Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 33

Cts, May 26th

A NA SA YFA SIYER HA KKINDA KA VRA M TEFSIRI ONLINE KITA P SA TI VIDEO

arama...

ARAMA

YES; ALLAHIN RAHMETNDEN MT KESMEK


12/Ysuf, 87; Kavram, 191

YES; ALLAHIN RAHMETNDEN MT KESMEK

Yeis; Anlam ve Mhiyeti mitsizlik-Kfr likisi mitsizlik Psikolojisi mit; Yeisin Zdd nsan Psikolojisini Dengeleyen ki Unsur: Korku ve mit Kurn- Kerimde Yeis ve Allahn Rahmeti Hadis-i eriflerde Yeis ve Allahn Rahmeti Gnahlarn Aff in Gerekli art; Tevbe Tefsirlerden ktibaslar YeisYok!

Ey oullarm! Gidin de Yusufu ve kardeini iyice aratrn, Allahn rahmetinden mit kesmeyin. nk kfirler topluluundan bakas Allahn rahmetinden mit kesmez. (12/Ysuf, 87)

Yeis; Anlam ve Mhiyeti

Yeis (Yes): Umudunu kesmek, mitsizlik, mid ve gvenle balanaca eyden midini kesmek anlamnda, yeise fiilinden masdardr. Yeis (mitsizlik), recnn (umut etmenin) kartdr. Yeis, bir kimsenin bir eyden emel ve umudunu kesmesi, gvenini kaybetmesi, kalbinden mit ve emeli tamamen kesip umuttan tmyle uzak ve bo olmas anlamna gelir. Kur'n- Kerm'de bu anlamda kullanlmtr: "Ey iman edenler! Allah'n kendilerine gazab ettii o kavim ile dost olmayn ki kabirlerde bulunan kfirler nasl ye'se dtlerse (mitlerini kesdilerse), onlar da ylece hiretten mitlerini kesmilerdir (ye'se dmlerdir)." (60/Mmtehine, 13). nk lm ve kabre girmi olan kfirler, C ehennemdeki ebed kalacaklar mevkilerini grdkleri ve hiret nimetlerinden mahrmiyetleri belli olduu iin her ynyle C ennet'ten mitleri kesilmi ve ye'sleri gereklemitir. lmemi kfirler de llerin diriltilmesinden ve hiretten tamamen mitlerini kesmilerdir.

Kurn- Kerm'de yalnz bir yette "ye's" "bilmek" anlamnadr: Efe lem yey'esi'llezne men.... man edenler u hakikati bilmediler mi ki Allah dileseydi, insanlarn hepsini zorla hidyete eritirirdi... (13/Ra'd, 31) (Bu yette geen yeis kelimesinin de dier yetlerde kullanld ekilde mitsizlik anlamnda kullanldn tercih eden -Elmall gibi- mfessirler de vardr: man edenler (kfirlerden) mitlerini kesmediler (ve anlamadlar) m ki Allah dileseydi btn insanlar hidyete erdirirdi). nemli olan, insanlarn kendi ihtiyarlar ile hakk arayp iman etmeleridir.

Kelm ve Akaid kitaplarnda ye's kelimesi "iman'l-ye's" ve "tevbet'l-ye's (tevbe-i ye's)" eklinde kullanlr. Bir kimsenin bir ey hakknda kendi bilgi ve ihtiyariyle karar veremeyerek ye's ve korkuya dmesine ye's hli denilir. Ye's kelimesi yerine be's kelimesi de u yete uymak iin kullanlr. Be'simizi (azbmz) grdkleri vakit iman etmeleri kendilerine fayda verecek deildir. (40/M'min, 85). Be's; azap, iddet, sknt, g ve kuvvet demektir.

Bir kfir, yani Allah'a veya Allh'n peygamberlerine ve hiret gnne iman etmeyen bir kimse, lrken lmn iddetli halleri kendisine gelip att ve lh azb mhede ettii vakit iman ederse, bu imana iman- ye's veya iman- be's denilir. Bir fskn lrken gnahlarndan tevbe etmesine de tevbe-i ye's denilir.

man- ye's (ye's halinde iman) makbl deildir. Ye's halinde iman ekilde olur:

1- Peygamberler gelip Allah'n emirlerini tebli ederler, doruluklarna dair mcizeler gsterirler. nanmayanlarn zerine Allah'n azbnn ineceini sylerler. Bundan sonra geride mminlerin dnda Fir'avn gibi kalpleri katlam inanmayan kimseler kalr. Azb- elm olan helk yetleri gelip inanmayanlar yakalaynca, bu srada iman edenlerin imanlar kabul edilmez ve bunlarn imanlar kendilerine bir fayda vermez. nk kendi ihtiyarlar ile deil, korku ve mitsizlikten dolay iman etmi olduklar iin, bu imanlar bir iman- ye's veya iman- be's olur. nceden serbest irdeleri ile iman etmedikleri halde, peygamberlerin geleceini syledikleri azbn apak grld byle yeis zamannda imanlar sahih olmaz ve hibir fayda vermez. Gaybe iman esastr. Gz nnde hazr olana ve mehde inanmakla iman sahih olmaz. Nitekim hirette diriltildikten sonra kfirlerin iman etmesi de byledir.

htiyr olan, gayb ve istikble taalluk eden ve burhanlarla gerei istidll ile elde edilen ve gelecek iin bir hayr kazanacak kadar lmden nce bulunan bir vakitte husle gelen iman makbuldr. Olacak, olmaya baladktan ve i iten getikten sonra inanmakta bir fayda yoktur. Olacaa olmadan nce inanlmal ki zararlarndan korunmak iin hazrlk ve tedriklerde bulunulabilsin. Bu gerekleri u yetler apak bir ekilde ifade eder: "yle ya kendilerine peygamberleri mcizeler getirince, onlarn nezdindeki ilme kar marklk gsterdiler (veya kendi bildikleri ile marp marur oldular). stihz edip elenceye aldklar azap kendilerini epeevre kuatverdi. O etin azbmz grdkleri vakit tek olan Allah'a inandk, Ona e tutmakta olduumuz eyleri inkr ettik dediler. Fakat azbmz (be'simizi) grdkleri zaman iman etmeleri kendilerine fayda vermedi. Allah'n kullar hakknda cri olan deti budur. te kfirler burada hsrna urad" (40/M'min, 83-85); "Nihyet, Firavun suda boulup can ekiirken inandm, hakikat srail oullarnn iman ettiinden baka tanr yokmu, ben de mslmanlardanm demiti. imdi mi iman ediyorsun?! Halbuki sen bundan evvel mrn boyunca isyan etmi, fesadlardan olmutun." (10/Ynus, 90-91)

Ynus kavmi gibi, bir millet peygamberlerin syledikleri azap gelmeden nce iman ederlerse imanlar sahih olur. Ynus kavmi, Hz. Ynus'un syledii azbn emreleri belirince, azap kendilerine gelmeden nce iman ettikleri iin imanlar sahih olup fayda vermitir (bk. 10/Ynus, 98).

2- nceden iman etmeyen bir kfir, zerinde lmn emreleri belirip lmn iddetli halleri kendisini sard zaman iman ederse, bu iman- ye's veya iman- be's'dir; makbul deildir. nk lm zamannda geride iman ile hayr ileyecei hibir vakit ve imkn kalmam, nefsi elinden kmtr.

Bir kfir lmcl hastala yakalanr, lmn iddetleri belirmeden ve can boazna gelmeden nce akl banda olarak bir hayr kesbine imkn bulacak bir zaman ve lahzada olur ve ye's (mitsizlik) ve be's (azap) tahakkuk etmeden iman ederse, bu iman makbl ve sahih olur. Fakat hlet-i nezi'de, can boaza gelince ye's halinde kfrden tevbe ederek iman etmek makbl deildir: "Gnahlar ileyenlerden her birine lm gelince ite ben imdi tevbe ettim diyen kimselere tevbe yoktur. Kfir olarak lenlerin de tevbeleri makbl deildir. te bunlara Biz ok ackl bir azap hazrlamzdr." (4/Nis, 18) ayeti gereince gnah ileyip gnahlara dadanan m'minlerin lm gelip atnca ve hayattan mitlerini kesmeden nce, tevbelerinin kabul kat'i deildir; Allah'n dilemesine baldr.

Fakat m'min olduu halde baz gnahlara da bulam olan insann son nefesinde bile tevbesi makbul olabilir. nk Allah Tel Allah'n rahmetinden midinizi kesmeyiniz (39/Zmer, 53) buyuruyor. Fakat imanszn son nefesindeki tevbesi makbul deildir. nk bunun nceden iman ve irfandan nasibi yoktur ve Allah'n rahmetinden midini kesmitir. Bunda btn slm limlerinin ittifak vardr. Bir ksm limler, iman- ye'si, vaktinde dikilmedii iin, tutup bymekten uzak olan ve kuruyacak fidana benzetirler.

Peygamberimiz (s.a.s.) Allah, kulunun tevbesini, can boazna gelmedii mddete kabul eder. (Ahmed bin Hanbel, Msned, II/132, 153, III/425, V/362; Tirmiz, De'avt,13, 98; bn Mce, Zhd 13, 30) buyurur. Hadiste geen gargara ile murad, ye's halidir. Bir kulda, ye's ve be's halinin tahakkukundan sonra, onun Allah'n emirlerini yerine getirmesi aklen ve naklen tasavvur olunamaz. Nitekim Allah Tel, "Onlar (kfirler) eer tekrar, hayata dndrlseler, nehy olunduklar eylere tekrar dnerlerdi. Muhakkak onlar yalancdrlar" (6/En'm, 28) buyurmutur. Bu yet-i kerime, kfirin lrken iman etmesinin kendi istek ve ihtiyr ile olmayp mecbur olduuna dellet eder. nk kfirler, lrken lh azb grrler ve meleklerin verdii iddetli acy tadarlar: "Melekler o kfirlerin yzlerine ve arkalarna vura vura, ve gelecekte de tadn cehennem azbn diyerek canlarn alrken onlar bir grmeliydin!" (8/Enfl, 50); "Onlarn (kfirlerin) hali ne olacakt melekler onlarn yzlerine ve arkalarna vura vura canlarn alrken" (47/Muhammed, 27); "lmn iddet ve dehetleri iinde meleklerin penelerini uzatarak kendilerine: C anlarnz karn! Allah'a kar haksz olan syleye geldiiniz, Allah'n yetlerinden kibirlenerek uzaklam olduunuz iindir ki bugn hakaret azbyla cezalandrlacaksnz dedikleri zaman o zlimleri sen bir grmeliydin!" (6/En'm, 93); "Hele can boaza gelince, o vakit siz grrsnz!" (56/Vka, 8384). Btn bu yetler, kfirlerin lrken lh azb mhede ettiklerine dellet eder. Bu sebeple onlarn iman etmeleri mitsizlik ve korkudan dolay olup ihtiyr deildir.

mam Mtrid'den sonra Mtridlerin en byk kelmcs Ebu'l-Mu'in Meymn b. Muhammed en-Nesef, ye's ve be's halinde bir kiinin iman etmesinin geersizliinin sebeplerini yle aklar:

1- Bir kimsenin ye's (mitsizlik ve korku) halinde iman etmesi, kendisine ynelen ve yakasna yapan azb gidermek iin olup ihtiyr ve hakiki iman deildir. Hakiki iman ihtiyar ve istek ile Allah'a yaklamak ve O'nun rzsn elde etmek iin sahip olunan imandr.

2- Ye's ve be's halinde kiiyi ihtiyarsz olarak inanmaya mecbr eden, grd hiret azbnn balangc olan bir sknt ve azaptr. Bundan kurtulmas iin imana snr. mansz kii dnyada lrken azap eker, bununla hirete intikal eder.

3- Kiinin lrken ve ldkten sonra nefsi elinden kmtr. lrken nefsinde tasarrufa ve bir hayr kesbederek onunla faydalanmaya g getiremez.

4- Bu ekilde bir imann faydasnn bulunmayaca hakknda nass vrid olmutur (Bkz. Ebu'l-Mu'in Meymn b. Muhammed en-Nesef, Tabsrat'l-Edille, vrk. 8b-9a. Rid Efendi Ktphanesi, Numara: 496. Fatih Ktphanesinde 2907 numarada kaytl nsha, vrk. 10a).

Eb Mansr el-Matrd de ye's halindeki iman hakknda yle der: "Bu zaman (kiinin can ekitirdii zaman), azbn indii vakittir. O vakit kii hid ile (gz nndeki azap ile) gibe dair bir delil getiremez ki, onun (inandm) sz ilim ve bilgiden meydana gelen inan olsun. nk bu ekilde iman, korku ve azb gidermek iin inanmadr. stei ile alarak eriilen iman deildir ki, inanmas alp abalama ile husle gelen iman olsun" (Te'vlt li-Eb Mansr Matrd, vrk. 182a. Numara: 47, Rid Efendi Ktphanesi, Kayseri).

3- Gnein Batdan domas veya sem (yldzlar) paralanp zerlerine dmek gibi kymetin ak ve byk almetleri zuhur ettiinde veya kymet kopmaya balaynca ya da ldkten sonra diriltildiinde kfirin iman etmesi de bir iman- ye'sdir, kendisine fayda vermez. Bu husus Kur'n- Kerm'de yle ifade edilir: "Onlar (kfirler) ancak kendilerine azap meleklerinin gelmesini, yahut Rabbinin gelmesini veya Rabbinin yet ve helk mcizelerinden bazsnn gelmesini mi bekliyorlar? Rabbinin yetlerinden bazs geldii gn, daha nceden iman etmemi veya imannda bir hayr kazanm olmayan hibir kimseye o gn iman etmesi asla fayda vermez. De ki, Bekleyin, phesiz biz de bekliyoruz." (6/En'm, 158). Burada meleklerden murad, lm veya azap melekleridir.

Allah Tel'nn iki trl yeti vardr: a) Allah'n varlna ve ekmel sfatlarna dellet eden, gelecekteki hdiseleri meydana gelmelerinden nce haber veren ve gsteren yet ve delillerdir ki iman ve

hiret bunlarla kazanlr.

b) Bir ksm yetler (almetler) de hdise ve vkalarn bilfiil ortaya kmaya baladklarn ve lh kudretin tecellisini gsterirler. Bunlar gelince aka herkese belli olduundan, ihtiyr olarak delil ile istidll ederek gayba inanma ihtimali kalmaz ve bu zaman iman etmenin bir faydas olmaz. Bu yetler gelmeden nce inananlar kurtulua erer. Bu ikinci ksm yetler de kymetin byk lametleridir ki bunlar grenler iman edeceklerdir. Fakat bunlar gelmeden nce iman edenler veya iman edip amel-i slih ilemi ve iyilik yapm olanlarn imanlar makbl olacaktr. Yoksa nceden iman etmemi veya imanla bir hayr kazanmam kiinin, kymetin byk ve ak olan yetleri zuhur edince veya kymet koparken ya da ldkten sonra diriltilince iman etmesi de bir iman- ye'sdir, kendisine fayda vermez. Gnein Batdan domas gibi kymetin byk lametleri zuhur ettiinde teklif zaman geecei iin imann kabul olunmayacana dair Buhr ve Mslim'in de rivyet ettii birok hadis vardr.

Mfessirler, yukarda meali zikredilen 6/En'm suresi, 158. yete "Kymetin byk almetleri zuhur edince ocuklar mstesn, bundan nce iman etmemi veya imannda bir hayr kazanmam kimseye, iman etmesi fayda vermez. Bir kimse nceden iman etmi olup da bu almetler zuhur edince frsat bulur ve bir hayr ilerse faydasn grebilir" eklinde mn vermilerdir.

Elmall Hamdi Yazr, bu yeti tefsir ederken: "lem tekn menet kabl: nceden iman etmemi" cmlesinin "min kabl: nceden" sz ile kaytl olduunu, bu cmleye terdid edat olan" ve-veya" ile atfedilen "veya imannda bir hayr kazanmam kimseye" cmlesinde bu "min kabl-nceden" kaydnn olmadn ve "ma'tfun aleyhin kaydn ma'tfta da itibar etmek zarr deildir" kaidesini nazar- itibare alarak yle demitir: "Bir kfir, o gn ytn zuhru zerine iman eder ve o iman ile bir hayr kesbine imkn da bulursa ye's be's tamamen tahakkuk etmemi olduundan, bu imann dahi menfaat verebilmesi melhuzdur. Yani o gnk imann makbl olabilmesi iin her halde o imandan sonra bir hayr kesbine imkn bulunmaldr" (Hamdi Yazr, Hak Dini Kur'an Dili, III, 2108).

Merhum Hamdi Yazr'n tefsirine gre; bir kii kymetin byk almetlerinden nce iman etmi olursa, onun kurtuluu iin bu kfi olacaktr. Fakat bu yetlerin zuhrundan itibaren iman etmenin kabul iin, bu iman ile beraber hayr ilemesi de arttr. nk vakit daralmtr. Henz kymet kopup bitmeden ve vka tamam olmadan iman etmekle birlikte hayr ve iyilik ilemek fayda verecektir. Kymet kopup bitince ve vka tamam olunca be's ye's tamam olacak ve artk iman etmek de fayda vermeyecektir. Bununla beraber, kymetin kopmasnn almetleri belirince, henz kopup bitmeden bsbtn ye'se dmeyerek hemen iman edip slih amel ilemelidir (Bkz. Hamdi Yazr, a.g.e., a.y. 2108).

slm limleri ye's ve be's (mitsizlik, korku ve azap) halinde iman etmenin geersiz olduunda ittifak etmilerdir. Fsk m'minin ye's halinde tevbe etmesinin makbul olup olmamasnda ihtilf etmilerdir. Hanefi Matridlerden ve filerden baz limler, s m'minin ye's halinde bile gnahlarndan tevbesi makbuldr, demilerdir.

Yalnz Muhyiddin bn'l-Arab Fuss'l-Hikem'inde ve bunun te'sirinde kalan C elleddn ed-Devvn "Risle fi Beyn- mn- Fir'avn" isimli eserinde Fir'avn'n suda boulurken iman etmesinin makbl olduuna dair gr beyn etmilerse de, bu grler Kurn- Kerm'in yetlerine ters der. Kur'an varken bunlara itibar edilmez. Zamanmzda iman- ye'sin geerliliine dair Fussu'l-Hikem'deki bn''l-Arab'ye ait olduu iddia edilen grn tesiri altnda kalarak delilsiz grler ileri sren Mahmd el-Gurb gibi ada yazarlar da mevcuttur. (1)

Yeis; szlkte, arzu edilen eyden uzaklamak demektir. Kavram olarak 'yeis', istek ve arzunun tkenmesi, mitsizlik, umudun kalmamas anlamndadr. Kur'an, 'yeis' kelimesine e anlaml 'kunt' (sonu t ile) kelimesini de kullanr. 'Kunt', hayrdan midi kesmek demektir. Bir yette ikisinin birlikte kullanldn gryoruz: "nsan, hayr istemekten bkknlk duymaz, fakat ona bir er dokundumu, artk o, yeise den bir umutsuzdur." (41/Fusslet, 49)

nsan, yaratl gerei, kendine faydal olan eyi ok ister. Bunun iin gayret eder, aba gsterir. Sknt ve zorluktan holanmaz. Elindeki nimet ve imknlarn gitmesini sevmez. Bir zorlua dt, elindeki nimetlerin bir ksm imtihan iin elinden alnd zaman, hemen ikyete balar ve bunu bir er, kendisi hakknda hayr olmayan bir ey olarak deerlendirir. Sonra da mitsizlik stne mitsizlie der.

Yeis hali, bir mitsizlik veya ktmserlik halidir. nsann, kendisine dokunan bir zorluk, sknt, istediini elde edememesi nnda dt psikolojik durumu anlatmaktadr. phesiz bu durum, insana it egoizmin, inkrc insanlarn da nankrlnn grntsdr. nk hakkyla iman edenlerde byle bir durum, byle bir rahatszlk olmaz.

nkrclarn Bir zellii Olarak Yeis: Yeis psikozu inkrc insanlarn bir zelliidir. Onlarn zellikle lmden sonra grdkleri gerek karsnda artk bir mitleri kalmaz, dnyaya bir daha dnmelerinin imkn da yoktur, karlatklar kt sonucu balarndan kimse savamaz.

"Ey iman edenler! Allah'n kendilerine gazap ettii bir kavmi vel (dost ve mttefik) edinmeyin; ki onlar, kfir olanlarn kabirlerdekilerden (onlarn dirilmesinden, kurtulutan) umut kesmeleri gibi hiretten mit kesmilerdir." (60/Mmtehne, 13). Onlar gren hayattaki inkrclar da lmden sonras iin bir umut ve kurtulu yolu beklemezler, rahmet ve cennet nimetlerinden yeise derler.

Rabbinin verdii nimetlere yeterince kanaat getirip kretmeyen nankr kimseler, isterler ki ellerindeki dnyalk imknlar, bol nimetler hi eksilmesin, artsn ve bylece srp gitsin. Elindeki nimet eksilince veya biraz sknt olunca hemen mitsizlie kaplmaya ve Allah (c.c.) hakknda yanl dnmeye balarlar. Bu kt duygularn sahibi, Allah' kendisene bol bol nimet verirken 'cmert', nimet kesilince bu sefer de 'ihnet eden' diye nitelendirmeye cret eder. Kur'an, bu konuda dikkat ekici bir rnek veriyor: "Fakat insan, ne zaman onun Rabbi kendisini bir denemeden geirse, ona bir ikramda bulunsa, onu bolca nimetlendirse 'Rabbim bana ikramda bulundu' der. Ama ne zaman onu deneyerek, rzkn kssa (azaltsa), hemen der ki, 'Rabbim bana ihnette bulundu." (89/Fecr, 15-16)

te bu ekilde nankrlk illetiyle hasta olanlar, mitsizlie derler. Bunun sebebi bu gibi kimselerin Allah'n rahmetinin boyutlarn anlamamalar veya iledikleri crmlerin okluundan rkmeleridir. Ya da Allah'n nimet ve rzk verirken hikmete uygun olarak verdiini idrk edememeleridir. Halbuki Allah'a teslim olmu olan ihlsl bir m'min Allah'n takdir ettiine itiraz etmez. Payna dene rz olur. lh adletten phesi yoktur. Ayrca o inanr ki, iledii her tr amelin mutlaka karln alacaktr. Allah'n azbndan da emin deildir. Bunun sebebi de, kendi iledii slih amellerin tam olup olmamasndaki phesidir. Yoksa Allah'n rahmetinden umut kesmez, Allah'n ihlsla ilenmi bir slih ameli boa karacan aklnn ucundan bile geirmez.

Demek ki, mitsizlik hastal inan zayflndan ya da Allah'n sfat ve fiillerinden pheye dme nankrlnden kaynaklanmaktadr. Byle kimseler, Allah'n adletinden phe ettikleri gibi, rzk verenin Allah olduunu da unuturlar. Yaptklar gzel ilere Allah'n yeterli karl vermeyecei endiesini tamaktadrlar. Byle bir durum, gerek imanla badamaz. "Biz insan zerine nimetler akttmzda o Bizden yz evirip yan izer. Ona bir er dokununca da ok mitsiz birisi haline geliverir." (17/sr, 83; Ayrca bak. 11/Hd, 9-10; 41/Fusslet, 49)

Yeryzndeki btn ktlkler, btn aksaklklar, btn ifsatlar insanlarn yaptklar yzndendir. Bu nedenle Allah (c.c.) insanlara uyarc ve mjdeleyici eliler gndermitir. Ktlk yapan kimseler, bir anda her eyin bittiini dnerek mitsizlie kaplrlar, Allah'n affnn byk olmadn sanrlar. Halbuki Allah hakkndaki bu dnce yanltr. "Biz insanlara bir rahmet tattrdmz zaman, onunla sevinirler, fakat kendi ellerinin sunduu (eyler) sebebiyle onlara bir ktlk isbet ettiinde de, hemen umutsuzlua kaplrlar." (30/Rm, 36)

Allah (c.c.), yaratt insann gnah ileyeceini de, isyan edeceini de bilir. Ancak O, hatasn anlayp tevbe edenleri, inkrdan sonra iman tercih edenleri hem balar, hem de onlarn tevbelerinden rz olur. nsan srekli hata yapar, Allah (c.c.) da hatalarndan vazgeenleri (tevbe edenleri) balamaya devam eder.

Allah'n Rahmetinden mitsiz Olunmaz: mitsizliin en kts Allah'n rahmetinden mit kesmektir. Bylesine bir mitsizlik kimileri iin irk, kimileri iin de byk gnahtr. Kur'an yle diyor: "Oullarm, gidin de Yusuf ve kardeinden bir haber getirin ve Allah'n rahmetinden mit kesmeyin. nk kfirler topluluundan bakas Allah'n rahmetinden umut kesmez." (12/Yusuf, 87) "De ki: 'Sapklar dnda Rabbinin rahmetinden kim mit keser." (15/Hcr, 50)

Allah (c.c.), gnahkr m'minleri mitsizlie dmemeleri konusunda uyararak, Allah'n rahmetinden yeise denin yanllna iaret ediyor: "De ki: Ey kendi aleyhlerinde olmak zere ly taran kullarm, Allah'n rahmetinden yeise dmeyin. phesiz Allah, btn gnahlar balar. nk O, balayandr, merhamet sahibidir." (39/Zmer, 54). Tkip eden yetlerde bu balamann, ancak tevbe ederek Allah'a teslim olmakla ve Allah'tan gelene (Kur'an'a) uymakla mmkn olabilecei vurgulanmaktadr.

Yeis bir mitsizlik, eli kolu bal bekleme, ktmserlik ve biraz da tembellik durumudur ki, hibir insan iin ciz deildir. Kimileri ou zaman yaplmas gerekeni yapmaya enirler veya ne yapacaklarn bilemezler. Sonra da elleri koynunda bekleyerek umutsuzlua derler. Allah (c.c.), her bir baary sebeplere balamakta, gnah ve hatalar tevbeden sonra balayacan mjdelemektedir.

Rabbimiz, btn umutlarn bittii yerde, gkten yamur indirip yeri canlandrr. Tpk yamur gibi olan rahmetini de her zaman gnderir, l kalpleri diriltir, ktlkleri iyilie evirir. O, kendisinden hakkyla korkup saknanlara her zaman mutlaka bir k yolu yaratr (65/Tahrm, 2). Ancak Allah'n azbndan da kimse emin olamaz, zira kimin hakkyla kulluk yaptn ve kimin ibdetinin kabul olduunu ancak Allah bilir. (2)

mitsizlik Mikrobu: Daha ok, Allahn; Et-Tevvab, Er-Rahman, Er-Rahim, El-Mucib, El-Kahhar, El-Kadir, El-Muntakim, El-Afuv isim ve sfatlarnn yeterince anlalamamasndan doan bir virs olan mitsizlik; hem akideye zarar verir hem de dostlua...

Allahtan midini kesenler, bu yeislerinin doal sonucu olarak ibdet ve kulluk yapma ihtiyac hissetmezler... nk yle bir Allaha inanmlardr ki; en ufak bir hatay kesinlikle affetmez... mitsizlik mikrobu insan hem ibdetlerden soutur hem de sosyal hayattan... (3)

nsann mitsizlii, elindeki nimetlerde eksilme, umduunu bulamama yznden, baka bir deyile ilerin tkrnda gitmemesi halinde ba gsteriyor. nsann egoizmi, kendisini tm nimetlere peinen hak sahibi grdnden; en kk anlamda kuyruuna baslmas onu feryat ettiriyor, isyana, mitsizlie itiyor. nsan egosu iin, Allah, verirken ok yce, ok cmert ve gzeldir; ama vermemeye, hele hele verdiinden eksiltmeye balar balamaz ihnetle sulanr (bkz. 89/Fecr, 15-16)

mitsizliin en kts ve mitsizlii irk benzeri gnah haline getirense Allahn rahmetinden midi keserek ebed hayatn karanlk hale geldiini, kurtulu ve tevbe midinin kalmadn dnmektir.

Bu byk gnah gereince anlamak iin tevbe srrn ok iyi kavramak gerekir. nk mitsizlik, esas anlamyla, tevbe kapsnn kapandn, her eyin bittiini, artk kurtulu midi kalmadn dnmektir. Gnahlarn en by, insann Allahn rahmetinden daha byk bir gnah olabileceini dnmesidir. Bu, Allaha cizlik, yetersizlik isnat etmektir. nsann en byk gnahlarndan biri ve kendisine yapt en kahredici zulm budur (39/Zmer, 53; 15/Hcr, 36; 12/Ysuf, 87). Ankebt sresi 23. yet, Allahn rahmetinden mit kesmeyi, Allahn yetlerine kfr ve Allaha var inkrla birletirmektedir.

Kuran, mitsizlie dm bir topluluun dost edinilmesine iddetle kar kar. Byle bir topluluk mezara gmlm bir gruhtur ki, Allahn gazabna uram olmak onlarn belirgin zelliidir (60/Mmtehne, 13). (4)

mitsizlik-Kfr likisi

mitsizlik, organik ve psikolojik bozukluun bir belirtisi olup, kiide her eyin bo grnmesine, umut halinin tamamen yok olmasna sebep olan bir ruhsal durumdur. Byle bir mzmin hastala yakalann kurtuluu hemen hemen imknszdr. Mminin byle bir duruma dmemesi iin Kuran, btn mit kaplarnn ak olduunu, irkten baka btn gnahlarn balanabileceini zellikle vurgular. phesiz ki Allah, kendisine irk/ortak koulmasn balamaz; bundan baka (gnahlar) diledii kimseler iin balar (4/Nis, 48)

Kuranda yeis ve kunut, kfirlerin zellii olarak belirtilmektedir. nsana tarafmzdan bir rahmet tattrp da sonra bunu kendisinden ekip alversek o, midini kesen bir adam, bir nankr olur. (11/Hd, 9). Bu yette geen nankrlk k-f-r kknden geldiinden bu kavram, ayn zamanda burada kfr anlamnda da kullanlm ve sahibi mitsiz olarak nitelendirilmitir. Zira mitsizliin bir kfr eylemi olduu baka yetlerde ak bir ekilde ifade edilmektedir: Allahn rahmetinden, sapklardan baka kim mit keser? (15/Hcr, 56) Allahn rahmetinden mit kesmeyin. nk kfir topluluundan bakas Allahn rahmetinden mit kesmez. (12/Ysuf, 87)

Kfirler, Allahn rahmetinin geniliini, ilminin ve kudretinin kemlini bilmezler; bundan dolay hiret hakknda mitleri bulunmamaktadr. "Ey iman edenler! Allah'n kendilerine gazap ettii bir kavmi vel (dost ve mttefik) edinmeyin; ki onlar, kfir olanlarn kabirlerdekilerden (onlarn dirilmesinden, kurtulutan) umut kesmeleri gibi hiretten mit kesmilerdir." (60/Mmtehne, 13). Bu yette kfirler hiretten o kadar mitsiz olarak tasvir edilmiler ki, bir lnn mezardan kalkp geri gelmesi nasl umulmazsa, ylesine umutsuz olduklar ifde edilmitir. Veya hirette makam belli olup gereklere hit olmu, hiretin kalc nimetlerinden mahrum olup azbn tatm ve artk kurtulu midi kalmam kimsenin mitsizlii gibi ifde edilmi ve bununla da onlardaki umutsuzluun iddeti vurgulanmtr (Ebs Suud, rdu Aklis-Selm il Mezyel-Kurnil-Kerim, VII/241).

Yukardaki yetlerde mitsizlik, tamamen kfirlere hasredilmektedir. Aadaki yette ise mitsizlik ile kfr aras deta birletirilmi, birbirinden ayrlmaz iki unsur gibi ifde edilmitir: Kfir kavimden bakas Allahn rahmetinden umut kesmez. (12/Ysuf, 87). Halbuki mslmanlarn da bir insan/beer olma hasebiyle zaman

zaman mitsizlie dmeleri mmkndr. Bu durum da, kfir ile mminin ayn kategoriye sokulmalarn zorunlu klmaktadr; halbuki bu gibi yetler, mslman mitsiz olarak nitelememekte, mutlak mitsizlii sadece kfire hasretmektedir. Mmin, Allah ve nimetlerini tasdik eden biri olarak mtlaa edilmekle beraber kfir, asla bunlar kabul etmeyen biridir. nk kavram olarak kfr, bir eyi gizlemek anlamn ifde etmekle beraber rfte, Allah ve nimetlerini inkr mnsnda kullanlmaktadr. Bu mnsebetle mmin, mitsizlie dt zamanda Allah ve nimetlerini inkr etme konumuna dmediinden, kfir ile bu hususta ayn kategoriye girmez. Kfir, kfrnn sonucu olarak devaml mitsizlik iindedir. nanszlnn neticesi olarak, nimetin kendisine geliini bir tesdf olarak deerlendirmektedir. Bu mnsebetle yok olan nimetin tekrar kendisinin eline gemesini deta imknsz kabul edeceinden dolay, devaml bir mitsizlik iindedir (Rzi, Tefsir-i Kebir, 17/191). nk tesdfler geliigzel olduklarndan bir sefer daha tahakkuklar imknszlkla e deerdedir. Halbuki mslman, zaman zaman bu konuda ftur gsterse de, nimetlerin ancak Allahn takdirinin sonucu olduuna inanr. Takdirlerin ise, her zaman tahakkuklar mmkn olduundan mitsizlii kalc ve srekli deil, dncesizliin bir eseri olarak anlk veya ksa srelidir. Bundan dolay karamsar bir mitsizlik, imanszln bir neticesi olarak kfirlerin genelini iine alacak olan ayrt edici bir zellikleri olmutur. Bu durum bize, bunun gibi bir zaaf noktasnda kfir ve mslman ayrmn yapmaya gtrmektedir ki, ite Kuran perspektifinde bu mevzda esas olan da, budur.

mitsizlik ruha yerleince, artk onda bir hayat filizi yeeremez; bundan dolay Allah, kullarn mitsizlik konumuna dmemeleri iin onlar daima kendisine kar mitlerini muhfaza etmeye armakta ve kullarna kar btn gnahlar affedecek derecede merhametli olduunu belirtmektedir: De ki: Ey kendi nefisleri aleyhine haddi aan kullarm! Allahn rahmetinden mit kesmeyin. nk Allah btn gnahlar balar. phesiz O, ok balayan, ok merhamet edendir. (39/Zmer, 53)

Bunlardan hareketle Kuran hkmleri, mminin mitsiz olamayacan, olduu takdirde mitsizliinin asla uzun ve karamsar bir tarzda olmamasn gerekli klmaktadr. Bu zaafn, insann btn verimini yok ettii ve kiiyi deta yaayan lye evirdii gerekesiyle Kurann btn mit kaplarn ak tuttuunu syleyebiliriz. (5)

lh kavramnn bir anlam da snlacak yer, umut balanacak makam demektir. nsanlarn bu makama ynelileri ise dudr. Rabbinize yalvara yakara ve gizlice du edin. Bilesiniz ki O, haddi aanlar sevmez. Yeryz slah edildikten sonra orada bozgunculuk yapmayn. (Allahn azbndan) korkarak ve (rahmetini) umarak Ona du edin. Muhakkak ki ihsan sahiplerine/iyilik edenlere Allahn rahmeti ok yakndr. (7/Arf, 55-56). Kuranda du zerine retilenler, snlacak ve umut balanacak makamn tek olduu, du ve umut edilecek baka bir merc aramamak gerektiini gsteriyor. Kime snlr ve gerek anlamda mit beslenip ondan beklenti iine girilirse, o makam, kii ya da ey her ne ise, o ilh edinilmi olur.

nsanlara bir zarar dokunduu zaman Rablerine gnl vererek yalvarr du ederler. Sonra onlara kendi tarafndan bir rahmet tattrd zaman da bakarsn onlardan bir ksm Rablerine irk/ortak kouyorlar. (30/Rm, 33). Ayn zaafa iaret eden dier yetler iin bak. 41/Fusslet, 51; 39/Zmer, 8. nsana bir sknt dokunuverince bize yalvarr. Kendisine tarafmzdan bir nimet verdiimiz zaman da o bana bilgimden dolay verildi der. Bu bir imtihandr, fakat pek oklar bilmez. (39/Zmer, 49) Gerekten insan, tahammlsz ve huysuz yaratlmtr. Kendisine er dokunduu zaman szlanr. Kendisine hayr dokunduu zaman cimrilik eder. (70/Meric, 19-21). Herkes byle midir? Tabiatyla hayr. yetin devamnda namazn devaml klanlar, yoksula yardm edenler, cez gnn dorulayanlar, Allahn azbndan korkanlar bu insanlara benzemezler denir (70/Meric, 22-27)

mitsizlik Psikolojisi

Allah Tel, insan bazen darlkla, bazen de genilikle imtihan eder. Bolluk, nimet, refah ve huzurla yaplan imtihann derecesi, kimi zaman iddet, saknt ve musbetle yaplan snavdan daha fazla olabilir, nimetlerle denenme daha zor gelebilir. nsan zorluklarla snandn daha kolay anlasa da, rahatlk ve nimetlerle imtihan olduunu ounlukla unutur. Aslnda bolluk da, bir baka imtihan eklidir; tpk sknt ve darlkla snanld gibi. Allah, kendisine iman ve itaat edenleri eitli ekillerde dener. Darlk ve sknt ile imtihan edilen mmin sabreder, bollukla snava tbi tutulunca da kreder. Neticede her iki husus da mmin iin hayrl olur. Nitekim bir hadis-i erifte yle buyrulmaktadr: Ne tuhaftr ki, mminin btn ileri hayrdr. Ve bu hayr, mminden bakas iin yoktur. Ona bir bolluk isbet edince kreder ve bu, onun iin hayrl olur. Ve yine ona bir sknt dokununca da sabreder. Bu da onun iin hayr olur. (Mslim, Zhd 64; Ahmed bin Hanbel, IV/332, 333, VI/15, 16)

Bol rzk ve eitli nimetlerle imtihann yapldn u yet gyet ak bir ekilde ifde etmektedir: Kendilerine yaplan uyarlar unuttuklarnda, zerlerine her eyin kaplarn atk. Nihayet kendilerine verilenler yznden mardklar zaman onlar anszn yakaladk, birden bire onlar btn mitlerini yitirdiler. (6/Enm, 44). nceki mmetler, kendilerine gnderilen peygamberlere iman etmedikleri iin, Allah onlara eitli darlk ve musbetler verdi; fakat onlar, yine iman etmediler. C enb- Allah, cezalarn daha da arttrmak iin onlara btn nimetlerin kaplarn at, bol rzk ve nimetlere gmldler. Nimetin gerek sahibine kredecekleri yerde zevk ve sefya daldlar, Onu unutup ehvetlerine teslim oldular. te byle tam bir sarholuk ve dalgnlk nnda Allah onlar yakalad ve neye uradklarn bilemediler. Ne yapacaklarn dnmekten ciz kaldlar ve helk olup gittiler. Onlara hrriyet ve refahn verildiini, madd ve mnev btn engellerin kaldrldn, her taraftan zerlerine nimetler gnderildiini, iyi-kt her eyin kendilerine bol bol ak bulundurulduunu ifde eden Elmall, bu yeti yle tefsir eder: Her trl rahatlar, shhatler, zaferler, baarlar, zevkler, seflar nlerinde mde idi. Ne arzu etseler bulacak, ne isteseler yapabilecek hale geldiler. Kendilerine, kendi irdelerinden baka yasak koyacak ve kaytlayacak bir ey grnmyordu. yle serbest bir imtihana kondular ve yle derece derece ykselmeleri artt ki, nihayet bu hrriyet ve refah ile ferahlandlar. Tuttuklar yolun iyi olduuna ve btn bunlarn kendi haklar olduuna ve her sorumluluktan kurtulmu olduklarna hkmettiler. Hibir kayt, hibir kayg duymaz oldular, keyiflerini attlar. Tam byle ferahlandklar, gel keyfim gel! dedikleri bir srada kendilerini birden bire bastrp yakalayverdik. O saat blis gibi btn mitleri kesildi. mitsizlik ve tam mahrmiyet iinde donakaldlar (Elmall H. Yazr, Hak Dini Kuran Dili, III/1928).

nsan, elindeki nimetlerin, yaad huzur ortamnn elinden alnmas ile de imtihan olunmaktadr (11/Hd, 9; 17/sr, 83; 30/Rm, 36). Zorluklarla snanmay hatrlatan bu yetlerde insann karakteri izilmektedir. Bu yetler; huzur, refah, mutluluk ve nimet iinde yzerken haktan yz eviren bir ruh halini sknt, musbet, darlk ve yokluk nnda ise yese den, karamsar, bezgin ve zgn bir tavr sergileyen insann durumunu ok gzel tasvir etmektedir. Yeis, karamsarlk ve znt hali, insan nankrle sevk etmekte ve kfre yaklatrmaktadr. nceki halini, bol bol rzklarla geirdii o mutlu yaayn hi hesaba katmadan ve nimetleri hi hatrlamadan, iinde bulunduu fakirlik ve zarret halini ve musbetin verdii skntlar ve straplar anlatr durur. nceden bol bol veren ve ihsanda bulunan yine verir demez de; mitsizlie, karamsarla kaplr. Nimetin sahibine ve nimetlere nankrlk etmeye balar. Yeis, karamsarlk, bezginlik, znt ve ylgnlk nankrl oluturan ve kfre kap aan sebeplerdir.

u yet, peygamberler bata olmak zere hibir mminin Allahn yardmndan midini kesmemesi ve yese dmemesi gerektiini bize bildirmektedir. Nihayet peygamberler mitlerini yitirip de kendilerinin yalana karldklar srada onlara yardmmz gelir ve dilediimiz kimse kurtulua erdirilir. Sulular toplulundan (ise), azbmz asla geri evrilmez. (12/Ysuf, 110)

Yeis konusunda Kurann u mesaj bizim iin ok nem arzetmektedir: Allahn rahmetinden mit kesmeyin. (39/Zmer, 51). Mmin hangi durumda olursa olsun Allahn rahmetinden asla midini kesmez. Zira Allahn rahmetinden mit kesmek ancak kfirlere mahsustur (12/Ysuf, 87). bn Abbas (r.a.): Mmin her durumda Allahtan gelecek bir hayr midi iindedir. nk mmin bir skntya dtnde, Allaha ynelir; bolluk nnda ise, Ona hamdeder demitir. Allahn

rahmetinden mit kesmek, ancak insann, lemin ilhnn kmil mnda eyaya kadir olmadna veya tam mlmtnn bulunmadna ya da cmert deil; cimri olduuna inandnda sz konusu olur. Halbuki bu eyden her biri o insann kfrn gerektirir. Allahn rahmetinden mit kesmek ise ancak kfir kimse iin sz konusudur (F. Rzi, Tefsir-i Kebir, 18/159).

Yeis, karamsarlk ve buna bal olarak ar znt, ikyet, szlanma gibi hususlara sebep olmaktadr. Nankrlk de bu sebeplerin verdii ruh hletinden kaynaklanmakta ve insan kfre yaklatrmaktadr. (6)

Yeis ve bu yzden oluan karamsarlk bir hastalktr; kalbin, i dnyann hastal, psikolojik hastalk. Ve bu hastalk benzer nice mnev hastaln dvetisi ve tetikleyicisidir.

nsann genel karakteristik zelliklerinden birisi, onun nimetler karsnda marp bbrlenmesi, zararlar karsnda da mitsizlie ve bedbinlie dmesidir (11/Hd, 9-10). Bu yette geen yes kelimesi mitsiz anlamna gelir. Daha geni mnda yes; ilerisi hakknda btn midini kesen, Allahn bu sknty kaldrabileceine inanp sabretmeyen, kretmeyen ve bsbtn nankr kesilen kii demektir.

Bu yet-i kerimedeki insan lafzndan murad, mutlak mndr, genel olarak insanlar. Bu mnnn mutlak ve umm olduuna iaret eden birtakm vecihler unlardr:

1. Allah Tel Hd sresinin bu yetlerinin akabinde gelmekte olan 11. yette ancak sabredip slih amel ileyenler mstesn diyerek bir istisnda bulunmutur. stisn olmasayd, bu cmle de kendinden nceki cmlelerin hkmn alacakt. Bylece yetteki insan lafz ierisine sabredip slih amel ilemeyen hem mmin, hem de kfir btn insanlar girmektedir.

2. Bu yet-i kerime ayrca u trdeki yetlerle de uygunluk arzetmektedir: Dorusu insan hrsl yaratlmtr. Kendisine ktlk dokundumu szlanr. Kendisine hayr dokundumu vermez. Ancak namaz klanlar bunun dndadr. (70/Meric, 19-22)

3. nsann mizac genelde zayflk ve cizlik gibi zellikler arzeder. bn C reyc diyor ki: Ey demolu! Allahtan sana bir nimet geldii zaman kefrsun/nankrsn. Senden o nimeti ald zaman ise yes ve kant, yani mitsizsin. (F. Rz, Meftihul Gayb, 17/190). Grld gibi bn C reyc de insan (demolu) lafzn genel olarak kullanmtr.

Bylece bu yette eksik yapl; iinde bulunduu n yaayp gelecei hi dnmeyen, gemii de anmayan, sonra karlat eylerden dolay abucak isyan eden bir insan tasvir edilmektedir (Seyyid Kutub, F Zllil Kuran, 7/125). nsana, lezzetini alaca bir nimet tattrlsa, sonra da bu nimet ekilip alnsa, sabrszl ve Allaha gveninin tam olmay nedeniyle mitsizlie der, daha nceki nimetleri de unutur inkr eder (Kad Beyzav, Envrut Tenzl ve Esrrut Tevl, III/305). Ama kendisine dokunan bu skntlardan sonra zenginlik ve shhat tattrlsa ktlk ve musbet benden gitti der, vnr. nsanlara kar bbrlenir, kendisini saran nimetlerden dolay marry, krden uzaklar ve nimetin hakkn ed etmez. Bu yetlerde izka (tattrmak) ve mess (dokundurmak fiillerinin seilmesinin sebebi udur: nsann dnyada nimet ya da sknt olarak kalat eyler hirette karlaacaklarnn sadece birer numnesi gibidirler. Bu nedenle bu fiiller kullanlmtr (Beyzav, a.g.e., III/306). Ancak Allahn rahmette bulunduu kiiler bu sonutan uzaktrlar (bn Kesir, Muhtasaru Tefsr-i bn Kesir, II/213). nk yette zikredilen bbrl davran sefil insan karakteri ile ilgilidir. Bu karakter udur: nsan, tabiat gerei sath, sun biryapya sahiptir ve derin dnceden ekinir. Bu yzden refaha erip kudret sahibi olduunda zevkine dkn, kibirli ve bbrl bir hal alr. O kadar ki herhangi bir ihtimalin bu mutlu artlar sona erdirebileceini hayal etmek bile istemez. ler bir gn tersine dndnde de, mitsizliin heykellemi biimi haline gelir ve her yerde kt tlihinden ikyet etmeye balar. Hatta Allah sulamaktan, Onun ulhiyetine hakaret etmekten bile geri durmaz. Fakat talihi tekrar geri dnd zaman uzak grll, bilgi ve baarsyla vnmeye balar (Mevdd, Tefhmul Kuran, II/353).

Byle bir kimse artk ferh ve fahrdur. Allah korkusu hatrna gelmez, marur bir tavr alr. O nimetin hukukunu hamd ve krle ed edecek yerde iftihar eder durur. Hsl insan, dnyada ya nimetten ya da zarretten hl deildir. Bu insan bazen nimet ve bazen de zarretle imtihan olur. Yine insan, ftraten rahmet sebebiyle itminan ve onun alnp ekilmesinden dolay da elem duyar. Her iki halde de, yani rahmet verildiinde Rahmn ve Rahm olan Allah, rahmet ekilip alndnda da yine Onun ihtiyrn, hikmet ve imtihann tefekkr ederek en gzel ekilde davranmak lzm gelirken insanda yle psikolojik bir hal vardr ki, bundan dolay oklar mnimi (nimet veren Allah) dnmez. Daha nce eline nimet getiini grd halde o elinden alnverdii zaman her eyi unutur, mitsiz ve karamsar olur. Zarret tecrbesi grd, birtakm skntlarla daha nceden karlat halde de bir nimet tadnca bir daha bu nimet elinden alnamaz ya da ac gremezmi gibi istikbalden emin olarak ferahlanr, iftihar eder durur ki zikrolunan inkr ve istihzlar hep bu psikolojik durumla alkaldr (Elmall Hamdi Yazr, Hak Dini Kuran Dili, IV/2768).

nsan karakteri devaml deiim zeredir. Kendinde bir g bulduu zaman mblaal bir ekilde kibir ve byklk gsterir. Ancak zayflk ve cizlik hissederse zillet ve meskenet ierisine der (F. Rzi, Tefsir-i Kebir, 27/138). nsann bu hali u yet-i kerimelerde dile getirilir: "nsan, hayr/iyilik istemekten bkknlk duymaz, fakat ona bir er/ktlk gelince mitsizlie/yeise der, meys olur. Bana gelen bir skntdan sonra kendisine katmzdan bir rahmet tattrsak elbette bu benim hakkmdr, kymetin kopacan sanmyorum. Rabbime dndrlrsem muhakkak ki Onun nezdinde de gzel eyler bulacam der. Andolsun ki Biz muhakkak kfirlere yaptklarn bildireceiz ve andolsun ki muhakkak Biz onlara ar bir azap tattracaz. (41/Fusslet, 49-51)

Bu yet-i kerimelerde de insann taknlna bir baka rnek vardr. Allah, insana bir nimetle mukabelede bulunduu zaman bu nimet onu martr da mnimi unutur ve krden yz evirir. Allah zikretmekten, Ona yalvarmaktan uzaklar, kendini kibir ve azamete kaptrr. Ama ona bir zarar ya da fakirlik isbet ettiinde de devaml du eder. Bu yetlerde yaplan tasvir; Allahn hidyetini benimseyip Onun doru yolunda yrmeyen beer ruhunun dorudan doruya ince bir resmidir. Bu tip kimselerin nasl her an deitiklerini, zaafa dtklerini, hayr vdklerini, nimeti inkr ederek bollukla gururlanp skntyla bardklarn inceden inceye tasvir etmektedir. u insan iyilik istemekten usanmaz. Ama bir fenalk dokunacak olursa mit ve heyecann yitirir. Bu halden kurtuluun ve kn olmayacan zanneder, btn sebeplerin yok olduunu kabul eder. i sklr, zlr, Allahn rahmetinden ve yardmndan midini keser. nk Rabbine ball yoktur.

Bir bakas da Allah kendisine skntdan sonra rahmetini tattrsa nimeti kmser, krn unutur ve bolluk onu batan kararak martr. te bu benim hakkm der. hireti unutur ve byle bir eyin olacan ok uzak bir ihtimal sayar. Kymetin kopacan sanmyorum der. Kendisinde bir bbrlenme belirir ve Allaha kar karak katnda kendisinin de bir yeri olduunu sanr. hireti ve Allah inkr eder. Ama yine de Rabbine dndrlecek olsa Onun yannda kendisinin nemli bir yeri olduunu kabul eder. Ve der ki: Rabbime dndrlrsem muhakkak ki Onun nezdinde gzel eyler bulacam. Ama bunlarn hepsi birer gurur ve kuruntudan ibrettir. Allah, kendisine nimet verdii zaman insan marr, aztr, byklenir, srtn dner ve gider. Ama bir ktlk dokunacak olursa klr, der, aalar, yalvarr ve bkmadan, usanmadan du eder durur.

nsann ruhundaki yce ve basit deerleri ne kadar titizlik ve dikkatle tescil etmektedir bu yetler. nk onu tavsif eden, onun giri-k noktalarn bilen, hangi

noktada ne gibi harekette bulunacan, Allahn dosdoru yolu olmakszn nerede yanlacan bilen yaratcsdr (Seyyid Kutub, F Zllil Kuran, 12/63-64).

Allah baka bir yet-i kerimede de yle buyurur: nsana nimet verdiimiz zaman, yz evirip yan izer. Ona bir zarar dokununca da umutsuzlua der. (17/ sr, 83). Ancak geni ve dar anlarnda Allahn korumu olduu kiiler bu noksanlktan uzaktr. nk, C enb- Hak insana mal, fiyet, fetih, rzk ve nusretle nimette bulunduu ve insan istediine kavutuunda Allaha kar itaat ve ibdet vazifelerinden genelde yz evirir. Ayn ekilde C enb- Hak insana musbetler, dert ve zntler gibi birtakm erleri dokunduracak olsa insan bu defa da umutsuzlua der (bn Kesr, a.g.e., II/396-397). bn Abbasa gre bu yet-i kerimedeki insan kelimesi ile kastedilen Velid bin Muredir. Ancak, fark edilecei gibi yet hkm asndan ummdir. nk, genelde insann karakteri, maksduna ve matlbuna ulatnda aklanma, Allaha itaat ve ubdiyetten uzaklaarak gfil olma eklinde tezhr eder (F. Rz, a.g.e., 21/35). (7)

11/Hd, 9 ve 41/Fusslet, 49. yetlerden anlalaca zere yes karakterinin nankrlkle yakn ilikisi vardr. ok mitsiz anlamndaki yes, kimi yerde kfrn- nimet ifden bir szck ile bulunurken, kimi yerde de imann zdd olan kelime grubu ile beraber bulunmaktadr (60/Mmtehne, 13; 12/Ysuf, 87).

nsana bir sknt, bir zarar, bir musbet dokunduu zaman mitsizlie der. Allahn skntlar giderecek, daralm gslere nefes aldrp ferahlatacak yardmndan, ltuf ve rahmetinden midini keser. Kendisinden ekilip alnan nimetler gibi bir nimetin tekrar geriye dnebileceinden iddetli bir mitsizlik iinde bulunur. Kuran bunu u ekilde ifde eder: nsana nimet verdiimiz zaman (Bizden) yz evirip yan izer; ona bir de zarar ve ziyan dokunacak olsa iyice karamsarla der. (17/sr, 83). Bu yette geen yes kelimesi, nankrln tam karldr. nsan cinsine shhat ve zenginlik gibi kr gerektiren nimetler verildiinde, kr ve zikirden yzevirmekte, hastalk ve fakirlikle ba baa kaldnda ise, Allahn rahmetinden iddetli bir ekilde midini kesmektedir (evkn, Fethul-Kadr, III/314).

Yes anlamna ok yakn ekilde kullanlan kant kelimesi ise; hayrdan, Allahn rahmetinden midini kesen kimseye denir. Bana gelen bir skntnn savuup gideceinden mitsiz olan kii iin kullanlr. Kurn- Kerimde k-n-t kk trevleriyle birlikte alt yerde gemektedir. Kant olarak ise bir yette yes kelimesi ile birlikte zikredilmektedir. nsan hayr (mal, salk, refah gibi dnyalk arzular) istemekten usanmaz. Fakat kendisine bir er/ktlk (fakirlik, mihnet ve sknt) dokunursa hemen mitsizlie der, zlverir (feyesun kant). (41/Fusslet, 49). Yes, kalbin sfatdr. Kant ise, yeis halinin yzde ve insann d grnnde belli olmasdr. Yes, dunn icbetinden mitsiz olan, kant ise Rabbine kar kt zanda bulunan insan. Yes, baa gelen musbet ve skntlarn gitmesinden midini kesen, kant ise, bunlarn devam edecei zannnda bulunan kimse diye tefsir edilmitir (Kurtub, el-C miu li Ahkmil Kuran, VIII/332; evkn, a.g.e., IV/652). Trkede her iki kelimenin karl olarak da mitsiz kelimesi kullanlr. Bu aklamaya gre de mn ynnden bu iki kelimenin birbirine ok yakn olduu anlalr.

Allahn rahmetinden mit kesmenin, imann zdd olan kfrle balantsn u yetin altnda daha iyi anlayabiliriz: Rabbinin rahmetinden, sapklardan baka kim mit keser? (15/Hcr, 56). Bu yete gre, Allahn rahmetinden sapk olan kfirler ve zlimler mitlerini keserler. Mminler ise her hl u krda Allaha kr ve hamd ederek lh rahmetten, Allahn ltuf ve ihsnndan asla mitlerini kesmezler. De ki: Ey kendi nefisleri aleyhine haddi aan kullarm! Allahn rahmetinden mit kesmeyin. (39/Zmer, 53). Allahn rahmetini ummuk ve beklemek mminin vasfdr. kran duygusu ile Rabbine bal olan mmin, bana gelen sknt ve zarardan dolay asla midini yitirmez. Nankrlk bir ynyle Allahn nimetini unutmann bir tezhrdr. mitsizlie dmek de, nankrln bir sonucudur. Kant kelimesinin e anlamlsolan yes kelimesi, 11/Hd sresinin 9. yetinde nankr anlamna gelen kefr kelimesiyle beraber bulunmaktadr. (8) Bu kelimenin de kfr kelimesiyle ayn kk paylat unutulmamal, dolaysyla mitsizliin kfr veya en azndan kfre yaklatrc zellii unutulmamaldr.

Bu konuyu ieren yetlerin Kurn- Kerimde sksk tekrarlanmas; bu tutum ve davranlarn insan psikolojisinde derin izlere sahip olduunu gsteriyor. Sknt ve felket nnda midini yitirmek, bolluk ve refahta marmak, kibirlenmek, bsbtn cimri kesilmek te insann genel ruh yaps

mit; Yeisin Zdd

Umut veya mit: Ummak, emel, arzu, beklenti. Baz eylerin olmas konusunda beslenen his; ummaktan doan gven duygusu; bu duyguyu veren kimse veya ey demektir. Ayn zamanda, ummann verdii rahatlk, ferahlk duygusuna umut denir. Bunun zdd olan yeis de umutsuzluktan doan karamsarlk, znt demektir. Rec da "ileride meydana gelmesi umulan arzu edilen bir eye kalbin duyduu ilgidir."

M'minler Allah'tan korkmakta olduklar kadar O'ndan umut kesmemekle de ykmldrler: "Allah'n rahmetinden umut kesmeyin." (39/Zmer, 53) nk umutsuzluk insan kendini dzeltme, arndrma abalarndan yoksun brakr. Kur'an, m'minin her durumda umut iinde olmasn gerektirecek mjdelerle doludur: "phesiz Rabbin onlarn zulmlerine kar mafiret sahibidir." (13/Ra'd, 6) "Rabbiniz bol rahmet sahibidir." (6/En'm, 147)

"Rahmetim her eyi kaplamtr" (7/A'rf, 156). Fakat bu ve benzeri yetler ne yaparsa yapsn insann mutlaka balanaca anlamna gelmez. Umut (rec), sebebsiz ve insan umduu eye ulamak iin almaktan alkoyacak, ktlk ve gnahlar nemsiz gsterecek bir beklenti deildir. "Onlar ki inandlar, hicret ettiler, Allah yolunda savatlar; ite onlar Allah'n rahmetini umarlar "(yercne)" (2/Bakara, 218), "Allah'a iman edenleri ve O'nun kitabna sarlanlar Allah rahmetine ve bol nimetine kavuturacak, nleri kendisine gtren doru yola eritirecektir" (4/Nis, 175) ve "Ey iman edenler, Allah'tan korkun, O'nun elisine inann ki size rahmetinden iki pay versin, sizin iin nda yryeceiniz bir nur yaratsn ve sizi balasn" 57/Hadd, 28) gibi yetlerde akland zere umut ancak gerekli artlar hazrladktan sonra sonucu Allah'tan ummaktr. Bunun aksi bir beklenti Hz. Peygamber (s.a.s.)'in "Nefsini hevsna tbi klp ehev arzularnn peinde mrn tkettikten sonra Allah'tan C ennet isteyen ahmaktr" hadisinde tanmlad gibi ahmaklktr.

Korku ve umut birbirini btnleyen ve m'mini kemle erdiren iki niteliktir. Bu nedenle Kur'an m'minleri tanmlarken iki nitelii birlikte anar: "Yanlar yataklardan uzaklar, korkarak ve umarak Rab'lerine du ederler." (32/Secde, 6). slm bilginleri bu tr Kur'n ynlendirmelerden yola karak m'minin srekli korku ve umut arasnda olmas gerektiini belirtmilerdir. (9)

Ktlkler yaptktan sonra ardndan tevbe edip inananlar(a kar,) muhakkak ki Rabbin, o(tevbe ve m)ndan sonra, elbette balayandr, merhamet edendir. (7/A'rf, 153)

Ve onlar Allah ile beraber baka tanrya yalvarmazlar. Allah'n haram ettii can haksz yere ldrmezler ve zina etmezler. Kim bunlar yaparsa cezasn bulur. Kymet gn onun iin azb kat kat yaplr ve o, azb'n iinde hor ve hakr olarak kalr. Ancak tevbe edip inanan ve faydal bir i yapanlar, ite Allah onlarn ktlklerini iyiliklere deitirecektir. Allah ok balayandr, ok merhametlidir. Kim tevbe eder ve faydal i yaparsa o, makbul bir kimse olarak Allah'a dner. (25/Furkan, 68-71)

Gndzn iki tarafnda (sabah, akam) ve gecenin yakn saatle rinde namaz kl; nk iyilikler, ktlkleri giderir. Bu, ibret alanlara bir ttr. (11/Hd, 114)

A'rf, 153'nc yette yapt ktlklerin ardndan uslanp inanan kimselere kar Allah'n balayan, esirgeyen olduu vurgulanr. Furkan, 68-71. yetlerde irk koan, adam ldren, zina eden kimselerin kat kat azaba arplacaklar, ancak ok balayan merhametli Allah'n, gnhlarndan dnen, inanp iyi iler yapan kimselerin ktlklerini iyiliklere evirecei belirtiliyor. Burada dikkat edilmesi gereken bir incelik vardr.

Furkan sresi 68-69. yetlerde byk gnh yapan kimseye azbn katlanaca, yani iki kat azbedilecei belirtilmitir. Furkan 70-71. yetlerde de tevbe edip inanan ve uslanan kimselerin affedilecekleri, Allah katnda makbul olacaklar yine iki kez vurgulanmaktadr. yetler arasnda her bakmdan mkemmel bir uyum vardr.

Hd sresi 114. yette de yine Allah'n, gnhlarndan tevbe edip uslanan ve gzel iler, ibdetler yapan, gndzn ularnda ve gece saatlerinde namaz klan kimselerin ktlklerini iyiliklere deitirecei, iyiliklerin, ktlkleri giderecei vurgulanmaktadr.

Gnhlarn iyiliklere evrilmesi u anlama gelir: Daha nce gnh iler yapan kimseler, dnp sevap ilemee balarlar. Kt olan halleri ve ileri iyiye dner. Halleri dzelir. Eskiden kt iken iyi insan oluverirler. Yahut Allah, tevbe edenlerin, eskiden iledikleri gnhlar sevaba dndrr, iyi i yapmlar gibi onlara sevap verir. Fakat birinci anlam daha dorudur. nk ikinci yette "yiliklerin, ktlkleri giderecei" ifadesi de birinci anlam glendirmektedir. Bu, tpk kirlenmi olan kimsenin, su ve sabun ile bedenini temizlemesi gibidir. Nasl su ve temizlik maddeleri, grnr kiri giderirse, ibdet, gzel ameller, tevbe ve istifar da kt eylemlerin rh zerinde brakt gnh kirlerini giderir.

Bu ve benzeri yetler, umutsuz insanlara umut sunmakta, insanlar karamsarlktan, gnhta srardan kurtarmaktadr. Kur'n- Kerm'in her yerinde insanlara bu umut alanmaktadr. Btn bunlarn amac, insanlara zorluk deil, kolaylk ve umut sunarak onlar gnh vdsinden ekip Allah'a yneltmektir. Yce Allah, kendisine ynelen kulunu byk ltfuyla affeder: (Tarafmdan onlara) De ki: Ey nefislerine kar ar giden kullarm, Allah'n rahmetinden umut kesmeyin. Allah btn gnhlar balar. nk O, ok balayan, ok merhametlidir. Size azb anszn gelip atmadan nce Rabbinize dnn, O'na teslim olun. Sonra size yardm edilmez. (59/Zmer, 53-54) buyurmutur. Hz. Peygamber'in: slm, kendinden nceki ilerle ilgiyi keser (Ahmed bin Hanbel, Msned 4/199, 204, 205) mealindeki szleri de bu umut n yakmaktadr. (10)

nsan Psikolojisini Dengeleyen ki Unsur: Korku ve mit

Szlkte beklenti anlamn ifade eden mit, Kuranda tama ve rec kelimeleri ile ifade edilir. Tama, kalbin ileride meydana gelecek olan eyi arzu edip ona ynelmesi, bu konuda hrs gstermesidir. Rec ise, yesin (mitsizliin) zdd olup meydana gelmesi mmkn olan, arzu edilen bir eyin tahakkukunun istenmesidir. Korkuyu ifade eden havf ise, insann zanna ya da bilgiye dayanarak baz iaretlerden hareketle gelecekte houna gitmeyecek bir eyin meydana gelmesinden veya sevilen bir eyin elden gitme endiesine kaplarak bundan kalbinin elem duymasdr.

Kurn- Kerim, eitli yetlerinde insann korkularndan bahseder. nsan dnen, etrafn gzleyen, kinatn birok tehlikelerine kar ne kadar ciz kaldnn idrkinde olan bir varlktr. Bundan dolay insan, tehlikelere kar kendisini korumak mecbriyetindedir. nsan buna sevk eden ey ise ftratndaki korku hissidir.

Bugnk ilm aratrmalar, insan psikolojisinin korku ve mit adnda iki temel duyguya dayandn gstermektedir. Bu iki duygu, insann hayattaki yneliini, hedefini tayin etmektedir. nmzde nefsin iki zt izgisi var: Korku ve mit. Tabiat icab nefis korkar ve mitlenir. ocuk birbirine komu bu iki yetenekle yaratlr ve o bydke bunlar da onunla byr ve geliir, eitlenir. Bu ikisi insann hayatna yn verir. Hedeflerini, davranlarn, duygu ve dncelerini snrlar, ayarlar ve dengeye sevk eder.

Kuran, korku ve mit izgisine ynelir ve ilk i olarak bu iki izgiden her trl fsit ve sahte korkuyu ve sapk emeli ayklar. Sonra sadece kendisi iin gerekli olan umacak, korkulmas gerekli olandan korkacak ekilde ayarlar. Bu yaplmazsa insann rh dengesi bozulur, hastalanr. Bilhassa korku hissi ynlendirilmezse rh bunalmlarn ve akl hastalklarnn ok mhim bir sebebi olur. Bunun iin korku, psikiyatrinin atomu gibidir denilmitir. Yani birok rh hastaln temelinde o yatar. nsanlarn ou, ftratlarndaki korku hissi iyi ynlendirilmedii iin, gerek merc olan Allah'a tevcih edilmediinden binlerce sahte korkunun elinde huzursuzluun esiri olmu, rpnp durmaktadr. Gerek bizzat kendisini, gerek toplumu iyi mhede edebilen her insaf sahibi bu fikre katlr.

Kuran, bu iki temel duyguya sk sk vurgu yapar. Kurandaki ibret amal olaylar ve derslerin byk bir ksmnn bu iki temel duyguyu hedeflediklerini sylemek mmkndr. ou kez rahmet ve azap yetleri ile cehennem azb ve cennet hayatnn birbirlerini takip ettikleri grlr. Zaten dinde de, hem Allah sevmek hem de Ondan korkmak bir esas olarak kabul edilmektedir. Bundan dolay Allah, hem sevilmeli, hem de kendisinden korkulmaldr. Nitekim Kuranda mminler, duygular itibaryla bu her iki durumu dengede tutan kimseler olarak tantlr: Korkarak ve umarak Rablerine du ederler... (32/Secde, 16)

Peygamber Efendimiz de yle buyurur: Mminler, Allahn azab ve azbnn miktarn bilselerdi hi biri C enneti mid etmezdi. Kfirler de Allahn rahmetinin ne kadar ok olduunu bilselerdi, hi biri Onun rahmetinden mit kesmezdi. (Mslim, Tevbe 23)

mit: Kuranda mit anlamnda kullanlan tama, haram ileme (33/Ahzb, 32), Allahn mal vermesi (74/Mddessir, 15), slihlerden olma (5/Mide, 84), cennete girme (7/Arf, 46; 70/Meric, 38) ve bulutlardan yamur yama beklentisi iinde olmak (13/Rad, 12; 30/Rm, 2) ile rahmet ve balanma, rec vemit (7/Arf, 56; 32/Secde, 16) gibi hususlarda kullanlmaktadr. Bundan dolay bu kelime, Kuranda szlk anlamnda olduu gibi, beklenti ve mit iinde olmay ifade etmektedir.

Yine Kuranda mit ifade eden rec ise, sayg bekleme (71/Nh, 13), Allah'a kavuma (18/Kehf, 110; 29/Ankebt, 5), rahmet midi iinde bulunma (2/Bakara, 218; 4/Nis, 104) ve hakknda yaplacak bir mumele beklentisi iinde olma (9/Tevbe, 106) anlamlarnda kullanlr. Kuran, mit balamnda zaman zaman insann dnyada yapt iyi iler ve onlara verilecek cennet nimetlerini dile getirmi ve bununla muhtabn iyi amele, gzel ahlka sevk etmeyi amalamtr. (11)

Beynel Havfi ver-Rec; Korku ve mit Aras: Havf, tatl bir korku, Allahn cell, kibriy, ve azameti karsnda hayet duyma... Rec, zevkli bir mit. Onun ltuf, ihsn ve kereminden daima mitvr olma... Hayrlar ilemek, amel-i slih; erlerden kamak ise takvdr. Amel-i slih ilendike rec kaps, takvda ilerlendike havf kaps alr. Her iki kapdan da ayn neticeye erilir: C ennet. Takv ve slih amel nasl birbirlerinden kesin hatlarla ayrlmyorsa, havf ve rec da yle... Bir mmin Allah hem sevecek, Onun rahmetinden daima mitvr olacak, hem de Ondan korkacak, azbndan emin olmayacaktr. te bu iki meziyet, kalbi safha safha terakk ettirir, dalga dalga gzelletirir; ona mn ve ulviyet kazandrr...

Korku ve mit, bir henk iinde olmal. Geceyle gndzn, dnyann ban srayla sarmas gibi... Bu arz kresi, hibir zaman, ne tam bir karanla brnm ne de topyekn bir aydnla kavumutur. Arzn bir yz kararrken beri taraf aydnlanr, bir taraf aydnlanrken tesi kararr. Bu nbetleme ile arzn banda, her an hem aydnlk hem de karanlk hkmeder. Mmin de her an, hem mit ve hem de korku iinde olmal. Zira Allah hem affrdr, hem de Kahhr. Balamas da vardr, kahr ve perian etmesi de.

Havf ve rec imandandr... Her ikisi de mminin sfatlar. Bundandr ki, hangisi ruhtan ekilse, kfr tehlikesi belirir. Havf etmeyen insan, isyan yolunu tutar, bu yolun sonunun ise kfre kma tehlikesi vardr. Recnn azalmas da mitsizlie yol aar. Bu da sonu kfre kabilecek bir baka yol...

Baz kimseler, alenen, sklmadan ve daha kts, seve seve gnah ilemekte ve sras geldiinde de kendilerini teselli sadedinde, Allah afur ve Rahm deil mi? demekteler. Halbuki, afur ve Rahm olan Allah'a isyandan sklmak gerekmez mi? sterse hi azap etmesin, cehennemine atmasn. Kald ki, bir kulun af ve mafirete ermesi iin birtakm artlara uymas gerek. afur ve Rahm isimleri, isyann alenen ve severek ileyenlerden ok, yapt gnahtan vicdanen rahatsz olan, sklan ve kt halinden kurtulmak isteyenlerin iltic edecekleri isimler. Bu isimler, mmini yeisten kurtarr. Yoksa h- snin isyann devam ettirmez. Bu sz sarf edenler Allahn sadece affr ve Settr deil; Kahhr ve C ebbr da olduunu hatrlarndan karmasalar byle bir hataya dmezlerdi...

Kurn- Kerimde bir ksm yetler, mmini cennetle mjdelerken, bir ksm da sileri cehennemle tehdit ediyor. Kalbin bir atp bir sessiz kalmas gibi, insan bir havfa bir recya sevk etmekle ho bir henk meydana getiriyorlar. Ftiha, Kurn- Kerimin fihristi, hlsas, z ve zeti. Onda da havf ve rec dersi birlikte veriliyor: Hamdde medih ve sen hkim. Mlik-i yevmid-dn, havf dersi verir. bdet recya, istine havfa iaret ederler. Srt- mstakme hidyet talebi: Rec; Madb ve dllnden olma korkusu : Havf. Ftihay okuyan bir mminin ruhu, o hissetmese de, havf ve rec dalgalar arasnda seyern eder. (12)

Korku-mit Terazisinde Ar Basan Taraf Korku Olmaldr: Korku hissi insan tabiatnda, dier birok hislere ve hatta zdd olan mit hissine oranla daha kuvvetlidir. Bundan dolay Kurn- Kerim, bu hissi zellikle muhtap alm ve gerek mevkiine oturtmaya gayret etmitir. Kuranda yaplacak bir aratrma, korku zerine yetlerin daha ok olduunu ortaya koyacaktr. Kurann korku hissini daha ok gndeme getirmesi, insann en fazla frenlenmeye ve gem vurulmaya, bir noktada dengede tutulmaya muhta duygusunun, taknlk, haddi amak, zulm ilemek, yani ksacas yasaklar inemek eilimi olmasndandr. nsan, bu huylarndan ancak korku sebebiyle vazgeebilir. nsan, ilemee pek hrsl olduu gnahlardan, ancak onun korku hissine hitap ederek, cez meyyideler/yaptrmlar koyarak ve hatta uygulayarak vazgeirebilirsiniz.

Hibir lkenin u veya bu gnah ve sular ilemeyen insanlara u ekilde mkfatlar vereceiz diye bir ceza hukuku anlaylar yoktur. Beer terbiye sistemlerinde her ne kadar rnek davranlara zendirmeye ynelik dllendirme usulleri varsa da insanlar, yasaklar ilemek ve yasalar inemekten caydrmak iin korkutucu yaptrmlar daha ar basmaktadr. Bundan da anlalyor ki korku, insandaki haddi ama, hakszlk etme ve taknlklar yapma gibi his ve eilimleri frenleyen ok zel bir duygudur. Korku, insan arzu ve itihalarn hell ve haram snrnda dengeli tutmaktadr. Bu yzden Kuranda korkutan yetlere daha ok yer verilmitir. Aslna baklrsa bu yetler ne fazla ne de azdr. nsandaki tuyan zararsz seviyede tutmak iin yeterli ve dengelidir.

mam Gazli, korkunun recdan daha fazla olmas m, ikisinin birbirine denk olmas m efdaldir? bal altnda meseleyi ok gzel ele almtr. Ona gre; ilk bakta hangisinin efdal olduunu sylemek zordur. Bu, ekmek mi, su mu efdal? sorusuna benzer. Ackan iin cevap bakadr, susam olan iin baka. Korku da mit de kalbi tedavi eden bir ilatr. Birbirlerine stnlkleri kalpteki hastala gredir. Allahn mekrinden emin olma hastal varsa, buna il korkudur. Rahmet-i lhden mitsizlik hastal varsa il rec, yani mittir. Hangi hastalk galip ise onun ilc efdaldir. Ayn ekilde insann isyan yn daha galipse korku efdaldir. nsanlarn ounlukla gnah ve isyan hastalna mptel olularn nazar itibara alrsak korkunun daha makbul olduunu syleyebiliriz. nsanlara daha faydal olan, korku halidir. nk insanlar iin en uygun olan, kiiyi ibdete ynelten, btn haram arzular trpleyen, kalbi dnyaya meyletmekten koruyan, korku tarafnn mitten daha fazla olmasdr. Bu lm vakti gelene kadar byle olmaldr. Herkese yaraan, iddetli hastalk halinde, lm nnda (Nevev, Riyzs Slihn Terc. I/479) Allah sevgisi ve midin ar basmasyla dnyadan ayrlmaktr. (13)

Mustafa Sabri Efendi de, slmda korku hissine verilen nemin, bir yanl deerlendirme olmadn, bilakis aksini iddia edenlerin, Avrupallarn tesiri altnda kaldklarn anlatr. Ona gre, insan tabiat st varlk olmadndan madd faydalara ve madd sakncalara daha ok balanr. Bundan dolay, korku altnda itaat, ballklarn belki en kuvvetlisi ve en ciddisidir. nsan gizli ve ak btn eylemlerinde onu takip eden ve hi aldanmayan ilh kontroln sonsuz tesir eden korkusu, muhabbet bana kyas edilemeyecek ekilde, itaat ve boyun emenin en amansz meyyidesi, yani yaptrmdr. Bunu kabul etmeyen reformcularmzn tenkitleri, slmn temel esaslarna yabanclklarndan (veya kastl olup kt niyetlerinden) kaynaklanr. Mslmanlara zellikle Allah korkusunu telkin eden eski limleri sulu bulan kiiler, bu eer bir su ise, bu suu Kurn- Kerime atfetmelidirler. nk Onun hemen her sayfasnda korku ifade eden bir yet vardr. Hucurt sresinin on nc yetinde Allah katnda en erefliniz, en mttak; yani Allahtan en ok korkup saknanzdr buyuruluyor.

nsann yaratcs ve sahibi olan Allah, gnderdii kitabnda ftrata en uygun olan yapm ve korku hissine arlk vermitir. Kurn- Kerimi batan sona kadar dikkatsizce okuyan bir kimse bile bunu fark eder. Byle olmas, yani Kuranda korkuya nem verilmesi, ok az kavramda grlen bir zellikle bu kavramn ok eitli kelimelerle ifade edilmesi, ftrata uygunluktan baka bir ey deildir. (14)

Takv, Kuranda defalarca vlen bir sfattr. Allah indinde insanlarn tayacaklar en yksek eref pyesidir. Ftrat dini slm, insanlarn ulamalarn arzu ettii takv ve etka mertebelerinin tahakkuk etmesi iin, bunlarn dayand korku hissini iletip, bu vlen vasflara mminlerin sahip olmasn temin etmitir. Daha dorusu slm ve onun kitab Kuran, insann tekml usln ortaya koymutur. Mnen ykselmeyi dileyen iin baka yntem yoktur. Korkuya verilen nemin sebebi, neticesinin takv oluundandr.

nsan, u usuz bucaksz gibi grnen evrende kendisini kuatan korkutucu unsurlara, iinde bulunduu tehlikelere, geceye, vahi tabiata, yrtc hayvanlara; alk, susuzluk, plaklk; dman, ikence ve lm gibi kendisiyle burun buruna yaayan korkulara bakacak olursa, kinat kitabnda da korkunun, emniyet vaad eden gelerden daha ar bastn, daha objektif bir ekilde grecek ve anlayacaktr. Hal byleyken Kuranda korku hissinin daha ok uyarlmas, neden zor anlalan bir mesele olsun? nsann beikten mezara kadar geirdii hayat mcerasnda ona mit ve emniyetten daha ok, korku arkadalk etmitir phesiz. Bu da gsteriyor ki Allah, kulunu korku ile terbiye ediyor. nsana yle geliyor ki: Kinattaki korku miktar insandaki isyan arzusuna denktir. Yeter ki insan bu korkudan haberdar olsun.

nsan Rabbine ynelten duygular, nimetlerden, emniyet ve mitten kaynaklansayd Kuranda insann nankrlnden bahsedilmez; kreden kullarn ve kr amelinin azl sk sk vurgulanmazd. Belki baz kimseler, Yce Allahn Rahmetim her eyi kuatmtr (7/Arf, 156) melindeki yetlerin ve Allahn hirette daha ok rahmetiyle mumele edeceine dair hadislerin altnda rahmetin daha ar bastn dnebilir. Bu, ilk bakta doru bir eilim gibi grnse de, dikkatle bakld zaman bu gr hemen kymetini kaybeder. nk Allahn rahmet sfatyla muttasf olmas, gadabyla deil de, mahlkata rahmetiyle mumele etmesi bile Onun korku hissini uyarmasn gerektirir.

Anneler neden ocuklarn daha ok tehlikelere kar uyarr ve onlar korkuturlar? oka merhametlidirler de ondan. Yce Allah da eer Kuranda korku hissini fazlaca uyarmsa, bu da Onun her eyi kuatan rahmeti gereidir. Korkutmak bir azap deil; rahmettir. nk korkutann korkutmakla maksad, korkuttuu

kimseleri tehlikelerden yana selmete dvet etmek hedefine yneliktir. Bu yzden Allahn rahmetinin genilii fikrini esas alarak Kuranda korku hissinin az uyarldn iddia etmenin tutarszl aktr. Kuranda, da gibi deniz dalgalarnn insan kuatt an, insanlarn Allah'a ynelip dini yalnz Ona has klarak Allah tandklar (31/Lokman, 32) anlatlmaktadr.

Korku, hem kinatta hem de Kuranda bal bana bir denge unsurudur. nk, duygularmz ne gereksiz ve ne de zararldr; her his bir maksat iin yaratlmtr. nemli olan, bu duygularmza gzel istikametler vermek ve arlklardan kanp snr koyabilmektir.

Korku olmazsa insandaki taknlk arzusu artar. Korkusuz insan da serazat bir ekilde her yasay ftrsuzca iner dolar. Buna bal olarak da tm beer dengeler alt st olur. Korku ok ar olursa bu sefer pusup susan insan, kendini tehlikelere ve onursuzluklara teslim edip helk veya zell olur. Hi korkmayan insan gibi, ar korku yznden de kii, normal aktivitesini kaybedip asl fonksiyonunu yerine getiremez.

Kurn- Kerim, insan bir bakma ilh tekliflerle dengeleyerek, lemleri fesattan koruyor diye de deerlendirebiliriz. Bu tekliflerden emir ve yasaklar manzmesini ihll edenler, en iddetli azap ve cezalarla korkutuluyor. Emre itaat edenler ise mitlendiriliyor. te bu korkutma ve mitlendirme ok hassas bir denge istiyor; bu da insann Rabb olan Allahn Kitabnda en dil biimde yaplmtr.

nsanda azgnlk yetenei ok; o halde korkutma ilemi de o kadar ok olmal. nsanda gurur, yani aldan, avunma ve temenni gibi midi ktye kullanma diyebileceimiz huylar da ok. O halde eytan sizi Allahn rahmetine gvendirerek aldatmasn. (31/Lokman, 33; 35/Ftr, 5) eklinde insana mesaj veren yetler de o nisbette Kuranda vardr. Ancak, ne var ki mitlendiren yetlerle, korkutan yetler sayld zaman, korkutan yetler ok fazla kar. (Yukarda listesi verilen korku ile ilgili kelimeler Kuranda, toplam olarak 646 yerde geerken; mit anlamna gelen rec (28) ve tama (12) kelimeleri, trevleriyle birlikte toplam olarak 40 yerde kullanlmtr.)

Bu durum, dengesizlik ifade etmeyecei gibi, bilkis dengenin ta kendisidir. Korku ve mit dengesi derken, korkuyu terazinin bir kefesine, midi de dier kefesine koyun, eit olsunlar, ite bu dengedir demek istemiyoruz. Bu fevkalde yanl bir denkletirme olur. Eitlik ayr eydir, adlet ayr. te byle bir denkletirme yzndendir ki Kuranda korkutan yetlerin okluu, kiide aritmetiksel bir dengesizlik intiba uyandrsa bile, bu, adlet gereidir. Bu konuda kavramlarn hizmet ettikleri maksatlaryla olan mutbakatna denge demek daha dorudur.

Korku duygusunun maksad beer taknlklar frenlemektir. O halde korku; bu taknlklar durduracak miktarda olmaldr. mit duygusunun maksad ise, korku mitsizlie ve karamsarla dnt zaman, bu hali kendisine ekerek korkunun miktarn ayarlamaktr. Buna gre de mit, korkuyu kendi miktarna ekecek derecede olmaldr. Bu da mit miktarnn dengede olmas demektir ki ite bu durum, Kuranda dengeli olarak vardr. Hi yaratan bilmez mi? O, en ince ileri grp bilmektedir ve her eyden haberdardr. (67/Mlk, 14) Hi insann rabb/terbiyecisi, terbiye edecei varla ne kadar korku, ne kadar mit gerekir, bilmez mi?!

Selim kalp, korku ve mit hislerinin en hassas dengeleri zerindedir. nk o, daima korku ve mit arasndadr. Ne Allah'a si zan besleyecek kadar mitsiz ve korkak olur; ne de maracak kadar mitvar.

Baz kssalarda Allah korkusundan len, ldran, dalara den kimselerin hikyelerini phesiz duymu veya okumuuzdur. te bu halin de dengelenmesi gerekir. Kiinin iledii gnahlar, Allahn rahmetinden mit kestirecek derecede bytmesi ne kadar yanl ve ne kadar tehlikeli ise; iledii sevaplar da maracak kadar ok grmesi ve kendini beenmesi de o derece yanl ve tehlikelidir. yle ki kul mitsizlikten kurtulmas iin bile korkutulur. Yani, eer Allahtan mit keserseniz, ebed hsrna urarsnz denir. Bu noktada bile korku yine rahmetin bir tecellisi olarak zuhur eder. te Gazli, gnahn gizli ve an, zhir ve btnn terk eden mttakye gelince, ona da yaraan korku ve mit tarafn eit tutmaya almasdr(15) demektedir.

Ar gnahlara dalan biri iin Nefislerine gnah ilemekle zulmeden kullarm, Allahn rahmetinden mit kesmeyin (39/Zmer, 55) gibi rahmet yetlerinin, Allahn azbndan emin olanlar iin de azap yetlerinin okunmas gibi bir tebli ve telkin slbu kiide korku ve mit dengesini gerekletirecektir. zetle korku ve mit, hem insann yeis ve mit gibi hislerindeki arlklar dengeleyen birer mil ve unsur, hem de asllar itibariyle insanda kfi miktarda olmalar gereken huylar olarak karmza kmaktadr. (16)

Kur'n- Kerimde Yeis ve Allahn Rahmeti

mitsizlik, mit kesmek anlamnda yeis ve trevleri, Kurn- Kerimde toplam 13 yerde zikredilir: 5/Mide, 3; 11/Hd, 9; 12/Yusuf, 80; 12/Yusuf, 87; 12/Yusuf, 87; 12/Yusuf, 110; 13/Rad, 31; 17/sr, 83; 29/Ankebt, 23; 41/Fusslet, 49; 60/Mmtehne, 13; 60/Mmtehne, 13; 65/Talk, 4. Yine mitsizlik, mit kesme eklinde yeis kelimesiyle ayn anlama gelen k-n-t ve trevleri de Kurn- Kerimde toplam 6 yerde kullanlr: 15/Hcr, 55, 56; 30/36; 39/Zmer, 53; 41/49; 42/ r, 28. Kunut, yeisten daha fazla mitsizlik anlamn ifde etmekle beraber, asl olarak hayrdan mit kesmek anlamndadr. Yeis kelimesinin zdd olan mit anlamndaki rac (r-c-v) kelimesi ve trevleri de Kuranda toplam 28 yerde geer.

Kur'an'da rahmet kelimesi ise, trevleriyle birlikte 339 yerde gemektedir. Rahmetin, Allah iin kullanld durumlarda ba ve ltuf kastedilir.

Rahmet, Allah'n ilk ve en belirgin vasfdr. Azap ve gazap istisn ve artl iken; rahmet ve ltuf genel ve istisnaszdr. "Azbm dilediime isbet ettiririm. Rahmetime gelince, o, her eyi topyekn sarp evrelemitir." (7/A'raf, 156). Ayrca Allah, merhamet edenlerin en merhametlisi (Erhamur Rhmn)dir (12/Ysuf, 64, 92; 21/Enbiy, 83; 23/M'minn, 109-118).

Allah'n rahmeti, insann elde edip biriktirebilecei her trl deerden daha stn ve gvenilirdir (3/l-i mrn, 157). O halde, kurtuluu mid etme bakmndan, ibdet ve ameline gvenmekten; Allah'n rahmetini mid etmek daha iyidir. Bu konuda en doru yol, hem mslmanca ibdet ve amel sergilemek, hem de amellerimize deil; Allah'n rahmetine gvenmektir.

Rahmet; incelik, ihsan, balama, acyp merhamet etme demektir. Allah'n kullarna acmas, onlara sevgi, efkat ve merhametle mumele etmesi anlamnda Kur'n bir tbirdir. Allah Tel, kullarna rahmet ve efkatle davranmay Kendisine vcip kldn aklamtr: "Rabbinz, sizden her kim bilmeyerek fenalk yapar da arkasndan tevbe eder ve nefsini dzeltirse, ona rahmet etmeyi Kendi zerine almtr. O, balayan ve merhamet edendir." (6/En'm, 54). Rahmet, btn yaratklarn iyiliini isteyip onlara yardm etme arzusu duymaktr. Allah, nna yakr bir acma ve efkat ile mumele eder.

Hayatn kayna da bu lh rahmettir. "Benim rahmetim her eyi iine almtr." (7/A'raf, 156). Rahmetin zdd gazaptr. Halkn isyan ve verilen nimetleri kendi istekleri ile ktye kullanmalar sonucunda, ikinci derecede tecelli eden rabbn bir hikmettir gazap. syan edenlere kar gazbn hkm olan cezalandrma olmasayd, sonunda itaat ile isyann, imanla kfrn, nankrlk ile krnn fark olmamas gerekirdi. Bu da hikmete uymayan bir eksiklik olurdu.

Allah, kendisine irk/ortak koulmasn asla balamaz; bundan bakasn (gnahlar), diledii kimse iin balar. Allaha irk/ortak koan kimse byk bir gnah (ile) iftir etmi olur. (4/Nis, 48); (benzer yet iin bk. 4/Nis, 116)

Allah buyurdu ki: Kimi dilersem onu azbma uratrm; rahmetim ise her eyi kuatr. Onu, ittika edip saknanlara, zekt verenlere ve yetlerimize iman edenlere yazacam. (7/Arf, 156)

"Nihyet, Firavun suda boulup can ekiirken inandm, hakikat srail oullarnn iman ettiinden baka tanr yokmu, ben de mslmanlardanm demiti. imdi mi iman ediyorsun?! Halbuki sen bundan evvel mrn boyunca isyan etmi, fesadlardan olmutun." (10/Ynus, 90-91)

Eer insana tarafmzdan bir rahmet (nimet) tattrr da sonra bunu ondan ekip alrsak, tamamen mitsiz ve nankr olur. Eer kendisine dokunan bir zarardan sonra ona bir nimet tattrrsak, elbette ktlk benden gitti der. nk o (bunu derken) marktr, kibirlidir. Ancak (musbetlere) sabredip slih amel/gzel i yapanlar byle deildir. te onlar iin bir ba ve bir byk mkfat vardr. (11/Hd, 9-11)

Ey oullarm! Gidin de Yusufu ve kardeini iyice aratrn, Allahn rahmetinden mit kesmeyin. nk kfirler topluluundan bakas Allahn rahmetinden mit kesmez. (12/Ysuf, 87)

man edenler (kfirlerden) mitlerini kesmediler (ve anlamadlar) m ki -bilmediler mi- Allah dileseydi btn insanlar hidyete erdirirdi (ama Allah yle dilememitir) (13/Rad, 31)

(brhim) dedi ki: Rabbinin rahmetinden, sapklardan baka kim mit keser? (15/Hcr, 56)

"Biz insan zerine nimetler akttmzda o Bizden yz evirip yan izer. Ona bir er dokununca da ok mitsiz birisi haline geliverir." (17/sr, 83)

"Biz insanlara bir rahmet tattrdmz zaman, onunla sevinirler, fakat kendi ellerinin sunduu (eyler) sebebiyle onlara bir ktlk isbet ettiinde de, hemen umutsuzlua kaplrlar." (30/Rm, 36)

"Onlar korkarak ve mit ederek Rablerine du ederler." (32/Secde, 16)

"De ki: Ey kendi aleyhlerinde olmak zere ly taran kullarm, Allah'n rahmetinden midinizi kesmeyin. phesiz Allah, btn gnahlar balar. nk O, balayandr, merhamet sahibidir. Rabbinize ynelin. Azap size gelmeden nce O'na teslim olun, sonra size yardm edilmez. Anszn ve hi farkna varmadnz bir srada size azap gelmeden nce Rabbinizden size indirilen en gzel sze, Kur'an'a uyun. Kiinin Allah'a kar ar gitmemden dolay bana yazklar olsun! Gerekten ben alay edenlerdendim diyecei gnden saknn. (39/Zmer, 53-56)

"O etin azbmz (besimizi) grdkleri vakit tek olan Allah'a inandk, Ona e tutmakta olduumuz eyleri inkr ettik dediler. Fakat azbmz (be'simizi) grdkleri zaman iman etmeleri kendilerine fayda vermedi (verecek deildir). Allah'n kullar hakknda cri olan deti budur. te kfirler burada hsrna urad (o zaman hsrna urayacaklardr)." (40/M'min, 84-85)

"nsan, hayr/iyilik istemekten bkknlk duymaz, fakat ona bir er/ktlk gelince mitsizlie/yeise der, meys olur. Bana gelen bir skntdan sonra kendisine katmzdan bir rahmet tattrsak elbette bu benim hakkmdr, kymetin kopacan sanmyorum. Rabbime dndrlrsem muhakkak ki Onun nezdinde de gzel eyler bulacam der. Andolsun ki Biz muhakkak kfirlere yaptklarn bildireceiz ve andolsun ki muhakkak Biz onlara ar bir azap tattracaz. (41/Fusslet, 4951)

O, (insanlar) mitlerini kestikten sonra, yamuru indiren, rahmetini her tarafa yayandr. O, veldir/hakiki dosttur, hamddir/vlmeye lyk olandr. (42/r, 28)

"Ey iman edenler! Allah'n kendilerine gazap ettii bir kavmi vel (dost ve mttefik) edinmeyin; ki onlar, kfir olanlarn kabirlerdekilerden (onlarn dirilmesinden, kurtulutan) umut kesmeleri gibi hiretten mit kesmilerdir." (60/Mmtehne, 13)

"Fakat insan, ne zaman onun Rabbi kendisini bir denemeden geirse, ona bir ikramda bulunsa, onu bolca nimetlendirse 'Rabbim bana ikramda bulundu' der. Ama ne zaman onu deneyerek, rzkn kssa (azaltsa), hemen der ki, 'Rabbim bana ihnette bulundu." (89/Fecr, 15-16)

Hadis-i eriflerde Yeis ve Allah'n Rahmeti

"Mminler Allah'n azap ve azbnn miktarn bilselerdi hi biri C ennet'i mit etmezdi. Kfirler de Allah'n rahmetinin ne kadar ok olduunu bilselerdi hi biri O'nun rahmetinden mit kesmezdi." (Mslim, Tevbe 23)

Allah Tel buyurdu ki: phesiz rahmetim gazbmdan ne gemitir. (Buhr, Tevhid 15, 22; Mslim, Tevbe 14-16).

"Allah Tel, rahmetini yz paraya ayrd. Doksan dokuzunu yannda brakt, bir parasn yeryzne indirdi. te bu bir para rahmet sebebiyle btn yaratklar birbirine merhamet eder. Hatta yavrulu bir ksrak (dii at), yavrusunun daha rahat emebilmesi iin bu syede ayan kaldrr." (Buhr, Edeb19, Rikak 18; Mslim, Tevbe 17; Tirmiz, Deavt 100)

"Eer siz hi gnah ilemeseydiniz, Allah Tel sizi helk eder ve yerinize, gnah ileyecek (fakat tevbeleri sebebiyle) mafiret edecei kimseler yaratrd." (Mslim, Tevbe, 9, hadis no: 2748; Tirmiz, De'avt 105, h. no: 3533) Rezn u ziyadede bulundu: "Resulullah (s.a.s.) buyurdu ki: "Nefsim elinde bulunan Zat- Zlcell'e yemin olsun ki, gnah ilemediiniz takdirde ondan daha byk olan ucb'e deceinizden korkarm." (Bu rivayet, Mnzir'nin et-Terb ve't-Terhb'inde kaydedilmitir -4, 20-) (brahim C anan, Kutub-i Sitte Tercme ve erhi, Aka Yaynlar: 11/533)

Aklama: Tb der ki: "Hadiste, Allah hususunda aldananlarn vehmettikleri gibi, gnah ilemekte berdevam olanlara teselli mevcut deildir. Zira, Peygamberler aleyhimsselam, insanlar gnahlara banmaktan kurtarmak iin gnderildiler. Hadis, Allah Tel Hazretlerinin affn, gnahkrlar tevbeye tevik iin onlara olan mafiretini beyan etmektir. yleyse hadisten murad olan ma'n yle olmaldr: Allah Tel, muhsin olanlara vermeyi sevdii gibi, gnahkar olanlar da affetmeyi sevmektedir. Buna, Allah'n birok ismi delalet eder: "Gaffr, Halm, Tevvb, Afvv gibi. Yahud, kullarn tek bir e'n zere yaratmamtr, nitekim melekler gnah ilemekten uzak olarak yaratld halde, insanlar farkl meyillerle yaratlmtr. Bir ksm hevya meyyaldir, onun gereklerini yapma durumundadr. Allah, bu ftratta olanlar hevaya uymaktan kanmakla mkellef klar ve ona yaklamay yasaklar. Hev ile mbtela ettikten sonra tevbeyi retir. Eer ibtilya ramen hevya uymazsa ecri Allah'a aittir. Eer yolu arrsa, nnde tevbe vardr." (brahim C anan, Kutub-i Sitte Tercme ve erhi, Aka Yaynlar: 11/533-534)

"Bir kul gnah iledi ve: Y Rabbi, gnahm affet! dedi. Hak Tel da: Kulum bir gnah iledi; arkadan bildi ki gnahlar affeden veya gnah sebebiyle cezalandran bir Rabbi vardr. Sonra kul dnp tekrar gnah iler ve: Ey Rabbim gnahm affet! der. Allah Tel da: Kulum bir gnah iledi ve bildi ki, gnah affeden veya gnah sebebiyle cezalandran bir Rabbi vardr. Sonra kul dnp tekrar gnah iler ve: Ey Rabbim beni affeyle! der. Allah Tel da: Kulum gnah iledi ve bildi ki, gnah affeden veya gnah sebebiyle muheze eden bir Rabbi olduunu bildi. Dilediini yap, ben seni affettim! buyurdu." (Buhr, Tevhid 35; Mslim, Tevbe 29, h. no: 2758)

Aklama: 1- limler umumiyetle tevbe ile istifar arasnda bir fark gzetirler ve bu hadisin aklamas sadedinde bu fark belirtmeye alrlar. bnu Hacer'den kaydedeceimiz mteakip nakiller ve yorumlarda bu husus grlecektir.

bn Battal demitir ki: "Bu hadis, gnahta srar eden kimsenin durumunun Allah'n meetine kaldn gsterir: Allah dilerse azab verecek, dilerse affedecektir. Aff, onun yapt haseneleri galib klarak olacaktr. O haseneler de kendini affeden ve azab eden bir Rabbinin var olduuna olan inanc ve buna binaen O'ndan mafiret dilemesidir. Bu hususa u yet dellet eder: "Kim bir hasene getirirse ona on misli ecir vardr" (En'm 160). Tevhid'den daha byk bir hasene yoktur. Denirse ki: "Kiinin Rabbine istifar kuldan vki olan bir tevbedir." C evaben deriz ki: "stifar mafiret talebinden daha ileri bir ey deildir. Onu, bazan gnahta srarl olan kimse de, tevbekr da taleb eder. Hadiste, affedilmesini istedii gnahta tevbekr olduuna delil yoktur. Zira tevbenin tarifi: Gnahtan vazgemek, bir daha geri dnmemeye azmetmek ve ondan tamamen kopmaktr. Tek bana istifardan bu ma'n anlalmaz." Baka limler de yle demitir: "Tevbenin art tr: "Gnahtan ayrlmak, piman olmak, bir daha dnmemeye azmetmek." Gnahtan vazgeme tabiri nedamet ma'nsn ifade etmez, bilakis o, kopma ma'nsna daha yakndr." Baz limler de: "Tevbede, kendinden gnahn vki olmas zerine nedametin tahakkuk etmesi kafidir, zira, bu (nedamet) ondan kopmay ve bir daha dnmeme azmini gerektirir. Bu iki ey, nedametten ne'et eder, onunla birlikte bulunan dier iki asl deildir. Bu sadedde olmak zere hadiste "Nedamet tevbedir" hkm gelmitir."

Kurtub, el-Mfhim'de der ki: "Bu hadis, istifarn faydasnn byklne, Allah'n fazlnn byklne, rahmetinin, hilminin, kereminin geniliine delalet eder. Fakat bu istifar, gnahta srar dmlerini zen ve nedameti hsl eden bir dile mukrin olarak, ma'ns kalbte sabit olan istifardr. te bu, tevbenin tercmesidir. Buna u hadis ehadet eder: "Hayrlnz gnaha dm tevbekrdr." Mfetten'in ma'ns, "gnah tekerrr edip tevbe eden kimse" demektir (Mfetten: Mnv, bu kelimeyi: "Allah tarafnda gnaha imtihan edilen, sonra tevbe edip sonra gnaha dnen, sonra tekrar tevbe eden" diye aklar). Yani her ne zaman gnah ilerse derhal tevbeye koan kimsedir. Diliyle "estafirullah" deyip kalbiyle o gnahta srar eden deil; byle birisi, istifar da istifara muhta olan kimsedir."

bn Hacer, bu hususa bnu Ebi'd-Dnya'nn bnu Abbs'tan tahri ettii u merfu hadisi ahid olarak kaydeder: " "Gnahtan tevbe eden, gnah ilememi kimse gibidir, gnahtan istifar edip ilemeye devam eden, Rabbi ile istihza (alay) eden gibidir." Rcih olan u ki, "Gnahtan istifar edip..." diye balayan ksm bnu Abbs'n szdr. Evvelki ksm, bnu Mce ve Tabern'de bnu Mes'ud hadisi olarak kaydedilmitir. hadisini de Deylem, Msned'l-Firdevs'te Hz. Ali'den kaydetmitir. Kurtub der ki: "Bu hadisten elde edilen fide udur: "Gnaha tekrar bulamaya ynelmek, tevbeyi bozmak olmas haysiyetiyle ikinci sefer ilenen gnah her ne kadar yeni balamaktan daha kt ise de, tevbeye avdet, onu ilk defa yapmaktan daha iyidir, nk tevbeye ikinci kere meyil, kerim olan Allah'tan talebe devam ve istediinde srar ve O'ndan baka affedicinin olmadn itiraftr." Nevev de unu syler: "Hadiste u hkm vardr: Gnahlar, yz kere, hatta bin ve daha ok kere tekrar edilse de kii her seferinde tevbe etmise tevbesi makbuldr. Veya btn gnahlardan bir tek tevbe ile tevbe etse yine de tevbesi sahihtir.

2- Hadisin sonunda geen "Dilediini yap..." ibaresinin ma'ns: "Gnah ilemeye devam edip arkadan da tevbe ettike seni affederim" demektir. Kitabu'lEzkar'da er-Reb bnu Haysem'in u sz kaydedilmitir: "Estafirullah ve etubu ileyhi (Allah'tan mafiret diliyor, O'na tevbe ediyorum)" deme. Bu sz, yapmadn takdirde yalan ve gnah olur. Bilakis yle syle: "Allahmmafir l ve tb aleyye. (Allah'm, beni mafiret et ve bala.)" Nevev der ki: "Bu gzeldir, ancak estafirullah demenin mekruh olmas ve bunu "yalan"la tesmiye muvafk olmaz. Zira, estafirullah'n ma'ns Allah'n mafiretini taleb ediyorum demektir, bu yalan olamaz." bnu Hacer, bu meselede Nevev'ye deil, er-Reb'ye hak verir ve "Tevbe edip de tevbesini yerine gtirmemek Rebnin dedii zere "yalan"dr der. Ayrca Reb'nin sadece estafirullah ksmn deil her iki lafz da kasdetmi olmasnn muhtemel olduunu ve sznn tamamnn sahih olduunu belirtir.

3- stifar'la da ilgili olarak bnu Hacer u aklamay kaydeder:"es-Sbk el-Kebr'in, Hulbiyat'nda grdm, diyordu ki: "stifar, mafiret talebidir, bu lisanla veya kalble veya her ikisiyle de olur. Birincisi faydaldr, zira sylemek skuttan hayrldr, hem de dil hayrl sze alr. kincisi de cidden faydaldr. nc ise, her ikisinden daha faydaldr, ancak kalb ve lisan, tevbe olmadka gnah temizleyemezler. Zira gnahta musr olan si mafiret diler de, bu, ondan tevbenin de olmasn gerekli klmaz." Sbk, szn yle noktalar: "stifarn "tevbe"den farkl bir ma'n tad hususunda sylediim sz, kelimenin vaz'edilii itibariyledir. Ancak pek ok lim nazarnda glib olan husus estafirullah lafznn tevbe ma'nsnda olduudur. yleyse kimin inanc byle ise, bu kimse phesiz estafirullah'la tevbe murad ediyor demektir."

Sbk son olarak der ki: "Baz limler, "Tevbenin, istifr olmadka eksik olacan, tamam olmas iin mutlaka istifar da gerektiini sylerler ve bu kanaatlerine u yeti delil gsterirler: "Rabbinizden mafiret dileyin ve Ona tevbe edin ki..." (11/Hd, 3) (. C anan, Kutub-i Sitte Tercme ve erhi, Aka Yaynlar: 11/535537)

"Allah Tel diyor ki: "Ey demolu! Sen Bana du edip, (affm) mid ettike Ben senden her ne sdr olsa, aldrmam, Ben seni affederim. Ey demolu! Senin gnahn semnn bulutlar kadar bile olsa, sonra Bana dnp istifar etsen, ok oluuna bakmam, seni affederim. Ey demolu! Bana arz dolusu hata ile gelsen, sonunda hi bir irk komakszn Bana kavuursan, seni arz dolusu mafiretimle karlarm." (Tirmiz, De'avt 106, h. no: 3534)

"Bir adam: (Vallahi Allah falancay mafiret etmiyecek! diye kestirip att. Allah Tel da: Falancaya mafiret etmiyeceim hususunda yemin eden de kim? Ben ona mafiret ettim, senin amelini de iptal ettim! buyurdu." (Mslim, Birr 137, h. no: 2621)

Aklama: Nevev der ki: "Hadiste, Ehl-i Snnet'in, Allah affetmek isteyince, tevbesiz de gnah affedebileceine dair grne delil vardr. Mutezile ise, bu hadisle byk gnahlarn ameli ibtal edeceine istidlal etmilerdir. Ehl-i Snnet, amelin ancak kfrle deceine hkmetmitir. Bu hadisteki adamn amelinin ibtali meselesi "seyyiatnn mukabili olarak dmtr de, mecazi olarak ibtal diye isimlenmitir" eklinde te'vil edilmitir. Ehl-i Snnet, ayrca, adamn kfr gerektiren bir baka amelin cereyan etmi olma ihtimalini de ileri srmtr. "Mamafih, bu haber bizden nceki eriatlerin birine aittir ve o eriatte hkm byledir (byk gnahlar da ameli iptal ederdi)." (brahim C anan, Kutub-i Sitte Tercme ve erhi, Aka Yaynlar: 11/538)

"Ben srail'de birbirine zt maksad gden iki kii vard: Biri gnahkrd, dieri de ibdette gayret gsteriyordu. bid olan dierine gnah ierken rastlard da: Vazge! derdi. Bir gn, yine onu gnah zerinde yakalad. Yine, vazge dedi. br: Beni Allah'la babaa brak. Sen benim bama mfetti misin? dedi. br: Vallahi Allah seni mafiret etmez. Veya: Allah seni cennetine koymaz! dedi. Bunun zerine Allah ikisininde ruhlarn kabzetti. Bunlar Rabbllemnin huzurunda bir araya geldiler. Allah Tel ibdette gayret edene: Sen benim elimdekine kaadir misin? dedi. Gnahkra da dnerek: Git, rahmetimle cennete gir! buyurdu. Dieri iin de: Bunu atee gtrn! diye emretti." Hadisi rivyet eden Eb Hreyre (r.a.) der ki: "(Adamcaz Allah'n gadabna dokunan mnsebetsiz) bir kelime konutu, bu kelime dnyasn da, hiretini de heb etti." (Eb Dvud, Edeb 51, h. no: 4901)

Aklama: Bu hadis, amele gvenmemek gereinde canl bir rnek sunmaktadr. Yaplan hayrl amellere ramen nasl bir sonla karlaacan kimse bilemez. Keza er zere olan kimselere kar da pein hkml olmamak, onlarn da hayrl bir sonla bahtiyarlar zmresinden olabileceini nazar- dikkate almak gerekmektedir. Resulullah (s.a.s.), bir Mslim hadisinde "Kendisinden baka ilah olmayan zata yemin olsun, biriniz cennet ehlinin amelini iler iler, cennetle arasnda bir zira'lk bir mesafe kala, kader galebe alar, ate ehlinin amelini ileyiverir ve atee gider. Biriniz cehennem ehlininin amelini iler iler, cehennemle arasnda bir zir mesafe kala kader galebe alar ve cennet ehlinin amelini iler ve cennete girer."

u halde dinimizde amele gvenmemek, lnceye kadar, C enb- Hakk'n rahmetinden mid, gadabndan da korku zere olmak esastr. limler, kesinlikle "cennetliim" veya kesinlikle "cehennemliim" demey byk gnahlardan addetmilerdir. Bir bakas hakknda verilecek hkm de byle. Kimse hakknda kesinlikle "cennetliktir", "cehennemliktir" gibi kesin hkm verilemez. Bu gayba inlk iddas olur. Dinimizde kesinlikle cennetlik olduu belirtilen belli sayda insan vardr, onlara Aere-i Mbeere (on mjdelenmiler) denir. u halde sadedinde olduumuz rivayet, bu islm prensibi tesbit ve takrir etmektedir. (brahim C anan, Kutub-i Sitte Tercme ve erhi, Aka Yaynlar: 11/539-540)

"Bir adam vard, (gnah ileyerek nefsine zulmetmekte) ok ileri idi. lm gelip atnca oullarna dedi ki: Ben lnce, cesedimi yakn, klm iyice ezin ve rzgrn nnde san, Allah'a yemin olsun, eer Rabbim beni bir yakalarsa hi kimseye vermedii azb verir! lnce, bu syledii ona yapld. Allah da arz'a emrederek: Sende ondan ne varsa Bana toplayver! dedi. Arz da toplad. Adam ayakta duruyordu. Sen byle bir vasiyeti niye yaptn? diye Rabb Tel sordu. Senden korktuum iin ey Rabbim! cevabn verdi. Allah Tel bu cevap zerine onu affetti." (Buhr, Tevhid 35, Enbiy 50; Mslim, Tevbe 25, h. no: 2756; Muvatt, C eniz 51, -1, 240-; Nes, C eniz 117, h. no: 4, 113)

Aklama: 1- Hadis Buhr'de eitli vecihlerde gelmitir ve her vechinde bir ksm farkllklar mevcuttur.

2- Hadiste, adamn "Rabbim beni bir yakalarsa" (kelimesi kelimesine "Rabbim beni yakalamaya muktedir olursa" demesi, lmden sonra dirilme hadisesini ve hatta, Allah'n kudretini inkar ma'ns tad halde, bu adamn aff- ilahiye mazhar olmas, lemnn mnakaasna sebep olmutur. Hattb yle der: "Adam dirilmeyi inkar etmiyor. C ahillik sebebiyle zannetti ki, kendine byle yaparsa bir daha geri dnmeyecek ve azab grmeyecek. Nitekim bunu Allah'n korkusundan yaptn sylemekle imann izhar etmi olmaktadr."

bn Kuteybe der ki: "M'minlerden bir ksm baz sfatlarda yanlrlar, bundan dolay onlar tekfir edilmezler."

bnu'l-C evz bu gr reddeder ve: "Kader sfatnn inkar ittifakla kfrdr. Allah beni yakalamaya muktedir olursa" sznn ma'ns, daraltmaktr. Nitekim Fekadera aleyhi rizkah yetinde de byledir: "Allah kimin rzkn daraltrsa.." demektir" diye tevil eden de olmutur" der.

Bazlar bu kimsenin Fetret devrinde olmas sebebiyle imann btn artlarn bilmeyecei, bu sebeple baz yanlglara debilecei bizim amzdan ciddi bir hata saylabilecek yanl szler syleyebilecei, btn bunlara ramen tekfir edilemeyecei hususunu belirtmilerdir.

Baz limler, ye'sin dehetinden ve zerinde korkunun galebe almasyla aklnn gitmi olacandan dolay yanl kelam ve davranlara debilecei, o yanl szleri kasden, ifade ettii ma'nda sylemediini, iinde bulunduu halet icab gaflet, zhul ve unutma gibi, sahibinin muheze edilemeyecei bir vasatta sylemi olabileceini ileri srmlerdir. Bu meyanda "O ahsn eriatinde kfirin de mafirete mazhar olmasnn caiz olmas" gibi kabul mmkn olmayan tevile bile yer veren olmutur.

Hadiste, anlatlan vak'ann, ilenen gnah ne kadar byk bile olsa Allah'n rahmetinden mid kesilmemesi gerektii hakikatnn herkese anlalabilecek ve zihinlerde kolayca yer edebilecek canl bir temsil, bir mizansen slubuyla anlatlm olmas da ihtimalden uzak deildir. Muhtevaya bu adan baknca temsilde hata olmaz prensibiyle detaya deil, maksada hasr- nazar edilir ve bir ksm tekellfl tevillere gerek kalmaz (brahim C anan, Kutub-i Sitte Tercme ve erhi, Aka Yaynlar: 11/541-542).

"Mrik olarak lenle, bir mslman haksz yere ldren hri, Allah btn gnahlar affedebilir." (Eb Dvud, Fiten 6, h. no: 4270)

Aklama: Bu hadis, uzunca bir rivayetten bir paradr. Hadisin zahiri, bir m'mini meru bir sebep olmadan taammden (bile bile, kasdla) ldren kimsenin mafirete mazhar olamayacan ifade etmektedir. Nitekim bu ma'ny teyid eden yet-i kerime de var: "Kim bir m'mini taammden ldrrse onun cezas ebed kalaca cehennemdir" (Nisa 93). te bu, bnu Abbs'n grdr. Ancak selefin cumhuru ve Ehl-i Snnetin tamam yette gelen hkm talize hamlettiler ve katilin tevbesinin de dier gnahkrlarn tevbesi gibi sahih olacan sylediler. Ve dediler ki: "C ezas cehennemdir" sznn ma'ns, "Hak Tel'nn "Allah kendisine irk koan affetmez, bunun dnda dilediini affeder" yetine temessken (uyarak), dilerse onu mkfatlandrr" demektir. Bu hususa delil doksandokuz kiiyi ldrp sonra tevbe iin rhibe gelince, "Bunun tevbesi yok" cevab zerine onu da ldrp yze tamamlayan srailli katildir. Bu durum, bu mmetten ncekiler iin sbit olursa, kendinden nce mevcut olan birok ar teklifler zerinden kaldrlm olan bu mmet iin evleviyetle mevcuttur." Yani, limler getirdikleri aklamalara dayanarak bu hadisin zhiriyle amel etmezler, teviliyle amel ederler (brahim C anan, Kutub-i Sitte Tercme ve erhi, Aka Yaynlar: 11/543).

"C ehenneme giren iki kiinin oradaki bartlar iddetlenecek. Allah Tel: ( karn bunlar! buyuracak. Onlara: Niin baryorsunuz? diye soracak. Onlar: Bize merhamet edesin diye byle yaptk! diyecekler. Rab Tel: Benim size rahmetim, gidip kendinizi atee atmanz eklindedir! buyuracak. Onlar gidecekler. Biri kendisini atee atacak. Allah da atei ona souk ve selmetli klacak. Dieri kalkar fakat kendini atee atamaz. Allah Tel: Arkadann att gibi, seni de kendini atmaktan alkoyan nedir? diye sorar. Adam: Ey Rabbim, beni ondan kardktan sonra oraya bir kere daha gndermeyeceini mid ediyorum! der. Allah Tel: Haydi midini verdim! der. kisi de Allah'n rahmetiyle cennete sokulurlar." (Tirmiz, C ehennem 10, h. no: 2602)

"C ennete en son giren kimse, bazen yrr, bazen alar. Ate de arada srada onu yalar geer. C ehennemi tamamen geince dnp ona bir nazar eder ve: Senden beni kurtaran Allah mnezzehdir! Allah Tel, bana evveln ve ahirnden hi kimseye vermedii eyi verdi! der. Derken ona bir aa gsterilir. Y Rabbi! der, beni u aaca yaklatr da altnda glgeleneyim, suyundan ieyim. Allah Tel: Ey demolu! Dilediini versem Benden baka bir ey istemezsin deil mi? der. Adam: Ey Rabbim, ondan baka bir ey istemeyeceim! der ve baka bir ey istemeyeceine dair sz verir. Rabbi de onun zrn kabul eder. nk o, sabredemeyecei eyi grmtr. Onu aaca yaklatrr. Adamcaz, onun glgesinde glgelenir, suyundan ier. Sonra adama, evvelkinden daha gzel bir aa daha gsterilir. Dayanamayp: Ey Rabbim! Beni una yaklatr, glgesinde glgeleneyim, suyundan ieyim, artk Senden baka bir ey istemeyeceim! der. Allah Tel: Ey demolu! Bana ncekinden bakasn istememeye sz vermemi miydin? Ben seni yaklatracak olsam baka eyler de isteyeceksin! der. Adam, baka ey istemeyecei hususunda sz verir. Rabbi de onu mzur grr. nk o, sabredemeyecei eyi grmtr. Adam ona yaklatrr. Adam onun glgesinde glgelenir, suyundan ier. Sonra ona cennetin kapsnn yannda bir aa ykseltilir. Bu aa dier ikisinden daha gzeldir. Adam yine: Ey Rabbim! Beni una yaklatr da glgesinde glgeleneyim, suyundan ieyim, senden baka bir ey istemiyorum! der. Rab Tel: Ey demolu! Sen, ondan baka bir ey istemeyeceine dair Bana sz vermemi miydin? der. Adam: Evet, Rabbim! Senden, baka bir ey istemeyeceim! der. Rabbi onu mzur grr. nk o, sabredemeyecei bir ey grmtr. Onu bu aaca yaklatrr. Adam ona yaklatrlnca cennet ehlinin seslerini iitir. (Dayanamayp): Ey Rabbim! Beni cennete sok! der. Rab Tel: Ey demolu! Beni senden kurtaracak ey nedir! Dnya kadarn ve beraberinde mislini versem rz olur musun! der. Adam: Ey Rabbim! Benimle istihz m ediyorsun? Sen ki lemlerin Rabbisin! der. Hadisi rivyet eden rv bn Mes'ud bu noktada gld ve: Niye gldm sormuyor musunuz? dedi. Niye gldn, syle! dediler. "Raslullah (s.a.s.) da byle glmt. "Niye gldnz?" diye soruldu da: "Rabbllemn'in, adamn Sen ki lemlerin Rabbisin, benimle istihz m ediyorsun? deyince glmesine glyorum! dedi. Allah Tel: Ben seninle istihz etmiyorum. Lkin Ben Azman dilediimi yapmaya kadirim! buyurdular." (Mslim, man 310, h. no: 187)

"Allah Tel diyor ki: Ben, kulumun hakkmdaki zann gibiyim. O, Beni andka Ben onunla beraberim. O, Beni iinden anarsa Ben de onu iimden anarm. O, Beni bir cemaat iinde anarsa, Ben de onu daha hayrl bir cemaat iinde anarm. O, ayet Bana bir kar yaklaacak olursa, Ben ona bir zir yaklarm. Eer o, Bana bir zir yaklarsa Ben ona bir kula yaklarm. Kim Bana yryerek gelirse Ben ona koarak giderim. Kim Bana irk komakszn bir arz dolusu gnahla gelse, Ben de onu bir o kadar mafiretle karlarm." (Buhar, Tevhid 15; 35; Mslim, Zikr 2, h. no: 26 75, Tevbe 1, h. no: 2675)

Aklama: 1- Hadise gre, Allah, kulun Allah hakkndaki zannna gredir. Yani Allah, kul ne ekilde tasavvurda bulunursa onu yapabilecek gtedir. bnu Hacer, bu ifadede kulu, Allah hakknda hsn- zanda yani mid iinde olmaya tevik bulur. Kii Allah'n kendisini cezalandracan dnnceye kadar, affedeceini dnmesi daha muvafktr. Bir baka ifade ile dinimizde Allah'a kar takip edilecek edebte beyne'rreca ve'lhavf (mid ve korku ortasnda olmak) Allah'n af, mafiret ve rahmetinden mid ettiimiz kadar da celalinden, gadabndan, azabndan korkmak gerekmektedir. Allah telakkimizde mhim bir esastr ve bu muvazeneyi iki taraftan birinin lehine bozmak caiz deildir.

te sadedinde olduumuz hadis, muvazeneyi mid lehine bozmaya tevik etmektedir. nk Allah'n, hakkndaki zannmza gre bize davranmas esas olunca, her insan iyi zanda bulunmay tercih eder, buna meyyaldir.

Nevev, slm ulemsnn u grte olduunu kaydeder: "Allah hakknda hsn- zannn manas O'nun kendisine merhamet ve afla muamele edeceine inanmasdr." Kii shatli halde korku ve mid iindedir. Her iki duygu eittir. Bazs: "Korku galiptir" demitir. Ancak lm emareleri yaklatka mid galip olur veya srf mid hakim olur. Zira korkudan maksad measiden, irkinliklerden saknmak; taat ve hayrl amelleri ok yapmada hrstr. Yallk halinde bunlarn veya ounluunun yaplmas zorlar. Bu sebeple artk hsn- zannda bulunmak mstehab olur. Yeter ki bu, Allah'a kar iftikar tazammun etsin, kiiyi O'ndan istemeye sevketsin." Esasen Mslim'in bir rivayetinde "Sizden kimse Allah hakknda hsn- zannda bulunmadan lmeyecektir" buyrulmutur. Bu hadis lme yakn Allah'n rahmetinden midin galebe alacan ifade eder. Bu hususu, yine Mslim'de kaydedilen bir dier hadis dahi teyit etmektedir: "Her kul ne zerine lrse o ey zerine diriltilir." yleyse yallkta midin galebe almas, Allah hakknda hsn- zann, Rabb- Rahim'in rahmetine itimad slam edebe aykr olmamakta, bilakis mstehab olan edebi tekil etmektedir.

2- Baz limler, sadedinde olduumuz hadiste geen zan kelimesinin "bilmek" manasna geldiini sylemilerdir. Bu durumda mana: "Kii Allah' nasl bilirse, Allah kendisine yle muamele eder" olur.

Kurtub, hadisle ilgili bir baka yorum kaydeder: "Bazlar "Kulumun hakkmdaki zann"ndan muradn, "Dua srasnda duaya icabet edilecei zann, tevbe srasnda tevbenin kabul edilecei zann, istifar srasnda mafiret zann, artlarna uygun yaplan ibadet srasnda mkafaat verilecei zann" olduunu sylemitir. Byle dnenlere gre C enab- Hak sadku'lva'd'dr. Yani o vaadinde sadktr, dorudur. Madem ki Resul bu vaadi haber vermitir, bizim buna inanmamz, hsn- zann esas almamz gerekir. Nitekimbir baka hadiste "Size icabet edileceine inanarak Allah'a duada bulunun" buyurur. Kurtub devamla der ki: "Bu sebeple, kiiye kendisine terettp eden vacipleri, Allah'n onlar kabul edecei ve kendisini mafiret buyuraca hususunda mukn olarak yapmaya gayret etmesi gerekir. nk Allah byle vaadetmitir. O vaadinden dnmez. Eer kii, yaptn Allah'n kabul etmeyeceine, bunun kendisine fayda getirmeyeceine inanrsa bu, Allah'n rahmetinden yeis yani midi kesmek olur. Bu ise, byk gnahlardan biridir. Kim de byle dnerek lrse kendisine, dnd ekilde muamele edilir. Nitekim mezkur hadisin baz tariklerinde "durum budur, artk kulum, hakkmda nasl isterse yle zannda bulunsun" demitir."

Buna ramen limlerimiz mafiret zannnda srarn, halis cehalet ve aldanma olduunu, byle bir durumun kiiyi Mrcie mezhebine gtreceini belirtirler.

3- Hadiste geen "Kii beni zikredince ben onunla beraberim" ibaresindeki beraberlik, zat beraberlik deil, ilm beraberliktir. Yani C enab- Hakk: "lmimle beni zikredenin yanndaym, beni zikrettiini bilirim" demi olmaktadr; u ayette getii zere "Allah: "Korkmayn" buyurdu. phesi Ben sizinle beraberim, iitir ve grrm" (20/Th, 46). Bu beraberlik u ayette ifade edilen beraberlikten daha hususidir. " kii arasnda gizli bir konuma gemez ki drdncs Allah olmasn. Be kii olmaz ki, altncs Allah olmasn. Bundan az da olsalar, ok da olsalar farketmez; nerede olurlarsa olsunlar Allah onlarla beraberdir" (Mcadele 7).

4- Zikrin eitleri: Bu hadisi aklama sadedinde alimler, drt eit zikirden bahsederler: Lisanla olan zikr, Kalple olan zikr, Hem lisan ve hem de kalple olan zikr, Emre uymak, nehiyden kanmakla olan zikr.

5- Hadiste, kulun "Allah' iinde zikretmesi", gizlice O'nu tenzih ve takdis etmesidir. Allah'n kulu zikretmesi de sevap ve rahmetle gizlice anmasdr.

6- Melek mi stn, nsan m? Hadiste geen "Kulum beni bir cemaat ierisinde anarsa, ben de onu ondan daha hayrl bir cemaat ierisinde anarm" ibaresini baz alimler meleklerin insanlardan efdal olduklar hususunda nass kabul etmilerdir. bnu Battal: "Bu cumhurun gr" der. Ancak ehl-i snetin cumhuru, insanlardan salih olanlarn dier cinslerin hepsinden efdal olduuna hkmetmitir.

Meleklerin mutlak stnln iddia edenler, felsefeciler olmu, bunlar Mutezile takip etmi, mutasavvflardan baz kimseler de bu gr benimsemitir. Keza az sayda Zahiri de ayn iddiaya dmtr.

Bazlar da her ikisinin ayr ayr faziletlere sahip olduunu sylemitir. Bunlar yle derler: "Melein hakikat insann hakikatndan stndr. nk o, nrnidir, hayrldr, latifdir; ayrca geni bir ilme, byk bir kudrete ve saf bir cevhere sahiptir. Ancak bu durum melek snfna giren her bir ferdin, insan snfna giren her bir ferde stn olmasn gerektirmez. nk insanlarn baz fertlerinde melekteki vasflar fazlasyla bulunabilir, bu caizdir."

Baz alimler aradaki ihtilaf, salih insanlarla melekler arasnda snrlar. Bir ksm bunu peygamberlerle snrlar.

Baz alimler de, meleklerin peygamberler dndaki insanlardan stn olduunu ileri srmtr.

Bazlar da meleklerin Peygamberimiz (s.a.s.) hri, btn peygamberlerden de stn olduunu iddia etmitir.

Raslullah (s.a.s.)'n melekten stn olduunu syleyenlerin bir delili, Allah'n meleklere emredip, Hz. Adem aleyhisselam'a secde ettirmesidir. Bu secde Adem'i bykleme gayesine matuftur. Bu sebeple blis, bunu kibrine yediremeyip Kur'an'da muhtelif ayetlerde getii zere bahaneler ileri srp secde etmemitir.

Ayette C enab- Hakk Adem iin "ellerimle yarattm" (Sad 75) tabirini kullanr.

Bir baka Kur'an delil "Allah Adem'i, Nuh'u, l-i brahim ve l-i mran' alemler zerine seip kard" (3/l-i mran 33) ayetidir.

Keza bir dier delil u ayettir: "Gklerde ne var, yerde ne varsa hepsini kendi tarafndan bir ltuf olarak sizin hizmetinize verdi..." (C asiye 13). "Ayette geen "hepsi" ierisine melekler de girer. Kendisine teshir edilen, kendisi teshir edilenden efdaldir" denmitir.

Ayrca: "Melaikenin taati yaratl gereidir. Beerin taati ise nefis mcadelesiyledir. nk insan tabiatna ehvet, hrs, heva, gadab gibi duygular konmutur. Bu duygularla birlikte ibadet meakkatlidir."

Ayrca meleklerin taati kendilerine Allah'tan gelen emir iledir. Beerin taati ise, bazs nassla, bazs itihatla bazs istinbatladr ve meakkatlidir.

Melekler, eytanlarn vesveselerinden, atacaklar phelerden ve saptrmalardan selamette olduklar halde, bunlar insanlar hakknda caizdir. Melekler melekt hakikatlar grebilirler. nsanlar ise bunlar gremez. Allah'n bildirmesiyle bilgi sahibi olabilir.

7- Kulun Allah'a, Allah'n da kula yaklamas, bu yaklamay "yryerek" veya "koarak" yapma meselesi:

bn Battal der ki: "Bunlardan her biri hakikate de mecaza da hamledilebilir; ikisi de muhtemeldir. Hakikata hamli, mesafe katetmeyi ve cisimlerin birbirine yaklamasn gerektirir. Ancak bu, Allah Teala hakknda muhaldir. Arap dilinde mehur olduu zere, bir szn hakikate hamlinin muhaliyeti ortaya knca mecaz olmas kesinlik kazanr. yleyse kulun Allah'a karla, zira ile yaklama sfatnn ve Allah'a gelmesinin, yrmesinin manas, O'na yapt itaatiyle, farz ve nafilelerden eda ettikleriyle elde ettii (manevi) yaknlktr. Allah'n kuluna yaklamas, ona gelmesi, yrmesi de kulun taatine sevap vermesi, rahmetiyle yaknlamasdr. Bylece C enab- Hakk'n "Ona koarak gelirim" demesinin manas: "Ona sevabm sratle gelir" demektir." Taberi'den nakledildiine gre, "az bir ibadet "kar"la temsil edilirken, C enab- Hakk'n sevab ve ikramnda bolluk "zira" ile temsil edilmiir. Bu hal, C enab- Hakk'n, ibadete tevessl eden kuluna olan sevap ve ikramnn bolluuna bir delil klnmtr."

Rgb'n aklamas biraz daha farkl: "Kulun Allah'a yaknl, sadece Allah' tavsifte kullanlmas caiz olan birksm sfatlar -Allah' tavsif lsnde olmasa dakullara da tahsis etmektir; hikmet, ilm, hilm, rahmet vs. gibi sfatlar bu gruba girer. Bunlar kulda, cehl, hafiflik, gadab vs. bir ksm manevi pisliklerin izalesiyle beeri takat lsnde hasl olur. Bu yaknlk beden deil, ruhan bir yaknlktr." (brahim C anan, Kutub-i Sitte Tercme ve erhi, Aka Yaynlar: 13/264-265)

bn Abbas (r. anhum) anlatyor: "Bir kavim cinyete bulat ve okca adam ldrd, zinya bulat ve bunda ileri gitti. irke derek tevhid'i ihll etti ve bunda ileri gitti. Sonunda Hz. Peygamber (s.a.s.)'e mrcaat ederek: Ey Muhammed! Bizi dvet ettiin eyler gerekten gzel. Ancak, nceden ilediimiz gnahlarn bir kefreti var m; bize nce bundan haber versen! dediler. Bunun zerine u yet indi: "Onlar ki Allah'n yanna baka bir tanr daha (katp) tapmazlar, Allah'n haram kld cana haksz yere kymazlar, zina etmezler. Kim bunlar(dan birini) yaparsa cezaya arpar. Kyamet gn de azab katmerleir ve o (azabn) iinde hor ve hakir ebed braklr. Meer ki (irkten) tevbe edip iyi amel (ve hareket)de bulunan kimseler ola. te Allah bunlarn ktlklerini iyiliklere evirir. Allah ok mafiret edici, ok merhamet edendir." (25/Furkan, 68-70). bn Abbas u aklamay yapt: "Allah irklerini imna, zinlarn ihsna (muhsanlk = namusluluk) evirir (demektir" (u yet de bu mesele zerine) indi: "De ki: Ey kendilerinin aleyhinde (gnahda) haddi aanlar, Allah'n rahmetinden midinizi kesmeyin. nk Allah btn gnahlar affeder. phesiz ki O, ok affedicidir, ok merhamet edendir." (39/Zmer, 53). (Nes, Tahrimu'd-Dem 2 h. no: 7, 86; Buhar, Tefsir, Zmer 1; Mslim, mn 193, h. no: 122; Eb Dvud, Fiten 6, h. no: 4273)

Aklama: bn Kesir'in bir aklamasn kaydedelim: O der ki: "Bu yet-i kerime, kfir ve gayr- kfir btn sileri tevbeye, Hakk'a ynelmeye davet etmekte ve Allahu Z'l-C ell hazretlerinin, gnahtan tevbe ve rc edildii takdirde btn gnahlar affedeceini haber vermektedir. Gnh her ne eitten olursa olsun, ne kadar da ok olursa olsun, hatta deniz kp kadar ok bile olsa. Ancak bu affn, tevbe etmeyene de temili sahih deildir. nk irk, tevbe edilmedike affedilmez." bnu Kesir sonra sadedinde olduumuz bnu Abbs hadisini, bu grne delil zmnnda zikreder.

Esm Bintu Yezid (r. anh) anlatyor: Hz. Peygamber (s.a.s.)'i iittim, u yeti okuyordu: "De ki: Ey Kendilerinin aleyhinde(gnahda) haddi aanlar, Allah'n

rahmetinden midinizi kesmeyin. nk Allah btn gnahlar affeder..." (39/Zmer, 53). Raslullah yetin sonuna, "(kim ne ilemi olursa olsun) aldrmadan" lfzn (yetin tefsiri olarak) ekledi. (Tirmiz, Tefsir, Zmer, h. no: 3235)

"Allah, m'min kulunun tevbesinden, tpk u kimse gibi sevinir: Bir adam hi bitki bulunmayan, ssz, tehlikeli bir lde, beraberinde yiyeceini ve ieceini zerine yklemi olduu binei ile birlikte seyahat etmektedir. Bir ara (yorgunluktan) ban yere koyup uyur. Uyand zaman grr ki, hayvan ban alp gitmitir. Her tarafta arar ve fakat bulamaz. Sonunda a, susuz, yorgun ve bitap dp: Hayvanmn kaybolduu yere dnp orada lnceye kadar uyuyaym der. Gelip lm uykusuna yatmak zere kolunun zerine ban koyup uzanr. Derken bir ara uyanr. Bir de ne grsn! Ba ucunda hayvan durmaktadr, zerinde de yiyecek ve iecekleri. te Allah'n, m'min kulunun tevbesinden duyduu sevin, kaybolan bineine azyla birlikte kavuan bu adamn sevincinden fazladr." Mslim'in bir rivyetinde u ziyde var: "(Sonra adam sevincinin iddetinden ararak yle dedi: Ey Allah'm, Sen benim kulumsun, ben de Senin Rabbinim." (Buhr, De'avt 4; Mslim 3, h. no: 2744; Tirmiz, Kymet 50, h. no: 2499, 2500)

Aklama: Tevbe, er' stlahta, irkinlii sebebiyle gnah ameli terkedip, yaptna piman olmak ve bir daha dnmemeye azmetmek, gnah, ayet zulm nev'inden ise, kulun hakkn ide etmek veya hak sahibinden helallik ve af talebetmektir.

Mamafih ulem tevbeyi "pimanlk", "bir daha gnah ilememeye azmetmek", "gnahtan uzaklamak" gibi deiik ekillerde tarif etmitir. Tevbeyi tarifte, bu n birlikte art koan da olmutur. Tevbe mevzuunda u hususun da bilinmesi gerekir. Allah nazarnda tevbekr saylmak iin, bu sylenenlerin Allah'n rzasn taleb maksadyla yaplmas gerekir. Aksi takdirde mal veya shhat endiesiyle israf, iki gibi gnahlarn terki veya halkn ayplamasndan kurtulmak iin bir ksm irkin ileri brakmak tevbe saylmaz, bu hususta limler ittifak ederler. Bir de mcerred pimanlk tevbe iin yeterli deildir. Piman olmakla birllikte gnah terketmesi ve dnmemeye azmetmesi gereklidir. Bu nokta-i nazardan, tevbeyi "pimanlk" olarak tarif edenlerin aldand anlalr.

Tevbe ya kfrden, ya gnahtan olur. Kfrden tevbe edenin tevbesi kesinlikle makbuldr. Gnahtan tevbe edenin tevbesi, sdk ile yaplrsa o da makbuldr. Kabuln manas, ilenen gnahn zararndan kurtulmaktr. Tekrar o gnaha dnmedii takdirde, ilememi gibi olur. Asinin tevbesi Allah'n hakkna giren gnahtan ise, onu, sylediimiz ekilde terketmesi kfidir. Ancak bazlar iin eriat kaza ve kefret art koymutur. Kul hakkna giriyorsa, hakkn hak sahibine ulamas arttr aksi takdirde o gnahn zararndan kurtulamaz. Ancak hakkn ulamas iin elinden geleni yapt halde hakk sahibine ulatramad ise Allah'n affedecei mid edilir. Zira C enab- Hakk tabiatlar deitirir, gnahlar hasenata evirir.

Abdullah bnu'l-Mbarek tevbe iin baka artlar da ileri srmtr, der ki: "Nedamet etmek, bir daha dnmemeye azmetmek, kul hakkn demek, farzlardan zyi ettiklerini eda etmek, haramla beslenen bedenden o maddeleri eritip yerine temiz maddeler gelinceye kadar znt ve kedere boulmak; nefsine, gnahn lezzetini tattrd gibi, tatn elemini tattrmak."

Tevbe ve istifar birbirine yakn dualardr. Dier dualarn ve ibdetlerin makbul olmas iin de nce tevbe ve istifarla dua ve ibdetlere balanmas tavsiye edilmitir. Baz bykler: "stifarda m bulunaym, tesbihat m yapaym?" diye soru soranlara u cevab vermitir: "Kirli elbise, buhurdan ziyade sabuna muhtatr." u halde tevbe ve istifar iin illa da gnah ilemi olmak gerekmez. Allah'a dua vs. ekilde ibadet edecek olan kimsenin buna "tevbe ve istifar"la balamas, kirlerden temizlenmesi gerekir. Zra temizlerin duas daha abuk icbet grr. Nitekim Hz. Peygamber: "Allah'a kasem olsun, ben gnde yetmi kereden fazla Allah'a tevbe ve istifar ederim" buyurmutur.

Kulun tevbesi karsnda Allah'n sevinmesi, mutlaka affetmek azmini ifade eder. Hele rivayette olduu gibi, bu lh sevin, bir insann duyduu "delice sevin"le ifade edilmise, bu tevbeye tevikte, tevbenin makbuliyetini ifadede beli bir slup, mukni bir metod olmaktadr (brahim C anan, Kutub-i Sitte Tercme ve erhi, Aka Yaynlar: 4/495-497).

"Kim gne Batdan domazdan evvel tevbe ederse Allah tevbesini kabul eder." (Mslim, Zikr 43, h. no: 2703)

Allah, kulunun tevbesini, can boazna gelmedii mddete kabul eder. (Ahmed bin Hanbel, Msned, II/132, 153, III/425, V/362; Tirmiz, De'avt,13, 98; bn Mce, Zhd 13, 30)

"Son nefesini vermedike Allah, kulun tevbesini kabul eder." (Tirmiz, De'avt 103, h. no: 3531; bn Mce, Zhd 30, h. no: 4253)

"Sizden nce yaayanlar arasnda doksan dokuz kiiyi ldren bir adam vard. Bir ara yeryznn en bilgin kiisini sordu. Kendisine bir rhib tarif edildi. Ona kadar gidip, doksan dokuz kii ldrdn, kendisi iin bir tevbe imknnn olup olmadn sordu. Rhib: Hayr yoktur! dedi. Herif onu da ldrp cinayetini yze tamamlad. Adamcaz, yeryznn en bilginini sormaya devam etti. Kendisine lim bir kii tarif edildi. Ona gelip, yz kii ldrdn , kendisi iin bir tevbe imkn olup olmadn sordu. lim: Evet, vardr, seninle tevben arasna kim perde olabilir? dedi. Ve ilve etti: Ancak, falan memlekete gitmelisin. Zra orada Allah'a ibdet eden kimseler var. Sen de onlarla Allah'a ibdet edeceksin ve bir daha kendi memleketine dnmeyeceksin. Zira oras kt bir yer. Adam yola kt. Giderken yar yola varr varmaz lm melei gelip ruhunu kabzetti. Rahmet ve azab melekleri onun hakknda ihtilfa dtler. Rahmet melekleri: Bu adam tevbekr olarak geldi. Kalben Allah'a ynelmiti dediler. Azap melekleri de: Bu adam hibir hayr ilemedi dediler. Onlar byle ekiirken insan sretinde bir baka melek, yanlarna geldi. Melekler onu aralarnda hakem yaptlar. Hakem onlara: Onun kt yerle, gitmekte olduu yer arasn ln, hangi tarafa daha yaknsa ona teslim edin dedi. ltler, grdler ki, gitmeyi arzu ettii (iyiler diyarna) bir kar daha yakn. Onu hemen rahmet melekleri aldlar." Bir rivyette u ziyde var: "Bir miktar yol gidince, lm gelip att. Adamcaz ynn slih kye doru evirdi. Bylece o ky ehlinden sayld." (Buhar, Enbiy 50; Mslim, Tevbe 46, h. no: 2766; bn Mce, Diyt 2, h. no: 2621). Bir dier rivayette (ayn kssa ile ilgili olarak) yle denmitir: "Allah Tela beriki kye adamdan uzaklamay, br kye de yaklamay vahyetti, sonra da: Adamn geldii ve gitmekte olduu kylere uzaklklarn lp kyaslayn dedi." (Buhr, Enbiy, 50)

Aklama: Hz. Peygamber (s.a.s.) baz ulv hakikatlerin iyice anlalmas veya hatrda yerleip kalmas gibi, ta'lim (didaktik) ve baka eitli maksadlarla hikaye ve tebihlerle anlatmtr. Bu sluba, hadislerde ska rastlarz. Yukardaki rivayette bunun en gzel rneklerinden birini grmekteyiz. Raslullah, sril diyebileceimiz bu hikyede pek ok yce hakikatleri dile getirmektedir. Hemen belirtmek isteriz ki, bir hikye iin isriliyattan demek, onun ihtiva etii hakikatleri, hikmetleri, incelikleri istiskal etmek, hafife almak demek deildir. Hele, bunlarn verdii dersleri Raslullah (s.a.s.) da beenip, anlatm, ibret nazarlarmza sunmu ise. Nitekim "Ben sril hikayelerinden anlatn, bunda bir zarar yok" buyurmutur. Zaman zaman, ashab'a israiliyyat anlatt rivayetlerde gelmitir. Ancak, yine de muteber kitaplarmzda rastlanmayan; bir baka ifade ile, Raslullah (s.a.s.)'n anlatmndan geerek nurlanmayan isriliyat karsnda ihtiyatl olmak, hikmet dersi veriyor diye hemen benimsememek gerekir. Aksi takdirde bir ksm hurfelere kap amak slm'n nezhetine, msamahasna ters tmek ihtimalden uzak deildir.

Yukardaki hikyeye gelince, bu, gerek bir vak'ann hikyesi olabilecei gibi, hikyede mndemi olan hakikatlerin ders verilmesi iin anlatlm edeb bir para da olabilir. Raslullah (s.a.s.)'n tebligatnda, bir ksm lisn ve rf klielerden, ataszlerinden istifade etmi olmas normaldir. Bu durumlarda hikyede geen

hdisenin gerekten vukua gelmi olup olmadna baklmaz, asl mhim olan onun vermek istedii mesajdr. Mamafih baz rihlerimiz, bu vak'ann fiilen vukuunu kabul etmi grnmekte ve hdise kahramannn ldrd yznc kiinin "rahip" olmasndan hareketle, vak'ann Hz. sa (aleyhisselam)'dan sonra cereyan etmi olacan belirtmektedirler. "Zira, derler, ruhbanlk, nass- Kur'n'la sabittir ki, Hz. sa'dan sonra ihdas edilen bir messesedir." Burada atfta bulunulan nass, Hadid sresinin 27. yetidir.

Hadiste mevcut olan hakikatlere gelince, bizce mhim olan birka tanesine dikkat ekeceiz:

1- Tevbelerin makbuliyeti: Bizzat Kur'n ayetleriyle ak ekilde belirtilmitir ki, tevbe edildikten sonra btn gnahlar affedilebilecektir. Dinimizin en byk gnah addettii "irk"ten tevbe edilip tevhide rcu edilmesi halinde, o da affedilecektir. 949'uncu hadiste belirtildii zere kfr ve irkten tevbenin makbuliyetine kesinlikle iman gerekmektedir.

irkten sonra en byk gnah haksz yere cana kymaktr. Kur'n- Kerim byle bir cinayeti "btn insanlarn katline denk" bir crm iln eder (Maide 32) Bu rivayette, Raslullah, bu eit crmden yz tane ileyene bile, sdk ile tevbe ettii takdirde, affedilme midi vermektedir. Hikyede, rhibin ldrl sebebi, katilin dier cinayetlerinin sebepleri ve vicdan katl hakknda bir bilgi vermektedir. Bylesine haksz ve ucuz cinyetlerine ramen bir caninin aff ve hem de srf tevbeye niyet ve azmetmi olmas sebebiyle affedilmi olmas, slm'n tevbe telkkisini ortaya koymakta, C enab- Hakk'n kullar karsndaki rahmetinin derecesini ifade etmektedir. slm ulemas, mutlaka affedildiine, gnahszlna inanmay byk gnah addettii gibi, ye'si de yani affedilmeyeceine inanm olmay da byk gnah addeder. M'min, gnah ne kadar ok ve ne kadar byk olursa olsun onun affedilebilir olacana, aff- lh'nin her eyden byk olduuna inanmakla mkelleftir, bu inan m'minlik edebinin gereidir. Ye'se yer yoktur.

Saduyu sahibi hibir kimse bu hadisten hareketle, "insan hayatnn ucuzluu" veya "nasl olsa af var" telakkisiyle gnaha tevik gibi mugalatalara dmez. nk hadisin vrud gayesi tevbeye teviktir, gnaha deil, 949 numaral rivayette, m'minin gnah karsndaki edebi belirtilmitir: "Gnaha dmekten, zerine da decekmi gibi korkmak." Yine ayn rivayette Allah'n tevbe edenlere kar affetme durumu belirtilmitir: Issz lde hereyinin ykl olduu kaybolmu bineini bulan insann sevinciyle sevinmek. Ve de bir atlnn yetmi yl yrmekle katedebilecei genilikte, kyamet anna kadar kapanmamak zere alan bir tevbe kaps.

Evet buraya kadarki hadislerle ifade edilmek istenen C enab- Hakk'n tevbeler karsndaki affetme durumuyla ilgili hakikati, bu sonuncu hadis bir baka ynden bir baka belgatla ifade buyurmaktadr.

Rabbimiz! Gnahlarmzdan tevbe ediyor, af ve rahmetine iltica ediyoruz, kabul eyle, bir daha dnmemekte g ve kuvvet ver!

2- M'min iin niyet ve azmin amelden stn olduu: Mcrimin affna sebep olan iki ey gzkmektedir: a) Tevbe, b) Azim, yani tevbenin gerei olan amele tevessl. Rivayette, mcrim, affedilme imknnn olduunu, ancak iyilerin arasnda yaayarak ibadette bulunmak gereini reniyor. Hikyenin, tevbe meselesini aklama nokta-i nazarndan en beli yan bizce burasdr: Yz kiiyi ldren kimse, henz ibadet etmi, hayr ilerde bulunmu bile deil; sadece azmini ortaya koymu, tevbe ve hayr yoluna girmi, fakat daha hedefe varmadan, yar yolda hayatn kaybetmi. Ancak, aff iin bu azim kfi gelmi. Ya hedefe ulasayd! Raslullah "M'minin niyyeti amelinden stndr" buyurmaktadr. 3-Tevbe ve hayr amelde acele etmek: Rahmet ve azab meleklerinin mesfe lmeleri ok manidar bir husustur. Rivayette, hedefe, iyiler diyarna bir kar daha yaknln adamcaz kurtard ifade edilmektedir. Ya birazck daha gecikseydi? lm habersizce geldiine gre tevbe ve hayra tevesslde yarn ve hatta "az sonra"y beklememelidir!

4- evrenin insan zerindeki etkisi: Bu rivayette Raslullah (s.a.s.) bu hususa da dikkat ekmektedir. Alim kiinin azna koyduu u cmle, itim muhitin insann iyi veya kt davranlarndaki roln ifade etmede mhimdir: "Falan memlekete gitmelisin. Zira orada Allah'a ibadet eden kimseler var... Bir daha kendi memleketine dnmeyeceksin, zra oras kt bir yer." Hadisin bir baka vechinde: "Yaamakta olduun kt kyden kacaksn" demitir. Alimler, bu hadisten hareketle, bir ksm kt fiiller ileyen kimsenin, bundan kurtulmak isteyince bir baka yere gitmesinin, gnah ileme srasndaki ahvlini tevbekr olunca deitirmesinin gereine dikkat ekerler. Bylece ktle iten htralar, alkanlklar, ktlkte yardmc olan kimseler, itim balar koparlm, terkedilmi olur.

5- Bu rivayette lim kimsenin bid kimseye stnln de grmekteyiz. Zira caninin mracaat ettii birinci ahs bir rahiptir, menfi cevap vermitir, bu da onun hayatna mal olmutur. kinci kiinin "alim" olduu belirtilir, o hakimane cevap vermitir ve caniyi kurtarmtr.

6- Bizden ncekilerin eriatyla amel: Bu rivayet vesilesiyle Kad yaz'n sunduu bir aklama, bizden ncekilerin eriatyla amel meselesine aklk getirdii iin kaydetmede fayda gryoruz: "Bu hadise gre, tevbe, katl gnahna kar da fayda vermektedir, dier gnahlara kar fayda verdii gibi. Geri bu rivayet, bizden ncekilerin eriatn aksettirmektedir ve bizden nceki eriatle amel, ihtilafl bir konudur. Ancak bu mesele ihtilfl hususlara girmez. Zira, ihtilf, nceki eriatte yer ald halde bizim eriatmzda onun te'yidine dair beyan gelmemi ahkmlarla ilgilidir: (yle bir hkme bizim de uymamz gerekir mi, gerekmez mi?) ayet onu teyid edici bir hkm bizde gelmi ise o, bizim de eriatmz olur, bu hususta hibir ihtilf mevcut deildir. Tevbe meselesinde birok yet ve hadisler varid olmutur: "Allah kendisine irk koulmasn elbette affetmez, bunun dndaki gnahlar dilediinden affeder" (4/Nis, 48). Keza bu hususta hadis de oktur. Ubde bnu's-Smit'in mttefekun aleyh olan ve: "...Bu gnahlardan birini ileyenin durumu Allah'a kalmtr, dilerse affeder, dilerse cezalandrr" eklinde biten hadisi bunlardan biridir." bnu Hacer ilave eder: "Bu hkme eski mmetlere nisbetle Muhammed mmetinden "yklerin hafifletildii" prensibinden de ulalr. Ktilin tevbesinin makbul olmas onlarn eriatnda yer alan bir esas olursa, bunun bizde de bitariki'l-evl (hayda hayda) yer almas gerekir."

"ayet gnahlar ileseniz, hatta gnahlarnz semy tutsa, sonra da pimanlk duysanz, Allah tevbenizi kabul eder." (Msned-i Ahmed bin Hanbel, V/167)

"demolunun hepsi hata edici, gnah ileyicidir. Ancak, hata ileyenlerin en hayrls, tevbe edip Allah'tan affn dileyendir." (Tirmiz, Kymet 50, h. no: 2501; bn Mce, Zhd 30, h. no: 4251; Ahmed bin Hanbel, 3/198; et-Tc, c. 5, s. 515)

Aklama: Burada hata edicilik btn insanlara temil edilmitir. u halde beer ftratta, asl olan hatakrlktr. Masumiyet asl deildir. Alimler, peygamberleri de bu hkme dhil ederek, kaziyeyi onlar hakknda: "kk gnah" diye kaytlamlardr. Onlardan sdr olduu rivayet edilen baz "zellt" ise Allah'a isyn kasd olmakszn husule gelen hata ve nisyan (unutma) olarak deerlendirilmitir. Hatakrlk beerin umumi vasf olunca, hadis, "insanlarn en hayrls tevbe ile masiyetten kaarak ibadet ile Allah'a iltica edenlerdir" demi olmaktadr. Peygamberler dnda hi kimsenin ma'sumiyet, yani hatalara ve gnahlara kar korunmu olma iddiasnn kabul edilemiyeceine bu hadis delil olmaktadr.

Bu hadiste ifade edilen hatakrlkla, Hristiyanlarn asl gnah inancn kartrmamak gerekir. Bu hadisin gayesi, kiiyi kibirden, cubdan koruyup kullua, tevbeye sevketmektir, tevbenin ehemmiyetini ifade etmektir ve de insann ftraten hata yapmaya olan meyil ve zaafna dikkat ekmektir. Hristiyanlar ise, Hz. Adem'den tevars edilen mevrus bir gnaha inanrlar. Kii, Hristiyan olmadka, vaftiz olmadka bu gnahtan kurtulamaz (brahim C anan, Ktb-i Sitte Tercme ve erhi, Aka Yaynlar, 4/504).

Gnahlarn Aff in Gerekli art; Tevbe

zellikle yukarda zikredilen hadis-i eriflerden mit boyutunu ne karp Allahn af ve merhametini istismar ederek kendine zulmeden ve gnah derysndan kmamay normal sayan hasta karakterli insanlarn Allahn azbndan emn olmama ilcna sarlmalar arttr. Gnahlarn affedilmesi iin her eyden nce gnah gnah olarak kabul etmek, bunun kendisine yakmad bilinciyle Allaha isyandan vazgeip gnahlarna piman olup tevbe etmek gerekir. Affedilmek iin kul asndan mutlaka yaplmas gereken tevbe ne demektir?

"Tevbe" szlkte, asla geri dnmek demektir. Kulun, geici olan gnah halini terkedip gnah ncesi duruma, dzgn hale (salh haline/ftrata) dnmesi anlamna gelir. Tevbe: Yaptnn kabahat veya gnah olduunu bilip, onu brakp terk ederek Allah'a dnmek, yani O'nun emirlerine uymak ve yasak ettii eylerden kanmak sretiyle Allah'a snarak O'ndan affetmesini, balamasn dilemek, yaptklarndan piman olduunu da belirterek yalnz O'na yalvarmak" demektir.

Bu adan tevbenin eriat dilindeki anlam, kulun gnahn itiraf ve ondan pimanlk duyup bir daha yapmamaya karar vermesi; Allahn da bu asla dn, yani bu pimanl kabul ederek gnah marifet etmesidir. Tib, tevbe eden demektir. Allah'n sfatlarndan ve isimlerinden biri Tevvbdr. Tevvb, tevbeleri ok ok kabul eden anlamndadr.

Tevbe, yalnzca yaplan bir hatadan pimanlk duyup, Allahtan af dileme deil, ayn zamanda srekli du ve istifar ederek temizlenme gayretidir. Allaha mrcaat ve Ona dnme kulluudur. Bu bakmdan Kuran mminlere hep beraber tevbe edin (24/Nr, 31) diyerek, bu ynelii haber veriyor. Bazlarna gre tevbe, bir hatadan veya bir gnahtan vazgeme, piman olmadr. Bu tevbe ok nemli olmakla beraber, asl nemli olan kulun yerine getirmedii din emirlerden dolay yapt tevbedir. nk insann kalbinin ve bedeninin birtakm grevleri vardr; Allah (c.c.) insana o grevleri yerine getirmesini emretmitir. Ancak insanlarn bazs ya cahilliklerinden, ya sapklktan, ya da hakka kar inat olmalarndan dolay bu emirleri yerine getirmemi olabilirler. Tevbenin by, bu tr inatl ve gafleti terkedip Allaha itaat etmeye dnmedir.

Yapmamz gerektii halde yapmadmz veya gerei gibi yerine getirmeyip kusurlu ve eksik ekilde yerine getirdiimiz hususlardan ve ihmalden de tevbe edilmelidir. Daha iyi olamadmz iin, mchid ve mttak olamadmz, slih amel yarnda en n sralarda yer alamadmz iin tevbe. rnek olamadmz iin, canl Kur'an olamadmz iin tevbe. Tevbe, gnahlarn ktln anlayp Allah'a ynelmek, balanma dilemektir. Tevbe, ilenilen gnah sebebiyle uratlacak azaptan kurtulu vesilesidir; tevbe bir mjdedir: "Tevbe edenler, ibdet edenler, hamd edenler, (slm urunda) seyahat edenler, rk edenler, secde edenler, iyilii emredenler, ktlkten sakndranlar ve Allah'n snrlarn koruyanlar; sen m'minleri (cennetle) mjdele." (9/Tevbe, 112)

Tevbe, kurtulu umuduyla Allah'a ynelmek, kurtulu mit etmektir. Tevbe etmemek ise zlim olmak, nefse zulmetmektir. Tevbe etmemek, imandan sonra fsktr, Allah'n yolundan ayrlmaktr. "mandan sonra fsklk ne kt bir isimdir. Kim tevbe etmezse, ite onlar zlimlerin ta kendileridir." (49/Hucurt, 11). Tevbe, insann zulmetmesinden sonra, durumunu fark edip o durumundan vazgemesi, kurtulmas, yani kendisini dzeltmesinin addr. "Ancak kim iledii zulmden sonra tevbe eder ve (davranlarn) dzeltirse, phesiz Allah onun tevbesini kabul eder. Muhakkak ki Allah ok balayandr, ok merhametlidir." (5/Mide, 39)

Allah (c.c.) kullarna tevbe etmelerini, hatalarndan vazgemelerini, bir gnaha derlerse, yalnzca kendisinden balanma istemelerini emrediyor. (bkz. 11/Hd, 1-3, 47, 52; 39/Zmer, 53-55; 24/Nr, 8; 9/Tevbe, 117-118 v.d.).

Peygamberimiz (s.a.s.) de kendisinin her gn yetmi defa tevbe ve istifar ettiini sylyor. (Buhar, Deavt 3; Tirmiz, Tefsir 48, Hadis no: 3259) O, insanlara yle sesleniyor: Ey insanlar, Allaha tevbe edin! Muhakkak ki ben (de en azndan) gnde yz defa tevbe ederim. (Mslim, Zikir ve Du 12, Hadis no: 2702, 4/2075; bn Mce, Edeb 57, Hadis no: 3816). Yine buyuruyor ki: Kalbimin zerini unutkanlk (sknt-gaflet) kaplar da bunun iin gnde yetmi defa istifar ederim. (Mslim, ayn yer; Eb Dvud, Salt - Istifar, Hadis no: 1515, 2/84)

slm'a gre tevbe bal bana bir ibdettir. Bu ibdette hem gnah ve hatalardan vazgeme, hem kulluk grevini yeniden yerine getirmeye dn, hem de Allaha yaknlama ve zikir vardr. Tevbe yalnzca mminlerin yapt bir ibdet deildir. Bir inkrc, mslman olduu zaman; bir irk koan mrik, irki terkedip Islmn iman ilkelerini kabul ettii zaman tevbe etmi saylr. Demek ki tevbe ya inkrdan, ya gnahtan, ya da Allahn emrini yerine getirememekten dolay yaplr. Mslman, gnahndan ihlsl bir ekilde tevbe ederse bu tevbesi kabul edilebilir. Bu kabul edilmenin anlam, gnahn verdii zarardan kurtulmaktr. Kii iledii eski gnaha tekrar dnmezse, o gnahn dnyadaki ve hiretteki zararndan kurtulmas mit edilir.

slm'da hi gnah ilemeyen insanlarn oluturduu bir toplum idealizmi yoktur. slm, gereki bir dindir. nsan beer, bazan aar. Konutuunda insan bazan dili srt gibi, yryen insann az da olsa ayann kaydnn (zelle) grld gibi, hatasz kul, gnahsz insan olmaz. Bunlar ok sk yapmak yanltr; ve de dtnde hemen ayaa kalkmak istemeyen kimsedir sulu. Hatta bir hadis-i erifte: "Eer siz hi gnah ilemeseydiniz, Allah sizi yok eder ve gnah ileyip hemen arkasndan da tevbe eden bir kavim yaratrd." (S. Mslim bi erhi'n Nevev, 17/65) buyrulur. "M'minlerin ekine benzedii, gnah rzgrlaryla eilip tevbe ile hemen dorulduu" anlatlr. Yine bir hadis meali yledir: "Hayrl olanlarnz, eitli fitne ve imtihanlara mruz kalp oka tevbe edenlerinizdir." slm'a gre gnahsz olanlar yalnzca peygamberlerdir. Gnahsz toplum ve kii dnlemez. nk kii beer olmas dolaysyla her an nefsinin isteklerine ve eytana aldanabilir. nemli olan, gnah iledikten sonra, gnahta srar etmemek, gnah savunmamak ve hemen vazgemektir.

Tevbe, Hz. Adem'le balar. Ilk insan Hz. dem (a.s.) ve ei, iledikleri gnahtan dolay Allaha tevbe ettiler ve tevbeleri kabul edildi. Tevbenin zdd ise inat, kibir ve hatada bile bile srardr; bunlar da eytann ve eytan karakterindeki insanlarn zellikleridir. Adem'le eytann fark tevbede ortaya kmaktadr. O yzden dem gibi olmak, yani adam olmak, eytanlamamak iin, bir hata yapm olsak hemen tevbe emesiyle arnmamz temel arttr. Bilindii gibi, Allahn secde emrini dinlemeyen blis, yapt hatay savundu, isyanndan dolay piman olmad, tevbe etmedi. Bu yzden de ebediyyen kovulmulardan oldu. Gnahta srar ve kibirlenmek tevbenin nnde engeldir. (17)

Gnmzde Tevbe Anlay; Tevbe Kavramnn Yozlatrlmas

Toplumumuzda tevbe, deta gnah kartmak olarak deerlendirilmektedir. Tevbe, sadece Allah'a yaplr; tevbeleri kabul edip balayabilecek ancak Allah'tr. Hristiyanlkta olduu gibi, bir din bynn karsnda gnahlar itiraf edip gnah kartmaya benzemez tevbe. Gnmzde tevbenin baz insanlarca, baz tarikat liderlerine giderek onun nnde "tevbe verme", onun da "tevbe alma"s eklinde uyguland grlmektedir ki, bunun Kur'an ve snnette yeri yoktur. Tevbeleri alan da, kabul edecek olan da sadece Allah'tr. "Gnahlar Allah'tan baka kim balayabilir ki!?" (3/l-i mran, 135) "Kullarndan tevbeyi kabul eden, ktlkleri balayan ve yaptklarnz bilen O'dur (sadece Allah'dr)." (42/r, 25) Tevbede asl olan, tevbenin direkt olarak Allah'a, aracsz olarak yaplmas, O'na ynelerek hatadan dn sz verilmesidir. (18)

Yaplan bir hatay, bir kula itiraf etmekle Allah'a itiraf etmek arasnda byk bir fark vardr. nsan ahsiyetindeki ykseklie ok nem veren slm dini, Allah ile kulu arasna karmak cr'etini gsteren "ruhbniyet" zihniyetini kaldrm, kulu ile Rabbini kar karya brakmtr. Dnen insan iin, ne kadar olgun olursa olsun, gnn birinde itiraf yapan kimsenin izzet-i nefsi ile oynama ihtimalini ortadan kaldrmas, takdire yan bir ileriliktir. Hristiyanlktaki, gnah, kendisi de gnahkr olan bir papazn affetme yetkisi olduunu dnmek gibi bir basitlikle, "Gnahlar Allah'tan baka kim balayabilir ki!?" (3/l-i mran, 135) ilh fermanndaki ykseklii anlamak iin ok zeki olmaya gerek yoktur.

Hristiyanlkta, her konuda Allah'n iine karmak yerine, slm'da Allah' takdis. Hristiyanlkta, kula itiraf ede ede, gnah ilemeyi tabi hale getirme; slm'da ise, itiraf edilen gnah dinlemeye dahi msaade etmeyerek, bir taraftan gnahkr bakalarnn nazarndaki iyi niyetlerini korumak, dier taraftan, hatann bakasna bulamasn, kt rneklii nlemek!... slm'da samimiyeti Allah'a yaklam bir kalbin feryd, dierlerinde ise soyutlanamayan bir materyalizm. Bir tarafta tevhid; dier tarafta papazn cennet databilecei, gnah affedebilecei, haram ve hell tayin edebilecei ruhbanlar/rhibleri rab kabul... (19)

Yine gnmzde gnaha devam ettii halde ve her gnah ileyiten sonra tevbe ederek bin defa bozmu olsa bile, yalnz dille yaplan tevbenin yeterli olduu eklinde yaygn geleneksel anlay hkmn srmektedir. Yaadmz zaman ve ortamda tevbe kavram arptlmakta ve ynlar dille sylemi olduklar birka kelime ile arndklarn zannetmektedir. Bu yle bir tevbe ki, insanda geici bir duraanlk oluturduktan sonra, yine ayn gnah defalarca iletebilmekte ve her t ekrarn ardndan tevbe kelimeleri de tekrarlanp devam etmekte olan ksr bir dng oluturmaktadr. Tevbe, znt bildirip zr dilemek, pimanl ta iinde hissetmek olduu halde, dejenere olmu insan, sznde durmayp isyanla pimanlk arasnda gel-git yaayarak bilincinde olmasa da Allah ile alay etmektedir. (20)

Bir insana kar, ayn hatay devaml yapp sonra dille "zr dilerim" deyivermek, sonra tekrar tekrar ayn suu yapmak, yine zr dilemek, yine ayn hata; nasl karlanr dersiniz? Gnah tevbe arasnda srekli git-geller, paradigmalar da byle. Vidann yalama olmas gibi, ameliyatla tedavi olduktan sonra ayn hastala doktor tavsiyesi dinlemeyip defalarca yakalanan kimsenin durumunu dnelim; diki tutmayacak, tedavi mmkn olmayan duruma gelecektir. Tkrdn yalamak, tekrar tekrak bu eylemi yapmaktr tevbe edip bozmak. Kendine gveni kaybolacaktr, vicdan devaml kendisini rahatsz edecek, mit korku dengesi zarar grecektir. Tevbeyi yaz boz tahtasna eviren kimsenin cennet midi azalr, azab iini kemirir; veya vicdan ve iman gever, ya da azaptan emin hale gelir. Kaypaklk, kiilik bozulmas, ahsiyetsizlik, tutarszlk giderek insann temel yaps haline gelir. Hem insanlara, hem Rabbna ve hem de kendi vicdanna kar sulu duruma der, kimseye gven ve itimad telkin edemez. Sonunda ya vicdan azab byr; karakterini bozmaya, ruh hastas olmaya balar veya, vicdan zayflayarak, otokontrol kaybolur. Hastann midini kaybedince hastalnn artmas gibi, midini yitiren kimse de slm' yaama bilincinden uzaklar. C iddiyet, dzen, disiplin, istikrar, sebat kaybolur.

Tevbesini sk sk bozan insann mnafk olmasndan korkulur. Mnafkln almetlerinden biri yalan, dieri de sznden caymaktr. Tevbesini bozan kimsede de bu iki zellik vardr; hem de Allah'a kar.

"Mslmanlarn zayf oluunun sebepleri, din kavramlarnn birtakm yaftalara dnmesi ve bu kavramlarn hayata uygulanmamasdr. Gerekten mslmanlarn gl olmalarnn ve Allah'a yaknlklarnn iareti, hibir ey ifade etmeyen bo szler yerine, pratik hayatlarnn slm olduunun aklanmasdr." Bu szlerle kavramlarn ve tevbe kavramnn tahrif edilmesine dikkat eken (21) Muhammed el-Behiy, tevbe anlaynn gnmzdeki yozlamasn yle dile getirmektedir:

Gnmzde birok insann, bizzat veya bakalaryla birlikte iledii su ve hatadan dolay Allah'a tevbe ettiklerini grrz. Byleleri Allah'a tevbe bildiriminde bulunmakla, su ve hatalarnn ortadan kalkacana ve Allah yannda makbul kiiler olacaklarna inanrlar. Sonra yeniden, iinde gnah ve hata bulunan davrana balarlar veya ncekinden daha ar sular ilerler, ardndan da Allah'a tevbeyi iln ederler. Ayn ekilde gemiin gnah ve hatalarndan temizlendiklerine inanrlar. te bylece hayatlar, ilenen su ve gnahlarla, Allah'a bildirilen tevbeler arasnda geer. Sanki tevbe bildirimi, (dille tevbe, estafirullah deyivermek) kendine veya bakalarna yapt ktlkleri, su ve gnahlar yok edecek bir silgi imi gibi. Tevbe ve gnaha dn, isyankrn hayatnda yaz boz tahtasdr. Bu ynyle tevbe, gnahkrn oynad bir oyuna benzemektedir. Gnahkr bu oyunu oynarken; kullarnn tevbesini kabul edenin, gklerin ve yerin sahibi, kullarnn stnde kahredici, C ebbar ve yce Allah olduunu bilmemekte veya dnmemektedir. Bu tr tevbe, tevbe edenin hayatnda gerei aksettirmeyen, tekrarlanp duran bir grntye dnmtr. man zayflayan, inancn ehdet cmlesiyle belirtip gerek dvete, tutum ve davranyla fiilen ynelmeyen mslman, tevbeyi bu hale getirmitir.

Kur'an'n tevbe anlamn belirleyiine baktmzda, tevbenin iki konuya bitiik olduunu tesbit ederiz: Birincisi, gemii btnyle tasfiye etme ve ona hibir zaman dnmeme (bkz. 2/Bakara, 280). kincisi, tutum ve davranta, insanlararas ilem ve ilikilerde, slm inan ve kanunlarna uygun bir sistemi metod olarak kabul etme. "Sonra, phesiz Rabbin, chillik sebebiyle bilmeyerek ktlk yapan, sonra da hemen ardndan tevbe edip slah olanlar, (durumunu) dzeltenleri (balayacaktr). nk onlar tevbe ettikten sonra Rabbin de elbet ok balayan ve pek merhamet edendir." (16/Nahl, 119)

Kur'an, Allah'n balamasn ve tevbeyi kabul etmesini, kiinin bir kasd olmakszn yapt ktlkten tevbe etmesine; tevbe ederken de azme ve salam bir iradeye sarlmasna balamtr. Bylece davranlarnn ekli ve nitelii deiecek ve yeni kazand olumlu davranlar, gemiin hatalarnn bir keffareti ve karl olacaktr. Ama tevbeyi dille bildirir de tevbeden nceki durumuna devam ederse, tevbesi o zaman sadece yaftadan ibaret kalacaktr ki, fayda salamaz. "Yoksa ktlkleri yapp yapp da nihayet lm gelince 'ben imdi tevbe ettim.' diyenlerin... tevbesi kabul edilmez." (4/Nis, 18) Bylece Allah'a tevbe gereini iki iten ibaret buluyoruz: Geen bir kast bulunmakszn ilenen gnahtan pimanlk; rahimdir/balayan ve merhamet edendir." (6/En'm, 54) (22) Allah yoluna gecikmeden ve kararllkla ileten faydal ve kazanl davrana devam. "Sizden kim bilmeyerek bir ktlk yapar, sonra ardndan tevbe edip de kendini slah eder, nefsini dzeltirse, phesiz Allah, afur

Tevbe, Bir Devrimdir, Bir Bakaldrdr

Tevbe; nsann melek sfatl glerinin, eytan ve yrtc glerine kar mukaddes inklbdr. Bir eit kyamdr; insann kendisinin kendisine kar yapt bir kyam, bir i inklptr tevbe. Kendi iinde kendine kar bir ayaklan. syankr eytana ve eytan zelliklere isyandr. Bir devrimdir tevbe; insan adndaki lkede eytann iktidarna son verip Allah'n hkmn hkim klmann addr. Naslsa bir gaflete/dalgnla gelip eytann galebe almasna kar hemen toparlanp silkinmek, eytann srtn yere getirmek, sonraki raundlar alarak kesin zafer elde etmenin addr tevbe.

Bulac, ldrc bir hastalk olan isyan illetinden tevbe ilcyla kurtulup asl hal olan salkl duruma/ftrata dnmektir tevbe. Yanlarak naslsa girmi bulunduu gnahlarn kmaz sokan fark edip srt- mstakime/dosdoru yola dnp cennete ynelmektir tevbe. Yanl grebilmek, hatadan dnebilmek, nndeki uurumu fark edebilmektir, insana has bir yn deitirmedir. Allah'a yaknlamann ilk duradr tevbe. Gemii onarmak/tmir etmek ve mkemmel bir gelecek hazrlamaktr. Eski, bozulmam seviyeye yeniden ykselitir. Kaybediten sonra, yeniden kendini bulutur. Tevbe, gnle konan gnah pimanlk ateiyle yakmaktr. Tevbe, gnahn cinsinden olduu iin yktn yapmaktr. Gnahlar, vcutta oluan zararl organizmalardr, pis kandr; tevbe onlarn boaltlmas, vcuttan atlmasdr. Bnyeye szan mikroplar ldren iltr tevbe. Ve hicrettir tevbe; Allah'n yasakladklarndan Allah'n emirlerine, isyandan itaate, erden hayra doru yaplan hicret. Gnah gemilerini yakmaktr tevbe; eski yanllara dndrecek aralar ve ortam ortadan kaldrmaktr. Gemii tasfiye etmek; hayata yeniden balamaktr tevbe.

Murteza Mutahhar, nsaniyet Mektebi'nde bir rnekle tevbenin nasl gerekleti-ini gz nne serer: Tevbe, bir eit tepkidir. Elimizdeki topu yere doru vurduumuzda tekrar bize doru dndn grrz. Topun elimizden yere doru hareketi, bizim gcmzle gerekleiyor. Fakat, yerden ykselii; yere vurulmasna bir tepkidir. nceki bir fiildir, bu ise tepki. Yere vurduumuz top ne kadar havalanr? Yer, ne kadar dz ve sert olursa, tepki de o kadar fazla olur. Tepkinin gc/ls, bizim kullandmz g miktar ve yzeyin sertlik ve dzlk derecesine baldr. nsan ruhunun gnahlara kar tepkisi de iki eye baldr: Birincisi, fiilin iddetine, yani gnahn iddetine, ruhumuzun alak/hayvan sfatlarnn, ruhumuzun ulv/melek makamlarna indirdii darbenin iddetine baldr. C ni ve ta yrekli insanlar bile, nemli bir cinayet, katliam ilediklerinde vicdanlar harekete geiyor. Hiroima'ya atom bombas atan pilotun, bunun fec sonularn grdkten ve vicdan muhasebesi yaptktan sonra delirmesi buna bir rnektir.

M'min, kk gnahlarn bile gznde bytr. Bilir ki, vcuda giren bir mikrop insann lmne sebep olabilir. nsan ruhunun gnahlara tepki gstermesinin ikinci unsuru, darbeyle inen yerin dz ve sert olmasdr. Yani, insann vicdan, iman ve ftratnn dzgn ve salam olmasdr. Bu durumda darbe zayf olsa bile, tepkisi fazla olacaktr. Bunun iindir ki, gl ve salam imana sahip olan kiiler, ok kk gnah, hatta gnah saylmayan mekruhlar ilediinde bile, ruhlar byk tepki gsterir. ok temiz bir aynay, iyice silerek, temiz bir havada bir yere koysak, bir saat sonra zerinde birok toz grrz. Bu tozu, daha nce o yerde fark etmiyorduk; ancak temiz bir ayna zerinde tozlar fark ediliyor. Duvar ne kadar kirli olursa, siyah lekeleri o kadar az gsterir. Hele bir de duvar siyah olursa, gaz lmbasnn isini bile gstermez.

Bembeyaz aynann kck tozlar gstermesi gibi, tertemiz ve bembeyaz nurlu insan iin kk hatalar da byledir. Peygamberimiz (s.a.s.) bunun iin gnde yetmi kere istifr ederdi. Byk adamlarn hatas gne tutulmasna benzer; onlar herkes kolaylkla grr. Kendi kalplerimizin temizlii veya karaln test etmenin yolu budur: Gnah stne gnah ilediimiz, defalarca tevbe(!) edip bozduumuz halde, ruhumuz cidd bir tepki gstermiyorsa, kalp hastadr; anormallii fark edip tepki gsterebilecek gc kalmam demektir. Ruhumuzun melekleri hapsolmu, zincirle balanm ki tepki ve sarsnt duyulmuyor. Zaten kalp salam olsa, btn vcut da salam olacak; takva sahibi bir gnl, tm organlarn slih amel ilemesini gerektirecek.

Ruhun gnaha tepki ve pimanln yanstmayan, sadece dille yaplan uursuz bir tevbeye, bilinsiz "estafirullah" demeye de baka bir tevbe lzm; Kur'an bir kavramla alay edip tevbe istismar edildii, yozlatrld iin. eytan, tevbeyi byle yozlatrmaya altrtp sahte tevbelerle insan oyalad gibi, gerek tevbeyi arkas gelmeyen yarnlara erteletebilir. Daha zaman var, erken, biraz daha genliimi yaayaym, dnyadan km alaym diyen kimse, eytann aldatt kimsedir. Bnyeye giren kanser mikroplar oalnca, tiryakilik yapan nesnelere devam edildike kurtuluun ok zor olduu gibi; gnahlara alkanlk kesbetmek de gerek tevbeyi o kadar zorlatracaktr. Genken, gnahlar byyp oalmadan tevbe daha kolay olur. Unutmayalm ki, bir aa dal, yeni ve ya iken daha kolay eilir, yamukluu dzeltilebilir.

Tevbenin Kabul Edilmesi in Gerekli artlar

Tevbenin kabul edilebilir olmas iin samimiyetle, pimanlkla, bir daha geri dnmeme niyetiyle tevbe yaplmaldr. Kuran buna nash tevbesi demektedir. Ey iman edenler! Allaha nash (kesin) bir tevbe ile tevbe edin. Olabilir ki Allah, sizin ktlklerinizi rter ve altndan rmaklar akar cennetlere sokar (66/Tahrim, 8) Nash szlkte, bir sk dikme, hlis ve saf olma anlamlarna gelir. Buradan hareketle nash tevbe, ihlsla, samimi, gnlden yaplan tevbe demektir. Bu tevbe iin, insann gnah ileyerek zedeledii manev hayatn etkili bir biimde tamir edecek ibdettir denilebilir. Tevbe, pimanlk ve dn demektir. Yaptna piman olmak da ok iddetli bir ekilde zlmektir. Ktlklerden birine bir daha dnmemeye azmetmek de, salm olan stn hayvann memesine dnmesi nasl mmkn deilse, ylece o gnaha bir daha dnmemek anlamnadr. Btn bunlar bylece iine sindirmek, yrekten tevbe etmek demektir.

Nash tevbe, kalb ile piman olmak, dil ile istifar etmek, beden ile de onu terkederek yapmamak ve ondan uzak durmaktr. Ayrca pimanlndan dnmemek zere gnl rahatlna kavumaktr. Kul hakk karmayan, sadece Allah'a kar ilenmi gnahn tevbesi, arta baldr: 1- Gnahtan tamamen vazgemek, 2Yaptna piman olmak, 3- Bir daha o gnaha dnmemek. Byle bir tevbenin kabul konusunda sevgili Peygamberimiz yle buyurur: "Gnahndan tevbe eden, hi gnah ilememi gibidir." (bn Mce, II/1460; et-Tc, 5/151; C miu's-Sar 1/134)

Tevbenin nasl olmas hususunda Hz. Ali (r.a.)'den yle bir rivayet vardr: Bir gn bedevilerden biri Hz. Peygamber'in mescidine girer ve "Estafirullah ve etbu ileyk=Allah'm, beni balaman dilerim ve Sana tevbe ve istifar ediyorum" der ve namazn klar. Bunu gren ve duyan Hz. Ali, adam namazn bitirince ona: "Yalnzca dil ile abuk abuk geitiriliveren tevbe, yalanclarn tevbesidir, Senin tevben, tevbeye muhtatr." dedi. Bunun zerine o adam: "Ey m'minlerin emri, o halde tevbe nedir?" diye sordu. Bunun zerine Hz. Ali, u aklamada bulundu: "Tevbe, u alt eyle mmkn olur. 1- Gemite ilenmi olan gnahlardan piman olmak ve yerine getirilmemi farzlar ide (kaza) etmek, 2- Bakalarna hakszlk ve eziyet etmeyi brakmak, 3- Husmet ve dmanl terk etmek, 4- Gnah ve kabahatler ierisinde byyen nefsi, Allah'a itaat ierisinde kltp ona hiliini kabul ettirmek, 5- taatsizlik ve gnah ilemenin szde tadn karan nefse, itaat edip gnahlardan uzak durmann acln da tattrmak, 6- Gllerinden her birine bedel olmak zere, alamak." (Tefsir-i Kebir, ra 25 ayetinin tefsiri; el-ls, Ruhu'l-Men, 25/36; Tefsru Kad Beyzav, c. 3, s. 515)

artlarna uygun olarak yaplm nash bir tevbe, ayn zamanda Allah iin yaplm bir ibdettir. Byle olduu iin de kabul edilmesi beklenir. Nasl ki artlarna uygun olarak yaplan namaz gibi bir ibdetin kabul hususunda tereddde dmyorsak, artlarna uygun bir tevbenin kabul iin de pheye dlmemesi gerekir. Allah'a iman etmi kiiler, bilerek veya bilmeyerek gnah iledikleri zaman, hemen Allah'a ynelip tevbe etmekten ekinmemelidir. nk Allah'n balamas byktr. Ayrca, gnahlar brakp kendisine ynelenleri Allah sever; zaten gnahkrlar iin yce Allah'n rahmet, mafiret ve kereminden baka bir snak yoktur. O yzden m'minlerin byk veya kk gnahlar iin geciktirmeden hemen Rab'lerine yalvarmalar, Allah'a olan inanlarnn gerei olmaldr. (23)

nsanlar iki ey helk eder. Biri, tevbe ederim diyerek gnah ilemeleri. Dieri de, sonra yaparm diye tevbeyi geciktirmeleri. Tevbe eden kii, tevbesinde samimi olup, gnahlara tekrar dnmemesi iin u eyi yerine getirmesi gerekir: 1- Kt arkadalarn ve gnah iledii kt evreyi terk etmelidir. 2- Gnahn hatrlaynca Allah'tan hemen utanmal, istifarda bulunmaldr. 3- lme her an hazrlkl olmaldr.

Tefsirlerden ktibaslar

Seyyid Kutub diyor ki: "De ki: Ey kendi aleyhlerinde olmak zere ly taran kullarm, Allah'n rahmetinden midinizi kesmeyin. phesiz Allah, btn gnahlar balar. nk O, balayandr, merhamet sahibidir. Rabbinize ynelin. Azap size gelmeden nce O'na teslim olun, sonra size yardm edilmez. Anszn ve hi farkna varmadnz bir srada size azap gelmeden nce Rabbinizden size indirilen en gzel sze, Kur'an'a uyun. Kiinin Allah'a kar ar gitmemden dolay bana yazklar olsun! Gerekten ben alay edenlerdendim diyecei gnden saknn. (39/Zmer, 53-56)

Allah'n rahmetinden midinizi kesmeyiniz (39/Zmer, 53) Yce Allah, zlimlerin kymet gnndeki korkun hallerini, "Eer yeryznde olanlarn hepsi ve onunla birlikte bir misli daha fazlas o zalimlerin olsayd, kymet gnndeki kt azaptan kurtulmak iin onu fidye olarak verirlerdi. nk hi hesap etmedikleri eyler, Allah tarafndan karlarna karlmtr." (39/Zmer, 47-48) ayetiyle tasvir ettikten sonra rahmetinin kaplarn ardlarna kadar amtr. Yeter ki tvbe etsinler. Gnahkrlar ne kadar gnahlara batm da olsalar yeter ki O'nun rahmetine ve balamasna itenlikle ynelsinler.

Yce Allah, onlar her eye ramen mitsizlie kaplmadan ve karamsarla dmeden kendisine ynelmeye aryor. Bu rahmet ve balama ars ile birlikte kendilerine verilen bu frsat kamadan ve i iten gemeden dn yapmadklar, tvbe etmedikleri taktirde kendilerini bekleyen azbn da bir tablosu sergilenmektedir.

De ki: Ey kendilerine ktlk edip, ar giden kullarm! Allah'n rahmetinden umudunuzu kesmeyin. Allah btn gnahlar balar. nk O, ok balayan, ok esirgeyendir. Nasl yorumlarsak yorumlayalm, bu btn gnahlar iine alan, Allah'n geni rahmet deryasdr. Bu, Allah'a dn arsdr. Bu, sapklk lnde kr, yalnz bana kalm, uzaklara dm savurgan gnahkra bir ardr. Arzu, umut ve Allah'n balamasna gvenme arsdr bu. Yce Allah, kullarna merhametlidir. Onlarn cizliini ve zayf olduklarn, iten ve dtan bnyeleri zerine etki eden faktrleri ok iyi bilmektedir. eytann her konuda onlar avlamak iin tetikte beklediini, bir aklarn kolladn, onlar saptrmak iin btn yollar kullandn, piyade ve svari askerleriyle onlar zerine aknlar dzenlediini, bu iren eyleminde ok ciddi olarak altn bilmektedir. Bunun yannda insan denen varln zayf bir bnyeye sahip, ok zavall bir yaratk olduunu, kendisini balayan ipin elinden kamas ve yapt kulpun kopmasyla abucak yere serileceini de bilmektedir. Onun bnyesine yerletirilen grevlerin, eilimlerin ve ihtiraslarn dengesinin abucak bozulabileceini, onu saa sola arptrabileceini, gnaha sokabileceini ve buna kar onun salkl dengeyi koruma konusunda zayf dtn de bilmektedir.

Yce Allah, insan denen yaratn btn bu durumlarm biliyor. Bunun iin de ona yardm elini uzatyor; rahmetinin geni kaplarn ona ayor. Hemen gnahlarnn cezasn vermiyor; hatasn dzeltmesi ve yolda doru yrmesi iin ona btn artlar hazrlyor. syana daldndan, gnaha battnda dolay kovulduu ve iinin bittii, tvbesinin kabul edilip yzne baklacak halinin kalmad dncesine kapld bir srada... Evet, ite bu umutsuzluk ve karamsarln egemen olduu bir srada, rahmetin czip tatl arsn iitiyor: "De ki: Ey kendilerine ktlk edip, ar giden kullarm! Allah'n rahmetinden umudunuzu kesmeyin. Allah btn gnahlar balar. nk O, ok balayan, ok merhamet edendir."

synkarlkta ar gittii, gnahlara dald, korunmu sahadan kat ve yoldan sapt halde insan ile huzur veren, tatl rahmet ve O'nun diriltici, ho grnml glgeleri arasnda hibir engel yoktur. Onunla bunlarn hepsinin arasnda tvbeden baka bir ey yoktur. Tek engel, tvbedir. Girenlere engel olan hibir kapcnn bulunmad ve oraya dalan kimsenin bir bakasndan izin almaya mecbur olmad ak kapya dn yapmak yeterlidir.

"Rabb'inize ynelin, azap size gelmeden nce O'na teslim olun; sonra size yardm edilmez. Anszn ve hi farkna varmadnz bir srada size azap gelmeden nce, Rabb'inizden size indirilen en gzel sze, Kur'an'a uyun." Dn... Ve islm. taatin bana ve teslim oluun glgesine dn. te her ey bundan ibaret. Ayinsiz, merasimsiz, engelsiz. Aracsz ve efaatsz olarak!

Bu, kul ile Rabb'i arasnda dorudan bir temastr. Yaratan ile yaratlan arasnda dorudan bir ilikidir. Yoldan km olanlardan, dn yapmak isteyenler varsa dnsnler. Sapklardan, Rabb'ine ynelmek isteyenler ynelsinler. Gnahkrlardan, teslim olmak isteyenler teslim olsunlar. Gelmek isteyen durmasn gelsin. Gelsin ve ieri girsin. Kap aktr. Ba, glge, feyiz, bolluk ve bereket... Bunlarn hepsi kapnn arkasndadr. nnde ne kapc var, ne hesap soran!

abuk gelin! abuk gelin! Zaman gemeden gelin! abuk gelin! "Azap size gelmeden nce O'na teslim olun; sonra size yardm edilmez." Orada hibir yardmc yoktur. abuk gelin! Zamann garantisi yok. Gecenin veya gndzn herhangi bir saniyesinde i iten geebilir ve kaplar kapanabilir. abuk gelin! "Rabb'inizden size indirilen en gzel sze, Kur'an'a uyun." te O da nnzde durmaktadr. "Anszn ve hi farkna varmadnz bir srada size azap gelmeden nce Rabb'inizden size indirilen en gzel sze Kur'an'a uyun." abuk gelin! Frsat karmadan, Allah hakknda aslsz grlere saplanmadan ve Allah'n szyle alay etmeden nce gelin:

Mevddi diyor ki:

(Benden onlara) De ki: "Ey kendi aleyhlerinde olmak zere ly taran kullarm (39/Zmer, 53). Bazlar bu ifadeyi hayret verici bir ekilde tevil etmilerdir. Onlara gre, Allah Tel, elisine, insanlara "Ey kullarm" demesini emretmitir. Yani, -Haa- insanlar Hz. Peygamber'in (s.a) kullar olmu oluyor. Buna tevil deil, aka Kur'an' tahrif ve tayir etmek denir. Byle kimselere, belki cahil mntesipleri hayran kalabilirler, ama byle bir tevili kabul ettiimizde, Kur'an' tmyle tutarsz kabul etmi oluruz. nk Kur'an bandan sonuna kadar, yalnzca Allah'a kulluk edileceinden sz eder ve Hz. Muhammed'in (s.a) Rab deil kul olduunu vurgular. Hz. Peygamber'in (s.a) bir gn Mekke'deki kfirlere, "Bugnden itibaren sizler, "Abdsems" deil, "Abdu'l-Muhammedsiniz" dediini kim dnebilir? Bylesine sapk dncelerden Allah bizleri muhafaza etsin!" demitir.

nk O, balayandr, merhamet edendir." Burada, bn Kesir'in anlad gibi sadece m'minlere deil, tm insanla hitab edilmitir. nk aksini dnebilmek iin elimizde herhangi bir delil bulunmamaktadr. Ancak bu hitabn genel olmas, her tevbe edenin, gnahlarnn affedilecei anlamna gelmez. nk hemen sonra gelen ayet, gnahlarn affn, tevbe etmekle birlikte, Allah'n gnderdii "hidayete" tabi olmann gerekliliini izah etmektedir. Bu ayet, aslnda cahiliye bataklna batm olan katil, zani, hrsz ve haydutlar iin bir mit dr. Bu kimselere sanki yle denmektedir: "Allah'dan midinizi kesmeyin, O'na ynelin ve tevbe edin ki, affolunasnz. Allah merhamet sahibidir." Bu yorum bn Abbas, Katade, Mcahid, bn Zeyd tarafndan yaplmtr. (bn C erir, Buhari, Mslim, Ebu Davud, Tirmizi, Ayrca izah iin bkz. Furkan an: 84) (Tefhimul Kuran, Zmer sresi 53-54. yetlerin tefsiri)

Yine Mevddi, Furkan sresi, 68.yetin tefsirinde de unlar syler: Gerek kullar byk gnahtan saknrlar: irk, katl ve zina. Bizzat Hz. Peygamber (s.a.s.) bu gnahlarn arl konusunda uyarda bulunmutur. Abdullah bn

Mes'ud'un rivayetine gre, kendisine en kt gnahlar sorulduunda u cevab vermilerdir: Seni yaratm olan Allah'a bir eyi denk tutmak, rzk korkusuyla ocuunu ldrmek, komunun karsyla zina etmek. (Buhr, Mslim, Tirmizi, Nesa, Ahmed)

Byk gnahlarn yalnzca bunlar olmad aktr. Fakat bu , o zamanki Arap toplumunda ilenen gnahlarn en yaygnlar olduundan, zellikle belirtilmilerdir. irk'ten kanmann, gerek kullarn meziyetleri arasnda saylmas konusunda, irki bir ktlk saymayan kfirlere kar, bunun neden bir fazilet olarak sunulduu sorulabilir. Bunun cevab udur: Her ne kadar irke dalm da grnseler, Araplar'n irk doktrini zerinde pheleri vard. Tarihlerinde bunun rnei pek oktur. Araplar Allah'a ibdetin deerini kalblerinde duyuyorlar, fakat bir yandan bu kalbi duyuu, eski adetler ve cahiliye hayat ve deer anlay bastrrken, bir yandan da Kurey'in nc "dini" snf, byk karlar gerei Allah'a ibdet aleyhine halk arasnda nyarglar retiyordu. Bunlar Arabistan'daki nclklerine son vermekle sonulanaca iin putperestlikten vazgemezlerdi. Dolaysyla, irkten kanma ve bir Allah'a ibdet etme, kalblerinde bunun kendilerine ramen doru olduunu bilen ve hisseden kfirlerin kar klarndan korkmayan Rasulullah'n (s.a.s.) izleyicilerinin bir stnlk almeti olarak anlmaktadr.

Elmall Hamdi yazr diyor ki: De k i: Ey haddi aarak nefislerine kar israf etmi olan kullarm! Allah'n rahmetinden mid kesmeyin. nk Allah, btn gnahlar balar. phesiz ki O, ok balaycdr, ok merhamet edicidir. Onun iin midi kesmeyin de banza azab gelmeden nce tevbe ile Rabbinize ynelin ve O'na teslim olun. Sonra kurtulamazsnz. (39/Zmer, 53-54)

sraf; Mal sarfnda mehur ise de insann yapt herhangi bir fiilde haddini amaktr. Burada cinayet mns da ilave edilerek ile slalanmtr. Yani gnahta ar giderek kendi nefislerine kar cinayet yapm olan kullarm! "Allah'n rahmetinden mit kesmeyin." Bu yetin, Kur'n'da en mitli yet olduu sylenir. Bununla beraber dikkat edilmesi gerekir ki, bu mit, gnaha tevik iin deil, en gnahkar kimsele r i bile bir an nce tevbe edip Allah'a ynelmeye tevik iin olduu, hemen peinden gelen iki yetten aka anlalmaktadr. Bunun ini sebebi hakknda birka rivayet vardr. At b. Yesar'dan olan rivayete gre Hz. Hamza'nn katili Vahi hakknda Medine'd e inmitir. bn mer'den rivayet olunduuna gre de, demitir ki, Ayya b. Ebi Rebia, Velid b. Velid ve daha birka kii mslman olmulard. Sonra da kendilerine ikence edilmi, fitneye dmlerdi. Biz bunlar hakknda, Allah artk bunlardan ebed olara k hibir ey kabul etmez; mslman oldular, sonra da bir azab ile cezalandrldklar iin dinlerini terkettiler diyorduk ki, bu yetler indi. mer b. Hattab katib idi, bunlar kendi eliyle yazd, Ayya b. Ebi Rebia'ya ve Velid b. Velid'e ve dier birka kimseye gnderdi, onlar da mslman olup hicret ettiler.

bn Abbas'tan rivayet edildiine gre de Mekkeliler yle demiler: "Muhammed, iddia ediyor ki, putlara tapan, Allah ile beraber dier bir ilha dua eden ve Allah'n muhterem kld (ldrlmesini haram ettii) bir insan ldren kimseler balanmaz, o halde biz nasl hicret eder, mslman oluruz? Putlara tapnm, adam ldrmz, irk ehliyiz." Bunun zerine Allah Tel "De ki: Ey kendi nefislerine kar israf eden kullarm! Allah'n r ahmetinden mit kesmeyin." yetini indirdi. Bununla birlikte yetin ini sebebi, kfirlerin slm'a girmesi meselesi ise de, mnnn asilerin tevbesine de amil olduunda phe yoktur. O haydi haydi sabit olur. Demek ki "phe yok ki Allah, kendisine o rtak koulmasn balamaz." (Nis, 4/48) yeti gereince irkin balanmamas, tevbe edilmedii takdirdedir. (Hak Dini Kuran Dili, Zmer sresi, 53. yetin tefsiri)

Ali Kk diyor ki: 53. Ey Muhammed! De ki: Ey kendilerine ktlk edip ar giden kullarm! Allahn rahmetinden umudunuzu kesmeyin. Dorusu Allah gnahlarn hepsini balar. nk O, balayandr, merhametlidir.

Ey gnahlar, isyanlar iinde, ktlkler iinde kendi kendilerine zulmeden, kendi kendilerini Allaha kulluk ortamndan karp kfr ve irk anlaylar iinde kendi kendilerine yazk eden kullarm! Allahn rahmetinden sakn midinizi kesmeyin. u yaptklarmdan sonra, u ilediklerimden sonra artk Allah asla beni affetmez. Bundan sonra benim iin hibir mit kaps kalmamtr. Bundan sonra benim ne cennette, ne de cehennemde yerim yurdum kalmamtr, diyerek mitsizlie dmeyin. Allahn rahmeti genitir, boldur. Rabbinizin rah-met kaplar sonuna kadar aktr.

Kitap Allahn rahmet kapsdr, peygamber Allahn kullarna at rahmet kapsdr. Kitab ve peygamberi kendileri iin alm rahmet kaps bilip onlara ittib edenler iin, bilesiniz ki cennet kaplar sonuna kadar aktr. Dnyada bu rahmete ulaabilecek kadar sre herkese tannmtr. Herkese yeteri kadar mr, yeteri kadar akl, ira-de verilmitir. Herkese Allaha dn imkn verilmitir. stelik her ta-rafmz da Allahn yetleriyle kuatlmtr. imizde, dmzda, enf-smzde, ftratmzda Rabbimize ynelebileceimiz yetler yerletirilmitir. Bunlar da bizim Allaha dnmemizi salayacak birer yettir. Bizim iin alm bu kadar rahmet kaps varken, byle bir durumda bir insann Rabbinin rahmetinden mit kesmesi nasl mmkn olabilir? Bir insann kendisine, evresine kar, Allahn bu kadar yetlerine kar kr ve sar kesilmesi nasl mmkn olabilir?

Nis sresinde de buna benzer bir yet vard: Allah kendisine ortak komay elbette balamaz, bundan bakasn dilediine balar. Allah'a ortak koan kimse, phesiz byk bir gnahla iftira etmi olur. (4/Nis 48). Allah sadece irki balamaz. Sadece mriki affetmez, ama onun dnda tm gnahlar kullarndan diledii iin balar. Kim Al laha irk komusa o da Allaha iftira ederek byk bir gnah ilemi olur.

Rabbimiz tm gnahlar affedeceini mjdeliyor ama bir artla. irk olmayacak. Kii Allahn huzuruna irk komadan, Allaha ortak komadan gelmi olacak. Deilse irki asla affetmem diyor Rab-bimiz. irkin dnda hangi tr gnah olursa olsun, ne kadar byk olursa olsun affederim diyor Allah.

Zaten kul gnaha girerken Allahn kulu olarak yapmtr bu gnahlar. Allah, Allah olarak, Rab olarak, Rahmn ve Rahm olarak bildii ve kabul ettii mddete kulun ileyecei gnahlarn byk l, Allahn bykl yannda ne olabilir ki? Allah bylesine tm gnahlar affedebilecek bir Rab olarak kabul eden bir kiinin gnah Allahn bykl yannda ne kadar olabilir de? Ama kii irk ko byle kendisini anlatt biimde Allah kabul etmez, kendi sfat lar ar, laryla muttasf, noksan sfatlardan mnezzeh olarak Allaha inanmaz ve irke dnce, her konuda, hayatn her alannda sz sahibi ve egemen olarak yalnz Allah deil de baka Rableri, baka lhlar, baka efendileri de kabul edince, ite o zaman i deimitir.

Evet, biz biliyoruz ki slm insann insanln, zaaflarn asla gz ard etmez. nsan yaratan, onun ftratn herkesten daha iyi bilen Rabbimiz her an insann unutkanln, unutabileceini, gaflet edebileceini bilir. nsan btnyle slm yaamaya alsa da insan olmas hasebiyle yine de eksikleri, falsolar olacaktr. Dnya tm denaeti ve alaklyla, aldatc ss ve ziynetiyle onu aldatabilecektir. Para karlnda, kadn, makam, mevki, menfaatler karlnda ba aa gelebilecektir. Yni bir gaflet sonucu, nefisten bir drt, eytan-dan bir etki sonucu insan bazen gnah ileyebilecektir. nsan olduu iin btn bunlar olabilir. nk insan gnah ilemeyen bir varlk deildir. Ama gnahtan sonra akl bana gelir gelmez kii hemen kendini toparlar, programn deitirir, tevbe ederek irtibat kesildii Rabbine dnebilirse, kesinlikle bilelim ki Allah onu affedecektir. Resul-i Ekrem Efendimiz bakn bir hadislerinde yle buyurur: Allahu Tel yle buyurdu; ey Adem olu, bana dua edip balanma dilediin mddete yaptklarnn hi birisine (azlna okluuna) aldr etmeden seni balarm. Ey Adem olu, senin ilediin gnahlar gkyzn dolduracak kadar olsa bile, bana istifar ettiin srece se-ni affederim. Ey Adem olu, yeryz dolusu hatalarla da gelmi olsan, eer bana irk komadan gelirsen ben de yeryz dolusu mafiretle gelirim.

Allahu Ekber! Bundan daha byk bir mjde olur mu? Bundan daha byk bir ltuf olabilir mi? Dikkat ediyor musunuz? Ey kulum, senin ilediin gnahlar

gkyzn tutacak kadar olsa bile ben onlara aldr etmem diyor Rabbimiz. Yni bir insan bir mr iinde ne kadar gnah ileyebilir? Bir mre ne kadar gnah sdrabilir? Bir insandan 60-70 yllk bir mre sdrlabilen btn gnahlar ne kadar olabilir ki? Mmkn deil ama, en fazla olsa olsa dnya kadar olabilir deil mi? Ondan daha by mmkn deil, olamaz zaten. Yni dnyadaki tm ikileri bir tek adam imi olsa, dnyadaki tm zinalar bir tek adam yapm olsa, dnyadaki tm gnahlar bir tek kii yapm olsa, btn sular bir tek kiiye yklemi olsak bile, btn bunlar olsa olsa ite bu dnya kadar olacaktr deil mi? Rabbimiz buyuruyor ki, brakn gkyznn yannda bir mikrop kadar bile olmayan dnyay, gkyz dolusu gnahla da gelmi olsan ben onlara aldr etmem ve balarm.

Eer yeryz dolusu hatayla gelmi olsan da bana irk komadan, beni ortakl dnmeden, bana yetki snrlamas izafe etmeden, benim Mabd, kendinin de kul olduunu bilerek, beni ben olarak tanyp, bana yalvarp, benden mit var olarak geldike kesinlikle seni balarm. Senden sadr olan gnahlar ne olursa olsun, ne kadar olursa olsun hi aldr etmem. Lkin ben irki asla affetmem diyor Rabbimiz. Allah, irki asla affetmiyor.

Zaten bir kul gnaha girerken Allahn kulu olarak yapmtr bu gnahlar. Allaha Allahn iman eden, Allah Allah olarak, Rab olarak, lh olarak, Rahman ve Rahm olarak bildii, tand, kabul ettii srece kulun ileyecei gnahlarn hibirisi ne kadar da byk olursa olsun, Allahn bykl yannda ne kadar byk olabilecek ki? Yeter ki kul Allah tek Rab ve lh bilsin, tm gnahlarn balar Rabbimiz. Yeter ki Allah tm gnahlar affedebilecek gte ve kudrette yegne kap bilsin.

Ama bir kii irke dnce, Allah gsz bilip ortakl dnnce, Allah ciz bilip birilerine yetki devrinde bulunmu kabul edince, yalnz Allah deil de baka rableri, baka ilahlar, baka efendileri de kabul edince ite o zaman i deiecektir. O zaman zerre kadar da olsa hibir gnah affedilmeyecektir. Neden? Eh nk o kiinin artk gnahlarn affedebilecek byklkte, otoritede, gte, kudrette, hkimiyette bir tek Allah yoktur. Onun blnm, paralanm, yetkileri elinden alnm, yeryzndeki gcn kaybetmi, otoritesini yitirmi, egemenliini bakalarna kaptrm, yardmclar olan ciz bir Allah vardr. Byle gsz bir Allah onun gnahlarn nasl affedebilsin de?

Mrik ite byle bir Allah inanc iindedir. Onun inand Allah kanun yapmasn bilmez, kanunu yerdekiler yapmaldr. Onun inand Allah kullar iin hayat program belirleme konusunda cizdir, yerde birileri yapmaldr hayat programn. Onun inand Allah hukuktan anlamaz, hukukular belirlemelidir hukuku. Onun inand Allah ei-tim konusunda cizdir, beceriksiz ve bilgisizdir, yerdeki eitim uzman-larna ihtiya vardr bu konuda. Onun inand Allah klk kyafet konusunda cahil olduu iin yerdekilere devretmitir bu konuyu. Yeme ime konusunda, kazanma harcama konusunda, dn dernek ko-nusunda, evlenme boanma konusunda, haram hell belirleme konu-sunda hasl tm hayat konusunda yetki ve otorite sahibi deildir O Allah. Tm bu konular ya kendisi, ya evresi, ya ynetmelikler, ya ya-salar, ya moda, ya detler dzenlemelidir. Bu konular Allaha sorulmamaldr. nk gsz, ciz, yetkilerini bakalarna devretmi bir Allahtr O.

imdi byle mrike Allaha inanan, inand Allah hayatna kartrmayan, inand Allahn yeryznde pek ok orta olduunu dnen bir adam nasl balasn da Allah? Gc yok, kuvveti yok, yetkisi yok, bilgisi yok, yok, yok. Kendisi fakir bir dede, nerede kald bakalarna himmet ede? Nasl affetsin de bu kadar byk gnahlar? Ama Allah kitabnda tantt gibi mutlak g ve kudret sahibi, hayata karmaya, hayata program yapmaya, kulluk edilip sz dinlenmeye tek yetkili Rab ve lh kabul eden kiinin Allah elbette gkyz dolusu, yeryz dolusu gnahlar da affetmeye muktedirdir.

yleyse hi kimse Allahn rahmetinden mit kesemez. nk Allah bu kadar merhametlidir. Kullarna sonsuz merhamet sahibi olan Allah, elbette kfrden, irkten, isyandan, gnahlardan vazgeip kendisine kullua ynelenleri elbette balayacak, gnahlarn silecek, kusurlarn rtecek, onlara kar tm tevbe kaplarn averecektir. Ama elverir ki kullar bu tevbe kaplar kapanmadan Ona ynelsinler. iten gemeden tevbelerini, dnlerini gerekletirsinler. te bunun iin de unlar yaplmaldr: 54. Rabbinize ynelin. Azap size gelmeden nce Ona teslim olun; sonra yardm grmezsiniz.

Rabbinize inbe edin. nbe, dnmek, ynelmek, srekli yz evirmek, gnlden balanmak anlamlarna gelir. Samimiyetle ynnz, yznz, iinizi, dnz, varlnz Allaha dndrn. Tm ha-yatnzla, gecenizle, gndznzle, iinizle, einizle, anzla Allaha teslim olun. Her eyinizle Allaha teslimiyet gsterin. Her eyinizi Ona teslim edin. Zaten her eyiniz Onundur. Ona teslim olduunuz an, bilesiniz ki selmete ereceksiniz. radenizi, gznz, kulanz, aklnz, fikrinizi, kalbinizi, bedeninizi, gcnz, kuvvetinizi, malnz, mlknz, gecenizi, gndznz, zamannz, imknnz, karnz, kznz, her eyinizi size azap gelmeden nce, her eyinizi zorunlu olarak teslim etme gn gelmeden nce bugn Onun emrine teslim ediniz.

Eer bugn bu teslimiyeti gerekletirebilirseniz yardm grrsnz. Deilse bu teslimiyeti gsterenlerin dnda hi kimseye Rab-bimizin yardm vaadi yoktur. Bu dnyada, frsat elindeyken her eyiyle Rabbine teslim olan kii, her eyini Rabbine teslim eden kii Allahn nusretine lyk olur. Allahn nusretine ehil olan kimse de her konuda zafere ulaacak, baarya ulaacak demektir. Aksini yapanlar da hem bu dnyada, hem de hirette Allahn desteini kaybedecektir (Besirul Kuran, Zmer sresi, 53-54. yetlerin tefsiri).

Hayreddin Karaman, M. arc, . K. Dnmez, Sadreddin Gm diyorlar ki: 53. "Haddi amak"tan maksat, gnahlara dalarak Allah'n hkmlerini inemektir. "Kendi aleyhjerine olarak" diye evirdiimiz "ala enfsihim" deyimiyle, gnah ileyen kiinin, her eyden nce kendi ruhunu ve hayatn kirletmi, kendisine zarar vermi olacana dikkat ekilmektedir. Bu yet, Allah'n rahmet ve affnn asla mitsizlie izin vermeyecek derecede geni olduunu en ak bir ekilde ortaya koyan ilh mjde olarak deerlendirilir. Allah'n iradesini snrlayacak hibir g bulunmad iin O'nun balama yetkisine belli artlarla sahip olduu gibi bir gr de iteri srlemez.

Bununla birlikte yetin "Allah btn gnahlar balar" mealindeki blmn, O'nun bir taahhd olarak anlayp, inanan inanmayan, tvbe eden etmeyen, kendisine ynelen ynelmeyen herkesi balayacan dnmek, kanlmaz olarak din ve ahlak geveklie hatta anariye yol aar. te yandan kural olarak Kur'an'n bir yetini btnnden kopararak tek bana deerlendirmek ciddi yanllar dourabilir. Nitekim bu yette "Allah btn gnahlar balar" buyurulurken, Nisa sresinin 48 ve 116. yetlerinde ayn fadelerle "Allah kendisine ortak koulmasn asla balamaz; bundan bakasn diledii kimse hakknda balar" buyurmutur. Grld zere burada Allah'a ortak koanlarn balanmayaca aka belirtildii gibi bunlarn dnda kalanlar balamas da mutlak olarak ifade edilmeyip Allah'n dilemesi artna balanmtr. Yanl anlama ihtimalini nlemek dncesiyle konumuz olan yetin mealinde bu art (dilerse) eklinde gstermeyi yararl grdk. Esasen bir sonraki yet de Allah'n affna layk olabilmek iin her eyden nce O'na ynelip teslim olmak gerektiine iaret etmektedir. Bununla birlikte Ehl-i snnet limleri, affn tvbe artna bal olmadn belirtmiler; bu art ileri srenler keyfi olarak yetin kapsamn daralttklarn savunmulardr.

54-55. Allah'n yardmn kazanarak affna ve rahmetine nail olmann, bylece ebed kurtulua ermenin temel art, Allah'a ynelip teslim olmak yani O'na gerektii ekilde iman edip hkmlerine boyun emektir. Her ne kadar Ehl-i snnet limleri, 53. yette belirtilen lh af ve mafiretin tvbe etme artna bal olmadn belrtmilerse de buradaki "Allah'a ynelme ve O'na teslim olma" buy ruunun anlam olarak tvbeden fark yoktur. Zira tvbe de sonu itibariyle kulun gnahlarndan pimanlk duyup vazgeerek Allah'a ynelip teslim olmaya karar vermesi ve bu kararn eyleme dntrmesidir. 55. yetteki "Rabbinzden size indirilen en gzel hkmlere uyun" buyruu da bunu gstermektedir.

Mfessirlerin arlkl grlerine gre bu yetteki "azap"la dnyev ceza, yani mriklerin mslmanlar karsndaki yenilgileri kastedilmitir; "indiri-len"den maksat se Kur'an-u Kerm'dir. Bu kelimenin getii cmleyi, "Rabbinzden size indirilenin en gzeline uyun" diye evirmek mmknse de bu eviri, Kur'an'rn bir blmnn dierinden daha gzel olduu ynnde bir anlamaya yol aacandan isabetli grlmemitir. Bu durumda yetteki "ahsen" kelimesini, "daha gzel olan" deil, Kur'an'm btn hkmlerini kapsamak zere kusursuz gzel olan" eklinde anlamak gerekmektedir. (Kuran Yolu Trke Meal ve Tefsir, Zmer sresi 53-55. yetlerin tefsiri)

Kurtub diyor ki: De ki: "Ey nefisleri aleyhine ileri giden kullarm! Allah'n rahetinden mit kesmeyin. nk Allah btn gnahlar mafi eder. Muhakkak O, ok ok mafiret m ret edendir, rahmet eden Size azab gelmezden nce Rabbinize dnn ve O'na teslim olun. Sonra size yardm olunmaz. (39/Zmer, 53-54) dir.

yetin nzl sebebi: en-Nehhas dedi ki: Bu hususta gelmi en deerli rivayetlerden birisi de Muhammed b. shak'n Naf'den, onun bn mer'den, onun mer'den yle de diine dair yapt u rivayettir: Biz hicret etmek zere karar verince, ben ile Hiam b. el-As b. Vail es-Sehm ile Ayya b. Ebi Rabia b. Utbe ile szletim ve buluma yerimiz faroullar suyu olsun, dedik. Ayrca unu da syledik: Bizden geciken olursa, onun alkonulmu olduunu bileceiz, dierleri yol larna devam etsin. Sabah ben ile Ayya b. Utbe bulutuk, Hiam ise yanm gelemedi. Onun fitneye (azab ve ikenceye) maruz kaldn rendik. O da bu fitneye boyun edi. Medine'de iken za yle diyorduk: Bunlar aziz ve celil olan Allah' tandlar, Rasl (salat ve selam ona)ne iman ettiler. Sonra da balarna gelen bir bela dolaysyla fitneye dtler (dinlerinden dndler). Onlarn tevbelerinin kabul edilebilecei grnde deiliz. Kendileri de kendi kendilerine byle diyorlard. Fakat yce Allah Kitabnda: "De ki: Ey ne fisleri aleyhine ileri giden kullarm! Allah'n rahmetinden mit kesmeyin" buyruundan "...byklk taslayanlara cehennemde yer mi yok?" buyru una kadar olan blmleri indirdi. mer dedi ki: Ben bunlar kendi ellerim yazdktan sonra Hiam'a gnderdim. Hiam dedi ki: yetler bana ulan onlar alp Zu le ca, Tuva'ya ktm ve yle dedim: Allah'm, Sen bu buyruk anlamam sala. Anladm ki bu buyruklar bizim hakkmzda inmitir. Son geri dndm, deveme lar ra bindim, Raslullah (s.a.s.)'a kavutum.

Said b. C beyr'den de bn Abbas'tan yle dediini rivayet etmektedir: Mriklerden bir topluluk oka kii ldrm, oka zina etmilerdi. Pey gamber (s.a.s.)'a ya yle dediler, yahutta ona ylece haber gnderdiler: Se kendisine davet ettiin ey, hi phesiz gzel bir eydir. Tevbe eder nin sek, tevbemiz kabul olur mu dersin? Bunun zerine aziz ve celil olan u: "De ki: Ey nefisleri aleyhine ileri giden kullarm..." yetini indirdi. Bunu Buhr bu manada rivayet etmitir.

Yine bn Abbas'tan gelen rivayete gre bu yet-i kerime Mekkeliler hak k nda inmitir. Onlar yle demilerdi: Muhammed putlara tapan, Allah'n ha kld can ram ldren kimsenin gnahnn balanmayacan sylyor. Peki nasl hicret edelim? Nasl mslman olalm? Biz hem Allah ile birlikte baka ilha ibdet ettik, hem Allah'n haram kld can ldrdk. Bunun ze yce Allah bu yet-i kerimeyi indirdi. rine

Bir baka aklamaya gre bu yet-i kerime ibdet hususunda kendi aleyhlerine arya gitmi ve cahiliye dneminde ilemi olduklar birtakm gnahlar dolaysyla bu ibdetlerinin kabul olunmayacandan korkmu birtakm mslmanlar hakknda inmitir.

Yine bn Abbas ve Ata yle demitir: yet-i kerime Hamza (r.a)'n katiVahi hakknda inmitir. nk Allah'n onun mslman olmasn kabul eteyeceini li m zannetmiti. bn C reyc'in Ata'dan, onun bn Abbas'tan rivaye gre ise bn Abbas yle demitir: Vahi Peygamber (s.a.s.)'a gelerek: Ey Muhammed, ben tine sana himaye istiyerek geldim. Allah'n kelamn dinleyinceye kadar beni himayene al, dedi. Raslullah (s.a.s.) yle buyurdu: "Ben se himayesiz olarak grmek ni isterdim. Fakat madem benden himaye isteye geldin, Allah'n kelamn dinleyinceye kadar seni himayeme alyorum" de Vahi dedi ki: Ben Allah'a ortak rek di. kotum, Allah'n haram kld can l drdm, zina ettim. Allah benim tevbemi kabul eder mi? Raslullah (s.a.s.); "Onlar ki Allah ile birlikte baka bir ilha ibdet etmezler. Hak ile olmas dnda Allah'n ldrlmesini haram kld nefsi de ldrmezler, zina da etmezler" (25/Furkan, 68) yet-i kerimesi sonuna kadar nazil oluncaya ka sustu. Sonra bu yeti Vahi'ye okudu. Vahi ben burada bir art koul-duunu gryorum, belki ben slih bir amel ilemeyeceim, Allah'n kela dar mn dinleyinceye kadar ben senin himayende kalmaya devam ediyorum. Bu zerine u yet-i kerime indi: "Dorusu Allah kendisine irk koulma mafiret nun sn etmez. Ondan bakasn da dilediine balar" (4/Nis, 48 ve 116) yeti indi. Onu arttrd ve ona bu yeti okudu. Bu sefer y dedi: Belki ben mafiret etmeyi le dilemeyecei kimselerdenim. Onun iin Allah'n kelamn dinleyinceye kadar senin himayende kalyorum, dedi. Bu sefer: "Ey nefisleri aleyhine ileri giden kullarm! Allah'n rahmetinden mit kesmeyin" yeti nazil oldu. Bunun zerine: Evet imdi oldu, ayrca herhan bir art koulduunu grmyorum, dedi, sonra da mslman gi oldu.

Hammad b. Seleme, Sabit'ten, o ehr b. Haveb'den, o Esma'dan rivayet ettiine gre Esma Peygamber (s.a.s.)'i: "De ki: Ey nefisleri aleyhine ileri gi kullarm! den Allah'n rahmetinden mit kesmeyin. nk Allah btn gnahlar mafiret eder" ve bunlara aldr etmez "Muhakkak o ok ok mafiret edendir, rahmet edendir" buyruunu ("ve aldr etmez'" ilavesiy birlikte) okurken dinledim. bn Mesud'un Mushafnda ise "Allah diledii kimseler iin btn gnah mafiret eder" le lar eklindedir.

Ebu C afer en-Nehhas dedi ki: Bu iki okuyu da (Esma'nn naklettii okuyu ile Abdullah b. Mesud'un mushafndaki okuyu) tefsiri aklamaya g redir. Yani Allah dilediinin gnahn balar. Yce Allah da kime balaay dileyeceini bilmitir. Bu ise tevbe eden veya kk gnah ilemekle birlikte byk gnah m bulunmayan kimsedir. Bununla tevbe eden kimseyi kas tettii de daha sonra gelen: "Size azab gelmezden nce Rabbinize dnn" buyruu gstermektedir. O halde tevbe eden kimseye btn gnahlar ba lanacaktr. Buna da yce Allah'n: "Muhakkak Ben tevbe eden... kimseye de ok ok mafiret ediciyim" (20TH, 82) buyruu dellet etmektedir. Bun aklanamayacak bir taraf yoktur. da

Ali b. Ebi Talib dedi ki: Kur'n- Kerm'de u: "De ki: Ey nefisleri aley hine ileri giden kullarm! Allah'n rahmetinden mit kesmeyin." buyru undan daha geni bir yet-i kerime yoktur. Abdullah b. mer de dedi ki: Kur'n- Kerm'de en ok mit verici yet- kerime bu yet-i kerimedir. bn Abbas ise onlarn bu szlerine cevab ve rerek yle demektedir: Kur'n- Kerm'de en mit verici yet-i kerime Y Allah'n: "Dorusu Rabbin zulmlerine ramen insanlara yine de ma edendir" ce firet (13/Rad, 6) yetidir.

"Size" dnya hayatnda "azab gelmezden nce Rabbinize dnn" itaat ile O'na ynelin. Yce Allah irkten tevbe eden kimselere mafiret edece akladktan ini sonra tevbe etmeyi ve kendisine dnmeyi emretmektedir. nbe" ihls ile yce Allah'a dnmek demektir. "Ve O'na teslim olun" ka boyun ein, emirlerine uyun. ide "Sonra size yardm olunmaz." Yani Onun azbndan kimse sizi kurtaramaz.

C bir (r.a.)'n rivayet ettii hadise gre Raslullah (s.a.s.) yle buyurmutur: "phesiz ki Allah'n kiinin itaatte mrn uzatmas ve ona dn nasip etmesi mutluluktandr. Kiinin amelde bulunup amelini beenmesi ise bedbahtlktandr.'"

Ebu Slih dedi ki: srailoullanndan arif bir kii vard. O bir yaz grd: Kii uzun bir sre Allah'a itaat ile amel etmekle birlikte onun ameli cehen nemliklerin

amelleri ile mhrlenir. Bu sebebten cehenneme girer ve bir adam da uzun bir sre Allah'a masiyet olan eyleri iler, sonra ameli cennet ehlin birisinin ameli den ile mhrlenir, o da cennete girer. Bunun zerine adam: O halde ben ne diye kendimi yoruyorum deyip yapt amellerini brakt, fa-skla ve masiyete koyuldu. blis ona dedi ki: Senin uzun bir mrn var. Dn y adan faydalan, sonra tevbe edersin. Fskla koyuldu, maln hayaszlkla harcayp tketti. En lezzetli annda ra lm melei ona gelince bu sefer: "Al lah'a kar ilediim kusurlardan dolay vay benim halime! mrm eytana itaatle geti" dedi ve pimanln fayda vermeyecei bir zamanda piman ol te Yce Allah bu kimseye dair haberi Kur'n- Kerm'de indirdi (39/Zmer, 54. yet). du

Katde de yle demitir: Bunlar eitli gruplardr. Onlardan bir kesim: "Al lah'a kar ilediim kusurlardan dolay vay benim halime" demi, bir dier kesim: "Eer Allah bana hidayet etse idi, elbette takvallardan olurdum" dei, bir teki kesim: "Eer benim iin bir dn imkn olsayd, ihsan edi m cilerden olurdum" demi olacaktr. Yce Allah da onlarn hepsinin bu sy lediklerini reddetmek zere yle buyurmaktadr:

"Hayr, sana yetlerim gerekten gelmi idi." ez-Zeccac dedi ki: Bura daki: "Hayr" olumsuz bir sorunun cevabdr. Halbuki ifadede olum lafz yoktur. u kadar suz var ki; "Eer Allah bana hidayet etse idi" buyru Allah bana hidayet vermedi, anlamndadr. Sanki bu sz syleyen kim Bana hidayet verilmedi, demi gibidir. u se: Bunun zerine ona: Hayr, sana hidayet yolu aka gsterilmitir. Sen eer iman etmek isteseydin, iman etek imknn bulurdun. m

"yetlerim"den kast, Kur'n- Kerm'dir. "yetler" ile mucizelerin kas tedildii de sylenmitir. Yani delil senin iin aklk kazanm, fakat sen onu inkr edip yalanlamtn. "Byklenmi" yani imana kar byklk taslam "ve kfirlerden olu idin." (El-C miu li Ahkmil Kuran, Zmer sresi, 53-54. yetlerin tefsiri) m

Fahreddin Rz diyor ki: Allah'n Rahmetinden mit Kesmeyin. Ye'sin Niin Kfr Olduunun zah: Daha sonra "Zira hakikat udur ki, kfirle: gruhundan bakas, Allah 'm rahmetinden mid kesmez" demitir. bn Abbas (r.a.) "M'min, her halkrda Allah'dan olan bir hayr midi iindedir; zira m'min br skntya dtnde Allah' grp gzetir; bolluk zamannda da, O'na hamdeder. Bil ki Allah'n rahmetinden mit kesmek, ancak insan, lemin ilhnn kmil olar eylere kadir olmadna veya, btn malumat bilmediine veyahut da, onun cmert deil de cimri olduuna inandnda sz konusu olur. Halbuki bu eyden her biri o insann kfrn gerektirir. Binenaleyh, mitsizlik, bu eyden birisi meydana geldiinde tahakkuk edince -ki bunlardan her biri, bir kfrdr-, o zaman Allah'r rahmetinden mit kesmenin, ancak kfir kimseler iin sz konusu olabilecei sabi: olmu olur. Allah, en iyi bilendir (Yusuf, 87. yetin tefsiri).

Yine Fahreddin Rz diyor ki: De ki: "Ey kendi aleyhlerine olarak haddi aan kullarm, Allah'n rahmetinden midinizi kesmeyin. nk Allah btn gnahtan balar. phesiz o, ok affedicidir. ok merhametlidir. (Zmer, 53).

Bil ki Allah Tel, kfirlerle ilgili tehdidler hususunda, genie bilgi verince, kullan hakkndaki rahmetinin, fazlnn ve ihsannn mkemmel olduunu da bunun pei sra haber vermitir.

Byk Gnahlarn Aff: Ehl-i snnet limlerimiz, Allah Tel'nn, byk gnahlar atfedebileceine dair, bu ayeti delil getirerek yle emilerdir: "Biz, bu kitapta, Kur'n'n rfnn, "kullarm" fadesinin, m'minler iin olacak ekilde kullandn nlatmtk. Nitekim Hak Tel, "Rahman'm yeryznde mtevaz olarak yryen kullar..." (25/Furkan, 63) ve "Allah'n kullarnn iecei gze..."(nsan, 6) buyurmutur. Bir de "kullarm" lafz, ta'zim (sayg ve deeri) gsterme sadedinde kullanlmtr. Dolaysyla bunun, sadece m'minler hakknda kullanlm olmas gerekir. Bunun byle olduu sabit olunca, bu ayetteki, "Ey kullarm" lafznn, m'minler hakknda kullanld anlalr. Bir de m'min, kendisinin Allah'n abdi (kulu) olduunu itiraf eden kimsedir. Mrikler ise, kendilerini Abdullt, Abduluzz ve Abdulmeslh diye adlandrmlardr. Bylece "ey kullarm" ifadesinin ancak m'minlere uygun dt sbit olur.

Bu da sbit olunca diyoruz ki: Allah Tel, "Kendilerine kar sraf eden, haddi aan kullarm..." buyurmutur. Bu ise, btn israf edenleri iine alan genel bir ifadedir. C enb- Hak, bundan sonra, " nk Allah btn gnahlar balar" buyurmutur ki bu, O'nun, m'minterden sdr olan gnahlarn hepsini balayc olmasn gerektirir. Bizim anlatmak istediimiz de budur.

Af in Tevbe art m? Eer sorulacak olursa ki: "Bu ayeti zahir manasna almak mmkn deildir. Aksi halde, gnahlarn balanm olduuna kesin hkmetmek gerekir. Siz (ehl-i snnet) ise, byle demiyorsunuz. Dolaysyla, bu ayetin manas, sizin sylediiniz ey deildir. Sizin sylediinize ise bu ayet dellet etmemektedir. Binaenaleyh yaptnz istidlal der. Bir de Allah Tel, bunun peisra, "Size azab gelip atmazdan nce Rabbinize dnn, O'na teslim olun ... farknda olmakszn, anszn (banza) azap gelmezden nce..." buyurmutur. Eer ayetin evvelinden, Allah Tel'nn btn gnahtan kesinkes balayaca kastedilmi olsayd, bunun peinden tevbeyi emretmez ve onlar, anlamadklar ve beklemedikleri bir ynden kendilerine gelecek bir azabla korkulmazd. Hem sonra C enb- Hak, "Her nefsin, "Allah yannda ilediim taksirattan dolay vay yazklar olsun bana..." diyecei gn" buyurmutur. Eer btn gnahlar affedilmi olsayd, insann byle demesine gerek kalmazd. Ayrca eer, anlatlmak istenen ey, ayetin lafznn zahirinin dellet ettii ey olsayd, o zaman bu, adet gnahlar ilemeye bir tevik ve gnah yapmaya bir salverme gibi olurdu ki byle birey Allah'n hikmetine uygun dmez. Bunun byle olduu sabit olunca, o zaman ayetten "Gnahkrn ilhi azabtan kesinlikle kurtulamayaca" zannna kaplmasnn caiz olmayacana dikkat ekmek olduunu sylemek gerekir. nk byle inanan kimse, Allah'n rahmetinden mit kesmi olur. Zira her gnahkr ve as, ne zaman tevbe etse, cezas silinip, mafiret ve rahmet ehlinden olur. Dolaysyla ayetteki, "Allah btn gnahlan balar" ifadesi, "Tevbe etmek ve O'na ynelmek artyla Allah gnahlar balar" manasnda olmu olur." Evet byle bir suale kar yle cevap verilir:

Kar tarafn (Mu'tezlle'nin) "Ayet btn gnahlarn kesinkes affn gerektirir. Siz ise bunu sylemiyorsunuz" eklindeki szne gelince, biz diyoruz ki, "Aksine biz bunu sylyor ve benimsiyoruz. nk yafiru "affeder" fiili muzri olup, muzr gelecek zaman iin kullanlr. Bize gre Allah, "LA lahe illallah, Muhammed'nRaslllah" diyen herkesi, cehennemden karacaktr. Byle olmas halinde byk gnah sahibi de, ster cehennem ateine girmeden nce, ister girdikten sonra olsun, kesinlikle neticede affedilecektir. Bylece ayetin zahirinin dellet ettii manann, bizim inancmzn t kendisi olduu sabit olur.

Yine kar tarafn, "Gnahlarn tamamnn balanmas durumunda, Allah Tel tevbeyi emretmezdi" eklindeki szne de yle cevap verebiliriz: Bize gre, insann her zaman tevbesi vcibtir (gereklidir). nk lh ceza, her zaman iin sz konusudur. nk ilh cezann hi olmadn sylemiyoruz. Aksine C enb- Hak kaytsz artsz da affedebilir, bir mddet cehennemde azab ettikten sonra da affedebilir, diyoruz. te ayn yol ite, onlarn dier sorularna da cevap verilebilir. Allah en iyi bilendir.

Af Delilleri: Bil ki bu ayet, lh rahmetin olacana, u bakmlardan dellet eder:

1) Allah Tel gnahkr "kulum" diye adlandrmtr. Kulluk ise, kiinin ihtiya iinde olduunu, zillete dtn anlatr. Rahim ve Kerm'e uygun den ise, miskin ve muhta kuluna, hayr ve rahmetini bol bol vermesidir.

2) Allah Tel, mtekellim ya's ile onlar kendisine nisbet ederek, "Ey kendi aleyhlerine olarak israf eden kullarm " buyurmutur. Allah'a nisbet edilme eref ve bahtiyarl, lh azabtan emin olmay ifade eder.

3) C enb- Hak, "Kendi aleyhlerine olarak israf edenler..." buyurmutur. Bu, "O gnahlarn zarar bana deil onlaradr. Dolaysyla, gnahlardan tr zararn onlara ynelik olmas onlara yeter. yleyse, bu kullara, ayrca bir zararn verilmesine gerek yok" demektir.

4) Allah Tel, "Allah'n rahmetinden mid kesmeyin" buyurarak, kullarn, midsizlie dmekten nehyetmitir. Binenaleyh bu, adet bir mid ve keremi (ikram) bekleme hususunda bir emir olur. midi ve keremi beklemeyi emrettiinde Kirm'e uygun den ancak keremdir.

5) Allah Tel nce, "Ey kullarm..." demitir. Binenaleyh buna uygun olan O'nun, "Rahmetimden mid kesmeyiniz" demesi idi. Ama o, byle deil de, "Allah'n rahmetinden mid kesmeyiniz" buyurmutur. nk bizim "Allah" dememiz, Allah'n en byk ve yce ismidir. Dolaysyla, bylesi yce bir isme nisbet (izafe) edilen rahmetin de, rahmet ve ltuf eidlerinin en by olmas gerekir.

6) C enb- Hakk, "Allah'n rahmetinden mid kesmeyiniz" buyurunca, gerekli olan, bunun peisra, " nk O, btn gnahlar balar" demesi idi. Ama O, byle deil de, "Allah" ismini tekrarlayarak, en byk te'kidi ifde eden [ edatn eklemitir. Btn bunlar, Rahman'n vaadindeki mkemmellie dellet eder.

7) Eer C enb- Hak, "O, gnahlar balar" demi olsayd, maksad yine anlatlm olurdu. Ama O, buna te'kid ifade eden, "cem'an" lafzn da eklemitir. Bu da, rahmeti te'kid eden bir dier husustur.

8) Allah, kendisini gafur diye tavsif etmitir. Gafur lafz se, bu mafiret hususunda ok ileri dereceyi ifade eder.

9) C enb- Allah, Kendisini "Rahm" diye tavsif etmitir. Rahmet ise, mafirete ilave bir mana ifade eder. Dolaysyla, "O, gafurdur" ayeti, lh cezay gerektiren su ve gnahlar sileceine; "rahmdir" ifadesi de, rahmeti ve mkfaat gerektiren eyleri varedeceine ve vereceine bir iarettir.

10) Hak Tel'nn yani, "Gafur ve rahm olan ancak O'dur O" sz, hasr (sadece) manas ifade edip, "Ondan baka gafur ve rahm yoktur" demektir. Bu, Allah'n alabildiine gufran ve rahmet sahibi olduunu gsterir. Binenaleyh ite bu on husus, ayette mevcuttur ve herbiri de Allah'n rahmet ve mafiretinin mkemmelliini gstermektedir. Allah'dan, bunlar elde etmemizi ve fazl-u rahmeti sayesinde cezasndan kurtulmamz temenni ediyoruz.

C enb- Hak sonra, "Rabbinize dnn..." buyurmutur. Keaf sahibi, "Bu, "O'na ynelin, O'na teslim olun, yani amellerinizi srf O'nun iin yapn" demektir. Hak Tel, bir, bu iin tevbesiz olacan hi kimsenin ummamas, bir de tevbenin, mafiret iin ayrlmaz bir art olduuna dellet etsin diye, mafiretin peisra, inbeyi, yani Allah'a dnmeyi zikretmitir" der. Ama ben diyorum ki bu sz gerekten tutarszdr. nk bize (ehl-i snnete) gre, gnahlardan tevbe etmek gereklidir. Dolaysyla tevbenin emredilmesi, lh mafiret vaadini zedeleyecek birey deildir.

Eer Mu'tezile "ayet mafiret va'di kesinkes bulunsayd, insann tevbesine hi gerek yoktu. nk tevbe ancak, lh cezay kaldrmak in yaplr. Dolaysyla, Hak Tel'mn kiiyi affetmesiyle, lh ceza kalknca, artk kiinin tevbesine gerek kalmam olur" derlerse, biz deriz ki: Bu da tutarszdr. nk bize gre, her nekadar C enb- Hak, gnahlar kesinkes affedecek ve mafiret edecek ise de, bu af ve balama, u iki ekilde, yani bazan dorudan, bazan da bir mddet cehennemde azab edip, sonra cehennemden karp onu affetmesi eklinde olur. Binenaleyh tevbenin gayesi, bu lh cezay kaldrmaktr. Bylece Keaf sahibinin dedii eyin tutarsz ve manasz olduu anlalr. (Meftuhul Gayb Tefsrul Kebir-, Zmer sresi, 53-54. yetlerin tefsiri)

zzet Derveze diyor ki: Ayetlerde u Hususlar Vardr: Bir: Peygamber'e (s), Allah'n kullarna, kendilerine kar an gidenlerin bu neden tevbe kapsnn kapandn zannetmemelerini ne olursa olsun Allah'n le rahmetinden umut kesmemelerini haykrmas emredilir. Allah, gnah ne kadar byk olsa da ba nk gnah sahibi tevbe ederek, O'na boyun emeye lar. karar verdiinde, Allah' ok balayan ve ok rahmet edici bir sfatla bulur. Onlar Allah abucak dnmeye, boyun emeye, nefislerini Ona teslim etmeye tevik etmesini ister. Vakit geni iken, yar dmcs, kurtuluu, dn olmayan Allah'n azb gelmeden bunu yapmaldrlar. Al lah'n indirdii hayr; hak ve hidayet davasndan en gzeline tabi olmaya arr. Gelii hissetmeyecekleri, n bir azapla yakalanmadan nce vahye tbi olmaldrlar. ni

ki: Allah'a dn ve tevbe iin verilen frsat karmamalar konusunda gnahkrlar uyarlmaktadr. Alayc, hakir grc tutumlarndan, gnahlarndan dolay piman olma gnahlarnn sorumluluundan, keke Allah bize hidayet elseydi de, biz de muttaklerden olurduk, szleriyle kanmalar istenmektedir. Bu istek, lar; ihsan edenlerden olak iin ikinci defa tekrar dnyaya geri dnmelerini temenni etmemeleri iindir. Bun sonra bunun abes olaca onlara hayknlacaktr. Size m dan Allah'n ayeti ve davas geliti de, siz onu yalanladnz, byklendiniz ve kfirlerden oldunuz. m

Buradaki ayetler, birbirinden ayrlmayan birbirine bal bir tek silsileyi temsil etekledir. Bu da btnyle, Allah'a tevbe etmeye, slam davetini kabul etmeye m tevik etmektedir. Geni bir zaman dilimi varken, yava ve ihmal ederek frsat karmaktan sakndrmaktadr. O, genel bir ynlendirmeyi iermekledir. Kfirlere olan ynlendirme daha kuvvetlidir. Son ayetin buna kesin delaleti rnek vcriebilir.

Ayetlerin ruhu ve ierii topludur. Baz mfessirlerin sahabenin Rasulullah'dan ri v ayel olarak syledikleri bizi hayrette brakyor: lk ayet, Kur'an'da en ok umut veren ayetlerdendir. Onu mutlak klarak, gnahlarn affedilmesini tevbe artna balamak da grnenin zittidr. nk ayet yle diyor "phesiz Allah btn gnahlar balar".

Ondan sonra gelen ayet ise, Allah'a abucak dnmeye, indirdiinin en gzeline tabi olaya levik eder. Pimanlk ve szlanmaya gtren ihmal ve yava hareket m etmekten sa k ndrr. Bunlara ramen, Allah'n, tevbe etmeden, pimanlk duymadan, gnahlar telaedecek slih amel ve slah olmadan btn gnah ve sulan fi baladn sylemek if rattr. Bu Kur'an ayetleri ile de uyum salamaz. Korkutma, mjdeleme, va'ad etme, tehdid etme, kty irkin grme, gzeli iyi bulma, insanlar yaptklar amellere kar mkafatlandrma ile ilgili saylamayacak kadar ayetler vardr.

Bu ayetler Furkan sresinin tefsirinde akladmz Kur'an'n tevbe prensibi ile da uyumluluk salayan beli bir telkini iermektedir. Bu telkin ve prensiplere ima gre ha talarn telafi etmeyen, kfr ya da kfr olmayan deiik gnahlarndan dnmeyen, di ve dnyasn nefsinin slahnda bulmayan herhangi bir varla nini sevgi beslememeli-dir. Onlardan niyetlerini dzeltenler, vicdanlarn uyandranlar iin ise tevbe kaps ak braklmaktadr. Eer dnr, piman olunur, Allah'a

ynclinir, O'ndan indirilene g zelce tbi olunur, geni vakitlerde, shhat ve hayatta iken bu yaplrsa, tevbe kaplan sonsuza kadar aktr.

Ayetler hakknda zikredilmeye deer baka bir nokta da; insann kazan ve seim ehliyetine sahip olduunu, hidayet ile dalalet arasnda seim ve kazancndan sorumlu ol duunu kesin ve muhkem bir tarzda ifadelendirmcsidir. Bu konuda 57. ayet kuvvetli bir uyardr: "Keke beni Allah hidayete erdirseydi de mttakilerden olsaydm" sz kna Ondan sonra gelen ayet bu yaklama cevap verir. Allah Rasulne indirdii ayetler hidayel yolunun gsterildii belirtilir. Fakat kii, bunu nr. le yalanlayp byklenirse. Al lah'n azbn hakeden kfirleden olur. (Et-Tefsrul Hadis, Zmer sresi, 53 ve devamndaki yetlerin tefsiri)

Vehbe Zuhayl der ki: Yakup (a.s.) da ocuklarna kardelerini aramalar iin Msr'a gitmelerini teklif edip onlara Allah'n kendilerini feraha karaca ndan ve zntlerini gidereceinden mitlerini kesmemelerini ve amaladk ite hibir zaman Allah'dan ye'se dmemelerini tavsiye etti. Zira bilerek Allah'n kudret ve rahmetini inkr eden ve lar Allah'n kullan hususundaki hiketinden chil olan kfirlerden baka hi kimse Allah'n rahmetinden midini kesmez. Mminler ise Allah'n rahmetinden, m skntlardan kurtaracandan ve zorluklar gidereceinden asla mitlerini kesmezler. bn Abbs (r.a.) yle der Muhakkak ki mminler, Allah'dan devaml hayr zeredirler. Skntdayken rahmetini umar, ferah iindeyken O'na hamdederler.

Allah'n skntdan feraha karacandan ancak kfirler mitlerini ke serler. Bu da gstermektedir ki kfir, sknt esnasnda midini keser. Ayrca Allah'tan mit kesmek, byk gnahlardandr. Mmin ise, devaml surette Al Teal'nn kendisini feraha karacan mit eder. Rz yle der: "Bilinmelidir ki kii, Allah'n lah mkemmellie gc yetmedi ine, hereyi bilmediine ve cmert olmayp, cimri olduuna inanmad md dete Allah Teal'nn rahmetinden midini kesmi olmaz. Eer bu konudan birinde aksi ekilde dnrse bu durum kfr gerektirir. Eer mitsizlik, an bu nden birinin tahakkuk etmesiyle gerekleebiliyorsa o cak zaman bun lardan herbiri kfrdr. Kfir olandan bakasnn Allah'dan midini kesmeye sabittir." (Tefsrul Mnr, Yusuf sresi, 86-87. yetin tefsiri) cei

Yine Vehbe Zuhayl diyor ki: Gnahlarn Tevbe Ve hlasla Yaplan Amel Karlnda Balanmas: De ki: "Ey nefislerine kar ar giden kullarm! Allah'n rahmetin mit kesmeyin. Allah btn g den nahlar balar. nk O, Ga furdur, Rahimdir. (39/Zmer, 53)

"Kullarm." Kul kelimesinin Allah Teal'ya izafe edildiinde, Kur'an'm kavramsal erevesinde sadece mminler kastedilir. "Nefislerine kar ar giden kullarm!" Yani gnah ilemede ifrada veya arla giderek haddi aan kullarm. "Allah'n rahmetinden mit kesmeyin." Allah'n mafiretinden ve fazlu kereminden mitsizlie dme "Allah btn gnahlar balar." Azap ettikten sonra bile olsa, kendi y in. sinden bir affetme olarak irk dnda btn gnahlar balar. "Allah, kendisine ortak koulmasn balamaz, bundan bakasn diledii kimse iin balar." (4/Nis, 48). Buradaki " nk O, Gafr'dur, Rahm'dir" cmlesi, ler mbalaa, hasr ve mafiretten sonra rahmet ifade eder. Ne var ki bu, Allah'n dilemesi ve fazlu keremine baldr. Gnahlarn mutlak olarak balanmas genel bir kanun deildir.

"Rabbinize dnn." O'na ynelin ve tevbe edin. "O'na teslim olun." Ameli O'na mahsus kln. "Size azap gelip atmadan Rabbinize dnn. Sonra size yardm edilmez." Eer tevbe etmezseniz, arptrlacanz azaba kar kimse size yardm etmez. Burada "Rabbinize dnn" ifadesinin "mafiref'ten sonra zikredilmesi, mafiretin tevbe olmadan da hasl olabilecei kanaati uyanmasn ve mafiret iin tevbenin gerekli ve art olduuna del etsin diyedir. Evet, Zemaher'nin de let belirttii gibi, mafiret, tevbe olmadan husule gelmez. Yani tevbe ve amelde ihls olmakszn hi kimse iin balanma sz konusu deildir. Bu, genel bir kanundur.

"Allah bana hidayet etseydi" kendisine itaat etmem iin hidayet ve hakk bulmam iin irat etseydi, ben de hidayete gelir "korunanlardan" irk ve masiyetler sebebiyle O'nun azbna dmekten korunanlardan "olurdum." "...gzel hareket edenlerden olsaydm." Akide ve amel konusun gzel davran iinde olar da mminlerden olsaydm. "Evet! Sana ayetle gelmiti." Yani Kur'an gelmiti. O Kur'an, hidayet sebebidir. Bu cmle, "Allah bana hidayet etseydi" diyen kimsenin rim Allah Teal tarafndan reddediliini ifade etmektedir. Bu kimsenin sznde olumsuzluk vardr. Yani id diasna gre Allah ona hidayet etmemitir. Yani yukardaki ayette geen "bel" (evet) kelimesi, ancak olumsuz sorulara cevap verilirken kullanlan bir kelimedir.

Nzul Sebebi: "De ki: "Ey nefislerine kar ar giden kullarm..." ayetinin (53. ayet) nzul sebebiyle ilgili olarak Buhari ve Mslim, Ebu Davud ve Nesa, bni Abbas (r.a.)'tan yle dediini rivayet etmilerdir: "Ehl-i irkten bir ksm kimseler, bakalarn ldrdler ve bunu ok yaptlar; zina ettiler ve bunu da ok yaptlar. Daha sonra Hz. Muhammed (s.a.)'e gelerek yle dediler: "phesiz senin sylediklerin ve kendisine ardn ey gerekten gzel. Peki bize haber verir misin, bizim iin tevbe kaps ak mdr -veya yapt mz ktlklere kar bir keffaret var mdr-? Bunun zerine "Ve onlar, Allah ile birlikte baka tanrya yalvarmazlar... Allah Gafr'dur, Rahm'dir." (Furkn, 26/68-70) ayetleri ile "De ki: "Ey nefislerine kar ar giden kullarm..." ayeti indi."

mam Ahmed de Rasulullah (s.a.)'n azatls Sevbn (r.a.)'dan yle ri v ayet etmitir: "Rasulullah (s.a.)'m yle buyurduunu iittim: "u ayeti dnyaya ve iindekilere tercih ederim: "De ki: "Ey nefislerine kar ar gi kullarm. Allah 'm rahmetinden mit kesmeyin. Allah btn gnahlar balar." Bunun zerine den orada bulunan birisi, "Ey Allah'n Resul! irk koan kimse iin de byle midir?" diye sordu. Hz. Peygamber bir sre sustu. Sonra kere "irk koan hari" buyurdu."

Yine mam Ahmed, Amr b. Anbese (r.a.)'den yle dediini rivayet etitir: "Yal bir adam elindeki bastona dayanarak Hz. Peygambere geldi ve yle dedi: "Ey m Allah'n Rasul! Ben ok hainlik yaptm, ok gnah ile dim. Byleyken balanr mym?" Hz. Peygamber yle buyurdu: "Sen, Al lah'tan baka ilh olmadna ahadet etmedin mi." diye sordu. Adam, "Evet. Ve ahadet ederim ki sen de Allah'n Rasulsn." diye karlk verdi. Bunun zerine Hz. Peygamber, "Senin hainliklerin ve gnahlarn balantr." buyurdu." m

Hkim ve Tabern de bni mer (r.a.)'in yle dediini rivayet etmi lerdir: "Bizler, "Allah' bilip tandktan ve mslman olduktan sonra, ba larna gelen bir musibet sebebiyle kfre dnenlerin ve bylece fitneye d enlerin Allah Teal tevbesini kabul etmez." derdik. Ne zaman ki Rasulullah (s.a.) Medine'ye geldi, o zaman byle kimseler hakknda "De ki: Ey nefis lerine kar ar giden kullarm..." ayeti indi."

bni C err ve bni Merdve'y de bni Abbas (r.a)'tan yle dediini riva etmilerdir: "Mekke'liler yle dediler: "Muhammed (s.a.), putlara kul eden, Allah'tan y et luk baka ilhlara dua eden ve Allah'n haram kld cana kyan kimseler balanmaz diye iddia ediyor, bu durumda bizler nasl hic edelim ve mslman olalm? ret Zira putlara kulluk ettik, adam ldrdk, biz irk ehliyiz." Bunun zerine "De ki: Ey nefislerine kar ar giden kul larm..." ayeti indi."

"De ki: Ey nefislerine kar ar giden kullarm! Allah'n rahmetinden mit kesmeyin. Allah btn gnahlar balar. nk O, Gafr'dur, Rahm'dir." Yani Ey Peygamber! De ki: Ey Allah'n masiyet ilemekte ar gi ve ok gnah ileyen kullar! Allah Teal'nm balamasndan ye'se dmeyin. Allah Teal, sahibinin den

tevbe etmedii irk dndaki btn g nahlar balar. Zira Allah Teal yle buyurmaktadr: "Allah, kendisine ortak koulmasn balamaz. Bundan bakasn dilediine balar." (4/Ni 48). Kukusuz Allah, rahmet ve balamas ok olandr. Tevbe ettik sonra kuluna azap etmez. bni Kesr yle demitir: "Bu ayet, sa, ten kfir ol sun, isyankr mmin olsun, btn kullar iin tevbe ve Allah'a ynelmeye ar ve Allah Teal'nn, ne gnah ilemi ve ne kadar ilemi olursa -ister deniz se suyunun kpkleri kadar- olsun, tevbe eden ve gnahlardan dnen kimselerin btn gnahlarn balayacann haber verilmesini ihtiva etektedir. Ancak bu m ayetin, tevbe olmadan balanma olaca eklinde yo rumlanmas doru deildir. nk irk, tevbe olmadka balanmaz.

evkn yle der: "Bu ayet, Kur'an'daki en mit verici ayettir. nk mjdelerin en byn ihtiva etmektedir. Zira bu ayette ilk olarak Allah Te kullar a l kendine nispet ederek anmtr. Burada kullar ereflendirme ve mjdeleme kast vardr. Ardndan da onlar masiyet ilemekte an gitmek ve ok gnah ilemekle vasfetmitir. Bunun akabinde de, o ok gnah ileyen kimseleri, Allah'n rahmetinden mitlerini kesmekten nehyetmektedir. u halde gnahkr olduu halde ar gitmeyen kimselerin Allah'n rahmetinden mit kesmemeleri ncelikle daha gereklidir. Hitabn tad anlam da bunu gerektirmektedir. Sonra da ardnda phe bulunmayan bir cmle gelmektedir ki o da "Allah btn gnahlar balar..." kavl-i ilhisidir.

Balanmann tevbe, Allah'a ynelme ve amelde ihlsla kaytlanma "Size azap gelip atmadan Rabbinize dnn..." ayetinden ve yukarda nzul sebebi s, konusunda zikredilen hadislerden anlalmaktadr. Rahmet kaps genitir. Nitekim Allah Teal yle buyurmutur: "Bilmediler mi ki, kullarndan tevbeyi kabul eden... Allah'tr." (9/Tevbe, 104), "Kim bir ktlk yapar yahut nefsine zulmeder de sonra Allah'tan mafiret dilerse, Allah' balayc ve merhamet edici bulur." (4/Nis, 110).

Taberani, Sneyd b. ekel'den yle rivayet etmitir: "bn Mesudun (r.a.) yle dediini iittim: "Muhakkak ki Allah'n Kitab'ndaki en byk ayet, "Allah ki, O'ndan baka ilh yoktur, daima diri ve yaratklarn koruyup yneticidir" (2/Bakara, 255, 3/l-i mrn, 2) ayetidir. Kur'an'da ha ve er konusunda en kapsaml ayet, y r "Muhakkak ki Allah, adaleti, ihsa emreder..." (16/Nahl, 90) ayetidir. Kur'an'da ferahl en ok ihtiva eden ayet, Guraf (yani Zmer) sresindeki "De ki: Ey n... nefislerine kar ar giden kullarm! Allah'n rahmetinden mit kesmeyin." ayetidir. Allah'n Kitab'nda, kulun skntlarn gidermeyi Allah'n stlendiini en vurgulu an latan ayet ise "Kim Allah'tan korkarsa, Allah ona bir k yolu yaratr ve onu, ummad yerden rzklandrr." (65/Talk, 2-3) ayetidir." Bunun zeri Mesrk ne ona "Doru syledin." dedi."

bni Eb Hatim de Ebu'l-Kend'dan yle rivayet etmitir: "Abdullah -yani bn Mesud (r.a.)- bir keresinde kadya uramt. Kad o esnada in sanlara va'zu nasihat ediyordu. Ona, "Ey vaiz! Niin insanlar Allah'n rahetinden mit kestiriyorsun?" dedi, sonra da "Ey nefislerine kar ar gi kullarm! Allah'n rahmetinden mit m den kesmeyin" ayetini okudu."

Daha sonra Allah Teal, balanmay iki arta balamakta ve yle buyurmaktadr: 1- "Size azap gelip atmadan nce Rabbinize dnn, O'na teslim olun. Sonra size yardm edilmez." Yani tevbe, taat, masiyetlerden kanmak, em teslim olmak rine ve hkmne boyun emek suretiyle, lmle dnya azb size gelmeden nce Allah'a dnn. Aksi halde, O'nun azbn sizden men edecek bir yardmc bulamazsnz.

2- Kur'an'a btnyle tabi olma: "Anszn ve hi farkna varmadnz bir srada size azap gelmezden nce Rabbinizden size indirilenin en gzeli uyun." Yani ne Kur'an'a tabi olun. Onun hell dediini hell, haram dedii haram kabul edin. Ona taate devam edin ve masiyetten kann. Yani Allah'n emirlerine uyun ve ni yasaklarndan kann. Bu, azbn, siz habersizken ve onu hissetmeden, aniden gelmesinden nce olmaldr. Bu, ok iddetli bir tehdit ve uyardr.

Daha sonra Allah Teal, bo eylerle oyalanmaktan ve tahassrn hi fayda salamad bir vakitte geride braklan hayata hasret ekmeekten sakndrmakta bir m ve yle buyurmaktadr:

1- Nefsin yle demesinden saknn: "Allah'n yannda kusur ediim dolay vah bana. Hakikaten ben alay edenlerdendim." Yani bir an nce tevbe etmeye ve den amel-i slih ilemeye bakn. Ve gnahkr nefsin yle deesinden saknn: "Vah bana! Allah'a iman, Ona itaat ve Kur'an'a iman ile onun emrettiklerini yerine m getirme konusunda gsterdiim kusur dolay syla pimanm. Ben ancak dnyada, Allah'n dini ve Onun kitab ile alay edenlerin yaptn yapm, bunlarn hibirisine inanp, bunlar tasdik etemitim." m

2- Yahut yle demesinden: "Allah bana hidayet etseydi, elbet ben de korunanlardan olurdum." Yahut da nefsin yle demesinden saknn: "Eer Allah beni dinine irad etmi olsayd, elbette ben de Allah'tan saknanlar ve O'na irk koup masiyet ilemekten uzak dururdum." dan

3- Yahut azap grd zaman, "Keke benim iin bir kez dn olsayd da, gzel hareket edenlerden olsaydm." demesinden. Yani yahut da nefsin, azb bizzat mahede edip tatt zaman, "Keke ben dnyaya bir kez da dnebilseydim. O zaman mutlaka Allah'a iman edenlerden, Onu birle-yenlerden ve amellerinde ha gzel davrananlardan olurdum. Ksacas: Nefis, gzel amel ilemek iin dnyaya geri gnderilmeyi arzu edecektir. Fakat artk i iten gemitir.

Onun bu dorultuda sylediklerini Allah Teal, yle buyurarak red detmektedir: "Evet! Sana ayetlerim gelmiti de sen, onlar yalanlam, byklk taslam, kfirlerden olmutun." Ey piman kul! phesiz sana dnya ha-yatndayken, Kur'an indirjni, ayetlerim gelmi ve hccetim sana ak lanmt. Sen ise onu yalanlam ve ona ittiba etmekten byklenerek uzak durmutun. Bylece onu bilerek inkr edenlerden olmutun. Buradan u mana kmaktadr: Sen dnyadayken, benim ayetlerimi tasdik ve onla uygun davranma imknna sahip idin. Byleyken imdi niin dnyaya geri dnmek istiyorsun? Kald ki dnn ra sana bir faydas yoktur. Zira Y Allah yle buyurmutur: "Geri gnderilselerdi, yine men olunduklar eyleri yapmaya dnerlerdi." (6/En'm, 28). ce

Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler: Bu ayetlerden aadaki hkmler anlalmaktadr: 1- Allah Teal, mminlerden sdr olan btn gnahlar balayabilir ve onun byk gnahlarn da affedebilir. Bu, Allah'n dilemesine ve fazlu keremine kalm bir eydir.

2- Allah Teal, tevbe edilip, O'na dnlr, ihlsl ve slih amel ilenir, kendisine boyun eilip, emir ve nehiylerine itaat edilirse, irk, kfr ve masiyetleri balar. Btn bunlar, lmle azap gelmesinden nce dnya hayatmdayken olabilir. Zira o azaptan kap kurtulmak veya bir yardm edici sayesinde bu azb geri evirmek sz konusu deildir.

3- Amel: Hell dediklerini hell, haram dediklerini de haram klmak, emirlerine ittiba ve itaat etmek, yasaklarndan ve masiyetlerden de kanak suretiyle m Kurn-Kerim'e ittiba demektir. Burada u sylenebilir: Al Teal kullarn balamay vaad ettii zaman, hemen ardndan iki eyi emir buyurmaktadr: lah a) Tevbe ile Allah'a dnmek. b) Szn en gzeline uymak, ki o Kur'an'dr. Nitekim Yce Allah yle buyurmaktadr: "Allah, szn en gzelini, birbirine benzer ikierli bir Kitap halinde indirdi."

(39/Zmer, 23). Kur'an'n tm ayetleri gzeldir. Buradaki ittiba ise, Allah'n, Kitab'nda inzal buyurduu emirlerle amel ve masiyet-lerden kanmaktr.

4- Kusurlu kimse, kymet gn trl tavr sergileyecektir:

Birincisi: taat konusunda gsterdii aymazlk ve kendisinin dnya dayken Kur'an'la, Peygamberle ve Allah'n veli kullar olan mminlerle aley edenlerden olmas dolaysyla hasret ve pimanlk.

kincisi: Hidayeti kaybetmi olmaktan dolay mazeret aramak. Bu ta mriklerin kendilerine delil olarak ileri srdkleri u hususa yakn bir anlam arz v r, etmektedir: "Allah'a ortak koanlar diyecekler ki: "Allah iste seydi ne biz, ne de babalarmz ortak komazdk. Kendi kendimize hibir e haram da klmazdk." yi (6/En'm, 148). Bu, kendisiyle btl bir dvnn kastedildii hak bir szdr.

ncs: Dnyaya yeniden dnme temennisi. Nitekim Yce Allah yle buyurmaktadr: "Nihayet onlardan birine lm geldii zaman yle der: "Rabb'im! Beni geri dndrnz. Ki terkettiim dnyada yararl bir i yapaym." Hayr! Bu onun syledii, olmayacak bir laftr." (Mminn, 23/99-100).

5- Yce Allah, onlarn sylediine, hidayeti kaybetmi olmak gibi bir gerekeye dayanmann btl olduunu syleyerek cevap vermektedir. n hidayet hazr idi. k Dolaysyla bu mazeret ortadan kalkmtr. Fakat bu gerekeyi ileri sren kul Kur'an' tekzip etmi ve onun ayetlerine uymayp byklenmitir. Bylece ona kar kfre denlerden ve onu bilerek inkr edenlerden olmutur. (Tefsrul Mnr, Zmer sresi, 53 ve devamndaki yetlerin tefsiri)

Yeis Yok!

tyi karanlk grerek azmi brakmak Alak bir lm varsa, emnim, budur ancak. Dnyda inanmam, hani, grsem de gzmle: mn olan kimse gebermez bu lmle. Ey dipdiri meyyit! ki el bir ba iindir Davransana Eller de senin, ba da senindir! His yok, hareket yok, ac yok Le mi kesildin? Hayret veriyorsun bana Sen byle deildin. Kurtulmaya azmin, niye bilmem ki, sreksiz? Kendin mi senin, yoksa mdin mi yreksiz? tyi karanlk grvermekle aptn? Esbb elinden atarak yese yaptn! Karnda ziy yoksa, sandan, ya solundan, Tek bir k olsun buluver Kalma yolundan. lemde ziy kalmasa, halk etmelisin, halk! Ey elleri brnde yatan, akn adam, kalk! Herkes gibi dnyda henz hakk- haytn, Varken, hani herkes gibi azminde sebtn? Yes yle bataktr ki: Dersen boulursun. mmde sarl smsk, seyret ne olursun! Azmiyle, mdiyle yaar hep yaayanlar; Meys olann rhunu, vicdnn balar, Lnetleme bir ukde-i htr ki: zlmez En korkulu cn gibi yesin yz glmez! Mdm ki ondan daha melun, daha irkin Bir seyyie yoktur sana; ey unsur-i man, Nevmd olarak rahmet-i mevd-i Huddan, Hsrna rz verme al Azmi brakma; Kendin yanacaksan bile, evldn yakma! bitti Sebtn sonu yoktur! deme; ylma. Ey millet-i merhme, sakn yese kaplma. (Safahat, nc Kitap)

Lkin hani bir nefhas yok sende mdin! lm m dedin? h onu ldrmeli miydin? Hakkn ezel fecri boulmazd, azlim, Ferdlarn artk greceksin ki ne muzlim! Onsuz yrrm dersen, emn ol ki yrnmez. Yllarca baknsan, bir ufak lema grnmez. Beyninde uuldar durur emvc leylin; Girdba vurur alnn, kotuka haylin!

Hsran sarar fkn, yrtp geemezsin. Arkanda m, karnda m shil, seemezsin. Ey, yolda kalan, yolcusu yeld-y haytn! Gklerde deil, yerde deil, sende nectn: lm dediin rhu alevlendiriver de, Bir para alsn u muhtindeki perde. Bir perde alsn, diyorum, nk bunaldn; Nevmd olarak nr- ezelden donakaldn!

Ey, Hakka taparken aran, kalb-i muvahhid! Bir sne emelsiz yaar ancak, o da: Mlhid. Birlemesi kabil mi ya tevhd ile yesin? H! Bunun imkn yok, elbette bilirsin. yleyse neden boynunu bkm, duruyorsun? Hi merhametin yok mudur evldna olsun?

Doduk, yaamak yok size! derlerdi beikten; Dnyy mezarlk bilerek indik eikten! Telkn-i hayt etmedi asl bize bir ses; Yurdun ezel yass bayku gibi herkes, Yesin bulank rhunu zerk etmeye bakt; Melun a bir nesli uyuturdu, brakt! Devlet batacak! l beyninde ter de, Millette beka hissi ezilmez mi ki? Nerde! Devlet batacak! te bu ldrd ebb; Git yokla da bak, var m kmldamaya tb? fkna yklense de binlerce mehlik, Batmazd, hayr batmad, hem batmayacaktr; Tek sen uluyan yesi gebert, azmi uyandr. Kf ona can vermeye bir nefha-i man; Davransn mdin, bu ne haybet, bu ne hirman? Mzdeki hicranlar susturmaya bala; Evldna salam bir emel myesi ala. Allaha dayan, saye sarl, hikmete rm ol Yol varsa budur, bilmiyorum baka kar yol. (Mehmed kif Ersoy, Safhat, Yedinci Kitap)

Umutlu olan mutlu olabilir. Umutsuzluk mutsuzluktur. nsanlardan umut kesebilirsiniz, hatta kendinizden bile; ama mminseniz Allahtan asla! En byk felket, midi kesmektir. (Arap Atasz) mitsizlik mahrmiyetimizi arttrmakla kalmaz, zaafmz da oaltr. Hayatta mitsiz durumlar yoktur; mitsizlik besleyen insanlar vardr yalnzca. Akll ve uyank olun; sizi mitsizlie gtren olaylar, mutlulua da gtrebilir. mitsiz yrek, petrolsz lambaya benzer, hibir eyle aydnlatlamaz. Umudunu yitirmi olann, baka kaybedecek eyi yoktur. Umut olmadan, umut edilen ey ele geirilemez. nsanlar canlandran mittir, ldren de yeis. Malbiyete uraynca mitsizlie kaplma, her baarszlkta bir zafer arzusu yatar. mit gidince, yaama zevki de gider. mitsizlik, sersemlerin elde ettii bir neticedir. mitsiz yaanmaz. (Atasz) Bugnle yetinen insan bilmez umudu. Yeis, en dehetli bir hastalktr. Her kemlin engelidir. Yeis, aczden gelir; dnce sapmasnn, kalp kararmasnn ve ruh skntsnn kaynadr. Akln umutsuzlua dt yerde gnl ve sevgi umut besler. Ummadn keiden bir batman ya kar. (Atasz) Ummadn ta ba yarar. (Atasz) midinizi fn varlklara deil; Allaha balayn. Btn midimiz Allahn rahmetinde. Allah bir kapy kaparsa bin kapy aar. (Hadis rivyeti) Umut imann anasdr. mit, ruhun vazgeilmez ihtiyalarndandr.

mitle sallanrsak rahat uyuruz. Umut, uyank adamn ryasdr. Umut, alan insanlarn ryasdr. mit olmasayd, yaama da olmazd. mit, cesaretin yarsdr. mit, insanolunun btn aclarnn merhemidir. kmayan candan umut kesilmez. (Atasz) En korkulu anlarnda bile midini kaybetme, unutma ki iliklerin en lezzetlisi en sert kemikte bulunur. mit, en bedbaht insanlardan bile n esirgemez. Umut, mutluluktan alnm bir miktar bortur. nsan mutluluu, bir ey sevmek, bir ey yapmak, bir ey umut etmekle kazanr. Her korkuda bir mit olduu gibi, her mitte de bir korku vardr. (Arap Atasz) Umutlarmza gre sz verir ve korkularmza gre hareket ederiz. Gnein douu ile gece firar edecektir. Ve bu bahe birlik arks ile nlayacaktr. mit mit!.. (Muhammed kbal) mit! Ah, hayatn biricik tatl merhemi! Glk kolaylkla beraberdir, kendine gel, midi brakma! Akll insan bilir ki, lmn arkasnda bile daha gl bir hayat beklemektedir. Gelecek, mit sahibi iin vaadlerle doludur. Hayat dardr, doru; ama mit de geni. Kk balk lnceye kadar balina olmay mit eder. (Danimarka Atasz) mit denen ey olmasayd, herhalde insanlarn mr ok daha ksa olurdu. mit, fakirin ekmeidir. Umut iyi bir kahvaltdr ama, akam yemeinin yerini tutmaz. Umut iyi bir yol arkada, kt bir klavuzdur. Evet, mitvar olunuz. u istikbal inklb iinde en yksek gr sad slmn sads olacaktr.

1234567891011121314151617181920212223-

Muhiddin Baeci, amil slm Ansiklopedisi, c. 6, s. 400-402 Hseyin K. Ece, slmn Temel Kavramlar, Beyan Y., s. 759-762 Feyzullah Birk, Allah le Dostluk Nasl Kurulabilir?, Karnca Yaynlar, s. 79 Kurann Temel Kavramlar, s. 624-627 Hayati Aydn, Kuranda nsan Psikolojisi, Tima Y., s. 162-165 Kerim Bulad, Kuranda Nankrlk Kavram, Pnar Y., s. 137-139 Musa Kzm Glr, Kuranda Karakter Eitimi, Ik Y., s. 36-41 Kerim Bulad, a.g.e., s. 84-86 Ahmed zalp, amil slm Ansiklopedisi, c. 3, s. 392 Sleyman Ate, Kuran Ansiklopedisi, Kuba Yaynlar : 21/450-451 Hayati Aydn, Kuranda nsan Psikolojisi, s. 86-88 Aladdin Baar, Nurdan Kelimeler, s. 127-129 mam Gazli, hyi Ulmid Din, c. 4, s. 303 Mustafa Sabri Efendi, naklen: L. C ebeci, Kurana Gre Takv, s. 27-28 mam Gazli, a.g.e. c. 4, s. 306 Faruk Grbz, Kuranda Denge, Denge Y., s. 182 vd. Hseyin K. Ece, slm'n Temel Kavramlar, 704 vd. C afer Tayyar Soykk, Haksz, say 68, s. 48 smail Karaam, slm'da Tevbe, s. 98 C afer Tayyar Soykk, Haksz, say 68, s. 48 Muhammed el-Behiy, nan ve Amelde Kur'an Kavramlar, s. 178 A.g.e. s. 175-177 C ihat Tun, mil slam Ansiklopedisi, c. 6, s. 206

Kurn- Kerimde Yeis ile lgili yet-i Kerimeler

A- mitsizlik, mit Kesmek Anlamnda Yeis ve Trevlerinin Getii yet-i Kerimeler (Toplam 13 Yerde): 5/Mide, 3; 11/Hd, 9; 12/Yusuf, 80; 12/Yusuf, 87; 12/Yusuf, 87; 12/Yusuf, 110; 13/Rad, 31; 17/sr, 83; 29/Ankebt, 23; 41/Fusslet, 49; 60/Mmtehne, 13; 60/Mmtehne, 13; 65/Talk, 4.

B- mitsizlik, mit Kesmek Anlamnda K-n-t ve Trevlerinin Getii yet-i Kerimeler (Toplam 6 Yerde): 15/Hcr, 55, 56; 30/36; 39/Zmer, 53; 41/49; 42/r,

28.

C-

Yeis Kelimesinin Zdd Olan mit Anlamndaki Rac (r-c-v) Kelimesi ve Trevlerinin Getii yet-i Kerimeler (Toplam 28 Yerde): 2/Bakara, 218; 4/Nis, 104,

104; 7/Arf, 111; 9/Tevbe, 106; 10/Ynus, 7, 11, 15; 11/Hd, 62; 17/isr, 28, 57; 18/Kehf, 110; 24/Nr, 60; 25/Furkan, 21, 40; 26/uar, 36; 28/Kasas, 86; 29/Ankebt, 5, 36; 33/Ahzb, 21, 51; 35/Ftr, 29; 39/Zmer, 9; 45/C siye, 14; 60/Mmtehne, 6; 69/Haakka, 17; 71/Nh, 13, 78/Nebe, 27.

Dabc-

mit Konusuyla lgili yet-i Kerimeler Allahn Rahmetinden mit Kesilmez: 12/Ysuf, 87; 15/Hcr, 55-56; 39/Zmer, 53. Allahn Rahmetinden mit Kesenler Kfirlerdir: 12/Ysuf, 87; 15/Hcr, 56. Korku le mit Arasnda Bulunmak: 32/Secde, 16; 39/Zmer, 9; 57/Hadd, 22-23; 70/Merci, 27-28.

Ea-

Allahn Rahmetiyle lgili yet-i Kerimeler Allah'n Rahmeti: 2/Bakara, 64, 207, 218; 3/l-i mrn, 107; 4/Nis, 83, 113; 6/En'm, 12, 16, 133; 7/A'rf, 63; 11/Hd, 28, 43, 63; 12/Ysuf, 53; 17/sr,

100; 18/Kehf, 16, 58, 65... bcd83... efghijklmnoprAllah, Kendisine taat Edene Rahmet eder: 3/l-i mrn, 132; 24/Nr, 56. Allah, Kendi Yolunda Savaanlara Rahmet eder: 3/l-i mrn, 157; 4/Nis, 96. Allah, Kendisinden Korkanlara Rahmet Eder: 6/En'm, 155; 49/Hucurt, 10; 57/Hadd, 28. Allah, yilik Yapanlara Rahmet Eder: 7/A'rf, 56. Allah, Kur'an Okuyana Rahmet Eder: 7/A'rf, 204. Allah, nfak Edenlere Rahmet Eder: 9/Tevbe, 99. Allah, Tevbe Edenlere Rahmet Eder: 17/sr, 8, 54; 27/Neml, 46. Allah'n Rahmeti Boldur: 3/l-i mrn, 73; 7/A'rf, 156; 10/Ynus, 58; 35/Ftr, 2; 57/Hadd, 9. Allah'n Rahmeti Dnyada Herkesi Kuatr: 7/A'rf, 156. Allah'n Rahmeti Her eyi Kuatmtr: 7/A'rf, 156; 40/M'min, 7. Allah, hirette Kfirlere Rahmet etmez: 7/A'rf, 49. Yamur Rahmettir: 7/A'rf, 57; 25/Furkan, 48; 27/Neml, 63; 30/Rm, 46, 50; 42/r, 28. Kur'an Rahmettir: 7/A'rf, 203; 10/Ynus, 57-58; 12/Ysuf, 111; 16/Nahl, 64, 89; 17/sr, 82; 27/Neml, 77; 28/Kasas, 86; 29/Ankebt, 51; 31/Lokman, 3; Allah Dilediine Rahmet Eder: 2/Bakara, 105; 3/l-i mrn, 74; 12/Yusuf, 56; 29/Ankebt, 21... Allah'n M'minlere Rahmeti: 2/Bakara, 157, 178; 4/Nis, 175; 6/En'm, 54; 7/A'rf, 52, 72, 154; 9/Tevbe, 21, 71; 11/Hd, 58, 66, 94 ; 33/Ahzb, 43... Allah'n Rahmetini stemek: 2/Bakara, 218, 286; 3/l-i mrn, 8, 159; 7/A'rf, 23, 149, 151; 10/Ynus, 86; 17/sr, 24, 28, 57; 18/Kehf, 10; 21/Enbiy,

44/Duhan, 6; 45/C siye, 20. stuyzPeygamberimiz Rahmettir: 9/Tevbe, 61; 21/Enbiy, 107; 28/Kasas, 46; 44/Duhan, 6. Allah'n Rahmetine Vesile Aramak: 5/Mide, 35; 17/sr, 57. Allah'n Rahmetinden mit Kesilmez: 12/Ysuf, 87; 15/Hcr, 55-56; 39/Zmer, 53 Allah'n Rahmetinden mit Kesenler: 12/Ysuf, 87; 15/Hcr, 56; 29/Ankebt, 23; 41/Fusslet, 49. Allah'n Rahmetini nkr (Nankrlk) Etmek: 10/Ynus, 21; 11/Hd, 9; 23/M'minn, 75; 30/Rm, 33, 36; 41/Fusslet, 50; 42/r, 48.

Konuyla lgili Geni Bilgi Alnabilecek Kaynaklar

1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. 8. 9. 10. 11. 12. 13. 14. 15. 16. 17. 18. 19. 20. 21. 22.

mil slm Ansiklopedisi, mil Y. c. 6, s. 400-402 Kuran Ansiklopedisi, Sleyman Ate, KUBA Y. c. c. 21, s. 450-451 slm'n Temel Kavramlar, Hseyin K. Ece, Beyan Y., s. 759-762 irk Psikolojisi, Hamdi Kalyoncu, Marifet Y., s. 84-87 Kuranda nsan Psikolojisi, Hayati Aydn, Tima Y., s. 162-165 Kuranda nsan Psikolojisi, Abdurrahman Kasapolu, Yalnzkurt Y., s. 55-57 Kuranda Denge, Faruk Grbz, Denge Y., s. 182-191 Kuranda Nankrlk Kavram, Kerim Bulad, Pnar Y., s. 85-86, 137-140 Kuranda Karakter Eitimi, Musa Kzm Glr, Ik Y., s. Kurann Temel Kavramlar, s. 624-629 Ktb-i Sitte Muhtasar Tercme ve erhi, Aka Y., 11/529-542, 14/469-472, 17/352, 4/221-222, 4/501-513, 8/132, 13/261-262 Hak Dini Kuran Dili, Elmall Hamdi Yazr, Azim Y. c. 1, s. 279; 311-313 Hadislerle Kurn-Kerim Tefsiri, bn Kesir, ar Y. c. 2, s. 311-312; 363 Meftihul Gayb (Tefsir-i Kebir), Fahreddin Rzi, Aka Y. c. 2, s. 439-441; c. 3, s. 57 Kurn- Kerim ifa Tefsiri, Mahmut Topta, C anta Y. c. 1, s. 126-127 Hulsatl Beyan F Tefsril Kuran, Mehmed Vehbi, dal Neriyat, c. 1, s. 106; 143-144 slm Ansiklopedisi, T. Diyanet Vakf Y. c. 16, s. 528-531; c.18, s. 422-423 hyi Ulmi'd-Din, mam Gazli, Bedir Y. c. 4, s. 286-350 Tenbihu'l Gfilin ve Bostanu'l rifin, Ebulleys Semerkandi, Bedir Y. s. 407-414 Hayt's- Sahbe, M. Yusuf Kandehlev, slm Neriyat Y. c. 2, s. 211-215; c. 3, s. 244-249 Kur'an'da Kulluk, Zekeriya Pak, Kayhan Y. s. 212-216 Kurn Kavramlar, Muhammed el-Behiy, Yneli Y. s. 109-112

23. 24. 25. 26. 27. 28. 29. 30. 31. 32. 33. 34. 35. 36. 37. 38. 39. 40. 41. 42. 43. 44. 45. 46. 47. 48. 49. 50. 51. 52. 53. 54. 55. 56. 57. 58. 59. 60. 61. 62. 63. 64. 65. 66.

Kuranda Dini ve Ahlk Kavramlar, Toshihiko Uzutsu, Pnar Y. s. 259-267 Kuranda Temel Kavramlar, Ali nal, Krkambar Y. s. 460-465 Kur'n- Kerim'de Salah Meselesi, mer Dumlu, D..B. Y. s. 142-144 Kur'an ve nsan, C elal Krca, Marifet Y. s. 321-325 Tevhid ve Fazileti, Osman ztrk, Yenda Y. s. 262-263 lh Kanunlarn Hikmeti, Snnetullah, Abdlkerim Zeydan, htar Y. s. 274-276 man Risalesi, Mustafa slmolu, Denge Y. s. 237-244 Yokluunda Dlm Notlar, Mustafa slmolu, Denge Y. s. 95-97; 204-206; 243-245 Nurdan Kelimeler, Aladdin Baar, Zafer Y. c. 1, s. 126-129 Kur'an Okumalar, Metin Karabaolu, Karakalem Y. c. 1, s. 32-40 Selefin zinde, Kul Sadi Yksel, Yenda Y. s. 211-232 Kur'an'da Deiim, Geliim ve Kalite Kavramlar, Bayraktar Bayrakl, FAV Y. s. 139; 179-180 Kuranda nsan ve Toplum, Ekrem Sarolu, Pnar Y. s. 250-251 slm Terbiye Metodu ve Ahlk Sistemi, Muhammed Kutub, Hisar Y. s. 178-198 slma Gre nsan Psikolojisi, Muhammed Kutub, Hicret Y. s. 97-106 nsan ve Davran, Doan C celolu, Remzi Kitabevi, Y. s. 276-278; 440-444 ocuk Ruh Sal, Atalay Yrkolu, zgr Y. s. 289-304 nsan Anlamak, zcan Kknel, Altn Kitaplar Y. s. 247-251 nsan Psikolojisi zerine Etdler, Muhammed Kutub, aret Y. s. 103-113 Kuran Asndan Korku ve By, Ahmet Baydar, Beyan Y. s. 7-62 Korku ve mid, Mehmed Zhid Kotku, Seha Neriyat Korku ve mit ve Ak, Sadk Yalszuanlar, Aka Y. Korkular, zcan Kknel, Altn Kitaplar Y. Korkunun Sanatlar, Giovanni Scognamillo, nklp Kitabevi Y. Korkmaktan Korkmayn, Douglas Hunt, Ylmaz Y. Korku, Pierre Mannoni, leitim Y. Korku C umhuriyeti, Ahmet Kahraman, Tm Zamanlar Y. Korkusuz Yaama Sanat, Josef Kirschner, Artan Y. Korku ile Nefret Arasnda, David Grossman, C ep Kitaplar Y. Korku ve Kayg, Hoimar Von Ditfurth, Metis Y. Korku ve Titreme Diyalektik Lirik- Soren Kerkegoard, Ara Y. Kurana Gre Takva, Lutfullah C ebeci, Seha Neriyat Din Psikolojisi, Hayati Hkelekli, t. Diyanet Vakf Y. Stres ve Din nan, Necati ner, T.D.V. Y. nsan ve Psikoloji, Hayrani Altnta, Kltr Bakanl Y. Kaygdan Mutlulua Kiilik, zcan Kknel, Altn Kitaplar Y. Psikanaliz Szl, C harles Rysroft (Terc. M. Saman Kayatekin), Ara Y. Rahmet, hsan Atasoy, Nesil Basn Yayn Rahmet, Yunus Vehbi Yavuz, Aksa Yayn Pazarlama Rahmet Ayetleri, Said Kk, Anahtar Y. Rahmet Peygamberi, Ebul Hasen Ali en-Nedvi, z Y. Rahmet Toplumu, Ahmet Tagetiren, Erkam Y. Rahmet Deryas, Halil Gnaydn, Pamuk Y. Rahmet Kaps, Samiha Ayverdi, Kubbealt Neriyat

Hazr ve ynetim panelli siteler Dzenleme Ve Tasarm Webhizmetlerim

st

You might also like