Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 29

Cts, May 26th

A NA SA YFA SIYER HA KKINDA KA VRA M TEFSIRI ONLINE KITA P SA TI VIDEO

arama...

ARAMA

ZLLET-ZZET
l-i mrn, 26; Kavram 148

Z Z ETZ LLET

zzet; Anlam ve Mhiyeti zzet-i Nefs Esmul-Hsndan el-Azz, el-Muzz ve el-Mzill simleri Kurn- Kerimde zzet ve Zillet Kavram Azizler ve Zeliller Allah'n zzeti ile zzetlenmek zzeti Yanl Yerde Aramak

De ki: "Ey mlkn sahibi Allah'm! Sen mlk dilediine verirsin, dilediinden de onu eker alrsn, dilediini aziz eder, yceltirsin, dilediini zelil eder alaltrsn. Hayr Senin elindedir. Muhakkak ki, Sen her eye kaadirsin. (3/l-i mrn, 26)

zzet; Anlam ve Mhiyeti

zzetin kelime anlam, insann yenilmesine engel olan eydir. Bu da onun hakknda stnlk, eref ve haysiyet, kuvvet ve g sahibi olmay ifade eder. Kiinin erefinin yceliini ve deerini anlatr. Onu zillete (alakla, erefsizlie) dmekten alkoyan btn stnlkler, ycelikler ve sahip olunan imknlardr. Dman karsnda glip gelen kimse iin de izzetli denilmitir.

Ayn Kkten tremi Azz kavram ise, her trl stnl, glibiyeti, gl olmay ve en stn erefi ifade eder. Bu sfat Kuranda hemen hemen tamamen Allah hakknda kullanlmaktadr. Azz, yani en stn, en yce, en mutlak izzet sahibi yalnzca Allahtr. Peygamber ve mminler de Allahn emrine itaat ettikleri iin Onun yannda stnlk ve eref kazanrlar, slm yaadklar iin de izzet/stnlk elde etme imknna kavuurlar.

zzet Allahndr, Raslnndr ve mminlerindir. (63/Mnfikn, 8). Bu yet, mslmanlara tepeden bakan, onlarla alay eden mnfklara cevap vermektedir. Peygamber zamannda bazlar mslmanlara yukardan bakyorlard; onlar mal, dnyalk, makam asndan, kuvvet ynnden zell (aa) gryorlard. Kuran onlara bu yetle kesin bir cevap veriyor ve izzetin kime it olduunu belirtiyor.

slm, insan ftratna aykr, insann deerini drecek btn davranlar yasaklar. ki imek, zin etmek, hrszlk yapmak gibi. Bunlar ve bunlara benzer btn fiiller insann kalitesini drr. te bu gnahlardan saknanlar izzet, eref ve haysiyet sahibidirler. Bunlar yapanlar ise ereflerini kaybederler, zell/deersiz olurlar.

Kiiye zzet Kazandran Davranlar: nsana izzet kazandran birka nemli davran vardr. Bunlardan biri, Allahn adn zikretmektir. Bu da Allahn sevgisi ve rzs iin yaplan kulluktur, Onun adna amel ilemektir, Onun korkusundan haramlar terk etmektir, Onu ve Onun verecei cezy ve mkft dnmektir, daima Onu hatrlamaktr. Bu ekilde Allah hatrlayanlar izzete ularlar.

Bir dieri Allah yolunda infak etmektir. Veren el alan elden srekli stndr. Dilenen, bakalarna muhta yaayan, srekli bor iinde srnen, madd imknszlktan dolay perian olan, bu yzden bakalarna el aan izzetini kaybeder. Ama alr, madd adan kuvvetli olur ve Allah yolunda infak ederse izzet sahibi olur, erefi ve deeri artar.

Bir dieri ilimdir. Bilenlerin sorumluluklar byk olduu gibi, ilimlerinin gereini yaptklar srece dereceleri daha da artar. lmi olduu halde ilmiyle mil olmayanlar, bilgilerini Hak uruna ve Allaha kulluk yolunda kullanmayanlar ile, ilimle zlimlere ve tutlara destek olanlarn kazanc zillettir ve aalayc azaptr. lim gtr, zenginliktir ve izzettir. Allahn kullar iinde Ondan en ok ilim sahipleri korkarlar. nk onlar Allahn azametini idrk ederler.

Gerek mmin, eref ve izzetini kaybetmemek iin kltc davranlardan uzak kalr. Kk ve bo ilerin peinden gitmez, yalan ve irkin szlere aldrmaz, kk karlar peinde komaz. O kk deil, byk hedeflerin adamdr. O, karnn karsnda eilmez. O ucuz kazanlarn arkasna dmez. O kimsenin karsnda iki bklm olmaz. Hele hele inanszlarn yannda ba dik ve onurludur. Kimseye yaclk yapmaz, yadanlk olmaz. Bir makama kmak iin katlk yoluna ba vurmaz. Onun davranlar orta halli, szleri doru ve oturakl, ahlk ar bal, hedefi ycedir. Allah, dilediini azz (izzet sahibi) klar, dilediini zell (zillet sahibi) eder (3/l-i mrn, 26).

Gerek zzet: Baz insanlar, Allah brakp putlar ilh edindiler. Onlar bu yalanc, ie yaramaz, bir faydasn grmedikleri, hayal tanrlarnn yannda izzet bulacaklarn zannederler. Bu elbette mmkn deildir (19/Meryem, 81).

Baz insanlara Allahtan ittika et, Ondan sakn ve hakkyla kork denildii zaman, o bu dvete kar kibirlenir, bu gibi arlara kulak asmaz ve gnah ilemekle izzet kazanacan zanneder (2/Bakara, 206). Allah, baz chillerin ve hevsn ilh haline getirip de Onun hakknda ksr dnenlerin niteledikleri, ya da kendi uyduruk tanrlar gibi deildir; O Sbhndr ( ok ycedir) ve O gerek izzetin sahibidir (37/Safft, 180).

Mminler, kendi kardeleri olan mslmanlara kar gyet alakgnll (zell), mtevz ve merhametli; ama dmanlarna kar izzet (g ve eref) sahibidirler. Onlarn karsnda psrk, snepe, teslimiyeti ve hakkn bile savunamayacak kadar korkak deildirler (5/Mide, 54). Zlim sultanlar/yneticiler, bir lkeye zorla girdikleri zaman orasnn huzurunu bozarlar (ifsat ederler), mallarna ve onlar ayakta tutan deerlerine saldrrlar. erefli insanlar (izzetli kimseleri) zell hale getirirler, onlar aa bir duruma drrler (27/Neml, 34).

Kuran gerek izzetin iman etme ile elde edilebileceini mjdeliyor. Bir baka ifadeyle Allah (c.c.), Kurann dvetine uyarak iman edenlere iki dnyada da sadetin yannda, izzet de vereceini duyuruyor. Mminler gerek izzet sahibidirler ve onlar her bakmdan stn ve ereflidirler. Ancak, ne yazk ki, modern zamanlarda mslmanlarn arasndan kan bazlar kendilerini ve sahip olduklar deerleri aa ve zell; buna karn Kurann mrik, mfsit ve zlim dedii kimseleri stn gryorlar. Onlara hayran oluyor, onlarn peinden gitmeye, onlar gibi olmaya alyorlar. Onlarn bu zayf tarafn bilenler de onlara tepeden bakyor, onlara kar kibirleniyor ve onlar kullanabiliyorlar.

Kimileri de mnfk tavrlarla mslmanlara kar kibirleniyorlar. Kendilerini izzetli, mminleri zelil ve hakir kabul ediyorlar. Onlara sefih (kafasz) gerici, ad, ember sakall, fundamentalist gibi irkin eyler sylyorlar. Halbuki Kurana gre stnlk, eref ve izzet soyla, zenginlikle, bir lkeye mensup olmakla, diploma ile deil; iman ve o imann getirdii ahlkla kazanlr. Mmin, fakir olsa da izzet sahibidir. (1)

zzet; Yenilgiye uramay ve aalanmay nleyen gl ve saygn konum anlamnda bir Kur'an tbiridir. Szlkte "gl ve stn olmak, glip gelmek, saygn olmak" gibi mnlara gelen zz kknden isim olan izzet, bu anlamlar yannda, bir kimsenin bakalar karsnda bedensel, psikolojik, ekonomik, sosyal stat vb. ynlerden gl, etkin ve saygn olmas, bask altna alnamaz bir konumda bulunmas durumunu da ifde eder ve "cizlik, alaklk" mnsndaki "zillet"in kart olarak kullanlr. Rgb el-sfehn Kur'an'da Allah'a, Raslne ve m'minlere mahsus olduu bildirilen izzeti (63/Mnfkun, 8) kesintisiz ve sonsuz olduu iin "hakiki izzet", bunlarn dnda kalanlarn kendilerinde vehmettikleri izzeti de "sun' izzet" eklinde deerlendirir. Ayn kkten sfat olan azz; "gl, stn ve hkim konumda bulunan, yenilmeyen, ei benzeri olmayan" anlamlarnda hem Allah' hem de insan nitelemek iin kullanlmaktadr. Kaynaklarda "izzet baheden" mnsnda muizz kelimesi esm-i hsndan biri olarak kaydedilmektedir (bn Mce, Du 10; Tirmiz, Deavt 82). Kur'n- Kerim'de izzet on bir yerde, ayn kkten fiil ve isim kalbnda kelimeler ise 120 defa gemekte, bunlardan azz, byk ounluu Allah'n isimlerinden olarak doksan dokuz yette yer almaktadr. Bu yetlerin tamamnda azz, Allah'n baka isimleriyle birlikte gemektedir. Bu isimler Allah'n mutlak gcn ve tasarrufunu veya rahmet, mafiret ve lutufkrln ifde eden ya da ilim ve hikmetine vurgu yapan isimlerdir. Bir dnceye gre Allah'n isimlerinin her birinde kullara bir mesaj vardr. Bundan dolay azz isminin bu sfatlarla birlikte kullanlmasnda insanlara hem gl olmalar, hem de merhamet, balama, bilgi, hikmet gibi erdemlerle de donanmalar gerektii ynnde bir mesaj bulunduu da dnlebilir. zzet ve trevlerinin Kur'an'da geen anlamlaryla hadislerde de kullanld grlmektedir.

zzet kelimesi Allah ve m'minler hakknda olumlu bir anlam ifde ederken inkrc ve mnfklar hakknda kullanldnda onlarn slm, Kur'an ve gerekler karsnda bilinsizce kapldklar kibir, gurur, inat ve fke duygularn, bu duygularn etkisiyle iledikleri ktlkleri srdrmelerini anlatr. Mesel 38/Sd sresinin ikinci yetinde Kur'an'n ird edici nemine dikkat eken yetin arkasndan inkrclarn Kur'an karsndaki olumsuz tavrlar, "inkra sapanlar izzet ve sapknlk iindedir" eklinde ifde edilir. 2/Bakara sresi 206. yette mnfklarn karakteristik davranlarna dir bilgi verilirken bylelerine Allah'a saygyla itaat etmeleri tavsiye edildiinde izzet duygularnn kendilerini gnaha sevkettii belirtilir. Rgb el-sfehn bu yetteki izzeti "yerilen anlamyla fke ve sertlik" eklinde aklar. Fahreddin er-Rz de ayn kelimeyi "kibir, cehlet ve delilleri kavrama yoksunluu" olarak izah ederken (Meftihu'l-Gayb, 5/173), bn Ar bunun, bir kimsenin sosyal statsne aldanp bbrlenmesi ve bu yzden nasihatlere kulak asmamas mnsna geldiini belirtir. Gazzl, hy'snda olumsuz izzeti kibirle e anlaml olarak kullanmaktadr. Onun yapt psikolojik tahlillere gre kii baz yksek niteliklere sahip olduunu dnnce kendisinin bakalarndan stn olduu vehmine kaplr. Bu kanaate "kendini byk grme" (izz'n-nefs, teazzz'n-nefs), bu duygunun etkisiyle olumsuz davranlarda bulunmaya da "tekebbr" denir. Gazzl, bu anlamdaki izzetin ve kibir duygusunun "cennetin kaplar" dedii gzel huylarn kazanlmasna engel olacan syler; sevgi, tevzu, hogr ve doruluk gibi erdemlerden yoksun kalma ile kin, fke, kskanlk gibi kt huylara bulamada kibir ve izzetin mutlak etkisinin bulunduunu belirtir (hy, 3/344-345). Ancak Gazzl'ye gre insan, alakgnll olmaya alrken tevzu snrn aarak kendini aalk (mezellet) durumuna da drmemelidir (A.g.e. 3/368-369). Fahreddin er-Rz de gerek m'minlerin iman edenlere kar alakgnll ve efkatli, inkrclara kar gl, diryetli ve onurlu olduklarn bildiren yette (5/Mide, 54) geen "ezille" kelimesini aklarken bunun "alalma ve klme" (mehnet) olarak anlalmamas gerektiini syler (Meftihu'l-Gayb, 12/21-22). Bu adan bakldnda izzetle kibrin farkl iki kavram olduu anlalr. zzet m'minin kendi varlnn hakikatini bilmesi, tanmas ve ona dnyev ihtiyalarn gerektii kadar salamasdr. Kibir ise, kiinin kendini doru tanmamas ve olduundan byk grmesidir. u halde izzet ekl olarak kibre benzerse de, mhiyet itibaryla ondan farkldr. Nitekim tevz da zillete benzemekle birlikte; tevzu erdem, zillet erdemsizliktir. Ahlk kitaplarnda insann kendini zilletten korumas, ounlukla "hrriyet" kelimesiyle ifde edilir ve bu hususta kiinin kendi erefini (izz'n-nefs, erefu'n-nefs) korumasnn, kimsenin elindekine gz dikmeden minnetsiz bir hayat yaamasnn, yalnz Allah'a dayanp gvenerek hakiki izzeti O'ndan beklemesinin gereklilii zerinde nemle durulur. Buna gre kii izzeti, kendi nefsini bakalarndan stn grme eiliminin bir ifdesi olarak deil; sahip olduu dinden ve temsil ettii, inanp baland yce deerlerden gelen bir g ve onurun ifdesi olarak grmelidir. nsan, slm'dan ve onun kazandrd deerlerden uzaklamas halinde izzetten de yoksun kalr. nk izzet sadece Allah'a mahsus olup (4/Nis, 139; 35/Ftr, 10) m'minlerin, hatta peygamberlerin sahip olduu izzet lh bir ltuftan ibrettir (Fahreddin er-Rz, Meftihu'l-Gayb, 11/64). Bu lutfa eriebilmek iin samimi bir imana sahip olmann yannda Allah'n izdii yolda yrmek gerekir. nsanlar izzetin kayna olan Allah'a ne kadar yakn olursa izzetten de o kadar pay alrlar.

slm'daki ulhiyet anlayna uygun olarak Kur'an'da izzetin tamamen Allah'a mahsus olduu (35/Ftr, 10) ve O'nun dilediini aziz, dilediini zell kld belirtilir (3/l-i mrn, 26). Fahreddin er-Rz bu yeti aklarken izzetin din veya dnya ile ilgili olacan, dinle ilgili olan en yce izzetin Allah'a iman olduunu ifde eder. Zilletlerin en aas ise inkrdr. Bylece Allah baz insanlar iman ve irfanla aziz, bazlarn da inkr ve sapknlkla zelil klar (Meftihu'l-Gayb, 8/7-8). Bu dnceden hareketle son dnem slm bilgin ve dnrleri, mslman toplumlarn kendi dinlerinin ilkelerinden uzaklatka izzetlerini de kaybettiklerini, onlar iine dtkleri durumdan kurtaracak gcn yine slm'n izzeti olduunu sylemektedir. (2)

zzet-i Nefs

zzet-i Nefs; nsann insanlk, eref ve haysiyetini korumas demektir. zzet kelimesi kuvvet, stnlk, eref ve galibiyet anlamlarn dile getirdii gibi, insan zillete dmekten alkoyan iyi nitelikler anlamna da gelir. zzet'in zdd zillettir. nsan, nefsinin izzetini korumakla ykmldr. Bu ise ancak Allah'a iman etmek, hayatn O'nun emir ve yasaklarna gre dzenlemekle mmkn olabilir. Kfr, irk, nifak, isyan ise insan zillete drr. Mmin, iman ile izzet kazanr. Ne var ki kendisini kltc, izzetini zedeleyici her trl davrantan kanmaldr.

Kur'an, "zzet Allah'n Raslnn ve mminlerindir" (63/Mnfikn, 8) buyurur. Bu, Allah'n kendilerini izzetli, Hz. Peygamber ve mminleri zelil gren mnfklara cevabdr. Buna gre gerek mminler izzet, stnlk ve eref sahibidirler. nk, gerek mminler geici, deersiz eylere balanmaz. Allah'tan bakasna boyun emezler. el-Mnfikn Sresinin yukardaki yetini izleyen yetlerinde, "Ey iman edenler, mallarnz ve ocuklarnz sizi Allah' anmaktan alkoymasn. Kim bunu yaparsa ite onlar ziyana urayanlardr. Biriniz kendisine lm gelip de, 'Rabbim beni yakn bir sreye kadar erteleseydin de sadaka verip iyilerden olsaydm!' demeden nce size verdiim rzktan infak edin" (63/Mnfikn, 9-10) buyurularak gerek mminleri izzetli klacak nitelikler aklanr. Bunlar "zikrullah" ve "infak"tr.

Mfessirlere gre zikrullah, namaz gibi ibadetlerle, bunlarn semeresi olarak Allah sevgisiyle yaplan kulluktur. Bu yorumla zikrullah emri, m'minlere, evlat ve mallarnz ile uramak yznden, Elmall Muhammed Hamdi Yazr'n ifadeleriyle, "Hak mbud olan Allah Tel'y ve O'nun esms, sfat, emirleri ve yasaklar, sevap ve ikab ile ahkm izzetini dndrp andran, rzsna vesile olan farz ve nfile ibdetlerden cuma ve cemaatten, namaz, oru, zekt, hac, cihad, kraat- Kur'an, vaaz ve nasihat, tehlil, tesbih, tahmid gibi srf Allah'a yaklamak iin yaplan ve daima Allah' hatrlatp Allah iin Allah'a lyk gzel iler dndrmeye altran tatlerden gaflet etmeyin" anlamna gelir (Hamdi Yazr, Hak Dini Kur'an Dili, VI, 5011). Bunlardan gaflete denler ziyan etmilerdir. nk mal, evlat ve dnya hayat geip gider; Allah yannda onlara zillet ve hsrandan baka bir ey kalmaz. nsan izzetli klacak ikinci neden de infaktr. Gerek mminler Allah'n kendilerine verdii rzktan Allah yolunda harcamak, infk etmekle ykmldrler. nk izzet yemekte deil, yedirmektedir. Kendileri patlayncaya dek yiyip Allah iin yedirmekten kananlar, yan bandaki komusunu, toplumdaki muhtalarn ihtiyalarn dnmeyenlerin insanlk izzetiyle bir ilgileri olamaz. Byle yapanlar, izzeti zilletle deitirmi olurlar.

Gerek mmin, izzetini korumak iin kltc davranlardan kanmak, arbal, vakur olmak zorundadr. Fakat bu durum kibirle kartrlmamaldr. ihbuddn mer el-Shreverd, "insann nefsinin hakikatini bilmesi ve dnyev istekleri sebebiyle zelil etmeden ona ikram etmesi" biiminde tanmlad izzetin, "insann nefsini tanmayarak onu kendi yerinden daha yukar koymaya almas" eklinde tanmlad kibirle kartrlmas tehlikesine dikkat ekerek ikisi arasndaki fark yle belirtir: "Meskenet ve zillete dmeden tevz snrnda durmak, kibir ateinin ortasna kurulmu izzet kprsnde durmak gibidir. Bunu becerebilen ve bu hususta sbit kadem olabilenler ancak rsih ulem, kurb makamna ermi sdt- kirm ile sddklerdir" (Shreverd, Avrifu'l-Maarif, s. 305) (3)

Esmul-Hsndan el-Azz, el-Muzz ve el-Mzill simleri el-Aziz: zzet sahibi, yce, byk, her eye glip olan, malp edilmesi imknsz olan kimse. Allah Tel'nn esm-i hsnsndan, doksan dokuz gzel isminden biridir. Allah'n emir ve irdesine kar koyacak yoktur. O her eye glip gelir. O'nu malp edecek hi bir kuvvet yoktur. Allah'n bu ismi Kur'an- Kerm'de bazen "Dorusu Allah'n yetlerini inkr edenler iin iddetli azap vardr. Allah gldr, intikam sahibidir, " (3/l-i mrn, 4) yetinde olduu gibi, azap ve intikam yerinde gelmitir. Fakat bir ok yerde "hakm": hikmet sahibi ismiyle beraber zikredilmitir (2/Bakara, 209, 220, 228, 240, 260). Bunun mns; Allah azzdir, gc her eye yeter, her eye glip gelir, fakat hikmeti ile ktlerin cezsn tehir eder demektir. Kymetli, deerli sekin izzet sahibi, muhterem, kuvvetli, stn, yce, eref sahibi, bulunmaz derecede az ve ndir olmak; her eye gc yetmek, hi bir zaman yenilmemek. Aziz, Arapa "azze" kknden gelmekte olup, "zz" masdarndan bir sfattr, "ezze" ve "ezz" eklinde gelen kalplar da vardr. Istlahta ise; "Aziz" Yce Allah'n isimlerinden birisidir. O'nun mutlak hkimiyet ve stnln ifade eder. O hi bir ekil ve srette asla yenilgiye uramayan, her eye gc yetendir. O, hakszlk yaplamayacak kadar gldr. O en stndr, en ycedir, eref ve izzet sahibidir. zzet; tam olarak zilletin, yani aalk, dklk ve cizliin zdddr. Aziz ve izzet ile bunlarn zdd olan zelil ve zillet kelimeleri halk arasnda da kullanlmakta ve genellikle ayn lugat anlamn korumaktadr. Bir hitap szc olarak kullandmz "aziz" kelimesi, hitap ettiimiz toplulua veya kiiye bir eref ve stnlk atfetmekte ve bir iltifat ifde etmektedir. Ayn zamanda bir sayg ve ballk szcdr. Yce Allah'n isimlerinden olan "el-Aziz" ismi, Kur'n- Kerm'de doksan bir yerde gemektedir. Fakat hi bir yerde tek bana zikredilmemi; daima Esm- Hsn'dan dier bir isimle beraber vrid olmutur. Bunlarn banda el-Hakm gelmektedir ki, toplam krk yedi yerde beraber gemektedir. Bunu on be yer ile elAlm, daha sonra srasyla el-Kav, er-Rahm, Zuntikm, el-Hamd, el-Gaffr, el-C ebbr, el-Gafr, el-Vehhb, el-Kerm ve el-Muktedir isimleri takip eder. Aziz isminin getii doksan bir yetin ellisi Mekk, krk biri ise Meden'dir. Burada dikkati eken nemli bir husus da, Yce Allah'n azamet ve kudretini ifade eden bu Aziz sfatnn daha ziyade C eml sfatlaryla beraber zikredilmesidir. Bu doksan bir ayetin on nde Zuntikm, el-Kav ve el-C ebbr isimleriyle yani C ell sfatlaryla beraber gemektedir. Geriye kalan yetmisekiz ayette ise C eml sfatlaryla beraber gemektedir. O ne kadar merhametli ve ne kadar affedicidir. Zir O azzdir, izzet sahibidir, kullarna en ok acyandr. Aziz isminin getii ayetlerden birka tanesi unlardr: 2/Bakara, 129, 209, 220, 228, 240 ve 260; 3/l-i mrn, 6, 18, 62 ve 126; 11/Hd, 66; 26/uar, 9 ve 68; 34/Sebe, 6; 38/Sd, 9 ve 22; 40/Mmin, 2; 44/Duhn, 49. (4) Allah', sakn elilerine verdii szden dnen sanma. Gerekten Allah azizdir, intikam sahibidir. (14/brhim, 47). Allah'n 'Aziz' sfat, O'nun hibir zaman malup edilemeyeceini, her zaman glip olann Kendisi olduunu ifade eder. Allah kinatta mutlak kuvvet sahibidir ve O'ndan stn hibir g, hibir kuvvet yoktur. Kinattaki tm dzeni, insanlarn srrn kavramaya g yetiremedikleri veya yeni yeni kefedebildikleri her trl kanunu yaratan Allah'tr. Ve bunun yan sra yeryznde bulunan her canly yaratan da O'dur. Allah'n kinatta Kendini gsteren sonsuz gc ve kudreti karsnda, yarattklarnn cizlii ise apaktr. Yaratt tm varlklar ancak O'nun emriyle hareket edebilmekte, yaamlarn srdrebilmekte, belirli bir dzen iinde var olabilmektedirler. Kukusuz bu cizlik yeryzne hkim olduunu zanneden insan iin de geerlidir. Bir insan ne kadar gl, zengin ve itibar sahibi olsa da, Allah karsnda cizdir, gszdr. Ne mal, ne paras, ne de ona itibar eden insanlarn says, onu Allah'a kar koruyamaz. Ancak Allah'a teslim olan, O'nun emirlerine uygun yaayan, rzsn kazanmaya alanlar hari... Allah Kuran'da her zaman kendi taraftarlarna stnlk vereceini vaat etmitir. Azz, zz masdarndan sfattr. Izz bazen galebe, bazen iddet ve kuvvet, bazen deer ykseklii veya ndir olmak anlamlarna gelir. Allahn bu vasfn trif eden ztlar, bu mnlar gz nnde tutarlar. El-Hattb, birinci olarak, Kendisine stn gelinemeyen Gl, ikinci olarak da Ei, benzeri olmayan tarznda tanmlar. Et-Taber, yalnz galebe ve kuvvet mnlar zerinde durarak, rde ettii hibir ey Kendisine mmten olmayan, cezlandraca ve intikam alaca hibir kimsenin elinden kurtulamad eklinde trif eder. Gazzlnin, sadece nc anlam gz nne alarak, Ender, ulalmas g olan olarak tanmlayp galebe ve kudret mnlarn hi dnmemi olmas artcdr. Izz maddesinin Kuranda fiil ekilleri ok azdr. Sadece 3 yette vrid olmutur: Fe azzezn (takviye ettik) (36/Ysn, 14), Tuzzu (azz edersin) (3/l-i mrn, 26) fiillerinde fil Allahtr. Azzen (bana stn geldi) (38/Sd, 23)de ise fiil, insana izfe edilmitir. Bu kkten isim olan izzet ise 11 yerde grnr; 6s Allah hakkndadr. Bu yetlerde: blis Allahn izzetine kasem eder (38/Sd, 82), btn izzetin Allaha it olduu bildirilir (35/Ftr, 10; 10/Ynus, 65). Allah, Rabbulzzeh (izzet sahibi Rab)dir (37/Sfft, 180). Meden olan bir yette izzet Allahn, Raslnn ve mminlerindir buyrulur (63/Mnfkun, 8). Aziz olan Allaha tabiyyet cihetiyle, bylece mahluklara da bu sfat verilmi olmaktadr. Bu art gereklemezse, izzet kibir mnsna gelen mezmm bir vasf olur (2/Bakara, 206); 38/Sd, 2). Bir yetten de, Firavunlar Msrnda yeminin, tanrlatrlan Firavunun izzeti zerine yapldn reniyoruz (26/uar, 44). Bu kkn ism-i tafdl ekli, eazz, yerde mukayese ifde eder; daha gl, daha kymetli anlamlarndan (63/Mnfkun, 8; 11/Hd, 92; 18/Kehf, 34), Allah hakknda olmakszn getirilmitir. Mennes ism-i tafdl ekli el-Uzz, mriklerin tapt bir putun addr (53/Necm, 19). Hadis-i erifte Ve m kaderullahe hakka kadrih... (6/Enm, 91) yetinin tefsirinde C enb- Allahn Enel-Azzu, enel-C ebbru, enel-Mtekebbir = Azz Benim, C ebbar Benim, Mtekebbir Benim buyurduu bildirilmektedir. Bu kkn az kullanlmasna ramen Azz sfat ok grnr. 99 yerden 90a yakn hep Allah tavsif eder. zzet masdarnn bata saydmz belli bal anlam, sfat eklinde de vriddir. Aziz vasf, byk bir ekseriyetle Allahn mutlak kudret ve stnln belirten muhtevlarda yer alr: Tan yerini aartan, geceyi dinlenme zaman, gne ve ay vakit ls klandr. te bu, Azz, Kadr olann nizmdr. (6/Enm, 96) gibi birok yette durum byledir. Fakat mesel Zuntikam ismine bititiinde, galebe mns arlk kazanr: ... Alllahn rasullerine verdii szden cayacan sanma; dorusu Allah Aziz u Zuntikamdr (14/

brhim, 47), yani mutlak glip ve cezlandrandr. nc anlam olan ender olmak, ei benzeri bulunmamak ise, Allahtan baka eyler hakknda gelmitir: Andolsun, size, iinizden azz bir rasl geldi (9/Tevbe, 128); Muhakkak ki O, azz bir Kitabdr. (41/Fusslet, 41) gibi. Fakat Allah hakknda, sarh olarak byle bir muhtevda geldiine rastlamadk. Azz, bazen g, zor anlamna da kullanlmtr: Dilerse sizi ortadan kaldrr ve yeni mahlklar getirir. Bu, Allaha g (azz) deildir. (35/Ftr, 17) yetinde grld gibi. Bu ismin Allah hakknda kullanlmas u zellikleri gsterir: Mnferid olarak hi gelmemitir. lk olarak 27. sradaki el-Burc sresiyle balayarak, vahyin btn safhalarnda grnmtr. Esm-i hsndan en fazla Hakm ismine iktiran etmitir: Azz Hakm 16 defa Mekke, 31 defa ise Medinede grnr. Mekk olanlarn ekseriya tb (sfat) durumda irad edildii grlr. Azz Rahm ekli 13 defa grnp, Mekke devrine inhisar eder. Azz Alm yalnz Mekkeye inhisar olup 6 yette yer alr. Bu 6 zikirden 4nde mevsufsuz, yani zel isim durumundadr. Kav Azz ekli 2 Mekk, 5 Meden yette yer alr. Azz Zuntikam 2 Mekk, 2 Meden yette gelmitir. Azz affr sadece 3 Mekk yette bulunur. Azz Hamd 3 Mekk yette grlr. Azz afr 2 Mekk yette bulunur. Azz Vehhb sadece 1 Mekk yette vrid olmutur. Azz Muktedir yalnz bir defa Mekkede vrid olur; zel isim durumundadr. Demek ki Azz ismi, esm-i hsndan deiik 10 isimle terkip edilerek geni bir alana yaylmtr. Bu isimler bazen birbirini teyid eder (Kav Azz, Azz Muktedir, Azz Zuntikam), birok hallerde birbirini dengeler (Azz Hakm, Azz Rahm, Azz afr, Azz affr) veya yetin muhtevsn hlsa etmek gibi baka zellikler ortaya koyarlar. Hamd, Rahm, Alm, afr, Vehhb, Muktedir, affr isimleriyle birletirilmesi Mekk srelere mahsustur. Meden srelerde yeni ekiller ortaya kmam, ancak Kav, Zuntikam, Hakm isimleriyle terkip edilmesi orada da devam etmitir. Azz Hakm neredeyse tek ekil halinde kalmtr. Bu ekil 47 defa grnmesine ramen, mevsufsuz olarak hi gelmemitir. Halbuki ok az sayda iktiran ettii mteaddit isimlerle mevsufsuz zel isim durumunda kullanlmtr. Toplam olarak 10 kadar yette zel isim durumunda grnr ki, bu onu, er-Rahmn, Rabbul-lemn vasflarndan sonra, en fazla mevsufsuz kullanlan isim durumuna getirir. Dolaysyla ulhiyetin balca hussiyetlerinden birini ifde ettiini, neredeyse bizzat Ona alem olduunu gsterir. (5)

el-Muzz: Allah'n kullarn stn klp onurlandrdn, onlara eref bahettiini ifade eder. nsanlar hidayetle onurlandrd iin Muzz ad da ancak O'na mahsustur.

el-Muzill: Herhangi bir konuda yetki ve sz sahibi kiilerin bu durumlarn yitirmeleri ve itibarlarn tamamen kaybederek haysiyetsiz duruma dmeleri Mzill isminin tecellisidir. Bu isim asl hirette tecell edecektir. O gn zillet iinde braklanlar artk telfsi mmkn olmayan bir perianla mahkm olmulardr. Kfirlerin, nankrlerin ve mcrimlerin setikleri yol budur. Kurtulu sadece iman ve teslimiyet ile mmkndr. Muzill: Zillete dren, hor ve hakir eden. Bundan byle yeryznde (size tannm bir sre olarak) drt ay dolan. Ve bilin ki Allah' ciz brakacak deilsiniz. Gerekten Allah, inkr edenleri hor ve aalk klcdr. (9/Tevbe, 2) Hor ve hakir edilme, Allah'n inkrclara tattrd "dnya azb"nn bir parasdr. Tm hayatlarn bakalarna gsteri yapmak, onlardan takdir toplamak iin srdren inkrclar iin 'hor ve aalk klnma', son derece byk bir azaptr. Allah Kuran'da dnyada verilen bu azbn zelliini yle bildirir: Onlardan ncekiler de yalanlad; bylece azap onlara hi uurunda olmadklar bir yerden gelip att. Artk Allah, onlara dnya hayatnda 'horluu ve aalanmay' taddrd. Eer bilmi olsalard, hiretin azb gerekten daha byktr. (39/Zmer, 25-26). te Allah, bu hor ve aalk klc sfatn mminlerin ve zellikle de elinin eliyle gsterir. Bu geree, yani mminlerin inkrclara musallat klnmasna Kuran'da yle iaret edilmitir: ... Allah, onlar sizin ellerinizle azaplandrsn, hor ve aalk klsn ve onlara kar size zafer versin, m'minler topluluunun gsn ifya kavutursun. Ve kalplerindeki fkeyi gidersin. Allah dilediinin tevbesini kabul eder. Allah bilendir, hkm ve hikmet sahibidir. (9/Tevbe, 14-15) Kuran'da bize bildirildiine gre, Hz. Sleyman kendi iktidarnda, inkrclara korku salm ve onlar hor ve aalk klma konusunda hi tviz vermemitir. Hz. Sleyman inkrc kavme yollad mesajda yle demiti: "Sen onlara dn, biz onlara yle ordularla geliriz ki, onlarn kar koymalar mmkn deil ve biz onlar oradan horlanm, aalanm ve kk drlmler olarak srp karrz." (27/Neml, 37)

te yandan Allah pek ok yetinde, hirette inkrclara alaltc bir azap olduunu haber verir. Bu, inkrclarn dnya hayatndaki kibir ve byklenmelerine karlk Allah'n takdir ettii bir cezadr. nk dnya hayatnda inkrcnn en byk hedeflerinden biri, baka insanlarn kendisini takdir etmeleridir. Bu nedenle de hayatn Allah' vmekle deil, kendisine vg toplamakla geirmitir. Allah da cehennemdeki azaplarn bunun zerine kurmutur. C ehennemde mstekbir inkrc korkun ekilde rezil olur, en byk ykm ise insanlarn karsnda kk dp aalannca yaar.

nkr edenler atee sunulacaklar gn, (onlara yle denir:) Siz dnya hayatnzda btn gzellikleriniz ve zevklerinizi tketip yok ettiniz, onlarla yaayp zevk srdnz. te yeryznde haksz yere byklenmeniz (istikbrnz) ve fsklkta bulunmanzdan dolay, bugn alaltc bir azap ile cezalandrlacaksnz. (46/Ahkaf, 20)

Allah'n cehennemde hazrlad horlanma ve aalanma benzersizdir ve bin bir eidi vardr. C ehennemdeki bu aalanmann inkrclarn ruhunda yaratt klmlk, fiziklerine de yansr, yzlerini bir zillet sarp kaplar. O gn, yle yzler vardr ki, zillet iinde aalanmtr. (88/iye, 2) Bunlar bir zillet sarp kaplar. Onlar Allah'tan (kurtaracak) hibir koruyucu yok. Onlarn yzleri, sanki bir karanlk gecenin paralarna brnm gibidir. te bunlar atein halkdrlar; orada sresiz kalacaklardr. (10/Ynus, 27)

Kurn- Kerimde zzet ve Zillet Kavram zzet ve trevleri Kurn- Kerimde toplam 120 yerde geer. Bunlardan el-Izzetu 10 yerde, Azz ismi ise 99 yerde kullanlr. Zillet ve trevleri ise toplam 24 yerde kullanlr. (Verilen nimetlere karlk, soan-sarmsak cinsinden yemekler isteyen sriloullar) zerlerine zillet/alaklk ve meskenet/yoksulluk damgas vuruldu. Allahn gazabna uradlar... (2/Bakara, 61) (O mnfklara:) Allahtan kork! denilince, iledii gnahlar sebebiyle izzet-i nefis (benlik ve gurur) kendisini yakalar (da, daha ok gnah iler). C ez ve azap olarak ona C ehennem yetiir. Ne kt yataktr o! (2/Bakara, 206) De ki: "Ey mlkn sahibi Allah'm! Sen mlk dilediine verirsin, dilediinden de onu eker alrsn, dilediini aziz eder yceltirsin, dilediini zelil eder alaltrsn. Hayr Senin elindedir. Muhakkak ki, Sen her eye kaadirsin. (3/l-i mrn, 26) Her nerede bulunurlarsa bulunsunlar -Allah'n ipine ve insanlarn ipine (ahdine, sisteme) snanlar baka- onlara (yahdilere) zillet (horluk damgas) vurulmutur. Onlar, Allah'tan bir gazaba uradlar da zerlerine aalanma (damgas) vuruldu. Bu, Allah'n yetlerini inkr etmeleri ve peygamberleri haksz yere ldrmeleri

nedeniyledir. (Yine) Bu, isyan etmeleri ve haddi amalar dolaysyladr. (3/l-i mrn, 112) Andolsun, sizler gsz (ezille) olduunuz halde Allah, Bedirde size yardm etmiti. yle ise Allahtan ittika edip saknn ki Ona kretmi olasnz. (3/l-i mrn, 123) Mminleri brakp da kfirleri vel/dost edinenler, onlarn yannda izzet (g ve eref) mi aryorlar? Bilsinler ki btn izzet, yalnzca Allaha ittir. (4/Nis, 139) Ey iman edenler! Sizden kim dininden dnerse (bilsin ki); Allah, sevdii ve kendisini seven, mminlere kar alakgnll (efkatli -ezilleh-), kfirlere kar onurlu ve zorlu (ezzeh) bir toplum getirecektir. (Bunlar) Allah yolunda cihad ederler ve hibir knayann knamasndan korkmazlar (Hibir kimsenin knamasna aldrmazlar). Bu, Allahn, dilediine verdii ltfudur. Allahn ltfu ve ilmi genitir. (5/Mide, 54) phesiz, buzay (tanr) edinenlere Rablerinden bir gazab ve dnya hayatnda bir zillet yetiecektir. te Biz, yalan dzp uyduranlar byle cezalandrrz. (7/Arf, 152)

hsn/Gzellik yapan, gzel amel ileyenlere daha gzeli ve fazlas vardr. Onlarn yzlerini ne bir toz (kara leke) sarar, ne bir zillet/horluk (gelir). te onlar cennet ehlidirler; orada sresiz kalacaklardr. Ktlkler kazanp kt amel ilemi olanlar ise; her bir ktln karl, kendi misliyledir. Bunlar bir de zillet kaplayacaktr. Onlar Allah'tan (Onun azbndan kurtaracak) hibir koruyucu yoktur. Onlarn yzleri (kapkara olmu), sanki bir karanlk gecenin paralarna brnm gibidir. te bunlar atein halkdrlar; orada sresiz kalacaklardr. (10/Ynus, 26-27)

Onlarn szleri seni zmesin. nk btn izzet (g ve stnlk) Allah'ndr. O, (her eyi) iitendir, bilendir. (10/Ynus, 65) (uayb:) Ey kavmim, size gre benim rahtm/kabilem Allahtan daha m azizdir/ereflidir ki, (airetimin hatr iin beni ldrmyorsunuz da) onu (Allahn emirlerini) arkanza atlm (deersiz) bir ey kabul ediyorsunuz? phesiz ki Rabbim yapmakta olduklarnz epeevre kuatcdr dedi. (11/Hd, 92) Onlarn (ana-babann) zerlerine merhametle kanat ger ve Rabbim, kklmde onlar beni nasl yetitirip terbiye ettilerse, Sen de onlara merhamet et! diye du et. (17/sr, 24) ocuk edinmeyen, hkimiyette orta bulunmayan, aczinden (zllden) tr bir velye de ihtiyac olmayan Allaha hamdederim de ve Onun iin gerei gibi tekbir getir. (17/sr, 111) Onlar, kendilerine bir itibar ve kuvvet (veslesi -zz-) olsun diye Allahtan baka tanrlar edindiler. (19/Meryem, 81) Eer Biz, bundan nce onlar helk etseydik, muhakkak ki yle diyeceklerdi: Y Rabbi! Bize bir rasl/eli gnderseydin de, u zillete/aala ve rsvayla dmeden nce yetlerine tb olup uysaydk! (20/Th, 134) Bunun zerine (Firavunun sihirbazlar) iplerini ve deneklerini attlar ve Firavunun kudreti ve hakk iin (bi-izzet-i Firavn) elbette biz glip geleceiz dediler. (26/uar, 44) Melke (Saba kraliesi), hkmdarlar bir memlekete girdilermi, oray perian ederler ve halknn azizlerini/ulularn zell/hakr hle getirirler. (Herhalde) Onlar da byle yapacaklardr dedi. (27/Neml, 34) (Sleyman yle dedi: Ey eli!) Onlara var (syle); iyi bilsinler ki, kendilerine asla kar koyamayacaklar ordularla gelir, onlar muhakkak srette hor ve hakir halde (ezilleten) oradan karrz. (27/Neml, 37) Kim izzet (ve eref) istiyorsa, bilsin ki, btn izzet Allah'ndr. Ona ancak gzel szler ykselir (ular). Onlar da Allaha slih amel ulatrr. Ktlkleri tasarlayp dzenleyenler ise; onlar iin iddetli biz azap vardr. Onlarn tasarladklar tuzak boa kp bozulur. (35/Ftr, 10) Bu hayvanlar onlarn emrine mde kldk (zelleln -zell kldk-). Onlarn bazsn binek olarak kullanrlar, bazn besin olarak yerler. (36/Ysn, 72) Senin izzet (kudret ve eref) sahibi Rabbin, onlarn isnd etmekte olduklar vasflardan ycedir, mnezzehtir. (37/Sfft, 180) O anl Kurana yemin ederim ki, kfredenler, (iddia ettiklerinin) aksine, bir izzet (gurur) ve tefrika iindedirler. (38/Sd, 2) (blis) Dedi ki: Senin izzetin adna (mutlak kudretine) andolsun ki, ben onlarn tmn mutlaka azdrp kkrtacam." (38/Sd, 82) Atee arzolunurlarken onlarn zilletten/aalktan balarn ne eerek gz ucuyla gizli gizli baktklarn greceksin. man edenler de, ite asl ziyana urayanlar, kymet gn kendilerini ve ilelerini ziyana sokanlardr diyecekler. Kesinlikle bilin ki, zlimler, srekli bir azap iindedirler. (42/r, 45) Hi phesiz Allah'a ve Rasl'ne kar (onlarn koyduklar snrlar tanmayp kendileri snr koymaya kalkmakla) bakaldranlar; ite onlar, en ok zillete denler arasnda olanlardr. Allah elbette Ben ve rasullerim/elilerim glip geleceiz diye yazmtr. phesiz Allah gldr, azizdir/gliptir. (58/Mcdele, 2021) Onlar (mnfklar) Andolsun, Medine'ye bir dnecek olursak, gc ve onuru ok olan (eazz -en aziz olan-), dkn ve zayf olan (ezell) elbette oradan srp karacaktr diyorlard. Halbuki izzet (g, onur ve stnlk) Allah'n, O'nun Rasl'nn ve m'minlerindir. Fakat mnfklar bunu bilmiyorlar. (63/Mnfkun, 8) Yeryzn size boyun ediren (zell klan) Odur. u halde yerin srtlarnda dolan ve Allahn rzkndan yiyin. Dn ancak Onadr. (67/Mlk, 15) Gzleri korkudan ve dehetten dk bir halde, kendilerini de zillet sarp kuatmtr. Oysa onlar, (daha nce) sapasalam iken secdeye dvet edilirlerdi (fakat yine secde etmiyorlard). (68/Kalem, 43)

O gn onlar, sanki dikili bir eye kouyorlar gibi, gzleri horluktan aa dm ve kendileri zillete brnm bir halde kabirlerinden frlaya frlaya karlar. te bu, onlarn tehdit edilegeldikleri gndr! (70/Meric, 44)

Azizler ve Zeliller

zzet, ancak Allah'tandr, kimde ne izzet varsa, O'nun ihsn... Zillet de ancak Allah'tan, kimde ne zillet varsa O'nun vergisi... zzet tc da zillet gmlei de O'nun hazinesinde... Bunlar mahlkatna sra sra giydirir... nceki gnn azizleri, dn zelil oldular. Bugnk azizler de zilleti tatmak iin yarn bekliyorlar... Etrafmz, bu iki ayr tecellnin misalleriyle kaynamada...

Bir meyve aac yazn yaprak, iek aar, meyvelerle bezenir; seyrine doyum olmaz. K geldimi her eyini soyunur, kuru bir iskelet kalr. Bana karlar yaar, glgesinde kimsecikler oturmaz. u var ki, o ne ihtiamyla marur olur, ne de perianlyla mahzun. Bu haliyle bize u dersi verir:

"Ben Allah'n askeriyim. Beni yokluktan varlk lemine O kard. Dilerse dallarmda izzet ieklerini atrr; isterse zerime zillet karlar yadrr. Benim i dnyam her iki halde de deimez. Ben O'nu daima tesbih ederim. Mevsimlerin deimesiyle tesbihim de deiir, o kadar. Gerekte sizin de benden pek farkl bir yannz yok. Siz de ekirdek, fidan devrelerinden getiniz; olgunlua erdiniz. Sizde de eitli iekler at. lminiz, sanatnz, servetiniz ayr birer iek gibi. Benden farknz u ki, siz bu gzelliklerinizle marur oldunuz. Takdirden holandnz, tenkidden zldnz. Gn gelir, sizin de devrannz dner, gcnz kuvvetiniz azalr, shhatiniz bozulur. Hayatnzdan bu iekler dkldke siz zlr, mahzun olursunuz, derken iyice ihtiyarlarsnz. Sizi seyredenler, 'ne halden ne hle dt' diye mrldanrlar. Siz bundan ok rahatsz olursunuz. Takdire altrdnz nefsiniz, bu hle tahamml edemez. Halbuki ben, izzeti de zilleti de Allah'tan bildiim iin, insanlarn vmesi ile yermesini bir tutarm. Siz bunu kolay kolay baaramazsnz. Nefsiniz buna mnidir. eytannz buna frsat vermek istemez."

Bu izzet ve zillet safhalarndan geen, sadece meyve aalar deildir. Gne de doarken azizdir, batarken zelil... Bahar gelirken azizdir, giderken zelil... nsan yrrken azizdir, uyurken zelil... Bir meyvenin gndz ve gece iplikleriyle dokunmas gibi, insan mr de izzet ve zillet cilveleriyle naklanyor, rlyor, ekil alyor. Nutfede zillet hkim, alekada ona gre bir izzet cilvesi var. Dokuzuncu ayn sonunda insan, o rahim leminin en izzetli devresini yaamakta... Derken dnyaya geliyor ve bu yeni hayatn en zelil devresine adm atyor.

ocukluk, genlik derken olgunlukta bir izzet tecellsi grlyor. Onu tkip eden ihtiyarlk, zillet ve hakaret ykl... Derken lm... Zilletin doruk noktas ve imanla genler iin izzetin ilk basama... nn gremeyen ihtiyar, lnce C enneti seyre balyor. Bu izzeti bir yeni zillet tkip ediyor: Surdan korkma ve mahere frlama safhas...

Maher: Dnyann mahsl verdii btn azizlerin zelillerle kark olduu mstesn meydan, esiz toplant, benzersiz muhsebe. Herkeste heyecan, herkeste korku! nsan dnyada ne kadar izzet taslamsa, orada o kadar zillet ekecek... Ban burada ne kadar dikmise orada o kadar fazla eecek... Ne kadar harcamsa, o kadar hesap verecek. Ve sonunda btn azizler bir yana, btn zeliller bir yana ayrlacak. M'minler, Allah'n azizler diyar olarak terbiye ettii C ennete doru evkle yol alrken, mnkir ve mrikler, zeliller diyarnda, C ehenneme decekler... "zzet ve zilletin ancak Allah'tan olduu" hakikati btn hametiyle grnecek.

Evet, Muizz ve Mzill ancak Allah'tr, izzet veren de, zelil eden de O'dur. Baa izzet veren O olduu gibi, ayaklar en aa atan da yine O. Kulun Allah'a en yakn olduu secde nnda, bala ayak bir hizaya gelir. zzetle zillet birleir, kahrla ltuf bir olur. O zlar, bu halleriyle, "Muizz ve Mzill ancak Allah'tr" derler.

Karncalar yerde srnrken, arlar havada rakseder. Onlar da bu halleriyle "izzet ve zillet ancak Allah'tandr" mnsn birlikte yd ederler. Derken bir de bakarsnz, birka karnca bir arnn cesedini srklemekte, yuvalarna tamaktalar. Azizle zelil yer deitirmi... Bu manzara da ayn hakikati haykrr: Muizz ve Mzill ancak Allah'tr.

Otobste veya takside koltuumuza kurulurken, bu izzetin Allah'tan geldiini dnmeliyiz. Az sonra bir trafik kazasnda vefat edebiliriz. Ve bedenimiz bu defa bir baka vstann bagajna atlr, dier eyalar gibi...

yle ise zerimizde izzetin tecell ettii dnemleri ok iyi deerlendirmek mecbriyetindeyiz. Aziz iken Hakk'n derghnda zelil olalm ki, zelil olduumuzda O'nun ltfuyla yine izzete kavualm. (6)

Allah'n zzeti ile zzetlenmek

nsan eref-i mahlkat... Ahsen-i takvm srr ile mcehhez varlk... Arzn halfesi, ulv emnetin ykleneni... Hlk'n mkerrem ve muhterem eseri... Allah izzetli kld insan izzetli grmek ister... Mene-i iman olan bir izzetle yeryznde varolmann bir anlam da, izzet ve zillet kavgasnda onurlu bir durutur... Muiz olan Allah m'minlerin izzetini olduka nemsiyor. Meselenin ciddiyetini Kur'an yetlerine mrcaat ile anlamak mmkn...

te Ben Mstalik Gazvesi... Mreys suyunun banda bn Ubeyy es-Sell... Fitnenin ba, edid mnfk. slm saflarn zme, nifak tohumlarn ekme hesabnda. Ensar muhcirne kar tahrik ediyor. Kavmiyetilik gayreti ile zehrini kusuyor: "Medine'ye dnersek izzet sahibi olan erefliler, zelil olan alaklar dar atacak!" M'minlerin izzetine uzanan irkin bir dil... Olaya biztih Allah mdhale ediyor ve Kur'an'a konu oluyor. M'minlerin erefine ynelik bu saldr Allah'a yaplm bir isyan olarak deerlendiriliyor. nk, m'mindeki izzet Yce Allah'n izzetinden alnmadr. O lh izzet ki kendisi zayf dmez ve bulunduu kimseyi de drmez. Eilmez, bklmez. Ve Kur'an'n konuyu ele al tarz: "Onlar; 'ayet Medine'ye dnersek andolsun ki izzetliler zelil olanlar oradan karacaktr' diyorlard. Halbuki izzet Allah'n, Raslnn ve m'minlerindir. Fakat mnfklar bunu bilmezler." (Mnfkun, 8)

zzeti kimlik edinen o mslmanlarn dnyasnda zillete hayat hakk yoktu. Ayn olayda Hz. mer (r.a.)'in ictihad: "Y Raslallah, brak u mnfn boynunu vuraym!" man edenlere bu dzeyde yaplan bir hareketi ancak kl temizler grnde. Allah Rasl siyseten bunu uygun grmez. bn bey es-Sell'n olu, sdk ve slih m'min Abdullah (r.a.): "Ey Allah'n Rasl, babamn cezs eer lm ise bu greve gnll olarak ben tlibim. T ki dier bir kardeimin eliyle gerekleecek infz ile ona kar iimde yanl bir duygu olumasn." Bylesine onurlu ve kararl bir tavr... te Allah'n izzeti ile izzetlenmek. Kuvvet ve cesretin menba. Erdem ve onur hlesi.

"zzet Allah'ndr, raslnndr, m'minlerindir." O halde izzet nedir, zillet nedir biliyor muyuz? zzet; cesaret iksiri, zgrlk bilinci, kendini aabilme gc, ulv olan sfl olana tercih melekesi. Yani ba dik tutabilme becerisi. Zillet; tutsaklk ruhu, dnyev tutku, beer korku. Ksaca Bk'ye deil; fnlere boyun emek...

te Kur'an ahlk ile ahlklanmak isteyenlere Kur'an'n retisi, izzet sahneleri; Hz. brhim (a.s.)... Allah'a ba kaldran Nemrut'un neler yapacan bile bile haykryordu: "Yuh olsun size ve Allah'tan baka taptklarnza! Hl akllanmayacak msnz?" (Enbiy, 67). Kar karya kald ate-i Nemrut da olsa tavrnda bir tereddt mmkn m? Allah'tan gelen, ba-gz stne... Ayn brhim (a.s.) gn gelince, elindeki ba smail'in boynuna tereddtsz alacakt. Bylece millet-i brhim iin brhim izzet dersi verilmi olacakt. Bu izzeti aa tayan el-Halil kentinde, brhim Mescidindeki aziz cemaat...

Ashb- Uhdd... Erdem ve onurun, kan ve ate hendeinde snanmas. Emin admlarla, ylmadan yrmek... Ateten kurtulmak iin atee yrmek... Ebed izzet iin giyilen ateten gmlek... "Kahrolsun ashb- uhdd" (Burc, 4) seyrede dursun... Onlar izzetlerine glge drmeden dimdik ayakta; mtevekkil ve mutmain. Verilmek istenen mesaj; lmn stne yrmek...

Ayn izzeti Hz. Yusuf (a.s.) kuyuda ve zindanda kuanacak, Ashb- Kehf maarada uyku halinde yakalayacakt. Muhammed terbiye ile izzet bulanlarn dedikleri bedel... te Kerbel... Aziz ve asil bir neslin geit alan. zzetin zilleti dize getirdii sahne... Parola: "Heyht minn'z-zilleh: Zillet bizden uzaktr!" Topraa den 72 can... Ve gvdesinden ayr den balar. Hz Hseyin (r.a.)'in kesilmi ba. Allah Rasl'nn (s.a.s.) okad, pt, sevdii ba... Kimi zaman kucanda tad, koklad, kollad C ennet gl Hseyin... Yerde toz-toprak iinde, nk slm izzet yle gerektiriyordu. Zulme fkeli, tuyna tahammlsz bu ba klla kesildi ama zulme eilmedi, Yezid'in hesab tutmad. Dvya ba koydu. "Bama dert alrm" korkusuna kaplmad. Hseyn mektep byle olutu. Muallimesi Zeynep, onur kvlcm... Mazlumlarn yz ak, zlimlerin ba ars... te Kerbel'dan Hseyin'in ars, alar aan evrensel mesaj... Ve suyunu susuz Kerbel'dan alan nesiller...

Zilleti douran ve besleyen ileyi ise Kur'an'n tesbiti ile: "O (Firavun) kavmini kmsedi, onlar ise boyun ediler..." (Zuhruf, 54). Zilletin temelinde boyun emek, uysal bir ballk mevcut. Firavun'un gcn, horlad toplumun tepkisizliinden, eylemsizliinden ald ak bir gerek... Dn byle olduu gibi bugn de byle deil mi? Anlalan o ki, aaland halde boyun een toplumlar olduka, Firavunlar da iktidarlarn srdreceklerdir. Velev ki yzde doksan kendilerini slm'a nispet eden bir toplum olsa...

Bu tesbitler dorultusunda acaba fiil durumumuz nedir? Kendi gereimizi grebilecek miyiz? Bizlere dayatlan zelil ve sefil bir hayatn izah mmkn m? Bu ne zillet? Biz buna lyk myz? Y Rabbi, ne zamana kadar bamz eik kalacaz? Gzlerimizin iine bakakalan, "mam Hatibim!, Kur'an Kursum!, Medresem!, Mescidim!" diyen yavrularmzdan gzlerimizi nasl karacaz? Bamz hangi tarafa dndreceiz? niversite kaplarnda barts direniini srdren, izzet ve iffet sembol, yamurun altnda srlsklam, slak gzl boynu bkk baclar karmzda... Bamz eik, kalbimiz ezik...

C milerde bile yakamz brakmayan meskenet... Ve mihrba siryet eden zillet. Uydu araclyla cemaati uyutma taktik ve teknikleri... Aile boyu tutkunu olduumuz ekran. Yuvamza srayan irkef... Yz kzartc grntler. Yarnlarda da bizleri yzszletirmez mi acaba? Bamz ekrandan evirip Kur'ana ynelebilecek tkati kendimizde grebilecek miyiz?

Endiemiz, dnyev mahcbiyetin uhrev mahcbiyete dnmesidir. Gzlerimiz harama kaymasn diye bamz nmzde mi yryp duracaz? Bamz kaldramayacak myz? Ekonomi dnyasnda giriimcilerimizin, akdelerinin ngrd ilke ve ahlk ile mslmanlarn yzn aartmalar gerekmiyor mu? Kapitalizmin srklemesine kar izzetli bir duruu bekleme hakkmz yok mu? Dv adna politik arenada krek ekenler, postmodern darbe srecinde Rabbimiz'in u uyarsn hatrlamak istemiyor mu dersiniz? "M'minleri brakp kfirleri mi dost ediniyorlar? Onlarn yannda izzet mi aryorlar? Bilsinler ki btn izzet yalnzca Allah'a ittir." (4/Nis, 39). Ve mslman bulunduu her platformda izzeti ile var olmak mecbriyetinde deil midir? Silik ve snk bir varlk, yok olutan beter olmaz m?

Tm bunlar dnrken; Filistin'de intifda ocuunun att ta, sanki bamza deecek gibi. Evrensel bir sorumluluun arl kuatyor epeevre dnyamz, bamz kaldramyoruz. "Kaldr ban, gr beni!" diyor. Ayn dnyann insanyz... Ayn zulme mruz mazlumlarz. Ayn peygamberin mmeti. Ayn Kitab'n muhtab olan bizler... Yoksa?

Bamz kaldrp kendimize rdmz dnyann dna uzanabilmek... Beton yn binalarn gurbetinde yalnzlaan boynu bkklerin dnyas ile tanmak... Bamza gelen her musbet kendi ellerimizle ilediklerimizden dolay deil mi? (r, 30). Bizler deil miyiz birbirimizin etini yiyen? Rzgrmz gtren nizlarmz, cedellemelerimiz son buldu mu acaba? Atlet, zfiyet ve zillet neyin rn? Kardelik hukuku, uhuvvet, muhabbet, merhamet kimler iin? Gybet, haset, zan, tecesss... Yaral gnller, snen mitler, tkenen zgven... Kim kimin yzne nasl bakacak? Kardeinin izzet-i nefsini kendine tercih etmeden...

"man etmedike C ennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedike de iman etmi saylmazsnz" buyuruyor mrebb-i hir zaman. Kendi izzetini kardeinin izzetinde bulan bir kiilik... Evet, izzetimizi zedeleyen korkularmz, tutkularmz, tutarszlarmz ne zamana kadar? Zilleti kimlik edinme sefletinden kurtulamayacak myz? Ba eiklerin, boynu bkklere verecei ne olabilir ki? Elbette ba dik tutmann bir riski, izzetli duruun denmesi gereken bir bedeli vard. O halde, izzeti hangi zeminde arayacaz? Brokratik trmanta m? Ekonomik bymede mi? Kaypak ve kaygan demokratik platformlarda m? Evet, Nasl yakalayacaz izzeti? Snerek mi? Srnerek mi? Yoksa, ayaa kalkp yryerek mi? Evet, yrmek... Kehf'e, Uhud'a, Kzldeniz'e, ate-i Nemrut'a, Yesrib'e... Ya da oturmak..."O halde oturun oturanlarla beraber..." (9/Tevbe, 46). Elinde mendil, ba tlbentliler gibi... Zelil ve sefil...

Onurumuz... Nedir onurumuz? C iromuz mu, retim rekoltemiz mi, sicil notumuz mu? nsan hak ve hrriyetini kime emnet edeceiz? ABD'nin insafna m? BM'ye mi? Uluslar aras Af rgt'ne mi? Bar Gcne mi? Ama, tm olumsuzluklara ramen, imtihan srecimiz ilediine gre, ne pahasna olursa olsun, bamz kaldrabilmeliyiz. Mezellet ve meskenet duvarn aarak... Ye'se ve yenilgiye yenik dmeyecek bir izzetle bilenmek... Secdeye kapanarak aklamalyz alnmz. Allah'a yaknlaarak, Kitab'a tutunarak...

"Andolsun, size iinde erefiniz bulunan bir Kitap indirdik. Hl akllanmaz msnz?" (Enbiy, 10). te eref: Vahiyle akllanmak... Aklla vahyi zorlamak deil... Rabbin huzurunda bel bkerek, kyma yol aramak... "Rk edenlerle beraber rk ediniz." (2/Bakara, 43). Saf tutarak, hablullah'a tutunarak savunma siperlerini tahkim ederek... "Muhammed, Allah'n Rasldr. Beraberinde bulunanlar da kfirlere kar etin, kendi aralarnda merhametlidir. Onlar rkya varrken, secde ederken grrsn. Allah'n ltuf ve rzsn isterler. Onlarn nianlar yzlerindeki secde izidir..." (48/Fetih, 29)

Kaybolan deerleri hayata geirerek. Sarslan umutlar onararak. Kendi ayaklarmz zerinde dorularak Rabbimize yol aramak... Onun grmek istedii istikamette durarak lutfettii izzetle donanarak... Gevemeden, zlmeden, inanla ve srarla, basret ve cesretle... lml bir hayatn zorunlu yolcularyz. llm hangi koullarda beklemekteyiz? Putlarn glgeledii bir hayat... Kirli bir hayatn kuatmas altnda bizleri bekleyen lmn nasl gerekleeceini tahmin etmek zor olmasa gerek... Azril (a.s.) ile randevumuz bamz eik olarak m gerekleecek yoksa? Hare tanmamz hangi kimlikle olacak? Aziz olarak m, yoksa zelil olarak m? Allah'm, Sen koru bizleri! Ve dumz: "De ki: 'Ey mlkn sahibi olan Allah'm! Sen mlk dilediine verirsin ve mlk dilediinden geri alrsn. Dilediini aziz, dilediini zelil edersin. Her trl hayr Senin elindedir. Gerekten Sen her eye kaadirsin." (3/l-i mrn, 26) (7)

zzeti Yanl Yerde Aramak eitli mslman grup ve tarikatlarn liderlerinin byk bir heves ve istekle, irk ynetimlerinin nde gelen kadrolaryla, laik partilerin liderleriyle uzlamak ve birlikte olmak iin yarmalar, dikkat ekici boyutlara ulam bulunmaktadr. Allaha ve Allahn dinine kar olanlarn yannda izzet ararken kanlmaz olarak zillete den ok sayda eyh, hoca, stad, bi, bu zillet ortamnda, rahatsz edici, uzlamac tavrlarla, slmn mazlum halk nezdinde yanl tannmasna, dil, emin, gvenilir nitelikleri tamas gereken slm kimlii, peygamber rneklii ayaklar altna alacak derecede sapmasna yol amlardr.

Tt sistemi, devleti, hkmet, parlamento ve dier kurumlar ve bunlarn kadrolarn benimseyen, bunlarla uzlaan ve bunlarn sylemlerini, ideolojik yaklamlarn, kavram ve kurumlarn paylaarak, bunlarla ortak zeminlerde buluup birlikte grnmekten haz duyan, bylece itibar ve izzet kazanacan zanneden pekok mslman grup ve tarikat nderi, akademisyen ve entelektele rastlamak mmkndr. Maalesef son yllarda ve zellikle 28 ubat sonrasnda eitli hesap, endie ve dnyev karlar sebebiyle bu sayda byk artlar grlmektedir. Mriklerden izzet kazanacan zanneden, izzetin tamamnn Allahn yannda olduunu unutan nice mslman ortaya kmtr.

Bireysel ve toplumsal alanda slm deiimin ilk basama, tutu, tt sistem, ideoloji ve buna dayal kurum, kural ve kadrolarn reddi, bunlardan beretin iln edilmesi, velyetin sadece Allaha ve mminlere tahsis edilmesidir.

Tpk Firavunun yannda yer almaya zorlanan kitleler gibi, ondan sonra da geni mazlum kesimler slm olmayan iktidarlarn yannda yer almaya ya zorlanmlar ya da baz payandalar vstasyla ikn edilmilerdir. Bilindii zere, Firavunun iktidarnn srekli olabilmesi, ayakta kalabilmesi iin Hmn ve Karunun destei szkonusu olmutur. Ondan sonraki dnemlerde ve bugn de slm olmayan zlim otoritelerin ayakta kalmasnn en byk destekilerinden biri yine byk sermaye evreleri (yani Karun), dieri ise geni mstazaf kesimlerin kafalarn bulandrarak onlar kandrp ikn ederek bu otoritelerin yannda yer almaya sevkeden (Hmn veya Belam konumundaki) szde din adamlar, tekilt liderleridir.

Resm din oluumuna katkda bulunmak, hak ile btl kartrarak kafalar bulandrmak sretiyle geni halk kitlelerinin laik rejimin yannda uzlamac bir konuma srklenmelerine sebep olan baz hoca efendi, eyh, bi olarak nitelendirilen ahsiyetleri gnmzde ok yaygn olarak grebiliyoruz.

Yani Firavun-Hmn-Karun l ittifak gnmzde laik ynetimler-Bel'am tipli mollalar-byk sermaye ittifak ile srdrlmekte ve insanlarn net bir Kur'n anlaya, tevhid bilince ulamasnn n kesilmeye allmaktadr. Kfir iktidarlarn yannda yer alarak onlara meriyet kazandrma gayretiyle Karun ve Hmn her dnemde bu izginin takipisi temsilcilerini bulmaktadr.

Eb Hanife, mam Mlik ve Ahmed bin Hanbel, bn Teymiyye gibi limler hayatlar pahasna ilimlerinin gereini yerine getirip zlim iktidarlara destek vermekten, zlim sultann yannda yer almaktan ve bylece ona meriyet kazandrmaktan uzak dururlar. Her trl bask ve ikenceye ramen hakk haykrmaktan vazgemezler. Hak ile btl kartrmaya yanamazlar. slm bilgiye sahip olan dier baz limler ise iktidarlarn czibesine kaplarak veya basklarndan ekinerek, zlim sultanlarn tekliflerine uzun sre direnemezler. Emev, Abbs, Seluklu, Osmanl saltanatlar, istisn olarak drst, dil ahsiyetler de ynetimlere gelse, genelde zlim olma vasfn tamlardr. Ve bu dil olmayan ynetimler, Eb Hanife'nin rencisi Eb Yusuf'un sultanlarn emrindeki adlet mekanizmasnn banda grev kabul etmesinden itibaren meriyet kazanmlardr.

Daha sonraki dnemlerde bu meriyet daha da genel bir kabul grmtr. Bylece iktidardan yana olmak, zlim de olsa iktidarlara bakaldrmamak bir gelenek halini almtr. C umhuriyet dnemiyle birlikte, laik ve batc bir tercihin baskyla halka dayatlmas zerine, nemli lde sarslan bu meriyet ve iktidara bakaldrmama gelenei, 1950'li yllardan itibaren zlim tek parti ynetimine alternatif olarak karlan DP iktidar ile birlikte tekrar ayn izgiye oturmutur.

Dine kar ak tavr alan C HP zulm iktidar, halkta var olan iktidardan yana olma eilimlerini nemli lde trplemi, asrlardr ilk defa snrl da olsa baz kitleler gayri slm olarak nitelendirdikleri iktidarn karsna geebilmiler, karsna geme cesaretini gsteremeyenler de tasvip etmekten uzak durmulardr. Bu sebepten dolay da laik-kemalist rejim 1950'li yllara kadar bir trl yerine oturmam, istikrara kavuamamtr. 1950'li yllardan itibaren bu zulm ynetimine alternatifmi gibi sunulan DP, sanki daha slm ve daha dil bir alternatifmi gibi takdim edilmitir. Mslmanlara daha hogrl bakan ve Arapa ezan gibi birka slm motifle mslmanlarn gnln kazanan bu parti, C HP'nin iinden km, aslnda ayn ekilde laik, kemalist ve batc bir parti olduu halde, insanlar tek parti ynetiminin zulmnden bkm olmann yol at bunalm ve can havliyle ylana sarlm ve iktidardan yana bir konuma, yani tarih gelenee tekrar srklenmilerdir. Laik rejim de ancak DP iktidarndan sonra oturabilmi, halk ancak bundan sonra rejimle uzlaabilmitir. Bylece mslman kimliini inkr etmeyen bu lke insan, tarih birikimin istikametinde yeniden iktidardan, statkodan yana, sac bir konumu benimsemitir. 1980'lerden itibaren saclkla slm'n badamayacan farkedenler, saclktan ayrarak tevhid izgiye gelirken, 28 ubat sonras bazlarnda da tekrar iktidardan ve iktidar yetkilerini ellerinde bulunduran kadrolardan yana olma eilimleri glenmeye balamtr.

Laik, batc sistemden, laik devletten ve onun kanunlarndan, hayat modelinden beraatini ilan etmi, izzet ve erefin gayri slm devlet ve kadrolarn yannda olmadnn bilincine varm az sayda mslmann istikrarl ve ilkeli tutumlarnn devam iin du ediyoruz.

Rabbimiz, 48/Fetih sresi 29. yette m'minler iin; "... Kfirlere kar zorlu/iddetli, kendi aralarnda ise merhametlidirler" ifdesini kullanrken, baz mslman gruplar kfirlere kar merhametli, hogrl; m'minlere kar ise olduka uzak, iddetli ve horlayc bir yaklam iinde olabiliyorlar. Kfirlere yaknlama, onlarla beraberlik ve dostluklar Allah Tel ok sayda yetinde yasaklam, izzetin baka yerde aranmamasn, izzetin tamamnn Allah'n yannda olduunu da ikaz etmitir. 60/Mmtehne sresi 4. yet-i kermesinde yle buyurmaktadr: "brhim ve onunla beraber olanlarda sizin iin gzel bir rnek vardr. Hani onlar kendi kavimlerine demilerdi ki: 'Biz sizlerden ve Allah'n dnda tapmakta olduklarnzdan beryiz (gerekten uzaz). Sizi (artk) tanmayp inkr ettik. Sizinle aramzda, siz Allah'a bir olarak iman edinceye kadar ebed bir dmanlk ve bir kin bagstermitir..." Bu din ikazlara ramen, nice mslman cemaat ve gruplar, slm dmanlaryla beraber olabiliyor, biz sizden farkl deiliz; biz de demokratz, biz de laikiz, hatta biz de Atatrk seviyoruz mesajn vermeye, onlarn yannda izzet ve eref kazandklar, onlarla birlikte grnmek sretiyle itibar elde ettikleri inancyla, g gsterisinde bulunmaya alyor.

Dnyev hesap ve endielerini, kulluk bilinci ve hiret hesabnn nne alanlar, bu tercihlerinin kanlmaz bir sonucu olarak, zlimlerin saltanat ve makamlarn kutsamalarna, laik rejimin nder kadro ve kurumlarn stn ve nemli grerek komplekse dmelerine yol aan bu servenin iine srklenmilerdir. slma hizmet amacyla, mmetin madd imknlaryla oluturulan okul, yurt, kurs vb. aralar amacn yerine ikame edenler, bu aralar muhfaza edebilmek, daha da bytebilmek uruna, amac, yani Allahn dinini fed etmekten ekinmeyecek sapmalara ynelmilerdir. te bu srete, giderek laik devletin makam ve mevkilerini kutsamak, rejimin st kadrolarnda yer alanlar byk grp ar nemsemek sebebiyle dtkleri aalk kompleksiyle, izzet ve itibar onlarn yannda aramak zilletine dmlerdir.

Maalesef her geen gn nice mslmann sisteme doru savrulmakta olduunu tesbit ediyoruz. Sistemin makam ve mevkilerini yce grerek, oralardan izzet ve eref uman baz mslmanlar, kulluk bilincinden, tevhid netlikten biraz daha uzaklamakta, hiret bilinci ve hesap uuru giderek biraz daha kaybolmaktadr. Hak ile btl srekli birbirine kartrlmaktadr. Bylece, belli bir gayretle oluan slm birikimler zamanla bu tr savrulmalarla heb olup gitmekte, slm uyan geliiyor gibi grlse de, fllama ve grileme sebebiyle net bir tevhid bilin seviyesine bir trl, yaygn biimde ulalamamaktadr. Mslmanlar veya mslman olduklarn iddia edenler, iktidardan, laik sistemin politik, brokratik kadrolarndan yana tavrlara doru kaymaya baladlar. Onlar stn grme kompleksiyle onlarla birlikte grnmenin kendilerine g, itibar ve eref kazandracan zannediyorlar. Laik politik veya brokratik kadrolar veya laik entelekteller, sanatlar(!) vb.leriyle birlikte olduklarnda, onlar ycelten, onlar ve grlerini nemseyen ve hatta onlara kendilerini kabul ettirebilmek iin ilke ve llerinde rahatlkla tviz veren onursuz ve kaypak tavrlar sergiliyorlar. slmn iarlarn yceltmeleri gerekenler, tam tersine ulusal bayrak, ulusal mar gibi unsurlar kutsamak, nemsemek ve bunlara kar tazimde bulunmakta birbirleriyle yaryorlar.

Laik rejimin ulularnn, politik, brokratik st kadrolarnn yaknnda bulunmak, onlarla birlikte grnmek, onlar toplantlarna dvet edip gl olduu imaj vermek sretiyle itibarlarnn, ereflerinin artacan zannedenler giderek daha byk zilletlere yuvarlanmlardr. Sac, kapitalist, laik, ulusalc iktidarlarn veya lider kadrolarnn yaknnda, hatta bu kadrolarla dostluk ilikisi iinde grnerek izzeti yakalayacaklarn, itibar kazanacaklarn umanlar izzeti yanl yerde aradklar iin, slm tavrdan uzaklamlardr. Zillet ise kanlmaz bir sonu olmutur. Rabbimiz bu husustaki uyarsn Nis sresinde ok ak olarak yapm bulunuyor. Ama ne yazk ki insanlar t almyor, hevnn arzular istikametinde savruluyorlar. Onlar mminleri brakp kfirleri dost mu tutuyorlar; onlarn yannda izzet (eref) mi aryorlar? Btn izzet (eref), tamamen Allaha ittir. (4/Nis, 139). zzet ve erefin tamam Allahn yannda iken, bir nebzesi bile kfirlere, mriklere verilmemiken, tam tersine bunlar pis de deil; pislik (9/Tevbe, 28) ve hayvandan bile aa (7/Arf, 179) olarak nitelendirilmiken, mslman olmayan liderlerin, yetkililerin yannda yer almakla izzeti yakalayacaklarn zannedenlerin abasnn boa kmas ve onlara yaklamakla Allahn yanndan uzaklatklar iin de izzet ve ereften tamamen mahrum kalarak zillete yuvarlanmalar kanlmazdr.

Mnfkun sresinde Rabbimiz ayn uyary aarak tekrarlamaktadr: Halbuki izzet (stnlk ve eref) ancak Allahn ve Peygamberinin ve mminlerindir. Fakat mnfklar bilmezler. (63/Mnfkun, 28). zzet ve stnlk Allahn, Peygamberinin ve mminlerin yannda olduu halde, mrik nderlerin veya mevk sahiplerinin karsnda komplekse dp veya korku, endie ve dnyev hesaplarla Peygamberin bize sunduu gzel rneklikle badamayan bir zillet iinde onlarn veya mevklerin stn olduu zehbna kaplanlar, hallerini yeniden sorgulamaldrlar. Bu tavrlaryla, kfirlerin yannda yer alarak, onlara meriyet kazandrdrlarn, onlar halk nezdinde akladklarn bilmelidirler. Hem Peygamber vrisi olduunu iddia edip hem de Peygamberin gzel rneklik mirasna ihnet etme noktasndan kurtulmaldrlar. Peygamberin yapmadklarn (ber olduu hususlar, kfirlerle uzlamay, onlara izzet ve stnlk tanmay) hem de Onun yolunda olduunu iddia ederek yapmak, bir yandan Peygambere kar kmak, dier yandan Peygamber izgide yryen mminlerin yolundan ayrlmak tehlikesine srkleyebilir. Byle bir hale denler ise Rabbimizce cehennemlik olmakla tehdit edilmilerdir: Kendisi iin doru yol belli olduktan sonra, kim Peygambere kar kar ve mminlerin yolundan baka bir yola giderse, onu o yolda brakrz ve cehenneme sokarz; o ne kt bir yerdir.(4/Nis, 115).

Bu tehdidin muhtab olmak istemiyorsak, gerek ve gl bir imann gerektirdii azim ve kararllk iinde izzetli tavrlar ortaya koymalyz. te gerek stnlk ve glibiyet byle gl bir imann tezhr olan net, tvizsiz ve Allah yolunda riski gze alan fedkr tavrlarn sonucu olarak mminlerin olacaktr. Ve Rabbimiz bize

bu mjdeyi vermektedir: Geveklik gstermeyin, zntye kaplmayn. Eer gerekten iman etmiseniz, stn gelecek olan sizsiniz. (3/l-i mrn, 139). Rabbimiz, kendi hudutlarn tanmayarak hkmlerini benimsemeyerek ar gidenleri, tuyan edenleri, tut olarak nitelendiriyor. Tt, slm d tm gleri, laik devleti, laik iktidar, laik yneticileri, laik partileri, laik kadrolar, laik politik ve brokratik mevki sahiplerinin tamamn kapsamna almaktadr. Rabbimiz: Kim tutu inkr edip (reddederek) Allaha iman ederse, muhakkak ki o kopmayan, salam bir kulpa yapmtr. (2/Bakara, 256) buyurmaktadr. Peki red ve inkr etmedike gerek bir iman sahibi olmamz bile mmkn olmayan, tt nderleri, kadrolar nasl benimseyebilir, kucaklayabiliriz? Nasl onlara meriyet kazandracak birliktelikler oluturabiliriz? Onlar nasl stn grebilir, onlarla birlikte olmaktan nasl izzet ve itibar bekleyebiliriz?

Gerek stnlk sebebinin takv olduunu haykran bir dinin (49/Hucurt, 13) mntesipleri olarak nasl olur da laik, batc, ulusalc, sac, solcu liderlerin, mevk sahiplerinin, entelektellerin stn olduu zehbna kaplabiliriz ve nasl olur da onlarla birlikte olmaktan itibar umabiliriz? Bir mslmana bile ancak slm kimlii ve takvs sebebiyle deer vermesi gerekenlerin, laik sistem iindeki makam ve mevkini dikkate alarak deer vermeleri, yani mslman kardelerini bile laik sistemin verdii unvanlarn esas olarak sralamaya koymalar akl alacak gibi deildir. Rabbmz yle buyurmaktadr: Kim Allah, Onun Rasln ve mminleri dost tutarsa (bilsin ki), glip gelecek olanlar, yalnzca Allahn taraftarlardr. (5/Mide, 56). Grld gibi, glip ve stn gelecek olanlar, kfirleri dost edinip onlarn yannda yer alanlar deildir; glip ve stn gelecek olanlar, sadece Allah, Onun elisini ve mminleri dost edinip Allah taraftar olma vasf kazanm olanlardr.

Genelde sistemin imknlarndan yararlananlarda nkseden hastalk, akademik evrelerde ileri boyutlarda kendisini gstermektedir. Statkonun iinde birtakm makam ve mevkleri elde etmi olanlar, statkonun deimesi halinde bunlar kaybetme korkusu sebebiyle olsa gerek, giderek statkocu bir konuma geliyorlar. Brokrat, politikac ve patronlarn nemli ksm, elde ettikleri makam, mevk, mal mlk gibi imknlarla statkoya eklemlenerek, ya bunlar kaybetmek endiesi, ya da daha ykseini, daha fazlasn ele geirmek ihtirs sebebiyle, rejime ve rejimin ulularna, kendilerine bu imknlar saladklarna inandklarna doru meyletmektedirler. Akademisyenlerin byk ounluunda da doktoradan itibaren profesrle kadar devam eden srecin herhangi bir noktasnda ayn savrulma, eklemlenme ve uzlama yaanmaktadr. Neticede bu insanlarn nemli bir ksm inklp vasflarn kaybetmekte, eer varsa tevhid istikamette bir deiim taleplerinden vazgeerek mevcutla yetinmeye balamakta, yaantlarn daha mreffeh bir noktaya getirme dnda bir mcdeleleri kalmamaktadr.

Tbiri cizse, laik rejim, iine ald kadrolar ite byle idi edip kendi kurum ve ilkelerinden yana bir kimlik deiimine uratmakta, entelekteller, brokratlar, politikaclar, sermayedarlar ve akademisyenlerin byk ounluu, kendilerini koruyamamakta, bir sre sonra Trkiyeci, devleti, dzenin kurumlarnn savunucusu konumunda bulabilmektedirler, hatta bazlar daha da ileri gidip laiklii, demokratiklii slmla zde ilan edecek kadar da saptabilmektedirler. En azndan, olduka byk ounluun rejimle, laik devletle ve nder kadrolaryla birlikte olmann kendilerine izzet ve itibar kazandrdn zanneder konuma geldiklerini gzlemlemekteyiz.

zzeti yanl yerde aradklar iin zillete den tm bu evreler, bir sre sonra artk, hallerinden memnun hale gelmekte, deiim iddisyla ortaya kanlar bile slm deiime direnir konumlara srklenmektedirler.

Bu aklamalardan, mslman olmayanlarla iliki kurulmamaldr, sonucu karlamaz. Hi phesiz mslmanlar kfir ve mrik olanlarla da diyalog kuracaklardr. Ancak her konuda olduu gibi bu konuda da Allahn koyduu snrlara, llere riyet etme mecbriyetimiz vardr. te bu ller alm, tutarsz, ilkesiz, elikili tutum ve davranlarla, kfirleri vel/dost edinme, onlardan itibar, izzet ve eref bekleme ve onlar stn grme zaaflar, kompleksleri yaygnlamtr. Mslman olmayanlarla iliki; onlarn kt, aa, irkin bir irk halinden; izzetli, erefli, itibarl, stn bir tevhid bilince ykselmelerine vesile olmaya ynelik bir tebli ilikisi olmak durumundadr. Halbuki tam tersi olmakta, kendilerini aa ve kt durumda gren kompleksli mslmanlarn, onlar dnyev mevk ve makamlar sebebiyle stn grp onlara yaklaarak izzet, itibar kazanma, gl olduu imaj verme gayreti n plana kmaktadr. Bunun yannda ele geirmi olduklar imknlar, yani saltanatlarn muhfaza etme tel da gl ve stn grdkleri dzenden ve kadrolarndan yana olduklar mesajn vermeye ynelik bu abalar tahrik etmektedir. Mmtehine sresi 8. yeti artlar iinde, bizimle dinimiz konusunda savamayan, bizi yurtlarmzdan karmaya almayan gayri mslimlerle, ancak iyilik yapma erevesinde iliki kurulabilir.

Ya bu zilleti tercih edenler kendilerini dzeltip slmn izzetiyle badar dil, emin, gvenilir, mazlumdan yana, zlime kar, kfire dost olmayan bir slm kimlie sarlmaldr ya da Allahn dinini rahat brakp kendileriyle birlikte zillete drmekten vazgemeli, geni mazlum kesimlerin hidyetinin nnde engel tekil etmekten uzak durmaldrlar. (8)

Kapitalizm ve materyalizm, izzet iin yanl adresler gsteriyor. Ye krkm ye!, paray veren dd alar , paran kadar konu! deyimleri bu yanl adreslerin kmaz sokaklarn haber veriyor. C hiliyye insan iin motor nemli deildir, nemli olan kaportadr, sstr, cildr, vitrindir. nk o aklyla deil, gzyle dnr ve gnle deil gze hitap eder. Aslnda insan, cesedi, maddesi veya sahip olduunu zannettii maddeyle deil; rhuyla aziz olur. nk izzet mnev bir zelliktir. yleyse rhu ibdet ve tatle basleyip doyurmak izzet iin arttr. zzet; deerli demektir. "Deerli" de, "deerlenen" ve "deerlendiren" eklinde iki zneyi gerektirir. nsana izzet verecek, deer verecek ztn, nce kendisinin tmyle buna sahip olmas gerekir. Mutlak izzet sahibi ise ancak Allah'tr. O'nun dnda kimse, kimseyi deerlendiremez/ erefli klamaz. Muizz olan sadece O'dur. zzet; insanlarn katnda deildir; onlarn vmesi de yermesi de ok nemli deildir. nsanlarn ounluuna uymak, saptmay neticelendirir (6/En'm, 116). Herkesi memnun etmeye kalkan kii, fkradaki, oluyla birlikte insanlar memnun etmek iin her alternatifi deneyerek farkl ekilde eee binmeye kalkt halde halkn eletirisinden bir trl kurtulamayan Nasreddin Hoca gibi eei srtlanmak zorunda kalr. Aziz m'min, hibir knaycnn knamasndan korkmaz (5/Mide, 54). Allah'a; "kahrn da ho, ltfun da ho" diyebilen kii, O'nun kahrnn bile zillet deil; izzet olduunu idrk eder. O, sevdiklerini gk ehline ve onlar da insanlarn kalplerine o kiinin sevgisini yerletirir. Allah bir kulu sevdimi, C ebril (a.s.)e yle seslenir: Ben falanca kiiyi seviyorum, sen de sev! Bunun zerine semda da ayn ekilde nid edilir. Sonra, arz ehli arasna onun sevgisi indirilir. Bunu u yet ifde etmektedir: mane edip hayrl i ileyenleri Rahmn sevgili klacaktr. (19/Meryem, 96). Allah bir kula buzettimi, C ibrl (a.s.)e seslenir: Ben falancaya buzediyorum. Bu ekilde semda nid edilir. Sonra, yeryzne onun hakknda buz indirilir. (Tirmiz, Tefsir Meryem, hadis no: 3160). Allah sevgisinden mahrum insanlarn deer vermesi, kiinin zilletini arttrabilir. Buna ramen, thmet altnda bulunmak, insanlarn gereksiz yere sulamasna, ithamna sebep olmak ve insanlarn yannda da izzetini ayaklar altna alacak hususlara ses karmamak gzel deildir. Hz. Yusuf, zindandan rya yorumu iin karlrken yle demiti: "Ellerinin parmaklarn kesen kadnlara durumu sorun bakalm, ellerini niin doramlard?" Yani, kamuoyu nnde yeniden yarglanp aklanmak istiyordu Hz. Yusuf. O, bir sulu olarak tannp afla darya karlan biri eklinde tannmak istemiyordu. Allah katnda susuz olduu gibi, halk nazarnda da susuz olarak deerlendirilmek ve izzetini korumak istiyordu. zzet, ncelikle imandadr, sonra ilimde, haramlar terk etmekte, bakalarnn mallarnda gzn olmamas ve onlara kar istinda, zikir ve ibdetlerdedir. nfakda da izzet vardr. Ar, rettiini insanlara infak yapmasndan tr balar stnde gezer. Bencillikte, mal ymada, cimrilikte zillet vardr; karncalar ayaklar altnda ezilir. Ama izzet ve zillet Allah'n elindedir. O dilediini aziz eder, dilediini de zelil. Bir de bakarsnz birka karnca, bir ar cesedini yuvalarna tayor. Aziz ve zelil yer deitirmi olur. alan, ba dik duran azizdir. l, uyuyan ve yatan, miskin miskin oturan da zelil. Veren, istemeyen azizdir, dilenen ve isteyen de zelil. "Aziz Allah!" Ezan okunmaya balarken mslman halkn dilinden bu ifde uurlu-uursuz dklr. Allah'n ismi anld ve O'na ibdet iin arya icbet anlamnda ve izzetin Allah'ta ve namazda olduunu hatrlama ve hatrlamadr bu "Aziz Allah!" sz. Secde, bedenin zilleti olsa da, rhun en byk izzet makamdr, insann erefli ba yere deerken, rhu miraca ykselir. Secde etmeyen zelildir; nk o, Allah'a secde etmeyi gururuna yediremezken, kesinlikle deersiz/izzetsiz birinin nnde boyun eiyor, kulluk yapyordur. Allah eri azizdir; kfirin, zlimin emrinde memur da zelil. Kfirlere aziz m'minlerin korkusu salnr. Bir canl ehidden btn dnya mstekbirleri korkar. zzetten uzak bir milyar akn mslman siyonist srail ve onun smrgesi Amerikay hi korkutmazken, by yeni terleyen genler tatan baka silh olmad halde onlarn uykularn kartmaktadr. zzeti kfirlere kar olmada aradklar iindir bu baar. Ama unutmamak lzmdr ki, izzetle kibir birbirinden ok farkldr; zilletle tevzuun farkl olduu gibi. Onurlu/aziz olmal; ama kibirli deil. Mtevzi olmal; ama zelil, miskin deil. Yahdiler izzeti yanl yerde arayan ve sahte izzete, yani gurur ve kibire saplanan, dnyevleen ve zenginliin sahte izzetine sahip

karakterlerdir. Hristiyanlar ise tevzu tercihi yapaym derken zillete batan karaktersizlik timsali olarak gsterilir ncillerde. "Bir yzne tokat vuran (zlime) dier yzn evirmeyi tavsiye eder muharref nciller. "C eketini alanlara gmleini de ver" der, yani zillet iinde yaay kutsanr. Mslmann anlaynda ise vasat/denge szkonusudur. Kfirlere kar aziz, m'minlere kar zelil, yani tevzulu, yani onlarn izzetini ne karan. Zelil olmak; zavall olmak, acnacak durumda bulunmak olduu gibi, ayn zamanda alak ve aalk olmak, esfel-i sfilnde durmaktr. Kfirler zelildir; onlarn emrinde olmak, putlara ve putulara eilmek, parann, makamn kulu olmak, kendi hevsnn oyunca/kulu olmak hep zilletin da yansmasdr. Zillet, emnete hiynetliktir. Nefse zulmdr zillet. Tasavvufa gre hep savalmas, ldrlmesi gereken nefsin aslnda izzeti szkonusudur. Kur'an, "Nefislerinizi ldrmeyin" (4/Nis, 29) buyuruyor. Brakn ldrmeyi, nefislerin knanmasn bile Kur'an ho grmyor: "Nefislerinizi (kendinizi) ayplamayn." (49/Hucurt, 11) diye emrediyor. Aziz Peygamber de: "Nefsinizin sizin zerinizde hakk vardr" diyor. Zillet; zgven noksanldr, aalk duygusudur, mstaz'af kimliini kabuldr. Miskinlik, ahsiyetsizlik ve mezellettir. Kfirlerin yannda ezik, zlime kar sessizliktir. Gayri mslimlere kar efendilik, mslmanlara kar efeliktir. Tasavvufta Melmlik diye bir tarikat vardr. nsanlara yalnz kt taraflarn gsterip iyiliklerini gizlemede ok ileri gitmek, evresindekilerin onlar kusurlu kimseler sanarak ayplamas ve knamas esasna dayanr. Melmler Allah'a yaknlkla ilgili hallerini halktan gizlerler. Bunlar aa karrlarsa kendilerini knarlar. zel bir tarikat olarak ortaya kan bu mistik anlayn, btn gruplarla i ie olmas ve bazlarna gre zel bir tarikat saylmayp tm tasavvuf tarikatlerin temel prensiplerini iermesi dolaysyla, tm tarikatler zerinde byk bir etkisi vardr. Mslmanlar izzetin nerede aranmasn bilmek zorundadr. zzeti kfirlerin yannda, ABD'ye abd olmakta, ya da Avrupa Birlii'nde arayanlar, tt ynetimde ya da onlara yaknlamakta arayanlar Allah dnyada bile zelil klar. Gnmzde etiketlere, makam ve mevklere, tt kurumlara, diplomalara "mslmanm" diyenler bile maalesef ok nem veriyor. Bunlara sahip olanlar yceltip dier mslmanlara tercih ediyorlar. stnln takvda olduunu unutuyorlar. "Profesr", "doktor" gibi etiketler isim gibi grlyor, bu gibi unvanlar olmakszn isim sylenmiyor. Sanki ldkten sonra bu unvanlarn yarar olacak gibi mezar talarnda bile bu unvanlar yazlyor. Mslmanlar, kendilerinin kfir, mrik veya mnfklardan stn olduunu, onlarn Allahla irtibatlar olmad ve Onun sevgisini yitirdikleri iin onlar gznde ok kk grmelidir. Hadis-i erifte, Mnfklara efendim demeyin buyrularak ister szle ister davranla olsun onlar aziz kabul etmek yasaklanmtr. C elldna k olan mahkm gibi dnya ve hiret sadetine engel olan gayr mslimleri sevip onlarn deer yarglarn tercih etmek, onlara benzemek, Kuran tbiriyle aalk maymun olmak (2/Bakara, 65) demektir. Verilen gzel nimetleri beenmeyip soan-sarmsak isteyenlere zillet ve meskenet damgas vurulur (2/Bakara, 61). Kfirlere fitne olarak verilen geici dnyev metlar Allahn mslmanlara verdii bata iman olmak zere gerek nimetlere tercih, zillet sebebidir. Mminleri brakp kfirleri vel/dost edinenler, izzeti onlarn yannda arayan ve tm izzetin Allaha ait olduunu bilmeyenlerdir (4/Nis, 139). Mrtedler bilsinler ki, Allah onlarn yerine mminlere kar alakgnll, kfirlere kar aziz ve insanlarn knamasna aldr etmeyen gerek mminler ortaya karr (5/Mide, 54). slmn askerleri, Allah hizbi/erleri iki cihanda da en byk izzete sahip olduu halde, tutlarn askerleri zilletin her eidine muhtap olur. Mslmanlar aalayan, dini sulayan, gerici, banaz, ember sakall, yarasa, kara fatma... diyenler hirette Allah nazarnda aalanacaklar gibi, dnyada da mminler nazarnda aalanmaldr. Devletleri, ynetimleri ve toplumlar da aziz klan Allaha ballktr, slma teslimiyettir. zzetten uzak bir ekilde, dier kabilelere saldrarak llerde bedev olarak hayat sren chiliyye Araplar slmla izzet kazand; Trkler iin de benzer eyleri syleyebiliriz. Bu toplumlar, devlet ve hkm olarak ne zaman slm terk ettiler, zilletin en acsn tattlar. Dnk klelerine yenildiler, ezildiler, smrldler ve hl bu zilleti ekmeye devam ediyorlar... Devletler ve toplumlar gibi bireyler de slmla izzete kavuurlar. Ama hi kimse slma eref katamaz. slmn hi kimseye ihtiyac yoktur. Falan mehur Batl veya filan hret sahibi kfir mslman olmusa, izzeti kendinedir, slmla ereflenen kendisidir. Mmin, izzetini korumak iin, mslmana yakmayacak, insan onuruyla badamayacak davranlardan uzak durmal, arbal ve vakur olmaldr. Fazla aka yapmamal, ciddiyetten uzak ve cvk tavrlar sergilemelidir. Yerinde ve ayarnda nezih nkteler yapmal, ama krfirlere kar onuruna toz kondurmamaldr. Mslmanlara kar tevzu ve zelil olmak, kardeini kendi nefsine tercih etmekle ilgilidir. Yani, karsndaki mslmanlarn izzet-i nefislerini, onurlarn kendi nefsinin izzetine tercih etmektir. Ama kfirlere kar uysal koyun gibi zulme rz gsteren, l ilhesi olmayan, hibir ahsa ve zellie kar isyan, tepkisi, itiraz dnmeyen bir yaklam slm olamaz; olsa olsa reddedilmi haniflik olablir. Mslmanlarn ounun yaants izzetten yle yoksun ki; cmilerde vaaz eden, hutbe okuyan viz ve hatiplerin "aziz cemaat" yerine "aziz olmas gereken cemaat" demelerini gerektiriyor. Bir milyardan fazla olduu iddia edilen dnya mslmanlarnn be milyonluk yahdi siyonistlere glip gelemeyen bir yaps, ekonomik ynden kfirlerin yardm ve insaflarn bekleyen tavrlar, siyas ynden 40 ksur devlete ayrlm yamal bohaya benzeyen grnts ve bunlarn hemen tmnn kfirlerin piyonlar tarafndan ve Allahn indirdiklerine zt ekilde ynetilir olmas, her trl fesadn mslmanlarn yaad yerlerde bolca ilenmesi... mslmanlarn izzet ve eref sahibi aziz olmadklarn gstermektedir. Kurann izzeti mslmanlarn hakk olarak gstermesi, elbette dorudur; doru olmayan, mslmanlarn yaaydr. Bireysel, sosyal ve siyasal ynden slmdan uzak yaayan kimselerin izzete lyk olmadklar bir vkadr. Sadece Allaha boyun eip mutlak olarak sadece Ona itaat etmesi gereken mslmanlar, izzeti Allah dmanlarnn yannda aradklarnn cezsn, dnyev avans olarak zillet iinde bir hayatla ekiyorlar. Kfirlerin ltuflarn dilenen, onlarn kurumlarnda, sadece ekilsel olarak kyfetlerine msade edilmesini talep eden, insan ve slm haklarn almak iin slm tavrlarn, hele cihadla ilgili grevlerini kuanmayan mslmanlarn izzete haklar elbette olmayacaktr. Allahn klttklerini gzlerinde byten ve dnyay hirete tercih etmenin alaltc zilletini tadan insanlarn dnyada aziz olma haklar yoktur. Tt ahsiyet ve makamlar nemseyip benimseyen, dolaysyla Allah nazarnda zelil olan kimseleri aziz/erefli kabul edenler, onlarn boyunlarna taktklar zillet tasmalarn nasl karabilirler? Kurtuluu slmda arayacaklarna, Batda arayanlar, kfirlerin llerini slm esaslara tercih edenler iki dnyada da azz olamazlar. Diplomal bir mmini diplomasz bir mminden stn grenleri, slm olmayan bir kurumda Allahn indirdiklerinin dnda hkmlerle insanlar ynetenleri erefli sananlar Allah insanlarn nazarnda da alaltr, zelil eder. stnln Kuran lsnn takv, ilim ve cihad olduunu bilmek istemeyenler; d grnte, parada, maddede, hatta kfirlerde ve kfrde izzet aramaya kalkarlar. Bu araylarnn cezas olarak ycelttikleri bu deersiz eylerin altnda kalr, deersiz bir ekilde yaarlar. En byk zarar kendilerine verirken, dvlarn kk duruma drdklerinin vebalini de teki dnyaya gtrrler. zzet ne zenginlikte, ne anda hrette, ne makam ve mevkde, ne diplomadadr; izzet ve eref Allah katnda, slm safndadr. zzetin sadece Allah katnda olduunu bilip bu dnyada aziz yaayanlar, hirette de aziz olacak, eref sahiplerine verilecek dle lyk olacaklardr. Ne mutlu alak dnya iin alalmayan, Azz olan Allahn azz diniyle izzet bulanlara! "zzet ve erdem rhun ssdr; bunlar olmasa, beden asla gzel gzkmez." "nce izzet, sonra hayat." "hret, -eer gerekliyse- kazanmak zorunda olduumuz bir eydir; izzet/eref, kaybetmemek zorunda olduumuz bir ey." "zzet ve erefini kaybedenin, kaybedecek baka eyi yoktur." "zzet ve eref, kumsal olmayan rzal bir adadr; bir brakrsak bir daha geri dnemeyiz." "Zilletten daha sert yatak, daha keskin souk, daha ac seflet olur mu?" "zzetim/erefim zedeleneceine binlerce defa lrm, daha iyi." "Deerli adam iin izzet/eref, hayattan ok daha ar basar." "zzete/erefe hak kazanmak, ona sahip olmaktan daha deerlidir." "Zenginlik ve eref, herkesin istedii eylerdir. Eer bunlar doru bir yolda kazanlmazsa abuk kaybedilir." "zzetini/erefini kaybettikten sonra yaamaktan daha fec lm olur mu?" "lm hibir eydir; asl zillet ve erefsiz yaamak her gn lmektir." "zzetle/erefle bitirilmesi gereken en ar grev hayattr." "zzet/eref ister isen kendin azz/erf ol; Mezar ta ile iftihar olmaz." "zzet/eref, fazletin kazand bir mkfattr." "zzet ve erefli olmadka hi kimse dil olamaz." "nsanln karn doyurmaktan daha faza izzet ve erefe ihtiyac vardr."

"nsan olana, ldkten sonra gzel bir ad brakmak, belki hi lmemekten daha iyidir." "zzet, erdemin parmana takt bir prlanta yzktr." "nsanlar nnde inlemek, alamak, yalvarmak hepsi alalmaktr." "Her cinyet alaklk deildir; ama her alaklk bir cinyettir." "Alan korktuu tek ey lmdr, baka eye aldrmaz." "Alaklk, gzelliin lmdr." "Ba emeyiz alaklara alak dnya in / Allah'adr tevekklmz itimdmz." "zdeser ol, kimseye etme minnet / Minnettir eden ahs karn-i zillet. Zilletse eer bahtna hkim, / Git srtn ver kabrine rahat rahat." "Her zilletn elbette bir izzet var iinde / Seyr et eh-i Ken'n' ne devlet var iinde." "A kalr zillet kabul etmez azz'n-nefs olan; / Bir kemik grdke kuyruk sallayan dnna (alaklara) yuf!" "Aceb mi meyl eder ise denlere dny"

Hseyin K. Ece, slmn Temel Kavramlar, s. 323-325 Mustafa arc, TDV slm Ansiklopedisi, c. 23, s. 555-556 Ahmet zalp, amil slm Ansiklopedisi, c. 3, s. 250 Abdurrahim Gzel, amil slm Ansiklopedisi, c. 1, s. 188-189 Suad Yldrm, Kuranda Ulhiyet, s. 149-152 Aladdin Baar, Nur'dan C mleler, 2/12-14 Ramazan Kayan, Vahiyle Dorulmak, ra Y. s. 79-85 Mehmet Pamak, zzeti Yanl Yerde Aramak, s. 181-219, 297-298

zzet ve Zillet Konusuyla lgili yet-i Kerimeler zzet ve Trevlerinin Getii yet-i Kerimeler (Toplam 120 Yerde; Azz ismi dndakiler, 21 yerde): 2/Bakara, 206; 3/l-i mrn, 26; 4/Nis, 139, 139; 5/Mide, 54; 10/Ynus, 65; 11/Hd, 92; 18/Kehf, 34; 19/Meryem, 81; 26/uar, 44; 27/Neml, 34; 35/Ftr, 10, 10; 36/Ysn, 14; 37/Sfft, 180; 38/Sd, 2, 23, 82; 53/Necm, 19; 63/Mnfkun, 8, 8; Azz isminin Getii yet-i Kerimeler (Toplam 99 yerde): 2/Bakara, 129, 209, 220, 228, 240, 260; 3/l-i mrn, 4, 6, 18, 62, 126; 4/Nis, 56, 158, 165; 5/Mide, 38, 95, 118; 6/Enm, 96; 8/Enfl, 10, 49, 63, 67; 9/Tevbe, 40, 71, 128; 11/Hd, 66, 91; 12/Ysuf, 30, 51, 78, 88; 14/brhim, 1, 4, 20, 47; 16/Nahl, 60; 22/Hacc, 40, 74; 26/uar, 9, 68, 104, 122, 140, 159, 175, 191, 217; 27/Neml, 9, 78; 29/Ankebt, 26, 42; 30/Rm, 5, 27; 31/Lokman, 9, 27; 32/Secde, 6; 33/Ahzb, 25; 42/r, 19; 43/Zuhruf, 9; 44/Duhn, 42, 49; 45/C siye, 2, 37; 46/Ahkaf, 2; 48/Feth, 3, 7, 19; 54/Kamer, 42; 57/Hadd, 1, 25; 58/Mcdele, 21; 59/Har, 1, 23, 24; 60/Mmtehne, 5; 61/Saff, 1; 62/C uma, 1, 3; 64/Tebn, 18; 67/Mlk, 2; 85/Brc, 8. Zillet ve Trevlerinin Getii yet-i Kerimeler (Toplam 24 yerde): 2/Bakara, 61, 71; 3/l-i mrn, 26, 112, 123; 5/Mide, 54; 7/Arf, 152; 10/Ynus, 26, 27; 16/Nahl, 69; 17/sr, 24, 111; 20/Th, 134; 27/Neml, 34, 37; 36/Ysn, 72; 42/r, 45; 58/Mcdele, 20; 63/Mnfkun, 8; 67/Mlk, 15; 8; 68/Kalem, 43; 70/Meric, 44; 76/nsan, 14, 14.

Konuyla lgili Geni Bilgi Alnabilecek Kaynaklar 1- zzeti Yanl Yerde Aramak, Mehmet Pamak, Selm Y. 1995 2- slmn Temel Kavramlar, Hseyin K. Ece, Beyan Y. s. 323-325 3- amil slm Ansiklopedisi, Ahmet zalp, amil Y. c. 3, s. 250 (zzet-i Nefs Maddesi); Abdrlaziz Gzel, c. 1, s. 188-189 (Aziz Md.) 4- TDV slm Ansiklopedisi, T.D. Vakf Y. c. 23, s. 555-556; c. 4, s. 332 5- Vahiyle Dorulmak, Ramazan Kayan, ra Y. s. 79-85 6- Nur'dan C mleler, Aladdin Baar, Zafer Y. c. 2, s. 12-14 7- Kuranda Ulhiyet, Suad Yldrm, Kayhan Y. 1987, s. 149-152 8- Esml Hsn erhi, Ali Osman Tatlsu, Yamur Y. s. st. 1984, s. 82-84, 56-57 9- Esm-i Hsn Allah'n Gzel simleri, Aladdin Baar, Zafer Y. st. 2001, s. 76-78, 46-47 10- El-Esm'l-Hsn erhi, Mahmut Topta, C anta Y. st. 2000, s. 71-72, 42-43 11- Esm'l-Hsn erhi, Mustafa Necati Bursal, Erhan Y. st. 1997, s. 138-141, 95-96 12- Esm'l-Hsn, Affddin Sleyman et-Tilmisn, Terc. S. Alpay, nsan Y. st. 1996, s. 95-100, 57-59 13- Esm-i Hsn Allah'n simleri, Metin Yurdagr, Marifet Y. 2. Bsk. st. 1996, s. 121-123, 84-86 14- Esm-i Hsn erhi, Said el-Kahtn, Trc. Ahmet yibildiren, Uysal Kit. Y. 2. Bsk, Konya, 97, s. 89-93 15- El-Esm'l-Hsn, zzeddin C emel, Terc. A. Poyraz, Ravza Y. 2. Bsk, st. 2000, s. 190-191, 155 16- O'nun Gzel simleri, M. Nusret Tura, nsan Y. 2. Bsk. st. 1997, s. 71-73, 62 17- 99 Esm-i Hsn'dan Esintiler, Sadettin Kaplan, Marifet Y. st. 1998, s. 53-55.

l-i mrn, 33; Kavram 149

N H (A. S.)

Nh (a.s.); Hayat ve Peygamberlii Nh Sresi Kurn- Kerimde Hz. Nh ve Tevhid Mcdelesi Nh Tfn Tfan Evrensel mi, Yoksa Yerel Bir fet miydi? Gemiye Btn Hayvanlar Alnd m? Tfan'n Arkeolojik Delilleri Tfan'dan Sz Eden Din ve Kltrler Hz. Nh Kssasnn Kuranda ve Muharref Tevrattaki Karlatrmas Nhun Gemisine Binmek Hz. Nh (a.s.)un Tebli Mcdelesindeki rneklik Nh Kssasnn Mesaj ve Dersleri

Gerek u ki, Allah Ademi ve Nhu, brhim ilesini ve mrn ailesini seip btn insanln zerinde bir konuma kard. (3/l-i mrn, 33)

lemler iinde selm olsun Nh'a. Gerekten Biz ihsanda bulunanlar byle dllendiririz. phesiz o, Bizim mmin olan kullarmzdand. (37/Sfft, 79-81)

Nh (a.s.); Hayat ve Peygamberlii

Nh (a.s.), Allah Tel'ya ibdeti terkedip, tapnmak iin kendilerine putlar edinen ve bylece yeryznde ilk defa fesda urayan bir kavmi tevhid akdesine dndrmek iin gnderilen peygamberdir. "Ulul-Azm" peygamberlerin ilki olan Nh (a.s.)'un, kavmini tevhide dndrmek iin verdii mcdele, Kur'an- Kerim'de uzunca zikredilmektedir. Ad, krk ayr yerde zikredilen Nh (a.s.)'un kssas, u srelerde mufassal olarak ele alnmtr: 7/A'rf, 11/Hd, 23/Mminn, 26/ uar, 54/Kamer ve kendi adyla adlandrlm olan 71/Nh sresi.

Nh (a.s.), peygamber olarak gnderilinceye kadar, insanlk genel olarak tevhid zere hayatlarn srdryordu. nsanlarn ounluu tevhid zere olup Allah Tel'ya irk komaktan kanrlard. bn Abbas (r.a.)'dan yle rivyet edilmektedir: "dem ile Nh arasnda on asr vardr. Bu zaman zarfnda insanlarn hepsi slm zere idiler" (bn Sa'd et-Tabakt'l-Kbr, Beyrut t.y., I, 42). bn Abbas (r.a.)'n sznde, slm zere on asrdan bahsedilmektedir. Bu on asrdan sonra, Nh (a.s.) gnderilinceye kadar, insanlarn sapklk zere bulunduklar daha baka asrlarn da olmas muhtemeldir.

Ayrca, bn Abbas (r.a.)'n bu sz, tarihilerin ve Ehl-i kitab'n zannettikleri gibi, Kabil ve oullarnn atee tapan bir topluluk olarak varlnn szkonusu olmadn da ortaya koymaktadr. Yani, toplum olarak tevhidden ilk sapma, dem (a.s.)'den en az bin sene sonra olmutur.

Allah Tel'ya irk koan bu putperest topluluk, niden ortaya kmad. dris (a.s.)'dan sonra insanlar, onun eriatna uyarak ibdet ediyor ve slih limlerin izgisinden yrmeye zen gsteriyorlard. Bir zaman sonra insanlarn sevip uyduklar bu slih kimseler lp gittiklerinde, kavimleri onlar kaybetmekten dolay byk zntye kapldlar. eytan, onlarn bu hasssiyetlerinden istifade ederek, sevdikleri bu slih kiileri hatrlamak ve bylece onlarn nasihatlerini zihinlerinde canl tutmak iin onlara, bu kiilerin her zaman bulunduklar yerlere, onlarn birer heykelini, antn dikmeyi telkin etti. lk defa put diken bu nesil onlar, kesinlikle tapnmak iin dikmemi ve onlara ibdet edip irk koanlardan olmamlard. Ancak bunlarn peinden gelen nesiller zamanla bu heykellerin birer ilh olduuna inanmaya, hayr ve errin sahibi olduklarn vehmetmeye balamlard. Bylece yeryznde ilk defa, tevhid akidesinden saplm ve insanlar Allah'tan baka ilhlar edinerek O'na irk komaya balamlard. Putlar diken bu ilk neslin vebali olduka byktr. Zira onlar, bu putlar dikmekle bir sonraki neslin putperest olmasna sebep olan ve Allah'a irk komay ilk icad edenlerdir. Ayrca onlar, canl sretler yapmakla da Allah Tel'nn azbna mstahak olmulardr. Hz. Peygamber (s.a.s.) canl bir eye benzer bir sret yapan kimse iin yle buyurmaktadr: "Her kim bir sret yaparsa, Allah Tel ona kyamet gn, yapt srete ruh verinceye kadar azap edecektir. O kimse ise asla bunu baaramayacaktr", Kyamet gn en iddetli azap suret yapanlara olacaktr. Onlara; "yarattklarnz diriltin bakalm" denilecektir" (Buhr, Libs, 89, 97).

Nh kavminin tapnd putlarn her birinin, Kur'an- Kerim'de zikredildiine gre bir ad vard: "...Ved, Suva', Yas, Yek ve Nesr putlarndan asla vazgemeyin dediler" (71/Nh, 23). Allah Tel, lh rahmeti gerei, doru yolu bulup hidayete erebilmeleri iin saptan btn topluluklara peygamberlerini gndermi, bylece onlara, irk ve isyan bataklndan kurtulmann yollarn gstermitir. Peygamber, Allah Tel'nn kullarna rahmetinin en ak bir delilidir. Allah Tel, elm C ehennem azbndan sakndrmalar iin peygamberlerini gndermi; bunlardan, inkrclarn isyan ve ikencelerine kar sabrederek, teblilerine devam etmelerini istemitir. Nuh (a.s.) da, kavmine gnderildii zaman, byklenmelerine, btn arlklarna ve vurdumduymazlklarna ramen onlara efkatle yaklaarak, kendilerini gelecek can yakc azba kar korumak istemitir. Allah Tel, Nh (a.s.)'un, kavmine gnderilii hakknda yle buyurmaktadr: "Kavmine can yakc bir azap gelmeden nce onlar uyar" diye Nuh'u milletine gnderdik" (71/Nh, 1).

yice aztm ve korkun bir helkle cezalandrlmay hak etmi bir topluluk olan Nh kavmine, bu helkten kurtulmak iin Rahmn bir el uzatlmt. Allah'n elisi Nh (a.s.), irki brakp tevhid akidesine dn teblile grevlendirildiinde, onlara yapt ilk tebli, Kur'n- Kerim'de yle zikredilmektedir: ...Ey kavmim! Allah'a kulluk edin. O'ndan baka ilhnz yoktur; dorusu sizin iin byk gnn azbndan korkuyorum dedi. (7/A'rf, 59); Ben sizin iin apak bir uyarcym. Allah'tan bakasna kulluk etmeyin! Dorusu ben, hakknzda can yakc bir gnn azbndan korkuyorum dedi. (11/Hd, 25-26); Ey kavmim! Allah'a kulluk edin. Sizin iin O'ndan baka ilh yoktur. Saknmaz msnz? dedi. (23/M'minn, 23); Ey Milletim! phesiz ben, size gnderilmi apak bir uyarcym. Allah'a kulluk edin, O'ndan saknn ve bana itaat edin ki, Allah gnahlarnz balasn ve sizi belli bir sreye kadar ertelesin. Dorusu Allah'n belirttii sre gelince geri braklmaz. Keke bilseniz! (71/Nh, 2-4).

Nh (a.s.)'n bu teblii karsnda onlar, byklenerek ve mararak Nh (a.s.)'a trl ekillerde saldrlarda bulunmular ve eitli ktlklerle onu itham etmilerdir. Her zaman hakkn karsnda durup toplumlarn peygamberlere uymaktan alkoyan mele' (ileri gelenler) Nh (a.s.)'un da karsna km, Kureyin ileri gelenlerinin Hz. Muhammed (s.a.s.)'e yaptklarn andran bir tarzda, onu sapklk ve sefihlikle itham etmilerdi. Nh (a.s.) onlar, Allah'tan bakasna kulluk etmemeye ardnda; Kavminin ileri gelenleri: Biz senin apak sapklkta olduunu gryoruz dediler. Nh onlara; Ey kavmim! Bende bir sapklk yoktur; ancak ben lemlerin Rabbinin peygamberiyim, Rabbimin szlerini size bildiriyor, t veriyorum. Sizin bilmediinizi Allah katndan ben biliyorum. Saknmanz ve bylece merhamete uramanz salamak iin aranzdan bir vstayla Rabbinizden size haber gelmesine mi ayorsunuz? dedi (7/A'rf, 61-63).

irkin ve kfrn pisliiyle bulanm akllar, tarihin her dneminde Allah Tel'nn, bir eli gnderdii zaman, o hangi topluma gnderiliyorsa o toplum ierisinden karmasna amlar, bundaki ak gerekleri grmemilerdir. Nh kavmi de ona itiraz ederken, Allah Tel'nn elisinin bir insan deil ancak bir melek olabileceini ileri srmt: Senin ancak kendimiz gibi bir insan olduunu gryoruz (11/Hd, 27); "Bu, sizin gibi bir insandan baka bir ey deildir. Sizden stn olmak istiyor. Allah dilemi olsayd melekler indirirdi. lk atalarmzdan beri byle bir ey iitmedik" (23/M'minn, 24). Mustaz'af insanlardan bir topluluun etrafnda toplanp onu tasdik etmeye balamas sebebiyle, tebliini tesirsiz brakmak iin areler arayan mele', bu gelime zerine daha da sertleerek, onu yalanclk ve delilikle itham etmeye balamlard. Onun iin yle deniliyordu: Daha balangta, sana bizim ayak takm dnda kimsenin uyduunu grmyoruz. Sizin bizden bir stnlnz de yoktur. Biz sizin bir yalanc olduunuz kanaatindeyiz (11/Hd, 27); Bu adamda nedense biraz delilik var. Bir sreye kadar onu gzetleyin (23/Mminn, 25); Bu putperestlerden nce Nh milleti de yalanlayarak; delidir" demilerdi, yolu kesilmiti (54/Kamer, 9).

Zenginlik ve riyset sahibi bu insanlar stnln malda ve topluma hkim bir konumda olmakta olduunu zannettikleri iin, gerekte, kendileriyle kyas kabul etmez derecede bir stnle sahip olan Nh (a.s.)'a inanan mustaz'aflar kmsyor ve onlarla bir arada, ayn seviyede bulunmay nefislerine bir trl kabul ettiremiyorlard. Bunun iin Nh (a.s.)'a mrcaat etmiler ve bu insanlar yanndan uzaklatrrsa, o zaman belki kendisini dinleyebileceklerini bildirmilerdi. Ancak Nh (a.s.) onlara kesin bir slpla cevap vererek gerek anlamda stnln, iman edenlerde olduunu u ifde ile ortaya koymutu: Ben iman edenleri kovacak deilim. Ben sadece aka bir uyarcym (26/uar, 14-15).

Nh (a.s.), bkmadan, her trl eziyetlerine sabrederek onlar her yerde slm'a aryor, C ehennem azbndan kurtulmalarnn yollarn belletmeye alyordu. Ancak kavmi, onu her defasnda alaya alyor; sylediklerini aralarnda elence konusu yapyorlard: "Kavminin ileri gelenleri (mele) yanndan her getiklerinde onunla alay ediyorlard. Nuh ise onlara yle diyordu: Bizimle alay edin bakalm. Biz de, bizimle alay ettiiniz gibi sizinle alay edeceiz" (11/Hd, 38).

Nh (a.s.), kavmini irkten dnmeye dvet ederken, onlara tesir edebilecek her yolu deniyordu. Onlara Allah'a ibdet etmeyi ve bir peygamber olarak kendisine tb olmay telkin ederken, buna karlk kendilerinden hi bir madd menfaat istemediini ve beklemediini; amacnn yalnzca onlar, Allah Tel tarafndan gelecek olan byk cezlardan korumak olduunu bildiriyordu: Kardeleri Nh, onlara yle demiti: Allah'a kar gelmekten saknmaz msnz? Dorusu ben size gnderilmi gvenilir bir eliyim. Allah'tan saknn, ittika edin ve bana itaat edin. Buna kar sizden bir cret istemiyorum. Benim ecrim, ancak lemlerin Rabbine aittir. Dorusu hakknzda byk gnn azbndan korkuyorum (26/uar, 106-110, 135).

Kavmi, inadnda direnmi ve kesin kararn vermiti. Ona; ster t ver, ister t verenlerden olma, bizce birdir dediler (26/uar, 136). Buna ramen o, arsnda srar edince, mrikler tamamen sertlemi ve onu tehdit ederek artk bu sylediklerini tekrarlamay terk etmezse kendisini talayacaklarn bildirmilerdi: "Ey Nh! Eer bu ie son vermezsen, phesiz talanacaklardan olacaksn dediler" (26/uar, 116).

Nh (a.s.), dvetini tekrarladka onlarn inad artyor, ona ve inananlara eziyetlerini daha da iddetlendiriyorlard. Nh (a.s.) onlarn btn bu tahamml edilmez eziyet ve ikencelerine katlanyor ve onlar kurtarmak iin bir an olsun bo durmuyordu. Asrlar sren bu yorucu tebli faliyeti, kavminden ok az bir topluluk dnda, kimsenin iman etmesini salayamamt: "Pek az kimse onunla beraber inanmt" (11/Hd, 40).

Azgnlaan kavmi, Allah Tel'ya meydan okurcasna Nh (a.s.)'a yle kyordu: Ey Nh! Bizimle cidden tarttn; hem de ok tarttn. Doru szllerden isen tehdit ettiin azb bamza getir dediler (11/Hd, 32). Onlar, Nh (a.s.)'n tebliine kulaklarn tkadklar iin, onun ne sylediini bir trl idrk edemiyorlard. Nh (a.s.), belki dnrler diye, azbn sahibinin Allah olduunu ve Onun kudretinin snrszln bir kez daha onlara tebli ediyordu: Ancak Allah dilerse onu banza getirir, siz O'nu ciz brakamazsnz. Allah sizi azdrmak isterse, ben size t vermek istesem de faydas olmaz. O, sizin Rabbinizdir. O'na dndrleceksiniz (11/Hd, 33-34).

Nh (a.s.), bu zlim topluluun iman etmeyeceini anlamt. Kavmi iin hi bir kurtulu yolu kalmamt. Onlar zulmlerini artrdka artrdlar. Bunun zerine Nh (a.s.), dokuz asrdan fazla bir mddet tahamml ettii zorluklar karsnda hi kimseye tesir edemediini ve edemeyeceini anlaynca, kavminin durumunu Allah Tel'ya havle etmekten baka are bulamad. Allah Tel, onun bu durumunu Kur'an- Kerim'de yle dile getirmektedir: Nh; Rabbim! Kavmim beni yalanlad. Benimle onlarn arasnda sen hkm ver. Beni ve beraberimdeki iman edenleri kurtar dedi (26/uar, 117-118); Nh; Rabbim! Beni yalanlamalarna karlk bana yardm et dedi (23/M'minn, 26); O da; Ben yenildim, bana yardm et! diye Rabbine yalvarmt (54/Kamer, 10).

Allah Tel da ona, kavmini sularla helk edeceini, bunun iin bir gemi yapmasn bildirdi. Ayrca bundan dolay kavmine acyp da, onlar iin balama dilememesi gerektiini de bildirdi: Nh'a; Senin kavminden iman etmi olanlardan bakas inanmayacaktr. Onlarn yapageldiklerine zlme. Nezretimiz altnda, sana bildirdiimiz gibi gemiyi yap. Hakszlk yapanlar iin Bana bavurma. nk onlar suda boulacaklardr diye Allah tarafndan vahyolundu (11/Hd, 36-37).

Nh (a.s.), C ebril (a.s.)'n gzetimi altnda gemiyi yapmaya balad. Mrikler yanna geldikleri her defasnda onunla alay ediyorlard: "Gemiyi yaparken kavminin inkrc ileri gelenleri yanna uradka onunla alay ederlerdi. O da; Bizimle alay ediyorsunuz ama, alay ettiiniz gibi biz de sizinle alay edeceiz. Rezil edecek olan azbn kime geleceini ve kime srekli azbn ineceini greceksiniz dedi (11/Hd, 36-39).

Taber, Nh (a.s.)'n, kavmini slm'a dvet edii, gemiyi yapmaya balamas ve kavminin onunla alay edii hakknda, ie (r. anh)'dan rivyetle, Raslullah (s.a.s.)'n yle sylediini nakletmektedir: Nh, kavminin arasnda dokuz yz elli sene kalmt. Bu zaman zarfnda onlar hakka dvet etti. Son zamanlarna doru bir aa dikti. Aa her taraftan ok byd. Sonra onu kesip gemi yapmaya balad. Onun yanndan geerlerken, ona ne yaptn soruyorlar ve onunla dalga geerek yle diyorlard: Onu yap; karada gemi yapyorsun; bakalm nasl yzdreceksin? Nh (a.s.) da onlara; yaknda bileceksiniz! diyordu (Taber, Trhur-Rasl vel-Mulk, Beyrut 1967, I, 180). Ve yine ona; "Neblii brakp marangozlua m baladn?" diyerek eleniyorlard (a.g.e., I, 183).

Nh (a.s.)'n yapt geminin ekli ve bykl hakknda bn Abbas (r.a.)'dan yle bir rivyet nakledilmektedir: "Geminin uzunluu, Nh'un babasnn dedesinin (yani dris (a.s.) zir'yla yz zir'; eni elli zir'; ykseklii otuz zir'; su seviyesinden yukars ise alt zir' idi. Katlara ayrlm olan geminin kaps bulunmaktayd. Bu kaplar st ste almt (Taber, a.g.e., I, 182). Bu rivyetin doruluunu Allah bilir.

Nh (a.s.), gemiyi in ederken, tahtalar birbirine mhlar kullanarak akmt: "Onu, tahtadan yaplm, mhla/iviyle aklm bir gemiye bindirdik" (54/Kamer, 13). Nh (a.s.) bu esnda, artk tamamen yz evirdii kavminin durumunu Allah Tel'ya arzediyor ve onlar btn imknlarn kullanarak irkten nasl vazgeirmeye altn anlatarak, buna kar kavminin taknd tutumu O'na ikyet edip yeryznde onlardan kimseyi brakmamasn istiyordu.

Nh (a.s.)'n adn tayan ve onun kssasnn anlatld srede bu durum yle anlatlr: Nh dedi ki: Rabbim! Dorusu ben, kavmimi gece gndz ardm. Fakat benim armam, sadece benden uzaklklarn artrd. Dorusu ben Senin onlar balaman iin kendilerini her armda parmaklarn kulaklarna tkadlar, elbiselerine brndler, direndiler, byklendike byklendiler. Sonra, dorusu ben onlar aka ardm. Sonra onlara aktan aa, gizliden gizliye de syledim. Dedim ki: Rabbinizden balanma dileyin; dorusu O, ok balayandr. "Nh, Rabbim! Dorusu bunlar bana ba kaldrdlar ve mal, ocuu Kendisine sadece zarar getiren kimseye uydular. Birbirinden byk hilelere bavurdular dedi. nsanlara; sakn tanrlarnz brakmayn; Ved, Suva', Yas, Yek ve Nesr putlarndan asla vazgemeyin! dediler. Bylece birounu saptrdlar. Rabbim! Sen bu zlimlerin sadece aknln artr. Nuh dedi ki; Rabbim! Yeryznde hi bir inkrc brakma. Dorusu Sen onlar brakrsan kullarn saptrrlar; ahlksz ve ok inkrcdan bakasn dourup yetitirmezler (71/Nh, 5-11, 21-24, 26-27).

Allah Tel, bu kavme helk umm kld gibi, Nh (a.s.) da bunun umm olmasn istemiti. nk, asrlar sren dveti neticesinde anlamt ki; bunlardan kalan nesil, yine onlar gibi inkarclar olacakt. bn shak yle demektedir: "Bir sonraki asr geldiinde o nesil, bir ncekinden daha berbat oluyordu. Sonra gelen nesiller; Bu adam babalarmzla, dedelerimizle birlikte yaamt ve onun hi bir szn kabul etmemilerdi. Bu deliden baka biri deildir diyorlard" (Taber, a.g.e., I, 182).

Yeryznde ilk defa fesad kararak, zlimlerden olan bir toplumu cezalandrmak iin Allah Tel'nn takdir etmi olduu vakit yaklamakta idi. Allah Tel, Nh (a.s.)'a Tfann geliini haber veren almet olarak, tandr (tennr)dan sularn kaynamasn gstermiti. Tandrdan su kaynamaya balaynca Allah Tel, ona her cins canldan ikier ifti ve kendisine iman edenleri gemiye bindirmesini vahyetti: Emrimiz gelip tandrdan sular kaynamaa balaynca; her cinsten ikier ifti ve aleyhine hkm verilmemi olann dnda kalan oluk ocuunu ve mminleri gemiye bindir dedik. Zten onunla beraber pek az kimse iman etmiti. (11/Hd, 40).

Onunla beraber olanlarn says hakknda yedi kii ile seksen kii arasnda deien rivyetler vardr (Taber, a.g.e., I, 187-189). Nh (a.s.) ile, ailesinden Ham, Sam, Yfes adlarndaki olu da gemiye binmiti. (Hz. Nhun oullarnn ka tane olduu ve isimleri Kuranda ve sahih hadislerde gemez). Ancak drdnc olu Kenan (Yam), ona iman etmedii iin gemiye binmemiti. Sular her yeri kaplamaya ve gemi yzmeye balaynca Nh (a.s.) oluna; "Ey oulcuum! Bizimle beraber gel; kfirlerle birlik olma" diye seslendi. Olu; "Daa snrm, beni sudan kurtarr" deyince, Nh; "Bugn Allah'n buyruundan, O'nun acdklar dnda kurtularak yoktur" dedi. Aralarna dalga girdi. Olu da boulanlara kart" (11/Hd, 42-43).

Nh (a.s.), muhtemelen, olunun kfredenlerden olduunu bilmedii iin, Allah Tel'ya; "Rabbim! olum benim ailemdendi. Dorusu senin va'din haktr. Sen hkmedenlerin en iyi hkmedenisin" diye seslenerek, olunun bana gelenlerin hikmetini renmek istemiti. Allah Tel, bir peygamber dahi olsa, kan bann hibir ey ifade etmediini, insanlarn birbirinden olmalarnn yegne lsnn akde olduunu; "Ey Nh! O senin ailenden deildir. nk o, ok kt bir i ilemitir. yleyse bilmediin eyi benden isteme" yetiyle Nh (a.s.)'a bildirerek, ortaya koymutur.

Tfan, gemidekilerin dnda hi kimsenin sa kalmasnn mmkn olmad bir ekilde her yeri sular altnda brakmt. Gk, kaplarn aarak sularn boaltm; Yer, her tarafndan sular fkrtmaya balamt: "Biz de bunun zerine gk kaplarn boanan sularla atk. Yeryznde kaynaklar fkrttk. Her iki su, takdir edilen bir lye gre birleti" (54/Kamer, 11-12). Allah'a isyanda direten ve O'nun elisine olmadk eziyetleri rev gren ve asrlar boyu, gidiatnda hibir deiiklik yapmayan zlim bir topluluk, sonraki nesillere, inkrc zlimlerin sonunun ne olduunu anlamalar iin, bu ekilde, tfan ile helak edilmiti. Allah Tel, inkrc zlimler helk olduktan sonra, Tfan sona erdirmi ve mminlerin bulunduu gemiyi selmetle C d da zerine durdurtmutu; "Yere; Suyunu ek! ge; Ey gk sen de tut! denildi. Su ekildi, i de bitti. Gemi C dye oturdu. Hakszlk yapan millet Allah'n rahmetinden uzak olsun! denildi" (11/Hd, 44).

Taber'nin Resulullah (s.a.s.)'e dayandrlan bir rivyetine gre Tfan, alt ay srmtr. Recebin ilk gnlerinde balayan Tfan, Muharremin onuncu gnnde son bulmu ve gemi C d dann zerine oturmutu. Nh (a.s), kr iin, herkese oru tutmasn emretmiti (Taber, a.g.e., I,190). Bu gn, Are gn olarak o zamandan gnmze dek htrasn srdrmtr.

nkr edip yeryznde fesad karan topluluk yok edilip sular ekildikten sonra, Allah Tel peygamberine artk emniyet ierisinde gemiden inebileceini bildirmiti: "Ey Nh! Sana ve seninle beraber olan topluluklara bizden bir selmet ve bereketle gemiden in" (11/Hd, 48). Nh (a.s), gemiden indikten sonra, Semnn diye isimlendirilen bir yerleim yeri ina etmiti. Bu yer ve C d da; C eziretu bn mer (C izre)'in yaknnda bulunmaktadr (a.g.e., 189).

Dier bir rivyete gre de Nh (a.s.) gemide yz elli gn kalm, Allah Tel, gemiyi Mekkeye yneltmi; gemi krk gn Beytullah etrafnda dnm ve sonra da C di'ye ynelterek orada durdurmutu (M.Ali Sabni, en-Nbvve vel-Enbiy, Dmak 1985, 154). Geminin kalntlar muhtemelen bu dan zerinde hl bulunuyor olmaldr. Allah Tel Kur'n- Kerm'de, insanlara ibret olsun diye onu, bulunduu yerde braktn zikretmektedir: "And olsun ki Biz, o gemiyi bir ibret olarak braktk; t alan yok mudur" (54/Kamer, 15).

Rivyete gre Nh (a.s) ile birlikte Tufandan kurtulanlardan, Nh (a.s) ve oullar dnda kalanlar, yok olup gitmiler ve sonraki nesiller Sam, Ham ve Yafes'ten tremilerdir. Allah Tel yle buyurmaktadr: "Biz onun soyunu srekli kldk (37/Safft, 77). Raslullah (s.a.s.) bu yeti okuduu zaman, srekli klnanlardan kastn, Ham, Sam ve Yafes olduunu sylemitir (Taber, a.g.e., I, 192). Tarihiler; Sam', Araplarn ve Fars'larn atas; Ham', Zenciler ve Habelilerin atas ve Yafes'i de Trkler, uzak dou milletleri, Berberler, inliler ve Mvernnehir kavimlerinin atas olarak kabul etmektedirler (bnul-Esr, el-Km fi't-Tarih, Beyrut 1979, I, 78).

Nh (a.s)'n tfana kadar dokuz yz elli yl yaad kesindir: "phesiz ki Biz Nhu kavmine Peygamber olarak gnderdik. Aralarnda elli yl hari bin yl kald" (29/Ankebt, 14). Ancak, Tufandan sonra ne kadar yaad hakknda bir bilgi yoktur. bn Abbas (r.a.)'n grne gre, Nh (a.s.) bin yedi yz seksen sene yaamtr ve ldnde de Mescid-i Haram'a yakn bir yere defnedilmitir (Sabn, a.g.e., 154).

Nh (a.s), Ull-Azm peygamberlerin ilkidir. Allah Tel onu, "ok kreden kul (abden ekr)" olarak isimlendirmi ve kymete kadar gelen nesiller, anp selm getirsinler diye onun ismini herkese bilinir klmtr: "Sonra gelenler iinde, lemlerde, Nh'a selm olsun diye ona iyi bir n braktk. Dorusu o, Bizim inanm kullarmzdand" (37/Sfft, 81-82). Ve o, sonraki peygamberler iin, tkip edilmesi gereken bir nder klnmtr: "brahim de phesiz, onun yolunda olanlardand" (37/Sfft, 83).

Allah Tel, Peygamberimize, kendisine yaplan itiraz ve ikencelere kar, Nh (a.s.) ve onun yolunda olan dier ulul-azm peygamberler gibi sabretmesini emretmektedir. Yani o, Raslullah (s.a.s.)'a bir rnek olarak gsterilmektedir: "Rasullerden azim ve sebat sahibi (ulul-azm) olanlarn sabrettii gibi sen de sabret" (46/Ahkaf, 35). Nh (a.s), Peygamber (s.a.s.)'e ve inanan teblicilere bir numne olarak gsterildii gibi; onun inkrc kavminin helk da, mslmanlara zulmetmeyi gelenek haline getiren sapk topluluklara bir rnek olarak sunulmaktadr. (1)

dem (a.s.) ile balayan iman kafilesi, uzun yolda yrmesine devam ediyor. Fakat asrlar getike insanolu yeni artlarn dalgalar iinde alkalanp rotasn kaybedebiliyor. Zira insan beer olma hasebiyle kendisine retilenleri unutabilirdi, zaafa debilirdi ve eytana malp olabilirdi. Yce Allah, byle sapkla itilmi olan insanolunu asla yalnz brakmam, gerekli zamanlarda elilerini/peygamberlerini gndermitir. nk beeriye elisiz, lidersiz ve ndersiz olamazd. Onlara slm tebli edecek ve slm hkim klacak birinin olmas kanlmazdr. O gn byleydi, bugn de byledir, yarn da byle olacaktr. Bu eliler veya o elilerin vrisleri, onlarn yolunu srdrenler, dn bugne balayan, bugn de yarna balayacak olan en nemli etkenlerdir.

Tevhid caddesinde yrrken trafik levhalarna veya yoldaki iaretlere bal kalmadan yrmek salkl olamaz. nk frsat kollayan (hak yoldaki trafik canavar) blis, her an pusudadr. te, peygamberlerine kulak verip onlara itaat eden mminler tevhid caddesinde tkezlemeden yrm, kulak vermeyip itaati reddedenler de tevhid caddesinde tkezlenip kalmlardr. dris (a.s.)den sonra tkezlenip batakla saplanm insanoluna Yce Allah, Nuh (a.s.)u gnderdi.

Azb hak eden her toplum gibi onlar da peygamberlerini yalanladlar. Kskanlk ve gururlarndan tr kavmi, Nuhun her dvetinde ona kar km, lemlerin Rabbine teslim olmaya yanamamlard. Onlar kfr ycelik sanyorlar, atalarnn izlemekte olduu yol hak/doru sanyorlard. Bu yolda ylesine artlanmlard

ki., aralarndan birinin eli olarak kmasn kibir ve gururlarna yediremiyorlard. Allahn kendilerine gnderdii peygambere kar kanlarn banda, kavmin ileri gelenleri, nfuzlu kiiler ve airet reisleri geliyordu. Bu kimselerin kar klarnn temelinde hkmranlklar ve basit karlar yatyordu. Eer onlar, peygamberin getirdii mesaja kulak verip Allaha kullua yanasayd, dnyev tm saltanatlar sarslr ve artk despotluklarn srdremezlerdi. Ama bu kavme saltanat, burjuva mant ve tuyan sevds ylesine ilemiti ki, lh mesaj asla fayda vermiyordu. Bu dnyev egemenlik, onlara Allahn dinini unutturmu, onlar haktan uzaklatrmt. Hatta gurur ve kinleri, alaya alma, tehdit etme ve ikence yapmaya kadar kendilerini srklemiti.

Hak dvnn tarih seyrini tahlil ederken karlaacamz temel espri budur: Allahn elileri mesajlarn kavimlerine sunarlarken hep ayn reddiyeler ile karlamlard; sanki kar kan mrikler tek az kullanyorlard: Biz senin ancak kendimiz gibi bir insan olduunu gryoruz. imizde ancak ayak takmnn/zayflarn daha balangta dnmeden sana uyduklar gzmzn nndedir. Sizin bizden stn bir meziyetini de gremiyioruz! Nuh, bizler gibi alelde bir insandr. Ona vahiy geldiini nasl kabul edebiliriz? Ayak takm ve aa snf kimseler, Nuhu hi dnmeden Allahn elisi olarak kabul etmektedir. Halbuki Nuhun syledikleri azck nemli ve deerli olsayd, erf ve soylular ona ilk nce iman ederlerdi. (11/Nd, 27). Eer Allah dileseydi melek indirirdi (23/Mminn, 24). Eer bu ahs, Allah tarafndan gnderilmi olsayd, hazinesi olacakt, gipten haberi olurdu. Melekler gibi her trl ihtiyatan mstan olurdu (11/Hd, 31). Nuh ve yandalar hangi stnle ve fazilete sahiptir ki szleri dinlensin. Bu adam (Nuh), aslnda size hkim olmak istiyor. Ve bu adam bir cinin etkisindedir ki, onu divane haline getirmitir. (23/Mminn, 25).

Nuh kavminin elebalar tpk her peygamberin kavminin ileri gelenleri gibi, ulv hakikatleri grmezlikten geliyorlar. Dnyev makamlar onlarn gzlerini kr ediyor da Allahn bildirdii yce hakikatleri grmek istemiyorlar. Rislet grevine peygamberlerin neden seilmi olacan farketmiyorlar. nk onlarn kanaatine gre bu vazife, bir insana verilmez. Eer verilecek olursa da, bu kimse, mutlaka kendileri gibi kavimlerinin ileri geleni veya yeryznde szn geiren birisi olmaldr.

Nuh (a.s.)un kavmi, brhim (a.s.)n kavmi, uayb (a.s.)in kavmi... ve nihayet Muhammed (s.a.s.)in kavminin itham, ayaktakm ile bir mi olacaz? Onlara gre fakir ve kimsesizler, gsz ve zayflar ayaktakmyd. Onlara gre mustazaflar bu dvya iman etmilerse, kendilerinin bu dvya iman etmeleri asla doru olmazd. Bu beyefendiler(!) mustazaflarn inand dvya m inanacaklard? Hayr, bu asla olamazd. Bu onlar iin bir felketti.

O gn; Nuh, Hd, Slih, brhim, Ms, sa (a.s.)nn kavimleri; dn Mekke mrik toplumu; bugn de dnya mstekbirleri... Hep ayn inan, ayn sz ve ayn davran... Sanki bunlar tarihin balangcnda bir araya gelmi ve bu konuda yemin edip anlamlard. Yani kfr ve irk cephesinde yeni bir ey yok... (2)

Nh Sresi

Nh Sresi; Kur'an- Kerim'in yetmi birinci sresidir. Yirmi sekiz yet, iki yz yirmi bir kelime ve yedi yz elli harften ibrettir. Mekk srelerden olup Nahl Suresinden sonra nzil olmutur. Sre, btnyle Nh (a.s.)'un kssasndan bahsettii iin bu ad almtr.

Nh (as), "Ull-Azm" peygamberlerin ilkidir. Kendilerine gnderildii kavim de, Allah'a kulluu terkedip kendilerine putlar edinerek yeryznde fesad kartan ilk inan topluluudur. Allah Tel insanlar iin birer yol gsterici olan peygamberlerinden biri olan Nh (a.s.)' kavmine gnderdiinde, onu yalanlamlar, alaya almlar ve onunla mcadeleye girimilerdi. Allah'a isyan edip, Raslnn dvetine kulak asmayan bu kavim, ayn zamanda yeryznde helk edilerek cezalandrlan ilk kavimdir. Bu cezalandrma daha sonraki kavimler iin bir ibret kayna klnm ve Kur'an- Kerim'de teferruatlca zikredilerek, bununla evvelki kavimlerin helklerine sebeb olan davranlardan kanlmas iin somut bir uyarda bulunulmutur.

Nh (a.s.), dokuz yz elli sene kavminin arasnda kalm ve bu uzun zaman iinde onlar Allah'n gsterdii yola tabi olmaya armt. Onun bitmek tkenmek bilmeyen uzun sreli bu yorucu gayreti, toplumuna kendisini dinletememi, onlar, srekli uyarsn yapt korkun azaptan kurtaramamt. Sure, Nh (a.s.)'un, mal ve mevki sahibi, saptm liderlerinin peinde koan ve inanlarn onun arzularna gre ayarlayan inat kavmiyle yapt mcadeleleri anlatyor.

Sreye, Nh (a.s.)'un haber verilen ackl azap gelmeden kavmini doru yola dnmeleri iin uyaran bir peygamber olarak gnderildii haber verilerek giriliyor: "Biz Nuh'u; C an yakc bir azap gelmeden nce kavmini uyar diye vahyederek, kavmine peygamber olarak gnderdik (1).

Nh (a.s.) onlar, Allah'a ibdet, O'nun azabndan korkma (takv) ve Rasle itaate armt: "Allah'a kulluk edin O'ndan korkun, bana da itaat edin" (3). Bu arya uymak iin insanolunun zaman snrldr. Allah'n ona verdii mhlet ierisinde tercihini yapmak zorundadr. nk Allah'n takdir ettii ve dnn mmkn olmad an geldiinde, bunu geciktirmeye hi kimsenin gc yetmez! "Muhakkak ki Allah'n tayin ettii vakit geldii zaman, asla ertelenmez. Keke bunu bir bilseniz" (4). nsana verilen zamann kstl olduu ve bir gn bu hayatn son bulaca gerei, bilinen bir ey olduu halde; insanolu, byk bir gaflet ierisinde zamann bo eylerle ve Allah'a isyanla geirir. eytan bu hayatn sonlu olduunu, cezalandrma ve hesap gnnn ok yaknda gelip atacan ona unutturur. te Allah Tel bunu; "Keke bilseydiniz" ifadesiyle vurgulamaktadr.

Nh (a.s), ok uzun bir hayatn tamamn bu gerekleri kavmine kavratabilmek iin, yorucu bir faaliyetle geirmiti: "Rabbim! Kavmimi gece gndz ylmadan imana davet ettim " (5). Ama sonuta kk bir topluluk hari, kendini hi kimseye dinletememiti. Burada, Nh (a.s.) ve ondan sonra gelen btn peygamberlerin karlatklar inat, alaya alma ve byklenerek direnme olaynn kfrn ve chili dncenin geleneksel davran biimi olduu gzler nne seriliyor. Nh (a.s.), kavminin durumunu Allah Tel'ya ikyet ederken yle demektedir: "Dorusu ben balaman iin onlar ne zaman imana davet ettimse; onlar, parmaklarn kulaklarna tkadlar, beni grmemek iin elbiselerine brndler, inkrlarnda srar ettiler ve byklendike byklendiler" (7).

Daha sonra, Nh (a.s.)'un kavmini ne ekilde iman'a dvet ettii anlatlmaktadr. Btn peygamberler getirdikleri ilh mesajn hakikatini akllarda hi bir pheye yer brakmayacak bir netlikte aklam, tebli etmilerdir. Nh (a.s.) da kavmine, Allah'tan getirdiklerini anlayabilecekleri bir dille, akllarna hitap eden delillerle tebli etmiti. Bu tebli esnasnda kendisine bir hareket stratejisi de tayin etmiti. Baz gruplar, Allah'n birliine imana arrken; maslahata uygun olarak, tebli faaliyetini gizlice yrtm; aka sylenmesi icap eden eyleri de hi kimsenin korkutmasndan ekinmeden toplumun karsna geip haykrmt. Nh (a.s.)'n byle bir tebli metodu takip ettii; "Sonra da onlara, bazen aktan aa, bazen de gizliden gizliye hakk tebli ettim" (9) ifadesinden aka anlalmaktadr.

nkr edip Allah'a sava ilan edenler, ahirette iddetli azaplarla cezalandrlacaklar gibi; bu dnyada da byk bellarla karlaacaklardr. man eden topluluklar ise, ahirette hesapsz nimetlerle mkfatlandrlacaklar gibi, bu dnyada da zerlerine Allah Tel'nn nimetleri yaacaktr. Bu gerek, Kur'an- Kerim'in deiik yerlerinde defalarca zikredilmektedir. Bunun iindir ki Nuh (a.s.), kavmini Allah'n cezalandrmasndan korumaya alrken, iman edip af dilemeleri karlnda, Allah tarafndan nimetlerin bollatrlmas ile de dllendirileceklerini onlara bildirmekte idi: "Ve yle dedim: Rabbinizden balanmanz dileyin; phesiz o ok balayandr. Size gkten bol bol yamur indirsin. Size ok mallar ve oullar versin, baheler balasn, rmaklar aktsn" (10-12).

Nh (a.s.), tebli ettii eyin gerekliini, insan aklna hayret verecek ve idrakten aciz brakacak olan evrenin ileyii ve insanolunun yeryznde yaradl mucizelerini gzler nne sererek anlatmaya almt. Allah'n varlna ve birliine mutlak anlamda delalet eden hilkat olay, varln btn incelikleri, insan aklna durgunluk verecek ilh bir uslpla btn peygamberler tarafndan gnderildikleri toplumlarn gzleri nne serilmitir.

Kavmini ilh rahmete ulatrmak iin her trl yolu deneyen Nh (a.s.), dokuz yz elli yllk uzun mcadele sonunda kavminin durumundan midini kesmi ve onlarn artk uyduklar taut liderlerinin peinden kesinlikle ayrlmayacaklarn anlamt: Nuh, yle dedi: "Rabbim! Kavmim bana isyan etti; mal ve evlad kendisine zarardan baka bir ey vermeyen kimseye uydu" (21).

Kfirlerin her zaman yaptklar gibi, Nh (a.s.) kavmi de, onun tebliinin insanlar zerindeki etkisini engellemek iin eitli hileli yollara bavurarak, ona tuzaklar kurdular ve tapndklar putlar ayakta tutabilmek iin her trl yolu denediler ve bunda da baarl oldular: "Onlar byk tuzaklar kurdular. Sakn ilhlarnz brakmayn, "Ved", "Suv", "Yaus", "Yek" ve Nesr" gibi putlarnzdan vazgemeyin dediler" (22-23).

lh teblie uzun sre kulak tkayp, onu yok etmek iin zalimce yollara bavuran insanlar, kendileri iin ak tutulan rahmet kapsn kaybederler. Artk, onlarn slam' anlamalar mmkn deildir. Allah Tel onlar iledikleri byk zulmler karlnda bylece cezalandrmaktadr. Nh (a.s.), kavminden midini kesince Allah Tel'dan onlar cezalandrmasn istemi ve Rabbine yle seslenmiti: Ey Rabbim! Kfirlerden yeryznde dolaan tek kii brakma! (26). Kurtulua erenler ise Peygambere uyan az bir topluluk idi: Rabbim! Beni, anam, babam, evime mmin olarak gireni mmin erkekleri ve kadnlar affet. Zalimlerin ise sadece helkn artr (28).

Ve neticede saptm bir topluluun bana gelecek belalardan biri Nh (a.s) kavmini yeryznden silip gtrmt. Bunda, sonraki topluluklar iin byk bir ibret vardr. (3)

Kurn- Kerimde Nh (a.s.) ve Tevhid Mcdelesi

Hz. Nhun ismi, Kurn- Kerimde toplam 43 yerde geer. Nh (a.s.)un kssas, Kuranda detayl bir ekilde 28 ayr srede anlatlmtr. Bunlar: 7/Arf, 59-64; 11/Hd, 25-48; 23/Mminn, 23-30; 42/uar, 105-122; 54/Kamer, 9-17; 10/Ynus, 71-74; 21/Enbiy, 72, 77; 25/Furkan, 37; 29/Ankebt, 14-15; 37/Sfft, 7582; 40/Mmin, 5; 51/Zriyt, 46; 53/Necm, 52; 71/Nh, 1-28. Kurn- Kerimin 71. sresinin ismi ise Nh sresidir. Bu srelerin hepsinde, Hz. Nh (a.s.)un peygamber olarak gnderilii, peygamberlii, dvetini kavminin bile bile inkrna ve ona isyan, onlarn eziyetlerine kar gstermi olduu uzun mddet sabredii, yalanlayclarn tfanla boulup cezlandrlmas anlatlmaktadr.

Allah dem'i, Nuh'u, brahim ailesi ile mrn ailesini seip lemlere stn kld. (3/l-i mrn, 33)

Nuh'a ve ondan sonraki peygamberlere vahyettiimiz gibi, sana da vahyettik.... (4/Nis, 163)

Andolsun biz Nuh'u kendi kavmine (toplumuna) gnderdik. Dedi ki: Ey kavmim, Allah'a kulluk edin, sizin O'ndan baka ilahnz yoktur. Dorusu ben, sizin iin byk bir gnn azabndan korkmaktaym. Kavmimin nde gelenleri: Gerekte biz seni aka bir armlk ve sapmlk' iinde gryoruz dediler. O: Ey kavmim, bende bir armlk ve sapmlk yoktur; ama ben alemlerin Rabbinden bir eliyim dedi. Size Rabbimin risaletini tebli ediyorum. (Ayrca) Size t veriyor ve sizin bilmediklerinizi ben Allah'tan biliyorum. Saknp rahmete kavumanz iin, iinizden sizi uyarp korkutacak bir adam aracl ile bir zikir (Kitap) gelmesine mi atnz? Onu yalanladlar. Biz de onu ve gemide onunla birlikte olanlar kurtardk, ayetlerimizi yalan sayanlar suda-boduk. nk onlar kr bir kavimdi. (7/Arf, 59-64)

"Sizi uyarmak iin aranzdan bir adam araclyla Rabbinizden size bir zikr'in gelmesine mi ardnz? (Allah'n) Nuh kavminden sonra sizi halifeler kldn ve sizin yaratlta geliiminizi arttrdn (veya stn kldn) hatrlayn. yleyse Allah'n nimetlerini hatrlayn, ki kurtulu bulasnz." (7/Arf, 69)

Onlara, kendilerinden ncekilerin; Nuh, Ad, Semud kavminin, brahim kavminin, Medyen ahlisinin ve yerle bir olan ehirlerin haberi gelmedi mi? Onlara rasulleri apak deliller getirmilerdi. Demek ki Allah, onlara zulmediyor deildi, ama onlar kendi nefislerine zulmediyorlard. (9/Tevbe, 70)

Onlara Nuh'un haberini oku. Hani kavmine demiti ki: Ey kavmim, benim makamm ve Allah'n ayetleriyle hatrlatmalarm eer size ar geliyorsa ben, phesiz Allah'a tevekkl etmiim. Artk siz ortaklarnzla toplanp yapacanz ii karara balayn da iiniz size rtl kalmasn (veya tasa konusu olmasn), sonra hakkmdaki hkmnz -bana sre tanmakszn- verin. Eer yz evirecek olursanz, ben sizden bir karlk istemedim. Benim ecrim, yalnzca Allah'a aittir. Ve ben, Mslmanlardan olmakla emrolundum. Fakat onu yalanladlar; biz de onu ve gemide onunla birlikte olanlar kurtardk ve onlar halifeler kldk. yetlerimizi yalanlayanlar da suda boduk. Uyarlanlarn nasl bir sonuca uratldklarna bir bak. (10/Ynus, 71-73)

Andolsun, biz Nuh'u kavmine eli gnderdik. Onlara: Ben (dedi), sizin iin apak bir uyarcym. (11/Hd, 25). Allah'tan bakasna tapmayn! Ben, size (gelecek) elem verici bir gnn azabndan korkuyorum." (26). Kavminden ileri gelen kfirler dediler ki: "Biz seni sadece bizim gibi bir insan olarak gryoruz. Bizden, basit grle hareket eden alt tabakamzdan bakasnn sana uyduunu grmyoruz. Ve sizin bize kar bir stnlnz de grmyoruz. Bilakis sizin yalanclar olduunuzu dnyoruz." (27). (Nuh) dedi ki: Ey kavmim! Eer ben Rabbim tarafndan (bildirilen) ak bir delil zerinde isem ve O bana kendi katndan bir rahmet vermi de bu size gizli tutulmusa, buna ne dersiniz? Siz onu istemediiniz halde biz sizi ona zorlayacak myz? (28). Ey kavmim! Allah'n emirlerini bildirmeye karlk sizden herhangi bir mal istemiyorum. Benim mkfatm ancak Allah'a aittir. Ben iman edenleri kovacak deilim; nk onlar Rablerine kavuacaklardr. Fakat ben sizi, bilgisizce davranan bir topluluk olarak gryorum. (29). Ey kavmim! Ben onlar kovarsam, beni Allah'tan (onun azabndan) kim korur? Dnmyor musunuz? (30). Ben size: "Allah'n hazineleri benim yanmdadr" demiyorum, gayb da bilmem. "Ben bir meleim" de demiyorum, sizin gzlerinizin hor grd kimseler iin, "Allah onlara asla bir hayr vermeyecektir" diyemem. Onlarn kalplerinde olan, Allah daha iyi bilir. Onlar kovduum takdirde ben gerekten zalimlerden olurum." (31). Dediler ki: Ey Nuh! Bizimle mcadele ettin ve bize kar mcadelede ok ileri gittin. Eer dorulardan isen, kendisiyle bizi tehdit ettiini (azab) bize getir! (32). (Nuh) dedi ki: "Onu size ancak dilerse Allah getirir. Ve siz (Allah') ciz brakacak deilsiniz. (33). Eer Allah sizi azdrmak istiyorsa, ben size t vermek istesem de, dm size fayda vermez. ( nk) O sizin Rabbinizdir. Ve (nihayet) O'na dndrleceksiniz." (34). (Raslm!) Yoksa, "Bunu uydurdu" mu diyorlar? De ki: "Eer onu uydurduysam gnahm bana aittir. Fakat ben sizin ilediiniz gnahtan uzam." (35). Nuh'a vahyolundu ki: Kavminden iman etmi olanlardan bakas artk (sana) asla inanmayacak. yle ise onlarn ilemekte olduklarndan (gnahlardan) dolay zlme. (36). Gzlerimizin nnde ve vahyimiz (emrimiz) uyarnca gemiyi yap ve zulmedenler hakknda bana (bir ey) syleme! Onlar mutlaka boulacaklardr! (37). Nuh gemiyi yapyor, kavminden ileri gelenler ise, yanna her uradka onunla alay ediyorlard. Dedi ki: "Eer bizimle alay ediyorsanz, iyi bilin ki siz nasl alay ediyorsanz biz de sizinle alay edeceiz! (38). Kendisini rezil edecek azabn kime geleceini ve srekli bir azabn kimin bana ineceini yaknda bileceksiniz." (39). Nihayet emrimiz gelip de sular coup ykselmeye balaynca Nuh'a dedik ki: "(C anl eitlerinin) her birinden iki e ile -(boulacana dair) aleyhinde sz gemi olanlar dnda- aileni ve iman edenleri gemiye ykle!" Zaten onunla beraber pek az iman etmiti. (40). (Nuh) dedi ki: "Gemiye binin! Onun yzp gitmesi de, durmas da Allah'n adyladr. phesiz ki Rabbim ok balayan, pek esirgeyendir." (41). Gemi, dalar gibi dalgalar arasnda onlar gtryordu. Nuh, gemiden uzakta bulunan oluna: Yavrucuum! (Sen de) bizimle beraber bin, kfirlerle beraber olma! diye seslendi. (42). Olu: Beni sudan koruyacak bir daa snacam, dedi. (Nuh): "Bugn Allah'n emrinden (azabndan), merhamet sahibi Allah'tan baka koruyacak kimse yoktur" dedi. Aralarna dalga girdi, bylece o da boulanlardan oldu. (43). (Nihayet) "Ey yer suyunu yut! Ve ey gk (suyunu) tut!" denildi. Su ekildi; i bitirildi; (gemi de) C d (dann) zerine yerleti. Ve: "O zalimler topluluunun can cehenneme!" denildi. (44). Nuh Rabbine dua edip dedi ki: "Ey Rabbim! phesiz olum da ailemdendir. Senin vdin ise

elbette haktr. Sen hakimler hakimisin." (45). Allah buyurdu ki: Ey Nuh! O asla senin ailenden deildir. nk onun yapt kt bir itir. O halde hakknda bilgin olmayan bir eyi benden isteme! Ben sana cahillerden olmaman tavsiye ederim. (46). Nuh dedi ki: Ey Rabbim! Ben senden hakknda bilgim olmayan eyi istemekten sana snrm. Eer beni balamaz ve esirgemezsen, ben ziyana urayanlardan olurum! (47). Denildi ki: Ey Nuh! Sana ve seninle beraber olan mmetlere bizden selam ve bereketlerle (gemiden) in! Kendilerini (dnyada) faydalandracamz, sonra da bizden kendilerine elem verici bir azabn dokunaca mmetler de olacaktr. (48). (Raslm!) te bunlar sana vahyettiimiz gayb haberlerindendir. Bundan nce onlar ne sen biliyordun ne de kavmin. O halde sabret. nk iyi sonu (sabredip) saknanlarndr. (11/Hd, 25-49)

"Ey kavmim, bana kar geliiniz, sakn Nuh kavminin ya da Hud kavminin veya Slih kavminin balarna gelenlerin bir benzerini size de isbet ettirmesin. stelik Lut kavmi size pek uzak deil." (11/Hd, 89)

Sizden ncekilerin, Nuh kavminin, d ve Semd ile onlardan sonra gelenlerin haberi size gelmedi mi? Ki onlar, Allah'tan bakas bilmez. Elileri onlara apak delillerle gelmilerdi de, ellerini azlarna gtrp (fkelerinden srdlar) ve dediler ki: Tartmasz, biz sizin kendisiyle gnderildiiniz eyleri inkr ettik ve bizi kendisine ardnz eyden de gerekten kuku verici bir tereddt iindeyiz." (14/brhim, 9)

(Ey) Nuh ile birlikte tadklarmzn ocuklar! phesiz o, kreden bir kuldu. (17/sr, 3)

Biz, Nuh'tan sonra nice kuaklar ykma urattk. Kullarnn gnahlarn haber alc, grc olarak Rabbin yeter. (17/sr, 17)

te bunlar; kendilerine Allah'n nimet verdii peygamberlerdendir; Adem'in soyundan, Nuh ile birlikte tadklarmz (insan nesillerin)den, brahim ve srail (Yakup)in soyundan, doru yola eritirdiklerimizden ve setiklerimizdendirler. Onlara Rahman'n ayetleri okunduunda, alayarak secdeye kapanrlar. (19/Meryem, 58)

Nuh da; daha nce arda bulunduu zaman, biz onun arsna cevap verdik, onu ve ailesini byk bir zntden kurtardk. Ve ayetlerimizi yalanlayan kavimden ona yardm edip-cn aldk'. phesiz onlar, kt bir kavimdi, biz de onlarn tmn suya batrp boduk. (21/Enbiy, 76-77)

Eer seni yalanlyorlarsa, onlardan nce Nuh, Ad, Semud kavmi de yalanlamt. (22/Hacc, 42)

Andolsun ki, Nuh'u kavmine gnderdik ve o: Ey kavmim! Allah'a kulluk edin. Sizin iin O'ndan baka bir tanr yoktur. Hla saknmaz msnz? dedi. (23/Mminn, 23). Bunun zerine, kavminin inkarc ileri gelenleri yle dediler: "Bu, tpk sizin gibi bir beer olmaktan baka bir ey deildir. Size stn ve hkim olmak istiyor. Eer Allah (peygamber gndermek) isteseydi, muhakkak ki melekler gnderirdi. Biz gemiteki atalarmzdan byle bir ey duymadk." (24). "Bu, yalnzca kendisinde delilik bulunan bir kimsedir. yle ise, bir sreye kadar ona katlanp bekleyin bakalm." (25). (Nuh), Rabbim! dedi, beni yalanlamalarna kar bana yardm et! (26). Bunun zerine ona yle vahyettik: Gzlerimizin nnde (muhafazamz altnda) ve bildirdiimiz ekilde gemiyi yap. Bizim emrimiz gelip de sular coup ykselmeye balaynca her cinsten eler halinde iki tane ve bir de, ilerinden, daha nce kendisi aleyhinde hkm verilmi olanlarn dndaki aileni gemiye al. Zulmetmi olanlar konusunda bana hi yalvarma! Zira onlar kesinlikle boulacaklardr. (27). Sen, yanndakilerle birlikte gemiye yerletiinde: Bizi zalimler topluluundan kurtaran Allah'a hamdolsun de. (28). Ve de ki: Rabbim! Beni bereketli bir yere indir. Sen, iskn edenlerin en hayrlssn. (29). phesiz bunda (Nuh ve kavminin bandan geenlerde) birtakm ibretler vardr. Hakikaten biz (kullarmz byle) deneriz. (23/Mminn, 23-30)

Nuh'un kavmi de, elileri yalanlandklarnda onlar suda boduk ve insanlar iin bir ayet kldk. Biz zulmedenlere ackl bir azab hazrladk. (25/Furkan, 37)

Nuh kavmi de peygamberleri yalanclkla suladlar. (26/uar, 105). Kardeleri Nuh onlara yle demiti: (Allah'a kar gelmekten) saknmaz msnz? (106). Bilin ki ben, size gnderilmi gvenilir bir eliyim. (107). Artk Allah'a kar gelmekten saknn ve bana itaat edin. (108). Buna kar sizden hibir cret istemiyorum. Benim ecrimi verecek olan, ancak lemlerin Rabbidir. (109). Onun iin, Allah'tan korkun ve bana itaat edin. (110). Onlar yle cevap verdiler: Sana dk seviyeli kimseler tbi olup dururken, biz sana iman eder miyiz hi! (111). Nuh dedi ki: Onlarn yaptklar hakknda bilgim yoktur. (112). Onlarn hesab ancak Rabbime aittir. Bir dnseniz! (113). Ben iman eden kimseleri kovacak deilim. (114). Ben ancak apak bir uyarcym. (115). Dediler ki: Ey Nuh! (Bu dvdan) vazgemezsen, iyi bil ki, talanmlardan olacaksn! (116). Nuh: Rabbim! dedi, kavmim beni yalanclkla sulad. (117). Artk benimle onlarn arasnda sen hkmn ver. Beni ve beraberimdeki mminleri kurtar. (118). Bunun zerine biz onu ve beraberindekileri, o dolu geminin iinde (tayarak) kurtardk. (119). Sonra da geri kalanlar suda boduk. (120). Dorusu bunda byk bir ders vardr; ama oklar iman etmezler. (121). phesiz Rabbin, ite O, mutlak galip ve engin merhamet sahibidir. (26/uar, 105-122)

Andolsun, biz Nuh'u kendi kavmine (eli olarak) gnderdik, ilerinde elli yl eksik olmak zere bin sene yaad. Sonunda onlar zulme devam ederlerken tufan kendilerini yakalayverdi. Bylece biz onu ve gemi halkn kurtardk ve bunu alemlere bir ayet (kendisinden ders karlacak bir olay) klm olduk. (29/Ankebt, 14-15)

Nitekim, onlardan her birini gnah sebebiyle cezalandrdk. Kiminin zerine talar savuran rzgrlar gnderdik, kimini korkun bir ses yakalad, kimini yerin dibine geirdik, kimini de suda boduk. Allah onlara zulmetmiyor, asl onlar kendilerine zulmediyorlard. (29/Ankebt, 40)

Hani Biz peygamberlerden kesin szlerini almtk; senden, Nuh'tan, brahim'den, Musa'dan ve Meryem olu sa'dan. Biz onlardan sapasalam bir sz almtk. (33/Ahzb, 7)

Andolsun, Nuh bize (dua edip) seslenmiti de, ne gzel icabet etmitik. Onu ve ailesini, o byk zntden kurtarmtk. Ve onun soyunu, (dnyada) onlar da baki kldk. Sonra gelenler arasnda ona (hayrl ve erefli bir isim) braktk. Alemler iinde selam olsun Nuh'a. Gerekten Biz, ihsanda bulunanlar byle dllendiririz. phesiz o, bizim m'min olan kullarmzdand. Sonra dierlerini suda boduk. (37/Sfft, 75-82)

Kendilerinden nce Nuh kavmi de yalanlad ve kendilerinden sonra (says ok) frkalar da. Her mmet, kendi elilerini (susturmak iin) yakalamaya yeltendi. Hakk, onunla yrrlkten kaldrmak iin, batla-dayanarak' mcadeleye giritiler. Ben de onlar yakalayverdim. Artk Benim cezalandrmam naslm? (40/Mmin, 5)

"Nuh kavmi, Ad, Semud ve onlardan sonra gelenlerin durumuna benzer (bir gn). Allah, kullar iin zulm istemez." (40/Mmin, 31)

O: "Dini dosdoru ayakta tutun ve onda ayrla dmeyin" diye dinden Nuh'a vasiyet ettiini ve sana vahyettiimizi, brahim'e, Musa'ya ve sa'ya vasiyet ettiimizi sizin iin de teri' etti (bir eriat kld). Senin kendilerini ardn ey, mriklere ar geldi. Allah, dilediini buna seer ve iten kendisine yneleni hidayete erdirir. (42/r, 13)

Onlardan nce Nuh kavmi, Ress halk ve Semud (kavmi) de yalanlad. (50/Kaf, 12)

Bundan nce Nuh kavmini de (ykma urattk). nk onlar da fsk bir kavim idi. (51/Zriyt, 46)

Kendilerinden nce Nuh kavmi de yalanlamt; bylece kulumuz (Nuh)u yalanladlar ve: "Delidir" dediler. O bask altna alnp engellenmiti.' Sonunda Rabbine dua etti: "Gerekten ben, yenik dm durumdaym. Artk Sen (bu kafir toplumdan) intikam al." Biz de bardaktan boanrcasna akan' bir su ile gn kaplarn atk. Yeri de cokun kaynaklar' halinde fkrttk. Derken su, takdir edilmi bir ie kar (hkmmz gerekletirmek zere) birleti. Ve onu da tahtalar ve iviler(le ina edilmi gemi) zerinde tadk; Gzlerimiz nnde akp-gitmekteydi. (Kendisi ve getirdikleri) nkr edilmi-nankrlk edilmi olan (Nuh)a bir mkafaat olmak zere. Andolsun, Biz bunu bir ayet olarak braktk. Fakat t alp-dnen var m? u halde Benim azabm ve uyarp-korkutmam naslm? (54/Kamer, 9-16)

Andolsun, Biz Nuh'u ve brahim'i (eli olarak) gnderdik, peygamberlii ve kitab onlarn soylarnda kldk. yle iken, ilerinde hidayeti kabul edenler vardr, onlardan birou da fask olanlardr. (57/Hdd, 26)

Allah, inkr edenlere, Nuh'un eini ve Lut'un eini rnek verdi. kisi de, kullarmzdan salih olan iki kulumuzun nikhlar altndayd; ancak onlara ihanet ettiler. Bundan dolay, (kocalar) kendilerine Allah'tan gelen hibir eyle yarar salamadlar. kisine de: Atee dier girenlerle birlikte girin! denildi. (66/Tahrm, 10)

phesiz, su bast vakit sizi gemide Biz tadk.. Onu sizin iin bir ibret ve t yapalm ve belleyici kulaklar onu bellesin diye. (69/Haakka, 11-12)

Kendilerine yakc bir azap gelmeden nce kavmini uyar, diye Nuh'u kendi kavmine gnderdik. (71/Nh, 1) Ey kavmim, dedi, ben sizin iin ak bir uyarcym. (2) Allah'a kulluk edin; O'na kar gelmekten saknn ve bana itaat edin. Ki Allah bir ksm gnahlarnz balasn ve sizi belli bir vdeye kadar tehir etsin (muheze etmeden yaatsn). Bilinmeli ki Allah'n tayin ettii vde gelince, artk o ertelenmez. Keke bilseydiniz! (Sonra Nuh:) Rabbim! dedi, dorusu ben kavmimi gece gndz (imana) davet ettim; Fakat benim davetim, ancak kamalarn arttrd. Gerekten de, (imana gelmeleri ve bylece) gnahlarn balaman iin onlar ne zaman dvet ettiysem, parmaklarn kulaklarna tkadlar, (beni grmemek iin) elbiselerine brndler, ayak dirediler, kibirlendike kibirlendiler. Sonra, ben kendilerine haykrarak davette bulundum. Sonra, onlarla hem aktan aa hem de gizli gizli konutum. Dedim ki : Rabbinizden mafiret dileyin; nk O ok balaycdr. (Mafiret dileyin ki,) zerinize gkten bol bol yamur indirsin, Mallarnz ve oullarnz oaltsn, size baheler ihsan etsin, sizin iin rmaklar aktsn. Size ne oluyor ki, Allah'a bykl yaktramyorsunuz? Oysa, sizi trl merhalelerden geirerek O yaratmtr. Grmediniz mi, Allah yedi g birbiriyle henkli olarak nasl yaratm! Onlarn iinde ay bir nr klm, gnei de bir lamba yapmtr. Allah, sizi de yerden ot (bitirir) gibi bitirmitir. Sonra sizi yine oraya dndrecek ve sizi yeniden karacaktr. Allah,yeryzn sizin iin bir sergi yapmtr. Ki, onda geni yollar edinip dolaabilesiniz.(diye). (tlerinin fayda vermemesi zerine) Nuh: Rabbim! dedi, dorusu bunlar bana kar geldiler de, mal ve ocuu kendi ziyann arttrmaktan baka ie yaramayan kimseye uydular. Bunlar da, byk hileler, byk desiseler kurdular! Ve dediler ki: Sakn ilhlarnz brakmayn; hele Ved'den, Suv'dan, Yes'tan, Ye'k'tan ve Nesr'den asla vazgemeyin! (Bylece) onlar gerekten biroklarn saptrdlar. (Rabbim!) Sen de bu zalimlerin ancak aknlklarn arttr! Bunlar, gnahlar yznden suda bouldular, ardndan da atee sokuldular ve o zaman Allah'a kar yardmclar da bulamadlar. Nuh: Rabbim! dedi, yeryznde kfirlerden hi kimseyi brakma! nk sen onlar brakrsan kullarn saptrrlar; yalnz ahlksz, nankr (insanlar) doururlar (yetitirirler). Rabbim! Beni, ana-babam, iman etmi olarak evime girenleri, iman eden erkekleri ve iman eden kadnlar bala, zlimlerin de ancak helkini arttr." (71/Nh, 128)

Nh Tfn

Andolsun, Biz Nuh'u kendi kavmine gnderdik, o da ilerinde elli yl eksik olmak zere bin sene yaad. Sonunda onlar zulmetmekte devam ederlerken tufan kendilerini yakalayverdi. (29/Ankebt, 14)

Hemen her kltrde yer aldn grdmz Nuh Tufan, Kuran'da anlatlan kssalar arasnda, zerinde en ok durulanlardan biridir. Hz. Nuh'un gnderildii kavmin uyarlara ve tlere kulak asmamas, gsterdikleri tepkiler ve olayn meydana gelii birok yette detaylaryla anlatlr.

Hz. Nuh, Allah'n ayetlerinden uzaklaarak O'na ortaklar koan kavmini, sadece Allah'a kulluk etmeleri ve sapknlklarndan vazgemeleri konusunda uyarmak amacyla gnderilmiti. Hz. Nuh, kavmine Allah'n dinine uymalar konusunda defalarca t verdii ve onlar Allah'n azabna kar birok kez uyard halde, onlar Hz. Nuh'u yalanladlar ve irk komaya devam ettiler. Mminn Sresi'nde, Nuh Kavmi'nde gelien olaylar yle anlatlyor: Andolsun, Biz Nuh'u kendi kavmine (eli olarak) gnderdik. Bylece kavmine dedi ki: 'Ey Kavmim, Allah'a kulluk edin. O'nun dnda sizin baka ilahnz yoktur, yine de saknmayacak msnz?' Bunun zerine, kavminden inkra sapm nde gelenler dediler ki: 'Bu, sizin benzeriniz olan bir beerden bakas deildir. Size kar stnlk elde etmek istiyor. Eer Allah (ne srdklerini) dilemi olsayd, muhakkak melekler indirirdi. Hem biz gemi atalarmzdan da bunu iitmi deiliz.' O, kendisinde delilik bulunan bir adamdan bakas deildir, onu belli bir sre gzetleyin. Rabbim' dedi (Nuh). 'Beni yalanlamalarna karlk, bana yardm et. (23/M'minn, 23-26)

yetlerde anlatld gibi, kavminin nde gelenleri Hz. Nuh'u, onlara kar stnlk elde etmeye almak, yani kiisel karlar aramak gibi basit bir sulamayla karalamaya altlar ve ona "deli" damgas vurmak istediler. Ve onu gzetlemeye, bask altnda tutmaya karar verdiler. Bunun zerine Allah Hz. Nuh'a, inkr edip zulmedenlerin suda boularak azaplandrlacan ve iman edenlerin kurtarlacan haber verdi.

Sz edilen azap vakti geldiinde, yerden sular ve cokun kaynaklar fkrd ve bunlar iddetli yamurlarla birleerek dev boyutlu bir takna neden oldu. Allah, Hz. Nuh'a "onun iine her (cinsten) ikier ift ile, ilerinden aleyhlerine sz gemi onlanlar dnda olan aileni de alp koy" (23/M'minn, 27) emrini verdi ve Hz. Nuh'un gemisine binmi olanlar dnda -Hz. Nuh'un, yakndaki bir daa snarak kurtulacan sanan "olu" da dahil olmak zere- tm kavim suda bouldu. Tufan sonucunda sular ekilip, ayetin ifadesiyle "i bitiverince" de gemi, Kuran'da bildirildiine gre, C udi'ye -yani ykseke bir yere- oturdu.

Yaplan arkeolojik, jeolojik ve tarih almalar olayn Kuran'da anlatld ekilde meydana geldiini gstermektedir. Eski alarda yaam birok uygarla ait tabletlerde ve elde edilen birok tarihi belgede, tufan olay, kii ve yer isimleri farkllk gsterse de, ok byk benzerliklerle anlatlm ve "sapkn bir kavmin bana gelenler" bir ibret kayna olarak adalarna sunulmutur.

Tfan olay, Tevrat ve ncil'in dnda, Smer, Asur-Babil kaytlarnda, Yunan efsanelerinde, Hindistan'da Satapatha, Brahmana ve Mahabharata destanlarnda, ngiltere'nin Galler yresinde anlatlan baz efsanelerde, skandinav Edna efsanelerinde, Litvanya efsanelerinde ve hatta in kaynakl yklerde birbirine ok benzer ekillerde anlatlr. Birbirinden ve Tfan b lgesinden hem corafi hem kltrel olarak bu kadar uzak kltrlerde, Tfan'la ilgili bu denli detayl ve birbiriyle uyumlu bilgi nasl yerlemi olabilir?

Sorunun cevab aktr: Eski dnemlerde birbirleriyle iliki kurmu olmalar imkansz olan bu toplumlarn yaztlarnda ayn olaydan bahsedilmesi, aslnda bu insanlarn bir ilahi kaynaktan bilgi aldklarn gsteren ak bir kant durumundadr. Grnen odur ki, tarihin en byk helak olaylarndan biri olan Tufan, farkl uygarlklara gnderilen birok peygamberler tarafndan ibret iin anlatlm ve bu ekilde Tufan'la ilgili bilgiler eitli kltrlere yerlemitir.

Bununla birlikte, Tufan olay ve Nuh Kssas bir ok kltr ve dini kaynaklarda anlatlmasna ramen, kaynaklarn tahrif edilmesi veya yanl aktarma ve kastlar sebebiyle birok deiiklie uram, aslndan uzaklatrlmtr. Yaplan aratrmalardan, temelde ayn olay anlatan ancak aralarnda birtakm farkllklar da bulunan Tufan anlatmlar iinde, eldeki bilimsel bulgulara uygun yegne anlatmn Kuran'daki olduunu gryoruz.

Tfan'n Fiziksel zellikleri: Allah, bardaktan boanrcasna akan bir su ile gn kaplarn at, iddetli yamurlar yadrd. Yeri de cokun kaynaklar halinde fkrtt. Yamur, kaynak sularla bir ie kar birleti. ivilerle tutturularak tahtadan yaplm gemiyi bu sularda Allah tad (54/Kamer, 11-13). Allahn gzetimi altnda ve vahiyle Nh gemiyi yapt. Allahn emri gelip de tandr kznca, hayvanlardan ikier ift ile iman etmi kimseleri gemiye almas emredildi (23/Mminn, 27). Geminin C dye/ykseke bir yere oturdu (11/Hd, 44). Tfan olay, ibret vericidir (69/Haakka, 11-12)

Tfan Evrensel mi, Yoksa Yerel Bir fet miydi?

Nuh Tufan'nn varln inkr edenler, bu iddialarna delil olarak dnya apnda bir tfann varlnn imknsz olduunu sylemektedirler. Ayrca bylesine bir tufann gereklememi olduu iddiasn, Kuran'a saldrmak amacyla da ne srmektedirler. Oysa bu iddia, Allah'n indirdii ve tahrif edilmemi tek kutsal kitap olan Kuran' Kerim iin geerli deildir. nk Kuran'da, Tufan olayna, Tevrat ve eitli kltrlerde bahsedilen Tufan efsanelerinden ok daha farkl bir bak as getirilir. Eski Ahit'in ilk be kitabn oluturan Muharref Tevrat, bu tufann evrensel olduunu ve tm dnyay kapsadn sylemektedir. Oysa Kuran'da byle bir bilgi verilmez, aksine, ilgili ayetlerden Tufan'n yresel olduu ve tm dnyann deil, Hz. Nuh tarafndan uyarlp-korkutulan Nuh Kavmi'nin cezalandrld anlalmaktadr.

Tevrat'n ve Kuran'n Tufan anlatmlarna bakldnda bu farkllk kolaylkla kendi gsterir. Tarih iinde eitli tahrifatlara ve eklemelere maruz kalm olan Tevrat, Tufan'n balangcn yle aklamaktadr: Ve Rab grd ki, yeryznde adamn ktl oktu, ve her gn yreinin dnceleri ve kuruntular ancak kt idi. Ve RAB yeryznde adam yaptna nadim oldu, ve yreinde ac duydu. Ve RAB dedi: Yarattm adam, ve hayvanlar, srnenleri ve gklerin kularn topran yz zerinden sileceim; nk onlar yaptma nadim oldum. Fakat Nuh, Rabbin g z nde inayet buldu. (Tekvin, 6/5-8)

Oysa Kuran'da tm dnyann deil, sadece Nuh kavminin helk edildii bildirilmektedir. Tpk d kavmine gnderilen Hz. Hd (11/Hd, 50) veya Semud Kavmi'ne gnderilen Hz. Slih (11/Hd, 61) ve dier peygamberler gibi Hz. Nuh da yalnzca kendi kavmine gnderilmitir ve Tufan da Nuh'un kavmini ortadan kaldrmtr: Andolsun, Biz Nuh'u kavmine gnderdik. (Onlara) 'Ben sizin iin ancak apak bir uyarp- korkutucuyum. Allah'tan bakasna kulluk etmeyin. Ben size (gelecek olan) ackl bir gnn azabndan korkmaktaym' dedi. (11/Hd, 25-26)

Helk olanlar Hz. Nuh'un tebliini hie sayan ve isyanda direten kavimdir. Bu konudaki ayetler hibir tartmaya meydan vermeyecek kadar aktr: Onu yalanladlar. Biz de onu ve gemide onunla birlikte olanlar kurtardk, ayetlerimizi yalan sayanlar da suda-boduk. nk onlar kr bir kavimdi. (7/A'rf, 64). Bylece onu ve onunla birlikte olanlar katmzdan bir rahmet ile kurtardk. yetlerimizi yalan sayarak inanmam olanlarn da kkn kuruttuk. (7/A'rf, 72). Ayrca, Kuran'da Allah, herhangi bir kavme eli gnderilmedike, o kavmin helak edilmeyeceini sylemektedir. Helak iin, kavmin kendisine uyarc korkutucu gelmi olmas ve bu uyarcnn yalanlanm olmas gerekmektedir. Yine, Kuranda yle denilir: Senin Rabbin, 'ana yerleim merkezlerine' onlara ayetlerimizi okuyan bir eli gndermedike ehirleri ykma uratc deildir. Ve Biz, halk zulmeden ehirlerden bakasn da ykma uratc deiliz. (28/Kasas, 59)

Kendisine uyarc gnderilmeyen bir kavmin helk edilmesi, Allah'n snneti deildir. Bir uyarc olan Hz. Nuh ise sadece kendi kavmine gnderilmitir. Bu sebeple Allah, uyarc gnderilmemi olan kavimleri deil, sadece Hz. Nuh'un kavmini helk etmitir.

Kuran'daki bu ifadelerden Nuh Tufan'nn tm dnyay kaplayan deil, yresel bir felket olduu anlalmaktadr. Ayrca Tfan'n gerekletii dnlen arkeolojik blgede yaplan kazlar da, Tfan'n tm dnyay kaplayan evrensel bir olay deil, Mezopotamya'nn bir blmn etkisi altna alm olan ok geni bir fet olduunu gstermektedir.

Gemiye Btn Hayvanlar Alnd m?

Kitab- Mukaddes yorumcular, Hz. Nuh'un yeryzndeki tm hayvan trlerini gemiye aldna ve hayvan neslinin Hz. Nuh sayesinde yok olmaktan kurtulduuna inanrlar. Bu inana gre yeryzndeki tm hayvanlar toplanm ve gemiye yerletirilmitir.

Bu iddiay savunanlar elbette birok adan ok zor duruma dmektedirler. Gemiye alnan hayvan trlerinin nasl beslendikleri, gemide nasl istiflendikleri, birbirlerinden nasl tecrit edildikleri gibi sorularn cevaplanmas elbette mmkn deildir. Dahas, farkl ktalara has hayvanlarn nasl topland da merak konusudur; kutuplardaki memeliler, Avustralya'daki kangurular veya Amerika'ya has bizonlar gibi. Ayrca insan iin son derece tehlikeli olan ylan, akrep gibi zehirli olanlarn ve vahi hayvanlarn nasl yakaland, Tufan'a kadar bunlarn kendi doal ortamlarnn dnda nasl yaatlabildii gibi sorular da birbirini izlemektedir.

Ancak bunlar Tevrat'n kar karya kald zorluklardr. Kuran'da ise, yeryzndeki tm hayvan trlerinin gemiye alndna dair bir aklama bulunmamaktadr. Daha nce belirttiimiz gibi Tufan belirli bir blgede gereklemitir. Bu nedenle gemiye alnan hayvanlar, Nuh kavminin bulunduu blgede yaayanlar olmaldr.

Ancak sadece o blgede yaayan tm hayvan trlerinin bile biraraya getirilmesinin mmkn olmad aktr. Hz. Nuh'un ve ok az sayda olduklar belirtilen mminlerin (Hud Suresi, 40) evrelerindeki yzlerce hayvan trnden iftler topladklarn dnmek de zordur. Yaadklar blgedeki hayvanlardan sadece bcek trlerinin toplanmas bile mmkn deildir; hem de erkek dii ayrm yaparak! Bu nedenle, toplanan hayvanlarn rahatlkla yakalanp himaye edilebilecek ve zellikle de insanlara yarar salayacak evcil hayvanlar olduu dnlebilir. Buna gre, Hz. Nuh muhtemelen, inek, koyun, at, tavuk, horoz, deve ve benzeri hayvanlar gemiye alm olabilir. nk Tufan nedeniyle canlln byk lde yitirmi olan blgede yeni kurulacak hayat iin gerekli olan temel hayvanlardr bunlar.

Burada nemli olan nokta udur: Allah'n Hz. Nuh'a verdii hayvanlar toplama emrindeki hikmet, hayvanlarn neslini korumaktan ok, Tufan sonrasnda kurulacak yeni yaama gerekli olan hayvanlarn toplanmas olmaldr. nk Tufan yerel olduu iin hayvanlarn soylarnn tkenmesi sz konusu olamaz. Nasl olsa Tufan'dan sonra zamanla dier blgelerden hayvanlar bu blgeye g edip blgeyi eski canllna getireceklerdir. nemli olan Tufan'dan hemen sonra blgede kurulacak yaamdr ve toplanan hayvanlar temelde bu amala toplanm olmaldrlar.

Sular Ne Kadar Ykseldi? Tufan hakkndaki bir baka tartma ise, sularn dalar kaplayacak kadar ykselip ykselmedii konusundadr. Bilindii gibi Kuran'da, geminin Tufan sonras "C udi"ye oturduu bildirilmektedir. "C udi" kelimesi kimi zaman zel bir da ismi olarak alnr, oysa kelime Arapa'da "ykseke yer-tepe" anlamna gelmektedir. Dolaysyla Kuran'da "C udi"nin, zel bir da ismi olarak deil, sadece geminin ykseke bir mekana oturduunu anlatmak iin kullanlm olabilecei gzard edilmemelidir. Ayrca cudi kelimesinin bu anlamndan, sularn belirli bir ykseklie eritii, ama yine de byk dalarn seviyesine kadar ykselmemi olduu da karlabilir. Yani Tufan Tevrat'ta anlatld gibi tm yeryzn ve yeryzndeki tm dalar yutmam, sadece belirli bir blgeyi kaplam olmaldr.

Nuh Tfan'nn Yeri: Nuh Tufan'nn gerekletii yer olarak Mezopotamya Ovas gsterilir. Bu blgede tarihte bilinen en eski ve en gelimi uygarlklar kurulmutur. Ayrca bu blge, Dicle ve Frat nehirlerinin ortasnda yer almas sebebiyle, corafi olarak byk bir su basknna uygun bir zemin tekil etmektedir. Tufan'n etkisini artran sebeplerden birisi, byk bir ihtimalle, bu iki nehrin yataklarndan tap blgeyi etkisi altna alm olmasdr.

Bu blgenin Tfan'n gerekletii yer olarak kabul edilmesinin ikinci bir sebebi de tarihseldir. Blgedeki birok medeniyetin kaytlarnda, ayn dnemde yaanm bir Tufan' anlatan ok sayda belge ortaya karlmtr. Nuh kavminin helak edilmesine tank olan bu medeniyetler, bu felaketin olu biimini ve sonularn tarihsel kaytlara ileme ihtiyac hissetmi olmaldrlar. Tufan' anlatan efsanelerin ounluunun Mezopotamya kkenli olduu da bilinmektedir. En nemlisi de arkeolojik bulgulardr. Bunlar, bu blgede gerekten de byk bir su basknnn meydana geldiini gstermektedir. Bu su baskn, ayrntl olarak inceleyeceimiz gibi, blgede bulunan uygarln bir sre iin duraksamasna neden olmutur. Yaplan kazlarda bylesine byk bir felketin ak izleri topran altndan kartlmtr.

Mezopotamya blgesinde yaplan kazlardan anlaldna gre, bu blge tarih iinde birok kez seller ve Dicle, Frat nehirlerinin tamas sonucu meydana gelen felaketlerle yz yze gelmitir. rnein, M 2000 civarnda Mezopotamya'nn tam gney ksmnda bulunan byk Ur kentinin hkmdar olan bbi-sin zamanndaki bir yl, "gkle yer arasndaki snrlar yok eden bir Tufan sonras" eklinde tanmlanmaktadr. M 1700'lerde Babilli Hammurabi zamannda bir yl da "Enunna kentinin bir selle yklmas" olayyla tanmlanmaktadr.

M 10. yzylda hkmdar Nabu-mukin-apal zamannda Babil ehrinde bir su baskn gereklemitir. Milattan sonra 7., 8., 10., 11. ve 12. yzyllarda da blgede nemli su basknlar vuku bulmutur. 20. yzylda 1925, 1930 ve 1954 yllarnda da bu meydana gelmitir. Anlalan odur ki blge, her zaman iin bir sel felaketine aktr ve Kuran'da belirtildii gibi byk apl bir selin tm bir kavmi yok etmesi aka mmkndr.

Tfan'n Arkeolojik Delilleri

Kuran'da helak edildii haber verilen kavimlerin birounun izlerine gnmzde rastlanlmas bir tesadf deildir. Arkeolojik verilerden anlalmaktadr ki, bir kavmin ortadan kaybolmas ne kadar ani olursa, buna ait bulgu elde edilmesi ans da o kadar fazla olmaktadr.

Bir uygarln birdenbire ortadan kalkmas durumunda -ki bu bir doal felket, n bir g veya bir sava sonucu olabilir- bu uygarla ait izler ok daha iyi korunmaktadr. nsanlarn iinde yaadklar evler ve gnlk hayatta kullandklar eyalar, ksa bir zaman iinde topran altna gmlmektedir. Bylece bunlar, uzunca bir sre insan eli demeden saklanmakta ve gnna kartlmalaryla gemiteki yaam hakknda nemli ipular sunmaktadrlar.

te Nuh Tufanyla ilgili birok delilin gnmzde ortaya karlmas bu sayede olmutur. M 3000 yllar civarnda gerekletii dnlen Tufan, tm bir uygarl bir anda yok etmi ve bunun yerine tamamen yeni bir uygarlk kurulmasn salamtr. Bylece Tufan'n ak delilleri, bizlerin ibret almas iin binlerce yl boyunca korunmutur.

Mezopotamya Ovas'n etkisi altna alan Tufan' aratrmak iin yaplm birok kaz vardr. Blgede yaplan kazlarda balca drt ehirde byk bir tufan sonucu gereklemi olabilecek sel felaketinin izlerine rastlanmtr. Bu ehirler Mezopotamya Ovas'nn nemli ehirleri Ur, Uruk, Ki ve uruppak'tr.

Bu ehirlerde yaplan kazlar, bunlarn tmnn M 3000'li yllar civarnda bir sele maruz kaldklarn gstermektedir.

nce Ur ehrinde yaplan kazlar ele alalm: Gnmzde Tel-El Muhayer olarak isimlendirilen Ur ehrinde yaplan kazlarda ele geirilen medeniyet kalntlarnn en eskisi M 7000'li yllara kadar uzanmaktadr. nsanlarn ilk uygarlk kurduklar yerlerden birisi olan Ur ehri, tarih boyunca birok medeniyetin birbiri ardna gelip getii bir yerleim blgesi olmutur.

Ur ehrinde yaplan kazlarda ortaya kartlan arkeolojik bulgular, buradaki medeniyetin ok byk bir sel felaketi sonunda kesintiye uradn, daha sonra zaman iinde tekrar yeni uygarlklarn meydana kmaya baladn gstermektedir. Bu blgede ilk kazy yapan kii, British Museum'dan R. H. Hall'dr. Hall'den sonra kazy yrtme grevini devralan Leonard Woolley, British Museum ve Pennsylvania niversitesi tarafndan ortaklaa yrtlen bir kaz almasna da bakanlk etmitir. Woolley'in yrtt ve dnya apnda byk sansasyon yaratan kaz almalar 1922'den 1934 ylna kadar srdrlmtr.

Sir Woolley'in kazlar Badat ile Basra Krfezi arasndaki ln ortalarnda gerekleti. Ur ehrinin ilk kurucular, Kuzey Mezopotamya'dan gelmi olan ve kendilerine "Ubaidyen" ismini veren bir halkt. Bu halka dair bilgi elde etmek iin detayl kazlar balatld. Reader's Digest dergisinde Woolley'in kazlar yle anlatlyor:

Kaz yaplan blgede, derine inildike ok nemli bir buluntu ortaya karlmt, bu Ur ehrinin krallar mezarlyd. Aratrmaclar Smer krallarnn ve soylularn gmlm olduu bu mezarlkta birok efsanevi sanat eserlerine rastladlar. Miferler, kllar, mzik aletleri, altndan ve kymetli talardan yaplm sanat yaptlar. Bunlardan ok daha nemli olan baka eyler de vard; kil tabletlere hayret verici bir ustalk ve beceriyle, yksek bir teknikle pres edilmi tarihsel kaytlar. Aratrmaclar, Ur'da kral listelerindeki ayn adlar tayan yazlar bulmu, hatta bunlarn arasnda Ur'un ilk krallk ailesini kuran kiinin adna rastlamt. Woolley, mezarln ilk Ur Hanedanl'ndan nce balad neticesine vard. Bu nedenle, son derece gelimi bir medeniyetin ilk hanedandan daha nceleri var olduu sonucuna vard.

Kantn iyice incelenmesinden sonra Woolley kazy daha derinlere, mezarlarn altna doru ilerletmeye karar verdi. iler amur olmu tulalarn iinden bir metre kadar derine daldlar ve anak mlekleri karmaya baladlar. "Ve sonra birdenbire herey durdu." Woolley byle yazyordu. "Artk ne anak, ne mlek, ne kl vard, yalnz suyun getirdii temiz amur." Woolley kazya devam etti, iki buuk metre kadar temiz kil tabakasndan geilerek derine dalnd ve sonra birdenbire iiler, tarihilerin son Ta Devri kltr olarak isimlendirdii bu devrin insanlar tarafndan yaplm zmpara tandan aletler ve anak mlek paralarna rastladlar. amur iyice temizlenince altnda kalm bir medeniyet ortaya kt. Bu durum, blgede byk bir su basknnn meydana geldiini gsteriyordu. Ayrca mikroskobik analiz, temiz kilden kaln bir katmann, eski Smer uygarln yok edecek kadar byk bir tufan tarafndan buraya ylm olduunu gsteriyordu. Glgam Destan ile Nuh'un yks, Mezopotamya l'nde kazlan bir kuyuda ortak bir kaynakta birlemi oluyordu.

Ayrca Max Mallowan kazy yrten Leonard Woolley'in dncelerini yle aktaryordu: Woolley, tek bir zaman diliminde olumu bylesine byk bir mil ktlesinin sadece ok byk bir sel felaketinin sonucu olabileceini belirterek; Smer Ur'u ile Al-Ubaid'in boyal anak mlek kullanan halk tarafndan kurulan kenti ayran sel tabakasn, efsanevi Tufan'n kalntlar olarak tanmlad.

Bu veriler, Tufan'n etkiledii yerlerden birinin Ur ehri olduunu gsteriyordu. Alman arkeolog Werner Keller de sz konusu kaznn nemini yle ifade etmiti: "Mezopotamya'da yaplan arkeolojik kazlarda balkl bir tabakann altndan ehir kalntlarnn kmas burada bir sel olduunu ispatlam oldu."

Tufan'n izlerini tayan bir baka Mezopotamya ehri ise gnmzde Tel El-Uhaymer olarak isimlendirilen, Smerlilerin Ki ehridir. Eski Smer kaytlarnda, bu ehir "Byk Tufan'dan sonra baa geen ilk hanedanln bakenti" olarak nitelendirilmektedir.

Gnmzde Tel El-Fara olarak adlandrlan Gney Mezopotamya'daki uruppak kenti de Tufan'n ak izlerini tamaktadr. Bu kentteki arkeolojik almalar 19201930 yllar arasnda Pennsylvania niversitesi'nden Erich Schmidt tarafndan yrtld. Kazlarda M 3000-2000 yllar arasnda var olan bir uygarln douu ve gelimesi deiik tabakalarda rahatlkla izlenebiliyordu. ivi yazl kaytlardan anlalan oydu ki, bu blgede M 3000'li yllarda, kltrel olarak olduka gelimi bir halk yayordu.

Asl nemli nokta ise, bu ehirde de M 3000-2900 yllar civarnda byk bir sel felaketinin gerekletiinin anlalmasyd. Schmidt'in almalarn anlatan Mallowan yle diyor: "Schmidt 4-5 metre derinlikte kil ve kum karm sar topraktan bir tabakaya eriti (bu tabaka selle beraber olumutu). Bu tabaka, hyk kesitine gre ova seviyesine yakn bir dzeyde yer alyordu ve hyn her yerinde izlenebiliyordu..." C emdet Nasr dnemini Eski Krallk dneminden ayran kil ve kum karm tabakay Schmidt "tamamen nehir kkenli bir kum" olarak tanmlayarak Nuh Tufan ile ilikilendirdi.

Ksacas uruppak kentinde yaplan kazlarda da yaklak M 3000-2900 yllarna rastgelen bir selin kalntlar ortaya kartlmt. Dier ehirlerle beraber uruppak kenti de muhtemelen Tufan'dan etkilenmiti.

Tufan'dan etkilendiine dair elde kantlar olan son yerleim birimi, uruppak'n gneyinde yer alan ve gnmzde Tel El-Varka olarak isimlendirilen Uruk kentidir. Bu kentte de dierleri gibi bir sel tabakasna rastlanmtr. Bu sel tabakas da, M 3000-2900'li yllarla tarihlendirilmektedir.

Bilindii gibi Dicle ve Frat nehirleri Mezopotamya'y boydan boya kesmektedir. Anlalan odur ki, olay annda, bu iki nehir ve irili ufakl btn su kaynaklar tam, bunlar yamur sularyla birleerek byk bir su baskn oluturmulardr. Kuran'da olay yle anlatlr: Biz de 'bardaktan boanrcasna akan' bir su ile gn kaplarn atk. Yeri de cokun kaynaklar halinde fkrttk. Derken su, takdir edilmi bir ie kar birleti. (54/Kamer, 11-12). Gerek u ki, su tat zaman, o gemide biz sizi tadk. (69/Haakka, 11)

Aslnda felketin gereklemesine neden olan eler tek tek ele alndnda hepsi gayet doal olaylardr. Tm bu olaylarn ayn anda olmas ve Hz. Nuh'un da kavmini byle bir felaket iin uyarmas, olayn mucizevi ynn oluturur.

Yaplan almalar sonucu elde edilen ipular deerlendirildiinde Tufan'n olutuu alann boyutlarnn yaklak olarak doudan batya (genilik) 160 km, kuzeyden gneye (boy) 600 km. olduu ortaya kmaktadr. Bu tespit de, Tufan'n tm Mezopotamya ovasn kapladn gstermektedir. Tufan'n izlerini tayan Ur, Uruk, uruppak ve Ki ehirleri dizilimini incelediimiz zaman bunlarn bir hat zerinde yer aldn grrz. yleyse Tufan, bu drt ehri ve evresini etkilemi olmaldr. Ayrca M 3000'li yllarda Mezopotamya ovasnn corafi yapsnn gnmzdekinden daha farkl olduunu sylemek gerekir. O devirlerde Frat nehrinin yata, bugnkne gre daha douda bulunmaktayd; bu ak rotas da Ur, Uruk, uruppak ve Ki'ten geen bir hatta denk geliyordu. Kuran'da belirtilen "yeryz ve gkyz pnarlar"nn almasyla, anlaldna gre, Frat nehri tam ve yukarda belirtilen bu drt ehri yerle bir ederek yaylmt.

Tfan'dan Sz Eden Din ve Kltrler

Hak dini tebli eden peygamberlerin azndan hemen her kavme duyurulmu olan Tufan, zamanla eitli dejenerasyon ve eklemelerle kartrlarak, sz edilen toplumlarn efsaneleri haline dntrlmtr.

Allah, Nuh Tufan'n, insanlara bir ibret ve ders konusu tekil etmesi iin farkl toplumlara gnderdii peygamberler ve kitaplar yoluyla aktarmtr. Ancak her defasnda metinler orijinalinden uzaklatrlm ve Tufan anlatmlarna mistik, mitolojik eler katlmtr. Arkeolojik bulgularla uyuan ve onlar tasdik eden tek kaynak ise Kuran'dr. Bunun tek nedeni Allah'n Kuran' en ufak bir deiiklie uramadan korumu olmas ve aslnn bozulmasna izin vermemesidir. Kuran, "hi phesiz zikri (Kuran) biz indirdik biz; onun koruyucular da biziz" (Hicr Suresi, 9) hkmne gre, Allah'n zel korumas altndadr.

Tevrat'ta Nuh Tufan: Hz. Musa'ya indirilmi hak kitap olan Tevrat, bilindii gibi zamanla orijinalliini yitirmi, baz ksmlar Yahudi toplumunun nde gelenleri tarafndan deitirilmitir. Hz. Musa dneminden sonra srailoullar'na gnderilen peygamberlerin bildirdikleri de ayn sona uram ve tahrif edilmitir. Dolaysyla orijinalliini kaybetmi olan "Muharref Tevrat"n bu zellii, bizim ona bir kutsal kitaptan ok, bir tarih kitab gibi bakmamz gerektirir. Nitekim M. Tevrat'n bu yaps ve barndrd elikiler, -baz blmlerinde Kuran ile paralellikler iermekle birlikte-, Nuh kssasnda da kendini gsterir.

Tevrat'a gre, Allah, Hz. Nuh'a yeryznn zorbalklarla dolu olmas sebebiyle, inananlarn dndaki tm insanlarn yok edileceini bildirir. Bunun iin kendisine gemi yapmasn emreder ve gemiyi nasl yapacan etraflca tarif eder. Ayrca, gemiye ailesiyle beraber olunu ve onlarn karsn ve tm canllardan ikier adet ve bir takm yiyecek erzak da almasn syler.

Yedi gn sonra Tufan vakti geldiinde, yerin btn kaynaklar yarlm, gklerin pencereleri alm ve byk bir sel ortaya kmtr. Bu krk gn, krk gece devam etmitir. Gemi, btn yksek yerleri ve dalar rten sular zerinde yzmtr. Bylece Hz. Nuh ile beraber gemide olanlar kurtulmular, geride kalanlar ise Tufan'n sularna kaplp gitmi ve boularak lmlerdir. 40 gn 40 gece sren tufandan sonra yamurlar kesilmi ve bundan 150 gn sonra sular alalmaya balamtr.

Bunun zerine gemi yedinci ayda, ayn on yedinci gnnde, Ararat (Ar) dalar zerine oturur. Hz. Nuh, sularn iyice ekilip ekilmediini anlamak iin birka defa gvercin yollar ve sonunda gvercin geri dnmeyince sularn iyice ekildii anlalr. Bunun zerine Allah da Hz. Nuh'a yeryzne yaylmalar iin gemiden kmalarn syler.

Tevrat'ta yer alan Nuh Tufan ile ilgili baz blmler yledir: Ve Allah Nuh'a dedi: nme btn beerin sonu geldi; nk onlarn sebebiyle yeryz zorbalkla doldu, ve ite, ben onlar yeryz ile beraber yok edeceim. Kendine gofer aacndan bir gemi yap; Ve ben, ite ben, gklerin altnda kendisinde hayat nefesi olan btn beeri yok etmek iin yeryz zerine sular tufan getiriyorum; yeryznde olanlarn hepsi lecektir. Fakat seninle ahdimi sabit klacam; ve sen ve seninle beraber oullarn, ve senin karn ve oullarnn karlar gemiye gireceksiniz. Ve seninle beraber sa kalmak iin her yaayan, btn beden sahibi olanlardan, her nevinden ikier olarak gemiye getireceksin; erkek ve dii olacaklar. Ve Nuh Allah'n kendisine emrettii her eye gre yapt; yle yapt. (Tekvin, 6/13-22)

Ve gemi yedinci ayda, ayn on yedinci gnnde, Ararat dalar zerine oturdu. (Tekvin, 8/1-19). Btn yeryz zerinde zrriyetlerinin sa kalmas iin, kendine her temiz hayvandan, erkek ve onun diisi olarak yedier ve temiz olmayan hayvanlardan, erkek ve onun diisi olarak ikier... (Tekvin, 7/1-24). Ve ahdimi sizinle sabit klacam, ve btn beer artk tufann sular ile silmeyecektir, ve yeryzn helak etmek iin artk tufan olmayacaktr. (Tekvin, 9/11)

Tevrat'a gre, tm dnyay kaplayan bir Tufan'la "yeryznde olanlarn hepsi lecektir" hkm gerei, tm insanlar cezalandrlm, Tufan sonrasnda yaayan yegane insanlar Hz. Nuh ile gemiye binenler olmutur.

ncil'de Nuh Tufan: Bugn elimizde var olan ncil de gerek anlamda lahi bir kitap deildir. Yeni Ahit, Hz. sa'nn szlerini ve eylemlerini ieren, onun ge ykseliinden 30 ila 50 yl sonra, onu hi grmemi ya da bir sre yannda bulunmu kiiler tarafndan yazlm drt "ncil"le balar; Matta, Markos, Luka ve Yuhanna. Bu drt ncil arasnda ok belirgin elikiler vardr, zellikle Yuhanna ncili, birbirlerine byk lde paralel olan dier nden (Snoptik nciller) ok farkldr. Yeni Ahit'in dier kitaplar ise Hz. sa'dan sonra onun havarilerinin yaptklar ileri anlatan ve havariler veya Tarsuslu Pavlus (sonradan Aziz Paul) tarafndan yazlan mektuplardan oluur.

Dolaysyla bugnk ncil de lh bir metin deil, bir tarih kitab niteliindedir. ncil'de Nuh Tufan ksaca yle gemektedir: Nuh peygamber sapkn ve itaatsiz kavme gnderilmi, ancak kavmi ona uymayp sapknlklarna devam etmitir. Bunun zerine Allah tufan ile inkar edenleri yakalam, Nuh peygamberi ve inananlar gemiye bindirip kurtarmtr. Konuyla ilgili baz ncil blmleri yledir:

Nuh'un gnlerinde nasl olduysa, nsanolu'nun geliinde de yle olacak. Nuh'un gemiye bindii gne dek, tufandan nceki gnlerde insanlar yiyip iiyor, evlenip evlendiriliyorlard. Tufan gelinceye, hepsini sprp gtrnceye dek balarna geleceklerden habersizdiler. nsanolu'nun gelii de yle olacak. (Matta, 24/3739). Tanr, eski dnyay da esirgemedi. Ama Tanrszlarn dnyas zerine tufan gnderdii zaman, doruluk yolunu bildiren Nuh'u ve yedi kiiyi daha korudu. (II. Petrus, 2/5)

Tufan'la lgili Dier Kltrlerdeki Bilgiler: Smerlerde; Enlil isimli bir tanr, dier tanrlarn insanl yok etmeye karar verdiklerini, kendisinin de onlar kurtarmaya niyetli olduunu insanlara aklar. Olayn kahraman Sippar kentinin sofu kral Ziusudra'dr. Tanr Enlil, Ziusudr'aya Tufan'dan kurtulmak iin ne yapmas gerektiini anlatr. Metnin kayn yapln anlatan paras yitiktir, ancak byle bir parann varl, Tufan'n gelip, Ziusudra'nn nasl kurtulduunu anlatan blmlerinden anlalmaktadr. Tufan'n Babilonya versiyonuna dayanlarak, olayn eksiksiz Smer versiyonunda, Tufan'n nedeni ve kayn yapl hakknda ok daha doyurucu ayrntnn bulunduu sonucuna varlabilir.

Smer ve Babil kaytlarna gre, Xisuthros ya da Khasisatra, ailesi, arkadalar, kular ve hayvanlarla birlikte 925 metre uzunluunda bir gemiyle Tufan'dan kurtulmulardr. "Sular ge doru uzand, okyanuslar kylar rtt ve nehirler yataklarndan tat." denir. Gemi daha sonra Gordiyen Da'na oturmutur.

Asur-Babil kaytlarna gre ise Ubaratutu ya da Khasisatra, ailesi, uaklar, srleri ve vahi hayvanlarla birlikte 600 kbit uzunluunda, 60 kbit yksekliinde ve geniliinde bir tekneyle kurtulmutur. Tufan 6 gn 6 gece srmtr. Gemi Nizar Da'na gelince uurulan gvercin dnm ama karga dnmemitir.

Baz Smer, Asur ve Babil kaytlarna gre de, Utnapishtim, ailesiyle birlikte 6 gn 6 gece sren Tufan' atlatmlardr: "Yedinci gn Utnapishtim dar bakt. Her ey ok sessizdi. nsanolu tekrar amura dnmt" diye anlatlr. Gemi Nizar Da'nda karaya oturunca Utnapishtim bir gvercin, bir karga ve bir de krlang gnderir. Karga cesetleri yemek iin kalr, fakat dier iki ku geri dnmez.

Hindistan'n Satapatha, Brahmana ve Mahabharata destanlarnda, ad geen Manu, Rishiz ile birlikte Tufandan kurtulmutur. Efsaneye gre Manu'nun yakalayp yaamn balad bir balk birdenbire byyp, bir gemi ina edip boynuzlarna balamasn sylemitir. Balk gemiyi dev dalgalarn zerinden arp, kuzeye, Himavat Da'na karmtr.

Britanya'nn Galler yresi efsanelerine gre, Dwyfan ve Dwyfach byk felaketten bir gemiyle kurtulmulardr. Dalgalar Gl ad verilen Llynllion'un patlamas sonucu oluan korkun seller durulunca, Dwyfan ve Dwyfach yeniden Britanya halkn oluturmaya balarlar.

skandinav Edna efsaneleri Bergalmer ile einin byk bir tekneyle Tufan'dan kurtulduunu anlatr.

Litvanya efsanelerinde ise birka ift insann ve hayvann yksek bir dan tepesinde bir kabuun iinde barnarak kurtulduklar anlatlr. 12 gn 12 gece sren rzgarlar ve seller yksek daa eriip oradakileri de yutaca zaman, Yaratc onlara dev bir ceviz kabuu atar. Dadakiler ceviz kabuu ile yolculuk yaparak felaketten kurtulurlar.

in kaynakl ykler Yao adnda birisinin 7 kiiyle birlikte, ya da Fa Li, ei ve ocuklaryla birlikte bir yelkenliyle sel ve depremlerden kurtulduu anlatr. "Dnya parampara oldu. Sular fkrp her taraf kaplad." diye sylenir. Sonunda sular ekilir.

Tm bu bilgiler bizlere somut bir gerei gstermektedir. Tarihte her toplulua lahi vahyin mesaj ulamtr ve bu sayede de pek ok toplum Nuh Tufan ile ilgili bilgileri renmilerdir. Ancak insanlarn lahi vahyin znden uzaklamalaryla birlikte Tufan ile ilgili bilgiler de eitli deiikliklere uram, efsanelere ve mitolojiye dnmtr.

Hz. Nuh'un ve onun inkarc kavminin gerek hikayesini renebileceimiz yegane kaynak ise, lahi vahyin bozulmam tek kayna olan Kuran'dr. Kuran'n bu zellii, yalnzca Nuh Tufan deil, baka tarihsel olaylar ve kavimler hakknda da doru bilgileri edinmemizi salar. (4)

Hz. Nh Kssasnn Kuranda ve Muharref Tevrattaki Karlatrmas

Yukarda deinildii gibi, Kurn- Kerimde Hz. Nhun kssas, tafsltl olarak Arf, Hd, Mminn, uar, Kamer ve Nuh Srelerinde zikredilmektedir. Tevratta ise, Kitab- Mukaddesin Tekvin blmnn 6., 7., 8. ve 9. bablarnda anlatlmtr. Bu iki kaynak, karlatrldnda, bu iki anlatm arasndaki farklar yle belirtebiliriz:

a- Dier baz peygamber kssalarnda olduu gibi, Tevrat burada da teferruta dalmakta; geminin hacmini, hangi aatan yapldn, tfanda suyun ne kadar ykseldiini vs. gibi hususlar nakletmektedir. Kurn- Kerim ise, sadece ibret alnmas gereken hususlar zerinde durmaktadr.

b- Kurn- Kerim, Hz. Nuhun gemiye binmeyen mrik bir olundan bahsetmektedir ki, Tevratta byle bir olunun olduuna dir bir kayt yoktur.

c- Kuran, tfann yeryznn tamamn kapladndan bahsetmemektedir. Tevratta ise, yeryznn tamamnn sular altnda kald ifde edilmektedir. (Haddi ztnda o gn iin insanlar, yeryznn belli bir blgesinde yayorlard ve helk edilmeleri iin yeryznn tamamnn sular altnda kalmas gerekli deildir.)

d- Tevrata gre gemiye binen ve tfandan kurtulanlar Hz. Nh ile onun eleri ve oullar ile oullarnn eleridir. Kuranda ise gemiye binip kurtulanlarn iman eden kiiler olduu bildirilmekte ve bunlarn -saylar az da olsa- Hz. Nuhun ilesinden ibret olmad anlatlmaktadr. (Ayrca, Nuh (a.s.)un einin ve bir olunun gemiye binip kurtulanlar arasnda olmad Kuranda belirtilmektedir. Tevratta ise bu bilgiler olmad gibi, anlatlanlarn zhirene baklnca, sanki Nuhun btn akrabalarnn kurtulduu anlalmaktadr.)

e- Tevratta tfandan sonra Yce Allahn (bu tr bir cez vermekten) pimanlk duyduu ve bir daha yeryznde byle bir tfan yaratmayaca anlatlmaktadr. Kurann hibir yerinde Yce Allahn yaptndan dolay pimanlk duyduuna dir bir ifde yoktur. Yce Allah, byle bir eyden mnezzehtir.

f- Tevrat, tfandan kurtulmas sebebiyle Hz. Nuhun takdim ettii kurbanlarn etlerini kzartmasyla, kzartlan etlerin kokularnn Allaha ulamas zerine Yce Allahn bu gzel et kokularn kokladktan sonra gazabnn dindiini ve honut olduunu anlatmaktadr. Kuran, yahdilerin bu anlaylarn reddederek yle buyurmaktadr: Onlarn ne etleri, ne de kanlar Allaha ular; fakat Ona sadece sizin takvnz ular. (22/Hacc, 37)

Bu karlatrmadan da anlalaca gibi, Kuran kssalar yalnz hedef asndan deil; slp ve muhtev asndan da Kitab- Mukaddesin kssalarndan birtakm farkllklar arzetmektedir. (5)

Tfan konusunda Mevddi unlar syler: Hem Kur'n- Kerim'in ifdeleri, hem ncil'deki kaytlardan, Hz. Nh'un mmetinin bugn Irak olarak bildiimiz topraklarda yaam olduu kesinlemitir. Babil'in tarih kalntlarnda bulunan eski belgeler de bu tesbiti dorulamaktadr. Baz kitabelerde, Kur'n- Kerim'de ve Tevrat'ta yer alan ve Musul'da getii bildirilen tfan olayna benzer bir olaya da rastlanyor. Ayrca, Krdistan ve Ermenistan'n eski tarihleri ile nesillerden nesillere aktarlan rivyetlerde de, tfan vak'as ayrntl ekilde anlatlmtr. Bu kaytlara gre, tfandan sonra Hz. Nuh'un gemisi Musul yaknlarna gelerek durmutu. Musul'un kuzeyinde bn mer adas evresinde ve Trkiye topraklar iinde bulunan Ar danda da Nuh'un gemisi ve dier kalntlarnn bulunduuna dir hl eitli aklamalar yaplyor. Nahcivan halk arasnda hl yaygn olan inanca gre Musul'un temelini Hz. Nuh (a.s.) atmt.

Tfan Evrensel Nitelikte miydi? Tfann evrensel bir mhiyette mi, mahall nitelikte mi olduu henz kesin deildir. sriloullarnn rivyetlerine baklrsa bu cihanml/evrensel bir tfand ve btn yeryzn kaplamt (Bkz. Tekvin, 7/18-24). Fakat Kur'n- Kerim'de byle bir ifdeye rastlanmyor. Kur'an'da yer alan iaretler, daha sonraki insan soyunun Nuh tarafndan kurtarlanlardan geldiini gstermektedir. Fakat bu husus, tfann btn dnyay kaplad anlamna gelmez. Eski devirlerde insanlarn yerleim blgelerinin kk olduunu biliyoruz. Belki de sadece Nuh tfannda etkilenen blge o zamann bilinen dnyasyd ve Hz. drem'in btn evltlar Irak ve evresinde yayordu. Eer tfan sadece bu topraklarda yaayanlar yok etmise, o zamanki llere gre btn dnyay ve insanl yok etmi saylr. Tfandan sonra, Nuh'un gemisindeki insanlar zamanla eitli blge ve lkelere dalm olabilirler. Bu gr dorulayan iki nokta vardr. Birincisi, Dicle ile Frat arasndaki topraklarda byk bir kasrga ve selin koptuu, hem tarih verilerle hem harbelerle ve hem de jeolojik almalarla sbittir. Fakat btn yeryzn etkisi altna alan cihanml bir frtna, kasrga veya sel felketinin belirtileri yoktur. kincisi, dnyann hemen hemen btn uluslarnda, hatta Avustralya'ya, Yeni Gine'ye ve Amerika'ya kadar uzanan blgelerde, byk bir tfan ile ilgili hikye ve rivyetler mehurdur. Bundan kan sonu udur: Btn bu lkelerin insanlarnn atalar Hz. Nh (a.s.) zamannda tfann geldii srada bir tek blgede yayorlard, ama tfandan sonra dnyann eitli blgelerine dalarak yeni yeni yerleim merkezleri kurdular.

Nh'un Gemisi Bir bret Ninesi Olmutur: "Ve gemiyi lemlere bir ibret kldk." (29/Ankebt, 15). Bu yet tefsir edilirken, geminin deil; tfann, insanlar iin ibret ninesi yapld mns da karlabilir. Fakat hem burada, hem Kamer sresinin 115. yetinde bu hususta kullanlan ifde gsteriyor ki, insanlar iin ibret ninesi bizzat Nh'un gemisiydi ve imdi de olmaya devam ediyor. Bilindii gibi, bu geminin eitli dalarn tepesinde, zellikle Ar dann tepesinde bulunduuna dir binlerce yldan beri rivyet ve efsneler halk arasnda dolamaktadr. Bu gemi, tfandan hemen sonraki yllarda ve gnmzde de dnyada byk bir lh azbn vuku bulduu, byle bir azbn byk bir insan kitlesini yok ettii ve Allah'n buyruklarna uymayanlarn ar biimde cezlandrldklarn insanlara hatrlatmtr. bn C err et-Taber, Kamer sresinin tefsirini yaparken, ayrca mam Buhr, bn Eb Htim ve Abdrrezzak da Katde'nin u rivyetini nakletmilerdir: Hz. Peygamber (s.a.s.)'in sahbleri henz sa iken, mslmanlar Irak'n fethi srasnda el-C ezire'ye (bn mer adasna) gittiinde C d danda

(ve bir rivyete gre Bakrda ky yaknlarnda) bir gemi grdler. Zamanmzda da Ar da zerinden uakla geerken gemiye benzer bir iskeletin grld ve bunun aratrlmas iin dan tepesine eitli aratrmas ve dac ekiplerin gittiini gazete, dergi ve radyolardan reniyoruz.

Tfanla ilgili Tarih Kaytlar: Hz. Nuh'un kssasna benzer efsne ve rivyetler Yunan, Msr, Hindistan ve in gibi hemen hemen btn eski medeniyetlerin literatrnde yer almtr. Ayrca, Birmanya, Malezya, Bat Hint Adalar, Avustralya, Yeni Gine ve Avrupa ile Amerika'nn eitli blgelerinde de Hz. Nuh tfanna benzer hikyeler yaygn ekilde bilinmektedir. Demek ki bu olay, btn insan soyunun bir tek blgede yaad bir srada meydana gelmi ve daha sonra insanlarn eitli gruplarnn dnyann eitli blgelerine dalmalaryla oralara kadar eitli htra, rivyet ve efsneler eklinde ulamtr. Dnyann hemen hemen btn kavimleri, gemi tarihlerine baktnda byk ve mthi bir tfandan bahsedildiini grrler. Aradan geen yzyllar bu olayn asl mhiyetini, yerini, zamann ve baz unsurlarn deitirmitir. nsanlarn hayal gc ve anlatm tarz da bunlar bambaka ekle sokmutur.

C d da, Krdistan blgesinde, bn mer adasnn kuzeyinde bulunuyor. Kitab- Mukaddes'te ise, bu geminin durduu yerin Trk-Rus snrndaki Ar da (Ararat) olduu zikredilir. Ayn isimde bir srada da vardr ki, Ermenistan yaylasndan balayarak gneyde Krdistan'a kadar uzanyor. C d da ite bu dalar silsilesinin bir dadr ve bugn de ayn isimle mehurdur. Kadim tarih kitaplarnda geminin durduu yer C d olarak kaydedilmitir. Nitekim, Hz. sa'nn doumundan 250 yl nce Babil'in bir rhibi (Berasus) eski Keldani rivyetlerine dayanarak yazd Babil tarihinde Nuh'un gemisinin C d dana yanaarak durduunu beyan etmitir. Aristo'nun rencilerinden Abydenus da kendi eserinde bunu dorulamtr. Buna ilveten, kendi devrinin durumunu anlatrken, Irak'ta pek ok kii de bu geminin paralarnn bulunduunu ve bunlarn sulara kartrlarak hastalara verildiini ve if datldn yazmtr. (6)

C di da ile ilgili Kur'an C orafyas adl kitapta u bilgiler verilir: Hz. Nh (a.s.)un gemisinin demirlendii C d, Dicle'nin dou yakasnda ve Musul blgesinde bir dan addr. Dan tepesinin avu ii gibi olmas, geminin demir atmasna ve gemidekilerin barnmasna elverili olmas sebebiyle bu isim verilmitir. "C d", szlkte cmertlik anlamna gelen cd kknden tremitir. C d da, Gneydou Anadolu blgesinde Trkiye-Irak snrna 15 km. uzaklkta ve rnak il merkezine 17 km. mesfededir. Elips biiminde olan da zerinde iki bin metreyi aan drt doruk vardr. Bunlarn en yksei 2114 metredir. Bu tepelerin 2017 metre ykseklikte olan "Nh Peygamber'in ziyret tepesi" adn tar.

Kaynaklar, dan eteinde, tfandan kurtulanlar tarafndan kurulmu "Karye Semnn" (Seksenler Ky) adl bir kasaba ve "Deyru'l-C d" adl bir manastrdan bahsederler. Yce Allah, C d dan Hz. Nh ile, Tr dan Hz. Ms ile, Mekke'deki Hira dan da Hz. Muhammed (s.a.s.) ile ereflendirilmitir. C d kelimesi, insanlk tarihinde ok nemli bir yeri olan Nuh tfanna iaret edilerek Kur'an'da bir yette u ekilde geer: "Yere, 'suyunu ek!', ge de: 'Ey gk, sen de tut!' denildi. Su ekildi, i de bitti; gemi C d'ye oturdu. 'Hakszlk yapan toplum Allah'n rahmetinden uzak olsun!' denildi." (11/Hd, 44)

Kitab- Mukaddes'de bu geminin durduu yerin, C d deil; Anadolu'da Ar da (Ararat) olduu beyan edilmitir (Bkz. Tekvin, 8/4). Halbuki Ar dann, konumu itibaryla geminin demirlenmesine ve gemidekilerin barnmasna uygun olmay nedeniyle tutarl bir gr olmad, belki Kitab- Mukaddes yazarlarnn yanl yorumlamalarndan kaynakland ispat edilmitir (Geni bilgi iin bkz. Hikmet Tanyu, C d D. slm Ansiklopedisi, 8/79-80; Mevddi, tefhim, 2/395-396). Nitekim Yakut elHamev (1299), bu konuda lafz olarak Arapa'ya evrilen bir Tevrat metninden hareketle geminin C d dana oturduunu kaydeder (Bkz. Hamev, Mu'cemu'l-Bldn, 3/162-163). Nitekim Hz. sa'dan nce kaleme alnan eserlerde Hz. Nuh'un gemisinin oturduu dan C d da olduu yazldr. Son dnemde yaplan baz bilimsel aratrmalar da Nuh Peygamber'in gemisinin demir att dan C d da olduunu isbat ve iln etmitir (Bkz. Harun Yahya, Kavimlerin Helk, s. 20-21). (7)

Hz. Nh ve tfan kssas ile ilgili olarak slm ulems baz konularda ihtilf etmiler ve bu gne kadar bu tartmalar srmtr. Bunlardan bir ksm, yukarda ayrntlaryla ele alnd: C d kelimesinin bir da m, yoksa yksek bir yer mi olduu, Tfann yerel mi, evrensel mi olduu gibi. Bunlarn dnda limlerin tartt bu konuyla ilgili dier hususlar da unlardr:

Tfann geliini haber veren almet olarak, tandr (tennr)dan sularn kaynamas: 11/Hd Sresi, 40. yette geen tennr kelimesi, lgatta tandr dediimiz, iinde ekmek piirilen bir ocaktr, bir eit frndr. Mfessirler tandrn kaynamasn eitli ekillerde tefsir etmilerdir. Son asrn mfessirlerinden M. Hamdi Yazr, Hz. Nhun gemisinin alelde yelkenli bir gemi olmayp buharl bir vapur olduuna iaret etmektedir ki, o zaman, tandr kaynad demek, vapurun oca yand ve harekete hazr duruma getirildi, demek olur. Bunun bir deyim olduunu iddi edenler de vardr. Buna gre Tandr kaynad demek, i bitti demektir.

Nhun Gemisi mi, Gemileri mi? Kuranda geen gemi hakknda kullanlan flk kelimesinin oul anlam olduu, Kuranda istisn dnda bu kelimenin hep oul anlamda kullanld ifde edilir. Dolaysyla flk kelimesi gemi deil, gemiler anlamna gelir ve bu kadar ok canlnn saca tek bir gemiden deil; Kuranda bu kelime ile filo dan bahsedilmektedir, diyen limler de vardr.

Hz. Nhun 950 Yl dvet ve teblie ayrlan 1000 yl civarnda yaam olmas: Baz lim ve aratrmaclar, insan mrnn tarihin ilk zamanlarndan bugne genelde ortalamasnn ayn olduunu, bunun deimeyen bir lh snnet olduunu deerlendirirler. Hz. Nhun binden elli yl eksik tebli ettiinin mecz bir anlatm olduunu, bunun u ekilde tevil edilebileceini ifade ederler: Nh (a.s.), bir insann en ideal anlamda tebli yapabilecei mddet olan binden elli kadar, yani % 5 orannda az tebli etmitir. Nuh (a.s.), gece-gndz, ak-gizli ve btn zamanlarn kullanp mkemmele/ideale ok yakn olarak, zamannn % 95lik bir alann teblile geirdi (Allah en dorusunu bilir).

Nhun Gemisine Binmek

Semv dinlerin ortak rneklerinden biri: Nhun gemisi rneidir. Tfanlara gark olmu bir dnyada, ancak Nhun gemisine binenler kurtulmutu. Ve (ounlukla ortak kabule gre), iinde aslanla ceylann, kurtla kuzunun, kpekle kedinin kardee yaad bir gemiydi bu. Bu nebev mcizenin zihinlerde uyandrd gl arm, alar boyu, pek ok insan, zellikle politikaclar tarafndan hep kullanlagelecek; iinde yaanlan lke, sk sk, Nuhun Gemisine benzetilecekti.

Yaadmz lkede de, bylesi bir gemi sylemine sk sk muhtap olmaktayz. lfla peynir gemisi yrmez! gibi ataszlerine mukabil, birileri bizlere sk sk devlet gemisini beraberce yzdrmekten sz eder. kide bir, Hepimiz ayn gemide yayoruz. Bu devlet, hepimizin diye vurgulanr. yle ki, yetmi ksur yldr Trklk gurup ve uuruyla geip gittikten sonra, bu deyimin yaad tkanma karsnda, Trkiyelilik vurgusu arlk kazanyor. Anayasal vatandalktan Anadolu mslmanlna; ayn lkenin ocuklaryzdan ne mutlu Trkiyeliyim diyene szne ve ya sev, ya terket! anlayna kadar, bir sr yeni deyim ve anlay retiliyor.

Ve bu abalar karlksz kalmyor. Birok ehl-i din, zellikle ya dorudan veya dolayl biimde kafas politikayla kark olanlar, bu szlere olumlu karlklar veriyorlar. Ayn Allahn kuluyuz esas zere anlaamad insanlarla ayn devletin atsnda buluabilen insanlar grlyor. eytann nefis kulana fledii desselerden baka kural tanmayan insanlar honut etmek iin, bir arada yaama teorileri gelitiriliyor. Raslullahn Medine szlemesi bile, bu uurda bin bir zorlamaya konu ediliyor. mrn kinatn her an tebli ettii iman gerekleri bozmaya ve ykmaya vakfetmi insanlara, kimilerince devletimizin(!) bydr gerekesiyle toz kondurulmuyor. Kint Snisiz, insan sahipsiz gren insanlarla devlete sahip kma ortaklna gidiliyor. Hogr adna slma ihnetler

ediliyor. Tahammlsz yobazlar ikn adna, hakikatten tviz stne tvizler veriliyor.

Kalp ve vicdanlar buna ikn iin ise, nmze Nuhun gemisi temsili sunuluyor. Hz. Nuhun gemisinde her trl mahlkun kader birlii ederek bar iinde yaadklar hatrlatlyor. Ama, kk bir pf noktas da hemencecik atlanyor. Gerekten, Nuhun gemisinde aslan da, ceylan da vard. Aylar, maymunlar, domuzlar, fareler ve ylanlar bile vard. Ama inanszlar yoktu! Tm bu hayvanlar Nuhun arsna ftraten icbet etmi; onun selmna selmla mukabele etmi; Selmun al Nhn fil-lemn (37/Sfft, 79) srrna onlar da dhil olmulard. Hibiri huddullaha mdhale etmeyen; binlerce yldr ylanlar fareleri, gelincikler ve leylekler ylanlar, byk balklar kk balklar, aslanlar ceylanlar yedii halde, hibiri hibirinin soyuna ve sonuna kasdetmeyen, kendilerine takdir edilen rzktan yalnzca karnlarn doyurup hayatlarn srdrecek kadar yiyen mahlklard onlar. mansz ve krsz insanlar gibi, bir trn, hatta tmyle hayatn canna kasdetmiyorlard. Tok bir aslan, yanndan geen bir ceylana kem gzle bakmaz; karn doymu bir leylek keyif iin ylan yakalamazd. Bizim vahi diye hakir grdmz bu mahlkat, Rabbinin koyduu hadlere, huddullaha riyet ediyorlard; Onun peygamberini tanmlard.

(O yzden, hl daha, Kurn bir talimden hissedar olmu anneler, her gn binlerce cinyet ve soygunun yaand meden hayatn te yandan insansz meknlar iin sald korkudan etkilenen ocuklarna, krlara karken, ormana giderken korkmamalar dn verirler. Derler ki, ormana veya kra adm atarken, Selmun al Nhn fil-lemn deyin; mahlkat Nuh selmn bilir. Nuhun yannda olduunuzu bilirse ve sizden kendisine zarar verecek bir tavr grmezse, size ilimez. Rasl-i Ekremin ders verdii bir hakikatin cilvesidir bu. Onun, ylan grdnzde Enednkum bil-ahdilllez ehaze aleykum Nhun, yani Nuha verdiiniz sz sebebiyle, Allah akna bize dokunmayn deyiniz buyurduuna dir sahih rivyetler mevcuttur.)

Aklsz hayvanlar bile Nuhu tanr ve arsna ftraten icbet ederken, inanszlar, Nuh (a.s.)un tevhid arsna srarla kulak tkamlard. Kulak tkadklar iin, akletmeye de mecalleri kalmamt. Hz. Nuhun, vaad edilen azbn gelmesi iin beddu etmesine sebep olan, hakikate kar gzn ve kulan bu denli kapam inansz insanlard. Nuhun inkrda direten hanm ve bir olu dhil! Hatta onlar iin Ehlimi kurtar! diye yakaran Nuh (a.s.)a, Rabbi tarafndan Onlar senin ehlin deil! uyars yaplmt. Zira Nuhun gemisine girmek iin gereken ehliyet, mmin olmakt. Rabbini bilmek; yalnz ve ancak Allah rab tanmakt. Soyu, rengi, rk, lkesi ne olursa olsun, Rabbini bilen herkes, Nuhun gemisine girme hakk tayor; Rabbini tanmayan ise, isterse Nuhun olu olsun, bu haktan mahrum oluyordu.

Yani ne Nuhun gemisi belli bir rk veya corafyay temsil ediyor; ne de o corafyadaki herkes gemiye giriyordu. Nuhun gemisi, tevhid gemisiydi; nereli ve kim olursa olsun, tevhide iman eden herkesi ieriyordu. Ama yalnz tevhide inananlar ieriyordu. Ki, u frtnal asrda, dnyevliin ortal sele verdii u ada tfan hengmnda, hepimizin bizi shil-i selmete karacak bylesi bir gemiye ihtiyacmz var.

Ama, unutmayalm: Her gemi Nuhun gemisi deildir. Nuhun gemisi ise; topran, mill snrlarn, devlet atlarnn asl olduu bir gemi deildir. Nuhun gemisi, Rabbini tanyan her trden mahlkun bulutuu bir gemidir. nsanlar o gemide grmenin yolu, herkesi mevcut haliyle oraya sokmak iin gemiye giri nizamnmesini tvizler ve tevillerle bozmaktan deil; herkese ulaacak bir iman dvette bulunma cehdinden gemektedir. Yoksa, Nuhun gemisine girelim derken, bakalarnn dolduruuna gelip onlarn dolmuuna binmek pekl ihtimaldir. (8)

Hz. Nh (a.s.)un Tebli Mcdelesindeki rneklik

Sonra gelenler iinde lemlerde Nha selm olsun diye ona (iyi bir n) braktk. (37/Sfft, 78-79). Biz onu (Nhu) ve gemide bulunanlar kurtardk. Geri kalanlar suda boduk. Dorusu bunda (alnacak) yet (ibret/ders) vardr; ama oklar iman etmi deillerdir. (26/uar, 119-121

slm dvetinin, kendi zlim otoritelerinin ortadan kaldrlmasn da hedeflediini anlayan Mekke ileri gelenleri (mele), bunun nne gemek iin, Raslullaha ve dier mminlere kar hakaret ve bask dolu bir kampanya balattlar. Buna ramen mslmanlar, Allahn yetlerini onlara okumaktan vazgemediler. Fakat iinde bulunduklar bask ve zulm, nihyetinde bir beer olan mminleri skmaya, zorlamaya balad. Bunun zerine Allah, mslmanlara yle seslendi: Andolsun asra ki, insan phesiz ziyandadr. Ancak, iman edip slih amel ileyenler, birbirlerine Hakk ve sabr tavsiye edenler bunun dndadr. (103/Asr, 1-3). Bylece Allah, her konuda olduu gibi, teblide de mslmanlardan sabrl olmalarn istedi. Bir sre sonra, Nh (a.s.) kssasn indirerek Nh kavminin peygamberlerine kar olumsuz tavrlarn ve kbetini anlatt, muhtaplar uyard.

Ayn zamanda okuma ve sabr rnei olarak Nhu zikrederek, rasl ve mslmanlarn, karlatklar engellere bakarak eylemlerinde gevememeleri tlendi. Yan sra Ynus (a.s.) kssasn da indirerek okuma eyleminde sabrda sonuna kadar direnmeyen Ynus (a.s.)un knand gsterildi. Rasl ve mminlerin ayn olumsuz davrantan saknmalar istendi. Sen Rabbinin hkmne sabret, balk sahibi (Ynus) gibi olma. (68/Kalem, 48)

Nh (a.s.): Allah Nhu da, dier peygamberlerde olduu gibi, kavminin iinden seerek peygamber tyin eder. Andolsun Biz Nhu kavmine peygamber olarak gnderdik. (11/Hd, 25). Biz Nha ve ondan sonra gelen peygamberlere vahyettiimiz gibi sana da vahyettik. (4/Nis, 163)

Kurandan rendiimize gre Nh kavmi, eitli sahte tanrlara/putlara tapan, irk ierisinde bir kavim idi. Nh kavmi, ekonomik ve siyas olarak sivrilmi olan ve Allahn Kuranda mele olarak isimlendirdii kimselerin istekleri, kanun ve dzenleri dorultusunda yaamaktayd. Halkn yaamn ynlendirmek iin kanun ve dzenleri yapan ve insanlara dayatan kiiler mele ad verilen ynetici takmyd. Rabbim! Dorusu bunlar bana isyan ettiler, mal ve evld kendisinin sadece hsrnn arttran kimseye uydular, birbirinden byk dzenler kurdular. Dediler ki: Sakn ilhlarnz brakmayn; Vedd, Suv, Yes, Yeuk ve Nesri asla terketmeyin. Bylece birok kimseyi yoldan kardlar. (71/Nh, 21-24). te Nh, byle putperest bir kavme rasul olarak seildi. Andolsun Nhu da kendi toplumuna gnderdik. Ben sizin iin apak bir uyarcym. Allahtan bakasna kulluk etmeyin! Dorusu ben hakknzda can yakc bir gnn azbndan korkuyorum dedi. (11/Hd, 25)

Kendilerine daha nce rasl gnderilip inzr edilmemi bir toplumda artk hak-btl mcdelesi balam, Nh (a.s.), kavmini sadece Allaha kulluk etmeye, taptklar ilhlardan yzevirmeye armtr. Nhun bu arsna kavmi arp kalmt. lerinden kan Nh, toplumun dinini ve o dine dayal toplumsal yapy deitirmek istiyordu. Tm toplumu karsna ald bu hareketteki cesareti nereden aldn merak ediyordu insanlar. te yandan emperyalist mele, yani ileri gelenler, ilhlarna yaplan saldrlara sessiz kalamazlard. lhlarn terkedilmesi, kfirlerin otoritelerinin ve toplum zerindeki smrlerinin de tehlikeye dmesi demekti. Bu nedenle Nh (a.s.)a kar gelmeye ve halkn ona ittib etmemesi iin var glerini kullanmaya baladlar. Dediler ki: Seni de ancak kendimiz gibi bir insan gryoruz. (11/Hd, 27). Bu da sizin gibi bir insan! Ama size egemen olmak istiyor. Allah dileseydi (peygamber olarak) melekler indirirdi. (23/Mminn, 24).

Egemenlikleri ve karlar tehlikeye den ileri gelenler, Nh (a.s.)a amur stne amur atmaya, Allahn insanlardan bir rasul gndermesinin anlamsz olduunu iddia etmeye balarlar. Nhun abasn, liderlik ve ynetici olma abas olarak gstermeye alrlar. Bylece Nh (a.s.)un dvsnn lh ynn halktan saklamaya urarlar. Halbuki Nh, emin bir rasuld, yalan ona yakmazd. Kendini olduundan baka gsteremezdi. Sivrilme amacnda olsayd bunun iin baka yollar denerdi. Mesel yanna basit grl ayaktakm olarak nitelenen mstazaf halk deil; mele ad verilen, toplumun egemen snfna it gl kimseleri toplard. Oysa o, Allahn yetlerini okuyordu onlara. Bu yetlere kim iman ederse, o, Nhun yanda, sahbsi oluyordu.

Peygamber iin mal-mlk deil; inan nemliydi. nk Allah, insanlarn servet ve glerine deil; iman ve amellerine gre deer biiyordu.

Mriklerin Dvdan Tviz stekleri: Btn bu hamlelerine ramen, Hz. Nhun tavrn deitiremeyen mele/ileri gelenler, kendileri gibi bir insann bu basit grl ayak takm ile birlikte hareket etmesini onun nna uygun grmezler. O ayak takm olarak nitelendirdikleri mstazaflar etrafndan kovmas gerektiini, Nh (a.s.)un yerinin kendi yanlar olduunu telkin ederler. Nh (a.s.), bu isteklere kar yle cevap verir: Benim cretim Allaha ittir. (11/Hd, 29). Mminleri yanmdan kovacak deilim; nk ben sadece uyarcym.(26/uar, 114-115). Nh (a.s.) sonuna kadar iman edenleri savunur, onlara kol-kanat gerer. Onlarn hesabnn Allaha it olduunu, kendisinin sadece uyarc olduunu defalarca anlatr. Mal-mlk iin dvsndan tviz vermesinin mmkn olmadn srarla beyan eder.

Nh kssasnda Allahn Nh (a.s.) hakknda belirttii vasflar, dier kssalar anlatlan rasullerde olduu gibi, Mekkede Hz. Muhammed (s.a.s.) iin de szkonusuydu. Mekke ileri gelenleri Peygamberimize servet ve dnya nimetleri karl dvsndan vazgemesini teklif etmilerdi. Peygamberimizin de cevab, Nh (a.s.)un cevab gibi olmu ve mriklerin bu taleplerini Gnei bir elime, ay da dier elime koysanz, yine de dvmdan vazgemem! diyerek iddetle geri evirmiti. Kssalarn Mekkede yaamakta olan Hz. Muhammed (s.a.s.)e, sahblerine ve mriklere rneklii, insanlarn sorunlarna nnda mdhale etmesi ve rnek gemi tutumlar bildirmesi; Peygambirimizin Mekke mriklerinin kendisini mal-mlk karl dvsndan dndrme isteklerini bu ekilde reddedii ile daha da somutlamaktadr.

Teblide Sabr: Kavminin mrikleri ile Nh (a.s.) arasndaki bu mcdelede yllar, asrlar geer. Hz. Nh, her frsatta insanlara, Allahn risletini bildirme, ulatrma abas iindedir: Rabbim! Dorusu ben kavmimi gece gndz ardm. (71/Nh, 5). Onlara, aktan aa, gizliden gizliye syledim (71/Nh, 8-9).

Hz. Nhun tebli sresi hakknda Kuranda, Kuran kssalarnda pek sk rastlanmayan bir uygulama ile, tebli srecinin miktar bildirilir: Andolsun Biz, Nhu kavmine yolladk. Onlarn arasnda bin seneden elli yl eksik kald. (29/Ankebt, 14). Allahn bize bu miktar bildirmesinde mutlak bir hikmetin olduu ikrdr. Allah bu uzun sreci bildirmekle, Mekkedeki mminlere ve kymete kadar yaayacak tm iman edenlere, teblide sabretmelerini, bu hususta Nh (a.s.)un tebli eylemindeki sabrn rnek almalarn, Allahn emri gelinceye kadar tebli eylemini srdrmelerini ister.

Nh (a.s.)un bu uzun tebli srecindeki youn abalarna ramen, kavminin bir gemi dolusu iman eden insan hricindeki ounluu, dinlerinde srar ederek muhlif kaldlar. Etrafnda bir avu mmin topland. Hatta olu ve kars bile iman etmediler (11/Hd, 46; 66/Tahrm, 10). Nhun dvetine kar kavmi: Parmaklarn kulaklarna tkadlar, elbiselerine brndler, inatlatlar, byklendike byklendiler. (71/Nh, 7). Benim dvetim, onlara kalarn arttrmaktan baka bir katkda bulunmad. (71/Nh, 6). Nhla mrikler arasnda saflar net ve kesin olarak ayrlmt. Mriklerin en son kozlar, Nhu memleketten srme tehditlerine ve azap isteklerine ulamt: Ey Nh! Bu ie son vermezsen talananlardan olacaksn! (26/uar, 116). Bizimle tarttn, hem de ok tarttn. Doru szllerden isen bize tehdit ettiin azb getir! (11/Hd, 32)

Mcdelede Sonucun Allaha Havle Edilmesi: aresiz ve bitkin dmt Hz. Nh. Dayanacak gc kalmamt. Snabilecei tek snaa, Allaha snd ve yle yalvard: Rabbim! Beni yalanlamalarna kar bana yardm et. (23/Mminn, 25). Benimle onlarn arasnda Sen hkm ver. Beni ve beraberimdeki mminleri kurtar. (26/uar, 118). Kfirlerin yllar sren inat ve kibirleri yznden iledikleri kt fiiller basiretlerini kreltmiti. Artk Allahn nezdinde o kavmin iman etmesi mmkn deildir. Haklarndaki Allahn hkm gereklemi, artk orann mriklerinin iman etmeyecei ve helk olaca vurgulanmtr. Nh (a.s.), kavminin alaylarna aldr etmeden gemi in etmeye balamtr. Nihyet gemi biter ve Tfan da balar.

efaat: Sular ykselmeye, gemiyi kaldracak seviyeye gelmeye balamt. O esnda Nh, olunu grd. Allahn aleyhine hkm verilmi olann dnda emrine ramen babalk yrei dayanamad, onu da gemiye ard: Ey oulcuum, bizimle beraber gel, kfirlerle birlik olma! (11/Hd, 42). Basreti krelmi kfirlerden biri olan olu, Nha yle cevap verdi: Daa snrm, o beni sudan kurtarr. (11/Hd, 43). Nuh oluna yle seslendi: Bugn acd hri, Onun emrinden koruyacak hibir ey yoktur. Aralarna dalga girdi ve o da boulanlardan oldu. (11/Hd, 43). Nh (a.s.) dayanamad ve Rabbine seslendi: Rabbim, olum benim ehlimdendi. (11/Hd, 45). Rasul olan bir baba bile olunu kurtaramamt. Bu dnyada efaat edememiti ki, hirette efaat etmesi mmkn olsun! Hz. Nhun kan bana dayal duygusal davranna Allah yle cevap verdi: Ey Nh! O senin ehlinden saylmaz, nk (onun yapt) slih olmayan bir ameldir. yleyse bilmediin bir eyi Benden isteme. C hillerden olmaman sana tavsiye ederim. (11/Hd, 46).

Allahn bu ifdesi kymete kadar tm mminlere de bir uyar, bir ihtardr. Mslman olmayann, (brakn, babasnn hac, dedesinin hoca olmasn) peygamber soyundan gelse, babas peygamber bile olsa, bir deeri yoktur Allah yannda. Olamaz da. nsan hirette kurtaracak olan ancak selim bir kalp (derin bir iman) 26/uar, 89) ve buna dayal amellerdir (52/Tr, 19). Allah nezdinde kfirlere efaati yoktur. Mslmanlara da efaati gerekmeyecektir. Herkes yapt amellerin karln alacaktr. Kfirler iin rasul babas ve peygamber olu ya da rasul ei olsa bile hibir efaat, fidye ve dier aralar/vesileler, Allah katnda kabul edilmez. (Bkz. 66/Tahrm, 10; 26/uar, 120).

Tfn: Sularn ykselmesiyle beraber Allahn Nh kavmi hakkndaki karar yerine gelmi ve tfan gereklemiti. Kuranda tfan zerinde kfirlere vaad (vad) edilen azap olarak durulmaktadr. Bundan baka bir gye yoktur. Buna ramen limler, tfnn tm dnyaya m, yoksa Nh kavmini mi kapsad zerinde durmular ve bu hususta hayli fikir yartrmlardr. Ancak, ulemnn, tfann tm dnyaya m, yoksa sadece Nh kavmine mi mil olduu hakknda da somut bir karara varamad da ikrdr. Her eyden nce, kssann odak noktas tfan deil; mmin ve mriklerin vahye kar ald tavrdr. Tfan olay, Hz. Nhun verdii uzun mcdelede, kfirler aleyhine gereklemi bir sonutur ve kssann sadece bir blmn oluturmaktadr.

Tfann ister tm dnyaya, isterse Nh kavmine mil olduuna inanalm, bu inan bizim iin iman bir zaaf tekil etmez. Ancak gayb bir olay olan tfan zerinde sonu getirmeyecek tartmalara girmek, bizi zden cze, hidyetle ilgili ierikten gereksiz ayrntlara ekeceinden gaybe ta atmaktan kanmak daha dorudur.

Nh Kssasnn Mesaj ve Dersleri

a- Nh (a.s.)un risletle grevlendirildii esndan balayarak giritii tebli mcdelesi: Dokuz yz elli yl gibi ok uzun sren tebli mcdelesinde, bkmadan ylmadan sonuna kadar mcdele etmesi, kymete kadar yaayacak tm muhtaplar iin ders alnacak bir rnekliktir. Nh (a.s.)un bu uzun mcdeledeki metodu ise yetlerde yle veriliyor: Rabbim, dorusu ben kavmimi gece gndz dvet ettim. (71/Nh, 15). Onlara aktan aa, gizliden gizliye syledim (71/Nh, 8-9).

b- Kfirlere yaranmak iin dvdan tviz verilmemesi ve mslmanlarn btnlnn korunmas: Kuranda kssalar anlatlan tm peygamberlerde olduu gibi, Nh kssasnda da, kfirlerin dvdan tviz verilmesi ve peygambere ittib eden mslmanlarn terkedilmesi karl yaptklar dnyalk tekliflere itibar edilmeyerek slm dvsndan tviz verilmemesi bizim iin en gzel rnekliktir. Benim cretim Allaha ittir. (11/Hd, 29). Mminleri de kovacak deilim.

nk ben sadece uyarcym. (26/uar, 114-115)

c- Peygamber soyundan olsa dahi, hi kimse Allaha teslim olmadka bu dnyada ve hirette kurtulua eremeyecektir. Rasl kendi soyundan olsa bile, Allaha isyankr olan ehline bu dnya efaat edemez. Zten bir kfire, hirette de efaat etmesi mmkn deildir. Dolaysyla insanlar iman etmedike bu dnyada ve hirette efaate ulaamazlar. Allah kfirlere Nuhun karsyla, Ltun karsn misal gsterir. Bu ikisi, kullarmzdan iki slih kulun (nikh) altnda idiler; fakat onlara hynet ettiler. Kocalar Allahtan (gelen) hibir eyi onlardan savamad. (Onlara:) C ehenneme girenlerle beraber siz de girin! denildi. (66/Tahrm, 10)

d- Mcdelede srekli direni ve sonucun Allaha havle edilmesi: Allahn yetlerini var gleri ile topluma ileten mslmanlar, bu almalarnn toplumsal neticesini, Allaha havle etmeleri, sonucun Onun takdirinde olduunu anlamalar gereklidir. Yani tebli mcdelesini akamete uratmamalar, Ynus (a.s.) gibi toplumdan uzaklamamalar lzmdr. Bu husustaki Nh (a.s.)un dus, bize metod hakknda bilgi vermektedir: Benimle onlarn arasnda Sen hkm ver. Beni ve beraberimdeki mminleri kurtar. (26/uar, 118). Eer mslmanlar toplumlarnn teblie boyun ememelerine kzarak Allahn yetlerini tebli etmekten vazgeerlerse, bu hususta Allahn emri olmadan byle bir davran gsteren Ynus (a.s.) kssasndaki gibi Allah tarafndan knanma durumunda kalabileceklerdir. Bu yzden tebli srecinin fetrere uratlmamas ve teblide srekli direni gsterilmesi gereklidir Nh kavmindeki tebliin sonunu, Allah yle belirtiyor: Senin kavminden iman etmi olanlardan bakas (bundan sonra) iman etmeyecek. (11/Hd, 36)

e- Hidyet ve zafer, Allahn dilemesine baldr. Bu yzden mslmanlarn saylarnn azl ve dnyada kfirlere glip gelememeleri gerek anlamda yenilgi deildir. Mslmanlarn yapmas gereken Hakkn hitliini gstermektir. Bu hususta ellerinden gelen tm gayreti ortaya koymalar, onlarn yegne grevidir. Nh (a.s.)un az sayda insann hidyetine vesile olmas, onun grevini yapmad anlamna gelmez. Nh, Hakkn hitliini yapm ve Allahn bu imtihan dnyasndaki ondan istedii hususlar en gzel ekilde yerine getirmitir. Hz. Muhammed (s.a.s.) ve sahbleri bu kssann Kuranda indii zaman belki Nh kavminin kbeti gibi kendilerinin de ayn kbete urayacaklarn sanmlard. Oysa Allah onlara ounlua dayanan bir zafer ihsan etti. Hz. Muhammed (s.a.s.) ve sahblerini yeryznn hkimleri yapt. Bu rnek, bizim sonularla ilgilenmemizin ok nemli olmadn, asl olann Allahn emirlerini topluma iletmek, Hakkn hitliini yapmak, hidyet ve zafer olaynn Allahn elinde olduuna inanmak gerektiini ortaya koymaktadr. (9)

Hz. Nh, mmetinin durumunu deitirmek, onlar zerinde bulunduklar btl yoldan hakka iletmek ve irkin karanlndan kurtararak tevhidin aydnlna iletmek iin uzun sre abalad durdu. Tevhid dvetini net bir biimde saf olarak hi kapallk brakmadan, btn berraklyla ak-seik bir vaziyette kavmine sundu. Bunun iin her gn artan bir gayret sarfetti. Geceyi gndze katt. Dokuz yz elli sene kavmini iman aydnlna kavuturmak iin durmak bilmeden alt, alt. Onlar gerei grmeye ard.

Nh (a.s.) kavmini hakka arrken durmad, yorulmad, bkmad. Tek tek syledi; topluca ard. Aktan konutu. Gizli anlatt. Yksek sesle seslendi. D dnyaya, gklerin yaratlna, ayn klarna, gnein k datna, yamurun yana, topran yetitiriciliine, Allahn kendilerine verdii ocuk ve mal nimetlerine dikkat etmeye, z nefislerini incelemeye ve bunlardan ibret alp Allaha inanmaya ard. Hak dvetilerinin vasflarn ve alma usllerini ilk defa aklad. Bu ynde ilk rnek oldu. (10)

Nuh (a.s.) dvetiyle tevhid mcdelesinin dayand temelleri ve bu dvet esnsnda kullanlan uslleri aka gsterdi. Bunu yaparken birinci derecede peygamberlik, dolaysyla da tevhid dvetisi olma grevinin hesabn verdi. Eksiksiz ve net bir sylemle kavmini tevhide dvet etti. Usl gzeldi. alma yerindeydi. Fakat kavmine istedii lde tesir edemedi. nk etki ve netice Allaha itti. (11)

Hz. Nuhun mrik olunun, slih amel sahibi bir mmin olmadndan dolay, Hz. Nuhun evld bile saylamayacak ve dnyada helka urayanlardan olduu gibi, hirette de azba urayacak olmas konusunda, inan bann ne kadar nemli olduu aka grlmektedir. Kendi z olunu kfirlikten dolay kurtaramamt Hz. Nuh. nan ba dnda kalan kan ve soy ba, cins ve rk ba, meslek ve snf ba, renk ve dil ba, kavim ve airet ba, toprak ve vatan ba mslman fertleri birbirine balayamaz. te bu olay, chiliyye mant ile slm mantn birbirinden ayran temel noktalardandr. C hiliyye mantyla bak asna sahip olanlar, byk bir yanlgya dm olurlar. nk chiliyye mantnda ne olursa olsun, baba ocuunu dlayp yabana atamaz. Tehlikeli gnlerde mutlaka sahip kmas gerekir. Baba-evlt balar her ban stndedir. Ama slm, btn bu ince ve kopmak zere olan balara sahip kmaz. slm, sadece akde ban tanr ve neticeyi de ona gre sonulandrr.

Nuh (a.s.) ile olu arasnda geen olay ile, brhim (a.s.) ile babas, Muhammed (s.a.s.) ile Eb Tlip arasnda geen olayn mhiyeti birdir. Yol udur: Ya bir olan Allahn tek ilh olduuna dayanan slma; ya da birok ciz insann kendi kafasndan trettii, kendi gibi bir beer olan birinin ilke ve felsefesinden treyen chiliye dzenine inanlacaktr. Neticede ya gemiye binip Allahn izniyle kurtulup dnyada huzurlu ve hirette sonsuz bir ekilde mreffeh bir hayat seilecek, ya da sularda boulup Allahn etin azbyla babaa kalnacaktr. z olarak ya tevhid, ya irk; ya slm, ya kfr, ya cennet ya da cehennem...

mer Telliolu, mil slm Ansiklopedisi, c. 5, s. 117-120 Beir slmolu, slm Hareketin Tarih Seyri, s. 28-33 mer Telliolu, amil slm Ans. C . 5, s. 120-121 Harun Yahya, Kavimlerin Helk, s. 12-34 M. Sait imek, Kuran Kssalarna Giri, s. 28-29 Tarih Boyunca Tevhid Mcadelesi ve Hz. Peygamber'in Hayat, Mevddi, Pnar Y. s. 305-308 Ali Akpnar, Kur'an C orafyas, Fecr Y. s. 144-145 Metin Karabaolu, Kuran Okumalar, Karakalem Y. s. 81-84 C engiz Duma, Hak Sz, say 50, (Mays 1995), s. 39-41 N. Mehmet Solmaz, L. akan, Kurn- Kerimee Gre Peygamberler ve Tevhid Mcadelesi, 1/43 Mehmet Kubat, Kuranda Tevhid, s. 80

Nh (a.s.) ve Tebli Mcdelesiyle lgili yet-i Kerimeler A- Nh sminin Getii yet-i Kerimeler (Toplam 43 Yerde): 3/l-i imrn, 33; 4/Nis, 163; 6/Enm, 84; 7/Arf, 59, 69; 9/Tevbe, 70; 10/Ynus, 71; 11/Hd, 25, 32, 36, 42, 45, 46, 48, 89; 14/brhim, 9; 17/sr, 3, 17; 19/Meryem, 58; 21/Enbiy, 76; 22/Hacc, 42; 23/Mminn, 23; 25/Furkan, 37; 26/uar, 105, 106, 116; 29/Ankebt, 14; 33/Ahzb, 7; 37/Sfft 75, 79; 38/Sd, 12; 40/Mmin, 5, 31; 42/r, 13; 50/Kaf, 12; 51/Zriyt, 46; 53/Necm, 52; 54/Kamer, 9; 57/Hadd, 26; 66/Tahrm, 10; 71/Nh, 1, 21, 26.

Nh (a.s.)un Kavmiyle Dvet likisini Anlatan yetler: 7/Arf, 59-64; 10/Ynus, 71-73; 11/Hd, 25-49; 23/Mminn, 23-30; 26/uar, 105-122; 29/Ankebt, 1415; 37/Sfft, 75-82; 54/Kamer, 9-16; 71/Nh, 1-28. Nh (a.s.)a Peygamberlik Verilmitir: 4/Nis, 163; 6/Enm, 84; 57/Hadd, 26. Nh (a.s.)un nsanln kinci Atas Olmas: 17/sr, 3. (Nh (a.s.)un Peygamberlik Sresi: 29/Ankebt, 14. Nh (a.s.)un Neslinden Peygamber Gnderilmesi: 3/l-i mrn, 33-34; 37/Sfft, 77-81; 57/Hadd, 26. Nh (a.s.) Nh Kavmine Gnderilmitir: 23/Mminn, 23; 26/uar, 105-107; 29/Ankebt, 14; 71/Nh, 1. Nh (a.s.)un Kavmine Dveti ve Kavminin Tepkisi: 7/Arf, 59-64; 10/Ynus, 71-73; 11/Hd, 25-34; 23/Mminn, 23-26; 26/uar, 105-118; 71/Nh, 1-20. Nh (a.s.)un Hem Ak, Hem Gizli Dveti: 71/Nh, 8-9. Nh Kavminin Tapt Putlar: 71/Nh, 23. Nh (a.s.)un Kavmine Beddus: 71/Nh, 5-28. Nh (a.s.)un Karsnn hneti: 66/Tahrm, 10. Nh (a.s.)un Kavminin Ktl: 54/Kamer, 9. Nh Tfn: 54/Kamer, 9-14. Nh (a.s.)un, Gemi Yapmakla Emrolunmas: 11/Hd, 36-40; 23/Mminn, 26-27. Nh (a.s.)un, Gemiye Hayvanlardan kier ift Almas: 23/Mminn, 27. Nh (a.s.)un, Akrabsnn Kurtulmas in Dus ve Ald C evap: 11/Hd, 45-47; 23/Mminn, 27. Nh (a.s.)un En Yakn Akrabsnn Durumu: 11/Hd, 40, 42-43. Nh Kavminin Yok Oluu: 7/Arf, 59-64; 10/Ynus, 71-73; 11/Hd, 42-43; 17/sr, 17; 21/Enbiy, 76-77; 25/Furkan, 37; 26/uar, 119-1222; 29/Ankebt, 14, 40; 37/Sfft, 75-76, 82; 50/Kaf, 12, 14; 51/Zriyt, 46; 53/Necm, 52; 54/Kamer, 9-14; 71/Nh, 25-26. Nh (a.s.)un Kavminden man Edenlerin Tfandan Kurtulmas: 11/Hd, 41-42, 44; 48-49; 21/Enbiy, 76-77; 23/Mminn, 28; 26/uar, 119; 29/Ankebt, 15. Nh (a.s.)un, Tfandan Kurtulunca Dus: 23/Mminn, 28-29. Nh (a.s.)n Kssasnda bretler Vardr: 23/Mminn, 30; 69/Haakka, 11-12. Nh (a.s.)un Mminler in Dus: 71/Nh, 28.

Konuyla lgili Geni Bilgi Alnabilecek Kaynaklar Hz. Nuh Aleyhisselm, M. Necati Bursal, l Y. Nuh Tufan, Ahmed Ersz, T..V. Y. Nuhun Gemisine Binmek, Ali Bula, z Y. Nuh Peygamberin Seyir Defteri, Yaln Peken, C ep Kitaplar Y. Peygamberler, Safvet Senih, Nil A.. Y. Peygamberler Aydnlarn nderleri, Abdlkerim Sru, Kyam Y. Peygamberler Tarihi, M. sm Kksal, T. Diyanet Vakf Y. Peygamberler Tarihi, lhami Ula, Osmanl Y. Peygamberler Tarihi, Bnyamin Ate, Nesil Basm Yayyn Peygamberler Tarihi, Mustafa Necati Bursal, l Y. Peygamberler Tarihi, Mehmet Dikmen, C ihan Y. Peygamberler Tarihi, 1, 2, 3, Ahmet Ltfi Kazanc, Nil A. . Peygamberler Tarihi, Ahmet Behet, Uysal Kitabevi Y. Peygamberlerden Kssalar, Muhammed el-Habe, klim Y. Peygamberlerin Hayat, Seyyid Kutub, Ravza Y. Peygamberlerin Hayat, S. Kutub-Abdlkadir C de es-Sahhar, slamolu Y. Peygamberlerin Hayat, Ebu'l Hasan en-Nedv, Risale Y. Peygamberlerin Kssalar, Ebu'l Hasan en-Nedv, Arslan Y. Peygamberlerin Mucizeleri, H. brahim Acpayaml, Tura Y. Peygamberlik ve Peygamberler, Muhammed Ali Sbni, Kltr Basn Yayn Birlii Y. Kur'an- Kerim'e Gre Peygam. ve Tevhid Mcadelesi, 1, 2, 3, M. Solmaz, . L. akan, Nesil/Ensar Y. Tarih Boyunca Tevhid Mcadelesi ve Hz. Peygamberin Hayat, Mevdudi, Pnar Y. s. 305-308 Peygamberler Tarihi, ekirdek Y. Ferhat Ko, s. 16-20 Kur'an'da Peygamberler ve Peygamberimiz, Afif Abdlfettah Tabbara, Gonca Y. Kur'n- Kerim'de Hz. Peygamber, Muhittin Akgl, Ik Y. Kur'an'n Tantt Peygamberler, A. Ltfi Kazanc, Nil A. . yetler Inda Peygamberler Tarihi, Muhammed Ali Sbn, Ahsen Y. s. 301-331 slm Kaynaklara Gre Peygamberler, Abdullah Aydemir, T.D.V. Y. s. 47-55 Kur'n- Kerim Inda Nebler Silsilesi, Osman Nuri Topba, Erkam Y. Ksas- Enbiy ve Tevrih-i Hulef, Ahmed C evdet Paa, Akit Y. c. 1, s. 8-9 Tefsirde sriliyyt, Abdullah Aydemir, D..B. Y. s. 281-291 Kur'n- Kerim'de Hz. Peygamber, Muhittin Akgl, Ik Y. Kur'an Kssalarna Giri, M. Sait imek, Yneli Y. s. 22-29

Kur'an Kssalar zerine, dris engl, Ik Y. Kur'an C orafyas, Ali Akpnar, Fecr Y. Kur'an'da Tevhid, Mehmet Kubat, afak Y. s. 78-80 slm Hareketin Tarih Seyri, Beir slmolu, Denge Y. s. 28-35 Kur'an'da Snnetullah ve Helk Edilen Kavimler, Nuri Tok, Ett Y. s. 94-97 Kavimlerin Helk, Harun Yahya, Vural Y. s. 12-34 mil slm Ansiklopedisi, mer Telliolu, amil Y. c. 5, s. 117-120 Kuran Ansiklopedisi, Sleyman Ate, KUBA Y. c. 16, s. 259-289 Tarih Boyunca Tevhid Mcadelesi ve Hz. Peygamber'in Hayat, Mevdudi, Pnar Y. Mriklerin Vahye ve Rasullere Kar Ald Tavrlar, C engiz Duman, Haksz 46-47 (Ocak 95) Kuram ve Eylem, M. Hseyin Fadlullah, Akademi Y. c. 2, s. 130-135 Kitab- Mukaddes, Kuran ve Bilim, Maurice Bucaille, ev. Suat Yldrm, T..V. Y. Kuran Okumalar, Metin Karabaolu, Karakalem Y. s. 81-84 Ktb-i Sitte, c. 4, s. 215-216, 340-343; c. 6, s. 400; c. 12, s. 374-382; c. 17, s. 167 Nuh Peygamberin Tebli Mcadelesindeki rneklik, Hak Sz, C engiz Duma, say 50, (Mays 1995), s. 39-41

Hazr ve ynetim panelli siteler Dzenleme Ve Tasarm Webhizmetlerim

st

You might also like