6 - Ders

You might also like

Download as ppt, pdf, or txt
Download as ppt, pdf, or txt
You are on page 1of 43

Kvk 406 ahşap malzeme bilgisi ve bozulmaları

ahşapta çürüklük yapan mantarlar


AHŞAPTA ÇÜRÜKLÜK ÖN İNCELEMESİ
Mantarların ürediği binalarda ön inceleme yaparken, belirli işlemler sırasına
göre ve dikkate alınarak yapıldığı taktirde yapılan koruma onarım işlemlerinin
kalitesini ve başarısı etkilemektedir.

1.1) Talep edilen incelemenin neleri kapsayacağı, bina sahibi ya da oturanlar


ile beraberce saptanmalı, yazılı bir anlaşma yapılarak taraflarca
imzalanmalıdır. Anlaşmada, özellikle zemin kattaki ve çatı boşluklarındaki
ahşaplara ulaşmak için geçiş yerleri belirtilmelidir.

1.2) Binanın yapılış tarihi (yaşı) ile daha önce yapılmış koruma ve onarım
işlemleri varsa bunların tarihleri anlaşmaya yazılmalıdır.

1.3) Binaya yağmur suyu girmesi ya da binada rutubetin yükselmesi, çoğu


durumlarda mantar faaliyetinin artmasına ve çürüklüğe neden olduğundan,
binanın dışında da dikkatli bir incelemeye önem verilmelidir. Bu amaçla
binanın zemin ve çatı alanının basit bir planı çizilerek, rutubetin nereden
kaynaklandığı, tüm problemli yapı elemanlarının pozisyon ve yapı özellikleri
plan üzerine işaretlenmelidir. Dikkatle incelenmesi gereken elemanlar;
• Çatı kiremitleri ya da çatı örtülerinin kayıp ya da tahrip olup olmadıkları ve çatı
eğiminin çok düzleşip düzleşmediği,

• Baca başlığının ya da saç kaplamanın yetersiz olup olmadığı,

• Saçaklarda havalandırmanın yetersiz olup olmadığı, günümüz yapı kurallarına


göre havalandırma için saçaklarda 10 mm genişlikte bir aralık (slot) bulunup
bulunmadığı,

• Dereler ve akıtma oluklarının tahrip olup olmadığı, sızdıran ya da çalışmaz


durumdaki elemanların, yani çok aşağıya asılmış veya geriye doğru eğilmiş
akıtma oluklarının bulunması,

• Düz çatılarda tahrip olmuş rutubet izolasyon tabakasının, yeterli olmayan,


çöken, çukurlaşan, yarılmış kurşun levhaların bulunması ya da çatı strüktüründe
de buhar bariyerlerinin uygun pozisyonda olmaması,

• Duvar-çatı bağlantılarımda kusurlu saç kaplamaların olup olmadığı,

• Duvarlarda rutubet bulunduğunun göstergesi olan dökülmüş, çatlamış sıvalar


ve boyalar, ufalanmış tuğlalar, hasar görmüş kireç sıva tabakaları, kapanmamış
çıkıntıların (örneğin; kiriş alınları) bulunması; duvarlar üzerinde alg, yosun ya da
diğer bitkilerin büyümesi,
• Duvar altındaki boruların tıkanmış, kırılmış ya da yetersiz çapta olması ve
drenaj sisteminin kanalizasyon sistemine uygun olup olmadığı,

• Dış doğramaların yüzeyindeki boya ya da cilanın çatlaması, yer yer


kalkması, denizliklerde uygun akıtma sistemi ya da damlalıkların olmaması,

• Sarnıçlar ya da su depolarında duvarların üzerine taşma veya su sızması


olup olmadığı, incelenerek binanın zemin ve çatı alanı planı üzerine
işaretlenmelidir.
1.4) Bina içinin basit bir planı çizilerek, inceleme sonucunda tespit edilen tüm
detaylar plana işaretlenmeli, hiçbir ayrıntı atlanmamalıdır. Örneğin; tüm odalar,
gömme dolaplar ya da borular dikkatle gözden geçirilmeli, özellikle strüktürel
ahşaba yakın borulara dikkat edilmelidir. Rutubetin gireceği ya da daha
önceden girdiği noktalar ve yoğunlaşmaya neden olabilen alanlara,
konstrüksiyondaki ve tasarımdaki tüm hatalara dikkat edilmelidir.

Odalardaki tüm ahşaplar incelenerek, konstrüksiyon tipi ve kereste tipi (iğne


yapraklı ya da geniş yapraklı) tespit edilmeli, kerestede ıslanma işaretlerinin
görüldüğü tüm alanlarda rutubet miktarı ölçümleri yapılıp, kayıt edilmelidir.
Çünkü rutubet miktarının % 20’nin üzerinde olduğu alanlarda mantarın üreme
riski yüksektir.
Çürüme riski olan ahşapları incelemek için tüm imkanlar kullanılmalı, ulaşılması
güç olan alanlardaki incelenemeyen keresteler de belirlenerek kayıtlarda
gösterilmelidir. Çürümüş bir ahşapta görülebilecek belirtiler aşağıda maddeler
halinde verilmiştir:

• Yumuşama, dirençte kayıp, ya da odun dokusunda dağılma varsa, keskin bir


aletle kanırtıldığında ahşaptan kopan kıymıklar uzun değil, çok kısa kırılırlar.
• Büyük boyutlu ahşaba bir çekiçle vurulduğunda boş bir ses duyulur.
• Ahşabın renginde yer yer ya da şeritler halinde bozulma (normalden daha açık
ya da daha koyu renk değişikliği) görülür.
• Mantar miselyumu ya da sporoforu görülebilir.
• Belirgin bir mantar kokusu duyulabilir.
• Sadece çürümüş odunda koloni oluşturan bazı böcekler görülebilir.

Miselyum: Mantarların çıplak gözle görülebilen gevşek bir ağ kitlesi halini almasıdır .
Sporofor: Miselyumun yaşam döngüsünü sürdürebilmek için binlerce spor üretmesi sonucu oluşur.
2) Çürüklük Yapan Mantarların Teşhisi

Çürüklük yapan mantarlar besinlerini odunsu hücre çeperini tahrip ederek


sağlamakta ve aktiviteleri ilerlediğinde ahşapta direnç kayıplarına neden
olmaktadır. Ancak, bu mantarların ahşaba üremeleri çin rutubetin % 20’nin
üzerinde olması gerekmekte, yaklaşık olarak % 20’nin altında rutubeti olan
ahşabı efekte edemedikleri bilinmektedir. Yani, kondenzasyona neden olan ya
da suyun yapı kerestesinin içine girmesine yol açan inşaat ve tasarım hataları
bulunmadığı sürece, bir binanın içinde kullanılan ahşabı çürüklük yapan
mantarlar etkileyememektedir.

Ayrıca, binalarda görülen mantarların hepsi ahşapta çürüklük yapacak kabiliyete


sahip değildir .Ahşap üzerinde herhangi bir mantar türünün gelişmesi, aynı
zamanda odun çürüten mantar türlerinin gelişmesi için de uygun rutubet şartının
mevcut olduğunu göstermektedir. Bu durumda yerinde bakım önlemleriyle
rutubet kaynağını kurutmak ya da rutubetin genişlemesini engellemek
gerekmektedir. Aksi takdirde çürüklük yapan mantarların ahşaba yerleşme riski
artmaktadır.
çürüklük mantarları, odun dokusundaki etkilerine göre üç büyük grupta
toplanırlar:

(1) Beyaz çürüklük mantarları; ahşabın rengini ağartmakta, ağırlığım azaltmakta


ve çatlak oluşturmadan, lif demetleri halinde dağılabilen bir yapı kazanmasına
neden olmaktadır.

(2) Esmer çürüklük mantarları; ahşabın rengini koyulaştırarak, kızılımsı


kahverengi bir renk kazanmasına ve odun liflerine hem paralel hem de dik yönde
çatlak oluşmasına neden olmaktadır. İleri derecede esmer çürüklüğe uğramış
ahşap kuruduğu zaman ufalandığında toz haline dönüştüğü bilinmektedir.

(3) Yumuşak çürüklük mantarları; binalarda nadiren görülen ve toprakla temasta


olan ya da devamlı olarak çok rutubetli ortamlarda kalan ahşapta dış yüzeyden iç
kısımlara doğru yavaş ilerleyen bir çürüklük yaparlar. Yüzey tabakalarının rengi
koyulaşır, özellikle yaz odunu tabakası siyah kahverengine döner, esmer
çürüklüğe benzer çatlaklar oluşur, renk değişimi olan tabaka yumuşar ve alttaki
sağlam odun tabakasından belirgin olarak ayrılır.
Çürüklük yapan mantarlar rutubet isteklerine göre de iki genel gruba
ayrılmaktadır:

Kuru çürüklük yapan mantarlar; Serpula lacrymans ve ıslak çürüklük yapan


mantarlar; tüm beyaz çürüklük ve esmer çürüklük mantarları. Ayrıca,
binalarda nadiren görülen yumuşak çürüklük yapan mantarların etkisi ıslak
çürüklük içersine girmektedir. Pratikte binalardaki ağaç malzemede görülen ve
ıslak çürüklüğe neden olan mantar türleri arasında beyaz çürüklük, esmer
çürüklük, yumuşak çürüklük gibi bir ayırım yapmaya gerek yoktur. Çünkü
bunların hepsi için gerekli olan koruma-mücadele işlemleri aynıdır.

Ancak, kuru çürüklük mantarı Serpula lacrymans duvar sıvasının altında,


hatta tüm duvar malzemelerinde yayılma kabiliyetindedir. Bu nedenle kuru
çürüklük mantarlarıyla mücadele işlemlerinde tatbik edilen koruyucu
maddelere daha çok önem verilmesi gerekmekte ve bazı durumlarda
mücadele işlemleri çok pahalı olmaktadır. Binalarda kullanılan ahşapta
çürüklük görüldüğünde öncelikle bu çürüklüğün, kuru çürüklük mü yoksa ıslak
çürüklük mü olduğunun tespit edilmesi en önemli hareket noktalarından biridir.
Serpula lacrymans
Türkçe ve İngilizce Adı: Hakiki ev mantarı, Kum çürüklük mantarı/ Dıy rot fungus.
Çürüklük Tipi: Kuru çürüklük (Esmer çürüklük).
Mantarın Geliştiği Ortam: Çoğunlukla iğne yapraklı ağaç odunları

Çoğunlukla iğne yapraklı ağaç odunlarında görülen ve binalarda büyük hasarlara neden
olan bir esmer çürüklük mantarı türüdür. Genellikle, nemli duvarlar içerisine gömülü ya da
bu duvarlarla temasta olan ahşaplarda görülen bir esmer çürüklük mantarıdır. 25°C’nin
üzerindeki sıcaklıklara karşı duyarlı olup bu sıcaklıklarda kurumaktadır. Bu yüzden, iyi
havalandırılan zemin katları veya çatılar gibi değişen koşulların olduğu yerlerde kullanılan
ahşaplarda nadiren görülmektedir. Tuğla ve sıva üzerinde gelişebilirler; ancak bunlardan
beslenemezler. Görülen sporoforlar, çürüklüğün ilk belirtilerindendir.
Çürüklüğün Makroskopik Karakteristikleri: Çürümüş ahşap mat
kahverenginde, tipik olarak liflerine paralel ve dik yönde büyük kübik
çatlaklıdır. Çürüme ile birlikte ahşabın ağırlığı azalır ve çürük parçalar kura
haldeyken parmaklar arasında ufalanırsa toz haline gelir. Ahşabın yüzeyinde
sağlıklı odun dokusundan oluşan bir tabaka bulunmamaktadır.

Resim 2:Serpula lacrymans tarafından çürütülmüş ahşap.


Islak Çürüklük Mantarları
Tüm beyaz çürüklük ve esmer çürüklük mantarlarını kapsamaktadır. Binalarda
kullanılan ahşaplarda nadiren görülen yumuşak çürüklük mantarları da etkileri
bakımından ıslak çürüklük içerisine girmektedirler. Islak çürüklük mantarları,
genellikle % 25- 30 civarında yüksek nem içeriğine sahip ahşaplara üremekte ve
nem içeriği düştüğünde gelişmeleri durmaktadır.

Resimde ıslak çürüklük mantar iplikçikleri ve mantarın ahşapta yaptığı hasar


görülebilmektedir.

Resim 9: Islak çürüklük mantarı iplikçikleri


(hüfleri) ve ahşapta yaptığı hasar.
Coniophora puteana
Kiler mantarı, rutubeti yüksek ahşaptan beslenen, ıslak
çürüklük mantarlarından biridir. Ahşabın ağırlığının ve
mukavemetinin azalmasına ve sonuç olarak çökmesine
sebep olur. Islak Çürüklük mantarları, Kuru Çürüklük
Mantarlarına nazaran daha fazla nem ihtiyacı duyarlar.
Serpula Lacrymans‘in aksine, bu mantar, etli bir
sporofor gövdesi değil, ince, zeytin yeşili, düz bir
sporofor oluşturur. Ahşap yüzeyinin üzerinde
karakteristik koyu kahverengi çatlaklar meydana gelir.
Genellikle mahzenlerde veya sürekli olarak nemli olan
yerlerde bulunur.

Resim 10: Ahşapta Coniophora puteana


hasarı.
Amyloporia xantha, F ibroporia vaillantii, Tyrom yces
placenta (syn. Androdia xantha, A. vaillantii, poria placenta)

Türkçe ve İngilizce Adları: Poria mantarları, Beyaz delikli mantarlar/ Poria


fungi, White pore fungus, Mine fungus.
Çürüklük Tipi: Esmer çürüklük.

Genel Bilgiler: Poria mantarları grubuna giren türler birbirlerine çok


benzediğinden sistematikleri hala tartışma konusudur. Bu nedenle poria
mantarlarının çoğu, hata yapmamak ve konuyu basitleştirmek için Fibroporia
vaillantii (Antrodia vaillantii) grubu olarak bilinmektedir. Binalarda rutubetli
ahşapta çürüklük yapan mantarlar arasında en sık rastlananlar, bu gruba
giren mantarlardır. Özellikle Fibroporia vaillantii sıcaklığın yüksek olduğu
ortamlarda (en fazla 36°C) daha sıklıkla görülmektedir. Optimum rutubet
isteği, ahşabın yaklaşık % 40 rutubette olması durumunda karşılanmaktadır.
A B
Resim 14: (A) Fibroporia vaitlanlii ‘ nin bir kirişte neden olduğu esmer çürüklük ve
rizomorfları (B) Tyrom yces placenta ’nm neden olduğu esmer çürürüklük,
miselyum ve rizomorflan.

Resim 15: Amyloporia xantha sporoforu.


Poria mantarları / Amyloporia xantha, Fibroporia
vaillantii, Tyromyces placenta
Poria mantarları, genellikle iğne yapraklı ağaç odunlarında görülen ve esmer
çürüklük yapan mantar türleridir. Bu grup, çoğunlukla sıcaklığın yüksek olduğu
binalardaki nemli ahşap malzemelerde çürüklüğe neden olmaktadır. Özellikle
Fibroporia vaillantii, çok büyük hasarların oluşmasına yol açabilmektedir.
Poria türleri; özellikle sıcak ve rutubetli maden ocaklarında, tomruk ve kereste
depolarında, tel direklerinde, traverslerde, rutubetli mahzenlerde ve evlerde
görülmektedirler.

Grosser’e göre, bu mantarların ahşapta ideal nem istekleri yaklaşık olarak


%40’tır.
Çürüklük görülen ahşapta kübik çatlaklar görülmekte ve Serpula lacrymans’a
benzemektedir. Ancak; oluşan çatlaklar, onun neden olduğu çatlaklar kadar
derin
değildir ve rengi daha açıktır. Resimde Fibroporia vaillantii istilasına uğramış
bir ahşap görülmektedir.
Resim 16: Ahşapta Fibroporia vaillantii Resim 17: Fibroporia vaillantii
hasarı. rimozorfları.

Resim 18: Fibroporia vaillantii miselyumu.


Phellinus contiguus (syn. Poria contigua)
 Beyaz çürüklük mantarıdır. Hem geniş yapraklı hem de iğne yapraklı ağaç
odunlarında görülebilen bir mantar türüdür. Dış doğramalarda yaygın olarak
görülmektedir.
 Miselyum sarımsı kahverengi renkte öbekler halinde olup, sporoforun
etrafında ya da ahşaptaki çatlakların içinde bulunabilmektedir. Mantarın
rimozorfları yoktur. Sporofor ise arada sıra görülmektedir.
 Sporoforu koyu sarıdan koyu kahverengiye değişen renklerde, sert, 0.5-1.0
mm çapındaki minik porlarla kaplı, uzamış bir yapıdadır. Kalınlığı yaklaşık
olarak 1-2 cm olan sporoforun uzunluğu 1 m’yi bulabilmektedir. Sporları
renksiz, elips şeklindedir.
Resim 20: Phellinus contiguus sporoforu.

Resim 19: Phellinus contiguus miselyumu .


Resim 21: Ahşapta Phellinus contiguus bozulması .

Bu mantarın istilasına uğrayan ahşabın rengi beyazlamakta; ahşap ip gibi, lifli


bir görünüm almaktadır.
Donkioporia expansa (syn. Fomes expasus)

 Geniş yapraklı ağaç odunlarında, özellikle meşede görülmekle birlikte, bitişik


durumdaki iğne yapraklı ağaç odunlarına da yayılabilen bir beyaz çürüklük
mantarıdır. Sürekli su sızıntısı görülen ahşaplarda sıklıkla rastlanmaktadır.
 Genellikle, nemli duvarlar içine gömülü olan kiriş uçlarında bulunmakta ve
meşede diğer mantarlardan daha yoğun hasarlara neden olmaktadır.
 Mantarın ideal sıcaklık isteği 27 °C olup, gelişmesi 35 °C’yi aşınca durmakta
ve 10°C’de yavaşlamaktadır. Bu mantarın istilasına uğrayan ahşap,
beyazlamaya başlar ve tel gibi iplikler bırakarak pamuk tiftiği kıvamında bir
yapıya dönüşür. Çürümüş ahşap kolayca kırılır; fakat ufalanmaz.
 Miselyum; sarıdan kızıl kahverengine kadar değişen renklerde olup,
çoğunlukla ahşabın dış hatlarının şeklini almaktadır. Mantarın rimozorfları
bulunmamaktadır.

Resim 25: Donkiporia expansa miselyumu.


 Sporoforun rengi kahverengi veya devetüyü; yapısı ise ince, derimsi, tabaka
veya konsol biçiminde ya da kalın, sert ve odunsudur. Sporofor yaklaşık
olarak 12 cm genişliğinde, 14- 20 cm uzunluğunda olmakla birlikte kalınlığı
2.5 cm’yi bulabilmektedir. Spor üreten yüzey, tarçıni kahverengi ya da açık
kahverengindedir.

Resim 26: Donkioporia expansa sporoforu .


İstiridye Mantarı / Pleurotus ostreatus

 Genellikle, yapraklarını dökmeyen ağaçlar üzerinde bulunmakla


birlikte; bazen binalarda kullanılan ahşap levha ürünlerinde görülen
bir beyaz çürüklük mantarıdır.
 İstilaya uğrayan ahşap ve levha ürünlerde renk açılması görülmekte;
yonga levhalarda ise yongalar birbirinden ayrılma eğilimindedirler.
Çürüyen kısımlar, çoğunlukla dar ve koyu kahverengi çizgiler ile
sınırlanmaktadır.
 Mantarın sporları elipsoid şekilde ve yüzeyleri pürüzsüz olan
sporlardır. Sporlar tek tek incelendiğinde renksiz, kitle halindeyken
beyaz ile devetüyü renginde görülürler.
 Miselyum beyazımsı renkte ve yünlü keçe gibidir. Mantarın rimozorfları
yoktur. Sporoforu ise etsi yelpaze şeklinde ve 5-20 cm genişliktedir. Gri
veya açık kahverenginde olup, mantarın alt tarafı beyazımsı lamellerle
kaplıdır. Saplı veya sapsız olabilir; eğer sapı varsa da merkezde değildir.

Resim 27: Pleurotus ostreatus sporoforu.


Asterostroma spp.

 İğne yapraklı ağaç odunlarında görülen ve sık rastlanmayan bir beyaz


çürüklük mantarıdır. Genellikle nemin yüksek olduğu doğramalar, döşeme
tahtaları ve süpürgeliklerde bulunmaktadır. Hasar gören ahşabın rengi
beyazlamakta ve ahşapta tel tel, lifsi bir görünüm oluşmaktadır.
 Mantarın miselyumu beyaz, krem veya devetüyü renginde tabakalar
şeklinde olmakla birlikte her zaman bulunmayabilmektedir. Mantar,
çoğunlukla uçları yıldız biçimindeki iplikçiklerden oluştuğu için “yıldız gövdeli
mantar” denilmektedir..
 Mantarın sporoforları ise ince, tabaka gibi olup miselyumdan güçlükle ayırt
edilebilir.
Resim 29: Asterostroma spp. de hüf ucu.

Resim 28: Asterostroma spp. miselyumu.


Resim 31: Asterostroma spp. sporoforu.

Resim 30: Birbirinden güçlükle ayırt


edilebilen Asterostroma spp. miselyumu ve
sporoforu.
 Mantarın rizomorfları ince, beyaz renkte, pürüzlü ve hafif tüylüdür. Kuruduğu
zaman esnekliğini kaybetmez, bükülebilir. Bazen duvar üzerinden uzun
mesafeler ilerleyerek, ahşaba ulaşabilir. Ayrıca, sporoforların yakınında
küçük kahverengi rizomorflar da görülmektedir.

Resim 32: Asterostroma spp. rimozorfları.


Paxillus panuoides (syn.Tapinella panuoides,
Paxillus acheruntius)
 İğne yapraklı ağaç odunlarında görülen ve çok nemli ortamlarda gelişen bir
esmer çürüklük mantarıdır. Geniş yapraklı ağaç odunlarında nadiren
görülmektedir. Mantarın gelişmesi için ahşabın ideal sıcaklığı 23-26°C, nemi
ise % 50-70 arasında olmalıdır.
 Çürüklüğün başlangıç safhasında miselyumun bulunduğu yerlerde
başlangıçta canlı sarı-turuncu bir renklenme görülmekte, çürüklüğün
ilerlediği devrede odun dokusu yumuşayarak peynirimsi bir hâl almaktadır.
Ahşap kuruduğunda ise, boyuna yönde derin yarıklar, bazen de liflere dik
yönde ince çatlaklar oluşmaktadır. Miselyum yumuşak, tüylü veya yün gibi,
bazen mor lekeli mat sarı renktedir.
 Rimozorfları ince ve miselyumla aynı renktedir
 Mantarın sporoforu soluk sarı renkte, yelpaze veya huni biçimindedir ve sap
bulunmamaktadır. Lamelleri parlak turuncu veya sarımsı kahverengidir ve
sıkça dallanmıştır. Kahverengi veya toprak renginde olan sporları elips
şeklindedir.
Resim 33: Paxillus panuoides sporoforlan.
sporoforlan.

Resim 34: Paxillus panuoides'm miselyumu,


rizomorfları ve neden olduğu esmer çürüklük.
Gloeophyllum abietinum, Gloeophyllum sepiarium
(syn. Lenzites abietina, Lenzites sepiaria)
 Esmer çürüklük mantarıdır. Açık hava şartlarında kullanılan iğne yapraklı
ağaç odunlarından hazırlanmış malzemede olurlar. Dış cephe
kaplamalarında, pencere doğramalarında, gerekli rutubet bulunduğunda çatı
kerestelerinde, bahçe mobilyalarında, yeteri kadar kurutulmamış tahta,
kalas gibi malzemelerde ve tabakalı ağaç malzemede çürüklük yaparlar. Bu
tip kullanım alanları için en tehlikeli mantar türleri arasında yer alırlar.
 Mantarlar için yüksek sayılabilecek sıcaklık derecelerine dayanabilirler.
Gloeophyllum abietinum 5-36°C arasında yaşayabilmekte, optimum sıcaklık
isteği 29°C, G. sepiarium ise 5-44 °C’ler arasında yaşayabilmekte ve
optimum sıcaklık isteği 35°C ’dir. Her iki mantar da ahşabın rutubetinin %50-
60 olduğu durumlarda iyi gelişme göstermektedir.
 Çürüklüğün başlangıcında ahşapta sarımsı ya da esmerimsi bir renklenme
olmakta, bu safhada özellikle ilkbahar odunu tabakası yumuşamakta ve
daha sonra kübik çatlaklar gelişmektedir. Gloeophyllum türleri tarafından
çürütülen ahşapta hoşa gitmeyen katranımsı bir koku oluşması bu
mantarların karakteristik özelliklerinden biridir.

Resim 35: Gloeophyllum türlerinin pencere doğramalarında neden olduğu


çürüklük.
 Mantarların miselyumu çürüklüğün başlangıcında tazeyken beyaz olup, kısa
bir süre sonra Gloeophyllum abietinum’da kahverengimsi koyu renge, G.
sepiarium'da portakal sarısı renge döner. Genellikle yüzey miselyumu
oluşturmazlar. Ancak sporoforlarının gelişmesi sırasında ve uygun rutubet
şartlarında ahşaptaki çatlakların içinde, birbirine bitişik tahtaların ve dış
cephe kaplamalarının alt tarafında fazla miktarda oluşturulan yüzey
miselyumunun birleşim yerlerinden dışarı çıktığı görülmektedir.

Resim 36: Gloeophyllum abietinum miselyumu.


 Mantarların sporoforu derimsi yapıda, yarım daire, tabak ya da şerit
şeklinde, tek tek, kiremit gibi dizilmiş, bazen de birbirine yanlardan temas
eden sıralar halindeki konsollar şeklindedir. G. abietinum'da 1-3 cm, G.
sepiarium'da 4-5 cm kadar dışarı doğru uzanmaktadır. Renkleri de
birlerinden farklıdır, G. abietinum'da koyu ve tek renkli, G. sepiarium'da
yaşlanmış kısımlar koyu kahverengi ile siyah, daha genç kısımlar kırmızımsı
kahverengi, yeni oluşanlar ise portakal sarısı renktedir.

Resim 37: Gloeophyllum abietinum sporoforları.


Islak Çürüklüğe Uğramış Ahşapta Yerinde
Mücadele
 Islak çürüklüğe maruz kalan bir ahşapta öncelikle problemin boyutları ve
önemi belirlenmelidir.

 Mantarın yayıldığı tüm alanlar ve hasarın boyutu tespit edilmelidir. Yapısal


ahşaplar etkilenmişse, onarımın gerekli olup olmadığına karar verilmelidir.
 İlk olarak nemin kaynağı belirlenip ortadan kaldırılmalı, gereken önlemler
alınmalıdır. Suyun yapıya girişi engellenmeli ve nem yalıtımı uygulanmalıdır.
 Ahşap hızla kurutulmalıdır. Isıtma ve havalandırmanın iyileştirilmesi,
kurumayı hızlandırmakta ve kuru çürüklüğün daha fazla gelişmesine engel
olmaktadır.
 Çürümüş ahşabın tamamı çıkartılmalı ve güvenli bir şekilde imha edilmelidir.
 Çıkarılan çürüklüğe uğramış ahşap malzemelerin yerine yenileri,
konulmalıdır.
 Çürüklük riski altında bulunan sağlam ahşaplara, değiştirilmeden yerinde
koruma işlemleri uygulanmalıdır. İşlemden önce, ahşap yüzeyindeki boya
veya vernikler kaldırılmalıdır. Bozulmanın görüldüğü kısmın çevresindeki
sağlam ahşap malzemeye, en az iki kat fırça veya püskürtme ile koruyucu
madde uygulanmalıdır. Her fırça veya püskürtme katı, bir önceki kat
kuruduktan sonra uygulanmalıdır.
 Kuru çürüklük mantarları dışındaki mantar türleriyle mücadelede; çürüklük
görülen kısımdan daha fazla ahşabın kesilip atılmasına gerek
duyulmamaktadır. Diğer müdahale işlemleri aynen uygulanabilmektedir.
AHŞAPTA ÇÜRÜKLÜK YAPMAYAN MANTARLAR

*Küf Mantarları
*Mavi Renk Mantarları
*Sıva Mantarları
*Cıvık Küf Mantarları
*Alglere Benzeyen Organizmalar
Küf Mantarları
*Küf mantarları bina içinde ıslak ahşap,
sıva, duvar kâğıdı ve boya yüzeyinde
gelişmektedirler. Resim 40. Kereste Yüzeyinde ki Küf
*Bu gruba giren mantarlardan ahşapta Mantarı
mavi renklenmeye de neden olmaktadır.
*Küf mantarları odun dokusundaki serbest
şekerlerle ya da kum ve molozların
yüzeylerindeki birikintilerle beslenmektedir.

*Küf mantarları çoğunlukla yüzeyde


tüy gibi yumuşak yüzeyler oluşturarak
büyürler ve kitle halinde pudraya benzerler.

*Mantarların renkleri türlerine göre çok


değişiklik göstermektedirler. Siyah, Resim 41. Tavan ve Duvarda
kahverengi, yeşil, bazen pembe ya da sarı Oluşmuş Küf Mantarı
renklerde olabilmektedir. Bazı küf
mantarları da pas kırmızımsı renkte de
olabilirler.
Mavi Renk Mantarları

*Yeni kesilmiş tomruk ya da yeni biçilmiş


kerestelerde görülen mantarlardır. Bu
mantar türleri kullanım yerindeki rutubeti
yüksek ahşapta mavi renklemeye neden
olur.
*Mavi renk mantarları rutubetli ahşabın
diri odun tabakasında öz ışınları yönünde
siyah, mavi-siyah ya da gri renkte
çubuklar şeklinde uzanır.
*Suya doymuş ya da rutubeti %20’nin
altına düşen ahşapta gelişim
göstermektedir. Resim 43. Diri Odun Mavi Renk Mantarı
Sıva Mantarları

Bu gruba giren mantarlar rutubetli tuğla duvar ya da sıva üzerinde


gelişmektedir. Yüzey döküntüleriyle (taş, kum, toz gibi) ya da eski evlerde
duvarların içerisinde bulunan organik malzemelerle beslenirler.

Çürüklük yapan mantarların gelişimlerine benzer gelişim gösterdiklerinden


yanlışlıkla çürüklük yapan mantarlarla karıştırılabilmektedir.

Resim 45. Döşeme Altında Gelişmiş Sıva Mantarı


Cıvık Küf Mantarları

*Islak ahşap üzerinde, çoğunlukla dış doğramalarda görülürler. Odun


dokusu içerisindeki bakteriler ile beslenen ve sadece yüzey üzerinde
üredikleri zaman görünür hale gelirler.
*Cıvık küf mantarları değişik şekillerde olup çoğunlukla parlak renklidir. Bu
gruba giren mantarların hepsi kitle halinde ve kahverengidir.

Cıvık Küf Mantarları Bakımında; rutubet kaynağı bulunup kaldırılmalı ve


ahşabın üzerinde görülen bu mantarlara ait her çeşit oluşum
uzaklaştırılmalı.
Bina
Alglere Benzeyen Organizmalar
dışındaki ıslak yüzeylerde gelişirler. Çoğunlukla taş duvarlar, çatı
kaplamaları, kereste ve boya üzerinde oluşurlar. Gelişmeleri için güneş ışığına
ihtiyaç duyarlar. Organik besin içeren döküntülerin birikmesine izin veren
pürüzlü ve rutubetli malzemeler, bu gruba giren birçok türün gelişmesine
neden olmaktadır.
Alglere benzeyen organizmalar, üzerinde yaşadıkları yüzeyi örtü gibi
kaplamakta ve etkiledikleri yüzey başlangıçta parlak yeşil bir renk oluştururken
daha sonra bu örtü tabakası giderek kalınlaşır ve yeşil yapışkan bir maddeye
dönüşürler.

You might also like