Professional Documents
Culture Documents
Maküla Hastalıkları
Maküla Hastalıkları
Maküla Hastalıkları
Maküla
Makülanın fonksiyonu merkezi görmeyi sağlamaktır. Merkezi görme
insanda detay seçme yeteneğini sağlar ve görme keskinliği muayenesi ile
değerlendirilir.
Odaklandığımız objeden çıkan hayali hat gözün saydam tabakalarını kat
ederek maküla merkezinde sonlanır. Foveolada koni fotoreseptörleri
dışında kalan hücreler dört bir yana doğru uzaklaşarak merkezi boşaltır.
Bu bölgede retinal kan damarları da olmadığından (Foveal avasküler zon)
ışık saçılmaya uğramadan direkt olarak fotoreseptör hücrelerine düşer.
Bu özellikli anatomik yapı sayesinde görme keskinliğinin maküla
merkezide yüksek olduğu düşünülmektedir.
Görme keskinliği merkezden perifere gittikçe azalır. Bu nedenle maküla
hastalığı olanlarda merkez görme kaybolurken görme alanı
fonksiyoneldir ancak perifer görmede detay seçme yeteneği azalır.
Foveal Avasküler Zon (FAZ)
Optik Koherens Tomografi (OKT)
OKT ile maküla bölgesinin canlı
kesiti alınmaktadır. Aletten
yollanan ışık, gözün arka
kutbundaki farklı dokulardan
(retina, koroid, vs.. ) farklı
hızlarda yansır, bu hızlara göre
hesaplama yapılarak iki ya da üç
boyutlu çıktı sağlanır. Bu çıktı ile
retina ve diğer dokuların, maküla
bölgesinde, hücresel seviyede
değerlendirilmesi mümkün
olmaktadır.
OKT hızlı uygulanabilen ve
girişimsel olmayan bir tetkik
olup, retina kliniklerinde
neredeyse her hastada rutin
olarak uygulanmaktadır.
Semptomlar
• Merkezi görmenin
bozulması;
– Merkezi görme bozulurken
görme alan kaybı yoktur.
Fakat periferik görme
keskinliği merkez kadar
yüksek olmadığından hasta
detayları seçmekte zorlanır.
Günlük hayatta, uzaktan gelen
kişileri tanıyamama, gazete
yazılarını okuyamama gibi
şeikayetlere sebep olur.
Semptomlar
• Metamorfopsi
– Makülada oluşan hasara bağlı olarak objeleri olduğundan farklı boyut
ve şekillerde görme durumudur.
Semptomlar
• Mikropsi ve makropsi; objeleri olduğundan
küçük (mikropsi) veya büyük (makropsi) görme
durumudur.
Yaşa Bağlı Maküla Dejenerasyonu
(Senil Maküla Dejenerasyonu)
• Halk arasında Sarı nokta hastalığı olarak bilinen bu hastalık, retina ve koroid dokularının yaşla beraber bozulması sonucu görme keskinliğinde azalmaya neden olan bir hastalıktır. Gelişmiş ülkelerde 50 yaş üstü kişilerde ciddi görme kaybı yapan en
önemli sebeptir.
•
Semptomlar (Şikayetler)
•
Erken dönemde sarı nokta hastalığı hiç şikayete yol açmayabilir. Hastalık ilerleyince şikayetler şunlar olabilir:
•
1. Düz çizgilerin yamuk, bombeli, zig-zag şeklinde görülmesi
2. Renklerin yoğunluğu ve parlaklığında azalması
• Maküla dejenerasyonu ilerledikçe şu şikayetler açığa çıkabilir:
• 1. Merkez görmenin yavaş yavaş ya da aniden azalması
2. Merkez görme alanında bulanık bölgeler oluşması.
•
Sebepler
•
Sarı nokta hastalığının kesin sebebi bilinmemektedir, ancak hastalık yaşın ilerlemesiyle kötüleşir. Iki çeşit sarı nokta hastalığı vardır; kuru tip ve neovasküler ya da yaş tip sarı nokta hastalığı.
•
Sarı nokta hastalığının erken döneminde druzen adı verilen sarı lezyonlar mevcuttur. Druzen retinanın altında biriken maddelerden oluşur. Druzen genellikle zararsızdır ancak birikmeye devam ederse kuru tip hastalığa ilerleyebilir. Retinada
atrofik (hücrelerin zayıflayarak kaybolması) alanlar gelişebilir. Bu atrofik alanlar görme merkezini tutarsa ciddi görme kaybına yol açar. Eğer atrofik alanlar geniş ve keskin kenarlı ise coğrafik atrofi adını alır.
•
Coğrafik atrofi, kuru tip hastalığın ileri seviyesidir ve çoğunlukla merkez görme kaybına yol açar.
Yaş hastalıkta, ani veya kademeli merkez görme kaybı, merkezde görülemeyen alanlar ve düz
çizgilerde yamulma şikayetleri görülür. Yaş tip sarı nokta hastalığında esas problem koroidal
neovaskülarizasyonlardır. Koroid neovaskülarizasyonları anormal damarların retina altına ve
içine ilerlemesi ile kendini gösterir. Bu damarlar kanayabilir, sızıntı yapabilir ve retinanın yapısını
bozar. Tedavi edilmezse koroidal neovaskülarizasyonlar yara dokusuna döner ve retinanın
sağlıklı yapısını bozarak merkezi görmenin kalıcı olarak kaybına yol açar.
•
Risk Faktörleri
•
● Yaş (en önemli risk faktörü)
● Ailede sarı nokta hastalığı olması
● Beyaz ırk
● Sigara kullanımı
● Hipertansiyon
● Kan yağlarında yükseklik
● Açık renkli gözler
● Güneş ışınları
Yaşa Bağlı Maküla Dejenerasyonu
• Tetkikler
•
Sarı nokta hastalığı tanısı çoğunlukla detaylı retina muayenesi ile koyulur. Ancak kesin tanı için
bazı tetkikler gereklidir. Bunlar:
•
● Floresein anjiyografi,
● Optik koherens tomografidir.
•
Tedavi ve Gidişat
• Geçtiğimiz yıllarda yaş tip sarı nokta hastalığının tedavisinde devrim niteliğinde gelişmeler oldu.
Bu gelişmelerin temelinde Vascular Endothelial Growth Factor (VEGF) olarak adlandırdığımız
maddenin keşfi yatmaktadır. VEGF, neovaskülarizasyon olarak adlandırdığımız, anormal yeni
damar oluşumunu tetikleyerek, gözde yaş tip sarı nokta hastalığına yol açmaktadır. Neovasküler
damarlar, gelişim sürecini tamamlayamadığı için kanayarak ve sızdırarak görme kaybına yol açar.
VEGF’ e karşı geliştirilen ANTİ-VEGF ilaçlar neovaskülarizasyonu durdurmaya yardım ederek
görme kaybını durdurarak sarı nokta hastalığı olanlara bir çözüm sunmaktadır. Şu an
kullanılabilen üç farklı anti-VEGF ilaç vardır, bunlar:
•
● Avastin (bevasizumab)
● Lucentis (ranibizumab)
● Eylea (aflibercept)’ dır.
•
Yaş tip sarı nokta hastalığı tamamen iyileşmez ancak ilerlemesi intravitreal (göz içine) anti
VEGF enjeksiyonları sayesinde durdurulabilir. Iğne enjeksiyonu, lokal anestezi ile göz
uyuşturulduktan sonra, göz için üretilmiş özel ince iğneler yardımıyla gerçekleştirilmektedir.
Anti-VEGF tedavisinin farklı yöntemleri vardır. Genellikle ilk 3 ay boyunca bir ay aralıklarla
yapılan 3 enjeksiyonluk yükleme dozunda sonra
•
1. Pro re nata (PRN) veya ‘tedavi et ve izle’ metodu ile gerektiğinde tedavi,
2. ‘Tedavi et ve Uzat’ metodu ile tedaviler arasındaki aralık gittikçe uzatılarak,
3. Aylık tedavilerle devam ederek yapılmaktadır.
•
Anti-VEGF tedavisi uygulanmadan önce yaş tip sarı nokta hastaları lazer fotokoagülasyon veya fotodinamik tedavi ile tedavi edilirdi.
• 2005 yılından sonra, anti-VEGF tedavisi sayesinde, yaş tip sarı nokta hastalığı hastaları görmelerini korumak ve artırmak için daha yüksek şansa sahiplerdir. Görmedeki bu artış
sayesinde hastalarımız okuyabilmekte, araç sürebilmekte, yüzleri tanıyabilmekte ve normal bir
günlük hayat sürebilmektedirler.
Malesef bu tedavi seçeneği kuru tip sarı nokta hastalığının ileri evresi olan coğrafik atrofide etkili
değildir. Günümüzde kuru tip hastalığın bir tedavisi yoktur, ancak besin takviyeleri sayesinde
ileri hastalık riski azaltılabilmektedir. Kullanılan besin takviyelerinde şunlar bulunmaktadır;
•
● C vitamini
● E vitamini
● Lütein
● Zeaxanthin
● Çinko
• Bütün tedavilere rağmen bazı hastalarımız, geç tanı veya tedavinin aksatılması nedeniyle, çok
şiddetli görme kaybı ile karşı karşıya kalmaktadır. Buna rağmen görme kaybı ne kadar şiddetli
olsa da, sadece merkez görme alanında ortaya çıkar ve bu hastalar tam anlamıyla kör olmazlar.
Yaşa Bağlı Maküla Dejenerasyonu
Yumuşak druzenler
Sert druzenler