Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 37

Cts, May 26th

A NA SA YFA SIYER HA KKINDA KA VRA M TEFSIRI ONLINE KITA P SA TI VIDEO

arama...

ARAMA

TAYR (BREYSEL VE TOPLUMSAL DEM/DNM)


Tayr; Anlam ve Mhiyeti Bireysel ve Sosyal Deime ve Sosyal Deiimin Dinamikleri Kuran ve Deiim Kurn- Kerimde Deiimle lgili Kavramlar Kurn- Kerimde Tayr/Deiim Hadis-i eriflerde Tayr/Deiim Mslmann Grevi: Yeryzndeki Fesd Deitirip Arz Islah Etmek Hayrl Deiimin nndeki Engeller Tefsirlerden ktibaslar

Onun (insann) nnde ve arkasnda Allahn emriyle onu koruyan takipiler (melekler) vardr. Bir toplum kendindekini (kendi durumunu) deitirmedike Allah, onlarda bulunan deitirmez. Allah bir topluma ktlk diledimi, artk onun iin geri evrilme diye bir ey yoktur. Onlarn Allahtan baka yardmclar da yoktur. (13/Rad, 11)

Tayr; Anlam ve Mhiyeti

Szlkte deitirmek anlamna gelen tayr, bir eyin gerek formunu aslndan baka yapmak, deitirmek anlamnda kullanlr. Rad sresinin 11. yetinde iki kez geen tayr kavram, hem kavm (toplum), hem de enfs (nefis kelimesinin oulu; birey, bireyin kimlii/kendisi) kavramlarna izfe edilmekte, bylece birindeki deiiklik, dierinde meydana gelecek deimeye balanm olmaktadr.

Kavram olarak deime; belirli bir tarihsel dnem ierisinde, tabiatta, toplumda ve insanda gzlenen bakalamalar ve farkllamalar ifde etmek iin kullanlmaktadr. Toplumsal alanda ise deime, belirli bir toplumsal gereklii, deer yarglarndan arnm olarak ve zel durumlarn tmn kapsayacak biimde ifde eder. Sosyolojik bir kavram olarak toplumsal deime, toplumun yapsn oluturan sosyal ilikiler ann ve bunlar belirleyen sosyal kurumlarn deimesi eklinde tanmlanr.

Toplumsal deime olgusunun zellikle ada toplumlarda kurumsal, normal ve gndelik bir gereklik haline gelmesi nedeniyle hem aktel hem de tarihsel bir meriyete sahip olduu rahatlkla sylenebilir. Esasen deime konusundaki tartmalar Herakleitosa (M.. 540-480) kadar gtrmek mmkndr. Onun, bir rmakta iki defa ykanlmaz eklindeki sz, deimenin mutlak bir olgu olarak deerlendirilmesi iin referans gsterilir. Deime kavram zamanla, gelime, ilerleme ya da yozlama, bozulma gibi farkl anlamlar yklenerek bir deer yargsna dnmtr.

Kuran asndan toplumsal deimenin ancak, aktarlan tarih rnekler erevesinde ve Vahyin akn (beerst) nitelii gzard edilmeksizin ele alnabilecei unutulmamaldr. Dinin toplumsal dzenleyicilii, emir ve yasaklaryla toplumda nemli deimelere sebep oluu, onun toplumsal yapya ynelik fonksiyonundan kaynaklanr. Ayrca dinin dier nemli bir fonksiyonu da, onun ferde ynelik olmasdr. Fert ise, toplumsal yapdan ayr dnlmemektedir. Bu yzden Kuranda gemi toplumlara gnderilen peygamberlere ve toplumlarn deiim srelerine sk sk yer verilmektedir. Aslnda Kurann bu toplumlara ilikin aklamalar tarih bir olay haber vermekten ok, toplumlarn sreklilik ve deiim konusunda tbi olduklar sosyal ve ftr olgular hatrlatmaktan ibrettir.

Kuran, vahiy olarak indirildii toplumda kendisine toplumsal karlk veren muhtaplara sahipti ve tebli unsurlarn peygamber araclyla belirli bir zaman srecine yaylm toplumsal pratikler zerine aktaryordu. Kuranda toplumlarn deiim sreleri sadece gemi toplumlarn yaadklar kssalarn aklanmasyla snrl kalmayp ayn zamanda Snnetullah balamnda evrensel ve srekli bir mhiyet de arzetmektedir.

Toplumsal Deimenin Faktrleri: Deime, bir halden baka bir hale gei ya da nceki durum veya davrantan uzaklama biimi olarak tanmlanr. Toplumsal deime ise, bir toplumun sosyal sistemi ierisindeki kurumlarn, sosyal rol kalplarnn ve insanlar arasndaki ilikiler ann deimesi anlamna gelmektedir.

Deimenin kendisinde gerekletii sosyal yap, ncelikle bu yapy meydana getiren sosyal kurumlarn, insan ilikilerinin ve bunlarn karlkl ilikilerinden doan sosyal deerlerin birbirini direkt olarak etkiledikleri bir btndr. Sosyal yap, bir toplumsal sistem iindeki ilikilerin, toplumsal olgular ya da kurumlar ile dzenlendii zaman ortaya kmaktadr. Bu nedenle sosyal yap, sadece kaltmla ya da doal evreye dayal olarak aklanmas mmkn olmayan ortak insan

davranlarnn tmn yanstmaktadr.

zellikle sosyal yapnn ortaya knda nemli bir rol olan sosyal olgu, genelde Durkheimci bir anlayla bireyin zerine belli davranlarn yaplmas iin oluan d bask biiminde tanmlanr. te yandan Marx da (1818-1883) sosyal yapy altyap-styap eklinde ikiye ayrr. retim ve mlkiyet alanndaki ilikilere altyap denilirken; din, ahlk ve siyaset gibi retim ve mlkiyet dnda kalan ve toplumsal bilincin varln gsteren teki toplumsal ilikilere de styap denir. Altyap, snflar; styap, toplumsal bilinci belirler. Burada gerek Marx, gerekse de Durkheimde grlen tanmlamalar, sosyal gereklii, tek nedenli bir yaklamla ele almaktadrlar. Gnmz sosyolojisinde ise tek nedenli yaklamlar, sosyal sebepliliin karmakl nedeniyle yeterli grlmemektedir.

Deime hibir dorultuyu aka ifde etmeyen bir kavramdr. leriye doru olabilecei gibi, geriye doru da olabilir. Olumlu olarak deerlendirilebilecei gibi, olumsuz olarak da deerlendirilebilir. Deime, hangi tr bir etkene bal olursa olsun, din yaay zerindeki etkilerinin nemlilii asla gzard edilemeyecektir. Bir deime faktr olarak din, iinde bulunduu konuma gre kimi zaman deiim talebinde bulunan, kimi zaman da (olumsuz) deimeye kar diren kayna oluturabilen dinamikler ierebilir. Aslnda dinler, teekkllerinde sosyal dzene kar bir eletiri unsuru getirmekle birlikte, kendi amaladklar ve oluturduklar sosyal yapnn olduu gibi kalarak korunmasn isterler. Btnlklerinin bozulmas, yerletirdikleri deer hkmlerinin kaybolmas, istikrar unsurlarnn zayflatlmas gibi konularda dinler, deiime kar refleks tutumlar sergiler.

Dinlerin, kurumsallamasndan sonra oluturduu yapyla statikleip deimeye kar iddetli bir murz haline geldiini belirten klasik yaklamlarn dnda, aslnda ferd alandan balayp toplumsal alana uzanan ok kkl deimeleri gerekletirdii yer yer grmezden gelinmektedir. Ferd inanlarn kuatcl, paralar birletirici olmaya gtrd gibi; eksik ve yanltan mtemdiyen kurtulmak da istemektedir. Bylece inan, toplumsal alana da yansyan bir deime faktr olmaktadr. nsann bu bilinle mkemmele doru ynelii, aslnda dinamik bir tutum olduundan, bu zelliiyle din, insann kendisine zarar vermeyen deimelerin muharriki de olabilmektedir.

nsanlarn iinde yaadklar fizik ve sosyal evre, iktisad faliyetleri, onlarn karakter ve mizalarn belirli oranlarda etkilerken; kiilerin psiklojik zellikleri de sosyal ve kltrel yapya etki etmektedir. bn Haldun (1332-1406), coraf evrenin, zellikle iklimin insan ve kltr zerinde nemli etkileri olduunu savunan grleriyle bu faktre byk nem vermitir. bn Halduna gre; snnetullaha gre yaratlan insan, tm hayat boyunca kendisini iinde bulduu ve ksmen de setii, deitirdii evresel artlar (ailesi, toplumu, fizik evresi vd.) tekrar oluturmaktadr. C oraf artlar ise insanlarn huy ve tabiatlarn belirlerken, genel anlamda iklimlerin toplumsal yapy etkilediini de eklemektedir.

Bununla birlikte, toplumlar karmaklatka, corafya etkisini gittike kaybederek, yerini baka faktrlere brakmakta, bu yzden corafya faktrleriyle toplumsal olaylar arasndaki ilikiler, her a ve her toplumda deil de, baz alara ve baz toplumlara uygun dmektedir.

Toplumsal deimeye yol aan faktrlerden bir dieri de, teknolojideki gelimeler olarak gsterilir. Teknoloji, ilm bilginin pratie yansmas olup kaynanda modern bilimle birlikte gelen bir deerler sistemi vardr. rnein, ada Bat teknolojisinin temel deerleri denirken, esas itibaryla ada dncenin; zel bir rasyonalite anlay, tabiatla uyum yerine ona tahakkm etme ve kullanma eilimi gibi zellikleri kastedilmektedir. Bu temel deerler zerine ekillenen teknoloji, belirli bir kltr gz nne almadan, teknolojiyi deerlerinden bamsz bir olgu gibi kabul etmek ve transfer edilecek teknolojinin kltr temellerinin darda kalacan sanmak yanl olacaktr.

Teknolojinin, onu reten kltr unsurlarnn zelliine bal olarak orta kt, bugn artk reddedilmesi zor bir gereklik olarak kabul edilmektedir. Modern teknolojinin vazgeilmez gibi grnen deerleri, gerekte teknolojiyi de iine alan daha geni bir sosyal erevenin oluturmu olduu deerlerdir. Bununla birlikte bir toplum, bir baka lkenin sadece teknolojisini veya sadece kltrn benimsemek istese bile, bunu istedii ekilde gerekletiremez. Baz teknolojik deimeler, kltrde birtakm deiimlere sebep olurken, inan ve tutumlardaki baz deimeler de teknolojik deimeleri hazrlamaktadr.

Gerekten de teknolojik gelimeler doal olarak toplumsal deimeye yol aan nemli bir faktr olmakla birlikte, bu deiim, teknolojinin geliiyle meydana kan bir deerler topluluuyla gereklemektedir. Toplumsal deimeye sebep olan faktrler konusunda temel tartma konularndan biri de, deimede ekonomik (madd) faktrlerin belirleyicilii zerinde younlamaktadr.

Bu konuda Marx, insanlarn toplumsal retim iinde, zorunlu ve irdelerinden bamsz olan birtakm ilikilere giritiklerini belirtir. Bu durum retim ilikilerini; retim ilikilerinin toplam da toplumun ekonomik yapsn meydana getirir. te toplumsal bilincin belirli biimlerini karlayan kanun ve politik styaplar, hep bu gerek temel zerine kurulmutur. Madd hayattaki retim biiminin, politik ve mnev btn toplumsal oluumlarn genel karakterini belirledii dncesi bylece temellendirilmektedir.

Ekonomik artlarn toplumsal yapda nemli deiikliklere sebep olmakla birlikte, deiimi belirleyici tek faktr olmadn sylemek mmkndr. Toplumsal yapdaki btn deiiklikler, ekonomik artlardaki deiikliklerin bir sonucu olarak deerlendirildii zaman, ekonomi faktrnn kendi dinamizminin nasl izah edilecei zaman zaman eletirilegelen bir husus olmutur. Ekonomi faktrnn hibir etkiye bal olmadan kendi kendine hareket ettii varsaym ise, bu faktrn gcn abartmaya gtrecek hatalarn balangc olabilir. Bu yzden toplumsal hayatn ya da tarihin aklanmasnda tek belirleyici etkenin ekonomi olarak gsterilmesi, olgulara ters dt kadar, manta da uygun dmeyen bir durum olmaktadr.

Yeni ihtiyalarn ortaya kmas ve bilgi art ile toplumsal ve kltrel yapnn karmaklk derecesi sosyal deimenin gerekleme zeminini oluturan artlar olarak deerlendirilebilir.

Din-Toplum likileri: Dinin toplumla ilgili nemli fonksiyonlarndan birisi, toplumu dzenleyici normlar sistemi olarak ortaya kmasdr. Din, mminlere nasl hareket edeceklerini gsteren davran kalplarn sunmaktadr. Bu itibarla mmin, dinin kendisine sunduu hazr bir harita ile kar karya bulunmaktadr. Dinin bu anlamda toplum normu dzenleyici zelliinin daha ok slm toplumlarnda belirginletii ve geerli olduu da belirtilmektedir.

Toplumsal yap zerinde dinin deitirici ve yeni yapy rgtleyici fonksiyonuyla; koruyucu ve srdrc fonksiyonu birbiriyle eliiyor gibi grnmesine ramen, bunlar farkl eylerdir. Genellikle bir toplumda dinin, ilk rgtlenme ve yaylma dnemlerinde, toplumsal yapy deitirici ve yeni yapy rgtleyici fonksiyonu ne kar. Yap olutuktan ve ilikiler rgtlendikten sonra, bu yapy koruyucu ve srdrc fonksiyonu rol oynamaya balamaktadr.

Dinin, toplumun rgtlenmesinde en nemli fonksiyonu, insanlara belli bir zihniyet yaps, bir deerler sistemi kazandrmasdr. Bir dine mensup olan fert, dinin dnya hakkndaki deerler manzmesini kabul etmekte ve davranlarn buna gre ayarlamaktadr. Dinin dnya karsndaki tavr, mminlerin zihniyet yaplarn ekillendirmekte, onlara yeni bir form kazandrmaktadr. Bylece her din, sahip bulunduu deerler ve semboller sistemi ile bir ekonomik ahlkn ve sosyal anlayn olumasnda nemli rol oynamaktadr.

Din-Deime likisi: Toplumsal yapnn bir gesi olarak dinin, toplumdaki genel deimeden bamsz olduunu syleyebilmek zordur. Dinin toplumsal deimede itici ya da engelleyici bir faktr olarak deerlendirilmesiyle birlikte, din deimeyi toplumsal deimenin bir sonucu eklinde ele almak da sz konusudur.

Dnce tarihinde, dinin temel karakteristik zellikleri nedeniyle, deimeyi engelleyici muhfazakr rol srekli olarak dile getirilmitir. Gerekten de din, z itibaryla bir kalcl ve sreklilii ihtiv etmesi nedeniyle, her eit zihniyet, deer; sosyal ve kltrel yap deiikliklerine kar biztih engel tekil etme durumunda grlmektedir (Bu, znde devrimci zellii barndran, insan takvya doru srekli gelitirici emir ve tavsiyeleri olan ve ballarndan tm dnyaya hayra doru deiim mesajlarnn iletilmesini isteyen slm iin pek doru deildir. Buna ramen ada Mslman halklar slm Batllar gibi anlad iin muhfazakr bir anlay, dindarlk/Mslmanlk gibi grlmeye balanmtr).

Bir istikrar faktr olarak, toplumsal btnlemeyi salayan din, toplumlar derinden etkileyen, onlarn istikametini tayin eden, idmesini mmkn klan, ayniyetin muhfazasn salayan bir olgu olmaktadr. Dinin bu anlamda baz (olumsuz) toplumsal deimelere diren oluturmas, kk mukaddes leme uzanan beer st, vahiy kategorisinde bulunmas ile izah edilebilir bir durumdur. Bylece inanlarn deimeyen ynleri, dine bir devamllk kazandrmaktadr. (Bunun yannda, dinin bir amac da, bireysel ve toplumsal deimeyi salamak, insan ftrat istikametinde olgunlatrmak, toplumu asr- sadet rneine yaklatrmaktr.) Gerekten din, ilk rgtlenme dnemlerinde mevcut toplum yapsn, kendi yapsal ve fonksiyonel zellikleri ile deiiklie uratarak, yeni bir toplumsal yapnn olumasn salamaktadr. Bu yolla din, kendi getirdii zgn kurumlar ve kazandrd zihniyet ile eski toplum yapsn sarsmakta ve ona yeni bir biim vermektedir. Bu geree ramen Marxistlere gre din, toplumsal deimeyi nleyici, kurulu dzeni srdrc bir ideoloji olarak itham edilebilmektedir. (Bu iddia, belki muharref Bat dini iin bir vka olsa da, slm iin kesin bir iftiradr.)

Peygamberlerin ve din nderlerin teblilerinde, temel olarak toplumda yerlemi btn kurum ve gelenekleri reddettiklerini sylemek de mmkn grnmemektedir. Eletiri konusu olup deitirilmek istenen, tevhid gelenek zerine zamanla birikmi bozucu ve yozlatrc durumlar olmaktadr. O yzden peygamberler, var olan her eyi kkten reddeden bir yaklamla deil de, toplumun idealize edilebilecek gemiinden kaynaklanan geleneksel normlara ve sembollere de (tevhide ters dmyorsa) dayanrlar. Bu durum, onlarn toplumsal deimedeki rollerini pekitirici ve kolaylatrc bir unsur da olmutur. (Peygamberler deiim konusunda sprc deil, seicidir.) (1)

Bireysel ve Sosyal Deime ve Sosyal Deiimin Dinamikleri

Bireysel Deime Sosyolojide genel kabul gren yaklamlardan biri de, bireyin toplumsal hayat iinde ekillendii ve yine bu lde de hayat etkiledii ynndedir. Toplumsal dinamikte objektif veya subjektif bir kriter olarak bilin dzeyinde meydana gelen deimeler, toplumsal deimeyi aklamada nemli bir ayra olarak dikkatleri ekmektedir.

Toplumsal deime asndan bireysel deimenin ve birey-toplum ilikilerinin mhiyetinin ve etkilerinin bilinmesi gerekmektedir. Her eyden nce insan, toplumsal bir varlk olup, toplum da ihtiyalarn zorlamas sonucunda oluan inan, ideal ve arzularn etrafnda birbirine kenetlenmi insan gruplarnn somut bir sembol olarak nitelendirilebilir.

Kuranda toplumsallama srecinin insan ftratna yerletirildii ve yaratlnda var olduu bildirilmitir. Bu durum, Hucurt Sresinde dile getirilmitir: Ey insanlar, Biz sizi bir erkek ve bir diiden yarattk ve birbirinizi tanmanz iin sizi toplumlara ve kabilelere ayrdk. Allah yannda en stn olannz en ok takv sahibi olannz, korunannzdr. Allah bilendir, (her eyden) haberi olandr. (49/Hucurt, 13). Grld gibi yette farkllklar nedeniyle insanlarn birbirlerini tanmalar gerektii inancndan hareketle, bir toplumsal ilikinin gereklilii vurgulanmaktadr. Bireysel farkllklar ve tanma eylemi, toplumsal hayatn vazgeilmez art olup, bu tr farkllklar bir ayrm arac olarak kabul etmek mmkn deildir. nsanlar kendilerine tannan imknlar ve beceriler asndan ayn olarak yaratlmamlardr (Bak. 43/Zuhruf, 32). Eer byle yaratlm olsaydlar, yani herkes ayn zelliklere sahip olsayd, doal olarak kimsenin kimseye ihtiyac kalmaz ve karlkl olarak yerine getirilen sorumluluk anlamsz hale gelirdi.

Allah insanlar gerek beceri bakmndan, gerekse ruhsal, fiziksel ve benzeri bakmlardan farkl ekillerde yaratarak, her birine ayr yetenek ve eilimler vermitir. zel kabiliyetleri ynyle insanlardan bazlar dierlerine stn klnm, bylece insanlar doutan birbirlerine muhta hale geldikleri iin birliktelikler kurmaya balamlardr. Bu da kolektif ve toplumsal hayata gei srecini hzlandrmtr.

Kuran, toplumsal yap ierisinde fertleri btnyle irdesiz varlklar olarak grmemekte, bilakis topluma kar bireye ncelik tanmaktadr. Toplum, bireyi ok deiik ekillerde etkileyen ve snrlayan bir gereklik olmakla birlikte, mnferit insanlar araclyla da ynlendirilebilmektedir. Zira insanlar iin kendi irdelerinin pay olmakszn iine doduklar evre gereinden nce nitelikli bir ftrat gerei vardr. Kuran evre faktrn belirleyici zelliklerinin varlna ramen, ftrat gereine dnmeyi baarabilen insanlarn tarihsel rneklerini vermektedir (Bak. 66/Tahrm, 11; 18/Kehf, 10, 26; 36/Ysin, 20, 27). Kuranda birey olarak insan iinde yaad toplumun kaderini belirlemede Allahn mutlak otoritesinden bamsz olmakszn, g sahibi klnm ve tarih det onun eline teslim edilmitir.

Toplumsal zlmeyi ve k hazrlayan faktrlerin geneli Kuran terminolojisinde zulm kavramyla da ifde edilmitir. nsann zulm ortaya karan zaaflar, ncelikle bir insan olarak kendisine, topluma ve tabiata kar davranlarnda kendini gstermektedir. Szkonusu bu zaaflar, dncesizlik (17/sr, 100); huysuzluk (70/Meric, 19); acmaszlk (14/brhim, 34); nankrlk (43/Zuhruf, 15); azgnlk (96/Alak, 6); tel (17/sr, 11) olarak gsterilebilir. Bu zaaflardan herhangi biri insana hkim olmaya baladnda, dierleri de onu izleyecektir. Bu erevede insanda kendisini yeterli grme ve Allahtan bamsz hissetme (istin-tekebbr) eiliminin varlndan sz edebiliriz (Bak. 96/Alak, 6-7). Eer bu istin ve tekebbr duygusu kontrol altna alnmazsa, bu zaaflar insan sadece Allaha deil, iinde yaad topluma da sorumsuz bir hale getirecektir.

nsan davranlarnn igdselliinden bahsetmemiz mmkn deildir. nsan, ya Allahn emirlerine uyarak ya da yoldan saparak srekli olarak hi sonu gelmeyen zihn atmalara yakalanma veya onlardan kurtulmaya alma srecini yaamaktadr. Yolunu seme hakkyla doan birey uyumlu ya da uyumsuz rollerden birini tercih ederken her hlukrda rolnden yana davranlar sergilemeye almaktadr.

Ancak bireyin yolunu seme hakknn bazen gelenekler tarafndan ynlendirildii durumlar da szkonusudur. Gelenekler, sosyal hayatn dzenli akn salayan toplumsal pratikler olarak fonksiyon grd gibi, bir dier ynyle de olumlu anlamdaki deimelere engel tekil edebilmektedir. Genellikle deiimin karsnda geleneklere balanmann getirdii durgunluun ekici bir rahatl bulunmaktadr.

Ancak insan, zgr bir irdeye sahip olduu iin geleneklerle artlandrlm olma mzeretine snamamaktadr. nsan zbilinten ve seme yeteneinden alkoyan atalarnn izinden gitme davran kalb, bu ynyle Kuranda olumsuz bir tutum olarak eletirilmitir (Bak. 43/Zuhruf, 23, 24). nk geleneksel

etkenlerin bireyin btn davranlarnda belirleyici olmas, bireyin irdesinin, btnyle geleneklerle snrlandrlmas ve ynlendirilmesine sebep olmaktadr.

Bu bakmdan peygamberlerin karlatklar nemli engeller arasnda, mnker olarak bilinen toplumsal kesimlerin gelenei bir koruma arac olarak ne srmeleri olmutur. Bylece gelenek, deime karsnda duraanln elverili bir zrh olarak sahiplenilmektedir. Bu vesileyle de, insanlarda bireysel sorumluluklar, gelenein ar tahakkm karsnda irde dlanmasyla eritilmekte ve bylece de toplumsal vicdan rahatlatlmaktadr.

Kuran asndan yaklaldnda, insann iki boyutlu olduu grlmektedir. nsanda bu iki boyuttan hangisinin n plana kacan belirleyen faktr, yine insann kendi hr irdesinde somutlamaktadr. nsann tarih ierisinde ou zaman olumsuz rol oynamas daha ok zaaflarnn gdmne girmesi ile gerekleirken, olumlu rol oynamas da onun, genellikle ftratna uymas, kendisini yabanclatrc etki ve unsurlardan arnmas ile gereklemektedir.

Kuran birey ve toplum ilikilerine deinirken de, kendine has slbuyla toplumlar/mmetler iin de ortak bir kaderden, tarihten sz etmektedir. Her mmet iin bir ecel vardr. Onlarn ecelleri gelince ne bir saat ertelenebilir, ne de ne alnabilir (7/Arf, 34). Bu yette toplumlar iin tpk insanlarda olduu gibi bir lmden, toplu bir yok olutan bahsedildii grlmektedir. Burada sanki toplumlarn da yaayan bir organizma gibi zgr irdeleri olduu dncesi n plana kmaktadr. Ayrca her mmetin/toplumun kendi toplumsal bilincini ve dnce biimini belli oranlarda belirleme zgrlne sahip oluu da gz nnde bulundurulduunda, toplumlar arasnda oluan deer farkllklarnn da bireylerin alglama ekillerine yansmas normal bir sonu olmaktadr.

Doal olarak bireylerin bu tr davranlarn topluma malettiimiz takdirde bireysel davranlardan dolay toplumun genel olarak sorumlu tutulmas da mmkn olabilmektedir. 91/ems, 14 ve 26/uar, 157-158. yetlerde Semud kssasnda, Slih Peygamberin devesinin kesilmesini tek bir kii gerekletirdii halde, su btn topluma maledilmi ve btn toplum bundan sorumlu tutularak sonuta topluluun tm cezlandrlmtr. nk toplum szkonusu su eyleminin gerekletirilmesine gz yummakta, engellemek iin aba gstermemekte, ya da desteklemektedir. Dolaysyla da bu tutumun bir rn olarak bireysel eylemlerin sonucuna katlanmak zorunda kalmaktadr (Bak. 27/Neml, 51).

Eer toplumsal irde, suun olumasna zemin hazrlyorsa, ayn zamanda bu durumu destekliyor anlamna da gelecektir. Zaten bireyin onaylamas ve karar vermesi gerekte, toplumsal irdenin ya da toplumsal kabullerin bir paras olmaktadr. Burada bireysel eylemin toplumsal irdeden kolay kolay ayr dnlemeyecei dikkat ekici bir biimde belirginleirken, bireysel sular toplumsal sularn bir prototipi olarak meydana kabilmektedir.

Bireylerin tek tek rol, kimlik, yneli ve tutumlarnn rgtlenmi modeli olarak ortaya kan toplum, ayn zamanda insanlarn psikolojik ve rh temeli zerinde ykselen bir yap grnts tamaktadr. Bu temel zerindeki st yap, yani toplumsal durumda meydana gelebilecek deime ancak temelin (bireysel olann) deimesiyle mmkn olmaktadr. Bir toplum kendi durumlarn deitirmedike, Allah onlarn durumlarn deitirmez. (13/Rad, 11) yetinde iin temeli ile onun zerine ykseltilen yap arasndaki belirlenmi ilikiden sz edilmekte, insann psikolojik ve fikr konumu ile sosyal durumu arasndaki balant zerinde durulmaktadr. nsann i lemiyle d lemi arasndaki iliki vurgulanrken, bir topluluu meydana getiren fertlerin psikolojik durumu deiince, sosyal konumlarnn da deitii belirtilmektedi. Burada szkonusu edilen i deiiklik ahlk alann en uzak noktalarna kadar uzand gibi, kiisel ve psikolojik yapnn temellerini de kapsamaktadr. Ayrca bu i deiiklik, bizzat insann kendi yaps ve nefsiyle olan ilikilerinde etkili olduu gibi dier insanlarla da (ister birey, ister toplum olarak) tarih hareketin seyri ile de ilgili grnmektedir.

Kuran, birey-toplum, ilikilerine deinirken, bazen bireyin nceliine dikkat ekmekte (5/Mide, 105), bazen de toplumun belirleyicilik balamndaki anahtar roln teyit edici (6/Enm, 108) ifdeler kullanmaktadr. Ayrca Kuran kendilerini mustazaf olarak tanmlayan (4/Nis, 97) insanlarn, sorumluluklarndan kurtulmak iin kendi zayflk ve ezilmiliklerini mzeret olarak kullanamayacaklarn, nk zayflklarnn asl sebebinin toplumsal basklar karsnda kendi kiiliklerinin ve sorumluluklarnn farknda olamaylar olduunu belirtmektedir. Bu nedenle Kuranda insann sorumluluu zerinde durulmu, bireyin bu sorumluluunu canl tutacak ve onu toplumsal yozlamalara kar direnli klacak emr-i bil-marf, nehy-i anil-mnker ilkesi yerletirilerek bireyin korunmasna ncelik verilmitir.

Kuran kssalarna genel bir gz atldnda da, peygamberler ve tarihsel din nderlerin toplumlarna rehberlik ederken karlatklar glkleri, bu ilkeye kar gsterdikleri kararllk ile amay baardklar grlmektedir.

Toplumsal Deime Din ve toplumsal deime arasndaki ilikiler deerlendirilirken, bir yandan toplumsal deimenin din zerindeki etkileri, dier yandan da dinin toplumsal deime sreci ierisindeki rol zerinde durulmas gerekmektedir. Bu balamda din, bir ynyle toplumsal deimeye engel tekil ederken, bir baka ynyle de deimenin temel faktr eklinde fonksiyon grebilmektedir.

Toplumsal deime asndan din, insann tutum ve davranlarn, insanlararas ilikileri ve toplumsal hayat belirleyici temel zellikleri tamas nedeniyle deime srelerini, kiilik ihtiyalarnn karlanmasn veya engellenmesini nemli lde etkilemektedir. Bu etkileimde sosyal yapdaki deimelerin din hayata yansyan yn de gz nnde tutulmas gereken bir boyut olmaktadr. Dinin fonksiyonellii ile toplumsal hayatta girdii etkileimleri, onun vahye dayanan zellikleri darda braklarak anlalamayacaktr.

phesiz bir toplum kendilerinde bulunan (gzel meziyet)i deitirmedike, Allah onlara verdii nimeti deitirmez (8/Enfl, 43). Toplumlarn bamsz bir varlk olarak, genel tarih srelerden farkl bir sorumlulua sahip olduu grlr. Toplumlarn tarih ierisinde yer ald olumlu ya da olumsuz pozisyonlar, kendi fiillerinin bir sonucu eklinde olumaktadr. Bylece toplumsal deimenin, toplumun kendi i dinamiklerine ve insan sorumluluklarna bal olduu ne kmaktadr. Allahn toplumsal deime ile ilgili snnetleri, insanlarn hr irdeleriyle setikleri eylemlerin sonularyla karlamalar eklinde gereklemektedir. Allah herhangi bir toplumun durumunu (onlara verdii nimet ve stnlkleri ya da iyi-kt herhangi bir durumu) onlar kendi z benliklerindekini deitirinceye kadar deitirmemektedir.

Allahn bir toplumda meydana getirdii deiim, insanlarn ve toplumun kendi irdeleriyle gerekletirdikleri sosyal deimelerden bamsz ele alnamayacak bir ilikiye dayanmaktadr. Bu sebeplilikte, Allah toplumsal irdenin deiimini ncelikli art olarak koymutur. Bu durum birey plannda geerli olmayp toplumsal alana ait bir zellik olarak uhrev olmaktan ok, dnyev bir nitelik tamaktadr. Bu iki deiimden birinin dierini gerektirecek biimde nedensel bir sreci ierdii grlmektedir. Zira Allah, belli fiillerin ardndan bu sonular yaratmaktadr ve bu sonularda deta Allahn doal dnyada yerletirdii yasalarn ilerlik gstermesi gibi dorudan olumaktadr.

Kuran, tarih srecinde toplumlarn eitli ynlerde yaadklar deiiklikleri onlarn irdelerinden bamsz gelien bir sre olmadn temel bir vurgu olarak srekli dile getirmektedir. Her deiimin odak noktasnda ise, bizzat insann kendisi bulunmakta olup deiiminde yaratcs olmas itibaryla var oluun merkezi olan Allah, deiimle ilgili yaratn insann hr eylemine bal klmtr (bak. 8/Enfl, 43; 13/Rad, 11).

Kuranda ad geen ortak kader (bak. 7/Arf, 34), toplumsal kbet (bak. 27/Neml, 51; 40/Mmin, 5) gibi kavramlarn ise tarih ierisinde toplumlarn deiimine etki eden baz dinamiklerin bulunduuna iaret ettiini sylemek mmkndr. Ftratndan (yaratlm insan tabiatndan) sapan ve insanln yitiren bir birey gibi, toplumlar da ayn kbete urayabilirler.

Toplumlar arasndaki farkllklar genellikle bireysel deerlerin btnyle sosyal yapya ve kltre yansmasyla olumaktadr. Doal olarak toplumlarn sosyal yaplarnda ve kltrlerinde birtakm biim ve karakter farkllklarna ramen, ortak insan bir z tadklarn sylemek mmkndr. Kuran bu zellikleri dolaysyla toplumu, kendine zg bir varoluu, sorgulama ve deiim yapabilme dinamikleri olan bir varlk gibi deerlendirmektedir. nk bu anlamda tarihsel srete toplumlar da, bireyler gibi sorumluluk sahibi olarak irdeleriyle ynlenen bir hayat yaamaktadrlar.

Ancak toplumsal deiimin yn lh irdenin belirledii dorultuda olmaldr. nsanlar, bireysel ve toplumsal irdelerinde diledikleri gibi davranma hakkna sahip olmakla birlikte, kendilerine verilen emanetin (bak. 33/Ahzb, 72) bir gerei olarak ftrat temelinde ahlk amalara uygun deiimleri yaamakla da sorumlu olmaktadrlar. Toplumsal sorumluluklarn ve hedeflerin yerine getirilebilmesi toplumun kendi i dinamikleriyle deiim yapabilme gcne ve irde serbestisine sahip olmasna bal olduu iin insanlara bu imknlarn tannd sylenebilir. Bu durum neticesinde doal olarak Allahn kendine zg kld deiimin, toplumun kendi irdesiyle gerekletirdii deiimden nce meydana geleceini ummak snnetullaha aykr bir tutum olacaktr. Ayrca byle bir eilim, insann yerini, sorumluluunu ve kendisine verilen emneti yok sayma gibi olumsuz ynelileri beraberinde getirecektir.

Kuran, gemi toplumlardan rnekler verirken, onlarn cezlandrlma sebeplerini de izah eder. Onlar, sadece kfrleri -hakikate yanamamalar- nedeniyle deil, sular -zulmleri- sebebiyle cezlandrlmlardr. (bak. 11/Hd, 117). Bu cez ve kbetler, toplumlarn kendi ilerinde zulmn ve adletsizliin yaygnlamasn nleyici denetim mekanizmalarn kurmayp seyirci kalmalaryla balayan bir srecin sonunda gereklemektedir (bak. 91/ems, 7-10). Kuran, burada tarihsel sreci aklama/anlamlandrma konusunda bir bak as getirmektedir. Bu anlamda tarihsel sre belli bir amallk tamakta olup toplumlar bu amaca uygun bir akn iinde olmaldr. Bu bak asna gre insan ftratna uymayan her trl yneli, bir bozulma ve hakikatten uzaklama olup bu ynde deiim srecine giren toplumlar da tpk insanlar gibi hesaba ekilecek ve sorgulanacaklardr (bak. 45/C siye, 28).

Kuran, hitap ettii toplumun yabancs olmayan, bilinen bir tarih kltrne iaret ederek tarihsel ve toplumsal deimeler zerinde durmaktadr (bak. 9/Tevbe, 70; 22/Hacc, 42, 46; 25/Furkan, 40). Kuranda d kavminin belirgin bir zellii olarak olduka gl ve gcnn fazlasyla farknda bir toplum olduu belirtilir (bak. 41/Fusslet, 15; 89/Fecr, 6, 8). Ayn ekilde Semud toplumu da ileri bir refah dzeyine sahiptir (bak. 7/Arf, 74). Ancak bu toplumlarn iinde bulunduu lks hayat, onlar adletten uzaklatrm ve mfsit, haddi am bir toplum haline getirmitir. Toplumda bir kesim lks iinde yaarken, dier bir kesimin seflet eaktii toplumsal dengesizlikler meydana gelmitir. Slih Peygamberin, halk bilinlendirme abalarna ramen, toplumu slah etmeye g yetiremediini ve sonuta d kavmi gibi (bak. 26/uar, 128, 129), Semud kavminin de cezlandrld anlalmaktadr (27/Neml, 51, 53; 91/ems, 11, 12). Dier helk olan kavimlerle ilgili de benzer durumlar szkonusudur.

Kurann genel olarak, tarihsel seyir ierisinde aktarm olduu toplumsal deiim srelerinin, ahlk bir amallk tad grlmektedir (bak. 20/Th, 47, 48). Buna gre Allah tarihsel srete bakalaryla ilikilerinde adletin, iyi davrann ve doruluun asgar artlarn bile yerine getirmeyen bir toplumun ilerlemesine ve baz stnlklere sahip olmasna izin vermemektedir. Ahlk adan stn olanlar, tarihin ahlk konumlu bir sre olmas nedeniyle zirveye karken, aada olanlar k ve yok oluu yaamaktadrlar. Her iki durumda da karlalan sonu, ncelikle toplumlarn kendilerinde olan deitirmeleriyle gereklemekte, Allah onlara yneldikleri tercih ve iledikleri fiiller sebebiyle yaptklarnn karln vermektedir. (2)

Sosyal Deiimin Dinamikleri Sosyal deiim kavram, bir toplumun iinde meydana gelen deiimi ifde ettii gibi, toplumlar aras deiimi de ifde etmektedir. Bir toplumun dier bir toplumun yerini almas gibi byk bir deiimin dinamiklerini veren Kuran, ayn toplum iindeki deiimlerin dinamiini de vermektedir. Bir toplumun iinde olan deiimler, toplumlar aras meydana gelecek olan deiimlerin de dinamiini oluturmaktadr. Toplumlar aras deiimleri Yce Allah iyiden yana murd ederken, ayn toplum iindeki deiimlerin hem iyi hem de ktden yana olabileceine de iaret etmektedir. Yce Allah bir toplumu ykarken, yerine kesinlikle iyisini getirir ve bu deiimi daima iyiden yana ve iyinin devamll amacn gderek gerekletirir.

Toplumlar aras ayn toplum iindeki bu deiimin insanlk tarihi boyunca var olduunu Kuran bir ilke olarak koymaktadr. Deimeyen tek eyin bizzat deiimin kendisi olduu kanununa dikkat ekmektedir. Dier taraftan deiimin en byk amacnn kalite olduu da ortaya kmaktadr. 3/l-i mrn Sresinin 140. yeti, srekli deiime iaret etmektedir. yet yledir: Eer siz bir acya uradnzsa, o kavim de benzer bir acya uramtr. O gnleri Biz, insanlar arasnda deitirir dururuz. Ta ki Allah, iman edenleri ortaya karsn ve aranzdan hitler edinsin. Allah zlimleri sevmez. yette yer alan o gnleri Biz insanlar arasnda deitiririz ifdesi, zaman denen eyin, her yeniyi eskittiini, eskiyen eyin yerine doal olarak yenisinin geleceini, bu deien eylerin bazen insanlarn, yani baz toplumlarn lehine, bazlarnn da aleyhine cereyn edeceini gndeme getirmektedir. Deiim olmasayd, toplumlar ktnn rmlnden kurtulamayacaklard. Deiim onlar yeni bir oluuma, ufka ve aydnla tamaktadr. imdi bu deiimin dinamiklerinin neler olduunu aklayabiliriz: lh irde, vahiy ve peygamberler, ilim, slih amel (yararl i yapmak), sevgi, hell lokma, siyset (sosyal messeseler kurmak, toplumsal bar ve gveni temin etmek, istire ve eitim) (3)

Kuran ve Deiim

Kur'an, Hz. sa'dan 610 yl sonra yeni ve son bir Rasl (s.a.s.) ile balayan zulumattan nura k hareketinin klavuz kitabdr. 23 yl sren bir devrim hareketinin yol gsterici metinlerinin (yetlerinin) bir araya getirilmesiyle olumutur. Bu adan Kur'an 23 yllk bir toplumsal deime mcdelesi iinde yetlerin anlalabilir. inmesiyle beraber Raslullah harekete gemi, iinde yaad toplumu bu yetlerle deitirmek iin gece gndz almtr. Nihyet ars kendi

doup byd Mekke'de deil; Medine'de yank bulmutur. Orada toplumun lideri olarak peygamberliine devam etmi, 10 yl iinde insanlk iin rnek bir toplum modeli kurulmutur. Bu esnada yzlerce yet nazil olmu, ilk gnden son gne kadar harekete srekli Kur'an rehberlik etmi, Raslullah da uygulam, yetlerin pratie geirilmesinde Kur'an'n mcessem bir ifdesi olmutur.

Kur'an, Peygamberimiz'in en byk mcizesidir. Dier mcizeler, belirli bir zamanda ve belirli bir yerde yaayan snrl saydaki insann ahid olduu olaanstlkler olduu halde; Kur'an, her corafyada, Peygamberden sonra her tarih diliminde yaayanlar iin apak grlen bir mcizedir. Edebiyat ynyle mcizedir, benzerinin yazlamayaca iin mcizedir, problemlere zm getirip lmcl hastalklara ifa olduu iin mcizedir, evrensel hakikatleri ihtiva etmesi ynyle mcizedir. Deitirilmesi gerekmeyen, eskimeyen ve en dil kanunlar iermesi ynyle mcizedir.

Tarih, corafya, cinsiyet, maddi farkllklara ramen tm insanlar her ynyle kuatmas, her topluma ve her bireye k yollar gstermesi ynyle mcizedir. Okunmasyla, kolay renilmesiyle, okunuunda ruhlar arndran, dinlendiren hengi, musikisi ile, ruhlar huzura kavuturan, gnlleri titreten nameleriyle

mcizedir. En ok okunan kitap olmas, en ok ve en kolay ezberlenen kitap olmas ynyle mcizedir. Anlamlarnn derinliiyle mcizedir. En doru, en gzel kelam olmas, bktrmamas, okunduka gzelliinin artmas ynyle mcizedir. Bitmeyen hazineleriyle, gaybdan verdii haberlerle mcizedir...

Btn mcizelerinin yannda Kur'an, tarihin akn deitirmi, en kkl deiiklikleri gerekletirmi, en salam nizam oluturmu, pratikte muhteem meyvelerinin grld, her isteyene nimetlerini sunan bir aatr. Kendisine ynelenlere srlarn aan, hazinelerini saan gkten inen muazzam bir sofradr. Gklere doru trmanmak, ykselmek isteyenlere Allah'n uzatt kopmaz bir iptir. Tarihin ahid olduu en byk devrim, Kur'an'n gerekletirdii inklabdr. Kur'an, kiileri ksa zamanda, tepeden trnaa deitirdii gibi; toplumlar da nuruyla ihya etmi, diriltmi, deitirmi, dntrmtr.

Fert plannda szgelimi, Eb C ehil'in samimi arkada, eli silahl katil aday mer, Peygamber'i ldrmeye giderken kendisi dirilmi, dinledii Kur'an onu bir anda deitirivermitir. Kzn topraa diri diri gmen mer, Kur'an sayesinde insanlar ihya eden, karncay ezmemek iin yere dikkatli basan merhamet ve adalet timsali Hz. mer oluvermi. Fert plannda tek tek yaanan bunun gibi saysz rnekler yannda, Kur'an, toplumu da, dzeni de kkten deitirmitir. Kabile halinde yaayp, sk sk birbirlerine saldran, o gne kadar tarihte ciddi varlk gsteremeyen, devlet ve medeniyet nedir bilmeyen baldr plak insanlar, Kur'an'n gerekletirdii inklap sayesinde ok ksa bir zaman iinde ktada at koturan, en byk devlet ve medeniyet olmular.

Gerek Anlamda Dnyann Grd En Kkl Deiim ve Dnm Gerekletirerek a Kapatp a Aan Sadece Kurandr: Kur'an a kapatp a amtr. Hemen her konuda olduu gibi, cahiliyyenin a anlay da cahilcedir. nsanln hattndaki en byk fay krlmasn da hakk grmek istemedii iin grmezden gelir, farkl a anlayn zanna ve uydurmalara dayanarak deerlendirir. slm'n a anlay, tevhid mcdelesini yanstan olaylarda, vahyin verdii doru haberler ndadr. lk insan, ayn zamanda ilk peygamberdir. l'l-azm denilen byk peygamberler de a kapatp a am devrimci liderlerdir. Nuh tufan, o tarihte ve sonraki etkileriyle yeni bir a belirler. brahim (a.s.) putperest aa destans meydan okumalar ve mcdeleleriyle tevhid an yeniden oluturan inklabn ke tadr. Musa (a.s.) ve sa (a.s.) da yle. Ve en byk inklab, Kur'an'n yapt inklab; en byk inklab da Hz. Muhammed (s.a.s.)'dir. Kur'an'la cahiliyye a kapanm; mutluluk a balamtr. Kur'an'la birlikte Kur'an'n oluturduu yeni an ad asr- saadet; inklab insann ad da mslman'dr artk. Dier devrimler, adna inklab denilemeyecek basit, snrl, sahte, avutucu deiimlerdir. Daha dorusu zindanlar deitirmenin adna devrim denilmeye balanmtr. Karanlklar, zulmler, zindanlar arasndaki deiikliin adna devrim; kak deiikliklerin veya tahmine ya da uydurmaya dayanan zaman dilimlerinin ad a olamaz.

nsanlk, bugn bilmem kanc cahiliyye ann karanlklarnda yayor. Kur'an'da "cahiliyye" kelimesi drt yerde geer. Bu drt yet, cahiliyyenin drt zelliini belirtir. C ahiliyye, slm'a zt, putu bir inan sistemidir. (bkz. 3/l-i mran, 154) C ahiliyye bir hayt felsefesi, taassup ieren bir yaam biimidir (bkz. 48/Fetih, 26). C ahiliyye ahlakszlk, hayszlktr (bkz. 33/Ahzb, 33). Ve cahiliyye bir devlet anlay, bir ynetim biimidir: "Yoksa onlar, cahiliyye hkmn, idaresini mi istiyorlar? yi anlayan bir topluma gre, hkm Allah'tan daha gzel kim var?" (5/Mide, 50). C ahiliyyenin temel vasflarndan klelik hl hkmn srdrmektedir. nsanlar bugnk modern cahiliyyede eytann, nefislerinin, heva ve heveslerinin klesi durumunda yaarlarken; bir yandan da kullara kullukklelik yapmaktalar. Yabanc emperyalistler ve yerli smrcler modern klelii devam ettiriyorlar. Eski cahiliyye devrinde baz insanlar kzlarn diri diri topraa gmyorlar, kzlarnn dnya haytlarn yok ediyorlard. Gnmzdeki modern cahiliyyede kz-erkek btn ocuklar, ldrlmelerin en ktsne mahkm ediliyor. ocuklarn ftratlar bozulduu ve m'mince yaatlmad iin hiretleri, ebed haytlar mahvediliyor. (Tabii, krtaj, intihar, uyuturucu gibi eyleri saymaya gerek grmyorum.) Ksaca, Kur'an gelip cahiliyyeyi deitirmeden neler varsa, modern biimde bugn de, buralarda da arz- endam etmektedir.

Peki, Kur'an, ayn Kur'an olduuna gre, bugnk cahiliyyeyi niye deitiremiyor? Bugnk insanlar Kur'an okuduklar halde, niin karanlklardan syrlp deiik bir kimlie brnemiyor? Yani Kur'an, niye artk inklab yapamyor? Kur'an deimemitir ama, Kur'an okuyanlar bakalamtr. Kur'an anlay, Kur'an'a bak, Kur'an'a yaklam deimitir. Kur'an, ayn Kur'an'dr ama, Kur'an'a ynelmesi gereken insan, Kur'an'a sahabe gibi ynelmiyor. eme, bindrt yz yldr akmaktadr. Bu gne kadar onun hayt veren lezzetli suyunu ienleri sulad, nimetlendirip dirilttii gibi, hl canlandran rahmet suyunu sunmaya devam etmektedir. Ama biz, kabmz o emenin altna tutmuyor, emeden yararlanmay bilmiyorsak su elbette emenin deil; bizimdir. Karanlklarda yaayan insan emenin yolunu unutmu olabilir ama, emenin suyundan az da olsa tatm olanlarn yapmalar gereken byk grevleri olmaldr. Hele o emenin yan bandaki yangnlar farkeden itfaiyeci (davet ve teblici) grevini yapmyorsa, karanlktan yararlanarak yangn karan ve deiik aralaryla yangn krkleyenler kadar, o da sulu deil midir? Kendilerini ve toplumlarn deitirmek isteyenlere Kur'an yardma hazrdr; referanslar, rnekleri ortadadr. Deiim ve dnm projelerini, kendisine yneleceklere sunmaya, yol gstermeye, yollarn aydnlatmaya hazr beklemektedir.

"Elif, Lm, R. Bu Kur'an, yle bir Kitaptr ki, insanlar Rablerinin izniyle zulumattan nura, hereye galip ve hamde layk olan Allah'n yoluna karmak iin onu sana indirdik." (14/brahim, 1) "O (Kur'an) sizi zulumattan nura karmak iin apak yetler olarak kuluna (Peygamber'e) indirilmitir." (39/Zmer, 39) "O bir peygamber gnderdi; Allah'n aklayc yetlerini sizlere okuyor ki iman edip slih amel ileyerek zulumttan nura kasnz." (65/Talk, 11)

Zulumt, karanlklar demektir. Zulm kelimesi de ayn kkten gelmektedir. Dolaysyla Nur kaynandan gelen aydnl kendine veya bakalarna engelleyip karanlklar tercih, bir zulmdr ayn zamanda. O yzden "Allah'n indirdii ile hkmetmeyenler, zlimlerin ta kendileridir." (5/Mide, 45). Nur, tek olduu halde; karanlklar, yanllarn says kadar oktur. Allah, yeryzn madd k kayna gneten mahrum yaratmad, bir an olsun mahlukatn ksz brakmad gibi; gnlmz ve yolumuzu aydnlatan nur'dan da bizi mahrum brakmam, eli ve Kitap gndermitir. Karanlk, ftr deil; rzdir. Karanlklar, k kaynayla irtibatn kesilmesi olduundan zlim insann nur dmanlnn neticesi oluturduu zindanlardr. Zindan; ktan, nurdan uzak yaansn diye insann kendi eliyle rd duvarlardr. Ahiretteki cezann sebebi, dnya haytn kendine ve bakalarna zindan etmektir. nsan, asr- saadetteki insan mutlu eden kurallar deil de; zindan, zindanlar tercih ediyorsa, kendisi bilir. Ama, bakalarna zindan hayt yaatmaya kimsenin hakk yoktur. Saadet asr insannn saadetine benzer bir mutluluu, burada balayp orada bitmeyen mutluluu, insana ok gren tutlartar tarafndan bin edilmitir zindanlar. "Allah, m'minlerin dostudur, onlar karanlklardan nura (aydnla) karr. nkr edenlere gelince, onlarn dostlar da tuttur. O, onlar nurdan (aydnlktan) alp karanla gtrr." (2/Bakara, 257) Zlim insan, a kar gzlerini kapatm, karanlklar iinde yaamay tercih etmi, Allah'n "gzleri vardr, onlarla (grlmesi gerekeni) grmezler" (7/A'rf, 179) dedii krl semi, kendine de yazk (zulm) etmi insandr. Zlimlerin en bykleri olan tutlar ise, gren gze dman olan, bakalarn da krle zorlayan k (nur) dman vahilerdir.

Karanlklar, korkuyu meydana karr. Bu korku, yanl bir korkudur. Allah korkusu, yani takv deil; vehimlerden oluan korkudur; fobidir, a kalmaktan, insanlardan... ksacas korkulmamas gerekenlerden korkmaktr. Karanlklar, eytanlarn faaliyetleri iin uygun bir ortam oluturur. Karanlklar, insann nn ve ilerisini (istikbalini) grmesine engeldir. Yolda ne gibi tehlikelerin olduunu grp bilemez karanlklarn insan. In yardmn reddettiinden, nurla, gz nuruyla grerek iini yapamaz; yapp ettiklerini ancak el yordamyla yapar, krebe gibi tuttuunu yakalar. Fili de tuttuu yeriyle tanr ve tantr.

Aydn insan, mnevver insan, cahiliyye karanlklarn reddedip, bir ad da "Nur" olan Allah'n Kitabyla nurlanp bakalarn aydnlatmaya alan insandr. Kur'an'la ba kopmu insan, aydn deil; olsa olsa kara karanlklarn kapkara adamdr. Kur'an'sz hayt, karanlklarn nuru boduu vahi bir hayttr, zindan haytdr, krlerin haytdr. "Kim benim zikrimden (Kur(an'dan) yz evirirse phesiz onun skntl bir hayt olacak ve biz onu, kyamet gn kr olarak haredeceiz. O: 'Rabbim! Beni niin kr olarak harettin? Oysa ben, hakikaten grr idim!' der. (Allah) buyurur ki: te byle. nk sana yetlerimiz geldi; ama sen onlar unuttun. Bugn de ayn ekilde sen unutuluyorsun. Doru yoldan sapan ve Rabbinin yetlerine inanmayan ite byle cezalandrrz. Ahiret azab, elbette daha iddetli ve daha sreklidir." (20/Th, 124-127)

Bugn fert ve toplumlar Kitap ynlendirmiyor. Vatandaa "Kitapsz!" denildiinde hemen herkes bu sz byk bir hakaret kabul eder ama, yaayyla bu sz hak edip etmediini dnmez. Kitapsz toplumdur cahiliyye toplumu. Devlet, Kitapsz devlettir. ldkten sonra sorulacak sorulardan birinin "Kitabn ne?" sorusu olaca hadis-i eriflerde bildirilmitir. "O gn onlarn azlarn mhrleriz; yaptklarn bize elleri anlatr, ayaklar da ahitlik eder." (36/Ysin, 65) Kitabn ne, sorusuna o gn ellerimiz "falan gazete", "filnn nutku", "falan anayasas", ya da "u kanal", "bu televizyon"... diyebilir. Yani, Kitabmz diye iddia ettiimiz Allah'n Kitab yerine, bize yn veren, bizim O Kitap'tan fazla okuyup baktmz, etkilendiimiz, uyduumuz ne ise vcudumuz yalan da syleyemeden onlar itiraf edecektir. "Kitabm Kur'an" sz bir tekerleme ve bir iddiadan m ibrettir, yoksa tmyle yaaymza yn veren gerei mi yanstmaktadr? nanmak, inandn yaamaktr. Atein yakc olduuna inanan, kolay kolay elini atee uzatmaz.

Kurn- Kerimde Deiimle lgili Kavramlar

Kurn- Kerim, tarih sre ierisinde deimeyen ftr deerleri ve toplumlarda meydana gelen deiim olaylarn farkl kavramlar kullanarak zikreder. Deime olgusuyla ilgili ok sayda Kuran kavram vardr. Bunlarn bir ksm bireysel deiimle, bir ksm da toplumsal deiimle ilgilidir. Kurn- Kerim, toplumsal deiimi ele almadan nce, onun temelini oluturan bireysel deiimi, psikolojik, yani mnev deiimi ve onun getirecei fazileti/kaliteyi aklar ve onun dinamiklerini belirler. Bireysel, yani psikolojik/mnev deiimle ilgili olarak Kuran akl, kalp ve nefis kavramlarn ve bunlara yakn anlamlar olan baz kelimeleri kullanr. Toplumsal deiimle ilgili olarak da Kuran tayr, tebdl, tahvl, inklp, tedvl, tahrf, tasrf ve snnetullah kavramlarn kullanr.

a) Kurn- Kerimde Bireysel/Psikolojik Deiimle lgili Kavramlar: Kurn mnda akl, kalp ve nefis ele alndnda, insann insanln belirleyen bu merkezin olduu grlecektir. Kuran ve genel anlamda eitim, bu merkezlere ynelik faliyet gstermektedir. Kuran, insan btncl bir yaklamla ele almakta, akl, kalp ve nefis gibi nemli merkez ve kabiliyetlerin topland yerleri gelitirmeye, ilevlerini belirlemeye, insann faziletini arttrp olgunlatrmaya ve kaliteli rn retmeye sevk etmektedir. nk Kuran, slih amelin, yani kaliteli eylemin kaliteli bir akl faliyeti, ak/selm gnl ve disipline edilmi bir nefis ii olduunu ne srmektedir. Fazilet, kalite gibi insanln ana hedeflerini izerken Kuran, gelimeye, deimeye ak bir akl, gnl ve nefse sahip olmay art komaktadr. Bir bakma Kuran, fazilet ve kalite aacnn, insann akl, gnl ve nefsine kk salp gda aldn insanla haykrmaktadr.

Akl kelimesi, Kuranda hep fiil olarak kullanlr. Akl, Kuranda anlamak, dnmek, birletirmek/ba, kendini kritize etmek anlamlarnda kullanlr. Akl mnsna gelen Kuranda baka kavramlar da vardr. Bunlar: Lubb, nuh, hicr, hilm, mirre kelimeleridir. Lubb, Kuranda dnmek, bir eye balanp vazgememek, t ve ibret almak, semesini bilmek anlamlarnda kullanlr. Akl, Allahn emirlerine muhtaptr. Kuranda akl ve lubb kavramlaryla ifde edilen yetlerde akln kullanan insanlarn zellii olarak unlara vurgu yaplr: man, dnmek, semesini bilmek, t ve ibret almak, namaz gerei gibi klmak, Allaha hayet/sayg duymak, ahde vef, antlamay bozmamak, Allahn bitimesini emrettii eyleri bititirmek, hesaplarnn kt kmasndan korkmak, takv, zikir, Allah rzs iin sabretmek, fakirlerin elinden tutmak, ktl iyilikle defetmek.

nsann geliimi, deiimi ve kalitesini temin eden merkezlerden biri de kalptir. Kuranda kalp, farkl zelliklerle karmza kar. Bunlardan bir ksm bazlarnn olumsuzlua doru deimesini ifade eden zelliktedir. Yani, kt deiimlerin oluturduu kalp eitleridir. Bunlar: Kat kalp, talam kalp, kilitli kalp, rtl/klfl/perdeli kalp, hasta kalp, dank kalp, mhrlenmi kalp, gnahkr kalp, pheci kalp, benzeen kalpler, korkan kalp, gfil kalp, mnfk/iki yzl kalp, kr kalp, kfir/inkrc kalp, chil kalp. Bunun yannda Kuran, iyi yndeki deiimlerin oluturduu kalp eitlerinden de bahseder: lh vahye ev sahiplii yapan kalp, iman eden kalp, kaynaan kalp, selm kalp, sknet bulmu kalp, hu duyan kalp, mnb kalp, hidyete eren kalp, yumuak kalp, takv ile imtihan edilen kalp, titreyen kalp, akleden kalp, tatmne/doyuma ulam kalp. Kalp anlamnda Kuranda yer alan baka kavramlar da vardr. Bunlar: Fud ve sadr kelimeleridir. Kalbin sorumluluk grevinin olduu fud kelimesiyle vurgulanr. Fud kelimesiyle kalbin u zelliklerine Kuranda vurgu yaplmaktadr: Tasdik etmek, hasret ekmek, bilgi ile beslenmek, insana meyletmek, kendine dnmek. Sadr kelimesiyle kalbin u zelliklerine vurgu yaplr: Sadr/kalp phenin merkezidir, srlarn sakland yerdir, gcnn snrnn farkna varr, nimete hamd eder, hakikati anlar, kibrin bulunduu yerdir, korkunun bulunduu yerdir, hasedin merkezidir (Geni bilgi iin bak. Bayraktar Bayrakl, Kuranda Deiim Geliim ve Kalite Kavramlar, s. 45-166).

nsan bireyi ile ilgili deiim ve geliimi temin eden merkezlerden biri de nefisdir. Nefis kelimesi Kurn- Kerimde u anlamlara gelir: Zt (Allahn zt), kii, cevher, can, i, ve kalp. Nefsin olumsuz zellikleri daha ok Kuranda hev kavramyla ifde edilir, nefsin kt arzu ve istekleri anlamnda kullanlr. Nefsin geliim ve deiim zellikleri olarak u mehur ifdeler Kurandan karlmtr: Emre nefis, levvme, mlhime, mutmainne, rzye, marzyye nefis.

b) Kurn- Kerimde Sosyal/Toplumsal Deiimle lgili Kavramlar:

Deiimin, gelimenin ve kalitenin bir de toplumsal boyutu vardr. nsan aklnn, kalbinin ve nefsinin geirdii deiim, gelime ve olgunlama, doal olarak topluma yansmaktadr. Toplumsal oluumlarn temelinde, insan psikolojisinin varln inkr etmek mmkn deildir. Kalitesiz/erdemsiz fertlerin kaliteli bir toplumu meydana getirmeleri imknszdr. Toplumsal kalite, psikolojik, yani bireysel kalitenin iareti olmaktadr. Sosyal deiimi, psikolojik deiimle beraber ifde eden kavramlar tayr, tebdl, tahvl, inklp, tedvl, tahrf, tasrf ve snnetullahtr.

Tayr: Deiimle ilgili anahtar kavramlardan biri olan tayr kelimesi, szlkte deitirmek anlamna gelir. Bir eyin gerek formunu aslndan baka yapmak, deitirmek anlamlar vardr. Rad sresinin 11. yetinde iki kez geen tayr kavram, hem kavm (toplum), hem de enfs (nefis kelimesinin oulu; birey, bireyin kimlii/kendisi) kavramlarna izfe edilmekte, bylece birindeki deiiklik, dierinde meydana gelecek deimeye balanm olmaktadr.

Tayr, daha ok toplumsal deimeyi salayan i dinamikleri, sosyo-psikolojik etkenleri aklayc bir kavram olarak kullanlmaktadr. Rad sresi, 11. yetinde geen m bi kavm ifdesi, deiebilirlik zelliine sahip toplumsal yapda meydana gelen deiim, o toplumda yaayan bireylerde de bir deiiklik meydana getirmektedir. Ve yine tersine bir sre olarak insanlarda meydana gelen deiimlerin de, toplumsal bir deiiklie yol atndan ayn ekilde sz etmek mmkndr (C elaleddin elik, Kuranda Toplumsal Deiim, s. 58).

Tayr kelimesinin kk olan re kelimesinden murt ifdesi, diyt sresinin 3. yetinde gemektedir. Bu yette sabahleyin akn edenler anlamnda kullanlan murt ifadesinden yola klarak bu kavramn cehletin karanln deitirmek, bunun iin cihad edip sava vermek mesaj olarak tavsiye edilmektedir denilebilir.

Toplum ve Nefsin Deiimi: Toplumsal deimin temelindeki dinamik, insan nefsinin, yani ahsiyetinin deiimidir. Bir toplumun fertleri deimedike, Yce Allah o toplumu deitirmeyeceini beyan etmektedir. nsan kendi ahsiyetini ktden yana deitirmekle, Yce Allahn toplumu deitirmesine zemin hazrlamaktadr. Psikolojik deiim, beraberinde toplumsal deiimi getirmektedir. Bylece toplumsal oluumlarn temelinde, psikolojik oluumlarn yatt ortaya kmaktadr. yi toplum, iyi ihsiyetli insanlarn omuzlarnda ykselir ve yrr. Kt ahsiyetli insanlar, iyi toplum kuramaz ve yrtemezler. Yce Allah Enfl Sresinin 53. yetinde

bunu yle ifde etmektedir: Bu byledir, nk bir millet kendilerinde bulunan (gzel meziyeti) deitirmedike Allah onlara verdii nimeti deitirmez. Allah iitendir, bilendir. (8/Enfl, 53)

Yce Allahn yette bahsettii bir kavme verilen nimet, ne mnya gelmektedir? Biz bu nimetleri yle sralayabiliriz:

a) Bir milletin sr olmaktan kurtulup bir (slm) devlet kurmas, (slmn hkim olduu bir siyasi otorite oluturmas) byk bir nimettir.

b) Bu nimet, ekonomik bir nimet de olabilir. Bakalarna boyun eecek ve mnev deerlerinden fedkrlk yapacak kadar muhta olmayan, dnya insanlna din ve rk fark gstermeden ekonomik yardmda bulunan, insan hayatn kolaylatracak bululara yatrm yapan bir millet, byk bir nimete sahiptir. Bize gre, bunlar yapabilenler, millet olma hakkna sahiptir. Dierleri figran olmaktan teye geemezler. Millet olmak, insanla verdiiyle, tarihe ne braktyla, gelecee ynelik ne niyetler beslediiyle ve ne projeler reteceiyle alkal bir kavramdr. Byle bir nimeti Yce Allah, bir toplumdan ok byk bir bunalm olmadan almaz. Bu nimetin deiimi, yani iktidarn elden gitmesi, milletler safnda nde iken geri dmesinin sorumluluu, toplumu meydana getiren fertlerin kendi ilerindeki, nefislerindeki, yani ahsiyetlerindeki deiime yklemektedir. Nefis, yani ahsiyet, nasl deiecektir? Bu soruyu le cevaplandrabiliriz:

a) Yce Allah insana akl ve kabiliyetler vermitir. Nefse fcrunu verdii kadar, takvsn da vermitir. Hayatn kolaylatracak dnme yetenei de bahetmitir. Bu yeteneklerini kullanp devlet olabilecek seviyeye gelen bu toplum, bu kabiyetlerini kullanmazsa, takvdan fcra geecek ekilde deiirse, akla uyacak yerde nefse uyarsa, bu byk bir deiim olur. Zten 10/Ynus sresinin 100. yetinde, akln kullanmayanlarn murdr olduunu gndeme getirmektedir. Temizle pisin arasndaki fark, akln kullanmakla kullanmamann farkn temsil etmektedir.

b) mandan imanszla doru gerekleen bir deiim, ahsiyette byk bir deiimi gstermektedir. 6/Enm sresinin 125. yetinde de inanmayanlarn murdr olduunu beyan eden Yce Allah, ahsiyetin deiimindeki dinamikleri vermektedir. Demek ki insanlar, akln ve inan duygusunu iletmeyen insanlarn oluturduu toplumun temelinden sarslaca ve byk bir deiime urayacan bilmelidirler. Bundan u gerei karyoruz: Kendine sahip olamayan insanlar devletlerine, toplumlarna sahip olamazlar.

c) Nefisteki deiim, hakk ona tbi klmakla gerekleir. Nefsini hakka, geree deil de, hakk ona tbi klmak, sadece toplumu deil, kint temelinden sarsacak bir deiimi meydana getirebilir. Yce Allah bu deiimin gcn 23/Mminn sresinin 71. yetinde yle aklamaktadr: Eer hak, onlarn hevsna, kt arzularna uysayd, mutlaka gkler ve yer ile bunlarda bulunanlar bozulur giderdi. Hayr, Biz onlara an ve ereflerini getirdik, fakat onlar kendi ereflerine srt evirdiler.

Tm kint sarsacak kadar gl olan insan nefsi, deiime uraynca toplumu toz-duman etmektedir. Bir insan iin nefis, ama olamaz; ama haktr, doruluktur, ereftir, gzelliktir, iyiliktir. nsann bunlara srtn evirmesi, toplumsal depremin olumasna sebep olmaktadr. Nefiste olan deitirmek demek, takvy brakp Allahn yetlerini terk edip hevya tbi olmak demektir. Yce Allah bunu yle anlatyor: Dileseydik elbette onu bu yetler syesinde yceltirdik. Fakat o, dnyaya sapland ve hevsnn peine dt. Onun durumu, tpk kpein durumuna benzer. stne varsan da dilini karp solur, varmasan da dilini karp solur. (7/Arf, 176)

Hev insan yere doru eker, onu hayvanlatrr. erefli bir yaratk olmaktan kp kpekleen bireylerin toplumunda, elbette deiim olacaktr. yette yer alan yere sapland kald cmlesi, deiime ak olmamay ifde etmektedir. Yere aklp kalan insan kimse yceltemez. Bu insanlarn kafas statiktir, ufku dardr ve taklit iinde olduklarndan, deiime ve ycelmeye ak deildirler.

Dier taraftan hevlarna (nefislerinin kt arzularna) bal kalmalar da, onlara daima tenkiti bir huy kazandrmaktadr. Yce Allah, hi deimeyen ve her zaman baran bir kpekle onlar anlatr. Yere aklan insan, yani deimeyen insan kpee benzer; nk o kpek her zaman ayn hareketi yapar, kendisini deitiremez ve bir kltr oluturamaz. Nefsine tbi olan insan da kpee benzer, nk nefsinin peinde koan insanlar, yeni bir ey retemezler, onlar retilen yeni eyleri sadece tenkit ederler. Baka bir fikir ve icat yapamayan ve yapanlarn kymetini bilmeyenler, durmadan havlayan kpek gibi, sadece ykc tenkit ederler. Bu yenilikler ve deiimler kendileriyle alkal olsa da olmasa da bu ykc tenkitlerine devam ederler. Deiime ak olmayanlar ve kendilerini deitiremeyen veya deimeyenler ycelemezler. Kpekler gibi bir uultu karrlar ve deiimi engellemeye alrlar.

te Yce Allahn yetleriyle insanlar yceltmek istemesi, insanlk iin bir nimettir. Bu nimeti nefsin uruna kurban etmek, bir toplumun ykm demektir. nsan nefsindeki takvy, fcra fed edince, nefiste byk bir deiim meydana gelecek ve bu deiim de lh irdeyi etkileyecek, neticede Allah da o toplumu ktden yana deitirecektir. Bylece Yce Allah, psikolojik deiimin neticesi olarak, sosyolojik deiimi gndeme getirmitir. Yukardaki 7/Arf sresinin 176. yetinde ele ald konu ve benzetmeyle Yce Allah, insanlarn dnmelerini temin etmek istediini yetin sonunda belirtmektedir.

13/Rad sresinin 10-11. yetleri, insanlarn nefislerini deitirmekle neleri deitirdiklerini aklamaktadr. Bu yetler bize, Yce Allahn insann nefsindeki btn oluumlar ve deiimleri bildiini retmekte ve bu deiimlerin ardndan Yce Allahn toplumlar deitirdiine dikkat ekmektedir. Nefsini deitiren insanlar, aslnda Allah Telnn irdesini etkilemektedirler. (Bu fiil dularyla) Toplumlarnn deiimini Ondan istemektedirler. Nefsinin ktln ne karanlar, toplumdaki kt davranlardan zevk almaya balar ve o kt davranlar retenleri yceltirler. Aslnda bu tip davranlar, iyinin ktye fed edilmesi, ktnn huzrunda kurban edilmesidir. Yce Allah da iyinin yok olmasn istemedii iin, kty isteyenlere ktlklerini verir ve bu veri toplumu temelinden deitirip kertir.

8/Enfl Sresinin 53. yeti ile 13/Rad Sresinin 11. yetlerinde yer alan enfs kavram; ahsiyet, kimlik, kiilik, karakter mnlarn iermektedir. Demek ki toplumlar deitiren en nemli etken, kimlik bunalmdr. te yetler, bu kimlik bunalmnn nelere mal olacana k tutmaktadr. Her toplum kendi kltrn olutururken, ayn zamanda fertlerine de bir kimlik kazandrr. Bu kimlii deitirmeye kalktklar an, toplumlarnn kimlii de doal olarak deiecektir.

Tayr kavram, Nis sresinin 119. yetinde Allahn yaratn deitirmek anlamnda kullanlmaktadr. eytann insana kar faliyetlerinin eytann azndan belirtildii bu yette belirtilen bu tayrin, bir eye zarar ve hastaln, yani olumsuz deiimin Fahreddin Rz, yolla geldiine iaret etmektedir. Bunlar: Karm, noksanlama ve bozulmadr (B. Bayrakl, s. 180-186).

Tebdl: Tayr kavramnn bir eyin kendinde deiiklik yapmak anlamndaki tanmyla e anlaml olan tebdl de, toplumsal deimeyle ilgili bir baka Kuran kavramdr. Mutlak deiim iin kullanlan tebdilin szlk anlam, bir eyin baka bir eyi bakalatrmas, baka klmasdr. Bu anlam, bir eyi kaldrp yerine baka bir eyi koymak veya bir eyin kendinde deiiklik yapmak eklinde de tarif edilebilir.

Kuranda 2/Bakara, 59, 181; 7/Arf, 95. yetlerde geen tebdl kavram, bir eyin yerine baka bir eyi getirip yerletirme anlamn tamaktadr. te yandan 2/Bakara, 181. yetinde, sadece dinin veya Allahn hkmlerinin bir baka din veya hkmlerle deitirilmesi anlamlarna ek olarak, bizzat o din ve hkmlerde

deiiklik yapmak da kastedilmektedir. Sonuta, tebdil kavramn, kullanmlarnda olumsuz bir anlam tadndan dolay negatif deiimleri ifde eden bir kavram olarak deerlendirmek mmkndr (C . elik, s. 59).

Deime, mbdele, tayr, baka trl olmak, gnah ve ahlkszl brakp iyiye dnmek, evirmek, yreini deitirmek, baka birinin yerini vekl olarak almak, eklini deitirmek, sz tahrif etmek, arkadan deitirmek, fikirlerini deitirmek mnlarna gelen tebdl kavram, Kuranda nemli anlamlaryla yer almaktadr. yle ki: Kfrle iman deitirmek (2/Bakara, 108), sz deitirmek (2/Bakara, 59), yetleri ve dini deitirmek (48/Fetih, 15; 10/Ynus, 15; 40/Mmin, 26), kaliteli olan elde etmek (68/Kalem, 32; 18/Kehf, 81), ktln iyilie dnm (5/Mide, 100; 7/Arf, 95; 27/Neml, 11; 25/Furkan, 70; 4/Nis, 2), ftrat (doa) kanununu deitirmek (30/Rm, 30; 33/Ahzb, 92; 48/Fetih, 23), sosyal deiim (9/Tevbe, 39).

Tahvl: Tahvl de tebdl gibi deiim olgusunu negatif anlamda tayan bir Kuran kavramdr (Bak. 35/Ftr, 43; 33/Ahzb, 62; 48/Fetih, 23). Kuranda sadece bir yerde tebdl ve tahvl kavramlar ayn yet ierisinde bir arada kullanlm olup (bak. 35/Ftr, 43), bu kavramlar dikey ve yatay dzlemdeki (zamana ve mekna bal) deimeler anlamlarna gelmektedir.

Tahvlin kk anlam, bir eyin, kendi dndakinden deiip ayrlmasn ifde eder. Bu balamda tahvlin deitirmek anlam olup bu deitirme, ya bizzat (pratik) ya da hkmen (teorik) olur (C . elik, s. 59).

Tahvl kavram, havl kknden tremitir. Bir halden dier bir hale gemek, eski halinden deimek, araya girmek, kfirin slm olmasndaki deiim, bir eyi bir yerden baka bir yere nakletmek, bir eyin tamamlanmas iin teebbste bulunmak, bozulup deimek, kuvvet, mahret, hareket edip deimek, ayrlmak, abuk deien, ok hilekr adam, zt veya hkm deitirmek, senenin gemesiyle zamann deimesi, detlerin deimesi mnlarna gelmektedir.

Tahvl kavramnn toplumsal skntlarn deiimi ile alkal bir anlam da vardr. Bu mnda hem psikolojik deiim ve hem de toplumsal deiim bir araya gelmektedir. 17/sr Sresinin 56. yeti bu deiime dikkat ekmektedir. yet yledir: De ki, Allah brakp da tanr olduunu ileri srdklerinize yalvarn. Ne ki, onlar sizin skntnz ne uzaklatrabilirler ne de deitirebilirler. yette bahsedilen sknt, toplumsal skntdr. nsanlarn skntlarn, problemlerini ve dertlerini deitiremeyen g, tanr olamaz. Demek ki deiim, Allahn ilhln ispat eden nemli bir eylemdir. yleyse deiimi meydana getiren toplumlar, Allahn bu eylemini yeryzne yanstacak kadar olgun insan, yani kaliteli toplum oluturmulardr. Toplumun skntlarn deitirecek biimde proje reten dnen insanlar, kaliteyi yakalamlardr. Kmil insan, yani kaliteli insan, Yce Allahn deitirme gcn yeryznde yanstp toplumsal skntlar zme kavuturandr.

Allahn snnetinde deime bulunamayaca belirtilirken tahvl kelimesi kullanlr (17/sr, 77; 35/Ftr, 43). Bu yetlerden deimeyen tek eyin deime olduunu reniyoruz.

Psikolojik Deiim: Tahvl mnsndaki deiim, insann i leminde de gereklemektedir. Yce Allah, 8/Enfl Sresinin 24. yetinde bu deiim olgusuna iaret etmektedir. yet yledir: Ey iman edenler, sizi size hayat verecek eylere dvet ettii zaman Allaha ve Raslne icbet edin. Bilin ki Allah, kii ile kalbi arasna girer ve siz gerekten sadece Ona dndrlp toplanacaksnz. yetin analizini yaparsak, buradaki deiimin boyutlarn, kalitesini ve derinliini anlamamz mmkn olacaktr. Size hayat verecek eylere dvet ettii zaman: nsana hayat vermek demek, hayat ile l arasndaki fark kadar deiim meydana getirmek demektir. Dvet edilen hayatta olan bir insan olduna gre, nedir o hayatta olan insann hayat bulmas?

yette geen kalb kavram, akl ifde eder. Akln can, lh vahiydir. nk 42/r Sresinin 52. yetinde Kurann ruh olduu beyan edilmektedir. Bylece akla can veren, onu harekete geiren, ona retkenliini salayan lh vahiy olmaktadr. te insana hayat veren ruh, o Kurann retileridir. Kurann retilerinde iman, bar, gven, rahmet, teslimiyet, itaat, sevgi, sadkat, gzellik, iyilik, kibarlk, hogr, sabr, iyiniyet, iyimserlik, yardmlama, affetme, kinini yutma, cesret, bamszlk, cmertlik, adlet, iffet gibi sosyal hayatn temel deerleri yer almaktadr. Akln kullanmayanlar in btn bu deerler hibir ey ifde etmeyecektir. Yukarda saydmz deerler, hem ferdin ve hem de toplumun hayat olmakta, ona can vermekte ve onun devamn salamaktadr.

Bu hayat veren arya uyacak olan insanalarn bir eyi bilmeleri gerekiyor; o da Allahn kii ile kalbi, yani akl arasna girmesidir. Demek ki Yce Allah, kiinin benlii ile kalbi arasna girmektedir. Allah Tel o ince izgide insann psikolojik lemindeki deiimleri gerekletirmekte ve gerekleenleri gzlemektedir. Kalp ile kii arasna girme konusunda tahvl kavramn kullanmaktadr. Araya girmeyi, yehl kavramyla ifde etmektedir. araya girmek demek, bir deiim meydana getirmek demektir. Deiim olmadan araya girilemeyecei iin, burada deiim kavramn kullanmaktadr.

Bilmeyen, dnmeyen, anlamayan, retmeyen kalp, yani akl ldr. ly diriltmek iin, hayat ile lm arasndaki izgiye girmek gerekiyor. te izgi, deiimin ad olmaktadr. Gzel ile irkin, iyi ile kt, yanl ile doru, hak ile btln arasndaki izgiyi yakalayp aradaki fark belirlediimiz zaman, kaliteyi ve deiimi yakalam olacaz. te insan akl bunlarn arasna girebilmeli ve o deiim izgisinde roln oynamaldr. Yukardaki belirtilenlerin farkn belirlemek, onlar ayrmak ve aralarna girecek eii yakalamak ve tespit etmek, kaliteli bir beyin ve kalp gz ister. Bu oluumlar, bu tespitler ve bu deiimler, fert ve toplum iin can olacak ve onlara hayat bahedecektir (B. Bayrakl, s. 195-198).

nklp: Kuranda toplumsal deime ile ilgili dier kavram inklb kavramdr. nklb; dnmek, vazgemek, evrilmek ve bir eyin tersyz olarak deimesi anlamlarna gelmektedir. Ayn ekilde tahvl, tayr (hal deitirme, deime) kelimeleri de bu kelimenin eanlamlar olarak deerlendirilebilir. Nitekim, Zulmedenler, yaknda nasl bir inklba urayp devrileceklerini bileceklerdir. (26/uar, 227) yetinde geen inklb kelimesi, bu kavramlarla ortak anlamlar tamaktadr. yette geen zulm ise, Kuranda menf bir deer anlamna sahiptir ve bu olumsuz anlamlar eye taalluk ederek gerekleir. Bunlar: a) Allaha kar yaplan zulm. Bunun en by, irk ve kfrdr (7/Arf, 103; 8/Enfl, 54). b) Baka insanlar ilgilendiren zulm; hakszlk ve katl gibi (Bak. 17/sr, 33). c) Kiinin kendine yapt zulm; insann kendisine hibir faydas olmayan ve ac veren/verecek fiillerde bulunmas (Bak. 2/Bakara, 35; 7/Arf, 19). Ksaca zulm, kiinin kendi snrlarn amas ve yapmaya hi hakk olmayan yapmas (hakk olana hakkn hak ettii oranda vermemesi) anlamnda adletsizlikte bulunmasdr. Bu durumda zulm, insann insan davran konusunda Allah tarafndan belirlenmi snrlar amas ile ilikilendirilmektedir. Doal olarak psikolojik ve sosyolojik adan hakszlk ve adletsizlie yol aan fiillerin ilenmesi ile gerekleen zulm, toplumda bu ynde gerekleecek deimelerin de sebebi olacaktr. Toplumsal yapda eitli nedenlerle oluan hakszlk ve adletsizliklerin birtakm sosyal tepkilere ve bunun akabinde gelecek inklplara yol aaca mlumdur. Zulmedenler yaknda nasl bir inklba urayp devrileceklerini bileceklerdir (26/uar, 227) yeti de, bu toplumsal gereklie iaret etmektedir.

Kuran toplumsal deime ile ilgili kavramlar tarihsel olaylar arasndaki baml ilikilere dikkat ekmek iin kullanmaktadr. Bu determine ilikiler. Snnetullahn deimezlii ilkesiyle teyit edilmi olmasyla birlikte, yine de olaylarn ak iin nceden belirlenmi bir seyir anlayn ifde etmemektedir. Kurann teyit ettii, belli bir toplumsal deime iin gereken artlar olutuunda, bunun sonucu olan deimenin mutlaka gerekleeceidir. Ama deimeyi belirleyen sebeplerin fili, hr irde sahibi bireylerden oluan toplum olduu iin, meydana gelen toplumsal deimelerin nceden belirlenmilii anlamna gelen bir sosyal determinizmden bahsedilmesi gtr (C . elik, s. 60-61).

nklp kavram kalb kavramndan tremitir. Bu kavramn anlamn kk olan kalbin mnsndan balayarak anlatabiliriz. Kalb, bir eyin altn stne getirmek, geriye dndrmek, evirmek, bel veya kazma ile topra bellemek, bir eyin iini dna evirmek, denemek mnlarna gelmektedir. nklb da deimek anlamn ifde etmektedir. Yce Allah, kalp kavramn, hem psikolojik ve hem de sosyolojik mnda Kuranda kullanmaktadr. Her iki mnsyla deiimi ifde etmektedir. Toplumsal inklb, yani deiimi meydana getirebilmek iin, ncelikle mnev kalpteki inklb meydana getirmek gerekiyor. Bylece Yce Allah, mnev deiimden (inklptan) sosyal deiime geiin izgisini gndeme getirmitir.

Kalpteki nklp: Yce Allah ncelikle inklb, yani deiimi kalbin kendisinde yapmakta ve bu deiimi ad olarak kalbe vermektedir. Kalp demek, deiim demektir. 2/Bakara Sresinin 97. yetinde Allah Tel yle buyuruyor: De ki, C ebrile kim dman ise, unu iyi bilsin ki, Allahn izniyle Kuran senin kalbine nce gelen kitaplar dorulayc bir hidyet rehberi ve mminler iin bir mjdeci olarak indirmitir. 26/uar Sresinin 193-194. yetleri de meal olarak yledir: Onu (Kuran) C ebril uyarclardan olasn diye, apak Arap diliyle, senin kalbine indirmitir.

Yce Allah, C ebril vstasyla Kuran Hz. Peygamberin kalbine indirmekle, orada bir inklp yapmtr. O deiimle Peygamberimiz uyarc olmutur. O lh ilim, kalbinde bir devrim meydana getiriyor. Bu demektir ki, kalbinde inklp olmayan, deimeye gnl vermeyen, yani kalp adam olmayan, din dvetisi ve dv adam olamaz. Dveti dv adam, toplumda meydana getirecei inklb, yani deiimi nce kendi kalbinde gerekletirmelidir. Deiimle kalp ayn mnya geldiklerine gre, deiime gnl verenler, Hakka ve halka gnl vermi olacaklarndan, toplumsal deiimin ncleri olacaklardr.

Kalben balamayan deiim, kalc olamad gibi, kaliteyi de yakalayamayacak ve bir kltr de oluturamayacaktr. Onun iindir ki, Allah chiliye toplumunda bir deiim, yani inklp meydana getirecei zaman, peygamberinin kalbinden balamtr. Kurann toplumsal deiimdeki ilk hareketi olan rehberlik ve mjdenin meydana gelebilmesi iin, ilk tecrbenin Hz. Peygamberin gnlnde gerekletiini gryoruz. Devlet kavram ile kalp kavram, dolamak mnsnda bir araya gelmektedir. Bu mndaki yetler yledir: Veya onlar dnp dolarlarken Allahn kendilerini yakalamayacandan emin mi oldular?... (16/Nahl, 46); Secde edenlerin arasnda dolaman da gryor. (26/uar, 219); nkr edenler mstesn, hi kimse Allahn yetleri hakknda tartmaz. Onlarn ehirlerde gezip dolamas seni aldatmasn. (40/Mmin, 4)

Her yette yer alan fiil halindeki kalp kavram, sosyal hareketlilii ifde etmektedir. kinci yette yer alan dolama, Yce Allah tarafndan deerlendirilmektedir. Her hareket bir yerden bir yere geii, deiimi gsterir. Hareketin kayna ve bizzat kendisini kalp oluturmaktadr. Kann vcutta dolam ne ise; ilmin, sevginin ve akln toplumdaki dolam da odur. Dolama, bir amaca ynelik olmaldr ki, beklenen deiimi ve geliimi meydana getirsin.

Kalp kavramnn toplumsal ve siys boyutuyla inklb, yani deiimi ifde ettii yetlerin banda, 26/uar Sresinin 227. yeti gelmektedir. yet yledir: Zulmedenler, yaknda nasl bir inklba urayp devrileceklerini bileceklerdir. yetteki deiimin dinamiini zulm oluturmaktadr. Yanl hareket, karanlk i, hakszlk ve bask yapmak mnlarn ifde eden zulm, toplumsal deiimin dinamiini tekil etmektedir. Kalp kavramndan treyen inklb kavram ile zulm kelimesi, bu yette bir araya gelmitir. Devrilmek ve bunu meydana getiren inklb ifde eden bu kavram, toplumsal ve siys deiimi vurgulamaktadr. Nedir buradaki zulmn mns? zellikle yetin getii 26/uar Sresinin bu yetle ilgili olan dier yetlerine bakmamz gerekiyor: 1. 2. 3. 4. Gnah ve iftiraya dkn olanlar (26/uar, 222), eytana kulak verip yalan syleyenler (26/uar, 223), Sapklk yapanlar (26/uar, 224), Hayl vdisinde dolap sylediklerini yapmayanlar (26/uar, 225-226).

Bu hareketler bir zulm yuma oluturmaktadr. Zamanla bu zulm gibi byyerek, byk bir inklp yaparak, toplumsal ve siys deiimi meydana getiriyor. man edip slih amel ileyenler ve Allah oka dnen insanlarn zaferi oluyor. Onun iindir ki yet, man edip slih amel (yararl iler) yapan ve Allah oka dnenler, zulme uradktan sonra zafere ulaacaklardr ilkesini koymaktadr. Bylece bu alt yet, hem iyiden yana inklb, yani deiimi ve hem de ktden yana deiimi gndeme getirmekte ve bunlarn dinamiklerini vermektedir. Bu inklbn gerekleme eklini 26/uar Sresinin 221. ve 222. yetleri yle anlatmaktadr: eytanlarn kimlerin tepesine indiini bildireyim mi? eytanlar, her gnahkr yalancnn tepesine inerler. eytanlar onlara duyduklarn anlatrlar ve onlarn ou yalancdrlar.

eytanlarn insanlarn tepesine inmesi, bu inklbn balangcn gstermektedir. Gnahkr ve yalanc olup eytana kulak verenlerin gnl ve beyni, eytann ss olmaktadr. Tepesine inmek; eytanlar nce insanlarn beynini deitirmek sretiyle devrimlerine baladklarn ifde eder. Beyin ve kalpte meydana getirecekleri en byk deiim; a) Allaha irk olacaktr; Allaha irk koma da en byk zulmdr (31/Lokman, 13). Zulm denen bu irkin, toplumu temelinden nasl alt-st ettiini u yetlerde grmekteyiz: Sonra onlarn ardndan Msy mcizelerimizle Firavun ve kavmine gnderdik de, o mcizeleri inkr ettiler, ama bak ki, fesatlarn sonu ne oldu! (7/Arf, 103); (Bunlarn durumu da) Firavun ilesi ve onlardan ncekilerin durumuna benzer. Onlar Rablerinin yetlerini yalanlamlard; Biz de onlar gnahlarndan tr helk etmitik ve Firavun ilesini bomutuk. Hepsi de zlim idiler. (8/Enfl, 54)

nan ve sosyal yapsyla zulm, ktden yana toplumsal deiimin dinamii olmaktadr. Vcutta hareket eden kann kt ve dnp dolatktan sonra dnd yer kalp olduu iin, bu kavramla toplumsal inklbn ifde edildiini gryoruz.

b) nsanlar haksz yere ldrmek. nsanlar arasndaki ilikileri bozarken eytan, cana kymay, saldrganlk igds ile ssl gsterir. eytan, saldrganlk igdsn istismar ederek, psikolojiden topluma srayan devrimi gerekletirmeye alr. Yce Allah, 17/sr Sresinin 33. yetinde yle buyurur: Bir kimse zulmen ldrlrse, onun velsine yetki verdik. Demek ki, Allaha irk komak ile kasden insan ldrme, zulm kavram ile ifde edilmektedir.

c) nsann kendine zulmetmesi. Vicdnn rahatsz eden, kendisine ac ektiren fiiller de bu zulm kavramnn iine girmektedir. Yce Allahn yasaklad bir davran yaparak kendisine bir zarar veriyorsa, insan kendisine zulm yapm olur. Bu aaca yaklamayn; eer yaklarsanz, her ikiniz de zlim olursunuz. (2/Bakara, 35); Rabbimiz biz kendimize zulmettik (7/Arf, 19) yetleri, insann kendi kendine zulmn anlatmaktadr.

Kt mnda toplumsal inklbn dinamii olan zulmde, boyutlu davranlar zinciri yer almaktadr. Allaha irk komak, hakszlk yapmak ve kendine ac ektirmek gibi fertten topluma, oradan Allaha ykselen bu yanl davranlar, toplumu temelinden sarsmaktadr (B. Bayrakl, s. 189-192).

Tedvl: Bir halden bir hale gemek, deimek, ceznn deimesi, elbisenin eskimesi, devletletirmek, mzkere etmek, insanlarn bir yerden baka bir yere g etmeleri, stnlk, tlihin dnmesi mnlarn ifde etmektedir. Devlet kelimesi bu kavramn kknden tretilmitir. Niin deime kavramndan devlet denen siys erk retilmitir? Bu sorunun cevabn kelimenin kendi anlamndan karmamz mmkndr. Gelime, yenilenme ve deime, kendi bana bir g ve erktir. Deiimi yapabilen, kendini gelitiren ve yenileyen toplumlar, siys erki ele geirirler ve devlet haline gelirler. Demek ki deiimin kendisi bir devlettir. Milletler, devlet kurmak iin kendilerini durmadan deitirme, gelitirme ve yenileme mecbriyetindedirler. Devlet olmann en byk dman statiklik, yani deimemezliktir. Deimeyen, kendini yenilemeyen toplumlar siys erki ellerinden karmaya mahkmdurlar. Yce Allah bu siys erki, bu gc ve stnl

toplumlara ihsn ederken, yani verirken, l olarak gelimeyi, yenilenmeyi ve deimeyi kullanmaktadr.

Onun iindir ki, 3/l-i mrn Sresinin 140. yetinde yle buyrulmutur: Eer siz bir yara alm iseniz, o kavim de o kadar yara alm idi. Biz o gnleri insanlarn arasnda dndrp dururuz. Bu, Allahn iman edenleri bilmesi, iinizden hitler edinmesi iindir. Allah zlimleri sevmez. yette yer alan mdvele kavram, bir eyin bir kimsenin elinden kp bakasna intikal etmesidir. Dnya ile beraber kullanldnda, dnyann bir toplumdan baka bir topluma, ondan da daha baka bir topluma gemesi demektir. Zamanla beraber kullanldnda da zamann bir kimsenin veya toplumun lehine almas anlamna gelir. yetteki mns udur: Dnyann gnleri insanlar arasnda dnp dolar. Dnyann sevinci de, tasas da devaml deildir. Bir gn biri iin sevin, dman iin keder olur. Baka bir gn de bunun tersi olur. Dnyann hibir durumu dima ayn kalmaz. Yce Allah dnya tarihinde hibir millete srekli zafer ve dnyada siys erki elinde bulundurma frsatn vermemitir. Yukardaki yette, bunu devaml olarak toplumlar arasnda deitirdiini ifde etmektedir. Bu deiimin sebeplerini, yani dinamiklerini de belirlemektedir. Bunlar u ekilde tespit edebiliriz: man, zulm, inkr etmek, doru yolu bulmak, d dinlemek, kahramanlk, sabr (3/l-i mrn, 138-142).

Bunlardan iman, doru yolu bulmak, d dinlemek, kahramanlk ve sabr gibi mnev oluumlar, zaferi ve erki bir topluma vermeye sebep olurken; zulm ve inkr, toplumlarn elinden onlar almaya sebep olmaktadr. Demek ki, siys erki elinde tutmak veya onu kazanmak, toplumun baz deerlere olan mesfesiyle alkal olan bir durumdur. l-i mrn Sresinin 139. yetinde u kanunu gryoruz: Gevemeyin, zlmeyin; eer iman ediyorsanz, en stn olanlarsnz. yette geen alevn kavram, en stn demektir. Bu da savata zaferi, medeniyet yarnda ne geip dnyay idre etme erkini ele geirmektir.

Doru yolda olmayan, istire etmeyen, her eyden korkan ve cesaretini yitiren toplumlar, dnyay idre etme gcn nasl muhfaza eder ve bu erk ona nasl verilir? nan yaps perian olan, durmadan zulm yapan insanlara stn olma erkini Yce Allah nasl verir?

man, sabr, cesaret, istire ve doruluk, insana kaliteli i retme insiyatifini verir. ahs teebbs olma, farkl eyler retme imknn tanr. Bunlar hayatna geiren toplumlar, stn olmaya hak kazanmlar demektir. Toplumlarn kltrn bu deerlere gre ekillendiren ve onlarla youranlar, dnyay idre etme erkini elinde bulundurma bahtiyarlna ererler. Fertlerine kendi kendine karar verip kendi insiyatifini kullanarak bir teebbste bulunmayan toplumlar, insanlarn kabiliyetlerine zincir vurmaktadrlar ki, bu zulmn en bydr. Bireylerinin kabiliyetlerini tesbit edemeyen, onlara faliyet alan tanmayan ve onlarn geliip serpilmesi iin hrriyetlerini vermeyen toplumlar, zulm iinde olduklarndan hibir alanda erki ellerinde tutmaya lyk deillerdir. Tedvl kavram, Har Sresinin 7. yetinde devlet olarak yer almaktadr. Orada dolamak, elden ele gemek mnlarn ifde etmektedir. yetin o ksm yledir: Ta ki bu mallar, iinizde zenginler arasnda dolaan bir devlet olmasn.

Fahuddin Rz, yetteki dle kavramn yle aklamaktadr: Dle kelimesi, bir topluluun, elden ele dolatrdklar ve bylece bazen yle bazen byle olan eyin addr. Dle kelimesini, devlet eklinde de okumak mmkndr. O zaman sevindirici bir hlin, durumun bir topluluktan baka bir toplulua gemesidir. Bylece dle, elden ele intikal eden eyin ad olurken, devlet de bir eyin halden hale intikal eden eyin hli olmaktadr (F. Rz, Meftihul Gayb, 20/408-409)

Deiimin kendisi bir devlettir, erktir, yani gtr. Deiim yapamayan toplumlar, kendilerini yenileyemez ve gelitiremezler. Deiime, yenilie ve gelimeye ak olmayan toplumlar, bir g oluturamayacaklarndan dolay, devlet olamazlar; devlet iseler, devlet olmalarn srdremezler. Demek ki deiim, yenilik ve gelime, her milletin devlet kurmasnn ruhu, esas ve hayat olmaktadr. Deimeyen, yenilenmeyen ve gelimeyen toplumlar duraan hale geldiklerinden, rmeye, kokumaya ve zamanla lmeye mahkmdurlur. yle ise devlet ve devletilik, deimeye ve yenilenmeye yardm eden bir messese olmaldr. Fertlerinin hr teebbsn durduran messesenin ad devlet olamaz (B. Bayrakl, s. 186-189).

Tahrf: Tahrif kavramn fiil olarak kullannca; yana yatmak, meyletmek, alttan alta i grmek, arptmak, alt-st etmek, biimini bozmak, arptmak, bozmak, ters mn vermek, srklemek, bkmek, yanl anlamak, bir eyin sahtesini yapmak mnlarna gelmektedir. sim olarak da deiimi ifde etmektedir.

Genelde bu deiim ekli, din hkmlerde ve hukukta olmaktadr. Kuranda bu deiim ekline dikkat ekilmektedir. Bakara sresinin 75. yetinde tahrf eklindeki deiimi gryoruz. yet yledir: imdi onlarn size inanacaklarn m umuyorsunuz? Oysa ki onlardan bir grup, Allahn kelmn iitirler de iyice anladktan sonra bile bile onu tahrf ederler, deitirirlerdi.

2/Bakara, 75; 4/Nis, 46; 5/Mide, 13 ve 41. yetlerinden anlaldna gre tahrft, dinde ve hukukta olmaktadr. Dinin hkmlerini bir tarafa atarak yanl fetvlar vermek bir tahrfattr, yani kt mnda bir deitirmedir. Verdii sz deitirmek, dinleyip anlad ve bildii halde lh kelimelerin yerini deitirmek de tahrf kavramnn kapsamna girmektedir. Bu tr tahrft, topluma aalk, lnet ve azap getirmektedir. nsanlarn ird olarak bu ekildeki deitirmeleri, kullarna daima iyiyi takdir eden Allahn takdirini lnete evirmektedir. Tahrft eklindeki deiim sadece yerde kalmamakta, Allah katna ykselerek oradan toplumun sarslmasna sebep olacak deerlendirmeleri alp dnmektedir (B. Bayrakl, s. 198-200).

Tasrf: Bir eyi evirmek, dndrmek, dii birbirine srp gcrdatmak, ynlendirmek, aklamak, geri dnmek, ayrlmak, vazgemek, bir ite ileri geri hareket etmek, halden hale sokmak, bozmak, tevbe etmek, gece ve gndz mnlarna gelen tasrf kavramnn dierleriyle mterek olan anlam deitirmektir. Bu mnlardan bazlarn alarak, zndeki deiimi aklayabiliriz.

a) Aklamak: Bilinmeyen bir eyin stnden bilinmemezlik rtsn kaldrp bilinir hale getirmek, ok byk bir deiimdir. Bu eylem, toplumun geneline yapld zaman, byk bir gelime, deime ve kalite ortaya km olacaktr. Meselelerin bilinmemezlii, toplumun kalitesini drmektedir. Eitim faliyeti, bu bilinmemezlik perdesini kaldrmaldr. ten aklamak dediimiz tasrf, bu grevi yerine getirmektedir. Tasrf kavramnn bu anlamyla ilgili olarak u yetlere baklabilir: 7/Arf, 58; 17/sr, 41; 25/Furkan, 50; 46/Ahkaf, 27.

b) Haktan evrilmek: Tasrf kavramnn dier bir anlam da evrilmektir. Bu mnsyla yetlerde yer alan tasrf kavram, toplumdaki etkileim olgusuna dikkat ekmektedir. Ktye dn, ya da iyiden evrilip ktye varmak gibi nemli deiimin bilinmesinde toplumlar iin yarar vardr. Kendileri dnemeyen, irdelerini bakasna teslim edenler, her zaman etkiye ak olacaklarndan evrilmeye de mahkm olacaklardr. Bu tip evrilmelerin hemen hepsi, gerek inantan olmaktadr. Gerei anlamalarna ve itiraf etmelerine ramen evrilmeleri, ok byk ve ok kt bir deiimi gstermektedir. Ynus Sresinin 31. ve 33. yetleri, bu evrilme eklini beyan etmektedir. yetler yledir: De ki, size gkten ve yerden kim rzk veriyor? Ya da kulaklara ve gzlere kim mlik bulunuyor? lden diriyi, diriden ly kim karyor? i kim idare ediyor? Allahtr diyecekler. De ki, yle ise niin saknmyorsunuz? te O, sizin gerek Rabbiniz olan Allahtr. Artk haktan sonra sapklktan baka ne kalr? O halde nasl evriliyorsunuz?; te bylece Rabbinin yolundan kanlar hakkndaki, onlar inanmazlar sz gereklemi oldu.

Ekonomiden, duyu organlarndan, lnn diriltilmesinden, kintn idresine varncaya kadar bir dizi sorunun arkasndan, btn bunlar gerekletirenin Allah olduunu itiraf etmelerine ramen, saknmamalar ve haktan evrilmeleri, bir gerei ortaya karmaktadr. Hakikati bildikleri halde asla iman etmeyeceklerdir. Bilgiden imana gei denen deiimi meydana getirememelerinin nedeni, etkilenip evrilmeleridir. evrilmeleri bir deiim olduuna gre bu deiim, iman etmeleri gibi nemli bir deiimin meydana gelmesini engellemektedir. Bylece yet, deiimin deiimi nasl engellediini net bir ekilde ortaya koymaktadr. 39/Zmer Sresi, 6. yetinden yola karak da diyebiliriz ki, Yce Allahn insanlara gndermi olduu retilere tepki gstermek, bir anlayszln eseridir.

Anlamayp srtn dnmek, Yce Allahn gnlleri evirmesinin zeminin hazrlamaktadr (B. Bayrakl, s. 200-204).

Snnetullah: Snnetullah kavram, tarih hareketin akn ve dinamiklerini ifde eden snnet ve snnetullah ifdesidir. Kelime olarak snnet; det, gidi, yol ya da tkip edilmesi det olan iyi veya kt yol anlamndadr. Kuran yetlerinde gnderilen peygamberler ve onlarn milletleri hakknda Allahn snnetleri olduunu (3/l-i mrn, 137; 17/sr, 77; 33/Ahzb, 38, 62; 40/Mmin, 85), bu snnetlerin nceden takdir edilmi olduunu (33/Ahzb, 38) ve hibir eyin Onun snnetini deitirmeye gcnn yetmeyeceini (17/sr, 77; 33/Ahzb, 62; 35/Ftr, 43; 48/Fetih, 23), gemi toplumlarn kalntlar zerinde yaplacak gzlemlerin bu snnetleri aa karacan (3/l-i mrn, 137), onlar bizzat (Kuranda) aklayacan (4/Nis, 26) ve her kavmin yaad hdiselerin, sosyal tavrlarnn birbirine benzediini ve bundan sonrakilerin de byle olacan (2/Bakara, 118, 214; 6/Enm, 148; 8/Enfl, 38; 15/Hcr, 13) haber vermektedir. Bu yetlerde anahtar kavram olarak kullanlan snnet kavramnn, sosyolojik adan bakmaya da imkn verecek bir toplumsallk ve sosyal deime ms tadndan sz etmemiz mmkndr.

Nihayet bireysel ve toplumsal yaplarn hayatlar ve yaama biimleri, medeniyetlerin douu, ykselii ve ykl gibi olgular da snnet kavram ierisinde deerlendirilir. Bu balamda Kuran, tarih srece yaylm, tarihsel ve toplumsal deimeyi ynlendiren ilikiler btnn snnetullah ifdesi ile kavramlatrmaktadr (Bak. 3/l-i mrn, 137; 4/Nis, 26; 15/Hcr, 13; 17/sr, 76-77; 33/Ahzb, 38, 62; 35/Ftr, 43, 44; 48/Fetih, 23). Toplumlarn kendi iinden gerekletirdikleri deiim ve dnm, bir yasadan bamsz olarak gereklememekte, bilakis snnetullah balamnda Allahn evrensel olarak geerli kld kanunlar erevesinde olumaktadr.

Tarihin bir yasaya bal olarak iledii ynnde bir kanaat belirtmek durumunda kaldmzda, tarihin snnettullah balamnda teekkl ettii, gerekletii, Kurn bir olgu olarak ne kmaktadr. Kuranda snnetullah, tarih ierisinde insann babo braklmadn ve her davrannn bir deiimle sonulandn vurgulamaktadr. Takdir, kaz-kader ve insann hrriyeti gibi konular hatrda tutularak denilebilir ki; snnetullah erevesinde tanmlanm tarih, ktnn karsnda iyiden, yanln karsnda dorudan, zorluun karsnda kolaylktan yana olan semeci bir zellik tamaktadr (C . elik, s. 56-58).

Kuranda toplumsal snnetullah zelliklerini u maddeler halinde, ana balklaryla sunabiliriz:

I. Toplumlarn Yaplaryla lgili Snnetullah zellikleri abcdefghijklnsan, toplumsal bir varlktr. Toplumlar canl (hayat) bir yapya sahiptirler. Toplumlar yasalara (snen/snnetler) sahiptir. Toplumsal yasalarda deime olmaz. Toplumlarn belirli hayat sreleri (ecel) vardr. Toplumlar deikendirler. Toplumlarn gelecekleri kendi davranlarna baldr. Btn toplumlar eliler araclyla uyarlmtr. Eli gnderilmeyen toplumlar helk edilmezler. Helk edilen toplumlarca btn eliler yalanlanmtr. Toplumun nderleri, toplumdan sorumludur. Toplumlarn mnev ynleri madd ynlerinden nceliklidir.

II. Mmin Toplumlarla lgili Snnetullah zellikleri abcdefYeryzne mmin toplumlar hkim olacaktr. Allah mminlerle beraberdir ve onlara yardm eder. Allah, dinine yardm edenlere yardm eder. Mminler, kfir toplumlar helk edilirken kurtarlrlar. Mmin toplumlar, ncekilerin bana gelenlerle deneneceklerdir. Mminler yeryznde baskya mruz kalrlarsa, hicret etmelidirler.

III. Kfir toplumlarla ilgili Snnetullah zellikleri ghijklKfir toplumlar varlklarn srdremezler. Kfir toplumlar hemen helk edilmezler. Allah kfir toplumlar, belki inanrlar diye skntlar ve bolluklarla imtihan eder. Kfir toplumlar inkrdan vazgeip inanrlarsa Allah affeder. Azap geldikten sonra kfirlerin inanmas fayda vermez. Atalar kr krne taklit etmek, toplumlar felkete gtrr.

IV. Baz Toplumsal Snnetullah lkeleri

a- Allah, kfirlere kar mminlerin yardmcdr (48/Fetih, 22-23)

b- ster slih bir toplum olsun, ister chil bir toplum; Allah, kendi nefislerini, benliklerini deitirmeyen toplumlarn konumunu deitirmez. Bir toplum, kendi z benliinde olanlar deitirmedike, Allah onlarn durumlarn deitirmez. (13/Rad, 11)

c- Bir toplumun nicelii deil; nitelii nemlidir. Kuran, Tlutun az saydaki stn nitelikli kuvvetiyle mminlerin, C lutun ok saydaki nicel adan stn kuvvetini nasl yendiini anlatr (2/Bakara, 246-252 ve bu konudaki lh snnetini hatrlatr: Nice az bir topluluk, Allahn izniyle nice ok saydaki toplulua glip gelmitir. (2/Bakara, 249); Eer Allahn kimi insanlar, dierleriyle def edip yok etmesi olmasayd, yeryz mutlaka fesda urard. (2/Bakara, 251)

d- Allah mstazaflardan ve muttaklerden yanadr: Biz istiyorduk ki; orada mstazaflara ltufta bulunalm; onlar imamlar/nderler yapalm ve onlar yeryznde

vrisler klalm. (28/Kasas, 5); Zlimleri mutlaka helk edeceiz. Onlar yok ettikten sonra yerlerine sizleri yerletireceiz. Bu da Allaha kar sorumluluk bilinci tayanlar ve azap vaadimden korkanlar iindir. (14/brhim, 13)

Kurn- Kerim, toplumlarn ykl biimlerini ve kt sonlarn ortaya koyduu gibi; onlar, bu noktaya getiren sebepleri de aka beyan eder. Bu nedenlere ilikin u rnekler verilebilir:

a. Zulm, bask, hakszlk ve gnahlar: Onlara azbmz geldii zaman; biz gerekten zulmedenlerdendik demekten baka itiraflar olmad. (7/Arf, 5)

b. Lks, israf, fsk ve bozgunculuk iinde olma: Biz bir lkeyi yok etmek istediimiz zaman, orann bolluktan maranlarna emrederiz. Orada bozgunculuk yaparlar. (17/sr, 16)

c. C insel sapklk, arlk ve yol kesme: Gerekten siz (Lt kavmi), sizden evvel hibir kavmin yapmad ok kt ii yapyorsunuz. Siz erkeklere yaklaacak, yol kesecek ve toplantnzda edepsizlik yapp duracak msnz? (29/Ankebt, 28-29)

d. Gnah, zulm, refah ve zevke dalma: zulmedenler, kendilerine verilen refahn peine dp mardlar, mcrimlerden/gnahkrlardan oldular. (6/Enm, 44)

e. taatsizlik, nankrlk: Bu lkenin halk, Allahn nimetlerine nankrlk etti. Bu yzden Allah onlara, yaptklarna karlk, korku ve alk elbisesini/strabn tattrd. (16/Nahl, 112)

f. Kitabn (Kurann) bir ksmna inanp bir ksmna inanmamak. Bunun cezs dnya hayatnda rezil olmaktr (2/Bakara, 85).

g. Hz. Peygamberin emrine muhlefet, fitne/bel ya da ackl bir azb getirir (24/Nr, 63).

h. nde gelenlerin ve Slihlerin fesd nlememeleri (11/Hd, 116)

i. Ekonomik dengesizlik, vurgun ve soygunlar (11/Hd, 84-86)

Kurn- Kerimde Tayr/Deiim

Bir millet kendi durumlarn deitirmedike Allah onlarn durumlarn deitirmez- Allah da bir kavme ktlk istedi mi artk onu geri evirecek yoktur. Zaten onlarn, O'ndan baka koruyucular da yoktur. (13/Ra'd, 11) Bu byledir, nk bir millet kendilerinde bulunan (gzel meziyeti) deitirmedike Allah onlara verdii nimeti deitirmez. Allah iitendir, bilendir. (8/Enfl, 53)

Bu yetlerde bir toplum kendilerinde bulunan iyi ahlk ve meziyetlerini ktye deitirmedike, daha genel tbiriyle bir millet kendi kendini bozmadka Allah'n, onlara verdii nimetleri deitirmeyecei vurgulanmaktadr. Bir millet ahlkn bozar, erlere, ktlklere, fesatlara dalar, isyan ederse Allah da onlara lutfettii nimetleri ellerinden alr, onlar perian eder. Bylece glerini kaybeder, felketlere urar, k lrler. Bu, Allah'n sosyal yasalarndandr. Salam karakter sahibi milletler kuvvetli, mreffeh olmular; karakterleri bozulunca zayflam, perian olmu, baka milletlerin egemenlii altna girmilerdir. Byle kimseler, Allah'n cezasn hak ederler. Bu, onlarn mahv, egemenliklerini kaybeteleri demektir. Allah bir milleti cezalandrmak dilerse O'nun cezasn kimse engelleyemez. m

yetlerde anlatlan durumun tersi de dorudur. Yani bir toplum kt ahlkn dzeltmedike Allah onlar dzeltmez. Ama millet gittii yanl yoldan dner, doru yola girer, ahlkn dzeltirse Allah da onlarn duruunu dzeltir, kt hallerini iyiye, skntlarn mutlulua, refaha evirir. m

Allah'n yasalar, toplumun davranlarna gre kendisini gsterir. Ktlk edenler, yaptklarnn kt sonularyla karlarlar. Kuvvetleri, servetleri bir gn elden gider. Nimetleri, yurtlar bakalarnn eline geer. Kendilerini dzeltip uslananlarn hallerini de Allah dzeltir, ilerinin iyi gitmesine yardmc olur. Hsl Allah'n yasalar, iyiye ynelenlere o ynde yardmc olur; ktye ynelenlere de o ynde tecell edip onlar bozar. Her ikisi de Allah'n yasalar gereidir.

Gklerde ve yerde olanlarn hepsi Allah'ndr. Sizden nce Kitb verilenlere de, size de 'Allah'tan korkun!' diye tavsiye ettik. Allah zengindir, vgye lyktr. Gklerde ve yerde olanlarn hepsi Allah'ndr. Vekl olarak Allah yeter. Ey insanlar, (Allah) dilerse sizi gtrr ve bakalarn getirir. Allah bunu yapabilir. Kim dny sevabn isterse (bilsin ki) dny ve hiret sevab Allah katndadr. Allah iitendir, grendir. (4/Nis, 131-134)

4/Nis, 131-133. yetlerde Allah'n, btn kinatn hkmdar ol duu ve btn dinlerde takvy' (Allah'tan korkup ktlklerden saknay) tledii m hatrlatlmakta, insanlarn kfr ve isyanlarnn, Allah'a zarar veremeyecei; Allah'n hibir eye muhta olmad; btn vglerin O'na zg olduu belirtilmekte; Allah dilerse btn insanlar gtrp yeni halklar getirecei; bunun Allah'a ok kolay olduu vurgulanmaktadr.

Allah dilerse isyan eden bir topluluu gtrr, yok eder; onun yerine yeni bir topluluk getirir. Zaten hep gtrp getirmektedir. Baz toplumlar ykseltirken bazlarn alaltmakta; ypranan vcutlar gtrp yeni canlar, yeni bedenler yaratmakta; her an hayat tazelemekte; her an yaratmaktadr. O, her anda baka bir andadr. Her eyi yapmaya gc yeter.

Nisa sresinin 126. yetinden 133. yete kadar defa gklerde ve yerde bulunan her eyin Allah'a ait olduu, Allah'n hibir eye muhta bulunad m hatrlatlmaktadr. Bu demektir ki; her eyi yaratan Allah, evrenin ve insanlarn nasl bir dzenle mutlu olacaklarn en iyi bilendir. O'nun, sizin iin indirdii bu hkmler, sizin mutluluunuz iindir. Eer siz, bu hkmlere uyarsanz mutlu olur, glenirsiniz. Dnyada eref ve izzet iinde yaarsnz; Ama bu hkmlerden aarsanz, o zaman gcnz yiti rirsiniz. Allah dilerse sizi mahveder, yerinize, yasalarna uyacak toplumlar getirir. Allah her eyi yapabilir (Sleyman Ate, Kuran Ansiklopedisi Kuba Yaynlar, c. 5, s. 50-52).

Dinde zorlama yoktur. nk doruluk, sapklk ve erilikten ayrt edilmitir. O halde kim tutu inkr edip Allaha iman ederse, salam kulpa yapmtr ki, o

hibir zaman kopmaz. Allah iitir ve bilir. (2/Bakara, 256)

(Ey mminler!) Gevemeyin, mahzun olmayn. Siz eer (gerekten) mmin iseniz (dmanlarnza glip ve onlardan) ok stnsnzdr. (3/l-i mrn, 139)

Eer siz bir yara alm iseniz, o kavim de o kadar yara alm idi. Biz o gnleri insanlarn arasnda dndrp dururuz. Bu, Allahn iman edenleri bilmesi, iinizden hitler edinmesi iindir. Allah zlimleri sevmez. (3/l-i mrn, 140)

"(blis:) Onlar mutlaka saptracam, onlar bo kuruntulara boacam, kesinlikle onla emredeceim de hayvanlarn kulaklarn yaracaklar; phesiz onlara ra emredeceim de Allah'n yarattn tayr edecekler, deitirecekler. Kim Allah' brakr da eytan dost edinirse, elbette apak bir ziyana dmtr." (4/Nis, 119)

Ey insanlar, (Allah) dilerse sizi gtrr ve bakalarn getirir. Allah bunu yapabilir. (4/Nis, 133)

Ey iman edenler, siz kendinize bakn; hidyette/doru yolda iseniz dallettekiler/saptanlar size zarar veremezler. (5/Mide, 105)

Bu byledir, nk bir millet kendilerinde bulunan (gzel meziyeti) deitirmedike Allah onlara verdii nimeti deitirmez. Allah iitendir, bilendir. (8/Enfl, 53)

Eer gerektiinde savaa kmazsanz, sizi pek elem veren bir azapla cezlandrr ve sizi baka bir kavim ile deitirir (yerinize sizden baka bir kavim getirir). Siz ona hibir zarar veremezsiniz. Allah her eye kadirdir. (9/Tevbe, 39)

"Halk slih ve muslih (slahat) olduu halde Rabbin bir hakszlk ile memleketleri (ykp) helk etmez." (11/Hd, 117)

Onun (insann) nnde ve arkasnda Allahn emriyle onu koruyan takipiler (melekler) vardr. Bir toplum kendindekini (kendi durumunu) deitirmedike Allah, onlarda bulunan deitirmez. Allah bir topluma ktlk diledimi, artk onun iin geri evrilme diye bir ey yoktur. Onlarn Allahtan baka yardmclar da yoktur. (13/Rad, 11)

Allah, sizlerden iman edip slih amel ileyenlere, kendilerinden ncekileri halife (sahip ve hkim) kld gibi kendilerini de yeryznde halife yapp hkim klacan, onlar iin beenip setii dini (slm) onlarn iyiliine yerletirip koruyacan ve geirdikleri korku dneminden sonra, bunun yerine onlara gven salayacan vaad etti. nk onlar (sadece) Bana kulluk/ibdet ederler; hibir eyi Bana irk/ortak komazlar. Artk bundan sonra kim kfreder, inkr ederse, ite bunlar asl fsklardr, byk gnahkrlardr. (24/Nr, 55)

Ancak iman edenler, slih amel ileyenler ve Allah oka zikredenler ile zulme uradktan sonra yardm edilenler baka. Zulmetmekte olanlar nasl bir inklba urayp devrileceklerini pek yaknda bileceklerdir. (26/uar, 227)

Banza gelen her musbet, kendi ellerinizle iledikleriniz yzndendir. (Bununla beraber) Allah, ounu affeder. (42/r, 30)

Hadis-i eriflerde Tayr/Deiim

Yce Allah srail oullarndan bir peygambere yle vahyetti: Kavmine de ki: Herhangi bir ehir ve herhangi bir ev halk Allah'a itaat eder, sonra bu hallerinden Allah'a isyan haline dnerlerse, Allah onlarn sevdikleri eyi ellerinden alr, onun yerine sevme dikleri eyi verir. (bn Eb Hatim; bn Kesir Muhtasar, 2/274; Safvett-Tefsir, Rad, 11. yetin tefsiri)

Allahn izdii snrlar amayarak onlar koruyanlarla yasaklarn hie sayarak huddu ineyenlerin durumu aynen yledir: Bir gemideki yerlerini almak zere bir toplum aralarnda kura ektiler. Bunlardan bir ksm geminin alt katna bir ksm da st katna yerlemilerdi. Alt kattakiler su almak istediklerinde st kattakilerin yanndan geiyorlard. Alt katta oturanlar hissemize den alt kattan bir delik asak da, st katmzda oturanlara su almak iin eziyet etmemi olsak, dediler. Eer stte oturanlar bu isteklerini yerine getirmek iin alttakileri serbest brakrlarsa hepsi birlikte batar, helk olurlar. Eer buna engel olurlarsa hem kendileri kurtulur, hem de onlar kurtarm olurlar. (Buhr, irket 6)

mmetimle ilgili olarak en ok korktuum ey, Allaha irk/ortak komalardr. Dikkat edin; ben size onlar aya, gnee ve puta tapacaklar demiyorum. Fakat onlar (hkimiyet hakkn baz fertlerde, zmrelerde meclis ve toplumlarda grecekler), Allahtan bakasnn emirlerine ve arzularna gre i yapacaklardr ve gizli ehvet iinde olacaklardr. (bn Mce, Zhd 21, hadis no: 4205)

Eb'l-Heyc el-Esed anlatyor: "Bana Hz. Ali (r.a.): 'Raslullah (s.a.s.)'n beni gndermi olduu eye ben de seni gndereyim mi?' diye sordu ve Raslullah'n kendisene: "Haydi git, krp dkmedik put, dzlemedik yksek kabir brakma!" buyurduunu syledi." (Mslim, C eniz 93; Eb Dvud, C eniz 72; Nes, C eniz 99)

Dikkat edin! Btn chiliyye emirleri (kanunlar, yasalar, hkmleri ve bak alar) ayaklarmn altndadr ve hepsi de kaldrlmtr... -Ved Hutbesinden(Mslim, Hacc 194, h. no: 1218; Tirmiz, Fiten 2, h. no: 2610; Tefsr 2, h. no: 3087)

Sizden kim bir mnker (ktlk veya irkin bir ey) grrse onu eliyle deitirsin. ayet eliyle deitirmeye gc yetmezse diliyle deitirsin (diliyle onun ktln sylesin). Ona da gc yetmezse kalbiyle deitirsin (buzetsin, onu ho grmeyip kabullenmesin) ki, bu da imann en zayf derecesidir. (Mslim, man 78; Tirmiz, Fiten 11; Nes, man 17; bn Mce, Fiten 20)

Zeyneb bint C ah (r. anh): Y Raslallah! Aramzda slihler/iyiler de olduu halde biz felkete urayp helk olur muyuz? dedim. Raslullah (s.a.s.) yle buyurdu: Evet! Fsk u fcur (ktlkler ve fenlklar) oald vakit! (Buhr, Fiten 4, 28, Menkb 25, Enbiy 7; Mslim, Fiten 1, h. no: 2880, Tirmiz, Fiten 21, 23; bn Mce, Fiten 9; Muvatt, Kelm 22; Ahmed bin Hanbel, 6/428, 429)

Nefsimi/canm gc ve kudretiyle elinde tutan Zta (Allaha) yemin ederim ki; ya iyilikleri emreder, ktlklerden sakndrrsnz ya da Allah size yaknda zerinize bir bel gnderir de sonra Allaha du edersiniz de dunz kabul edilmez. (Tirmizi, Fiten 9, h. no: 2169; Eb Dvud, Melhim 16; Ahmed bin Hanbel, V/388)

sriloullarnn dindeki bozukluklar yle balamtr. Bir adam baka birine rastlar ve: 'Hey arkada, Allahtan kork ve yapmakta olduun eyi terket, zira o ii yapmak sana hell deildir' derdi. Ertesi gn ayn ii yaparken tekrar o adamla karlar ve onu yapt ktlkten yasaklamad gibi onunla yiyip imekten ve birlikte olmaktan da ekinmezdi. Onlar byle yapnca Allah, onlarn kalplerini birbirine benzetti. Sonra Raslullah (s.a.s.) u yeti okudu: "Allahtan gelen gerekleri rtbas etmeye artlanm olan u sriloullar Dvud ve Meryemolu sann diliyle lnetlenmilerdir. Bu onlarn isyan etmeleri ve hak, adlet snrlarn amalarndandr. Onlar birbirlerini iledikleri ktlklerden vazgeirmeye almadlar. Yaptklar ey gerekten ne kt idi ve imdi onlardan birounun Allahtan gelen gerekleri rtbas edenlerle dost olduklarn grebilirsin. Nefislerinin onlar iin nceden hazrlad ey ne kadar ktdr ki Allah onlara gazap etmitir, onlar azapta ebed kalacaklardr. Eer onlar Allaha ve kendilerine gnderilen peygambere ve ona indirilen her eye gerekten inansalard bu; Allahtan gelen gerekleri rtbas edenleri dost edinmezlerdi. Ama onlarn ou lh snrlar aan kimselerdir." (5/Mide, 78-81). Bu yeti okuduktan sonra peygamberimiz (s.a.s.) yle buyurdu: Hayr Allaha yemin ederim ki ya iyilii emreder ktlklerden sakndrr, zlimin elini tutup zulmnden el ektirir, hakka dndrp hak zerinde tutarsnz, ya da Allah kalplerinizi birbirine benzetir de sriloullarna lnet ettii gibi size de lnet eder. (Eb Dvud, Melhim 17) Tirmiznin rivyeti ise yledir: Raslullah (s.a.s.) yle buyurdu: sriloullar gnahlara daldklarnda limler onlar sakndrdlarsa da onlar izledikleri gnahlara devam ettiler. Bu sefer limleri de onlarla birlikte oturdular, beraberce yediler, itiler. Bunun zerine Allah da onlarn kalblerini birbirine benzetti de Dvud ve Meryem olu sann diliyle onlara lnet etti. Bu, onlarn isyan etmeleri ve snrlar amalar sebebiyle idi. Raslullah (s.a.s.) dayanmakta olduu yerden dorulup oturdu ve: Hayr, canm gc ve kudretiyle elinde tutan Allaha yemin ederim ki, dil ile yasaklama yetmez, siz onlar hakka boyun edirip hak zere tutmadka bu lnetleme de devam edecektir. (Tirmiz, Tefsiru Sre-i Mide 6)

Eb Bekir es-Sddk (r.a.) yle demitir: "Ey insanlar phesiz siz u yeti okuyor (fakat, yanl anlyor)sunuz: Ey iman edenler! Siz yalnz kendinizden sorumlusunuz. Eer siz doru yolda iseniz sapkla denler size hibir zarar vermezler. Hepinizin dn Allaha olacaktr ve o zaman Allah size hayatta yapm oluunuz eyleri bildirecektir. (5/Mide, 105). Zira ben Raslullah (s.a.s.) yle buyururken iittim: phesiz ki insanlar zlimi grp de onun zulmne engel olmazlarsa Allahn btn insanlar gazaba uratmas pek yakndr. (Eb Dvud, Melhim 17; Tirmiz, Fiten 8)

Bir hayrl ie dellet eden (vesile olan) kimse iin, o hayrl ii ileyenin sevb gibi mkfat vardr. (Mslim, mre 38; Eb Dvud, Edeb 115; Tirmiz, lm 14)

nsanlar doru yola aran kimseye kendisine uyanlarn sevab gibi sevap verilir. Ona uyanlarn sevaplarndan da hibir ey eksilmez. Bakalarn dallete/sapkla aran kimseye de kendisine uyanlarn gnah gibi gnah yazlr, ona uyanlarn gnahlarndan da hibir ey eksilmez. (Mslim, lim 16, h. no: 1860; Tirmiz, lm 15; Eb Dvud, Snnet 6)

slm'da iyi bir r aan (snnet koyan) kimseye, at o rn sevb verilecei gibi, o yolda gidenlerin sevab da verilir ve onlarn sevabndan da hi bir ey eksilmez. Her kim de slm'da kt bir r aarsa, o kimseye at rn gnah ykletildii gibi, kendisinden sonra o yoldan gidenlerin gnah da ykletilir. Fakat onlarn gnahlarndan da hibir ey noksanlamaz. (Mslim, Zekt 69, h. no: 1859)

Eb Mes'ud el-Bedr (r.a.) anlatyor: "Ey Allah'n Rasl dendi, biz chiliye devrinde yaptklarmzdan hesaba ekilecek miyiz?" u cevab verdiler: "Mslman olduktan sonra iyi olana, chiliye devrinde yaptklarndan sorulmayacaktr. Kt amel ileyene, hem slm'daki ameli hem de nceki ameli sebebiyle hesap sorulacaktr." (Buhr, stitbe 1; Mslim, man 189, h. no: 120)

Mslmann Grevi: Yeryzndeki Fesd Deitirip Arz Islah Etmek

Allah, halife olarak insan yeryznde yerletirme iradesini meleklere syledii zaman, onlar Allah'n vahyi dna kp kmamada serbest olacak bir varln hevsna uyup yeryznde fesat karacan kestirmiler ve "orada kan dkp fesat karacak birini mi var edeceksin?" (2/Bakara, 30) diye sormulard. Fakat, her ne kadar insanlarn byk blm mfsid olsa bile, ilerinde yleleri vardr ki, meleklerin de zerine kar ve Allah'a en yakn olan mertebeye ykselir. Bu bakmdan, "byk hayr iin az er terkedilemeyecei"nden Allah insan yeryznde halife yapm ve vahyine uyanlara mfsidlerle savama emrini vermitir. Mfsidler kalben korkak ve kendilerini hep huzursuz hissettiklerinden, birbirleriyle fesadda yardmlarlar. O halde slah edicilerin de yardmlamalar ve mfsidlerle savamalar gerekir. Yoksa, yeryznde hep fesat egemen olur ve insann hem yaratlndaki, hem de hilafetindeki ama gereklemez: "Eer Allah'n, insanlar bir ksmyla bir ksmn def edip savmas olmasayd, yeryz fesada urard; ama Allah lemlere kar ltuf sahibidir." (2/Bakara, 251)

nsann fesada meyilli yaps da, slih m'mini i fesada kar daima uyank olmaya zorlamaldr. Bu, nefisle cihdaddr; nefsin fesada meyline kar cihad. Mchid, fesad salha evirendir. Gerek mcahidlik, kiinin iini salha evirmeden ortaya kmaz; karsa bu cihad deil, terr olur.

fsda Kar Islahat Her eyi bir l ile yaratan Rabbimiz, imknlarn verip dzen ve yolunu gsterdii beer alandaki dengenin kbetini, irdeli davranlarmza brakm ve insan cinsi iin imtihan sahas klmtr. Yaratcmzn, doru yolda olanlar mjdelemek, sapanlar uyarmak zere eliler gnderdii insanlar, nce tek bir mmet idi (2/Bakara, 213). Dzene konulmu olan yeryznde ifsad/bozgunculuk yapmamal ve kulluklarn unutmamalydlar (7/Arf, 56). Ama, insanlardan birou hevlarna uyarak Allahn ayetlerini unutup kendi balarna byklk taslamaya, babo arzularn ilah ve birbirlerini veli edinmeye baladklarnda ulalan sonu byk bir fesat, bozgun ve kargaa idi (8/Enfl, 73). Sonsuz g ve rahmet sahibi olan Rabbimiz, bozgunculuklar sonucu kargaa ve karanlk iine den Adem oullarna, ilerinden gnderdii eliler araclyla hidayet yolunu tekrar tekrar gstermi ve kendilerini slah edip (dzeltip) kurtulua ermelerini dilemitir (7/Arf, 35)

Fesat Karsnda Mminlerin Grevi Mminler, mfsidlerin fesatlarna kar tavr almal, inklap bir dzeltme ile slahat olmaldr. radeli tercihlerle ulalacak olan iman ve slih amel yolunu bizlere mutluluk ve kurtulu hedefi olarak gsteren Rabbimiz, ayn zamanda Ms (a.s.)n, kardeine devrettii slahat grevini (7/Arf, 142) btn mmin kullarnn da stlenmesini istemi ve bozgunculuk yapanlarn ilerini slah etmeyeceini bildirmitir (10/Ynus, 81). u ayetler de bu konuyu yeterince anlatmaktadr: Sizden nceki nesillerden akll kimselerin, (insanlar) yeryznde bozgunculuk yapmaktan men etmeleri gerekmez miydi? Fakat onlar arasndan, ancak kendilerini kurtardmz pek az kii byle yapt. Zulmedenler ise kendilerine verilen refahn peine dp mardlar ve su ileyenler olup ktlar. Halk slahat kimseler

olsayd, Rabbin o ehirleri haksz yere helak edecek deildi. (11/Hd, 116-117)

Kuran- Kerimin birok yerinde slih amel ile iman kavramlar deta bamsz dnlemeyecek kadar i ie bir birliktelikte kullanlmtr. Slih amel, aka imann da yansyan gerekliliidir. Slih amelde bulunabilmenin art olarak, slahat abalar sz konusu olmakta ve bu da mminlerin temel grev alanlarn belirlemektedir. Yeryznn ifsad edildii, zulm ve irkin alabildiine azgnlap cahil kltr ve uygulamalar yaygnlat ve vahy llerden uzaklald her dnemde, slahat abalarnn gerekletirilmesi mminlerden beklenilen temel farzalardr. Rabbimizin mjdeledii sonuca da, ancak bu konularda gstereceimiz slih amellerimizle ulaabiliriz. Zaten mminlerden beklenilen, zorbalara uymalar veya boyun emeleri deil; slah edicilerden olmalardr (28/Kasas, 19).

Muslihun (slahat olanlar), Rablerine ibadette kimseyi ortak komayan (18/Kehf, 110), Allahn kitabna smsk sarlan (Araf, 170), cehalet ve ktlkten arnmaya alan (17/sr, 9), mmin kardelerinin arasn slah eden (49/Hucurt, 10), rasullerin canndan nce kendi canlarnn kaygsna dmeyip Allah yolunda susuzlua, ala, yorgunlua hazr olan (9/Tevbe, 120), iyilii emredip ktlkten sakndran ve hayr ilerine koan (3/l-i mran, 114), Allah'a arp ben mslmanlardanm diyen (41/Fusslet, 33) kimselerdir.

Gerek Islahatlar Ayn Zamanda nklpdrlar Islahat abalaryla verilen mcadele, egemen irk glerinin hkimiyetini hayatn btn ubelerinden skp atmaya alan aktivite kadar (7/Arf, 85-86; 11/Hd, 116-117), en az, iman ettikten sonra imanlarna zulm kartran ve kt amellere meyleden mslmanlar uyandrp slah etmeyi amalayan i aktiviteyi de (5/Mide, 39; 3/l-i mrn, 86-89) bnyesinde barndrmaktadr. ster Yce Allahn ilahln ve rububiyetini tanmayan veya Ona ortaklar koarak azgnlk yapan tutumlar sonucu olsun, isterse tevhid dinine girdikten sonra cahil arzu ve anlaylarn tesiriyle itikad ve amel yanllklara ve ktlklere bulama sonucunda olsun, yeryznde ve toplumsal hayatta ba gsteren bozulma, zlme, tuyan ve zulm karsnda ortaya konabilecek olumlu abann Kurandaki tanm slahat ve slih ameldir. Mevcut dzenin slah edilmesi gibi ifadelerle karmza kan ksm dzeltme, uzlama, dzenle mslman badatrma eklinde anlay, slahat kavramn tahrif etmektir. Islahat, gnmzde yanl olarak inklap hareketlerin karsnda, dzen ve sistem ii hafif yumuatma ve zalim dzenin devam anlamlarnda kullanlyorsa, bu Kurann anlalmasn istedii bu kavramdan ve ieriinden uzaklamadr, yanltr. Islahat, devrimci bir eylemdir. Bozulmu ve sapm olan dzeltme ve vahy hakikatleri yeniden egemen klma abasdr. Islahat, insan ve toplumlarn dnce ve eylemlerinde vahy dorular istikametinde kkl bir deiimi ve dnm gerekletirmeyi amalar ve bu iin snnetine uygun bir mcadele iinde olmaya alr. Hasent ise, genelde ftr bir iyilii, insanlara hizmeti ifade eder. Ancak slahat abalar dorultusunda yaplan hasenatlarn, anlaml ve kalc olan deerinden bahsedilebilir (18/Kehf, 30).

Islahat; kesin ve muhkem olan vahy lye dayanarak cahil btn tutum ve davranlar, ifsad edilmi btn kurumlar tepeden trnaa deitirmeyi amalam devrimci bir tavrdr. Islahat (muslih), ilahlk taslayan egemen irk glerine kar gsterdii tavr kadar, irk glerinin saldrs karsnda mmet bnyesinin mukavemetini ykan, onu hastalkl klan i bozulmaya kar da mcadele vermek zorundadr. Islahat, kendi mmetinin, d glerin saldrlarndan nce, kendi halini bozmas, olumsuz olarak deitirmesi sonucunda gerilediini ve Allahn verdii nimetleri elinden kardn bilir (8/Enfl, 53). Islahat; Allahn dmanlaryla mcadele etmek kadar, dmanla mcadele edecek salkl bir bnyeye sahip olma abasnn da taycsdr. O, bozulma ve zilletin nedenlerini, eytan glerin asl grevi olan saldrlarndan nce, zlmeye ve hastalanmaya msait hale gelmi olan kendi mmetinin itikad ve amel tutumlarnda arar. Islahat, kurtulua kiisel iyiliklerle ulalamayacan bildii gibi; slah abalarnda kendi nefsini de unutmaz. Ve o yine bilir ki, iman edip slih amel ileyenler, insanlarn en hayrllarndandr (98/Beyyine, 7).

Islah eylemi, her trl bozulma, tuyan ve eytan tuzak karsnda tevhid ilkeleri yaatmay ve Allahn dinini yeryznde hakim klmay amalayan soylu ve kkl bir uratr. Islahat, vahiy temeline bal inklap bir z tar. O, Rabbimiz'in ilettii buyruklar dorultusunda ncelikle kendini slah ederek (6/Enm, 48) kendi nefsinde inklab gerekletirmi ve bu olumlu deiimi evresine, toplumuna ve yeryzne tamay amalamtr. man edip slih ilerde bulunalar, halkn en hayrllardr (98/Beyyine, 7) ve onlarn da ok olmad bilinmektedir (38/Sd, 24).

Kuran bize, slah kavramnn gnmzde olduu gibi gemi tarihte de yanl veya kastl tutumlar nedeniyle Allahn rzas dnda kullanldn gstermektedir. Slih amelle kt ameli (seyyit) birbirine kartranlar (9/Tevbe, 102) olduu gibi, kendilerine bozgunculuk yapmayn diye ihtar edilenlerden biz slah edicileriz (2/Bakara, 12) diye cevap verenler de kmtr. Oysa Allah, bozgunculuk edeni (mfsid), slah edenden (muslih) ayrr (2/Bakara, 220). Allahn kitab, slih kullarn zelliklerini ortaya koyan en temel, muhkem ve mutlak ldr.

Islah abalarnn birinci elden muhataplar, ilah vahye kulaklarn tkamam, gerekler karsnda gzlerini yummam olanlardr. nandklar halde, bilmeyerek ktlk ileyenlere (Enam, 54) veya cehaletleri dolaysyla bu duruma denlere (16/Nahl, 119), cahil anlay ve tavrlarndan sonra tevbe etme ve kendilerini dzeltme (slah) kaplar ak tutulmaktadr. Bu bozulma ve ktlk hali, tarih sre iinde toplumlarn bnyesinde de tezahr edebilmektedir. slam mmetinin bugn yaad hastalkl ve cahil durum, buna ahitlik etmektedir.

Mslmanlar, tevhid bilinlerini, rza gsterdikleri sistemler iinde yozlatrmlar ve byk lde yitirmilerdir. Peygamberimizden bu yana slahat abalarn ve tevhid mcadelelerini srdren muvahhid mslmanlarn gayretlerine ramen, ibana getiklerinde bozgunculuk yapanlar (2/Bakara, 205), Allahn indirdii apak belgeleri ve Kitapta aklad hidayeti gizleyenler (2/Bakara, 159) slam mmetinin bilincini ifsad etmiler ve mslman kitlelerin halini bozup deitirmilerdir. Ve slam mmeti, Rablerinin kendilerine verdii arza vris olma nimetini ellerinden karmtr. Bu byledir, nk bir millet kendilerinde bulunan deitirmedike Allah onlara verdii nimeti deitirmez. Allah iitendir, bilendir. (8/Enfl, 53)

Fakat Allah yeryzn slih kullarna vris klmak (21/Enbiy, 105); insanlar kurtulu ve mutluluk yoluna eritirmek istemektedir (9/Tevbe, 20). Bununla birlikte deiim, yine bizim ve beraber olduumuz toplumun iradesine bal tutulmutur. Bireysel ve toplumsal alanda baarl oluun yolu, yine slahat abalaryla oluacaktr. Bir toplum, kendi nefsindekini deitirmedike, kukusuz Allah da o toplumun bulunduu durumu deitirmeyecektir. (13/Rad, 11) Ey iman edenler, Allahtan korkun ve doru sz syleyin. Ki (Allah) ilerinizi slah etsin ve gnahlarnz balasn. Kim Allah'a ve Raslne itaat ederse, byk bir baarya erimi olur. (33/Ahzb, 70-71)

lk aile kurumuyla olumaya balayan toplumsal yaam; eytan olanla Rabban olan arasndaki tartma, atma ve imtihanlarla eitlenerek bugne dek sregelmitir. Tevhid-irk kutuplamasnda sregelen toplumsal mcadeleler tarihi, slah edilmi olan yeryznde (7/Arf, 56) Allah'a verilen szden cayp, bozgunculuk yapanlarla (13/Rad, 25), inanp slih amellerde bulunanlar (98/Beyyine, 7) arasnda devam edegelen srekli bir atmay oluturmaktadr. Tevhid ile irkin, hak ile btln, maruf ile mnkerin, muhkem ile muharref olann arasndaki atma bugn de srp gitmektedir.

Hidyet nimetine nankrlk eden, Yaratcs yannda baka veller edinen, kendi aczini unutarak byklk taslayan ve bylece yeryznde bozgunculuk yapan, fitne karan, ktl yaygnlatran, vahiy dinini tahrif etmeye kalkan veya bu konuda arac olanlarn sz konusu cahil eilimleri ve bozgunculuklar, rasullerin ncln yapt slih kullarn slahat abalaryla insanlk tarihi sresince giderilmeye, dzeltilmeye allmtr. Tartma, atma ve imtihan alan dediimiz tevhid mcadele ortam da bu erevede olumaktadr (Hak Sz, say, 3-4, s. 1-2)

zellikle m'minlerin kfirlere ve mnfklara, ksaca muslihlerin mfsidlere kar sava yalnz insanlar iin deil; tm varlklar iin bir rahmettir. Yeryzn

fesada boyayan kfirler korkaklklar, paylamak istedikleri rant ve sahip olduklar hrs sebebiyle birbirleriyle yardmlarlar. Bunlara kar muslihlerin/mslmanlarn, fesada ve mfsidlere kar ortak bir cephe meydana getirmeye gayret etmeleri kulluk ve hilafet grevleridir. "Kfredenler birbirlerinin velisi, gnl dostudurlar. Eer siz bunu yapmazsanz (iman edip hicret ederek canlarnzla ve mallarnzla Allah yolunda cihad edip yardmlamaz ve bylece birbirinizin velisi olmazsanz) yeryznde fitne ve byk bir fesat bagsterir." (8/Enfl, 73) Gnmzde fitne ve fesadn iktidar, btn kurumlar ve kurallaryla ayaktadr. Mslmanlar da birbirlerinin velyetine rz olmamann ve cihad terk etmenin zdrabn yaamaktadrlar.

Bir toplumda bozgunculara engel olunamamas ve bozguncularn saysnn artmas, bu toplumu ayakta tutan sosyal dzenin bozulmas, ilerin rndan kmas, toplumsal hayatta hibir eyin yolunda gitmemesi ve kargaa ortamnn hkim olmas demektir. zellikle zlim yneticiler ve politik sekinler, toplumlarnda ktl ve fesad yaygnlatrrlar. Bu fesatlar, ister peygamber, isterse kendi topluluklarndan kan uurlu insanlar olsun, btn slahlara kar karlar, onlarla mcadele ederler. "Dnya hayatna dair konumas senin houna giden, pek azl dman iken, kalbinde olana (samimi olduuna) Allah' ahit tutan, ibana geince ortal fesada verip bozgunculuk yapmaya, "hars" (rn, ekini) ve nesli yok etmeye abalayan insanlar vardr. Allah bozgunculuu sevmez." (2/Bakara, 204-205) Bu ayetin metninde yer alan "hars" (ekin, rn) kelimesi iki ekilde yorumlanr:

Hars, emek yoluyla salanan kazan ve gelirdir. ounlukla dnyev mallar, zellikle de hem topran ilenmesi yoluyla elde edilen rn, hem de bizzat ilenmi tarlann kendisini gsterir. Hars, bu balamda rn olarak anlalrsa, bu mecaz olarak, genelde insan davranlarna, zelde de toplumsal tavrlara uygulanabilir. Onun iin hars, gnmzde kltr kelimesinin karl olarak da kullanlmaktadr.

Baz mfessirler ise, grlerini "kadnlarnz sizin hars'nzdr" (2/Bakara, 223) ifadesine dayandrarak, bu ayette de "hars"n eleri anlattn ne srerler. Bu durumda "harsn ve neslin yok edilmesi", aile hayatnn sarsntya uramas ile ve sonuta btn bir toplumsal yapnn kmesi ile eanlaml olur.

Hev ve heveslerini ilh edinen zmreler, yeryznde fesdn iktidarn salam ve bunun devam iin kurumlar kurmu, kurallar oluturmutur. Mslmanlara den grev, fitne ve fesat yeryznden kaldrlncaya, din sadece Allah'n oluncaya kadar hayrl deiim ve dnm iin btn gcyle mchede, mcdele ve mukatele etmektir.

Hayrl Deiimin nndeki Engeller

a) Atalar Dini nsanlar, ou zaman dnce ve yaam perspektiflerini byk lde tarihlerinden devraldklar kltr ve geleneksel yaam tarzyla ekillerdirmektedirler. nk insan, doduu andan itibaren, -doru ya da yanl- atalarnn kltr ve geleneiyle iiedir. nsan, iinde bulunduu bu kltrle yetierek, onun bir paras, onu bir nceki nesilden devralp daha sonraki nesle devredecek olan bu chiliyye din ve dzeninin bir dilisi haline gelir. Bu roln taycln yapan insan, rolnn yanlln dnmek bir yana, ou zaman yaatmaya alt kltrnn doruluundan phe bile etmez. Ona gre, kendisinin yapmas gereken; devrald kltr yaatmak, kendinden sonraki nesillere devretme grevini yerine getirmektir. Bu grevi yerine getirmeye iinde bulunduu toplum tarafndan zorlanr ve kendisini bu noktada bilinsizce zorunlu hisseder. nk geleneksel yap, bir anlamda, hatta ounlukla bilin denen olgunun iyiden iyiye kreldii ve alkanla dnen davranlar btn olduu iin, insan etkin ynlendiricilikle kuatverir. nsann, kendisini saran gelenek hakknda kukuya kaplmas iin, ya tamamen farkl kltr ve geleneklerin egemen olduu bir toplum iinde yaamak zorunda kalmas, ya da peygamberlerin itikat noktasnda ortaya koyduklar tebli ve mcdelede olduu gibi, kendi toplumunun geleneine kar iddetli bir bakaldr ve direnle uyarlm olmas gerekir. Bu faktrlerin etkisi, deiim szkonusu olmad mddete, geleneksel ark dnmeye devam edecek, yerleik kltr tek dze yaamn srdrecek, ahtapotun kollar gibi bu geleneksel atalar dini tm toplum bireylerini sarp salkl dnce yaplarn dumura uratacaktr.

Antropoloji bu olay "historizm", yani "tarihselcilik" olarak tanmlar. Kur'n- Kerim'in anlatm ile bu durum, "atalar dini"nin devam ettirilmesi diye vasflandrlabilir. Kur'an'da anlatlan gemi kavimlere ait kssalarda grrz ki; "atalar dini" mzereti, lh teblii reddetmekte byk bir yer tutmaktadr. Yani insanlarn atalarndan devraldklar dinden ayrlmak istemeyileri, onlar hak dini reddetme sonucuna gtrmtr. nk hemen her ynden birbiriyle tezat tekil eden "atalar dini" ile "hak din"in retileri karsnda bu insanlar tercihlerini atalar dini ynnde yapmlardr. Bu noktada "atalar dini"ni tercih eden insanlar, allm tarih dnce kalplar ve davran biimleri dndaki tutum ve anlaylar reddetmilerdir.

te bu "tarihselcilik", lh mesaj karsnda insann doru/salkl ve hr dnebilmesini, buna bal olarak da dini yalnzca Allah'a hlis klarak yaayp sadece Allah'a kul olarak gerek zgrlne kavumasn engellemitir. Bu nkabuller "lh din"in evrensel ilkeleri deil de; temelde "atalar dini"nin nkabulleri olunca, asrlar boyu yanl anlay ve yaay devam edegelmitir. Kendilerine getirilen dorular karsnda da atalarndan devraldklarn mzeret gstererek kendilerini sorumluluktan kurtarmaya bouna almlardr.

Kur'n- Kerim, peygamberlerin kssalarn anlatrken inkrclarn mzereti tavrlarn ve "atalar dini" ynndeki tercihlerini bize ibret verici bir ekilde aktarmaktadr. Zaten Kur'an'da kssalarn anlatlmasnn da ibret vermekten baka bir amac yoktur. d kavminin kssasndan bahsederek Hd (a.s.)'un teblii karsnda kavmi: "Y! Demek sen, tek Allah'a kulluk edelim ve atalarmzn taptklarn brakalm diye mi bize geldin?!" (7/A'rf, 70) diyerek bu ekilde tavr alm, Allah'a kulluk yerine atalarnn taptklarn tercih etmilerdir. Yine Medyen halkna gnderilen uayb (a.s.)'n tebliine kar kavminin taknd tavr da farkl olmam, yine "atalar dini"ni terci ynnde olmutur (11/Hd, 87).

Kur'an'da anlatlan kavimlerin kssalarnda temelde iki ortak nokta gze arpmaktadr. Birincisi, dini sadece Allah'a hlis klarak kulluk yapmak; ikincisi, bu kulluun zorunlu sonucu olarak "atalar dini"nin getirdiiyanl anlaylar reddetmektir. Ancak, lh mesajla karlaan her kavim, ilerinde kk birer topluluk hri, atalarndan devraldklar dinin etkisiyle lh dini reddetmilerdir. Kur'n- Kerim'i yalanlayanlarn durumu da bunlardan farkl deildir. Mekke dnemi mriklerini anlatrken Rabbimiz bir genelleme yaparak peygamber/eli gnderilen her kavmin inkrclarnn ayn mzereti ileri srdklerini bildirmektedir (43/Zuhruf, 22, 23). Buna gre; lh mesajla gnderilen her eli, birok yalanlamalarla birlikte "atalar dini" mzeretiyle (daha dorusu bahnesiyle) karlamlardr. Bu insanlar, gelen mesaj karsnda akllarn birazck kullanmak klfetine katlanmak yerine; daima kolaycl tercih etmiler, atalarnn zerinde bulunduklarn yaamaktan uzak durmamlardr. Bu tavr da srekli olarak yanllarn kltrel olarak devam etmesine sebep olmutur.

Kur'n- Kerim "atalar dini"ni mzeret gsterenlere kar: "... atalar bir ey dnmeyen ve doru yolu bulamayan kimsele olsalar da m?!" (2/Bakara, 170, 5/Mide,104) eklindeki sorularla, yaptklarnn ne kadar tutarsz ve geersiz olduunu istihz ile ortaya koymutur. Atalar dinini mzeret gsterenler, hibir ekilde atalar tarafndan kendilerine sunulan dinin doru olup olmadn aratrmam, ylece taasssupla/banazca kabul etmilerdir. Dnmeyen ve doru yolu bulamayan atalarn mzeret gstererek kendileri de atalar gibi dnmeyen, dolaysyla doru yolu bulamayan kimseler durumuna dmlerdir (21/Enbiy, 54). Atalar dininin dncesi dna kmamalar ve kendi akllarn kullanamamalar, onlar Allah'a kar iftiraya (7/A'rf, 28) ve sonuta da eytann dvet ettii alevli atein azbna gtrmtr (31/Lokman, 21).

nkrclarn durumu byle iken Rabbimiz kitabnda iman edenlere hitap ederek kesin ve net bir dille onlar uyarm; deil chil kltr ve atalarn taklid etme... yanl zere olan en yaknlar, babalar ve kardelerini dahi vel edinmemelerini istemitir (9/Tevbe, 23).

Yukarda anlatlanlarn gnmzdeki yansmalarn dndmzde ierik olarak belki biraz farkl olmakla birlikte, Kur'n dorular karsnda ne srlen mzeretlerin yer yer benzer itirazlarla aynlat gzlenir. Bu anlay; ya mezhep taassubu, ya gemi ulemnn dokunulmazl, ya da yaayan her gelenein doruluunu kabul etmek gibi nkabullerle kendisini gstermitir/gstermektedir. On drt yzyllk bir sre geiren slm kltr bu zaman zarfnda dnce ve yaant itibaryla birok eskiltme, artrma, bid'at ve hurfelere mruz kalmtr. Geleneksel din anlay, tarihin tad yanl anlaylar da dinin aslndan saylm ve tarih (gelenein) basks altnda onlarn doruluuna hkmederek yaatmaya devam etmitir. Dinin asln Kur'n- Kerim'den ve rnek uygulamasn sahih snnetten almay brakan insanlar, atalarnn kendilerine tad yanl-doru ne varsa hepsini sorgulamadan kabul ederek hepsini "asl din" ya da "dinin asl" konumuna getirmilerdir.

Doru olmayan eyleri gz kapal olarak doru saymak ne kadar yanl ise; doruluu kesin delillerle ortaya konmam, ancak atalarn ve mevcut gelenein getirmi olmas dolaysyla "doru kabul edilen" eylerli doru saymak da o kadar yanltr. Bundan dolay atalarmzn dt hatalara dmemek, inan ve amelde "gerekten doru" (5/Mide, 48) olanla hareket edebilmek iin; dorularmz dinin asl olan Kur'an'dan almak ve atalarmzn bize tadklarn da Kur'an szgecinden geirmek zorundayz. Aksi takdirde farknda bile olmadan hsrna debiliriz. "Asra andolsun ki insan hsran iindedir. Ancak, iman edip slih amel ileyen, birbirine hakk ve sabr tavsiye edenler hri." (103/Asr, 1-3) (4)

Atalarn yolu, babalardan dedelerden devralnan din anlay, Kuran ve Snnete ters, hurfe ve uydurmalarla, yanllarla dolu olabilir. Srf babalarn yolu diye, onlarn anlay diye bunlar savunmak, bunlar hak ve hakikat gibi grmek atalar kutsallatrp putlatrmak, onlar Allaha ortak komak demektir. Bu problem, sadece eski chiliyyenin problemi deildir; her dnemde ve her yerde izlerini devam ettiren btl anlaytr. Bu anlay, bazen ecdd yceltmekle, rklkla, tarihi kutsallatrmakla ortaya kar; bazen gelenek, grenek, rf-det ve kr krne taklitilikle kendini gsterir; ele gne kar, bakalar ne der?, ben bu yaa geldim, bunlar duymadm, dolaysyla bu yanltr, senin yan ka? Sen ne bilirsin?, biz hocalarmzdan, babalarmzdan byle grdk, byle duyduk; o yzden dorusu budur gibi ifdelerle ortaya kar; btn bunlar hurfe ve btl inanlar, chiliyye mant olarak deerlendirilmelidir. Eski chiliyye dneminde tevhid arnn nndeki en nemli itirazn bu anlay olduu gibi, gnmz modern chiliyyesinde de de durum farkl deildir. Gnmzde uurlu mslman genlerin srt- mstakm izgisinde sahih slm anlayp inanarak yaamalarnn nndeki engellerden, belki de en byklerinden biri bu atalar yolu anlaydr.

Taklitilik, irkin ayrlmaz niteliklerinden birisidir. Kur'n- Kerim, atalar taklit ve onlara uyma bahanesiyle dnya ve hiretle ilgili hakikatleri inkr etme anlayn pek ok yette deiik vesilelerle knar. "Yoksa bundan nce onlara bir kitap verdik de ona m tutunuyorlar? Hayr! Sadece, 'biz babalarmz bir din zerinde bulduk, biz de onlarn izinde gidiyoruz' derler. Senden nce de hangi memlekete uyarc gndermisek mutlaka orann varlkllar: 'Babalarmz bir din zerinde bulduk, biz de onlarn izlerine uyarz' derlerdi. 'Ben size, babalarnz zerinde bulduunuz (din)den daha dorusunu getirmisem (yine mi bana uymazsnz)?' deyince, dediler ki: 'Dorusu biz, sizinle gnderilen eyi inkr ediyoruz.' Biz de onlardan intikam aldk. Bak, yalanlayanlarn sonu nasl oldu?" (43/Zuhruf, 21-25).

Ayn zamanda atalar klt, tarihin belli bir dnemiyle belli nesille snrl olmayp, sosyal etkileim kural gerei nesilden nesile geerek sreklilik zellii gsterir: Bizden nce babalarmz Allaha irk/ortak komutu, biz de onlardan sonra gelen bir nesiliz, ileri btl olanlarn yaptklar yznden bizi helk m edeceksin? (7/Arf, 173)

Kur'n- Kerim, her inan ve davranta delile bavurmay ngrrken, mrikler inan ve davranlarnda atalarn taklit etmeyi l almlardr. "brhim sordu: 'Nelere tapyorsunuz?' Onlar: 'Putlara tapyoruz. Onlara balanyoruz.' ' ardnz vakit sizi duyuyorlar m? Yahut size bir fayda ve zarar verirler mi?' 'Hayr, ama babalarmz da bu ekilde bulduk." (26/uar, 70-77). Mrikler putlarn geerliliini gelenee balyorlar. Delil yerine taklitilii tercih etmeleri, irkte kalmann motivi olup, ayn zamanda Allah'a ortak koanlarn dnce esasn tekil eder.

Atalardan miras olarak alnan sosyal normlarn ve bunlara balln en olumsuz taraf, toplumun yahut bireyin hidyete ermesi iin bir aama olan sosyal veya bireysel deiimi engelliyor olmasdr. Mesel, chiliye toplumlarn hidyete aran, onlarda bir deiim sreci balatmak isteyen btn peygamberle bu sosyal motiv ile kar karya kalmlardr. Gemii stn grme ve beenme duygusu, sosyal deime karsnda kalan toplumlarda ska grlen bir olaydr. nk detlerine bal olan toplumlar deiiklikten rahatsz olur. Fakat bu durum detlerin niteliine gre de deiiklikler arzeder. Kendisine veya gemiine kusur isnad etmek, insana zor gelir. Dolaysyla nceden beri yrrlkte olan ok saydaki detlerden insan vazgeirmek g bir meseledir. zellikle kkl bir gemie sahip toplumlarn, yllar ncesi, hayat normlarnn bir birikimi olan geleneksel yapy deitirmenin kolay olmad grlyor. nk sz konusu geleneksel yap toplum bireylerinin tamamnn katlmyla bir kltr birikimi meydana getirmitir. te toplum vicdannda kemikleen bu dahil geleneksel yapy deitirmeyi baaran, ayn zamanda toplumu lh gelenee dvet eden slm olmutur.

slm'n ilk dnemde deitirmeyi baard toplumun geleneksel yaps ierisinde dinin konumunu incelediimizde, din inan ve davranlarn samimi bir insan ifadesi olmad, kr krne atalara ballk olduu grlr. Psiko-sosyal adan bir deerlendirme yapldnda, slm ncesi Araplarda putperestliin gerek mnda bir "din" olmaktan ziyade, kutsallatrlm geleneklere bal ve bir dereceye kadar sosyal dzeni salayan davran kurallar olduu sonucuna varlr. C hiliye devri Araplarnda "din" ferde gre deien bir inan olmaktan ok, kollektif kabile uurunun davranlar eklinde tezhr eden bir grntsdr; realitenin stnde sadece vicdana hitap eden bir duygu veya dn biimi deildir. Ksacas inan, sosyal evrenin empoze ettii bir davran ekliydi. Rasyonel deerlendirmelerden uzak, kr krne robotvari mekanik bir taklitilik geerliydi. nemli olan atalara bal kalarak rf ve detlere uygun ekilde hareket etmekti.

zellikle slm tebliin Mekke devrinde nzil olan yetler, slm ncesi Arap toplumunun din anlayna k tutmaktadr. "De ki: 'Allah' brakp da taptnz putlarnza hi baktnz m? Yeryznde yarattklar nedir? Bana gstersenize.' Yoksa onlarn Allah'la ortakl gklerde midir? Yoksa Biz onlara kitap verdik de ondaki delillere mi dayanrlar? Hayr! O zlimler, birbirlerine sadece aldatc sz sylerler." (35/Ftr, 40) "(Ey inkrclar!) imdi Lt, Uzz ve bundan baka ncleri olan Ment'n ne olduunu syler misiniz? Bunlar (bu putlar), sizin ve babalarnzn takt adlardan baka bir ey deildir. Allah onlar destekleyen bir delil indirmemitir. Onlar sadece zanna ve nefislerinin hevsna (canlarnn isteine/arzusuna) uymaktadrlar." (53/Necm, 19-20, 23) "yetlerimiz onlara apak olarak okunduu zaman; 'Bu adam sizi babalarnzn taptklarndan alkoymaktan baka bir ey istemiyor' derlerdi. 'Bu Kur'an dpedz bir uydurmadan baka bir ey deildir' derlerdi. Hak, inkr edenlere geldiinde, onun iin; 'bu apak bir bydr' demilerdi." (34/Sebe', 43)

Kur'n- Kerim'in srarla, hidyetin nne bir engel olarak dikilen atalar klt zerinde durduunu gryoruz. Kur'an'da en ok zerinde durulan inkr motivi olan atalar klt, inkrn tarih sebebi de saylabilir. Geleneki toplumlar, btl deer yarglarna son derece bal ve yenilie kapaldrlar. Aslnda her toplum bu zellie az ok sahiptir. nsanlarn gelenek ve greneklerinden vazgeip yeni dnceleri kabul etmeleri zor bir itir. zellikle toplumun yal kesiminde eskiye ballk hissi genlerden daha gldr. Atalarndan devraldklar gelenek ve deerleri kr krne izleyenler, bu gelenekleri uyulmas gerekli bir otorite olarak kabul ederler. Geleneklerin otoritesini benimsemi olmak Allah'n otoritesini benimsemeye engel olur. (5)

Gnmzn din kltr ve din ierikli ihtilf ve tartmalar konusunda biri ifrat, biri tefrit iki btl izgi gze arpmaktadr. Bir tarafta gelenei ve iinde eitli bid'atlar, hurfeler, isriliyat geleri bulunan geleneksel din anlayn (iine bolca btl karm, dolaysyla hak olmaktan km, hak grnmndeki sentezi)

banazca savunan dindar grnml insanlar; dier tarafta bunlara tepki olarak kan, slm d evrelerce, dzen ve medya tarafndan destek gren ve gittike yaygnlama eilimindeki modernist ve reformcu din anlay. Bize den, hakk hak bilerek, ona hibir btl kartrmadan, eer kartrlmsa Kur'an ve sahih snnet leiyle yeniden ayklayarak katksz, hurfelerden arnm, atma ve katmalardan arnm "hlis din"e sahip kmak, "hak zere", orta yol olan srt- mstakm izgisinde yaamaktr.

b) Taklitilik Kuran ve hadisler, taklitilii, tekinin berikinin mukallitliini, yani delilini bilmeksizin kr krne herkesin sz ve davranlarna uymay yasaklyor. Daima her eyin vahiy ile, akl ve mantk ile, delillere dayanan muhkemelerle incelenmesi gerektiini gsteriyor. Bir yette: Szlerinizde doru iseniz delillerinizi getirin. (2/Bakara, 111) buyuruluyor. Dier bir yette de: lminin ulamad ey zerinde durma! (17/sr, 36) buyuruluyor.

c) ctihad kapsnn kapand anlay, ynetimlerin bu donukluu teviki d) Mehd ve Hz. sa beklentisi e) lim ve hikmet de olsa dnyann farkl blgelerindeki gelimelere olumsuz tavr

Tefsirlerden ktibaslar

Seyyid Kutub diyor ki: "Herhangi bir toplum tutumunu deitirmedike, Allah onun konumunu deitirmez." Yce Allah'n onlar kendi emrine gre hareket eden korucularla izletmesi, onlarn hem ahslar hem de durumlar asndan meydana getirdikleri deiiklikleri gzetlemek ve bu deiikliklere uygun olarak onlar hakkndaki hkmn yrrle koymaktr. nk Yce Allah insanlara verdii nimeti ya da azb, stnl ya da alakl, onurluluu ya da ezilmilii, onlar, dncelerini davranlarn ve pratik hayatlarn deitirmedike deitirmez. Yce Allah onlarn ahslar ve davranlar asndan meydana getirdikleri deiiklikler dorultusunda onlarn durumlarn deitirir. Geri, Yce Allah daha olmadan ne olacan bilir. Ne var ki, onlara ilikin hkm, onlarn davranlarna gre olacaktr ve bu hkm yaanan deiiklikle ayn zamanda gerekleecektir.

Kukusuz bu, insana ar bir sorumluluk ykleyen bir gerektir. Yce Allah'n iradesi ve buna ilikin yasas, insanlar hakkndaki iradesinin yine bu insanlarn davranlar ynnde gereklemesi eklindedir. Bu konudaki yasasn, onlarn bu yasaya kar takndklar tavr uyarnca yrrle koymas ynndedir irdesi... Bu konuya deinen yet gyet aktr ve yoruma ihtiya brakmamaktadr. Bu yet ykledii sorumluluun yannda, bu insana verilen deeri de gstermektedir. Yce Allah, irdesini yrrle koymay insann davranlarna balamakla ona byk bir deer vermitir.

lke belirlendikten sonra yetlerin ak, Yce Allah'n bir toplumun durumunu ktle doru deitirmesini gzler nne sermektedir. nk onlar yetten anlaldna gre, durumlarn ktle doru deitirmi, Allah da onlara ktl dilemitir.

"Allah, bir toplumun herhangi bir ktle uramasn dileyince onu hi kimse nleyemez. nsanlarn Allah'tan baka hibir koruyucusu, kayrcs yoktur." yet ilkenin bir ynn aklyor ama, dier ynn aklamyor. nk u anda iyilikten nce ktl isteyenlerin durumu ele alnmaktadr. Daha nce gafletleri iyice belirginlesin diye azapdan nce balanma sunulmutu onlara. Burada ise, sadece ktln sonucu aklanmaktadr. Ama onlar Yce Allah'n kar konulmaz azabndan sakndrmaktr kukusuz. nk Allah'n azbn hak ettikleri zaman, kendilerini bu azaptan koruyacak bir dost bulamazlar (F Zllil Kuran, Rad, 11. yetin tefsiri).

Yine Seyyid Kutub diyor ki: "Bu byledir. nk bir toplum, sahip olduu iyi bir nitelii deitirmedike Allah da o topluma vermi olduu nimeti deitirmez. Hi phesiz Allah her eyi iitir, her eyi bilir." (8/Enfl, 53)

"Bu kfirlerin durumu tpk Firavunoullar ile daha nceki kfirlerin durumu gibidir. Onlar Rabblerinin yetlerini yalanladlar, biz de onlar gnahlar yznden yokettik. Firavunoullar'n denizde boduk. Bunlarn hepsi zlimdi." Yce Allah, yetlerini yalanladktan sonra onlar yok etmiti. Kfir olduklar halde Yce Allah yetlerini gndermeden onlar yok etmemiti. nk O'nun belirledii kural ve O'nun kullarna ynelik rahmeti bunu gerektirmektedir. Biz bir peygamber gndermedike, kimseye azap etmeyiz. (17/sr, 15) Burada, Firavunoullar ve onlardan nce Allah'n yetlerini yalanlayp bu yzden yokedilen kfirleri hatrlatmakta, nk onlar "zlimdi" denmektedir. Burada "zulm" kelimesi, "kfr" ya da "irk" anlamnda kullanlmtr. Bu kelime Kur'an'da genellikle bu anlamlarda kullanlr...

u yetin anlam zerinde biraz dnmek gerekmektedir kukusuz: "Bu byledir. nk bir toplum, sahip olduu iyi bir nitelii deitirmedike Allah da o topluma vermi olduu nimeti deitirmez." (8/Enfl, 53). Bu yet, bir adan Yce Allah'n kullarla ilikilerinde her zaman adil davrandn vurgulamaktadr. nsanlar niyetlerini bozmadklar, davranlarn deitirmedikleri, konumlarn terk etmedikleri srece Yce Allah onlara bahettii nimetini geri almaz. Byle bir durumda, imtihan ve deneme iin kendilerine bahedilen nimetin deerini bilmedikleri, bu nimete karlk kretmedikleri iin kendilerinden nimetin geri alnmasn hak ediyorlar... Bir adan da bu yet, insan denen yarata verilen en byk onura iaret etmektedir. Yce Allah, kaderinin uygulann insann hareketlerine ve davranlarna gre ayarlamakla bu ltfu bah,etmitir insana. Yce Allah, insan hayatndaki takdiri deiiklii, onlarn gnllerinde, niyetlerinde, davranlarnda, hareketlerinde ve kendileri iin setikleri hayat tarzlarnda meydana gelen pratik deiiklie dayandrmtr. Bir dier adan da insan denen varla -kendisine verilen bu byk onura denk decek- byk bir sorumluluk yklemektedir. nsan, nimetin deerini bilip, krettii srece, Allah'n kendisine verdii bir nimeti kalc klabilir, arttrabilir de. Ayn zamanda nimete karlk nankrlk yapt zaman, mard zaman, niyeti ve hayat tarz bozulduu zaman bu nimeti kendi eliyle giderebilir, yok edebilir.

te bu nemli gerek, "insan gereine ilikin slm dncenin" u varlk btnnde Allah'n kaderiyle insan ilikisinin, insann u evren ve evrenin iindekilerle ilikisinin bir ynn temsil etmektedir. Bu ynden, insann Allah'n terazisindeki deeri ve bu deerle kazand onur ortaya kmaktadr. Ayn zamanda insann gerek kendi kbeti, gerekse evresindeki olaylarn kbeti zerindeki etkinlii ortaya kmaktadr. Allah'n izni ve kendi hareketleri, davranlar, niyet ve hayat tarz ile birlikte hareket eden Allah'n takdiri uyarnca sonucu zerinde etkin rol oynayan bir varlk kimliine brnr insan. Bu dnce sayesinde materyalist dnce ekollerinin kendilerine ykledii, aalayc ve fonksiyonsuz kimlii atar. Bu dnceler insan, zorlayc determinizm karsnda fonksiyonsuz bir varlk olarak grrler. Ekonomik determinizm tarihi determinizm, evrim determinizmi gibi, insann karlarnda gsz ve etkisiz bir varlk olarak belirledii daha nice kanlmazlklar, gerekircilikler... nsan bu zorunluluklarn kendisine ykledii grevi yerine getirmekten baka bir ey yapamaz. Bunlar karsnda insan silik, zavall ve aalanm bir yaratktr.

te bu nemli gerek, insann hayatnda ve almasnda, i ve karl arasndaki bu gereklilii bu ekilde tasvir etmektedir. Ayn zamanda bu gereklilii kaderi

dorultusunda yrrle giren evrensel yasalarndan biri haline getiren Yce Allah'n mutlak adaletini de dile getirmektedir. Bu yasann uygulannda Allah'n kullarndan herhangi birine hakszlk yaplmaz. "Yoksa Allah kesinlikle kullarna hakszlk yapmaz." "Biz de onlar gnahlar yznden yok ettik, Firavunoullar'n da denizde boduk. Onlarn hepsi zlimdi." "Bu byledir. nk bir toplum, sahip olduu iyi bir nitelii deitirmedike, Allah da o topluma vermi olduu nimeti deitirmez." ... Ve lemlerin Rabbi olan Allah'a hamdolsun... (F Zllil Kuran, Enfl, 53. yetin tefsiri)

Mevddi diyor ki: Onun (insann) nnden ve arkasndan izleyenleri vardr (13/Rad, 11). Yani, "Allah yalnzca her ahsn neler yaptn gzlemekle, yapt eyleri btnyle bilmekle kalmaz ayn zamanda o ahsa her yerde elik eden koruyucular (gzetleyiciler, gardiyanlar) tayin ederek amellerinin hepsini kayda geirtir." Bu yet, istediklerini yapmakta serbest olduklarn ve bu dnyada yaptklarnn hesabn vermeyecekleri vehmiyle yaayan szkonusu insanlara uyar olmas iin zikredilmitir. Uyar, bu kavmin kendi cezalarnn kendileri tarafndan davet edildiini vurgulamaktadr.

Gerekten Allah, kendi nefis (z)lerinde olan deitirip bozuncaya kadar, bir toplulukta olan deitirip bozmaz. Allah bir toplulua ktlk istedimi, artk onu geri evirmeye hi bir (biimde imkn) yoktur; onlar iin O'ndan baka bir veli yoktur. (13/Rad, 11). Bu yet, bir takm kutsal ahslarn, azizlerin veya meleklerin kendilerini lh cezdan kurtaracak gce sahip olduunu sananlara bir uyardr. Zira onlar Allah'a kar savunacak hi kimse yoktur. Onlar istedikleri kadar Din Gn'nde Allah'n tyin edecei cezdan kendilerini kurtarrlar, kendilerine efaat ederler umuduyla rab ve hmi edindikleri kimselere kurbanlar sunsunlar, biatlar etsinler, hi fark etmez (Tefhmul Kuran, Rad, 11. yetin tefsiri).

Yine Mevddi diyor ki: Nedeni u: Bir kavim (toplum), kendinde olan deitirinceye kadar Allah, ona nimet olarak baladn deitirici deildir (8/Enfl, 53). Yani, "Bir topluluk davranlaryla verilen nimete lyk olmadn gstermedike, Allah, topluluktan ltuf ve nimetini esirgemez." (Tefhmul Kuran, Enfl, 53. yetin tefsiri).

Elmall Muhammed Hamdi Yazr diyor ki: Her biri iin nnden ve arkasndan birtakm muakkipler, tkip edici, izleyici kuvvetler vardr ki, onu hfzederler, her birinin szn ve iini kaydederler veya srekli olarak izleyip korurlar, muhafaza ederler. Ki, onlar Allah'n emrindendirler. Yani bu tkip edici gler veya bu koruyucu kuvvetler "De ki, ruh Rabbimin emrindendir" (17/sr, 85) yeti gereince Allah'n emrinden ibret olan birtakm ruhlar veya meleklerdir. Bundan dolay her birinizin btn syledikleri ve yaptklar, Allah Tel'nn kontrol, gzetimi, gzlemi ve izlemesi altndadr. Btn olular ve olaylar ile hayat her bakmdan O'nun ynetimindedir. O halde hepsi bilinen, her ynyle kontrol edilen ve inceden inceye izlenen bir eyin gizlisi, a olur mu? Sizce gizli veya ak diye adlandrlan btn szleriniz ve btn davranlarnz karlksz kalr m? Muhakkak ki, Allah, herhangi bir kavimdeki hali deitirmez, onlara bahettii nimet ve ikbli ya da iyi-kt herhangi bir hali ve hasleti deitirmez, t onlar kendi zbenliklerindekini deitirinceye kadar. Yani, kavimler bir sre iin iradelerinde serbesttirler ve sorumluluklar iradelerine gredir. imdiye kadar hep byle olagelmitir, bundan sonra da byle olacaktr. (Enfal Sresi'nde "Bu, Allah'n bir kavme verdii nimeti, onlar kendilerindekini deitirmedike deitirmeyeceinden byledir" melindeki (yetin tefsirine bkz: 8/Enfl, 53). Bununla beraber Allah bir kavme bir fenalk murad ettii vakit artk onu geri evirecek hibir kuvvet yoktur, onun nlenmesine imkn yoktur. steseler de istemeseler de Allah'n murad ettii o ktlk, geici ise geici olarak, ebed ise ebed olarak mutlaka meydana gelir ve hibir ekilde nlenemez. Ve onlarn Allah'tan baka bir velleri de yoktur ki, ona bir are bulsun (Hak Dini Kuran Dili, Rad, 11. yetin tefsiri).

Yine Elmall diyor ki: 53- Bu, yani bu detin byle olmas, btn bunlarn balarna gelen cezalarn ve ikabn bylece kendi amellerine, dayanmas u iki sebep iledir ki, Allah Tel bir kavme, bir topluma ihsan ettii nimeti durup dururken deitirecek deildir. Ta onlar kendilerindekini deitirinceye kadar. Yani onlar o nimete erdikleri zaman kendilerinde o nimete sebep ve vesile olan ftr misak, ahlk ve gzel amelleri, kendileri bozup deitirinceye kadar, huylarn deitirinceye kadar Allah'n o nimeti deitirmesi, Allah'n detlerinden deildir. lh det kiisel sebeplere dayal olarak verdii nimetin deimesini de yine kiisel huylarn ve davranlarn deimesi sebebine balamtr. Ki insann sorumluluu da buna dayanr. Sebeplerin birincisi ite budur. kincisi de Allah kesinlikle her eyi iitir ve bilir. nk Allah herkesin iyzn bilir, ne sylediini de iitir. Onun gznden hi kimse bir ey karamayaca iin, O da ona gre hesaba eker. u halde akl ve irade, kfr ve iman, ahlk ve amel gibi kiisel sebeplere bal olan nimetlerin dndaki dorudan doruya alnp verilen nimetler bu konunun dndadr. Hi phe yok ki, bu konuda btn kiisel sebeplerin kymeti, nimet veya nimet saylan eylerin gerek yzn tantan yetleri tanyp tanmamaktan ileri gelmektedir. Bir kimsenin kendi ftratn ve ftratla ilgili ahdini bozmas ve kendisine vrid olan sezgi ve delillerin yardmyla hakk duymamas ve duymak istememesi elindeki nimetin deimesine sebep olur. Yine bir kavmin kendi iinde veya dnda bulunan ve kendilerine lh ahkm tebli eden hak rehberlerinin dvetini duymak ve tanmak istememesi, toplumsal uur ve zihniyetlerinde yle bir bozukluktur ki, bu da onlarn ellerindeki nimetlerin deimesine ve elden kmasna sebep olur (Hak Dini Kuran Dili, Enfl, 53. yetin tefsiri).

Muhammed Esed diyor ki: (Byle biri sanyor mu ki) kendisini nnden ve ardndan izleyen (ve) onu Allah her ne ki takdir etmise ona kar koruyup gzeten refakatileri vardr. Gerek u ki, insanlar kendi i dnyalarn deitirmeden Allah onlarn durumunu deitirmez; ve Allah insanlara (kendi ktlklerinin bir sonucu olarak) bir felket tattraca zaman hibir ey bunun nnde duramaz: nk onlarn, kendilerini O'na kar koruyabilecek kimseleri yoktur. (13/Rad, 11)

(Byle biri sanyor mu ki) kendisini nnden ve ardndan izleyen Lafzen, ellerinin arasndan ve arkasndan. 2:255'de olduu gibi, ellerinin arasnda tbiri onun tarafndan fark edilen, grlen ya da onun iin ikr olan anlamna gelirken, onun arkasnda olan tbiri mecz olarak onun haberdar olmad ya da ondan gizli olan ey anlamnda kullanlmaktadr. Bkz. bundan sonraki not.

(ve) onu Allah her ne ki takdir etmise Lafzen, Allah'n emrinden. Yukardaki blmn evirisini byk lde muakkibt (bir eyin hemen peinden giden ya da gelen yahut kesintisiz olarak onu izleyen baka ey anlamndaki muakkib szcnn ouludur) teriminin anlam belirlemektedir. Klasik mfessirlerin ou muakkibt szcne melekler kafilesi yahut melekler ordusu anlamn, yani, her insana refakat eden ve kesintisiz olarak birbirinin peinden grev yapan kaydedici melekler anlamn vermilerdir. Bunun bir sonucu olarak da min beyni yedeyhi ve min halfih ibaresine nnde ve arkasnda sralanan yani, insan her yandan kuatan anlamn, min emrillh ibaresine de Allah'n buyruuyla anlamn vermiler ve bylece muakkibt szcnden yola karak yeti meleklere ve onlarn gzclk grevlerine iaret olarak yorumlamlardr.

Ne var ki, bu yorum btn mfessirler tarafndan desteklenmemektedir. lk mfessirlerden bazlar muakkibt teriminin, insann, istek ve niyetlerini Allah'n irdesinden bamsz olarak gerekletirmesinde kendisine yardmc olacaklarna inand ve bylesine bo ve btl bir inanla balanp gvendii her trl dnyev

gleri ve kavramlar iaret ettiini sylemitir; Rz'nin kaydettiine gre bu vecz yeti nl mfessir Eb Muslim sfehn de ayn ynde yorumlamtr. Ad geen mfessir 10. yetle 11. yetin ba ksmn aktarrken yle sylemektedir: Allah'n ilmine nisbetle, gizlice yaplan ilerle aka yaplanlar, gecenin karanlnda kendini saklayan kimseyle gn nda (cretle ortalkta) dolaan kimse hep ayndr... nk gece(nin rtsn)e snan kimse (byle yapmakla) asla Allah'n takdirinden (emr) kaamaz, tpk yardmclaryla/refakatileriyle (muakkibt) evrilmi olarak gn nda dolaan kimsenin bundan kaamad gibi: nk o yardmclar, o kimseyi Allah'n emrine/takdirine kar hibir ekilde koruyamazlar. Biz de eviride bu doyurucu yorumu esas aldk. Gnahkr kimsenin gvenip dayand koruyucu ya da destekleyici gler (zenginlik, soy-sop, zrriyet genilii gibi) gzle grnr eyler olabilecei gibi, (kiisel nfz, yksek toplumsal itibar ya da kiinin ansna inanmas gibi) soyut ve grnmez eyler de olabilir; bu husus, min beyni yedeyhi ve min halfih ibaresinin hem kiinin grp farknda olduu, hem de farknda olmad ya da kendisinden gizli anlamna yorumlanmas iin bir dayanak oluturmaktadr (bkz. nceki not).

Gerek u ki, insanlar kendi i dnyalarn Lafzen, ilerinde olan. Bu ifadenin olumlu ve olumsuz olmak zere iki anlam vardr: yani, insanlar kendi nefislerini fesat ve yozlamaya terk etmedike Allah yardm ve esirgemesinden onlar yoksun klmaz (kar. 8:53); buna karlk, yine Allah, bilerek-isteyerek gnah ileyen kimseler kendi ilerindeki erilii, olumsuz eilimleri deitirerek bunu hak etmedike, onlara rahmet ve inyetini nasip etmez. En geni anlamyla bu ifade, hem bireysel, hem de toplumsal hayata yn ve biim veren; tayclarnn ahlak niteliklerine ve i dnyalarndaki rh/mnev biimlenmelere gre uygarlklar ykselten ya da alaltan ilah sebep-sonu ilke ya da ilikisini, yani, snnetullh dile getirmektedir (Kuran Mesaj, Rad, 11. yetin tefsiri).

Yine Muhammed Esed diyor ki: Bu byledir, nk Allah, bir topluma bahettii nimeti ve esenlii, o toplum kendi gidiini deitirmedike asla deitirmez; ve (bilin ki) Allah her eyi iiten, her eyi bilendir. (8/Enfl, 53)

Allah, bir topluma bahettii nimeti ve esenlii, o toplum kendi gidiini deitirmedike Allah'n, yaratl olgusu ve yaratt lemler iin belirledii sebep-sonu ilkesi (ki bu, Kuran'n baka yerlerinde snnetullah, Allah'n hkm ve yaratnda irde buyurduu yol olarak gemektedir) erevesinde olmak zere yukardaki ifadenin geni arm alan hakknda yaplm bir aklama iin, 13:11'deki Allah insanlarn durumunu deitirmez, t ki onlar kendilerini deitirinceye kadar eklinde geen ifade iin dtmz nota bkz. asla deitirmez. Yani, nimeti ve esenlii geri almaz. (Kuran Mesaj, Enfl, 53. yetin tefsiri).

Ali Kk diyor ki: nfitr sresinde de yle buyurulur: "Muhakkak ki zerinizde koruyucu melekler vardr. erefli yazclar her yaptnz bilmektedirler." (82/nfitr, 10, 12). te btn bunlar Allahn sizin zerinizde hkimiyetini, Kahhr oluunu, sizi kendi halinize brakmayp srekli sizinle diyalog halinde oluunu, sizin hayatnza kartn ve sizin her nnz kontrol ettiini gsterir. Hi kimse bir tek saniye bile kendi bana deildir. nsann her hareketini kontrol eden, her nefesini sayan melekler vardr yannda. Zaten slmdaki melek inancnn odak noktas da budur ite. Yni yle bir Allaha inanacaz ki melekleri vstasyla srekli bizimle diyalog halinde olan bir Allah. Yni byle kimilerinin iddia ettikleri gibi dnyay yaratm, yorulmu, kesine ekilmi, dnyayla ilgilenmeyen ve ne haliniz varsa grn, bildiiniz gibi yaayn diyen bir Allah deil.

yleyse anlyoruz ki insan her eyiyle Allahn hkimiyeti altndadr. nsan her eyiyle Allahn hkimiyetine mahkumdur. Alp verdii nefesler bile Onun kontrol, izni ve hkimiyetine tbdir. Her ey Onun gc ve tasarrufu altndadr. Her ey Ona boyun emitir. Ve O Kahhr olan, mutlak g ve kuvvet sahibi olan Allah sizin zerinize koruyucular gndermektedir. Sizlerin yeryznde yaadnz srece ilediiniz tm amelleri tespit etsinler diye, sizi grp gzetsinler, sizin amellerinizi yazp muhafaza etsinler diye ve de sizleri korusunlar diye meleklerini gndermektedir. Hadisin ifadesiyle syleyecek olursak, bir an bile bu melekler sizin zerinizdeki korumalarn kaldrverse eytanlar tarafndan kaplrdnz diyor Allahn Rasl.

yetin bu blmnde de Rabbimiz, bize deiimin; bireysel ve toplumsal deiimin yasasn anlatyor. nsanlar ve toplumlar kendi kendilerini deitirmedike, kendi ilerinde olan deitirip kendi kendilerini iyilie doru gtrmedikleri srece Allah onlar deitirecek deildir. yleyse eer Rabbimizin bizi deitirmesini, bizi iyiye, doruya, Hakka ynlendirmesini istiyorsak, biz nce kendimizi deitirmek, kendimiz iyiye, doruya, Hakka, hidyete ynelmek zorundayz. Kendimizi slah etmek zorundayz.

Evet Allahn bizim durumlarmz deitirmesini mi istiyoruz? nsanlarn durumlarn, evremizdekilerin, ocuklarmzn, hanmlarmzn, arkadalarmzn, dostlarmzn, toplumun mevcut hayatlarn beenmedik de Allahn deitirmesini mi istiyoruz? Veya bu insanlarn bu toplumun hayatlarn bir kademe ileriye gtrmek, bir kademe daha gzelletirmek, Mslmanlatrmak m istiyoruz? Kuran ve snnete uygun bir bireysel ve toplumsal yapya kavumak m istiyoruz? nce kendimizin ve toplumun hayatn deitirmeye, Allahn istedii bir hayata ynelmeye mecburuz. Mslmanlmz gzelletirme yoluna girmeye mecburuz. Biz byle bir adm atarsak, biz kendimizi deitirmeye karar verirsek Allah da bizi deitirecektir. Bir kimse kendisini deitirmeyi istemedike Allah onu deitirmiyor. Bir toplum kendisini deitirme yoluna girmedike Allah o toplumu deitirmiyor. Bu Allahn deimez bir yasasdr. Yattmz yerden Allahn bizi deitirmesini beklememeliyiz. Bu snnetullaha terstir.

Mala bak bozuk olan, dnyayla ilikisini Allahn istedii bi-imde ayarlayamayan, bireysel, toplumsal, ekonomik ve siyasal hayatn Allahn istedii biimde dengede tutamayan, evinde karsn ve ocuklarn Allahn istedii biimde eitemeyen, evinde Allahn, Peygamberin, kitabn, snnetin isminin dahi gemedii, Allahn kitabndan ve Raslnn snnetinden habersiz bir hayat yaayan bir ferdi, bir aileyi, bir toplumu Allah asla deitirmez. nsanlar altklar slm d yerleik hayatlarndan rahatsz olup mevcut hayatlarndan farkl Allah ve Raslnn istedii bir hayat programna gemeye karar verip bu yola girmedike Allah onlar asla deitirmez. Biz nce kendimiz deiiklie talip olacaz, Allah da bizi deitirecektir. Biz nce Allahn kitabyla Raslnn snnetiyle tanacak, tm hayatmz onlarla yarglayarak Allahn istedii bir hayata gireceiz ki Allah da bizi dzeltsin. Okuduka hayatmz deimelidir.

te slm deiimin yasas budur. Kfrn ve irkin de deiim anlaylar vardr. Bakn insanlara, hep deiim istiyorlar, deimeden yanalar deil mi? Yeterli bulmuyorlar, tatmin olmuyorlar hep deimeden ve deitirmeden yanalar da onun iin moda denen eyi icad ediyorlar. Arabasn deitiriyor adam, evini deitiriyor, modelini deitiriyor, evindeki eyasn deitiriyor, deitiriyorlar. Bu da kfrn deiim modelidir.

Allah bir toplumun fenaln dileyince, bir topluma ktlk ulatrmay murad edince artk onun nne geilmez. Hi kimse bunu engelleyemez. Onun takdirinin nne hi kimse geemez. Onun isyankarlara yazd azab hi kimse engelleyemez. Dnyada insanlara snrl bir zgrlk verir, ne yaparsanz yapn imtihan gerei size dokunmuyorum der, ama bir kere de onlara bir ktlk dokundurmay diledi mi artk onun nne kimse geemez. Onlar iin Allahtan baka hm de bulunmaz. (Besirul Kuran, Rad, 11. yetin Tefsiri).

Yine Ali Kk diyor ki: Bu, bir topluluk iyi gidiini deitirmedike Allah'n da verdii nimeti deitirmeyeceinden ve Allah'n iiten bilen olmasndandr. (8/Enfl, 53)

Evet salahla ilgili, slahla ilgili bir baka yasann bylece gndeme getirildiine hit oluyoruz. Herhangi bir toplum kendisini, kendi durumunu, kendi hayatn deitirmedike Allah da o toplum zerindeki nimetlerini deitirecek deildir. Bu Rabbimizin hikmetine terstir. Evet Rabbimiz herhangi bir topluma verdii nimetlerini deitirmeyecektir. Bu nimet iman nimeti olabilir, hidyet nimeti, salk nimeti, servet nimeti, gvenlik nimeti olabilir. Bir toplum kendisini deitirip, Allaha kulluunu bozup nankrlemedike onlara verdii nimetlerini Rabbimiz asla onlardan geri almamaktadr.

Tabii bu deiim msbet de, menf de olabilecektir. Rabbimiz tarafndan beenilen bir durum beenilmeyen bir durumla deitirilebilecei gibi, bunun tamamen aksi de olabilecektir. Yni bir toplum tavrlaryla Rabbimizin kendilerine lutfettii nimetlerine ehil olmadklarn gstermedike onlara ltfettii nimetlerini esirgemez, ekip onlarn elinden geri almaz.

Mesel Rabbimiz Kureye nimetler gndermiti. Tm dnyaya kar byk bir gven duygusu vermiti. te onlar kendi nefislerinde olan deitirmedike, yni kendilerine Allahn Rasl geldikten sonra onu ortadan kaldrma eylemlerinden, Allahla sava cretlerinden vazgemedikleri srece Allah onlara verdii bu nimetlerini deitirecektir. Ama insanlar iyiye doru, Hakka doru, kullua doru bir dzelme gsterirlerse Rabbimiz onlara daha ok nimetler gnderiyor. Gnahlara doru, isyanlara doru bir eilim gsterdikleri zaman da Rabbimiz ellerindeki nimetlerini geri alveriyor.

Evet bu yasa kfirler iin de, mminler iin de geerlidir. Kfirlerin de mminlerin de bu yasay bilmeleri gerekmektedir. Eer her gn biraz daha gzel Mslmanla ynelebilirsek, durumlarmz biraz daha gzelletirebilirsek, imanlarmz, takvlarmz, teslimiyetlerimizi, amellerimizi, namazlarmz biraz daha gzelletirebilirsek kesinlikle bilelim ki Rabbimiz bize daha ok nimetler gnderecektir. Ama u anda imtihan iin bize verilen nimetleri Allaha kulluk yolunda kullanmaz, bunlarn birer imtihan sebebi olduunu unutursak kesinlikle bilelim ki bu nimetler elimizden alnacaktr. Hi phesiz ki Allah her eyi iiten ve bilendir (Besirul Kuran, Enfl, 53. yetin tefsiri).

Hayreddin Karaman, M. arc, .K. Dnmez, S. Gm diyorlar ki: Burada genel bir kural, lh bir det aklanyor: Allah'n kullarna saysz nimetleri vardr, bunlar ba vermesinin veya esirgemesinin de ilh adalet ilkesiyle tan elimeyen hikmet ve sebepleri mevcuttur. Ancak Allah verdii bir nimeti durup dururken, nimete mazhar olan kulda bir deiiklik meydana gelmeden geri almaz, zdd le deitirmez. nce insanlar, Allah'n honut olmad bir ekilde deiirler, z deerlerine ya banclarlar, ellerindeki nimetin krn yerine getirmez, onu gerektii yerde, ge rektii gibi kullanmazlar, marrlar, nimetlerin Allah'n ltf ile ilikisini unutur, kerameti kendilerine mal ederler; g, servet, ilim, iktidar gibi ilh nimetleri zu iin kullanrlar... te byle de|ien ve bozulan insanlarn elinden nimet, onu veren Allah tarafndan alnr ve yerine zdd (felket, mahrumiyet, lm sknt) verilir.

Yukarda (8/52. yet) mriklere ynelik bir uygulamann tarih rnei ve rilmiti. Bu yet ise genel kuraln, lh detin, tarihte olup biten baz rnek ve uy gulamalarn hatrlatmaktadr. yetlerden anlaldna gre sosyal deiim daima dz bir izgide ve ileri veya nce ileriye sonra geriye doru seyretmez. ye Allah'n snnetine (koyduu kanunlara) gre deiimin belirleyici mili ne tarihtir ne de insan irdesi dnda bir baka sebeptir. Fert ve toplum olarak insanlar kendi iradeleriyle inan, ahlk ve zihniyet bakmndan deiirler. Bu deime st yapda, kltr ve medeniyette de deimeler meydana getirir, deiim kemale doru da zevale doru da olabilir, deiimin ilh kanunu ve kural budur (Kuran Yolu, Trke Meal ve Tefsir, Enfl, 53-54. yetlerin tefsiri).

Kurtub diyor ki: Onun nnden de, arkasndan da kendisini Allah'n emriyle ko ruyan izleyicileri vardr. Gerek u ki; bir toplum kendi zn olan deitirmedike Allah da de hallerini deitirip bozmaz. Allah, bir toplumun da ktln diledi mi, artk onun geri evrilmesine imkn yoktur. Onlarn, O'ndan baka bir vekille de olmaz. ri (13/Rad, 11). Yce Allah'n: "Onun... izleyicileri vardr." Yani Yce Allah'n gece ve gndz bir dierinin yerine geen melekleri vardr. Gece melekleri yukar k tm, onlarn akabinde gndz melekleri gelir.

"Gerek u ki; bir toplum kendi znde olan deitirmedike Allah da hallerini deitirip bozmaz." Yce Allah bu yet-i kermede bir toplum da -ya bizzat kendileri, ya kendileri iin gzetlemek durumunda olanlar, neza edenler, yahut herhangi bir sebep dolaysyla kendilerinden saylan bir kimse tarafndan- bir deiiklik ret meydana getirilmedike o toplumun duruunu deitirmeyeceini haber vermektedir. Mesel, Uhud gn okularn kendi nefislerindekini deitirmeleri sebebiyle m Yce Allah bozguna urayan larn (nceki) hallerini deitirmiti. Buna benzer eriatte grlebilen baka misaller de vardr. Buna gre yet-i kerme; herhangi bir kimse nce bir g ilemedike ona hibir ekilde ceza gelmez anlamnda deildir. Aksine bakalarnn gnahlar dolaysyla musibetler de gelebilir. Nitekim nah Peygam (s.a.s.): Slih kimseler aramzda varken helk edilir miyiz? diye sorulun "Eer f'sk ve fcur artacak olursa evet" diye cevabn vermitir. ber ca, (Dorusunu en iyi bilen Allah'tr.)

"Allah bir toplumun da ktln" helk ve azbn "diledi mi artk onun geri evrilmesine imkn yoktur." Yce Allah, bir top lumun hastalk ve trl rahatszlklar gibi bir takm bel ve musbetlere u ramalarn dileyecek olursa, onun belsn hibir kimse geri eviremez.

Bir dier aklamaya gre Yce Allah, bir kavim hakknda ktl di leyecek olursa, onlarn basiretlerini kreltir ve onlar da bel ihtiva eden e tercih eder ve yi onu ilerler. Bylelikle kendi ayaklaryla helklarna do yrrler. O kadar ki; onlardan birisi kendi eliyle, kendisini ldrmenin yollarn aratrr, kendi ayaklar ru ile kendi kann aktmaya doru yol alr ha gelir. le

"Onlarn O'ndan baka bir vekilleri" bir snaklar "da olmaz." es-Sdd'nin yapt aklamann anlam budur. Bir dier aklamaya gre; Al lah'n azabna kar onlar koruyacak bir yardmclar olmaz (El-C miu li Ahkmil Kuran, Rad, 11. yetin tefsiri).

Yine Kurtub diyor ki: Bunun sebebi udur: Bir kavim nefislerinde olan deitirme dike Allah onlara ihsan ettii nimeti deitirici deildir. Ve p hesiz ki Allah her eyi iitendir, bilendir. (8/Enfl, 53). Bu buyruk, (azap iin) gereke mhiyetindedir. Yani, bu ekilde cezalan drma, onlarn Allah'n nimetini deitirmeleri, tebdil etmeleridir. Kurey iine Allah'n nimeti; verimlilik ve bolluktur; gvenlik ve fiyettir: "Grmediler mi ki Biz onlara gvenilir bir haram (belde) kldk. Bununla birlikte onlarn etrafndaki insanlarda kaplp alnmaktadrlar..." (29/Ankebt, 67) es-Sdd der ki: Allah'n onlara nimeti Muhammed (s.a.s.)'dr. Ancak onu inkr ettiler. O bakmdan o da Medine'ye g etti, lh ceza da mrikleri buldu (El-C miu li Ahkmil Kuran, Enfl, 53. yetin tefsiri).

zzet Derveze diyor ki: Sosyal Deiim Yasas "Gerekten Allah, kendi nefislerinde olan deitir inceye, bozuncaya kadar, bir toplulukta olan deitirip bozmaz." Bu cmle zerinde durup dnmek gerekir.

nk Yce Allah'n toplumsal hayata egemen kld bir sosyal yasaya dikkat ekmektedir. n sanlk, bu yasa uyannea nimet ve intikam, refah ve yokluk, dirlik ve bozgunculuk ara snda srekli bir deiim ve dnm yaamaktadr. Ayrca yet-i kerimede tm zaman ve meknlardaki insanlara ynelik evrensel bir mesaj yer almaktadr. nsanlarn sahip olduklar nimetler, zaman zaman yaadklar cezalandrma amal musibetler, iyilikler ve inim inim inleten felketler durduk yerde ortaya kmazlar. Tam tersine bu durumla insanln tutum ve davranlar ile, hayat tarz ile dorudan ilgisi vardr. Eer in rn, sanlar bir yerde gl ve onurlu bir hayat srdryorlarsa, huzurlu ve baarl bir toplum rneini sergiliyorlarsa, bunun tek nedeni hayat biimlerinin hak ve doruluk esaslarna dayanyor olmasdr. zerinde bulunduklar bu hayat biimini srdrdkleri bu dosdo yoldan sapmadklar srece, konumlarnn iyi nitelii ktlkle deitirilmez. Bir yerde herhangi ru bir toplum gsz ise, musibetlerden belini dorultamyorsa, zillet iin yayorsa, yoksulluk ekiyorsa, hayatna kelimenin tam anlamyla anarizm egemen-se, de kuku yok ki, bunun tek nedeni, ad geen toplumun hayat biiminin sapkla, bo vermilie ve bozgunculua dayanyor olmasdr. Bu toplum, dengeli bir hayat izgisi dn yapmadka, doruluk ve dirlik yolunu izlemeye balamadka, iinde bulun ne duu kl durum iyilikle yer deitirmez, olumsuz hali, olumlu hale dnmez. Bu re a lite, eyann hakikatine ynelik dikkatli bir bak ile daha bir belirginlik kazanr. C m ledeki ifade mutlak oluun, ortaya konan gerein, btn insanlar, btn ortamlar, b snflar, btn uluslar, btn dinleri ve btn sosyal, ekonomik ve politik durumla kapsadn anlatmaktadr. Bu bakmdan tn r ifadenin Kur'an- Kerim'de yer alan hikmetli zdeyilerin, deyimlerin ve somut rneklerin en vurgulaycs, en arpcs ve en etkile y icisi olarak nitelendirilmesi yerindedir. Enfal sresinde, bir lde bu ifadeyi art bir yet yer almaktadr: Bir kavim kendinde olan deitirinceye kadar Allah, ona niet olarak ran m baladn deitirici deildir. (8/Enfal, 53). Ne var ki, incelemekte olduuuz cmle, hem nimet, hem de musibet halini kapsayacak ekilde mutlak olmas m bakmdan daha geneldir.

"Allah bir toplulua ktlk diledimi..." ifadesini aklarken, bir topluluk olumsuz tavrlar dolaysyla Allah'n cezasn hakettii zaman.... eklinde bir de erlendirmede bulunduk. Grld gibi bu deerlendirmemiz yetin atmosferi ile rtmektedir. yet-i kerimede u gerek net biimde ortaya konmaktadr: nsanlar, kendi iradeleri ile nefislerinde olan deitirme kabiliyetine ve yetkisine sahip ol duklar iin yapp ettiklerinin sorumluluunu tayorlar. Vardmz bu sonu eitli mnasebetlerle vurguladmz gibi, Kur'an direktifleriyle de badar niteliktedir (et-Tefsrul Hads, Rad, 11. yetin tefsiri).

Yine zzet Derveze diyor ki: Allah'n dnya toplumlar iin koyduu kanundan -burada kast snnetullahtr- bahsedilmitir. Allah, bir kavme verdii nimeti deitirmez. Emniyetlerini korkuya, zenginliklerini fakirlie, izzetlerini zillete, selamet lerini helaka dntrmez. Ama o kavim, eer Allah'n salam yolundan sapar, gnah ve ktlklere dalarsa o lara taktirde Allah verdii nimeti deitirir. phesiz Allah, ii ve bilendir. O, her eyi iitir, her eyi bilir ve kullarna yaptklar ile muamele eder. ten

Yukardaki yetler, Bedir Sava'nn sonularn izlemek sretiyle nceki yetlere baldr. Kfirlerin durumunun, dnyevi azap ynnden Firavun kavmi ve daha nceki kavimler gibi olduunu, ahirette de onlarla ayn kbeti paylaacaklarn bildiriyor. Kfirlerin balarna gelen felketi edeb bir slpla tahlil eden yetler, onlarn, bu felketi tutumlarndan ve kfrlerinden tr hakettiklerini ifade ediyor.

Deiimin Yasas ve erdii Sosyal retiler Burada, btn zaman ve nesilleri iine alan mutlak bir ifade kullanlm, lmsz bir sosyal gereklie dikkat ekilmitir. Gerek olumlu gerekse olumsuz ynde bir toplumun sosyal deiimi, toplumun ken deitirmesine baldr. Allah'nm toplum tabiatna koyduu kanun budur. Yani, bir topluluk iinde bulunduu olumsuz dini yapdan, olumlu ve daha iyi bir sosyal yapya ulaak iin sahip olduu olumsuz deer yarglarn olumlu ynde deitirmek zorundadr. m Bu yette, nimetin deiimi yani, iyiden ktye bir deiim szkonusudur. Bunun sebebi yetin nzul sebebi ve indii zamandr. Rad sresinin 11. yet-i kerimesinde ise, hem iyiden ktye hem de ktden iyiye bir deiimden bahsedilmitir. Nitekim, yette yle buyuruluyor; "Bir kavim kendinde olan deitirmezse Allah ta onlarn du rumunu deitirmez." Bu cmlenin aklanmasn yaparken ift ynl deiimin, top bireylerinin aba ve gayretine bal lum olduunu sylemitik. nk Allah insana bu kabiliyeti vermi ve ona sorumluluk yklemitir.

Bir ksm mfessirler, Tabiin ulemasndan Sddi'ye nisbet ettikleri bir kavli naklct-milerdir. 53. yet hakkndaki bu kavle gre, yette geen nimet, Allah tarafndan Ku-rey'e, Muhammedi risalet ile verilen nimettir. Kurey, Muhammed (s.a.s.)'i yalanlaynca, Allah bu nimeti Medineli Ensara verdi. Ancak Muhammedi mesajn, Kurey iin byk bir nimet ve Hz. Peygamber'in kymete kadar btn alemlere bir rahmet olarak gnde rilmesi gz nne alnrsa, yetin mnsndan da anlalaca zere Kur'an'n sosyal hikmetlerinden birini en kapsaml, en geni bir ekilde ele ald grlecektir. Bunu, Kurey'in szkonusu risalet nimetinden ebediyyen mahrum brakln ay, sadece az bir zaman bu nimetten mahrum kalmas da teyid ediyor. Fetih gerekletikten ve Mekke halk Allah'n dinine girdikten sonra Kurey de bu nimetten yararlanmaya balad (et-Tefsrul Hads, Enfl, 53. yetin tefsiri).

Fahreddin Rz diyor ki: Kfran Olmadka Nimet Geri Alnmaz C enb- Hakk'n Bir kavim, kendinde olan durumu deitirip bozmadka, hi phesiz Allah da, onu deitirip bozmaz buyruuna gelince, bu hususta, btn mfessirler bundan murdn, "Allah, onlardan isyan ve fesatlarn zuhur etmesi durumu hri, onlardan intikam almak sretiyle iinde bulunduklar nimetleri deitirmez" mns olduunu sylemilerdir. Kdi demitir: "yetin zhiri, ancak bu mnya gelebilir. Zira Allah, dnyada olan nimeti, kullardan gelen bir sebep olmakszn verir. Yalnz, cezalandrma byle deildir (C eza, ancak kuldan gelen bir duruma karlk verilir.) nk Allah Tela, gerek uhrev ve gerekse dnyev nimetleri sebep olmakszn (hak edilmeksizin) verir ve bu hususta dilediini, dilediinden stn klar. u halde Hak Tel'nn yette bahsettii "deitirme"den murad, helk etme ve cezlandrmadr."

Sonra mfessirler ihtilf etmiler ve bazlar, "Bu sz, daha nce geen "(Mrikler) senden, iyilikten nce arabuk ktlk isterler" (13/Rad, 6) yeti ile ilgilidir. Binenaleyh Allah Teal, o mriklerin bana, onlarn kfr ve gnahta srar edecekleri iyice belli oluncaya kadar, kklerini kazyacak bir azab indirmeyecein beyan etmitir" demilerdir. Hatta bunlar yle de demilerdir: "Onlarn iinde, ileride iman edecek kimseler olduu veya onlarn soyundan iman edecek kimselerin gelecei bilinir ise, Hak Tel onlarn kkn kurutacak bir azab indirmez." Dier bazlar "Aksine yetteki bu ifde, mutlak mns zere geerlidir ve bundan murac "alabildiine fesada dalm ve Allah'a kulluk etmede yollarn bozup deitirmi her kavimden, Allah nimetlerini giderir (geri alr) ve onlarn zerine eit eit azablar indirir" mnsdr" derlerken, baz alimler de yle demilerdir: "Bu kavimlerin iinde yaamakta olan m'minler de, bazan o azaba dr olurlar." Hz. Ebu Bekir (r.a.) Hz. Peygamber (s.a.s.)'in yle dediini rivyet etmitir: "Eer insanlar bir zlimi grr ve ona engel olmazlarsa, Allah'n herkese mil bir azab indirmesinden korkulur."

Eb Ali el-C bb ve Kd, bu yeti iki meselede delil getirmilerdir: Birinci Mesele: Allah Tel, babalarnn gnahlar yznden, mriklerin (kk iken len) ocuklarna azab etmez. nk onlar. Allah'n kendilerinde olan hibir nimetini deitirmemiler ki, Allah da onlarn halini, nimetten azaba deitirsin. dir

kinci Mesele: Onlar (muhtemelen ehl-i snnet'i kastederek) yle demilerdir: "yet, C ebriye'nin u ekildeki: "Kul, daha bli olur olmaz, ondan ileri gelen bir sebep olmakszn, Allah onu saptrp hidyetten mahrum brakabilir. Bu ise, cezalandrmaktan daha mthitir. stelik kulun tayiri (bozmas) da szkonusu deildir" grnn yanllna delildir.

C evap: yetin zahiri, Allah'n bu "deitirme" meselesindeki fiilinin, kulun "deitirme" fiilinden sonra olduunu gsterir. Ama "Siz, Allah dilemedike, dileyemezsiniz" (76/nsan, 76) yeti, kulun fiilinin, Allah'n fiilinden sonra olduuna dellet eder. Bylece sanki bir tearuz ortaya kmaktadr.

C enb- Hak, "Allah bir kavmin de fenaln diledimi, artk onun reddine hi bir (are) yok" buyurmutur. Alimlerimiz, bu yeti kulun fiillerinde bamsz olmadna delil getirerek yle demilerdir: nk kul, kfir olduunda, Allah Tel'nn, o kulun dnyada ayplanmaya, hirette de cezaya mstehak olduuna hkmedeceinde phe yoktur. Binenaleyh kul yet iman elde etmede bamsz olsa idi, o zaman Allah'n, kendisi hakknda irde ettii eyleri reddetmeye de kadir olurdu. Bu durumda Hak Tel'nn, "Allah bir kavmin de fenaln diledi mi, artk onun reddine hi bir (re) yok" buyruu geersiz olmu olurdu. Bylece nceki yet, her nekadar Mu'tezile'nin gr lehine bir delil ihtiv ediyor gibiyse de, bu yetin de bizim (ehl-i snnet) mezhebinin doruluuna dellet eden en kuvvetli delillerden biri olduu sbit olur. Dahhk, bn Abbas (r.a.)'n: "O mu'akkb (takibi melekler) hibireyi savuturamaz" dediini; At da yine bn Abbas (r.a.)'n: "Allah'n bununla, benim azbm geriye evirecek olan, benim hkmm bozacak hi bir ey yoktur" mnsn kastetmitir" dediini rivyet etmitir.

C enb- Hak, "Onlar iin O'ndan baka bir veli de yoktur" yani, Allah'n dnda onlara veli olacak, Allah'n kaza ve kaderini onlardan savuturabilecek hi kimse yoktur" buyurmutur. Bu, "onlarn ilerini deruhte edecek lh azab onlardan defedecek bir sahib ve yardmclar yoktur" demektir (Meftihul Gayb -Tefsr-i Kebir-, Rad 11. yetin tefsiri).

Yine Fahreddin Rz diyor ki: 8/Enfl, 52-54. yetlerle ilgili birka mesele vardr: Firavun le Mekke Mrikleri Arasnda Benzerlik: Allah Tel, daha nce de akladmz gibi, Bedir'de kfirlerin ahirette bana gerek bu dnyada gerekse indirdii ve indirecei azablar, cezalar beyan edince, bunun peinden bunun, kfir ve zlim olan herkes hakknda tatbik etmi olduu yolu ve deti olduunu da beyan ederek. "Firavun hanedannn gidii gibi" buyurmutur. Buna gre mn, "Bunlarn kfrleri konusundaki detleri, tutumlar, tpk kfrleri hususunda Firavun hanedannn deti gibidir " eklindedir. Binaenaleyh onlar, boulmakla cezalandrldklar gibi, bunlar da ldrlmek ve esir alnmakla cezalandrlrlar. Arapa'da, de'b kelimesinin asl mns, bir eyi, ii srdrmek anlamna gelir. Nitekim, denilir ki, yani, "Falanca, o ie devam ediyor, onu srdryor ve o hususta kendisini yoruyor" demektir. nsan, detlerine devam edip onu srdrd iin de, bu det ve tutuma, de'b ad verilmitir.

Daha sonra C enb- Hak, " nk Allah, en byk kuvvetin sahibidir, cezas pek etin olandr" buyurmutur. C enb- Hakk'n bundan maksad, onlarn bana gelen bu pein, dnyev azabtan baka, tehir edilmi ve ertelenmi bir baka azblarnn daha olduuna dikkat ekmedir. Daha sonra C enb- Hak, onlara indirdii o azabn sebebi yerine geebilecek bir hususu zikrederek, "Bunun sebebi udur: Bir kavim, nefislerinde olan iyi hali deitirmedike, Allah onlara ihsan ettii nimeti deitirmez" buyurmutur. Bu tabirle itgili birka mesele vardr:

Allah'n Takdiri le Kulun Fiili Arasndaki Mnsebet Kd yle demektedir: "yetin mns udur: Allah Tel onlara akl, kudret vermek; engelleri ortadan kaldrarak yollarn kolaylatrp sn etmek suretiyle in'am ve ihsanda bulunmutur. Onun byle yapmasnn maksad, onlarn. Allah'a ibadet ve krle megul olmalar, kfrden vazgemeleridir. Fakat onlar bu durumlar fsk ve kfr cihetine sarfedince, Allah'n onlara olan nimetlerini deitirmi oldular. Bylece de hi phesiz onlar, nimetin gazab- lah ile: ltuf ve keremin de, mihnet ve azb ile deitirilmesine mstehak oldular." Kd szne devamla yle demektedir: "te bu husus, Allah Tel'nn hi kimseye iin banda azb ve zarar vermediine; O'nun yapt eyin, daha nce ilenmi birtakm gnahlara verdii bir karlk olduuna dellet eden en kuvvetli delillerdendir. Binenaleyh muarzlarmzn dedii gibi, eer C enb- Hak o insanlar ve onlarn bedenlerini ve akllarn cehennem iin yaratm olsayd, bu doru olmazd."

limlerimiz de, yetin zhirinin mam Kd'nin dedii eyi hissettirdiini, ama yeti bu mnya hamlettiimiz takdirde, Allah'n sfatnn insann fiiline bal olmas gerekeceini sylemilerdir. nk eer Allah'n hkm bu deitirme ve iradeye gre olsayd, o zaman bu hkm ancak insann o fiili yapmas halinde tahakkuk eder; kuldan byle bir fiil sdr olmad zaman da, Allah'n o hkm ve iradesi tahakkuk etmemi olurdu. Bu durumda da insann fiili, Allah'n ztnda bir sfatn meydana gelmesinde messir olmu olurdu ve bylece insan, Allah'n sfatm deitirmi ve onda tesirli olmu olurdu. Halbuki bunun byle olamayaca akln bedaheti ile sabittir. u halde bu yeti zahiri mnsna hamletmenin mmkn olmad; dorusunun Allah'n, sfatnn, yaratklarn sfatlarna galip gelmesi olduu anlalr. Dolaysyla (o hususta) Allah'n hkm ve kazas olmaz ise, kulun herhangibir ii yapmas veya sz sylemesi imknszdr (Meftihul Gayb -Tefsr-i Kebir-, Enfl, 53. yetin tefsiri).

Vehbe Zuhayl diyor ki: "Bir millet" sahip olduu gzel halleri brakp irkin huylar edinerek, g ilemeyi adet haline getirerek "kendini bozmadka Allah onlarn" iinde bulunduklar nah shhat, afiyet ve nimetlerini "deitirmez," yani nimetlerini elle rinden ekip almaz. "Allah bir kavmin fenaln" azabm dileyince "artk onun nne geilmez".

Bu koruyucu meleklerin birok grevleri vardr: Bazlar insan Allah'n iz ve emri ile gece ve gndz, ona zarar verecek eylerden ve kazalardan ko ni rurlar. Bu grevi belirli melekler stlenmitir. Bunlar iki tane olup, biri arkada dieri de nde, bu vazifeyi yerine getirir. Baz melekler, iyi ve kt amelleri ya zarlar. Bunlar da iki kii olup, insann sanda ve solundadrlar. Sadaki me iyilikleri soldaki ise ktlkleri yazar. Allah Teal yle buyurmutur: "Sa lek nda ve solunda, onunla beraber oturan iki alc melek, yannda hazr birer gzc olarak syledii her sz zaptederler." (50/Kaf, 17-18). Dolaysyla her in sann yannda gndzleyin drt melek, geceleyin drt baka melek vardr. Bunlardan ikisi koruyucu ikisi de amelleri yazan melektir.

Buhr'de geen bir sahih hadiste yle buyurulmutur: "Sizi geceleyin bir gurup melek, gndzn de bir gurup melek takip eder. Sabah ve ikindi namaz larnda bir araya gelirler. Sizinle beraber geceleyen melekler Allah'n huzuruna karlar. Allah, sizi en iyi ekilde bildii halde onlar 'Kullarm ne halde brak tnz?' diye sorar. Melekler de 'Onlarn yanna geldiimizde namaz klyorlard. Braktmzda da ayn haldeydiler' derler". Baka bir hadiste yle buyurulmutur: "Muhakkak ki tuvalete gitmeniz ve cima yapmanz dnda sizden hi ayrlmayanlar vardr. Onlardan ekinin ve onlara hrmet edin".

bn Abbs (r.a.) 11. yet hakknda yle der: "nsanolunun ardnda ve nnde kendisini koruyan melekler vardr. Allah'n takdiri geldii zaman, onu terkederler. Etrafnda gzclk yapan meleklerin, amellerini kontrol ettiklerini, sz ve davranlarn kaydettiklerini bilen bir kimse, Rabbinin emirlerine kar gelekten son m derece saknr ve aleyhine kaydedilip kyamet gn aniden kars kmasn diye isyandan ve gnahlardan uzak durmaya alr. Bu durum aynen, erginlik na andan vefata kadar kayt yaplan bir teyp kasetine benzer.

"Allah'n emri ve izniyle onu gzetirler." Onlar insan, Allah kendilerine bunu emrettii iin korurlar. Veya insan gnah iledii zaman, tevbe etmesini ve Allah'a dnmesini mit ederek onun iin dua edip, Rabbinden ona mhlet vermesini isteyerek onu Allah'n azabndan korurlar. Allah Teal yle buyurutur: "De ki: m 'Geceleyin ve gndzn sizi Rahmndan kim koruyabilir?" (21/Enbiy, 42). Allah Teal, burada su yokken cezalandrmann olmayacan bildirerek ihsan ve adaletinin ne kadar mull olduunu beyan etmi ve yle buyurutur: "Bir millet", toplum yapsn ykan, milletin tabiatn bozan zulme, is m y ana, bozgunculua,

ktlklerin ve gnahlarn ilenmesine bnyesinde izin vererek "kendini bozmadka Allah, onlarn iinde bulunduklar" nimetleri, shhat ve afiyeti "deitirerek", bu nimetleri onlardan uzaklatrmaz ve bu e k ilde "onlar cezalandrmaz".

Ebu Davud, Tirmizi ve bni Mace, Ebu Bekir es-Sddk (r.a.)'dan, Raslullah (s.a.s.)'n yle buyurduunu rivyet etmilerdir: "nsanlar zlimi grp de ona mn olmazlarsa, Allah'n azabnn o milleti kuatmas yakndr." u yet de, bu mny pekitirmektedir: "Aranzdan yalnz zlimlere erimekle kalma y acak fitneden saknn." (8/Enfl, 25)

slm tarihinin gemi asrlardaki olaylar ak bir ekilde gstermektedir ki Allah Tel, slm mmetinin iinde bulunduu izzet, kuvvet, refah, istikll, ilim, siyaset, ekonomi ve toplum hayatndaki basan gibi nimetleri, ancak onlar kendi hallerini deitirip, Kur'an'dan baka sistemleri geerli klarak dinlerini ihmal ettikten, Peygamberlerinin (s.a.s.) snnetini terkedip, bakalarn taklit ederek aralarndaki yardmlama balan zayfladktan, ahlklan ktleerek aralannda byk gnahlar yayldktan sonra deitirmitir. Allah, yeryzn onu slah edip dzeltenlere vaadederek yle buyurmutur: "Yeryzne ancak onu iyi ve doru bir ekilde imr eden kullarmn miras olduunu..." (21/Enbiy, 105). "Yeryz phesiz Allah'ndr. Kullarndan dilediini ona miras k Sonu, Allah 'a kar lar. gelmekten saknanlarndr." (7/A'rf, 128)

Daha sonra Allah Teal, azap etmeye mutlaka kadir olduunu bildirerek yle buyurmutur: "Allah, bir millete fakirlikle, hastalkla, igal edilmekle ve benzeri ya bellarla azab etmeyi dileyince hikimse onlardan bu azab uzak latramaz. Onlar iin Allah Teal'dan baka, ilerini zerine alan, onlara fay salayp zarar da uzaklatran bir yardmc da yoktur. u ilh olduklar iddia edilen putlar ise faydal eyi yapmaktan ve zarar veren bir eziyeti def etmekte ciz olduklar iin ilh olmaya asla mstehak deildirler". Btn bunlar gstermektedir ki Allah, ne zaman olursa olsun insanlara azab etmeye muktedirdir. Dolaysyla azab hemen istemek ne akln ne de hiketli olmann gereidir. m

yetlerden kan Hkm Ve Hikmetler yetler, u hususlara iaret etmektedir: Allah'n tahsis etmesiyle insann yannda gece ve gndz drt melek vardr. Bunlardan ikisi onu korurken dier ikisi yaptklarn kaydederler. Bu melekler gece ve gndz nbetleerek, insann amellerini takibata alp yazarak muhfaza ederler. Hasan Basr yle der: "nsan takib eden drt melek vardr ve bunlar sa bah namaznda bir araya gelirler."

"Allah'n emri ve izniyle" demektir. "Min", ile mnsnadr. Sfat harfleri birbirlerinin yerine kimdirler. Ferr der ki: "yette takdim tehir vardr. Tak diri: nsanolunu, Allah'n emriyle takibedenler vardr. Onu ardnda ve nnde gzetirler, eklindedir."

Meleklerin bizi korumakla grevlendirilmeleri, bizi hayrl iler yapmaya ve Allah'a itaat etmeye tevik eder. Ayrca bu sayede insan gnahlara kar da ok ha tetikte olur. Kullarn yaptklar amellerin yazlmas konusunda ise kelmclar yle demilerdir: "Yazlan bu sayfalar, tartldklarnda hangi kefenin ar geldiini anlamaya yarar. Zira Allah'a yaplan ibdetlerin konulduu kefe ar basarsa sahibinin cennet ehlinden olduu anlalr. Eer aksi olursa sahibi, cehennem liklerdendir."

Bir millet kendisini deitirmedike Allah, onlarn durumunu deitirez. Bir millet, ya bizzat kendisi bozulur veya idarecileri onlar deitirir ya da herhangi bir m sebepten dolay ilerinden biri, bozulmaya vesile olur. Mesel: Uhud gn okular Rasulullah (s.a.s.)'n emrine isyan edip kendilerini deitir dikleri iin Allah da mslmanlarn durumunu deitirip, onlar hezimete u ratmtr. Mfessirlere gre yetten maksat udur: "nsanlar, Allah'a isyan edip, hal lerinde bozulma meydana gelmedike Allah Teal, durumlarn deitirerek iinde bulunduklar nimetleri ellerinden almaz."

Bu mn, cemaate yneliktir. Fert ise bazen bakasnn gnah sebebiyle bel ve musibetlerle kar karya kalabilir. Bunun iin kendisinin gnah ilei olmas m art deildir.

Eer Allah, insanlara hastalk gibi bir bel vermek isterse artk o bel nne geilmez. Denilmitir ki: "yetin mns yledir: 'Eer Allah, bir milletin azabn nn dilerse onlarn basiretlerini kreltir, onlar da belya sebep ola eyleri seip onu yapar, helak olmaya ayaklaryla giderler. Dolaysyla kt akbetlerini elleriyle cak aram, kanlarn aktmaya tp tp gitmi olurlar. Al lah'n dilemesi ve azab karsnda hi kimse ne bir snak ne de bir yardmc tefsir etmek daha dorudur: "nsanlk iin, Allahtan baka kimse yoktur; tanr olduklar iddia edilen put ve benzerleri ise hi bir ey yapa bilecek durumda deildirler. Allah Teal yle buyurmutur: "Sizlerin Allah' brakp taptklarnz bir araya gelseler, bir sinek bile. yaratmayacaklardr. Sinek onlardan bir ey kapsa onu kurtaramazlar. steyen de istenen de ciz!" (Hacc, 22/73). (Tefsrul Mnr, Rad, 11. yetinin tefsiri).

Yine Vehbe Zuhayl diyor ki: Allah Tel hkmnde -bir kimseye ltfettii nimeti, ancak onun ilemi olduu gnah sebebiyle deitirdiini ifade ederek- tam adletli oldu unu belirtmekle; o gelen azabn kt amelden dolay geldiini, Kurey'i Allah'n kendilerine verdii nimetleri inkr ettikleri iin helak ettiini haber verektedir. Nitekim u yet de m bunu ifade eder: "Allah bir kavmi, zlerindekini deitirip bozmadka, phesiz onun halini deitirip bozmaz. Allah bir kavin de ktln dilemedi mi, artk m onun alkonmasna are yoktur. Onun iin, ondan baka bir veli de yoktur" (13/Ra'd, 11).

Aka anlalyor ki, nimetlere hak kazanmak, inan dzgnlne, gzel amele ve ahlk yceliine baldr. Nimetlerin elden gitmesi de kfr, bozgun culuk ve kt ahlk sebebiyle olur. Ancak bazan bu yava yava olabilir. Nite C enab- Hak baka bir yette: "Biz onlar bilmeyecekleri bir yerden derece derece azaba k im yaklatracaz." (68/Kalem, 44) buyurur.

Btn insanlar, Allah'n gzetimi altndadr. Onun iin: "phesiz Allah, hakkyla iitici ve kemaliyle bilicidir" buyuruyor. Yani, peygamberi yalanlayan larn sylediklerini iiten ve yaptklarn bilendir. Sonra C enab- Hak, geen sz pekitirmekte ve onu aarak bir daha: "Fi ravun hanedannn gidii gibi" buyurmakta, bu suretle benzerlik ynn pe k itirmekte, birinci szde yakalamaktaki maksad -bomak- lm annda ba larna gelen cezay, ahirette de kabirde gelecek olan eyi aklamakta, azabn birinci sebebinin, Allah'n yetlerini, yani ilh delilleri inkr etmek ve ikinci sebebinin Rablerinin yetlerini yalanlamak yani terbiye, ihsan ve nimet ekil lerini -ok ve birbiri ardnca gelmi olmalarna ramen- inkr olduunu aklaaktadr. "Rablerinin yetleri" sz de nimete kar nankrlk ve hakk m inkra daha ok iaret etmektedir. Ksacas bu azap edilenler, hem Allah'n varln ve birliini, hem de Al lah'n kendilerine ltfettii nimetleri inkr etmilerdi.

C enab- Hak yeti: "Hepsi de zlimlerdi" szyle bitirmitir. Yani Kurey mrikleri de, Firavun hanedan da hem kfr ve masiyetle kendilerine zuletmiler, hem m de eza vermekle dier insanlara zulmetmilerdi. phesiz Allah Tel da, onlara verdii nimetleri onlardan alarak zulm ve gnahlar sebe biyle, onlar helak etti. Allah onlara zulmetmedi, fakat onlar, kendilerine zulettiler. Rabbin hi kimseye zulmetmez. m

Kurey mrikleri, kfrleri ve masiyetleri sebebiyle, sadece ldrlme ve nimetlerin ellerinden alnmas cezasyla cezalandrldlar. Ondan ncekilerin azab ise, daha iddetli oldu. Firavn hanedannn denizde boulmas, Ad kavine rzgr ve Semud kavmine de ok iddetli bir ln gnderilmesi gibi. m

yetlerden kan Hkm Ve Hikmetler Servet ve mal bolluu iinde olsalar da, kfirlerin hali ne kadar ktdr. nk sonuta kt sonla kar karya kalacaklar. u halde meseleye yzey olarak sel bakanlarn sand gibi mutluluk, mal ve oluk ocukla deil, iman, kalp huzuru ve dnyay ahirete ynelik amellerle deerlendirmekledir. Bu gibi kfirler, her yerde her zaman bedbahttrlar. Keke onlar, tarihte kendilerinden nce geenlerden ibret ve t alsalard.

Mrikler, Peygamber (s.a.s.)'e ve mminlere iddetli eziyetlerde bulundu Onlarla ok etin savalar yaptlar. Mekke'deki mallarn ele geirdiler, fa sonu lar. k at ne oldu? Hayr m ele geirdiler, yoksa er ve ktlk m topladlar?

phesiz onlar, Bedir"de en feci ekilde ldrldler. C anlan alnrken en iddetli ekilde dvldler. Meleklerin azap ettii sra onlarn hali bize grnseydi, son derece alacak bir hal grrdk. Hasan el-Basr der ki: Bir adam Rasulullah (s.a.s.)'e: "Ya Raslullah! Ben Eb C ehl'in srtnn nal gibi olduunu grdm" deyince, Rasulullah (s.a.s.): "O, meleklerin dvmesinden" buyurdu.

Sonra onlar, cehennemde en iddetli azab, hissen ve mnen tadacaklar. Onlarn dnya ve ahirette azabla kar karya kalmalar, kendilerine zu yaplmas lm deildir. Allah, asla kuluna zulmetmez. nk O, yolunu akla, peygamberlerini gndermi, onlara akl, kudret ve engelleri kaldrmakla ltfetmi. Artk onlara m den, kfrden vazgeip Allah'a ibadet ve krle megul olmalardr. Fsk ve kfr iinde kaldklar srece Allah'n kendilerine olan nimetini deitirirler. Nimetin cezaya, ltfn skntya dntrlmesini hak ederler. Bu, Allah Tel'nm hi kimseye sebepsiz azap etmediinin, zarar vermediinin en byk delilidir.

O, ancak kendilerinin yaptklar masiyetlere ceza verir. Bazlarnn zan nettii gibi, Allah Tel onlarn vcudlann ve akllarn, daha ilk batan ce hennem iin yaratsayd, bu, Allah'n adaletine, hikmet ve rahmetine uygun dmezdi. phesiz onlar kfr ve masiyette, Allah'n varln ve birliini inkrda, peygamberleri yalanlamada, inkr ve inad, kr gerektiren nimetle deitirede Firavun kavmine benzediler. m

Firavun hanedannn ve Mekke mriklerinin Allah'n kendilerine verdii nimeti deitirmeleri, nimet sahibi Allah' inkr ve putlara tapmalar eklinde oldu. Bunun zerine, Allah Tel onlara ltfettii iyilikleri -Msr'da ok mey v eler yaratmas, Mekkelilere bol rzklar salamas gibi- geri ald. stenmeyen bu hal, daha kt hale dnt. Bunun zerine, onlara peygamberler gnderdi. Gnderilen bu peygamberleri yalanladlar, dmanlk ettiler, ldrmek istedi Allah da, onlarn ler. halini, olandan daha kt duruma evirdi. Onlara verdii mhleti, acele azaba dndrd (Tefsrul Mnr, Enfl, 53. yetinin tefsiri).

Bayraktar Bayrakl diyor ki: Deiimin Dinamikleri: "Bir (toplumu oluturan fertler) kendi i dnyalarndakini deitirinceye kadar, Allah onlarn oluturduu toplumu deitirmez." yetin bu ksm, toplumlardaki deiim dinamiklerine dikkat ekmektedir. Bir toplumu olumsuz mnda Yce Allah'n deitirmesi sebebi, o toplumun fertlerinin kendi i lemlerini nin deitirmeleridir.

Kendi nefislerindekini, yani ahsiyetlerini, dncelerini, niyetle olumsuz mnda deitirmeleri, Yce Allah'n onlar deitirmesine sebep olmaktadr. Demek ki rini psikolojik deiim, sosyal ve siys deiie sebep olmaktadr. Toplumun fertlerinde manev deiim olmadka Allah onlar deitirmemektedir. m

"Bu da, bir milletin (fertlerinin) kendi i leminde bulunan de itirinceye kadar Allah'n onlara verdii nimeti deitirmeyeceinden dolaydr" (8/Enfl, 53). Buradaki nimet ekonomik nimet olaca gibi siys erk, yani devlet olma nimeti de olabilir. Her iki nimetin deiimi bu yette de psikolojik deiime balanmakta ve aralarnda sebep-sonu ilikisi kurulmaktadr.

Netice olarak diyebiliriz ki, bir toplum ktden yana deiime jruyorsa, bunun sebebini kendi ahsiyetlerindeki deiimde grmeli ve ona balamaldrlar. Kendi ahsiyetini deitirmeyen halkn meydana getirdii toplumu Allah da deitirmeyecektir. Demek ki toplumlarn bundaki deiim gc, halkn beynindeki dnce, niyet, iman ve kt-ien saknma denen takvadaki deiimdir. Halk yaad toplumun altna, ivendindeki olumsuz deiimi dinamit olarak koymaktadr.

Yce Allah ykla doru giden deiimin nedenini sylerken ayn zamanda olumlu mndaki deiime de iaret etmektedir. Halkn olumlu anada deiimi toplumun olumlu mnda deiimine ve gelimesinesebep olacaktr.

"O lkelerin halk inansalar ve saknsalard, elbette onlarn stne gkten ve yerden nice bereket kaplar aardk" (7/A'rf, 96). Bu yet de, bereketin artn iman ve ktden saknma gibi manev oluumlara balamaktadr. yetin bu ksmnda geen ve bizim deiim olarak mana verdiiiz yayyir/tayr kelimesi, "bir m halden dier bir hale dnmek, ayr cinsten olmak, muhalefet etmek" anlamna gelmekte ve tebdl keliesine yakn mn tamaktadr. m

Kendini hakka deil de hakk kendine tabi klmak, kinat ykacak kadar byk deiime, byk bir felkete neden olabilmektedir. "Eer hak, onlarn hevasna, kt arzularna uysayd, mutlaka gkler ve yer ile bunlarda bulunanlar bozulur giderdi. Hayr, biz onlara an ve ereflerini getirdik, fakat onlar kendi ereflerine srt evirdiler." (23/M'minn, 71)

Tm kinat sarsacak kadar gl olan insan nefsi deiime ura y nca toplumun toz-duman olmasna neden olmaktadr. nsann amac doruluk, eref, gzellik ve iyiliktir. nsann bunlara srtn evirmesi, toplumsal depremin olumasna sebep olmaktadr. Nefiste yani i leinde olan deitirmek, takvy brakp Allah'n m yetlerini terk edip hevaya tbi olmaktr.

te Enfal 53 ile Ra'd 11. yetlerde yer alan enfs kavram, "ahsi kimlik, kiilik, karakter" mnlarna gelmektedir. Demek ki toplum deitiren, yani Allah y et, lar tarafndan deitirilmelerine neden olan dinaik, kimlik bunalmdr. m

Her toplum kendi kltrn olutururken, halkna da bir kimlik kazandrr. Bu kimlii deitirmeye kalktklar an, toplumlarn kimlii de buna bal olarak deiecektir.

Nisa 119'da geen tayir kavram, "Allah'n yaratmasn, yani ft deitirmek" anlamna gelmektedir. "(blis:) Onlar mutlaka saptracam, onlar bo rat kuruntulara boacam, kesinlikle onla emredeceim de hayvanlarn kulaklarn yaracaklar; phesiz onlara emredeceim de Allah'n yarattn tayr ra edecekler, deitirecekler. Kim Allah' brakr da eytan dost edinirse, elbette apak bir ziyana dmtr."

Doru yoldan kmak, bo kuruntular peinde komak, Yce Allah'n doa kanununu deitirmeye kalkmak toplum iin ykm getire deiimi balatmaktadr. cek Bu yetten hareket eden Rz deiimin boyutlarn, karm, nok sanlama ve bozulma olarak vermektedir.

nsan kendi saf olan dnce, niyet ve inancna sahte ve zararl o-lan grleri katarsa i leminin kvamn, safln ve eklini deitirir ve i dengeleri bozar. Bu bozulma, bu deiim onun iinde durmaz, top luma srayarak oradaki dzeni bozar ve onu rtmeye balar. Dier taraftan insan, ahsiyetinin btnln bozar, para para eder ve onda delikler meydana getirirse onda bir noksanlama meydana getirir. Beyinle gnl arasn ayrmak, onlarn eylemlerinde noksanlama meydana getirecektir. Nefsin beyin ve gnl ile olan balarn kesmek de bir noksanlatrma ve bir kkl deiimdir. nsann i leminde meydana gelen bu deiim buharlaarak lh deiimi alp gelecektir. Demek ki sosyal deiimin ana dinamiini hal ahsiyetinin ve kimliinin deiimi tekil etmektedir. k n

"Allah bir topluma ktlk diledimi, artk onun iin geri evrilmek diye bir ey yoktur. Onlarn Allah'tan baka yardmclar da yoktur." Halk, kendi i lemindekileri bir daha iyiye doru deitirmeyecek ekilde deitirince, kendi kaderini kendisi belirlercesine Yce Allah'n onlara karlk vermesine neden olmaktadr. Halk, i alemindeki ktden yana gerekleen deiimi, iyiden yana olmas gereken dzeye getirmek iin almazsa Yce Allah onlara ceza vermektedir. yiden yana dei-imsizlik Allah'n cezasn getirip devreye sokmaktadr.

Ktden iyiye doru deiim mutlaka olmaldr. Eer bu deiim olmazsa, bu deiimin brakt boluu ilh ceza doldurmaktadr. Deiimsizliin getirecei lh cezay geri evirmek mmkn olmad gibi bu konuda yardm almak da olas deildir. yetin son kelimesi olan vl vel kelimesinden tremitir ve "dost, yardmc" demektir. Snak, Allah'n azabna kar koruyacak bir yardmc, bir vekil de yoktur. O zaman o toplum geri dn olmayan ke doru ilerliyor demektir. yiden yana deiime srtn dnen topluma Yce Allah'n takdir ettii k cezasn hibir proje geri eviremez (Yeni Anlayn Inda Kuran Tefsiri, Rad, 11. yetin tefsiri).

Yine Bayraktar Bayrakl diyor ki: Bu byledir, bir toplum, kendilerinde bulunan de itirmedike, Allah da onlara verdii nimeti deitirmez phesiz Allah iitendir, bilendir. (8/Enfl, 53). Bu yetin analizi bize siyas ve sosyal deiimlerin dinamikleri gtrecektir. ne

"Kendinde bulanan deitirme"nin anlam, toplumsal ahlk ve meziyetlerdir yetteki nimet, siyas erkin meydana getirdii nimettir. Baka bir ifade ile bir toplumun sr olmaktan kurtulup devlet kurmas bir nimettin Nimete baka bir mn da verilebilir: Gzel ahlk ve meziyetler toplum iin nemli sosyal ve mnev nimetlerdir. Bu nimetlerdeki deiimi meydana getiren sebep insanlarn, o toplumdaki fertlerin ahsi y etlerini, gzel ahlk ve meziyetlerini deitirmeleridir, nsanlarn meydana getirdii bu deiim lh deiimi getirmekte ve onun sebebi olaktadr. m

Bir toplum kendi iyi hallerini bozmadka Allah'n onlara bahettii ekonomik, siyas ve ahlk nimetleri deitirilmeyecektir Allah'n r.imetlerini deitirmesi, onlarn bana felketlerin gelmesi demektir. Beer deiim ilh deitirmeye sebep olmaktadr. Toplumdaki deiim Allah'n onlara bahettii devlet kurma nime deitirmekten yana oluuyorsa, Allah o toplumu kertir yerine baka bir toplum getirir. Bylece lh deitirme siyas erkin el deitirmesi eklinde tecelli eder.

Allah'a kul olmayanlar, Allah bakalarnn klesi yapar. 50. yet geen "inkr" meselesini buraya tarsak, insann tevhid inancndan vazgemesi 53. yetteki te deiimi ifade etmi olabilir. Allah'a inanmayan toplumun bakalarna kle olmas mukadderdir diyebiliriz.

'Kendilerinde bulunan" ifadesine baka bir anlam daha verilebilir: Toplum i dinamiklerini deitirmedike, d dinamikler onlar asla de sremeyecektir. Toplumlarn iten ryeceini, iteki zellikler canl onlar ktden yana deimedike, Allah onlara dardan deitirici bir etki yapmayacaktr.

Allah, bir devletin i ileri dzgn yrdke, i dinamikleri bo-zulnadka onlar deitirmeyeceini hkme balamaktadr. Bunu biyo olgu ile aklayabiliriz: Kanama i organlarda ise lm tehlikesi var demektir, kanama dta ise tehlike az demektir. Bu kanunu ile Allah onlarn yneticilerine i dinamiklerdeki deiimin toplumu ykmaya gtreceini reterek, deimeyen evrensel siyas kanunu koymutur.

Ra'd sresinin yetinde de ayn kanun gndeme getirilmekte, rncelikli i dinamiklerin ktden yana insan iradesiyle deitirilmesinin ifade edilmesinden lh iradenin devreye girecei vurgulanmakta ve bu ilh iradenin tecelli etmesinin asla durdurulamayacana dikkat ekilmektedir.

Yce Allah bu kanunu toplum asndan koymaktadr, ama top al deiimin ferd mnada psikolojik deiimle gerekletiini belirtmektedir. Siyasal, sosyal, ekonomik ve ahlk deiimin temelinde insanlarn mnev deiimlerinin olduunu sylemektedir. Bylece iten da doru bir deiim srecinin olduu gndeme getirilmektedir. Allah insann iinde oluan sesleri ve frtnalar bilmektedir.

Netice olarak diyebiliriz ki Yce Allah Bedir Sava'n anlatrken gemie iarette bulunmakta, ktnn devamlln anlatrken olgularn benzemesine dikkat ekmekte, o dnemin dinamiklerinin hl devam ettiini vurgulamakta, gnmz yorumlarken nelere dikkat edilmesi gerektiini retmektedir Bir taraftan bize iyi ile kty retirken di taraftan da ktden caydrmaya almaktadr. er

yette ktden yana deiimin sebepleri anlatlrken, iyiden yana deiimin sebeplerini karmamz istenmektedir. Bylece kullarna do dnmeyi retirken, ru bizim de ayn yollarla insanlara retmemiz istenmektedir, Enfl sresinin 49 ile 54, yetleri arasnda bu retim tarzn grmek mmkndr. Olgular sebep-sonu ilikisi ierisinde anla tlrken, gemiten gelecee k tutulmakla Bedir Sava gibi bir olgu etrafna evrensel retiler rlmektedir (Yeni Anlayn Inda nun Kuran Tefsiri, Enfl, 53. yetin tefsiri)

Sleyman Ate diyor ki: Her biri iin nnden arkasndan kendisini izleyen (grevli me-lekjler vardr; onu Allah'n emriyle korurlar. Bir millet (hayat kanununa uyup) kendi (ahlk ve dzenini) deitirmedike, Allah, onlar hakkndaki (hkmn) deitirmez. Allah bir millete fenalk yapmay irde buyurdu unda, artk onu geri evirecek yoktur ve onlar iin Allah'tan baka bir dost ve yardmc da bulunmaz.

Her Millet Kader izgisini Kendisi izer Bir millet (Allah'n koy duu kanunlarna uyup) kendi (ahlk ve fazlet dorultusundaki dzenini) deitirmedike, Allah onlar hakkndaki (hkmn) deitirmez. (13/Rad, 11). lgili yetle, insanlar iin konulmu zahir ve btn hayat kanunlar hatrlatlyor. phesiz bu kanunlar deimez. nk bunlar bize uymaz biz lar, onlara uymak zorundayz. Hepsi de insan baboluktan, disiplin sizlikten, sorumsuzluktan ve snrsz hrriyet arzusundan kurtarmaya; ha y atmz asl gayesine yneltmemize, ftratmzdaki imn cevherine, ruhu-muzdaki Allah duygusuna uygun bir mr yaamamza yneliktir. O ba k mdan bir kavim, bir topluluk, bir millet veya bir aile, hayat kanunlarn bilir, yaratlnn hikmetini anlar, her eyin belli bir lye gre yaratld na inanr ve ylece izledii yolu ve arzulad hedefi ilh

honutluktan yana belirlerse, mutlu olur ve her iki lemde de Allah'n rahmet ve yardna lyk grlr. Uymaydniar ve belirtilen izgiden sapanlar ise, mutsuz m olurlar. O yzden kendilerini ilh azaba srkleme basiretsizlii iinde ebed hayatlarn da karanla gmerler.

Unutmayalm ki, varlk leminde her ey yaratiindaki pln ve prog rama gre, bir gaye ve hizmet iin yaratlmtr. rnein: Koyun st ve yn vermek, ayn zamanda reyip oalmak, her bakmdan kendisinden yararlanmak iin yaratlmtr. O halde onu anoak bu zellii dorultusun kullandmz srece, hem da yaama ansna sahiptir, hem de hlkatnda-ki hikmete gre, bize faydal olur. Onu baka bir amaca evirdiimiz zaan, zelliini kaybetme bedbahtlna urar m ve hayat kanunu onu ka sabn bana teslim eder.

te milletler ve aileler de byledir; var olmalarnn hikmetini unutur, hayat kanunlarn dinlemez bir dzeye gelirlerse, verimsiz, hatta zararl olmaya balarlar. Varlk alannda yaamalarnn anlam ve hikmeti kalkar.

Kronik bir kumarbaz veya alkolik bir aile reisini dnn: Her ikisi de ft ve hlkatlaryla balantl bulunan hikmet ve gayenin dna km ve haklarndaki ilh rat programa ters dmlerdir. O nedenle yaamalarnn hikmeti kalmam, aile reisi veya baba, ya da anne olma zelliklerini yitirilerdir. Faydal olacaklar yerde, m hem kendilerine, hem evrelerindekilere zararl olmaya balamlardr. Pimanlk duyup dn yapmaz, zerinde bu lunduu yolun uuruma uzandn idrak edip geri dnmezlerse, sonlar elem ve hsran olur. Zira her ey gibi, insan da hikmetsiz, anlamsz, fayda yaratlmamtr. O mutlak anlamda birtakm gaye ve sz amalar iin ya ratlmtr. nne deimiyen hayat kanunlar konulmutur. Amacndan sapt, hayat kanunlarn at takdirde ilk tokat bu kanunlardan yeme e mahkmdur. lgili yetle bu inceliklere iaret ediliyor.

Her birimiz birok mterek merkezleri bulunan dairelerle evrilmi bulunuyoruz. lk merkez bizden balayp geniler. ine anay, babay, ei ve ocuklar alr. kinci merkezin iinde ise, akrabalar vardr. Ondan son rakilerde vatandalar, sonuncusunda da btn insan nesli yer alr. Bu dnyada Allah'a ve insanlara kar olan vazifemizi yapabilmemiz iin Allah'n bize bahetmi olduu kudret ve kabiliyeti gelitirmek zorun dayz. O bize her eyi vermitir. O irademize hkmeden ve ona yol gste yce varlktr. nsanla ve ondan sonra da Allah'a kar olan sorumlu ren luumuzu iyilik ile ktlk ve neyin iyi, neyin kt olduu hakkndaki bil gimiz ve inancmz tayin eder. diyen dnr, insann varlktaki yerine ve yklendii sorumlulua dikkatleri ekmekte, yalnz kendimiz iin yaaadmz m hatrlatmaktadr.

O halde iyi bir davranta, kutsal bir harekette, faydal bir hizmette bulunduumuz zaman ok neeli olmalyz. Bilmeliyiz ki, bu hayat prog rammzda Allah'n pay ok byktr.

Allah Ktlk Yapar m? Allah bir kavime (ve mllete) fe nalk yapmay irde buyurduunda, artk onu geri evirecek yoktur. Allah kimseye ktlk ve hakszlk etmez. O mutlak anlamda dildir ve merhametlidir. Kinatn salam esaslara bal kalmas, dzen ve denge iinde sresinin sonuna kadar varln korumas iin amayan ka nunlar koymu ve bylece kinat insann hizmetine vermitir. nsan da kendisine ibdet etsin diye yaratm ve bu mnayla onu ok erefli bir dzeyde tutmutur. Kinatta yer alan eyadan her biri yaratld gaye dorultusunda hizmetini verirken, insanolu hilkatinin anlam ve hikmetini dnmeden ayr bir hayat yolu seip lh dzen ve dengenin dna ta arsa, Allah'n koyduu hikat ve hayat kanunlar tarafndan cezalandr te Allah'n bir kavim ya da millete ktlk etmeyi irde lr. buyurmasnn bir bakma yorumu budur.

Hatrlatalm ki gnahkr insann nnde derin uurumlar vardr. Nef hkim olmayanlar, ac sonular beklemektedir. Hilkat kanununun bal bulunduu gaye ve sine ama izgisinden sapann, yolunun zerinde bir tehlikeler pusu kurmutur. man ile kfr arasnda bocalayp karar ok szlk iinde zikzak izenlerin yolu, Allah'tan bakasna uzanmaktadr (lmin Inda Asrn Kuran Tefsiri, Rad, 11. yetin tefsiri).

Yine S. Ate diyor ki: Bu byledir: nk Allah bir millete verdii nimeti, onlar kendi lerindeki (huy, yaay ve davranlarm deitirmedike, deitirici de ildir ve phesiz Allah iitendir, bilendir. (8/Enfl, 53)

Bu byledir. nk Allah bir millete verdii nimeti, onlar kendi du rumlarn; huy, yaay ve davranlarn deitirmedike, deitirmez. Niete ihnet edip m nankrlkte bulunan bir millet hakknda, Allah, snnetullah gerei hkmn deitirir, yle ki : a) Saltanat, aalanmaya ve hakirlie, b) Emir ve kumanda, esaret ve klelie, c) Huzur ve skn, dert ve straplara, d) Rahat ve nee, elem ve zntlere, e) Bol nimet, alk ve sefalete, f) Hrriyet ve bamszlk, istil ve boyunduruk altna girmeye, g) Tatl hayat, lm ve ikenceye dnr.

Bu husustaki yetten kan zet udur: Ey insanlar! siz inkr ve azgnla dnerseniz, biz de snnetimiz gerei size azbmzla dneriz, amelinize uygun gelen hkmmz harekete geirip uygularz. te, bu Allah'n yakalayp kahretmesi demektir. phesiz ki, zlim bir toplum ve milletin sonu hsran ve felkettir, ya

Tarihin ak iinde bu tr olaylar sk sk meydana gelir; ambalaj ba k mndan farkl grnseler de esas ve mahiyet itibariyle pek deiik saylazlar. O halde geen m olaylardan ibret ve t almak, gelecei ona gre hazrlamak iin tarihi ve tarih felsefesini ok iyi bilmek gerekir. phesiz ki Kur'n- Kerm'de baz milletlerin hayatndan, cereyan eden nemli olay lardan sz edilip yer yer yeni olaylarla karlatrp benzetmelerde bulu nulurken tarih okumamz tavsiye edilmektedir.

nsan ftratnda z ve mayas mevcut olan din ve Allah duygusunu aksi yne evirip onu ama ve hikmetinden uzaklatrmak, Allah'n insan hakkndaki hkmnn deimesine sebep olur. Tarihte bunun birok r nekleri vardr.

Mekkeli putperestlerin ve onlara benzeyen inkarclarn tutum ve gi Fir'avn ve daha ncekilerin gidiine benzetilerek, ardarda iki yerde konu edilmektedir. dii, kincisi, nemi itibariyle birincisini te'yid etmektedir. yle ki: Birincisiyle onlarn inkr ve tuyan, ikincisiyle hakk yalan sayp inkrda inat etmeleri belirtilmektedir (lmin Inda Asrn Kuran Tefsiri, Enfl, 53. yetin tefsiri).

Muhammed Ali Sbn diyor ki:

phesiz Allah, herhangi bir kavme verdii nimeti, onlar durumlarn irkin durumlarla deitirmedike, onlardan ekip almaz ve yok etmez. Bu, Allah'n sosyal kan unlamadandr. O, herhangi bir kavme verdii afiyet ve nimeti, emniyet ve izzeti, onlar bu nimetlere kar nankrlk edip gnahlara dalmadka deitirmez. Hadiste yle buyrulmutur: Yce Allah srail oullarndan bir peygambere yle vahyetti: Kavmine de ki: Herhangi bir ehir ve herhangi bir ev halk Allah'a itaat eder, sonra bu hallerinden Allah'a isyan haline dnerlerse, Allah onlarn sevdikleri eyi ellerinden alr, onun yerine sevme dikleri eyi verir. Yce Allah herhangi bir kavmin yok olmasn veya azaba uramasn istediinde hikimse bunu geri eviremez. Allah'n azabndan ve belsndan onlar koru y acak herhangi bir dostlar yoktur (Safvett-Tefsir, Rad, 11. yetin tefsiri).

Yine Sbn diyor ki: Onlarn bana gelen bu azap, Allah'n, hkmnde adil oluu sebebiyledir. O, herhangi bir kimseye verdii nimeti, ancak iledii gnah sebebiyle deitirir. nsanlar, Allah'n verdii nimeti inkar ve isyanla deitirmedike, Allah nieti azapla deitirmez. Mesel Kurey kfirlerinin Allah'n verdii zen m ginlik, bolluk, emniyet ve fiyet nimetini, inkr, Allah yolunda alkoyma ve mminlere kar savama gibi eylerle deitirmeleri gibi. Sddi yle der: Allah'n Kurey'e verdii nimet Muhammed (s.a.s.)'dir. Onlar onu ya lanladlar ve inkar ettiler. Allah da onu Medine'ye nakletti ve mriklere azap indi. Yce Allah, onlarn sylediklerini iitici, yap tklarn da bilicidir (Safvett-Tefsir, Enfl, 53. yetin tefsiri).

Mahmut Topta diyor ki: "O insan iin nnde ve arkasnda, onu ard arda takib eden ve onu Allah'n izni ile koruyan melekler vardr." Amellerimizi yazan "kirmen ktibn" melekleri biri iyi amelleri, dieri de kt amelleri gnlk yazarlar. Baz imanszlar nasl yazyorlar benim o kadar gnahm varki bunlar yazmakla camiler dolusu defter eder diyor. Ama insan bilgisayar denen bir letin disketine bir ktphane dolusu kitab doldurup onu disketin iine sdrabiliyorsa, keyfi bizce bilinmeyen bir yazm da y eti basittir, onu da Allah (c.c.) melek lerine bu grevi yaptrr. Bunda alacak bir taraf yoktur. Hfzamzda ortalama elli senedir grdklerimiz, duyduklarmz, yaptklarmz yazl ama beynimizde pek yer igal etmiyor. te bu Rabbimizin ilmi ve kudretinin eseridir.

Bir de bu yette ifade edilen Hafaza melekleri vardrki: Bu melekler de insanlar eitli kaza ve belalara kar insanlar korur ama bamza gelecek takdir edilmi, kaza ve belalar hari. nsanlar korurlar. Rzgarl bir havada karmzdan toz geliyor doktorlarn ifadesine gre, gz bu toz karsnda beyinden emir alp, gz kapak ve kirpiklerini kapatncaya kadar hayli bir zaman geer ve toz gzn iine girer diyorlar. Onlar buna refleks dedikleri bir olayn neticesi derler. Bu dorudur. Bu da Allah'n koymu olduu bir kanundur. Allah'n bu kanunlarnnda bir uygulaycs vardr oda meleklerdir.

"Zinnun- Msr" diye bir zat hakknda yle bir olay anlatlr: "Bir gn Nil kenarnda geziyordum. Derken sratle gi bir akreb gzme iliti, bende onu izlemeye den baladm, ben de onun peinden gittim, suyun kenarna geldi, suyun kenarnda kurbaa var, kurbaann srtna kt, kurbaada kendini Nil'in sularna brakt ve ikisi birden karya doru yzmeye baladlar, ben de bir sandal kira layp onlarn peinden gittim. Karya getiler, akrep yoluna devam etti ben de peinden; derken bir aacn dibine vard. Aacn dibindede bir adam uyuyor, ona doru da bir zehirli ylan saldrmak zere, akrep y lann yanna varp, ona zehrini aktmaya balad, derken ylan da zehrini akrebe batrd. kisi birbirini zehirleyip ldrd, ama adamn bu olaydan haberi yoktu. te bu Allah'n hafaza melekleri vastas ile gerekletirdii bir olaydr. Adam zehirlenip lmekten, bir akrebin gelip ylan ldrmesi ile kurtuldu." Gnlk hayatmzdada buna benzerleri vardr.

Sosyal olaylar izah eden nemli bir yettir. "Bir toplum kendisini deitirmedike Allah o toplumu deitirmez." Bir takm mslman kardelerimiz ellerini kaldrp Allah'a yalvaryorlar; "yarabbi isizlik Ticaretteki istikrarszlktan evimizdeki, mahallemizdeki huzursuz ten, luktan, ikyetiyiz, Yarabbi; bize akll veya eli denekli gnder, u hayat, dzeni, sistemi dzeltiversin" diye du ederler. Ama Allah Teala; "Siz kendinizi deitirmedike bu deimez" buyuruyor.

Bir devlet ki; babakan ile ps arasnda herhangi bir ayrm olasa kanunlar karsnda birinin dierine stnl yoksa, fertlerinin hepsi de insan mumele m gryor hepsi Kur'an'a gre amel ediyorlarsa. Ve yeralt dnyas diye birey yok, mafya olay yok, milletvekillerinin dokunulmazl yok (ki, slmda kiilere dokunulmazlk hakk tannaz, dokunulmazl olan Allah'tr. Allah yaptndan sorumlu tutulaaz, dierlerinin hesaba ekilebilme durumu vardr.), yani ok m m huzurlu bir toplum olsa, ktle meyletmedike Allah da onlarn durumunu deitirmez.

Ayn ekilde yukarda saydklarmzn tam aksi artlar tayan bir toplum veya devlette kendi hallerini deitirmedike, iyilie meyletmedike, Allah da onlarn durumunu ktlkten iyilie deitirmez.

Bakara suresinde tefsiri gemiti. Allah Tel brahim (a.s.) "Ben seni insanlara nder klacam" buyuruyor. brahim (a.s.) da bu teklifini kabul ediyor da, "Yarabbi bu yneticilik neslimdede devam etsin" di Allah (c.c.) de "Benim bu yneticilik makamm zlimlere ulamaz" zlimler buraya gelemezler buyurur. y or. Buradan zlimler devlet bakan olamaz anlam kmasn. Rabbimin tasvib ettii ynetici olamazlar. Yoksa zlimlerde devlet bakan olurlar. Fakat tarih boyu "adil bir topluluun bana zlim bir ynetici gelmemitir."

Toplum zulme meyletmi derken bir zlim de onlarn ortasndan sivrilip onlarn bana gemi. Bu una benzer; bir nar aac ki yap raklar sararmaya en tepedeki bir yapraktan balar, imdi aadaki yapraklar "biz yemyeil iken sen oradan nasl sararyorsun bu ayp deil mi?" diyebilir mi? Aslnda o aacn btn her tarafnn onayn aladan, o stteki yaprak sararamazm. Yani aacn btn bnyesinde sararmaya meyil balarm. Ondan sonra da ilk defa sararan da kke en m uzak yerde olan, en tepedeki yapraktan balarm.

Bu misalde olduu gibi "Allah da toplum kendini deitirmedike Allah o toplumun halini deitirmez." Toplumu Allah'n emir ve yasak dorultusunda eitmek lar yoluyla deitirmemiz lzm, ABD'nin emirleri istekleri dorultusunda deil.

Allah bu insanlarn yaptklar bu ktlkler neticesinde onlara bir ceza bir zarar vermek istedimi, onuda kimse engelleyemez. Allah'tan baka onlar koruyacak onlar ynetecek hi bir kimse yoktur (ifa Tefsiri, Rad, 11. yetin tefsiri).

Furkan Tefsiri: Bir millet kendi ruhundaki iman, adlet ve doruluu deitirmedike, Allah onlardaki nimet ve korumasn deitirmez. Rabbin hi kimseye zuletmez. Evet; her m insan Allah'n azap ve iddetinden korumak zere tarafmz grevlendirilmi koruyucu melekler vardr, insan da syledii her szn, kendisini gzetleyen dan melekler tarafndan zapta geirildiini bilince; her zaan Rabbi'nin murkabesi altnda bulunduunu anlar. O'nun hesabndan korkar. Kendine ekidzen verir. m C enb- Allah, her insana, kendilerini Al lah'n emri ile koruyan melekler tahsis ettiine gre, insana nasl olur da ktlk ve zarar gelir? Evet, insann kaderinde, kendisine byle bir eyin isabet edecei yazl ise, O ey kendisine mutlaka isbet eder. Bu melekler, insan Allah'n emri ile korurlar. Yani Allah'n takdir ettii bir eyi insandan savp uzaklatramazlar. Bir millet kendi ruhlarndaki hayrl ve slih ameller gibi Allah ve Rasuln rz edip devletin temellerini ayakta tutan eyleri deitiredike Allah da onlardaki nimet, fiyet, onur ve bamszlk gibi eyleri deitirmez. Bu Kur'an gerein doruluunu slm tarihi ispatlamtr. Msl m manlar kendi benliklerinde Allah ve Rasln raz edecek, nefislerindeki eyleri sbit klacak olan hayrl ve slih amelleri deitirmedike Allah da onlarda ki

stnlk, refah, ilim ye ekonomik durumu deitirmemitir. nk Kur'an'la amel etmediler, dinlerini terkettiler. Bakalarn taklit ettiler. Aralarn ktlkler da yayld, ahlklar zlp gevedi.

midimiz kuvvetlidir. Kendimizdeki hali deitirirsek; Allah da zaafmz kuvvete, zilletimizi izzete, yoksulluumuzu zenginlie, topraklarmzdaki dan igalini m bamszla dntrecektir. C enab- Allah ne doru buyuru: "Bir millet kendi durumlarn deitirmedike Allah onlarn durumla deitirmez". O'nun gc m rm her eye yeter. Allah bir millete igal, zillet, hastalk, yoksulluk gibi kendi amelleri nedeniyle meydana gelen felket sebeplerinden birini vererek ktlk yapmak isteyince, O'nun hkmn engel leyip durduracak kimse yoktur. Bununla da insanlarn, iyilikten nce kt l tez elden istememeleri gerektiine iaret edilmektedir. Btn bunlarn mercii ve dn yeri, yargs reddedilemeyen, hereyden haberdar olan ve her eyi bilen Allah'tr. O'ndan baka kendilerine yardm edecek biri de yoktur. (Furkan Tefsiri)

Sa elindeki nedir, ey Ms? O benim asamdr, dedi. Ona dayanrm; onunla davarlarma yaprak silkerim; benim ona bakaca ihtiyalarm da vardr. Allah: Yere at ey Ms! dedi. Onu hemen yere att. Bir de ne grsn, hzla srnen bir ylan oldu. (20/Th, 17-20) Farkl bir yorumla bu yetlerde yer alan as kavram, benlii ifde etmektedir. Yce Allah benliin neye yaradn Hz. Msya sormu, o da onun faydalarn sralamtr. Yce Allah, Hz. Msya daha baka faydalar olabileceini ifde etmektedir. Allah Tel, benliinden syrlmay ifde eden yere atma emrini ona verdi. Yere atnca, bir ylana dnt. Bylece benliin insanlar zehirleyen bir ejderha olduunun farkna vard. Hz. Ms ejderhadan kat. Bu ka bize, insanlar benliklerini ne karrlarsa ve benliklerine taparlarsa insanlarn onlardan kaacan ifde etmektedir. Yce Allah ejderhay eline almasn ve onu eski haline dntreceini sylemitir. Eline almak demek, benliine sahip kmak, kendisini benliinin emrine deil, benliini kendi emrine almas ve onu disipline etmesi demektir. Disiplin ve hkimiyet, ejderhay asya evirir. yetlerde yer alan btn bu deiimler, benlikten syrlmann nemini gstermektedir.

Dier taraftan elde gezen asnn, yerde srnen ylan olmas, bize u gerei gstermektedir: Benliini ele alp disipline edersen, asn olur. Onu elinden karrsan, yerde srnen ylan olur. Benliine taparsan yerde srnrsn, kimse sana yaklamaz ve senden kaar. Demek ki benliinden syrlmazsan, yerde srnmekten kurtulup ayaa kalkamazsn. O zaman da 67/Mlk Sresinin 22. yetindeki insann haline dnersin. yet yledir: imdi dn, yzst kapanarak yryen mi varlacak yere daha iyi eriir, yoksa doru yolda dimdik yryen mi? Nefsin hevs, kt arzular, insan yere doru eker. Ondan syrlan ve doyuma ulam nefis seviyesine ulaan insan dimdik ayakta yrr, ona taklp kalan da yerde srnp durur.

Yerde srnen ylan asya dntrecek bir deiimi aryoruz. Yerde srnen bu insanl ayaa kaldracak bir ruh deiimine sevdlyz. nsanlarn kat ejderha olmaktan kp, elle tutulacak barna baslacak insanlar olmaya tutkunuz biz (6)

Onlara: Allahn indirdiine uyun! denilse, Hayr, biz atalarmz zerinde bulduumuz (yol)a uyarz! derler. Peki ama, atalar bir ey dnmeyen, doru yolu bulamayan kimseler olsalar da m (atalarnn yoluna uyacaklar)? (2/Bakara, 170). Akl olmayan kimsenin dini de yoktur: Allahn izni olmadan hi kimse inanamaz ve (Allah) pislii (azb ve rezillii), akllarn kullanmayanlara verir. (10/Ynus, 100)

Bizden nce yaayan atalarmzdan bize intikal eden mirasn iinde hem dorularn, hem de yanllarn olabileceini kabullenmek gerekir. Bize intikal eden miras, hem baz dorular, hem de baz eksiklik ve yanllar iermektedir. Bu miras, eitli siyas ve itikad tartmalarn youn olduu bir ortamda doup yine eitli siyas entrikalardan gemek sretiyle bize ulamtr. Bu mirasn intikalinde ok samimi kimseler olduu gibi; ok banaz kimselerin de olduunu unutmamalyz. Bize intikal eden mirasn sahiplerinin de birer insan olduklarn, yanlabileceklerini kabul etmeliyiz. O halde bize intikal eden miras analiz etmeden, aratrmadan, Kuran ve sahih snnet terazisinde tartmadan, nakil ve akl salamalarndan geirmeden kabul etmemek gerekir.

slm dnyasnda insanlara, mslmanlara yn veren kimselerin deimeyen dinin temel esaslaryla deien ve deimesi gereken zellikleri ayrt edebilmesi ve kendilerini srekli yenilemeleri gerekir. Dengelerin ksa srede deitii bir dnyada mminlerin pasif kalmalar, tamamyla nakilci/takliti/erhi ve dnemeyen kimseler olmalar, din asndan zc bir olaydr. Bylesi bir tablonun sorumlusu, bu insanlarn kendileridir. nk Allah, Kuranda hayra doru deimenin mutlak srette gerekletirilmesi gerektiini beyan etmektedir: Bir toplum, kendi durumlarn deitirmedike phesiz Allah da onlarn durumunu deitirmez. Allah bir kavme ktlk murad ettimi artk onu geri evirecek yoktur. Zaten onlarn, Ondan baka koruyup kollayanlar da yoktur. (13/Rad, 11)

Her konuda analizci, aratrc olmamz gerekir. C hiliyye Araplarnn yapt gibi hayra doru deimeye, yenilenmeye kar olmak, atalarn yolunu kr krne taklit etmek demektir. C hiliyye Araplarna tebli edilen gerek dine kar kanlarn tavr, tamamyla slma kar mcdele olmutur. yet-i kerimelerde de sk sk atalar dinine kr krne balln ktlnden sz edilir. Bu balln ne kadar tehlikeli olduu vurgulanr. Bu tehlike, mslmanlar iin de sz konusudur. Kuran ve snnete bal kalmakla birlikte, an dilini ve an gndemini kendi lehimize kullanmak zorundayz.

Hayr, (ne bilgileri var, ne de kitaplar.) Sadece: Biz, babalarmz bir din zere bulduk; biz de onlarn izinden gidiyoruz dediler (Btn delilleri bundan ibret). te, byle senden nce de hangi memlekete uyarc gnderdiysek, mutlaka orann varlkllar: Biz babalarmz bir din zerinde bulduk; biz de onlarn izlerine uyarz' derlerdi. Ben size, babalarnz zerinde bulduunuz (din)den daha dorusunu getirmisem (yine mi bana uymazsnz)?' deyince, dediler ki: 'Dorusu biz, sizinle gnderilen eyi inkr ediyoruz.' Biz de onlardan intikam aldk. Bak, yalanlayanlarn sonu nasl oldu?" (43/Zuhruf, 21-25) "Onlar bir ktlk yaptklar zaman: 'Babalarmz bu yolda bulduk. Allah da bize bunu emretti' derler. De ki: 'Allah ktl emretmez. Allah'a kar bilmediiniz eyleri mi sylyorsunuz?" (7/A'rf, 28)

Hz. Peygamber (s.a.s.), mrik Araplara yepyeni bir din sunmamt. an ihtiyalarna cevap verecek baz yenilikleriyle bu din; brhim (a.s.)in ve ondan nceki peygamberlerin getirdii Tevhidin/hak dinin ayns idi. Ancak mrikler brhim (a.s.)in dininin kalntlar ve krntlar zerine atalarnn hurfe ve btl inanlarnn ins ile yeni bir din karm, onlarn tkipileri de aratrp soruturmadan ayn eyi taklit etmilerdi. Allahn dinine isnad edilen bu yanllklar ortadan kaldrmak iin Allah Tel bir peygamber gnderdi. Ondan sonra artk bir peygamber gelmeyecek ama, Hz. Muhammed (s.a.s.)den bize kalan tertemiz ve dupduru iki kaynak var (Kuran ve Snnet). Bu iki kaynak, devaml bulandrlmak istendi. lkine kimse dokunamad, nk onun her her eye kaadir bir koruyucusu var. Kuran kesinlikle Biz indirdik; elbette onu yine Biz koruyacaz. (15/Hicr, 9).

Ancak, ikincisi iin ayn eyi sylemek mmkn deildir. Peygamberimiz (s.a.s.) bu konuda yle buyurur: Kim Benim adma yalan sylerse (hadis uydurursa) cehennemdeki yerine hazrlansn. (Buhr, lim 38, C eniz 33, Enbiy, 50, Edeb 109; Mslim, Zhd 72; Eb Dvud, lim 4; Tirmiz, Fiten 70, lim 8, 13, Tefsir 1, Menkb 19; bn Mce, Mukaddime 4; Drim, Mukaddime 25, 46; Ahmed bin Hanbel, 2/47, 83, 133, 150, 159, 171). Buna ramen insanlar bu kayna devaml bulandrmaya alm ve Onun adna zaman zaman hadis uydurulmutur. slm toplumunun iinde bulunan mnfklar, slm kisvesi altnda mslmanlarn kafasna pheler sokmaya alm; bunun yannda hadis uydurma cret ve cesretinde bulunamayanlar da kanaatleri dorultusunda hikye, kssa ve menkbeler uydurarak kafalarna gre bir slm ekillendirmeye almlardr.

Hikyecilerin slm tarihinde yaygn bir yeri vardr. Hz. Ali, bu kssaclar cmiden kovmu, onlarn bu yolla din kaynan bulandrmasna izin vermemi, ama ondan sonra yine bu olay devam edegelmitir. Felsefecilerin, Kelmclarn, tasavvufularn kaynaa soktuklar yanllar, halkn hikye ve hurfelere dknl,

slma vahiyden ayr bir kimlik ortaya kard. Her ne kadar, ana kaynaklar bulandrmadan, dini eksiltme ve ona ilvelerde bulunma gibi cinyetleri ilemeden, sahih din anlay; her asrda az veya ok insan tarafndan takip edilse de, genel halkn ounluu vahyi yanl anlam insanlard. (15) Bu konuda suun by, halktan daha ok, onlara yanl dini reten, ya da halkn yanllarn dzeltmeye almayan etkili ve yetkililerde, eyh, bakan, aabey, hoca ve teblicilerdedir.

Onlara, Allahn indirdiine uyun denildiinde, hayr, biz atalarmz zerinde bulduumuz yola uyarz derler. Ya atalar bir ey dnmeyen, doru yolu bulamayan kimseler olsa da m? (2/Bakara, 170). Bizim dinimiz, acezelerin, meczuplarn dini deildir. Gelecei beklerken bu gnn unutanlar da bize yabancdr. Atalarnn dinleri, yaptklar ile nmekle yetinenler de. nk peygamber olu olmak bile kurtulu iin yeterli deildir. Dinimiz, gemiin sanklar ve tanklar kaybolmu dvlarnn kavgasndan da ibret deildir. Din, Allahn, Peygamberi vstasyla bize bildirdii, eksii ve fazlas olmayan Kitapta yazl olandr; Peygamberin bize tebli ettiinden ibrettir. Hz. Peygamber ve Onun dostlar, bize bu dinin pratiklerini gstermiler ve Onun sahih snneti tevrs edilerek bize ulamtr.

Toplumlarn chiliyye dnemlerinden kalma gelenekleri dinimizin bir paras deildir. Kukusuz onlarn, tevhide/vahdniyete kar olmayanlarn koruyabilir ve gelitirebiliriz. Ancak, kendi atalarmzdan, rkmzn ve halkmzn geleneklerinden gelen her zellik dinimizin bir parasn oluturmayacaktr. Atalarmzn yaadklar zaman, mekn ve artlar farkldr. Gemi zaman tekrar etmek mmkn deildir. Biz bu gn Kuran, burada ve bu artlarda yaamak, onun iin de eskiyi tekrar etmek deil; yeniden, Kuranda belirtilen sorumluluumuzu asrn idrkine syletmek zorundayz. Uzunca sren bir fetret dneminin, esret, yoksulluk ve sapma dneminin ardndan, bu gn dini anlama ve yaama mcdelesinde ynla sriliyat ve nefsimize kolay gelen, atalarmzn rflerinden yola karak Kuran tevil etmeye kalkmak, bizi ok farkl mceralara srkleyebilir. Bugnk iletiim ak iinde, medyann; uzun boylular cce, cceleri uzun boylu gsteren, hinleri kahraman, kahramanlar hin olarak tantan konkav ve konveks aynalar arasnda gerei yakalamak iin youn aba gstermek zorundayz.

Eskilerin 32 ya da 54 farzdan ibret din telakkileri ile bu gn aklamak mmkn deildir. Daha nceki dnemlerin siyasal ve sosyal artlar iinde ekillenen din anlaynn, gnmzde dini yeniden asl yapsna dndrme gayreti iindeki insanlar iin kesin ve mutlak bir rnek tekil etmesi dnlemez. Ancak, tarih bilgi ve belgeler, tarih tecrbeler de hibir zaman grmezlikten gelinecek olaylar deildir. Gelenekleri ayn ile tekrarlamaya almak gibi, geleneklerden kesin olarak koparak, gemii, gemiin birikim ve tecrbelerini grmezlikten gelmek de bize bir ey kazandrmaz; ok ey kaybettirir.

Tarih, vg ya da svg kitab deildir. Sanklar ve tanklar kaybolmu bir dvda kahramanlar ve hinler retmek, bize bir ey kazandrmaz. Onlar, bizden nce gelip geen bir topluluktu, onlarn yaptklar onlara, bizim yaptklarmz bizedir. Tarihi, bugnmz in ederken bir tecrbe alan olarak ciddiye almamz gerekir. Kahramanlar retmek adna ihnetleri grmezlikten gelmek, ihnetlerden sz ederken faziletleri grmezlikten gelmek, tarihte kalanlar iin hibir eyi deitirmez; ama bize birok eyi kaybettirir. Tarihi, bu gnlerini ispat iin malzeme olarak kullananlar ve tarih gerekleri arptanlar, hem kendi geleceklerini ve hem de toplumun geleceini karartrlar. Zaman iinde doruluunu kantlam, insanlarn ortak faziletini oluturmu, berraklam deerlere elbette sahip kmak, drst herkes iin ahlk bir grevdir.

nsanlardan kimi de vardr ki, Allaha ve hiret gnne inandk derler; oysa inanmamlardr. Allah ve mminleri aldatmaya alrlar. Halbuki yalnz kendilerini aldatrlar da farknda olmazlar. Onlarn kalplerinde hastalkr vardr... Onlara yeryznde fesat (2/Bakara, 8-10). Nasl, kimi zaman insanlar katil ruhlarnn stne cihad elbisesi giyerek din adna cinyetler ileyebiliyorsa, kimi zaman da eytan aklmz elip bize birtakm fantezileri din gibi gstererek onlar kafamza sokmaya almaktadr.

Onlar kalbimiz temizdir diyerek kendilerini aldatmaktadrlar. Hayatlarna, dinlerine gre yn vermek yerine, hayatn iinde bulduklar eyleri kendileri iin din haline getirmektedirler. slm adna rasyonalizm, slm adna demokrasi, slm adna saclk, slm adna solculuk, slm adna Kemalizm, slm adna laiklik... slmn neyi kabul edip neyi kabul etmediini nerede ise Allahn rzs deil; an icaplar tayin etmekte ve an icaplarna gre tevil edilmek sretiyle srekli deien bir din anlay ortaya kmaktadr.

Elbette Kurn- Kerim, kymete kadar bki kalacana gre, an getirdii yeniliklere kar slmn mesaj olacaktr. Mslmanlarn bilgileri ve tecrbeleri gelitike Kurn anlaylar da geliecektir. Ancak, burada an gereklerinden yola karak Kuran tevil etmek deil; Kurandan yola karak a yorumlayp onu mer bir yoruma tbi tutmak zorundayz. Reddettiimiz eyin dorusunu, savunduumuz eyin delillerini ortaya koymamz gerekir.

Allahn Yardmn Bekleyenler, Allahn Dinine Yardm Etmek Zorundadr! nsandan kendine doru adm atmasn isteyen Rabbimiz, dnya imtihann kazanmas iin insandan gayret ve aba ister. Tm lemlerin rabbi olan Allah Tel, insana verdii bunca nimete kr m, yoksa nankrlk m edileceini dener. Onun iin kul ile Allah arasndaki ilikiler, kul ncelikli olmaldr. Snnetullah dediimiz Allahn deimez kanunlarndaki icraat byle istemektedir. Kul, Allaha iman edip Allah ve Raslne itaat edecek, Allah da onlar byk kurtulu olan, iinde ebed kalacaklar cennetlere koyacaktr (4/Nis, 13). Kul kredecek, Allah da (nimetlerini) arttracaktr (14/brhim, 7). Kul ihsn edecek, Allah da ihsn eden kulu sevecek, ihsna ihsanla, iyilik ve gzellikle karlk verecektir (2/Bakara, 195; 55/Rahmn, 60). Kul, Allah urunda cihad edecek, Allah da kendi yollarna eritirecektir (29/Ankebt, 69). Kul, du edecek, Rabbi de dusna icbet edecektir (40/Mmin, 60). Kul Allah zikredecek ki, Allah da kulunu zikretsin (2/Bakara, 152). Kul Allaha bir adm yaklaacak, Allah da bir arn ona doru yaklaacaktr. Kul yryerek Ona doru giderse Allah da koarak cevap verecektir (Buhr). Allah, iman edip slih amel ileyen kullara, daha nceki mmetleri hkim kld gibi, yeryznde halife klacak, dinlerini yerletirip koruyacak, yani onlara devlet nimetini de ihsan edecektir. Yeter ki, kullar sadece Allaha kulluk ve ibdet edip, hibir eyi Ona irk komasnlar, Ona hibir eyi e tutmasnlar, yani zafere, devlete lyk olsunlar (24/Nr, 55). Kul, Allaha, yani Onun dinine yardm edecektir ki, O da kuluna yardm etsin (47/Muhammed, 7).

Zahmetsiz rahmet olmaz. Allah sebeplerin mahkm deildir ama, dnyay bir sebepler kanununa bal klmtr. Yere eken ge bakar Yere bir ey ekmeyen kimsenin ge bakp yamur ve rahmet bekleme hakk yoktur. Tarlaya tohum ekmeden, yani fiil du yapmadan, kimsenin Allahtan ekin istemesi (kavl du) doru olmaz. Snnetullah dediimiz Allahn evrendeki deimez kanunlar, hep sebep-sonu ilikilerine oturtulmutur.

Aynen byle; mslmanlar sosyal ve siyasal hayatta Allahn indirdiiyle hkmedilmesini, slmn hkim olduu bir ynetimi istiyorlarsa, nce kendilerindeki olumsuz zellikleri deitirmeli, eriat nce nefislerinde hkim klmaldrlar. man edenler, kendilerinden nceki mminlerin snnetullah gerei bandan geen skntlara gs gerecek ve Allahn yardm ne zaman? diye tavrlar ve dilleriyle o yardm bekleyip hak kazanacaklar ki, Allahn yardm yakn olsun. Allahn yardm olmadan muvaffakiyet/baar yoktur (11/Hd, 88). Zafer, yalnzca mutlak g ve hikmet sahibi Allahndr (3/l-i mrn, 126). Allah dilediine yardm edip zafer verir (30/Rm, 5). Allah dilediini yardm ile destekler. Elbette bunda basret sahipleri iin byk bir ibret vardr (3/l-i mrn, 13). Mminlere yardm etmeyi Allah zerine hak olarak almtr (30/Rm, 47). man edip mallaryla ve canlaryla Allah yolunda savaanlarn gnahlarn balad ve onlar cennetlere koyduu gibi, Allah, onlara sevecekleri baka bir ey daha vaad eder: Allahtan yardm ve yakn bir fetih (61/Saf, 10-13).

Hadis-i erifte: Naslsanz yle idare olunursunuz buyrulmu. ...Bir toplum kendindeki zellikleri deitirmedike Allah onlar deitirmez. Allah bir topluma ktlk diledimi, artk onun iin geri evrilme diye bir ey yoktur. Onlarn Allahtan baka yardmclar da yoktur. (13/Rad, 11). Allah dildir, zerre kadar zulmetmez. Hak edene hak ettiini verir. Hatta, hak etmek iin, liyakat kesbetmek iin gerekli gayreti gsteren kimselere lutfuyla mumele eder, fazlaca nimetler ihsn eder. nemli olan, mmin kullarn kulluk bilincidir. nsan Allaha doru adm atar atmaz Allah kaplarn aacak, dnyada izzet ve devlet, hirette sonsuz

nimet ve cennet verecektir.

Bilindii gibi lib; yenen, stn gelen anlamna gelir. ... yle ya, Allah emrine gliptir. Fakat insanlarn ou (bunu) bilmezler. (12/Ysuf, 21). Bu yette grld gibi, Kuran glib sfatn Allaha izfe etmitir. Eer Allah size yardm ederse, artk size glip gelecek kimse yoktur. Ve eer size yardmn keserse, bundan sonra size kim yardm edebilir? Mminler ancak Allaha tevekkl etmeli, sadece Ona gvenip dayanmaldr. (3/l-i mrn, 160). Bu yette glibiyetin ancak Allahn yardm ile mmkn olduu aklanm, Onun yardmn kestii durumda glibiyetin mmkn olmad belirtilmitir. Grld gibi, Kurn- Kerimde, hem Allah glib sfatyla tanmak ve hem de glibiyeti Allahtan bilmek gerei, ak ifdelerle yer almtr.

Glibiyet ve malbiyetleri Allah, insanlar arasnda dndrp deitirir (3/l-i mrn, 140). Oyun ve elenceden ibret bu dnya (6/Enm, 32; 29/Ankebt, 64) tahteravallidir; ykselenler, bir gn inerler. lkeler de insan gibi doar, byr ve lr. Her mmet iin bir ecel vardr (10/Yunus, 49). Allah, kullarn varlkla da yoklukla da imtihan ettii gibi; glibiyet de malbiyet gibi bir snavdr. Mslmanlarn Bedirleri gibi Uhudlar da olacaktr. Glibiyet sonras zafer sarholuunun markla ve gurura yol aan tehlikeleri yannda, malbiyetin de insann kendine ve dvsna gveni sarsan ykc etkileri sz konusu olabilir. Uhud, ders alnd mddete glibiyetin veremedii gzel dersler verir. Gliptir bu yolda malp. Btl dv iin ve nice zulmlerle kazanlan zaferlerin aslnda byk bir malbiyet olduu gibi...

ehidlik; sayy, madd imknlarn stnln gzlerinde bytenlere; pragmatizm ve determinizmin vazgeilmez olduunu zannedenlere en gzel cevaptr. Bou bouna lmek, kendine yazk etmek, kendini tehlikeye atmak, siyaset bilmemek... gibi ithamlarn, ehdetin zevkini bilmeyenlerin bahneleri olduunu haykrmaktr. Bu, tek dnya merkezli iddilar, ehdet vstasnn hizmet ettii gyeyi bilmeyen veya nemsemeyip saptranlarn anlaylardr. Gye, kfre/fitneye kar maddeten glip gelmek, onu ykmak, ynetimi deitirmek, yeryzne hkim olmak olunca, bu amaca gtren ara ve yntemler de ona gre seilir. ehid iin bunlar gye deildir, olamaz. Bunlar, nemli olmasna ok nemlidir ama, ama deildir. Ama, Allahn rzsn kazanmaktr. Yeryznde egemen olmak ise, bu amacn dourduu bir sonu, bir ltuftur. Bu ince izgi slm inklbyla herhangi bir devrimi, hretli herhangi bir kahramanla ehidi birbirinden ayran izgidir. htilllerin amac bir memlekette (veya yeryznde) egemen olmaktr. Mslmanlar ise cihadla grevlidir. Egemenlik (ve zafer) cihadn celbettii, Allahn rzsnn sonucu lutfedilecek bir kazanmdr. Ancak mslmanlar bu kazanm iin deil; sadece Allahn rzs iin cihad eder. Sonunda bu kazanm (hkimiyet) olsun veya olmasn, birinci derecede nemli deildir. in o cephesi Allaha baldr. Ve Allahn snneti odur ki, her zaman mslmanlar dnya leinde baarl olamazlar. Unutmamak gerekir, Allah mminlere yardm iin sz vermektedir (30/Rm, 47; 2/Bakara, 214). Onlar azlaryla Allahn nrunu sndrmek istiyorlar. Halbuki kfirler istemeseler de Allah nrunu tamamlayacaktr. Mrikler istemeseler de, dinini btn dinlere stn klmak iin Peygamberini hidyet ve hak ile gnderen Odur. Ey iman edenler! Sizi ac bir azaptan kurtaracak ticreti size gstereyim mi? Allaha ve Raslne iman eder, mallarnzla ve canlarnzla Allah yolunda savarsnz. Eer bilirseniz bu sizin iin daha hayrldr. te bu takdirde O, sizin gnahlarnz balar, sizi zemninden rmaklar akan cennetlere, Adn cennetlerindeki gzel meskenlere koyar. te en byk kurtulu budur. Seveceiniz baka bir ey daha var: Allahtan yardm/zafer ve yakn bir fetih. Mminleri bununla mjdele! (61/Saff, 8-13)

Birok peygamber gelmi, mrlerini Allahn rzs dorultusunda tebli ve cihada harcamlardr. Fakat bazlar kk bir mmet/cemaat bile oluturamadan gitmilerdir. Bu, malbiyet ve baarszlk mdr? Madd ve zhir ynden evet! Hz. Nh da, dnya leinde malup olduunu belirtiyordu: (Nh) Rabbine; Ben malb oldum, yenik dtm, bana yardm et! diye yalvard. (54/Kamer, 10). O Nh (a.s.) ki, her trl yntemi denemi, gece-gndz, gizli-ak tebli etmi, tebli etmiti: (Nh:) Rabbim! dedi, dorusu ben, kavmimi gece gndz (imana) dvet ettim; fakat benim dvetim, ancak kamalarn artrd. Gerekten de, (imana gelmeleri ve bylece) gnahlarn balaman iin onlar ne zaman dvet ettiysem, parmaklarn kulaklarna tkadlar, (beni grmemek iin) elbiselerine brndler, ayak dirediler, kibirlendike kibirlendiler. Sonra ben kendilerine haykrarak dvette bulundum. stelik, onlarla hem aktan aa, hem de gizli gizli konutum. (71/Nh, 5-9). Hem de, dile kolay; tam 950 sene... (29/Ankebt, 14)

Ama, hakikatte ve hiret leinde onlar baarlyd, glipti, gyelerine ulamlard. Onlar, ne yaptlarsa Allah rzs iin yapmlar ve o rzy da kazanmlard. nsan, sadece kulluk yapmak iin (51/Zriyt, 56), Allahn emir ve yasaklarna uyup Ona teslimiyetle itaat iin yaratldna gre, bu grevlerini yapandan daha baarl kimse olur mu?

Baar ve zafer Allahn yanndadr. O dilemeden hi kimse glip gelemez. Malbiyet ihtimali var diye savatan kaan insan, glibiyeti hak etmeyen bir korkak olduu iin, o, hibir zaman glip gelemeyecektir. nsan, dvsnn savasdr. man edenler Allah yolunda savarlar, kfirler de tut yolunda savarlar. yle ise o eytann dostlaryla savan. phesiz ki eytann hilesi zayftr. (4/Nis, 76). Bu hak-btl savanda sava olarak yer al(a)mayan kimseler, kfirlerle mminlerin arasnda tercih yapamayan mnfklardr ki, onlar da bu tavrlaryla kfirlerin cephesinde kabul edilirler.

Zafer sabra baldr; Mslman iin kaygnn sonu sevin, zorluun sonu kolaylktr. Zaferin bykl, belnn bykl nispetindedir. Hi kimse, glibiyet ve baar merdivenine elleri cebinde trmanmamtr. Glkler, glibiyet ve baarnn deerini artran sslerdir. Baz ykllar, daha parlak kalklarn tevikisidir. Bir eyi yapabileceinize kendinizi inandrrsanz, ne kadar g olursa olsun onu baarrsnz. Fakat, dnyada en basit ii yapamayacanz kuruntusuna kaplrsanz, onu yapmanza imkn kalmaz. Tepecikleriyle karnza almaz dalar gibi dikilir. Baarmak iin tehlikeye atlmadka yar kazanmak, mcdeleyi gze almadka da zaferi elde etmek mmkn deildir. Byk baarlarn ve glibiyetlerin sahipleri, kk ileri titizlikle yapabilme sabrn gsteren kiilerdir. Ve Yenileceinden korkan daima yenilir.

Uhud Savandan malp kan mslmanlara verilen mesaj, iinde yaadmz dnyada uzun zamandr siyas ve sosyal alanda zlim kfirlerin glip ve mazlum mslmanlarn malp kabul edildii ortamda imtihan edilen kimseler iin de geerlidir: (Ey mminler!) Gevemeyin, mahzun olmayn. Siz eer (gerekten) mmin iseniz (dmanlarnza glip ve onlardan) ok stnsnzdr. (3/l-i mrn, 139). nsan, sava nce iinde kazanr ya da kaybeder. Bir amacn baar ve glibiyet limitini, kendi inancmz belirler. Mmin, Allahn, Raslnn ve Onun hizbinin (safn ve nih tercihini Allahtan yana yapanlarn) glip olduuna hi phe etmeyen insandr. Ve esas glibiyet, i dnyamzdakine paralel olarak ebed hayatta felh olarak ortaya kacaktr.

Adam ta Amerikadan, ngiltere veya Almanyadan her trl rahatn terk edip muharref, hatta gnmzdeki yapsyla irk dinini tebli (propaganda demek daha doru olur) iin Anadolunun cr kasabalarna kadar geliyor. Btl dvs iin nice zahmetlere katlanyor. Zulm yaymak iin Afganistana, Iraka nice ller verme pahasna yerleiyor. Her eit irkinlii, ahlkszl ve en byk zulm olan irki tm insanla dayatmak iin ne fedkrlklar yapyor. Mslmanlar olarak biz adleti yaymak, insanl fitne ve fesattan uzaklatrp dnya ve hirette kurtarmak iin brakn onlarn memleketine; kendi i arkadamza, kap komumuza bile hakkyla slm tebli etmekten ekiniyorsak, bizim de dnyann da kurtuluu mmkn deildir. Bu tavr, kiiyi mmin tanmnn dna karabilir: Mminlerin Allah sevgisi, Allaha eler ve benzerler edinip onlar Allah sever gibi sevenlerin sevgisinden daha iddetli, daha oktur (2/Bakara, 165).

Mminler, halife olduklar tm yeryznden sorumludur. Tm dnyadan fitneyi, irki, zulm ve smry kaldrarak dini Allaha has klmak iin tm imknlarn kullanmak zorundadr. Yeryznn imaryla, mminler grevlidir. Dnya halklarna yn verecek, onlar erdemli ve anlaml bir hayata kavuturacak tek alternatif, slmdr. nsanlk tarihi devam ettii mddete slm, herkese tebli edilip ulatrlmaldr. Bu dvet ve tebliin asl gyesi, insanlar kula kulluktan kurtarp sadece tek olan Allaha balamaktr. inizden insanlar hayra aracak, iyilii emredip ktlkten alkoyacak bir cemaat bulunsun. te onlar kurtulua erenlerdir. (3/ l-i mrn, 104) yet-i kermesi bu grevi bildirmektedir. slm, herkese, ama zellikle mslman geinenlere gtrlmelidir. nk onlarn ounun slm diye

bildikleri eylerin ou slmdan deildir. Bu durum mutlaka dzeltilmeye allp, chiliyye dzenlerinin ve chil toplumun kurban olan slm konusunda chil olan mslmanm diyen halktan balayarak btn dnya insanlarna kurtarc hakikat ulatrlmaldr. Kulaklar mhrlenmemi kimseler tarafndan canhra imdat lklar duyulan dnyadaki btn insanlara el uzatp doru istikamet gsterecek, onlar her ynyle gzelletirecek tek seenek slmdr.

Mslmann grevlerinden biri de, Allaha giden yolda engel olanlara kar cihaddr. Ta ki, insanlar saf ve berrak olan slm kendi istekleriyle tanyp rensin ve onu kabullensin veya bilerek reddetsin. Beer ideolojilerin insanlara verecei hibir gzellik yoktur. ki dnya sava, emperyalizm, kleletirilip a braklan insanlar, yama edilen lkeler, Afrikann kannn emilmesi, Ortadounun silhla veya kuklalar eliyle igali, srail adl vampire destek, bunca tuyn, Hakka isyan, bunca vahet ve ahlkszlk zerinde ykselen (alalan) mimsiz medeniyet uzun sre ayakta kalabilir mi? nsanlk tarihi ve bunca ac tecrbe bunu retmediyse insann hibir ey renmesi mmkn deildir. Komnizm ve sosyalizm nasl ksa bir srede hzla ktyse, kapitalizmin bayraktar Bat uygarl denen tek dii kalm canavarn da tarihin plne atlmas uzak deildir. Her eye, her zillete ramen Avrupa Birlii safna katlma istei, gelecek asndan ok kt bir tercihtir. Bu tavr, hak ettii malbiyet kesin olan tarafta yer almak demektir. ncelikle btlla, fitneyle, zulmle, slm dmanlaryla birlikteliktelik demektir. Yani dnyada zilleti, hirette azb istemektir. Halbuki mslmann tercihi chiliyyeden deil; slmdan, Kurann uygulanmasndan yana olmak zorundadr (33/Ahzb, 36; 5/Mide, 44). Bat syleyeceini fazlasyla syledi, yapabileceini yapt; ite global fitne ve seflet, dayatlan smr ve vahet bu uygarln, bu yaam biiminin eseri. Gelecek, slma gebedir. Mslmanlar kt rnek olmasa ve tutlarn egemenliinde Batl tarzda yaamak zorunda braklmasa, yeni bir k arayan insanla doru alternatifi yaayarak gsterilebilseydi dnya oktan slmlaacakt. Mslmanlarn bunca tembelliklerine ramen yine de, Allah nrunu tamamlayacak (61/Saff, 8), zulmetmekte olanlar nasl bir inklba urayp devrileceklerini pek yaknda bileceklerdir (26/uar, 227).

nsanlar, insanlarn hkimiyet ve sultasndan, ar deer verdikleri eylerden, chiliyye dzenlerinden ve balanp kaldklar chil det ve yaam biimlerinden kurtarp, hayatn her safhasnda Allahn nizam ve hkimiyeti olan dosdoru dine, en gzel dnya grne ve en iyi yaaya ulatrmak... te, slm budur, btn peygamberler bunun iin gnderilmilerdir. Btn mslmanlar da sz ve eylemleriyle, dvet ve abalaryla bu yolu srdrmek zorundadrlar.

Bir anlam selmet, esenlik ve bar olan slmn olmad yerde, bu deerlerin tam zdd olacaktr. slmn dier mns, teslim olmaktr; Allahn emir ve yasaklarna teslimiyet. Allahn hkmlerine teslim olmakszn slm olmaz (Bk. 6/Enm, 162; 4/Nis, 65). nsan, Allahn yaratt kuldur. Allah, ilmiyle her eyi kuattndan ve hikmet sahibi olduundan kulluun gerei, Ona teslim olmaktr. Hayatn kanunlar insann Allaha teslim olmasn gerektirir. nk bu kanunlar da, insan da en iyi bilen, Allahtr.

slmn zdd, chiliyyedir. C hiliyye kfr demektir; bir inan ve yaama biimi olarak slmn dndaki her trl kfrn ortak addr. slmn her parasnn karsnda mutlaka chiliyye vardr. Hz. merin dedii gibi, slmla chiliyyeyi bilmeyenler treyince, slmn dmleri teker teker zlr. slm tm ayrntlaryla chiliyyenin kartdr. nk slmdan her bir cz, Allahn her eyi iine alan ilminin eseridir. Ona kar olan her dnce ve hareket de, mutlaka chiliyyedir. nk o, snrl insan bilgisinin ve zannnn eseridir. stelik insann hev ve arzular kendisine glip gelebilir; gzeli irkin, irkini de gzel grebilir.

C hiliyye; szlkte bilgisizlik mnsna gelir, ilmin zdddr. Beyinsizlii ve ahmakl da iine alr. Genellikle slmn hkim olmasndan nceki hayat iine alr. slmn ortaya kmasndan nceki kfr ve sapklk hali anlamnda kullanlr. Istlah olarak: Allahn indirdii hkmleri ve bilgileri kabul etmeyip bunlarn yerine insanlar tarafndan konulan hkmlere, dncelere, ideolojilere ve dzenlere inanmak ve bu ekilde yaamaktr.

Allah Tel slm bir btn olarak gndermitir. Kim tmn alrsa, te o mslmandr. Kim onun bir ksmn alr ve bir ksmn almazsa, slmla chiliyyeyi, hakla btl birbirine kartrm olur. Yoksa siz Kitabn bir ksmna inanp bir ksmn inkr m ediyorsunuz? Sizden bunu yapanlarn cezs dnyada rezil ve rsvay olmaktan baka bir ey deildir. Kymet gnnde ise azbn en iddetlisine atlacaklardr. Allah sizin yaptklarnzdan gfil deildir. (2/Bakara, 85). Her mslmann, chiliyyenin btn det ve kurallarndan arnm olmas ve slmn btnn almas gerekir. slm mmeti de, slm devleti iin mkemmel bir rnek olmal ve yeryznden chiliyye dzenini silmeye almaldr.

slm devlet dzeninden sapma ve giderek slmn hukuka, mumelta dair ahkmnn kaldrlmas, mslmanlar arasnda chiliyye dzeninin yaylmasna vesile oldu. slmn halkalar teker teker zlecek. lk olarak ynetim halkas zlecek ve en sonunda da namaz halkas sklecektir. C hiliyye dzenini tm yeryznden skp atmak, fitneyi kaldrmak iin hcum edenin slm olmas gerekirken, hcuma urayan kendisi oldu. C hiliyye dzeni onu tamamen skp atma abasndadr. Globalleme, yeni dnya dzeni, BOP bu abann rndr. Bugn slm topraklarnda ne kadar ok chiliyye idareleri var ve bu chiliyyelere uyan ne kadar ok mslman, ya da kendini mslman sayan insan var! Her biri birer btl din olan chiliyye dzenlerinin ortak zellikleri, slma, tevhide dman olmalardr.

slamn hedefi, chiliyyeyi ortadan kaldrarak insanlar her eit tutsaklktan, chilce dnceden ve irkin yaaytan kurtarmaktr. Bunun iin de yeni ve faal/aktif bir kadronun oluturulmas lzmdr. Bu kadro, dnce yapsyla, yaama tarzyla, sosyal dzeniyle (cemaat yapsyla), deer yargs ve kaynayla, ksaca her eyiyle slm metoduna uygun hareket eden bir cemaattir. te, ancak byle bir kadro, yeniden slm mmetini oluturur ve Allahn u vgsne mazhar olur: Siz, insanlar iinden seilip karlm en hayrl bir mmetsiniz. nk iyilii emreder, ktle kar kar ve Allaha inanrsnz. (3/l-i mrn, 110). te bylece sizleri mtedil (orta, dil, dengeli) bir mmet kldk. nsanlara hid (rnek) olasnz ve Peygamber de size hid/rnek olsun diye... (2/Bakara, 143).

Kuran glgesinde hayatn srdren canl Kuran aday mslmanlar, chiliyyenin nce kendi ilerindeki etkilerinden arnarak grevlerine balamaldr. Tm chiliyyeye kar Kurann ald tavr alan hamele-i Kuran olan mminler, chiliyye ile tm balarn koparmal, onun her eidi ve grntsyle lnceye kadar mcdelelerini srdrmelidirler. Kendi nefislerini devaml hayra doru deitirmeye alan Kuran talebeleri, ailesinden ve evresinden balayarak btn dnyay mutlak dorunun (vahyin) nda deitirmek iin tm imknlarn seferber etmeye koacaklardr. Evet, hirette ihtimal olan azb ebed dle dntrmek iin tm dnyay deitirmeye tlip olmak; daha doruya, daha iyiye ve daha gzele doru. O zaman Kurann gerekletirdii o en byk inklb, chiliyyeyi yerle bir edip sadeti asra tamay evrelerinde deilse bile, mutlaka kendi ilerinde gerekletirmi olacaklar, hiretteki bitmeyen sadete ulaacaklardr.

Bu gayret ve hayrl deiim, dnm iinde olan, bunun yannda deimeyen tevhid izgi zerinde srt- mstakm zere sbit duran uurlu mminlere selm olsun!

Mslman, hangi deiimin hayrl olduunu bilmeli, kendinde ve evresinde sbit kalmas gereken deerlerle deimesi gerekenleri iyi ayrabilmeli. Pergel gibi, bir aya sbit ilkelerde, dier aya da dzenli hareket ve deiim iin serbest hareket halinde olmal. Naslsanz yle idare olunursunuz. (Hadis-i erif) Bir insanda grdnz en kk olumlu deimeye bile deer verin. Kendi kendini deitirmenin ne kadar g olduunu dnrsen, bakalarn deitirmeye almada ansnn ne kadar az olduunu anlarsn. Deitirmeye gcnn yetmedii bakalarnn yanllklar ve ktlkleriyle gereksiz yere uraarak rhunu karartma. Esas dzeltilmesi, deimesi gereken insan sen kendinsin.

Yanllarmz biliriz de, onlar deitirip dzeltmeyi ok az dnrz. Neler deimedi ki dnya dnerken. Kendi ekseni etrafnda dnebilene ne mutlu! Dnyada bir ey deimez, deien yalnz bizleriz. nsanlar o kadar abuk deiirler ki, onlarda her zaman ortaya karlacak bir yenilik bulabiliriz. Dalarn yer deitireceine inann da, insanlarn huylarn deitireceine hibir zaman inanmayn. Erkekler hibir zaman deimezler; bu onlarn hayatlarndaki fcidr. Kadnlar her zaman deiirler, bu da onlarn fciasdr. Dnya bir kararda durmaz. (Atasz) Tebdl-i meknda (yer deitirmede) ferahlk vardr. (Atasz)

123456-

C elaleddin elik, Kurnda Toplumsal Deiim, s. 11-53 A.g.e., s. 61-78 Bayraktar Bayrakl, Kuranda Deiim Geliim ve kalite Kavramlar, s. 204Mustafa Babekleyen, Atalar Dini zerine, Haksz, say:12, Mart 92, s. 6-7 Abdurrahman Kasapolu, Kur'an'da man Psikolojisi, s. 202-211 B. Bayrakl, a.g.e., s. 165-166

Tayr Konusuyla lgili yet-i Kerimeler

A-

Deitirmek Anlamna Gelen Tayr (-yy-r) Kelimesi ve Trevlerinin Getii yet-i Kerimeler (Toplam 5 Yerde): 4/Nis, 119; 8/Enfl, 53, 53; 13/Rad, 11,

11. (Deimek, Bakalamak Anlamndaki Teayyur Kelimesinin Getii yet-i Kerime (Toplam 1 Yerde): 47/Muhammed, 15.

B-

Yine Deiim Anlamna Gelen Tebdl (B-dd-l) Kelimesi ve Trevlerinin Getii yet-i Kerimeler (Toplam 44 Yerde): 2/Bakara, 59, 61, 108, 181, 181, 211;

4/Nis, 2, 20, 56; 6/Enm, 34, 115; 7/Arf, 95, 162; 9/Tevbe, 39; 10/Ynus, 15, 15, 64; 14/brhim, 28, 48; 16/Nahl, 101; 18/Kehf, 27, 50, 81; 24/Nr, 55; 25/Furkan, 70; 27/Neml, 11; 30/Rm, 30; 33/Ahzb, 23, 23, 52, 62; 34/Sebe, 16; 35/Ftr, 43; 40/Mmin, 26; 47/Muhammed, 38; 48/Fetih, 15, 23; 50/Kaf, 29; 56/Vka, 61; 67/nsn, 28; 66/Tahrm, 5; 68/Kalem, 32; 70/Meric, 41; 76/nsn, 28.

C-

Benzer Anlamlara Gelen Tahvl Kelimesinin Getii yet-i Kerimeler (Toplam 3 Yerde): 17/sr, 56, 77; 35/Ftr, 43.

D-

Deiim Anlamna Gelen nklp Kelimesi (i-n-k-l-b) ve Trevlerinin Getii yet-i Kerimeler (Toplam 22 Yerde): 2/Bakara, 143; 3/l-i mrn, 127, 144,

144, 149, 174; 5/Mide, 21; 7/Arf, 119, 125; 9/Tevbe, 95; 12/Ysuf, 62; 18/Kehf, 36; 22/Hacc, 11; 26/uar, 50, 227, 227; 43/Zuhruf, 14; 48/Fetih, 12; 67/Mlk, 4; 83/Mutaffifn, 31; 31; 84/nikak, 9.

E-

Tedvl Kelimesi ve Trevlerinin Getii yet-i Kerime (1 Yerde): 3/l-i mrn, 140.

F-

Tahrf Kelimesi ve Trevlerinin Getii yet-i Kerimeler (Toplam 5 Yerde): 2/Bakara, 75; 4/Nis, 46; 5/Mide, 13, 41; 8/Enfl, 16.

G-

Tasrf Kelimesi ve Trevlerinin Getii yet-i Kerimeler (Toplam 12 Yerde): 2/Bakara, 164; 6/Enm, 46, 65, 105; 7/Arf, 58; 17/sr, 41, 89; 18/Kehf,

54; 20/Th, 113; 25/Furkan, 50; 45/C siye, 5; 46/Ahkaf, 27.

H-

Snnetullah Kavramnn Getii yet-i Kerimeler (Toplam 8 Yerde): 33/Ahzb, 38, 62, 62; 35/Ftr, 43, 43; 40/Mmin, 85; 48/Fetih, 23, 23. Snnet

Kelimesi ve oulu Snen Kelimesinin Getii yet-i Kerimeler (Toplam 16 Yerde): 3/l-i mrn, 137; 4/Nis, 26; 8/Enfl, 38; 15/Hcr, 13; 17/sr, 77, 77; 18/Kehf, 55; 33/Ahzb, 38, 62, 62; 35/Ftr, 43, 43, 43; 40/Mmin, 85; 48/Fetih, 23, 23.

Psikolojik Deiimle lgili Kullanlan Kavramlardan Akl (A-k-l) Kelimesinin Trevlerinin Getii (Tm Fiil eklindeki) yet-i Kerimeler (Toplam 49 Yerde):

2/Bakara, 44, 73, 75, 76, 164, 170, 171, 242; 3/l-i mrn, 65, 118; 5/Mide, 58, 103; 6/Enm, 32, 151; 7/Arf, 169; 8/Enfl, 22; 10/Ynus, 16, 42, 100; 11/Hd, 51; 12/Ysuf, 2, 109; 13/Rad, 4; 16/Nahl, 12, 67; 21/Enbiy, 10, 67; 22/Hacc, 46; 23/Mminn, 80; 24/Nr, 61; 25/Furkan, 44; 26/uar, 28; 28/Kasas, 60; 29/Ankebt, 35, 43, 63; 30/Rm, 24, 28; 36/Ysin, 62, 68; 37/Sfft, 138; 39/Zmer, 43; 40/Mmin, 67; 43/Zuhruf, 3; 45/C siye, 5; 49/hucurt, 4; 57/Hadd, 17; 59/Har, 14; 67/Mlk, 10.

J-

Yine Pskilojik/Mnev Deiimle lgili Kullanlan Kavramlardan Kalp (K-l-b) Kelimesi ve Trevlerinin Getii yet-i Kerimeler (Toplam 132 Yerde):

2/Bakara, 7, 10, 74, 88, 93, 97, 118, 204, 225, 260, 283; 3/l-i mrn, 7, 8, 103, 126, 151, 154, 156, 159, 167; 4/Nis, 63, 155; 5/Mide, 13, 41, 41, 52, 113; 6/Enm, 25, 43, 46; 7/Arf, 100, 101, 179; 8/Enfl, 2, 10, 11, 12, 24, 49, 63, 63, 70; 9/Tevbe, 8, 15, 45, 60, 64, 77, 87, 93, 110, 110, 117, 125, 127; 10/Ynus, 74, 88; 13/Rad, 28, 28; 15/Hcr, 12; 16/Nahl, 22, 106, 108; 17/sr, 46; 18/Kehf, 14, 28, 57; 21/Enbiy, 3; 22/Hacc, 32, 35, 46, 46, 53, 53, 54; 23/Mminn, 60, 63; 24/Nr, 37, 50; 26/uar, 89, 194, 200; 28/Kasas, 10; 30/Rm, 59; 33/Ahzb, 4, 5, 10, 12, 26, 32, 51, 53, 53, 60; 34/Sebe, 23; 37/Sfft, 84; 39/Zmer, 22, 23, 45; 40/Mmin, 18, 35; 41/Fusslet, 5; 42/r, 24; 45/C siye, 23; 47/Muhammed, 16, 20, 24, 29; 48/Fetih, 4, 11, 12, 18, 26; 49/Hucurt, 3, 7, 14; 50/Kaf, 33, 37; 57/Hadd, 16, 16, 27; 58/Mcdele, 22; 59/Har, 2, 10, 14; 61/Saff, 5; 63/Mnfkun, 3; 64/Tebn, 11; 66/Tahrm, 4; 74/Mddessir, 31; 79/Nzit, 8; 83/Mutaffifn, 14.

K-

Benzer Deiimle lgili Kullanlan Kavramlardan Nefis (N-f-s) Kelimesi ve Trevlerinin Getii yet-i Kerimeler (Toplam 298 Yerde): 2/Bakara, 9, 44, 48,

48, 54, 54, 57, 72, 84, 85, 87, 90, 102, 109, 110, 123, 123, 130, 155, 187, 207, 223, 228, 231, 233, 234, 234, 235, 235, 240, 265, 272, 281, 284, 286; 3/l-i mrn, 25, 28, 30, 30, 61, 61, 69, 93, 117, 117, 135, 145, 154, 154, 161, 164, 165, 168, 178, 185, 186; 4/Nis, 1, 4, 29, 49, 63, 64, 65, 66, 79, 84, 95, 95, 97, 107, 110, 111, 113, 128, 135; 5/Mide, 25, 30, 32, 32, 45, 45, 52, 70, 80, 105, 116, 116; ; 6/En'm, 12, 12, 20, 24, 26, 54, 70, 93, 98, 104, 123, 130, 130; 151,

152, 158, 164; 7/A'rf, 9, 23, 37, 42, 53, 160, 172, 177, 188, 189, 192, 197, 205; 8/Enfl, 53, 72; 9/Tevbe, 17, 20, 35, 36, 41, 42, 44, 55, 70, 81, 85, 88, 111, 118, 120, 120, 128; 10/Ynus, 15, 23, 30, 44, 49, 54, 100, 108; 11/Hd, 21, 31, 101, 105; 12/Ysuf, 18, 23, 26, 30, 32, 51, 51, 53, 53, 54, 68, 77, 83; 13/Ra'd, 11, 16, 23, 42; 14/brhim, 22, 45, 51; 16/Nahl, 7, 28, 32, 72, 89, 111, 111, 111, 118; 17/sr, 7, 14, 15, 25, 33; 18/Kehf, 6, 28, 35, 51, 74, 74; 20/Th, 15, 40, 41, 67, 96; 21/Enbiy, 35, 43, 47, 64, 102; 23/M'minn, 62, 103; 24/Nr, 6, 12, 61, 61; 25/Furkan, 3, 21, 68; 26/uar, 3; 27/Neml, 14, 40, 44, 92; 28/Kasas, 16, 19, 33; 29/Ankebt, 6, 40, 57; 30/Rm, 8, 9, 21, 28, 28, 44; 31/Lokman, 12, 28, 34, 34; 32/Secde, 13, 17, 27; 33/Ahzb, 6, 37, 50; 34/Sebe', 19, 50; 35/Ftr, 8, 18, 32; 36/Ysin, 36, 54; 37/Sfft, 13; 39/Zmer, 6, 15, 41, 42, 53, 56, 70; 40/M'min, 10, 17; 41/Fusslet, 31, 46, 53; 42/r, 11, 45; 43/Zuhruf, 71, 45/C siye, 15, 22; 47/Muhammed, 38; 48/Fetih, 10; 49/Hucurt, 11, 15; 50/Kaf, 16, 21; 51/Zriyt, 21; 53/Necm, 23, 32; 57/Hadd, 14, 22; 58/Mcdele, 8; 59/Har, 9, 9, 18, 19; 61/Saff, 11; 63/Mnfkun, 11; 64/Tebn, 16, 16; 65/Talak, 1, 7; 66/Tahrm, 6; 73/Mzzemmil, 20; 74/Mddessir, 38; 75/Kyme, 2, 14; 79/Nzit, 40; 81/Tekvr, 7, 14, 18; 82/nfitr, 5, 19, 19; 83/Mutaffifn, 26, 26; 86/Trk, 4; 89/Fecr, 27; 91/ems, 7.

Konuyla lgili Geni Bilgi Alnabilecek Kaynaklar

1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. 8. 9. 10. 11. 12. 13. 14. 15. 16. 17. 18. 19. 20. 21. 22. 23. 24. 25. 26. 27. 28. 29. 30. 31. 32. 33. 34. 35. 36. 37. 38. 39. 40. 41. 42. 43. 44. 45. 46. 47. 48. 49. 50.

Kuranda Toplumsal Deiim, C elaleddin elik, nsan Y. Bireysel ve Toplumsal Deimenin Yasalar, C evdet Said, ev. lhan Kutluer, nsan Y. slm Dncesinde Deiim, Mnir efik, Dnya Y. Dntrme Bilinci ve slm Hareket, Ali Deirmenci, Ekin Y. slm ve Sosyal Deiim, hsan Eliak, Bengisu Y. Kuranda Deiim, Geliim ve Kalite Kavramlar, Bayraktar Bayrakl, FAV Y. Tevhid ve Deiim, C elaleddin Vatanda, Pnar Y. Deiim Srecinde slm, J. Esposito, J. Donohue, nsan Y. Kuranda Toplumsal k, Ejder Okumu, nsan Y. Laiklik Siyaset ve Deiim, Davut Dursun, nsan Y. Toplumsal Deiim Kuramlar, Richard Appelbaum, ev. Trker Aklan, T. Bankas Kltr Y. Toplumsal Deime Kuramlar ve Trkiye Gerei, Emre Kongar, Remzi Kitabevi Y. Sosyoloji Asndan Din, Ymni Sezen, MFV Y. slm Sosyolojisine Giri, Ymni Sezen, Turan Kltr Vakf Y. Toplum Farkllamalar ve Din Olay, Baykan Sezer, EF Y. Toplumsal ve Kltrel Deime, Mahmut Tezcan, AEitim Bilimleri Fak. Y. Deime Kltr ve Sosyal zlme, Orhan Trkdoan, TDAV Y. Sosyal Deime Karsnda slm Hukuku, Sosyal Deime ve Din Hayat, Mehmet Erdoan, SAV Y. Sosyal Meselelerimiz ve Sosyal Deime, Mustafa Erkal, Maya Y.D Kurann Hayata Mdahalesi, Ed. Abdullah Yldz, Umran Dergisi Y. Gelin Bu Dnyay Deitirelim, Mevdudi, zgn/nklb Y. slm nklbnn Sreci, Mevdudi, zgn Y. Niin slm Sosyolojisi, lyas Ba-Yunus, ev. lham Gner, Akabe Y. slm Sosyolojisi Bir Giri Denemesi, Ba-Yunus, ev. Rdvan Kaya, Bir Y. Din Sosyolojisi, Amiran Kurtkan Bilgiseven, Filiz Kitabevi Sosyoloji Tarihi, N. azi Ksemihal, st. 1974 Mukaddime, bn Haldun, ev. Sleyman Uluda, Dergh Y. bn Halduna Gre nsan-Toplum-ktisat, brhim Erol Kozak, Pnar Y. slmda hya Hareketleri, Mevdudi, Pnar Y. Her Nemrud'a Bir brhim, Zbeyir Yetik, Beyan Y. s. 80-100 Kuran ve Toplum, Muhammed el-Behiy, ev. M. Beir Eryarsoy, Bir Y. Laik Dzende slm Yaamak, I-II, Hayreddin Karaman, z Y. slm Siyaset likileri, Sleyman Uluda, Dergh Y. man ve Tavr, M. Beir Eryarsoy, afak Y. Snnetullah, Bir Kuran fadesinin Kavramlamas, mer zsoy, Fecr Y. Kuranda Snnetullah ve Helk Edilen Kavimler, Nuri Tok, Ett Y. Rabban Yol ve Snnetullah, Said Hakim, nsan Dergisi Y. lh Kanunlarn Hikmetleri (Snnetullah), Abdlkerim Zeydan, ev. Nizameddin Saltan, htar Y. slm Devlet Yaps, M. Beir Eryarsoy, aret/Bunuc Y. zmlerin k ve slmn Ykselii, M. Emin Gerger, elale Y. Trkiyede Din Hayat, Mehmet Emin Kkta, aret Y. Trkiyede Din ve Siyaset, erif Mardin, letiim Y. Trkiyede Din ve Siyaset, Ahmet Ycekk, Gerek Y. Trkiyede slmlama ve nndeki Engeller, Hayreddin Karaman, Ensar Neriyat Yeniden slma, Ebul Hasen Ali Haseni en-Nedv, slm Neriyat slm Topluma Doru, Reyhan erif, ev. C elal Halil, Akabe Y. slm Toplumuna Doru, Seyyid Kutub, slmolu Y. Modern Trkiyede Din ve Toplumsal Deime, erif Mardin, ev. Metin ulhaolu, letiim Y. slm'da Siyas Dnce ve dare, Harun Han irvani, Nur Y. slm, Sreklilik ve Deiim, J. Obert Voll, ev. C . Aydn, C . iman, M. Demirhan, Yneli Y.

51. 52. 53. 54. 55. 56. 57. 58. 59. 60. 61. 62. 63. 64. 65. 66. 67. 68. 69. 70. 71. 72. 73. 74. 75. 76. 77. 78. 79. 80. 81. 82. 83. 84. 85. 86. 87. 88. 89. 90. 91. 92. 93. 94. 95. 96. 97. 98. 99.

slmn Anlalmasnn nndeki Engeller, Abdurrahman obanolu, htar Y. Din Psikolojisi Asndan Din Tutum Davran ve ahsiyet zellikleri, Veysel Uysal, FAV Y. Kavimlerin Helki, Hrun Yahya, Vural Y. Allahn Yok Etmesi ve Yok Olan Toplumlar, Veysel zcan, Mirfak Y. Kurn- Kerimde Kavimler ve Toplumlar d, Semd, Medyen, S. Sleyman Nedv, nklb Y. Lnetlenmi Kiiler ve ler, Mehmet Emre, Erhan Y. Kitabul-Esnm, bn Kelb, Tevhid Y. Kuran Kssalarna Giri, M. Sait imek, Yneli Y. Kuran Kssalar zerine, dris engl, Ik Y. lm ve Edeb Ynleriyle Kuran Kssalar, Bahaeddin Salam, Tebli Y. Trkiyenin k, Hseyin Kzm Kadri, Hikmet Neriyat Modern Dnyaya Bakaldr, Jius Evola, ev. Fevzi Topaolu, nsan Y. el-Medinetl-Fzla, Frb, ev. Naifiz Danman, MEB Y. Kuranda Tarih Kavram, Mazharuddin Sddk, ev. Sleyman Kalkan, Pnar Y. slmn Tarih Yorumu, mdddin Halil, ev. Ahmet Araka, Risale Y. Tarihin Yorumu, mdddin Halil, Mazharuddin Sddk, terc. M. Beir Eryarsoy, Dnce Y. slm Tarihi Bir Yntem Aratrmas, mdddin Halil, ev. Ubeydullah Dalar, nsan Y. slm Adan Tarihe Bakmz, Muhammed Kutub, ev. Talip zde, Risale Y. Tarih ve Toplum, Murtaza Mutahhar, terc. C engiz iman, Yneli Y. nsan ve Tarih, M. H. Beheti, C . Bahonar, terc. Ahmet Erdin, Bir Y. Tarihselciliin Sefaleti, Karl R. Popper, ev. Sabri Orman, nsan Y. C hiliyenin Hkmn m stiyorlar? Ziyeddin el-Kudsi, Hak Y. Hkimiyet Allahndr, Ziyaddin el-Kudsi, Hak Y. Hkmllah, Heyet, Hill Y. Hkimiyet Allahndr, yetullah e-iran, htar Y. slmda Hkmet, Mevddi, Hill Y. Dnya slm Devleti ve Prensipleri, M. Said ekmegil, Nabi-Nida Y. Ter slm Tarihi, Abdlvehhb Hallf, terc. Hseyin Algl, amil Y. Osmanl ve Safevlerde Din-Devlet likisi, Vecih Kevsern, ev. Muhlis C anyrek, Denge Y. Din Brokrasisi, Yaps, Konumu ve Gelii, Davut Dursun, aret Y. nan Sorunlar, Hudaybi, nklb Y. slm Medeniyetinin Gelecei, Ziyauddin Serdar, ev. Deniz Aydn, nsan Y. slm ve Siyasi Durumumuz, Abdlkadir Udeh, Pnar Y. slm Siyasi Dncesinde Muhalefet, Nevin A. Mustafa, z Y. slmn Siyasi Yorumu, Ebul-Hasan Ali Nedvi, Akabe Y. Siyasi Hutbeler, eyh Said aban, Endie Y. Devlet ve Devrim, Mnir efik, Dnya Y. lk Dnem slm Toplumunun ekillenii, Mustafa Aydn, Pnar Y. Arap Dnyasnda Din ve Siyaset, Nezih Ayb, ev. Yavuz Alogan, C ep Y. Din ve Modernizm, Ali Bula, Endls Y. Dinlerin Dejenerasyonu, Krat Demirci, nsan Y. Modern ada slmn Politik Sistemi, Lokman Tayyib, lke Y. Anayasa ve Demokrasi, Abdurrahman Dilipak, Emre Y. Laiklik, Demokrasi ve Hkimiyet, M. Beir Eryarsoy, Buruc Y. slm Nizam, Mevdudi, Hilal Y. slmda Siyasi Sistem, Mevdudi, zgn Y. Kurana Gre Drt Terim, Mevdudi, Beyan Y. slm Kapitalizm atmas, Seyyid Kutub, Bir/Arslan Y. Yoldaki aretler, Seyyid Kutub, Fecr/Dnya/zgn/Pnar Y.

100. slmn Dnya Gr, Seyyid Kutub, Arslan Y. 101. slm - Laiklik, Yusuf Kardavi, Denge Y. 102. slm, Laiklik ve Kenan Evren, N. Ycel Mutlu, Rehber Y. 103. slm ve Laisizm, Nakib Attas, Pnar Y. 104. Laiklik Yarglanyor, Rauf Pehlivan, Gonca Y. 105. Laik Vahet, Faruk Kse, Mektup Y. 106. Laiklik kmaz, Ahmed Tagetiren, Erkam Y. 107. Laiklik Devrini Kapamtr, smail Kazdal, hya Y. 108. slm Asndan Laiklik, Muhammed slmolu (Sadreddin Yksel), zel Y. 109. Laikliin Neresindeyiz? Saf Mrsel, Yeni Asya Y. 110. Laik Demokratik C umhuriyet lkelerine Bal Kalacama, Abdurrahman Dilipak, Risale Y. 111. Laisizm, Abdurrahman Dilipak, Beyan Y. 112. Din ve Laiklik, Ali Fuad Bagil, Yamur Y. 113. Trkiyede Laiklik deolojisi, Ahmet Parlakk, Objektif Y.

114. Trkiyede Laiklik ve Fikir zgrl, Fehmi Koru, Beyan Y. 115. Mslman Laik Olamaz, Ali Kemal Saran, elale Y. 116. Sosyalizm Bitti Laiklik Alr mydnz? Yavuz Bahadrolu, Nesil Basm Y. 117. Osmanl ve Safevlerde Din-Devlet likisi, Vecih Kevseran, Denge Y. 118. Meden Vahet, Hsn Akta, l Y. 119. ada Truva At Demokrasi, smail Kazdal, hya Y. 120. Demokrasi Risalesi, Yaar Kaplan, Tima Y. 121. Alaturka Demokrasi ve Alaturka Laiklik, hsan Sreyya Srma, Beyan Y. 122. Demokrasi ve Totalitarizm, Raymond Aron, Kltr Bakanl Y. 123. slm Inda Hareketler ve deolojiler, Fethi Yeken, slmolu Y. 124. C hiliye Dzeninin Ruh Haritas, Mustafa elik, l Y. 125. lahlar Rejiminin Anatomisi, Mustafa elik, l Y. 126. L 1-2, Mustafa elik, l Y. 127. slma Gre Partinin Hkm, Muhammed Fatih, Tevhid ekirdek Y. 128. Siyasal Katlm, Zbeyir Yetik, Fikir Y. 129. slmda mmet ve Hilfet, Hasan Gmolu, Kayhan Y. 130. Hilfet: Modern Arap Dncesinin Eletirisi, Fehmi innavi, nsan Y. 131. Halifesiz Gnler, Hakan Albayrak, Denge Y. 132. Hilfet ve ehdet, Muhammed Bkr es-Sadr, Objektif Y. 133. Hilfet ve Halifesiz Mslmanlar, Sadk Albayrak, Aratrma Y. 134. Hilfet Nasl Ykld? Abdlkadim Zellum, Hizbt-Tahrir Y. 135. Hilfet ve Kemalizm, eyhlislm Mustafa Sabri, lem Y/Aratrma Y. 136. Hilfetin lgsnn Arkaplan, eyhlislm Mustafa Sabri, nsan Y. 137. Hilfet-i slmyye ve T.B.M. Meclisi, smail kr, Bedir Y. 138. Hilfet (Gemii ve Gelecei ile), Kadir Msrolu, Sebil Y. 139. Hilfet ve Saltanat, Mevdudi, Hill Y. 140. Hilfetin Saltanata Dnmesi, Vecdi Akyz, Dergh Y. 141. Hilfet Hareketleri, Mim Kemal ke, T. Diyanet Vakf Y. 142. Hilfetin Kaldrlmas Srecinde C umhuriyetin lan, 1-2, Murat ulcu, Kasta Y. 143. Halifeliin Kaldrlmas ve Laiklik, Seil Akgn, Turhan Kitabevi Y. 144. Devlet ve Din, etin zek, Ada Y. 145. C eza Hukuku ve Demokratik Dzenin Korunmasnda Laiklik lkesi, etin zek, 1978, stanbul 146. Trk Hukukunda Laiklii Koruyucu C eza Hkmleri, etin zek, 1961, stanbul 147. Ktb-i Sitte Muhtasar Tercme ve erhi, brahim C anan, Aka Y. 13/417, 445, 14/340 148. Hayatn Yeniden nas in, Mustafa slmolu, Denge Y., s. 198-199, 203-207 149. Dncede Devrim, Mehmed Krad Atalar, Anlam Y., s. 1-8 150. Kuran Sosyolojisi, Ltfullah C ebeci, slm Aratrmalar, s. 3, Ocak 1987 151. Sosyal zlme, Sosyal Btnleme ve Din, Bilgi ve Hikmet, s. 5, K 1994 152. Dinin Ferd ve Sosyal Rol zerine Genelleme, SSBED, s. 3, Konya, 1994 153. Din Din midir, Yoksa Baka Bir ey midir?, Elizabeth zdalga, slm Aratrmalar, c. 3, s. 2, Nisn 89 154. Modernleme ve slmlama, Mmtazer Trkne, Bilgi ve Hikmet, s. 1, K 1993 155. El Kirliyse Ykanr, Ya Toplum Kirliyse, Mehmet Ali Klbay, Trkiye Gnl, s. 30, Eyl-Ek. 94 156. bn Haldun Sosyolojisi, Sat el-Husr, ev. Mehmet Bayyiit, SFD, say 4, Konya 1994 157. Deiim ve Sreklilik, Nur Vergin, Trkiye Gnl, s. 25, K 1993

Hazr ve ynetim panelli siteler Dzenleme Ve Tasarm Webhizmetlerim

st

You might also like