Download as pptx, pdf, or txt
Download as pptx, pdf, or txt
You are on page 1of 28

KOMÜNİTE

EKOLOJİSİ
• ✔ İndikatör (gösterge) tür: Bir komünitedeki çevre
değişikliklerinden çok çabuk etkilenin türdür.
Örneğin, Alabalıklar temiz ve oksijeni bol sularda yaşar. Bir su
ekosisteminde alabalıkların çok olması o bölgenin temiz ve
oksijeni bol olduğunu gösterir. Denizanaları, kirli sularda
yaşarlar. Bir su ekosisteminde denizanalarının çoğalması o
bölgenin kirli olduğunu gösterir.
• ✔ Baskın (dominant) tür: Bir komünitede sayıca diğer
canlılardan daha fazla yani toplam biyokütlesi en fazla olan
türdür.
• Kilit taşı tür: Komüniteyi kontrol eden türdür. Kilit taşı türün, ortamdan
uzaklaştırılması komünitedeki diğer canlıları çok büyük ölçüde etkiler.
Örneğin, Bir deniz yıldızı türü bir çeşit midye ile beslenmektedir. Bu komüniteden
deniz yıldızının çıkartılması durumunda midyeler kontrolsüzce artar. Bunun
sonucunda sayısı .çok artan midyeler mercan kayalıklarına zarar verir.

• ✔ İstilacı tür: Doğal yaşam alanları olmayan bir komüniteye girerek burada
çoğalan türlerdir. İstila ettikleri komünitenin yapısını bozarlar.

• ✔ Ekoton: Komşu komüniteler arasındaki geçiş bölgeleridir. Bu bölgelerde


canlı çeşidi fazla olmasına rağmen rekabet nedeni ile canlı sayısı azdır.
KOMÜNİTELERDE
REKABET
• Ortamın sınırlı kaynakları için canlılarda görülen yarıştır.
Tür içi ya da türler arası rekabet olarak görülebilir.

• ✔ Tür içi rekabet; besin, yaşam alanı ve üreme için


görülürken; türler arası rekabet; besin ve yaşam alanı için
görülür. Türler arası rekabet üreme amacıyla
gerçekleşemez. Çünkü farklı türler arasında üreme
yapılmaz. Ayrıca beslenme şekli farklı olan türler
arasında besin için rekabet görülmez.
• Av – Avcı İlişkisi
Bir canlının başka bir canlıyı beslenme amaçlı
yakalamasına avlanma denir. Yenilen canlıya av,
yiyen canlıya ise avcı (predatör) denir. Bir canlı hem
av hem de avcı olabilir. Av bu durumdan zarar
görürken, avcı yarar görmektedir. Ancak bu durum
parazitlik değildir.
SİMBİYOTİK YAŞAM

✔ En az iki farklı türün beslenme amacı ile bir araya


gelerek oluşturdukları beslenme ilişkisidir.

✔ Mutualizm (+/+): Bir arada yaşayan türlerin her


ikisinin de bu ilişkiden yarar görmesi durumudur. Bu
canlılar birbirinden ayrıldıklarında yaşamaya devam
edebiliyorlarsa bu ilişkiye protokooperasyon (gevşek
mutualizm); edemiyorlarsa sıkı mutualizm denir.
• İnsanların bağırsağında yaşayan B ve K vitamini
üreten bakteriler ile insan arasındaki ilişki
mutualizmdir. İnsan bakterisayesinde sindirim,
bağışıklık gibi olayları gerçekleştirir. Bakteri ise
beslenir ve barınma sağlar.
• ✔ Kommensalizm (+/0): Bir arada yaşayan türlerden biri bu
ilişkiden yarar görmesi, diğerinin ise etkilenmediği durumdur.
Yani birlikteliği oluşturan canlılardan biri diğerine zarar
vermeden fayda sağlar.
Örneğin;
• Köpekbalığına tutunan küçük balıklar köpekbalığının
yiyeceklerinin artıklarından faydalanması. Bu durumun köpek
balığına fayda ya da zararı yoktur.
• Aslan ve kaplan gibi canlıların avlarının artıkları ile beslenen
çakallar.
• ✔ Parazitzm (+/-): Bir arada yaşayan türlerden
birinin bu iişkiden yarar, diğerinin ise zarar görmesi
durumudur. Virüsler, bakteriler, bazı amipler,
palzmodium ve mantarlar parazit olabilir. Ayrıca bazı
bitkiler ve hayvanlar da parazit olabilmektedir.
• Bitki Parazitleri: Bitkiler üzerinde beslenen
parazitlerdir. Kendileri de bitkidir. Yarı ve tam
parazit olmak üzere iki gruba ayrılır.
• Yarı parazitler: Üzerinde yaşadıkları bitkinin ksilemlerine
emeç yollayarak inorganik maddelerinden faydalanırlar.
Klorofil pigmentine sahip olduklarından fotosentez
yapabilirler. (Ökse otu)
• Tam parazitler: Üzerinde yaşadıkları bitkinin ksilem ve
floemine emeç yollayarak hem inorganik hem de organik
maddelerinden faydalanırlar. Klorofilleri olmadığından
fotosentez yapamazlar. Çok fazla çoğaldıklarında bitkinin
ölümüne neden olabilirler. (Canavar otu)
• Hayvan Parazitleri: Sindirilmiş besinlerin hazır olarak bulunduğu
vücut yapılarındaki besinlerle beslenirler. Ayrıca vektör
olabildiklerinden hastalıkları yayarak hastalıklara yol açarlar.
• İç (Endo) parazit: Hayvanların içinde yaşarlar. Kan ya da
bağırsak içerisinde bulunurlar. Sindirim sistemleri gelişmemiştir.
Üreme sistemleri ve tutunma organları iyi gelişmiştir. (Bağırsak
solucanı, tenya, karaciğer kelebeği…)
• Dış (Ekto) parazit: Vücudun dışına yerleşerek kan emerler.
Sindirim sistemleri gelişmiştir. (Bazı eklem bacaklılar…)
• ✔ Amensalizm (-/0): Canlılardan birinin
etkilenmediği diğerinin ise zarar gördüğü
birlikteliktir.
Örneğin;
• Ceviz ağacından yayılan kimyasal maddelerin
etrafındaki bitkilerin ölmesine neden olması
SÜKSESYON:
• Bir komünitede çeşitli faktörlerle baskın türün zamanla değişmesidir.
Süksesyon iki şekilde gerçekleşir.

• ✔ Birincil (Primer) Süksesyon: Toprağın hiç oluşmadığı, canlı


yaşamının bulunmadığı alanlarda görülen süksesyondur. Süksesyon
sonucunda komünitede bir denge oluşur. Buna klimaks denir. Çevre
şartlarında çok ciddi değişiklik olmadığı sürece klimaks devam eder.
Örneğin, buzulların erimesi sonucunda toprağın olmadığı kutup
bölgelerinde toprak oluşumu ile başlayan bu durum primer süksesyona
örnektir.
• İkincil (Sekonder) Süksesyon: İnsan müdahalesi,
aşırı otlatma ve yangın gibi nedenlerle toprak
yapısı bozulmadan komünitenin bozulması ile
görülen süksesyondur. Bu süksesyonda toprak
yapısı bozulmadığından toprak oluşumu
görülmeden diğer evreler aynı sıralama ile
gerçekleşir. Klimaksın sağlanmasıyla süksesyon
son bulur.
Popülasyon Ekolojisi
• ✔ Belirli bir alanda yaşayan aynı tür canlılar topluluğuna popülasyon
denir. Ekosistemin en küçük birimi popülasyondur.

• Popülasyonun Yoğunluğu: Popülasyondaki birim alan ya da birim


hacimdeki birey sayısıdır.

• Örnek: Bir bölgedeki metrekaredeki arpa sayısı.

• Popülasyon yoğunluğu göçler, doğum ve ölümden etkilenir. Bu


etkilenme yoğunluğu artırıp azaltabilir.
• ✔ Bir popülasyon içindeki birey sayısı sabit
değildir. Birey sayısı çeşitli faktörlerin etkisi ile
değişiklik gösterir. Bu faktörlere popülasyon
dinamikleri denir.
• Popülasyon Büyüklüğü: Popülasyonu oluşturan birey
sayısıdır. Doğum oranı, ölüm oranı ve göçler olmak üzere üç
temel etkenin kontrolünde değişir.

• ✔ Doğum oranı: Birim zamanda üreme yoluyla popülasyona


katılan birey sayısıdır.
• ✔ Ölüm oranı: Birim zamanda ölüm yoluyla popülasyondan
ayrılan birey sayısıdır.
• ✔ Göçler: İçine ve dışına olmak üzere iki şekilde gerçekleşir.
• Popülasyon Büyüklüğündeki Değişme = (Doğum +
İçe Göç) – (Ölüm + Dışa Göç)

• A = B --> Popülasyon Dengede


• A > B --> Popülasyon Büyür
• A < B --> Popülasyon Küçülür. Bu durum uzun
süre devam ederse popülasyon yok olabilir.
POPÜLASYON BÜYÜME
GRAFİKLERİ
• S Tipi Gelişme Grafiği: Çevresel sınırlamalar nedeniyle ölüm oranı artan,
doğum oranı azalan popülasyonlarda görülen grafiktir. Birey sayısı her
zaman geometrik olarak artmaz. Grafikte dört evre gözlenir.
• I. Kuruluş Evresi (Pozitif Artış): Çevreye alışma, yuva kurma gibi
nedenlerle çiftleşme oranı düşüktür.
• II. Logaritmik Artış Evresi (Geometrik): Üreme yaşına ulaşmış bireyler
fazladır. Doğum oranı yüksektir.
• III. Negatif Artış Evresi: Çevresel şartlar (rekabet, besin kıtlığı, hastalık)
nedeniyle popülasyonun artış hızı geriler.
• IV. Denge Evresi: Popülasyon dengelenmiş ve taşıma kapasitesine
ulaşmıştır.
S tipi gelişme grafiği
• J Tipi Gelişme Grafiği: Böceklerde ve bazı omurgasızlarda görülür.
Popülasyonda çevresel sınırlamalar olmadığında birey sayısı geometrik
olarak artar.
• ✔ Hızlı bir kuruluş evresi vardır. Denge evresi yoktur. Diğer evreleri S
tipiyle aynıdır.

• Taşıma kapasitesi: Çevre şartlarında ve habitatta değişiklik olmadığı
varsayılarak bir bölgede yaşayabilecek maksimum birey sayısıdır.
• ✔ Bir popülasyondaki birey sayısı taşıma kapasitesine yaklaştıkça çevre
direnci artış gösterir. Bu durum popülasyon büyüklüğünün belli sınırlar
arasında kalmasına neden olur.
J tipi gelişme grafiği
• Popülasyondaki Bireylerin Hayatta Kalma Eğrisi: Her popülasyon için hayatta
kalma eğrisi farklıdır. Bu durum canlının dayanıklılığı ve yaşam yerindeki diğer
faktörler ile alakalıdır. Aynı popülasyonun farklı yaşam koşullarındaki hayatta
kalma eğrisi de farklı olabilir.

• Tip I: Yavru ve erginlik döneminde hayatta kalma oranı yüksek canlıların
oluşturduğu popülasyondur. Ölüm oranı yaş ilerledikçe artmaktadır. Yavru
bakımı görülen ve az yavru oluşturan popülasyonlardır. Örnek: Memeli

• Tip II : Ölüm oranı her yaşta aynı olan popülasyondur.


• Örnek: Çok yıllık bitki, bazı kemirgenler, bazı omurgasızlar, bazı kuşlar ve
sürüngenler
• Tip III: Yavru dönemde hayatta kalma ihtimali
düşük olan popülasyondur. Yavrular ebeveynleri
tarafından korunmadığından ve yavrulama çok
fazla görüldüğünde hayatın erken yaşlarında daha
çok ölüm görülür.
• Örnek: Böcekler, pek çok deniz omurgasızı ve
balıklar
• Popülasyon Dalgalanmaları: Bir bölgeye popülasyon
yerleştikten ve dengeye ulaştıktan sonra birey
sayısındaki değişmeler devam eder. Bu değişikliklere
popülasyon dalgalanmaları denir.

• Popülasyon dalgalanmaları düzenli ya da düzensiz
olabilir. Düzensiz değişmeler önceden bilinemez.
Düzenli değişmeler mevsimsel veya birkaç yıllık
periyotlar halinde olabilir.
• Popülasyon Dağılımı: Bir popülasyonu oluşturan bireylerin belirli bir oranda
gösterdikleri yerleşme biçimidir.

• ✔ Kümeli Dağılım: En yaygın olan dağılım şeklidir. Çevre ihtiyaçlarına göre


kümelenme gözlenir. Örneğin; bitkiler gelişmenin daha iyi olacağı yerlerde kümelenirler.

• ✔ Düzenli Dağılım: Yaygın değildir. Örneğin; hayvanlar alan savunma davranışları


nedeniyle düzenli dağılım gösterir.

• ✔ Rastgele Dağılım: Popülasyondaki bireyler arasında etkileşim bulunmaz. Her birey


kendine en uygun ortamı seçer.
Popülasyon Yaş Dağılımı: Yaş dağılımı bireylerin üreme
özelliklerine göre yapılır.

• ✔ Genç Bireyler: Üreme olgunluğuna erişmemiş


bireylerdir.
• ✔ Ergin Bireyler: Üreme yeteneğindeki bireylerdir.
• ✔ Yaşlı Bireyler: Üreme yeteneğini kaybetmiş
bireylerdir.
• Popülasyondaki yaş dağılımlarının birey sayılarının yüzde olan
değerleriyle yaş piramitleri oluşturulur.

• ✔ Büyüyen Popülasyon: Genç birey sayısı daha fazladır. Geniş


tabanlı yaş piramidi görülür.
• ✔ Dengede Popülasyon: Farklı yaş gruplarının birey sayıları eşittir.
• ✔ Gerileyen Popülasyon: Yaşlı bireylerin sayısı genç bireylerin
sayısından fazladır. Dar tabanlı yaş piramidi görülür.

You might also like