Download as pptx, pdf, or txt
Download as pptx, pdf, or txt
You are on page 1of 117

BİLİMSEL ARAŞTIRMA

TEKNİKLERİ VE YAYIN
ETİĞİ
ARAŞTIRMA NEDİR
• Araştırma, bir arama, öğrenme, bilinmeyeni bilinir yapma,
karanlığa ışık tutma, kısaca bir aydınlanma sürecidir.

• Yeni gerçekleri keşfetmek ve yeni ilişkiler ve sonuçlara


ulaşmak için yapılan arayış ve sorgulamalar
bütünüdür.

• Problemlere güvenilir çözümler bulmak için, planlı bir


şekilde verilerin toplanması, analizi ve yorumlanarak
değerlendirilmesi sürecidir.
ARAŞTIRMA TÜRLERİ
• Temel araştırmalar: Bilgi dağarcığına salt yeni bilgiler katmak
için yapılan araştırmalardır.(bilgi bilgi içindir anlayışı
egemendir.)

• Uygulamalı araştırmalar: Bilginin mevcut durumun


iyileştirilmesinde fiilen kullanılması için yapılan
araştırmalardır.

• Uygulamalı araştırmalarda değerlendirilecek bilgiler, ya


temel araştırmalarla üretilmiş olabilir ya da uygulamalı
araştırma bünyesinde elde edilebilir.
ARAŞTIRMADA BİLİMSEL YÖNTEM

• Araştırmada Bilimsel Yöntem: Bir araştırma


problemini çözmek için izlenen sistematik yol
olarak tanımlanabilir.
Araştırmada Nasıl Bir Sistematik Yol İzlenir?
• Problemin ortaya çıkması
• Problemin tanımlanması (kuram, model)
• Değişkenlerin belirlenmesi
• Hipotezlerin kurulması
• Hipotezlerin sınanması için gerekli verilerin ne olduğunun
belirlenmesi
• Araştırma yönteminin belirlenmesi
• Evren/örneklem belirlenmesi
• Veri/bilgi toplanması
• Verilerin analizi
• Verilerin raporlanması
BİLİMSEL YÖNTEME GÖRE ARAŞTIRMANIN
TASARIMI
• Araştırmanın konusu ve amacı nedir? (amaç açık olarak ifade
edilmeli, neyi araştırıyoruz?)

• Araştırmanın tali amaçları nelerdir?

• Bunun için yeterli finansal kaynak ve diğer


imkanlar mevcut mudur?

• Amaca ulaşmak için makul bir ölçüm yapılabilir mi?


(günah işleyenler cehenneme gider)
BİLİMSEL YÖNTEME GÖRE ARAŞTIRMANIN
TASARIMI

• Araştırmayı önemli kılan nedir? (Bu araştırmanın bize nasıl


bir katkısı olacaktır, niçin araştırıyoruz?)

• Araştırmanın değişkenleri nelerdir?

• Araştırmanın tahmin edilen sonucu nedir? (Araştırma


hipotezleri nelerdir?

• Araştırmanın varsayımları nelerdir?


BİLİMSEL YÖNTEME GÖRE ARAŞTIRMANIN
TASARIMI

• Araştırmanın sınırları nelerdir?

• Araştırmanın kapsamı nedir? (ana kütle veya örneklemi nedir?

•Araştırmada veriler nasıl toplanır?(ölçme nasıl yapılır?)

• Araştırma verileri nasıl çözümlenir? (Analiz)

• Araştırma bulguları nasıl yorumlanır? (Rapor)


ARAŞTIRMANIN KONUSU
(Problemin Ortaya Çıkışı)

• Araştırılabilir olmalı (hakkında veri toplanabilmeli, çözülebilir bir


problem olmalı)
• Uygulama ve teori açısından anlamlı olmalı, özgün olmalı (Bir yenilik
getirmeli, önemli olmalı, kullanılmalı yada bilgi edinilmeli)
• Beklentilerle uyumlu olmalı
• Araştırmacının olanakları ve yetenekleri ile uyumlu olmalı (alanında
yeterlilik, yöntem ve teknikte yeterlilik, veri toplama izni, zaman
ve olanak yeterliliği, ilgi yeterliliği)
• Etik kurallara uygun olarak araştırılabilir olmalı
ARAŞTIRMANIN AMACI
(Problemin Tanımlanması)
• Araştırmanın amacı, araştırma konusunun içinde vardır.

• Buna rağmen araştırma konusunu somutlaştırmak ve


yanlış anlamaları önlemek için ayrıca ifade edilmelidir.

• Amaçlar; ana ve tali amaçlar olarak belirlenebilir.

• Örneğin; bir işletme, çalışanlarının işlerinden yeterince


memnuniyet duymadıklarını düşünüp bu problemi
araştırmak isteyebilir.
ARAŞTIRMANIN AMACI
(Problemin Tanımlanması)

• Bu durumda araştırmanın ana amacı işletmedeki


çalışanların iş tatmin düzeylerini ve tatminsizliğin hangi
konulardan kaynaklandığını belirlemek olabilir.

• Buna bağlı tali amaçlar ise, iş tatmini düzeylerinin bazı


kişisel özelliklere göre değişip değişmediğini belirlemek
olabilir.
ARAŞTIRMANIN ÖNEMİ

• Bu araştırmanın bize nasıl bir katkı sağlayacağı,


araştırmanın önemini göstermektedir.

• Yukarıdaki örnekte amaç, neyin araştırılacağı iken,


önem bu konunun niçin araştırılacağı ve işletmeye
sonucunun ne katkı sağlayacağıdır.
ARAŞTIRMA DEĞİŞKENLERİ
• Değişebilen yani en az 2 değer alabilen her şey
değişkendir.

• Aralarında ilişki aranan olaylar aslında değişkenlerdir.

• Herhangi bir deneğe/şeye/olaya ait birden çok değer


alabilen özelik/kavram “değişken olarak ifade
edilir.Örn:yaş,eğitim v.b.

• Aldıkları değere göre değişkenler 2 türlüdür.


ARAŞTIRMA DEĞİŞKENLERİ

• Aldıkları değerlere göre değişkenler 2’ye ayrılır.

1. Süreksiz Değişkenler
2. Sürekli Değişkenler
ARAŞTIRMA DEĞİŞKENLERİ
1. Süreksiz değişkenler

• Bu değişkenler alt ve üst sınırları arasında belli değerlerden başka


değerler alamazlar.

• Yalnızca tam sayılarla ifade edilebilirler. Bunlar nitel değişkenlerdir.


(nitel denildiği için kafan karışmasın)

• Örn: cinsiyet değişkeni yalnızca; kadın ve erkek gibi değer alabilir.


Yani sınırları bellidir.

• İşletmenin bulunduğu sektör: hizmet, üretim, tarım gibi değerler


alabilir.
ARAŞTIRMA DEĞİŞKENLERİ

2. Sürekli değişkenler

• Alt ve üst sınırları herhangi bir değer alabilme


olasılığına sahip değişkenlerdir.

• Örn; Ağırlık, uzunluk v.b. Değişkenler “0” dan


başlayarak, sonsuza kadar değer alabilirler.
ARAŞTIRMA DEĞİŞKENLERİ

• Kontrol şekillerine göre değişkenler ise 3 grupta


toplanabilir.

1. Bağımlı Değişken
2. Bağımsız Değişken
3. Kontrol Değişkeni

• Ara Değişken de 4. değişken olarak kabul edilebilir.


ARAŞTIRMA DEĞİŞKENLERİ
1. Bağımlı Değişken

• Bir başka değişkene bağlı olarak değişen, yani bir diğer


değişken ya da değişkenlerden etkilenen değişkendir.

• Daha çok “Y” ile sembolize edilirler.

• Bu değişkenler araştırmacının açıklanmasını istediği


durumu ifade eden değişkenlerdir.
ARAŞTIRMA DEĞİŞKENLERİ
2. Bağımsız Değişkenler

• Diğer değişkeni, ya da değişkenleri etkilediği düşünülen uyarıcı


değişken yada değişkenlerdir.

• ”X” olarak sembolize edilir.

• Bağımlı değişken üzerindeki etkisinin öğrenilmek istediğimiz


değişken bağımsız değişkendir.

• Örn: İşgücü verimliliğini etkileyen faktörlerde “etkileyen faktörler”


bağımsız değişkenler, işgücü verimliliği ise, bağımlı değişkendir.
ARAŞTIRMA DEĞİŞKENLERİ
• Bir bağımsız değişken, aktif(sürekli), yada pasif(süreksiz) değişken olabilir.

• Örn: ışığın okuma hızına etkisinde, ışık bağımsız değişkeninin değerleri,


araştırmacının kontrolünde değişebilir, burada ışık aktif bir değişkendir.

• Işığın aydınlatma gücü  Okuma hızı

• Ancak, bağımsız değişkenin değerleri araştırmacının kontrolünde


değişemiyorsa, sadece var olan değişik seçenekleri kullanabiliyorsa, bu
değişken pasiftir.

• ÖRN; Zekanın okul başarısına etkisinde, zeka bağımsız değişkeninin sadece var
olan değişik seçeneklerinden yararlanılır. Cinsiyet içinde aynı şey söz konusudur.
ARAŞTIRMA DEĞİŞKENLERİ ÖRNEKLERİ
• Zeka düzeyi  okul başarısı (zeka düzeyinin okul başarısına etkisi)

• A işletmesindeki iş tatmini nedir? (iş tatmini, bağımsız değişkendir.)

• İnşaat sektöründeki iş kazaları oranları (iş kaza oranı, değişkendir.)

• Çalışanların işten ayrılma niyetleri (işten ayrılma niyetleri,


değişkendir.)

• Halkın yolsuzluk hakkındaki görüşleri (yolsuzluk görüşü,


değişkendir.)
ARAŞTIRMA DEĞİŞKENLERİ ÖRNEKLERİ
• İş kazaları oranı (bağımsız)  işletme verimliliği (bağımlı)
• İşletme verimliliği (bağımsız)  ülke ekonomisi (bağımlı)
• İşletmenin faaliyet gösterdiği sektör (bağımsız)  iş
kazaları oranları (bağımlı)
• Ücret düzeyleri  işgücü devri
• Ücret düzeyleri  performans düzeyi
• Uzaktan çalışma  örgütsel performans
• Eğitim düzeyi  örgüte bağlılık
ARAŞTIRMA DEĞİŞKENLERİ
*Ara Değişken*

• Ara Değişken: Bağımsız değişkenin bağımlı değişken


üzerindeki etkisini/etki düzeyini etkileyen/değiştiren
değişkendir.

• Bağımsız değişkenin bağımlı değişken üzerindeki etkisi


çoğu kez dolaylı olmaktadır. Bu dolaylı etki “ara değişken”
kavramı ile açıklanabilir.
ARAŞTIRMA DEĞİŞKENLERİ
*Ara Değişken*

• Performansa dayalı ücret sistemi  işgücü verimliliği



Ücret sisteminin türü

• Örn: Performansa dayalı ücret sisteminin işgücü verimliliğine


etkisi denildiğinde, performansa dayalı ücret sisteminin işgücü
verimliliğine etkisi dolaylı olabilir. Çünkü bu etki ücret sisteminin
türüne göre değişebilir. Burada ücret sisteminin türü dolaylı etki
sağlayan bir “ara değişkendir.”
ARAŞTIRMA DEĞİŞKENLERİ
*Ara Değişken*

• Bunun gibi dolaylı etkiyi sağlayan başka ara değişkenler de


olabilir.

• Televizyonla eğitimin, öğrenci başarısına etkisinde, iletişim


kanallarının sayısı, işitme, görme yeteneği, öğrenme ortamı, “ara
değişken” olabilir.

• Ara değişkenlerin etkisi, bağımsız değişkenden oldukça az


olmakla birlikte, bağımsız değişkenin etkisini dolaylı hale
getirirler. Yani etkisini azaltabilir veya artırabilir.
ARAŞTIRMA DEĞİŞKENLERİ

• Ara değişken 2 türlü olabilir.

1. Düzenleyici Değişken (Moderatör)


2. Aracı Değişken (Mediatör)

• Bağımsız değişken daha güçlü, ara değişken daha


güçsüz bir etkiye sahiptir.
ARAŞTIRMA DEĞİŞKENLERİ
1. Düzenleyici değişken (Moderatör)

• Örneğin, çalışanların iş tatminleri ile işten ayrılma davranışları arasında negatif bir
ilişki olduğunu düşünelim (yani iş tatmini arttıkça, işten ayrılma davranışı azalır)

• Bu ilişkide alternatif iş olanakları bu ilişkiyi düzenleyici bir rol oynayabilir. Yani


burada iş tatmininin işten ayrılma davranışını etkileme düzeyi, alternatif iş
olanaklarının varlığına ve derecesine bağlı olacaktır.

• Alternatif iş olanakları çoksa iş tatmininin, işten ayrılma davranışına etkisi daha da


artacak.

• Düzenleyici değişken birden fazla olabilir.


ARAŞTIRMA DEĞİŞKENLERİ

Düzenleyici değişken
(alternatif iş
olanakları)

Bağımlı değişken
Bağımsız değişken (iş (işten ayrılma
tatmini) davranışı)
Düzenleyici değişken
(alternatif iş
olanakları)

Bağımsız değişken Bağımlı değişken


(ücret düzeyleri) (işgücü devri)
Düzenleyici değişken
(uzaktan çalışma
isteği)

Bağımsız değişken Bağımlı değişken


(uzaktan çalışma (bireysel
süresi) performans)
ARAŞTIRMA DEĞİŞKENLERİ
2. Aracı değişken (Mediatör)

• Bağımsız değişkenin etkisini bağımlı değişkene ileten değişkendir.


Müdahaleci değişken olarak da tanımlanır. Bu değişken, bağımsız
değişkenin bağımlı değişken üzerindeki etkisinin açıklanmasına
yardımcı olmaktadır.

• Bağımsız değişken aracı değişkeni, aracı değişken de bağımlı


değişkeni etkilemektedir.

• X önce M’yi sonra Y’yi etkiliyor. Ve bu M (mediatör) araya girdiği


zaman X’in Y üzerindeki etkisi ortadan kalkıyor.
ARAŞTIRMA DEĞİŞKENLERİ
• Örneğin, iş yerinde iş stresörleri(strese yol
açan faktörler) ile aşırı alkol kullanımı
arasındaki ilişkide depresyon aracı değişken
olabilir.

• Yani iş stresörleri çalışanların depresyona


girmelerine, buda çalışanın alkol tüketimine
neden olabilir.
ARAŞTIRMA DEĞİŞKENLERİ
Aracı değişken/mediatör
(depresyon)

Bağımsız değişken (iş Bağımlı değişken (alkol


stresörleri) tüketimi)

Düzenleyici değişken
(Ailevi sorunlar)
ARAŞTIRMA DEĞİŞKENLERİ
Aracı değişken/mediatör
(İKY’nin performansı)

Bağımsız değişken (Üst Bağımlı değişken (Örgütsel


yönetimin İKY algısı) performans)

Düzenleyici değişken
(Emir komuta
yöneticilerinin İK algısı)
ARAŞTIRMA DEĞİŞKENLERİ
3. Kontrol Değişkeni

• Ele alınan bağımsız değişkenler dışında, fakat bağımsız


değişkenler gibi şu veya bu şekilde bağımlı değişkeni etkileme
olasılığı kuvvetli olan “şaşırtıcı” değişkenlerdir.

• Üç şekilde olabilirler:
1. Evrene ait (zeka, yaş, cinsiyet, deneyim gibi)
2. Araştırma sürecine ait(ölçme, zaman, işlem farklılıkları gibi)
3. Dış kaynaklara ait (gürültü, ışık gibi araştırma ortamından
kaynaklanan değişkenler)
ARAŞTIRMA DEĞİŞKENLERİ

• Performansa dayalı ücret sisteminin verimliliğe


etkisinde, ara değişken ücret sisteminin türü iken,
verimliliği etkileyen diğer faktörler “kontrol değişkeni”
olarak kabul edilir. Fiziksel koşullar, Motivasyon, yaş
gibi.

• Bu değişkenler kontrol altında tutulur veya sabit


varsayılır.
ARAŞTIRMA DEĞİŞKENLERİ
• Bu aslında bizim neyi ölçmek istediğimizle alakalı ama ölçmek
istediğimiz şeyde hangisinin ağırlığının, gücünün daha çok olduğunu
düşündüğümüzle alakalı bir konudur.

• Bazı konularda hangisinin gücünün yüksek olduğu bellidir ancak bazen


de bununla ilgili bizim yorum yapmamız gerekir.

• Bazı değişkenleri sabit tutmamamız araştırmamızın kesinliğini azaltır.

• Ne kadar çok değişkeni kontrol altına alabilirsek araştırmamızın kesinliği


o kadar artacaktır. Eğer olduğu gibi serbest bırakırsak başka etkiler de
devreye gireceği için araştırmamızın sonucu çok doğru olmayacaktır.
ARAŞTIRMA DEĞİŞKENLERİ
KONTROL DEĞİŞKENİ
(çalışma süresi)

Bağımsız değişken (zeka Bağımlı değişken (okul


düzeyi) başarısı)

Düzenleyici değişken
(çalışma ortamı)
ARAŞTIRMA DEĞİŞKENLERİ
• Uygulamada neyin bağımlı, bağımsız veya kontrol değişkeni hatta ara
değişken olduğunu kesin olarak söylemek mümkün değildir.

• Araştırmanın ve araştırmacının amacına göre, üzerinde çalışılan


örnek kitleye ve duruma göre değişebilir.

• Dolayısıyla teorik altyapının incelenmesi ve yapılan araştırmalar


sonucunda varılan kanıların bilinmesi ve dikkate alınması önemlidir.

• Kontrol değişkenleri bazen bilinmez ya da da kontrol edilemez.

• O zaman bunları varsayım olarak kabul etmek gerekir.


ARAŞTIRMA DEĞİŞKENLERİ

• Televizyonlu eğitimin başarıya etkisinde, kanal sayısı ve öğrenme


ortamı “ara değişken” iken, zeka, yaş kontrol değişkeni olabilir ve
belli yaştakiler ve belli zeka dilimindekiler araştırma kapsamına
alınabilir.

• Veya kontrol değişkeni olarak iş tatmini örgüte bağlılık açısından


belirli bir düzeyde olan örgüt çalışanları ele alınabilir.

• Araştırmada kontrol altına alabileceğimiz değişkenleri kontrol altına


almamız ya da almadıysak «bunu sabit olarak kullandım» diye
belirtmemiz gerekmektedir.
ARAŞTIRMA HİPOTEZLERİ
• Hipotezler, belli davranış, olgu ve olaylara ilişkin yapılan
önsezili açıklamalardır.

• Hipotezler denenen yargılardır.

• Bu yargı ise, ölçülebilen ya da ölçülme ihtimali olan


değişkenler arasındaki ilişkiyi önceden kestiren yargıdır.

• Ayrıca gözlemlere yön vermek ve verileri yorumlamak için


geçici olarak kabul edilen yargıdır. Ancak biz bunu deneyip
ispatladığımız zaman kalıcı bir yargı haline geliyor.
ARAŞTIRMA HİPOTEZLERİ
• Araştırma hipotezlerinin oluşturulması, araştırma
değişkenleri arasındaki ilişkinin tanımlanması
anlamına gelmektedir.

• Özetle, olaylar ya da değişkenler arasında var olduğu


söylenen ilişkiye araştırma dilinde “hipotez” denir.

• Varsayım, hipotezden farklı bir şeydir.


ARAŞTIRMA HİPOTEZLERİ

• Araştırmacı inandığı şekilde veya kaynak


taraması sonucunda ulaştığı bilgiler ışığında
hipotezlerini kurar ve sonra bunları sınamak
için gerekli verileri toplar ve analiz eder.

• Not: Bir kurama dayandırılmalı!


ARAŞTIRMA HİPOTEZLERİ
• Örn: Yabancı sermayenin ülke ekonomisine etkisi bir
araştırma konusu olsun. Ve bu alanda yaygın olarak
tartışılan “bağımlılık kuramı” denenmeye karar verilsin.

• Kuramın iddiaları :firmaların çalışanları sömürdükleri, yerli


bankalardan kredi aldıkları v.b. Olsun. Bu iddialara ilişkin
hipotez geliştirilip, bu yargılar ya da iddialar denenebilir.

• Örn:H1: Yabancı firmalar yerli firmalardan daha düşük


ücretle işçi çalıştırırlar.
ARAŞTIRMA HİPOTEZLERİ
• Hipotezlerin veya reddedilmesi, aynı öneme sahiptir.

• Hipotezler veri toplamayı sistemleştirir, fikir ve kavramların


sınanmalarını sağlar, kuram geliştirmeye yardım eder.

• Hipotezler sayesinde ne tür verilere ihtiyaç duyulduğu kesinleşir


ve eksik veri ve gereksiz veri toplanmasından kurtulunur.

• Hipotezler kaynak toplanmasından hemen sonra, veri toplama


ve analiz etme aşamalarından önce formüle edilir/kurulur.
ARAŞTIRMA HİPOTEZLERİ

HİPOTEZ TÜRLERİ

İstatistiksel Açıdan İlişki Yönü Açısından

a) Sıfır hipotezi a) Tek yönlü hipotez


b) Alternatif hipotez b) Çift yönlü hipotez
ARAŞTIRMA HİPOTEZLERİ
İSTATİSTİKSEL AÇIDAN

• 1. Sıfır Hipotezi: Karşılaştırmalarda taraf tutmayan,


farksızlığı kısaca değişkenler arasındaki ilişkisizliği savunan
ifadedir. (Genellikle kurmayız çünkü ilişki ararız.)

• 2. Alternatif Hipotez: Araştırma sonucunu kestiren,


genelde bir tarafı tutan(bir tarafın daha etkili ve üstün
olduğunu savunan) ya da tarafların farklılığını gösteren
kısaca değişkenler arasında ilişki olduğunu savunan ifadedir.
ARAŞTIRMA HİPOTEZLERİ
İLİŞKİ YÖNÜ AÇISINDAN

• 1. Tek yönlü hipotez: 2 değişken arasındaki ilişkinin yönünü


belirtir.
• 2. Çift yönlü hipotez: Sadece ilişkinin olduğunu/sadece
varlığını belirtir, yön belirtmez.

• Deneyimli yöneticilerin deneyimsizlerden daha başarılı


oldukları tek yönlü, deneyimlilerle deneyimsizlerin
başarılarının farklı olduğuna ilişkin hipotez ise çift yönlüdür.
ARAŞTIRMA HİPOTEZLERİ
• İyi bir hipotez;

• 1. Açık, basit ve anlaşılır şekilde ifade edilmeli.


• 2. Sınanabilir olmalı. (hakkında veri toplanabilmeli)
• 3. Bilinenlerle çelişkili olmamalı
• 4. Makul olmalı
• 5. Kuramsal bir temele dayanmalıdır. Ara değişken
görülebilmeli.
ARAŞTIRMA HİPOTEZLERİ
• Bazı çalışmalarda hipotez yok gibi gözükebilir. Çünkü
hipotez açıkça ifade edilmemiştir. Yani hipotez
örtülüdür.

• Her çalışmanın açık veya örtülü bir hipotezi vardır.

• Örtülü hipotezlerde araştırmacı, başka kaynaklara


dayanarak ya da kendi düşüncelerini belirterek
hipotezi doğrulamaya çalışır.
ARAŞTIRMA HİPOTEZLERİ
• Küreselleşme ile birlikte rekabetin giderek
yoğunlaştığı iş dünyasında firmaların
yaşayabilmeleri, ancak çevreyi doğru anlama,
yorumlama ve yönetme yeteneklerine bağlıdır.

• H1: Küreselleşme rekabetin yoğunlaşmasına


neden olur.
• H2: Firmaların ayakta kalabilmeleri çevreyi
yönetme yeteneklerine bağlıdır.
ARAŞTIRMA HİPOTEZLERİ
• Günümüzdeki işletmelerin çoğu pek çok üretim
faktörünü kolayca elde edebilmektedirler. Fark
yaratmak, güçlü bir insan kaynağı ve stratejik insan
kaynakları yönetimine bağlıdır.

• H1: İnsan kaynaklarının gücü, örgütsel etkinliği artırır.

• H2: Stratejik insan kaynakları, insan kaynaklarının


etkinliğini artırır.
ARAŞTIRMA VARSAYIMLARI
• Varsayımlar denenmeyen yargılardır.

• Araştırmada bazı noktalar ayrıca kanıtlanmasına gerek


görülmeden başlangıçta doğru olarak kabul edilir. Bunlara
varsayım yada sayıltı denir.

• Sonuçların geçerliliği bu yargıların doğruluğuna bağlıdır.

• Araştırmayı yanlış varsayımlar üzerine kurmak, sonuçların


kesinliğini azaltacaktır.
ARAŞTIRMA VARSAYIMLARI
• Varsayım olabilmesi için;

1. Doğruluğundan büyük ölçüde emin


olunması,
2. Araştırma sonucunu etkileyebileceğini
düşünülmesi,
3. Denenmesinin olanaksız olması ya da
yararından daha maliyetli olması gerekir.
ARAŞTIRMA VARSAYIMLARI
• Varsayımlar;

1. Değerlere, (gruplama yaparken 3 grubun yeterli


olduğu, belli bir değerin altındakilerin düşük ya da yüksek
olduğu)
2. Probleme,(problemin önemli olduğu)
3. Kuramlara(bazı kuramların geçerli olduğu)
4. Kontrol değişkenlerine,(değişkenin sabit olduğu)
5. Araştırma yöntem ve süreçlerine ilişkin olabilir. (x
yönteminin en iyi yöntem olduğu)
ARAŞTIRMANIN SINIRLARI
• Araştırmacının ideal gördüğü ve normalde yapmak
isteyip de çeşitli nedenlerle vazgeçmek zorunda kaldığı
hususlar araştırmanın sınırlarını oluşturur.

• Sınırlar;
Araştırmacının bilgi ve becerisinden ve olanaklarından,
Problemin alanından,
Araştırmanın amacından,
Araştırma yönteminden ve verilerinden kaynaklanabilir.
ARAŞTIRMANIN SINIRLARI

• Tesadüfi yerine iradi örnekleme yapılması, ana


kütle sınırlarının daraltılması, detaylı inceleme
için gerekli verilerin toplanamaması, mülakat
yerine anket yapılmak zorunda kalınması v.b.
hususlar sınırlılıklara örnek gösterilebilir.

• Araştırma bulguları, gösterilen sınırlılıklar içinde


geçerlidir.
ARAŞTIRMA MODELİ

• MODEL: İdeal bir durumun temsilcisi olan ve yalnızca önemli


görülen değişkenleri içine alan, gerçek durumun özetlenmiş
halidir. (Yine de bazı modeller çok daha kapsamlı olabilir)

• Model bir sistemin temsilcisi olup temsil ettiği sisteme oranla


daha yalındır.

• Model aslında bir gösterimdir, biz birtakım tasarımlar


çerçevesinde model oluştururuz. Bu şekilde hipotezleri
rahatça görebiliriz.
ARAŞTIRMA MODELİ
• ARAŞTIRMA MODELİ: Araştırmanın tüm sürecini belirten
ana özetidir.
• Araştırmaya ilişkin önemli değişkenlerin ve bu değişkenler
arasındaki etkileşimin (oklar ile) ortaya konduğu,
araştırmaya yön veren fikri belirten gösterime “araştırma
modeli” denir.
• Modeller genellikle kuramlardan hareketle ya da daha önce
yapılmış araştırma sonuçlarından (bazen ikisinden de
yararlanılarak) üretilir.
• Bu model, araştırma amacına uygun ve ekonomik olarak
verilerin toplanması ve de çözümlenebilmesi için kurulur.
ARAŞTIRMA MODELİ ÖRNEĞİ
ARAŞTIRMA TASARIMLARI (TÜRLERİ)
TEMEL FELSEFESİ AMACI YÖNTEM
AÇISINDAN AÇISINDAN AÇISINDAN

1. Temel 1. Keşfedici 1. Nicel Araştırmalar


Araştırmalar Araştırmalar
Tarama Türü Araştırmalar
2. Uygulamalı 2. Tanımlayıcı • Genel Tarama
• İlişkisel Tarama
Araştırmalar Araştırmalar • Nedensel Tarama

3. Açıklayıcı Deneme Türü Araştırmalar


Araştırmalar • Meta Analizi

2. Nitel Araştırmalar
ARAŞTIRMA TASARIMLARI (TÜRLERİ)
Probleme Bakış Açısından
(Temel Felsefesi Açısından)

1. Temel Araştırmalar

• Bilginin sınırlarını genişletmeyi amaçlayan araştırmalardır.

• Temel araştırma, mevcut herhangi bir teoriyi teyit etme ya da


herhangi bir kavram konusunda ayrıntılı bilgi edinme amacını
güder.

• Temel araştırmalar içinde bulunduğumuz dünyayı daha iyi


anlamamıza ve tanımamıza yardımcı olur.
ARAŞTIRMA TASARIMLARI (TÜRLERİ)
Probleme Bakış Açısından
(Temel Felsefesi Açısından)
2. Uygulamalı Araştırmalar

• Bilginin mevcut durumun iyileştirilmesinde fiilen kullanılması için


yapılır.

• Herhangi bir problemi çözmek ve/veya bu çözümden yararlanmak için


yapılan araştırmalardır.

• Bir problemle ilgili belirsizlikleri azaltır.

• Herhangi bir konuda(işletme ile ilgili) karar almayı kolaylaştırır.


ARAŞTIRMA TASARIMLARI (TÜRLERİ)
Amacı Açısından
1. Keşfedici Araştırmalar

• Yeni olayları kavramları konuları keşfetmek ve herhangi bir olaya


kavrama konuya ilişkin farklı bakış açıları yaratmak için yapılan
araştırmalardır.

• Örn: İnovatif davranış nedir?


• Örn: Türkiye’de yolsuzluk algısı.

• Bu tür araştırmalarda nitel yöntemlerin kullanılması daha


yaygındır. (çünkü burada değişkenleri ortaya çıkarmak için nicel
yöntemler kullanmak pek mümkün değil.)
ARAŞTIRMA TASARIMLARI (TÜRLERİ)
Amacı Açısından
2. Tanımlayıcı Araştırmalar

• Bu tür araştırmalar olayların kişi ve kurumların olguların


nesnelerin özelliklerini tanımlayan araştırmalardır.

• Örn: Halkın siyasal eğilimi nedir?


• Örn: Türkiye deki iş kazalarının durumu nedir?
• Örn: İşletmemizde çalışanların iş tatmini nedir?
• Örn: Uzaktan çalışmanın yararları ve sakıncaları nelerdir?
ARAŞTIRMA TASARIMLARI (TÜRLERİ)
Amacı Açısından
3. Açıklayıcı Araştırmalar

• Olayların , kavramların nedenlerini açıklayan bunlar arasındaki


ilişkileri arayan bir araştırma türüdür.

• Örn: Çalışanların verimlilik düzeyini etkileyen faktörleri araştırmak.


(Burada bu faktörlerle verimlilik düzeyi arasındaki ilişkileri
saptamak gerekir.)
• Örn: Ücret düzeylerinin motivasyona etkisi nedir?

• Burada genelde iki veya daha fazla değişken arasındaki ilişkileri


sınayan hipotezler mevcuttur.
ARAŞTIRMA TASARIMLARI (TÜRLERİ)
Yöntem Açısından
1. Nicel Araştırmalar

• 1. Tarama türü: Araştırmaya konu olan olay, birey


nesne, kurum kendi koşulları içinde
değiştirilmeden olduğu gibi tanımlanmaya çalışılır.
• Olaylar, nesneler ve bireyler arasındaki ilişkiler
tanımlanır.

• 2 türü vardır: Tekil Tarama ve İlişkisel Tarama


ARAŞTIRMA TASARIMLARI (TÜRLERİ)

• A) Tekil tarama (keşfedici ve tanımlayıcı araştırmalar): Bir


problemin genel tabiatını ve içyüzünü, muhtemel karar
alternatiflerini ve konuyla ilgili değişkenleri keşfetmeye çalışır.

• İlgilenilen olay, kurum, birey, grupla ilgili değişkenler ayrı ayrı


tanımlanmaya çalışılır.

• Örn: Mobing nedir? Nepotizm (kayırmacalık) nedir?


• Örn: A işletmesinde çalışanların ücret tatmini ne düzeydedir?
• Örn: İş kazalarının nedenleri nelerdir?
• Örn: Çalışanların verimlilik düzeyi nedir?
• Örn: Halkın siyasal eğilimi nedir
ARAŞTIRMA TASARIMLARI (TÜRLERİ)

• B) İlişkisel tarama (açıklayıcı araştırmalar): İki


veya daha çok değişken arasında birlikte
değişimi (ilişkinin varlığını ve derecesini)
tanımlamaya çalışır.

• İlişkisel tarama 2’ye ayrılır: Korelasyon türü ve


karşılaştırma türü ilişkisel tarama.
ARAŞTIRMA TASARIMLARI (TÜRLERİ)
• a) Korelasyon türü ilişkisel tarama: Değişkenlerin birlikte
değişip değişmedikleri ve değişme varsa değişimin
yönünün belirlendiği araştırmalardır.

• Örn: Zeka başarı düzeyi, yetkinlik ve performans ilişkisi.


• Örn: Satışlarla reklam arasındaki ilişki.
• Örn: Örgüte bağlılık ile iş tatmini arasındaki ilişki

• Bu ilişkiler neden-sonuç ilişkisi olarak yorumlanamaz.


• Ancak bu ilişkinin varlığı tanımlanır.
• Ve neden-sonuç ilişkisinin araştırılmasına bir basamak
teşkil eder.
ARAŞTIRMA TASARIMLARI (TÜRLERİ)
• Bu taramada korelasyon katsayısı hesaplanır ve -1 ile 1
arasında değer elde edilir.
• Örneğin 0.70 ise %70 olarak yorumlanır.
• Korelasyon ilişkisel taramasında %40’ın altındaki katsayı değeri
– veya + fark etmeksizin düşük/zayıf ilişki olarak adlandırılır.
• %40 ile %70 (70 hariç) arasındaki değer orta şiddette bir
korelasyon olarak adlandırılır.
• %70 üzeri ise yüksek şiddette bir korelasyon/ilişki olarak
adlandırılır.
• Değerlerin – ya da + yönden sıfıra yaklaşması, ilişkisizliğe doğru
gitmesi demektir. 0, ilişkisizliği ifade eder.
• Burada herhangi bir değişken, diğerinin nedeni ya da sonucu
olamaz. Sadece aralarında ilişki var ya da yok olarak
yorumlanır.
ARAŞTIRMA TASARIMLARI (TÜRLERİ)

• Örneğin; yetkinlik ile performans arasında ilişki olması,


yetkinliğin performansın tek nedeni olduğunu göstermez.
Bir diğer değişken olabilir. Aralarında bağımlılık veya kısmi
bağımlılık olabilir.

• Biz korelasyon analizinde performansı neler etkiler diye


düşünebiliriz ve yetkinlik, ücret, kişinin eğitimi, zekası vb.
etkiler diyebiliriz. Tüm bunları bir arada tutarak önce
korelasyona, ardından korelasyonu yüksek olanları da
regresyon analizine tabi tutabiliriz. Böylece hangi değişken
performansı ne kadar etkiler sorusunun cevabını
bulabiliriz.
ARAŞTIRMA TASARIMLARI (TÜRLERİ)
• b) Karşılaştırma türü ilişkisel tarama: Denemesi olmayan,
ancak neden-sonuç ilişkisine en yakın araştırma düzeyidir.
• Neden-sonuç ilişkisi ancak tahmin edilebilir.
• Bağımsız değişken gruplanır. Ve bağımlı değişken üzerindeki
etkisine bakılır. Buna göre bağımlı değişken değişiyorsa,
gruplar arasında fark olduğu ortaya konur.
• Bağımsız değişken cinsiyet ise o halde alt şıkları/grubu kadın
ve erkek olacaktır. Kadın ve erkeğe göre iş tatmini
farklılaşıyorsa bunu «kadın veya erkek olmak iş tatminini
farklılaştırır, dolayısıyla cinsiyet iş tatminini farklılaştıran bir
unsurdur» olarak yorumlanabilir.
ARAŞTIRMA TASARIMLARI (TÜRLERİ)
• Örn: 2 ülkedeki işletmelerin İK uygulamaları karşılaştırılabilir.

• Yaş gruplarına göre performans düzeyleri karşılaştırılabilir. Yaş,


genç/orta yaşlı/yaşlı olarak şıklara ayrılır. Farklı çıkarsa «yaş
değişkeni performansı etkileyen bir değişken olarak karşımıza
çıkar» sonucuna ulaşılabilir.

• Veya bir veya birkaç bağımsız değişkenin bağımlı değişken


üzerindeki etkisi belirlenmeye çalışılır.

• Örn: Performans üzerinde, ücret etkili midir? Sorusuna cevap


aranır.
ARAŞTIRMA TASARIMLARI (TÜRLERİ)
• 2. Deneme türü: Neden-sonuç ilişkisini belirlemek amacıyla,
araştırmacının kontrolü altında, gözlenmek istenen verilerin
üretildiği araştırma modelleridir.

• Neden-sonuç ilişkisi araştırmaları da denir.


• Değişkenler arasında güçlü bir ilişki vardır.
• Neden olan değişken aktif bir değişkendir. Neden olan değişken
önce, sonuç olan değişken sonra ve nedene bağlı olarak değişir.
• Buradaki değişken arasında gerçekten bir ilişki varsa, bu ilişki
güçlüdür.
• İlişkiyi açıklayan başka değişken yoktur. Varsa da etkisi çok çok az
denebilir.
ARAŞTIRMA TASARIMLARI (TÜRLERİ)
• Bağımsız değişkenin aldığı değerleri değiştirmek araştırmacının
kontrolünde olduğu için bağımlı değişkeni etkileyen başka değişken
yoktur.
• Bağımlı değişken denenen değişkendir.

• Örn: a ilacının tahıl üretimi üzerindeki etkileri.


• Örn: Işığın okuma hızına etkisi.
• Örn: Isının kan basıncına etkisi.
• Örn: Uygulanan kuvvetin malzeme üzerindeki etkisi.

• Burada değişkeni ne kadar çok kontrol altına alabilirsek


araştırmamızın kesinliği o kadar artar.
ÖRNEKLEME
• Mutlaka her araştırmada örnek almak zorunda değiliz, ana kütlede
de araştırma yapabiliriz.

• Türkiye’de yaşayan tüm insanlar, Ankara’da yaşayan 20 yaş


üzerindeki tüm bireyler, bir işletmede çalışan tüm insanlar,
İstanbul’daki tüm işverenler, tüm belediyeler, Türkiye’deki tüm
işletmeler vs hepsi birer ana kütledir.

• Bu ana kütle içindeki tüm bireylere, kurumlara ulaşmak


hedefleniyorsa, bu bir tamsayımdır.

• Ana kütlenin sadece bir kesimine ulaşmaya örnekleme diyoruz.


ÖRNEKLEME
• Ana kütle(evren): Araştırmacının çalışma alanını oluşturan,
örneğini seçtiği ve edindiği sonuçları genelleştireceği gruptur.
• Bu grup, ortak özellikleri olan her türlü canlı yada cansız
elemanı içerebilir.

• Çalışma evreni: Genel evrenin yada ana kütlenin, bazen


tanımlanması kolay ancak ulaşılması güç olabilir. Çalışma
evreni ise, ulaşılabilen evrendir. (Örnek çekmek için) Burada
evren dediğimiz şey ana kütledir.
• Örn: Ana kütle, İstanbul’daki tüm ayakkabı üreticileri ise bu
üreticilerin ad ve adreslerini içeren bir liste çalışma evrenidir.
Oysaki, tüm ayakkabı üreticileri bu liste içinde yer almayabilir.
ÖRNEKLEME
• Örnekleme: Bir araştırma için seçildikleri büyük
grubu (ana kütle, evren) temsil edecek şekilde,
belli sayıda elemandan (denekten) oluşan bir alt
elemanlar grubu oluşturma sürecidir.

• Örneklemenin amacı, araştırmacıya evren


hakkında genellemeler yapacağı bilgiyi, evrenin
bütününü tek tek araştırmaya gerek kalmadan
sağlamaktır.
ÖRNEKLEME
Örneklemenin Nedenleri

• Zamandan tasarruf
• Maliyetten tasarruf
• Doğruluk
• Yok edici testler
• Ayrıntılı bilgi
ÖRNEKLEME
Örnekleme Yöntemleri

• A)Tesadüfi Örnekleme

– 1. Basit Tesadüfi Örnekleme


– 2. Sistematik Örnekleme
– 3. Zümrelere Göre Örnekleme
– 4. Kümelere Göre Örnekleme
ÖRNEKLEME
• Örneklemede esas olan tesadüfi örnekleme yapmaktır.
Araştırmada doğru sonuçlar alabilmemiz için örneklemin
tesadüfi olması önemlidir.

• Örneğin; işçi aileleri gelir düzeyini araştırıyorum ve


araştırmamın örneklemi olarak çevremdekileri
seçiyorum. Bunlar gerçek işçi ailelerini temsil etmeyebilir.
Dolayısıyla bunu tesadüfi olarak yapmak daha doğrudur.

• Örneklem seçiminde yanlılıktan muhakkak kurtulmalıyız!


ÖRNEKLEME
1. Basit Tesadüfi Örnekleme:

• N birimlik ana kütleden n birimlik bir örneğin tüm birimlere eşit seçilme şansı
verilerek seçilmesidir.

• Eğer biz bütün örneğe girecek birimlere eşit seçilme şansı veriyorsak bu basit
tesadüfi örnekleme olur.

• Örn: Ana kütlemiz 1000 öğretmen olsun, 200 öğretmen örnek olarak
seçeceksek bir torbaya adlarını koyarak tek tek seçilmesi, tesadüfi
örneklemedir. 1000’inin de seçilme şansı eşittir.

• Örn: Mahallede hane halkıyla ilgili bir araştırma yapılacak diyelim. Burada
tesadüfi sayılar kullanılarak seçim yapılabilir.
ÖRNEKLEME
2. Sistematik örnekleme

• Ana kütle örnek sayısına bölünür. K sayısı elde edilir.

• Örn: 1000/100=10 K sayısıdır. 10. birim ilk birim olur.


Buna hep 10 birim eklenir, bu durumda 10., 20.,
30.,40.,… birimler örneğe dahil edilir.
ÖRNEKLEME
3. Zümrelere Göre Örnekleme
• Bu örnekleme için, ana kütlenin incelenen özellikleri
açısından(değişkenler) zümrelere, sınıflara ayrılabilmesi gerekir.
• Örn. Cinsiyet değişkeni (bireysel özellik) açısından bir inceleme
yapıldığında; ana kütledeki 5000 kişinin 3500’ü erkek, 1500’ü kadın
ise, ve 500 kişilik, yani % 10’luk bir örnek seçilecek olduğunda, 350
erkek, 150 kadın örneğe tesadüfi olarak seçilir.
• Yani bu araştırma için cinsiyet değişkeni sonuçları önemli ölçüde
değiştiriyorsa; mesela çalışanların hobileri…
• Çalışanların % kaçı erkek veya kadınsa, örnekte aynı oranda temsil
edilir. 400 kadın 100 erkek alırsak kadınların hobileri baskın çıkacaktır.
Bu hatayı yapmamak için aşağı yukarı aynı oranda almalıyız ve bunları
tesadüfi olarak seçmeliyiz.
ÖRNEKLEME
• Örn: Küçük işletmelerle büyük işletmeler daha farklı İK uygulamaları
gerçekleştiriyorlar. Ben ana kütle olarak Türkiye’deki işletmeleri
seçtim ama daha çok büyük işletmeyi seçtim ve sonucunda İK
uygulamalarının çok iyi gerçekleştirildiğini buldum. Bu gerçekçi
olmaz. Çünkü TR’de İK uygulamaları büyük, küçük ve orta ölçekli
işletmelere göre oldukça farklılaşmaktadır. Bu işletmeleri doğru
oranlayıp seçmeliyiz.

• Ana kütle, incelemek istediğimiz özellik açısından zümrelere ayrıldığı


için örneklemimizi bu şekilde seçmeliyiz.

• Ayrıca en çok etkileyen değişkeni zümrelere göre bölmek daha


doğru olacaktır.
ÖRNEKLEME
Zümrelere göre örnekleme yöntemini kullanabilmek
için;

• İncelenen özellik açısından ana kütle zümrelere


ayrılabilir olmalı,
• Her grup ya da zümreden basit tesadüfi yöntemlerle
örnek seçilip birleştirilerek kütle oluşturulmalı,
• Hangi kritere göre sınıflandırma yapılacağı bilinmeli,
• Zümreler arasındaki farklar, araştırmanın amacı
açısından bir anlam ifade etmeli.
ÖRNEKLEME

• Örn: 3 zümresi olan 1000 birimlik bir ana kütleden


örnek seçilecek olsun. Örnekleme oranı da % 10
olsun. 1. zümrede 200 birim varsa, buradan örneğe
20, 2. zümredeki 500 birimden 50, 3. zümredeki
300 birimden de 30 birim seçilerek örnek
oluşturulur.
ÖRNEKLEME

• 3.A. Oransız zümrelere göre örnekleme: Burada ise,


değişkenliği daha fazla olan alt evrenden daha çok,
değişkenliği (st. sapma) daha az olan alt evrenden ise daha
az birim seçilerek gözlenir.

• Ama benzer özellik gösteren birimlerden gereksiz yere çok


birim gözlenmiş olabilir.

• Zümreler, yaş grupları, sosyal statüler, değişik büyüklükteki


işletmeler olabilir.
ÖRNEKLEME
4. Kümelere Göre Örnekleme

• Elemanların değil de grupların tesadüfi olarak seçildiği bir


örnekleme türüdür.

• Bu yöntem ana kütle birimlerinin listesinin olmadığı veya


geniş bir coğrafi alana dağılmış birimlerin incelenmesi
gerektiği durumlarda uygulanan bir tesadüfi örnekleme
türüdür.

• Not: Zümrelerin ortalamaları yakınsa zümre olmaz küme olur.


ÖRNEKLEME
• Örn: 50 koli olduğunu, hepsinin içinde 100’er kutu ve her kutuda
24 mamul olduğunu düşünelim. (50*100*24=120.000 mamul var)
• 50 koliden tesadüfi olarak, 5’ini seçip incelersem
(5*100*24=12.000 mamul) tek kademeli örnekleme yapmış
olurum.
• 50 koliden 5’ini ve her birinin içindeki 100 kutudan 10’unu seçip,
içindeki tüm mamulleri incelersem (5*10*24=1200 mamul) iki
kademeli örnekleme yapmış olurum.
• 50 koliden 5’ini seçip, her birindeki 100 kutudan 10’unu seçip,
her kutudan 6’şar mamul seçip incelersem(5*10*6=300
mamul) 3 kademeli örnekleme yapmış olurum.
ÖRNEKLEME

• Şayet ana kütle coğrafi alan ise, buna “alan örneklemesi” denir.

• Eğer ilçe eşit büyüklükteki mahallelere bölünüyorsa, bazı


mahalleler seçilip, tüm aileler inceleniyorsa tek kademeli, bazı
mahallelerdeki bazı aileler incelenirse 2 kademeli örnekleme
olur.

• Bazı ailelerdeki bazı kişiler seçilip inceleniyorsa 3 kademeli


örnekleme olur.

• Kademelendirmenin amacı tesadüfiliği artırmaktır.


ÖRNEKLEME
• Tesadüfi seçilmiş olmak koşulu ile bu mahalle, aile ve
bireylerin incelenen özellik açısından benzer kabul edilmeleri
gerekir. Yoksa zümre olur. Örneğin; göçmenlerin sorunları
gibi..

• Zira zümreler incelenen özellik açısından birbirinden farklıdır,


ancak kümeler birbirine benzerdir.

• Örneğin; 10 zümreden 5’ini seçip buradaki birimleri incelemek


gerçeği yansıtmaz. Ama 10 kümeden 5’ini seçip buradaki
birimleri incelemek gerçeği yansıtır.
ÖRNEKLEME
• Aynı holdingdeki işletmeler, inceleyeceğim özellik bakımından
benzerse, (mesela holdingde çalışanlara sağlanan yan haklar
açısından memnuniyetleri), buradaki 10 işletmeden 5’ini
tesadüfi olarak seçersem, bu küme örneklemesi olur.

• Kümelere göre örnekleme elemanların değil, grupların


tesadüfi olarak seçildikleri örneklemedir.

• Coğrafi bölgeler, şehirler, banka şubeleri, hastaneler, sınıflar,


departmanlar, diğer fiziki mahaller duruma göre “küme”
oluşturabilir. (incelenen özellik bakımından benzer iseler)
ÖRNEKLEME

• Örn: Banka şubelerinin fiziki koşulları incelenirken banka


şubeleri küme oluşturabilir, ancak mevduat hacimleri
incelenirken küme olarak kabul edilirse hatalı sonuçlar
elde edilir.

• Örn: Polis emniyet müdürlükleri incelenirken, inceleme


konusu bakımından benzer kabul edilip ( polisleri motive
eden faktörler gibi), birkaçında çalışanlar örneğe dahil
edilebilir.
ÖRNEKLEME

• 5000 polisten 1000 örnek alınacaksa ve bir emniyet


müdürlüğünde ortalama 100 polis çalışıyorsa,10 emniyet
müdürlüğü tesadüfi olarak seçilebilir.

• Ancak vatandaşa verilen hizmet kalitesi ya da suç oranları


bakımından inceleneceklerse ve bunun emniyet
müdürlüklerine göre farklılaştığı düşünülüyorsa ya da
biliniyorsa, bunlar küme kabul edilip aralarından tesadüfi
olarak seçilenler üzerinde araştırma yapılırsa gerçekçi
olmayan sonuçlar elde edilebilir.
ÖRNEKLEME
Örnekleme Yöntemleri

• A)Tesadüfi Olmayan Örnekleme

– 1. İradi/Kasdi Örnekleme
– 2. Kota Örneklemesi
– 3. Kolayda Örnekleme
ÖRNEKLEME
B) Tesadüfi Olmayan Örnekleme

• Araştırmacının kendi takdiri ile seçtiği birimlerden oluşan


örnekleme dayanan örnekleme türüdür.

• Ana kütlenin iyi tanındığı ve tarafsızlığın sağlanabildiği


durumlarda iyi sonuç verir.

• Ana kütle hakkında bilgi eksikliği ve taraflılık olursa, hatalı


tahmine yol açar ve hatanın ne yönde olduğunun saptanması
mümkün değildir.
ÖRNEKLEME
1. İradi Örnekleme (Kasdi örnekleme)

• Örneğe girecek birimler, araştırmacının uzman görüşüne


dayanarak, ana kütleyi temsil ettiğine inandığı birimlerdir.
• Birimlerin seçilme şansları bilinmediği gibi, bu birimlere
dayanan istatistik ölçülerin(parametrelerin) hatalarının
saptanması da mümkün değildir.
• Genellikle az sayıda birim üzerinde yapılır, istatistik
ölçüler saptanır, ana kütle tahmin edilir, ancak bu
tahminde standart hata bulunamaz.
ÖRNEKLEME
• Örn: Türkiye’deki işçi aileleri üzerine bir araştırma yapılacaksa gelir, yaş,
çocuk sayısı, sosyal yapı ve daha pek çok kriter açısından işçi ailelerini
temsil ettiğine inanılan birkaç aile yakın çevreden seçilir ve incelenir.
• Böylece, ana kütle yapısı iyi biliniyorsa ve tarafsız iradi seçim
yapıldıysa iyi sonuçlar verir.
• Bunu tesadüfi örnekleme ile yapılan benzer araştırma sonuçlarıyla
karşılaştırarak anlamak mümkündür.
• Ancak her zaman bu koşullar sağlanamadığı için zorunluluk olmadıkça
iradi örnekleme tercih edilmez.
• Yani illa iradi örnekleme yapacaksak seçeceğimiz örneklerin ana kütleyi
temsil edip etmeyeceğine bakmak gerekir. Eğer iyi temsil ediyorsa
tesadüfi örneklemeye yakın sonuçlar elde edilebilir.
ÖRNEKLEME
2. Kota Örneklemesi

• Ana kütle yapısının %5 veya % 10 veya başka bir


oranda örneğe yansıtılarak, örneğe girecek olan
birimlerin araştırmacının iradesi ile belirlendiği bir
örnekleme türüdür.
• Yani zümrelere göre örneklemenin iradi seçilmiş
şeklidir.
ÖRNEKLEME
• Bir bölgedeki işletmeler herhangi bir açıdan
incelenecekse, 800 küçük, 150 orta, 50 büyük işletme
varsa, her birinden % 10 oranında iradi olarak seçim
yapılır ve örneklem oluşturulabilir.

• Örnek kütleye, ana kütledeki her bir alt gruba ayrılan


kota oranında birim seçildiği için adı “kota
örneklemesi” dir.
ÖRNEKLEME
3. Kolayda Örnekleme

• Bu teknikte esas, ankete cevap veren herkesin örneğe dahil


edilmesidir. En kolay bulunan denek en ideal olanıdır.
• Denek bulma işlemi, arzu edilen örnek büyüklüğüne ulaşıncaya kadar
devam eder.
• İnternet ortamındaki anketler, süpermarket önünde yapılan anketler,
televizyonların düzenlediği telefon anketleri vb.
• Ancak örnek kütlenin, ana kütleyi temsil oranı çok düşüktür. Ve
verilerin belli bir şüphe ile değerlendirilmesi gerektiği açıktır.
• Elde edilen bulguların geneli temsil ettiğini iddia etmemek gerekir.
• Yani, kolaydır ama ana kütleyi temsil etme olasılığı düşüktür.
ÖRNEKLEME
4. Kartopu Örnekleme

• Evrenin sınırlarının ve evrene üye olanların kesin olarak


belirlenemediği durumlarda kullanılan örneklemedir.
• Kartopu örneklemesi için bir şekilde o evrene mensup olan biri
ile irtibat kurulur.
• Sonra bu kişinin yardımı ile, evrene mensup başka kişiler ile
irtibat kurulur.
• Örnek kartopu etkisi şeklinde zincirleme olarak büyür.
• Örn: Sigortasız çalışan işçiler üzerinde bir araştırma yaparken
bu örnekleme metodu kullanılabilir.
ÖRNEKLEME
Burada araştırmacının şu noktaları göz önünde bulundurması gerekir:
• Araştırmacının verileri için öngördüğü hassasiyet derecesi,
• Hoş görebileceği hata marjı,
• Kullanılan istatistiksel teknik,
• Evrenin büyüklüğü,
• Bunlar örnek kütlenin temel belirleyicileridir.

• Bu aktörler dikkate alındığında, örnek kütle için belirlenen


büyüklüğün ayrıntılı hesaplamalardan çok, araştırmacının yargısına
bağlı olduğu söylenebilir.
• Ancak belli istatistiksel tekniklerin uygulanabilmesi için en az 30
deneğin olması konusunda yaygın bir kabul vardır.
• Tuğba selam, buraya kadar geldiysen eğer; bir
sonraki slaytı daha iyi anlayabilmek için
14.12.2020 dersinin 2.12.00. dakikasını aç ve
bu hesaplamayı izle  buradan okuyarak
karıştırabilirsin, öptüm!
ÖRNEKLEM BÜYÜKLÜĞÜNÜN BELİRLENMESİ

• N=Evrenin büyüklüğü(6000)
• n=Örneklem büyüklüğü
• t=güven büyüklüğüne karşı gelen z tablo değeri (1,96)
• s=evren için tahmin edilen standart sapma (0.5)
• d=kabul edilen sapma toleransı (0.05)
• n0 = t2 * s2/d2
• n=n0/(1+n0/N)
ÖRNEKLEM BÜYÜKLÜĞÜNÜN BELİRLENMESİ

• Not: t değerini eğer %95 ihtimalle ise 1,96’nın


karesi alınır. %99 ihtimalle ise 2.57’nin karesi
alınır.

• T değerini standart bir tablodan alıyoruz.


ÖRNEKLEME
• Akademisyenlerce yaygın olarak kabul edilen şu kurallara dikkat
edilmesi örneklemedeki hata riskini azaltacaktır:
• 30 denekten az olan örnekleme uygulanabilecek olan istatistik
sayısı çok azdır.
• 30’dan büyük, 500’den küçük örneklemler bir çok araştırma için
yeterlidir.
• Örneklemin alt gruplara ayrılması durumunda(yaş, eğitim düzeyi,
statü, v.b.) her bir gruptaki denek sayısı en az 30 olmalıdır.

• Regresyon dahil, birçok çok değişkenli analiz için, örnek


büyüklüğünün çalışmada kullanılan değişken sayısının birkaç katı
(tercihen 10 katı veya daha fazla) olmasına dikkat edilmelidir. (en
en en az 2 katı olmalı)
ÖRNEKLEME HATALARI

• Örneklemden hareketle ana kütle


parametrelerini tahmin ederken 2 tür hataya
rastlanır:

1. Sistematik Hatalar
2. Tesadüfi Hatalar
ÖRNEKLEME HATALARI

• 1. Sistematik Hatalar: Bu hata ana kütle


parametresinin gerçek değeri ile, örnekten
hesaplanan değer arasındaki farktır.

• Örnekleme sonucunda elde edilen istatistiki


değer, ana kütlenin tahmin edilmek istenen
değeri ile aynı değildir.
ÖRNEKLEME HATALARI
Sistematik Hataların Nedenleri

• A) Örneklem içi hatalar: Örnek seçimi aşamasındaki


hatalar; seçimin tesadüfilikten uzak olması ya da tesadüfi
olarak seçilmiş örnek birimlerine pratikte ulaşılamaması.

• B) Örneklem dışı hatalar: Örnekteki birimlerin yanlış


beyanda bulunması, soruyu yanlış anlaması ve ölçmedeki
çeşitli hatalar.
ÖRNEKLEME

• 2. Tesadüfi Hatalar: Aynı ana kütleden birden fazla


örneklem alınıp, bunların hesaplanan değerleri
arasındaki farktır.

• 3 örnek kütlenin farklı tahminlere neden olması


tesadüfi hatadır.
ÖRNEKLEME

• Örnek: Türkiye’deki tüm işletmelerin % kaçının borsaya


kayıtlı olduğu konusunda bir araştırma yapılsın. Diyelim
ki, ana kütlede 1000 işletme var, Ve ana kütleyi tek tek
saydığımızda bunların 250’si borsaya kayıtlı, 750’si
kayıtsız olsun.

• Her biri 100 işletmeyi içeren 2 ayrı örneklem


seçtiğinizde, bunlardan yapılan tahminde, 1. örneğe göre
300, 2. örneğe göre ise 275 işletme borsaya kayıtlı olsun.
ÖRNEKLEME
• Borsa kayıtları incelendiğinde ise, 200 işletme
borsaya kayıtlı gözüksün.
• Şimdi bu değerler arasındaki farkların hangi tür
hatalara sebep olduğunu görmeye çalışalım.
• 300 ile 250 veya 275 ile 250 arasındaki fark
örneklem içi sistematik hatadır.
• 200 ile 250 arasındaki fark sistematik, ama
örneklem dışı hatadır.
• 300 ile 275 arasındaki fark tesadüfi hatadır.
ÖRNEKLEME
• Araştırmaların çoğunda, ana kütlenin tam listesi
bulunmadığı için, tesadüfi örnekleme yapılamamaktadır.

• Örn: Türkiye’de elektrik tamir işinde çalışan erkekler


üzerinde bir araştırma yapılmak istendiğinde, bu
evrenin tam listesine ulaşmak mümkün değildir.

• Bu durumda yapılacak en doğru iş, örnek seçilirken taraf


tutulmaması ve evrenin doğru temsil edilmesine
çalışılmasıdır.
BİTTTİİİİİİİİİİİİİ!

You might also like