Download as pptx, pdf, or txt
Download as pptx, pdf, or txt
You are on page 1of 21

AYDINLATMA VE ONAM

ALABILME

Dr. Öğr. Üyesi Gülsüm Önal


T.Ü. Tıp Fakültesi Tıp Tarihi ve Etik ABD
ÖĞRENİM HEDEFLERİ

1- Etik açıdan aydınlatılmış onamın ö neminin farkında olur


2 - Aydınlatılmış onamın temel unsurlarını sayabilir
3 - Aydınlatılmış onamın tarihsel gelişimini ve dayanaklarını açıklayabilir
4 - Aydınlatılmış onamın hekim hasta ilişkisi ve hasta haklarıyla bağlantısını
açıklayabilir
5 - Aydınlatılmış onamın hukuki ö neminin ve yasal dü zenlemelerin farkında olur
AYDINLATILMIŞ ONAMIN
UNSURLARI

Aydınlatmanın asıl amacı; hastaya kendisi hakkında karar verme


özgürlüğünü sağlamaktır. Onam’ın gerçekleşebilmesi için bazı temel
öğeler söz konusudur. Bu öğeler şunlardır:
 Yeterlik
 Bilgilendirilme
 Anlama
 Onaylama
 Yetkilendirme
ONAMIN ZAMANI?
Ne Zaman Alınmalı?

Aydınlatılmış onamın uygun olarak alınmasının en önemli


koşullarından biri hastaya aydınlatmadan sonra onam vermesi için
yeterli sürenin tanınmasıdır.
Hasta Hakları Avrupa Statüsü 'nün 4. maddesinde; kişinin bilmesi
gereken tüm bilgilerin, kişinin makul ve uygun bir değerlendirme
yapabilmesini sağlamak amacıyla işlemden en az 24 saat önce
verilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Bu süre içinde hasta kendi
geleceği hakkında sağlıklı bir şekilde düşünüp, ailesinden ve başka
hekimlerden görüş alabilecektir. Bu, özellikle acil olmayan cerrahi
uygulamalar için önemlidir. Ayaktan tedavilerde ise aydınlatmanın
tedavi gününde yapılması yeterli görülmektedir.
ONAMI KIM ALMALI?

Müdahaleyi uygulayacak hekim tarafından ya da müdahalenin


yürütülmesi sorumluluğunu alan hekim tarafından yapılması gerekir. Başka
bir hekimin aydınlatılmış onamı alması halinde, esas sorumlu hekim
aydınlatmanın uygun olarak yapıldığını kontrol etmelidir.
Hekim dışındaki sağlık personelinin tanı, tedavi vb. konularda hastayı
aydınlatma gibi bir yükümlülüğü yoktur, ancak kendi sorumluluklarındaki
işlemler için hastaya bilgi vermeleri gereklidir.
Hastaya uygulanacak tedavi ve müdahaleler farklı uzmanlık alanlarından
hekimler tarafından birlikte yapılacaksa, her bir uzmanlık alanındaki
hekimin hastayı ayrı ayrı kendi uygulaması hakkında bilgilendirmesi
gerektiği; ancak diğer alanları da kapsayan bilgilendirme yapılması halinde
tek bilgilendirmenin yeterli olacağı belirtilmektedir.
ONAMI KIM ALMALI?

Bir davada hasta tekrarlayan akut pankreatit nedeni ile gastroenteroloji


uzmanı tarafından Endoskopik retrograd kolanjiopankreatogra(ERCP)
amaçlı cerraha yönlendirmiştir. Hastanın doktoruna söylediği alerjik
reaksiyonu vardır ve işlem sonrası pankreas zararı gelişmiştir. Mahkeme bu
spesifik işlemi önermesi nedeni ile hastayı gastroenteroloji uzmanının
aydınlatması gerektiğine karar vermiştir.

Uygulamada bazen kliniklerdeki yoğunluk nedeniyle hastadan aydınlatılmış


onam alma görevi ilk yıl asistanlarına bırakılmaktadır. Yapılan bir çalışmada;
ilk yıl asistanlarının hastaya, uygulanacak tedavinin riskleri, yararları ve
tedavi seçenekleri hakkında yeterli düzeyde bilgi veremedikleri
gösterilmiştir. Aydınlatmanın şartlar elverdiği ölçüde müdahaleyi yapacak
hekim ya da uzmanlık alanında tecrübesi olan hekim tarafından yapılması
daha uygundur.
ONAMI KIMDEN ALMALI?

Hasta Hakları Yönetmeliği'nin 18. maddesinde


'Hastanın kendisinin bilgilendirilmesi esastır. Hastanın kendisi yerine bir
başkasının bilgilendirilmesini talep etmesi halinde, bu talep kişinin imzası ile
yazılı olarak kayıt altına alınmak kaydıyla sadece bilgilendirilmesi istenilen
kişilere bilgi verilir. Hasta, aynı şikayeti ile ilgili olarak bir başka hekimden
de sağlık durumu hakkında ikinci bir görüş almayı talep edebilir'.
denilmektedir. Hasta Hakları Yönetmeliği'nin 24. maddesinde
Çocuklar için, “Tıbbi müdahalelerde hastanın rızası gerekir. Hasta küçük
veya
mahcur ise velisinden veya vasisinden izin alınır. Hastanın, velisinin veya
vasisinin olmadığı veya hazır bulunamadığı veya hastanın ifade gücünün
olmadığı hallerde, bu şart aranmaz.” denilmektedir.
ONAMI KIMDEN ALMALI?

Çocuğun velayet hakkı, evli olan çiftlerde anne ve babaya, evlat edinme
durumunda ise evlat edinene tanınmıştır. Yakın akraba bile olsa bu sayılanlar
dışında kalan kişiler velayet hakkına sahip değildir.
Vasi tayininde ülkemizde mahkemeler vasi tayinini genellikle 1. derece
akrabalar arasından seçmekte, akraba olmaması halinde ise kişinin avukatına
veya tüzel kişiliklere verme eğilimindedir. Anne ve babanın boşanmış
olması durumunda onam verme yetkisi mahkemenin velayet hakkı tanıdığı
kişiye aittir.
Yasal temsilcisinin izni olsa bile çocuğun da aydınlatma sürecine katılması
çok önemlidir. HH Y 24. maddesinde 'Kanuni temsilcinin rızasının yeterli
olduğu hallerde dahi, anlatılanları anlayabilecekleri ölçüde, küçük veya
kısıtlı olan hastanın dinlenmesi suretiyle mümkün olduğu kadar
bilgilendirme sürecine ve tedavisi ile ilgili alınacak kararlara katılımı
sağlanır' denilmektedir.
BILGILENDIRILME

• Karar verme yetisine sahip hasta (veya hukuki temsilcisi, ya da


hastanın bilgisi dahilindeki yakını) hastanın tıbbi durumu hakkında tam
olarak bilgilendirilme hakkına sahiptir.
• Temel amaç hastaya bilgi vermek ve bu bilgiyi anlamasını sağlamaktır.
Bu nedenle form imzalatılmasından önce yapılması gereken, hastanın
kendi kültürüne ve eğitim düzeyine uygun biçimde bilgilendirilmesinin
sağlanmasıdır.
• Ayrıca hastanın verilen bilgileri anlamasının sağlanması ve
anladığının denetlenmesi gerekir.
• Tipik tehlike: tıp bilimi ve deneyimlerine göre yapılan müdahale ile
ortaya çıkabileceği tahmin edilen tehlikelerdir ve hekim, bu nitelikteki
tehlikeler konusunda hastayı aydınlatmak zorundadır. Ancak nadir
olarak ortaya çıkan tehlikeler için bu yükümü yoktur.
BILGILENDIRILMENIN KAPSAMI

Somut olaya göre değişebileceğinden bağlayıcı bir genel kural getirmek zordur. HHY 15.
Maddesi Bilgilendirmenin Kapsamı: Hastaya;
a)Hastalığın muhtemel sebepleri ve nasıl seyredeceği,
b) Tıbbi müdahalenin kim tarafından nerede, ne şekilde ve nasıl yapılacağı ile tahmini
süresi,
c) Diğer tanı ve tedavi seçenekleri ve bu seçeneklerin getireceği fayda ve riskler ile
hastanın sağlığı üzerindeki muhtemel etkileri,
ç) Muhtemel komplikasyonları,
d) Reddetme durumunda ortaya çıkabilecek muhtemel fayda ve riskleri,
e) Kullanılacak ilaçların önemli özellikleri,
f) Sağlığı için kritik olan yaşam tarzı önerileri,
g) Gerektiğinde aynı konuda tıbbî yardıma nasıl ulaşabileceği,
hususlarında bilgi verilir.”
BILGI VERILMESI GEREKMEYEN HALLER

• HHY Madde 19: Bilgi Verilmesi Caiz Olmayan ve Tedbir Alınması


Gerekli Haller: hastanın manevi yapısına fena tesir yapmak suretiyle
hastalığın artmak ihtimalinin bulunması ve hastalığın seyrinin ve
sonucunun vahim görülmesi hallerinde teşhisin saklanmasının uygun
bulunduğu, hastaya ve yakınlarına hastanın sağlık durumu hakkında bilgi
verilmesinin bu şartlarda hekimin takdirinde olduğu düzenlenmiştir.
• Tıbbi Deontoloji Nizamnamesi 14. Madde de benzeri düzenleme bulunur.
ANLAMA

• Tıbbi terminolojiye yabancı, sağlık alanı dışındaki hasta için verilen tıbbi
açıklamayı anlamanın zor olduğu açıktır.
• Açıklamanın bilimsel, terminolojik bir üslupla değil, hastanın anlayacağı
tarzda yapılması gerekir.
• Bilgi, mümkün olduğunca sade şekilde, tereddüt ve şüpheye yer verilmeden,
hastanın sosyal ve kültürel düzeyine uygun olarak anlayabileceği şekilde verilir.
• Klinik ortamda, örneğin yoğun bakım birimlerinde sakinleştirici almış hastaların,
bazen, açıklananları anlayıp anlamadığını kestirmek güçtür. Bu hallerde, verilen
cevapların ya da sorulan soruların tutarlı ve anlamlı olup olmadığına bakmak,
mümkün olduğu kadar açık, net, anlaşılır ifadeler, gerektiğinde şekil
kullanmak önemli ölçütlerdir.
ONAYLAMA

• Onaylama, (onam, kabul, rıza) hiçbir baskı altında kalmadan,


gönüllülükle hastanın tercihini belirtmesidir.
• Kendi değerleri ışığında önerilen seçenekler üzerinde düşünüp
taşınarak verdiği kararın ifadesidir.
• Bazen sağlık çalışanları, hastaların baskı altında kaldıkları durumlarla
karşılaşabilirler. Örneğin maddi çıkar veya diğer beklenti ve kaygılarla
aile üyelerinin hasta üzerinde baskı yapmalarına tanık olabilirler. Bu
durumlarda, gerçek arzusunu ifade etme konusunda hastaya destek
olunmalıdır.
YETKILENDIRME

• Bir eylem, ancak, birey kendisi üzerinde bunun yapılmasına rıza


gösterip, uygun bulur ve uygulayıcıya yetki verirse yasaldır.
• Bu yetkinin verilmesi öncelikle hasta, ya da vakanın özelliğine göre
yasal temsilcisidir.
• Bu yetkilendirme hasta (birey) tarafından okunarak imzalanmış bir
onam (kabul, rıza) formu ile verilir.
• Doğal olarak belli bir olaya, spesifik vakaya ilişkindir..
ONAM YETERLILIĞININ OLMAMASI

• Seçim yapma olanağı sağlandığı halde doğru seçimler yapma


özgürlüğüne sahip olamamak onam yeterliğinin olmaması anlamına
gelir. Geleneksel olarak bu tanım altında kabul edilen gruplar şunlardır:

Öğrenme zorluğu olanlar


Akıl hastaları
Çocuklar
Yaşlılar
Bilinç bozukluğu yaşayanlar – Koma
ONAM YETERLILIĞI OLMAYAN
KIŞILERIN KORUNMASI

Biyotıp Sözleşmesi Madde 6


• Onam verme yeteneği bulunmayan bir kimse üzerinde tıbbî müdahale,
sadece onun doğrudan yararı için yapılabilir.
• Çocukta; küçüğün görüşü, yaşı ve olgunluk derecesiyle orantılı bir
şekilde, gittikçe daha belirleyici bir etken olarak göz önüne alınacaktır.
• Akıl hastalığı, bir hastalık veya benzer nedenlerde; ilgili kişi mümkün
olduğu ölçüde izin verme sürecine katılacaktır. Ciddî nitelikli bir akıl
hastalığı olan kişi, yalnızca böyle bir tedavi yapılmadığı takdirde
sağlığına ciddî bir zarar gelmesinin muhtemel olduğu durumlarda,
onamı olmaksızın, akıl hastalığının tedavi edilmesini amaçlayan bir
müdahaleye tâbi tutulabilir.
ACIL DURUMLARDA AYDINLATILMIŞ
ONAM

Kanuni temsilciden veya mahkemeden izin alınması zaman gerektirecek ve hastaya acil girişimde
bulunulmadığı takdirde hayatı ya da hayati organlarından biri tehdit altına girecekse izin şartı
aranmamaktadır (Örneğin sarhoş, bilinci kapalı komadaki hastalar) Yaşam kurtarıcı merkezli istisnalar
dışında da, hastanın kendisi için karar veremediği durumda hekimin hastanın yararı ile çocuklarda çocuğun
üstün yararını gözetecek şekilde acil müdahalede bulunabilir.
HH Y 24. Madde: 'Hastanın rızasının alınamadığı hayati tehlikesinin bulunduğu ve bilincinin kapalı
olduğu acil durumlar ile hastanın bir organının kaybına veya fonksiyonunu ifa edemez hale gelmesine yol
açacak durumun varlığı halinde, hastaya tıbbi müdahalede bulunmak rızaya bağlı değildir. Bu durumda
hastaya gerekli tıbbi müdahale yapılarak durum kayıt altına alınır. Ancak bu durumda, mümkünse
hastanın orada bulunan yakını veya kanuni temsilcisi; mümkün olmadığı takdirde de tıbbi müdahale
sonrasında hastanın yakını veya kanuni temsilcisi bilgilendirilir. Ancak hastanın bilinci açıldıktan
sonraki tıbbi müdahaleler için hastanın yeterliği ve ifade edebilme gücüne bağlı olarak rıza işlemlerine
başvurulur.'
ONAMLA ILGILI ÇALIŞMALAR

Sağlık çalışanları üzerinde yapılan bir çalışmada, sağlık profesyonellerinin %47,6'sı onamın doğru
uygulandığına kısmen katılmıştır. Aynı çalışmada sağlık çalışanlarının %33,6'sının onamın istenir düzeyde
uygulanmamasının nedenini personel sayısının yetersizliğine, %23,8'inin olumsuz iş koşullarına bağladığı,
%77,6'sının hastane yönetimi ve hukuki gerekçe nedeniyle onam aldığını belirttiği ifade edilmiştir.
Bununla birlikte katılımcıların %56,6'sının onamı ispat güvencesi olarak değerlendirdiği, %62,2'sinin ise
onam alma sorumluluğunun tüm ekibe ait olduğu görüşünü paylaştığı görülmüştür

Karaman ve ark'nın (2015) aydınlatılmış onam hakkında hastaların bilgi düzeyini araştırdıkları
çalışmasında, hastaların %54.5'unun cerrahi müdahale öncesi aydınlatılmış onam formunu okuduğu ancak
%70'inin anlamadığı belirtilmektedir. Kalala (2011) çalışmasında hastaların %24'ünün aydınlatılmış onam
formunu imzalamış olmalarına rağmen önemini bilmedikleri belirtilmiştir.
ONAMLA ILGILI ÇALIŞMALAR

Çalışmalarda aydınlatılmış onam alma sürecinde yaşanan sorunlar arasında,

- onam belgesinin hasta tarafından okunması için gerekli sürenin ve ortamın sağlanmaması,

- onam belgesinin tam okunmadan ya da hiç okumadan alınması,

- okuma esnasında hastanın hekime aklına takılanları sorma fırsatı bulamaması,

- süreçte hekimin yeterince aktif olmaması,

- onamı imzalatma işleminin daha çok yardımcı sağlık personelleri tarafından gerçekleştirilmesi
sayılmaktadır.

Çalışmalarda ameliyat öncesi dönemde yeteri kadar aydınlatılan ve cerrahi müdahaleye detaylı bir şekilde
hazırlanan hastaların daha başarılı bir süreç geçirdiği ifade edilmektedir.
ONAM-AİHM

AİHM 2015 - Altuğ ve diğerleri/Türkiye davasına konu olan başvuruda, hastada reçete edilen
ampisilin injeksiyonundan sonra anafaktik şoka bağlı kardiak arrest gelişmiş, yeniden
canlandırma yapılarak yoğun bakıma sevk edilmiş, ancak hasta yoğun bakımda hayatını
kaybetmiştir. AİHM bu başvuru ile ilgili kararında; 'Taraf devletler, yükümlülükleri uyarınca,
hekimlerin, uygulanması düşünülen tıbbi müdahalenin hastaların fiziksel bütünlüğüyle ilgili
olarak meydana getirebileceği öngörülebilir sonuçlar hakkında sorgulanmaları ve hastalarını
aydınlatarak, rıza göstermelerini sağlayacak şekilde kendilerini bu tıbbi müdahale hakkında
önceden bilgilendirmeleri amacıyla gereken düzenleyici yasal tedbirleri almakla yükümlüdür'
ifadesini kullanmıştır. Yine kararda; 'Verilen yargı kararlarının ya da çeşitli elde edilen raporların
hiçbirinde, sağlık ekibinin, anamnez çerçevesinde kendi sağlık geçmişi hakkında hastaya ya da
yakınlarına soru sormadığı, ilgiliyi penisilin tedavisinin muhtemel risklerine dair
bilgilendirmediğini' belirterek Türkiye'yi manevi tazminata mahkum etmiştir..
KAYNAKLAR

• Pakiş, I.; Aydınllatılmış Onam; GÖĞÜS HASTALIKLARINDA BİLİRKİŞİLİK,TÜSAD


Eğitim Kitapları Serisi – 2018;
http://www.solunum.org.tr/TusadData/Book/662/219201815446-gogushastaliklarindabilirkisili
k.pdf
• http://scholar.google.com.tr/scholar_url?url=http://www.yaseminyalim.com/wp-content/upload
s/2008/07/68.doc&hl=tr&sa=X&ei=w2RqX6nVDb2Ay9YP1OOAiAM&scisig=AAGBfm2wd
7D75vQgPKjbCDBTqoykrxacKA&nossl=1&oi=scholarr
• Metin, S.; Biyotıp Etiği ve Hukuk, Betim Yayınları, İstanbul 2019
• UNESCO, Bioethics Core Curriculum, Section 1 : Syllabus Ethics Education Programme,
Sector for Social and Human Sciences, Division of Ethics of Science and Technology,
«Autonomy and Individual Responsibility”, 2008:15-18.
• Muhtar Çokar, Meslek Etiği Ders Notları, Acıbadem Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek
Yüksekokulu, 2009-2010.
• Yasemin Oğuz, “Özerkliğe Saygı İlkesi (Aydınlatılmış Onam)”, Deontoloji, B. Arda, Y Oğuz,
S. Şahinoğlu Pelin, A.Ü.Tıp Fak. Yayınları, Genişletilmiş 2. baskı, Ankara, 1999: 51-55.
• Abdi Özaslan, “Aydınlatılmış Onam”, Yeni yasalar çerçevesinde hekimlerin hukuki cezai
sorumluluğu, Tıbbi Malpraktis, İÜ CTF STEK. İstanbul. 2006: 43-54.
• Yeşim Işıl Ülman, “Aydınlatılmış Onam, Tıp Etiğinde Özerklik İlkesi ve Hastanın Kendi

You might also like