazi hkmleri uygulanr. Bunlarn araziden ayr satlmalar halinde ise menkul hkmleri sz konusu olur (bn bidn, Reddl-Muhtar, III, 408).

e) Misl mal: ar ve pazarda misli ve benzeri bulunan mallardr. Misl mallar drde ayrlr. 1) Meklt; buday, arpa gibi hacim lsyle alnp satlanlar. 2) Mevznt; pamuk, demir gibi arlk lsyle alnp satlanlar. 3) el-Adediyt'l-Mtekaribe; ceviz ve yumurta gibi sayyla satlan standart mallar. 4) Zer'iyyt; kuma, kereste gibi uzunluk lsyle satlan baz standart mallar.

f) Kyem mal: Hayvanlar, araziler, aalar, hallar, kullanlm otomobil, kitap vb. eyler gibi ar ve pazarda benzeri bulunmayan veya bulunsa da standart olmayan eylerdir (Mecelle mad. 146).

Misl mal, cins ve sfat belirtilerek zimmette bor olarak kalabilir. Satm akdinde sat bedeli olur. Kyem mal ise, zimmette bor olmaz, satm akdinde sat bedeli olarak da belirlenemez. Bir hak kyem mala baland zaman bunun hangi mal olduu ayrdedilerek belirlenmesi gerekir. nk bunlarda standartlk yoktur. Bu yzden kyem mallar arasnda faiz sz konusu olmaz. Bir koyunla iki koyun veya ayni cinsten olan az malla ok mal mbadele edilebilir.

g) Tketime elverili (istihlk) mal: Bunlar, kendisinden ancak aynn tketmekle yararlanmak mmkn olan eylerdir. Yiyecek, iecek, odun, petrol, nakit para ve kt gibi... Bunlardan nakit parann tketimi mlikinin elinden karma eklinde olur.

h) Kullanmaya elverili (isti'ml) mal: Maddesi devam etmekle birlikte kendisinden yararlanlabilen eyler. Gayrimenkuller, mefrt, kumalar, kitaplar gibi.

Tketime elverili mallar, bu amaca hizmet eden karz ve riyet verme gibi akitleri kabul ederken, kullanmaya elverili mallar da yine kira ve riyet verme gibi kullanmaya ynelik akitlere elverili bulunurlar (el-Ksn, Bedyiu's-Sanyi', V, 134, 208, 209, 234, 237; es-Serahs, a.g.e., XI, 50, 52, XIV, 90; ez-Zhayl, a.g.e., IV, 49, 55; Fahri Demir, a.g.e., 33 vd ; Hamdi Dndren, slm Hukukuna gre Alm-Satmda Kr Hadleri, stanbul 1983, s., 83 vd). (16)

Mal kelimesi, meyl kelimesinden tremitir. Meyl szlkte; denge noktasndan saa sola sapmak demektir. Srekli deien ve lmsz olmayan deerlere bu bakmdan mal denilmitir. Maln ana zellii, devaml deimesi, sbit olmamas ve ebed (lmsz) olma zelliinin bulunmamasdr. Mal, insann yaayabilmesi ve ayakta kalabilmesi iin bir vstadr. nsan ayakta tutmak amacna ynelik olarak kullanlrsa bir anlam tar. Eer dnyalk deerlerin elde edilii uruna harcanrsa veya bu ama iin elde edilmeye allrsa o zaman olumsuz bir anlam kazanr.

Mal, fkh dilinde, bir kimsenin sahip olduu ey, menkul (tanabilir) veya gayri menkul (tanamaz) varlk veya servettir. Mallar;

a- Elde edilebilen ve biriktirelebilen eylerdir. Bu yzden ilim, salk, gne gibi eyler mal deildir. Ama gne enerjiye evrilirse mal olur.

b- Yararlanlmas mmkn olan bir eydir. nsanlar onu kullanrlar, ondan fayda salarlar. lm hayvan eti, bozuk gdlar, zehirli maddeler gibi eyler mal saylmazlar.

Mal, essen insanlarn sahip olmak istedikleri, ihtiya iin elde edebildikleri, biriktirilebilen, tanabilir veya tanamaz eylerdir, varlklardr. Mallar ve ocuklar dnya hayatnn ssdr (18/Kehf, 46). Bunlar ayn zamanda birer fitnedir, yani insan iin birer deneme alandrlar (64/Tebn, 15; 3/l-i mrn, 186). Mala sahip olma ile onu harcama yeri; onun kullanl gyesidir. Mallar, Allahn insanlara birer emnetidir. Onun hell kld yoldan kazanlmal ve o mal Allaha varmak gyesi iin kullanlmaldr. nsan lnce Rabbine kavuacaktr. yleyse kendisine emnet olarak verilen mal, bu Son Var-Med anlay dorultusunda harcamaldr. Bir baka deyile, mal insann hayatn srdrebilmesi iin Yaratc tarafndan insann emrine verilen bir faydalanma aracdr. nsan bu arac gzel bir yoldan elde etmeli ve emnetin asl sahibinin gsterdii gibi kullanmal, bu ekilde hem dnya hem hiret mutluluuna ulamaldr. Mal, insann sonsuz hayattaki

durumuna kesinlikle etki edecektir.

Allah, insanlara ellerindeki mal Onun yolunda infak etmeyi emretmektedir. Bu, hem toplum dengesi, hem insann mala kar ar ilgisinin trplenmesi, hem de insanlarn ihtiyalarnn karlanmas asndan son derece nemlidir. Dnyadaki mallar ve zenginlikler, insanlar iin ssl klnd (3/l-i mrn, 14). Btn mallar dnya hayatnn ssdr, ama asl varlacak yer Allahn huzurudur. nsan bu yzden mal ve dnyalklar ok sever (89/Fecr, 20). Kimileri de malnn okluundan dolay vnr, kibir gsterir (18/Kehf, 34; 34/Sebe', 35). Ancak mal olduu halde, Allaha hakkyla kulluk yapmayan, Allaha kar istikbr eden azgnlar (baleri), mallar ve evlatlar kurtaramayacaktr (92/Leyl, 11; 111/Mesed, 2; 58/Mcdele, 17).

Maln insan hakknda daha faydal olabilmesi iin onun Allah yolunda harcanmas gerekmektedir (4/Nis, 95; 8/Enfl, 72; 9/Tevbe, 20). Bu harcamann en gzel ekli, gerekli kimselere zekt vermektir (6/Enm, 141; 30/Rm, 38). Mal konusu, mslmanlarn en nemli meselelerinden biridir. Mal helldan kazanmak kadar, ona ilgiyi dengeli tutmak, onu gerekli yerlere harcamak, onunla insanlara faydal olmak, onun peinden srklenip gitmemek ve onunla marp istin (zengin oldum) duygusuna kaplmamak nemli eylerdir. nsan ne kadar yaarsa yaasn bir gn lecektir ve malndan ayrlacaktr. Kii, mal zerinde yalnzca nbetilik yapmaktadr. yleyse bu nbetilik ve emanetilik iyi yaplmaldr.

Mal bir kahpeye benzer; bir gn attarn evinde bir gn baytarn evinde olur. (Rgp el-Isfehn, Mfredat 726). Mal kazanmak, servet sahibi olmak, o maldan faydalanmak mbahtr (helldir). Zekt ancak mal olanlar verebilir. Mal olanlar Allah yolunda daha ok harcama yapabilirler. Hakkyla elde edilen bir zenginlik daha iyidir. Ancak mmin, Allahn bykl karsnda fakr duygusu ierisinde olmal, yani yetersizliini, her eyin Allahn olduunu bilmeli. Peygamberimiz (s.a.s.) mslmanlarn mal fitnesiyle karlaacaklarn haber veriyor (bn Mce, Fiten 18, hadis no: 3995; Tirmiz, Zhd 26, Hadis no: 2336). hirette de mal mlk deil, ancak selim kalbe sahip olmak fayda verecektir (26/uar, 88). (17)

Mal Koruma: Mlk sahibinin maln saldrya kar koruma hakk vardr. Evrensel prensipler getiren slm, toplumda din ayrl gzetmeksizin mal ve can gvenlii iin gerekli tedbirleri ngrmtr. Vahye dayal semav dinlerin din, akl, mal, can ve nesli korumaya ynelik hkmler getirdii grlr. Din; akide esaslarna inanmak ve ameli hkmlerini gnlk hayatta uygulamakla korunur. Akl; sarho edici ikilerden saknmak ve ruh salna dikkat etmekle; can, ksas hkmlerinin uygulanmasyla; nesil ise, zinadan saknmakla koruma altna alnr. Maln korunmas; onu israfla sap savurmadan tasarruf yannda, zektn verilmesi, hrszla kar gerekli tedbirleri almak ve mal gasbetmek isteyene kar onu kuvvet kullanarak savunmak ekillerinde olabilir. Hz. Peygamber bir hadisinde yle buyurmutur: Mslmann mslmana rz ve mal haramdr. (Tirmizi, Birr,18; bn Mce, Fiten,2).

Mal ve servet, Kur'an da "hayr" kelimesi ile ifade edilmitir: "Birinize lm geldii zaman, eer bir mal (hayr) brakacaksa; anaya, babaya, yaknlara uygun bir biimde vasiyyet etmek Allah'tan korkanlar zerine bir bortur" (2/Bakara, 180). Hadis-i erifte yle buyurulur: "Salih mal, salih kii iin ne iyidir" (Ahmed bin Hanbel, Msned, IV, 194). Slih kelimesinin anlam ok genitir. Kelime, hell demek olup, ehil ve lyk olmak anlamna da gelir. Dolaysyla her mal, herkes iin uygun olmayabilir. Mal ve servet edinmenin tevik edildiine dair bir ok hadis vardr. kreden zenginler vlmtr.

"Maln korunmu olmas, hem bakalarnn tecavz ve saldrsna mani olunmasn, hem mlk sahibinin geerli kurallar dairesinde maln istedii gibi satmak, deitirmek, vasiyet etmek, hibe etmek veya herhangi bir ekilde tasarrufta bulunmakta hr ve serbest olmasn gerektirir." slm'da hrszlk, ihtikr (stokuluk), hile, ar kr ve gasp gibi slm dini, mal korumak iin, yer ve zamann artlarna uygun kurallar koymutur. Mesel, hrszl nlemek iin, hrszn elini kesmek gibi.

Mal korumann baka bir ekli de mallarn koruyamayan sefih (aptal), akl hastas vb. insanlarn mallarn vasi veya vekil tayin ederek korumaktr. Bu konular ayet ve hadislerle dzenlenmitir (4/Nis, 5; 2/Bakara, 282; Buhri, By' 48, Husmt, 3). Mal korumakla ilgili baz fkh bilgiler yle sralanabilir: "Mala kar tecavz nlemek farz olmayp, haktr. Mal tecavze urayan kinsenin, tecavz edeni kendi haline brakmas veya kavga etmeyerek istedii mal vermesi caizdir (bn Teymiye, Mecmuat'l-Fetav, II, 202). Ayn ekilde sonu ldrmeye de varsa meru savunma hakkn kullanmas da mmkn ve caizdir (bn Teymiyye, htiyrat, 91; bn. Kudme, el-Mun, VIII, 329). bn mer'den rivayet edildiine gre, evine bir hrsz girmi o da klc ekerek hrszn zerine yrmtr. Eer kendisine engel olunmasa, hrsza klc vuracakt (bn Teymiyye, a.g.e., IV, 188).

Mal saldrya urayan kimsenin gc yettii takdirde, ldrmek pahasna da olsa, saldry nleme ve maln koruma hakk vardr. nk mala olan saldr hem zulm ve hakszlk, hem de slm'n koyduu snrlara tecavzdr. Bu kimse maln savunurken lrse ehit saylr. Bir hadisi erifte yle buyurulur: Kim maln savunmaktan dolay ldrlrse, o ehittir ve ona cennet vardr. (Ahmed b. Hanbel, II, 221-223; Hayreddin Karaman, slm'n Inda Gnn Meseleleri, I, 223).

Mal saldrya kar savunmaktan ama saldry nlemek olup, saldrgan cezalandrmak deildir. nk tecavze urayan bu hakk kullanmaya ve kendini bizzat mdafaa etmeye mecbur eden, mtecavizdir. Saldrya urayann da en hafiften arna doru bir yol izleyerek meru mdafaa hakkn kullanmas gerekir. Aksi halde meru mdafaann zarur klmad fiillerinden sorumlu olur. nk kendisini ve maln bizzat korumas zaruret sebebiyle caiz klnmtr; zaruret ise ly aamaz. Daha hafif bir davranla saldry geri evirmek mmkn iken arn kullanmakta zaruret yoktur. Bu duruma gre; mmkn ise, nce szle ve bakalarn yardma ararak maln ve kendini korur, bu olmazsa vurmaya geer, vurarak, defetmek mmkn ise yaralamas caiz olmaz ve yaralad taktirde sorumlu olur. Vurmakla maksat hasl olmuyorsa yaralar; fakat ldremez. Zaruret bulunmad takdirde ldrrse sorumlu olur. ldrmekten baka are yoksa ldrr ve sorumlu da olmaz. Eer saldrya urayan lrse ehid olur (e'-afi, el-mm, VI, 31; bn Kudme, el-Mun, VIII, 329; Remli, Nihayet'l-Muhtc, VIII, 24). (Ahmed Yaar, amil slm Ansiklopedisi)

Kurn- Kerimde Fakirlik ve Zenginlik

Kurn- Kerimde fakirlik/yoksulluk anlamndaki fakr ve trevleri 13 yerde geer. Ayn anlamda miskn kelimesi, tekil ve oul olarak 23 yerde kullanlr. Zenginlik anlamnda n ve trevleri ise 73 yerde zikredilir.

(O muttakiler ki,) Bizim rzklandrdmz eylerden infak ederler (Allah iin harcarlar). (2/Bakara, 3)

te onlar, hirete karlk dnya hayatn satn alan kimselerdir. Bu yzden ne azaplar hafifletilecek, ne de kendilerine yardm edilecektir. (2/Bakara, 86)

Andolsun ki sizi biraz korku, alk, mallardan, canlardan ve rnlerden biraz azalma (fakirlik) ile imtihan eder, deneriz. (Ey Peygamber!) Sen sabrl davrananlar mjdele. (2/Bakara, 155)

Onlardan ylesi vardr ki: Rabbimiz, bize dnyada da hasene (iyilik ve gzellik) ver, hirette de hasene (iyilik ve gzellik) ver ve bizi ate azabndan koru der. (2/Bakara, 201)

nkr edip kfir olanlara dnya hayat sslendi (ssl gsterildi). Bu yzden onlar, iman edenlerden bazs ile alay eder. Oysa ki (iman edip) ittika eden, Allahn azbndan korunanlar, kymet gnnde onlarn stndedir. Allah dilediine hesapsz rzk verir. (2/Bakara, 212)

Sana (Allah yolunda) ne infak edip harcayacaklarn soruyorlar. De ki: Hayrdan harcadnz ey, ebeveyn, yaknlar, yetimler, fakirler ve yolcular iindir. Hayr olarak ne yaparsanz, phesiz Allah onu bilir. (2/Bakara, 215)

"Mallarn Allah yolunda harcayanlarn hali, her baa yz daneli yedi baak bitiren bir tohumun hali gibidir. Allah diledii kimseye daha kat kat verir. Allah'n ihsn ok genitir. Her eyi hakkyla bilendir." (2/Bakara, 261)

Ey iman edenler! Kazandklarnzn iyilerinden ve rzk olarak yerden size kardklarmzdan hayra harcayn. Size verilse gznz yummanz hri, severek alamayacanz derecede kt ve deersiz eyler vererek sakn hayr yapmaya kalkmayn. Bilin ki Allah zengindir, vlmtr. (2/Bakara, 267)

eytan sizi fakirlikle tehdit eder (korkutur, fakir olursunuz diyerek sadaka vermenize engel olur) ve sizin cimri olmanz emreder/telkin eder. Allah ise size katndan bir mafiret ve ltuf/bolluk vaad eder. Allah, her eyi ihta eden (ihsn geni olan) ve her eyi bilendir. (2/Bakara, 268)

"Eer sadakalar ak olarak verirseniz o, ne gzel. Eer onlar gizler ve bu ekilde fakirlere verirseniz, ite bu, sizin iin daha hayrldr." (2/Bakara, 271)

(Yapacanz hayrlar, sadakalar) Kendilerini Allah yolunda cihada adam, Allaha tatten baka bir dncesi olmayan, o sebeple yeryznde dalap kazanmaya imkn bulamayan, durumunu bilmeyen kimselere kar gsterdikleri tokluktan dolay onlarca zengin saylan fakirlere verilmelidir. Sen onlar grnce yzlerinden tanrsn. nk onlar, yzszlk ederek insanlardan istemezler. Yaptnz ve yapacanz hayrlarnz Allah eksiksiz bilir ve karln verir. (2/Bakara, 273)

"Mallarn gizli ve ak olarak gece ve gndz harcayan kimseler var ya, ite onlarn, Rableri katnda ecirleri vardr. Onlara hibir korku yoktur ve onlar mahzun da olmayacaklardr." (2/Bakara, 274)

"Allah, fizi tketir (fiz karan maln bereketini giderir), sadakalar ise bereketlendirir. Allah kfrde ve gnahtar srar eden hi kimseyi sevmez." (2/Bakara, 276)

Bilinmelidir ki inkr edenlerin mallar da, evltlar da Allah huzurunda kendilerine bir fayda salamayacaktr. te onlar cehennem yaktdrlar. (3/l-i mrn, 10)

Kadnlardan, oullardan, kantarlarca ylm altn ve gmten, (otlaa) salnm atlardan, davarlardan ve ekinlerden gelen zevklere dknlk, insanlara ssl (czip) gsterildi. Bunlar sadece dnya hayatnn geimidir. Asl varlacak gzel yer, Allahn yanndadr. (3/l-i mrn, 14)

De ki: Mlkn gerek sahibi olan Allahm! Sen mlk dilediine verirsin ve mlk dilediinden geri alrsn. Dilediini aziz klar, yceltir; dilediini de zelil klar, alaltrsn. Her trl iyilik Senin elindedir. Gerekten Sen her eye kaadirsin. Geceyi gndze katar, gndz de geceye katarsn. lden diriyi karr, doiriden de ly karrsn. Dilediine de saysz rzk verirsin. (3/l-i mrn, 26-27)

"Sevdiiniz eylerden Allah yolunda harcayncaya kadar birre (C ennete ve iyiliin en gzeline) eremezsiniz." (3/l-i mran, 92)

...Kim inkr edip kfir olursa, bilmelidir ki, Allah btn lemlerden mstandir/zengindir. (3/l-i mrn, 97)

nkr edip kfir olanlar var ya, onlarn mallar da, evltlar da Allahn huzurunda kendilerinden hibir eyi (azb) uzaklatrmayacaktr. te onlar, orada ebed kalacaklardr. (3/l-i mrn, 116)

"Allahn kereminden kendilerine verdiklerini (infakta) cimrilik gsterenler, sanmasnlar ki o, kendileri iin hayrldr; tersine, bu, onlar iin ok fendr. C imrilik ettikleri ey de kymet gnnde boyunlarna dolanacaktr. Gklerin ve yerin mrs Allahndr. Allah, btn yaptklarnzdan haberdardr. phesiz, 'Allah fakirdir, biz ise zenginiz' diyenlerin szn andolsun ki Allah iitmitir. Onlarn bu szn, haksz yere peygamberleri ldrmeleri ile birlikte yazacaz ve diyeceiz ki: tadn o yakc azb! " (3/l-i mrn, 180-181)

''Evlilik ana gelinceye kadar yetimleri (gzetip) deneyin. Eer onlarda bir olgunlama grrseniz hemen mallarn kendilerine verin. Byyecekler (de geri alacaklar) diye o mallar israf ile ve tez elden yemeyin. Velilerden kim zengin ise, yetimin maln yemekten kansn. Kim de fakir ise, rfe gre (ihtiya ve emeine uygun olarak) yesin..." (4/Nis, 6)

Allah ibdet edin ve Ona hibir eyi irk/ortak komayn. Ana babaya, akrabaya, yetimlere, yoksullara... ihsn edin, iyi davrann. Allah kendini beenen ve daima bbrlenen kimseyi sevmez. Bunlar cimrilik eden ve insanlara da cimrilii tavsiye eden, Allahn kendilerine lutfundan verdiini gizleyen kimselerdir. Biz kfirler iin alaltc bir azap hazrladk. (4/Nis, 36-37)

... De ki: Dnya met/menfaati azdr/nemsizdir. Allahtan korkanlar iin hiret daha hayrldr. Size kl kadar hakszlk edilmez. (4/Nis, 77)

Eer (eler) birbirinden ayrlrsa Allah, bol nimetinden her birini zenginletirir (dierine muhta olmaktan kurtarr); Allahn lutfu geni, hikmeti byktr. (4/Nis, 130)

"Ey iman edenler, ...zengin olsun fakir olsun, adleti titizlikle ayakta tutan (hkim) ler ve Allah iin ahitlik eden insanlar olun...'' (4/Nis, 135)

Ey iman edenler! Allahn size hell ettii eyleri haram klmayn, huddu amayn. Dorusu Allah ar gidenleri sevmez. Allahn size hell ve temiz olarak verdii rzklardan yiyin ve kendisine iman etmi bulunduunuz Allahtan korkun. (5/Mide, 87-88)

Dnya hayat bir oyun ve elenceden baka bir ey deildir. ttika edenler, (Allahn azbndan) korkanlar iin elbette hiret yurdu daha hayrldr. (Dnya hayatnn fniliine) hl akl erdiremiyor musunuz? (6/Enm, 32)

Rabbin zengindir, rahmet sahibidir. Dilerse sizi yok eder ve sizden sonra yerinize diledii bir kavmi yaratr. Tpk sizi, baka bir kavmin zrriyetinden yaratt gibi. (6/Enm, 133)

De ki: Allahn kullar iin kard (yaratt) zneti/ss ve gzel rzklar kim haram klabilir? De ki: Onlar, dnya hayatnda (inanmayanlarla birlikte) mminlerindir. Kymet gnnde ise yalnz iman edenlerindir. te, bilen bir topluluk iin yetleri byle aklarz. (7/Arf, 32)

yi bilin ki mallarnz ve ocuklarnz birer fitneden/imtihandan ibarettir. Allah yannda ise byk ecirler/mkfatlar vardr.(8/Enfl, 28)

Eer Allaha hak ile btln ayrld gn, iki ordunun birbiri ile karlat (Bedir Sava) gn kulumuza indirdiimize iman etmiseniz, bilin ki, ganimet olarak aldnz herhangi bir eyin bete biri Allaha, Raslne, Onun akrablarna, yetimlere, yoksullara, ve (harlksz kalm) yolcuya ittir. Allah her eye hakkyla kaadirdir. (8/Enfl, 41)

Ey iman edenler!... yoksulluktan korkarsanz, (biliniz ki,) Allah dilerse sizi kendi lutfundan zengin edecektir. nk Allah her eyi iyi bilendir, hikmet sahibidir. (9/Tevbe, 28)

Sadakalar (zektlar), Allahtan bir farz olarak ancak, fakirlere, miskinlere (yoksullara, dknlere)... mahsustur. Allah alm ve hakmdir. (9/Tevbe, 60)

Allah ve Rasl iin (insanlara) t verdikleri takdirde, zayflara, hastalara ve (savata) harcayacak bir ey bulamayanlara (savaa katlmamalarndan dolay) bir gnah yoktur. Zira iyilik edenlerin aleyhine (knanmasna) bir yol yoktur. nk Allah ok balayan ve ok merhamet edendir. Kendilerini bindirip sevk etmen iin sana geldiklerinde, Sizi bindirecek bir binek bulamyorum deyince, harcayacak bir ey bulamadklarndan dolay zntden gzleri ya dkerek dnen kimselere de (sorumluluk yoktur). Sorumluluk, ancak, zengin olduklar halde, senden izin isteyenleredir. nk onlar, geri kalan kadnlarla beraber olmaya rz oldular. Allah da onlarn kalplerini mhrledi, artk onlar bilemezler. (9/Tevbe, 91-93)

Dnya hayatnn (u yakn hayatn) durumu, gkten indirdiimiz bir su gibidir ki, insanlarn ve hayvanlarn yiyeceklerinden olan yeryz bitkileri o su sebebiyle (a gibi birbirlerine rlp) karrlar. Nihayet yeryz znetini taknp, (rengrenk) sslendii ve sahipleri de ona (rnleri bimeye, yemileri toplamaya) kadir olduklarn sandklar bir srada, gece veya gndz ona emrimiz (fetimiz) gelir de onu sanki dn (yle ssl) deilmi gibi kknden koparlarak biilmi bir hale getiririz. te iyi dnecek toplumlar iin yetlerimizi byle aklarz. (10/Ynus, 24)

"Yeryznde yryen her canlnn rzkn vermek Allah'a aittir." (11/Hd, 6)

Allah dilediine rzkn bollatrr ya da daraltr. Onlar dnya hayatyla mardlar. Oysa hiretin yannda dnya hayat, (basit) eyadan, geici bir zevkten baka bir ey deildir. (13/Rad, 26)

"Hatrlayn ki, Rabbiniz size: Eer krederseniz, elbette size (nimetimi) artracam ve eer nankrlk ederseniz, hi phesiz azabm ok iddetlidir! diye bildirmiti. Ms dedi ki: Eer siz ve yeryznde olanlarn hepsi nankrlk etseniz (Allahn bir eyi noksan olmaz). nk Allah gerekten zengindir, hamdedilmeye lyktr. (14/brhim, 7-8)

"Allah, rzkta kiminizi dier bir ksmnza stn kld." (16/Nahl, 71)

"Sizin yannzdaki (dnya mal) tkenir ama, Allah katnda olanlar sonsuzdur, tkenmez. Elbette sabrl davrananlara, yapmakta olduklarnn en gzeliyle mkfatlarn vereceiz." (16/Nahl 96)

Allah gven (ve) huzur iinde olan bir ehri misal verir ki, o ehrin (halknn) rzk, her taraftan bol bol gelirdi. Fakat, Allahn nimetlerine nankrlk ettiler de yapmakta olduklar eylerden dolay Allah, onlara alk ve korku elbisesini tattrd. Andolsun ki, onlara kendilerinden peygamber geldi de onu yalanladlar. Onlar (kendilerine) zulmederlerken azap onlar hemen yakalayverdi. Artk, Allahn size rzk verdii eylerden hell ve temiz olarak yiyin de eer (gerekten) yalnz Allaha ibdet ediyorsanz, Onun nimetlerine kredin. (16/Nahl, 112-114)

(C ezay hak etmi bir toplumu) Bir lkeyi helk etmek istediimizde, o lkenin zenginlik sebebiyle marm elebalarna (iyilikleri) emrederiz; buna ramen onlar orada ktlk ilerler. Bylece o lke, helke mstahak olur; Biz de oray darmadan ederiz. (17/sr, 16)

Kim bu aceleciyi (abuk geen dnyay) isterse, ona, dilediimiz kimseye dilediimiz kadarn verir, sonra da onu, knanm ve mahrum braklm olarak girecei cehenneme sokarz. Kim de hireti diler ve bir mmin olarak kendine yarar bir aba ile o gn iin alrsa, ite bunlarn almalar makbuldr. Hepsine; dnyay isteyenlere de, hireti isteyenlere de, Rabbinin ihsnndan, ayrdetmeksizin veririz. Rabbinin ihsn kstlanm deildir. Baksana, Biz insanlarn kimini kiminden nasl stn klmzdr! Elbette ki hiret, derece ve stnlk farklar bakmndan daha byktr. (17/sr, 18-21)

Akrabya, miskne/yoksula, yolcuya hakkn ver. Gereksiz yere de sap savurma. Zira, bylesine sap savuranlar, eytanlarn dostlardr. eytan ise, Rabbine kar ok nankrdr. Eer, Rabbinden umduun bir rzk beklemek durumunda olduun iin onlara bakamyorsan, hi olmazsa, kendilerine gnl alc bir sz syle. Eli sk olma; bsbtn eli ak da olma. Sonra knanr, (kaybettiklerinin) hasretini eker kalrsn. nk Rabbin rzk dilediine ok, dilediine az verir. phesiz ki O, kullarndan haberdardr, (onlar) ok iyi grr. Geim endiesi ile ocuklarnzn canna kymayn. Biz, onlarn da, sizin de rzknz veririz. Onlar ldrmek, gerekten byk bir sutur. (17/sr, 26-31)

Onlara, dnya hayatnn tpk yle olduunu anlat: Gkten bir su indirdik, yerin bitkisi onunla karp yeerdi. Sonra (kuruyup) rzgrlarn savurduu p krntlar haline geldi (ite bu dnya hayat, byle bir mevsim kadar ksadr). Allah her eye kadirdir, her ey zerinde iktidar sahibidir. Mal/servet ve oullar, dnya hayatnn ssdr. Kalc ve lmsz olan gzel iler ise, Rabbinin katnda hem sevapa daha hayrl, hem de mit etmeye daha lyktr. (18/Kehf, 45-46)

Size verdiimiz rzkn temizlerinden yiyin. Ama bu hususta taknlk etmeyin; sonra gazabm zerinize iner. Kimin stne gazabm inerse artk o, (atee) dmtr. (20/Th, 81)

Sakn, kendilerini denemek iin onlardan bazlarn faydalandrdmz dnya hayatnn ssne gzlerini dikme! Rabbinin rzk hem daha hayrl, hem daha sreklidir. Ailene namaz klmakla emret ve kendin de ona sebat ile devam et. Biz senden rzk istemiyoruz. Seni biz rzklandrrz. Gzel kbet takv ehlinindir." (20/Th, 131-132)

"Bayramda kesilen kurbanlarn etlerinden yeyin; yoksulu, fakiri de doyurun." (22/Hacc, 28)

Gklerde ve yerde ne varsa Onundur. Hakikaten Allah, yalnz O, (hibir eye muhta olmayacak kadar) zengin ve vgdeerdir. (22/Hacc, 64)

"inizden bekrlar, kle ve criyelerinizden slih olanlar evlendirin. Eer fakir iseler Allah onlar (evlilik syesinde) kendi lutfu ile zengin klar. Allah, (lutfu) geni

olan ve (her eyi) bilendir. Evlenme imknn bulamayanlar ise, Allah, lutfu ile kendilerini varlkl klncaya kadar iffetlerini korusunlar..." (24/Nr, 32-33)

...kreden ancak kendisi iin kretmi olur; nankrlk edene gelince, o bilsin ki Rabbim mstandir/zengindir, ok kerem sahibidir. (27/Neml, 40)

(Hz. Ms, Firvun'un lkesi Msr'dan knca yolda yedi gn kadar a kalmt) ve yle dedi: "Rabbim, phesiz ben, bana indirecein hayra fakirim/muhtacm." (28/Kasas, 24)

Size verilen eyler, dnya hayatnn geim vstas ve debdebesi/ssdr. Allahn yannda olan ise, daha hayrl ve daha kalcdr. Hl aklnz kullanmyor musunuz? (28/Kasas, 60)

Allahn sana verdiinden (Onun yolunda harcayarak) hiret yurdunu gzet; ama dnyadan da nasibini unutma. Allahn sana ihsn ettii gibi, sen de (insanlara) iyilik et. Yeryznde fesd/bozgunculuu arzulama. phesiz ki Allah, mfsidleri/bozguncular sevmez. (28/Kasas, 77)

C ihad eden, ancak kendisi iin cihad etmi olur. phesiz Allah, lemlerden mstandir/zengindir. (29/Ankebt, 6)

Bu dnya hayat sadece bir oyun ve oyalanmadan ibarettir. hiret yurduna gelince, ite asl hayat odur. Keke bilmi olsalard. (29/Ankebt, 64)

"Allah, kullarndan diledii kimsenin rzkn geniletir ve dilediine de ksar. phesiz Allah her eyi hakkyla bilir." (29/Ankebut, 82)

Onlar, sadece u dnya hayatnn/yakn hayatn grnen d yzn bilirler; hiretten ise onlar tamamen gfildirler. (30/Rm, 7)

nsanlar bir darla uraynca, Rablerine ynelerek Ona yalvarrlar. Sonra Allah, kendi katndan onlara bir rahmet (nimet ve bolluk) taddrnca, bakarsnz ki onlardan bir grup Rablerine irk/ortak koup durmaktadrlar. Kendilerine verdiiklerimize nankrlk etsinler bakalm! Haydi sef srn; ama yaknda bileceksiniz! Yoksa onlara bir delil indirdik de, o delil, mrik olmalarn m sylyor? nsanlara bir rahmet tattrdmzda ona sevinirler. ayet yaptklarndan tr balarna bir fenlk gelse, hemen mitsizlie dverirler. Grmediler mi ki Allah, rzk dilediine geni geni vermekte, dilediinin rzkn da daraltmaktadr. phesiz, imanl bir kavim iin bunda, ibretler vardr. O halde sen, akrabya, miskne/yoksula, yolda kalma hakkn ver. Allahn rzsn isteyenler iin bu, en iyisidir. te onlar kurtulua erenlerdir. nsanlarn mallarnda art olsun diye verdiiniz herhangi fiz, Allah katnda artmaz. Allahn rzsn isteyerek verdiiniz zekta gelince, ite zekt veren o kimseler, evet onlar (sevaplarn ve mallarn) kat kat arttranlardr. Allah, (o yce zttr) ki, sizi yaratm, sonra rzklandrmtr; sonra O, hayatnz sona erdirecek, daha szonra da sizi (tekrar) diriltecektir... (30/Rm, 33-40)

"Sarfettiiniz her hangi bir eyin yerine O daha iyisini koyar." (34/Sebe', 39)

Ey insanlar, Allahn vaadi gerektir; sakn dnya hayat sizi aldatmasn ve o aldatc (eytan) Allahn affna gvendirmek suretiyle sizi aldatmasn. (35/Ftr, 5)

Ey insanlar! Siz Allaha fakirlersiniz/muhtasnz. Zengin ve vlmeye lyk olan ancak Odur, Allahtr. (35/Ftr, 15)

Eer inkr ederseniz, phesiz Allah, size muhta deildir. Bununla beraber O, kullarnn kfrne rz olmaz. Eer krederseniz bundan rz/honut olur... (39/Zmer, 7)

Ey kavmim! phesiz bu dnya hayat, geici bir elencedir. Ama hiret, gerekten karar yeri, kalnacak yurttur. (40/Mmin, 39)

Kim hiret kazancn istiyorsa, onun ekinini/kazancn arttrrz. Kim dnya ekinini/krn istiyorsa ona da dnyadan bir ey veririz. Fakat onun hirette bir nasibi olmaz. (42/r, 20)

Allah, kullarna rzk bollatrsayd, yeryznde azarlard. Fakat "Eer Allah rzk kullar iin bolca yaysayd, yeryznde taknlk yapar ve azarlard. Fakat diledii lde indiriyor. nk O, kullarndan haberdardr, her eyi grendir. (42/r, 27)

Rabbnn rahmetini onlar m paylatryorlar? Dnya hayatnda onlarn geimliklerini aralarnda biz taksim ettik ve onlardan kimini tekine derecelerle stn kldk ki, biri dierine i grdrebilsin. Rabbnn rahmeti, onlarn toplayp ydklarndan daha hayrldr. nsanlar bir tek mmet olacak olmasayd, Rahman inkr edenlerin evlerine gmten tavanlar ve zerine binip kacaklar merdiven yapardk. Ve evlerine kaplar ve zerine yaslanacaklar koltuklar, kanepeler ve ssler verirdik. Btn bunlar, sadece dnya metndan ibarettir. hiret ise, Rabbnn katnda saknanlara mahsustur. (43/Zuhruf, 32-35)

nkr edenler atee sunulacaklar gn, dnyadaki hayatnzda btn gzel eyleri harcadnz, onlarn zevkini srp tkettiniz (buras iin hibir ey brakmadnz). Yeryznde haksz yere istikbr etmenizden/byklk taslamanzdan ve fsknzdan/yoldan kmanzdan dolay bugn, alaltc bir azap greceksiniz denir. (46/Ahkaf, 20)

"Kfirler/inkr edenler (dnyada) zevklenirler, hayvanlarn yedii gibi yerler. Onlarn yeri atetir." (47/Muhammed, 12)

Dnya hayat ancak bir oyun ve elencedir. Eer iman eder ve ittika ederseniz (saknrsanz) Allah size mkfatnz verir. Ve sizden mallarnz tamamen sarfetmenizi istemez. Eer onlar isteseydi ve sizi zorlasayd, cimrilik ederdiniz ve bu da sizin kinlerinizi ortaya karrd. te sizler, Allah yolunda infka/harcamaya arlyorsunuz. inizden kiminiz cimrilik ediyor. Ama kim cimrilik ederse, ancak kendisen cimrilik etmi olur. Allah zengindir. Siz ise fakirsiniz. Eer Ondan yz evirirseniz, yerinize sizden baka bir toplum getirir, sonra da onlar sizin benzerleriniz olmazlar. (47/Muhammed, 36-38)

"nsan iin, kendi almasndan baka bir ey yoktur." (53/Necm, 39)

Zengin eden de, varlkl klan da Odur. (53/Necm, 48)

Bilin ki dnya hayat, ancak bir oyun, elence, bir ss, aranzda bir vnme ve daha ok mal ve evlt sahibi olma isteinden ibarettir. Tpk yamurun bitirdii ve ziyaretilerin de houna giden bir bitki gibi nce yeerir sonra kurur da sen onun sapsar olduunu grrsn; sonra da erp olur. hirette ise etin bir azap vardr. Yine orada Allahn mafireti ve rzs vardr. Dnya hayat aldatc bir geinmeden baka bir ey deildir. (57/Hadd, 20)

Yeryznde vuku bulan ve sizin banza gelen herhangi bir musbet yoktur ki Biz onu yaratmadan nce, bir kitapta yazlm olmasn. phesiz bu, Allaha gre kolaydr. Bylece elinizden kana zlmeyesiniz ve Allahn size verdii nimetlerle marmayasnz. nk Allah, kendini beenip bbrlenen kimseleri sevmez.

Onlar, cimrilik edip insanlara da cimrilii emrederler. Kim yz evirirse phesiz ki Allah zengindir, hamde/vgye lyktr. (57/Hadd, 22-24)

Onlarn mallar da, oullar da Allaha kar kendilerine bir fayda vermez... (58/Mcdele, 17)

Allahn fethedilen lkeler halknn mallarndan Peygamberiine verdii ganmetler, Alla9h, Peygamber, yaknlar, yetimler, yoksullar ve yolda kalmlar iindir. Bylece o mallar, iinizden yalnz zenginler arasnda dolaan bir devlet olmaz. Peygamber size ne verdiyse onu aln, size ne yasakladysa ondan da saknn. Allahtan korkun. nk Allahn azb etindir. Allahn verdii bu ganimet mallar, yurtlarndan ve mallarndan karlm olan, Allahtan bir lutuf ve rz dileyen, Allahn dinine ve Peygamberine yardm eden fakir muhcirlerindir. te doru olanlar bunlardr. (59/Har, 7-8)

Ey iman edenler! Mallarnz ve ocuklarnz sizi Allah anmaktan alkoymasn. Kim bunu yaparsa ite onlar ziyana urayanlardr. Herhangi birinize lm gelip de Rabbim! Beni yakn bir sreye kadar geciktirseydin de sadaka verip iyilerden olsaydm! demesinden nce, size verdiimiz rzktan infak edin, Allah iin harcayn. (63/Mnfkun, 9-10)

Dorusu, mallarnz ve ocuklarnz sizin iin bir fitnedir/imtihandr. Byk mkfat ise Alahn yanndadr. O halde, gcnzn yettii kadar Allahtan korkun. Dinleyin, itaat edin, kendi iyiliinize olarak infk edin/harcayn. Kim nefsinin cimriliinden korunursa ite onlar kurtulua erenlerdir. (64/Tebn, 15-16)

"Kim Allah'tan saknp korkar ve gnahlardan kanrsa, (Allah) ona bir k (yolu) yaratr ve onu ummad yerden rzklandrr. Kim Allah'a gvenirse, O, ona yeter." (65/Talak, 2-3)

(Kitab sol tarafndan verilen yle der:) Malm bana hi fayda salamad. (69/Haakka, 28)

"Muhakkak ki insan hrsl ve sabrsz yaratlmtr. Ona bir ktlk dokunduunda feryad eder. Bir hayr eritiinde ise cimrilik eder. Ancak namazlarn klanlar mstesndr. Onlar namazlarnda devamldrlar. Mallarnda isteyen ve istemeyen yoksullar iin belli bir hak vardr. Onlar hesap gnne iman ederler. Onlar Rablerinin azbndan korkarlar." (70/Meric, 19-27)

C ennet iindekiler, gnahkrlara, Sizi u yakc atee sokan nedir? diye uzaktan uzaa sorarlar. Onlar yle cevap verirler: Biz namazmz klmyorduk, yoksulu doyurmuyorduk. (74/Mddessir, 40-44)

Hayr, siz aceleciyi, (abuk geen dnya hayatn ve nimetlerini) seviyor, hireti brakyorsunuz. (75/Kymet, 20-21)

Onlar (C ennetteki has kullar), kendi canlar ekmesine ramen yemei, yoksula, yetime ve esire yedirirler. Biz size Allah razs iin yemek yediriyoruz; o yzden, sizden ne bir karlk, ne de bir teekkr bekliyoruz. Biz, sert ve bell bir gnde Rabbimizden (Onun azbna uramaktan) korkarz (derler). (76/nsn, 8-10)

Fakat siz (ey insanlar!) hiret, daha hayrl ve daha devaml olduu halde dnya hayatn (yakn hayat) tercih ediyorsunuz. (87/Al, 16-17)

Fakat insan byledir; Rabb ne zaman kendisini imtihan edip ona ikramda bulunur, ona nimet verirse; Rabbm bana ikram etti der. Ama Rabb onu imtihan edip rzkn daraltrsa; Rabbm bana ihanet etti, beni kk drd der. Hayr, dorusu siz, yetime ikram etmiyorsunuz. Yoksula yemek vermeye tevik etmiyorsunuz. Miras, hell haram demeden yiyorsunuz. Mal da pek ok seviyorsunuz. (89/Fecr, 15-20)

Kim verir ve saknrsa, en gzeli de tasdik ederse, Biz de onu en kolaya hazrlar, onda baarl klarz. Kim cimrilik edip vermez, kendini zengin sayp hakka boyun emez, en gzeli de yalanlarsa, Biz de onu en zora yneltiriz. ylesi, ukura yuvarland zaman mal kendisine hi fayda vermez. (92/Leyl, 5-11)

(Allah) Seni bir fakir olarak bulup da zengin yapmad m? yleyse yetimi sakn ezme. El ap isteyeni de sakn azarlama. Ve Rabbinin nimetini minnet ve kranla an." (93/Duh, 8-11)

Gerek u ki, insan, (ilim ve malda) istin ederek/zengin olduunu grerek azar. (96/Alak, 6-7)

Hadis-i eriflerde Fakirlik ve Zenginlik

"Allah'm, yoksulluk fitnesinin errinden, kfr ve yoksulluktan Sana snrm." (Nesa, Sehv, 90, stize, 16, 29; Ahmed b. Hanbel, Msned, V, 36, 39, 42, 44; VI, 57, 207).

"Ben grmeyen birisiydim, Allah basiretimi at; fakirdim, beni zengin kld." (Buhr, Enbiy, 51) (93/Duh, 7-8)

"phesiz, insan borland m, konuursa yalan syler, vadederse, sznde duramaz." (Buhri, el-stikrz).

"(Hakiki) miskn (yoksul), kap kap dolarken verilen bir iki lokmann veya bir iki hurmann geri evirdii kimse deildir. Fakat gerek miskn/yoksul, ihtiyacn giderecek bir ey bulamayan ve halini anlayp kendisine tasaddukta bulunacak biri kmayan, (buna ramen) kalkp kimseden birey istemeyen kimsedir." (Buhr, Zekt, 53, Tefsir, Bakara 48; Mslim, Zekt 102, hadis no: 1039; Muvatt, Sfatu'n-Nebiyy 7, - II/924-; Eb Dvud, Zekt 23, h. no: 1631, 1632; Nesa, Zekt 76 -5, 85-; Ahmed bin Hanbel, I/384)

Veren el, alan elden daha stndr/hayrldr. (Buhr, Vesy 9, Zekt 18; Mslim, Zekt 94, hadis no: 1033, 97, h. no: 1036; Tirmiz, Zhd 32, h. no: 2344; Ahmed bin Hanbel, II/4)

Kymet gnnde cehennem ehlinden olan kimseye denilir ki: Dnya dolusu maln olsayd (u azaptan kurtulmak iin) o maln fidye olarak verir miydin? O kimse, azbn iddetini grd iin: Evet!.. Muhakkak verirdim der. Allahu Tel yle buyurur: Ben (dnyada) senden, bundan daha kolay bir ey istemitim. Henz ruhlar leminde iken, Bana hibir eyi irk komaman hakknda senden misak almtm. Sen ise sznden dndn. Bana ortak komaktan baka bir ey kabul etmedin." (Buhr, Rikak 49; Ahmed bin Hanbel, III/218)

Mmin, bir midesi ile yer; kfir ise yedi mide ile yer. (bn Mce, hadis no: 3256) (Bkz. 47/Muhammed, 12).

"C imrilikten saknnz. nk cimrilik, sizden nceki milletleri helk etmitir." "Her sabah gkten iki melek iner. Birisi: lahi, infak edene karln ver; dieri: Allah'm! C imrilik edene de telef ver (maln yok et), diye du ederler." (Riyz's-Slihn, 1/253)

"C imri kii, Allah'a uzak, cennete uzak, insanlara uzak ve cehennem ateine yakndr." (Tirmiz, Birr 40)

"Mallarnz zektla koruyun, hastalarnz sadaka ile tedvi edin. Belya du ile kar koyun." (Ktb-i Sitte, c. 7, s. 322)

"Maln zektn dedin mi, kendinden onun errini def ettin demektir." (Ktb-i Sitte, c. 7, s. 323)

Sizden biri, mal ve yaratl itibariyle kendinden stn bir kimseyi grdnde, kendinden daha aa olanna baksn (Kendisini onunla mukayese etsin). (S. Buhri, Askalni erhi, 11, s. 322) Sahih-i Mslimde u ilave rivyet edilmitir: ...te bu, Allahn size olan nimetlerini hakir grmemek iin uygun olan bir davrantr.

"yi mal, slih kimse iin ne gzeldir." (Ahmed bin Hanbel, IV/194)

Dnya, Allah katnda bir sivrisinein kanad kadar deerli olsayd, hibir kfire asla ondan su iirmezdi. (Tirmiz; Ktb-i Sitte, 17/565)

Hz. mer birgn Raslullahn hne-i sadetlerine girdi ve hkra hkra alamaya balad. Efendimiz niin aladn sorunca, yle dedi: Y Raslallah! Dnya krallar, kisrlar servet iinde yzyorlar. Senin ise altna serecein bir sergin bile yok. Yatan hasr ve teninde yattn yerin izleri var... Allah Rasl u cevab verdi: stemez misin y mer, dnya onlarn, hiret de bizim olsun! (Buhr, Tefsir (66) 2; Mslim, Talk 31)

Bir iftar sofrasnda Hz. Eb Bekire bir bardak souk su ikrm edilir. Suyu azna gtrdnde alamaya balar. Yanndakiler ne olduunu sorarlar. C evap verir: Bir gn Raslullah, kendisine getirilen byle bir bardak souk suyu imi, sonra da alam ve O gn nimetlerden hesaba ekileceksiniz (102/Teksr, 8) yetini okuyarak, te bu nimetten de hesaba ekileceiz buyurmutu. Bunu hatrladm ve onun iin aladm. (Mslim, Eribe 140)

Hanmnn senin zerinde hakk vardr. Misafirlerinin senin zerinde hakk vardr. Bedeninin de senin zerinde hakk vardr. Her hak sahibine hakkn ver. (Mslim, Savm 181)

Ar gidenler helk olmutur (Mslim, lim 7; Eb Dvud, Snnet 5; Ahmed bin Hanbel, I/386)

Sizin iin korktuum eylerden biri, dnyann ss ve gzelliklerinin size almasdr... (Buhr, Zekt 47, C uma 28; C ihad 37, Rikak 7; Mslim, Zekt 123; Nes, Zekt 81)

Dnya tatl ve hotur. Allah sizi ona vris klacak ve nasl hareket edeceinize bakacaktr. yleyse dnyadan saknn, kadnlardan da saknn! Zira ben srilin ilk fitnesi kadn yznden kmtr. (Mslim, Zikr 99; Tirmiz, Fiten 26; bn Mce, Fiten 19)

Eer dnya Allahn yannda sivri sinein kanad kadar deer tasayd, tek bir kfire ondan bir yudum su iirmezdi. (bn Mce, Zhd 11, hadis no: 4110, 2/1377; Tirmiz, Zhd 13, hadis no: 2321, 4/560)

Kim dnyaya ok nem verirse, Allah onun iini datr (zorlatrr). ki gznn arasna fakirlii (a gzll) koyar. (Halbuki) dnyadan ona ulaacak olan kendisi iin yazlandan bakas olamaz. Kimin de niyeti hiret(i kazanma) ise Allah onun iini toparlar (kolaylatrr). Onun kalbine zenginlii koyar. Ona dnyadan da ihtiya duyduu ey ular. (bn Mce, Zhd 1, hadis no: 4104, 2/1378; Tirmiz, Kymet 31, hadis no: 2467)

Dnya, mmine hapishane; kfire cennettir. (Mslim, Zhd 1; Tirmiz, Zhd 16)

Allah bir kulu sevdimi, onu dnyadan korur. Tpk sizden birinin (perhiz gerektiren hastala uram) hastasna suyu yasaklamas gibi. (Tirmiz, Tbb 1)

Ben kim, dnya kim! Dnya (hayat) ile benim ilgim, bir aacn altnda glgelenip sonra da brakp giden yolcunun durumu gibidir. (bn Mce, Zhd 3, hadis no: 4109, 2/1386; Tirmiz, Zhd 44, hadis no: 2377, 4/588)

Dnyada bir garib veya bir yolcu gibi ol! Tirmiznin rivyetinde, hadisin devamnda u ifade vardr: Kendini (lmeden nce) kabir ehlinden say. (Buhr, Rikak 2; Tirmiz, Zhd 25, hadis no: 2334)

Birinize dnyalk olarak bir yolcunun az kadar yeterlidir. (Ktb-i Sitte, 17/564)

Mslman olup da kendisine ancak yetecek kadar rzk verilen ve Allahn kendisine verdii ile kanaat getirdii kimse muhakkak felh bulmutur. (Mslim, hadis no: 1054; S. Mslim Terc. ve erhi, c. 5, s. 478)

"Zenginlik mal okluuyla deildir. (Hakiki) zenginlik gz tokluudur, gnl zenginliidir." (Buhr, Rikak 15; Mslim, Zekt 120, hadis no: 1051; Tirmiz, Zhd 40, h. no: 2374)

stteki el (yani veren), alttaki elden (yani alandan) daha hayrldr." (Buhr, Vesy 9, Zekt 18; Mslim, Zekt 94, hadis no: 1033, 97, h. no: 1036; Tirmiz, Zhd 32, h. no: 2344; Ahmed bin Hanbel, II/4)

Hayr, vallahi ey cemaat! Ben sizin iin ancak Allahn size verecei dnya ziynetlerinden korkuyorum. (Mslim, hadis no: 1052; S. Mslim, Terc. ve erhi, A. Davudolu terc, 5/471)

Sizin elde ettiiniz dnya met, hayr deil; bir fitnedir. Evet, hayr, ancak hayr getirir. Lkin bu dnya ziynetleri hayr deildir. nk bunlar fitneye sebep olur. Onlarla siz hiret hususuna ynelmekten megul olursunuz. Baharn yetitirdii nebatlarn bazs, ok yiyen hayvanlar ya patlatp ldrr, yahut lme yaklatrr. Ancak ihtiyacna kadar yiyenlere zarar vermez. Dnya mal da yledir, insanlar ona ho grerek meylederler. Bazs mala gark oldu denilecek ekilde ok mal edinir, bazs fazlasna tamah etmeyerek az ile yetinir. Mala gark olanlar, ekseriyetle onun sebebiyle ya helk olur, yahut helke yaklarlar. (Mslim, S. Mslim

Terc. ve erhi, c. 5, s. 474)

nsanlarn zerine yle bir zaman gelecek ki, o zamanda ancak ldrmekle ve zorla mlke eriilir, ancak gasb ve cimrilikle zengin olunur, ancak dinden kmak ve hevya uymakla sevgi kazanlr; kim bu zamana ular da zengin olmaya gc yettii halde fakirlie sabreder, sevgi kazanmaya gc yettii halde buz olunmaya sabreder, izzete gc yettii halde alaltlmaya sabrederse Allah kendisine beni dorulayan elli dorulayc sevab verir. (Naklen: Ali nal, Kuranda Temel Kavramlar, s. 444-445)

htiyarn kalbi iki eyi sevme hususunda gentir: Yaama sevgisi ile mal sevgisinde. Dier rivyetler de yledir: demolu ihtiyarlar, fakat onun iki eyi gen kalr: Yaama sevgisi ve mal sevgisi. demolu byr, onunla beraber iki ey de byr: Mal sevgisi, uzun mr sevgisi. (Mslim, hadis no: 1046; S. Mslim Terc. ve erhi, 5/463)

demolunun iki vdi dolusu mal olsa, nc bir vdi daha isterdi. demolunun karnn topraktan baka bir ey dolduramaz. Ama Allah tevbe eden kimsenin tevbesini kabul eder. (Mslim, hadis no: 1048; S. Mslim, Terc. ve erhi, 5/465)

Sehl bn Sad es-Said (r.a.) anlatyor. Bir gn Raslullah (s.a.s.)a bir adam gelerek: Ey Allahn Rasl! Bana yle bir amel gsterin ki, ben onu yaptm takdirde Allah beni sevsin, halk da beni sevsin dedi. Raslullah yle buyurdu: Dnyaya rabet etme, Allah seni sevsin. nsanlarn elinde bulunanlara gz dikme ki onlar da seni sevsin! (Ktb-i Sitte, 17/563)

Allah elinden i gelen sanatkr mmin kulu sever. (Mnv, Feyzul-Kadr, II/290)

yaptnz zaman, Allah o ite itkan etmenizi yani salam, rzasz ve kusursuz yapmanz sever. (Kenzul-Umml, III/907)

Sehl ibnu Sa'd (r.a.) anlatyor: "Bir adam, Raslullah (s.a.s.)'a urad. Efendimiz, yannda bulunan bir zta: "u gelen kimse hakknda reyin nedir?" diye sordu. Adam: "O, halkn erfndandr, bu vallahi bir kza tlib olsa hemen evlendirilmeye; birisi lehine efaate bulunsa, efaatinin yerine getirilmesine lyktr" dedi. Raslullah (s.a.s.) skt buyurdular. Derken az sonra bir adam daha urad. Raslullah yanndakine: "Pekiyi bunun hakknda reyin nedir?" dedi. Adam: "Ey Allah'n Rasl! Bu, mslmanlarn fakir takmndandr. Vallhi, bu bir kza tlib olsa evlendirilmemeye, efaatte bulunsa itibar edilmemeye, bir ey sylese dinlenilmemeye lyktr?" cevabn verdi. Bunun zerine Hz. Peygamber: "Bu, onun gibilerin bir arz dolusundan daha hayrldr?" buyurdu." (Buhr, Rikk 16, Nikh 15; bn Mce, Zhd 5, h. no: 4120)

"Dnyada zhidlik, hell olan haram etmek veya mal ziyn etmekle olmaz. Gerek zhidlik, Allah'n elinde olana, kendi elinde olandan daha ok gvenmen ve bir msbete dtn zaman getirecei sevab sebebiyle, onun devamna rabet gstermendir." (Tirmiz, Zhd 29, hadis no: 2341; bn Mce, Zhd 1, hadis no: 4100)

Hz. ie (r. anh) anlatyor: "Raslullah (s.a.s.) buyurdular ki: "(Ey ie! C ennette) benimle olman seni mesrur/sevinli edecekse sana dnyadan bir yolcunun az kadar kifyet etmelidir. Sakn zenginlerle sohbet arkadal etme. Bir elbiseye yama vurmadan eskimi addetme." (Tirmiz, Libs 38, hadis no: 1781)

"Allah'm, l-i Muhammed'in rzkn belini dorultacak kadar ver. -Bir dier rivyette- "yetecek kadar ver." (Buhr, Rikk 17; Mslim, Zekt 126, hadis no: 1055; Tirmiz, Zhd 38, hadis no: 2362) Tirmiz'nin "Reslullah ve ehlinin maetleri adnda bir babta kaydettii rivayetlerden bazlar yle: "Raslullah (s.a.s.) ekmek ve etten doyuncaya kadar gnde iki sefer yemeden dnyadan gmtr." "Raslullah (s.a.s.) arpa ekmeinden doyuncaya kadar pepee iki gn yemeden ruhu kabzedildi." "Raslullah (s.a.s.) ve ailesi, st ste gn doyuncaya kadar buday ekmei yemeden dnyadan ayrld." "Raslullah (s.a.s.) st ste birok geceleri a geirir, ehli de akam yemei bulamazlard. Onlarn ekmekleri ounlukla arpa ekmei idi." "Raslullah (s.a.s.) yarn iin bir ey biriktirmezdi." "Raslullah (s.a.s.) lnceye kadar (mkellef hazrlanm) bir sofrada yemek yemedi, (pasta eklinde) ince yaplm ekmek de yemedi."

Eb Hreyre (r.a.) anlatyor: "Raslullah (s.a.s.) bir gn (veya gece mtad olmayan bir saatte) mescide geldi. Orada Hz. Eb Bekir ve Hz. mer (r.a.)'e rastlad. Onlara (bu saatte) niye geldiklerini sordu. "Bizi evden karan alktr!" dediler. Raslullah da: "Beni de evde karan alktan baka bir ey deil!" buyurdu. Hep berber Eb'l-Heysem bnu'l Teyyihn'a gittiler. O, bunlar iin arpadan ekmek yaplmasn emretti. Ekmek yapld. Sonra kalkp bir koyun kesti. Yanlarnda bir hurma aacnda asl olan tatl suyu indirdi. Derken yemek geldi, yediler ve o sudan itiler. Raslullah (s.a.s.) yle buyurdu: "u gnn nimetinden (Kymet gn) hesap sorulacak! (Alk sizi evinizden kard. Bu nimetlere nil olduktan sonra dnyorsunuz!" (Mslim, Eribe 140, h. no: 2038; Muvatt, Sfatu'n Nebi 28, h. no: 2, 932; Tirmiz, Zhd 39, h. no: 2370)

Utbe bn Gazvn (r.a.) anlatyor: "Gerekten ben kendimi, Raslullah (s.a.s.) ile birlikte olan yedi kiiden yedincisi olarak grmmdr. Huble (asma) yaprandan baka yiyeceimiz yoktu. yle ki avurtlarmz yara oldu." (Mslim, Zhd 15, hadis no: 2967)

Eb Talh (r.a.) anlatyor: "Reslullah (s.a.s.)'a alktan ikyet ettik ve karnlarmz ap gsterdik. Herkeste bir ta vard. Raslullah (s.a.s.) da karnn at, O'nda iki ta vard." (Tirmiz, Zhd 39, hadis no: 2372)

"uras muhakkak ki, Allah hakknda benim korkutulduum kadar kimse korkutulmamtr. Allah yolunda bana ektirilen eziyet kadar kimseye eziyet ektirilmemitir. Zaman olmutur, otuz gn ve otuz gecelik bir ay boyu, Bill ile benim yiyeceim, Bill'in koltuunun altna skacak miktar gememitir." (Tirmiz, Kymet 35, hadis no: 2474)

Hz. ie (r. anh) anlatyor: "Baz aylar olurdu, (yemek piirmek iin) hi ate yakmazdk, yiyip itiimiz sadece hurma ve su olurdu. Ancak, bize bir parack et getirilirse o hri." (Buhr, Et'me 23, Rikak 17; Mslim, Zhd 20-27, hadis no: 2970-2973; Tirmiz, Zhd 38, h. no: 2357-2358, 35 h. no: 2473). Dier bir rivyette: "Raslullah lnceye kadar Muhammed ilesi buday ekmeini st ste gn doyuncaya kadar yememitir" denmitir. Bir dier rivyette: "Muhammed (s.a.s.) bir gnde iki sefer yedi ise, biri mutlaka hurma idi" denmitir.

bn Abbs (r.a.) anlatyor: "Raslullah (s.a.s.) ve ailesi st ste pek ok geceleri a geirirler ve akam yemei bulamazlard. Ekmekleri ounlukla arpa ekmei idi." (Tirmiz, Zhd 38, hadis no: 2361)

Nu'mn bnu Ber (r.a.) anlatyor: "Hz. mer (r.a.) insanlarn nil olduklar dnyalktan sz etti ve dedi ki: "Gerekten ben Raslullah (s.a.s.)'n btn gn alktan kvrand halde, karnn doyurmaya di hurma bile bulamadn grdm." (Mslim, Zhd 36, hadis no: 2978)

Enes (r.a.) anlatyor: "Raslullah (s.a.s.)'a arpa ekmei ile kokusu deimi erimi ya getirmitim. (Bir seferinde) yle sylediini iittim: "Muhammed ailesinde, dokuz kadn bulunduu bir zamanda, ne bir sa' hurma, ne de bir sa' hububat gecelemitir." (Buhr, Rehn 1, By 14; Tirmiz, By 7, h. no: 1215; Nes, By 50, hadis no: 7, 288)

Hz. ie (r.anh) anlatyor: "I-i Muhammed'in, bazen bir ay geer, hcrelerinin hibirinde ate yanmazd. Hz. ie'nin rvisi Eb Seleme der ki: "Ben Aie (r.a.)'dan sordum: "yleyse bu esnda ne yerlerdi?" u cevab verdi: "ki siyah: Hurma ve su! Ancak, Ensardan komularnz vard. Onlar sadkatli komulard. Onlarn samal hayvanlar vard. Bunlar hayvanlarnn stnden Raslullaha gnderirlerdi. (O, bize de iirirdi)" dedi. Muhammed (bn Mce) der ki: "Ve onlar (yani Hz. Peygamber'in hcreleri) dokuz taneydi."

Enes bn Mlik (r.a.) anlatyor: "Raslullah (s.a.s.) tekrar tekrar buyurdular ki: "Muhammed'in nefsini elinde tutan Zat- Zlcell'e yemin olsun ki, l-i Muhammed'de hibir zaman akamdan sabaha bir sa' miktarnda ne zahire ne de kuru hurma bulunmutur." Halbuki o sralarda Aleyhissaltu vesselm'n dokuz zevceleri vard."

Abdullah bnu Mesud radyallahu anh anlatyor: "Reslullah aleyhissaltu vesselm buyurdular ki: "Al-i Muhammed'de ancak bir ndd miktar yiyecek maddesi sabahlamtr" veya "Al-i Muhammed'de bir ndd yiyecek (bile) sabahlamad" buyurdular."

Sleymn bnu Surad (r.a.) anlatyor: "Raslullah (s.a.s.) bize geldi ve bir yiyecek (ikramna) gcmz yetmeksizin -veya bir yiyecee gc yetmeksizin- gece kaldk."

Hz. Eb Hureyre (r.a.) anlatyor: "Raslullah (s.a.s.)a bir gn scak bir yemek getirilmiti. Yedi ve yemekten knca: "Elhamdlillah, u u vakitten beri mideme scak bir yemek girmemiti" buyurdu."

Hz. Ali (r.a.) anlatyor: "Raslullah (s.a.s.)'n kz (Ftma gerdek gecesi) bana gnderildi. Onun gnderildii gece yatamz koyun derisinden baka bir ey deildi."

Hz. Enes (r.a.) anlatyor: "Raslullah (s.a.s.) yle du etmiti: "Allah'm, beni miskin (yoksul) olarak, yaat, miskin olarak ruhumu kabzet, kymet gn de miskinler zmresiyle birlikte haret." Hz. ie (r. anh) atlarak sordu: "Niin ey Allah'n Rasl?" " nk, dedi, onlar cennete, zenginlerden krk bahar nce girecekler. Ey ie! fakirleri sev ve onlar (rivyet meclisine) yaklatr, t ki Kymet gn Allah da sana yaklasn." (Tirmiz, Zhd, hadis no: 2353)

"Fakirler, cennete zenginlerden beyz yl nce girerler. Bu (Allah'n indinde) yarm gndr." (Tirmiz, Zhd 37, hadis no: 2354) (Beyz yln Allah indindeki yarm gn etmesi, Allah'n indindeki bir gn, dnya llerindeki bin yla tekabl etmesindendir. Zra yette yle denmitir: "Rabbinin katnda bir gn, saydklarnzdan bin yl gibidir." -22/Hacc, 47-)

Eb Abdirrahman el-Hubul anlatyor: "Bir adam Abdullah bnu Amr (r.a.)'a sorarak dedi ki: "Biz muhcirlerin fakirlerinden deil miyiz?" Abdullah da ona sordu: "Kendisine sndn bir zevcen var m?" Adam: "Evet" dedi. Abdullah: "Senin oturduun bir meskenin var m? Adam: "Evet!" deyince Abdullah: "Sen zenginlerdensin!" dedi. Adam: "Benim bir de hizmetim var!" diye ilave edince, Abdullah: "yleyse sen krallardansn!" dedi." (Mslim, Zhd 37, hadis no: 2979)

Eb Sad (r.a.) anlatyor: "Muhcirlerin fakirlerinden bir grupla birlikte oturmutum. Bunlardan bir ksm, bir ksm(nn karaltsndan istifde) ile plaklktan korunuyordu. Bir okuyucu da bize (Kur'n) okuyordu. Derken Raslullah (s.a.s.) kageldi ve zerimizde dikildi. Reslullah'n yanmzda dikilmesi zerine kaari okumay brakt. Reslullah da selam verdi ve: "Ne yapyorunuz?" diye sordu. "Ey Allah'n Rasl! dedik, o kaarimizdir, bize (Kur'n) okuyor. Biz de Allah Tel'nn kitabn dinliyoruz. Bunun zerine Raslullah (s.a.s.): "mmetim arasnda, kendileriyle birlikte sabretmem emredilen (18/Kehf, 28) kimseleri yaratan Allah'ma hamdolsun!" dedi. Sonra, kendisini bizimle eitlemek zere Reslullah, ortamza oturdu.Ve eliyle iret ederek: "yle (halka yapn)" dedi. C emaat hemen etrafnda halka oldu, yzleri ona dnd. Eb Sad der ki: "Raslullah (s.a.s.)'n onlar arasnda benden baka birini daha tanyor grmedim. (Herkes yeni batan vaziyetini alnca) Raslullah u mjdeyi verdi: "Ey yoksul muhcirler, size mjdeler olsun! Size Kyamet gnndeki tam nru mjde ediyorum. Sizler cennete, insanlarn zenginlerinden yarm gn nce gireceksiniz. Bu yarm gn, (dnya gnleriyle) beyz yl eder." (Eb Dvud, lim 13, hadis no: 3666; Tirmiz, Zhd 37, hadis no: 2352)

"(Mirc srasnda) cennetin kapsnda durup ieri baktm. Oraya girenlerin byk ounluunun miskinler (yoksullar) olduunu grdm. Dnyadaki imkn shiplerinin cehennemlikleri atee gitmeye emrolunmulard, geri kalanlar da mahpus idiler..." (Buhr, Rikk 51; Mslim, Zhd 93, hadis no: 2736)

"Bana zayflarnz arayn. Zra sizler, zayflarnz (onlarn dular, tevekkl ve sabrlar) sebebiyle yardma ve rzka mazhar klnyorsunuz." (Eb Dvud, C ihd 77, hadis no: 2594; Tirmiz, C ihd 24, h. no: 1702; Nes, C ihd 43, -6, 45,46-)

"Kuvvetli m'min Allah'a zayf m'minden daha hayrl ve daha sevgilidir, ancak her birinde hayr vardr." (Mslim)

"Allah hibir peygamber gndermedi ki, koyun obanl yapmam olsun." "Sen de mi, Ey Allah'n Rasl?" diye sordular. "Evet, ben de bir miktar krat mukabili Mekke ehline koyun gttm." (Buhr, cre 2; Muvatt, 18 -2, 971-; bn Mce, Ticrt 5, hadis no: 2149) (Nes'nin bir rivyetinde yle denir: "Koyun sahipleri ile deve sahipleri vnmlerdi. Raslullah (s.a.s.): "Hz. Ms koyun oban olduu halde pegamber oldu. Hz. Dvud koyun oban olduu halde peygamber oldu. Ben de ehlimin koyunlarn C iyd'da gderken peygamber oldum" dedi.)

Abdullah bnu Muaffel (r.a.) anlatyor: "Bir adam gelerek "Ey Allah'n Resl! Ben seni seviyorum" dedi. Raslullah: "Ne sylediine dikkat et!" diye cevap verdi. Adam: "Vallhi ben seni seviyorum!" deyip, bunu kere tekrar etti. Raslullah (s.a.s.) bunun zerine adama: "Eer beni seviyorsan, fakirlik iin bir zrh hazrla. nk beni sevene fakirlik, hedefine koan selden daha sr'atli gelir." (Tirmiz, Zhd 36, hadis no: 2351)

Hz. Ali (r.a.) anlatyor: "Biz Raslullah (s.a.s.) ile birlikte otururken uzaktan Mus'ab bn Umeyr (r.a.) grnd, bize doru geliyordu. zerinde deri paras ile yamanm bir brdesi vard. Raslullah (s.a.s.) onu grnce, (Mekke'de iken giyim kuam ynnden yaad) bolluu dnerek alad. Sonra unu syledi: "Gn gelip, sizden biri, sabah bir elbise, akam bir baka elbise giyse ve nne yemek tabakalarnn biri getirilip dieri kaldrlsa ve evlerinizi de (hallar ve kilimler ile) K'be gibi rtseniz o zamanda nasl olursunuz?" "O gn, dediler, biz bugnmzden ok daha iyi oluruz. nk hayat klfetimiz karlanm olacak, biz de ibdete daha ok vakit ayracaz. Buyurdu ki: "Hayr! Bilakis siz bugn o gnden daha iyisinizdir." (Tirmiz, Kymet 36, hadis no: 2478)

Eb mme bn Sa'lebe el-Ensr (r.a.) anlatyor: "Raslullah (s.a.s.)'n yannda dnyay zikretmilerdi. Buyurdular ki: "Duymuyor musunuz, iitmiyor musunuz? Mtevzi giyinmek mandandr, mtevzi giyinmek imandandr!" (Eb Dvud, Tereccl 1, hadis no: 4161; bn Mce, Zhd 22, h. no: 4118)

Hz. C bir (r.a.) anlatyor: "Raslullah (s.a.s.)n yannda bir adamn ok ibdet ettiinden, bir dierinin de ver sahibi olduundan bahsedilmiti. Efendimiz: "Ver'ya denk olacak onunla tartlabilecek bir ey yoktur!" buyurdu." (Tirmiz, Kymet 61, hadis no: 2521) (Ver: Haramlardan, harama benzeyen eylerden, pheli eylerden kanmak mnsna gelir.)

"Kii mahzurlu olan eyden korkarak mahzursuz olan terketmedike gerek takvya ulaamaz." (Tirmiz, Kymet 20, hadis no: 2453)

Hz. Ali (r.a.) anlatyor: "Evimden souk bir gnde ktm. ok atm, (yiyecek) bir ey aryordum. Bir yahudye rastladm, bahesinde krkla sulama yapyordu. Duvardaki bir aklktan adama baktm. "Ne istiyorsun ey bedevi, kovasn bir hurmaya bana su eker misin?" dedi. Ben de: "Evet! ama kapy a da gireyim!" dedim. Adam kapy at, ben girdim, bir kova verdi. Su ekmeye baladm. Her kovada bir hurma verdi. ki avucum hurma ile dolunca kovay braktm ve bu bana yeter deyip hurmalar yedim, sudan iip sonra mescide geldim." (Tirmiz, Kymet 35, hadis no: 2475)

Fudle bn Ubeyd (r.a.) anlatyor: "Raslullah (s.a.s.) halka namaz kldrrken, baz kimseler alk sebebiyle kyam srasnda yere yklrlard. Bunlar Ashb- Suffe idi. (Medne'de misfireten bulunan) bedevler, bunlara delirmi derlerdi. Efendimiz namazdan knca yanlarna urar ve: "Eer (bu ektiiniz sknt sebebiyle) Allah indinde elde ettiiniz mkfat bilseydiniz, fakirlik ve ihtiya ynyle daha da artmay dilerdiniz" derdi." (Tirmiz, Zhd 39, hadis no: 2369)

"Sizden kim nefsinden emin, bedeni shhatli ve gnlk yiyecei de mevcut ise sanki dnyalar onun olmutur." (Tirmiz, Zhd 34, h. no: 2347; bn Mce, Zhd 9, h. no: 4141).

"demolunun u ey dnda (temel) hakk yoktur. kamet edecei bir ev, avretini rtecei bir elbise, katksz bir ekmek ve su." (Tirmiz, Zhd 30, hadis no: 2342)

"slm hidyeti nasip edilen ve yeterli miktarda maieti olup, buna kanaat edene ne mutlu!" (Tirmiz, Zhd 35, hadis no: 2350)

Eb Sadi'l-Hudr (r.a.) anlatyor: "Ensr (r.a.)'dan baz kimseler, Raslullah (s.a.s.)'dan bir eyler talep ettiler. Peygamberimiz de istediklerini verdi. Sonra tekrar istediler, o yine istediklerini verdi. Sonra yine istediler, o isteklerini yine verdi. Yannda mevcut olan ey bitmiti; yle buyurdular: "Yanmda bir mal olsa, bunu sizden ayr olarak (kendim iin) biriktirecek deilim. Kim iffetli davranr (istemez)se, Allah onu iffetli klar. Kim istin gsterirse Allah da onu zengin klar. Kim sabrl davranrsa Allah ona sabr verir. Hi kimseye sabrdan daha hayrl ve daha geni bir ihsanda bulunulmamtr." (Buhr, Zekt 50, Rikak 20; Mslim, Zekt 124, hadis no: 1053; Muvatt, Sadaka 7 -2, 997-; Eb Dvud, Zekt 28, h. no: 1644; Tirmiz, Birr 77, h. no: 2025; Nes, Zekt 85, -5, 95-) Rezin rahimehullah u ziydede bulunmutur: "slm'a girip, yeterli miktarla rzklandrlan ve verdii bu miktara Allah'n kanaat etmeyi nasip ettii kimse kurtulua ermitir."

"Ey demolu! Eer fazla maln Allah yolunda harcarsan bu senin iin daha hayrldr. Kendine saklarsan senin iin zararldr. Keff (yeterli miktar) sebebiyle levm edilmez, knanmazsn. (Harcamaya), bakmlar zerinde olanlardan bala. stteki el (yani veren), alttaki elden (yani alandan) daha hayrldr." (Mslim, Zekt 97, hadis no: 1036; Tirmiz, Zhd 32, h. no: 2344).

"Siz Allah'a hakkyla tevekkl edebilseydiniz, sizleri de, kular rzklandrd gibi rzklandrrd: Sabahleyin a kar, akama tok dnerdiniz." (Tirmiz, Zhd 33, hadis no: 2345)

"Sizden biri, mal ve yaratla kendisinden stn olana baknca, nazarn bir de kendisinden aada olana evirsin. Byle yapmak, Allah'n zerinizdeki nimetini kk grmemeniz iin gereklidir." (Buhr, Rikak 30; Mslim, Zhd 8, hadis no: 2963; Tirmiz, Kymet 59, h. no: 2515)

"Sizden biri dilenmeye devam ettii takdirde yznde bir para et kalmam halde Allah'a kavuur." (Buhr, Zekt 52; Mslim, Zekt 103, hadis no: 1040; Nes, Zekt 83 -5, 94-)

"stemeler bir nevi crmalamalardr. Kii onlarla yzn trmalam olur. yle ise, dileyen (haysn koruyup) yz suyunu devam ettirsin, dileyen de bunu terketsin. u var ki, kii, zarr olan (eyleri) iktidar sahibinden istemelidir." (Eb Dvud, Zekt 26, hadis no: 1639; Tirmiz, Zekt 38, h. no: 681; Nes, Zekt 92 -5, 100-)

"Bir adam Raslullah (s.a.s.)'dan bir eyler istedi. Peygamberimiz de verdi. Adam dnmek zere ayan kapnn eiine basar basmaz, Raslullah: "Dilenmede olan (ktlkleri) bilseydiniz kimse kimseye birey istemek iin asla gitmezdi!" buyurdu." (Nes, Zekt 83 -5, 94, 95-)

"Kiinin iplerini alp daa gitmesi, oradan srtnda bir deste odun getirip satmas, onun iin, insanlara gidip dilenmesinden daha hayrldr. nsanlar istediini verseler de vermeseler de." (Buhr, Zekt 50, By' 15)

Sevban (r.a.) anlatyor: "Raslullah (s.a.s.) (bir gn): "C enneti garanti etmem mukabilinde, insanlardan hibir ey istememeyi kim garanti edecek?" buyurdular. Sevban (r.a.) atlp: "Ben, (Ey Allah'n Resul!)" dedi. Sevban (bundan byle) hi kimseden birey istemezdi." (Eb Dvud, Zekt 27, hadis no: 1643; Nes, Zekt 86, -5, 96-)

"stemede srar etmeyin. Vallahi, kim benden bir ey ister, ben ona vermek arzu etmediim halde, srar (sebebiyle) bir ey kopartrsa, verdiim o eyin bereketini grmez." (Mslim, Zekt 99, hadis no: 1038; Nes, Zekt 88 -5, 97, 98-)

bnu'l-Firs'nin anlattna gre, babas: "Ey Allah'n Rasl! (htiyacm bakasndan) isteyeyim mi?" diye sormu, Raslullah (s.a.s.) da: "Hayr, isteme! Ancak istemek zorunda kalmsan, bri slihlerden iste!" buyurmulardr. (Eb Dvud, Zekt 28, hadis no: 1646; Nes, Zekt 84, -5, 95-)

"Kim, kendisini mstani klacak miktarda mal olduu halde isterse (dilenirse), kymet gn, istedii ey suratnda bir trmalama veya soyulma ya da srma yaras olarak gelir!" Yannda bulunanlar: "Kiiyi mstan klan (miktar) nedir?" diye sordular. "Krk dirhem altn veya o kymette bir baka ey!" buyurdu." (Eb Dvud, Zekt 23, hadis no: 1626; Tirmiz, Zekt 22, h. no: 650; Nes, Zekt 87, -5, 97-; bn Mce, Zekt 26, hadis no: 1840)

"Kim (maln artrmak iin) insanlardan dilenirse, o mutlak srette ate talep etmi olur. yleyse ister azla yetinsin, isterse oaltmay istesin (artk kendisi bilir)!" (Mslim, Zekt 105, hadis no: 1041)

Kabisa bn Muharik (r.a.) anlatyor: "Sulh iin diyet (hamle) demeyi kabullenmitim. Bu hususta yardm istemek iin Raslullah (s.a.s.)' aradm ve karlatk. (Meseleyi anca): "Bekle, bize sadaka mal gelecek. O zaman ondan sana da verilmesini emrederim" buyurdular. Sonra da: "Ey Kabisa! stemek, kii dnda hi kimseye hell olmaz: Sulh diyeti (hamle) kabullenen kimse. Buna, gereken miktar buluncaya kadar, istemesi helaldir. Ama o miktara ulanca, artk istemez. fete urayp maln kaybeden kimse. Buna da maietini temin edecek miktar elde edinceye kadar istemesi helldir. Fakirlie urayan adam. Eer kavminden kii, 'Falancaya fakirlik isbet etti' diye ittifak ederlerse, geimine yetecek miktar elde edinceye kadar istemesi helldir. Bunlar dnda istemek, ey Kabisa haramdr." (Mslim, Zekt 109, hadis no: 1044; Eb Dvud, Zekt 26, hadis no: 1640; Nes, Zekt 86, -5, 96, 97-)

Enes (r.a.) anlatyor: "Ensr bir zat gelip Raslullah (s.a.s.)'dan bireyler istemiti. "Evinde hibir ey yok mu?" buyurdular. Adam: "Evet, dedi. Bir ulumuz var. Bir ksmyla rtnp, birksmn da yayg olarak yere seriyoruz! Bir de su itiimiz kabmz var." "Onlar bana getir!" diye emrettiler. Adam gidip getirdi.

Peygamberimiz eyalar eline alp: "unlar satn alacak yok mu?" buyurdular. Bir adam: "Ben bir dirheme satn alyorum" dedi. Rasulullah: "Bir dirhemden fazla veren yok mu?" dedi ve iki sefer tekrarlad (ak artrmaya kard). Orada bulunan bir adam: "Ben onlara iki dirhem veriyorum" dedi. Raslullah eyalar ona satt. ki dirhemi alp Ensrye verdi ve: "Bunun biriyle ailen iin yiyecek al, ailene ver. Dieriyle de bir balta al bana getir!" buyurdular. Adam gidip bir balta alp getirdi. Raslullah, ona eliyle bir sap geirdi. Sonra: "Git, odun topla, sat ve on be gn bana gzkme!" buyurdu. Adam aynen byle yapt, sonra yanna geldi. Bu esnda on dirhem kazanm, bunun bir ksmyla giyecek, bir ksmyla da yiyecek satn almt. Raslullah: "Bak, bu senin iin, kymet gn alnnda dilenme lekesiyle gelmenden daha hayrldr!" buyurdu ve szlerine yle devam etti: "Dilenmek, sersefil, fakirlie dm veya rsvay edici borca batm ya da elem verici kana bulam insanlar dnda, kimseye ciz deildir." (Eb Dvud, Zekt 26, hadis no: 1641; Tirmiz, By' 10, hadis no: 1218; bn Mce, Ticrt 25, hadis no: 2198)

Habe bn C nde es-Sell (r.a.) anlatyor: "Raslullah (s.a.s.) Arafat'ta vakfede iken bir bedev gelerek ridsnn bir ucundan tutup, ondan bunu istedi. Peygamberimiz de ridsn ona verdi. Adam ridy beraberinde alp gitti. Tam o srada dilenmek haram klnd. Bunun zerine Raslullah: "Sadaka zengine hell deildir; sal yerinde g kuvvet sahibine de helal deildir. O, sersefil edici, fakre den, haysiyeti krc borca giren, eleme boan kana bulaan kimseler dnda hi kimseye hell deildir. yleyse, kim maln artrmak iin insanlara el aarsa, bu, kymet gn suratnda crmalama yaralarna ve cehennemde yiyecei kzgn talara dnr. yleyse (buyursun) dileyen azla yetinsin, dileyen de oaltmaya alsn." (Tirmiz, Zekt 23, hadis no: 653). Rezin merhum u ziydede bulunmutur: "Ben, bir adama ihsanda bulunurum. Adam da onu koltuunun altna koyarak alp gider veya yiyip midesine indirir. Halbuki bu, (eer lyk deilse) o adam iin ateten baka bir ey deildir." Raslullah'n bu sz zerine Hz. mer (r.a.): "Ey Allah'n Rasl! yleyse ate olan bir eyi niye veriyorsunuz?" diye sordu. Raslullah: "Allah benim cimri olmam kabul etmedi, insanlar da benden istememeyi kabul etmedi!" cevabn verdi. Orada bulunanlar: "Dilenmeyi haram klan zenginlik nedir?" diye sordular. Peygamberimiz: "Sabah veya akam yetecek kadar yiyecektir!" buyurdular." (Ktb-i Sitte, c. 14, s. 66)

"Kim kendisine gelen bir fakirlii hemen halka intikal ettirirse (yani onlara aarak dilenmeye kalkarsa), onun fakirliinin nne geilmez. Kime de fakirlik gelir, o da bunu (sadece) Allah'a aarsa, Allah ona er veya ge rzkyla imdat eder." (Tirmiz, Zhd 18, hadis no: 2327; Eb Dvud, Zekt 28, hadis no: 1645)

Hz. mer (r.a.) yle hitap etmitir: "Ey insanlar! Bilin ki tamahkrlk fakirliktir, yeis (tamahkr olmamak) zenginliktir. Kii bir eye tamah gstermezse ondan mstan olur." (Ktb-i Sitte Terc. ve erhi, c. 14, s. 68)

Abdullah bn mer (r.a.) anlatyor: "(Babas) mer bnu'l-Hattab (r.a.) dedi ki: "Raslullah (s.a.s.), (zaman zaman) bana ihsanda bulunuyordu. (Her seferinde ben): "(Ey Allah'n Rasl!) bunu, buna benden daha muhta olan birine verseniz!" diyordum. Raslullah da: "Al bunu! Bu maldan, sen istemediin ve gelmesini bekler durumda olmadn halde gelen birey olursa onu al ve temellk et (yani kendi maln kl, maln olduktan sonra) dilersen ye, dilersen sadaka olarak bala. (Bu vasfta) olmayan mala nefsini balama!" buyurdular. (Hadisi bn mer'den rivyet eden) Slim der ki: "Bu (hadis) sebebiyle Abdullah, kimseden bir ey istemezdi, (kendiliinden) gelen bir ey olursa onu da reddetmezdi." (Buhr, Ahkm 17, Zekt 51; Mslim, Zekt 110, hadis no: 1045; Nes, Zekt 94, -5, 105-)

Abdullah bn Amr es-Sa'di'nin anlattna gre, "kendisi, hilfeti srasnda Hz. mer'n yanna geldi. Hz. mer kendisine: "Bana haber verildiine gre, sen Mslmanlarn ilerinden bir ksmn zerine almsn ve sana maa verilince almaktan kanmsn (doru mu)?" diye sordu. Ben de: "Evet!" dedim. Bunun zerine Hz. mer: "Bundan maksadn ne?" dedi. Ben de: "Benim atlarm var, klelerim var (halim vaktim iyidir), hayr zereyim. Ben maamn Mslmanlara sadaka olmasn istiyorum" dedim. Hz. mer: "Hayr! Byle yapma! nk (bir ara ben de senin gibi dnm), senin arzu ettiin eyi arzu etmitim. Raslullah (s.a.s.) bana ihsanda bulunuyordu. Ben de: "Bu paray ona benden daha ok muhta olan birine ver!" diyordum. Hatta bir seferinde (Peygamberimiz) yine bana mal vermiti. Ben yine: "Bunu, onu benden daha ok muhta olan kimseye ver!" demitim. Raslullah: "Onu al, kendi maln yap, sonra tasadduk et! Bu maldan, sen talep etmeden, bekler vaziyeti almadan, gelen olursa onu al. Byle olmayana gnln balama!" buyurdular." (Buhr, Ahkm 17; Mslim, Zekat 111, hadis no: 1045; Nes, Zekt 94, -5, 103-)

Amr bnu Talib anlatyor: "Raslullah (s.a.s.)'a bir mal -veya bir ey- getirilmiti. Hemen onu taksim edip datt. (Ancak, bunu yaparken) bir ksmna verdi, bir ksmna vermedi. Kendilerine verilmemi olan kimselerin, sonradan hakknda dedikodu yaptklar kulana geldi. Bunun zerine, (uygun bir frsatta, halka hitap etmek zere doruldu). Allah'a hamd ve sen ettikten sonra: "Sadede gelince; vallahi ben, birine verip dierine vermediim olur (bu dorudur, ancak) vermediim, nazarmda, verdiimden daha ok sevgiye mazhardr. Ben bir ksm insanlara, kalplerinde grdm sabrszlk ve hrs sebebiyle veririm; bir ksmn da, Allah Tel'nn kalplerine koymu bulunduu zenginlik ve hayra havle eder (ve onlara bir ey vermem). te bunlardan biri Amr bnu Talib'dir!" buyurdular. Amr devamla der ki: "Vallahi, Raslullah (s.a.s.)'n (hakkmda telaffuz buyurduu) bu kelmna bedel krmz develerim olsayd bu kadar sevinmezdim." (Buhr, C um'a 29, Humus 19, Tevhid 49)

Eb Eyyub (r.a.) anlatyor: Raslullah (s.a.s.)a bir adam gelerek: Ey Allahn Rasl! Bana (dini) ret, fakat ok zl olsun! dedi. Raslullah yle buyurdu: Namaza kalktn vakit (dnyaya) ved edenin (namaz gibi) namaz kl. Sonradan (piman olup) zr dileyecein sz syleme. nsanlarn elinde bulunan (dnyalk eylerden) midini kesmeye azmet. (Ktb-i Sitte, 17/579)

Dnya sevgisi her eit hatal davrann badr. Bir eye kar olan sevgin, seni kr ve sar yapar. (Eb Dvud, Edeb 125)

ki haslet vardr, bunlar kimde bulunursa Allah onu kredenler ve sabredenler arasna yazar: Din hususunda kendinden stn olana bakp ona uymak; Dnyalkta kendinden aa olana bakp Allahn kendine vermi olduu stnle hamdetmek. te byle olan kimseyi Allah kredici ve sabredici olarak yazar. Kim de din konusunda kendinden aa olana bakar, dnyalkta da kendinden stn olana bakar ve elde edemeyeceine zlrse Allah onu kreden ve sabreden olarak yazmaz. (Tirmiz, Kymet 59, hadis no: 2514)

Himmet ynyle insanlarn en ycesi, hem dnya hem de hiret iine himmet gsteren mmindir. (Ktb-i Sitte, 17/245)

Ey insanlar! Allaha kar muttak olun ve (dnyev) isteklerde mtedil/ll olun. Zira, hibir kimse yoktur ki, (Allahn kendisine takdir ettii) rzkn eksiksiz elde etmeden lm olsun. Rzk gecikse bile ona mutlaka kavuacaktr. yleyse Allahtan korkun ve talepte mtedil olun, (gayr- mer yollara sapmayn) hell olan aln, haram olan terkedin. (Ktb-i Sitte, 17/245)

(Bu dnyada malca) en ok olanlar, kymet gn en aada olacaklardr. Ancak mal yle yle (bol bol) harcayanlar ve onu temiz yoldan kazananlar hri. (Ktb-i Sitte, 17/571)

Mal yle, yle, yle ve yle datanlar hri dnyal ok kazananlara yazklar olsun! yle kelimesini Raslullah drt kere tekrar etti. Bunlarla sandan, solundan, nnden ve arkasndan (hayr iin harcayanlar demek istedi). (Ktb-i Sitte, 17/571)

demolu, malm, malm diyor. Ey demolu, senin yiyip tkettiin, giyip eskittiin, yahut tasadduk edip (sevabn) defterine geirdiinden baka senin maln m var?! (Riyzus-Slihin, M. Emre Terc. s. 354)

Kim gam ve tasalarn bire indirir ve sadece hiret tasasna gnlnde yer verirse, onun dnyev gamlarn Allah izle eder. Kim de gam ve tasalarn dnya ahvline datacak olursa, Allah onun, vdilerden hangisinde helk olacana aldr etmez. (Ktb-i Sitte, 17/565)

Sehl bn Sada (r.a.) anlatyor: Biz (hac srasnda) Zlhuleyfede Raslullah (s.a.s.) ile beraberdik. O, birden, ikinlikten aya havaya kalkm bir davar lsyle karlat. Bunun zerine yle buyurdu:u lein, sahibine ne kadar deersiz olduunu gryor musunuz? Nefsimi elinde tutan Zt- Zlcelle yemin olsun, u dnya, Allah yannda, bunun sahibi yanndaki deersizliinden daha kymetsizdir. Eer dnyann Allah katnda sivrisinein kanad kadar deeri olsayd, kfire ondan ebediyyen tek damla su iirmezdi. (Ktb-i Sitte, 17/565)

Drt ey, ekavet (hsran) almetidir: Gzn kurumas (gnahlarna alamamak), kalbin katlamas, tl-i emel (dnyada hi lmeyecek gibi plnlar yapmak), dnyaya kar hrs. (Ktb-i Sitte, 7/247)

Muhrik anlatyor: "Raslullah (s.a.s.)'a bir adam gelerek: "Ey Allah'n Rasl! Bir adam gelip malm almaya kalkarsa (ne yapaym)?" dedi. "Ona Allah' hatrlat!" cevabn verdi. Adam tekrar: "Hatrlamazsa (ne yapaym)?" dedi. Peygamberimiz: "Etrafndaki Mslmanlardan yardm talep et!" buyurdu. Adam: "Etrafmda hi Mslman yoksa ne yapaym?" dedi."yleyse sultandan yardm iste!" buyurdu. Adam: "Sultan benden uzaksa?" dedi. Raslullah: "Bir hiret ehidi oluncaya veya maln koruyuncaya kadar maln iin mcdele et!" buyurdular." (Nes, Tahrim 21 -7, 113-) Nes'nin bir baka rivayetinde, soru sahibinin: "Allah' hatrlamaz (yani Allah' hatrlatmamla hrszlktan vazgeip ekip gitmez) ise?" eklindeki sorusunu kere tekrar eder. Raslullah her nde de: "Allah' hatrlat!" diye kere cevap verir. Hadis: "Eer ldrlrsen cennete gidersin, ldrrsen cehenneme gider" diye noktalanr.

Eb Hureyre (r.a.) anlatyor: "Raslullah (s.a.s.) (bir gn) yle hitap ettiler: "Ey insanlar! Allah Tel tayyibtir, tayyibten baka bir ey kabul etmez. Allah'n m'minlere emrettii eyler, peygambere emretmi olduklarnn aynsdr. Nitekim Allah Tel hazretleri (peygamberlere): 'Ey Peygamberler, temiz olanlardan yiyin de slih amel ileyin' (23/M'minn, 51) diyeemretmi, m'minlere de: 'Ey iman edenler, size rzk olarak verdiklerimizin temizlerinden yiyin' (2/Bakara, 172) diye emirde bulunmutur. Sonra seferi uzatp, sa ba dank, toz-toprak iinde kalan ve elini semya kaldrp: 'Ey Rabbim, ey Rabbim" diye du eden bir yolcuyu zikredip, dedi ki: 'Bu yolcunun yedii haram, itii haram, giydii haramdr ve (netice itibaryla) haramla beslenmektedir. Peki byle bir kimsenin dusna nasl icbet edilir?" buyurdular." (Mslim, Zekt 65, hadis no: 1015; Timiz, Tefsir Bakara, hadis no: 2992)

"Bir ksm insan vardr, Allah'n mlknden haksz bir srette mal elde etmeye giriirler. Halbuki bu, kymet gn onlara bir atetir, baka deil." (Buhr, Hums 7; Tirmiz, Zhd 41, hadis no: 2375)

"(Ben dem'den) Hi kimse elinin emeinden daha hayrl bir yiyecei asla yememitir. Allah'n peygamberi Dvud aleyhisselm elinin emeini yerdi." (Buhr, By' 15)

"yle devir gelecek ki, insanolu, ald eyin hellden mi, haramdan m olduuna hi aldrmayacak." (Buhr, By' 7, 23; Nes, By' 2, -7, 243-). Rezn u ziydede bulunmutur: "Bylelerinin hibir dus kabul edilmez."

"Muhakkak ki yediinizin en temizi kendi kesbinizden olandr. Muhakkak ki evltlarnz da kendi kesbinizdendir (alp kazandnzdandr)." (Eb Dvud, By' 79; Tirmiz, Ahkm 22, hadis no: 1358; Nes, By' 1, -7, 249-; bn Mce, Ticaret 1, hadis no: 2137, 64, -2290-)

"Mudar kabilesine mensup olduu zannedilen uzun boylu bir kadn ayaa kalkp: "Ey Allah'n Resl! Biz (kadn)lar babalarmz, evltlarmz ve kocalarmz zerine ykz. Onlarn mallarnda emirleri dnda, tasarrufu bize hell olan nedir?" diye sordu. Peygamberimiz: "Size hell olan "taze"dir. Ondan hem yiyin, hem de hediye edin!" buyurdular." Eb Dvud der ki: "Tazeden maksat; ekmek, sebze ve taze meyve (gibi fazla kalnca bozulan yiyecekler)dir." (Eb Dvud, Zekt 44, hadis no: 1686)

Hz. ie (r. anh) anlatyor: "Ebu Sfyan'n kars Hind, (Bir gn gelerek) "Ey Allah'n Rasl, dedi. Eb Sfyan cimri bir adamdr. Bana ve ocuuma yetecek miktarda (nafaka) vermiyor. Durumu idare iin, onun bilmez tarafndan, almam gerekiyor! (Ne yapaym?)" Raslullah (s.a.s.): "rfe gre sana ve ocuuna kifyet edecek miktarda al!" buyurdular" (Buhr, By' 95, Mezlim 1, Nafakat 5, 9, 14, Eymn 3, Ahkm 14, 180; Mslim, Akdiye 7, hadis no: 1714; Eb Dvud, By' 81, hadis no: 3532; Nes, Kudt 30, -8, 246-)

Hz. Aie (r. anh) anlatyor: "Hz. Eb Bekir (r.a.) halife seildii zaman: 'Kavmim biliyor ki, benim mesleim ailemin nafakasn te'minden ciz deildir. Ancak imdi Mslmanlarn ileriyle megulm. Bu sebeple Eb Bekir'in ailesi beyt'lmalden yiyecek, o da Mslmanlar iin alacak' dedi." (Buhr, By' 15)

"Kim bize memur olursa, kendine bir zevce edinsin. Hizmetisi yoksa bir de hizmeti edinsin. Meskeni yoksa bir mesken edinsin." (Hz. Eb Bekir (r.a.) dedi ki: "Raslullah (s.a.s.)'n yle buyurduklar bana haber verildi:) "Kim bunun dnda bir ey edinirse, bu kimse hindir, hrszdr." (Eb Dvud, Harac 10, hadis no: 2945)

"Mslmanlar eyde ortaktrlar: Su, ot ve ate." (Eb Dvud, By' 62, h. no: 3477) Ved hacc srasnda hutbede Raslullah (s.a.s.)'n yle syledii rivyet edildi: "Ey insanlar! hsanlar, onlar ihsan kald mddete aln! Ne zaman, Kurey saltanat kavgasna der ve ihsan dininizden rvet mukabili olursa, o zaman onu brakn ve almayn!" (Eb Dvud, Harac 17, hadis no: 2958, 2959)

El-Misver bn Mahreme'ye Amr bn Avf (r.a.) unu anlatmtr: "Raslullah (s.a.s.) Eb Ubeyde'yi Bahreyn'e, orann cizyesini getirmek zere yollad. Mallarla dnnce ensr geldiini iitti. Sabah namazn Hz. Peygamber'le kldlar. Namaz bitince, Reslullah'n etrafn sardlar. Raslullah (s.a.s.) tebessm buyurdular ve: "yle zannediyorum, Eb Ubeyde'nin bir eyler getirdiini iittiniz" dedi. Hep birlikte: "Evet!" dediler. Bunun zerine unlar syledi: "yleyse sevinin ve sizi sevindiren eyi mid edin. Allah'a yemin olsun, sizler iin fakirlikten korkmuyorum. Ben size dnyann genilemesinden korkuyorum. Sizden ncekilere dnya genilemiti de hemen dnya iin birbirleriyle boumaya baladlar ve helk oldular. Genileyen dnyann onlar gibi sizi de helak etmesinden korkuyorum." (Buhr, Rikk 7, C izye 1, Mez 11; Mslim, Zhd 6, hadis no: 2961; Tirmiz, Kymet 29, hadis no: 2464)

"... Senin vrislerini zengin olarak brakman, halka ihtiyalarn aan fakir olarak brakmandan daha hayrldr. Sen azz ve cell olan Allah'n rzsn arayarak her ne harcarsan, -hatta bu, hanmnn azna koyduun bir lokma bile olsa-, mutlaka onun sebebiyle mkfatlanacaksn..." (Buhr, C eniz 37, Vesy 2, 3, Fezilu'lAshb 49, Mez 77, Nafakat 1, Marz 13, 16, 43, Feriz 6; Mslim, Vesy 5, hadis no: 1628; Tirmiz, 6, hadis no: 975; Eb Dvud, Vesy 2, hadis no: 2864; Nes, Vesy 3; Muvatt 4 -2, 763-)

mmetler (uluslar), insanlarn birbirlerini sofraya dvet etmeleri gibi birbirlerini sizin zerinize dvet edecek ve zerinize ecekler. Birisi sordu: Bizim azlmzdan m? Raslulullah cevap verdi: Hayr, aksine, siz o gn ok olacaksnz. Fakat selin srkledii er p gibi... Allah, dmanlarnzn kalbinden size kar duyduklar korkuyu kaldracak ve sizin kalbinize de vehn atacak. Yine birisi sordu: Ey Allahn Rasl, vehn nedir? C evap verdi: Dnya sevgisi ve lme kar isteksizlik. (Eb Dvud, Melhim 5; Ahmed bin Hanbel, V/278)

Tefsirlerden ktibaslar

eytan size fakirlii vaad eder ve size fahay (irkin eyleri, cimrilii) emreder. eytan insana vesvese vererek yle syler: Eer infak edersen maln azalr, sonra muhta olursun, yaadn bu rahat hayat kaybolur, sknt iine dersin. yleyse sakn infak etme. Eer infak edeceksen az harca veya houna gitmeyen kt eylerden harca. der. Veya infak etmemesi iin kiiye: Bu, Allah rzas iin deil, hak eden kiiler yok veya yeterince harcadn gibi bahaneler uydurtur. Allah ise mminleri eytann byle kt tuzaklarndan ve nefse uymaktan sakndryor, sevilen mallar infaka tevik ediyor, ilenen gnahlar ahiret gnnde affetmeyi, hem dnyada hem de ahirette bol ve bereketli rzklar vermeyi vaad ediyor. phesiz Allah geni, nimeti ve mafireti bol olan, dilediine kat kat veren, gizli-ak her eyi bilen ve herekese yaptklarnn karln zerre kadar hakszla uratmakszn verecek olandr.

Elmall Muhammed Hamdi Yazr diyor ki: Ey nisab sahibi olan zenginler! "Bu emirlere kar elimize geenlerin en iyilerini vere vere kendimiz fakir dmez miyiz," gibi bir dnceye kaplrsanz, bunun bir eytan vesvesesi olduunu biliniz. O eytan, Allah'n rahmetinden midini kesmi olan o karamsar iblis veya hayrl ilere kar gizlice veya aka mitsizlik telkin ederek, yanl ve aldatc fikirler ve duygular saan her eit eytanlar veya insann iindeki nefs-i emmre, size hep fakirlik vaad eder, "Aman hayr yapmayn, sonra zrt dersiniz." der, ve size irkin hasletler emreder, sizi cimrilie ve hasislie sevkeder, mallarnz fenalklara, fuhiyata, anlamsz eylere, isyanlara harcamanz tevik eder, Allah ise, size, tarafndan balama ve ltuf ve ihsan vaad ediyor. O sadakalarla ahirette gnahlarnz balamay, dnyada da yaptnz harcamalarn yerine kat kat krlar, dnyada ve ahirette ecirler ve sevaplar ihsan ederek sonsuz mutluluunuzu gvence altna alyor. Ve Allah vsdir, almdir. Yani kerem ve ihsan bol, ilmi de oktur. nfaknzn kadrini bilir, ecrini verir, szn yerine getirmekte hi glk ekmez. Her eyin nn, sonunu bilerek emir verir ve ona gre vaadde bulunur. (Elmall Muhammed Hamdi Yazr, Hak Dini Kuran Dili, Azim Y.)

Ey mminler! Kazandklarnzn temizlerinden; kayna ve elde edilme yolu hell olan, hell kazan ile ele geirdiiniz her eit mal varlnzn iyi ve holanlanlarndan, bu cmleden olmak zere ticaret mallarndan ve nakit paradan ve size yerden karverdiimiz rnlerden; tahl, meyveler ve madenler gibi yerden kan eylerden, bunlarn iyilerinden infak ediniz. Akas zenginlik kaynaklar ikidir: Birincisi, kazan ad verilen genellikle kiinin kendi emek ve gayretiyle bilgi ve sanatyla dorudan veya dolayl olarak elde ettii gelirlerdir ki, miras da bunun iindedir. kincisi yerden kanlardr ki, bunda kara, deniz ve hava da dhildir. Denizden kan balk, inci ve benzeri eyler de yerden km hkmndedir. Geriye bu iki kaynan birlikte harekete geirilmesi sonucunda elde edilen kazan ekli kalr ki, onda da ksmen emein, ksmen de yerin paynn byk olduu grlr. Hangisi daha ar basyorsa o tarafa bakarak durum deerlendirmesi yaplr. Sonuta btn kazan yollar bu iki sebepten birine dnr. ne alnm olmasndan anlalyor ki, kendi emeine dayanan kazan yolu insanlar iin daha yakn bir sebeptir.

Genellikle yerden mal karmak dahi bir anlamda yine buna baldr. Fakat ayn zamanda kazan, doann zenginlii ile de yakndan ilgilidir. nk bu ekilde emek ve gayret, yaratltan ihsan edilmi olan sebep ve aletlerin kullanlmas demek olduundan, bunlar da bir anlamda hibir emek karl olmadan doutan ihsan edilmi gler, kabiliyetler ve sebeplerdir. Emek dediimiz ey de ite bu g ve kabiliyetlerin gelitirilmesi ve yerli yerinde kullanlmas anlamna gelir. Bundan dolay kesb, hibir zaman tek bana kazan iin bamsz bir sebep olmad halde, yerden kanlar bamsz ve yeterli kazan sebebi olabilir. Demek ki kesb, aslnda bir katlma da ynelik olduundan kesb yolu ile yerden kann birlemesinden meydana gelen nc bir kazan yolundan sz etmeye gerek yoktur. Bu zaten szn sonucundan kan bir eydir. Bu konuda insanlarn balca iki trl hata yaptklar grlr: Birincisi servette emek ve almay, tek bana yeterli bir sebep gibi kabul edip, teki btn sebepleri ve sermayeleri buna borlu saymak ve onlarn hepsini geersiz sanmaktr ki, bu hataya genellikle emek harcayp, zahmet eken ve sermaye kullanmayan alan insanlar der. Bunlar sermaye sahipleriyle derin ve kkl bir didimeye girerler. Bunlar emek ve almann, kazanmann deerinin, ayn zamanda sermayenin deeri demek olduunu grmek istemezler. Eer alp kazanmann amac sermaye biriktirmek olmasayd, tek bana almann bir deeri olmazd. Kendi amacn gzard eden her fikrin bo bir eliki olduu aikrdr.

Para biriktirmenin, sermaye elde etmenin almann hedefi ise yalnzca tketim asndan deil, yukarda aklanan, deerlerin karlkl olarak birbirine bamll kanunu gereince, retilen maln yeni yeni ilemlere malzeme tekil etmesi ve kazan yollarn oaltmas ve kolaylatrmas asndan da nemli olmasndan dolaydr. Bunun iin emekleriyle geinen insanlarn, sermayeye dmanlk duymas, kendi zahmet ve yoksulluklarnn daha da artmasn istemesi demektir. Bunun iindir ki, emekten sonra zellikle yerden karlanlardan da szedilmektedir. stelik emee karlk olarak zikredilmitir. kinci hata, sermayeyi mutlak kazan sebebi olarak kabul edip, emek ve almay geersiz saymaktadr. Bu hataya da bizzat almak ihtiyacn duymayan ve bakalarnn emek ve almalarndan zahmetsizce yararlanmak isteyen sermaye, yani para sahipleri derler. Bunlar paraya ncelikli kaynak olarak bakarlar ve her trl kazancn, onun eseri olduuna inanrlar ve almadan yaamak mmknm gibi zannederler. Bunun iin alanlar kmseyerek ve kendi paralarna fazlaca nem vererek, emekleri zora komak ve sermayelerinin karln fazla fazla almak, daha dorusu sermaye gcyle alanlarn emeklerini ucuza almak ve gasbetmek suretiyle kendileri hi almadan ve yorulmadan yaamak isterler. Dnmezler ki, bunlarn elindeki deerler aslnda sermaye olarak domu deil, emek ve almann birikiminden olumu olan kazanlardr. Para, emek ve almay kolaylatrp gelitirmeye hizmet eden bir maya ise de, kayna bakmndan yine de sermaye deil, birer emek birikimidir.

Sermayenin, emei sktrmas ve onu hareketsiz brakmas, kendi bindii dal kesmesi ve dayand temeli ykmas demektir. Geri asl sermaye bsbtn yok deildir, fakat o, olsa olsa yerin zenginlii ve yaratln ihsan olan eydir. Bundan dolay para sahiplerinin hi almadan yaama sevdasna kalkmalar ve alanlar skntya sokacak bir tutum izlemeleri byk bir hatadr. Herhangi bir toplumda para ve sermaye bu duruma gelir, para ve para sahipleri mutlak hkmran kesilirse, buna tepki olarak birinci hata kendini gsterir. O zaman sermaye ile emek arasnda kavga balar. C emiyet dzeni altst olur. te sermaye ad verilen parann, kayna bakmndan sermaye olmayp, kazan birikimi olduu, hatta iyi yollarla elde edilmise kazanlarn en hoa gideni olduu, en temizi bulunduu gereini hatrlatmak iin, "kazandklarnzn en gzelinden" buyurulmutur. Asl sermayenin yeryz zenginlikleri olduu, teki btn zenginliklere gre emein de bir anlamda sermaye durumunda bulunduu ve hatta bunun, yerin sermayesinden daha nce gznnde tutulmas gerektii gsterilmitir. "Kazandklarnzn en gzelinden" ilh sz, unu da anlatyor ki, kazanlarn bir temizi ve gzeli, bir de b unun zdd olan kts vardr. Her kazanlm olan ey iyi ve temiz olmaz. Bu da ya kazanlan eyin dorudan doruya kendisine veya elde edilme yollarna gre madd veya manev anlamda iki bakmdan ele alnr. Yukarda akland zere, infak sonsuz bir bereketin tohumu ve ebed hayatn bir paras olduundan, bu tohumun en temizinden seilmesi lazm gelir.

Bunun iin bunlar iyi dnp akla ve eriate uygun olarak alnz da kendi emeinizin ve yerin sermayesinin rn olan gelirlerin temiz ve iyilerinden infak ediniz. Ve yle habsini, yani ktsn veya haramn vermeye yeltenmeyiniz ki; siz onu bakasna infak edersiniz de kendiniz gznz yummadan, sklmadan hediye diye veya hogryle alacanzn yerine almazsnz. Byle kt, baya ve de e rsiz eyleri kendiniz almay dnmezken, Allah'a olan borcunuzu bu aalk eylerden vermeye kalkmaynz.

Rivyetlere gre, balangta sadaka ile ilgili emirleri bildiren yet indii zaman ashabdan bir ksm hurma salkmlarn getirir, muhta olanlar yesin diye Mescid'e asarlard. Bir ksm ashab da caiz zannyla dknt, bozuk, rk ark eyler getirmilerdi. Sonra bu yet indi. Bununla verilecek vergilerin, zekt ve sadakalarn ne gibi mallardan verilecei bylece aklanmtr. Her maln vcip olan vergisi kendi cinsindendir. Mesela altna altn, gme gm, paraya para, hayvana kendi cinsinden hayvan, deveye deve, sra sr, davara davar, ata at; tahl rnlerinde de byledir, budaya buday, arpaya arpa... Madenler ve daha baka gelirler iin hep byledir. Hepsi de daha aa kalitede olmamak artyla maln vergisi kendi cinsinden denir. Bunlarn deer bakmndan dk kalitelisini ve yksek kalitelisini birbirinin yerine vermek, ancak kymet ve fiyatn iyice hesap edip tam karln vermek suretiyle yine caizdir. Bu husus, mkellefin seimine aittir. Bu ekilde esnek deme tarz halk iin kolay bir yol olduundan dolay slm dini bunu emretmi idi.

Bunun, slmiyetin yaylmasna ve slm adaletinin kk salmasna byk katklar olmutur. Baka lke insanlarndan mutlaka nakit olarak vergi topladklar ve toplama masraflarn da yine halkn zerine yktklar iin, dier devletlerin harcama yerleri de yine slmn gsterdii sarf yerleri gibi tamamen hayra ynelik olmadndan dolay, slm dininin infak bylece tam bir adalet uygulamasna dnm olup "Allah size kolaylk diler." (2/Bakara, 185) ilh hkmnn yerine

gelmesi demek olduundan, eitli devletlerin tebaas durumunda bulunan insanlar bu kolaylk ve adaleti yakndan grdkleri zaman byk bir memnuniyetle bunu kabul etmilerdir. Fakat bunun bir devlet iin byle byk bir yarar salamas, bir arta baldr ki, o da bunu uygulayacaklarn Allah' tanyan, dindar ve ahlkl vergi memurlar olmas, ellerine verilen grevi, kendi z mallarndan daha fazla bir zenle yerine getirmeleri ve emaneti iyi korumalar meselesidir. Bu olunca toplanan mallarn bir ou deitirmeye gerek kalmadan devlet ve milletin ihtiyacna harcanabilecei gibi, deitirilmesi gerekenler de en iyi ekilde deerlendirileceinden hibir ekilde ktye kullanlmas sz konusu olmaz. Byle olunca da hem milletin masraf azalr, hem de devletin gelir kaynaklar srekli olarak geliir.

Ancak, byle olmayp gerek vergi mkellefleri, gerek vergi toplayan memurlar arasnda ahlkszlk yaylr, grevler gereince yaplmaz, emanetler korunmaz ve suiistimal edilirse, adam kayrma, alma rpma, israf, aldrmazlk ve ciddiyetsizlik meydan alm bulunursa, maln cinsinden alnan vergiler pek ok kayba ve siistimle elverili olduu gibi, masraf larn artmasn ve gelirlerin azalmasn gerektireceinden, hkmetler ayniyat brakp vergilerini nakit yoluyla toplamay daha uygun bulurlar. Nakit para ise mal ile deiime tabi tutulmadan hibir i gremeyeceinden, yine mal deiimi olacak ve yine olan olacak demektir. Devletin harcamalar durmadan artar, arttka da milletin vergi yk artar ve herkes sknty eker, fakat sadece para hkmran olur. Bu arada en ok kazananlar da para ileriyle uraanlar olur. Fakat yine de dier retim alanlarnda alanlar sktrldka para ile uraanlarn da gelecei tehlikeye der. Btn bu gibi tehlikelere sebep olan ey ise, bu gibi hizmetlerde alan grevlilerin, grevlerini ktye kullanmaya elverili olan ahlkszlklardr. Bunu gerek anlamda ortadan kaldracak ve yok edecek olan da din ve dindarlktr. Bunun iin insanlarn dinden ve dindarlktan kanmalar, infak grevlerini en iyi ekilde yerine getirmekten ve en iyi ekilde idare etmekten uzak kalmalar, ilh hikmetin gerei olarak ac ekmelerinin ve felketlerinin balang noktasn oluturur. Bundan dolay bu ilh emir gereince hareket etmeyenler, ilim ve hikmet iddiasnda ne kadar ileri giderlerse gitsinler, hikmetin tam aksi olan bir yne gitmi olurlar ve kendi elleriyle geleceklerini tehlikeye atarlar.

Bu yet, bu gerekleri de gzeterek zekt ve sadakas gerekli mallarn usln aklam, bununla beraber bunun nfile cinsinden olan sadakalar da kapsamna alp almad sz konusu olmutur. Yani aalk ve haram eylerden, farz cinsinden vergi yoktur ve verilemez. Lkin nfile olarak sadaka verilebilir mi? Buras ihtilafldr. Dorusu haramdan nafile sadaka dahi caiz olmaz. Bunun Allah katnda bir sevab olmaz. Fakat aalk yani, dk kaliteli maldan nafile sadaka ciz olur. Ancak mendub olan en iyisinden vermektir. "Ktsn vermeye yeltenmeyin!" Bu yasak, farz olan sadakalarda haram, nafile olanlarda ise kerahet demektir. yetin zahiri her eit maldan zekt verilmesi gerektiini gsteriyor gibidir. Fakat maln nisab ve miktar hakknda hibir aklama yapmad gibi, "tayyib ve habis" gibi zelliklerle belirgin olduundan hangi mallar iine ald da mcmel ve aklamaya muhtac bulunduundan, bu mallar Hz. Peygamber'in uygulamas ve eitli had isler ile akla kavumutur. Daha geni bilgi edinmek isteyenler, fkh kitaplarnn zekta tabi mallar blmne bavurabilirler.

zetle, Allah buyuruyor ki: Ey mminler, sizin kazandklarnzn ve bizim yerden kardklarmzn temizlerinden infak ediniz ve kendinizin gnl rahatl ile almadnz, kabul etmediiniz kt eylerden zekat ve sadaka vermeye kalkmaynz! Ve biliniz ki, Allah, kesinlikle zengindir, sadakalarnza muhta deildir, sadakalarnz kendi faydanz, kendi menfaatiniz i i ndir. Ayrca Allah hamddir, yani vgye lyktr. Herkes O'na kr ve hamd borludur. te bylesine zengin ve vlm olan Allah'n rzasna ermek iin kt ve baya eyler nasl olur da sunulabilir? Dier bir mn ile Allah hamddir, kendi adna yaplan hayr ve hasenat daha yksek ikram ve ihsanlarla karlar. Rzas urunda ortaya konan emekleri ve abalar makbul ve mekr eder. Byle bir Allah adna en temiz, en gzel eyler sunulmal deil midir?

Vermekle emrolunduunuz, borcunuz olarak demekle ykml bulunduunuz infak ve sadakalar, Allah yolunda tutunmu, din urunda ilme, cihada kendini adam, yeryznde gezip dolaamayan, uraya buraya gidemeyen, yani Allah yolunda meguliyetlerinden veya hastalk ve dknlk gibi sebeplerden dolay geimini kazanmaya gc yetmeyen fakirler iindir ki, halden anlamayan cahil kii, onlar iffetli ve haysiyetli olmalarndan, yani kimseden birey istemeye tenezzl etmeyip, yoklua katlanmalarndan, seve seve gs germelerinden, izzet-i nefislerini korumalarndan dolay zengin sanrlar. Sen onlar simalarndan tanrsn. Dikkat edildii zaman hallerinde grlecek yoksulluk almetlerinden bilirsin. nsanlardan birey isteyemezler, hele hele srarla ve bktrrcasna hi isteyemezler, dilencilik edemezler. Olsa olsa pek zor durumda kaldklar zaman, dolayl yollardan hallerini anlatmaya alrlar.

Abdullah b. Mes'ud (r.a.)'dan rivyet olunmutur ki; "Allah iffetli olan ve iffetini korumaya alanlar sever. ok verilince vgde ar giden, az verilince svgde ar giden, yrtk, yzsz, dilenci ve srarc olan da sevmez." Bir baka hadis-i erifte: "Herhangi bir kimse bir dilencilik kaps at m, Allah da ona bir fakirlik kaps aar. Ve her kim agzllkten uzak durursa, Allah da onu zengin eder. Her kim iffetli olmaya alr, yzszlkten saknrsa Allah da onun iffetini arttrr. Her birinizin bir ip alp srtnda odun getirerek onu azck hurmaya satmas, dilenmesinden daha hayrldr."

Sadakalarn kimlere verileceini bildiren bu yet "Ashb- Suffe" ad verilen fakir muhacirler hakknda nzil olmutur ki, bunlarn says drt yz kadar olduu zamanlar olmutur. Medine'de ne kalacak yerleri, ne airet ve akrabalar, ne de kazan getirecek bir meslekleri vard. Hep Hz.Peygamber'in Mescid'ine devam ederler, Mescid'in sofasnda oturur, orada yatar kalkarlard. Kur'n renirler, Hz. Peygamber'in sohbet ve konumalarn dinlerler, genellikle oru tutarlar ve vakitlerini ibadetle ve slmiyeti renmekle geirirlerdi. Bunlar Peygamber dersnesinin, kendilerini Allah yoluna adam rencileriydi. Bundan dolaydr ki, slm Dnyas'nda medreseler ve retim yuvalar hep cmilere bitiik yaplmtr. Medrese rencisinden de Suffe Ashab'nn ahlk ve davran biimi beklenmitir. lim renmek ibadettir. Din urunda her trl skntya katlanmak ve iffetini koruyup dini yaymaya hizmet etmek, icabnda cihaddr. Bununla beraber ilerde Tevbe Sresi'nde "Mminlerin hepsinin savaa kmalar gerekmez. Her topluluktan bir cemaatin dini iyi re n meleri ve kavimleri kendilerine dndklerinde onlar uyarmalar iin savatan geri kalmas daha doru olmaz m? Gerekir ki byle yanl hareketlerden saknrlar." (9/Tevbe, 122) yetiyle ilim rencilerinin hepsinin cihada gitmemesi ve renime ara verilmemesi gerektii de aklanmtr.

Abdullah b. Abbas hazretlerinden gelen bir rivayete gre; bir gn Hz. Peygamber (s.a.v.) Suffe Ashab'nn banda durmu, onlarn hallerini gzden geirmi idi. Onlarn fakirliklerini ve ekmekte olduklar zahmetleri grd ve gnllerini almak iin buyurdu ki: "Ey Suffe Ashab! Size mjdeler olsun ki, her kim u sizin bulunduunuz durumda olur, halinden raz olarak bana kavuursa ite o benim arkadamdr." te bu yet de bunlar dolaysyla nazil olmutur. u kadar var ki, hkm umuma aittir. Allah rzas iin dmana kar nbet bekleyen veya Allah rzas iin medreselerde dirsek rten veya Allah rzas iin halka hizmet uruna kendini vakfeden ve bu durumda mal, mlk olmayan, geimini kazanmaya vakit bulamayan veya vakit bulduu halde gc yetmeyen, yoksul ve fakir mslmanlar, nerede ve ne zaman yaam olursa olsunlar bu yetin kapsam iine girerler. Bunlar infak ve sadakalarn verilecek en gzel yeri olarak tercih srasnda daima bata gelirler. Bununla beraber, gerek zel olarak bunlara, gerekse genel olarak btn ihtiya sahiplerine herhangi bir mal infak ederseniz, yahut maldan, abadan, bilgiden, nasihattan, iraddan ve hizmetten bir ey ikram ederseniz, hatta sayg, sevgi gsterisi ve selamdan herhangi bir iyilik gsterirseniz, iyi biliniz ki, Allah onu bilir; emeinizi boa karmaz, karln verir. Bundan dolay veriniz efendiler, veriniz! zellikle Allah yolunda kendilerini hizmete adam olan fakirlere, yoksullara veriniz. hlasnz ve olgunluunuz size gece veya gndz, gizli veya ak vermenin farkn hissettirmeyecek kadar yksek olsun. (Elmall Hamdi Yazr, Hak Dini Kuran Dili)

eytan fakirlikle korkutarak size cimrilii, ktlk ilemeyi emreder. Oysa Allah size kendi katndan balama ve bol nimet vaadeder. Allah'n ltfu genitir, O hereyi bilir. (2/Bakara, 268)

eytan sizi fakirlikle korkutmakta, ruhlarnza ihtiras, cimrilik ve azgnlk duygularn serpmektedir. Yine eytan size ktl emretmektedir. Fuhu; haddi aan btn gnahlar kapsamaktadr. Her ne kadar bilinen bir gnah iin kullanlyor olsa da ierik olarak daha kapsamldr. Fakirlik korkusu cahiliye dneminde halk kz ocuklarn diri diri kuma gmmeye sevkettiinden, bir nevi fuhutur. Servet biriktirmeye olan ihtiras, bazlarn faiz yemeye ynelttiinden, o da fuhutur. Allah yolunda infak etmek nedeniyle meydana gelen fakirlik korkusu zaten fuhutur.

eytan, sizi fakirlikle korkutup fuhu emrediyorsa, Allah da size kendinden bir mafiret ve bolluk va'detmektedir. "...Allah ise kendinden bir mafiret ve bolluk

va'detmektedir."

Ayet-i Kerimede nce mafiret sonra bolluk zikredilmektedir. nk bolluk mafirete bir ektir. Ve O, yeryznde rzkn verilmesini ve Allah yolunda harcayp infak etmenin mkfatn kapsamaktadr. "...Allah'n ltfu genitir. Ve O hereyi bilendir." Geni ltfundan verir. Allah, kalplere vesvese vereni bildii gibi vicdanda kuku duygusunu gelitireni de bilir. Allah sadece mal vermez, mafiret vermekle de kalmaz. Adalet ve dengeye ynelme, sebep ve sonular kavrama, basiret, gr ve alglama sonucunda hereyi yerli yerine koyma anlamna gelen "hikmet''i de verir.

Yce Allah'n "eytan sizi fakirlikle korkutmakta ve size fuhu emretmektedir. Allah ise kendinden bir mafiret ve bolluk va'detmektedir. Allah'n ltfu genitir ve hereyi bilendir."... "Hikmeti dilediine verir..." sz hakkndaki konuyu bitirmeden nce iyice anlamamz gereken bir baka gerek daha var; nsann nnde bir ncs bulunmayan iki yol vardr... Allah'n yolu... eytan'n yolu... Ya Allah'n va'dine kulak verecek ya da eytan'n... Kim Allah'n yolunda yrmez, O'nun va'dini dinlemezse, eytan'n yolunda ve O'nun va'dine uyuyordur. Gerek olan bir tek metotdan bakas yoktur. Allah'n koyduu bu hayat metodu... Bunun dndakiler eytan iin ve eytandandr.

Bu, Allah'n hayat iin koyduu metotdan sapanlarn, hibir ekilde hidayet ve doruluk iddiasnda bulunmalarna delil brakmamak iin Kur'an'n yerletirdii, sksk tekrarlad ve btn te'kid yntemlerini kullanarak belirledii bir gerektir. Ortada bir phe ya da bulanklk szkonusu deildir. Allah, ya da eytan... Ya Allah'n metodu ya da eytan'n metodu... Ya Allah'n yolu ya da eytan'n yolu... Dileyen dilediini sesin... "Bundan sonra, helak olan bile bile helak olsun. Yaayan da bir kanttan dolay yaasn..."(8/Enfl, 42) Ne bir phe, ne kapallk, ne de bulanklk... Ancak, hidayet veya sapklk... Hakk birdir, birok deil... Hakktan sonra sapklktan baka ne var ki? (10/Ynus, 32)

Bundan sonra srenin ak ile birlikte sadaka konusuna dnyoruz. Sadaka olsun, adak olsun, gizli-ak olsun, yce Allah infak edenin ne infak ettiini ok iyi bilmektedir. lenen amelin tesindeki niyete gre mkfatn vermek bu bilgisinin gereidir.

Kendilerini Allah yoluna adam, bu yzden yeryznde (dnyalk iin) komaya frsat bulamayan ve hayalar yznden. tanmayan!ar tarafndan varlkl sanlan fakirlere yardm edin. .Sen onlar yz ifadelerinden tanrsn. Yzszlk edip hi kimseden birey istemezler. Yaptnz her hayr amal harcamay kuku yok ki Allah bilir. (2/Bakara, 273). Bu duygulandrc vasflar, kendileri dnda, dmanlardan hi kimsenin yaklamamas iin Raslullah'n evlerini korumak amacyla Mescid-i Nebevi'de kalan, bu arada Allah yolunda cihad etmeye kendilerini adayan ve ticaret ve kazan iin imkan bulamayan, buna ramen insanlardan hibir ey istemeyen, ihtiyalarn aklamaya onurlar elvermeyecek kadar gzel davranan, bu yzden durumlarn bilmeyenlerin varlkl sand ve gerek durumlarn da feraset sahiplerinden baka kimsenin bilmedii Ehl-i Suffa gibi, mallarn ve ailelerini Mekke'de brakp, Medine'de oturarak kendilerini Allah yolunda cihad etmeye ve O'nun Resuln korumaya adayan muhacirlerden bir topluluun durumunu yanstmaktadr.

Ancak yetin kapsam geneldir, onlarn dnda her ada ayn durumda olabilecek herkese amildir. artlarn kendilerini engelledii, almaktan alkoyduu, onurlarnn yardm istemelerine engel olduu, buna ramen ihtiyalarn aklamaktan kanmalar yznden durumlarn bilmeyenlerin, tokgzllklerinden dolay zengin sand, ancak, derin duygu ve ak basiret sahiplerinin bu rahat grntnn ardndaki gerek durumu kavrad ve onlar utanlarndan her ne kadar gizleseler de ruhsal durumlar yzlerinden okunan saygdeer fakirlerin durumuna uygun dmektedir.

Bu, u ksack yetin o saygn rnek iin izdii derin duygular uyandran ve baaryla izilmi adeta canl bir tablodur. Her bir kelime nerdeyse bir frann dokunmas gibi, izgileri ve imgeleri izmekte, duygu ve infialleri somutlatrmaktadr. nsan, daha okumas tamamlanmamken, bu yzleri ve kiilikleri grr gibi oluyor. Kur'an'n insan tiplerini izerken uygulad gibi bu yntem, adeta canl ve hareketliymi gibi sunmaktadr manzaralar...

Avret yerlerini gizler gibi ihtiyalarn saklayan bu saygdeer fakirlere, haysiyetlerini zedelemeden, onurlarn krmadan ve ancak gizlice yardm edilmelidir. Bu yzden Ayet-i Kerime, sadakay verenlerin, yce Allah'n verdikleri szleri bildiine ve mkafatlarn vereceine gvenlerini saladktan sonra sadakann gizlenmesini ve saklayarak verilmesini ilham ettiren bir tarzda sryor: "...Yaptnz her hayr amal harcamay kuku yok ki, Allah bilir." Gizli olan eyleri yalnzca Allah bilir ve iyilik onun yannda kaybolmaz. (Seyyid Kutub, F Zllil-Kuran)

Ey insanlar, siz Allah'a (kar fakir olan) muhtalarsnz... Yani, Allah'n size muhta olduu eklinde yanl bir dnceye kaplmayn. Sizlerin inanp-inanmamas Allah iin bir anlam ifade etmez. O'nun takdiri hereye ramen vuku bulacaktr, sizler O'na ibadet etmeseniz de, O birey kaybetmez, lakin sizler yaadnz her saniye ierisinde O'na muhtasnz. Hayatnz idame ettirebilmek iin muhta olduunuz imkanlar, Allah Tela sizlerin emrine vermemi olsa, bir an bile ayakta kalamazsnz. Allah'a ibadet etmenizin emredilmesi yine sizin yararnzadr. nk sizlerin dnyada ve ahiretteki iyiliiniz buna baldr. Yoksa Allah'n kaybedecei birey yoktur.

Allah ise, Ganiy (hi bir eye ihtiyac olmayan)dr, Hamd (vlmeye layk)tr. "Gani", Hereye sahip ve herkesten mstani olan, fakat hibir eye muhta olmayan demektir. Allah hi kimsenin kendisine "hamd" edip etmemesine muhta deildir. O zaten kendisine hamd edilmi olandr. Burada "Gani" ve "Hamid" sfatlarnn her ikisi birden kullanlmtr. nk Gani olan bir kimse servet sahibi de olsa bakalar onun malndan faydalanamayabilir, o takdirde bu kimse ganidir ama hamid deildir. Ancak, kendisi bakalarndan faydalanmad halde, bakalarnn kendisinden faydaland kimse, gani ve hamid'tir. te Allah, hem Gani'dir, hem de Hamid'tir. Tm mahlukat O'na muhta olduu ve O'ndan faydaland iin her hamd ve kr O'na aittir. (Mevddi, Tefhmul-Kuran)

Sizsiniz Allah'a muhta fakirler, cmlesinde msnedin (znenin) marife (elif laml) olmas kasr (ancak, sadece, yalnz anlam) ifade eder. Yani din ve ibadet Allah'n ihtiyac deil, insanlarn ihtiyacdr. Hem yarattklar iinde Allah'a ihtiyac en ok olan fakirler sadece insanlardr. nsan "nsan da zayf olarak yaratlmtr." (Nis, 4/28) ifadesine gre zayf olarak yaratlm olmakla, hangi mertebede olursa olsun hibir zaman Allah'a ihtiyatan kurtula m ayaca gibi, emaneti tayan insan ruhunun duyduu ihtiya o kadar oktur ki, onun yannda dier yaratklara fakir bile denmez. nsann bu ihtiyacn tatmin etmek iin de Allah'tan baka mabud bulunmaz. Bakalar bir ktmire bile malik deil Allah ise ganiydir. Hibir ihtiyac olmayan ve her eyden mstani, tam mns ile zengin, ganiy O, yalnz O'dur. O sizin ibadetinize muhta olmad gibi, btn ihtiyalarnz tatmin edebilecek gce de sahiptir. yle, fakat bakalm, korur gzetir mi dersiniz? Hem hamiddir. Hamd ve kr ile kendisine tazim ve ibadet olunacak veliyy-i nimet de ancak O'dur. Gerekte O'ndan baka nimet veren, O'ndan baka hamd ve tazime layk olan yoktur. Onun iin dileklerinizi verirse, ancak O verir. Hem O kendisine hamd etti rmesini bilir. (Elmall Hamdi Yazr, Hak Dini Kuran Dili)

Ey insanlar, siz Allah'a muhtasnz; oysa Allah hi kimseye muhta deildir ve vgye lyktr. Eer dilerse sizi yok eder ve yerinize baka bir canl tr getirir. Bunu yapmak, Allah iin zor deildir. (35/Ftr, 15-17)

nsanlar hidayete arrken, onlar iinde yzdkleri karanlklardan Allah'n aydnlna ve doru yoluna karmaya alrken, onlara bu gerei hatrlatmaya ihtiya vardr. Baka bir deyimle, insanlar kendilerinin fakir ve Allah'a muhta zavalllar olduklarn, buna karlk Allah'n kelimenin her anlam ile "zengin" ve ihtiyasz olduunu hatrlamaya ihtiyalar vardr. nsanlar iyice bilmelidirler ki, geri onlar Allah'a inanmaya, O'na kulluk etmeye, O'nun verdii nimetlere hamd etmeye arlyorlar, ama bu ar Allah'n onlarn ilgilerine muhta olduu anlamna gelmez; yce Allah'n onlarn ibadetlerine ve vglerine ihtiyac yoktur, O z itibar ile vgye lyktr. Bunun yan sra onlar Allah ile baa kamazlar, O'nu zor duruma dremezler. nk eer O, eer onlarn kkn kurutup yerlerine kendileri gibi ya da kendilerine hi benzemeyen baka bir canl tr geirmek isterse bunu yapmak O'nun iin son derece kolaydr.

nsanlarn bu gerei hatrlamaya ihtiyalar vardr. Yoksa yce Allah'n kendileri ile ilgilendiini, onlara peygamberler gnderdiini, bu peygamberlerin onlar

sapklktan dndrp doru yola iletmeye, karanlklardan aydnla karmaya altklarn grnce Allah iin ok nemli varlklar olduklarn, doru yolda olmalarnn, ibadet etmelerinin Allah'n rakipsiz egemenliine bir ey kattn sanarak gurura kaplabilirler.

Yce Allah, insanlara peygamberler gnderiyor. Bu peygamberler insanlarn srt dnmelerine ve eziyetlerine gs geriyorlar. Bu srt evirmelere ve eziyetlere ramen Allah'a arma grevini srarla srdryorlar. Bu yolla yce Allah insanlara ilgi gsteriyor, onlara rahmetini oluk oluk aktyor, onlar ltfu ile kuatyor. Yce Allah'n insanlara ynelik bu tutumu O'nun tek yanl rahmetinden, ltfundan, kereminden ve balayclndan kaynaklanyor. nk tek yanl balayclk, O'nun z ile btnlemi bir niteliidir. Yoksa u kullarn doru yola girmeleri O'nun ortaksz egemenliine bir ey katacak, ibadet etmeleri O'nun egemenliinden bir ey eksiltecek deildir. Ayrca u kullar, eleri bulunmaz varlklardr da, yerlerine bakalarn koymak zor olduu iin btn kstahlklarna gz yumuyor, yerleri doldurulamayaca iin marklklarna katlanyor deildir.

Gerekten u zavall, kk, nemsiz, yetersiz, gsz ve bilgisiz insan, yce Allah'n bunca youn ilgisine ve gzetimine mazhar olunca yce Allah'n bu ba, bu ltfu ve bu karlksz keremi karsnda ba dnyor, hayrete kaplyor. Oysa insan u yer yuvarlann kk, nemsiz bir konuudur. Yeryuvarla da gnein kk bir uydusudur. Gne ise, uzayda k saan saysz yldzlardan biridir. Yldzlara gelince; onlar da btn grkemli iriliklerine ramen snrlarn yce Allah'dan baka hi kimsenin bilmedii engin uzay boluuna serpitirilmi birer kk noktadrlar. Engin boluuna serpitirilmi yldzlar birer kaybolmu nokta gibi grdmz uzay ise, yce Allah'n yaratklarnn sadece bir blmnden ibarettir.

Bununla birlikte insan yce Allah'n ilgisine mazhar oluyor. Bu youn ilginin balca gstergelerini yle sralayabiliriz: Yce Allah, insan yaratyor. Onu halifesi, szcs, sfat ile yeryzne yerletiriyor. Onu bu halifeliin gerektirdii btn aralarla donatyor. Yapsn ve bileimini bu greve gre dzenliyor. Gerekli btn evrensel gleri ve enerji kaynaklarn yararna sunuyor. Sonra bu varlk saptyor, markla kaplyor. yle ki, Rabb'ine ya ortaklar kouyor ya da bsbtn inkr ediyor. Bunun zerine Allah ona ardarda peygamberler gnderiyor. Bu peygamberlere kitaplar indiriyor, onlar olaanst mucizeler ile destekliyor.

Yce Allah'n insana ynelik ba zaman iinde artarak devam ediyor. yle ki, indirdii son kutsal kitabnda insanlara tarihe k tutan hikyeler sunuyor. Bu hikyelerde onlara atalarnn balarndan neler getiini anlatyor. Yine bu kitapta onlara kendi zlerini anlatyor. Benliklerinin gleri ile enerjileri yannda zayf ve gsz yanlarn tantyor. Kimi zaman bu kitapta falan olu filancadan sz ediyor ve belirli bir kiiye "unu yaptn, unu yapmadn" derken, bir baka belirli kiiye "senin probleminin zm yledir, sen iinde bulunduun skntdan yle kurtulursun" diyerek somut direktif veriyor.

Oysa ki, Yce Allah'n bunca youn ilgisine mazhar olan bu yeryuvarlann kk bir konuudur. Yeryuvarla da gnein bir uydusudur. Gne ise, u evrenin usuz-bucaksz enginliinde varl belirsiz bir yldzdr. Buna karlk Allah, gklerin ve yeryuvarlann yoktan var edicisi; zerindeki tm canl cansz varlklar ile u evrenin yaratcsdr. Bu yaratmann, bu yoktan var etmenin tek itici faktr kendi iradesidir. te bu engin evrenin bir baka trlsn de yaratabilir. Bunun iin bir tek sz ve o amaca ynelmi dilei yeterlidir.

nsanlar bu gerei kavramaldrlar. Ancak o zaman yce Allah'n kendilerine ynelik ltfunun, gzetiminin ve merhametinin apn kavrayabilirler. Ancak o zaman bu katksz ltufkrla, bu tek yanl ilgiye, bu takn merhamete yz evirme ile, inkrclkla ve nankrlkle karlk vermenin utancn ilerinde hissedebilirler. yetteki bu aklama yaln ve somut bir gerek olmas yannda, bu yn ile vicdann ham telini titreten uyarc bir darbedir. Zaten Kur'an, insanlarn kalplerini gereklerin elleri ile okar. nk belirgin hale gelen gerek, vicdan daha derinden etkiler. nk Kur'an gerektir ve gerei iererek inmitir. Bu yzden O gerekten baka bir eyden sz etmez, gerekten baka hibir inandrma yntemine bavurmaz, gerekten baka bir ey sunmaz, gerekten bakasn gstermez. (Seyyid Kutub, F Zllil-Kuran)

Kesb; alp Kazanma

Kesb; Toplamak, aramak, kazanmak anlamlarn dile getirir. Kelam ilminde, insan iradesinin fiili zerindeki etkisiyle sorumlulua neden olan yneliine verilen isimdir.

Kesb kelimesi Kur'an'da anlamda kullanlr. "Allah sizi yeminlerinizdeki yanlmadan dolay sorumlu tutmaz. Sizi kalplerinizin kesbettiklerinden (kazandklarndan) sorumlu tutar..." (2/Bakara, 225) yetinde kesb, kalbin akdi ve azmi anlamna gelmektedir. "Ey iman edenler, kesbettiklerinizin (kazandklarnzn) ve sizin iin yerden kardklarmzn helal ve iyisinden harcayn..." (2/Bakara, 267) yetindeki kesb, ticaretle elde edilen kazanc dile getirir. "Kendi kesbinizin (yaptnzn) cezs olan azab tadn" (2/Bakara, 286) yetinde ise kesb, alma ve amel anlamnda kullanlmaktadr. Kelime buradaki anlamlarndan yola klarak Kelm'da kiinin irdesinin kendisine sorumluluk kazandracak yneliini dile getirmek zere kullanlmtr.

Kesb kelimesi, mal gibi madd kazanlar iin kullanld gibi, ilim gibi, hayr veya er gibi mnev kazanlar iin de kullanlr. Sadedinde olduumuz blmde daha ziyade madd kesb, maietimiz iin dnyev kazan kastedilmektedir. Dinimiz, hirete ncelik verilmesini esas alm ise de (93/Duh, 4), mntesiplerinden dnyay ihmal etmemelerini de talep eder. Dnyann ihmal edilmemesi, madd kesbe yer verilmesi demektir. Dilimizde "Hi lmeyecekmi gibi dnya iin, yarn lecekmi gibi hiret iin al" eklinde hret yapan bir hadis, farkl ekillerde Raslullah (s.a.s.)'dan rivyet edilmitir. Suyt'nin C miu's-Sar'de kaydettii bir vehi yle "Hi lmeyeceini zanneden kii gibi (dnya iin) al, yarn leceinden korkan kimse gibi de (dnyaya balanmaktan) kan." Bu hadisten, "dnyaya kar ulemnn verdii cevaplardan biri yle: "Eer insan ebed yaayacan bilirse dnyaya hrs azalr ve bilir ki, arzu ettii dnyalk, onu talepteki hrs ve kouturmay bir kenara braksa bile elinden kac deildir. yle der: "Dnyalm bugn karsam bile yarn elde ederim, nasl olsa ben ebed yaayacam." Bu sebeple Raslullah: "Dnyalk hususunda ebed yaayacan zanneden kimsenin ameliyle amel et, dnya ileri iin hrsl olma" buyurulmutur." Bu te'vile gre, hadis ho bir metod ve tatl bir lafzla dnyalk talebinde teenni ve hafiflie tevik etmi olmaktadr. Hadis, dier taraftan hiret ameliyle ilgili olarak da, -hadisin zahirinde grld zere- "yarn leceini zanneden kimsenin gayretiyle gayret gster" iradnda bulunmu olmaktadr. Ancak unu da bilmemizde gerek var: Kur'n- Kerm, "Ailene namaz emret!" (20/Tha 132) aklnda bir emirle dnya ilerine tevke yer vermez. "Namaz kl!", "Oru tut!", "Zekt ver!", "hiret dnyadan daha hayrldr" gibi pek ok iratlarla ibdet hayatmzla ilgili ak emirlerde bulunduu halde, insanlar i hayatna ve dnyev kazanca tevk edici sarh emirlerde bulunmaz. Fakat bu, Kur'n'da o meselenin yer almad mnsna da gelmez. Biz bu meselenin zihinlerde yanl yer etmemesi iin, kazanla ilgili olan bu blme girerken, ocuk terbiyesinde meslek formasyon iinin Kur'n'da nasl ele alndn aydnlatan bir tahlilimizi kaydediyoruz. Mevzu geldike ifade ettiimiz zere, bir kere daha ifade edelim: slm'a gre, bugnk temel eitim dediimiz farz- ayn ilimler meyannda bir meslek retimi de yer alr. Aadaki tahlilimiz, Kur'n- Kerm'in bu meseleye dolayl bir slupla yer verdiini gstermekle kalmayacak, bunu dolayl ele alnn sebeplerini de belirtecektir:

Meslek retimi

Kur'n- Kerm, hayata hazrlama safhasnda ocuklarn din terbiyeleri zerinde hassasiyetle durmakta, bu meselenin ehemmiyetini kavramada hibir tereddt ve mulakla yer brakmamak iin olduka teferruatl meselelere temas edip aklk getirmekte, bir ksm tekrarlarla da meseleyi iyice te'kd etmektedir. Hayata

hazrlk safhasnn dier mhim bir meselesi olan "meslek formasyon" meselesinde ise, ayn aklk ve srar grlmez. Buradaki teenni ve ibhma (yni mphemlie) bakarak, Kur'an- Kerm'in meslek retimi iine ehemmiyet atfetmeyip ihmal ettii neticesini karmak ok acele verilmi bir hkm olur. Byle bir hkm bizi, dinimiz hakknda yanl ve insafsz bir kanaate sevkeder. Evet Kur'n- Kerm, ocuklarn meslek formasyonlarn da ihmal etmez. Onlarn dnyev istikballerinin de yeterince dnlp, bu maksatla bir ksm tedbirler alnmasnn, ocua bu meselede de nderlik ve rehberlik edilmesinin gereine irad eden mteaddit yetler mevcuttur. Ancak, bunlar din terbiye meselesinde olduu kadar ak ve srarl grlmezler, ksmen dolayl ve mphemdirler. Meslek retimi meselesinin, dolayl da olsa, hangi ayetlerde ele alnd noktasna gemeden nce, bu konuya niin dolayl ve mphem olarak yer verildiini belirtmemiz gerekiyor:nce, u husus bilinmeli ki, Kur'n- Kerm, bizi ilgilendiren her eye ehemmiyeti nispetinde yer vermektedir. Bir ksm meselelere dolayl bir iaretle, bir bakasna ak bir ayetle temas edip gemiken, dier bir ksm meselelere tekrarla, srarla yer vermi, nazar- dikkatleri fazlaca ekmi bulunmaktadr. Burada akla yle bir sual gelebilir: "Ehemmiyetin ls nedir? Bu herkese gre deiir, birisi iin mhim olan, bir bakas iin deildir!" Bu soruya yle cevap verebiliriz:

Ehemmiyetin ls elbette insann, zellikle gnmz insannn hevs ve bencil hkm deildir. Burada l, lhdir. Yani, insann yaratlnda C enb- Hakk'n gtt maksatlardr. Kur'n bu lh maksat ve gyelerde rehber kitaptr. Bu adan bakarsak, Kur'n- Kerm'in iki byk direnin mhim meselelerini akladn grrz:

1- Rubbiyet Dairesi: Yani C enb- Hakk'a ait olan daire. nsanlarca mehul olan o daireyi Kur'n'dan ve Hz. Peygamber (s.a.s.)'den baka tantacak bir mrifet ve ilim kayna mevcut deildir. O dairenin, insanlarca bilinmesi gereken bir ksm meseleleri, ileri vardr. C enb- Hakk'n isimleri, mebde' ve med (yani balangcmz ve sonumuz), yaratl, ceza, mkfat, cennet, cehennem, hesap, kitap, melike gibi... Kur'n bunlara yer verirken her birinin insann yaratl gyesi asndan arzettii ehemmiyet nispetinde farkl saylarda tekrar eder, aklk getirir.

2- Ubdiyet Dairesi: Bu daire, kulluk dairesidir. nsanlarn Allah'a kar vazifelerini, birbirleriyle olan mnasebetlerini ilgilendiren daire. Bu dairenin de pek ok meseleleri vardr. Bu meselelerden bazs bazsna nazaran daha ok ehemmiyet tamaktadr. Keza, bir ksmnn ehemmiyeti ak olduu, herkese grld halde, bazlarnn ehemmiyeti grlmez ve kolay kolay anlalmaz. Hatta yle meseleler vardr ki, insann yaratl gayesi asndan birinci derecede ehemmiyet arzetmesine ramen, kendi kendine bunu idrak etmesi mmkn deildir. u halde Kur'an- Kerim, kulluk dairesinin mesele ve vazifelerine temas ederken lah zaviyeden ehemmiyetli olanlara insanlar tarafndan ehemmiyeti kavranamayacak, ihmal edilecek durumda olanlara daha ok yer vermeli, tekrarla zerinde durmaldr. Aksine ehemmiyetini kavramada zorluk ekilmeyecek olan veya ister istemez idrak edilip anlalacak olan meselelere yle bir temas edip, bir iarette bulunup gemelidir. Bu noktada hemen unu syleyebiliriz: Ubudiyet dairesinin vazifelerinden olan namaz, oru, zekat, hac gibi ibadetler lah zaviyeden, insann yaratl gayeleri asndan birinci derecede ehemmiyet tad halde, insanlarca kavranp gereince takdir edilmesi mmkn deildir. yle ise Kur'an burada srar etmeli, tekrarla zerinde durmaldr. Nitekim yle olduunu grdk. Halbuki, yine ubudiyet dairesinin meselelerinden biri olan meslek formasyon, yani, dnyev istikbalin kazanlmas, yeni nesillerin bu maksatla hazrlanmas meselesi, bizzat insanlarca ehemmiyet takdir edilen, ncelikle dnlen bir husustur. nsan aklyla, tecrbesiyle, madd hayatn tabii nizam ve akyla meseleyi dnr, anlar ve tedbirini alr. Binaenaleyh bu mevzuun Kur'an'da ana davalardan biri olarak deerlendirilip dorudan ele alnmasna gerek yoktur. Tebe bir nazarla, tli bir mesele olarak ele alp dolayl ekilde yer vermek, temas edip gemek yeterlidir ve gerekten de yle yaplmtr.

Kurn'da Meslek hzriyeler (Hazrlk ve Hazrlamalar): Yukardaki ksa aklamadan sonra unu syleyebiliriz: Meslek retimi meselesini sarih olarak ele almam olan Kur'an- Kerim buna ihzriyeler tarznda yer vermitir. Yani meslek retim ve formasyonu netice verecek birok hazrlayc (ihzar) unsurlar, din emirler olarak Kur'n mesaja dercedilmitir. Bunlar ferd ve itim hayatn gerei olarak herkesin ister istemez karlaaca baz madd emrivakilerin ynlendirilmesi ile salanmtr. Bir baka ifade ile Kur'an, madd hayatn vazgeilmez bir ksm meselelerine din bir yaklamla temas ederek bunlarn helal olan cihetini, Allah nezdinde makbul ve gzel olan tarz ve istikametini beyan etmi, uhrev mkfat hatrlatarak gsterilen istikamette tayin edilen tarzda gidilmesini talep etmitir. Bu taleplerin hakkyla yerine getirilmesi, m'mini, ister istemez bir maksada hazrlayacak ve bir hedefe sevkedecektir. "Meslek formasyon" olarak tebellr ve tezahr eden bu "hedef"e, ferdi, dolayl olarak hazrlad iin Kur'an'da yer verilmi olan bu tedbir unsurlardan her birine -gnlk lisanmza ksmen yabanc da dse- ihzariye veya "dispozisyon" diyebiliriz. imdi fs, m'mini bir meslek sahibi olmaya ve bir meslek icra etmeye ve ocuunu bir meslek zere yetitirmeye sevk ve mecbur eden bu Kur'an ihzriyelerin mhim olanlarndan birkan belirtmeye alacaz:

1) Rzk Hell ve Temiz olmaldr: "M'min bir kimse her eyden nce helal ve temiz olan eyleri istihlak etmek zorundadr. Yedii veya kulland eylerde madd ve manev bir kir bulunduu takdirde yapt ibadetlerin kabul edilmeyeceini Hz. Peygamber haber veriyor. Esasen Kur'an'n ifdesine gre, ta Hz. Adem'den beri btn peygamberlere -ve dolaysyla insanlara- hell ve temiz eylerin yenmesi emredilmitir."Ey peygamberler! Temiz eylerden yiyin, faydal i ileyin. Dorusu ben, yaptnz bilirim" (23/M'minn 51). Bir dier ayette de yle buyrulur: "Ey iman edenler! Sizi rzklandrdmzn temizlerinden yiyin. Yalnz Allah'a kulluk ediyorsanz, O'na kredin" (2/Bakara, 172).

2) Hell Rzk , Emek Eseridir: Kur'n- Kerim, yukarda kaydettiimiz misallerde olduu zere, bir ksm ayetlerinde "helal ve "temiz" rzk yemeyi emrederken, dier baz ayetlerinde helal rzkn "ferd" emekle elde edileceini ifde etmitir: "nsan iin altndan bakas yoktur" (53/Necm, 39). Btn peygamberlerin (aleyhimsselam) ellerinin emekleriyle geindiini ifade eden Hz. Peygamber (s.a.s.) de yukarda kaydettiimiz ayetleri aklar mahiyette olmak zere yle buyurur:"Kii, elinin emeinden daha hayrl bir ey asla yememitir." Hz. Peygamber ayrca, hell rzk iin almay, her Mslmann "vcib"lerinden biri olarak ifde etmitir. Dier taraftan slm limleri, "lim talep etmek her Mslmana farzdr" hadisinde ifade edilen "ilm"den muradn "haram-hell ilmi" olduunu syleyerek hell kazancn ve buna imkan veren meslek bilgisinin ehemmiyetini dile getirmilerdir.

3) nsanlar Birbirlerine Muhtatrlar: nsanlar dier canllardan ayran hususiyetlerden biri de hemcinsine olan ihtiyacdr. Hayvanlar da phesiz hemcinslerine ihtiya duyarlar ama bu, insanlarnki kadar ok ynl ve zaruri deildir. Tabiat icab meden bir hayat yaamak zorunda olan insann ihtiyalar oktur ve bunlarn hepsini tek bana kendisi karlayamaz. Bakalarna olan ihtiya, iktisad hayatta, rzklarn farkll eklinde kendini ortaya koyar. almann ve iktisad gelimenin, binnetice meden ve teknik terakkinin de sebep ve zemberei olan bu ekonomik farkllk ve ihtiya durumudur ki, cemiyette iblmn ortaya karmakta, kimini terzi, kimini ayakkabc, dlger, bakkal, taksici, pilot, amir, memur, patron, ii, asker, komutan vs. yapmaktadr. Bakkal dkkann ileten bakkal, mesleini icra iin mterilerine hizmet ederken kazand parayla ayakkabc, terzi, taksici gibi pek ok meslek sahibini altrmakta, istihdam etmektedir. Hz. Peygamber'in, "nsanlarn efendisi insanlara hizmet sunandr" sznn nda deerlendirecek olursak herkesin fevkinde yer alan devlet reislii bile "herkese hizmet" sunan bir vazife olarak deerlendirilebilir. Meden hayatn devam bu iblm olmakszn dnlemeyeceinden, baz mtefekkirler, ok hakl olarak, insanlk iin, en byk felaketin, fertler arasndaki her eit farklln kaldrlp mutlak eitliin salanaca gnde geleceini sylemilerdir. Kur'n- Kerim, konumuz asndan son derece ehemmiyetli olan bir yette, bu karlkl ihtiya durumuna parmak basarak, rzklarn farkl klnmasndaki hikmeti belirtir: "blm ile birbirleri iin almak..."

"Rabbinin rahmetini onlar m taksim edip paylatryorlar. Dnya hayatnda onlarn geimlerini aralarnda biz taksim ettik. Birbirlerine i grdrmeleri iin kimini kimine derecelerle stn kldk" (43/Zuhruf, 32). yette geen "i grdrme" tbiri asl konumuz olan "meslek formasyon" meselesi asndan byk ehemmiyet tar. Zira, grdrlen iler belli bir meslei ilgilendirir. nsanlarn, birbirlerinin iini grebilmesi iin o ilerde yetimesi gerekir. Her ii bilen veya hibir ii bilmeyen insanlardan mteekkil bir cemiyet dnlemez. Vasfl mahareti en az isteyen "amelelik" ve "hamallk" bile belli bir tecrbe ve formasyon ister. u halde, birbirlerine i grdrme esasna dayandrlan hell rzk temini iin, yeni yetien nesillerin "i grebilir" vasfta olmas arttr. Bu da meslek formasyonu gerektirir.

4) Dnya in Talep Emri: "slam dinini dier pek ok din ve sistemden ayran bir husus, dnya ve hiret, madde ve mana, ruh ve beden muvazenesidir. Bunlardan biri, dieri iin feda edilmez. Her ne kadar hiret dncesini zihinlerde daima canl tutmak isterse de dnyann ihmal edilmesini talep etmez. Bilakis dnyann da unutulmamas, ihmal edilmemesi tenbih edilir. Kur'n- Kerim baz yetlerinde gerekten hireti hi dnmeden sadece dnyay talep edenleri

knarken, dier baz ayetlerinde de hem dnya ve hem de hireti talep edenleri takdir eder ve ayrca "dnyadaki nasibini unutma" (28/Kasas, 77) der. Dnya ve hireti beraberce talep etmeyi emreden ayetlerden biri de udur:"nsanlardan: "Rabbimiz! Bize dnyada ver" diyenler vardr. ylesine hirette bir pay yoktur. "Rabbimiz! Bize dnyada iyiyi, hirette de iyiyi ver, atein azabndan koru" diyenler vardr. te onlara kazanlarndan tr karlk vardr." (2/Bakara, 200-202). (Bunu tamamlayan) bir dier yet de melen yle:

"Dnyay isteyene -istediimiz kimseye dilediimiz miktarda- hemen veririz. Sonra ona cehennemi hazrlarz, yerilmi ve kovulmu olarak oraya girer. hireti isteyip, inanm olarak onun iin gerekli almada bulunan kimselerin, ite onlarn almalar mekur (makbul) olur. Her birine, onlara da, bunlara da Rabbinin vergisinden birbiri ardnca veririz. Rabbinin vergisi kimseden men edilmi deildir" (17/sr, 18-20).

5- ocuun Madd stikbalini Dnme Fikri: Meslek formasyon meselesini aydnlatan ve garantileyen bir husus da budur. Kur'n- Kerim'de bu fikir pek aktr. Ancak, Kur'an bu konuyu, yarnlarn samimi olarak dnp tedbir alacak hmiden mahrum olan yetimlerin ihmal ve istismarn nlemek maksadyla, yetimlerle ilgili olarak ter etmitir. Biz de bu kadarck bir iaretle yetinip, meseleyi yetimlerle alkal bahse brakyoruz.

Meslek Konusunda Yksek deal: ocuun madd istikbali meselesinde dikkatimizi eken Kur'n bir orijinalite, meslek hususunda yksek idealler vermi olmasdr. Daha nce de sylediimiz gibi, Kur'an- Kerim'de ocuun meslek formasyonuyla dorudan alkal ayetlere, emirlere rastlanmaz iken, bu konuyla zmnen de olsa ilgi kurabileceimiz bir ksm yetlerde yksek ideallerin sz konusu edildiini grmekteyiz. Bu yetlerden biri daha nce de temas ettiimiz ideal bir Mslmann on be kadar vasfnn zikredildii bir pasajda geer. te burada kaydedilen ve bir m'minde bulunmas gereken ideal vasflardan biri, arkadan gelecek zrriyetinin istikbali iin C enb- Hak'tan talepte bulunmaktr: "Onlar: "Rabbimiz! Bize elerimizden ve ocuklarmzdan gzmzn aydnl olacak insanlar ihsan et, bizi mttakilere nder yap" derler." (25/Furkan, 74). Yine bu meseleyle irtibat kurabileceimiz, eski peygamberlerle alkal bir ksm dualarda da ayn mny bulmaktayz. Hz. brhim ve Hz. smil, Kbe'nin temellerini ykseltince u duay yaparlar: "Rabbimiz! Yaptmz kabul buyur, phesiz ki sen, hem iitir, hem bilirsin. Rabbimiz! kimizi sana teslim olanlardan kl, soyumuzdan da sana teslim olanlardan bir mmet yetitir. Bize ibadet yollarmz gster.. Rabbimiz! lerinden onlara senin ayetlerini okuyan, kitab ve hikmeti reten, onlar her ktlkten artan bir peygamber gnder. Dorusu gl ve hakim olan ancak sensin." (2/Bakara, 127-129).

Yine Hz. brhim, C enb- Hakk'n: "Seni insanlara nder klacam" hitbna kar "Soyumdan da" (2/Bakara, 124) talebinde bulunur. Hz. brhim'in ocuklar iin yapt dua ile, yeni nesillere verilecek formasyon meselesi arasnda kurulan irtibatn olduka zayf olacana dair yaplacak bir itiraza hak vermekle birlikte, hemen kaydetmek isteriz ki, slm fakhleri, ocuklarn meslek tevcih ve formasyonu meselesinde, yet-i kerimelerde ifde edilen espriye uygun esas getirmilerdir. Yani ocua retilecek meslek, ocuun babasnn icr etmekte olduu -halkn telakkisi asndan- meslekten erefe daha dk olmamaldr. Szgelimi, meslei sarraflk olan bir kimse, ocuunu, itibarca daha dn olan terzilie vermemelidir. fi fakhlerinden Mverdi (v. 450/1058), mevkii yksek bir babann ocuunu, u veya bu nokta-i nazardan zarar ve aalanma getirecek bir meslee vermemesi gerektiini syler. Hanef fakhlerinden sren de (v. 632/1230), ocuu, babasnn mesleinden daha dk bir meslee vermemek gerektiini ifde eder.

Burada belirtilmek istenen husus, halkn rfnde ve efkr- ummiyede (kamuoyunda) mevcut olan deerlendirmelerin nazar- itibara alnmas gereidir. Mcerret din asndan u veya bu meslein dier bir meslee nazaran daha erefli olduunu sylemek mmkn deildir. stelik u meslein erefli, brnn erefe dn olmas gibi deerlendirmeler zamana, zemine, itim muhite gre deien izf hkmlerdir.

Hanbel limlerden olan bn Kayyim (v. 751/1350) daha deiik bir grle, ocuun gsterecei istidada gre meslek veya mektebe verilmesini teklif eder: "Eer baba, ocukta iyi bir anlay, shhatli bir idrak, kuvvetli bir hfza ve yeterli bir kavrama kefederse onu ilme tevik etmelidir. Zira bu vasflar, ilmi kolayca kabul iin ocukta ftr bir kabiliyetin varlna delildir. Bunun aksine, ocukta mesleklerden birine mteveccih bir heves ve kabiliyet grrse ve bu meslek de mubah ve insanlar iin faydal bir meslek ise, ocuu o sahada yetitirmesi gerekir."

zetle, btn slm mezhepleri, blu andan nce, ocuklara meslek retilmesinin lzumunda ittifak etmekle kalmayp, bu meslein ocuun kabiliyet ve ailesinin itim mevkiine uygun olmasn ve insanlara faydal bulunmasn da art koarlar. Bu hkmlere giderken alimlerin, bir ksmn yukarda kaydettiimiz Kur'n nasslardan istifde ettii muhakkaktr. slam dini, ayrca ocua, bludan nce meslek retme vecibesinin nazariyatta kalmayp, fiilen gereklemesini salamak iin, bakaca prensipler koymu, mmkn mertebe bu hususu teminat altna almaya almtr. Ancak konunun teferruatna girmek bizi asl maksadmzdan uzaklatracaktr.

Grld zere, slm dini, ocua mesleki bir formasyon kazandrlmas iine, din terbiye kadar ehemmiyet vermi olmaktadr. Meslek formasyon ii, ekonomik krizin de katksyla gayr- mer yaam tarznn eitli bataklklarnda boulma noktasna getirilen gnmz genlii iin ayr bir dnem tamaktadr. Mslmanlarn tarihlerinde rastlanmayan byle bir bunalmn yaygnlamasnda, tedrist sisteminde din eitimin yokluu kadar meslek eitimin yokluu da etkili olmutur.

En Hayrl Meslek: ocuklara retilmesi gereken meslekler hususunda baz temel bilgiler verdikten sonra, meseleye bir baka adan da k tutmak isteriz. Dinimize gre hangi meslek efdaldir? Bu hususta bn Hacer'in bir tahkiki yle: "Mverd der ki: "Temel kazan yollar tr: Ziraat, ticaret, sanat (zanaat).

fi mezhebine gre, bunlardan en temizi ticarettir. Der ki: "Bana gre en temizi ziraattir. nk tevekkle daha yakndr." Nevev, Buhr'de gelen "Hi kimse elinin emeinden daha hayrl bir taam yememitir" hadisine dayanarak Mverd'nin bu grn tenkit eder ve: "Doru olan udur: En temiz kazan el emeiyle olandr." Nevev devamla der ki: "Eer ziraati ise, bu en temiz kazantr. nk bu da el emeiyle hasl olmaktadr. Bunda tevekkl de var, insan ve hayvanlara amil faydalar vs. de var." Ben de derim ki (bn Hacer): "El amelinden olan ziraatin de stnde cihad yoluyla kfir malndan elde edilen kazan var. Bu Raslullah ve ashabnn da kazan yoludur. Bu, kazanlarn en erefidir. nk bunda hem Allah kelmn yceltip Allah dmanlarnn kelamn alaltmas var, hem de uhrev menfaatler var." Nevev der ki: "Kim eliyle almazsa onun hakknda ziraat, zikrettiimiz sebeplerle daha faziletlidir."

Ben de (bn Hacer) derim ki: "Burada kasdettii husus, bakalarna ml olan faydalardr. Ama mull faydalar ziraate mnhasr deildir. Bilakis her bir el emeinde mull faydalar vardr. nk onda insanlarn ihtiya duyduu eylerin hazrlanmas mevzbahistir. Gerek u ki, bunun muhtelif mertebeleri vardr; durumlara ve kiilere gre deiir." El emeinin stnl, kiiyi tembellikten, lzumsuz ve zararl eyler uramaktan koruyup, hayrl ile megul etmesi, bu sretle nefsi krmas, bakasna muhta olup dilenme zilletinden kurtarmas gibi sebeplerden ileri geldii belirtilmitir. (18)

Rzk, Azalp oalabilir mi?

Rzkmz azalp oalabilir mi sorusuna, evet cevab veririz. nk Kur'an, bu konuda net cevap vermektedir: "Allah, kimi dilerse, onun rzkn geniletir, daraltr." (13/Ra'd, 26) "Allah, rzkta kiminizi dier bir ksmnza stn kld." (16/Nahl, 71) Allah, kulunun gidiatna gre, mkfat olarak rzkn oaltr veya ceza olarak

daraltr. "Hatrlayn ki, Rabbiniz size: Eer krederseniz, elbette size (nimetimi) artracam ve eer nankrlk ederseniz, hi phesiz azabm ok iddetlidir! diye bildirmiti." (14/brahim, 7) "Allah, faizi tketir, sadakalar ise artrr (faiz karan maln bereketini giderir, sadaka verilen maln bereketini artrr)." (2/Bakara, 276) Rzklarn elde etmede insanlarn alkanlklarnn rol vardr. Kulun rzknn geniliinin sebeplerinden birisi de, gnahlardan kanmak ve namaz dosdoru ve devaml klmaktr. "Kim Allah'tan saknp korkar ve gnahlardan kanrsa, (Allah) ona bir k (yolu) yaratr ve onu ummad yerden rzklandrr. Kim Allah'a gvenirse, O, ona yeter." (65/Talak, 2-3) "Ailene namaz klmakla emret ve kendin de ona sebat ile devam et. Biz senden rzk istemiyoruz. Seni biz rzklandrrz. Gzel kbet takva ehlinindir." (20/Th, 132) "Eer Allah rzk kullar iin bolca yaysayd, yeryznde taknlk yapar ve azarlard. Fakat diledii kadar bir lyle indirir." 42/r, 27) "Allah, kullarndan diledii kimsenin rzkn geniletir ve dilediine de ksar. phesiz Allah her eyi hakkyla bilir." (29/Ankebut, 82). Rzklanmadaki stnlkte alma, sa'y ve gayretin rol pek byktr. Rzkmz, tutacamz yola gre deiir; tutacamz yolun Allah'n ezel ilmiyle bilinip kayd ona gre yaplm olmasyla, levh-i mahfuz kaydnda deime olmaz.

Rzkn Genilemesi ve Daralmas

Allah, bazan kulunun rzkn geni tutar, bazan da ksar. Kulunu zengin veya fakir klmak Ona aittir. Bu durum, rzk verilen kiinin, salih bir kul olduuna, rzk kslan kiinin ise salih olmadna delil olmaz. Zira zenginliin elde edilmesi, kazanlm bir hak olmad gibi; sahibi de Allahn honutluunu kazand iin zengin klnm deildir. nk Allah, ou kez s, gnahkr ve kfirlerin rzkn geni tutar. Bunu, ya dilediini yapt ve istedii tarzda hkm verdii iin yapar, yahut da bir maslahat ve bir hikmetten dolay yapar. Allah, bazan sdk kullarna kendisinin bildii bir hikmetten dolay veya snnetullah (genel yasalar) gerei rzk dar tutar. Kulun, bunu bir mkfat veya Rabbna yaknlk veya ceza ve Rabbna uzaklk derecesi tarznda telakki etmemesi gerekir.

Fakat insan byledir; Rabb ne zaman kendisini imtihan edip ona ikramda bulunur, ona nimet verirse; Rabbm bana ikram etti der. Ama Rabb onu imtihan edip rzkn daraltrsa; Rabbm bana ihanet etti, beni kk drd der. Hayr, dorusu siz, yetime ikram etmiyorsunuz. Yoksula yemek vermeye tevik etmiyorsunuz. Miras, helal haram demeden yiyorsunuz. Mal da pek ok seviyorsunuz. (89/Fecr, 15-20) bni Kesir, bu yetin tefsirinde yle der: mtihan maksadyla rzkn geni tuttuunda, kulunun bunun kendisi iin Allahtan bir ikram olduu kanaatn tamasn Allah ho karlamyor. Zaten durum, byle deildir. Bu bir imtihandr, bir snamadr. Ayn ekilde, rzkn daraltarak imtihana tbi tuttuunda ise zanneder ki bu, kendisi iin bir ihanettir. Allah, kell = hayr diyor. Yani, durum zannedildii gibi deil. Ne bunda, ne onda. nk Allah, mal, sevdiine de verir; sevmediine de. Burada gaye, her iki durumda da Allaha itaata teviktir. Zengin olunca, bununla Allaha kretmesi, fakir olunca da sabretmesi. te bu sabr ve kr ile kulun Rabbna yaknlk derecesi sz konusu olur. (bn Kesir, Fecr Sresi tefsirinden)

Rzktaki Farklln Hikmetleri

Rabbnn rahmetini onlar m bltryorlar? Dnya hayatnda onlarn geimliklerini aralarnda biz taksim ettik ve onlardan kimini tekine derecelerle stn kldk ki, biri dierine i grdrebilsin. Rabbnn rahmeti, onlarn toplayp ydklarndan daha hayrldr. (43/Zuhruf, 32) Allah, kullarna rzk bollatrsayd, yeryznde azarlard. Fakat diledii lde indiriyor. nk O, kullarndan haberdardr, her eyi grendir. (42/r, 27)

iddetli fakirlik iinde de olsa, mmin, Allahn hikmeti gerei olan bu farkllktan dolay mahzun olmaz. nk insana verilen tm dnyalk, az bir met ve geici bir zevktir. Onun iin mminin hakszlk etmesi, gaye ve gayretinin dnyalk olmas ve onun yokluu veya elden kmas durumunda fazlaca zlmesi doru olmaz. nk mminin maksad hiret; gayesi Allahn rzasdr. Ve o, dnyann Allah katndaki deersizliinin derecesini bilir. nsanlar bir tek mmet olacak olmasayd, Rahman inkr edenlerin evlerine gmten tavanlar ve zerine binip kacaklar merdiven yapardk. Ve evlerine kaplar ve zerine yaslanacaklar koltuklar, kanepeler ve ssler verirdik. Btn bunlar, sadece dnya metndan ibarettir. hiret ise, Rabbnn katnda saknanlara mahsustur. (43/Zuhruf, 33-35)

Yani, cahillerin bir ou mal vermemizin, verdiimiz kimselere olan sevgimizin bir delili olduuna inanmayp, mal iin kfr zerine toplanmasalard, Rahman inkr edenlerin evlerine gmten tavanlar ve zerine binip kacaklar merdiven (asansr) yapardk. Yani, merdiven, kaplar, koltuk ve yastklar hep gmten olacak. Ama, btn bu dnyalklar, Allah katnda deersiz ve geici olan eylerdir. Mmin, rzk darlnda ve bakalar iin bir genilik szkonusu iken, kendisinin ektii sknt karsnda dnyalk hibir eye zlmez. Onun hrs ve gayreti, Allah rzasna ve hirete yneliktir; dnya metna deil. nk, dnya, Allah katnda bir sivrisinein kanad kadar deerli olsayd, hibir kfire asla ondan su iirmezdi. (Tirmiz)

Bu sylenenlerden, mslmandan fakirlie teslim olmasn ve almay brakmasn istediimiz anlalmamaldr. Burada kast edilen, mslman, sebeplere tutunma konusunda dinin kendisinden istedii eyi yerine getiriyor ve rzk kazanmak iin meru yollarla alyor da buna ramen rzk az ve ksk kalyorsa, onun yukarda ifade edilenleri hatrlamas, elinin darlndan ve rzknn azlndan dolay zlp huzursuz olmamasdr.

Rzk Genilii mtihan Karsnda Mslmann Tutumu

Rzkn bollap yaylmas durumunda mslmana den, btn gaye ve incelikleri gz nnde bulundurmas, Allahn zenginlere gsterdii grevleri yerine getirmesidir. Bu grevler, ksaca unlardr:

a- Yaknen inanmal ve zihninde tutmal ki, elindeki mal, Allahn maldr. (O muttakiler ki,) Bizim rzklandrdmz eylerden infak ederler (Allah iin harcarlar). (2/Bakara, 3) Ve Allahn, size verdii malndan onlara da verin. (24/Nur, 33) Bu (mal), Allahn rzklarndan (bir rzk)dr. Size verdiimiz rzktan infak edin (Allah iin harcayn.) (63/Mnfkun, 10)

b- Mal ktye kullanmaktan (zulm ve smr vastas yapmaktan tuyanul mal-) saknmaldr. nk mal, bazan sahibini azdrr. Size verdiimiz rzkn temizlerinden yiyin. Ama bu hususta taknlk etmeyin; sonra gazabm zerinize iner. Kimin stne gazabm inerse artk o, (atee) dmtr. (20/Th, 81) Allahn verdii rzkta tuyan, yani azgnlk; rzk verene nankrlk etmek, elenceyle megul olup rahat bir hayatla oyalanarak kulluu unutarak nimetlerin krn eda etmemek ve mallarn gnah yollarda harcamak, fakir fukarann haklarn gzetmemek suretiyle hududullah (Allahn izdii er snrlar) inemek eklinde olur.

c- Karun ve Salebe kssasn aklnda bulundurmas gerekir. Karuna Allah okca mal vermiti de, o azm ve mal onun marmasna sebep olmutur. Hatta daha da ileri giderek mal, kazan yollarn bilmesi sayesinde kendisinin elde ettiini iddia etmiti. Taknlnn sonucu da Kurann haber verdii gibi olmutu: Nihyet biz, onu da evini de yere batrdk! (28/Kasas, 81)

Rzk Darl mtihan Karsnda Mslmann Tutumu

Rzkn darl halinde mslman iin doru olan tutum u tarzda gerekleir: a- Mslman yaknen bilmeli ve aklnda tutmal ki, rzkn genilemesi ve daralmas, Allahn kuluna ikramnn veya ona h- ihanet etmesinin, onu horlamasnn bir iareti deil; sadece kul iin snama ve denemedir. Rzkta bir darlk szkonusu olunca bu, Allahn, kulunu imtihan etmeyi murad ettiine delalet eder. Allah, kullarn diledii zaman diledii eyle imtihan eder. Alkla imtihan ise, mminler iin u veya bu ekilde mutlaka olacaktr. Andolsun ki sizi biraz korku, alk, mallardan, canlardan ve rnlerden biraz azalma (fakirlik) ile imtihan eder, deneriz. (Ey Peygamber!) Sen sabrl davrananlar mjdele. (2/Bakara, 155)

b- Bu durumda bilmeli ki, sarlp yerine getirmesi gereken ibadet, sabr- cemldir. Bu ibadeti yerine getirdi mi, ecirleri kendilerine hesapsz verilecek olan yaknen iman etmi sabrllardan olur.

c- zlmemeli, eli darald, rzk azald ve geimi zorlat iin tasalanmamaldr. Daima Rasulullah ve onun ashabn, onlarn yaad fakirlikleri, karnlarna ta balamak zorunda kallarn hatrlamaldr.

d- Bilmeli ki, dnya met az ve geici, lezzetleri fnidir. Elden knca da zlmeye ve tasalanmaya demez.

e- Mal azl yznden kendinden daha aadaki insanlara bakmal; mal okluu asndan kendinden stte olanlara bakmamaldr. Sizden biri, mal ve yaratl itibariyle kendinden stn bir kimseyi grdnde, kendinden daha aa olanna baksn (Kendisini onunla mukayese etsin). (S. Buhri, Askalni erhi, 11, s. 322) Sahih-i Mslimde u ilave rivyet edilmitir: ...te bu, Allahn size olan nimetlerini hakir grmemek iin uygun olan bir davrantr. Bu hadiste, hasedin (ekememezlik) ilac vardr. nk kii, kendinden stn olana bakp kendini onunla kyaslaynca haset etmekten emin olmaz.

f- Yine Buharinin rivyet ettii u hadisi aklnda bulundurmaldr: Dnyada bir garip veya (geip giden) yolcu gibi ol (yle yaa). (a.g.e. 11, 233) Bu hadis, dnyada zhde, dnyay benimsememeye ve yetecek kadar yiyecekle kanaat etmeye tevik hususunda bir kuraldr. mam Nevevi yle der: Bu hadisin anlam, dnyaya meyletmeyin, oray vatan edinmeyin, orada kalmay iinizden (bile) geirmeyin ve vatanlar olmadndan gariplerin bir yerde balanp kalmadklar gibi siz de dnyaya balanmayn. Yolcu, vatanna ulamak arzusuyla yolda yryen, geip giden demektir. Kii dnyada, efendisinin ihtiyac sebebiyle baka bir beldeye gnderdii kle gibidir. O, gnderildii ii yapmada acele etmek, sonra vatanna dnmek ve baka eylerle ilgilenmemek durumundadr. (a.g.e. 11/233234) (19)

ktisad; Harcamada Orta Yol

Arapa bir kelime olan iktisad; Orta yolu tutmak, itidal ile hareket etmek, tutumlu olmak, gereinden az veya ok harcamaktan kanmak anlamna gelir. ktisad kelimesinin tredii k-s-d ve trevleri Kuranda 6 yette geer (5/Mide, 66; 9/Tevbe, 42; 16/Nahl, 9; 31/Lokman, 19, 32; 35/Ftr, 32).

slmiyet, yeme, ime, giyim, kuam, eya kullanm gibi her hususla arlktan kanmay, orta yolu tutmay emretmitir. Savurganlk ve cimrilii yasaklamtr. lerin hayrls orta olandr. Kur'an- Kerm'de yle buyurulur: "Yrynde ll ol; sesini ks (bara bara konuma)" (31/Lokmn, 19); "Elini boynuna balayp cimri kesilme; bsbtn ap tutumsuz olma. Yoksa piman olur, akta kalrsn" (17/sr, 29). ktisadn kart israftr. sraf ar gitmek, gereinden fazla yemek, imek ve harcamaktr. Bu ise dinimizce yasaklanmtr. Tutumlu olanlar kimseye muhta olmazlar, rahat ve huzur iinde yaarlar. "Tutumlu olan fakir olmaz."

slmiyet insanlar arasnda eitlie, gsz korumaya zel bir nem vermitir. Zekt ve sadaka vlen davranlardr. toplum tevik edilmitir. Fakat servet ve refahn tabana yaylmas esas alnmtr. Servetin, ounluun aleyhine bir aznln elinde toplanmas yasaklanmtr. "Servet iinizde zenginler arasnda dnp dolaan bir devlet olmasn" (59/Har, 7) yeti bunu ifade eder. slmiyet zel mlkiyeti korur ve tevik eder. Emee retim faktrleri ierisinde byk deer verir. "Gerekten de insan ancak kendi altn elde eder" (53/Necm, 39) yeti bunu ifde eder.

Peygamber efendimiz en kutsal kazancn el emei rn olduunu belirtmitir (Ahmed b. Hanbel, Msned, III/466, IV/141). Tembellik ve bakalarnn srtndan geinmek yasaklanmtr. Bu nedenle fiz yasak klnmtr (bkz. 2/Bakara, 275-279). Teebbse de byk deer verilmitir, sermaye emekle beraber deerlidir.

sraf (savurganlk) yasa, temel ilkelerden biridir. Ticarete nem verilmi ve kr haddi geni tutulmutur. Karaborsaclk ve haksz kazanlar yasaklanmtr. Tketicileri aldatacak faliyetlerden kanlmas istenmi; mallarn reticilerden tketicilere en ksa yoldan ulatrlmas amalanmtr (bk. Hamdi Dndren, slm Hukukuna Gre Alm-Satmda Kr Hadleri, Balkesir 1984, s. 125-202; Gnmz Ekonomik Problemlerine slm Yaklamlar, stanbul 1988, s. 10 vd.; Orhan Ouz-lhan Uluda, Genel Ekonomi, stanbul 1981, s. 39-41; Abdullah Ycel, amil slm Ansiklopedisi, c. 3, s. 125-126)

ktisat, amelde itidaldir. stediini iyi bilen, eilip bklmeden onu gerekletirmeye alandr iktisatl. ktisat, istenen eyi iyi bilmek mnsna geldiine gre, mslmann istedii ye Allah rzsdr, yle olmaldr. Allah rzs Allahn emirlerine uymakla elde edilir. Allahn emirlerine uymada, yani ibdetlerde para ve mal gibi eyler nemli bir yer tutar. Her ibdetin iinde para, mal, mevki, hret gibi eyler vardr. Bunlar mslmanca deerlendirmeyen kimsenin ibdetleri ne derece kabul olur?

Bedir Savann pek ok hikmetlerinden biri de dman kervann vurmak, mrikleri zayflatmak, mslmanlar iktisden glendirmekti. Peygamberimizle birlikte balayan dnemdeki slm tarihinin ilk sava iinde iktisd bir sebebin bulunmas dikkat ekicidir. Zaten bata Peygamberimiz (s.a.s.) olmak zere, sahblerin tm, dier insanlar gibi dnya hayat yaadlar. Dnya hayatnda parann, maln, olmad yer olabilir mi? Onlar, her ilerini slma uygun hale getirdiler, ksa zaman iinde mriklere, Pers ve Bizans mparatorluklarna galebe aldlar, devirlerinin ilerini slma uygun hale getirdiler ve tek sper g oldular.

slmiyet, paraya, mala, sokaa, arya, pazara mdhale eden bir dindir. Kapitalizmle, sosyalizmle slmn alkas yoktur. slm, insanlarla ilgili her eyi kendine uygun hale getirmek ister. slmda nemli olan, ncelikle irkten ve haramlardan kamaktr. irk ve haramdan kaan mslmanlar farz, vcip ve snnet sralamasyla ibdetlerini yerine getiriyorsa, dnya onlar iin terakk ve snav yeri, hiret de ebed sadet diyar olur. Hibir mslman, iktisadn dna kamaz. nsann ihtiyalar, iktisat ile sk skya bal olduu gibi, ihtiyalarn hellinden temini de nemli ve srekli bir ibdettir.

Kurn- Kerim, cimrilii de, isrf da haram klmtr. Akrabya, miskne/yoksula, yolcuya hakkn ver. Gereksiz yere de sap savurma... Eli sk olma; bsbtn eli ak da olma. Sonra knanr, (kaybettiklerinin) hasretini eker kalrsn. nk Rabbin rzk dilediine ok, dilediine az verir. (17/sr, 26, 29-30). Zenginlikte,

fakirlikte ve ibdette iktisad iyi eydir. yet ve hadislerde geen, yani slm literatrdeki iktisaddan kast, tutumluluk deildir. Zira, hayrda israf, israfta da hayr yoktur. slm, hem kazandmz, hem de harcadmzkendi lleri dhilinde tutmamz ister. slmn dna kan her ilem, iktisaddan kp ekonomiye girmitir. Nitekim Kuranda yle buyrulmutur: Biz (servete kavutuklar iin) maetlerine/refhlarna marm nice memleketleri helk ettik. (28/Kasas, 58). Bir bakma, u yet bu konuya aklk getirmektedir: Allah gven (ve) huzur iinde olan bir ehri misal verir ki, o ehrin (halknn) rzk, her taraftan bol bol gelirdi. Fakat, Allahn nimetlerine nankrlk ettiler de yapmakta olduklar eylerden dolay Allah, onlara alk ve korku elbisesini tattrd. (16/Nahl, 112). Bu anlatlanlar bizim iin byk ibret tamaktadr. u yet, meseleye iyice aklk getiriyor: (C ezay hak etmi bir toplumu) Bir lkeyi helk etmek istediimizde, o lkenin zenginlik sebebiyle marm elebalarna (iyilikleri) emrederiz; buna ramen onlar orada ktlk ilerler. Bylece o lke, helke mstahak olur; Biz de oray darmadan ederiz. (17/sr, 16). Yani, Peygamber lisnyla, Naslsanz, yle (bulunduunuz ve lyk olduunuz hale gre) ynetilirsiniz. O yzden zenginlik veya fakirliin hangisinin kendimiz asndan hayrl olduunu bilemediimizden, Y Rab, beni rzna uygun noktada bulundur, hakkmda zenginlik ve fakirlikten hangisi hayrl ise onu ver diye du etmek en dorusu olsa gerektir. Zaten mslman halkmz da, atasz olarak yle du eder: Allah, ok verip azdrmasn, az verip gezdirmesin.

ktisat, slm nizam iindedir. Bir ey, btnyle elde edilemezse, tmyle de terk edilmez srrnca, slm nizam iinde bulunmayan gnmz mslmanlarnn ou, imkn varsa kapitaliste, imkn yoksa ona zenerek yaamaktalar. Halbuki, hangi dzen ve ortam iinde bulunurlarsa bulunsunlar, mslmanlar, en azndan kendi zel hayatlarnda, ev ve iyerlerinde slm iktisadn yaayabilirler. slm yaayan birka kii bulup bunlarla bir araya gelebilirler. slm yaayanlar, aralarnda ibirliine giderek, hem madd, hem mnev adan kazanabilirler de. Biz, yaantmzla slm izhar etsek, dier dinlerin toplumlar kitleler halinde slm kabul ederler. En etkili ve tekzip edilmez tebli, slm yaamaktr. Zaten ya inandmz gibi yaarz veya yaadmz gibi inanmaya balarz. Parayla, malla ilgili ibdetler hayli zordur. Mslmanlarn ou bu hususta baarszdr. Felketlerin ou da buradan kaynaklanmaktadr.

nsan ktisadn Dnda Kalabilir mi? ktisadn mnsnn amelde itidal olduunu belirttik. Bungnk anlam ise: retim ve tketim ilerini dzenleyen, kaynaklarn insanlar arasnda eit veya dil ekilde paylalmasn salayan madd refah, i hayat demektir. Dolaysyla iktisat anlay, bireylerden devletlere kadar uzanr. Hatta iktisat asndan dnyaya bakarsak, devletler arasnda bu konuda ylesine sk irtibat var ki, sanki dnyada tek devlet bulunuyor. Giderek kreselleen, tek bir ehir gibi birbiriyle iletiim ve etkileim iinde bir dnyada yayoruz. Dolar ve euro gibi paralarn btn dnyada ilem grmesi, dnyann br ucundaki bir retimin, en uzak bir yerleim yerinde rahatlkla pazarlanmas buna bir rnektir. Zamanmzda para, eski dnemlere oranla daha byk nem kazanmtr; parasz hemen hibir ey olmuyor. nsan, parasz bir hayat yaayamadna gre, herkes iktisatla sk skya baldr. slmiyette her trl ibdetin iktisat ile irtibat vardr. Hatta riyzta ekilen bir bidin, elindeki tesbihi, azndaki gdas, stndeki elbisesi iktisat iinde deerlendirilir.

nsan; yemek-imek, giymek ve barnmak zorundadr. Bylece iktisat ftr, doal bir ilim daldr. ktisad bilmeyen bu konuyla hi ilgilenmeyen insan da, aslnda iktisatla, para ile bir btn yaamaktadr. Nasl ki gne battnda karanlk kendiliinden gelirse, slm nizam ve ona bal slm iktisad olmaynca, kapitalist anlay ve dierleri de kendiliinden gelir ve mslmanlar, o iktisadn iinde yer alr.

Menfaat: Menfaat duygusu Allah tarafndan iimize yerletirilmitir. Doal olarak herkes menfaatinin peinde koar. Menfaatinin peinde koanlar iki ksma ayrlr: Hell-haram dnmeden kazananlar ve hell kazan peinde koanlar. Bunlar tekrar iki ksma ayrlr: Menfaatini mterek almalarn iinde grenler ve ferd kazan temin edenler. Elbette, kazanan kimse, harcayacak da. Harcamalar da iie daireler eklindedir. Midesi iin oka harcam yapanlar, beynini doyurmak iin eitli ekillerde bilgisini arttran ve imann glendirmek iin slmn temel meseleleriyle megul olanlar. oluuna ocuuna bakanlar, akrablarn dnenler, cemaat uuruna erenler. mmet iin didinenler, slm milleti iin alanlar... Kimin himmeti milleti ise, o tek bana bir millettir.

Her ey Allahn ihsndr. Bir ksm kimseler, Allahn ihsanlarn, Allaha isyan etmekte kullanr. Allah bu hususta kullarn uyarr. Kuranda Allah, verdii nimetleri hatrlatr. nsan, menfaat duygusunu msbete eviremezse, menfaatine yardm eden eyleri putlatrr. Dikkat edilmesi gereken nokta, menfaat duygusunun iptal edilemedii, ama ya haramda veya hellde altrlmasdr. Menfaat anlaynn dna kamayan insan, ya sadece dnyev basit karna gre yaar; ya da hirette, bitmeyecek, sonu gelmeyecek menfaati ncelikleyen bir hayat srer.

Herhangi bir gnah ileyen kimse, bu gnah sadece kii ile Rabbi arasndaki ilikiyi ilgilendiriyorsa, Allahla onun arasnda kalm bir durumdur; kaz ederek, tevbe ederek affettirebilir. Ama bir ahsa olan borcunu birka gn geciktirse, bu durum o iki insann arasn aar. Hele bu devirde... stedii gn bankadan parasn eken insan, tyin edilen gnde alacan alamazsa, bir daha mslman kardeine para vermez, bylece mslmanlarn kardelii, birlii sarslr, mmet duygusu zedelenir, ortaklk, ibirlii ve yardmlama kolay kolay kurulamaz.

mann meyvesi ibdettir. En nemli ibdetler de mal ve etrafnda bulunanlardr. Bunun iin, her mslman hellinden kazanmaya, hell dairede harcama yapmaya almaldr. Hell daire, keyfe kfi gelir/gelmelidir. Fertler tek tek uurlu mslman olduklar gn, bireylerden oluan halk zten slm yaayacaktr. yle ise, toplum hayatnn dinden uzak olmasnn cezsn, dini yaamayan her fert ekecektir.

Bugn slm ktisad tbiri yaygn olmakla beraber, byle bir tbir Kuranda ve hadislerde gememektedir. nk slmda iktisat, bal bana bamsz bir bilim dal deil; slm ilimlerin btnndedir ve ibdetlerin iindedir. Ksacas, insandan ayr dnlmeyen bir nesnedir. Psikolojide yalnlama diye bir tbir vardr; yani elmay, renginden ayr dnemezsiniz. Bunun gibi slmiyeti, iktisattan ayr, iktisad da slmdan ayr dnmek mmkn deildir. Aynen dnyay hiretten, hireti de dnyadan ayr dnemeyeceimiz gibi. Elbette, mslmanlar, hellinden kazanp zengin de olabilirler. Yine mslmanlarn iinde fakirler de bulunabilir. Son asrdr, zengin-fakir durumunda cidd deimeler oldu. nk bir taraftan zekt unutulurken, te yandan fiz, zengini daha zengin edip, fakiri de daha ok fakirletirdi. Zenginle fakir arasndaki makas iyice ald. Bu da zengin-fakir dmanln dourdu. Dnyann % 20lik nfusu, yer alt ve yerst zenginliklerinin % 80ine, geri kalan % 80lik nfus da servetin % 20lik dilimine sahip oldu. nfak ve yardmlama yerine smr egemen olduundan, kapitalist-sosyalist atmalar kt, ok sayda mslmann yaad lkelerde de bu rzgr estiinden, yemyeil yapraklar sarard.

Bundan daha beteri de u: Fakirin kaybedecek bir eyi yoktur. Bir can var, belki intihar etmeyi dnmese de, lmden de pek korkmaz. Zaman zaman yaad hayat, lmden beter olunca, lmeyi mumla arayabilir. O zaman saldrgan olabilir. Zengine gelince; o, mal mlk sahibi olduka, oluk ocuk says arttka, lmek istemez. Bir yandan lmden korkarken, te yandan malnn kaybndan, yaknlarnn lmnden de korkmaya balar, strab arttka artar. Bu tabloda ortaya kan terslik udur: Fakir slm renip yaamazsa, hangi yce dv iin hayatn ortaya koyacak? Zengin de slm renip hayatna geirmeye almad, maln ve gerektiinde hayatn Allah yolunda fed iin ortaya koyamad durumda, slm ne lde koruyabilir? hirete inanmayan btl bir dv adam, bir anarist, terrist; lmle sona ereceini dnd bir hayatta nice fedkrlklara katlanyor, hapis hayatn, ikenceyi, fakirce yaanty tercih ediyor, hatta niceleri lm gze alyor. Hrszlar, girdii evde vurulursa, yakalanrsa, kaybedecek pek bir eyleri yok. Ama ev sahibinin ise, ok hakl olmasna ramen, kaybedecek ok eyi bulunduu iin hrszdan, karakoldan, soruturmadan korkmaktadr. (20)

Dnya Hayat, Sizi Aldatmasn!

Allah, merhametini gstererek ikaz etmekte, dnyann aldatcln hatrlatmaktadr: Ey insanlar! Rabbinize kar gelmekten saknn. Babann evld, evldn da babas nmna bir ey deyemeyecei gnden ekinin. Bilin ki, Allahn verdii sz gerektir. Sakn dnya hayat sizi aldatmasn ve eytan, Allahn affna

gvendirerek sizi kandrmasn. (31/Lokman, 33)

Dnyaya, ister yakn hayat, hiretin nndeki hayat diyelim; isterse edn kknden alarak en di, en deersiz, en ireti en basit hayat diyelim; o insana ait istekler, arzular, ehvetler, uzun emeller ve bitip tkenmek bilmeyen hayaller olduuna gre, gnl ile Allah sevgisi ve Ona itaat arasna perde olan her ey dnya saylabilir. Akll insan, Allah sevgisi ile gnl arasna girerek perde ve engel olabilecek bu imtihan dnyasna dikkat etmeli, aldanmamal; onu kulluk bilinciyle deerlendirmelidir. Esas hayat, sonsuz hayat, en hayrl hayat; sonraki hayatmz, yani hirettir. Dnyada ekilenin orada biileceine gre, bu dnya hayatn hiret bilinciyle yaamal, dnyadaki grevlerimizi yaparak, oras iin hazrlanmalyz.

Zaman sana uymazsa, sen zamana uy sz gibi, ...Hi lmeyecekmi gibi dnyaya al! sz de Kuran ve snnetin dnya konusundaki deerlendirme ve tavsiyelerine terstir; bunlar bazen hadis diye takdim edilmektedir, Ktb-i Sittede byle bir hadis rivyeti yoktur. Baz insanlar da Allah, nimetlerini kulu zerinde grmekten holanr eklindeki hadis rivyetini, kendilerini gurur ve kibire, lks ve isrfa ynelten haramlar nimet diye takdim ederek, farknda olmadan da olsa, davranlaryla Allaha ve Raslne iftira atma gibi byk bir yanla debilmektedir. Bu hadisle cimrilik, mal gerektii ekilde kullanmama, sadece biriktirmekten holanma knanm olmakla birlikte; nimeti Allah yolunda ve mer bir ekilde kullanmak tavsiye edilmitir. Ama unutulmak istenen nimet tanmdr. Esas nimet; slmdr, takvdr, yardmlamadr, kt deil; iyi rnek olmadr. Allah, her eyden nce bu nimetleri kulu zerinde grmek ister.

Dnya bir aynadr. Aynann rengi, bykl, ukur ve tmsekliine, arkasndaki srlarn dklp dklmediine gre ekil ald/yansd, grntleri farkllatrd grlr. Bir eyin nemi, fazileti veya fenal, baka bir eyle mukayese yaplarak anlalr. Dnya konusundaki deersizlik, kendi bana ifade edilirse yanl olur. Dnya, Allahn imtihan alan olarak yaratt ve nice muhteem sanatlarn sergiledii bir alan olduu gibi; insann da halifesi olduu, snav yeri olan, hell nimetlerinden istifade edilecei, imar ederek gelime ve kalknmalarda bulunulaca bir yerdir. Dolaysyla kt ve deersiz deildir. Ama hiretle karlatrldnda durum deiir. hiret devaml ve dnyadaki eksik ve olumsuzluklarn olmayaca sonsuz bir mutluluk yeri olduundan, hirete gre dnya nemsizdir. Dnyay deerlendirmede hiret inanc temel ldr. O yzden hirete inanmayanlar, onu baka bir eyle karlatrma imknndan mahrum olduklar iin veya yoklukla (lm, onlar iin yok olmaktr) karlatrdklarnda czip gelmekte ve dnyay yalanc cennet gibi kabul etmektedirler.

Dnyann zemmi, bal bana bir hayr deildir. Her konuda olduu gibi dnya konusunda da l: Allah iin sevmek, Allah iin buzetmektir. Eline gemedii, sahip olamad iin dnyay ktleyip tahkir eden kii, eriemedii ciere pis diyen kedi gibidir. Aslnda eletirisi, sevgisinden ileri gelmektedir. Yine, dnya, eline getii halde, zaman akp gidiyor, zamanla birlikte sahip olduu dnyalklar da azalyor, eriyor diye teselli bulmak iin kzdndan dnyay ktlemek, dnyaya ballktan kaynaklanmaktadr. Makbul olan tahkir, Allah iin, Allah sevgisinden, hiret sevgisinden ileri gelendir. nsann, Allahn mafiretine, muhabbet ve ibdetine engel olduu iin, dnyann zarr ilerinin, kendisini uhrev gzelliklerden alkoyduu iin veya cennetin gzelliklerine nisbetle dnyay basit grmek, makbul olan baktr. Nasl ki, Hz. Yusufla gzel/yakkl bir adam karlatrlsa, irkin grnd gibi, dnyann kymet verilen gzellikleri de cennetin gzellikleriyle mukayese edildiinde hi hkmndedir.

Dn, en sevdiimiz gdalar yemi, elenmi, gnmz zevkle geirmi olsaydk, bugne kalan hibir ey olmayacakt, gafletle geirilen, dolaysyla kaybedilen zamandan baka. Hele o zevk ve elenmelerde lye dikkat etmediysek, bugne ve yarna kalacak olan sadece gnah yk olacakt. Yok, dn zorluk ve skntlarla geirmi isek de bugn iin pek bir ey deimeyecek, hatta bu gn daha az sknt iinde isek, dnle karlatrdmzda bu, mutluluk sebebi olacakt. Ve eer o skntlar Allah iin idiyse ve sabrettiysek, bugne ve yarnlara tanacak kalan ey, sevaplar olacakt. Hayat, dnler, bugnler ve yarnlardan ibaret olduuna gre; dn gemitir, yok hkmndedir. Yarn yaayacamz mehuldr, bugn deerlendirmek ve hirete azk hazrlamak en akll yol olsa gerek. Hayat oyun ve eelenceden ibaret. Hayat oyunu bitmek zere, gz perdelerimizin kapanmasna kim bilir, belki fazla bir vakit kalmad. Zevkler, sanal; hayat ise bir oyun, masal, rya. Bir varm bir yokmu.

nsann dnyev olarak zarr ihtiyac, beslenme/gda, giyinme/tesettr ve ev/barnmadan ibaret olduu ve bu gereksinmelerini israfa ve lkse kamadan hell yoldan temin etmesi, kalan birikimlerini infak etmesi gerektii halde, tketim toplumunun bir ferdi olarak insan, gnmzde ihtiya labirentinde yolunu armaktadr. Alnr, tketilir, tekrar alnr, alnr... mr biter, alnacaklar ve ihtiyalar(!) bitmez. Kimi savunmac ve uzlamac insanlar yle derler: Batllarn sadece teknii alnmal, ahlk ve kltr alnmamaldr. Dnlmez ki, teknik ve teknolojik aygtlar, dnya gr ve yaama biimiyle birlikte gelir. Zaten bunlar, belirli bir kltrn rndr ve o arkaplandan koparlamaz. Szgelimi, buzdolab, kltryle birlikte gelmitir. Eskiden, artan yemekler, ertesi gne saklanamayacandan bir komuya ve zellikle fakirlere verilirdi. nsanlar, evlerine gda depola(ya)mazlard. Buzdolab, vermeyi unutturan egoist kltryle, kullananlara sadece kendini dndren yaama biimiyle geldi. amar makinesi alnca ister istemez deterjan, yumuatc, kire skc gibi yan rnlere de abone olacaksnz. amar iin fakir komuyu yardma arp onun da bu bahaneyle geimine katkda bulunma gibi dnceler, makine alr almaz, artk aklnzn ucundan bile gemeyecek. rnekleri oaltabiliriz. Tv, radyo, kasetalar, bilgisayar, kendileriyle birlikte hangi kltr, oyun, anlay ve ahlk da kanlmaz olarak getiriyor, dnmek yetecektir.

nsanmz artk aklyla deil; bin bir eit gz alc illzyonlarla tahrik edilen doymak bilmeyen gzleriyle dnyor, daha dorusu dndn zannediyor. arlar, pazarlar, marketler, vitrinler de insann bu midesi olmayan gzlerine nasl hitap ediyor? Bakalarna (kendinden madd ynden ndekilere) bakyor bu gzyle dnen insan ve mukayese ediyor: Onda var, bende niye yok? ve daha ok harcamak iin daha ok almas, almas, almas gerektiini gryor. Sonra bakyor ki, alarak kazanlan para ihtiya maskesini takm gereksiz veya olmasa da olurlara yetmiyor, almadan para kazanmann yollarn aryor. Herkes bir bakasn kandracak yollar aramaya balyor. Kumarn binbir eidi, sahtekrln hi akla gelmeyecek ekli, insanlar en yaknlarna bile itimat edemeyen, yardm edemeyen, bor veremeyen duruma getiriyor. Haram m, ayp m? O da ne demek? Gldrmeyin insan! Hangi devirde, hangi kltrde yayoruz?

Tketim hastalnn mikrobu, moda, det, ele gne kar, iyi ama, herkeste var ambalajlaryla yle abuk bulayor ki, kimini cebinden, kimini yreinden yaralyor, hatta ldryor. Kendi deerini, eyasnn ve elbisesinin deeriyle len insanlar, eyasn ve giysisini tehir ediyor; szgelimi oturma odalarna, en dikkat eken kar duvara konulan vitrin, belki hayat boyu hi kullanlmayan ve sadece gze hitap eden mutfak eyalarnn fuar roln stleniyor. Arabada motor olmasa da nemli deil; kaporta fiyakal olsun yeter; insan, d grne, vitrine, makyaja deer vermeden ada olabilir mi, ne dersiniz? Anadolu evlerinin ounda yer sofrasnda yemek yenildii halde, odann biri veya bykse salonun yars, ss ve gsteri olsun diye yemek odas olarak dzenlenmitir. Koltuklar da, evdeki hayat daha rahat klmak iin deil; zorlatrmak iindir. O hallar ve koltuklara u kadar para verilmitir, oluk ocuk rahata oturup keyfini karamaz; annenin gz oradadr, ya kirletirlerse...

En fakirimizin evindeki eyalara verilen parayla, sahbe belki hayat boyu, hem de huzur ve kr dolu ekilde yaard. Herkeste benzeri eyler olduundan, modann temel felsefesi olan farkl ve zel grnme tutkusunun sanalln, eyaya daha ok sahip olmada bakalarna ulalmaz fark atma imknszlnn strabn yayor. Kullan at; al, yine al; yarn sonu gelmiyor, ihtiyalar(!) tkenmiyor; hirete yatrm yapamadan insan lp gidiyor.

Sadece moda iin dklen parayla neler yaplmaz? Hangi mslman hanmn evindeki gardrobda bo yer vardr, buna ramen alma istei azalyor mu dersiniz? eyizler, dn ve evlilik iin gerekli gereksiz masraflar... Kimileri iin olmazsa olmaz ihtiya olan sigaraya yatrlan para, mesel kitaba yatrlsa, vcudu zehirlemektense kafay ve gnl glendirse bu para, neler olur dersiniz? Eya, para kt bir eydir demiyoruz. Eyann, maddenin, parann insan yneten efendi olmasna, bunlarn insan iin deil; insann bunlar iin yayor, bunlar iin alyor olmasna szmz. Onlar hkim, insan mahkm ve hizmeti. Oyuncak, insanla oynuyor. Mal, insan, insan deerleri yutuyor. Dnyevleme ark, insanmz deirmen gibi tyor. Dnmeyi, okumay, ibadeti... engelleyen tv. bata olmak zere medya ve reklmlar... Taksitleri, ay sonunu dnen insan, dnyada varolu gayesini dnemiyor.

Her konu paraya kyor; sz, ufak bir tur attktan sonra para duranda dmleniyor; gnl pla parada parazit yapp takl kalyor. Lks hayat, daha rahat yaam, dipsiz bir kuyu, bir girdap, tatminsizlik cehennemi, bitmeyen, ama insan bitiren sonsuz yar. Yiyen ama doymayan insan, kendine/nefsine/hevsna kul/kle. Para para diye paralanan insan, kr unutmu, sabr lugatndan silmi, ikyetin ise binbir eidini tekrarlamakta. Alma tutkusu, verme zevkini katletmi. Hrs ve tamahn sonu yok. nsanolunun iki vdi dolusu altn olsa, ncsn ister kutlu sz ibret levhas olmaktan km. Sahbe birbirleriyle hayrda yaryordu; imdiki insan ise fni eyada yaryor. Akl, midelerin hizmetisi; gnl, vicdan ve ftratn sesi kmyor; demek ki duygularn esiri olarak hapis hayat yayor bunlar.

Dnk lezzet veya ac, bugn yok hkmnde. Akll, baz istek ve zevklerini ertelemesini bilen, az nemli ile ok nemliyi ayrt edebilen insandr. nsan, en ok 6070 yanda hkm infaz edilecek mebbet hapisteki bir idam mahkmu gibi gnn bekliyor. lm olmasa, belki baz zevklerin kymeti olabilir; ama lm var, ruh ve ego ise sonsuzluk ve yarnlarda mutluluk istiyor. Bir eliki douyor. Temel atma denilen bu durumdan kurtulmak iin insan, sonunu, yani lm hatrlamak istemeyip unutmaya almak iin elenceye, iki ve uyuturucuya, futbol-mzik-tv. seyretmek gibi avutucuya yneliyor; bu temel atmadan lm yok sayarak kurtulmaya alyor. slm insan ise, bilir ki, lm yokluk deil; daha gzel, daha hayrl ve ebed bir leme alan kapdr. Dolaysyla byle bir atma, gerek mslman iin szkonusu deildir.

Ey iman edenler! Sizi ac bir azaptan kurtaracak ticareti size gstereyim mi? Allaha ve Raslne iman eder, mallarnzla ve canlarnzla Allah yolunda cihad edersiniz. Eer bilirseniz, bu sizin iin daha hayrldr. te bu takdirde O, sizin gnahlarnz balar, sizi zemininden rmaklar akan cennetlere, Adn cennetlerindeki gzel meskenlere koyar. te en byk kurtulu budur. Seveceiniz baka bir ey daha var: Allahtan yardm ve yakn bir fetih. Mminleri (bunlarla) mjdele. (61/Saff, 10-13). ki yol var: Biri dnyevleme, dnyay hirete tercih; ikincisi ise dnyay ebed hayatn kaps yapmak. Bugn yol ayrmndayz: Ya nefsimiz, veya Rabbmz. Ya geici menfaat, veya dv. Ya fni olan, ya bki olan. Tercih bize kalm. Tercihini Allahtan yana yapanlara selm olsun!

"ktisda (tutumlulua) riyet eden kimse fakir olmaz." (Hadis-i erif Rivyeti) "Yoksulluk korkusu ile mrn servet toplamak peinde harcamak fakirliin ta kendisidir." "Kim borlu bulunan fakire mhlet verir veya alacandan indirim yaparsa, Allah, kendi himyesinden baka hibir glgenin bulunmad kymet gnnde o kimseyi arnn altnda glgelendirir." (Hadis-i erif Rivyeti) "Kiinin gnahlar oald vakit (gnahlarna keffret olarak) Allah Tel onu geim sknts ile imtihan eder." (Hadis-i erif Rivyeti) "Gnahlardan yleleri vardr ki, onlar ancak geim sknts urunda ekilen zahmetler mahveder." (Hadis-i erif Rivyeti) "nsan, nefis ve benlikten fakir olmaldr. Dnya malndan deil." "Fakirlik, btn elemlerin beiidir." "Bir ksrk, bir de yoksulluk gizli tutulamaz." "Sularn anas yoksulluksa, babas da kafa yoksulluudur." "Bu dnyada kanad kopmu ku, kurumu aa, suyu ekilmi havuz, dileri dklm ylan ne ise, fakir insan da odur." "Yoksulluun hkm srd yerde ne utanma kalr, ne ilenmedik su, ne namus, ne de ruh." "Fakirliin tahrip etmeyecei erdem yoktur." "Fakirin malna gz dikme. Fakir ekmei acdr, zehir gibi." "Gedyuz ha ba emez dil-i ghmuz vardur; Fakir isek ne gam, ey dil bizm Allah'muz vardur." "nsanlarn szde dostlar vardr; yoksulluk onlar uzaklatrr." "Fakir zengini taklide giriti mi, mahvolur." "Yoksulun kitabnda sevincin mr ksadr." "Yoksulluk, bu devreyi geride brakm kimselerin sk sk deindii bir niteliktir." "Yoksulluk, en ldrc ve en inat hastalktr." "Kaybedecek bir eyi olmayan insandan korkulur." "Yoksullua katlanmak ayp deildir; ama ondan kurtulmay bilmemek ayptr." "nsann ok eyi olmaynca, elinde olup bitenin de deeri artar." "Dnyann en yoksul insan, paradan baka hibir eyi olmayandr." "Yoksulluk, neeli ise yoksulluk deildir." "Aza sahip olan deil, ou isteyen yoksuldur." "Ne mutlu fakirlere ki, bizim azklarmz cretsiz olarak hirete gtrveriyorlar. Hatta huzr- lh'de mzna konuluncaya kadar tayorlar." "Yoksullarn bazs yalan sylememi olsayd, onu bo olarak eviren iflh olmazd." (Hadis-i erif Rivyeti) "Bizim gibi bir sr eye ihtiyac olan insanlara kar dilenci konumuna gemek ne kadar yanl. Gzel ve doru olan fakirlik, Allah'a kar fakirliini hissedip O'na yalvarmaktr, nefis ve benlikten yana fakir olmaktr. Allah byle fakirleri sever." "Fakirlikten ikyet edenlere sormak lzm: 'ki gznn kr olup bir milyar dolarn olsun, ister misin? Akln ve dilini satn almaya kalkan olursa kaa satarsn? Hele dinsiz olup cenneti satsan ka para istersin? yleyse, milyarlarca altn deerinde Rabbinin nimetleri varken, fakirlikten ikyet etmeye utanmyor musun?" "Dnyada fakir ve rezil olmaktan korkuyorsun da, hirette fakir, rezil, rsvay olmaktan korkmuyor musun? Halbuki kulun hirette iyi amellerden fakir dmesi ve rezil olmas, onun dnyada fakir ve rezil olmasndan daha korkutucu ve utan vericidir." "nsanlar, fakir olmaktan korkarak dnyalk iin altklar kadar cehennemden korkup korunmak iin hirete alsalard, mutlaka C ennete girerlerdi." "Fukarya 'Evine it girdi, yeti' demiler. 'Kapy rtn, alktan gebersin' demi." (Atasz) "Yokluk varlkta, glk darlkta." (Atasz) "Fakir adam, hazr eytan." (Atasz) "Fakir, eline bakarsa, sen kesene bak." (Atasz) "Fakiri doyur da ne yapacan dnme." (Atasz) "Fakirlik ateten gmlektir." (Atasz) "Fakirlik ayp deildir, tembellik ayptr." (Atasz) "Fukara kalbine her kim dokuna, dokuna snesi Allah okuna." (Atasz) "Fukaralara veren Allah'a verir." (Atasz)

"Fukarann h tahttan indirir h." (Atasz) "Fukarann cebi bo, kalbi doludur." (Atasz) "Fukarann tavuu tek tek yumurtlar." (Atasz) "Zrt olup dnmektense, uyuz olup kanmak yedir." (Atasz) "Zrtlk zdelii (beylii, zengin ocuu olmay) bozar." (Atasz) "Zrdn gnl yufka olur." (Atasz) "Bu dny fndir, tez gelir geer. / Bu bahenin sonu fendr blbl." "Esas fakirlik, fakir olmaktan korkmak; esas zenginlik ise Allah'a gvenmektir." "Bir ii ok iyi bilen, bildii iten kr eden, kr ettii ie ortak alan, ortaklarna dil kr datan, dnyann en byk irketini kurabilir." "Yoksulluktan ikyet eden mslmana demek lzm ki: 'C ennete mteri olann sermayesi, yatrm ne kadar oktur, bunun kymetini bil." "Zengin, ok mala sahip olana denmez; zengin kalbi olana denir." (Hadis-i erif Rivyeti) "Zengin, bilgisi ok olan insandr." (Hz. Ali) "Zengin adam, elindekini yeterli grendir." "Zenginlik, dnya kleliinden zd olmaktr." "Dnyann en zengini, iktisad bilen, en yoksulu cimri olan insandr." "Muhcirlerin fakirleri, zenginlerinden be yz yl nce C ennete girecek." (Hadis-i erif Rivyeti) "Benimle dnyann misli, bir adamn haline benzer ki, o bir aacn altnda biraz glgelenmek istemi, sonra aac terkederek kalkp gitmitir." "Bir lkede vahiyden, akl ve sanattan ok madd servete kymet verilirse, bilinmelidir ki, orada keseler imi, kafalar boalmtr." "Ne kadar zengin olsan, ancak yiyebilecein kadar yersin. Denize testiyi daldrsan, alabilecei kadar su alr, gerisi kalr." "Ye krkm ye misali, her mecliste buyur derler zengine." "Ben erdemden baka zenginlik tanmyorum." "ki eyin hazm ok gtr. Biri zenginlik, dieri hret." "Aklszlara, zenginliin iyilii yerine, ktl dokunur." "Zenginlik, geici bulutlar gibidir." "Zenginlik, gurbeti vatan, yoksulluk vatan gurbete evirir." (Hz. Ali r.a.) " oluk ocuktan, maldan veya benzeri eylerden her ne ki seni Rabbinden alkorsa, bil ki o senin iin hayrszdr/uursuzdur." "Mevki ve zenginlik, ou zaman yz kzartc hareketlere kar alnan rvettir." "Servetin topland yerde, ou zaman insanlar ahlkn yitirir." "Zengin olmak istiyorsan, kazanmay dndn kadar biriktirmeyi de dn." "Hayatn en byk trajedisi, yoksulluk deil; zenginlie doyamamaktr." "Bir ylda zenginlemek isteyen alt ayda aslr." "Dnyann en zengini, tutumu bilen; en yoksulu cimri olan insandr." "Zengin adam, elindekini yeterli grendir." "Zek ve ruh bir kitaptan ne kadar etkilenirse, insan o kadar zenginlemi olur." "Servet, eziyet ekene, alp aba gsterene gzkr." "Zenginlie alan kap kktr; oraya girmek iin eilmek gerekir." "nsan ancak kendini harcayarak zenginleir." "Hibir iyi adam, birden zengin olmamtr." "Zengin yaamak, zengin lmekten daha iyidir." "Yeteneklerinizi biliyorsanz kolaylkla ilerleyebilirsiniz. Kalabala bakn, azimli yryene herkes yol gsterir." "limsiz, hnersiz zenginler de bir eit fakirdir." "Zenginlik, kullanlacak bir silhtr; tapnlacak bir mbut deil." "Huzur dolu bir kalple bir para ekmek, vicdan azb ile beraber olan zenginlikten bin kere bin kere bin daha iyidir." "Aklszlara, zenginliin iyilii yerine ktl dokunur." "Byk servetler, ou zaman insan yalnzlatrr." "Servetim olsun isterim; hakszlkla, haramla zengin olmay, asla!" "Servetin batrd insan says, kurtardndan elbette fazladr." "Zenginlik, soysuzlar daha ok soysuzlatrr." "Zenginlik, nice ahmaklara zeknn maskesini giydirir." "Mlik olduundan fazla bir ey istemeyen insan zengindir." "Fakir suya dse kamaz kirden; Zengin arabasn arr krdan; Topal zengin iyi, salam fakirden." "Zengin arabasn dadan arr, zrt dz ovada yolunu arr." (Atasz) "Zengin helvasn baldan piirir; zrt derman iin pekmez bulamaz." (Atasz) "Zengin kesesini dver, zrt dizini." (Atasz) "Zengin olana, klesi bile dmandr." (Atasz) "Zengin, fakirin halinden ne bilir?" (Atasz) "Zengine dokun ge, fakirden sakn ge." (Atasz) "Zenginin gnl oluncaya kadar fukarann can kar." (Atasz) "Zenginin horozu bile yumurtlar." (Atasz) "Zenginin mal, zrdn enesini yorar." (Atasz) "Zenginin mal, zrdn evld." (Atasz) "Nice zengin geceleyenler, ertesi gn fakir olurlar." "Hayrl para, insann kendisine, ailesine ve geimine harcad paradr." (Hadis-i erif Rivyeti)

"Para her eyi yapar' diyen adam, para iin her eyi gze alan adamdr." "nsanlar sahte para yaparlar, ama ok kere para da sahte insanlar meydana getirir." "Para yamuru altnda ok eyler delinir." "Para adama akl retir; esvap, yry." (Atasz) "Para ile imann kimde olduu bilinmez." (Atasz) "Para ile dalar glistan olur." (Atasz) "Para insan ipten kurtarr." (Atasz) "Para para diyerek param para olacak." (Atasz) "Para paray eker." (Atasz) "Paral adamdan dalar bile korkar." (Atasz) "Parann grd ii kimse gremez." (Atasz) "Paras aziz olan, kendi zelil olur." (Atasz) "Paraszlk, adama her ey yaptrr." (Atasz) "Paray veren dd alar." (Atasz) "Akesi ak olann bakma yz karasna." (Atasz) "Akenin gittiine bakma, iin bittiine bak." (Atasz) "Ake say, kaftan yry retir." (Atasz) "Ak ake kara gn iindir." (Atasz) "Paral olmak ve onun bekiliini yapmak znt dourur." "Sermayesiz zindan alr; dkkn almaz." (Atasz) "Bir insan, 'para her eyi yapar' dedi mi, her ey belli olmutur: O adamn paras yoktur." "Paradan daha nemli eyler vardr. ne are ki, ou zaman onlar satn almak iin de para gerekiyor." "C ebiniz delikse, onu para ile doldurmann bir yarar yoktur." "Altn altn deyip durma, altnda kalrsn." (Atasz) "Altn leenin kan kusana ne faydas olur? (Atasz) "Altndan aacn olsa, zmrtten yaprak / kbet gzn doyurur, bir avu toprak." (Atasz) "Altn ve gm, mnfklarn yulardr; onlarla ekilip C ehenneme gtrlrler." "Altn eli bak kesmez." (Atasz) "Paray stn tutan kimseyi Allah zelil eder." "Paray domuzun boazna takmlar da, 'Domuz aa' diye armlar." (Atasz) "Son aa yklp, son nehir kirletilip son balk da tutulduktan sonra, parann yenmediini anlayacaksnz." (Kzlderili Atasz; Greenpeace'in slogan) "nsanolunun hibir icad, para kadar fesat verici deildir." "Para, gbre gibi etrafa yaylmazsa ie yaramaz." "Para, ok kimseye kt yollar retir." "Parann deerini anlamak isterseniz, bor almaya aln." "Her para kazanan, para ynn oaltmak ister." "Para, adam pek abuk rezil eder." "Kullanamayacak olduktan sonra, para nene gerek?" "Para nden gidip, insana btn yollar aar." "Para kader iidir; masal gibidir; bir varm, bir yokmu" "Eldeki para hrriyetin letidir. Fakat pei kovalanan para, tam tersine klelik letidir." "Paras olann yaras olmaz." "Mevklerini para ile satn alan kiiler, masraflarn geri almann yoluna derler." "Para vererek lmden, ar hastalklardan, yaklaan arl yallktan kurtulanamaz." "Dnyada hem yokluu, hem okluu kt yalnz bir ey vardr: Para." "Dnyadaki btn kaplar aan anahtar, paradr." "Kalmad artk parann nazarmda kadri / Kirli ellerde grnce paradan irendim." "Lekeli bir parann insana srekli bir faydas olamaz." "Parasz kalmamak istiyorsan ihsandan deil; ikrzdan (borlanmaktan) ekin." "Paray ynetmesini bilmeyen bir adam mahvetmenin en emin yolu, ona biraz para vermektir." "Kapitalizmde fertler, sosyalizmde devlet, slm ekonomisinde millet zengin olur." "Mslman, materyalistlerin putlatrd paray esir alp slma kle etmeden sper glere kafa tutamaz." "Birikmi para ya bizi idare eder, ya bize itaat eder." "Para sevdsnda olmayan kii, her nerede olursa olsun selmettedir." "Parann neler yapacan dnmek ne kadar tatldr." "Para olmadan onu harcamaya balama." "nsana paraya davrandklar gibi davrananlar, onu harcamak iin kazanrlar." "Para en iyi dost ve en tehlikeli dmandr." "Para, iyi bir uak, kt bir efendidir." "Para, ya bizim bamzn bels, ya da bizim hizmetkrmzdr." "Para, insana hizmet eder, ya da hkmeder." "Parann en byk deeri, paraya gerek deerinden daha yksek bir deer tanyan bir dnyada yaamamzdan ileri gelmektedir." "Para, dnyada bin ayp rter."

"Bir tek kuruu gznze yaklatrrsanz, evrenin en byk yldzn gizler." "Saarak paran nhak yerde / Olma muhtc sakn n-merde." "Uzun ve ar bir emekle, aln teriyle kazanlm parayla; kaldrmda rastgele bulunmu parann deeri ayn mdr?" "En dar zamanlarda bile mnsebetsiz ilere harcanacak devlet paras vardr." "Sadece parann hkmettii yerde yasalar ne yapsn?" "Budala ile paras, uzun zaman bir arada duramaz." "Parasz, dnr; paral da iki misli dnr." "Para, byk bir ifl vstasdr." "Arkadalarnz muhfaza etmek istiyorsanz; ne para verin, ne para aln." "Parasz kalmann dehetini duymam adamlar, harp ateini tatmam askerlere benzerler." "Para, naz, nimet ok devam etmez." "Her eyin para ile lld bir yerde toplumsal adlet ve huzur hibir zaman gerekleemez." "Parasz adam, oksuz yay gibidir." "Parann, insana iletemeyecei su yoktur." "Akenin deerini ancak stndeki pas belli eder." "Her para sermaye deildir. Sermaye, her zaman paraya hkimdir. Paral kimseler de paralanr." "Bir insan iin, 'dostlarndan ok parasna baldr' diye bilinmekten daha utandrc ey olur mu?" "Bir budala para kazanabilir, ama onu sarfetmek iin akll adam gereklidir." "Parann saklanlmas kazanlmasndan daha zahmetli bir itir." "Para, insan avlamak iin en iyi yemdir." "Bir insann dostluk derecesini tyin etmek ister misiniz? Menfaatine hafife dokununuz." "Hayrda israf, israfta hayr yoktur." "Dnya menfaati iin iyilik edenlerin iyilikleri, avcnn kulara yem atmas gibidir." "Mal olan gznn teki ile uyur." "Bu dnyada mal mlkm / Vardr diyen yalan syler." "Mal sahibi, mlk sahibi / Hani bunun ilk sahibi? Mal da yalan, mlk de yalan / Var biraz da sen oyalan." "unlar ki oktur mallar, / Gr nice oldu halleri Son ucu bir gmlek giymi / Onun da yoktur yenleri." "Az maln hesab daha azdr." (Hadis-i erif Rivyeti) "L'net ola ol mle ki tahsline nn / Ya dn ola, ya rz u ya nmus ola let!" "Dnya metna olma marr / Komaz gnlde srr, gzde nr." "Hesab ettim cmle dnya maln / Neticesi bir top beze dayand." "Ml- dnydan ne ald gitti, var, Karun'a sor." "Mal ve mevkye ar dknlk, sularn sebzeleri yeerttii gibi insann kalbinde nifak tohumunu yeertir." "Bir eye sahip olmann haklar olduu kadar, grevleri de vardr." "nsanlarn seni sevmesini istersen, malnn artan ksmn onlara dat. (Hadis rivyeti) "Maln hayrls, kulun eref ve rzn korumas iin sarfettii maldr." "Doduumuz zaman dnyaya hibir ey getirmediimiz gibi, lrken de hibir ey gtremeyiz." "Mal ve paray hor gren oktur; ama Allah iin veren azdr." "Allah'a kar takvya yardmc olan mal ne gzeldir." "Zhd takv bir aatr ki, kk kanaat, meyvesi rahattr." (Atasz) "Dnyalk sana yneldii zaman sen de vermesini bil. Zira vermek, onu tketmez. Dnyalk senden yz evirdii zaman yine ver. nk o devaml kalmaz." (Hz. Ali) "Ticaret ve sanata nem verin. Bilin ki sizler, kendilerine muhta olmadnz mddete kardelerinizin yannda erefli ve muhterem olursunuz." "El kaplarnda dilenci deilsin; bunun kr olarak kapndan dilenciyi kovma." "Nmussuzca bir dzenle edinilen mal elde kalmaz." "Mal adama hem dost, hem dmandr." (Atasz) "Mal bulunur, can bulunmaz." (Atasz) "Mal can kazanmaz, can mal kazanr." (Atasz) "Mal cann yongasdr." (Atasz) "Mal ile insan, insan olmaz." (Atasz) "Mal kazanlmakla an kazanlmaz, kii kerim gerek." (Atasz) "Mal malla, can canla tartmal." (Atasz) "Maln bekisi zekttr." (Atasz) "Maln iyi sakla, komunu hrsz etme." (Atasz) "Maln yemesini bilmeyen zengin, her gn fakirdir." (Atasz) "Maln yemi de onmu var m?" (Atasz) "Dnya mal dnyada kalr." (Atasz) "Dnya varlna gvenilmez." (Atasz) "Dnyada tamah varken, dolandrc alktan lmez." (Atasz) "Dnyann kavgas para stne." (Atasz) "Bir imret gster bana kim sonu viran olmaya.

Kazan ol mal kim senden dklp geri kalmaya." "Mal ok yma, hazer eyle (kan) azbndan kim, Renci (zahmeti) artar ar olduka yk hammln." "Ne yaparsn dnya mal bhde / Ymayan da gaml, yan da gaml." "Nitekim yanca kar rter izi / n mal irkile, rter olur gz." "Mjde o kimseye ki, slm hidyetine ulam, geimi yetecek kadar verilmi ve buna kanaat etmitir." (Hadis-i erif Rivyeti) "Her gn bir melek: 'Ey demolu, sana yetecek kadar az varlk, seni azdracak oktan hayrldr' diye seslenir." (Hadis-i erif Rivyeti) "pheli eylerden sakn, insanlarn en bidi olursun. Kanaatkr ol, insanlarn en ok kredeni saylrsn. Kendin iin sevdiini bakalar iin de sev ki, m'min olursun." (Hadis-i erif Rivyeti) "Bir ey btn btn elde edilmezse, tmyle de elden karlmaz." "Kanaatten nasibi olmayan dnya mal nasl zengin eder?" "Kanaat, tkenmeyen hazinedir." "Kanaatten hi kimse lmedi, hrsla da hi kimse pdiah olmad." "Eln vrnan eyle kanaat / kr kl itme devrndan ikyet." "Bizi yalnz kanaatler mutlu eder." "Yeryznde straplarn ou, aza kanaat etmemekten doar." "Kanaatten nasibi olmayan dnya mal nasl zengin eder?" "kime yeteri kadar az gelirse, ona hibir ey yetmez." "Yetiir kanaat devlet istersen / Tkenmez lemde ni'met istersen." "Kanaattir nefse yular demiler." "C imriler, kendilerinin lmesini isteyen insanlara servet toplayan kiilerdir." "Diyem sana bahln (cimrinin) ne idin / Saknr kendnden kend yidiin." "Encm- hayt kl teemml / Tefrke al zararla kr. Sahipservet hasse derler / Vrislerin hazinedr." (Hayatn son anlarn dn, krla zarar ayrdetmeye al; Servet sahibi cimrilere, miraslarnn veznedr derler, unutma.) "C imrilii ortaya karan yoksulluk deil; zenginliktir daha ok." "Yoksulun ok eyi eksiktir, cimrinin her eyi." "Parasndan en az yararlanan cimrinin kendisidir." "Altn, ocaktan madeni kazmakla kar. C imrinin elinden, cann koparsan kmaz." "C imrilik, btn insan deliliklerinin en glncdr." "Bazsnn eli verir gnl vermez; bazsnn da gnl verir, eli vermez! kisi de cimriliktir." "C hil cmert, Allah katnda cimri bidden daha sevimlidir." (Hadis-i erif Rivyeti) "C imrilik ve korkaklk m'mine yakmaz." (Hadis-i erif Rivyeti) "C mert, Allah'a yakn, insanlara yakn, C ennete yakn ve C ehennemden uzaktr. C imri, Allah'tan uzak, insanlardan uzak, C ennetten uzak ve C ehenneme yakndr. Allah katnda cmert bir chil, cimri olan bir limden daha sevimlidir. En ar hastalk, cimrilik hastaldr." (Hadis-i erif Rivyeti) "Allah cmerttir, cmertlii ve gzel ahlk sever." (Hadis-i erif Rivyeti) "Veren el, alan elden stndr." (Hadis-i erif Rivyeti) "C mertlik yap ki, sana da cmertlik yaplsn." (Hadis-i erif Rivyeti) "C mertlik, C ennet aalarndan bir aatr. Dallar dnyaya sarktlmtr. Her kim onun bir dalna yaprsa o da onu eker C ennete gtrr." (Hadis-i erif Rivyeti) "Zenginleriniz cmert; idarecileriniz hayrl olur ve iiniz de aranzda meveret esasna dayanrsa, yerin st sizin iin altndan daha hayrldr. Eer idarecileriniz erli, zenginleriniz cimri olur, iiniz de kadnlara kalrsa, yerin alt sizin iin stnden daha hayrldr." (Hadis-i erif Rivyeti) "C imrilik ile iman bir kalpte toplanmaz." (Hadis-i erif Rivyeti) "Akll kimse odur ki; Maln gve dmeyecek, hrsz almayacak yerde saklayandr; yani Allah yolunda harcayan." (Abdullah bin Mes'ud r.a.) "Ey demolu, ayorum sana! Kendi arzularnn yerine gelmesi iin israf olarak harcyorsun da, bir dirhem ile Rabbinin rzsn kazanmakta cimrilik ediyorsun." (Hasan- Basr r.a.) "Her sabah iki melek: 'Allahm, cimrinin maln tezden elinden al, cmerdin maln da artr' diye du ederler." "C mert, nasihat vermekle yetinmeyip yardm eder." "C mertlik fazla vermekten ziyade, yerinde ve zamannda vermek demektir." "Kt kimseler olsalar bile, cmertler iin herkesin kalbinde bir sevgi vardr. yi olsalar bile, cimrilere kar herkesin kalbinde yalnz nefret vardr." "C mertliin feti baa kakmadr." (Hadis-i erif Rivyeti) "C mertlik gzeldir, fakat zenginlerde olursa daha gzel olur." (Hadis-i erif Rivyeti) "mmetimin slihlerinin C ennete girmeleri, namaz ve orular sebebiyle deil; cmertlik, gnllerinde mslmanlara kar kt duygular beslememeleri ve mslmanlara nasihatleri sayesindedir." (Hadis-i erif Rivyeti) "C mertlik, dost ve ahbba iyilikte ve ikramda bulunmaktr. "Tuzaa satn taneler, cmertlik saylmaz ki." "C mertlik, mutluluk anahtardr." "C mertlik, zenginlikten stndr. Dman ekmeyen servet eididir." "C mertliimiz hibir zaman servetimizi amamaldr." "C mertlik, dostluun zdr." "C mertler elinde mal eksik olmaz." Dnya, mminin zindan, kfirin ise cennetidir. (Hadis-i erif Rivyeti) Dnya, hiretin tarlasdr. (Hadis-i erif Rivyeti) hirete nisbetle dnya, sizden birinizin parman denize daldrmas gibidir. Dikkat etsin, o, parmayla neyi geri getirebilir?

Ebed olan hirete inand halde btn mesisini aldatc olan dnyalk iin harcayanlara alabildiine aarm. "Geim kayna iin almasna veya ticaretine haram kartranlara unu hatrlatmak gerekir: 'Kendisine isyan ettiin hallerde bile rzkn kesmeyen Allah Tel, kendisine itaat ettiinde mi rzkn vermeyip kesecek?" nnzde ok zor ve g bir yoku var. Ancak yk hafif olanlar onu aabilecektir. Dnya derin bir denizdir. ok kimse burada boulmutur. Bu deryada boulmaktan kurtulmak iin gemin takv, yatan iman, yelkenin Allaha tevekkl olsun ki, batmaktan kurtulabilesin. Yoksa kurtulu zordur. Dnyay kendinize efendi edinmeyin ki, o da sizi kendisine kle etmesin. Servetinizi kaybolmayacak yerde toplayn. Hasta adam, hastal sebebiyle yemein tadn alamad gibi, dnya malna meyleden de dnya sevgisi sebebiyle ibdetlerin tadn alp zevkine varamaz. Dnya, bir cfedir. Ondan bir ey isteyen, kpeklerle dalamaya dayankl olmal. (Hz. Ali) Biz yle kimselere yetitik ki, onlara gre dnya, sahibine ide edilmek zere emanet edilmi bir ey idi. Kolayca ve hafife hirete gmeleri de bundand. (Hasan- Basr) Dnyann lezzetini, zevkini, sadetini, rahatn isterseniz, mer dairedeki keyifle yetinin. O, keyfe kfidir. u dnya; imtihan meydandr ve hizmet yeridir; lezzet, cret ve mkfat yeri deildir. Dnya, kmil mminin kymetsiz oyunca, gfillerin deersiz salncadr. Dnya, bir gn gibi abucak geecek, Kurann yarn dedii gn uyanacak, dnya iin dn ya! diyeceksin. Dnya mal, sana oyuncak olarak verilmiken, oyuncak seni oynuyor! Btn dnya bir oyun sahnesidir. Kadn erkek btn insanlar da sadece oyuncular. Her birinin giri ve k zamanlar vardr. Kabrin arkas iin aln. Hakiki sadet ve lezzet oradadr. Dnya bir tahteravallidir. Kim dnyaya evlenme teklifinde bulunursa, dnya ondan mehir bedeli olarak, dinini ister. Dnyann karakteri, nce yaldzl eylerle aldatp sonra helk etmektir. O, kendini beendirmek iin sslenip pslenen, evlendikten sonra da kocasn ldren bir kadna benzer. Kii bu dnyaya tenezzl etti mi, bala kaplm sinee dner. Dnya mal ok olann, aldanma dnyasna. Dnya benim diyenin, gittik dn yasna. Ksmetindir gezdiren yer yer seni, / Ge ksan, kbet yer yer seni. Sen ister boynuna ip tak, diler cevherli kordon tak, Bu dnyadan nasbin en nihayet bir avu toprak. Bunca varlk var iken bitmez gnl darl. Dnya mal dnyada kalr. Dnya malna esir olan zd olmaz. Bazlar dnyada mekn, hirette iman der; ama dorusu yle olmal: Dnyada salam iman, hirette cennet gibi mekn. Dnya terzi dkkn, ly veren gider. Kim dnyaya mlik olursa yorgun der, kim dnyay severse ona kul olur, dnyann az yeter, ou da zengin yapmaz. hirette mmini bekleyen nimetler, gzellikler yannda, dnya hayat ne kadar gzel ve aal bile olsa, zindan gibi kalmaktadr. Ey insan! Dnyaya kalbnla sahip ol; fakat kalbini ve himmetini ondan ayr. (Abdullah bin mer) Mmin, dnyada, doktoru yannda olan bir hastaya benzer. Doktoru, ona faydal olan ve olmayan bilir. Hasta kendisine zararl bir eyi isterse ona engel olur. Mminin hali de buna benzer. O, birok eyi arzu eder; ama iman, ona zararl olan eylere mni olur. lnceye kadar, bu byle srer gider. (Selmn- Fris) Mslmanlar arasnda nerede ve ne zaman tartma karsa, bilin ki iin iinde servet, hret veya ehvet, yani para, makam veya kadn vardr. Ya bunlardan biri veya birka. Kavgann sebebi bilindiine gre tedvisi kolaydr. Bize verilen hereyin emnet olduunu ve bunlarla snava ekildiimiz uuru. Mslman olduumuzu hibir zaman unutmamak ve Allahn bize devaml grd uurunda yaamak. ary pazar mslmanlatrmadan, slm evreye hkim klmak mmkn deildir. Mslman ve para; bu ikisi, birbirini tamamlad gn, sper gler yer deitirecek, gerek sper g hkim olacaktr. Paraya hkim ol(a)mayan mslmann dnyas da, byk ihtimalle hireti de cehennem olacaktr. slmda ruhbanlk yoktur. Mumelt tatbik etmek farzdr. Bu yle bir farzdr ki, mslmanlarn ounun haberi bile yoktur. Bilinmeyen gnahlara tevbe edilmedii iin, en byk gnahlar da bunlardr. Bir mslmann yedii, itii, giydii haram olursa, onun ibdeti ve dus nasl kabul olur? Her iini para ile grp paraya dman olan mslmanlar; konforlu hayat yaayp dnya sevgisi hatalarn badr diyenler; sermye biriktirip bankayla i grp kapitalizme dman olanlar; kapitalistler gibi yaayp sosyalizmin gelmesini istemeyenler tezat iindedir. Hapse girmemek iin T.C . kanunlarna gsterilen gayret kadar, C ehenneme girmemek iin Allahn kanunlarna uyulsa, dnyamz da, hiretimiz de cennete dnecektir. niversite snavna hazrlanan bir gen kadar hirette C ennet kazanmak iin dnya imtihanna zen gstersek C ennetin btn kaplar bize alr. Dnya huzuru da avans olur. Hell-haram gzetmeden para kazanan ehl-i dnyadr, laiktir, kapitalisttir. Haramdan kaan, hell kazan salayan ise ehl-i diynettir, mmindir, mbrektir. Karun gibi, Firavun gibi, yahdiler gibi zengin olmak, dini satp dnyay da mezara kadar srtlamaktr. Her yolcu, bireyler gtrr. hirete giden de sevaptan, gnahtan baka bir ey gtremez. Kedi, karnn doyurdumu, scak bir yer buldumu, baka eye gerek duymaz, krkne sarlr ve yan gelip yatar. nsana en iyi elbiseler giydirsek, karnn doyursak, cebini de doldursak, kaloriferli kkte bile rahat etmeyebilir. nk beyin midesi slm ilimler, kalp midesi ise iman ve ibdet ister, bunlar olmadan da tam bir huzur bulamaz. Beynini bilginin plne, kalbini seks panayrna evirenler, her trl imkn iinde huzursuz olup, bunalma debilir. in bir de hiret cephesi var. Dnya hiretin tarlas olduuna gre, burada ne ekersen orada onu bieceksin.

Hamdi Dndren, amil slm Ansiklopedisi mil slm Ansiklopedisi, c. 4, s. 217-218 Arif Kten, a.g.e., c. 6, s. 448 brahim C anan, Kutub-i Sitte Tercme ve erhi, Aka Yaynlar, 7/433-439

M. Sait imek, amil slm Ansiklopedisi, c. 2, s. 212-213 Zbeyr Tekkein, a.g.e., c. 3, s. 297-298 Tasavvuf eserlerde hadis diye nakledilen bu zayf veya uydurma rivyetler haknda geni bilgi almak iin, bkz. Ahmet Yldrm, Tasavvufun Temel retilerinin Hadislerdeki Dayanaklar, T.D.V. Yay. s. 383-410 amil slm Ansiklopedisi, c. 6, s. 211 Sami ener, amil slm Ansiklopedisi, c. 3, s. 205-207 Yusuf Kerimolu, Kelimeler ve Kavramlar, nklap Yaynlar, s. 215-216 Abdullah nalan, amil slm Ansiklopedisi, Msrif Maddesi Hseyin K. Ece, slmn Temel Kavramlar, s. 465-466 Osman etin, amil slm Ansiklopedisi, c. 1, s. 313-314 Ahmed Sezikli, a.g.e. c. 1, s. 322-323 Hamdi Dndren, Akif Kten, mil slm Ansiklopedisi, c. 1, s. 103-108 Hamdi Dndren, a.g.e. c. 4, s. 52-54 Hseyin K. Ece, slmn Temel Kavramlar, s. 381-382 brahim C anan, Ktb-i Sitte Muhtasar Tercme ve erhi, Aka Y. c. 14, s. 481-490 Abdlkerim Zeydan, lhi Kanunlarn Hikmetleri, htar Y. s. 348-365 Hekimolu smail, ktisat Bilinci, s. 10 vd.

Fakirlik-Zenginlik Konusuyla lgili yet-i Kerimeler

A- KURN-I KERMDE FAKRLK ANLAMINDAK FAKR VE TREVLER (13 Yerde): 2/Bakara, 268, 271, 273; 3/l-i mrn, 181; 4/Nis, 6, 135; 9/Tevbe, 60; 22/Hacc, 28; 24/Nr, 32; 28/Kasas, 24; 35/Ftr, 15; 47/Muhammed, 38; 59/Har, 8.

B- FAKR ANLAMINDA MSKN KELMES (Tekil ve oul Olarak 23 Yerde): 2/Bakara, 83, 177, 184, 215; 4/Nis, 8, 36; 5/Mide, 89, 95; 8/Enfl, 41; 9/Tevbe, 60; 17/sr, 26; 18/Kehf, 79; 24/Nr, 22; 30/Rm, 38; 58/Mcdele, 4; 59/Har, 7; 68/Kalem, 24; 69/Hakka, 34; 74/Mddessir, 44; 76/nsn, 8; 89/Fecr, 18; 90/Beled, 16; 107/Mn, 3.

C - ZENGNLK ANLAMINDA IN VE TREVLER (73 Yerde): 2/Bakara, 263, 267, 273; 3/l-i mrn, 10, 97, 116, 181; 4/Nis, 6, 130, 131, 135; 6/Enm, 133; 7/Arf, 48, 92; 8/Enfl, 19; 9/Tevbe, 25, 28, 74, 93; 10/Ynus, 24, 36, 68, 101; 11/Hd, 68, 95, 101; 12/Ysuf, 67, 68; 14/brhim, 8, 21; 15/Hcr, 84; 19/Meryem, 42; 22/Hacc, 64; 24/Nr, 32, 33; 26/uar, 207; 27/Neml, 40; 29/Ankebt, 6; 31/Lokman, 12, 26; 35/Ftr, 15; 36/Ysin, 23; 39/Zmer, 7, 50; 40/Mmin, 47, 82; 44/Duhn, 41; 45/C siye, 10, 19; 46/Ahkaf, 26; 47/Muhammed, 38; 52/Tr, 46; 53/Necm, 26, 28, 48; 54/Kamer, 5; 57/Hadd, 24; 58/Mcdele, 17; 59/Har, 7; 60/Mmtehine, 6; 64/Tebn, 6, 6; 66/Tahrm, 10; 69/Haakka, 28; 77/Mrselt, 31; 80/Abese, 5, 37; 88/iye, 7; 92/Leyl, 8, 11; 93/Duh, 8; 96/Alak, 7; 111/Mesed, 2.

D- FAKRLK VE FAKRLER Gerek Fakirler: 2/Bakara, 273. Fakir ve miskin Kavram: 9/Tevbe, 60 Fakirlerin Dokunulmazl: 6/En'm, 52-53. Fakir Dmekte Hikmet Vardr: 6/En'm, 42; 9/Tevbe, 28. Fakirlik Korkusu ile ocuklar ldrmekten Saknmak: 6/En'm, 151; 17/sr, 31. Fakirlere yilik Etmek: 2/Bakara, 83; 4/Nis, 36. Fakirlere Vermek: 2/Bakara, 177, 215, 273; 17/sr, 26; 24/Nr, 22; 30/Rm, 38; 70/Meric, 24-25. Fakirlere Yedirip irmek: 76/nsan, 8-12; 89/Fecr, 18; 90/Beled, 12-16. Sili (steyeni) Azarlamaktan Saknmak: 93/Duh, 10. Kfirler Fakirleri Kk Grrler: 6/En'm, 52-53; 7/A'rf, 49; 11/Hd, 27; 18/Kehf, 28; 26/uar, 106-114. Kfirler ve Mrikler Fakirlere Vermezler: 36/Ysin, 47; 68/Kalem, 17-40; 69/Haakka, 34; 74/Mddessir, 43-44; 107/Mn, 1, 3.

ZENGNLK VE ZENGNLER Allah, Dilediine Hesapsz Rzk Verir: 2/Bakara, 212; 3/l-i mrn, 27, 37; 28/Kasas, 79-82; 29/Ankebt, 62; 42/r, 19. Zenginlii Veren Allah'tr: 53/Necm, 48. Zenginlik Bir stnlk Sebebi Deildir: 6/En'm, 52-53. Mal, Zenginler Arasnda Dolaan Bir Servet Olamaz: 59/Har, 7. Kfirler Mal Gururuna Kaplrlar: 6/En'm, 52-53; 7/A'rf, 49; 11/Hd, 27; 18/Kehf, 28; 26/uar, 106-114. C hil ve Gururlu Zenginler: 96/Alak, 6-7, 12. Mal, Fitne ve mtihan Sebebidir: 8/Enfl, 28; 64/Tebn, 15.

EKONOMK ETLN ANLAMI Rzk Konusunda Kimi Kiminden Farkldr: 16/Nahl, 71; 17/sr, 21; 42/r, 27; 43/Zuhruf, 32. Zengin Fakir Ayrm Yoktur: 6/En'm, 52-53.

SRAF VE KTSAT (SAVURGANLIK VE TUTUMLULUK) sraf Etmekten Saknmak: 6/En'm, 141; 7/A'rf, 31.

Sap Savurmaktan Saknmak: 6/En'm, 141; 7/A'rf, 31; 17/sr, 26-27, 29. M'minler sraf Etmezler: 25/Furkan, 67. Allah sraf Edenleri Sevmez: 6/En'm, 141; 7/A'rf, 31.

C MRLK C imrilik Etmek: 2/Bakara, 195; 3/l-i mrn, 180; 4/Nis, 36-37; 47/Muhammed, 38; 57/Hadd, 23-24; 92/Leyl, 8-10. Mal ve Paray Biriktirmek: 3/l-i mrn, 49; 9/Tevbe, 34-35; 64/Tebn, 15-18; 104/Hmeze, 1-4. nsan C imridir: 17/sr, 100; 70/Meric, 19-21; 100/diyt, 8-11. eytan Fakirlikle Korkutur: 2/Bakara, 268. C imrilik Etmekten Saknmak: 17/sr, 29, 31; 47/Muhammed, 37-38; 59/Har, 9; 64/Tebn, 16. M'minler C imrilik Yapmaz: 25/Furkan, 67.

- C MERTLK C mert Olmak: 17/sr, 29. Allah C merlere Bolluk Verir: 2/Bakara, 268.

J- YEDRP RMEK Fakirlere Yedirip irmek: 22/Hacc, 28, 36; 76/nsan, 8-12. Yetimlere Yedirip irmek: 76/nsan 8-12. Esirlere Yedirip irmek: 76/nsan, 8-12. Kfirler, Fakirlere Yedirip irmezler: 36/Ysin, 47; 69/Haakka, 34; 74/Mddessir, 43-44; 107/Mn, 1, 3.

K- RIZIK Allah, Dilediine Hesapsz Rzk Verir: Bakara, 212; Al-i mran, 27, 37; Kasas, 79-82; Ankebut, 62; ura, 19. Allah, Rzk Daraltr veya Geniletir: Bakara, 245; Ra'd, 26; sra, 30; Kasas, 82; Ankebut, 62; Rum, 37; Sebe'36, 39; Zmer, 52; ura, 12, 27; Mlk, 21. Rzk Veren Allah'tr: Yunus, 31; Hicr, 21; Ankebut, 17, 61; Rum, 40; Sebe',24, 39; Fatr, 3; Zariyat, 58. Rzk Konusunda Kimi kiminden Farkldr: Nahl, 71; sra, 21; ura, 27; Zuhruf, 32. Allah, Btn C anllarn Rzkn Verir: Hud, 6. Rzk Verenlerin En Hayrls Allah'tr: Hacc, 58; M'minun, 72; C um'a, 11. Allah, En Temiz Nimetlerden Rzklandrr: M'min, 64. Allah, C imrilik Etmeyenlere Bol Rzk Verir: Bakara, 268. Yer zerinde Rzk Sebepleri Yaratlmtr: Hcr, 20. Rzk Endiesi, Hakka Davet Grevine Engel Olamaz: Taha, 132. Yamurla Gkten Rzk ner: Zariyat. 22. Rzk Aramak: C um'a, 10. Rzkn Bolluu ve Darlnda, bretler Vardr: Zmer, 52 Yaratlan Her eyin nsan in Olmasnda bretler Vardr: C asiye, 13 Rzk Endiesi, Tebli Grevine Engel Olamaz: Taha, 132 Zenginlii Veren Allah'tr: Necm, 48 Zenginlik Bir stnlk Sebebi Deildir: En'am, 52-53 Mal, Zenginler Arasnda Dolaan Bir Servet Olamaz: Har, 7. Kfirler, Mal Gururuna Kaplrlar: En'am, 52-53; A'raf, 49; Hud, 27; Kehf, 28; uara, 106-114 C ahil ve Gururlu Zenginler: Alak, 6-7, 12 Mal, Fitne ve mtihan Sebebidir: Enfal, 28; Teabn, 15. Fakir Dmekte Hikmet Vardr: En'am, 42, Tevbe, 28. Rzk Konusunda Kimi Kiminden Farkldr: Nahl, 71; sra, 21; ura, 27; Zuhruf, 32. Zengin Fakir Ayrm Yoktur: En'am, 52-53. L- NFAK nfak/Allah Yolunda Harcamak: Bakara, 3, 195, 245, 254, 261, 270, 272, 274; Enfal, 3; Ra'd, 22; brahim, 31; Hacc, 35; Kasas, 77; Secde, 16; Fatr, 29-30; Hadid, 7; Mnafkun, 10-11; Teabn, 16-17. Mala Olan Sevgiye Ramen Allah Sevgisiyle Harcamak: Bakara, 177; nsan, 8. Harcamada l: Furkan, 67; Muhammed, 36-38. Allah in Harcamak ve Harcayanlarn Hali: Bakara, 264-266, 272; Kasas,77; Mnafikun, 10-11; Leyl,17-21 Harcamay Maln yisinden ve Sevilen eylerden Yapmak: Bakara, 267; Al-i mran, 92. Harcama Yaplacak Mal: Bakara, 3, 219; ura, 38. Kendilerine Verilecek Kimseler: Bakara, 215, 273; Nur, 22. Harcadklarn Baa Kakanlar: Bakara, 262-264, 266, Mzzemmil, 20. Gsteri Olsun Diye Harcamak: Bakara, 264, 266, 270, 272; Nisa, 38-39. nfaktan Kalmaz: Bakara, 268; Hadid, 10. nfaktan Kaanlar: Mearic, 18-21. nfak Edenler Takva Sahibi M'minlerdir: Al-i mran, 16-17, 134. nfak Edenlerin Mkafat: Bakara, 272; Hadid, 7, 11; Teabn, 17; Mearic, 24-25, 35; Leyl, 5-7,18. Kafirler ve Mrikler nfak Etmezler: Yasin, 47; Kalem, 17-40; Hakka, 34; Mddessir, 43-44; Mn, 1, 3. Kfirler Mallarn Allah Yolundan evirmek in Harcarlar: Enfal, 36; Beled, 5-12.

Fakirlere Yedirip irmek: Hacc, 28, 36; nsan, 8-12, Fecr, 18. Yetimlere Yedirip irmek: nsan, 8-12. Esirlere Yedirip irmek: nsan, 8-12. Kfirler, Fakirlere Yedirip irmezler: Yasin, 47; Hakka, 34; Mddessir, 43-44; Maun, 1-3. C mert Olmak: sra, 29. Allah, C mertlere Bolluk Verir: Bakara, 268. Fakirlere yilik Etmek: Bakara, 83; Nisa, 36. Fakirlere Vermek: Bakara, 177, 215, 273; sra, 26; Nur, 22; Rum, 38; Mearic, 24-25. Sail'i (steyeni, dilenciyi) Azarlamaktan Saknmak: Duha, 10. Kfirler, Fakirleri Kk Grrler: En'am, 52-53; A'raf, 49; Hud, 27; Kehf, 28; uara, 106-114. Kfirler ve Mrikler, Fakirlere Vermezler: Yasin, 47, Kalem,17-40; Hakka,34; Mddessir,43-44; Mn, 1-3

Konuyla lgili Geni Bilgi Alnabilecek Kaynaklar

Zenginlere ve Zengin Olmak steyenlere, Mahmut Topta, C anta Y. st. 1993 Fakirler ve Zenginler, Vehbi Karaka, Tima Y. st. 1993 Zenginler, Yoksullar ve Robotlar, Deniz C an Saner, Birleim Y. st. 1993 Neden Bu Kadar Fakirler, Abdullah Arslan, Akademi Y. st. 1989 Hayatn Pahallanmasn Nasl Engelleyebiliriz? Birlik Y. Ank. 1979 Niin Yoksuluz? Birlik Yaynclk, Ank. Uluslarn Yeni Zenginlii, Guy Sorman, Afa Y. TDV slm Ansiklopedisi, T.D.V. Y. Fakir: Osman Eskiciolu, c. 12, s. 129-131; Fakr: Sleyman Uluda, c. 12, s. 132-134; sraf: C engiz Kallek, c. 23, s. 179-180; Kanaat: Mustafa arc, c. 24, s. 289-290 amil slm Ansiklopedisi, amil Y. Fakirlik: Hamdi Dndren, c. 2, s. 141-143 el-an: M. Sait imek, c. 2, s. 212-213; (Kanaat: Zbeyir Tekkein) c. 3, s. 297298; Tevekkl c. 6, s. 211; Zenginlik: Arif Kten, c. 6, s. 448 ?Miskin, Zhd? sraf?, Msrif? C imrilik? C mertlik? Mal? Delilleriyle Ticaret ve ktisat lmihali, Hamdi Dndren, Erkam Y. slm'n Temel Kavramlar, Hseyin K. Ece, Beyan Y. st. 2000, Kanaat: 333-336, Mal: 381-382 Kur'an Ansiklopedisi, Sleyman Ate, KUBA Y. Fakr: c. 6, s. 150-162 Kanaat: slm'n ktisad Gr, Sabahaddin Zaim, Yeni Asya Y. st. 1981 slm ve Ekonomik Hayat, Ahmet Tabakolu, D..B. Y. st. 1987 slm'a Gre Banka ve Sigorta, Hayreddin Karaman, Nesil Y. 3. Bs. st. 1992 slm'da Para, Ahmed el-Hasen, ev. Adem Esen, z Y. st. 1996 deal Ekonomik Politikas, Abdurrahman Maliki, Ta-ha Y. Mslman ve Para, Hekimolu smail, Tima Y. 7. bs. st. 1996 Para, Faiz ve slm, Heyet, lm Neriyat, SAV, st. 1987 ktisat Penceresinden slm, Ferit Ycel, ahsi Y. st. 1979 Herkes in Ekonomi, George Soule, Gerson Antell, ev. Nejat Muallimolu, Avcol Basm Yayn, 3. Bs. st. 1996 nfak (Allah Yolunda Harcama), Veysel zcan, Mirfak Y. alma Hayat ve slm, Yunus Vehbi Yavuz, Tura Neriyat, st. 1992 slm'da i-veren Mnsebetleri, Hayreddin Karaman, Marifet Y.st. 1981 slm'da Ticaret Prensipleri, M. C evat Akit, Gaye Vakf, st. 2001 slm'da Ticaret Hukuku, Abdlkerim Polat, Sabah Gaz. Kltr Y. st. 1977 slm'da Tketici Haklar, Hseyin Arslan, T. Diyanet Vakf Y. Ank. 1994 slm Hukukunda Mlkiyet Hakk ve Servet Dalm, Fahri Demir, D..B. Y. Ank. 1988 ada Ekonomik Problemlere slm Yaklamlar, Hamdi Dndren, klim Y. st. 1988 ktisat, Siyaset ve Din, Mustafa zel, Yeni afak, st. 1995 Amerikan Yzylnn Sonu, Mustafa zel, z Y. st. 1993 Aksiyon, Ahlk, Ekonomi, Zbeyir Yetik, r Y. st. 1975 Ekonomi Bir Din midir, Zbeyir Yetik, Beyan Y. st. 1991 Snfsz Dnya, Saadettin Elibol, Dergh Y. st. 1978 Gazlnin ktisat Felsefesi, Sabri Orman, nsan Y. st. 1984 Alverite Vde Fark ve Kr Haddi, Heyet, lm Neriyat ktisad Kalknma ve slm, Heyet, lm Neriyat Trkiyede Zekt Potansiyeli, Heyet, lm Neriyat i veren Mnasebetleri, Heyet, lm Neriyat, SAV, st. 1990 Toplumlarn knde Rvet, Seyyid Hseyin el-Attas, ev. C evdet C erit, Pnar Y. st. 1988 Sosyal Siyaset Asndan slm'da cret, Adem Esen, T. Diyanet Vakf Y. 2. Bs. Ank. 1995 Ekonomik Adletin Temelleri, Muhammed Nuveyhi, Beyan Y. 2. Bs. st. 1984 Tketim Klelii, Ivan llich, ev. Mesut Karaahan, Pnar Y. st. 1990 Kreselleen Dnyada zgr Birey, Zengin Toplum, Mehmet Tra, Birey Y. st. 2003 Trkiye'de Kapitalizmin Gelimesi ve Sosyal Snflar, Ali Gevgilili, Balam Y. st. 2. Bsk, 1989

Ana Hatlaryla slm Ekonomisi, Servet Armaan, Tima Y. ada Ekonomik Doktrinler ve slm, . M. smail, Boazii Y. alma Hayat ve slm, Yunus Vehbi Yavuz, Tura Y. Ekonomiye Deinmeler, Zbeyir Yetik, Akabe Y. El-Hisbe, bn Teymiyye, nsan Y. Hz. Muhammedin Getirdii Ekonomik Dzen, Sadk Ylma, Yeni Ufuklar Neriyat Hz. Peygamber Dneminde Devlet ve Piyasa, C engiz Kellek, Bilim ve Sanat Vakf Y. Hz. mer Dneminde Ekonomik Yap, rfan Mahmud Rn, Bir Y. ktisat Bilinci, Hekimolu smail, Denge Y. st. 1996 slm Devlet Btesi, C ell Yenieri, amil Y. slm Ekonomi Sistemi, Muhammed Bakr Sadr, Rehber Y. slm Ekonomisi Sistemi, M. mer apra, Fikir Y. slm Ekonomi Dncesi, Sddk, Bir Y. slm Ekonomi Toplumunun Kuruluu, Muhammed Abdlmennan, Fikir Y. slm Ekonomisi (Teori ve Pratik), M. A. Mannan, Fikir Y. slm Ekonomisi ve Sosyal Gvenlik Sistemi, Faruk Ylmaz, Marifet Y. slm Ekonomisinde Finansman Meseleleri, Heyet, Ensar Neriyat slm Ekonomisinde Gelir ve Sermaye, M. Sabri Erdodu, Sebil Y. slm Ekonomisinde Tasarruf ve Ekonomik Gelime, M. Sabri Erdodu, Sebil Y./Marm. . l. FkV.Y. slm Ekonomisinin Temel Meseleleri, M. Ekrem Han, Kayhan Y. slm ktisadnda Hell Kazan, mam Muhammed eybani, Seha Neriyat slm ktisadnn Esaslar, C ell Yenieri, amil Y. slm ktisat ve Metodolojisi, Yusuf Msri, Birleik Yaynclk st. slm ktisat Tarihine Giri, Abdulaziz Dur, Endls Y. st. 1991 slmda ktisad Nizam, mer apra, ev. Hulsi Yavuz, Sebil Y. slm irketler Hukuku (Emek-Sermaye irketi), Osman ekerci, Marifet Y. slm ve ada Ekonomik Konular, M. A. Mannan, Fikir Y. st. 1984 slm ve ada Ekonomik Doktrinler, Muhammed smail, ev. C emal Karaaal, Serda, Yeni Ner. slm Ekonomisinin Strktr, Sezai Karako, Dirili Y. slmda Ekonomik ve Sosyal Dncenin ada Grnm, Heyet, Dnce Y. st. 1978 slm Devletinde Mal Yap, S. A. Sddk, ev. Rasim zdenren, Fikir Y. 2. bs. st. 1980 slm ve Ekonomik Hayat, Ahmet Tabakolu, D..B. Y. slm ve ktisadi Ekoller, M. Bakr es-Sadr, Akademi Y. st. 1991 slm ve Mlkiyet, Mahmud Talegani, Yneli Y. slmda Tketici Haklar, Hseyin Arslan, T. Diyanet Vakf Y. slm Yaklamlar, Hamdi Dndren, Kltr Basn Yay. Birlii slm Adan Borsa, Heyet, Ensar Neriyat slm ktisadn Felsefesi, Murtaza Mutahhari, nsan Y. slm ktisadnda Narh, Davut Aydz, Ik Y. x slmda ktisat Anlaymz, M. Said ekmegil, Nabi-Nida Y. 2. bs. Malatya, 1994 ada ktisadi Sistemleri, Beir Hamitoullar, Sava Y. Adil Ekonomik Dzen, Necmettin Erbakan, Ank. 1991 Modern ktisat ve slm, Sabahaddin Zaim, MTTB Basn-Yayn Md. Ner. 3. bsk. st. 1969 C umhuriyet Dneminin ktisadi Tarihi, Yahya S. Tezel, Tarif Vakf Yurt Y. Trkiyede Ekonomi Politikalar ve sizlik Meselesi, evki obanolu, Uhud Y. Trkiyede zel Finans Kurumlar ve slm Bankacl, smail zsoy, Tima Y. st. 1987 Trkiyede Ekonomik Glkler ve zm Yollar, Emin ark, Adm Y. Trkiyede Enflasyonla Mcadele, Tuncay Artun, Tekin Y. Trkiyede zelletirme, C evat Karata, Ziya ni, Yeni Yzyl Kitapl Y. Darbelerin Ekonomisi, Mehmet Altan, Afa Y. st. 1990 Yabanc Sermaye, Komisyon, TGAD Y. Toplum Suskun, Sermaye Serbest, Heyet, Bireim Y. Ekonomi ve Ahlk, N. Haydar Nakv, nsan Y. st. 1985 Tketim Virs, Mustafa Karaaliolu, Yeni afak Y. st. 1995 Ekonomik zm, evki obanolu, Uhud Y. st. 1991 Risk Sermayesi, zel Finans Kurumlar ve Para Vakflar, Murat izaka, lm Neriyat Trkiyede Zekt Potansiyeli, Heyet, lm Neriyat Reklm Dnyasnn yz, Jim Ring, Milliyet Gazetesi Y. Reklm Bize Srtan Bir Letir, Oliviero Toscani, Milliyet Gazetesi Y. Parasal Bunalmlar ve Uluslar aras Reform, smail engn, T. Ekonomi Kurumu Y. Trkiyede Ekonomi Politikalar ve sizlik Meselesi, evki obanolu, Uhud Y. Bireysel Yatrm Aralar, Mehmet ava, letiim Y. Tarikat Sermayesinin Ykselii, Faik Bulut, teki Y.

Faiz, Ebul-Al Mevdd, ev. M. Hasan Beer, Hill Y. st. 1966 Faiz, Seyyid Kutup, ev. C afer Tayyar, slmolu Y. Faiz, Mehmet Zahid Kotku, Seha Neriyat Faiz ve Problemleri, smail zsoy, Nil A.. Y. Faizsiz Bankaclk ve Kalknma, C ihangir Akn, Kayhan Y. Faizsiz Yeni Bir Banka Modeli, Heyet, lm Neriyat SAV, st. 1987 Trkiyede Dnyada Faizsiz Bankaclk ve Hesap Sistemleri, Mustafa Uar, Fey Vakf Y. Faiz Politikalarnn Enflasyon zerindeki Etkileri ve Trkiye, Muhammed Akdi, Yimder Y. slmda Faiz Meselesine Yeni Bir Bak, Sleyman Uluda, Dergh Y. st. 1988 Alternatif Faizsiz Banka, Sleyman Karaglle, z Y. st. 1991 Tevik Kredileri ve Faiz, Ali zek, lm Neriyat Tefsr-i yetir Rib, Seyyid Kutup, slmolu Y. slma Gre Faizsiz Banka, Kalknma ve Sigorta, M. Ahmet Zerk, Kalem Y. Trkiyede Faiz Politikalar, Adnan Bykdeniz, Bilim ve Sanat Vakf Y. Trkiyede Serbest Faiz Politikas, Tuncay Artun, Tekin Y. Para, Faiz ve slm, Heyet, lm Neriyat, SAV, st. 1987 Para, John Kenneth Galbraith, Altn Kit. Y. Para Bulma ve Yatrm, Ali Sait Yksel, Beta Basm Yaym Para ve Banka, Halil Dirimtekin, Anad. niv. A. r. Fak. Y. Finansal Kurumlar ve Piyasalar, Mustafa krk, Derya Kitabevi Y. Finsal Kurumlar, Gven Sevil, Anad. niv. A. r. Fak. Y. Finansal Teknikler, Ali C eylan, Ekin Kit. Y. Finansal Ynetim, Niyazi Berk, Trkmen Kitabevi Y. Dnyada ve Trkiyede Yatrm Fonlar, Grman Tevfik, T. Bankas Y. 100 Soruda Para ve Para Politikas, Sadun Aren, Gerek Y. Akdeniz Dnyasnda Para, Fiyatlar ve Medeniyet, C arlo M. C ipollo, Balam Y. Kriz Ekonomisi, M. lker Parasz, Ezgi Kitabevi Y. Uluslararas Ekonomik Kurulular, S. Rdvan Karluk, Ttnbank Y. Dnya Ekonomisi ve Uluslararas Ekonomik likiler, Tuba Ongun, Evrim Y. Dviz Ekonomisi, Emin Ertrk, Der Y. Altn, Nedim ener, Dnya Y. Altn, stanbul Altn Borsas ve Dnyadaki rnekler, Nedim ener, Dnya Y. Snf Asndan Azgelimilik, Yves Lacoste, Gebe Y. Tek Pazardan Ekonomik ve Parasal Birlie Avrupa Birliinin Yetkileri, Komisyon, KV Y. Trkiye Avrupa Ekonomik Topluluu Ortakl (Anlamalar), Tevfik Saraolu, Akbank Y. Ktb-i Sitte: 5/253-254; 7/189, 410, 421-423, 433-437, 440-445, 450-451, 459; 14/42-43, 48-52, 67, 499, 501; 15/466; 16/261; 17/245, 568-574. Sahih-i Mslim: 1: 366, 422, 447; 2: 251-258, 508; 3: 261, 540; 5: 174-175, 327, 429-430, 435, 441, 443, 448-449, 470, 455, 478; 6: 105; 8. 9-10, 139, 172-176, 180; 9: 397-401, 518-9; 10: 376-378; 11: 76-78, 137, 142, 192-193, 207, 427-430, 435-436, 441-442, 449.

Hazr ve ynetim panelli siteler Dzenleme Ve Tasarm Webhizmetlerim

st

You might also like