Download as pptx, pdf, or txt
Download as pptx, pdf, or txt
You are on page 1of 197

Avrupa Bütünleşmesi:

Derinleşmenin Aşamaları

1
İkinci Dünya Savaşı Sonrası Gelişmeler
1945 Mayıs İkinci Dünya Savaşı bitti.

1947 Mart Truman Doktrini ilan edildi.

1947 Haziran Marshall Planı ilan edildi.

1948 Mart Brüksel Antlaşması ve Batı Avrupa Birliği (İngiltere,


Fransa ve Beneluks ülkeleri arasında imzalandı. BAB
2011 yılında lağv edildi.)
1948 Nisan OECD kuruldu.

1948 Mayıs Avrupa Kongresi toplandı ve Avrupa Konseyi kuruldu.

1949 Nisan NATO kuruldu.

1950 Mayıs Schuman Planı açıklandı.

2
Schuman Planından Roma
Antlaşmasına
1950 Mayıs Schuman Planı açıklandı.
1951 Nisan Paris Antlaşması imzalandı ve AKÇT kuruldu.
1952 Mayıs Avrupa Savunma Topluluğu Antlaşması imzalandı.
1952 Temmuz AKÇT yürürlüğe girdi.
1953 Mart Avrupa Siyasi Topluluğu Antlaşması imzalandı.
1954 Ağustos EDC VE EPC antlaşmaları onaylanmadı.
1955 Mayıs Batı Almanya NATO’ya girdi.
1955 Haziran Messina Konferansı toplandı. Spaak Komitesi kuruldu.
1956 Haziran Hükümetlerarası Konferans toplandı.
1957 Mart Paris Konferansı ve Roma Antlaşması
1958 January Avrupa Ekonomik Topluluğu kuruldu.

3
Avrupa Bütünleşmesinin Sebepleri
• 1) Ekonomik bağımlılık ve kalkınmaya olan ihtiyaç
• 2) Avrupa Ortak pazarını yaratma isteği
• 3) Batı Avrupa’da barışı ve güvenliği tesis
etme(Almanya Sorununa Çözüm ve ulus-
devletlere karşı gelişen tepkiler)
• 4) Doğu Avrupa’daki Sovyet Birliğine karşı Batı
Avrupa’yı birleştirmek
• 5) Amerika’dan farklı bir Avrupa/Batı kimliği
oluşturmak

4
Schuman Planı (9 Mayıs 1950)
• Jean Monnet ve İşlevselcilik
– Sektörel bazda entegrasyon
– Federalistlere alternatif
– Kömür ve Çelik sanayisinde ortak Pazar yaratma
hedefi, bunun için
• Gümrük tarifelerin kaldırılması
• Devlet desteklerinin sonlandırılması
• İhracat ve ithalatı engelliyici yöntemlerin kaldırılması
– Ulusüstü Yüksek Otorite + Bakanlar Konseyi +
Ortak Meclis + Adalet Divanı kuruldu.

5
Schuman Planı
• Fransa’nın önderliğinde İngiltere’yi dışlayan
ulusüstü birlik hedefi var.
• Schuman fikrini önce Almanlara sonra
Amerikalara anlattı. Amerikan’ın bu konuda
desteğini almıştır.
• Amacı Fransız ve Alman kömür ve çelik
sanayilerini ortak bir komisyon altında
birleştirmek.
• Bu uluslararası komisyonun vereceği kararların
belirleyici olması gerektiği fikrine dayalı.
6
7
Schuman Planı ve Ülkelerin çıkarları
• Fransa: Almanya sorunu çözmek, kömür ihtiyacını
gidermek ve çelik üretimini kontrol etmek için.
• Almanya: Uluslararası imajını düzeltmek,
kapitalist sisteme entegre olmak ve müttefiklerin
işgalinin sonlanması için.
• Benelux ülkeleri: Fransa ve Almanya’ya ekonomik
olarak bağımlı oldukları için
• İtalya: Uluslararası imajını düzeltmek, kapitalist
sisteme entegre olmak istiyorlar.
8
Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğu
• Schuman Bildirisi, 18 Nisan 1951 tarihinde imzalanan
ve 23 Temmuz 1952 tarihinde yürürlüğe giren Paris
Antlaşması ile kurulan Avrupa Kömür ve Çelik
Topluluğuna (AKÇT) (European Coal and Steel
Community) giden yolu açmıştır.
• Antlaşma 50 yıl geçerli olacak şekilde düzenlenmiştir.
• Paris Antlaşmasıyla Yüksek Otorite (Lüksemburg),
Ortak Meclis(Strazburg), Bakanlar Konsey
(Lüksemburg) ve Avrupa Adalet Divanı (Lüksemburg)
kuruldu.
9
AKÇT
• Kömür ve çelik sektörlerinde Fransa, Almanya, İtalya ve
Benelux ülkeleri yetkilerini Yüksek Otoriteye bırakmayı
kabul ettiler.
• Yüksek Otorite’nin ilk başkanı Jean Monnet olmuştur.
Merkezi Lüksemburg’taydı. 1949 yılında kurulmuş olan Ruhr
Bölgesi için Uluslararası Otorite’nin yerini almıştır.
• 1967 Füzyon Antlaşması ile Yüksek Otorite ilga edildi.
• Üye devletler arasında kömür, çelik ve demir ticaretine
konan kısıtlamaların kaldırılması yanında, bir ortak piyasa
oluşturulması, üçüncü ülkelere ortak gümrük tarifesi
uygulanması ve rekabet koşulları düzenlenmektedir.
• AKÇT antlaşması 2002 yılında sona erdi.

10
Pleven Planı (Ekim 1950)
• Kore Savaşı Haziran 1950’de başladı.
• Kore Savaşı başlayınca Amerikalar Almanların tekrar
silahlanmasını ve NATO’ya girmesini dile getirdiler.
• Buna karşılık Fransa Başbakanı René Pleven, Almanların
silahlanmasının kendi kontrolünde olması için Avrupa
Savunma Topluluğu fikrini ortaya attı.
• Plana göre savaş zamanında her üye ülkeden askerlerle
kurulacak bir Avrupa ordusunu Avrupalı savunma
bakanlarından oluşan bir heyet yönetecekti.
• Plan, Fransız meclisinde De Gaulle taraftarları ve
Komünistlerin karşıt oyları yüzünden 1954’te onaylanmadı
ve böylece rafa kaldırıldı.
• Batı Almanya 1955’te NATO üyesi oldu.

11
Messina Konferansı
(1-3 Haziran 1955)
• Messina’nın amacı başarısız Avrupa Savunma Topluluğu ve
Avrupa Politik Topluluğu projeleriyle darbe almış olan
Avrupa entegrasyonunu atom enerjisi ve ulaşım
konularında nasıl geliştirebilirizin yollarını bulmaktı.
• Benelux ülkeleri ayrıca sanayi ürünlerinde ortak pazarın
kurulmasını destekliyorlardı.
• Messina’dan sonra Süveyş Krizi, Macaristan’ın işgali ve
Cezayir’in Bağımsızlık Savaşı Avrupalıları entegrasyon
konusunda daha hızlı hareket etmeye sevk etti.
• Belçika Dışişleri Bakanı Paul-Henri Spaak başkanlığında bir
komite kuruldu.
• 1956 yılında Spaak açıkladığı raporunda Avrupa Ekonomik
Topluluğu ve Euratom’un temellerini attı.

12
Roma Antlaşmaları (Mart 1957)
• Haziran 1956’da başlayan hükümetlerarası
müzakereler 25 Mart 1957’de AET ve Euratom
kuran Roma antlaşmaların imzalanmasıyla
sonlandı.
• Müzakeler sürecince Almanya ve Benelux ülkeleri
gümrük tarifelerinin tamamen kaldırılmasını talep
ettiler. Fransa ve İtalya ise sanayileri rekabet
edecek düzeyde olmadığı için buna karşı çıktılar.
Fransa tarım konusunda, İtalya ise bölgesel
politikalar konusunda kendi taleplerini ileri
sürdüler.

13
14
AET
• AET Antlaşması, 2. ve 3. maddeleri ile üyeler
arasında bir gümrük birliği, ortak pazar ve ortak
politikaların oluşturulması için düzenlemeler
getirmektedir.
• Antlaşmada tarım, ulaştırma, rekabet politikaları
ile sosyal politikaya ilişkin kapsamlı
düzenlemeler de yer almaktadır.
• Avrupa Sosyal Fonu ve Avrupa Yatırım Bankası
kuruldu.

15
AAET (Euratom)
• Kurucu altı ülkenin tek başlarına nükleer
enerjiye yatırım yapması oldukça maliyetli
olacağından, yetkilerin devredildiği ulusüstü
bir kuruluş olan AAET kurulur.
• AAET, öncelikle nükleer enerjinin sivil ve
barışçıl amaçlarla kullanımını esas öncelik
olarak belirlemiştir.
• 1967’deki Füzyon Antlaşması ile AKÇT, AET
ve Euratom Avrupa Toplulukları adı altında
birleşti. Euratom günümüzde tüzel bir kişilik
olarak halen varlığını sürdürmektedir.

16
Roma Antlaşmaları
• Roma Antlaşmaları ekonomik olarak hızla
kalkınan savaş sonrası Avrupasının ihtiyaçlarını
karşılamak için yapıldı.
• Fransa sanayi ürünlerinde, Almanya ise tarım
politikasında karşılıklı ödünler verdiler.
• İtalya ise bölgesel politikaların Avrupa Topluluğu
içinde geliştirilmesi için destek sağladı.
• Benelüks ülkeleri AET’yi ciddi şekilde
savunmuşlardır, çünkü Avrupa siyaseti ve
ekonomisinde söz sahibi olmanın tek yolunun bu
olduğuna inanmaktadırlar.
17
Fouchet Planı (1961)
• Fransız büyükelçi Christian Fouchet tarafından
kaleme alınmıştır.
• AET’ye alternatif hükümetlerarası bir yapı
oluşturmak. (Union of States/Devletler Birliği)
• Dönemin Fransız Cumhurbaşkanı De Gaulle’ün
fikri.
• Plan Avrupa halklarının ve devletlerinin birlikte
hareket etmesi fikri üzerine kurulmuş. Ortak
dış politika ve savunma politikasını da içeriyor.
18
• Amacı Avrupa Komisyonu’nun (özellikle Komisyon başkanı
Walter Hallstein’ın) artan yetkilerine karşı üye ülkelerin
(Fransa’nın) gücünü artırmak.
• Fransa, AET’yi yeniden kendi kontrolü altına almak ve
Almanya’yı NATO içinde Amerikan kontrolünden çıkartmak
amacını gerçekleştirmek için bu planı ortaya attı.
• Ancak Fouchet Planı hiç bir üye ülke tarafından kabul
edilmedi.
• Fouchet Planının reddedilmesi üzerine 1963 yılında Fransa
ve Almanya iki ülke arasındaki dostluk antlaşmasını Paris’te
imzaladılar. Fransa’nın amacı Batı Almanya’yı Amerika’dan
uzaklaştırmak. Bu Antlaşma ile Fransız-Alman Ekseni oluştu.

19
Boş Sandalye Krizi
(Temmuz 1965-Ocak 1966)
• Fransa’nın Bakanlar Konseyi toplantılarına katılmayı boykot
etmesi sonucu ortaya çıkan Temmuz 1965 tarihli Boş
Sandalye Krizi, 30 Ocak 1966 tarihinde kabul edilen
Lüksemburg Uzlaşısıyla sona ermiştir.
• Bu Uzlaşıya göre Topluluklar bünyesinde karar alınırken
şayet bir üye devlet önemli bir ulusal çıkarının zedelendiği
görüşündeyse Bakanlar Konseyi gerekli uzlaşıyı bulmak/oy
birliğini sağlamak için görüşmelere devam edecektir.
• Bu Uzlaşıyla birlikte her an her üye devletin alınacak
kararları veto edebileceği düşünülmüştür. Bu nedenle bu
tarihten 1986’daki Tek Senede kadar Bakanlar Konseyi’nde
karar alınırken oy birliği sağlanmaya çalışılmıştır.

20
Füzyon Antlaşması (1967)
• 1 Temmuz 1967 yılında yürürlüğe giren Füzyon
Antlaşmasıyla 6 kurucu ülke, AET-AKÇT-
EURATOM’un tek bir Konsey ve Komisyon altında
birleştirilmesi kararı almıştır.
• Daha sonra yapılan diğer bir değişiklik ise 1970’te
imzalanan Lüksemburg Antlaşması ile
gerçekleşmiştir. 1978 yılında uygulamaya konan
bu Antlaşma ile topluluk bütçesinin, topluluğun
kendi kaynaklarıyla finanse edilmesi kararı
alınmıştır.

21
Füzyon Antlaşması
• 1965 yılında imzalanan ve 1967 yılında
yürürlüğe giren Füzyon Antlaşması ile AKÇT,
AET ve AAET’nin asli organları (Konsey ve
Komisyon) birleştirilmiştir.
• Bu gelişme ile bu üç topluluk Avrupa
Toplulukları” olarak adlandırılmaya
başlanmıştır.

22
Avrupa Birliği Adalet Divanı Kararları ve
Bütünleşmeye Etkileri
• Van Gend en Loos (1963) Davası
• Costa v. ENEL (1964) Davası

23
Avrupa Parasal Birliği (EMU)
• Bretton Woods Sisteminin çökmesi sonucu AT üyeleri aralarında sabit kur
rejimi uygulamaya başladılar.
• Werner Planı (1970):
– APB’nin gerçekleşmesi için üç aşamalı bir planı içerir.
• Ekonomi politikaların koordinasyonu (sermayenin serbest dolaşımı)
• Kurlardaki dalgalanmanın sınırlanması
• Ortak paranın tedavüle girmesi
– ‘Snake-in-the-tunnel’ 1972’de kabul edildi.
• Avrupa’daki para birimlerinin dolara karşı %2.25 aşağı veya yukarı hareketine izin
veriyordu.
• Birkaç sene içinde snake-in-the-tunnel Almanya, Danimarka ve Beneluks ülkelerin yer
aldığı Alman Markı bölgesi halini aldı.
• Avrupa Parasal Birliği, ortak para birimi ve ortak para politikasında yer
almak isteyen üye devletler arasındaki anlaşmadır. Roma Antlaşması
sadece ortak pazarı öngörür, parasal entegrasyondan bahsetmez.
• 1973 yılındaki Petrol Krizi sonucu bu sistem işe yaramaz hale geldi.

24
• AB Komisyonu Başkanı Roy Jenkins, 1977 yılında APB’yi
canlandırmaya çalıştı.
• Helmudt Schmidt Alman Markı’nın aşırı güçlenmesinden
çekiniyordu. Diğer üye ülkeler ise enflasyonla mücadele edebilmek
istiyorlardı.
• Avrupa Para Sistemi ve Döviz Kuru Mekanizması 1979 yılında kabul
edildi.
• Avrupa Para Birimi (ECU) yaratıldı. ECU aslında tedavülde olan bir
para birimi değil bir döviz sepeti ve Avrupa ülkelerin paraları ECU’ya
bağlandı. İtalyan, İspanyol, Portekiz, ve İngiliz paraları %6
dalgalanabilirken diğer para birimleri %2.25 ile sınırlandırıldı.
• Bu sistemle birlikte döviz kurları konusunda üye devletler
entegrasyona gittiler, egemenliklerinin bir kısmını Komisyonla
paylaşmayı kabul ettiler.

25
Trevi Grubu
(Terrorisme, Radicalisme, Extremisme, Violence
and Information)
• Adalet ve İçişleri alanında üye ülkeler arası işbirliğinin
artırılması amacıyla Terörizm, Radikalizm, Aşırılık, Şiddet ve
İstibarat alanlarında üye ülkelerin kolluk güçlerinin birlikte
hareket etmesini hedefliyordu.
• 1975 yılında Trevi grubu adalet ve içişleri bakanları
düzeyinde ilk defa toplandı. 6 ayda bir toplantılar tekrar
edilecekti.
• Trevi grubunun kurulmasının temel sebebi 1960ların sonu
ve 1970lerin başında aktif olarak eylem yapan ayrılıkçı ve
aşırı solcu gruplar olan IRA, Kızıl Tugaylar, Kızıl Ordu
Fraksiyonu ve Action Directe gibi örgütlere karşı işbirliğiydi.
• Trevi Grubu 1993’te Maastricht Antlaşmasının yürürlüğe
girmesi sonladırıldı.
26
Avrupa Siyasi İşbirliği (EPC)
• Lüksemburg/Davignon (1970) ve Kopenhag Raporları (1973)
– Üye ülkeler arasında dış politika konusunda bir çok düzeyde
düzenli işbirliğinin gerçekleştirilmesini ve Avrupa’nın tek sesle
dünya politikasında yer almasını tavsiye ettiler.
– Ortak Dış ve Güvenlik Politikası’nın başlangıcıdır.
– EPC, hükümetlerarası işbirliği olarak başladı ve uzunca bir süre
AT’nin kurumsal yapısının dışında tutuldu.
– Dış politika konusunda farklı görüşler hakim:
• Atlantikçiler (İngiltere ve Hollanda), Avrupacılar (Fransa, Belçika),
kararsızlar (Almanya) ve tarafsızlar (Irlanda)
– 1970ler boyunca AT üyeleri Arap-İsrail Savaşında, Afganistan’ın
işgalinde, Polonya’da hükümet karşıtların bastırılması konusunda
ve Güney Afrika’da Apartheid yönetimine karşı tek sesli hareket
edememiştir.

27
Schengen Anlaşması

28
Schengen
• Malların serbest dolaşımı
• Sermayenin serbest dolaşımı
• Emeğin/İnsanların serbest dolaşımı
• 1985 yılında Almanya, Fransa, Benelüks ülkeleri arasında
imzalandı.
• Schengen Bilgi sistemi oluşturuldu. Schengen vizesi denilen
ortak vize uygulamasına geçildi.
• İngiltere, İrlanda, Romanya, Bulgaristan ve Kıbrıs
Schengen’e dahil değiller.
• İzlanda, Norveç, İsviçre ve Liechtenstein üye olmamalarına
rağmen dahiller.
• AT dışında üye ülkelerin kendi aralarında imzaladıkları bir
antlaşmadır.
29
Avrupa Tek Senedi
• Genişlemenin getirdiği sorunlar
– Yunanistan 1981’de üye oldu. Grönland 1985’te AT
ayrıldı.Portekiz ve İspanya 1986’da üye oldular.
• 1984 yılında Fontainneblau’da toplanan Dooge Komitesi hem
ekonomik hem de siyasal alanda entegrasyonun devam etmesi
gerektiğini dile getirdiler.
• Bu toplantıda ortak bayrak ve marş fikri ortaya atıldı.
• Jacques Delors’un 1985 yılında hazırladığı rapor 1992 yılına
kadar insanlar, emek ve sermayenin dolaşımı önündeki bütün
engellerin kaldırıldığı tek pazarın kurulması hedefini ortaya
atmıştır.
• Delors’a göre entegrasyon bu yönde ilerlemeli yoksa serbest
ticaret bölgesine dönüşme riskiyle karşı karşıya kalacaktı.
30
Avrupa Tek Senedi
• 1985 Haziran’ında Milan’da hükümetlerarası zirve yapıldı. Aralık
ayında Lüksemburg’taki zirveyle birlikte Avrupa Tek Senedi kabul
edildi. Şubat 1986’da imzalandı ve 1 Temmuz 1987’de yürürlüğe
girdi.
• ATS’nin getirdiği yenilikler:
– Nitelikli oyçokluğu yöntemi kabul edildi.
– ABAD’a yardımcı olacak Birinci Derece Mahkemesi kuruldu.
– AP’nin yetkileri artılırdı. Danışma (consultation) prosedürüne ek olarak
İşbirliği (cooperation procedure) ve onay (consent procedure)
mekanizmaları sayesinde AP bir çok konuda yetki sahibi oldu.
– Komisyona, sosyal politikalar, araştırma ve teknoloji ve çevre
politikalarında sorumluluklar verildi.
– Avrupa Siyasi İşbirliği’nin geliştirilmesi hedefi kabul edildi.
– Avrupa Konseyi’nin bayrağı kabul edildi ve 1986 yılıyla birlikte AT
bayrağı olarak kullanılmaya başlandı.

31
Maastricht Antlaşması
(Treaty on the European Union)
• Soğuk Savaş’ın bitişi ve Avrupa’nın yeni bir kimlik ve
kurumsal düzen arayışı.
– Doğu ve Batı Almanya’nın birleşmesi ve Alman sorunun tekrar
canlanması
– Doğu blokunun dağılması
• 1991’de hükümetlerarası zirvede karara bağlandı. Şubat
1992’de imzalandı.
• Danimarka, Fransa ve İrlanda referanduma gitti.
Danimarka’da hayır oyu çıktığı Danimarka dışişleri, adalet ve
polis konuları ve euro kullanımı konusunda AB’den opt-
outlar(ödünler/dışarda kalma) elde ettikten sonra tekrar
oylama yapıldı ve ancak 1 Kasım 1993’te antlaşma
yürürlüğe girdi.

32
Maastricht’in Getirdikleri
• Avrupa Toplulukları Avrupa Birliği adını aldı. Üç
sütunlu yapı oluşturuldu.

33
• Subsidiarite ilkesi antlaşmayla resmileşti.
• Ombudsman kurumu kuruldu.
• Konsey Genel Sekreterliği kuruldu. Bu
sekreterlik daha sonra OGSP’nin yürütücüsü
haline gelecektir.
• Ortak Karar alma (co-decision) prosedürü
kabul edildi ve AP’nin yetkileri daha da arttı.
• Europol’ün kurulması kararlaştırıldu ve
1998’de kuruldu.
• Avrupa Vatandaşlığı kavramı yaratıldı.
34
Amsterdam Antlaşması
• Ekim 1997’de imzalanan antlaşma Mayıs
1999’da yürürlüğe girdi.
• Amacı Maastricht’in ortaya attığı yenilikleri
konsolide etmek, somutlaştırmak ve eksik
kalanları tamamlamaktır.
• Bu antlaşmanın bir amacı da yeni genişleme
dalgasına hazırlık yapmaktır.

35
Amsterdam’ın Getirdikleri
• Ortak karar alma prosedürü Adalet ve İçişleri konularına genişletildi.
• Adalet ve İçişleri sütunun adı Suç Konularında Polis ve Adli İşbirliği
olarak değiştirildi.
• OGSP için yüksek temsilci kurumu oluşturuldu.
• Avrupa vatandaşları AB kurumlarının hepsine bireysel dilekçe verme
hakkı kazandılar.
• AB belgelerine yasal erişim hakkı sağlandı.
• Schengen Antlaşması AB müktesabatının bir parçası kabul edildi.
• Güçlendirilmiş İşbirliği (enhanced cooperation) metodunu getirdi.
Bu metodla birlikte üye ülkelerin üçte biri bir takım konularda diğer
ülkeleri beklemeksizin işbirliğine ve entegrasyona gitmesi kolaylaştı.
• Bu işbirliği metodu sadece patent hakları ve farklı ülke
vatandaşlarının evlilikleri konularında kullanılmış.

36
Nice Antlaşması
• Genişleme sürecinin derinleşmeye etkisini
azaltmak ve artan üye sayısıyla birlikte AB
kurumlarının işleyişinin aksamaması ve karar
alma süreçlerinin tıkanmaması için gereken
düzenlemeleri yapmak amacıyla imzalandı.
• Şubat 2001’de imzalandı, İrlanda’daki ilk
referandumda hayır oyu çıkması sonucu Şubat
2003’te ancak yürürlüğe girdi.
• Nice Zirvesi’nde Temel Haklar Şart (Charter of
Fundamental Rights) kabul edildi.
37
Nice Antlaşması’nın Getirdikleri
• Konsey’de oyçokluğu ilkesi temel ilke haline
geldi.Nitelikli oyçokluğu ilkesi getirildi. Buna göre
– Üye ülkelerin yarısından bir fazlası, eğer tasarı
Komisyon tarafından önerilmişse 18 üye
– Üye ülkelerin ağırlıklı oylarının %74’ü (352 oydan
260’ı)
– her üye devlet, nitelikli çoğunluğun toplam AB
nüfusunun en az yüzde 62’sini temsil edip etmediği
konusunda doğrulama talebinde bulunabilmektedir.

38
Bakanlar Konseyindeki Üye Ülkelerin
Ağırlıklı oyları
• Fransa, Almanya, Italya, Birleşik Krallık: 29 oy her biri
• İspanya, Polonya: 27 oy
• Romanya: 14 oy
• Hollanda: 13 oy
• Belçika, Çek Cumhuriyeti, Yunanistan, Macaristan, Portekiz:
12 oy
• Avusturya, Bulgaristan, Isveç: 10 oy
• Hırvatistan, Danimarka, Irlanda, Litvanya, Slovakya,
Finlandiya: 7 oy
• Kıbrıs, Estonya, Latviya, Lüksemburg ve Slovenya: 4 oy
• Malta: 3 oya sahip
• Toplam: 352 oy

39
Nice Antlaşması’nın Getirdikleri
• AP’deki parlamenter sayısı artırıldı. 626’dan
732’ye çıkarıldı.
• Komisyon’daki üye sayısı 30’a çıkarıldı. Daha sonra
25’e düşürülecek ve rotasyon uygulaması gelecek.
• OGSP alanında AB askeri komitesi, Siyasi ve
Güvenlik Komitesi ve AB askeri personeli kuruldu.
• Batı Avrupa Birliği bünyesindeki Petersberg
görevleri AB bünyesine katıldı.

40
Anayasa Antlaşması
• Alman Dışişleri Bakanı Joschka Fischer’in 2000
yılında Humboldt Üniversitesi’nde Avrupa
Entegrasyonu’nun geleceği hakkında yaptığı
konuşmayla Avrupa Federasyonu fikri tekrar
canlandı.
• 2001 Laeken Zirvesi’nde üye ülkelerin devlet
başkanları Anayasal Antlaşma üzerine eski Fransız
cumhurbaşkanı Valéry Giscard d’Estaing
başkanlığında bir konvansiyon kurulmasını kabul
ettiler. (Avrupa’nın Geleceğine İlişkin
Konvansiyon)

41
Avrupa Konvasiyonu
• Şubat 2002’de ilk toplantısını yaptı.
• Konvasiyon
– AB kurumlarından bürokratlar, AP vekilleri
– Üye ve aday ülke temsilcilerinde oluşuyordu. Üye devletler biri
hükümet temsilcisi, ikisi de ulusal parlamento üyesi olmak üzere
üç temsilciyle katılmışlardır.
• Forum adı altında sivil toplum kuruluşları ve vatandaşların
da yer aldığı yardımcı bir yapı da oluşturuldu.
• ‘Avrupa için bir Anayasa Oluşturan Antlaşma’ taslağı 20
Temmuz 2003 tarihinde Selanik’te gerçekleştirilen Zirvede
hükümet başkanlarının onayına sunuldu.
• 29 Ekim 2004 tarihinde Anayasa Antlaşması imzalandı.

42
Konvansiyonda Tartışılan Konular
• AB ile Üye Devletler Arasında Yetki Paylaşımı
• AB Mevzuatının Sadeleştirilmesi
• AB'nin daha şeffaf ve etkin bir yapıya
dönüştürülmesi için gerçekleştirilmesi gereken
kurumsal reformlar,
• Birlik politikalarında reform,
• Ulusal Parlamentoların AB Yapılanmasındaki Rolü
• Ortak Dış ve Güvenlik Politikasının geliştirilmesi.

43
Türkiye’nin Tutumu
• Reform çalışmalarında, ulus-devletin merkezi konumu korunmalıdır.
• Ortak Dış ve Güvenlik Politikası geliştirilmelidir.
• AB’nin dinamik, esnek ve pragmatik yaklaşımı korunmalıdır.
• AB’nin daha şeffaf ve vatandaşlarına daha yakın bir tarzda çalışması
gereklidir.
• Hazırlanacak çok ayrıntılı bir yetkiler kataloğu, Birliğin dinamizmi ve
esnekliğini olumsuz yönde etkileyebilecektir.
• Mevcut yetkiler, yetki ikamesi (subsidiarity) ve oransallık
(proportionality) ilkeleri çerçevesinde etkin bir denetleme
mekanizması altında uygulanmalıdır. Bu iki temel ilkeye ek olarak,
dayanışma ilkesinin de tanımlanması ve daha kurumsal bir içeriğe
kavuşturulması gereklidir.
• Üç boyutlu yapının aşamalı olarak ortadan kaldırılmasıyla
giderilmelidir. Hükümetler arası uygulamayı zorunlu kılan bazı
alanlar dışında “Topluluk yöntemi” bütün alanlarda kullanılmalıdır.

44
Anayasa Antlaşmasının Yenilikleri
• 63.000 kelime ve 448 maddeden oluşan Anayasa
antlaşmasının dibacesinde Avrupa’nın kültürel, dini ve
hümanist mirasına atıfta bulunulmaktadır.
• AB’ye tek bir tüzel kişilik kazandırılmakta, böylelikle Birliğin
uluslararası antlaşmalara imza koyabilmesine olanak
tanımaktadır.
• Avrupa Parlamentosunun üye sayısı 732’yi geçmeyecektir.
• Parlamentoda temsil edilen ülke başına en az dört vekil
olmak üzere nüfusa kademeli orantılı olacaktır.
• Avrupa Konseyi Başkanını iki buçuk yıllık iki dönem olarak
beş yıllığına seçilecektir. Başkan zirvelere başkanlık edecek
ve Konseyin çalışmalarını yönlendirecektir. Bu sistem altı
aylık rotasyona tabi başkanlığın yerini alacaktır.

45
• Yeni bir Dışişleri Bakanı Birliğin ortak dış ve güvenlik
politikasını yürütecektir. Dışişleri Bakanı Komisyon’un bir
üyesi olarak Komisyon’un tüm kaynaklarından
yararlanabilecek, fakat üye devletlere karşı sorumlu
olacaktır. ışişleri Bakanı, Komisyon’un onayıyla Avrupa
Konseyi tarafından atanacaktır.
• Birlik Dışişleri Bakanı’na yardımcı olmak amacıyla yeni bir
Avrupa Dış İlişkiler Servisi kurulacaktır.
• Üye devletler, oybirliğiyle, sınıraşan suçlar ve terörizmle
mücadele amacıyla bir Avrupa savcısı atayabilecektir.
• Kararlar genel olarak çoğunluk oyuyla alınacaktır. Avrupa
Parlamentosu’nun karar alma sürecinde rolü hemen hemen
iki katına çıkacaktır.
• Ulusal veto hakkı, vergilendirme ve dış politika gibi hassas
alanlarda muhafaza
• edilecektir.
• Üye devletler göçmen kabulüne ilişkin kotalarını kendileri
belirlemeye devam edecektir.
46
• 2009 yılından itibaren kararlar genel olarak Birlik nüfusunun
yüzde altmışını temsil eden üye ülkelerin yarısından
fazlasından oluşan çifte çoğunluk ile alınacaktır.
• Yeni bir dayanışma maddesi altında üye devleler terör
saldırıları karşısında karşılıklı yardımlaşmada bulunacaktır.
• İsteyen üye devletler karşılıklı savunma maddesini kabul
edebilecektir.
• Ekonomik ve Mali Birlik üyeleri Euro bölgesi dışında kalan
ülkeler katılmaksızın kendi ekonomik politikalarını ve Euro
bölgesi kurallarını belirleyebilecektir.
• Bir milyondan fazla AB vatandaşının imzasıyla Komisyon’dan
Birliğin yeni bir alanda politika geliştirmesi yönünde öneride
bulunması istenebilecektir.
• Birlikten ayrılmak isteyen üye ülkelere ilişkin bir madde
bulunacaktır.

47
Anayasa Krizi
• Antlaşmayı onaylayan üyeler:
– Litvanya, Macaristan, Slovenya, İtalya, Yunanistan, Slovakya,
İspanya, Avusturya, Almanya, Letonya, Kıbrıs, Malta ve
Lüksemburg.
• Fransa ve Hollanda’da gerçekleşen referandumlarda
anayasa antlaşmasına hayır oyu çıkınca antlaşma yürürlüğe
giremedi.
• Kurucu iki üye ülkenin ve AB entegrasyonunun fikir sahibi
olan Fransa’nın bu antlaşmayı kabul etmemiş olması onay
sürecinin dondurulmasına sebep oldu.
• Anayasa krizi 2007’de imzalanan ve 2009’da yürürlüğe giren
Lizbon Antlaşması’na zemin hazırlamıştır. Anayasa
Antlaşması Lizbon Antlaşması’nın temellerini oluşturur.

48
Kabul Edilmemesinin Sebepleri
• 1) Metnin kısa ve anlaşılır olmaması.
• 2) Üye ülkelerin anayasal antlaşma için yeterli propaganda
yapmamaları
• 3) Reformların yetersiz kaldığının düşünülmesi
• 4) Genişleme sürece ve Türkiye’nin üyeliği
• 5) AB’nin bu antlaşma ile neoliberal politikaları yayan bir
kurum haline geleceği düşüncesi
• 6) AB’nin bu antlaşma ile federal bir yapıya bürüneceği
düşüncesi
• 7) Sosyal refah, işsizlik gibi sorunlar ve küreselleşme karşıtı
grupların AB’yi günah keçisi gibi görmeleri.
• 8) Bolkenstein Yönergesi: Emek piyasasını daha rekabetçi
hale getirmeyi ve AB kurumları tarafından düzenlenmesini
öneriyor.
49
Lizbon Antlaşması
• Almanya’nın 2007 yılında Konsey başkanlığını almasıyla
birlikte 2005 yılında askıya alınan anayasa süreci bu sefer
yeni bir hükümetlerarası antlaşmanın yapılması için tekrar
başlatıldı.
• Amaç Haziran 2009’daki Avrupa Parlamentosu
seçimlerinden önce bir antlaşmanın kabul edilmesiydi.
• 2007 Haziranında başlayan süreç Aralık 2007’de Lizbon
Antlaşması’nın Lizbon Zirvesinde imzalanmasıyla son buldu.
• İrlanda halkı 2008 Haziranında referandumda antlaşmayı
reddettiler. Ancak patlak veren kriz Ekim 2009’daki
referandumda İrlandalıların Lizbon Antlaşması’nı kabul
etmesiyle aşıldı.
• Aralık 2009’da Antlaşma yürürlüğe girdi. Antlaşma Reform
Antlaşması adıyla da anılmaktadır.

50
Bazı Ülkelerin Edindikleri İstisnalar
• İngiltere, ulus-üstü Avrupa mahkemelerinin İngiliz
çalışma hayatı ve sosyal politikalara karışmaması
konusunda,
• İrlanda ve İngiltere sığınmacılar, vize ve göçle ilgili
konularda
• İrlanda, askeri olarak tarafsızlığı ve kürtaj konularında,
• Polonya, kürtaj ve eşcinsel evlilikler konularında,
• Çek Cumhuriyeti, Almanların mülklerini geri isteme
olasılığı konusunda istisnalar elde etmiştir.
• Danimarka, Maastricht Antlaşması sonrası elde ettiği
istisnaları teyit ettirmiştir.

51
Lizbon’un Getirdikleri-1
1) Lizbon Antlaşması, Maastricht Antlaşmasıyla ortaya çıkan üç sütunlu yapıyı AB çatısı
altında tek bir tüzel kişilikte toplamıştır.
2) Lizbon Antlaşması, Avrupa Konseyi ve Avrupa Merkez Bankası’na AB kurumu statüsü
kazandırmaktadır. Avrupa Konseyi Başkanı adlı yeni bir makam oluşturmaktadır. Bu kişi
nitelikli çoğunluk yöntemiyle bir kereye mahsus yenilenebilen 2,5 yıllık bir süre için AB
üyesi ülkeler tarafından seçilecektir.
3) AB nüfusunun en az % 65’ini oluşturacak şekilde üye ülkelerin en az % 55’inin
(27’den 15) karar alınabilmesi için onay vermesi şartını getirmektedir. Bu yeni nitelikli
çoğunluk sistemine “çifte çoğunluk” adı verilmiştir.

• Bu yeni nitelikli çoğunluk sistemine “çifte çoğunluk” adı verilmiştir. Polonya’nın


itirazları nedeniyle bu sistemin 1 Kasım 2014 tarihinden itibaren yürürlüğe girmesi
de Lizbon Antlaşmasıyla karara bağlanmıştır. Diğer taraftan 1 Kasım 2014 ile 31
Mart 2017 tarihleri arasında bir üye ülkenin talep etmesi halinde eski nitelikli
çoğunluk yöntemi uygulanmaya devam edecektir. Ancak 31 Mart 2017 tarihinden
sonra nitelikli çoğunlukla karar alınabilecek konularda yukarıda anlatılan çifte
çoğunluk sistemi uygulanacaktır.

52
Oybirliği Gerektiren
Politika Alanları
• Birliğe yeni üyelikler
• Vergi politikaları
• Birliği finansal kaynakları
• Sosyal güvenlik politikaları
• Ortak dış politika alanında kesin hatlarla
belirlenmemiş her türlü politika
• Ortak savunma ve güvenlik alanında kesin hatlar
belirlenmemil her türlü politika
• AB kurumlarının yapısı ve çalışma şekilleri

53
Lizbon’un Getirdikleri-2
4) Lizbon Antlaşmasıyla Avrupa Parlamentosundaki (AP) üye sayısı 751 (750
üye + Başkan) ile sınırlandırılmaktadır. Ülkelerin AP’da temsil edileceği üye
sayısı en az 6, en fazla 96 olabilecektir. Parlamento üyeleri beş yıl için
seçilmekte ve AP, başkanını kendi üyeleri arasından seçmektedir.
5) AB Konseyi, nitelikli çoğunlukla, Komisyon Başkanı ile de anlaşarak, Dış
Politika ve Güvenlik Yüksek Temsilcisini atayacaktır. Yüksek Temsilci, Birliğin
Ortak Dış ve Güvenlik Politikasını yürütmekle görevlendirilmiştir. Ayrıca,
Yüksek Temsilci, Dış İlişkiler Konseyine başkanlık yaptığı gibi, Komisyon Başkan
Yardımcısı olarak da görev almaktadır. Avrupa Dış Eylemler Servisi tesis
edilecektir.
6) Lizbon Antlaşmasında yer alan bir diğer husus AB komiserlerinin sayısının
azaltılmasıdır. Yeni sisteme göre Lizbon Antlaşmasının yürürlüğe girdiği tarih
ile 31 Ekim 2014 arasında atanmış Komisyon, her üye ülkeden birer
temsilciden oluşacaktır. Komisyon içerisinde Başkan yardımcılığını da
yürütecek Dış Politika ve Güvenlik Yüksek Temsilcisi de yer alacaktır. 1 Kasım
2014’ten itibaren ise Komisyon komiserlerin sayısı azaltılarak her bir üye
ülkeden bir komiser yerine üye ülkelerin 3’te 2’sinden gelen komiserlerden
oluşacaktır. Üye ülkelerden komiser seçimi rotasyon temelinde şekillenecektir.
7) Temel Haklar Şartı, Lizbon Antlaşması’nda yapılan bir atıfla hukuki olarak
bağlayıcı hale getirilmiştir.
54
Lizbon’un Getirdikleri-3
8) Avrupa Parlamentosu’nun rolü güçlendirilmektedir. Parlamento, AB
mevzuatı, bütçesi ve uluslararası anlaşmalar konusunda yeni ve önemli
yetkilere sahip olacaktır. “Ortak karar prosedürü”ne (co-decision
procedure) daha fazla yer verilmektedir.
9) Yeni Antlaşma ile, ulusal parlamentolar, AB’nin işleyişine daha fazla
dahil olabileceklerdir.
10) En az bir milyon AB vatandaşı bir araya gelerek, Avrupa
Komisyonu’nu, Komisyon’un yetkileri çerçevesinde ve Antlaşmanın
uygulanabilmesi amacıyla yeni bir mevzuat geliştirmeye davet
edebilecektir.
11) Üye devletlere üyelikten ayrılma imkanı tanınmaktadır.
12) Enhanced cooperation ve emergency brakes metotları kabul
edilmiş ve detaylandırılmıştır.

55
Lizbon’un Getirdikleri-4
• Avrupa için bir Anayasa oluşturan Taslak
Antlaşma’dan temel farkı; sembol, marş vb.
anayasal bileşenler açık şekilde listelememesi
ve Avrupa Tüzüğü, Avrupa Kararı gibi ifadeler
içermemesidir.

56
57
Kaynakça
• Haluk Özdemir (2012), Avrupa Mantığı: Avrupa
Bütünleşmesinin Teori ve Dinamikleri, Istanbul: Boğaziçi
Üniversitesi Yayınevi, 2. Baskı.
• European Commission, Press Release on the Treaty of Nice,
http://europa.eu/rapid/press-release_MEMO-03-
23_en.htm.
• The Outcome of the European Convention,
http://europa.eu/scadplus/european_convention/introduct
ion_en.htm.
• The Treaty of Lisbon,
http://ec.europa.eu/archives/lisbon_treaty/glance/index_e
n.htm
• The Centre Virtuel de la Connaissance sur l’Europe (CVCE),
http://www.cvce.eu/en.

58
AB Bütünleşmesi ve Entegrasyon
Teorileri

59
Entegrasyon Teorileri
• Federalizm
• İşlevselcilik (Functionalism)
• Yeni-İşlevselcilik (Neo-functionalism)
• Hükümetlerarasıcılık (Intergovernmentalism)
• Liberal Hükümetlerarasıcılık (Liberal
Intergovernmentalism)
• Sosyal İnşacılık (Social Constructivism)

60
Teori niye var?
• Var olan bir olguyu anlamak için var.
• Var olan bir olguyu açıklamak için var.
• Var olan bir olgunun gelecekte nasıl bir şekil
alacağını tahmin etmek için var.
• Pozitif teoriler: Olanı olduğu gibi anlatır.
• Normatif teoriler: Olması gerekeni anlatır.

61
Entegrasyon teorileri ne iş yapar?
• Avrupa Entegrasyon sürecinin çıkış sebeplerini gösterir.
– Avrupa Entegrasyonun ortaya çıkışını açıklayan üç farklı
görüş bulunmaktadır.
• Avrupa Entegrasyonun ne şekilde, nasıl, hangi yöne ve
ne kadar hızla ilerleyebileceği üzerine savlar ileri sürer.
• Avrupa entegrasyonun neden bazı alanlarda yavaş bazı
alanlarda hızlı ilerlediğini, neden belli bir dönemde
ilerleme sağlanırken başka bir zaman diliminde
ilerlemenin olmadığını açıklamaya çalışır.
• Neden bazı Avrupa Birliği politikaları başarısız olurken
bazıları entegrasyonun daha da derinleşmesine
yardımcı olur.

62
Entegrasyon Kuramlarının Evrimi

63
Entegrasyonun Çeşitleri
• Serbest Ticaret Alanı
– Üyelerin gümrüksüz ticaret yapabilmesi
• Gümrük Birliği
– Üyelerin gümrüksüz ticaret yapabilmesi
– Üçüncü ülkelere karşı ortak gümrük tarifelerin olması
• Ortak Pazar
– Üyelerin gümrüksüz ticaret yapabilmesi
– Üçüncü ülkelere karşı ortak gümrük tarifelerin olması
– Sadece malların serbest dolaşımı değil sermaye ve emeğin de serbest dolaşımı
• Ekonomik Birlik
– Üyelerin gümrüksüz ticaret yapabilmesi
– Üçüncü ülkelere karşı ortak gümrük tarifelerin olması
– Sadece malların serbest dolaşımı değil sermaye ve emeğin de serbest dolaşımı
– Ortak mali ve finansal politikaların olması, ortak merkez bankası, ortak para
birimi, ortak vergi sistemi
• Siyasal Birlik

64
Federalizm
• Avrupa’da federalizm düşüncesi:
– Kant’ın ebedi barış fikri:
• Cumhuriyetçi anayasa
• Devletlerin federal bir yapıda bir araya gelmesi
• Dünya vatandaşlığı
– Victor Hugo:
• Uluslararası Barış Kongresi (1849)’nde Avrupa Birleşik
Devletleri fikrini savunmuştur.
– Richard Coudenhove-Kalergi:
• Pan-Avrupa Hareketini 1926 yılında kurdu.
• Hristiyanlık, liberalizm ve sosyal dayanışma ilkelerine
dayalı bir Avrupa.

65
Federalizm
ALTIERO SPINELLI

66
Federalizm
• Ventotene Manifestosu (1941)
– Avrupa devletleri için ortak bir anayasa
– Anayasa federal yapıda birleşen Avrupa
devletlerini içermeli.
– Amaç Avrupa içinde yaşanan savaşlara devletler
üstü bir kurumu barışcıl yollarla kurarak son
vermek.
– Avrupa uluslarını bir federal Avrupa devleti altında
toplamak.

67
Federalizm
• Avrupa Federalistleri savaştan sonra fikirlerini
– Union of European Federalists (1946)
– European Movement (1948) kurumlar üzerinden
savundular.
– Avrupa Kongresi (1948) Lahey’de toplandı. Amacı
federal bir Avrupa fikrini devlet başkanlarına kabul
ettirmek ve Avrupa’da siyasal bütünleşmeyi
sağlamaktı.
– Kongre sonucunda hükümetlerarası bir kurum
olan Avrupa Konseyi (Council of Europe) kuruldu.

68
İşlevselcilik
DAVID MITRANY

69
İşlevselcilik
• Mitrany’ nin önerisi:
– Günümüz dünyası bağımlılıklar üzerine kuruludur.
– Hükümetler bazı alanlardaki sorumluluklarını daha iyi
yerine getirmek için teknokratlardan oluşan uluslararası
kurumlara yetkilerini devretmeleri gerekir.
– Bu yetki devri sadece ekonomik konularda ve devletlerin
işbirliği yapması gereken alanlarda olmalıdır. (Ulaşım, Posta
hizmetleri vb.)
– Mitrany dünya devletine karşıdır çünkü özgürlüğü
zedeleyeceğini düşünür.
– Mitrany ayrıca bölgesel federasyonlara da karşıdır çünkü
bunların potansiyel bir super-devlet oluşturacağını
düşünür.

70
İşlevselcilik
• İşlev, yapıdan önce gelir. (Form follows function)
• Devletlerin asıl amacı bağımlılığın arttığı yeni
dünya düzeninde askeri yollarla gücünü artırmak
veya varolan topraklarını korumak değil, yerine
getirmesi gereken sosyo-ekonomik işlevlerin
üstesinden gelebilmektir.
• Bunun için de devletler özellikle ekonomik alanda
üst kurumlara yetkilerini devretmelidirler.

71
Federalizm v. İşlevselcilik
• Fedaralizm yaklaşımında güçlü bir Avrupa
temsilciler meclisi kurarak Avrupa devletler
fedarasyonunun kurulması amaçlanır.
• Mitrany tek bir ihtiyaca cevap veren, ideolojiden
arındırılmış, teknik ve uzmanlaşmış işbirliğinin
olduğu bir entegrasyon öngörmüştür.
• Mitrany’e göre, federal birleşme şart değildir.
• Federalistler entegrasyonda daha yüksek önemde
(high) politik konular üzerinde dururken,
işlevselciler daha ziyade daha az önemli (low)
politik konular üzerinde yoğunlaşmıştır.
72
Yeni işlevselcilik

ERNST B. HAAS

73
Yeni İşlevselcilik
• Federalizmin başarısız olması ve işlevselciliğin
ise 1950’lerde hızla yaşanan Avrupa
bütünleşmesini açıklamada yetersiz kalması
sonucu özellikle Amerikalı araştırmacılar yeni
teoriler ve kavramlar ortaya atmışlardır.
• Ernst Haas, The Uniting of Europe (1958) adlı
çalışmasıyla yeni işlevselcilik teorisini ilk defa
ortaya attı.

74
Yeni İşlevselcilik
• Temel Öngörüleri:
– Devletlerin politikaları sadece içerideki bir grup politika yapıcı
tarafından yapılmaz. Politika yapım sürecine birden çok çıkar
grupları etki ederler. (Çoğulcu toplumlar)
– Çoğulcu toplumlarda çıkar ilişkileri de çeşitlidir. Askeri çıkarlar
yerini ekonomik çıkarlara bırakır.
– Entegrasyon devletlerin egemenliğini azaltacaktır.
– Ancak, entegrasyon süreci bir kere başladığında devletlerin
kontrolünden çıkacaktır.
– Bunun temel nedeni ise bir alanda başlayan entegrasyonun diğer
alanlara yayılmak zorunda kalacağı (Spillover) ve elitlerin kendi
devletlerine olan bağlılıklarının önemi azalırken ulusüstü
kurumlara olan bağlılıklarının önemi artacaktır. (Shift of loyalty)

75
Yayılma (Spillover)
• İşlevsel Yayılma (Functional Spillover)
– Mitrany’nin dediği gibi bir sektörde yapılacak
bütünleşme ister istemez diğer sektörlere de
sıçrayacaktır.
– Örneğin kömür ve çelik üretimi konusunda
gerçekleştirilen bütünleşme ulaşım, işçilerin
dolaşımı gibi konularda da entegrasyonu gerekli
kılmaktadır.
– Yayılma otomatik olarak gerçekleşecektir.

76
Siyasi Yayılma (Political Spillover)
– Ekonomik entegrasyon politik alana da yayılma
gereksinimi duyar. (Siyasi entegrasyon
kaçınılmazdır.)
– Politik alana yayılması hükümetlerin yetkilerini bir
ulusüstü kuruma (supranational) devretmeleri
demektir.
– Yetki devrini hükümetler istemeyerek de olsa
kabul edeceklerdir çünkü ulusal ve uluslararası
çıkar gruplarının baskısı karşısında ve
meşruiyetlerini korumak adına başka çıkar yolları
olmayacaktır.
77
İşlenmiş/Geliştirilmiş Yayılma
(Cultivated Spillover)
• Yeni-yeni işlevselciliğin öngörüsü.
• AB Komisyonu’nun entegrasyon sürecini
kolaylaştırıcı bir etkisinin olduğunu iddia eder.
• Komisyon, paket tekliflerle entegrasyonun
devamını sağlayabilir.
• Komisyon, hükümetlerle ulusal ve uluslararası
çıkar gruplarını uzlaştırabilir.

78
Yeni İşlevselciliğe Eleştiriler
• Yayılma kaçınılmaz mıdır?
– Ekonomik alandaki bütünleşme siyasal bütünleşmeyi kaçınılmaz
kılmaz. Bütünleşme otomatik olarak gerçekleşmez.
• Devletler ve güç ilişkileri entegrasyonu sınırlamaz mı?
– Devletler egemenliklerini kaybetmek istemezler.
– Bütünleşme ancak devletlerin istediği kadar ve şekilde gerçekleşir. Dış
politika, savunma, mali politikalar alanında bütünleşme gerçekleşmez.
• Elitlerin siyasi bağlılıklarını ulusüstü kurumlara transferi kaçınılmaz
mıdır?
– Hem kendi ülkesine hem de ulusüstü kurumlara bağlılık olabilir.
– Kendi ülkesine bağlılık ulusüstü kurumlara bağlılıktan daha önemli
olabilir.
• Halkın bütünleşmedeki yeri nedir?
– Çoğulcu bir toplumdan yola çıkmasına rağmen halkın bütünleşme
konusunda ne istediği ve düşündüğünü göz ardı etmektedir.

79
İşlemselcilik
(Transactionalism)
KARL W. DEUTSCH

80
İşlemselcilik
• Entegrasyon için bazı ortak değerlerin
paylaşılması ve aralarındaki haberleşme ve
işlemlerin artırılması gerektiği vurgulanmıştır.
• Ayrı politik üniteler olarak var olan devletler,
aralarındaki işlemler arttıkça güven duygusu
artar ve toplum oluşturmaya başlarlar.
• Üyeler arası savaş olma ihtimalinin tamamen
ortadan kalktığı entegrasyon düzeyi, devletleri
‘güvenlik topluluğuna’ ulaştırır.

81
Güvenlik Toplulukları
• Çoğulcu (Pluralistic) Güvenlik Toplulukları:
– Topluluk üyeleri belli ortak amaçlara ve bir takım
değerlere sahiptir.
– Topluluk üyeleri arasında savaş düşünülemez.
Çatışmaya gitmeden sorunlarını çözerler.
– Topluluk üyeleri kendi egemenliklerini korurlar.
• Birleşmiş (Amalgamated):
– Topluluk üyeleri egemenliklerinden vazgeçmiştir.
– Topluluk üyelerini birleştiren ortak bir kimlik (dil, din,
tarih) vardır.
– Topluluk üyeleri arasında biz duygusu önce gelir.

82
Hükümetlerarasıcılık
(Intergovernmentalism)

STANLEY HOFFMANN

83
Hükümetlerarasıcılık
• Hoffman’a göre
– Bölgesel Entegrasyon kendi içinde izole olmuş bir
süreç değildir.
– Avrupa ülkeleri çoğulcu toplumlara sahip olsalar
bile hükümetler halen en önemli başat aktördür.
– Yeni-işlevselciliğin iddia ettiği gibi ekonomik
alandaki bütünleşme siyasal alana sıçramamıştır.
– Low politics ve high politics konuları arasında
entegrasyonun seyri ve çehresi farklıdır.

84
Hükümetlerarasıcılık
• Avrupa entegrasyonunun hızını ve derinliğini
hükümetler belirler. Entegrasyon otomatik olarak
gerçekleşmez.
• Avrupa entegrasyonu İkinci Dünya Savaşı sonrası
Avrupasının ihtiyaçları ve Soğuk Savaş’ın getirdiği
iki kutuplu dünya düzeni içerisinde
değerlendirilmelidir.
• AB kurumları hiç bir zaman kendi başlarına
hareket edemezler. Uluslararası örgütler bir amaç
için kurulur ve onları kuran aktörlerin kontrolü
altındadır.

85
Liberal Hükümetlerarasıcılık
(Liberal Intergovernmentalism)
ANDREW MORAVCSIK

86
Liberal Hükümetlerarasıcılık
• Moravcsik’e göre:
– Devletler en önemli aktördür. Devletlerin üstünde
egemen bir otorite veya hukuk düzeni yoktur.
– Ulusüstü kurumlar devletler istediği sürece vardır.
– Ancak ulusal çıkarlar sabit değildir.
– Diplomasi iki seviyeli oyundan (two-level game)
ibarettir.

87
İki Seviyeli Oyun
• İlk seviyede devletler içerdeki çıkar gruplarıyla
müzakere ederler.
– Bu müzakere sonucu çıkarlarını (tercihleri) belirlenir ve
sabitlenir.
– Çıkar gruplarının etkisi güçlerine göre değişir.
• İkinci seviyede devletler bu tercihlerini diğer devletlerle
müzakere ederek azami düzeyde gerçekleştirmeye elde
etmeye çalışır.
– Hükümetlerin pazarlık güçleri karşılıklı bağımlılıklarının
derecesine bağlıdır.
– AB kurumlarının entegrasyon üzerinde etkisi yoktur.
Pazarlıklar hükümetler arasında yapılır.

88
Liberal Hükümetlerarasıcılık
• Entegrasyon devletlerin politikalarının uzlaşması
ve asgari ortak noktalarda buluşmasıdır.
• Entegrasyon en küçük ortak paydada buluşmaktır.
(Lowest common denominator)
• Entegrasyon devletler ekonomik olarak faydalı
gördükleri için vardır ve ekonomik olarak karlı
olduğu sürece devam edecektir.
• Entegrasyonun ilerlemesinin sebepleri, ekonomik
çıkarlardır.
89
Eleştiriler
• Avrupa Adalet Divanı’nın entegrasyondaki bağımsız
rolünü gözden kaçırıyor.
• Sadece entegrasyonun büyük adımları olan
antlaşmaların nasıl yapıldığını açıklıyor.
• Komisyon’un ve AB bürokratlarının etkisini görmezden
geliyor.
• Devletleri ve devlet egemenliğini önplana çıkarıyor,
toplumsal/sosyal etkileşim ve bağımlılıkları göz ardı
ediyor.
• Devletler sadece ekonomik çıkarlar ile hareket etmez.
Devlet sadece ekonomik çıkarların temsilcileri değildir.
90
Sosyal İnşacılık
(Social Constructivism)
• Insanlar sosyal varlıklardır. Birbirleriyle etkileşimlerinde
kimlikleriyle hareket ederler. Kimlikler biz ve öteki ayrımı
üzerine kurulur.
• Çıkarlar yerine Kimlikler
– Çıkarların yerini kimlikler alır.
– Çıkar maksimizasyonun yerini sosyal değerler ve kimliklerin
korunması alır.
– Çıkarları kimlikler/kültürler/normlar oluşturur, ekonomik veya
askeri güç arayışları değil.
– Çıkarlar subjektiftir ve değişen kimlikler ile ilişkilidir.
• Gerçeklik toplumsaldır ve toplum içinde yaratılmıştır. Birey
ile toplumsal ilkeler arasında sürekli bir inşaa süreci vardır.

91
Sosyal İnşacılık ve Uluslararası İlişkiler
• Uluslararası ilişkilerin temel prensipleri olan güç,
devlet, anarşi, egemenlik ve çıkar kavramlarının hepsi
fikirler, kültürler ve kimlikler tarafından şekillenmiştir.
• Kimliklerin nasıl tanımlandığı, nasıl oluştuğu ve nasıl
uluslararası ilişkileri etkilediği önemlidir.
• Devletler çıkarlarıyla değil kimlikler, fikirler ve kültürler
üzerinden hareket eder politika belirler.
• Devletler politikalarını kar-zarar hesabına ve
sonuçlarına göre değil, o günün sosyal pratiklerine,
geleneklere, normlara ve kimliklere göre belirlerler.

92
Sosyal İnşacılık ve Avrupa
Entegrasyonu
• Avrupa entegrasyonu hem materyalist hem de
idealist temeller üzerine kuruludur.
• Avrupa fikri nedir ve nasıl ortaya çıkmıştır?
• Avrupalı devletleri birleştiren ortak bir
kimlik/kültür var mıdır?
• Avrupa kimliğinin ötekileri kimlerdir?
• Avrupa kimliği entegrasyon sürecini nasıl
etkilemektedir?
93
Sosyal İnşacılık ve Avrupa
Entegrasyonu
• Avrupa entegrasyon süreci ortak normlar
oluşturmuş.
• AB özelinde tanımlanan ortak değerler ve
kültür yaratılmış.
• Avrupa kimliği ile AB bir bütün olarak
düşünülmeye başlamıştır. Avrupalı olmak
demek AB üyesi olmak demektir.

94
Çok Seviyeli/Düzlemli Yönetişim
(Multi-level Governance)
• Yönetişim, bir toplumun kolektif karar verme ve
uygulayabilmesidir.
• Maastricht Antlaşması’nın getirdiği yenilikleri açıklamak
ve Avrupa entegrasyon sürecinin Soğuk Savaş sonrası
dönemde nasıl evrildiğini göstermek amacıyla Çok
Seviyeli Yönetişim teorisi ortaya atılmıştır.
• Yönetimin tek bir merkezi otoriteden
gerçekleşemeyeceği farklı düzeylerde otoritelerin
olabileceği öngörüsünden yola çıkar.
• Yetki paylaşımı sadece ulus devletlerden ulusüstü
kurumlara değil ulusaltı/bölgesel/yerel kurumlara da
yayılmalıdır.

95
• Ulusal, uluslararası, ulusüstü, bölgesel ve yerel
aktörlerin hepsi Avrupa entegrasyonunda önemli
yere sahiptir.
• Yönetişim bu aktörlerin birlikte karar almaları ve
ortak hareket etmeleri demektir.
• Avrupa entegrasyonunun işleyişi bu aktörler arası
sürekli müzakerelere bağlıdır. Bu süreç farklı
seviyelerde dikey ve yatay politika ağları yaratır.
(policy of networks)
• Bu teori büyük entegrasyon süreçlerini değil farklı
seviyelerde entegrasyonun nasıl işlediğini açıklar.
96
Subsidiarity
• Yetki devri (Yerindenlik ilkesi): Alınacak kararların
ve verilecek hizmetlerin mümkünse en alt
seviyede yerel düzeyde alınması merkezi
hükümetlerin ve ulus üstü kurumların yerelde
alınan kararlara karışmaması, yerel otoritelerin
tek başlarına sağlayabilecekleri hizmetlere
müdahale edilmemesidir.
• Avrupa entegrasyon süreci sorumlulukların ve
yetkilerin farklı seviyeler ve aktörler arasında en
iyi sonucu alabilmek için paylaşılmasıdır.

97
• AB tarafından çıkarılan bir çok kanun yerel
otoriteleri ilgilendirmekte ve yerel otoriteler
tarafından uygulanmaktadır.
• Ayrıca AB içinde üye ülkelerin sınırlarını aşan
bölgeler ve bunların tek başına kullandığı
yetkiler bulunmaktadır.

98
Kaynaklar
• Ayhan Kaya ed. (2013), Avrupa Birliği'ne Giriş - Tarih,
Kurumları ve Politikalar, Istanbul: İstanbul Bilgi Üniversitesi
Yayınları, 2. Baskı.
• Haluk Özdemir (2012), Avrupa Mantığı: Avrupa
Bütünleşmesinin Teori ve Dinamikleri, Istanbul: Boğaziçi
Üniversitesi Yayınevi, 2. Baskı.
• Nilüfer Karacasulu (2007), Avrupa Entegrasyon Kuramları ve
Sosyal İnşaacı Yaklaşım, Uluslararası Hukuk ve Politika, Cilt
3, No.9, ss.82-100.
• Ben Rosamond (2000), Theories of European Integration,
New York: St. Martin’s Press.
• Thomas Diez ve Antje Wiener (2005), European Integration
Theory, Oxford, New York: Oxford University Press.

99
AB KURUMLARI
AB Kurumları
• Bakanlar Konseyi
• Avrupa Konseyi
• Komisyon
• Avrupa Parlamentosu
• Avrupa Birliği Adalet Divanı
• Avrupa Merkez Bankası
• Avrupa Sayıştayı

101
Yardımcı Kurumlar
• Ekonomik ve Sosyal Komite
• Bölgeler Komitesi
• Avrupa Yatırım Bankası
• Ombudsman
• Bunlar dışında AB’nin 40’a yakın yarı özerk
ajansları var. Örneğin Europol, Frontex,
European Environment Agency, European
Food Safety Authority
102
Karar Alma Yöntemleri
• 1) Hükümetlerarası Yöntem
• 2) Topluluk Yöntemi

103
Hükümetlerarası Yöntem
• Üye devletlerin temsilcilerinin biraraya gelip
oybirliği ile karar aldıkları yöntemdir.
• Siyasal konular veya AB’nin geleceğine ilişkin
konularda bu yöntem kullanılır.
– OGSP ve Genişleme konuları
– Antlaşmalar
• Avrupa Konseyi (Zirve) bu yöntem sıklıkla
kullanılır.
• Bu yöntem farklı ulusal çıkarları gözününe alır.
Her üyenin bireysel veto hakkı vardır.

104
Hükümetlerarası Yöntem
• common foreign and security policy (with the exception of
certain clearly defined cases which require qualified
majority, e.g. appointment of a special representative)
• citizenship (the granting of new rights to EU citizens)
• EU membership
• harmonisation of national legislation on indirect taxation
• EU finances (own resources, the multiannual financial
framework)
• certain provisions in the field of justice and home affairs
(the European prosecutor, family law, operational police
cooperation, etc.)
• harmonisation of national legislation in the field of social
security and social protection.
105
• Passerelle Hükmü
– Konsey, oybirliği gerektiren bir kararı oyçokluğuyla alabilir.
– Hükümetlerarası zirve toplanmasına gerek yoktur. Avrupa
Konseyi de bu kararı oybirliğiyle alabilir.
– AP onay vermeli ve ulusal parlamentolar altı ay içinde itiraz
etmemelidir.
• Acil Fren Hükmü
– Sosyal güvenlik, adli işbirliği ve adli cezalar konusunda
– Üye ülkeler bu konulardan birisinde ulusal çıkarlarına aykırılık
görüyorsa bunu Avrupa Konseyi’ne bildirir ve sürecin
durdurulmasını veya tasarının yeniden yazılmasını sağlayabilir.
• Genişletilmiş İşbirliği hükmü
– Üyelerin 1/3’ü aralarında işbirliğine gidebilirler.

106
Topluluk Yöntemi
• Hükümetlerarası pazarlık söz konusu değildir.
• Her üyenin oy hakkı vardır ancak veto yetkisi
sınırlıdır. Engelleyici azınlık (blocking minority)
şartı için en az dört üye ve yüzde 35 nüfus temsili
gerekir. (Kolektif veto hakkı)
• Kararlar oybirliği yerine oyçokluğuyla alınır.
– Basit çoğunluk
– Nitelikli çoğunluk
• Bu yöntemin temel çalışma prensibi
– Komisyon önerisi AP görüşü
Konseyin kararı
107
Topluluk Yöntemi
• Yasama sürecini başlatma yetkisi Komisyonun
tekelindedir.
• Parlamento karar alma sürecinde etkin bir role
sahiptir.
• Üye ülkeler Konsey’de karar alma sürecine katılır
ve yetkileri sınırlıdır.
• Topluluk yöntemi bütünleşmenin ileri safhalarına
geçmiş politika alanlarında kullanılır.
• Bu yöntemle alınan kararlar bağlayıcı kararlardır.
Devletler egemenliklerinden ödün vermiş olurlar.

108
Area Nice Lisbon Reference

Initiatives of the High QMV following unanimous


Unanimity 15b TEU
Representative for Foreign Affairs request

Rules concerning the Armaments


Unanimity QMV 28D§2 TEU
Agency

Freedom to establish a business Unanimity QMV 50 TFEU

Self-employment access rights Unanimity QMV 50 TFEU

Freedom, security and justice –


Unanimity QMV 70 TFEU
cooperation and evaluation

Border checks Unanimity QMV 77 TFEU


Asylum Unanimity QMV 78 TFEU
Immigration Unanimity QMV 79 TFEU
Crime prevention incentives Unanimity QMV 69c TFEU
Eurojust Unanimity QMV 69d TFEU
Police cooperation Unanimity QMV 69f TFEU
Europol Unanimity QMV 69g TFEU
Transport Unanimity QMV 71§2 TFEU
European Central Bank Unanimity QMV (in part) 129 TFEU, 283 TFEU
Culture Unanimity QMV 151 TFEU
Structural and Cohension Funds Unanimity QMV 161 TFEU

Organisation of the Council of the


Unanimity QMV 201b TFEU
European Union

European Court of Justice Unanimity QMV 245, 224a, 225a TFEU

Freedom of movement for


Unanimity QMV 46 TFEU
workers
109
Social security Unanimity QMV 48 TFEU
Criminal judicial cooperation Unanimity QMV 69a TFEU
Criminal law Unanimity QMV 69b TFEU
President of the European
(New item) QMV 9b§5 TEU
Council election
Foreign Affairs High Representative
(New item) QMV 9e§1 TEU
election
Funding the Common Foreign and
Unanimity QMV 28 TEU
Security Policy

Common defense policy Unanimity QMV 28e TEU


Withdrawal of a member state (new item) QMV 49a TEU
General economic interest services Unanimity QMV 16 TFEU
Diplomatic and consular protection Unanimity QMV 20 TFEU
Citizens initiative regulations Unanimity QMV 21 TFEU
Intellectual property Unanimity QMV 97a TFEU
Eurozone external representation Unanimity QMV 115c TFEU
Sport Unanimity QMV 149 TFEU
Space Unanimity QMV 172a TFEU
Energy Unanimity QMV 176a TFEU
Tourism Unanimity QMV 176b TFEU
Civil protection Unanimity QMV 176c TFEU
Administrative cooperation Unanimity QMV 176d TFEU
Emergency international aid Unanimity QMV 188i TFEU
Humanitarian aid Unanimity QMV 188j TFEU
Response to natural disasters or
(new item) QMV 188R§3 TFEU
terrorism
Economic and Social Committee QMV QMV 256a TFEU
Committee of the Regions Unanimity QMV 256a TFEU
Economic and Social Committee Unanimity QMV 256a TFEU 110
The EU budget Unanimity QMV 269 TFEU
Avrupa Birliği Konseyi
• Bakanlar Konseyi olarak da bilinir. (Council of
the European Union)
• Uzunca bir süre AB’nin temel yasama
organıydı.
• Günümüzde yetkilerini AP ile paylaşmıştır.
• Konsey’de devletler temsil edilir. Politika
konularına göre devlet temsilcileri yer alır.
• AB içinde ulusal çıkarları temsil eder.
111
Avrupa Birliği Konseyi
• AB adına uluslararası anlaşmaları imzalama
yetkisine sahiptir.
• Birlik bütçesi konusunda Parlamento ile paylaştığı
yetkiler vardır.
• OGSP ve polis ve adli konular ile genel ekonomi
politikalarının koordinasyonunu sağlar.
• Bakanlar Konseyi’nde üç farklı oylama şekliyle
karar alınır:
– Basit çoğunluk
– Nitelikli çoğunluk
– Oybirliği
112
Avrupa Birliği Konseyi’nin Yapısı
• 1) Genel İşler Konseyi
• 2) Dış İlişkiler Konseyi
• 3) Ekonomik ve Mali İşler Konseyi
• 4) Adalet ve İçişleri Konseyi
• 5) İstihdam, Sosyal Politika, Sağlık ve Tüketici İşleri
Konseyi
• 6) Rekabet Konseyi
• 7) Ulaştırma, İletişim ve Enerji Konseyi
• 8) Tarım ve Balıkçılık Konseyi
• 9) Çevre Konseyi
• 10) Eğitim, Gençlik ve Kültür Konseyi
113
COREPER
• Daimi Temsilciler Komitesi
– Bakanlar Brüksel’de bulunmadıklarında işleri
yürütmek adına görevlendirilmiş temsilcilerden oluşur.
– Komisyon tarafından hazırlanmış veya Parlamento
tarafından gönderilmiş taslakları inceler.
– İki COREPER oluşturulmuştur.
• COREPER I: Siyasi ve kurumsal konularla ilgilenir.
• COREPER II: Ekonomik, sosyal ve teknik konularla ilgilenir.
Tarımla ilgili konuları Tarım Özel Komitesi (the Special
Committee on Agriculture) hazırlar.

114
Konsey Başkanlığı
• AB Dönem Başkanlığı olarak da bilinir.
• Üye ülkelerin altı aylık dönemler halinde
dönüşümlü olarak yaptıkları başkanlıktır.
Yıl İlk Dönem İkinci Dönem
2016 Hollanda Slovakya
2017 Malta İngiltere
2018 Estonya Bulgaristan
2019 Avusturya Romanya
2020 Finlandiya

115
Konsey Başkanı
• Konsey toplantıları organize eder.
• Konsey gündemini belirleyebilir.
• Asıl işlevi koordinasyon ve işlerin yürütülmesidir.
• Lizbonla birlikte dönem başkanının önemi daha da azaldı.
• Konsey dönem başkanlığına yardımcı olan Konsey Genel
Sekreterliği oluşturulmuştu.
• Konsey genel sekreteri Amsterdam Antlaşmasıyla birlikte
OGSP Yüksek Temsilciliği görevini de üstlendi.
• Lizbon ise bu iki görevi birbirinden ayırmıştır. AB dışişleri
bakanı olarak da anılan Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikaları
Yüksek Temsilciliğini kurmuştur.

116
Avrupa Konseyi
• Zirve olarak da bilinir. (The European Council)
• İlk olarak 1974’te kurulmuştur. Lizbon’la birlikte AB
kurumlarında birisi olarak kabul edildi.
• Üye devlet ve hükümet başkanlarının katıldığı belli
aralıklarla düzenlenen hükümetlerarası toplantılardır.
Komisyon Başkanı da zirve toplantılarına katılır.
• Siyasal konularda en üst düzey karar alma organıdır.
Kararlar oybirliğiyle alınır. AB’ye siyasal olarak yön
veren kurumdur.
• Zirve sonuçları bir bildiri (Conclusion) olarak yayınlanır.

117
Donald Tusk

118
Avrupa Konseyi Başkanı
• Zirve Başkanlığı kurumu Lizbon ile oluşturuldu.
• Zirve Başkanı aynı zamanda AB Başkanı olarak da bilinir.
AB Konseyi Genel Sekreterliği Başkana yardımcı olur.
• Zirve Başkanı AB’nin uluslararası arenada en üst düzey
temsilcisidir.
• AB Başkanı Konsey tarafından nitelikli oyçokluğuyla
seçilir. 2,5 yıllık görev süresi vardır.
• Herman Van Rompuy 2009-2014 arası AB Başkanlığı
yaptı.
• Donald Tusk 2014’ten beri AB Başkanıdır.

119
AB Başkanının yetkileri
• Uluslararası alanda AB’yi temsil eder.
• Konsey toplantılarının düzenlenmesi, diğer AB
kurumlarıyla koordinasyonu sağlar.
• Komisyon başkanı ve dönem başkanı ile
koordineli şekilde çalışır ve Zirve gündemini
oluşturur.
• Ayrıca her zirveden sonra Parlamentoya rapor
sunar.

120
Jean-Claude Juncker

121
Avrupa Komisyonu
• AKÇT Yüksek Otoritesi ile başlar. Bugünkü
anlamda komisyon Füzyon Antlaşması ile
oluşturulmuştur.
• Komisyon AB’nin yürütme organıdır. Ulusüstü bir
niteliğe sahiptir. Ancak bir hükümet değildir. Fakat
Konsey’e yardımcı bir sekreteryadan daha fazla
yetkilere sahiptir.
• Konseyin aldığı kararları uygular.
• Komisyona yardımcı 25 bin kişilik bir bürokrasi
mevcuttur. Komisyona bağlı genel müdürlükler ve
servisler bulunur.
122
Avrupa Komisyonu
• Komisyonda her ülkeden bir üye yer alır. Fakat
ülkelerini temsil etmezler. Ortak Avrupa
çıkarları için çalışırlar.
• Komisyon üyeleri ulusal hükümetlerdeki
bakanlar gibidir. Belli politika alanlarında
çalışırlar.
• Ancak tek başlarına karar alamazlar. Kararlar
Komisyonca basit oyçokluğuyla birlikte alınır.

123
Avrupa Komisyonu
• Komisyonun görev süresi 5 yıldır.
• Komisyon, Parlamento seçimleri sonrasında oluşturulur.
• Konsey nitelikli oyçokluğuna göre bir başkan seçer.
• Parlamentodaki siyasi gruplar kendi adaylarını belirler ve
Konsey’in belirlediği adayı da göz önüne alarak bir seçim
yapılır.
• Komisyonu başkanı belirlendikten sonra her üye ülkeden
olmak üzere komisyon üyelerini Başkan belirler. Saptanan
her aday Parlamento önünde mülakat verir. Parlamento
beğenmediğin adayın değişmesini talep edebilir.
• Komisyon Başkanı tekrar seçilebilir.
• Komisyon bir bütün halinde Parlamentonun onayına
sunulur.
124
Avrupa Komisyonu
• Komisyon, yasa tasarısı hazırlar.
• Komisyon, uluslararası ekonomik anlaşmaları AB adına
müzakere eder.
• Komisyon üçüncü ülkelerde temsilcilikler açar.
• Komisyon, AB antlaşmalarına aykırılık görürse ABAD’da dava
açabilir.
• Komisyon, Parlamentoya karşı sorumludur.
• Parlamento 2/3 çoğunlukla Komisyonu istifaya zorlayabilir.
• Komisyon üyeleri toplu sorumluluk ilkesi bağlamında
birlikte istifa etmek zorundadır.
• Komisyon tarafsızlığı ve uzmanlığı sayesinde entegrasyonun
temel taşlarındandır ve bütünleşmenin devamını sağlar.

125
Martin Schulz

126
Avrupa Parlamentosu
• AKÇT’de var olan Ortak Asamble adı altında ilk
defa kurulmuştur.
• 1962 yılında Avrupa Parlamentosu adı almıştır.
• 1979 yılında ilk defa doğrudan halkın seçtiği
parlamenterler tarafından oluşturulmuştur.
• Parlamento toplantıları Brüksel ve
Strazburg’da yapılır.

127
Parlamento Seçimleri
• Parlamento seçimleri 5 senede bir yapılır.
• AB vatandaşları nerede yaşarsa yaşasınlar oy kullanabilirler.
• Avrupa Partileri seçime katılır. Avrupa Partisi olmak için en
az beş ülkede örgütlenmiş olmak gerekir.
• Parlamentoda grup olmak için en az 25 milletvekili 7 ayrı
üye ülkeden olmalıdır.
• Parlamentoda ülkeler değil siyasi partiler temsil edilir. 751
milletvekili vardır. En fazla sandalye 99 milletvekiliyle
Almanya’ya aittir.
• Son seçimlere göre 8 parti ve 15 bağımsız milletvekili var.
• Avrupa Halk Partisi (Hristiyan Demokratlar) 217
milletvekiline sahip.
• Parlamento Başkanı Martin Schulz (Sosyal Demokrat) iki
buçuk yıllığına seçilir.
128
AP’deki Üç Büyük Siyasal Parti
• Avrupa Halk Partisi (European People’s Party)
• Avrupa Sosyalistler ve Demokratların İlerici
İttifakı (Progressive Alliance of Socialists and
Democrats)
• Avrupa İçin Liberal ve Demokrat İttifakı
(Alliance of Liberals and Democrats for
Europe)

129
130
131
Seçimlere Katılım oranları

132
133
Avrupa Parlamentosunun Yetkileri
• Temel işlevi Avrupa halklarını temsil etmektir.
• Yasama sürecinde söz sahibidir. Komisyonun gönderdiği
taslak metinler AP alt komisyonlarında incelenir.
Toplam 20 daimi alt komisyon mevcuttur.
• Birlik politikaları hakkında görüş bildirir.
• Birlik kurumları üzerinde demokratik denetim sağlar.
• Birlik bütçesi konusunda Parlamentonun onayı gerekir.
• Bütçeyi denetleme yetkisi vardır.
• Yeni üye alımında Parlamentonun onayı (assent)
gerekir. Salt çoğunluk ilkesiyle onay aranır.

134
Karar Alma Mekanizmaları
• Danışma (Consultation)
• Onay (Assent)
• İşbirliği (Cooperation)
• Ortak Karar (co-decision)

135
Ortak Karar
• Komisyon Önerisi
• Parlamento Görüşü
• Konsey farklı düşünüyorsa ortak tutum
oluşturur ve bunu Parlamentoya gönderir.
• Parlamento üç ay içinde ortak tutumu onaylar
reddeder veya değişiklik talep eder.
• Değişiklik durumunda uzlaştırma komisyonu
kurulur ve altı hafta içinde ortak bir metin
oluşturmaya çalışır.
136
Avrupa Birliği
Adalet Divanı (ABAD)
• Paris Antlaşması sonucunda 1952 yılında kurulmuştur.
• Amacı üye ülkelerin ve AB kurumlarının antlaşmalara
uygun hareket edip etmediğini kontrol etmektir.
• Merkezi Lüksemburg’tadır.
• Her üye ülkeden 6 yıllığına atanan 28 yargıç ve 6
savcıdan oluşur.
• Yargıçlar üye ülkeler tarafından atanır ve tarafsız
olmaları gerekir. Divan kendi içinde toplanarak 3 yıl için
bir başkan seçer.
• ABAD, Avrupa Temel Haklar Şartında yer alan insan
haklarının korunması konularıyla da ilgilenir.

137
Yardımcı Mahkemeler
• Genel Mahkeme (Court of First Instance-İlk
Derece Mahkemesi)
– Tek Avrupa Senedi’nde alınan karar gereğince
ABAD’ın yükünü hafifletmek için kurulmuştur.
– Lizbon Antlaşması ile genel mahkeme adını aldı.
• Kamu Hizmetleri Mahkemesi (Civil Service
Tribunal-Danıştay)
– AB çalışanları arasındaki uzlaşmazlıkları çözmektir.
– 2004 yılında Konsey tarafından kurulmuştur.

138
Dava çeşitleri
• Önkarar Davaları
– Ulusal mahkeme AB hukukundaki bir kuralın yorumu için ABAD’dan görüş
isteyebilir.
• İhmal Davaları
– Üye bir ülkenin yükümlülüklerini yerine getirmediğinde Komisyon ya da başka
bir üye ülke tarafından açılabilen davalardır.
– Mahkemenin kararı bağlayıcıdır, karara uymayan ülke para cezası verilir.
• İptal Davaları
– AB hukuk kurallarından birinin genel hukuk sistemine aykırı olması durumunda
o kuralın iptali için Konsey, Komisyon, Parlamento, Sayıştay, Avrupa Merkez
Bankası ve doğrudan etkilene bireyler başvurur.
• Hareketsizlik Davaları
– AB antlaşmalarının gerektirdiği bir kararı almayan Konsey, Komisyon,
Parlamento ya da Avrupa Merkez Bankası aleyhine AB kurumları, üye ülkeler
veya doğrudan etkilenen bireyler dava açabilirler.
• Tanzimat Davaları
– AB kurumlarının aldıkları veya almadıkları karar sonucunda zarara uğrayan kişi
ya da şirketler Genel Mahkemede dava açabilirler.

139
AB Hukuku
• Ulus-üstü bir hukuktur. Ulusal hukukun
üzerindedir. Uluslararası hukuktan farkı herhangi
bir işlem gerektirmeksizin ulusal hukukta
uygulanabilir. Ulusal meclislerin onayı
gerekmeksizin bağlayıcıdır.
• Ulusal hukuklara yön verir. Ortak standartlar
getirir. Bunun ötesinde anayasa işlevi görür ve
üye ülkelerin egemenlik haklarının ötesine geçer.
• Ancak uygulama konusunda ulusal hukuk
sistemlerine bağımlıdır.
140
AB Hukukunun Kaynakları
• Birincil Kaynaklar:
– Avrupa Kömür ve Çelik topluluğu Antlaşması
– Avrupa Ekonomik Topluluğu Antlaşması
– Avrupa Atom Enerji Topluluğu
– Avrupa Topluluğu Antlaşması
– Füzyon Antlaşması
– Üye devletlerin katılım antlaşmaları
– Bütçe Antlaşması
– Avrupa Tek Senedi
– Maastricht Antlaşması
– Amsterdam
– Nice
– Lizbon

141
AB Hukukunun Kaynakları
• İkincil Kaynaklar:
– Düzenlemeler (Regulations)
• AT’nin her yerinde aynı şekilde uygulanır. Doğrudan etki
doğrur ve bağlayıcıdır.
– Yönergeler (Directives)
• Yönergeler Üye ülkeler ulusal mevzuatlar ve iç hukuk
mekanizmalarından geçirdikten sonra uygulamaya konulur.
Doğrudan uygulanabilir değildir. Bağlayıcıdır.
– Kararlar (Decisions)
• Konsey veya Komisyon’un eylemleridir. Sadece bir kişiye veya
kuruma yönelik olabilir. Bağlayıcıdır.
– Tavsiyeler ve görüşler

142
Avrupa Sayıştayı
• 1975’te kurulmuştur. Merkezi Lüksemburg’dadır.
• 1970 Bütçe Anlaşmaları topluluklara özkaynaklarını
elde etme olanağı vermiştir.
• Avrupa Sayıştayı AB bütçesini denetlemek için
kurulmuştur. Şeffaflık ve mali denetim sağlar.
• Maastricht Antlaşmasıyla birlikte kurumsal yapının bir
parçası olmuştur.
• Sayıştay üyeleri her üye ülkeden bir tane olmak
koşuluyla 6 yıllığına seçilir.
• Konsey ve Parlamentoya yıllık raporlar sunar. Bu
raporlara göre Komisyon bütçesi Parlamento tarafında
onaylanır.
143
Avrupa Merkez Bankası
• Maastricht Antlaşması gereğince 1994 yılında Avrupa
Para Enstitüsü kuruldu. 1 Haziran 1998’de Avrupa
Merkez Bankası’na dönüştü.
• Temel görevi parasal birliğinin, ortak para birimi olan
euronun yönetilmesi ve fiyat istikrarının sağlanmasıdır.
• Merkezi Frankfurt’ta bulunur. Başkanı İtalyan Mario
Draghi. Başkan 8 yıllığına atanır.
• Avrupa Merkez Bankası ve üye ülkelerin merkez
bankalarının oluşturduğu sisteme ‘Eurosystem’ denir.
• Euro kullanan ülkelerin maliye bakanlarından oluşan
Eurogroup siyasi toplantılar olarak ortaya çıkmış,
Lizbon ile resmi bir kurum olmuştur.
144
Temel Görevleri
• Euro bölgesi para politikasını oluşturmak ve
uygulamak
• Euro bölgesinin kur politikasının oluşturmak ve
yönetmek
• Üye devletlerin rezervlerini tutmak ve yönetmek
• Ödemeler dengesinin iyi işlemesini sağlamak
• Bankanın hedefi orta vadede enflasyonu %2
civarında tutmaktır. Bunu yapabilmek için banka
euro bölgesindeki faiz oranlarını belirler.

145
Euro Bölgesi
Üye olan ülkeler: Almanya, Fransa, İtalya,
Belçika, Hollanda, Lüksemburg, Avusturya,
Finlandiya, İrlanda, İspanya, Portekiz,
Yunanistan, Slovenya, Kıbrıs, Malta, Slovakya,
Estonya, Letonya ve Litvanya
Üye olmayan Ülkeler: Bulgaristan, Romanya,
Polonya, Çek Cumhuriyeti, Macaristan,
Hırvatistan, İngiltere, Danimarka, İsveç.
Üye olmayıp Euro kullanan: Karadağ, Kosova

146
Kaynakça
• Melih Özsöz, 2014 Avrupa Parlamentosu
Seçimlerinin İlkleri, Enleri, Aşırıları, Kazananları Ve
Kaybedenleri, İKV Değerlendirme Notu, Haziran
2014.
• Ayhan Kaya ed., Avrupa Birliği'ne Giriş - Tarih,
Kurumları ve Politikalar, Istanbul: İstanbul Bilgi
Üniversitesi Yayınları, 2. Baskı, 2014.
• Haluk Özdemir, Avrupa Mantığı:Avrupa
Bütünleşmesinin Teori ve Dinamikleri, İkinci Baskı,
İstanbul:Boğaziçi Üniversitesi Yayınevi, 2015.
147
Avrupa Birliği ve Genişleme
Politikası
Neden Genişler?
• Ekonomik Sebepler
• Siyasi Sebepler
• Kültürel Sebepler

149
Kim Üye olabilir?

‘Any European State which respects the principles set


out in Article 6(1) may apply to become a member of
the Union’ (Art. 49 EUT)

‘The Union is founded on the principles of liberty,


democracy, respect for human rights and
fundamental freedoms, and the rule of law,
principles which are common to the Member States’
(Art. 6 [1] EUT)

150
Genişlemenin Olumlu Etkileri
• Genişleme AB’nin elindeki önemli ve en etkili
diplomatik enstrümanlardan bir tanesidir.
• AB, genişlemeyle birlikte hem bölgesel hem de
uluslararası olarak etkinliğini artırıyor.
• Yeni Pazar alanları yaratılıyor.
• Üye olan ülkeler için ortak standartlar
getiriliyor.
• Avrupa değerleri yayılmış oluyor.
151
Genişlemenin Olumsuz Etkileri
• Derinleşme vs. Genişleme: Genişleme derinleşmeyi
olumsuz mu etkiliyor?
• AB yeni üyelerle birlikte daha çeşitli ve farklılıkların
çoğaldığı bir topluluk haline geliyor.
• Karar alma süreci daha karmaşık hale geliyor.
• Yeni üye ülkelerden eski üyelere işçi ve göçmen
hareketliliği çok fazla oluyor.
• Genişleme politikası AB için ciddi bir külfet yaratıyor.
• Ayrıca yeni üye ülkeler Tarım politikası ve yapısal fonlar
üzerinde ciddi bir baskı oluşturuyor.
• Genişleme politikasının sonu var mı?

152
Üyelik perspektifini etkileyen faktörler
• Aday ülkenin rejimi ve siyasal kültürünün AB’ye benzer olması
• Üyeliğin gerçekleşme olasılığının yüksek olması
• Üyeliğin aday ülke için ciddi getirileri olması
• AB’nin aday ülke konusundaki politikalarının ve söylemlerinin tutarlı
olması. AB’nin adil, samimi ve kararlı davranıyor olması.
• AB içinde aday ülkeyi veto edecek ülkelerin sayısının azlığı. AB üye
ülkelerinin birlikte hareket etmeleri.
• AB normları, değerleri ve kurallarının aday ülke tarafından meşru
görülmesi.
• AB normları, değerleri ve kurallarının aday ülkenin iç ve dış sorunları
için çözüm üretebilecek olması.
• Aday ülke ile AB arasında asimetrik ilişkilerin AB lehinde olması
• AB’nin aday ülkenin üyelik sürecini askıya alma tehdidinin
gerçekleştirilebilir olması

153
Nasıl Yeni Üye Kabul Edilir?
• Avrupa Konseyi’ne başvuru yapılır.
• Avrupa Konseyi, Avrupa Komisyonu’nun görüşünü ister.
(Avis)
• Kopenhag Kriterlerini yerine getirdiği düşünülen ülkeye
Avrupa Konseyi’nin oybirliğiyle aldığı kararla adaylık statüsü
verilir.
• Katılım Ortaklığı Belgesi yayınlanır. Aday ülkeler için
hazırlanan ve bir tür yol haritası olan bu belgede üyelik için
alınması gereken önlemler, siyasi ve ekonomik kriterler ile
AB müktesebatına uyum başlıkları altında (mevcut durum
itibarıyla 35 fasıl) kısa ve orta vadeli öncelikler olarak
sıralanır. Ayrıca söz konusu belgede AB Mali Yardımlarına
ilişkin hususlar da yer alır.
• Aday ülke Ulusal Programını oluşturur.
• Avrupa Konseyi’nin aldığı kararla müzakareler başlar.
154
Müzakere Süreci
• Müzakere çerçeve belgesi (Negotiations Framework)
hazırlanır.
• Müzakereler, Avrupa Komisyonu’nun Genişlemeden sorumlu
komiseri ve ona bağlı genel müdürlükler ve COREPER
tarafından yürütülür.
• Komisyon süreci izler ve yıllık ilerleme raporları (progress
reports) yayınlar.
• Müzakereler, sürecin ilk aşaması olan "tarama" ile başlar.
Tarama döneminde esas olarak, AB müktesebatı kapsamındaki
mevzuat hakkında bilgi verilmekte, AB müktesebatı ile aday
ülke mevzuatı arasındaki farklılıklar belirlenmekte ve uyum
sürecinin çok genel bir takvimi ve bu süreçte karşılaşılacak
muhtemel sorunlar saptanmaya çalışılmaktadır.
155
Müzakere Süreci
• Müzakereler hükümetlerarasıdır ve take it or leave it
prensibine göre devam eder.
• Müzakere edilen aslında neyin kabul edilceği değil ne
zaman ve nasıl kabul edileceğidir. Özellikle bazı müzakere
başlıklarında (enerji, çevre, sosyal politika) AB
Müktesebatına uyumun ekonomik, sosyal ve siyasi sorunlar
yarattığı durumlarda geçiş dönemi ya da geçici derogasyon
talep edilebilir; ancak talebi somut gerekçelere
dayandırmak gerekmektedir.
• Müzakereler sürecinde her başlık oybirliği ile açılır ve
oybirliği ile kapatılır. Müzakerelerin sonunda Katılım
Antlaşması (Accession Treaty) imzalanır ve tüm üye
ülkelerin ve AP’nin onayı alınınca yürürlüğe girer.

156
Kopenhag Kriterleri (1993)
• Siyasi Kriterler:
– hukukun üstünlüğü, insan hakları ve azınlıklara saygı ve demokrasiyi garanti
altına alan kurumsal istikrar
• Ekonomik kriterler:
– İşleyen ve rekabetçi pazar ekonomisi ve bunu gerektiren ekonomik kurumlar
• Müktesebatla ilgili kriterler:
– Ulusal hukukun AB müktesebatına uygun hale getirilmesi ve AB’nin
amaçlarına uygun hareket etmesi
– Aday ülkenin, AB müktesebatının tümünü benimsemek için gerekli kanun,
yönetmelik vb. mevzuatı çıkarması yeterli değildir. 1995 Madrid Zirve sonuçları
çerçevesinde, yayımlanan mevzuatı en etkin şekilde uygulamak için, gerekli
"adli ve idari" kapasiteyi de oluşturması gerekmektedir.
• Entegrasyon Kapasitesi (Integration/Absorption Capacity):
– AB’nin yeni üye ülkenin getirebileceği külfetleri karşılayabilecek güce sahip
olması

157
Genişlemenin Safhaları
• İngiltere, Danimarka, İrlanda (1973)
• Yunanistan (1981), İspanya ve Portekiz (1986)
• Avusturya, İsveç ve Finlandiya (1995)
• 10 yeni üye ülkenin kabulü (2004 Genişlemesi)
• Bulgaristan ve Romanya (2007)
• Hırvatistan (2013)
• Türkiye, Karadağ, Sırbistan, Arnavutluk ve
Makedonya aday ülkeler
• 2014 yılında Ukrayna, Moldova ve Gürcistan ile
Ortaklık Antlaşmaları imzalandı.
158
159
1973 Genişlemesi
• Birleşik Krallık 1961’de ilk başvurusunu yaptı. Ancak Fransa
tarafından reddedildi. Fransa’nın veto etmesinin sebepleri:
– Tarım politikası
– De Gaulle’ün İngiltere’yi rakip ve truva atı olarak görmül olması
• Birleşik Krallık, 1967’de tekrar başvurdu. 1973’te üye oldu.
• Bu üç ülkenin üyelik başvurularının temel sebebi ekonomidir.
• İrlanda’nın üyelikleri Birleşik Krallığın üyeliğiyle doğrudan
ilişkilidir.
• İrlanda İngiltere’ye olan bağımlılığını azaltmak için AT’ye girmek
istedi.
• Danimarka ise Norveç ve Birleşik Krallık başvurduğu için
başvurmuş ancak İrlanda’ya göre daha euroskeptik bir duruşa
sahiptir.
• Norveç’in başvurusu Norveç halkı tarafından referandumda
reddedildi.

160
Güney Avrupa Genişlemesi
• Yunanistan 1959’da ortaklık başvurusu yaptı. 1975’te
üyelik başvurusu yaptı ve 1981’de üyeliğe kabul edildi.
• İspanya ve Portekiz 1977’de üyelik başvurusu yaptı ve
1986’da üye oldular.
• Bu üç ülkede diktatörlükle yönetiliyordu. Üyelik
başvuruları aslında diktatörlükten demokrasiye geçiş
için bir araç olarak görüldü.
• AT üyeliği siyasi istikrar, demokrasi ve ekonomik
kalkınma demekti.
• AT üye ülkelerin çekinceler ise bu üç ülkenin ekonomik
olarak geri kalmış olmaları ve çok büyük ekonomik
külfet getirecek olmalarıdır.
• Üç ülkenin toplam nüfusları diğer ülkelerin toplam
nüfuslarının %20’sidir.

161
1995 Genişlemesi
• Soğuk Savaş’ın bitmesiyle birlikte Avusturya, İsveç ve
Finlandiya gibi ülkeler Soğuk Savaş boyunca
sürdürdükleri tarafsızlık politikasından vazgeçtiler.
Ancak NATO üyeliği yerine AB üyeliğini tercih ettiler.
• Avusturya, ekonomik sebeplerden dolayı başvuru yaptı.
• İsveç, kendi refah devletinin zayıflamaya başladığını
düşündüğü için başvuru yaptı.
• Finlandiya ise Sovyetlerin çökmesinin yarattığı
ekonomik sorunları AB üyeliğiyle gidermek istediği ve
İsveç başvurduğu için başvuru yaptı.
• Norveç’in başvurusu Norveç halkı tarafından
referandumda reddedildi.

162
2004-2007 Genişlemeleri
• Orta ve Doğu Avrupa ülkelerinin AB’ye entegre edilme
sürecidir. Aday ülkeler üyelik için motive olmuşlardı. Ancak AB
ilk başta üyelikten yana değildi.
• Bu ülkeler için AB hem siyasi hem de ekonomik çıpa vazifesi
görmektedir.
• AB’nin Kopenhag kriterleri Doğu Avrupa ülkeleri için ortaya
atılmıştır.
• 1994-1996 yılları arasında 10 ülke üyelik başvurularını yaptı.
• 1998’de Polonya, Macaristan, Estonya Slovakya, Çek
Cumhuriyeti ve Kıbrıs ile müzakereler başladı.
• Diğer ülkelerle müzakereler ise 2000 yılında başladı.
• Bulgaristan ve Romanya hariç 10 ülke 2004 yılında üyeliğe
kabul edildiler.

163
2004 ve 2007 Genişlemeleri
Country Europe Europe Official
Agreement signed Agreement came application for
into force EU Membership

Bulgaria March 1993 February 1995 December 1995


Czech Rep. October 1993 February 1995 January 1996
Estonia June 1995 February 1998 November 1995
Hungary December 1991 February 1994 March 1994
Latvia June 1995 February 1998 October 1995
Lithuania June 1995 February 1998 December 1995
Poland December 1991 February 1994 April 1994
Romania February 1993 February 1995 June 1995
Slovakia October 1993 February 1995 June 1995
Slovenia June 1996 February 1999 June 1996

Country Association Association Official


Agreement signed Agreement came application for
into force EU Membership

Turkey September 1963 December 1964 14 April 1987


Malta December 1970 April 1971 16 July 1990
Cyprus December 1972 June 1973 3 July 1990

164
2004-2007 Genişlemesinin Sebepleri
• Pazar ekonomisini Doğu Bloku ülkelerine yaymak
• Liberal demokrasiyi Doğu bloku ülkelerine
yaymak
• Batı ve Doğu Avrupa’yı birleştirmek
• AB’nin etkisini Doğu Avrupa’ya yaymak (EU’s
Ostpolitik)
• AB’nin ihtiyacı olduğu yeni pazar ve işgücünü
karşılamak
• AB’yi dünya ve bölge politikalarında daha güçlü
hale getirmek

165
2004-2007 Genişlemeleri
• Bu adayların farklı kültürler ve siyasal rejimlerden gelmiş
olmaları müzakere sürecini hem de müzakere sonrası geçiş
sürecinin sancılı olmasına sebep olmuştur.
• AB’nin kurumsal yapısı ve karar alma sürecinde değişiklilere
sebep olmuştur.
• 2003’teki Irak Savaşı’nda yeni üyelerin eski üyelere karşı tavır
aldıkları ve Amerika’yı destekledikleri görülür. Bu da özellikle
dış politika alanında Topluluk düzeyinde karar almanın
zorlaştığının bir göstergesidir.

166
AB Üyeliği için halk desteği

167
Source: http://www.pewglobal.org/2009/11/02/chapter-9-rating-the-eu-and-nato/
168
Source: http://www.pewglobal.org/2009/11/02/chapter-9-rating-the-eu-and-nato/
169
170
Üyelikten Çıkma
• Lizbon Antlaşması ile üyelikten çıkma şartları
belirlendi. Buna göre
– AB’den ayrılmak isteyen bir ülke ile ayrılmanın getirdiği
sorumlulukları içeren bir anlaşma yapılıyor. Bu
anlaşma Avrupa Konseyince nitelikli oyçokluğuyla
kabul ediliyor ve AP tarafından onaylanıyor.
– Üyelikten ayrılan bir ülke veya üye olan bir devletten
ayrılıp yeni bağımsız olan bir ülke üye olmak için tekrar
üyelik müzakerelerini gerçekleştirmek zorundadır.

171
Üyeliğin askıya alınması
• Avrupa Birliği’nin temel prensiplerini ihlal
eden üye devletlerin Konsey’deki oy haklarının
kullanımı askıya alınabilir. (Article 7 of the
Treaty on European Union)
• 1/3 üye ülkenin veya Komisyon veya
Parlamentonun teklifiyle Konsey 4/5 çoğunluk
ve Parlamentonun onayıyla üyeliği askıya
alabilir.

172
Türkiye-AB İlişkileri
Türkiye-AET İlişkileri
• 31 Temmuz 1959 tarihinde Menderes
Hükümeti tarafından ortaklık başvurusu
yapılmıştır.
• Roma Antlaşmasının 238.maddesine
dayanarak Yunanistan’dan sonra Türkiye
AET’ye başvurmuştur.

174
Türkiye neden AET ile ortaklık
anlaşması imzalamak istedi?
1) İdeolojik neden= Batıcılık ilkesi

2) Ekonomik neden= AET can simidi olarak görüldü. AET ülkeleri


Türkiye’nin en çok ticaret yaptığı ülkeler. Ayrıca Türkiye üzerinden
AET ülkelerindeki firmaların Ortadoğu ülkeleriyle de ticari ilişkiler
kurabileceği düşünüldü.

• Batılılaşma ve ekonomik kalkınma hedefleri Türk politikacıları


için iki temel hedefti ve bunlara Batıyla iyi ilişkiler kurarak
ulaşmak istediler.

• İlk başta AET’ye başvuru kapitulasyonların diriltilmesi olarak


görüldü. Ayrıca ABD ile ilişkileri zedeleyebileceği kaygısı vardı.
175
3) Stratejik neden= Yunanistan üyelik başvurusu yaptı.
a. Yunanistan ve Türkiye arasındaki siyasi rekabet
(Yunanistan eğer AET’ye kabul edilirse Türkiye’nin üye
olmadığı bir kurumu Türkiye alehine kullanabilir ve ayrıca
Yunanistan’ın NATO’daki önemi daha da artabilirdi.
b. Yunanistan ve Türkiye arasındaki ekonomik
rekabet (ihraç ürünlerinin aynı olması)
c. Türk politikacılarına göre aynı NATO’da olduğu
gibi Yunanistan ve Türkiye eğer üye alınacaksa birlikte
alınacaklardı ve Türkiye bu fırsatı kaçırmak istemedi.

176
AET’nin Türkiye’ye bakışı nasıldı?
1) Toplumsal düzeyde farklılıklar vardı ve bunlar sürekli dile getiriliyordu.

2) Ancak bu farklılıklar ve Türk kültürünü dışlayan yaklaşım siyasal alanda


yerini Türkiye’yi SSCB karşısında Batıyla işbirliği içinde olan demokratik bir ülke
olarak gören yaklaşıma bırakmıştı. Avrupalılar Türkiye’yi Batılı olmasa da
Batı’nın yanında görüyordu.

3) Ekonomik olarak Türkiye sanayisi zayıf/rekabetçi olmayan bir tarım ülkesi


olarak görülüyor. Türkiye’nin kalkınma potansiyeline vurgu yapılıyor fakat AET
üyeliği ekonomik olarak riskli görülüyor.

4) AET ülkeleri Yunanistan’ı alırken Türkiye’yi dışarda bırakmanın adaletsiz


olacağını düşündü. İki ülkeyi ne hemen kabul etmek ne de reddetmek
istiyorlardı. Kabul etmek istemiyorlardı çünkü iki ülkenin de ekonomileri
sorunluydu. Reddetmek istemiyorlardı çünkü bu iki ülkenin İngiltere’nin
kurduğu EFTA’ya katılmasını istemiyordu.
177
1960-1963 arasında ilişkiler
1) Darbenin ilişkilere olumsuz etkisi
2) Yeni hükümetin tam olarak ne istediğini bilmemesi. İlk başta ilişkilerin sadece
ekonomik olarak görülmesi ve Maliye bakanligi’na bırakılmış olması.
3) Yunanistan’ın önplana çıkması (1961’de Ortalık anlaşmasını imzalayacak)
4) Türkiye Yunanistan’in yaptığı antlaşmanın aynısının yapılmasını istiyordu. AET üyeleri
ise Yunanistan’a verilen tavizlerin Turkiye’ye verilemeyeceğini Turkiye’nin nüfusunun
çok daha fazla olduğunu ve AET ülkeleri için ciddi yük oluşturabileceğini.
5) Fransa’nin yeni üye kabul etmemek istemesi buna karşın Federal Almanya’nin
Turkiye’ye olan desteği
6) İnönü hükümetinin AET’yi Turkiye’nin Batılı yönünü destekleyen bir faktör olarak
görmesi.

178
Ankara Anlaşması (1963)
• Ankara Anlaşması 12 Eylül 1963’te imzalandı, 1 Aralık 1964’te
yürürlüğe girdi.
• Bu Anlaşma ile Türkiye’nin AB’ye üye olabileceği teyit edilmiş
olundu.
• 28.madde ‘Anlaşmadan doğan yükümlülüklerin tümünün Türkiye
tarafından üstlenilebileceğini gösterdiğinde taraflar Türkiye’nin
AB’ye katılma imkanını inceler’ demektedir.
• Anlaşma üç aşamalı bir süreci öngörmektedir:
– Hazırlık dönemi (5 yıl sürecekti 9 yıl sürdü. AET’nin tek taraflı verdiği
tavizlerle Türkiye’yi geçiş sürecine hazırlamak)
– Katma Protokolle şekillenmiş geçiş dönemi (GB’nin kurulması
Türkiye’nin yapması gerekenleri içerir. 12 yıl normal süre 22 yıla
uzatılabilir.)
– Son dönem (Gümrük Birliği’nin hayata geçmesi)

179
Ortaklık Konseyi
• Ankara Anlaşmasıyla kurulmuştur.
• Bakanlar ve büyükelçiler düzeyinde toplanır.
• Ortaklık Konseyi karar alma organıdır.
• Türkiye ve AB eşit olarak temsil edilir ve
kararlar oybirliği ile alınır.

180
1963-1980 arasında ilişkiler
• Batılılaşma ve ekonomik kalkınma arasındaki gerilim
1960ların sonu ve 1970lerin başındaki sorunlarla birlikte
daha fazla dile getirilmeye başlandı.
– Yükselen ekonomik bağımlılık söylemi
– 1973’te Katma Protokol AT ile Türkiye arasında imzalandı ve
hedefi gümrük tarifelerini düşürmek ve 22 yıllık süre içinde
Gümrük birliğini kurmaktı.
– Ama Gümrük birliği fikri hem politikacılar hem de sanayiciler
tarafından olumlu karşılanmadı.
– 1973 petrol krizi, enflasyonun ve dış ticaret açığının artması hem
sanayicileri hem de politikacıları Gümrük birliği fikrinden
uzaklaştırdı.
– DPT ve Dışişleri arasındaki görüş ayrılığı.
– 1978 yılında Bülent Ecevit AT ile ilişkileri dondurma kararı aldı.

181
Katma Protokol (1973)
• 20 Kasım 1970’de imzalanmış ve 1 Ocak 1973’te
yürürlüğü girmiştir.
• Malların serbest dolaşımının sağlanabilmesi için bir
takvim oluşturur
• Sanayi ürünlerinde GB’yi öngörür.
• Türkiye’nin Ortak Tarım Politikası uygulamalarına
yaklaşmasını hedefler.
• Kişilerin, hizmetlerin ve sermayenin serbest dolaşımı
hakkında ilkeler içerir.
• Katma Protokol gümrük vergilerinin kaldırılmasını ve
ortak gümrük tarifelerine uyum şartlarını içerir.

182
1980 Darbesi Sonrası Sorunlar
• 1980 askeri darbesiyle birlikte AT-Türkiye
ilişkilerinde insan hakları ve demokratikleşme
gündemin üst sıralarına yükseldi.
• AT’ye göre demokrasi üyelik için olmazsa
olmaz koşul haline gelmişti.
• Türk politikacıları ise bu söylemi içişlerine
karışma olarak kabullenmek istemediler.
• Böylece iki taraf arasında görüş ayrılığı
belirginleşti.
183
Üyelik Başvurusu
• 14 Nisan 1987 yılında Turgut Özal döneminde
tam üyelik başvurusu yapıldı.
– Üyelik başvurusunun yapılmasının sebepleri
• Yabancı sermaye ihtiyacı
• AT ile ticari ilişkileri geliştirmek
• Avrupa’dan teknoloji transferini sağlamak
• Türk Sanayicileri için Avrupa’daki şirketlerle ortaklık
yapma fırsatı doğacaktı.
• İstanbul ile Anadolu sanayicisi arasında görüş ayrılıkları
vardı.

184
• 14 Aralık 1989 tarihinde Avrupa Komisyonu görüşünü (avis) Avrupa
Konseyi’ne bildirdi.
– Komisyonun Türkiye’nin üyeliğini öngören ama belirsizlikleri ve sorunları
önplana çıkaran görüşü Türkiye içinde AB karşıtlığının yükselmesine sebep
oldu.
• 1989-1992 yılları arasında Türkiye’nin Avrupa’dan uzaklaştığını ve bölgesel
politikalarla daha çok ilgilendiğini söylenebilir.
• ABD ve Türkiye arasında bölgesel konularda fikirbirliği varken AB bu
konularda Türkiye’den farklı düşünüyordu.
• Türk yöneticiler Orta Doğu’da ve Orta Asya’da aktif rol alan bir Türkiye’nin
Avrupa Birliği için de önemli olacağını düşünmeye başladılar.

185
Soğuk Savaş Sonrası İlişkiler
• Soğuk Savaş süresince Türk politikacıları için
AB ile ABD eşdeğerdi.
• Soğuk Savaştan sonra ABD ve AB’nin
Türkiye’ye karşı tutumları değişti.
• Türkiye için de bölgesel politikalar ve etnik ve
dinsel kökenler dışpolitikasını belirleyen başat
faktörler haline geldi.

186
• Haziran 1990’da Avrupa Komisyonu Türkiye ile ilişkileri
geliştirmek için bir öneriler paketi (Matutes Paketi) sundu.
Yunanistan’ın vetosundan dolayı hayata geçirilmedi.
• AB-Türkiye Ortaklık Konseyi (Dışişleri Bakanlarından oluşan
bir kurul) 1992’de uzunca bir aradan sonra tekrar biraraya
geldi.
• Amaç 1964 Ortaklık Antlaşmasını tekrar hayata geçirmek ve
Gümrük Birliği’ni gerçekleştirmekti.
• 24-25 Şubat 1993 tarihinde GB ile teknik konular müzakere
edilmeye başlandı. 25-26 Mart 1993’te Komisyon ve Türkiye
arasında Yönlendirme Komitesi (Steering Committee)
toplantısı yapıldı.
• GB için mevzuat uyum çalışmaları DPT tarafından
yönetilmiştir.
• 8 Kasım 1993’te Brüksel’de yapılan Ortaklık Konseyi
toplantısında GB’nin 1995 yılında gerçekleştirilmesi niyeti
beyan edilmiştir.

187
Gümrük Birliği
• 19 Aralık 1994’te Yunanistan’ın vetosundan dolayı
GB gerçekleşememiş.
• 6 Mart 1995 tarihinde Ortaklık Konseyi Gümrük
Birliği kararı aldı. 13 Aralık 1995’te AP bu kararı
onayladı ve 1 Ocak 1996’tan itibaren GB hayata
geçti.
• Gümrük Birliği kararı Türk politikacıları için
üyeliğin başlangıcıyken Avrupalılar için asıl önemli
mesele Doğu Bloku ülkelerinin geleceğiydi ve
Türkiye’nin üyeliği konusunda hem Almanya hem
de Yunanistan karşı tavır almıştı.
188
• Muhalefette olan ANAP üyelik perspektifi
olmayan Gümrük Birliği kararına karşı çıkarken
iktardaki DYP-SHP koalisyonu Gümrük Birliği’ni
üyeliğin önünü açacak bir adım olarak
görüyordu.
• Gümrük Birliği ekonomik olarak Türkiye’ye
sorunlar çıkaracaktı.
• GB kararıyla birlikte Güney Kıbrıs’ın tam üyelik
kararı konusunda Türkiye’nin taviz verdiği
düşünüldü.

189
Lüksemburg Zirvesi (1997)
• 1997 Lüksemburg Zirvesi’nde Türkiye’ye adaylık verilmediği
için Türk hükümeti siyasi ilişkileri dondurma kararı aldı.
– Türkiye’ye göre AB adaletli davranmıyordu.
– Yunanistan’ın baskısıyla bu karar alındı.
– Kıbrıs’ın adaylığı Türkiye için kabul edilemezdi.
• Lüksemburg Zirvesi sonunda AB Türkiye’nin Avrupa
Konferansı’na katılması için önşartlar ileri sürdü:
– Yunanistan ve Türkiye arasında ilişkilerin düzelmesi
– Uyuşmazlıkların hukuki yöntemlerle çözülmesi
– İnsan ve azınlık haklarına saygı
– Kıbrıs Sorunun çözümünde BM gözetimdeki görüşmelere destek
verilmesi

190
Helsinki Zirvesi (1999)
• Türkiye’nin ‘diğer aday ülkelere uygulanan aynı kriterler
temelinde Birlik üyeliğine doğru ilerleyen aday devlet’
olduğunu AB bu zirvede açıkladı.
– Almanya’da Sosyal Demokrat koalisyonun kurulması
– Yunanistan’ın strateji değiştirip Türkiye’nin adaylığını
desteklemesi
• Yunanistan’ın PKK’ya desteğinin ifşa olması
• Türkiye ve Yunanistan’da yaşanan depremler
• Cem ve Papandreou’nun ikili ilişkileri
• ABD’nin iki ülke üzerindeki baskısı
– AB’nin Balkanlar’da istikrar için Yunanistan ve Türkiye’nin
çatışmaması gerektiğine inanıyordu.
– AGSP’nin gelişmesi için Türkiye’nin NATO’daki vetosunun
kalkması gerekiyordu.

191
Helsinki Zirvesi Kararları
• Adayların eşit statüye sahip olduğu,
• Adayların AB’nin amaç ve değerlerini benimsemesi ve
Kopenhag kriterlerini eksiksiz yerine getirmesi
gerektiği,
• Uluslararası uyuşmazlıkların BM anlaşması
çerçevesinde uluslararası yargıya gitmek de dahil olmak
üzere barışçı yöntemlerle çözümlenmesi gerektiği
• Kıbrıs sorununun çözümüne Türkiye’nin siyasi destek
vermesi (Kıbrıs tam üyelik için önkoşul mu yoksa
kolaylaştırıcı bir faktör mü?)
• Komşularla iyi ilişkiler kurulması gerektiği
vurgulanmıştır.

192
Brüksel Zirvesi (2004)
• 17 Aralık 2004 tarihindeki zirvede müzakerelerin
başlamasının taahhüdü verildi.
• 29 Temmuz’da Türkiye ek protokolü imzaladı fakat ek
deklarasyonla bu protokolün Kıbrıs Cumhuriyeti’ni tanıması
sonucu doğurmayacağını ilan etti. 21 Eylül’de AB bu ek
deklarasyonun hukuki olmadığına dair kendi görüşünü
yayınladı.
• 3 Ekim 2005 tarihinde müzakere çerçeve belgesi yayınlandı
ve fiili müzakereler tarama süreciyle başladı. Müzakerelerin
ilerleme koşulları:
– Kopenhag kriterlerinin uygulanması
– Ankara anlaşmasından doğan sorumlulukların yerine getirilmesi
– Ek protokolün onaylanması ve yürürlüğe konması
– Kıbrıs sorununun çözümüne destek verilmesi
– Kıbrıs Cumhuriyeti ile ilişkilerin normalleştirilmesi
193
2006 Zirvesi
• Zirve’de ek protokolün Kıbrıs için uygulanması
ilgili başlıkların açılması ve tüm diğer
başlıkların kapanması için önkoşul olarak kabul
edilmiştir. Bu başlıklar:
– Tarım ve kırsal kalkınma, malların serbest dolaşımı,
mal hizmetler, balıkçılık, ulaştırma, gümrük birliği
ve dış ilişkiler)
• Türkiye protokolün uygulanmasını KKTC’ye
uygulanan izolasyonun kalkmasına
endekslemiştir.
194
Negotiation chapters
Open Provisionally closed

Free Movement of Capital


Company Law
Intellectual Property Law
Information Society and Media
Food Safety, Veterinary & Phytosanitary Policy
Taxation
Statistics
Science and Research
Enterprise & Industrial Policy
Trans-European Networks
Environment
Consumer & Health Protection
Financial Control
Regional policy & coordination of structural instruments
Economic and Monetary Policy

195
Türkiye’nin Üyeliği Konusunda
Avrupalıların Fikirleri

196
Türkiye’de Kamuoyu Avrupa Birliği
üyeliği Hakkında ne düşünüyor?
• 2015 Eurobarometer Anketine göre

AB üyeliği iyi AB üyeliği kötü Ne iyi ne kötü

% 33 % 40 % 27

197

You might also like