Professional Documents
Culture Documents
Puslu Kitalar Atlasi
Puslu Kitalar Atlasi
KITALAR
ATLASI
KRİTİK DOSYASI
İHSAN OKTAY
ANAR
İhsan Oktay Anar 1960 yılında Yozgat’ta dünyaya
gelmiştir. Orta öğrenimine kadar olan eğitim sürecini
İzmit’te tamamladı. Lisans, master ve doktorasını Ege
Üniversitesi’nde tamamladı.
Romanlarında her zaman felsefe tarih, polisiye sürekli iç içe olup üst düzey bir
kurmaca anlayışı ürünler çıkarır.
Bünyamin
KARAKTERL Alibaz
Kubelik
Hınzıryedi
Dertli
Roman, bir korsan olan Arap İhsan Efendi’nin, yeğeni
Uzun İhsan Efendi’yi ziyaret etmesi ile başlar. İstanbul’a,
hayatını kurtaran kitabın çevirisini yaptırmak için gelen
Arap İhsan Efendi bir köle olarak aldığı Alibaz adlı
çocuğu ve yanındaki maymunu Uzun İhsan’ın yanında
bırakır.
Evinde oğlu Bünyamin ile yaşayan, içtiği bir uyku şurubu
nedeniyle sürekli uzun uykulara dalan, rüyalarında
gördüklerini de bir atlasa yazan Uzun İhsan Efendi,
dayısına getirilen çeviriyi - Rendekar’ın “Zagon Üzerine
Öttürme” eserini - okuduktan sonra gerçekliğin doğası
üzerine düşünmeye başlar.
Bu arada Bünyamin de, babasının bu tuhaf hayat tarzından
şüphelenmeye başlar ve sırlarını çözmek için onun uyku
şurubundan içmeye karar verir. Fakat gereğinden fazla içtiği
için uyanamaz ve öldü sanılarak gömülür. Kafasında
duyduğu esrarengiz bir ses sayesinde mezardan çıkan
Bünyamin’in bu “başarısı” kısa sürede yayılır ve Bünyamin,
kendisine hazırladığı atlası veren babasının da desteğiyle,
lağımcı olarak Osmanlı ordusuna katılır.
İlk görevinde, Zülfiyar adlı bir casusu kurtarmaya çalışırken
yüzünden ciddi şekilde yaralanan ve Zülfiyar’ın kendisine
teslim ettiği uğursuz, kara parayı babasının kendisine
verdiği atlasın içinde saklayan Bünyamin, tanınmaz halde
İstanbul’a geri döner. Babasının yeniçeriler tarafından alınıp
götürüldüğünü ve işkence gördüğünü öğrendikten sonra,
kitaptan bir bölüm okur ve buradan aldığı direktiflerle dilenci
loncasına katılır.
Kısa süre içinde, dilenci loncasının da Zülfiyar ve
onun efendisi Ebrehe için çalıştığı anlaşılır. Bu kişiler,
harıl harıl Bünyamin’i aramakta, fakat yüzü ciddi
şekilde yaralandığı için onu tanımamaktadır.
Dilenci loncasında “Büyük Efendi” Ebrehe ile tanışan
Bünyamin, bir süre onunla yakın bir ilişki kurar ve
ondan Osmanlı Devleti’ndeki gizli casus
örgütlenmesini, kara paranın sırrını ve Mehdi’nin
ilerleyen günlerde İstanbul’a geleceği yönündeki
kehaneti öğrenir. Fakat bu kehanet, Ebrehe için yerini
bulmakla beraber, doğru çıkmaz, ve dilenciler loncası
Ebrehe’ye karşı ayaklanıp onu öldürür.
Romanın sonunda, dilenciler loncasının da
yanması ile Bünyamin dünyada bir kez daha
özgür kalır. Babasının kendisine verdiği
kitaba ilk kez gerçek anlamda dikkatle bakan
Bünyamin, bu kitabın adının “Puslu Kıtalar
Atlası” olduğunu görür ve eserin son
sayfalarından bir bölüm okuyarak, tüm
yaşananların babası Uzun İhsan Efendi’nin
düşlerinde gerçekleştiğini anlar.