Download as pptx, pdf, or txt
Download as pptx, pdf, or txt
You are on page 1of 24

BİLİMSEL

ARAŞTIRMALARDA
ETİK

* Gaziantep Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Prof.Dr.Metin BEDİR’in


hazırladığı sunumdan alıntıdır.
BİLİMSEL ETİK;
Bir çalışma faaliyetinde bulunan insanların
ahlak ilkelerini,
davranış biçimlerini,
görevlerini ve
zorunluluklarını belirleyen kurallar zinciri
olarak tanımlanabilir.
Bir bilimsel araştırmanın değerini ve
güvenirliğini zedeleyen tüm girişimler,
bilimsel yanıltma (scientific
misconduct) adıyla anılmaktadır.
Bilimsel yanıltma, iki biçimde ortaya çıkmaktadır ve
bunların her ikisi de eşit derecede tehlikeli ve etik
açıdan kabul edilemez durumlardır.

Bilimsel ihmal/ Bilimsel saptırma/


disiplinsiz araştırma kasıtlı sahtekarlık

Bilimsel yanıltmalar sonucunda etik ihlaller ortaya çıkar.


Bilimsel Yanıltma

1.Bilimsel İhmal

Bilimsel ihmal (disiplinsiz araştırma), bilimsel araştırmaların


gereklerini tam olarak yerine getirmeden yapılan araştırmalar
sonucunda ortaya çıkan bilimsel yanıltmadır.

Bilimsel ihmalde, araştırmacı kasıtlı olarak değil, bilgi, beceri ya


da deneyim yetersizliğinden dolayı yanlış bilgi sunmaktadır.

Bilimsel çalışmalardaki ihmal davranışının karşılığı özellikle


sanat ve tasarım alanlarında genellikle disiplinsiz araştırma
olarak karşımıza çıkmaktadır. Burada özen gösterilmesi
gereken konularda yeterince titiz davranmamaktan ileri gelen
sorunlar yanıltmaya neden olmaktadır.
Bilimsel Yanıltma

1.Bilimsel İhmal (devamı)

Örneğin, deneysel bir araştırmada üniversitenin etik


kurulunun onayını almadan ya da deneklerin rızası olmadan
veri toplanması disiplinsiz araştırma sayılabilir.

Deneysel sürecin gereği gibi yürütülmemesi ya da araştırma


verilerini analiz etmek için uygun istatistiksel tekniklerin
seçilmemesi de bilimsel ihmale örnek olarak gösterilebilir.
2. Bilimsel Saptırma

Bilimsel saptırma, araştırmacının kendi yaptığı çalışmada


bilimsel süreçleri ya da araştırma sonuçlarını bilinçli olarak
saptırması durumunda ortaya çıkar. Bu da araştırma
bulgularının güvenilirliğini tehlikeye sokar ya da benzer
koşullarda yapılan araştırmalarda yinelenebilirliği ortadan
kaldırır.

Örneğin, araştırmacı yansız örneklem almadığı halde bunu


gizlemek amacıyla yansız örnekleme yaptığını belirtiyorsa bu
saptırmadır.

Benzer şekilde, veri toplama aracının güvenirlik katsayısını


yüksek göstermek amacıyla masa başında veri üretilmişse bu
da sahtekârlık olarak değerlendirilir.
ETİK İHLAL TÜRLERİ
• İntihaller (aşırmalar-plagiarism)
Daha önce yayınlanmış bir yayının tümünü veya bir kısmını kaynak göstermeden
alarak kendi yayını gibi yeniden yayınlamak olan bu yanıltma biçimi en ciddi
bilimsel etik saptırmalarından birisini oluşturmaktadır. Yabancı dilden kitap
makale vb. tercüme ederek kendi yazmış gibi basmak.

• Sahtecilikler (uydurmalar-fabrication)
En ciddi bilimsel yanıltma türlerinden birisi olan uydurmacılık gerçekte olmayan
verileri ve sonuçları yayınlamak olarak tanımlanabilir. Ne yazık ki bu önemli
sahtekarlık biçimine en ciddi merkezlerde ve yayın organlarında
rastlanabilmektedir. Araştırmaya dayanmayan veriler üretmek, bunları rapor
etmek veya yayımlamak; yapılmamış bir araştırmayı yapılmış gibi göstermek.

• Çok kullanımlar (duplication)


Aynı verilerin ve sonuçların birden fazla yayında verilmesi anlamına gelen bu
yanıltma türü basit gibi görünse de gerçekte ciddi boyutlara ulaşabilen bir
uygulamadır. Aynı makaleyi değişik dillerde yayınlamak da bu gruba girmektedir.
 Çarpıtmalar (falsification)
Araştırma kayıtları ve elde edilen verileri değiştirmek,
Araştırmada kullanılmayan yöntem, cihaz ve materyalleri kullanılmış gibi
göstermek,
Araştırma hipotezine uygun olmayan verileri değerlendirmeye almak, İlgili teori
veya varsayımlara uydurmak için veriler ve/veya sonuçlarla oynamak.

 Dilimlemeler (slicing)
Bu yöntemde yazarlar tek bir çalışmadan çıkan sonuçları yapay olarak bölerek
birden fazla yayın çıkarma çabasına girmişlerdir.
Örneğin, aynı gruba yapılan birden fazla ölçüm, tek bir makalede verilecekken, her
biri ayrı ayrı makale biçimine dönüştürülerek aynı veya farklı dergilere
gönderilmektedir.

• Haksız yazarlık
En sık görülen bilimsel yanıltma biçimlerinden birisi budur. Bilimsel bir yayında
yazarlık hakkı olmayanların isimlerinin yazar olarak gösterilmesi, hakkı olanların
yazarlar listesine alınmaması gibi durumlara sıklıkla rastlanmaktadır.
DİĞER ETİK İHLALLERİ

* Makul ölçüleri aşan alıntılamalar yapmak

* Lisansüstü çalışmalarda öğrenci veya danışmanın isminin


olmaması

* Araştırmaya destek olanların çalışmada belirtilmemesi

* İnsan-Hayvanlar üzerindeki çalışmalarda etiğe uymama


Deneklerle/Katılımcılarla İlgili Etik Kurallar
Sosyal bilimler alanında yapılan araştırmalarda genellikle insan
denekler ya da insan katılımcılarla çalışılmaktadır.

Denek kavramı daha çok tam deneysel ya da yarı-deneysel


araştırmalarda kullanılmaktadır. Denek, üzerinde bazı uygulamalar
yapılan ve bu uygulamaların etkileri ya da sonuçları ölçülen varlıktır.
Bu, insan olabileceği gibi hayvan da olabilir.

Katılımcı kavramı ise genellikle nitel araştırmalarda ya da tarama


modelindeki araştırmalarda kullanılmaktadır. Katılımcı, doğrudan ya
da dolaylı yollarla kendisinden veri toplanan bireydir.

Denek ile katılımcı arasındaki fark şudur: Denek bir uygulamaya


katılır ve bir etkiye maruz bırakılır; katılımcı ise yalnızca kendisi ya
da bilgi sahibi olduğu konularda bilgi verir.
Deneklerle/Katılımcılarla İlgili Etik Kurallar (devamı)

Denekler/katılımcılar araştırmaya katılma konusunda herhangi bir


baskıyla karşılaşmadan gönüllü olmalı,

katılım için doğru ve yeterli bilgilendirme yapılmalı,

istedikleri zaman araştırmadan çekilebilmeli,

toplanan bilgiler araştırmacı dışında kimse tarafından görülmemeli,

gerekli güvenlik ya da koruma önlemleri alınmalı,

elde edilen sonuçlar denekler/katılımcılarla paylaşılmalıdır.


Etik İhlallerin Azaltılması İçin Uyulması Gereken Bazı İlke ve
Kurallar

 Başkalarının söylem, görüş, veri, yorum, değerlendirme, öneri, yayın, çizim ve


uygulamalarından yararlanırken kaynaklar açıkça belirtilmelidir. Eğer gerekliyse izin
alınarak yararlanma yoluna gidilmelidir.

Yararlanmalarda yazar gerekli gördüğü bilgileri kendi ifadeleriyle belirtmeli,


basitçe birkaç sözcüğü değiştirerek başkalarının fikirlerini kendisine aitmiş gibi
göstermekten kaçınmalı, her türlü yararlanma durumunda ilgili kaynağı belirtmelidir.

Başkalarından yararlanırken olduğu gibi alıntı yapılıyorsa mutlaka kaynak


bilgilerinin yanı sıra sayfa numarası da verilmelidir. Üç satırı ya da 40 sözcüğü
geçmeyen alıntılar paragrafta tırnak işaretleri içinde verilebilir. Ancak bundan uzun
alıntılarda ayrı ve farklı yazılmış bir alıntı paragrafı kullanılmalıdır.
Etik İhlallerin Azaltılması İçin Uyulması Gereken Bazı İlke ve Kurallar
(devamı)

 Yapılan alıntı doğrudan (olduğu gibi) bir alıntı değilse ilgili fikirden söz ettikten
sonra kaynak bilgilerini verirken sayfa numarasını göstermek zorunlu değildir. Ancak dolaylı
alıntılarda sayfa numarası verilmesinde bir sakınca yoktur.

Bir kaynaktaki çizelge ya da şekli olduğu gibi kullanan bir araştırmacı ilgili çizelge ya da
şeklin altında özgün kaynağı açıkça belirtmelidir. Uyarlama yapılması durumunda özgün
kaynak yine verilmeli ama uyarlama yapıldığı belirtilmelidir. Ancak “yazılı izin alınmaksızın
kullanılamaz” kaydı bulunan çizelge ve şekiller için kaynağı belirtmek yeterli olmayıp, telif
haklarını elinde tutan kişi ya da kuruluştan yazılı izin alınmalıdır.

Genel geçer fikirler, yaygın olarak dile getirilen görüşler ya da anonimleşmiş söylemler
için kaynak göstermeye gerek yoktur. Ancak özgün ve sahibi belli görüşleri anonim olarak
göstermekten de kaçınılmalıdır. Araştırmacının bu konuda bir kuşkusu varsa, alanyazında
kapsamlı bir arama yaparak özgün fikirlerin sahiplerini bulmalı ve bildirmelidir.
ETİK İHLALİ ÖRNEKLERİ

Baltimor Olayı

 David Baltimor (Nobel ödülü sahibi)


 Büyük bir araştırma grubu yöneticisi
 Grupta çalışan bir doktora sonrası araştırmacı, bir
diğerinin verileri uydurarak yayın yaptığını iddia etti.
 Araştırmaya 1996 yılında 10 milyar dolar ayrılmıştı.
 Baltimor sonunda Üniversiteden istifa etti.

 *Prof.Dr.Frank Karasz, Yayın Etiği, TÜBİTAK, 1996


Füzyon Olayı

1989 baharında Utah Üniversitesinde iki araştırmacının küçük bir


elektrokimyasal hücrede soğuk füzyonu başardıklarını duyurmaları
üzerine bilim dünyasında yer yerinden oynadı. Doğru olsaydı bu enerji
darboğazını kökünden halledecek bir buluş olacaktı.

Texas Üniversitesinde bir grup aynı deneyleri tekrarlayarak olayı


doğrulamak istedi. Trityumun oluşması füzyonun bir yan ürünü olarak
bazı deneylerde görüldü. Utah deneylerinde görülmeyen trityumun
Texas deneylerinde bulunması şüpheli görüldü ve bu olay
heyecanlanıp acele yayın yapmanın ne kadar yanlış olduğunu
gösterdi. Öğrenciler, araştırmacılar ve üniversite saygınlığını kaybetti.

 * C. B. Feldermann, Engineering Ethics, 1999


Gazete haberi (Cumhuriyet, 1995)
Ülkemizde bir Üniversitemizin Sosyal Bilimler Enstitüsüne bağlı bir
Anabilim Dalında daha önce İngiltere de yazılmış bir tezin yalnızca
adını değiştirerek sunan bir öğrenci için soruşturma başlatıldı.
Fakültede başka etik sorunlarda bu arada belirlendi.

Gazete haberi (Milliyet, 2002)


Harward Üniversitesi’nde kadınların karşılaştığı toplumsal
ayrımcılık konusunda beş araştırma yaptığını ileri sürerek
üniversiteden parasal destek alan 4 makale yayınlayan genç bir
toplum psikoloğu, kendi görüşlerini araştırma sonucu gibi sunduğunu
kabul etti…

Durumun açığa çıkması üzerine genç araştırmacı yazılarında


belirttiği gibi 600 kişiyle görüşmediğini açıkladı ve Üniversiteden istifa
etti.
Nobel Ödülü Sahibi Prof. Dr. Milikan Olayı

Bir fizik profösörü olan Robert Milikan, Chicago


Üniversitesinde 1923 yılında fizik dalında Nobel ödülünü
kazanmıştı. Ödül elektronların elektrik yüklerini ölçtüğü
deneyler nedeniyle verilmişti. Daha sonra (Holton 1978; ve
Franklin, 1981) yayınlanmayan veriler incelendiğinde,
Milikan’ın 140 deneyinin 49 adedini yayına dahil etmediği
anlaşıldı. Halbuki yayında bütün verilerin verildiği yazılmıştı.
Bu verilerin dahil edilmesi sonucu değiştirmeyecekti ama
sonuçları daha emin, deneyleri de daha açıkça ifade
edilmiş olacaktı.

C. B. Feldermann, Engineering Ethics, 1999


Türkiye’den Örnekler-1
Norveç’te bir Araştırma Enstitüsü’ne araştırma yapmak
üzere giden bir beyin cerrahı, 1999 yılında Avrupa dergileri
arasında yüksek prestijli bir Beyin Cerrahi Dergisinde
araştırma sonuçlarını yayınladı. Daha sonra Norveç’deki
Araştırma Enstitüsü bu beyin cerrahının bulunduğu
üniversiteye başvurarak bu yayındaki araştırmanın
kendilerinde yapılmadığını, araştırmada kullanıldığı iddia
edilen cihazın kendilerinde olmadığını rapor etti. Aynı
başvuruyu dergiye de yaptığını belirtti. Konu YÖK’e iletildi
ve soruşturma sonucunda, kişinin üniversite ile ilişkisi
kesildi. O sırada, bir sonraki yayına giren dergide kişinin
ismi ve eski çalıştığı kuruluşun ismi de verilerek, yayının
yalan beyanla yapıldığını yayınladı!!!
Türkiye’den Örnekler-2

Dünyaca saygın bilim dergisi, “Nature”’ın 06 Eylül 2007 tarihli


sayısında yayımlanan uyarısında; “New York’taki Cornell Üniversitesi
fizikçileri tarafından kurulmuş, bilimsel makale yayımlayan ArXiv adlı
bir INTERNET ortamında ‘’… Türk doktora öğrencisi, doçent ve
profesöre ait orijinal araştırmadır’’ diye yayımlanan 64 “bilimsel
eser”in başka yazarlara ait makalelerden aşırma olduklarını
açıklanmıştır. Olay 2006 Kasım ayında, intihalci iki doktora
öğrencisinin ODTÜ’deki sözlü sınavında ortaya çıkmıştır. Yerçekimsel
fizikle ilgili yayımlanmış çok sayıdaki İngilizce makale yazarlarının
sınavlarında lise düzeyinde bile fizik bilgisine sahip olmadıkları,
İngilizcelerinin de yetersizliğinden şüphelenen jüri üyeleri, öğrencilerin
ArXiv’de ve diğer birçok uluslararası bilimsel dergide yayımlanmış
olan makalelerini inceleyerek; bunların büyük bir bölümünün başka
makalelerden aşırılmış olduğunu ortaya çıkartmışlardır. Olayı ArXiv’e
bildirdiklerinde; ArXiv kendi yaptığı araştırmasında, Türkiye’den 14
akademisyene ait 64 makaleyi çoğu bölümünün çalıntı olduğu
iddiasıyla yayından kaldırmıştır.
ETİK PROBLEMLER SON YILLLARDA DAHA FAZLA
KONU EDİLİYOR. NEDEN?

* Bilim insanının sayısının artması.

* İnsanın ün, servet, güce olan ilgisinin bilim sınıfında daha


fazla olması.

* Yayınların bilimsel başarının ölçütü olarak kabul


edilmeleri ve bunun bilim insanlarına olan baskıları
artırması.

* Yetersiz araştırma eğitimi ve disiplini,

* Proje desteği alma ve yayın yapma konusunda çeşitli


baskılar,
* “Fazla yayın= FAZLA PRESTİJ”

* Hızlı yükselme arzusu ve yarış,

* Bilim dünyasında tanınma isteği,

* Mali kazanç,

* Psikolojik bozukluklar,

* Bilgisizlik

Prof.Dr.Frank Karasz, Yayın Etiği, TÜBİTAK, 1996, s.18


“İnsanları yasa ve ceza ile yönetirseniz, onlar
bir daha yanlış yapmayacaklar, ancak şeref ve
utanma duygularına da sahip olmayacaklardır.

İnsanları erdemle ve ahlâk kuralları ile


yönetirseniz, o zaman onlar hem şeref ve
utanma duygusuna sahip olacaklar, hem de
doğruyu yapmaya çalışacaklardır.”
Konfüçyüs
Kaynaklar

1. Araştırma ve yayın Etiği 2 , Prof. Dr. Şevket Ruacan Hacettepe Üniversitesi,


Onkoloji Enstitüsü
2. Bilimsel Araştırmalarda Yayınlar ve Etik İlkeler, Emin Kansu
3. Bilim Etiği, Aziz Aslan.
4. Özgen C., Eskişehir Osmangazi Üniversitesi “Bilimsel araştırma ve yayınlarda
etik ilkeler” çalıştayı (7.10.2006) “Bilimsel araştırma ve gelişmelerde etik”
başlıklı sunu.
5. KANSU E. Bilimsel yayınlarda etik ilkeler (2008)
6. Türkiye Bilimler Akademisi Bilim Etiği Komitesi. Bilimsel araştırmada etik ve
sorunları. Türkiye Bilimler Akademisi Yayınları, Tübitak Matbaası, Ankara,
2002.
7. RUACAN Ş. Bilimsel araştırmalar ve yayınlarda etik
8. Kansu, E., ve Ruacan, Ş. (2000). Bilimsel Yanıltmanın: Türleri, Nedenleri,
Önlenmesi, Cezalandırılması. Cumhuriyet Bilim-Teknik, 712, 4-5.

You might also like