santral sinir sistemini etkileyen viral bir enfeksiyondur. • Kuduz virüsü rabdoviridae ailesinden lyssavirüsler grubundan bir RNA virüsüdür. • Aşılama ile önlenebilir bir hastalıktır. • Evcil:köpek,kedi,sığır,koyun,keçi,at,eşek • Yabani:kurt,tilki,çakal,domuz,ayı,sansar,kokarc a,gelincik KLİNİK İlk klinik semptomlar ateş,ağrı,yanma hissi,yara etrafında parestezi olarak görülür.SSS’e yayıldığında fatal beyin inflamasyonu gelişir. Şiddetli tip ensefalitik kuduz(%70-80): hiperaktivite,ajite garip davranışlar,hidrofobi,aerofobi görülebilir.kardiopulmoner arrest ile ölüm gelişir. Paralitik kuduz(%20-30):kaslar paralize olur. • BULAŞ:Genelde enfekte hayvansal materyalin açık cilt yarası veya mukozadan girmesi şeklinde olur. • TANI:Klinik tablo gelişmeden tanı koyacak yöntem yok. • TEDAVİ:Tedavisi yok, destek tedavi söz konusudur.En önemli tedavi basamağı diğer insanların maruziyetinin önlenmesidir. AŞILAMA • Köpeklerde Aşılama:kuduzla mücadelenin en etkin yöntemidir. • İnsan İmmünizasyonu:Aşı+RIG uygulaması %100 koruyuculuk sağlanmaktadır. Maruziyet Öncesi Proflaksi • Canlı kuduz virüsü ile çalışan insanların,yarasa,etobur hayvanlar ve kuduz taşıyabilecek memelilerle çalışan insanların aşılanmaları önerilir. • Kuduz riski çok olan bölgelere seyahatler öncesinde de maruziyet öncesi proflaksi düşünülebilir. • 2 doz aşı öneriliyor.0ve 7. günlerde • İmmün sistemi baskılanmış kişilerde 21.veya 28. günde 3. doz Maruziyet Sonrası Proflaksi • Isırık sonrası iki aşamalı tedavi-proflaksi 1. Yaranın lokal tedavisi 2. Aşı+RIG Maruziyet şeklinin 4 aşamalı kategorizasonu . • Yan Etkiler:lokal ağrı v eritem dışında ciddi yan etki beklenmez. • Önceden Kuduz Aşılanmış Hastada MSP: • Sadece 2 doz aşı önerilmektedir.0 ve 3. günlerde aşı öneriliyor.Eğer önceden aşılanma durumu son 6 ay içerisinde ve tam doz aşılanmışsa hiç aşılamaya gerek yok. • RIG önerilmiyor. ÖZEL ERİŞKİN GRUPLARINDA AŞILAMA
• Hematolojik Hastalıklarda ve İmmün Sistemi
Baskılanmış Hastalarda Aşılama • Hematolojik maligniteye sahip hastalarda, ciddi morbidite ve mortalite nedeni olabilecek enfeksiyon riski mevcuttur. • Hematolojik maligniteli hastaların enfeksiyonla komplike olmaları morbidite ve mortalite artışına neden olduğu gibi, bu hastaların tedavilerinin aksamasına, hastaneye yatmalarına ve antienfektif tedavi gereksinimine neden olmaktadır. Bütün bu nedenlerle, bu hastalarda aşılama ayrı bir öneme sahip olup ayrıca ele alınmalıdır. • Akut lösemi nedeni ile tedavi edilmiş ve KHN yapılmamış erişkinlerde, hastalığın sık nüksler göstermesi ve yaşam süresinin genellikle kısa olması nedeniyle herhangi bir bağışıklama programı da uygulanmamaktadır. • Onkoloji veya hematoloji hastalarında aşıya karşı immün cevabın çoğunlukla düşük olduğu gösterilmiştir. • Hematolojik maligniteli hastalarda önerilen aşılar • Tetanoz, difteri ve inaktive polio aşıları: Erişkin hastalarda bu aşılara yanıt lösemili çocuklardan ve sağlıklı erişkinlerden farklı olarak zayıftır. Pnömokok aşıları: Splenektomiden ve tedaviden önce konjuge ya da polisakkarid pnömokok aşısı ile aşılama yapılabilir. • Haemophilus influenzae tip b (Hib) aşıları: Erişkin hematolojik maligniteli hastalarda eğer hematopoietik hücre transplantasyonu yapılmayacaksa büyük risk yoktur ve Hib aşılaması önerilmez. • İnfluenza aşıları: İndüksiyon kemoterapisi alan akut lösemi hastalarında influenzaya bağlı mortalite ve morbidite riski büyüktür. • Bütün hematolojik maligniteli hastalarda mevsimsel influenza aşılaması endikedir. • Kızamık, kızamıkçık ve kabakulak aşıları: • Varisella aşıları: Primer varisella seronegatif erişkin hematolojik maligniteli hastalarda yüksek mortalite hızına sahiptir. Varisella aşılaması erişkin hastalarda kemoterapi tamamlandıktan sonra yapılmalıdır. • Hepatit A ve B aşıları: İmmün sistemi baskılanmış olgularda (hematolojik maligniteler dahil) hepatit B aşılamasına yanıt oranı yeterli olmamaktadır. • İmmünsüpresif ajan kullanımında aşılama • Siklosporin ve takrolimus • Azatioprin ve mikofenolik asit • Kortikosteroidler: • Sirolimus ve everolimus • ATG; rituksimab, alemtuzumab, basiliksimab, daklizumab • Kan ve kan ürünü alıcılarında aşılama • Kök hücre nakli alıcılarında aşılama:Allojeneik ve otolog KHN yapılmış olguların büyük bir çoğunluğunun KHN’den sonra poliovirüs, tetanoz, difteri ve kızamık immünitesini kaybettikleri bilinmektedir. KHN’li olgularda H.influenzae ve S. pneumoniae’ya bağlı enfeksiyon gelişebilir. Bu nedenle, uygun zamanda yeniden aşılanması önerilir. Splenektomi Planlanan, Yapılan veya Asplenik Olgularda Aşılama • Splenektomi sonrasında özellikle kapsüllü bakterilerle gelişen enfeksiyonlara duyarlılık artmaktadır. Splenektomili hastalarda enfeksiyonlar sepsisle de seyredebilmektedir. • Splenektomi sonrasında gelişen enfeksiyonların başlıcalarını S. pneumoniae, N. meningitidis ve H. influenzae enfeksiyonlarının oluşturduğu bilinmektedir. Bu nedenle, terapötik splenektomi yapılacak olgulara kural olarak splenektomiden en az 2 hafta önce pnömokok, meningokok ve Hib bağışıklanması önerilmekte ve uygulanmaktadır. Solid Organ Nakli Alıcılarında Aşılama
• İmmünsupresif ajan kullanan solid organ transplant
alıcılarının immün sistemlerinin, normal insanda olduğu gibi bağışıklanmaya cevap veremedikleri kabul edilmektedir. • Solid organ nakil alıcılarının bağışıklamadan fayda gördüğü ve bağışıklamanın muhakkak yapılması gerektiği kabul edilmektedir. Ancak bağışıklama zamanı önem göstermektedir. Genel kural olarak primer bağışıklamanın transplant öncesinde yapılması gerektiği ve transplant sonrası ilk 6 ayda bağışıklanmaya immün cevabın yetersiz olduğu kabul edilmektedir. Romatolojik Hastalıklarda Aşılama
• Romatolojik hastalığı olan erişkinler aşılanma
endikasyonu olan erişkinlerin arasında özellikli bir yer tutarlar. Romatolojik hastalığın kendisi, eşlik eden başka kronik hastalıklar, immünsupresif ve immünmodulatuar ilaç kullanımı nedeniyle enfeksiyonlar artmış morbidite ve mortaliteye sahiptir. • Romatolojik hastalıklarda sık karşılaşılan ve komplikasyonlarla seyreden enfeksiyonların birçoğu, aşı ile önlenebilen hastalıklar arasında yer almaktadır. Özellikle influenza, invazif pnömokok hastalıkları, tetanoz-difteri, herpes zoster ve ülkemizdeki prevalans göz önüne alındığında hepatit A ve hepatit B aşılama için uygun hedefler olarak görülmektedir • İnaktive aşılar • Aşının güvenliği ile ilgili bir çelişkiye düşülmemesi ve yeterli immün yanıt oluşabilmesi için, inaktive aşıların hastalık aktivitesinin en düşük olduğu dönemde ya da immünsupresifler başlanmadan ya da düşük dozda verilirken yapılması tavsiye edilir. • Canlı aşılar • Enfeksiyon riski nedeniyle kontrendike kabul edilmektedir.