155-Vahdet (Hep Bi̇rli̇kte Allah'in İpi̇ne Sarilmak)

You might also like

Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 20

Cts, May 26th

A NA SA YFA SIYER HA KKINDA KA VRA M TEFSIRI ONLINE KITA P SA TI VIDEO

arama...

ARAMA

VAHDET (HEP BRLKTE ALLAHIN PNE SARILMAK)


l-i mrn, 103; Kavram, 155

VAHDET (HEP BRLKTE ALLAHIN PNE SARILMAK)

Vahdet; Anlam ve Mhiyeti Vahdet; imdi Deilse Ne Zaman? Kurn- Kerimde Vahdet Kavram Hadis-i eriflerde Vahdet Kavram Vahdetin Tezhr; C emaat C emaat ve Tebli almalarnda Usl htilflara Yaklam Kurann Inda htilflar zm Tarz Tefrika; htilfn iddetle Haram Olan ekli

Hep birlikte Allahn ipine (slma, Kurana) smsk yapn; paralanmayn. Allah'n size olan nimetlerini hatrlayn: Hani siz birbirinize dman kiiler idiniz de O, gnllerinizi birletirmi ve O'nun nimeti syesinde kardeler olmutunuz. Yine siz, bir ate ukurunun tam kenarnda iken oradan da sizi O kurtarmt. te Allah size yetlerini byle aklar ki doru yolu bulasnz. (3/l-i mrn, 103) Kendilerine apak deliller geldikten sonra paralanp ihtilf ederek ayrla denler gibi olmayn. te bunlar iin pek byk bir azap vardr. (3/l-i mrn, 105)

Vahdet; Anlam ve Mhiyeti 9; Vahdet; Birlik, teklik, bir ve tek olma, paralar arasndaki henkten doan btnlk demektir. Allah'n birliine de vahdet denildii gibi, ayn zamanda Allah'la bir olmaya da vahdet denilmitir.

Vahdet, tevhid kelimesi ile ayn kktendir; ikisi arasnda kopmaz bir ba vardr. Tevhid, birlemek; vahdet de birlemek demektir. Allah birlemeyen kimsenin, tevhide iman edenlerle birleemeyecei gibi; vahdet anlayndan ve ahlkndan mahrum insann da gerek muvahhid olmas beklenemez.

Vahdet Zarrdir. nk; Kuran vahdeti emretmektedir. Hep birlikte Allahn ipine (slma, Kurana) smsk yapn; paralanmayn... (3/l-i mrn, 103).Kendilerine apak deliller geldikten sonra paralanp ihtilf ederek ayrla denler gibi olmayn. te bunlar iin pek byk bir azap vardr. (3/l-i mrn, 105). Dinlerini para para edip gruplara ayrlanlar var ya, senin onlarla hibir ilikin yoktur. Onlarn ii ancak Allah'a kalmtr, sonra Allah onlara yaptklarn haber verecektir. (6/Enm, 159). Allah'a ve Raslne itaat edin; birbirinizle ekimeyin. Sonra korkuya kaplrsnz da rhnz (rzgrnz, gcnz, devletiniz) gider. Bir de sabredin. nk Allah sabredenlerle beraberdir. (8/Enfl, 46). ...Mriklerden olmayn; ki onlardan dinlerini paralayanlar ve kendileri de blk blk olanlar vardr. (Bunlardan) her frka/grup, kendi yanndakiyle bbrlenmektedir. (30/Rm, 31-32). Mminler ancak kardetirler. (49/Hucurt, 10)

Snnet vahdeti emretmektedir. Allahn eli cemaatle beraberdir. (Tirmiz, Fiten 7, hadis no: 2166, Humus 1966; Nes, Tahrm 6). C emaat rahmet, tefrika (ayrlk karma) azaptr. (Ahmed bin Hanbel, 4/145, 278). Bereket, cemaatle beraberdir. (bn Mce, Etme 17). C emaatten bir kar ayrlp sonra len kimse chiliyye lm ile (kfr zere) lm olur. (Buhr, Fiten 2). C emaatle klnan namaz, bir insann tek bana kld namazdan yirmi yedi derece daha faziletlidir. (Buhr, Ezn 30, Salt 87; Mslim, Mescid 245)

Akl vahdeti emretmektedir. Tek bamza kaldramadmz ar bir yk, elbirliiyle birleerek kaldrabiliriz. Dvnn hkim olmas, kfre ve zulme kym edilmesi gibi birka kiinin kaldramayaca cihad ykn de ancak birleerek yerine getirebiliriz. Tek tek kolay krlabilen ok gibi ubuklar, byk bir demet yaptmzda kramayacaklar gibi, srden ayrlp tek kalan kurdun yedii gibi, bireysellik de cinden ve insandan eytanlarn tuzaklarna kolay drr, vahdetten uzak insan, onlarn kolay av olur.

Tarih vahdeti emretmektedir. Bata Ben sril olmak zere, nice eski kavimler tefrika yznden ac malbiyetler tatmlar, niceleri tarihten silinmilerdir.

Beylikler dnemindeki durum ile Osmanllar arasndaki fark ve yine rklk, milliyetilik gibi mmetin vahdetini bozan fikirlerle tek mmet ve byk tek devletten kk kk 87 lkeye ayrlm, cidd arlklar olmayan gnmz mslman dnyasnn durumu, ibret almak iin yeterlidir.

Gnmzn/amzn konumu vahdeti emretmektedir. Avrupa lkeleri, aralarndaki snrlar kaldrp Avrupa Birlii ad altnda hemen btn glerini birletirmektedir. Birlemi Milletler, Nato vb. ittifaklarn konumu ve arl gstermektedir ki bugn ibirlii ve ittifak yapan, birleen uluslar yarnlara hkim olabilecektir.

Ekonomi vahdeti emretmektedir. Mslmanlarn kalknmas, smr ve kapitalizmin zulm arklarndan kurtuluu, kendi ekonomik glerini birletirip ortaklaarak ticr kurulular, holdingler kurmalarn gerektirmektedir. Devir, bakkal devri olmaktan kp sper ve hiper marketler devri olmutur. Bu da kapitalist vampirlerin mmin kan emerek azgnlamamas asndan mslmanlarn vahdetini gerektirmektedir.

Mevcut mslmanlarn konumu, din dmanlarnn tavr vahdeti emretmektedir. Ksa bir mddet nce eenistann Ruslar, Bosna Hersekin Srplar, Filistinin siyonistler Afganistan ve Irakn Amerikallar tarafndan resmen igali ve bunlardan daha ac olan kfirlerin yerli ibirliki slm dmanlar tarafndan mslmanlarn devletlerinin igali, onlarn ynlendirdii medyann, evre artlarnn, chil eitimin oluturduu fitne ve fesadn mslmanlarn gnllerini ve kafalarn igali, mminlerin birlemelerinden baka yollarnn olmadn haykryor. Mminler birleip birer kova su dkseler, srili sel alp gtrr. Emperyalizmin orta dounun kalbine haner gibi saplad kan iici srilin ve dnyaya yaylm siyonizmin vaheti, vahdetin hemen ve her yerde gereklemesini farz- ayn klyor.

Tecrbe vahdeti emretmektedir. Yzlerce senedir mslman halk kltrnn ortak rn olan ataszleri, bu deneyimi aktarr: Nerde birlik, orda dirlik. Bir elin nesi var? ki elin sesi var. Tek el, kendini yumaz.

Matematik vahdeti emretmektedir. Alt alta dizilen/yazlan mesel drt tane 1, en fazla 4 ederken; ayn safta dizilen, yan yana gelen drt tane 1ise, 1111 (bin yz on bir) edecektir. Drt tane 1'in yan yana gelip birlemesi, 1111'in gcne eitlenecektir.

Dnya huzuru vahdeti gerektirmektedir. Fesat ve kargaann, tefrika ve srtmenin gereksiz tartma ve ihtilfn, eletiri bombardmannn olduu ve bireyselciliin ne kp herkesin sadece kendini dnd yerde huzur olmayacak; kardelik ve vahdetin, ittifak ve cemaatin olduu yerde ise huzur olacaktr.

hiret sadeti vahdeti gerektirmektedir. C ennete ancak vahdetle ulalabilir. Mmin olmadan cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedike de iman etmi olamazsnz. (Buhr, Edeb 27; Mslim, Birr 66). Sizden biri, kendisi iin sevdii eyi kardei iin de istemedike (gerek) mmin olamaz. (Buhr, man 6; Mslim, man 71; Nes, man 19; Tirmiz, Sfatu'l-Kyme 60; bn Mce, Mukaddime 9)

Vahdet Nasl Gerekleir?

Vahdetin gereklemesi iin gerekenlerin altn izmek ve zm yolunu zet olarak belirtmek gerekirse, u hususlara vurgular yaplmaldr: Kuran ve sahih snnet erevesinde birlemeye vahdet denildii iin, deiik kaynaklar edinen insanlarn tefrika iinde blk prk olmalar gayet doaldr. Kurandan baka bir kitab mutlak hakikat ve mutlak kaynak edinen her insan, tabiatyla kaynaklar farkl olduundan vahdete ulaamaz.

Vahdet, her konuda ayn olmak, hi ihtilf etmemek, standart bir tip, robot adamlar retmek, liderlere ve tekiltlara msum damgas vurmak, devaml ba emek deildir. Mminlerin dinin esas meselelerinde, Kuran ve sahih snnetin kesin olarak hkme balad temel konularda birlemesi ve bu dorultuda ibirlii yapmas, cemaat ve mmet olmasdr. Mminler arasnda vahdete engel durumlar varsa, bu ya iman sorunundan, ya da ahlk sorunundan veya her iki sorundan kaynaklanmaktadr.

Vahdet, nce iimizde ve kendimizle olmaldr. Kendisiyle bark ve vahdet/uyum iinde bir kiilik sergileyemeyenler, dlarnda vahdeti hi oluturamazlar. Vahdet, yakndan uzaa doru oluup adm adm genileyebilir. Btn mminlerin karde, vel/dost bilinmesi gerekir. Mminlerin birbirlerini, zellikle farkl cemaat mensubu dv adamlarn topa tutup, dine sava aanlar unutmalar byk bir cinyettir. Dmanlk iin, Kurann belirttii slm'a sava aan tut ve zlimler yeterlidir.

Vahdet, kimler arasnda gerekleir?

mmetin tmyle, lkedeki hatta dnyadaki tm mslmanlarla vahdet gerekleir diyorsanz, kymeti, hatta maheri beklersiniz. Gereki ve aya yere basan teklifler sunmal, gerekleebilecek hedefler semeliyiz. Hz. Peygamberin hayatndaki dnem hri, tarihin hibir dneminde bu ideal, tmyle gerekleememitir. Vahdet, ancak uurlu mslmanlarla gerekleir. Tevhid bilince ermemi insanlarla ittifaklar, saldrmazlk antlamalar, atekesler ve takyye yaplabilir ancak; vahdet deil!

Vahdet, nasl gerekleir? Btn mminlere elimizi, gnlmzn tercman olarak uzatmal, glmseyen yzmz sevgi dolu ifadelerle zenginletirip kardelerimize ikram etmeliyiz. Mmin olan tm muhtaplarnza elinizi uzatrsnz, ama tokalaaca yerde elinizi srmaya kalkanlara kar ne yapacaksnz? Misyonervari ekilde, srsn diye dier elinizi mi uzatacaksnz? Tabii, sizi kutsayp toka iin uzattnz elinizi pmeye kalkanlarn da sranlar kadar tehlikeli olabileceini unutmamalsnz.

Vahdetin hemen gerekleecek ksa vdeli bir zm olmadn bilerek, bunun alt yaps iin mminlerin adm atmalar, farkl cemaat mensuplarna gnl ve kucak amal, ziyret etmeli, onlar sevdiimizi ispat edecek yaklamlarda bulunmal, hor gry sadece kfirlere, hogry ise hangi gruptan olursa olsun tm mslmanlara gsterebilmeliyiz.

Filan memleketten adam kmaz!, falan mezhep btldr, mensuplar kfirdir, ben falan cemaatle veya filanlarla bir araya gelmem!, onun olduu yerde ben yokum!, u kitab (gazeteyi, dergiyi, yazar) okuyanlar ucudur, bunlar okuyanlarla ibirlii yaplamaz gibi rneklerini oaltabileceimiz anlayla vahdet deil, ancak tefrika ve fitne retilir.

Nisb/greceli dorular, beer yorumlar, din ve mutlak hakikat gibi deerlendirmemeli, insanlar kendi dorularmza, kendi mezhep, merep, metot, dernek, vakf ve faliyetlerimize dvet etmek yerine, slmn mutlak dorularna dvet etmeliyiz. Mslmanlarla ihtilf edeceimiz konulardan ziyade ittifak halindeki konulardan yola karak asgari mterekleri giderek artrmak nemsenmeli, dostluk ve sevginin giderek samimiyete ve ibirliine dnmesi hedeflenmelidir. Mslman cemaatlerle ittifak ettiimiz konularda ibirliine gitmeli, ihtilf ettiimiz konularda birbirimizi mzur grmeliyiz. Sadece benim mezhep, cemaat, tekilt, metot, lider ve grm hak, dierleri btl demekten saknp kendi dorularmzn "yanl ihtimali olan greceli doru" olduunu, muhtap mminlerin de "doru

ihtimali olan yanl" grleri olduunu, empati ile ve greceli dorularn birden fazla olabileceini unutmadan olgun mmine yakan ekilde deerlendirebilmeliyiz.

Bir cemaat mensubu, bir merep ve mezhep mensubu olmakla; hizipi, mezhepi, banaz olmak arasnda cennetle cehennem kadar farkn olduu unutulmamaldr. Dinin temel esaslar dnda, mer zgrlk alanlarnda ve yasaklanmam alma metotlarnda farkllk bir zenginliktir; tefrika ise tm zenginliin kayb, lmcl fakirlik. Allahn ve Raslnn farkl anlalmayacak ekilde hkme balad mutlak hakikatlerin dnda beer dorularn ortaya kmas iin uygun zaman ve zeminlerde ve de dbna uyularak tartlmas gerekmektedir. Brika-i hakkat, msdeme-i efkrdan kar. Yani, hakikat imei, farkl fikirlerin arpmasyla meydana gelir.

htilf konusunu birka cmleyle zetler mhiyette, ihtilfn hkmn yle deerlendirebiliriz: htilfn mer veya yasak olmas, ihtilfn cinsi, konusu, sebep ve gyesi, metodu, uyulmas gereken ahlk hususlar, savunulup tartlan konunun taassupla/banazlkla ilgisi, ahs gr ve beer yorumlarn mutlak hakikat gibi kabulnn deerlendirilmesiyle ortaya kacaktr. htilf konusunda unutulmamas ve kartrlmamas gereken durum, ihtilfla tefrika arasnda farkn olduudur. Hangi konuda ihtilfn yapld da merluk iin arttr. htilf edilecek konunun dinin uslnden, yani temel esaslarndan olmamas ihtilfn mer olup olmamas iin art olduu gibi, ihtilf usl ve ahlk da cevaz ve haram hkm iin bir ldr. Yine, ihtilfn sebep ve gyesi de gnah-sevap asndan deerlendirilmelidir: Allah iin ihtilf bakadr; nefis/hev iin, enniyet iin ihtilf baka.

Bir Allahn bir tek olan hak yolundan giderek birre ulamak iin muvahhid/birleyici mslmanlarn birbirini sevmeleri ve ittifak ettikleri konularda birleip ibirliine gitmeleri, ihtilf ettikleri konularda birbirlerini mzur grerek ihtilf dbna riyet etmeleri ve adm adm mmet birliine doru yol almalar gerekmektedir. Ey iman edenler! Hepiniz topluca bara, birlik ve dirlie (Silme, slma) girin ve eytann admlarn izlemeyin. nk o, size apak bir dmandr. (2/Bakara, 208) (1)

Vahdet; imdi Deilse Ne Zaman?

Bir musbet, bin nasihatten yedir, ama bin musbetten bir ders bile almayanlar iin korkarm dnyev cezalar, uhrev byk cezann habercisidir. Iraktaki ve yakndaki, dtaki ve iteki zilletin en nemli sebeplerinden biri, slm leminin krk ksr paradan oluan yamal boha grntsdr. Dinlerini blk prk edenlerden, el yordamyla tuttuu filin bir parasn btn gibi tanmlayanlardan farkl bir ey de beklenmez aslnda. Avrupa lkelerinin birbirleriyle her konuda ittifak yapp Avrupa Birlii ad altnda tek devlet haline gelii, kfrn tek millet olarak gcn birletirmesi, emperyalizm ve fesadn globallemesi, artk ulusal devlet anlay modasnn oktan getiini haykrmaktadr.

Ya birleeceksin, ya bir lee dneceksin! Bir le olmaktan kurtulmak iin birlemek, olmazsa olmaz arttr. Bir Allaha inanan tevhid eri mslman, her eyde tevhidi/birlemeyi ncelikler. Tevhidin bir tanm da, her eyi birbiriyle irtibatlandrmak ve her eyin bir olan Allahla irtibatl olduunu kavramaktr. nce kendimizle, i dinamiklerimizle birlemek, ftratmzla ve inancmzla kopan bamz yeniden salamlatrmakla ie balamalyz. Ayn dinin, ayn dvnn insan olan tm mmetle birlemek dnyev ideallerimizin banda gelmeli. Btn bunlar iin de Rabbimizle irtibatmz salamlatrmak gerekiyor.

Zorba mstekbirlerin ittifak ve koalisyon yapmaya mecbur olduu bir dnyada, mstazaf mminlerin yaadklar topraklarda bile ciddi mnda birliktelikler oluturamaylar hangi nakil ve aklla izah edilebilir? Kresel bir yangn alanna dnen mslmanlarn yaad lkelerde, cehennem yangnlar sndrmek iin g birlii oluturmayan felketzedelerin gzyalar, yangnlar sndrmek bir tarafa, benzin grevi yapmaktadr. Hem mevcut mslmanlarn konumu hem de slm dmanlarnn tavr vahdeti, hemen imdi iaryla kulak zarn patlatacak sesle armaktadr. Dn Irakn, evvelki gn Afganistan, eenistan ve Bosna Hersekin ve her gn Filistinin insanlk dmanlar tarafndan resmen igali bizi birleip dayanmaya zorlamyorsa demek ki, biz de igale uramz demektir. Bir lke topraklarnn igalinden ok daha kt olan, gnllerin ve kafalarn igalidir. Sava, ncelikle, insann iinde kazanlr veya kaybedilir. gal glerinin ajan olarak faliyet yapan uzaktan kumandal medyann, chil eitimin ve evre artlarnn oluturduu fitne ve fesadn mminlerin gnllerini ve kafalarn igali, onlarn birlemelerinden baka yollarnn olmadn haykryor. Emperyalizmin orta dounun kalbine haner gibi saplad kan iici srilin ve dnyaya yaylm siyonizmin vaheti, vahdetin hemen ve her yerde gereklemesini farz- ayn klyor. Mminler birleip birer kova su dkseler, srili sel alp gtrr, ama bundan nce, dnyevleip yahdileen i dnyalarn arndrmak iin suyu kendi temizlikleri iin kullanmaldrlar. imizdeki sril ve Amerika ile savaamadan dmzdaki grntleriyle savamak mmkn deildir. Kendi mescidlerini igalden kurtaramayanlarn Mescid-i Aksy kurtarmaya kalkmalarnn mmkn olmad gibi.

slma hkimiyet hakk vermeyen bugnn dnyas, btn cepheleriyle beer ideolojiler bataklna dnmtr. Modern uygarlk, temel insanlk sorunlarna cevap verememitir. Modern uygarlk etnik atmalara ve savalara zm bulamam, tam tersine emperyalizmi globalletirmeye anak tutmutur.

lh vahiy, evrensel zelliklere sahiptir. slm, birletirici tm deerleri ierdii iin, tm insanlk ilesine ulamak ister. mmet gereinin tarihte karlat en byk tahribat, ulus-devlet olgusu olmutur. mmet bilincinin yeniden kurulabilmesi iin yerel, blgesel, ulusal farkllklarn alabilmesi gerekir. slm toplumunun yeniden ins, kmil insann, kiilikli, bilinli bireylerin yetimesiyle balar. Salkl bir toplumsal bnye, nitelikli, derinlikli, ufuklu, erdemli bireylerden oluur. Klielerle, sloganlarla, tarafgirlikle kkl bir cemaat tekil edilemez. Gerek bir cemaat yaps gl kiiliklerle in edilebilir. Salkl bir cemaat iin bireylerin benliklerini arndrmalar gerekir. Bireyler, hayatn her alannda Allaha ynelen bir bilinle, eylemle, davranla mkemmellie ularlar. Salkl, tutarl bir kiilik bilincine sahip olanlar, salkl bir cemaat bilinci olutururlar. Salkl bir mmet bilincine, ancak salkl bir cemaat bilinciyle ulalabilir.

erisinde bulunduumuz dnemde hem bireyin, hem cemaatin ve hem de mmetin yaps paraland. slm ruhunun ifadesi olan merkez kurumlar, hayatiyetini kaybetti. C miler ve mescidler toplumun yrei olmaktan ktlar. slmn ilk dnemlerinde mescidlerin sosyal, toplumsal, kltrel ve siyasal ilevleri vard. Bugn cmiler, sadece namaz klnan meknlar haline dntrlmtr. (2)

mmet ve cemaat anlay, hi ihtilf ve farklln olmad despotik ve robot reten bir yaklam deildir. nsanlarn olduu her yerde, kesinlikle ihtilflar da olacaktr. slmn asl meselelerinde mslmanlar ihtilf edemez. Mslmanlar arasnda vuku bulacak olan ihtilflardan, makul ve normal karlamamz gereken ihtilflar, lh vahyin mslmanlara seme muhayyerlii, tasarruf yetkisi, ictihad, yorum ve tercih hakk verdii meselelerdeki ihtilflardr. Yaratt insann ne olduunu ve bizlerin szkonusu meselelerde hangi ihtilflara deceimizi hakkyla bilen Yce Rabbimiz, hi kukusuz ki bu gibi ihtilflarla bizleri snamakta, denemektedir. Bu ihtilflar karsndaki kulluk mkellefiyetimiz, bu ihtilflar birer fitne ve fesat sebebi durumuna getirmemek hususundadr.

Falan hocann veya filan imamn bir grn, slmn olmazsa olmaz bir unsuruymu gibi din adna ileri srmek, bu gr doru olsa dahi, ok yanl bir yaklamdr. nk beer kaynakl byle bir gr din adna mutlak doru olarak ileri srmek, dinde tevhide deil; tefrikaya sebep olacaktr. nk mslmanlarn din adna gerekletirecekleri vahdet, akl deerlendirmeler ve kavraylarla deil; kalb tasdik ve imanla gerekletirebilecekleri bir vahdettir. Yani, tm mslmanlar bir araya getirebilecek olan hakikatlerin, btn mslmanlarn iman etmekle ykml olduklar dorular olmas gerekmektedir. Dolaysyla kendisine kar iman bir sorumluluun olmad bir hocann veya bir imamn gr, doru olsa bile, dnya mslmanlar iin iman bir balaycl olmayan byle bir gr slm adna mutlak doru olarak ileri srmek, hi phesiz ki, slmda tefrikaya sebep olacaktr.

Beer kaynaklara lhlik vasf verildii ve lh zannedilen bu kaynaklara, Allah'a iman eder gibi iman edildii zaman, bu kaynaklara dayal ihtilflar, kesinlikle zme ulaabilecek ihtilflar deildir.

Tm dnya mslmanlar iin yegne lh kaynak Kurn- Kerimdir, byle olmak zorundadr. M'minlerin din adna faydalanacaklar ikinci kaynak ise korunmu olan Kurn- Kerimin tasdik ve teyid ederek koruduu sahih snnettir. Bu ikinci kaynaktan istifade ederken karlalan ve daha ok mezheb yaklamlarn neticesi olan farkllklarn makul karlanmas ve mslmanlarn ayrlna sebep olacak bir ihtilf durumuna getirilmemesi gerekir. Dnya mslmanlarnn vahdetini salayabilecek olan kaynak, sadece Kurn- Kerimdir. Bu gerei kabul etmeyip birok beer kayna lh zanneden ve mutlak doru kabul ettii bunlara bilinsizce iman eden kimselerin, bylesi kaynaklardan hareket ederek srdrdkleri ihtilflar, mutlak Hakim olan Rabbimizin kymet gn hkme balayaca ihtilflardr. Kaynak meselesinin zmlenemedii bu gibi ihtilflar erevesinde uzun uzadya tartmaya ve cedellemeye hi gerek yoktur. Oysa beer akl, lh vahyin nne geirmek, aklllk, hatta aklclk deil; aklperestliktir. Aklperestlik (akla tapmak, akl putlatrmak) ise, gerek dzlemde, en byk aklszlktr. nk lh vahyin denetiminde olmayan akl, nefs ve hevnn denetiminde olup, ister istemez nefsin bencilliini, nefsin maslahatn gzeten bir uak durumuna dmtr. (3)

htilfn en nemli sebeplerinden biri, yanl emirlik telkkisi, yanl bir balanma anlaydr. Emirlerimize, rgtlerimize, yntemlerimize biat ediyoruz. Yani dinimizle baz eyleri, hatta nefsimizi sentez ediyoruz. Oysa, kim dinine bir ey ekler, ya da ondan bir ey karrsa, ekledii ve kartt ile ba baa kalr ve din ortadan ekilir gider. Vahdet, bir ahlk konusu olduu kadar, bir entelektel seviye meselesidir de. Ancak, slm bilen, yaayan ve mesliyetinin idrkindeki ahlkl insanlarn toplum zerindeki velyetleri ile vahdet gerekletirilebilir. Vahdet, tek bir emir-komuta zinciri altndaki insanlar topluluu deildir. Bu, biraz da militarist bir tavrdr. slm toplumu, sk bir hiyerari ve rgtlenmenin rn deildir. Tek tip standart insan istei, robotlam, sadece evet deyip kafa sallayanlar oluturan bir gayr ftr ideoloji deildir slm. zgr irdeleri ile Allahn ipine smsk sarlan ve kendi aralarndaki ileri mvere ile halleden, limlerin yol gstericilii, emir sahiplerinin nezretleri ile slm sorumluluklarnn idrkinde, tabi uyum ve Allah'a doru, Onun rzs istikametinde srekli bir tekml prensibine bal insanlar, bu toplumun mslman kanadn olutururlar.

slmn, vahdet, cemaat ve mmet bilinci asndan temel hususlardan biri olan lider anlay, maalesef gnmzde tam tersi bir konuma drlmtr. Liderlik anlay, ihtilflarn kaynan, hatta tefrikann temelini oluturan ve ahlk problemleri de ieren bir yanllar yumadr gnmzde. Nice cemaatlerde grlen odur ki, din ve dvya bakla nefis veya grup/cemaat karlar birbiriyle karm, aralar amalam, metotlar Yceltilmi, gaye iin her yol, dolaysyla gayr mer yntemler bile savunulur olmutur.

htilf konusunda en nemli husus; hangi konuda ihtilf edildiidir. Bu alan, ihtilfn mer ve yasak olann belirlemek asndan temel bir ldr. htilf ettiimiz ey nedir? Gerek ve mutlak hakikati iyi anlamak gerek. Baz gerekler vardr ki, insanlara gre, zamana ve mekna gre deiiklik gsterir. O, hayatn znde var olan bir deikenlikten kaynaklanan konjonktrel bir konudur. htilflarn znde byk lde, mutlak hakikat ile deiken gereklik arasna bir izgi ekememe konusu yatyor. Ayrntda ihtilf etmek, gerei yakalamak asndan, kolaylk ve maslahat ynnden byk nem tamaktadr. Dolaysyla bu anlamda ihtilf, kolaylk ve rahmettir. kinci hakikat ise, mutlak hakikatte anlay konusunda dtmz ihtilftr. Bu da beer olmann zaafndan kaynaklanan bir konudur. Bu konudaki ihtilfn meriyet snr olarak mesele zerinde durmak icap eder. leri srlen bir grn dayand temeller salam ise, vahiy ve mtevtir snnet ile teyid ediliyorsa, akl ve ilm delilleri salam ise ve mer bir gereke ile ortaya konuluyorsa, bu gr doru kabul edebiliriz. Zaten ictihadlar da, ya da ictihadlar arasndaki farkllklar da buradan kaynaklanmaktadr. Yine bu da insanlarn anlaylarn gelitirmeleri, akledip fikretmeleri asndan, tekmlleri asndan bir zarrettir.

Burada, dikkat etmemiz gereken husus; Kuran anlamaya almamzdr. Yoksa, kendi zanlarmz ve kanaatlerimizi tevil yolu ile Kurana isbatlatmak deil. Yine kendi kanaatlerimizi emretmekten/dayatmaktan kanmalyz. Bu gibi konularda gereksiz ve zellikle krc tartmaya girmeme konusunda ihtiyatl hareket etmemiz gerekir. Herkesin kendi fikri ile kiiliini oluturmas ve zgr irdesi ile Allahn ipine smsk sarlmas sretiyle gerek bir cemaat yaps ortaya kabilir. Bu anlamda mer bir ihtilf, cemaatin olumas asndan zarrettir. Herkesi akl anlamda tek bir fikre getirmek, esasen mmkn deildir ve bu ynde vahdet adna giriilecek dayatmalar vahdeti paralar.

Farkl Metotlar: Metot farkll mmkn. nsanlarn bilgi dzeyleri, kltrleri, meslekleri farkl, yetenekleri farkl. Dolaysyla farkl metotlar kullanyor olabilirler. Bir lde kategorik olmak iyi olabilir. Tabii, temel metoda ters dmemeli; Yani, slm metodun dnda gayr mer bir metot kullanamayz. O genel metot iinde kalmak kaydyla, kendimize yeni metotlar gelitirebiliriz. Ne var ki, farkl metot sahipleri, sonuta slmn metodu iinde birbirlerinin varln ve meriyetini kabul etmeleri, ayn btnn birer paras olduklarnn uurunda olmalar gerekir. Kanaat farkllklar sebebiyle, gruplar birbirlerinin metotlarna scak bakmayabilirler. Ama bir ihtilf zann ise, yani ictihad ise, yine de birbirlerine kar hogrl bakmak zorundadrlar.

Maalesef yaadmz corafyada mslmanlar kendi aralarnda bir r tekil edemedikleri iin, birtakm frka ve hizipler kendi zann hkmlerini mslmanlar iin tek kurtulu reetesi olarak takdim etmek sretiyle vahdet adna ihtilf krklemektedirler. Mslmanlar Allah'a, Raslne ve Kitaba imandan baka, neredeyse rgtlerine, liderlerine ve metotlarna iman etmekte; dinleri ile rgt, lider ve yntemlerini sentez yapmaktadrlar.

Haram ve hellle snrl metot iinde, birok metot farkllklar mmkndr; hatta lzumludur. Her sahada hareket edecek farkl gruplar gereklidir. Bilgi, beceri ve ftratla ilgili bir konudur bu. Ancak hi kimse kendini tek zm yolu olarak gsteremez. Bu, farkl bir sentezciliktir. Herkesin doru yaptklarnn yan sra, pek ok yanllar da olabilir ve olmaktadr. Msmiyet kavramn hi kimse kendinde tayamaz. O halde herkesin hatalar olabilir. Bu yanllar, o kii iin ayp deildir. Ayp olan hatada srardr. Yoksa, yanln farkna varp dnlrse, o ayr bir fazilettir. Bunlara ilveten, vahiy kesilmitir. yleyse hepimiz kendi dnce ve irdelerimizle inandmz eyleri doru olarak kabul ediyoruz demektir. Bu doru kabul ettiklerimizin eksik ya da yanl olma ihtimalini gz nnde bulundurmalyz.

Mslmanlar dinleri zerinde tartmaya girmeyecekleri gibi, ihtilf ettikleri konularda da birbirlerini mzur grmek, ittifak ettikleri konularda rgt, lider ve yntemleri ne kadar farkl olurlarsa olsunlar birlikte hareket etmek durumundadrlar. Mslmanlar, makro planda, Allah'a, Raslne ve Kitaba iman edenler tek bir cemaattirler. yilii emreder ve ktlkten sakndrrlar; yaratlmln hukukunu korurlar, nerede bir iyilik grrlerse ona destek verirler. Nereden bir ktlk grrlerse grsnler, kimden geliyor olursa olsun, kime ynelik bulunursa bulunsun, ktye ve ktle kar karlar, zulme tavr alrlar. En genel anlamdaki slm vahdetin temeli de budur. Bizim rgt, lider ve yntemlerimiz hakikatin ta kendisi, kayna ve ls deil; hakikati anlamak ve hayata geirmekte bir yntem konusudur.

Mslmanlar, kendi aralarnda blen, onlar birbirlerine yabanclatran, kendi rgt, lider ve ynteminin stnl tartmasna gtren ve kendisi gibi dnmeyenleri tekfir eden yaplanma, slmn ruhuna yabanc bir yaplanmadr. C ehennemin yollarnn iyi niyet talar ile deli olduunu unutmamalyz. Vahdet adna kimi zaman vahdeti yok eden bir tavrn iine girdiimizi hesaba katmak zorundayz. Arzu ve mizalarmzn farkl oluu, ya da zek farkllklar, farkl mesleklerden oluumuz tefrikann sebebi olamaz. C emaat, farkl eilimleri iinde barndran bir topluluktur.

htilflarn Kayna: Gnmzdeki ihtilflarn kayna, temelde nefsdir. Grup taassubunun da aslnda hevlardan kaynaklandn belirtmek gerekir. slm cemaatine yaklatka siyas ihtilflar da ortaya kacaktr. Kimin kime tbi olaca, liderin lim mi, emir mi olduu, toplumun velyet hakknn kime ait olduu sorular o zaman daha ne kacaktr. Her grubun slm cemaatini kendisinin temsil ettiini, kendi dndakilerin sapma iinde olduunu zannetmesi, hatta buna inanp bakalarna dayatmas imdiden problem olmaktadr. Hele, slmn hkim olmas durumunda, ihtilfn tefrikaya, tefrikann tekfire, tekfirin savaa dnebildiini Afganistan aynasnda mslmanlarn grmeleri ve kendilerine eki dzen vermeleri gerekiyor.

Aslnda ihtilf edilen noktalar, sanld kadar ok deil. Birtakm yanl din telkkilerinden kaynaklanan sorunlar szkonusudur. Onun da temelinde chillik yatyor. Nice ihtilf gibi gzken sorunlarn temelinde de ahlkszlk yatyor. Mslmanlarn kendi kanaatlerini, stad, lider ve limlerinin yorumlarn din zannetmeleri, bugnk ihtilflarn temelini tekil ediyor. Atalarmzn yolunu kutsal kabul eden bir anlay gibi, her miras reddeden modernist ve roformist izgi de zm deildir. Kaynaklara inme ve bu gn o hkmleri, Allahn rzsna uygun bir ekilde nasl yaayacamz gndemde olmal. Yani, dini zamana uydurmak deil; bu zamanda slm yaama ve takdim etme gayreti. (4)

Metot Farkll: Metot farkllklar aslnda sorun deildir. slm hareketin her sahada alanlara ihtiyac var. slm, tek bana bir entelektel hareket, ya da halk hareketi deildir. Tek bana siyas bir toplum da deildir. Bu tr farkllklar, bu gruplarn birbirini red ve mahkm etmemesi halinde, kltrn zenginliini gsterir. Baarya giden yolu ksaltr. Allah hepimizi ayr ayr zelliklerde yarattndan farkl mesleklere ve yeteneklere sahibiz. Farkl deneyimlere, izlenimlere, kltrlere sahibiz. Bu, dinimizi formalara ayrarak kategorize edilmi bir din anlay haline getirmemeli, fili ayr yerlerinden tutan cemaatler, sadece kendi tuttuklar yerin fil olduu iddiasna kaplmamaldr. Bu konuda nemli l; ayn Allah'a, Peygambere, Kitaba iman edenlerin, kaynaklar, niyet ve yntemleri mer olduu srece birbirlerinin varlklarn ve meriyetlerini kabul etmeleridir. Tabii, bunun alt yapsn da, dinin temel meselelerinde, tevhidi zmseyip ondan tviz vermemek ve tuta kar tavr gibi konularda farklln olmamas gerekmektedir. Bu dinin lh olduu gibi; dinin hkimiyetine giden yolun, yani temel metodun da rabbn olmas gerekiyor. slmn hkimiyeti iin, yalnz mer aralarn kullanlmasnn zarr olduu unutulmamaldr. (5)

Kur'n- Kerim'de Vahdet Kavram

Kur'an'da vahdet kavram, deiik kelimelerle (kardelik, vel/vellik, yardmlama, ihtilfn men edilmesi, tek mmet olma vb.) srarla emredilmitir. Btn mslmanlarn, toptan Allah'n ipine sarlmalar (3/l-i mrn, 103) emredilmi, paralanp ayrlmak (3/l-i mrn, 103, 105) yasaklanmtr. Mslmanlarn birbiriyle ekimesi de yasaklanarak (8/Enfl, 46), zulme kar Birlik olmalar (42/r, 39) emredilmi, birlik iinde savaanlar Allah'n sevdii vurgulanmtr (61/Saff, 4). Paralanp ayrlarak anlamazla dmekten Kur'an m'minleri srarla sakndrr (3/l-i mrn, 103, 105; 8/Enfl, 46). Birlik ve beraberlii istemeyenlerin fsklar olduu ifde edilir (2/Bakara, 27). M'minlerin hayrda ve iyilikte yardmlamalar tevik edilir (8/Enfl, 73; 9/Tevbe, 71).

Kur'n- Kerim, m'minlerin birbirleriyle ancak karde olduunu net bir ekilde belirtir (11/Hd, 45-47; 49/Hucurt, 10, 13). Bu din kardeliinin Allah'n bir nimeti olduu hatrlatlr (3/l-i mrn, 103). Bu kardeliin fiil uygulamalar gsterilir ve m'min kardeini kendi nefsine tercih eden m'minler vlr (59/Har, 9). M'minlerin karde olduu iin, birbirleriyle iyi geinmeleri, dost olmalar gerektii vurgulanr (3/l-i mrn, 118; 4/Nis, 144; 5/Mide, 55; 9/Tevbe, 16, 71, 119). M'min kardeler birbirleriyle srtr veya darlrlarsa, aralarn dzeltmek dier m'minlerin grevidir (2/Bakara, 182, 224, 228; 4/Nis, 35, 114, 128; 8/Enfl, 1; 11/Hd, 88; 49/Hucurt, 9-10).

Vahdetin olumsuz taraf, yani ihtilf, Kur'an'da sebepleri ve neticeleri asndan daha ok konu edilir. htilf konusu zerinde yeterli oranda durularak, m'minlerin vahdetinin nasl oluaca ve korunaca deerlendirilir. Vahdetin zdd tefrika ve gayr- mer ihtilftr. htilf kelimesi ve trevleri, Kuranda 52 yerde gemektedir.

htilf kelimesinin kk olan h-l-f ve trevleri ise toplam 127 yerde zikredilir. Kur'an'da ihtilf kelimesi, mutlak olarak zikredildiinde olumsuz anlamda kullanlm, daima birlik olmak, tefrika ve ihtilftan kanmak emredilmitir. Birok yette sz edilen ihtilf, din inanlarla ilgili olup insann dnya ve hirette mutlu ya da bedbaht olmas, bu gibi konularda benimsedii grlere ve ald tavrlara balanm, bu tr ihtilflara den insanlar arasnda hkm vermeleri iin peygamberlerin gnderildii ifade edilmitir (2/Bakara, 213). Peygamberlerin aklamalarndan sonra hl ihtilflarn srdrenler ise birok yette knanm (mesel, bkz. 3/l-i mrn, 19, 105; 45/C siye, 17) ve nih hkmn hirette bizzat Allah tarafndan verilecei belirtilmitir (3/l-i mrn, 55; 5/Mide, 48; 6/En'm, 164).

Bununla birlikte, Kuranda farkl bir ihtilfla da tanyoruz: phesiz, gklerin ve yerin yaratlnda ve geceyle gndzn ihtilfnda... akleden bir kavim iin (Allahn varln ve birliini isbatlayan) yetler vardr. (2/Bakara, 164) Onun yetlerinden/delillerinden biri de, gkleri ve yeri yaratmas, lisanlarnzn ve renklerinizin ihtilfl/deiik olmasdr. phesiz bunda limler/bilenler iin (alnacak) dersler vardr. (30/Rm, 22). Demek ki, iki tr ihtilf karsndayz; bunlardan biri yaratlta grlen ve kinatn ileyiinde ve insanlarn hayatnda nemli bir yeri olan ihtilf. Kinattaki ihtilflardan biri, her eyin ift yaratlm olmasdr; Gece-gndz, aydnlk-karanlk, ya-kuru, sert-yumuak vs. Bir dier ihtilf da, yerin bitirdiklerinin farkl oluudur; ayn alan, ayn toprakta biten, ayn suyla sulanan meyvelerin, bitkilerin gerek tad, gerek koku, gerek yap ynnden farkl oluu Allahn yetlerindendir ve bunlar, olumlu ihtilflardr. nsan hayatnda gerekli olan ihtilfsa, kabiliyetlerin, arzu ve isteklerin, fikirlerin deiik oluudur. Byle olmaz ve her insan her bakmdan birbirinin ayns olursa, insan hayat olmaz. nk bu tr ihtilf, insanlarn sosyal hayat iin gerekli olan meslekleri dourur; ayrca yeteneklerin ve fikirlerin ihtilfyla da hayat iin gerekli mesafeler alnr, ilerlemeler kaydedilir. te yandan, dillerin ve renklerin ihtilf da, Allahn yetlerinden olarak yerilen deil; yeryzndeki hayatn gerekli artlarndan olan bir ihtilftr.

nsanlar, batan tek bir mmetti (2/Bakara, 214; 10/Ynus, 19). Hepsi bir arada, ayn maksada ynelik ve ayn istikamette davranan bir topluk halindeydiler. Allahn nlerine serdii yeryz sofrasnda kavgasz nizsz bir arada yiyip iiyor ve herhangi bir ayrla dmyorlard. Hayat, btn gizliliklerini kendilerine henz amamt. Birbirlerini smrmyorlar ve ftr bir hayat srdrp gidiyorlard. Yani, Allahn kendilerini zerinde yaratt ftratlar istikametinde yayorlard. Yaadklar hayat ve bozulmam ftratlar, aralarnda ihtilfn kmasn gerektirmiyordu. Zaman ilerledike insanlar oald. nsann yaratlndan getirdii ve bir drtyle ortaya kma istidadndaki bakalarndan yararlanma, gcn ve yeteneklerini kullanarak bakalar zerinde hkimiyet kurma, bakalarnn aleyhine daha iyi bir hayat yaama, kaderden kendi payna dene rz olmama gibi faktrler, insanlar arasnda ekimelerin balamasna yol at. nsanlar oalp yeryzne daldka, tabiatla olan temaslar sonucu gittike yeni hnerler kazanp yeni tecrbeler edindike, ilerinde tadklar zulm, isyan, bakalarn kullanma, bencillik, ihtiras gibi zellikler su yzne kmaya ve kendilerine hkmetmee balad. Bu, bir yandan insann hayatnda daha karmakla, tecrbe ve fikirlerinde ilerlemelere sebep olurken; bir yandan da, bataki ekimesiz hayatn yava yava yerini ihtilflara brakmasna yol at. C ennette Hz. deme blisin fsldad tkenmek bilmez mlk ve ebedyet arzusu, Hz. demin ocuklarnda da ortaya kmaya balad. Sonunda gl ve yetenekli olanlar zayflar ezmee, bakalar zerinde hakszca hkmetmee ve yaptklarn da hakl karc gerekeler bulmaya baladlar.

Bat hmanizmi ne kadar iddia ederse etsin, yaratlndaki ift yn ve ilk anda olumsuz grnen, fakat madd-mnev terakksinin zembereinin dilileri olarak kendilerine verilen sfatlar sebebiyle insanlar, herkesin dilne yararna bir hayat sistemi kuramazlar. Bunun iin tek tek insanlar tanmak, kinatn ileyi kanunlarn bilmek, her zaman ve mekna hkmedici bir bilgi ve kabiliyete sahip olmak, insanlarn zihinlerine ve kalplerine giden yollar kefetmi olmak gerekir. Bu bakmdan, insanlarn aralarnda zamanla ortaya kan ihtilflar zmek, onlar bu defa emir ve yasaklardan oluan snrlarn iine alp bu ekilde ihtilfsz dneme dndrmek iin Allah, setii kiileri dier insanlarla arasnda eli yapm ve yeryzndeki hayat dzenleyici kanunlar gndermitir. Bylece, bu

kanunlarla gelen her eli, insanlar arasndaki ihtilflar kaldrm ve Ved Hutbesinde ifade olunduu gibi, zaman, gklerin ve yerin yaratld na, insanlarn ihtilfsz yaad dneme evirmitir. Elilerin getirdii eriat, ihtilflarn sebeplerini ortadan kaldrd gibi, gelecekteki ihtilflar nleyici tedbirleri de gstermi ve nasl davranlrsa ihtilfa dmeyeceklerini insanlara retmitir. Allah bir kavmi, kendilerini hidyet ettikten sonra nelerden ekinmeleri gerektiini kendilerine aklamadan saptracak deildir. Dorusu Allah, her eyi ok iyi bilendir. (9/Tevbe, 115) (6)

"...Allah, ihtilfa dtkleri hususlarda kymet gn onlar hakknda hkmn verecektir." (2/Bakara, 113)

Ey iman edenler! Hepiniz topluca bara, birlik ve dirlie (Silme, slma) girin ve eytann admlarn izlemeyin. nk o, size apak bir dmandr. (2/Bakara, 208)

nsanlar (aslnda) bir tek mmet (millet) idi. Bu durumda iken Allah, mjde verici ve uyarc olarak peygamberleri gnderdi. nsanlar arasnda ihtilfa/anlamazla dtkleri hususlarda hkm vermeleri iin, onlarla beraber hak yolu gsteren Kitaplar da indirdi. ndirilen Kitapta ve gnderilen peygamber ve onun dininde hi kimse ihtilfa/ayrla dmedi. Ancak kendilerine apak deliller geldikten sonra, srf aralarndaki kskanlktan tr kendilerine Kitap verilenler ihtilfa dt. Bunun zerine Allah iman edenlere, haktan kendisinde ihtilfa dtkleri eyleri izniyle gsterdi. phesiz Allah dilediine doru yolu gsterir. (2/Bakara, 213)

Dinde zorlama yoktur. nk doruluk, sapklk ve erilikten ayrt edilmitir. O halde, kim tutu inkr edip Allah'a iman ederse, hibir zaman kopmayan salam kulpa yapmtr. Allah (her eyi) iitir ve bilir. (2/Bakara, 256)

Allah indinde hak din slmdr. Kitap verilenler, kendilerine ilim geldikten sonra, aralarndaki kskanlk yznden ihtilfa/ayrla dtler. Allahn yetlerini inkr edenler bilsinler ki Allah, hesab ok abuk yapandr. (3/l-i mrn, 19)

Hep birlikte Allahn ipine (slma, Kurana) smsk yapn; paralanmayn. Allahn size olan nimetlerini hatrlayn: Hani siz birbirinize dman kiiler idiniz de O, gnllerinizi birletirmi ve Onun nimeti syesinde karde kimseler olmutunuz. Yine siz, bir ate ukurunun tam kenarnda iken oradan da sizi O kurtarmt. te Allah size yetlerini byle aklar ki, doru yolu bulasnz. (3/l-i mrn, 103)

Kendilerine apak deliller geldikten sonra paralanp ihtilf ederek ayrla denler gibi olmayn. te bunlar iin pek byk bir azap vardr. (3/l-i mrn, 105)

O vakit Allahtan bir rahmet ile onlara yumuak davrandn! ayet sen kaba, kat yrekli olsaydn, hi phesiz, etrafndan dalp giderlerdi. u halde onlar affet; balanmalar iin du et; (umuma ait) ilerde onlara dan. Artk kararn verdiin zaman da Allah'a dayanp gven. nk Allah, kendisine snanlar sever. (3/ l-i mrn, 159)

Ey iman edenler! Allaha itaat edin; Peygambere itaat edin ve sizden olan emir sahiplerine de. Eer bir eyde anlamazla derseniz, artk onu Allaha ve Raslne dndrn. ayet Allaha ve Ahiret gnne iman ediyorsanz (4/Nis, 59)

Ey iman edenler! Allah yolunda savaa ktnz zaman iyi anlayn, dinleyin. Size selm verene, dnya hayatnn geici menfaatine gz dikerek, sen mmin deilsin! demeyin. nk Allahn indinde saysz ganmetler vardr. nceden siz de byle iken Allah size lutfetti; o halde iyi anlayp dinleyin. phesiz Allah, btn yaptklarnzdan haberdardr. (4/Nis, 94)

"...yilik etmek ve fenalktan saknmak konusunda birbirinizle yardmlan; gnah ilemek ve haddi amak zere Yardmlamayn. " (5/Mide, 2)

Sana da, daha nceki Kitab dorulamak ve onu korumak zere Kitab (Kuran) gnderdik. Artk aralarnda Allahn indirdii ile hkmet; sana gelen hakk brakp da onlarn hevlarna/arzularna uyma. (Ey mmetler!) Her birinize bir eriat ve bir yol verdik. Allah dileseydi sizleri bir tek mmet yapard; fakat size verdiinde (yol ve eriatlerde) sizi denemek iin (byle yapt). yleyse hayrda (iyi ilerde) birbirinizle yarn. Hepinizin dn Allahadr. Artk size, zerinde ihtilf ettiiniz (ayrla dtnz) eyleri(n gerek tarafn) O haber verecektir. (5/Mide, 48)

De ki: Allah, size stnzden (gkten) veya ayaklarnzn altndan (yerden) bir azap gndermeye ya da sizi grup grup, parti parti birbirinize drp kiminize kiminizin hncn taddrmaya kadirdir. Bak ki, anlasnlar diye yetlerimizi nasl aklyoruz! (6/Enm, 65)

phesiz bu Benim dosdoru yolumdur; ona uyun. (Baka) yollara uymayn. Zira dier yollar sizi Allahn yolundan ayrr. te (ktlkten) saknmanz iin Allah size bunlar emretti. (6/Enm, 153)

(Bir ksmna inanp bir ksmn da inkr etmek sretiyle) Dinlerini para para edip gruplara ayrlanlar var ya, senin onlarla hibir ilikin yoktur. Onlarn ii ancak Allah'a kalmtr, sonra Allah onlara yaptklarn haber verecektir. (6/Enm, 159)

Allah'a ve Raslne itaat edin; birbirinizle ekimeyin. Sonra korkuya kaplrsnz da rhnz (rzgrnz, gcnz, devletiniz) gider. Bir de sabredin. nk Allah sabredenlerle beraberdir. (8/Enfl, 46)

Ve (Allah,) onlarn kalplerinin arasn birletirendir. Sen yeryznde bulunan her eyi verseydin, yine onlarn gnllerini birletiremezdin; fakat Allah, onlarn aralarn bulup kaynatrd. nk O, azzdir/mutlak gliptir, hakmdir/hikmet sahibidir. (8/Enfl, 63)

nsanlar sadece bir tek mmetti. (nce hepsi tevhid dinine bal iken) sonradan ihtilf edip ayrla dtler. Eer (azbn ertelenmesiyle ilgili) Rabbinden bir sz (ezel bir takdir) gememi olsayd, ihtilf ettikleri konuda hemen aralarnda hkm verilirdi (derhal azap iner ve ileri bitirilirdi). (10/Ynus, 19)

Rabbin dileseydi btn insanlar bir tek mmet (millet) yapard. Fakat onlar ihtilfa dmeye devam ederler. Ancak Rabbinin rahmetine nil olanlar hritir. Zaten Rabbin onlar bunun iin (rahmet etmek iin) yaratt. Rabbinin, andolsun ki cehennemi insanlar ve cinlerle toptan dolduracam eklindeki sz yerini buldu. (11/Hd, 118-119)

Biz, bu Kitab (Kuran) sana srf hakknda ihtilfa dtkleri eyi insanlara aklaman ve iman eden bir topluma da hidyet ve rahmet olmas iin indirdik. (16/Nahl, 64)

Onun yetlerinden/delillerinden biri de, gkleri ve yeri yaratmas, lisanlarnzn ve renklerinizin ihtilfl/deiik olmasdr. phesiz bunda limler/bilenler iin (alnacak) dersler vardr. (30/Rm, 22)

Hepiniz Ona ynelerek ittika edin (Ona kar gelmekten saknn), namaz ikame edin/kln; mriklerden olmayn; Ki onlardan dinlerini paralayanlar ve kendileri de blk blk olanlar vardr. (Bunlardan) her frka/grup, kendi yanndakiyle bbrlenmektedir. (30/Rm, 31-32)

De ki: Ey gkleri ve yeri yaratan, gayb ve mhede edilebileni (gizliyi de ikr da) bilen Allahm! htilf ettikleri, anlamazla dtkleri eylerde, kullarnn arasnda Sen hkm vereceksin. (39/Zmer, 46)

Dini ikame edin/doru tutun ve onda ayrla dmeyin diye, din olarak Nha tavsiye ettiini, sana vahyettiimizi, brhime, Msya ve saya tavsiye ettiimizi sizin iin eriat/hukuk dzeni yapt. Fakat kendilerini ardn bu nizam, Allah'a ortak koanlara ar geldi. Allah dilediini kendisine seer ve kendisine yneleni de doru yola iletir. Onlar kendilerine ilim geldikten sonra, sadece aralarndaki ekememezlik yznden tefrikaya dtler. Eer belli bir sreye kadar Rabbinden bir erteleme sz gemi olmasayd, aralarnda hemen hkm verilirdi... (42/r, 13-14)

Onun iin sen (tevhde) dvet et ve emrolunduun gibi dosdoru ol. Onlarn hevlarna/kt arzularna uyma ve de ki: Ben Allahn Kitaptan indirdiine inandm ve aranzda adleti gerekletirmekle emrolundum. Allah bizim de Rabbimiz, sizin de Rabbinizdir. Bizim ilediklerimiz bize, sizin iledikleriniz de sizedir. Bizimle sizin aranzda tartmay gerektiren bir durum yoktur. Allah hepimizi bir araya toplar, dn Onadr. nsanlar, kabul edip girdikten sonra, Allahn dini hakknda tartmaya girenlerin delilleri, Rableri katnda botur. Onlarn aleyhine bir gazap ve etin bir azap vardr. (42/r, 15-16)

Mminler ancak kardetirler. yleyse kardelerinizin arasn slah edin/dzeltin ve Allahtan korkun, ittika edip saknn ki rahmete ulaasnz. (49/Hucurt, 10)

Ey mminler! Bir topluluk dier bir topluluu alaya almasn. Belki de onlar, kendilerinden daha iyidirler. Kadnlar da kadnlar alaya almasnlar. Belki onlar kendilerinden daha hayrldrlar. Kendi kendinizi ayplamayn, birbirinizi kt lkaplarla armayn. mandan sonra fsklk (yoldan kma) ne kt bir isimdir! Kim de tevbe etmezse ite byle kimseler zlimdir. (49/Hucurt, 11)

Ey iman edenler! Zandan oka kann. nk zannn bir ksm gnahtr. Birbirinizin kusurunu aratrmayn. Biriniz dierlerinin gybetini yapmasn, arkasndan ekitirmesin. Sizden biriniz, lm kardeinin etini yemekten holanr m? te bundan tiksindiniz. O halde Allahtan korkun. phesiz Allah, tevbeyi ok kabul edendir, ok merhamet edendir. (49/Hucurt, 12)

Ey insanlar! Dorusu Biz sizi bir erkekle bir diiden yarattk. Ve birbirinizle tanmanz iin sizi belere ve kablelere ayrdk. Muhakkak ki Allah yannda en deerli ve en stn olannz, en takvl olannzdr, Ondan en ok korkannzdr. phesiz Allah (her eyi) bilendir, (her eyden) haberi olandr. (49/Hucurt, 13)

"Allah, kendi yolunda hepsi birbirine kenetlenmi, yekpre/tek para ve mstahkem bir duvar/bina gibi, saf balayarak savaanlar sever" (61/Saff, 4)

Hadis-i eriflerde Vahdet Kavram

Allahn eli cemaatle beraberdir. (Tirmiz, Fiten 7, hadis no: 2166, Humus 1966; Nes, Tahrm 6)

C emaat rahmet, tefrika (ayrlk karma) azaptr. (Ahmed bin Hanbel, 4/145, 278)

Bereket, cemaatle beraberdir. (bn Mce, Etme 17)

C emaatten bir kar ayrlp sonra len kimse chiliyye lm ile (kfr zere) lm olur. (Buhr, Fiten 2)

C emaatten bir kar ayrlan kimse, boynundaki slm ban karp atm olur. (Ahmed bin Hanbel, 5/180)

C emaatle klnan namaz, bir insann tek bana kld namazdan yirmi yedi derece daha faziletlidir. (Buhr, Ezn 30, Salt 87; Mslim, Mescid 245; Eb Dvud, Salt 48; Tirmiz, Salt 47). (Baka bir rivyette, bu fazilet, yirmi be derece olarak aklanmtr (bn Mce, Mescid 16).

Vallahi, iimden yle arzu ediyorum ki, namaza durulmasn emredeyim de ikame edilsin, sonra bir adama emredeyim halka namaz kldrsn. Bu emirden sonra beraberinde odun demetleri olan birka adam, cemaate gelmeyen kimselere gtrp de zerlerine evlerini cayr cayr yakaym. (bn Mce, Mescid 17; Muvatt, C emat 3)

Vallahi baz kavimler ya cemaatleri terketmekten vazgeecekler ya da Allah onlarn kalplerini mhrleyecektir. Sonra da muhakkak gfillerden olacaklardr. (bn Mce, Mescid 17)

nsanlar mdenler mesbesinde (kymet ynnden farkl ekilde) bulursunuz. (Buhr, Menkb 1; Mslim, Fezilus-Sahbe 199)

mmetimden bir grup kymete kadar dini (dosdoru ve) aktan yaamaya (emr-i bil-marf ve nehy-i anil-mnker yapmaya) devam edecektir. (Buhr, tism 10)

Abdullah bin Amr'dan yle rivyet edilmitir: "Bir gn erken erken Raslullah (s.a.s.)'a gittim. Derken bir yet-i kerme hususunda ihtilf eden iki adamn seslerini iitti de, Raslullah (s.a.s.) yanmza kt. Yznde gazab belli oluyordu. Ve: "Sizden ncekiler ancak ve ancak Kitab hakknda ihtilflar sebebiyle helk oldular" buyurdu. (Mslim, lim 2, hadis no: 2666)

"Kur'an' kalpleriniz onun zerinde birletii mddete okuyun! Onun hakknda ihtilfa dtnzm, hemen kalkn." (Mslim, lm 3-4, hadis no: 2667)

Sizin iin korktuum, dnyann sizden ncekilerin nne yayld gibi, sizin nnze de yaylp onlarn birbirlerine kar nefsniyet gttkleri gibi sizin de birbirinize kar nefsniyet gtmeniz ve bu durumun onlar helk ettii gibi sizi de helk etmesidir. (Buhr, 4/117)

Enes (r.a.)den rivyet edilmitir: O der ki: Din zerinde mnkaa yapyorduk ki, zerimize Hz. Peygamber (s.a.s.) geldi. Bizi mnkaa (mir) eder halde grnce, imdiye kadar hi grlmemi derecede kzd ve yle dedi: Ey Muhammedin mmeti, nefislerinizi bu derece atelendirmeyin; siz bununla (din ve akde konularnda mnkaa ile) m emrolundunuz? Bundan nehyedilmediniz mi? Sizden ncekiler de sadece bu sebepten yok olmadlar m? Hayr az olduu iin

mcdeleyi terk edin. Mnkaay terk edin; zira mnkaa, kardeler arasna dmanlk sokar. Mnkaay terk edin; zira fitnesinden emin olunmaz. Mnkaay terk edin; zira o, (zihinlerde) phe meydana getirir, amelleri yok eder. Mnkaay terk edin, zira mmin (dinde) mnkaa yapmaz. Mnkaay terk edin, zira mnkaa yapann hasert (zarar) tam olmutur. Mnkaay terk edin, zira mnkaada devam, gnah iin kfidir. Mnkaay terk edin, zira o, Rabbimin putlara tapmak ve arap imekten sonra beni nehyettii ilk eydir. Mnkaay terk edin, zira eytan ibdetten mitsiz olduu halde, aranza fitne ve fesat sokmaktan mitvrdr. te bu, dinde mnkaadr. Mnkaay terk edin, zira sriloullar (bu yzden) 71 frkaya, hristiyanlar 72 frkaya ayrldlar. mmetim ise 73 frkaya ayrlacaktr. Bunlarn bir ksm (biri) hri, hepsi de dallet zerindedir. Bu kurtulan ksmn kimler olduu sorulduu zaman Raslullah u cevab verdi: "Benim yolum zerinde olanlar, ashbm, Allah'n dini zerinde mcdele ve mnzaraya girmeyenler ve herhangi bir gnah sebebiyle tevhid ehlinden birini tekfir etmeyenlerdir." (El-curr, e-era, s. 55; T. Koyiit, Hadisiler ve Kelmclar Arasndaki Mnakaalar, s. 225-226) (Not: Bu hadis rivyeti, Ktb-i Sitte ve benzeri sahih hadis kitaplarnda yer almaz, hadisin shhati bilinmemektedir.)

sriloullar yetmi bir frkaya blnd; ilerinden biri kurtuldu, dierleri atetedir. sann mmeti yetmi iki frkaya ayrld; biri kurtuldu, dierleri atetedir. mmetim yetmi frkaya ayrlacak, biri kurtulur, dierleri atetedir. (bn Mce, hadis no: 3991-3993) (Not: Bu hadisin shhati de hadisiler ve baz aratrclarca tartlmtr.)

Vahdetin Tezhr; C emaat

C emaat; insan topluluu, bir fikir ve inan etrafnda toplanm kimseler demektir. slm cemati gibi. slm dini, mslmanlarn cemat halinde yaamalarna; her hususta birbirlerini destekleyen ve birbirlerine yardmc olan bir toplum olmalarna nem vermitir. Peygamber (s.a.s.) mminleri, bir binay oluturan ve birbirleri ile kenetlenmi tulalara benzetmektedir. Kur'an- Kerm de, onlar "kardeler" olarak niteler.

slm cemati kardelik, eitlik, yardmlama ve karlkl fedakrlk zerine kurulmutur. Aralarnda snflama, rk ve blge ayrm yoktur.

Aralarndaki birlik ve beraberliin temel dayana ise Kur'an ve Kur'an' aklayan snnettir. Birlik, Kur'an ve snnetin bildirdii yol zere olur. "Ey inananlar, Allah'tan O'na yarar biimde korkun ve ancak mslmanlar olarak ln. Ve topluca Allah'n ipine (Kur'an'a) sarln, ayrlmayn." (3/l-i mrn, 102-103). "Sen ynn Allah' birleyici olarak doruca dine evir. Allah'n yaratma kanununa (uygun olan dine dn) ki, O, insanlar ona gre yaratmtr. Allah'n yaratmas deitirilemez. te doru din odur. Fakat insanlarn ou bilmezler. Yalnz O'na ynelin ve O'ndan korkun; namaz kln ve (Allah'a) ortak koanlardan olmayn. Onlar ki dinlerini paraladlar ve blk blk oldular. Her grup kendi yanndakiyle sevin(ip vn)mektedir. " (30/Rm, 30-32).

Ne yazk ki bugn mslmanlar genelde bu duruma dmler, dinlerini para para edip gruplara ayrlmlardr. vnmeleri de dier gruptakilere kardr.

Hz. Peygamber (s.a.s.): "C emat rahmettir, tefrika ise azaptr" (bn Hanbel, IV,145) buyurmaktadr. Yine yle buyurur: "Allah'n eli cematle beraberdir. " (Tirmiz, Fiten, 7). "Bereket cematle beraberdir. " (bn Mce, Et'me 17).

Allah'n birlii ve toplumun btnl inanc etrafnda toplanmay en mhim gaye sayan slm dininde, "cemat" denilince; inanta olduu gibi, dnya ilerinde de bir araya gelip yardmlaarak yaayan samm ve ihlsl mslmanlarn tekil ettii birlik akla gelir. nk insan daima cemat ve daha geni anlamyla cemiyet halinde yaayan "zoonpolitikon: Toplumcu bir canl yaratk"tr.

Vicdan ile birlikte, beraber yaama istei, cemat rhu insanda olumaya balaynca, onu kibirden, bencillikten, dar grllkten karr ve o nisbette sosyalletirir. Kibirli ve dar bir vicdan yalnz kendini sever. midi kendisi iin, korkusu yine kendisi iindir.

Fakat Yce bir duyguyla bu sevgi ve korku biraz ykselip de bir bakasn da kendisi gibi ve kendisine eit bir deerde grmeye, onun iyiliine sevinip, zararna da kendisi zarar gryormu gibi znt duymaya balarsa, onda cemat ruhu olumaya balam demektir.

nsann bu "toplum halinde yaama" ihtiyacn en doyurucu bir ekilde din giderebildiinden, cematler din syesinde ortaya km ve dine zg gruplar olarak kabul edilmilerdir. C emaat, bir peygamber etrafnda ve ashabnn kendisine tamamen ahs ballklarna dayanarak oluur.

Prensibi sammiyet, sadakat ve ihls olan bu slm cemaatinin yegne baar srr, kardelik ndaki birlik-beraberlik uurudur'. Allah (c.c.) onlar hakknda Kur'n- Kerm'de: "Allah yolunda hepsi birbirine kenetlenmi, yekpre/tek para ve mstahkem bir bina gibi, saf balayarak mcadele edenleri sever" (61/Saff, 4) buyurmutur. Dinimiz, toplumun huzuru, hengi ve sosyal gelimenin gerekleebilmesi; yalnz muayyen baz fertlerin deil, btn bir toplumun madd refah ve sadeti iin m'minlere, kiisel vazifeler yannda ictima devler de ykler. C emiyeti oluturan kiileri inanta, yaayta, gyede, strap ve refahta birlemesi gereken kardeler iln eder. Bu hususta Hz. Peygamber (s.a.s.) "Birbirini sevmede, birbirlerine acmada ve korumada m'minler bir vcut gibidir. Vcudun herhangi bir organ rahatsz olursa, dier organlar toptan humma ve uyumsuzlua tutulur" buyurmutur. Ayrca ayrm yapmakszn btn insanlarn birbiriyle kenetlenmelerini birbirine yardm elini uzatmalarn, bir iman vazifesi olarak emretmitir. C enb- Hakk: "... yilik etmek ve fenalktan saknmak konusunda birbirinizle yardmlan; gnah ilemek ve haddi amak zere yardmlamayn." (5/Mide, 2) buyuruyor. Bu tr sosyal vazifelerimizi yapmadka mslman olarak yaayabilmemize imkn yoktur. nk "Gerek mminler kendileri ihtiya iinde olsalar bile, kardelerini kendi nefislerine tercih ederler." (59/Har, 9). Ayrca yine "Sizden biriniz, kendi nefsi iin sevdiini mmin kardei iin de istemedike gerek mmin olamaz" buyuran Hz. Peygamber, cemiyetin temelini en salam bir tarzda yle ifadelendirmitir: "nsanlarn en hayrls insanlara faydal olandr." (el-Acln, Kefu'l-Hafa, s. 472). (7)

C emaat kelimesinin asl, toplamak, bir araya getirmek anlamndaki cem fiilidir. C emaat, szlkte, insan topluluu, bir araya gelen insan grubu demektir. Geni anlamyla cemaat; bir fikir ve inan etrafnda bir araya toplanan insan topluluuna verilen addr. Bir fkh terimi olarak cemaat ise; namaz bir imamla birlikte klan mminler topluluudur. En geni anlamyla cemaat; slm mmeti topluluunu ifade eden bir kavramdr. Dnyadaki btn mslmanlar bu anlamda bir btn halinde cemaattirler. Bu cemaatin ana zellii, ayn Dine, yani Tevhid esaslara inanmalar, ayn kbleye ynelmeleridir. Dnyann neresinde yaarlarsa yaasnlar, btn mslmanlar slm cemaatinin birer yesidirler.

C emaat; rastgele, tesadfen veya artlarn bir araya getirdii insanlar deildir. C emaatin yeleri de yaptklarn bilmeyen, hangi artlar altnda bir araya geldiinden habersiz ve uursuz kimseler deillerdir. C emaat, uurlu bir birlikteliktir. Kuru kalabalk, yani kitle (cemdt) deildir. Kitle, artlarn bir araya toplad kalabalktr. Yolu ve hedefi belli deildir. Asgar mterekleri bile ortada yoktur. Belki bir karn, belki etkili bir rzgrn, belki gz ak bir propagandacnn bir araya toplad bir srdr. Sry, akll ve gz ak obanlar istedii gibi srkleyip gtrrler. Bir topluluun cemaat adn alabilmesi iin, o topluluun belli bir fikir etrafnda, belli bir hedefe gitmek zere bir araya gelmesi, belli ilkelere bal olmas ve balarnda cemaat ile zdelemi, ayn amaca bal yetkin bir imamn (nderin) bulunmas gerekir.

Namaz ve C emaat: slm cemaatinin en kk rnei, mslmanlarn namazda bir araya gelmeleridir. Namaz cemaati, slm cemaatini oluturmada arpc bir

rnektir. Peygamberimiz'in cemaatla namaz klmay niin sk sk tavsiye, hatta emrettii bu nedenle daha iyi anlalr. Mminler kendi aralarnda setikleri ya da uygun grdkleri bir namaz imamnn arkasnda bir farz namaz klmak zere cemaat olurlar. Onun arkasnda saf tutarlar. Namaz ierisinde onun komutuyla ruk ve secde yaparlar. Onunla birlikte hareket ederler, onunla beraber namaz tamamlarlar.

Namaz iin bir imama uyan mmin, namazdaki btn hareketleri imamla birlikte ama ondan sonra yapar, ayn zamanda da o imama uyan dier mminlerle beraber yapar. Namazda kendi bana hareket etmez, dier mslmanlarla birlikte ayn amac gerekletirmeye, yani namaz ikame etmeye (yerine getirmeye) alr. C emaatle klnan namazdaki hiyerarik dzen, mslmanlarn oluturaca toplumun dzenine de bir iarettir. Namazda nde imam olur ve btn cemaat yerin geniliine gre onun arkasnda sra halinde saf tutar. Buradaki dzen piramit dzeni deil, eitlik ve kardelik dzenidir. nk slm cemaatinde soylular ve imtiyazllar snf yoktur. Hi kimse dierinden stn deildir. Setikleri imam bile onlardan biridir ve yalnzca namazda onlarn bir adm nndedir.

C emaat Anlay ve slm Toplumu: slm toplumunda herkes birbirinin kardeidir. Tpk namazda saf tuttuklar ve beraber olduklar gibi, kendi aralarndan setikleri ehl-i hal vel akd (imam, halfe, emir sahibi, veliyyl-emr) yetkilisinin bakanl altnda dnya ve din ilerini yrtrler. Allahn dinini yaamaya alrlar. Onlarn nderleri kendileri gibidir, hi bir stnl yoktur ve onlarn serbest oylaryla (biatleriyle) seilmilerdir. Namazdaki imam gibi yetkileri snrldr ve o, Allaha itaat ettii mddete m'minler de ona itaat ederler. Bir kimse, cemaat istemedii halde onlara namaz imam olamad gibi; hi kimse de, mmet istemedii halde zorla, diktatrce, onlara imam (ynetici) olamaz.

Mminler, tpk namazda olduu gibi toplum hayatnda de birbirlerinin yanndadrlar. Mslmanlar namazda niin bir araya geldiklerinin uurunda olduklar gibi, mslmanlarla niin bir arada olmalar gerektiinin de farkndadrlar. Onlarn cemaat oluu bilinli bir tercihtir. Onlarn aralarndaki ba iman badr; soy, hemehrilik, rk, kabile, hizip, ya da vatandalk, hele hele kar beraberlii hi deildir. Mslmanlar bulunduklar yerlerde kk cemaat olsalar bile ayn zellii tarlar, ayn uura sahiptirler. Herhangi bir amac gerekletirmek zere bir araya gelen mmin topluluklarnn da bundan farkl yanlar yoktur.

Bazen btn mslmanlarn bir nderin (imamn) ynetimi altnda bir araya gelmeleri mmkn olmayabilir. artlar buna msaade etmeyebilir. Gnmzde mslmanlar farkl corafyalarda ve farkl bamsz(!) lkelerde yaamaktadrlar. Birok ayr siyas g mslmanlara hkim durumdadr. Buna ramen onlar slmn genel esaslar ve hedefleri etrafnda bir cemaat olmak durumundadrlar. Onlar birbirlerinin kardeidirler. Herkes birbirinin destekisi, yardmcs ve ducsdr. Mslmanlar bulunduklar yerde, az da olsalar cemaat anlayn yaatmakla grevlidirler. Baz mminler, bir amac ya da bir hedefi gerekletirmek zere bir araya gelebilirler, bir grup almas yapabilirler. Vakf, dernek ve tekilat ats altnda rgtlenebilirler. Bu ekilde oluan cemaatler, kendi aralarnda baz prensipleri uygulasalar bile, dier mslman cemaatlerle slm kardelii erevesinde iliki kurarlar, ayrlk gtmezler, onlara srtlarn dnmezler.

Bir cemaatin slm olup olmamas, onun slm prensiplere ne kadar uyduuna baldr. En iyi cemaat biziz iddias geersizdir. Belli bir amac ve almay gerekletirmek zere bir araya gelen cemaatler, tefrikaya sebep olmamal, mslmanlar blp paralamamaldr. Dinde ayrlk gdenlerin ve kendi cemaatinin veya grubunun grlerini, prensiplerini din haline getirenlerin son derece hatal olduklar aktr. Kald ki slm srekli bir ekilde mslmanlarn kardeliini vurgulamakta, onlar vahdete dvet etmektedir. Mslmanlar, yaadklar yerlerde aznlk da olsalar cemaat olmaya almallar. Bunu yapmazlarsa ve cemaat uurunu diri tutmazlarsa; cemaat olmann avantajlarn ve nimetlerini karrlar. C emdt, yani uursuz, sradan sr haline gelirler. Srleri gden obanlar de her zaman bulunur.

C emaat Olmann nemi: slm, cemaat dinidir. slmn ilke ve prensipleri en gzel ekilde cemaatle beraber yerine getirilir. slm, mslmanlarn uurlu cemaatler olmasn emretmitir. Peygamberimiz Medinede bu rnek cemaati kurmu ve nasl olacan gstermitir. Byle bir cemaat mmin iin koruyucu bir elbise, kale gibidir. C emaat olan mminler birbirlerini daha iyi tanrlar, birbirlerini sever sayarlar, destek olurlar, yardmda bulunurlar. Birbirlerinin durumlarndan haberleri olur, birbirlerinin eksik taraflarn tamamlarlar. Tpk bir vcut gibi birbirlerinin acsyla kederlenirler (Buhr, Edeb 27, 8/12; Mslim, Birr 17, hadis no: 2586, 4/1999).

slm cemaat, Kuran anlay ve Peygamberin yolu zerine kurulur. Onlarn arasnda kardelik, karlkl yardmlama, dayanma, fedkrlk ve sayg vardr. Onlarn arasnda snf, soy, kabile, meslek, blge stnl gibi eyler yoktur. Kuran, mslmanlar Kuran etrafnda bir araya gelmeye dvet etmektedir (3/l-i mrn, 103). Dinlerini paralayanlar gibi para para olmaktan sakndrmaktadr (30/Rm, 32). Allah (c.c.), kuvvetli bir bina gibi bir araya gelip kendi yolunda cihad eden mminleri sevmektedir (61/Saff, 4).

Peygamberimiz (s.a.s.) de, birok hadisinde mslmanlara cemaat olmay tevik etmekte, bunun nemini bildirmektedir. Peygamberimiz (s.a.s.) buyuruyor ki: C emaat rahmettir, tefrika (ayrlk karma) ise azaptr (Ahmed bin Hanbel, 4/145). Bunun yannda cemaatle namaz klmay ok nemsemekte, mminlerin cemaatle namaz klarak ok fazla karlk alacaklarn haber vermektedir. Kuran Hz. Peygambere, dman korkusu olsa bile mminlere namaz cemaatle kldrmasn emretmektedir (4/Nis, 101-102). Mslmanlarn cemaat olmalarnn en gzel rnei beraber namaz klmalardr. C emaatle namaz, slm cemaatin temelini atar, cemaat uurunu kazandrr. Bu nedenle cemaatle klnan namazn derecesi tek bana klnana gre yirmi be, veya yirmi yedi derece daha yksektir (Buhr, Ezn 30, 1/166; Mslim, Mescid 42, hadis no: 649, 1/449; Eb Dvud, Salt hadis no: 559, 1153; bn Mce, Mescid 16, hadis no: 786-790, 1/258; Tirmiz, Salt 245, hadis no: 330, 2/150).

slma gre cemaat olma o kadar nemlidir ki, iki kii bir araya gelseler, hemen cemaat olmalar tavsiye edilir (Buhr, Ezn 35, 1/167; bn Mce, kametus-salt 44, hadis no: 972-975, 1/312; Nes, mmet 43-44, 2/80). C emaate devam etmenin sevab kadn ve erkek mminler iin ayn derecededir. Peygamberimiz kadnlarn cemaate gelmelerine engel olunmamasn istemitir (Buhr. Ezn 162, 1/218; Mslim, Salt 30, hadis no: 442, 1/326; Eb Dvud, Salt 52, hadis no: 565-568, 1/155). Mslmanlar farz namazlar, C uma ve bayram namazlarn cemaatle klarlar. C uma ve bayram namazlarnn ancak cemaatle klnmas, tek bana klnmasnn mmkn olmamas olduka nemlidir. phesiz C uma ve bayram, mminlerdeki cemaat uurunu kuvvetlendirir, onlar birbirine yaklatrr, aralarndaki kardelik ilikilerini artrr.

nsan, yaratl gerei toplum halinde yaamak zorundadr. slm, mslmanlar uurlu bir toplum olarak yetitirmek istiyor. Bir arada yaama bilinci, fedakrl, bakalarn hesaba katma, hak ve hukuka uyma ahlkn, yardmlama, aclar paylama, nimetleri ve klfetleri blme anlayn gelitirir. slm btn bu ideallerin en gzel bir ekilde yerine getirilmesini, bunlarn bir ibdet bilinciyle yaplmasn istemektedir. C emiyet (toplum) iinde yaadnn farknda olan, her konuda onlar da hesaba katar. Ancak kendi bencil duygularn doyurmak isteyenler, kibirliler ve bakalarnn haklarna tecavz etmeyi normal grenler, bu anlayn dna karlar. slm, toplum halinde yaama ihtiyacn en doyurucu bir biimde teklif ediyor ve bunun kurallarn ortaya koyuyor. Bunun iin slm cemaati, peygamber ve lh vahye inanma mant zerine kurulur ve geliir. Bu cemaatin gayesi de Allahn hkmne daha gzel bir ekilde uyabilmektir. Mminler, cemdt olma yanllndan cemaat olma uuruna ykselmelidirler. (8)

C emaat ve Tebli almalarnda Usl

Bat, felsefe mirasna sahip olduu ve her filozof, kendinden nceki filozofu tenkit edip onun doru olarak ileri srdn eletirip delillerini rtmeye alm olduu iin Btllar, hakikati bulamamlar ve bulduklarn iddi etmeyecek/edemeyecek durumdalar. Demokrasi, biraz da bu anlayn rndr. Greceli dorulara, deiken gereklie sahip olan farkl grler deiik partiler eklinde temsil edilir ve halkn ounluu hakem tyin edilerek bu greceli dorulardan bir

veya birka ne kar, kimsenin kesin/mutlak dorusu olmadndan buna itiraz eden kmaz. Herkes, karsndakinin olduu kadar kendi dorularnn da greceli olduunu benimser. Bu tavrda arlk szkonusudur, nk onlara gre insanlarn uymak zorunda olduu mutlak hakikat diye bir ey yoktur ve herkesin dorusu kendisinedir. Buna karlk Doulular, tenkit mirasna deil, erh geleneine sahiptir. erh gelenei ve vel klt, ahslar ve onlarn grlerini Yceltme tavrna gtrmtr. Filozoflarn tam aksine, kendi acziyetini kabul eden halef, hep seleflerini Yceltme gayretindedir. Bu tavrn da mkul ve mer bir tavr olmad, farkl bir arlk rn olduu rahatlkla Kurandan yola karak deerlendirilebilir.

Mslmanlarn, modernizmi olduu kadar geleneklerini de sorgulamak zorunda olduu gibi, ayn zamanda hem birey, hem cemaat olarak yaptklarn gzden geirip sk sk otokritik yapmalar, metot ve sylemlerini masaya yatrmalar gerekmektedir. Bu muhsebeyi yap(a)mayan fert ve cemaatler, hedeften sapma ve amalara uygun aralar kullanamama yznden sadece kendi veballerini deil; mmetin veblinden paylarna deni de yklenme riskiyle kar karya kalacaklardr.

Sadece iyi niyetin yeterli olmad, usl ve yntemin byk nemi olduu inkr edilemez. Bu dvya sadece akll geinen dmanlar deil, aklsz dostlarn iyi niyetli ama yanl tavrlar da byk zararlar vermektedir.

Her konuda doru tek deildir; bu, zellikle beer dorular iin byledir. Dorunun iki kayna, ls vardr: lki, bir ad da Hak olan C enb- Hakka ait doru; dieri de insan akl, ilmi, miras ve tecrbesine ait doru. Birincisi, mslmana (Allaha teslim olana) gre mutlak dorudur. Yani, her zamanda ve her yerdeki her insana/mslmana gre dorudur; deimeyen, tartlamayacak ve teslim olunacak doru. kincisi ise beer dorudur. Yani, greceli, zann, ictihd, yoruma dayanan, tarihe, corafyaya, kiiye gre deiebilecek olan doru. Kuranda muhkem ve yoruma yer brakmayacak aklkta verilen bilgiler, emredilen veya yasaklanan hkmler mutlak dorudur, hak ve hakikattir. Kuranda farkl anlamaya msit yoruma ak hkmler ya da Kuran ve sahih snnette yer almayan dorular ise ikinci eit dorulardr. Bunlar, delillere sahip olmaya, deliller arasnda tercih veya delillerin salaml konusunda ikn olmaya gre farkllk arzedebilecek greceli dorular, deiken gereklerdir.

mmetin ihtilf edegeldii mezheb/ictihad, fkh dorular da bu gruba girer. Mehur abdest rneinde olduu gibi. Mliklere gre doru olan ban tmnn meshedilmesidir, bu farzdr. Haneflere gre doru, ban drtte birinin meshedilmesinin farz olduu, filere gre ise san birka telinin. Bu ictihd dorulardan kalkarak bir mlik hanefye, hanef de fiye abdestsiz, dolaysyla namazsz diyemez veya bu gereke ile arkasnda namaz klnmasnn ciz olmadn ileri sremez. Yoksa, mminlerin kardeliinden bahsetmek mmkn olmaz. Az ve burnun Haneflere gre d organ sayld iin guslde ykanmasnn farz olduu, filere gre ise i organ kabul edilerek ykanmasnn gerekmedii rnei de bunun gibidir. C uma namaznn shhat artlar konusunda da mezheplerin dorular birbirinden ok farkldr. Hatta ayn mezhebin farkl mctehidlerinin de farkl ictihadlar vardr. Bu ve bunun gibi ictihd dorularn hangisinin delili bir kimseye kuvvetli gelirse, o gr din kabul etmemek, farkl ictihadlar sulamamak artyla benimser, yaar. Ama unutulmamaldr ki, Kurann emrettii bir ibdeti hibir ictihad yasaklayamaz, haram kldn da mubah klamaz. nk, hakknda nass olan bir hkm, ictihad konusu deildir, olamaz. Mevrid-i nassda ictihada mesa yoktur (Mecelle, Madde 14). Yani, yet ve sahih hadis olan yerde ictihad yoluna gitmez ciz deildir. Unutmamak lzmdr ki, ictihadla sbit olan bir eyin hkm kesin deil; zanndir. Hele, ben mctehid deilim diyenlerin dini yorumlamas, sadece kendini balar. Allah, falan veya filan ztlarn din yorumlarna itaat edip etmediimizden deil; kendi Kitabna uyup uymadmzdan soracaktr.

Rabbin dileseydi btn insanlar bir tek mmet (millet) yapard. Fakat onlar ihtilfa dmeye devam ederler... (11/Hd, 118). Gr alarndaki farkllk, mslman akla gr zenginlii kazandracak, farkl dnceleri incelemesini, olaylar btn boyut ve cepheleriyle kavramasn, akl akla katmasn salayacak bir shhat almeti olaca yerde; bu durum, bozuk an mslmannda i ekimelere ve dvme frsatna dnmtr. Kendi ayplarnn, bakalarnn ayplarn grmesini engelleyen kiiye ne mutlu! denildii halde, bizler i dnyamza, kiisel ve toplumsal kusurlarmza pek az bakyoruz. Bakalarnn ayplaryla urap onlar sergilemek, onlar ha bire eletirmek, frsat bulursak bize gre hatalarn yzlerine vurmaktan, kendimizi dzeltmeye frsat kalmyor. Baz mslmanlara gre, liderlerinin bir bildii, yaptklarnn bir hikmeti olduundan, her eye tevil gzlnden baklabildiinden kendi liderlerinin veya gruplarnn yanl, bakalarnn dorusuna tercih edilebiliyor.

Gnlk hayatta ve Dini anlamada farkl grlerin, farkl yorumlarn olmas normaldir. Hatta farkl grlerin olmas bir faydadr, bir kolaylktr. Burada dikkat edilmesi gereken, Dini kendi hevsna gre anlama, sonra da kendi anladn din haline getirme yanlldr. Dinin zn zedeleyecek yanl yorumlar ve bunlarn inan haline getirilmesi bir anlamda bay dir ve tefrikaya yol aar. Mslmanlar arasndaki vahdetin en byk dman, yanl din anlay, lke, blge, etnik grup, siyasi rejimler, mezhep ve tarikat taassubudur. Halbuki btn bunlar tefrikaya sebep olmaz, aksine mslman toplumlarn entegre olmasna yardmc olurlar.

Mslmanlar farkl mezheplere, mereplere, dncelere, lkelere, ilkelere sahip olabilirler, farkl corafyalarda yaayabilirler, farkl gruplar ierisinde bulunabilirler. Bunlar normal eylerdir. Ancak herkes kendi anladn, kendi merebini, kendi mezhebini, kendi tarikat veya partisini din haline getirirse; ite bu Dinde tefrikadr. Unutulmamaldr ki, Din Allahndr ve Kuranda anlatlmtr; Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.s.) de bize tebli etmi, hayatyla ve ahlkyla dinden ne anlalmas gerektiini gstermitir. limlerin, mezheplerin, gruplarn Dinden anladklar, yalnzca bir yorum veya Dini daha iyi yaama noktasnda bir aba gibi grlmelidir. Onlarn anladklar hi bir zaman Dinin kendisi deildir. Bir gruba, bir mezhebe, bir merebe bal olmak mmkndr ve bazen ihtiyatr. Ancak, sadece kendi merebini, kendi grubunu hak, dierlerini btl grme anlay tefrika mantdr. Mezhepli olmak ihtiya, mezhepi olmak yanltr. Bir merepten olmak doal, ama merepi olmak doru deildir. Bir gurupla faydal alma yapmak zere bir araya gelmek, bu amala bir cemaate mensup olmak iyi, ama grupu olmak sakattr. Btn bu yanllar tefrika sebebidir (9)

Bu anlamdaki hadis rivyeti uydurma da olsa, ihtilflar rahmet olabilir; eer ihtilfa konu olan beer alanla mutlak hakikat ayrmn doru yapar, ihtilf edebiyle imtihan edildiimizi farkeder ve nasl ihtilf edeceimizi bilirsek... Yoksa, her grup kendi mezheb veya merebini, cemaat prensiplerini Din haline getirir ve onlarla vnmeye kalkarsa (23/Mminun, 53; 30/Rm, 32) bu, rahmete ulatran ihtilf snrn aar, azb sebebi tefrikaya dnr.

Kendisinin mctehid deil; takliti olduunu syledii halde, mctehidlerin bile vermedii fetvlar, gya onlarn ictihadlarndan yola karak cesretle vermek, kraldan fazla kralclktr. Kurandan baka kutsal kitaplar, Peygamber (s.a.s.)den baka sz eletirilemez insanlar kabul diye tanmlanacak problemlerle mslmanlar dnyada rahmet ve devlete, hirette cennete zor kavuur.

Bir limin, bir mctehid veya mfessirin yorumunu tercih etmek baka, o yorumu mutlak doru olarak Din kabul etmek daha bakadr. Aksi halde, ondan nce yaayan, onu tanmayan mslmanlarn, ya da o dorular farkl yorumlayan veya ok deiik tarih, corafya ve artlarla evrili kimselerin durumu ne olacaktr? Deliller braklarak ahslarn ve onlarn sylemlerinin bayraklatrlp tereddtsz kabul ve herkesin kabul etmesi gerektii anlay, "ya hep ya hi" eklindeki kumarbaz beklentisidir. Men l ydrak kllh, l ytrak kllh Bir ey btnyle elde edilemezse, tmyle de terk edilmez.

Bugn insanlara sunulan din; byk oranda udur: Beer grler, greceli ve tartmal konular, cemaatlerin tartmal dorular, filn efendi hazretlerinin grleri, mezheb ictihad ve kelm deerlendirmeler, hatta bazen Kurann baz emirlerini yasaklayan, baz yasaklarn mubah klan tavrlar... Kurann nemsedii konular yerine, hi yer vermedii konular din ad altnda topluma kabul ettirilmek istenmekte, mesajn bana oturtulmaktadr. Fili farkl yerlerinden yakalayp bu paray fil diye tanmlama tavr, basarla birlikte basreti, alnndaki gzyle beraber gsndeki gz de kullanmas gereken, gzleri ak ve her dem uyank bulunmas icap eden mslmanlarn maalesef tavr olabiliyor. Dini, bazlar ekilsel zellikler, bazlar sark, sakal, cbbe ve araftan ibret sayarken, bazlar sadece falan ztn kitaplarn okuyup aklamak, bazlar ise tesbih ekmekten, bazlar sadece cihad veya siyasal yorumlardan, haftalk ders ve sohbetlere katlmaktan, bazlar dergi karmak veya radyo imknlarndan ibret sayabilmektedir. Bundan da daha fecsi, Kurann srarla emrettii halde, baz mslmanlarn

srarla yasaklad kimi ibdetler szkonusu olabilmekte ve Kurana taban tabana zt olan bir yasa, mesel Kur'n bir emrin, farzann terkini, fiz gibi bir haramn mubahln cihad yorumu ve drul-harp mant ile topluma empoze etmektir.

Gzel insan olmamz ve mesajmzn gzel olmas iin, insanlar baka eye, tartmal teferrruata deil; sadece Allaha, Allah'n mutlak dorularna, yani hakka dvet etmemiz ve bunu herhangi bir hizip adna deil, mslman isim ve sfatmzla, slmn hizipler st temel prensipleri adna yapmamz gerekmektedir: (nsanlar) Allaha aran, slih amel ileyen ve ben mslmanlardanm diyenden daha gzel szl kim vardr. (41/Fusslet, 33). Mslman dv adam, yetlerdeki btncl arya ramen; parac, hizipi, cemaatlerinin yorumunu ne karan bir yaklam sergileyerek knanacak bir tavra debiliyor: Onlardan dinlerini paralayanlar ve kendileri de blk blk olanlar vardr. (Bunlardan) her frka, kendi yanndakiyle sevinmektedir. (30/Rm, 32). Bugn kimi cemaat mensubu kiiler, insanlara Kurann nceliklediklerini, mutlak hakikatleri, Kurann muhkem dorularn anlatacaklarna, slmn temel esaslarna dvet edeceklerine; kendi tartlabilecek dorularna armaktadrlar. Dinlerini para para edip gruplara ayrlanlar var ya, senin onlarla hibir ilikin yoktur. Onlarn ii ancak Allah'a kalmtr, sonra Allah onlara yaptklarn haber verecektir. (6/Enm, 159)

slm inanlar (Akaid), beer grlere ve ahs anlaylara deil; vahye dayanr. Kimsenin hev ve hevesleri akaidde balayc olamaz. tikad belirleyen llerin tek kayna vahydir. Vahy olduu tartlan veya mns farkl anlalmaya msit olan hkmler de akaid iin kesin l olamaz. slm inan esaslar, delleti ve sbtu kat olan vahyin itikad hkmleridir. Kesin doru, mutlak doru olan hkmler, tm mslmanlarn kabul etmek zorunda olduu sdk ve mtevtir haberlerdir.

slm akaidi, pheye, zanna, beer gr ve yoruma dayanmaz. Kiinin mslman olabilmesi iin inanmak zorunda olduu hususlar, en kk apta veya en kk cz reddedildiinde kiiyi kfre sokan hkmler, akaid esaslardr. Tabii ki bunlar, vahy olduunda en kk phe bulunmayan mtevtir haberlerdir. Yani, Kuran ve mtevtir hadislerdir. Bunlara sbtu kat deliller denir. Akaidde balayc bir hkmn, delletinin de kat olmas gerekir. yet veya mtevtir hadislerdeki baz ifadelerin hangi mnya dellet ettii kesin olmayabilir; mnya delaleti zann, yoruma ak olabilir. Kimse bir ahsn ictihadn, ya da kendi anlayn, beer bir yorumu, baka insanlara inan esas olarak dayatma hakkna sahip deildir. Mnya delleti zann olan ahs aklama veya yorumu kabul etmeyenleri tekfir etme hakkna hi kimse sahip deildir.

Baz kaypak kavramlar, karmzdaki mslmann dinle ters dmeyecek ekilde farkl anlam ykleyerek onu savunmas veya baz kurallarn uygulamas hi dikkate alnmadan, tevil etme zgrln onlara vermeden, kendi anladmz biimde kfr olduuna hkmetmek, hatta bir adm daha ileriye gidip onlara kfir demek, greceli dorularmz mutlak hakikat yerine koymak demektir. Kendisi de u veya bu lde, ama mutlaka dzenin u veya bu kurumundan getii halde, alternatif bulamad iin o kurumlara u veya bu ekilde taklanlara mslman gzyle bakmamak... Bu gibi durumlar, karsndakine ictihad hakk vermeden, kendini veya reisini mctehid iln etmektir. Hatta, mctehid hata yapabilecek kii olduu halde, kendi cemaat grnde, liderinde yanlma ihtimali kabul etmeyen kiinin bu tavrnn ne anlama geldii, dilin ifde etmekten ekindii fec bir tavr olmaktadr. Allah brakp bilginlerini (hahamlarn), rhiplerini rabler edindiler... (9/Tevbe, 31). Adiy bin Htem, Raslullahn yanna geldiinde bu yeti okuyunca, Adiy: Y Raslallah, hristiyanlar din adamlarna ibdet etmiyorlar, onlar rab ve ilh edinmiyorlar ki dedi. Raslullah (s.a.s.) bunun zerine yle buyurdu: Onlara haram hell, hell da haram yaptlar, onlar da uymadlar m din adamlarna? Adiy: Evet dedi. Efendimiz buyurdu ki: te bu, onlara ibdettir/tapnmadr. (Tirmiz, Tefsirul-Kuran 10, hadis no: 3292)

Din, zellikle akde, haram-hell ls ve ibdet hkmndeki ahkm, mutlak dorulara dayanmak durumundadr. Mutlak doruyu tevil edip beer yorumlar din haline getiren anlay, slm anlay olamaz. Falan hocann veya filan imamn bir grn, slmn olmazsa olmaz bir unsuruymu gibi din adna ileri srmek, bu gr doru olsa dahi, ok yanl bir yaklamdr. Her grubun, slm cemaatini kendisinin temsil ettiini, kendi dndakilerin sapma iinde olduunu zannetmesi, hatta buna inanp bakalarna dayatmas Dinimiz iin problem olmaktadr. Mslmanlarn kendi kanaatlerini, stad, lider ve limlerinin yorumlarn din zannetmeleri, bugnk ihtilflarn temelini tekil ediyor.

Mevcut dzen ve toplum yapsnn belv-y mm (toplumsal bel) niteliindeki dayatmalarna kar tavr alamayan insanlara alternatif gster(e)meden onlar dinin dna itmek, Dini yanl yorumlamaktr. Aya yere basmayan idealist yaklamlar, slm, gnlk hayatta uygulanamayacak soyut grlerden ve topyadan ibret saymaktr. "Dinde arlktan saknn. nk sizden ncekiler, dinde ar gittiklerinden tr helk oldular." (Drim, Siyer 45; Ahmed bin Hanbel, Msned IV/127, V/318, 330)

u kadar cemaat ve ilim adamnn melekleri sevindirecek ve eytanlar rktecek kapsamda hayrl faliyetler, ses getirecek tavr ve eylemler ortaya koyamadklarnn sebebi, biraz da bu usl, yntem hatalarndan, dine baktaki eksik veya yanltan kaynaklanyor diye dnyorum.

Konumuzla ilgili empati; muhtaplarmz, teki insanlar, teki cemaatleri, onlarn dnyasndan bakarak deerlendirmektir. Bu yaplamad zaman, gerein bir ksm kaybedilecektir. Nisb/greceli dorular, beer yorumlar, Din ve mutlak hakikat gibi deerlendirmemeli; insanlar kendi dorularmza, kendi mezhep, merep, metot, dernek, vakf ve faliyetlerimize dvet etmek yerine, slmn dorularna dvet etmeliyiz. Mslmanlarla ihtilf edeceimiz konulardan ziyade ittifak halindeki konulardan yola karak asgar mterekleri giderek artrmak nemsenmeli, dostluk ve sevginin giderek samimiyete ve ibirliine dnmesi hedeflenmelidir. nsanlarn olduu her yerde, kesinlikle ihtilflar da olacaktr. slmn asl meselelerinde mslmanlar ihtilf edemez. lh vahyin mslmanlara seme muhayyerlii, tasarruf yetkisi, ictihad, yorum ve tercih hakk verdii meselelerle ilgili ihtilflar, mkul ve normal karlamamz gereken ihtilflardr. Mslman cemaatlerle ittifak ettiimiz konularda ibirliine gitmeli, ihtilf ettiimiz konularda birbirimizi mzur grmeliyiz. Sadece benim mezhep, cemaat, tekilt, metot, lider ve grm hak; dierleri btl! demekten saknp kendi dorularmzn "yanl ihtimali olan greceli doru" olduunu, muhtap mminlerin de "doru ihtimali olan yanl" grleri olduunu, empati ile ve greceli dorularn birden fazla olabileceini unutmadan olgun mmine yakan ekilde deerlendirebilmeliyiz. Dinleyip de szn en gzeline uyan kullarm mjdele. te Allahn hidyet edip doru yola ilettii kimseler onlardr. te onlar akl sahipleridir. (39/Zmer, 18) (10)

htilflara Yaklam

nsanlarn olduu her yerde, kesinlikle ihtilflar da olacaktr. nsanlar doru tanyp insanlarn farkl ve tartmac yaratklar olduunu dikkate aldmz zaman, bu durumu belli bir lye kadar normal karlamamz gerekir. Birok konuda birbirinden farkl ynelilere, farkl deer llerine sahip olan insanlar, elbette ki ihtilflara decekler ve bu ihtilflar erevesinde tartacaklardr. Bu yzden, insanlar yaad srece, yeryznde bu ihtilflarn kkn kazyabilmek, bu ihtilflar ortadan kaldrabilmek mmkn olmayacaktr. nsanlar ortadan kaldrmadan ihtilflar ortadan kaldramayacamz gereini dikkate aldmz zaman, ihtilflarn kkn kazmak gibi topik bir hedefe deil; ihtilflara bilinli yaklamak gibi reel bir hedefe ynelmemiz gerektiini anlayabiliriz. nk insanlar arasnda vuku bulan tm ihtilflar, balang itibaryla meyvesi belirsiz tohumlar gibidir. Bu ihtilf tohumlarnn meyvesini belirleyen en nemli unsur ise, ihtilflarn keyfiyetinden ziyade; insanlarn bu ihtilflara yaklam ve yorumlama biimidir. htilf ahlkdr, ihtilflarla imtihan olunduu bilincini kuanmaktr.

Mesel madd konulardaki bir ihtilf, bazen insanlarn cmertliine, sadakada bulunmalarna ve baz haklarndan vazgeerek daha olgun bir kimlie ulamalarna sebep olurken; bu insanlarn birbirlerini dinlemelerine, birbirlerini daha iyi anlamalarna, fikirlerinin olumlu ynde deimesine ve gelimesine katkda bulunurken; bazen de insanlarn mcdelesine, birbirlerini tahkir ve hatta tekfir etmelerine neden olmaktadr. Oysa birbirlerinden farkl neticelere sebep olan bu ihtilflar, ou zaman birbirine benzer olan ayn ihtilflardr. htilflar ayndr ama, bu ihtilflara insanlarn yaklamlar farkldr ve bu farkl yaklamlar, farkl neticelere sebebiyet vermektedir. Dolaysyla ihtilf konusunda en nemli mesele, ihtilflara yaklamdr. nk herhangi bir ihtilfn msbet veya menf sonulara sebep olmas, genellikle bu gibi ihtilflara yaklamla ilgili bir meseledir.

Hepimizin bildii gibi, mslmanlarn ayrlmasna, dank ve birbirinden kopuk yaayna, birbirlerine dmesine neden olan birok fitne ve fesadn kkeninde, kk veya byk baz ihtilflar bulunmaktadr. Dolaysyla bu fitne ve fesadn ortadan kalkabilmesi, szkonusu ihtilflara Kuran bir bilin ve rahmete dayanan ahlkla yaklaabilmemize baldr.

Tm ihtilflarmzn yegne zm kayna olan Kurn- Kerim, ihtilf meselesiyle ilgili olarak mslmanlara genel yaklam vermektedir. Bunlardan birisi makul karlamak, dieri srar ve azimle zmlemeye almak, bir dieri de Allah'a brakmaktr. imdi bu yaklamda esas alnan ihtilflar ksaca deerlendirelim:

1. Makul ve Normal Karlamamz Gereken htilflar: nsanlarn bulunduu her yerde az veya ok, kk ya da byk ihtilflarn olmasnn kanlmaz olduundan, her biri ayr bir insan olan mslmanlar arasnda da, elbette ki birok ihtilflar olabilecektir. Mslmanlar arasnda vuku bulacak olan bu ihtilflardan, makul ve normal karlamamz gereken ihtilflar, lh vahyin mslmanlara seme muhayyerlii, tasarruf yetkisi, ictihad ve tercih hakk verdii meselelerdeki ihtilflardr. Yaratt insann ne olduunu ve bizlerin szkonusu meselelerde hangi ihtilflara deceimizi hakkyla bilen Yce Rabbimiz, hi kukusuz ki bu gibi ihtilflarla bizleri snamakta, denemektedir. Bu ihtilflar karsndaki kulluk mkellefiyetimiz, szkonusu ihtilflar ortadan kaldrp kaldramayacamz noktasnda deil; nefs ve eytan vesveselere aldanarak bu ihtilflar birer fitne ve fesat sebebi durumuna getirmemek hususundadr. nk bu ihtilflar ortadan kaldrmaya almamz, insanlarn tabi durumlarndan kaynaklanan bu gibi ihtilflar ortadan kaldrmamza deil, bu ihtilflarn birer fitne ve fesat sebebi olmasna neden olacaktr. eytann ortam kztrc bir atele yaklat bu gibi ihtilflar, bilinli mslmanlarn suyla yaklamas gereken ihtilflardr.

Mslmanlarn muhayyer brakldklar bu gibi meselelerdeki ihtilflar, insanlarn ftratn, farkl zelliklerini, eitli yaklamlarn, deiik nceliklerini dikkate aldmz zaman makul karlamamz gereken ihtilflardr. Bu yaklam, elbette dinden tviz vermek ya da tevhid dinini zedelemek anlamna gelen bir yaklam deildir. nk ihtilfa neden olan bu mesele, ayet mslmanlarn ihtilfa dmeden tek bir grte birlemeleri gereken bir mesele olsayd, tevhid dininin sahibi olan Rabbimiz hi kukusuz ki kesin bir hkm vazeder ve bu meselede mslmanlara muhayyerlik hakk vermezdi. Dolaysyla bu gibi ihtilflar, ortadan kaldrp yok edemeyeceimiz ancak makul karlayarak pasifize edebileceimiz ihtilflardr. Bu gibi ihtilflarda birbirine kart grlerden herhangi birisini kabullensek ve bu gr bize ok doru, ok gzel gelse dahi, bize doru ve gzel gelen bu gr mutlaka kar tarafa empoze etme kayg ve srarna kaplmamamz gerekir. nk bu gibi ihtilflarn fitne ve fesada yol amasn engellemenin yegne yolu; ihtilf meselesini ok ncl ve ok nemli bir mesele durumuna getirmeden kendi grmz makbul, kar tarafn grn makul karlamamz ve bunun da tesinde i dnyamzda kk bir belkiye yer vermemizdir. Belki, kar gr daha doru olabilir. Benim grm, yanl ihtimali olan doru; karmdaki gr, doru ihtimali olan yanltr diyebilmeli, kendi greceli/tartmal dorularmz mutlak doru iln etmemeliyiz.

2. Israrla ve Azimle zlmesi Gereken htilflar: Mslmanlarn makul ve normal karlamayacaklar, kesinlikle zmeye alacaklar ihtilflar, dinimizin asl meselelerinde meydana gelebilecek olan ihtilflardr. nk slm dini, tevhidi nceleyen lh bir dindir. ayet teslim olduumuz bu din, beer kaynakl bir din olsayd, beerden kaynaklanan baz ihtilflar makul karladmz gibi, her biri birer beer olan hocalarn ve eyhlerin, stad ve aabeylerin dine nisbet ettikleri ihtilflar da makul karlayabilirdik. Oysa biliyoruz ki dinimizin esasn belirleyen btn gerekler, tm mslmanlar tarafndan tartlmadan kabul edilmesi gereken lh gerekler, mutlak hakikatlerdir. Rabbimiz, dinimizin esasn belirleyen bu meselelerde en ufak bir ayrlk ve ihtilfn olmamas iin, bu gibi temel konularda hkm vazetme yetkisini (peygamber dahi olsa) hibir beere vermemitir.

Dolaysyla dinimizin temel meselelerinde ihtilfa yol aan beer kaynakl btn grler, ne kadar ada, ne kadar akl olursa olsun, hogryle karlayacamz grler deildir. slm dini, akl dinidir diyenler, belki bu szlere kar kabileceklerdir. Dinimizin akla ve akletmeye ne kadar ok nem verdii bir hakikattir. Bununla birlikte dinimiz akl dinidir demekten yine Rabbimize snmak gerekir. nk severek teslim olduumuz bu din, nemle ve ncelikle iman dinidir. Allah'a ve Allahn hkmlerine, temiz bir kalp ile inanma, teslim olma dinidir. Bu dinin tevhid bir ierik kazanmas ise, akl yorumlarna deil; bu hakikatlerin lh aslna iman ve teslimiyetle mmkndr.

nsanlarn ayr ayr mizalara, farkl yeteneklere ve baz konularda deiik grlere sahip olmalarna ramen, mslman, mizac, yetenei ve grleri ne olursa olsun, ortak bir dvete iman eden, mterek bir arya teslim olan insan demektir. nsanlar standart yaratklar deildir ama, ben mslmanm diyen insanlarn, lh lden kaynaklanan birok ortak standartlar vardr. Biz mslmanlar derken, kasdettiimiz gerek, kiisel farllklarmzn stndeki bu ortak deerlerimiz ve mterek kabullerimizdir.

Bu nedenledir ki, biz tanm, ortak kabullerimizi ifadelendiren bir tanmdr. Dinimizin temel meselelerindeki bu ortak kabullerimize de farkl yaklamlar, farkl deerlendirmeler ruhsat verdiimiz zaman, biz tanmnn yerine ben tanm, bizim dinimiz yerine; benim dinim ifadesi gelmi olur. Oysa biliyor ve iman ediyoruz ki, Rabbimiz herkesin mizacna, yaklamna gre ayr ayr dinler gndermemitir. slmn bize muhayyerlik hakk vermedii btn temel meselelerdeki kabul ve redlerimizde farkllklar olmamas gerekir. Bu farkllklarmz giderecek olan yegne unsur ise, bu konularda beyan edilen lh hakikatlerdir. lh gereklere yaklam konusunda makul karlayabileceimiz farkllklar, bu mutlak dorulara iman ve teslimiyet noktasnda deil; bu lh gerekleri ncelemek boyutunda kendini gsterebilir. Bir kardeimize gre olduka nemli ve ncelikli olan lh bir doru, dier kardeimize gre ayn ncelie hiz olmayabilir. Ancak her iki kardeimizin de kabul ve tasdik ettii hakikatlerdir bunlar. Kald ki, bu nemseme ve nceleme konusundaki farkllklarn da en asgariye indirilmesi gerekir. Rabbimizin nemle vurgulad ve nzul srasndaki hikmete binen nceledii tm gerekler, btn mslmanlarca nemsenip ncelenmesi gereken hakikatlerdir.

Tevhid dininin esaslarn beyan eden lh dorular, tm mslmanlarn hibir ihtilfa dmeden kabul etmeleri ve yaamalar gereken gereklerdir. lh kaynakl olan bu mutlak dorular, beer gerekelerle atallandrmaya almak ne kadar yanl ise; lh kaynakl olan bu dorularn yerine veya yanna, beer kaynakl grlerin konulmaya allmas da o kadar yanltr. Falan hocann veya filan imamn bir grn, slmn olmazsa olmaz bir unsuruymu gibi din adna ileri srmek, bu gr doru olsa dahi, ok yanl bir yaklamdr. nk beer kaynakl byle bir gr din adna mutlak doru olarak ileri srmek, dinde tevhide deil; tefrikaya sebep olacaktr. nk mslmanlarn din adna gerekletirecekleri vahdet, akl deerlendirmeler ve kavraylarla deil; kalb tasdik ve imanla gerekletirebilecekleri bir vahdettir. Yani, tm mslmanlar bir araya getirebilecek olan hakikatlerin, btn mslmanlarn iman etmekle ykml olduklar dorular olmas gerekmektedir. Dolaysyla kendisine kar iman bir sorumluluun olmad bir hocann veya bir imamn gr, doru olsa bile, dnya mslmanlar iin iman bir balaycl olmayan byle bir gr slm adna mutlak doru olarak ileri srmek, hi phesiz ki, slmda tefrikaya sebep olacaktr.

Netice olarak, mslmanlarn vahdetini ve bu vahdeti salayan tevhidi ne kadar nemsiyorsak, slmn temel meselelerinde vazedilen tevhid gerekleri de o kadar nemsememiz ve bu konularda en kk bir ihtilfa yer vermememiz gerekir. Temel meselelerdeki ihtilflar ho karlamak, kesinlikle fitne ve fesad ho karlamak olacaktr. Ve byle btl yaklamlar, hak olan slm dinini, bir kuku ve phe dini haline getirecektir. Oysa tm phelerden uzak olan slm dini, mmin kalplere mutmainlik veren mstakm bir dindir. Bu huzuru ve dosdoru yolu yaayan mslmanlar, hibir temel meselesinde Allah byle buyuruyor, falan da byle buyuruyor. Acaba hangi hkm esas alaym? istifhmna kaplmazlar. Bu konuda en ufak bir kuku ve ihtilfa dmezler. nk bu dosdoru mslmanlarn teslim olduklar hakikat, tbi olduklar hkm bellidir: Onlar hl chiliyye hkmn m aryorlar? Kesin bilgiyle iman eden bir topluluk iin, hkm Allahtan daha gzel olan kimdir? (5/Mide, 50) Allah ve Rasl bir ie hkm verdii zaman, iman etmi bir erkek ve kadna, o ii kendi isteklerine gre seme hakk yoktur. Kim Allah ve Raslne kar gelirse, apak bir sapkla dm olur. (33/Ahzb, 36)

3. Allah'a Brakmamz Gereken htilflar: Her ihtilfn bir zm vardr ve her ihtilf zmlenmelidir diyerek her ii zmeye, her ihtilf sonulandrmaya merakl baz kimseler, Allah'a brakmamz gereken ihtilf deyimini tuhaf karlayabilirler. Oysa meseleyi Kurn- Kerime gre deerlendirdiimiz zaman, Kuran baz ihtilflar hirete brakmakta ve bu ihtilflar zmleyecek olan lh hkmn, hirette bizzat Allah tarafndan verileceini beyan etmektedir: "Hepsi de Kitab

(Tevrat ve ncil'i) okumakta olduklar halde yahdiler: 'hristiyanlar doru yolda deillerdir' dediler. Hristiyanlar da: 'Yahdiler doru yolda deillerdir' dediler. Kitab bilmeyenler de birbirleri hakknda tpk onlarn sylediklerini sylediler. Allah, ihtilfa dtkleri hususlarda kymet gn onlar hakknda hkmn verecektir." (2/Bakara, 113) ...Hakknda anlamazla dtnz eyde aranzda Ben hkmedeceim. (3/l-i mrn, 55) ...phesiz Rabbin, aralarnda anlamazla dtkleri eyler konusunda kymet gn hkm verecektir. (10/Ynus, 93) ...Hi phesiz Allah, kendi aralarnda, hakknda ihtilf ettikleri eylerde hkm verecektir. Gerekten Allah, yalanc, kfir olan kimseyi hidyete eritirmez. (39/Zmer, 3) ...phesiz senin Rabbin, hakknda ihtilfa dtkleri eyler hakknda kymet gn aralarnda hkm verecektir. (45/C siye, 17)

Sadece bir ksmn zikrettiimiz bu yet-i kerimeleri dikkatle okuduumuz zaman, Rabbimizin baz ihtilflarn zmn, daha ak bir ifadeyle, bu ihtilflarn hkme balanmasn, kymet gnne ertelediini grebiliriz. Tabii ki dnmemiz ve hikmetini anlamaya almamz gereken bir durumdur bu. Rabbimiz baz ihtilflarn zmn apak bir hkme balamasn, neden kymet gnne/hirete brakyor? Kuran nzil olurken, szkonusu ihtilflara ilikin hkmler de neden nzil olmuyor? Bu ihtilflara ilikin hkmleri, en gzel bir yaklamla, en gzel bir slpla tebli edebilecek olan Peygamberimize, bu hkmler neden bildirilmiyor?

Szkonusu ihtilflara ilikin bu hkmler, muhlif taraflar muhtap alarak Kurn- Kerimde nzil olsayd dahi, bu ihtilflar yine zmlenemezdi. nk, insanlarda derin saplant haline gelmi baz ihtilflar vardr ki, bunlarn zm sadece lh hkme deil; lh hkmle beraber lh bir Hakim'e de gerek duymaktadr. Bu gibi ihtilflar, muhlif taraflarla lh hkmn arasna bir beerin girmesiyle zmlenebilecek ihtilflar deildir. nsanlarda derin saplant haline gelmi bylesi ihtilflar, sadece mutlak Hakim olan Rabbimizin aracsz verecei hkmle zmlenebilecek ihtilflardr. zm hirette Rabbimize kalan bu ihtilflarn mhiyetini ve muhlif taraflarn durumunu, Kurandan yola karak u ekilde tanmlayabiliriz:

1. Tahrif Edilmi Kaynaa Dayal htilflar: Yahdilerin ve hristiyanlarn zm mmkn olmayan birok ihtilf, asl itibaryla kaynaa dayal ihtilflardr. Bunlar, birok konuda birbirlerini itham etmeleri ve din adna birbirleriyle ihtilfa dmeleri, kendilerini nisbet ettikleri tahrif edilmi semv kitaplardan ve din adna ahkm kesen rhip ve hahamlardan kaynaklanyordu. Bu kitaplar, din adamlarnn hevlarna gre tahrif edildii halde, kendi taraftarlar asndan kesin doru telkki ediliyorsa, tahrif edilmi kaynaklara dayal bu gibi ihtilflar, bizim tarafmzdan kesinlikle zme ulatrlabilecek ihtilflar deildir. nk bu ihtilflar zme ulatrabilmenin ilk art, kaynak meselesini zmlemek ve muhlif taraflar ortak bir kaynakta buluturabilmektir. Ama, muhlif taraflar kendi kaynaklarna itikad bir saplant ile tutunduklarndan bu mmkn olmayacak ve tahrif edilmi kaynaklar olduu srece, bu kaynaklara dayal ihtilflar da srp gidecektir.

Konuya yahdi ve hristiyanlardan rnek verilmesi, mslmanlarn ya da mslmanm diyenlerin byle ihtilflardan uzak olduklar anlamna gelmemektedir. Kaynak meselesinde netlememi mslmanlarn ya da, kendini mslman kabul edenlerin arasnda da, ne yazk ki asrlardr benzer ihtilflar yaanmaktadr. Peygamberimize nisbet edilen doru-yanl her rivyeti lh vahiy gibi kaynak kabul eden ve Kuran dnda kutsal ve msum kitaplarn mevcut olduuna inanan gelenekilerle tefsirciler arasnda; eyhlerinden sdr olan her sz, lh kelm gibi kabul eden softalarla fkhlar arasnda vuku bulan birok ihtilf, asl itibaryla kaynaa dayal ihtilflardr. Beer kaynaklara lhlik vasf verildii ve lh zannedilen bu kaynaklara, Allah'a iman eder gibi iman edildii zaman, bu kaynaklara dayal ihtilflar, kesinlikle zme ulaabilecek ihtilflar deildir.

Tm dnya mslmanlar iin yegne lh kaynak Kurn- Kerimdir, byle olmak zorundadr. M'minlerin din adna faydalanacaklar ikinci kaynak ise korunmu olan Kurn- Kerimin tasdik ve teyid ederek koruduu sahih snnettir. Ancak, sahih snnet, dnya mslmanlaryla ihtilflarmz zmleyebileceimiz deil; din adna faydalanacamz bir kaynaktr. Bu kaynaktan istifade ederken karlalan ve daha ok mezheb yaklamlarn neticesi olan farkllklarn makul karlanmas ve mslmanlarn ayrlna sebep olacak bir ihtilf durumuna getirilmemesi gerekir. Dnya mslmanlarnn vahdetini salayabilecek olan kaynak, sadece Kurn Kerimdir. Bu gerei kabul etmeyip birok beer kayna lh zanneden ve mutlak doru kabul ettii bunlara bilinsizce iman eden kimselerin, bylesi kaynaklardan hareket ederek srdrdkleri ihtilflar, mutlak Hakim olan Rabbimizin kymet gn hkme balayaca ihtilflardr. Kaynak meselesinin zmlenemedii bu gibi ihtilflar erevesinde uzun uzadya tartmaya ve cedellemeye hi gerek yoktur.

2. lme Dayal htilflar: lim dediimiz hakikatler, birbiriyle elien gerekler olmad iin, hi, ilme dayal ihtilf olur mu? diye akla istifham gelebilir. Fakat ne gariptir ki kendilerine ilim verilen nice kimseler, kendilerine ilim verildikten sonra anlamazla den kimseler olmulardr. Andolsun, Biz sriloullarn, holarna gidecek gzel bir yurda yerletirdik ve onlar temiz nimetlerden rzklandrdk. Kendilerine ilim gelinceye kadar anlamazla dmediler. phesiz Rabbin, aralarnda anlamazla dtkleri eyler konusunda kymet gn hkm verecektir. (10/Ynus, 93) Onlara bu emirden apak belgeler (deliller) verdik. Fakat onlar kendilerine ilim geldikten sonra, yalnzca aralarndaki hakka tecvz ve azgnlktan dolay, ihtilfa dtler. phesiz senin Rabbin, hakknda ihtilfa dtkleri eyler hakknda kymet gn aralarnda hkm verecektir. (45/C siye, 17)

lim dediimiz hakikatler, birbiriyle elien ve atan eyler deildir. Ancak, bu gereklerden hareket ederek ilimde derinlemek, doru bir ynteme ve dosdoru bir istikamete gerek duyar. Szkonusu ilim, lh hakikatlerle ilgili bir ilim ise, byle bir ilimde derinlemek, doru bir yntem ve istikametin yan sra iman ve amele de gerek duymaktadr. Dolaysyla iman, amel ve istikameti dikkate almadan sahip olduklar ilimde derinlemek isteyen aknlar, kendilerini nefs ve hevnn tatl esintisine brakarak ilimde derinlemek adna, ilimde serkelemektedirler. lmin kapsndan tevzu sahibi bir fakir gibi ieri gireceklerine, hi girmedikleri kapdan birer zengin edsyla dar kan bu kimseler, gemite ve gnmzde rneklerine bolca rastladmz kimselerdir. Tarihte hangi sapk ynelii ele alrsanz aln, bu ynelite bulunanlarn kalk noktasnda baz dorulara tutunduunu grebilirsiniz. Yani, her btl, kesinlikle haktan baz unsurlar iine katar ve kendini hak gstermek ister. Mesel, vahdet-i vcut safsatasn savunan kimseler, kendilerine gre kelime-i tevhid gereinden hareket ederek bu gre ulatklarn iddia eden kimselerdir. Gnmz dnyasnda ise tutlarn maslahatn gzetebilmek ve slmla laiklii bartrabilmek iin yllarca aratrma yaptklarn iddia eden baz akademisyenler, bu konudaki ada rneklerdendir. Dorulardan hareket ederek yanllara varan ve bu yanllara doruymu gibi iman eden byle kimselerle tartabilmek, szkonusu ihtilflar ortadan kaldrabilmek mmkn deildir. nk bu kimselerle kar karya gelip tarttnz zaman, sktklar an kalk noktasnda esas aldklar baz dorularn iine saklanvereceklerdir. Kalk noktasndaki dorular kalkan, bu dorulardan hareket ederek vardklar yanllar kl olarak kullanan bu kimseler, samimi olmadklar srece anlaabileceimiz, szkonusu ihtilflar zmleyebileceimiz kimseler deildir.

3. Akla Dayal htilflar: Kendisini lh vahiyden mstan veya onun stnde gren her yaratlm nesne, bu ey akl dahi olsa, sapklktan kurtulamaz. Dolaysyla dinimiz akl dinidir dedikten sonra, akln lh vahyin stnde bir seici, bir tanmlama mercii olarak gren, aklna gelen ve akl/mantkl gzken her gre iman eden aklclar, akllarna iman etmekle en byk aklszl yapan kimselerdir. nk dizginlerini lh vahye teslim etmeyen ve soyut gereklerden ok, somut realiteden etkilenen akl, karlat tm meseleleri soyut olan lh vahye gre deil; somut olan realiteye gre deerlendirecek ve yaanan realite bir chiliyye ise, chil gerekliin samimi bir savunucusu durumuna gelecektir. Akl sapmas diyebileceimiz bu hastaln iki nemli virs, realistlik ve aklperestliktir.

Oysa beer akl, lh vahyin nne geirmek, aklllk, hatta aklclk deil; aklperestliktir. Aklperestlik (akla tapmak, akl putlatrmak) ise, gerek dzlemde, en byk aklszlktr. nk lh vahyin denetiminde olmayan akl, nefs ve hevnn denetiminde olup, ister istemez nefsin bencilliini, nefsin maslahatn gzeten bir uak durumuna dmtr. Mesel, mnfklar, byle bir akl sapmas iinde bulunan kimselerdir. Gnmzdeki baz aknlar gibi Allahn dmanlarn dost kabul etmeleri de, realiteden hareketle baz akl maslahatlar gerei yaptklar bir tercihtir. Allahn kendilerine kar gazabland bir kavmi vel (dost ve mttefik) edinmekte olanlar grmedin mi? Onlar ne sizdendirler, ne de onlardan. Kendileri de (hakk) bildikleri halde, yalan zere yemin etmektedirler. (58/Mcdele, 14 ve bkz. devam, 15-19). Demokrasi ve hogr adna kfirlerle dost olan, Allah'a kul olmak isteyen insanlar byle bir hogrye ve uzlamaya dvet eden, kendilerine gre gayet akllca ve gereki olan konumalaryla kendilerini doru yolda zanneden bylesi kimselerle, hangi dzlemde konuacak ve ihtilflarmz hangi llere gre zmleyeceiz ki! Bunlar akl, bizler nakli esas alyoruz. Bunlar akla, biz nakle iman ediyoruz. Bunlar realiteye, statkoya gre hakk deitirmeye alrlarken, biz hakka gre realiteyi deitirmeye alyoruz. Peki, bunlarla nasl anlaacak, ihtilflar hangi lye gre zmleyeceiz?

htilflarla ilgili olarak bu aklamalardan sonra, baz ihtilflar zmlemeye kalkmann, bo bir ura olaca aklk kazanmaktadr. Allahn onlarn hepsini diriltecei gn, (onlar) sizlere yemin ettikleri gibi Ona da yemin edeceklerdir ve kendilerinin bir ey zerine olduklarn sanacaklardr. yi bilin ki onlar, yalan syleyenlerin ta kendileridir. (58/Mcdele, 18). Her eyi hakkyla bilen Yce Rabbimizin huzurunda bile bir ey zere olduklarna dair yeminlerini ve iddialarn srdrecek olan bylesi kimseler, biz yaratlmlar karsnda doruyu kabul edip hakka teslim olurlar m? Dolaysyla Rahman ve Rahim olan Rabbimizin hkme balayaca bylesi ihtilflar karsnda faydasz tartmalara, zararl cedellemelere girmeden, bu ihtilflar Allah'a brakmamz gerekecektir. nk bu gibi ihtilflarn yegne zm, gereklemesi mmkn olmayan topik zmlerle uramadan, tartmalardan uzaklamak ve zm Allah'a brakmaktr. Nitekim karlatmz tm ihtilflar zmleyebilecek yegne kaynak olan Kurn- Kerim, bylesi ihtilflarn zm konusunda bizi bu yaklama dvet etmektedir: De ki: Ey gkleri ve yeri yaratan, gayb ve mhede edilebileni (gizliyi de ikr da) bilen Allahm! htilf ettikleri, anlamazla dtkleri eylerde, kullarnn arasnda Sen hkm vereceksin. (39/Zmer, 46) (11)

Eer yaratltaki ftratmz korusaydk ve hibir olumsuz d etki olmasayd, gayr- mer ihtilf, yani tefrika da olmayacakt. Bu dnyada yaarken kazandmz ve kaybettiimiz eyler ve eytana uymamz bizi doamza yabanclatrd. Dolaysyla bu dnya iin ihtilf, kanlmaz hale geldi. nsanlar farkl biimlerde bilgilendiler, farkl hobiler ve fobiler kazandlar. eytan, safl bozan bir unsur olarak aramza girdi. Farkl zamanlarda, farkl meknlarda ve farkl mizalarda ve kiiliklerde insanlar olarak birtakm farkl kanaatlere sahip olduk. Bu dnya hayat, bizim iin imtihan alandr. Allah, rahmetinin eseri olarak bu elikiler iinde bize srt- mstakmi gstermek iin kitap ve peygamber gnderdi. Bylece hak ile btl ayrld. Bizim gibi inananlar ile inanmayanlar arasnda temel bir ihtilf ortaya kt. Buna iman ve kfr diyoruz. Bu hak-btl izgisinde bir ayrmdr. Hizbullah ve hizbeytan olmak anlamndadr. Bu temel bir ihtilftr.

htilf konusunda en nemli husus; hangi konuda ihtilf edildiidir. Bu alan, ihtilfn mer ve yasak olann belirlemek asndan temel bir ldr. htilf ettiimiz ey nedir? Gerek ve mutlak hakikati iyi anlamak gerek. Baz gerekler vardr ki, insanlara gre, zamana ve mekna gre deiiklik gsterir. O, hayatn znde var olan bir deikenlikten kaynaklanan konjonktrel bir konudur. htilflarn znde byk lde, mutlak hakikat ile deiken gereklik arasna bir izgi ekememe konusu yatyor. Ayrntda ihtilf etmek, gerei yakalamak asndan, kolaylk ve maslahat ynnden byk nem tamaktadr. Dolaysyla bu anlamda ihtilf, kolaylk ve rahmettir. kinci hakikat ise, mutlak hakikatte anlay konusunda dtmz ihtilftr. Bu da beer olmann zaafndan kaynaklanan bir konudur. Bu konudaki ihtilfn meriyet snr olarak mesele zerinde durmak icap eder. leri srlen bir grn dayand temeller salam ise, vahiy ve mtevtir snnet ile teyid ediliyorsa, akl ve ilm delilleri salam ise ve mer bir gereke ile ortaya konuluyorsa, bu gr doru kabul edebiliriz. Zaten ictihadlar da, ya da ictihadlar arasndaki farkllklar da buradan kaynaklanmaktadr. Yine bu da insanlarn anlaylarn gelitirmeleri, akledip fikretmeleri asndan, tekmlleri asndan bir zarrettir.

Burada, dikkat etmemiz gereken husus; Kuran anlamaya almamzdr. Yoksa, kendi zanlarmz ve kanaatlerimizi tevil yolu ile Kurana isbatlatmak deil. Yine kendi kanaatlerimizi emretmekten/dayatmaktan kanmalyz. Bu gibi konularda gereksiz ve zellikle krc tartmaya girmeme konusunda ihtiyatl hareket etmemiz gerekir. Herkesin kendi fikri ile kiiliini oluturmas ve zgr irdesi ile Allahn ipine smsk sarlmas sretiyle gerek bir cemaat yaps ortaya kabilir. Bu anlamda mer bir ihtilf, cemaatin olumas asndan zarrettir. Herkesi akl anlamda tek bir fikre getirmek, esasen mmkn deildir ve bu ynde vahdet adna giriilecek dayatmalar vahdeti paralar.

Farkl Metotlar: Metot farkll mmkn. nsanlarn bilgi dzeyleri, kltrleri, meslekleri farkl, yetenekleri farkl. Dolaysyla farkl metotlar kullanyor olabilirler. Bir lde kategorik olmak iyi olabilir. Tabii, temel metoda ters dmemeli; Yani, slm metodun dnda gayr mer bir metot kullanamayz. O genel metot iinde kalmak kaydyla, kendimize yeni metotlar gelitirebiliriz. Ne var ki, farkl metot sahipleri, sonuta slmn metodu iinde birbirlerinin varln ve meriyetini kabul etmeleri, ayn btnn birer paras olduklarnn uurunda olmalar gerekir. Kanaat farkllklar sebebiyle, gruplar birbirlerinin metotlarna scak bakmayabilirler. Ama bir ihtilf zann ise, yani ictihad ise, yine de birbirlerine kar hogrl bakmak zorundadrlar.

Maalesef yaadmz corafyada mslmanlar kendi aralarnda bir r tekil edemedikleri iin, birtakm frka ve hizipler kendi zann hkmlerini mslmanlar iin tek kurtulu reetesi olarak takdim etmek sretiyle vahdet adna ihtilf krklemektedirler. Mslmanlar Allah'a, Raslne ve Kitaba imandan baka, neredeyse rgtlerine, liderlerine ve metotlarna iman etmekte; dinleri ile rgt, lider ve yntemlerini sentez yapmaktadrlar.

Haram ve hellle snrl metot iinde, birok metot farkllklar mmkndr; hatta lzumludur. Her sahada hareket edecek farkl gruplar gereklidir. Bilgi, beceri ve ftratla ilgili bir konudur bu. Ancak hi kimse kendini tek zm yolu olarak gsteremez. Bu, farkl bir sentezciliktir. Herkesin doru yaptklarnn yan sra, pek ok yanllar da olabilir ve olmaktadr. Msmiyet kavramn hi kimse kendinde tayamaz. O halde herkesin hatalar olabilir. Bu yanllar, o kii iin ayp deildir. Ayp olan hatada srardr. Yoksa, yanln farkna varp dnlrse, o ayr bir fazilettir. Bunlara ilveten, vahiy kesilmitir. yleyse hepimiz kendi dnce ve irdelerimizle inandmz eyleri doru olarak kabul ediyoruz demektir. Bu doru kabul ettiklerimizin eksik ya da yanl olma ihtimalini gz nnde bulundurmalyz.

Mslmanlar dinleri zerinde tartmaya girmeyecekleri gibi, ihtilf ettikleri konularda da birbirlerini mzur grmek, ittifak ettikleri konularda rgt, lider ve yntemleri ne kadar farkl olurlarsa olsunlar birlikte hareket etmek durumundadrlar. Mslmanlar, makro planda, Allah'a, Raslne ve Kitaba iman edenler tek bir cemaattirler. yilii emreder ve ktlkten sakndrrlar; yaratlmln hukukunu korurlar, nerede bir iyilik grrlerse ona destek verirler. Nereden bir ktlk grrlerse grsnler, kimden geliyor olursa olsun, kime ynelik bulunursa bulunsun, ktye ve ktle kar karlar, zulme tavr alrlar. En genel anlamdaki slm vahdetin temeli de budur. Bizim rgt, lider ve yntemlerimiz hakikatin ta kendisi, kayna ve ls deil; hakikati anlamak ve hayata geirmekte bir yntem konusudur.

Mslmanlar, kendi aralarnda blen, onlar birbirlerine yabanclatran, kendi rgt, lider ve ynteminin stnl tartmasna gtren ve kendisi gibi dnmeyenleri tekfir eden yaplanma, slmn ruhuna yabanc bir yaplanmadr. C ehennemin yollarnn iyi niyet talar ile deli olduunu unutmamalyz. Vahdet adna kimi zaman vahdeti yok eden bir tavrn iine girdiimizi hesaba katmak zorundayz. Arzu ve mizalarmzn farkl oluu, ya da zek farkllklar, farkl mesleklerden oluumuz tefrikann sebebi olamaz. C emaat, farkl eilimleri iinde barndran bir topluluktur. Din, biat ve toplumsal szleme ile bu topluluun yeleri birbirine baldr. Adlet sahibi biri, onlarn bu ahitlerine uyup uymadklarn gzetler ve din hkmlerin, biat ve zimmet szlemesinin hkmlerini tatbik eder ve toplumun maslahatn gzetir. Bir bakma bir orkestra efi gibidir, topluma nezret eder.

htilfn en nemli sebeplerinden biri, yanl emirlik telkkisi, yanl bir balanma anlaydr. Emirlerimize, rgtlerimize, yntemlerimize biat ediyoruz. Yani dinimizle baz eyleri, hatta nefsimizi sentez ediyoruz. Oysa, kim dinine bir ey ekler, ya da ondan bir ey karrsa, ekledii ve kartt ile babaa kalr ve din ortadan ekilir gider. Vahdet, bir ahlk konusu olduu kadar, bir entelektel seviye meselesidir de. Ancak, slm bilen, yaayan ve mesliyetinin idrkindeki ahlkl insanlarn toplum zerindeki velyetleri ile vahdet gerekletirilebilir. Vahdet, tek bir emir-komuta zinciri altndaki insanlar topluluu deildir. Bu, biraz da militarist bir tavrdr. slm toplumu, sk bir hiyerari ve rgtlenmenin rn deildir. Tek tip standart insan istei, robotlam, sadece evet deyip kafa sallayanlar oluturan bir gayr ftr ideoloji deildir slm. zgr irdeleri ile Allahn ipine smsk sarlan ve kendi aralarndaki ileri mvere ile halleden, limlerin yol gstericilii, emir sahiplerinin nezretleri ile slm sorumluluklarnn idrkinde, tabi uyum ve Allah'a doru, Onun rzs istikametinde srekli bir tekml prensibine bal insanlar, bu toplumun mslman kanadn olutururlar.

slmn, vahdet, cemaat ve mmet bilinci asndan temel hususlardan biri olan lider anlay, maalesef gnmzde tam tersi bir konuma drlmtr. Liderlik anlay, ihtilflarn kaynan, hatta tefrikann temelini oluturan ve ahlk problemleri de ieren bir yanllar yumadr gnmzde. Sormak gerekir; bizim mslman grupuklarnn liderlerinden hangisi, emirlik iddiasndan vazgeebilir, ya da yapaca iler konusunda, kendisi gibi dnmeyen mslman kardeini arp onun grn alabilir ve tasarrufunda bulunduu para ve mlkn tasarruf ve denetimini bir jriye devredebilir? Bunlarn kabul zor; nk din ve dvya

bakla nefis veya grup/cemaat karlar birbiriyle karm, aralar amalam, metotlar Yceltilmi, gaye iin her yol, dolaysyla gayr mer yntemler bile savunulur olmutur.

Kald ki, cemaatlerin ellerinde bulundurduklar aralar ille devretmeleri de gerekmiyor. Yeter ki, ite hizmetlerin fs ve yeni hizmetlerin retilmesi, d tehlikelere kar birlikte hareket etmeleri, mslmanlarn imknlarn slmn ve mslmanlarn maslahat ynnde kullanmalar asndan danmalarda bulunmalar bile byk bir baar olacaktr. Her biri, kendini mslman cemaatin esas, kalbi, otorite merkezi olarak grmek yerine; slmn ve mslmanlarn hdimi olarak grmek durumunda, hatta bu yolda sahip olduu mallarn, canlarn, sevdiklerini fed etmek konumundadrlar. En azndan ittifak ettikleri konularda birlikte hareket etmek, ihtilf ettikleri noktalarda birbirlerini mzur grmek zorundadrlar!

htilflarn Kayna: Gnmzdeki ihtilflarn kayna, temelde nefsdir. Grup taassubunun da aslnda hevlardan kaynaklandn belirtmek gerekir. slm cemaatine yaklatka siyas ihtilflar da ortaya kacaktr. Kimin kime tbi olaca, liderin lim mi, emir mi olduu, toplumun velyet hakknn kime ait olduu sorular o zaman daha ne kacaktr. Her grubun slm cemaatini kendisinin temsil ettiini, kendi dndakilerin sapma iinde olduunu zannetmesi, hatta buna inanp bakalarna dayatmas imdiden problem olmaktadr. Hele, slmn hkim olmas durumunda, ihtilfn tefrikaya, tefrikann tekfire, tekfirin savaa dnebildiini Afganistan aynasnda mslmanlarn grmeleri ve kendilerine eki dzen vermeleri gerekiyor.

Aslnda ihtilf edilen noktalar, sanld kadar ok deil. Birtakm yanl din telkkilerinden kaynaklanan sorunlar var. Onun da temelinde chillik yatyor. Nice ihtilf gibi gzken sorunlarn temelinde de ahlkszlk yatyor. Kendi kanaatlerimizi din zannetmemiz yatyor. Bunlar atmz zaman nemli bir ihtilf olmad grlecektir. Gemii aynen mi tekrar edeceiz, yoksa yeniden mi yorumlayacaz? Atalarmzn yolunu kutsal kabul eden bir anlay gibi, her miras reddeden modernist ve roformist izgi de zm deildir. Kaynaklara inme ve bu gn o hkmleri, Allahn rzsna uygun bir ekilde nasl yaayacamz gndemde olmal. Yani, dini zamana uydurmak deil; bu zamanda slm yaama ve takdim etme gayreti.

Metot Farkll: Metot farkllklar aslnda sorun deildir. slm hareketin her sahada alanlara ihtiyac var. slm, tek bana bir entelektel hareket, ya da halk hareketi deildir. Tek bana siyas bir toplum da deildir. Bu tr farkllklar, bu gruplarn birbirini red ve mahkm etmemesi halinde, kltrn zenginliini gsterir. Baarya giden yolu ksaltr. limle uraanlar olduu gibi, tebli yapanlar, ya da hakszlklara kar durmaya nefsini hazrlayanlara da ihtiya var. Bu, bir yerde ftrat ve ehliyetle ilgili bir konudur. Allah hepimizi ayr ayr zelliklerde yarattndan farkl mesleklere ve yeteneklere sahibiz. Farkl deneyimlere, izlenimlere, kltrlere sahibiz. Gemiimiz, Kurann aynasndan yansyarak geleceimizi retecektir. O zaman, farkllklar tabidir, gzeldir. Bu, dinimizi formalara ayrarak kategorize edilmi bir din anlay haline getirmemeli, fili ayr yerlerinden tutan cemaatler, sadece kendi tuttuklar yerin fil olduu iddiasna kaplmamaldr. Tesbih ekenler, tebli yapanlar ve cihad edenler ayr ayr topluluklar deildir/olmamaldr. Bazlarmz baz yntemlere arlk verse de hepimiz ayn eyiz/olmalyz. Bu konuda nemli l; ayn Allah'a, Peygambere, Kitaba iman edenlerin, kaynaklar, niyet ve yntemleri mer olduu srece birbirlerinin varlklarn ve meriyetlerini kabul etmeleridir. Tabii, bunun alt yapsn da, dinin temel meselelerinde, tevhidi zmseyip ondan tviz vermemek ve tuta kar tavr gibi konularda farklln olmamas gerekmektedir. Bu dinin lh olduu gibi; dinin hkimiyetine giden yolun, yani temel metodun da rabbn olmas gerekiyor. slmn hkimiyeti iin, yalnz mer aralarn kullanlmasnn zarr olduu unutulmamaldr.

Kolaya kama eklinde kendini gsteren bir yanlg da udur: Hep kendi dmzda birinin bizi kurtarmasn istiyoruz/bekliyoruz. Toplumdaki bu talep, arz retiyor ve kurtarc ahslar ve kadrolar kyor. Bunlar toplumu kurtarmak istedikleri iin de, nlerine kan engelleri ezmekte bir saknca grmyorlar. manlarnda olduu gibi, kanaatlerinde de pheye yer yok. Oysa kanaatlerimizde yanlabileceimizi hesaba katarak ihtiyatla hareket etmek ve bu noktada teki mslman kardelerimizle, tartmakszn sohbet etmeyi bilmemiz gerekir. Onlarn yanllklarn isbat etmek ve kendi yorumumuzu onlara kabul ettirmek yerine; acaba ben yanlyor muyum? diye onlarla konumamz, belki daha doru bir tavr olur.

Hkm ak: man etmedike cennete giremeyiz. Birbirimizi sevmeden gerekten iman etmi saylmayz! Tefrika, rzgrmz keser ve bir uurumun kenarna srkleniriz.

Hidyet Allahn elindedir. Biz kimseyi kurtaramayz. Kurtulu reetesi herkesin kendi gnlndedir. Biz cihad ederken bile, kendi sorumluluk bilincimizle hareket ederiz. Sonucu tyin edecek olan Allahtr. Kimsenin kalbini deitiremeyeceimiz gibi, kaderine hkmetme gcmz de yoktur. (12)

Kurann Inda htilflar zm Tarz

nsan, ihtilflarla i ie yaamaktadr. Hayatmz onunla vardr. Ancak, ihtilflar, lzumu asndan farkllk arzeder. Mesel bir cmi insnda pek ok malzeme kullanlabilir. C ami; kerpile, tulayla, ahap veya betonarme olarak yaplabilir. Bu malzeme eitleri ve in tarzlar bir ihtilftr, ama gereklidir. Zaman ve zemine, insan ve imkna gre farkl olabilecek bir mimar tarznda in edilebilecek olan cminin bins, ancak eitli malzemelerden oluan ihtilfla ayakta durabilmektedir. lgililerden hi birisi bu ihtilf gereksiz ve gnah grmez. Ama herkes, yaplacak olan bu cminin kblesini tesbit hususunda ihtilf olmamas gerektiini bilir. nk bu konu kitbdir. Kble, Kitaba gre tyin ve tesbit edilmeli, bu hususta ihtilf varsa giderilmelidir. Yaplan byle bir cminin giriine, iman edenlerden bir ksmnn girmesini yasaklayan bir yaznn aslacak olmas da baka bir ihtilf arr. Bu ncs, sosyal bir ihtilf olur. Birincisi kevn, ikincisi kitb, ncs de mm ihtilftr. Kurn- Kerim, ite bu ihtilftan sz etmekte ve zm tarzlarn sunmaktadr.

1. Kevn htilf: Bu, cmi yapm malzemelerindeki gibi, doal ve zorunlu ihtilftr. Snnetullahn cereyan ettii eyadaki ihtilf byledir. Oluun ve balangcn kendisi olan yer ve gn birbirinden ayrlmas (ftk), byle bir ihtilftr (21/Enbiy, 30). Bu ihtilflar, birer yettir. nsanlarn farkl oluu, arnn karnndan farkl (ihtilfl) renklerde bal kmas birer yettir (30/Rm, 22; 16/Nahl, 69). Her olgu, det, beyyine, hrika ve iaret, ihtilf sergileyen yetlerdir (2/Bakara, 164). te bu yetlerin neshinden sz edilebilir. Gece yeti, gndz yeti ile mahvedilir. nsanlarn irdeleri dnda kalan, ftrattan kaynaklanan anlay ve anlat farkllklar da byledir. Parmak izlerindeki eitlilik de kevn bir ihtilftr. ocuk ve delilerin sorumsuzluu, ya da herkesin anlama gc (vsat) (2/Bakara, 286) nisbetinde sorumlu olmas bu kevn farkllktandr.

Ancak, bu kevn farkllk, bir dzen ierisindedir. Kaosda (kargaada) deil, kozmosda (kinatta) mevcut olan bir farkllktr. Bu kozmosda bakasnn orijinalitesi ve ftrat (ftr) yoktur (21/Enbiy, 22). Kevn oluta muhtemel bir atlak, Allahtan baka bir kudretin varln akla getirirdi. Oysa lh tek, dzeni de tektir. Aksi takdirde fesat olurdu (21/Enbiy, 22). nsann bu dzenlilikteki abas lhn ynetimine ortak olmaya deil; ihtilftaki analiz ve senteze yneliktir. Bu dzenlilikteki kevn ihtilf okumada baarl olanlar, Kurann ifadesiyle isimleri bilenler yeryznde halfe olurlar (2/Bakara, 30). Ama tekvn yetlerin kullanm projesi olan kitb yetlerle ilikisini kesenler, eninde sonunda bu dnyada ve mutlaka hirette hsrna urayacaklardr.

2. Kitb htilf: C minin kblesini tyin etmede oluan ihtilf byledir. Bu; Kitaba, hkme ve hikmete bal bir ihtilftr. Tenzl olan snnetullahta ihtilftr. Dnemeyenlerin ihtilf kevn idi; bu, dnmeyenlerin ihtilfdr. nsann ihtilf denilince tenzl olan bu ihtilf akla gelir. Yaratl kssasnda insann ilk ad olan halfe, ihtilf kkndendir (2/Bakara, 30). nsan iki kere ihtilftadr. nk hem nesnel, hem de znel yapsnda ihtilf vardr. Vcuta deimesi bir ihtilf, szden cayabilmesi (ihlf) ise baka bir ihtilftr (30/Rm, 6). Melekler de birbirlerine itiraz ederler, aralarnda ihtilf ederler (38/Sd, 69). Peygamberler de ihtilf edebilirler (20/Th, 92-94; 21/Enbiy, 78-79). Ama onlar ihtilfta kalmazlar. Emanete hiynet ve hikmete muhlefet ederek eytanlamak blis'in iidir. Bu, farkta ihtilfta kalmaktr. Farkta kalmann sebebi "kendini yeterli grme"dir (istin). Bu, ilk nzil olan srede Allah'a muhlefet sebebi olarak bildirilmitir (96/Alak, 6-7).

"Kendini yeterli grmek"ten kaynaklanan ihtilfta rahmet yoktur (11/Hd, 118-119; 27/Neml, 76; 2/Bakara, 176). Rahmet, ihtilf Kitapla gidermekle elde edilir. Zaten Kitab, hidyet ve rahmet yolunu gstermek, ihtilf edilen konular aklamak iin indirilmitir (16/Nahl, 63-64). Kitaplarda farkl eriatler vardr; ama bu, dillerdeki eitlilik gibi zhirdedir. Btndaki hikmette ihtilf yoktur. nk ihtilf bir hikmetle hkme balayan, bir olan Allah'tr (42/r, 10). Bunun iindir ki Kur'an'da ihtilf yoktur. Bu; yetleri iyice, sonuna kadar dnnce (tedebbr) anlalr. Tedebbr edenler, onda eliki anlamnda bir nesh olmadn da anlarlar. Zaten nesh snnetullahda deil; detullah'ta kevn yetlerde olur. Snnetullahta olabilecek muhtemel bir nesh ise, kitb ihtilfa, o da tefrikaya yol aacaktr. Tefrika da Kitab'n yasaklad bir eydir.

3. mm htilf: mmetler farkl corafyalarda, farkl kimliklerle yayorlar. Dil ve renklerinde olduu gibi gidiatlarnda da ihtilftalar. Farkl sistem ve farkl yollara sahipler. Bu mmetler, eer kevn sebeplerden ihtilf ediyorlarsa hayrda yartka bu ihtilflar msbet grlmelidir. Ama, ihtilf sebebi kitb ise hayrn ls yitirilmi olaca iin ihtilf da sonuta menfi olacaktr. Bu cins bir ihtilfn sebepleri, phesiz negatif deerlerdir. Bireycilik, egoizm, ehvet, hrs ve sonsuz arzu gibi toplumlar helke srkleyen bu duygular, "hev" balnda toplayabiliriz (45/C siye, 23). Bu hev duygularn hepsi "ben" merkezlidir. Birinci ve kinci dnya savalarnda mmetleri ihtilfa dren sebepleri de bu duygular beslemitir.

Bireyde tercih belirleme merkezi olan nefisteki fcur ve takv, toplum dzeyinde yerini hev ve hedya brakr. Yani bireyin nefsinde oluan ihtilf takv, mmetin bnyesinde oluan ihtilf hed sona erdirir. Toplumsal ihtilf sona ermezse, tefrika doar. Tefrika, ayn kitaba (imama) bal olan mmetin (imam) iinden, kfr bir ihtilfa doru giden yoldur (98/Beyyine, 4-5). Yaratc, bu sonuca kar toplumlar uyarmak iin, orta corafyada merkez bir yer olan mm'l Kur'ya (imam) Kitap indirmitir. Bu kitabn bir ksmn alp bir ksmn atmak bizatih tefrikadr (2/Bakara, 83-85). Kur'n- Kerim, tefrikaya gtren bu tr ihtilfn, azaba srkleyeceini bildirmektedir (30/Rm, 31-32; 6/En'm, 153). "Kendilerine ak deliller geldikten sonra ayrla dp ihtilf edenler gibi olmayn. Onlar iin byk bir azap vardr." (3/l-i mrn, 105)

Hz. Peygamber'in arkadalar, Bedir esirleri hususunda (8/Enfl, 67-69), savalara itirak hususunda (24/Nr, 62-63) ve daha benzeri pek ok konuda ihtilfa kar uyarlmlardr. Ama yine de ihtilflar olmutur. Hatta Hz. Ebbekir zamannda, dinden kmaya varan tefrikalar olmutur. Hz. Ali dneminde de etkileri gnmze kadar sren C emel, Sffn ve Hakem olaylar, vuku bulmutur. Tarih boyunca gndemimizden dmeyen Hriclik, Mu'tezillik, iilik ve Snnlik gibi adlandrmalarn kkleri Hakem olaynda gizlidir. Sahbe dneminde balayan bu olaylarn iddeti, olduu gibi kalmam, zamanla artmtr. Fikr plandaki sert tartmalarn dozaj, Kitabn sakndrd tefrika noktasna ulamtr.

Her konuda ayn dnerek akamlayan arkadalar, sabahleyin karlatklarnda farkl olduklar konu arayna balayacaklardr. Zaten insann mayasnda var olan farkl grme hasleti, eer eytann drtleri ile "kt" iin tahrik ve tevik edilirse, bu haslet tefrikay douracaktr. Yok eer bu haslet yeryznde halfenin imar ve slahn artrmas iin, lh irde ile ynlenirse tekml douracaktr. Farkl grme temyl, sonunda tekml ve tefrikay dourur. Bu temyln faktrleri madd ise, birey alglama, evre, rf, ictihad, unutma ve benzeri farkl bilgilenme yollarndan biriyle ihtilf eder. Byle bir ihtilf kanlmazdr. Halfe olarak yaayabilmenin olmazsa olmaz artdr. Tekml iin elzemdir. Bu ihtilf nihayet, bilgilenme faktrne bal olduu iin, bilgi, tekml seyrini tefrikaya dntrmeyecektir. Kan dkecek ve fesat karacak halfenin yaratlna meleklerin hayrette kalmas ilimle son bulmutur (2/Bakara, 30-34). Ama eer, o farkl grme temylnn etmeni, akletmemek, byklenmek ve benzeri rh faktrler ise, bilgi, bu tr ihtilf durduramayacaktr. Kur'n- Kerim'in dilinde insanlar azaba gtrecek olan tefrikann kayna bu ihtilftr (8/Enfl, 70-73).

mm htilfn (Tefrika) zm:

1. Kitapla zm: evre, gelenek, hurfe ve uydurma rivyet batakln Kitapla gemek, ihtilflar zmede atlmas gereken ilk ve en nemli admdr. Kitab hkmlerin bulunduu son vahiy, Kur'an'dr. Kur'an'n adlarndan birisi de "imam"dr (11/Hd, 17). inde ihtilf bulunmayan (4/Nis, 82) imamdr. Namazda, cemaate Kitapla imam olunur. Peygamberlerin, toplumlarna imameti de soyla deil; Kitapladr (2/Bakara, 123-124). Halk da hirette muhsebe iin imamlar ile arlacaklardr (17/sr, 71). "Topluca Allah'n ipine yapn, ayrlmayn." (3/l-i mrn, 103) "Ayrlmayn (tefrika), Allah'n ipine (Kitaba) yapn (i'tism edin)." Bu yet-i kerime, msum olann Kur'an olduuna iaret ediyor. Kur'n- Kerim, iman edenlerin kopma, krlma, atlamas (infism) olmayan Kitab'a, kaytsz artsz balanmay (i'tism) (2/Bakara, 256), onunla doymay, onunla dolmay neriyor. nk insann oluturduunda kopma, krlma ve atlama olabilir. Ama Kitap Allah'tandr. Ondan olanda ihtilf yoktur. man edenler, onu msum bilmeli, "ismet" sfatn da ona tahsis etmelidir. (smet, "msum" ve "yapn" anlamndaki "i'tism" ayn kktendir.

nsanln huzurunu bozan; kendini yeterli grme, byklenme, azma, marma, alay ve kskanlk gibi rh hastalklarn kayna rklktr. Tefrikann ve dmanln rhu rklktr. Bu hastalk, ancak msum kitapla temizlenir. Irk Evs ve Hazrec'in dmanln da vahy nimeti temizlemi, onlar ateten bir ukurun kenarndan kurtarp kardeler yapmtr. Hep birlikte Allahn ipine (slma, Kurana) smsk yapn; paralanmayn. Allahn size olan nimetlerini hatrlayn: Hani siz birbirinize dman kiiler idiniz de O, gnllerinizi birletirmi ve Onun nimeti syesinde karde kimseler olmutunuz. Yine siz, bir ate ukurunun tam kenarnda iken oradan da sizi O kurtarmt. te Allah size yetlerini byle aklar ki, doru yolu bulasnz. (3/l-i mrn, 103)

2. Ftratla zm: Kitab' anlarken nefs hastalklarn oluturduu ihtilflar, ftratla gemek, Kur'an'n tefrikay nlemek iin getirdii nerilerden birisidir. Kur'n- Kerim, yahdi ve hristiyanlara tartma yrttkleri isimleri terkedip, hepsinin de birleebilecekleri Hz. brahim'i teklif eder. Onun yahdi, hristiyan veya mrik olmayp, hanf bir mslman olduunu (3/l-i mrn, 67, 95; 2/Bakara, 135; 4/Nis, 125) vurgular. Hanflik, yaratl temizliine inerek Allah' birlemektir (98/Beyyine, 4-5). Bu, ftrata dnmekle mmkn olur (36/Ysin22). Ftrat, ftr olan Allah'n yaratmasndaki kusursuzluk ve susuzluk halidir. Hamd ve ibdetin temelidir (36/Ysin, 22). Zanna uymadan, beyyine ile yaamaktr (6/En'm, 116; 49/Hucurat, 12; 53/Necm, 23). Nasslar cehlen te'vil etmeden (3/l-i mrn, 7), haberi aratrarak (49/Hucurt, 6; 12/Ysuf, 111; 18/Kehf, 13), gelenei (18/Kehf, 55) ve akraba taassubunu geerek (4/Nis, 135), bey/efendi ve byklere balanmadan (33/Ahzb, 66-67; 5/Mide, 104; 31/Lokman, 21) yaamaktr.

3. hsan ve Islahla zm: Bireysel ilikilerdeki tkanmalar, ihsan ve slahla gemek, tefrikay nlemek iin gsterilen Rabbn yollardan birisidir. Elbette, tefrikaya dmemek iin, tefrikann mantndan uzak olmak, en gerekli bir yoldur. Herkese iyi davranmak ve gzellikler sergilemek anlamna gelen ihsn (4/Nis, 36) bireyi tefrikann semtinden uzak tutar. hsan, ikram etmekten daha geni ve adletli davranmaktan da daha Yce bir harekettir. Kiiye bulunduu hal zere, onu olduu gibi kabul ederek yardm etmek, fedkrlkta bulunmak, karlk beklemeden fazla vermek, yaplan ii gzel yapmak, hayvan da keserken gzel kesmek, bunlarn hepsi ihsn cmlesindendir. Tefrika, bu gzellikler arasnda bulunamaz. C uma hutbelerinde hl okunmakta olan ihsn yetini, byk fitne ve tefrika dnemlerinde hutbelerde okutmay balatan kiinin mer bin Abdlaziz olduu sylenir. yetin meali udur: "Allah; adleti, ihsn, akrabaya vermeyi emreder; fahdan, mnkerden ve bayden men eder. Tutasnz diye byle t verir." (16/Nahl, 90) Abdullah bn Mes'ud; "eer bundan baka yet olmasayd bile, bu yet Kur'an'n her eyi beyan edici ve lemlere hidyet ve rahmet olmasna yeterdi" der. Allah, ehvete/hevya uyarak saldrmay yasaklyor, adleti emrediyor, kt ve irkin mumeleyi yasaklyor, yaknlara vermeyi emrediyor. Baka bir yette de ihsn, Allah'a ibdetten sonra ve herkese emrediliyor (17/sr, 23).

Herkese yaplacak olan bu ihsn, salh takip etmelidir. Salh, emr-i bi'l-ma'rf, nehy-i ani'l-mnker yapmaktr. Her ihsn, iinde salh bulundurmal, yahut arkasndan salh yaplmaldr. Yani ihsnla takviye edilen her kii, salh ile takibe alnmaldr. hsn ile kendisine yardm edilen kimse, slh ile uyarlmazsa, bilgilendirilmezse, bakalarnca tefrikaya let olabilir. Yaplan salh da ihsn ieriinden yoksun olursa zulme dnebilir.

4. Hogr ve r le zm: r; meveret, istire ve iretle ayn kkten bir kelimedir. Bu kk, ar kovanndan bal almak iin de kullanlr. Bu anlamlar ile dnlrse, aa, adaki slm cemaatine uymak eklinde alglanan sevd- a'zam (bn Mce Fiten, Ahmed bin Hanbel, 4/378) fikri, r ynteminin dnda kalr. C emaate uymak da, rya uymakla eitlenemez. rda, ilgililer arasnda danma, bilgilenme (2/Bakara, 233; 42/r, 38; 24/Nr, 62) ve anlama vardr (48/Fetih, 18). Bu anlamda Rdvan beyat ile yaplan gven oylamas, ya da referandum, rev bir neticedir.

Hogr ise, yaplacak diyaloga gzellik (ihsn) katmaktr. Kurn- Kerim, zlimlerin dndakilere ihsn ile mcdeleyi emreder. Bu tarz, rf olan eyi grmek iin gereklidir. C orafyalar, detleri ve dilleri farkl olan topluluklarn bu durumlar rf olan bulmay kolaylatrmak iindir (terf) (49/Hucurt, 13). "Emruhum r beynehum (Onlar da bir nevi r yaparlar)" (42/r, 38) yetindeki "emr", sanki emr-i bi'l-ma'rftaki "emr"dir. yleyse rya katlan reyleri ma'rf olan gsterecektir. Eer ma'rf olan tesbit iin, r Kur'n bir gereklilik ise, sosyal ilerde mezheb bir grte srar edip mezhep banazl yapmak, mekruh saylmaldr.

Bizim yapmamz gereken, nefs marazlar ftratla, gelenek ln Kitapla, bireysel problemleri ihsn ve slhla, toplumsal mkilleri de hogr ve r ile gemeye almaktr.

"Eer kaba, kat yrekli olsaydn, evrenden dalr giderlerdi. yleyse onlar(n kusurlarn)dan ge. Onlar iin mafiret dile. hakknda onlara dan. Bir kere de azmettin mi Allah'a dayan..." (3/l-i mrn, 159) (13)

Mehdiler, Mesihler, Mceddidler, Halifeler, Emirler, Kurtarclar kyor; bunlar ihtilf konusunda zm olmak yerine daha byk sorun oluyor; bu sefer de mslmanlar onlardan kurtulmak iin daha fazla uramaya alyor. Dmanlardan ok, dost zannedilenler slma ve mslmanlara zarar veriyorlar. Akll dman yerine aklsz dostlar ihtilflar daha fazla krklyor; tefrikaya, fitne ve fesada sebep oluyorlar.

Dnyev sonuca ayarlanm bir mcdele, slm mcdele deildir; nemli olan dnyev baar deil; bu srecin kendisidir, kulluk snavn baarmak, her an sorumluluumuzu yerine getirmeye almaktr. Tevfik, nusret, zafer, baar kulun elinde deil; Allahtandr. Hemen sonuca ulamay istemek, baary kfirler gibi dnya ile snrlandrmak, dini ar siyasallatrmak, siyas deiim ve dnmn zaman uzadka mitsizlie kaplmak da gen mslmanlarn zaaflarndan. Toplumsal ve siyasal deiim ve dnmn snnetullah asndan belirli kurallar vardr. ...Bir toplum, kendilerindeki zellikleri deitirmeden Allah, onlarda bulunan deitirmez. Allah bir topluma ktlk diledimi, artk onlar iin geri evrilme diye bir ey yoktur. Onlarn Allahtan baka yardmclar yoktur. (13/Rad, 11) Siyasal hkimiyet, grevlerini yerine getiren mslmanlara Allahn vereceini vaadettii bir nimettir, meyvedir. Bu hilfete liyakat kesbeden muvahhid mminlere, Allah'a irk komadklar ve sadece Ona kulluk ettiklerinde ulaacaklar Allahn bir ihsn... Allah, sizlerden iman edip slih amel ileyenlere, kendilerinden ncekileri halfe klp (devlet verip) sahip ve hkim kld gibi sizi de yeryzne halfe klacan, sahip ve hkim yapacan, sizin iin beenip setii dini (slm) sizin iyiliinize yerletirip koruyacan ve geirdiiniz korku dneminden sonra, bunun yerine size gven salayacan vaadetti. nk onlar Bana kulluk/ibdet ederler; hibir eyi Bana irk koup e tutmazlar. Artk bundan sonra kim inkr ederse, ite bunlar asl fsklardr, byk gnahkrlardr. (24/Nr, 55) Naslsak, yle ynetileceiz; ancak lyk olduumuz gibi idare olunacaz. Zaferin Allah'a ait olduunu, Onun yardm iin madd mnev sebeplere yaplmas gerektiini unutmamak gerekiyor.

Gnmz mslman, eski dnemlerdeki mslmanlardan ok byk imknlara sahiptir. Tabii, bu nimetlerin sorumluluklarn yerine getirip snavlarn kazanmak da o derece zordur. ada mslmanlar, byk apta ilim elde etti, ama o ilmin ahlkn kazanamad. Arac elde etti, ancak hedefi ve gayeyi yitirdi. Bir mendup veya bir mubah hakknda tartrken, elinden nice vcipler kat. Mnkaa sanatn iyi biliyordu, fakat tartma dbndan ve uyulmas gereken ahlk kurallardan haberi yoktu. Kardelik hakknda nutuklar atabiliyordu, ama kardelik hukukuna riyeti ou zaman aklna getirmiyordu. te bu yzden, sefil bir hayata mslmanlar mahkm eden ve glerini zayflatan i ekimelerin ve kavgalarn kurban olundu. Mslmanlar, kk meseleleri, teferruatla ilgili veya pratik deeri olmayan soyut konular tartr ve dier cemaatlere mensup mslmanlar eletiri bombardmanna tutarken, kfirlerin topa tuttuu temel slm ve insan deerlere sra gelmiyor, onlarla mcadeleye frsat kalmyordu. Tarihten ibret alnmyor, slm tarihindeki ac tefrika sayfalarna sadece tarih bilgi gibi baklyor. Gnmzdeki problemlerle tarih miras arasnda doru balar kurulmuyor. Fatihin ordusu, stanbulu fethetmek iin toplarla surlar dver ve Bizansn surlarnda byk gedikler aarken, hristiyan din adamlar ve akademisyenler, Ayasofyada haftalardr devam eden soyut tartmalarla megul idiler: Meleklerin cinsiyeti nedir?, Firavun, lmeden Hz. Msya iman etmi miydi, etmemi miydi? ada mslmanlarn durumlarnn da bu tavrdan pek farkl olmad ac gereini paylamayacak kimse var m?

Allah Tel, gemi mmetlerin iine dtkleri mnev hastalklardan bizi sakndrmakta, ibret olmas iin onlarn tarihlerini bize anlatmakta, ayn delikten ikinci defa srlmamamz istemektedir: Hepiniz Ona ynelerek ittika edin (Ona kar gelmekten saknn), namaz ikame edin/kln; mriklerden olmayn; Ki onlardan dinlerini paralayanlar ve kendileri de blk blk olanlar vardr. (Bunlardan) her frka/grup, kendi yanndakiyle bbrlenmektedir. (30/Rm, 31-32)Dinlerini para para edip gruplara ayrlanlar var ya, senin onlarla hibir ilikin yoktur... (6/Enm, 159) Bu yette ilk planda kt rnek olarak belirtilen kitap ehli, ilim ve irfandan yoksun olduklar iin deil; elde ettikleri ilmi, hevlarna let etmek, aralarnda fesat karmak iin kullandklarndan dolay helk olmulardr. Kitap verilenler, kendilerine ilim geldikten sonra, aralarndaki kskanlk yznden ayrla dtler... (3/l-i mrn, 19) Kitabn vrisi olacamz yerde; kitap ehlinin hastalklarn m miras aldk? lim ve irfan miras alp onlarn gerei olan tevhd ahlk kurallarna uyacamz yerde ahlkszl m devraldk?

Rabbin dileseydi btn insanlar bir tek mmet (millet) yapard. Fakat onlar ihtilfa dmeye devam ederler... (11/Hd, 118) Gr alarndaki farkllk, mslman akla gr zenginlii kazandracak, farkl dnceleri incelemesini, olaylar btn boyut ve cepheleriyle kavramasn, akl akla katmasn salayacak bir shhat almeti olaca yerde, bu durum, bozuk an mslmannda i ekimelere ve dvme frsatna dnmtr. yle bir hale gelmitir ki, farkl gre sahip mslmanlar, birbirlerini ortadan kaldrmaya, hatta farkl grteki mslmanlara kar savamak iin din dmanlarndan yardm istemeye kadar gitmitir. Bunun eski ve yakn tarihte pek ok canl rnei vardr.

Kendi ayplarnn, bakalarnn ayplarn grmesini engelleyen kiiye ne mutlu! denildii halde, bizler i dnyamza, kiisel ve toplumsal kusurlarmza pek az bakyoruz. Bakalarnn ayplaryla urap onlar sergilemek, onlar ha bire eletirmek, frsat bulursak bize gre hatalarn yzlerine vurmaktan, kendimizi dzeltmeye frsat kalmyor. Baz mslmanlara gre, liderlerinin bir bildii, yaptklarnn bir hikmeti olduundan, her eye tevil gzlnden baklabildiinden kendi liderlerinin veya gruplarnn yanl, bakalarnn dorusuna tercih edilebiliyor.

slm lemi, Allahn Kitabna, Peygamberinin snnetine bal tek bir mmetten, tek devletten bugn seksen yedi devletik haline gelmitir. Bunlarn hemen hepsi, birlik sloganlar atsalar da, aralarndaki anlamazlklarn nerelere vardn hepimiz biliriz. Suyun nndeki erp gibi, kfir ve emperyalist devletlerin elinde oyuncak olmu durumdalar. Bazen bir lkedeki mslmann dier lke mslmanlarna dmanlklar, slm dman kfir devletlere ve zlim tutlara dmanlklarndan fazla olabiliyor. yi ama, onlarn mezhebi..., tamam da, onlar bizi arkamzdan vurmadlar m?, kabul, ama onlarn rejimi...

Olay bu lkelerde hkim olan rejimlere ve devlet yaplarna getirdiimizde durum daha da ac olmaktadr. galci kfir bir devletin, smrgesi olan lkeye, klelerine yapmayaca zulm, kendi vatandalarnn zellikle din zgrlklerine, ahlk ve sosyal yaantlarna tavr aldklarn, yneticilerin mslman ad tadklar iin, istilc dmandan farkl zannedildii iin, hem Batdaki byk patronlar ve hem de onlarn piyonu olarak kendilerinin ilerinin kolaylatn deerlendirmek gerekiyor. Sebeplerin ba; mslmanlarn urat gayr mer ihtilflar, srtme ve tefrikalar. Dahas, mslmanlarn gafleti, yneticilerinin ihneti syesinde seksen yedi kk lkeye ayrlm mslmanlarn, kendi corafyalarnda ve birbirleriyle de vahdeti oluturamaylar, ihtilfn boyutlarn gzler nne seriyor. Her lkede, her mezhebin iinde, her byk cemaatin bnyesinde bile pek ok ayrlk oluumlar bulunabilmektedir. Ne yazk ki, bugn kurtarclk ykn omuzlayp slm iin alt zannedilen kimselerin hali, kendi resm kurumlarndan daha iyi bir durumda deildir.

ekimeleri trmandrmann ve tefrika ateini krklemenin mslmanlara neler kaybettirdiini ve hl kayplarn devam ettiini iyi dnmeli ve dinimizin emrettii cemaat, vahdet, kardelik, kul hakk, ahlk gibi deerlere sahip klmaldr. Allah'a ve Raslne itaat edin; birbirinizle ekimeyin. Sonra korkuya kaplrsnz da rhnz (rzgrnz, gcnz, devletiniz) gider. Bir de sabredin. nk Allah sabredenlerle beraberdir. (8/Enfl, 46) Elmall Hamdi Yazr, bu yetin tefsirinde yle der: Aranzda niz etmeyin ki, feele dersiniz, yani zayf, tembel, ekingen ve korkak olursunuz; salaklar, ylgnlarsnz. Ve rzgrnz kesilir, havanz sner, arlnz kaybolur, devletiniz elden gider. (14) Evet, birbirinize derseniz, rzgrnz gider; enerjiniz, gcnz, dayanma ruhunuz, gayretiniz kesilir kaybolur. Bizi baarya gtrecek olan asl rzgr, Allahn ltfu ve yardmdr. Bu nimet de, ancak Ona itaatle, toptan Allahn ipine smsk sarlmakla gerekleecektir. Fahreddin Rz de tefsirinde, bu yetle ilgili olarak Mchidin u grne yer veriyor: Rzgrnz gider demek, size olan lh yardm gider demektir. (15)

Bu ifade, Hz. merin cephede bulunan komutan Sad bin Eb Vakkasa yazd mektubu hatrlatyor: ...Sana ve beraberindekilere dman karsnda gsterdiiniz dikkatten daha fazla, gnahlarnz karsnda dikkatli olmay emrediyorum. nk, slm ordusunun gnahlar beni, dmanlardan daha ok korkutuyor. Mslmanlar, ancak dmanlarnn Allah'a kar isyanlar sebebiyle yardm olunuyorlar. Eer bu olmasa, bizim onlara kar hibir kuvvetimiz yoktur. Biz onlara kar ancak fazilet ve takvmz nedeniyle yardm olunuyoruz; yoksa sadece gcmz syesinde glip gelmiyoruz. Eer gnahta onlara eit olursak, kuvvette onlar bize stn hale gelir. Allah yolunda bulunduunuz halde Allah'a kar gnahlar ilemeyin. (16)

Tefrika; htilfn iddetle Haram Olan ekli

Tefrika, feraka fiilinden gelmektedir. Bu fiilin masdar olan fark, ayrmay anlatan bir kelimedir. Fark, iki ey arasn ayrmak, farkl olmak, ayrlmak, yol atall olmak gibi anlamlara gelir. Tefrika ise, eyay birbirinden ayrmak, insanlar arasna dmanlk sokmak, paralara, blklere ayrmak, paralamak demektir. Ayn kkten gelen frka ise, insanlardan ayrlan bir topluluk demektir. slm tarihinde mezheplere ve cumhuriyetin ilk yllarnda siyas partilere de frka denilmitir. Tefrika, blklere, frkalara, partilere, paralara ayrlmay ve bylece bir btn paralamay ifade eder ki Tevhid dini olan slmn izin veremeyecei bir eydir.

slmn C iz Grmedii Tefrika: Kuran diyor ki: Hepiniz toptan Allahn ipine sarln. Dalp ayrlmayn (3/l-i mrn, 103) Kuran, mminlere bu emri verirken, dinlerini paralayp frka frka, grup grup olan insanlarn tutumlarn da gzler nne seriyor. Esasen insanlar Tevhid dinine inanan bir mmet idiler. Ancak zamann ak ierisinde Tevhid dinini bozdular, paraladlar, yani dinde ayrla dtler, kendi uydurduklar dinlerin peine gittiler. Kendilerine apak belgeler geldikten sonra, paralanp (tefrika olup) anlamazla denler gibi olmayn. te onlar iin byk bir azap vardr. (3/l-i mrn, 105)

Tefrikann irke yol at aktr. nk ftrat dinini bozmann sonucu birden fazla ilha kulluk yapmaktr. irk dncesine sahip olanlar, Tevhid dininin btnlne zarar verirler, onu kendi kafa yaplarna uydururlar, sonra da her uydurduklar eye din diye uyarlar. yleyse sen yzn Allah birleyen (bir hanf) olarak dine, Allahn ftratna evir; ki insanlar bunun zerinde yaratmtr. Allahn yarat iin hi bir deitirme yoktur. te dimdik ayakta duran din (budur). Ancak insanlarn ou bilmezler. Gnlden katksz ballar olarak, Ona ynelin ve Ondan korkup-saknn, namaz dosdoru kln ve mriklerden olmayn. (O mrikler ki) kendi dinlerini paraladlar ve kendileri de grup grup (blk blk) oldular; ki her grup kendi elindekiyle vnp sevinmektedir (en doru yolda olduunu sanmaktadr). (30/Rm, 30-32).

Grld gibi, insanlar yzlerini ftrat dinine evirmekle sorumlu iken, bazlar bunu bozmakta, tefrika karmakta, farkl frkalara ayrlmakta ve sonra yine tefrika olmakta, yeni gruplamalar meydana gelmekte, alt tabakalarda bu paralanma devam edip gitmektedir. in ilgin yan, Tevhid dininden uzaa den ve farkl din gruplarna ayrlan bu kimseler kendilerinin doru yolda olduunu hayal ederek sevin duymaktalar. Aslnda, dinde tefrika karmann, dini paralamann sebebi insandaki bay duygusudur. Doymayan bir nefsin sahibi azgn kimseler, bakalarnn haklarna tecavz ederler ve kendi grlerini din haline getirmeye alrlar. Byleleri elbette Hak dine kulak vermezler. Bunu yalnzca mrikler deil, kendilerine Kitap verilen insanlar bile yapmlardr (3/l-i mrn, 19; 98/Beyyine, 4; 42/ r, 14).

Allah (c.c.) kendi yolunu insanlara bildirdikten sonra te benim yolum budur, buna uyun (6/Enm, 153) buyurmaktadr. Tevhid Dinine smsk sarlmak insanlar tefrika illetinden kurtarr. Yoksa bay edenlerin peine gidilirse, onlarn dzenlerine uyulursa vahdetin (birliin) olmas mmkn deildir.

Tefrikann Boyutlar: Tefrika, yani dini bozma, onda ayrla dme, frka frka olup dalma hastal yalnzca mriklere ait bir yanl deildir. Ayn hataya mslmanlarn da dmesi mmkndr. Eer onlar da Dini dimdik ayakta tutmazlarsa; Dini, Allahn gnderdii ve Peygamberin rettii gibi yaamazlarsa, hatta Dini kendi akl ve pozisyonlarna uydurmaya kalkarlarsa ayn sonu meydana gelir. O: Dini dosdoru ayakta tutun ve onda ayrla (tefrikaya) dmeyin diye dinden Nuha vasiyet ettiini ve sana vahyettiimizi, brahime, Musaya ve saya da vasiyet ettiimizi sizin iin bir eriat kld (42/r, 13)

Gnlk hayatta ve Dini anlamada farkl grlerin, farkl yorumlarn olmas normaldir. Hatta farkl grlerin olmas bir faydadr, bir kolaylktr. Burada dikkat edilmesi gereken, Dini kendi hevsna gre anlama, sonra da kendi anladn din haline getirme yanlldr. Dinin zn zedeleyecek yanl yorumlar ve bunlarn inan haline getirilmesi bir anlamda bay dir ve tefrikaya yol aar. Mslmanlar arasndaki vahdetin en byk dman, yanl din anlay, lke, blge, etnik grup, siyasi rejimler, mezhep ve tarikat taassubudur. Halbuki btn bunlar tefrikaya sebep olmaz, aksine mslman toplumlarn entegre olmasna yardmc olurlar.

Mslmanlar farkl mezheplere, mereplere, dncelere, lkelere, ilkelere sahip olabilirler, farkl corafyalarda yaayabilirler, farkl gruplar ierisinde bulunabilirler. Bunlar normal eylerdir. Ancak herkes kendi anladn, kendi merebini, kendi mezhebini, kendi tarikat veya partisini din haline getirirse; ite bu Dinde tefrikadr. Yukarda getii gibi mriklerin yapt da buydu. Unutulmamaldr ki, Din Allahndr ve Kuranda anlatlmtr, Hz. Muhammed (s.a.s.) de bize tebli etmi, hayatyla ve ahlkyla dinden ne anlalmas gerektiini gstermitir. limlerin, mezheplerin, gruplarn Dinden anladklar, yalnzca bir yorum veya Dini daha iyi yaama noktasnda bir aba gibi grlmelidir. Onlarn anladklar hi bir zaman Dinin kendisi deildir. Bir gruba, bir mezhebe, bir merebe bal olmak mmkndr ve bazen ihtiyatr. Ancak, sadece kendi merebini, kendi grubunu hak, dierlerini btl grme anlay tefrika mantdr. Mezhepli olmak ihtiya, mezhepi olmak yanltr. Bir merepten olmak doal, ama merepi olmak doru deildir. Bir gurupla faydal alma yapmak zere bir araya gelmek, bu amala bir cemaate mensup olmak iyi, ama grupu olmak sakattr. Btn bu yanllar tefrika sebebidir. (17)

Dinde tefrika karmamann yolunu Kuran yle gsteriyor: Ey iman edenler! Allaha itaat edin; Peygambere itaat edin ve sizden olan emir sahiplerine de. Eer bir eyde anlamazla derseniz, artk onu Allaha ve Raslne dndrn. ayet Allaha ve Ahiret gnne iman ediyorsanz (4/Nis, 59)

Tefrika girmeden bir millete, dman giremez. Toplu vurduka yrekler, onu top sindiremez!

pi kopan tesbihim, / Dalm tane tane; Ac ama, tesbihim / Hani nerde imme?

Ahmed Kalkan, Vuslat, Say 24, Haziran 2003 Atasoy Mftolu, mmet Bilinci, Denge Y. Mehmed Alaga, Vahdete 7 Adm, s. 83-101 Abdurrahman Dilipak, slm C emaatine Doru, Risale Y. s. 106-117 Ahmed Kalkan, Vuslat, Say 23, Mays 2003 Ali nal, Kuranda Temel Kavramlar, s. 361-370 M. Sait imek, amil slm Ansiklopedisi, C emaat md. Hseyin K. Ece, slmn Temel Kavramlar, s. 101-104 A.g.e. s. 690 Ahmed Kalkan, Vuslat, Say 22; Nisan 2003 Mehmed Alaga, Vahdete 7 Adm, s. 83-101 Abdurrahman Dilipak, slm C emaatine Doru, s. 106-117 Ahmet Baydar, Haksz 56, Kasm 95 Elmall Hamdi Yazr, Hak Dini Kuran Dili, Azim Y. c. 4, s. 237-238 Fahreddin Rzi, Tefsir-i Kebir, Aka Y. 11/328 Seyyid Sbk, Fkhus-Snne, Pnar Y. c. 3, s. 345 Hseyin K. Ece, A.g.e., s. 687-690

Vahdet Konusuyla lgili yet-i Kerimeler

Vahdet Konusuyla lgili yet-i Kerimeler Toptan Allah'n pine Sarlmak: 3/l-i mrn, 103. Paralanp Ayrlmamak: 3/l-i mrn, 103, 105. ekimemek: 8/Enfl, 46. Zulme Kar Birlemek: 42/r, 39 Birlik inde Savamak: 61/Saff, 4. Paralanp Ayrlarak Anlamazla Dmek: 3/l-i mrn, 103, 105; 8/Enfl, 46. Fsklar Birlik ve Beraberlii stemez: 2/Bakara, 27. Yardmlamak: 8/Enfl, 73; 9/Tevbe, 71. yilik Etmek ve Ktlkten Saknmakta Yardmlamak: 5/Mide, 2. Din Kardelii Allah'n Nimetidir: 3/l-i mrn, 103. M'minler Kardetir: 11/Hd, 45-47; 49/Hucurt, 10, 13 M'minlerin Dostluu: 3/l-i mrn, 118; 4/Nis, 144; o/Mide, 55; 9/Tevbe, 16, 71, 119. m'min Kardei Kendine Tercih Etmek: 59/Har, 9. nsanlarn Arasn Dzeltmek: 4/Nis, 114; 8/Enfl, 1; 49/Hucurt, 9-10. Sulh (Bar) Daha Hayrldr: 4/Nis, 128. Dargnlar Bartrmak: 2/Bakara, 182, 224, 228; 4/Nis, 35, 114, 128; 8/Enfl, 1; 11/Hd, 88; 49/Hucurt, 9-10. Savaan M'minleri Bartrmak: 49/Hucurt, 9.

B- htilf Kelimesi ve Trevlerinin Getii yet-i Kerimeler (htilf, 52 yerde, h-l-f trevleriyle toplamnToplam, 127 yerde): 2/Bakara, 30, 66, 80, 113, 164, 176, 213, 213, 253, 255,; 3/l-i mrn, 9, 19, 55, 105, 170, 190, 194; 4/Nis, 9, 82, 157; 5/Mide, 33, 48; 6/Enm, 133, 141, 164, 165; 7/Arf, 17, 69, 74, 124, 129, 142, 150, 169, 169; 8/Enfl, 42, 57; 9/Tevbe, 77, 81, 81, 83, 87, 93, 118, 120; 10/Ynus, 6, 14, 19, 19, 73, 92, 93, 93; 11/Hd, 57, 88, 110, 118; 13/Rad, 11, 31; 14/brhim, 22, 47; 16/Nahl, 13, 39, 64, 69, 92, 124, 124; 17/sr, 76; 19/Meryem, 37, 59, 59, 64; 20/Th, 58, 71, 86, 87, 97, 110; 21/Enbiy, 28; 22/Hacc, 47, 69, 76; 23/Mminn, 80; 24/Nr, 55, 55, 63; 25/Furkan, 62; 26/uar, 49; 27/Neml, 62, 76; 30/Rm, 6, 22; 32/Secde, 25; 34/Sebe, 9, 39; 35/Ftr., 27, 27, 28, 39; 36/Ysin, 9, 45; 38/Sad, 26; 39/Zmer, 3, 20, 21, 46; 41/Fusslet, 14, 25, 42, 45; 42/r, 10; 43/Zuhruf, 60, 63, 65; 45/C siye, 5, 17, 17; 46/Ahkaf, 21; 48/Fetih, 11, 15, 16; 51/Zriyt, 8; 57/Hadd, 7; 72/C inn, 27; 78/Nebe, 3.

C - htilf, Tefrika ve Frka Konusuyla lgili yetler a- Dinde htilfa Dmek: 6/Enm, 159; 23/Mminn, 53; 30/Rm, 32. b- Dinde Tefrikaya Dmek: 42/r, 13-16. c- Paralanp Ayrlarak htilfa Dmek: 3/l-i mrn, 103, 105. d- htilf Edilen Konu Hakknda, Kurana ve Snnete Bavurmak: 4/Nis, 59. e- htilf Edilen ey Hakknda, Hkm Allah Verecektir: 2/Bakara, 113; 3/l-i mrn, 55; 5/Mide, 48; 16/Nahl, 92; 22/Hacc, 69; 29/Ankebt, 52; 32/Secde, 25; 39/Zmer, 3, 46; 42/r, 10. f- Ehl-i Kitap, Haset ve htiraslarndan Dolay htilfa Dtler: 2/Bakara, 213; 3/l-i mrn, 19. g- Mminler Allah Frkasndandrlar: 5/Mide, 56; 58/Mcdele, 22.

Konuyla lgili Hadis-i erif Kaynaklar Buhr, Fiten 2; tism 10; Menkb 1; Ezn 29, 30; Salt 87; 4/117 Mslim, lim 2, hadis no: 2666, 3-4, hadis no: 2667; Mescid 245, 249; Fezilus-Sahbe 199

Tirmiz, Salt 47; Fiten 7, hadis no: 2166; Humus 1966. Nes, Tahrm 6. bn Mce, Mescid 16, 17; Etme 17. Eb Dvud, Salt 48. Ahmed bin Hanbel, 4/145, 278; 5/180. Muvatt, C emat 1, 3.

Konuyla lgili Geni Bilgi Alnabilecek Kaynaklar

Vahdete 7 Adm, Mehmed Alaga, nsan Dergisi Y. Vahdet Ama Nasl? Abdurrahman Dilipak, Risale Y. slm C emaatine Doru, Abdurrahman Dilipak, Risale Y. Sulh izgisi, brahim C anan, TV. Y. Kardelik ve Hogr, Muhammed M. Pickthall, Akabe Y. slm Kardelii, Abdullah Ulvan, Uysal Kitabevi Y. slmda Sevgi ve Kardelik, Hsn Ethem C errar, Dnya Y. slm Tarihinde Mezhep atmalar ve Taklit, Abdlcelil C andan, Denge Y. htilf Ahlk, Mustafa elik, Misak Y. Zhir Muhaddislerle Hanef Fakihleri Arasndaki Mnakaalar ve htilf Sebepl, Z. Gler, T.D.V. Y. Kelmclarla Hadisiler Arasndaki Mnakaalar, Talt Koyiit, T.D.V. Y. mamlarn Fkh htilflarnda Hadislerin Rol, M. Avvme, Terc. M. Hayri Krbaolu, Kayhan Y. htilflarn emberinde Kadn, Serpil Bahtiyar, Esra Y. Hak-Btl Mcadelesi ve htilflar, Beir slmolu, Bengisu Y. Mnakaalar ve htilaf Sebepleri, Zekeriya Gler, TDV. Y. slmda htilf Usl, C abir Alevni, Risale Y. htilftan Rahmete, Eb l Feth el-Beynn, Risale Y. htilflar Karsnda slm Tavr, Yusuf el-Kardav, lke Y. Tevhidin Dman Tefrika, Ramazan Ylmaz, Mcahede Y. Mslmanlar Arasnda Gr Ayrl ve slm'da htilf Usl, Abdlhalim Ural Drt Hak Mezhep ve htilf Sebepleri, Osman Kkahmet Hadislerde Grlen htilflar ve zm Yollar, smail Ltfi akan Snfsz Dnya, Saadettin Elibol, DerghY. slm Dnce Tarihinde Mezhepler, Zbeyir Yetik, Beyan Y. Kur'an'da Tartma Metotlar, Zahir B.Awad el-Elma, Pnar Y. Mezhep Meselesi ve htilflar, Eb l Feth el-Beynn, Risle Y. Mezhepler Arasndaki Farklar (el-Fark Beynel-Frak), Eb Mansur A. El-Badd, TDV. Y. nsanlar Tefrikaya Dren Faktrler, Mahmut Balc, htar Y. slm Harekette Fikr Hastalklar, Fethi Yeken, Ravza Y. Fikr Tevhide Doru, Halil Atalay, Ribat Neriyat, s. 83-106 slm Siyas Dncesinde Muhalefet, Nevin A. Mustafa, z Y. s. 41-104 Kelimeler Kavramlar, Yusuf Kerimolu, nklab Y. s. 142-146 33. Kuranda Temel Kavramlar, Ali nal, Krkambar Y. s. 361-370 34. lh Kanunlarn Hikmetleri, Abdlkerim Zeydan, htar Y. s. 175-212 35. slmn Temel Kavramlar, Hseyin K. Ece, Beyan Y. s. 687-690 36. Nurdan C mleler, Aladdin Baar, Zafer Y. s. 1/183-184 37. TDV. slm Ansiklopedisi (kr zen), TDV Y. c. 21, s. 565-568 38. slmn Temel Kavramlar, Hseyin K. Ece, Beyan Y. s. 101-104, 687-690 39. slm Kimlik lkeler ve Hareket, Toplu alma, Ekin Y. s.140-143 40. Sevdal Yreklere ar, Erol Uslu, Gldeste Y. s. 211-245 41. slmda nsan Haklar, Hayreddin Karaman, z Y. s. 171-228 42. Kuran Anlamada Yntem, Muhammed Gazli, le Y. s. 139-145 43. slmn Anlalmasnn nndeki Engeller, Abdurrahman obanolu, htar Y. s. 162-173, 128-161 44. Yeryznn Vrisleri, Kul Sadi Yksel, Madve Y. s. 34-40 46. Medine Dnceleri, Hseyin Hatemi, Yeni Asya Neriyat, s. 261-265 47. nanmak ve Yaamak, Ercmend zkan, 2/265-276; 1/301-306 48. Snn- Yaknlamas, Dru't-Takrb Tecrbesi, slm Aratrmalar Dergisi, say 2 49. Kurann Inda htilflar zm Tarz, Ahmet Baydar, Haksz, say 56, Kasm 95

Hazr ve ynetim panelli siteler Dzenleme Ve Tasarm Webhizmetlerim

st

You might also like