Professional Documents
Culture Documents
18-19.yy Felsefesi
18-19.yy Felsefesi
18-19.yy Felsefesi
YÜZYIL
FELSEFESİ
“De omnibus dubitandum”
• Dinin temsilcisi olarak kendini gören kilisenin dini temellendirme dışında aklın kullanımına izin
vermemesi ve toplumu baskı altında tutması, Rönesans’ın ortaya çıkışıyla azalmıştır.
• İslam coğrafyasından yapılan çeviri faaliyetleriyle başlayan bu yeni anlayış, coğrafi keşifler ve
bilimsel gelişmeler doğrultusunda hızla yayılmıştır. Bu durum bilimsel ve felsefi gelişimi
tetiklemiş, din merkezli düşünceden insan merkezli düşünceye geçilmesini sağlamıştır.
• Avrupa’da aklın kullanımına engel olan baskıcı zihniyet giderek ortadan kalkmıştır.
• Hümanizmin etkisiyle sanat ve felsefede yeni ekoller doğmuş, bilimde evrene yönelik yeni
keşifler yapılmıştır.
• Matbaanın icadıyla okuryazarlığın artması dinî konularda kilisenin otoritesini azaltmıştır.
• Sanat alanında yenileşmeyle başlayan 15. yüzyıl, bilim ve felsefenin önünün açıldığı bir dönemdir.
• 18-19. yüzyılda yaşanan gelişmeler doğrultusunda bilim ve sanayide yaşanan gelişmeler, insanın
doğaya bakışını değiştirmiştir.
• Bu yeni durum karşısında toplumda yeni yaşam kültürleri görülmüş ve yeni oluşmuş toplumsal
sınıfların mücadeleleri başlamıştır.
• İlkel şekli Yunan şehir devletlerinde, gelişmiş şekli İngiltere ve ABD'de görülen
demokrasi, Kıta Avrupası'nda da gelişmeye başladı ve Batı medeniyetinin
vazgeçilmez unsurlarından biri haline geldi.
• https://onedio.com/haber/bir-de-bu-acidan-bakin-fransiz-devrimi-ne-
karsi-cizilmis-16-monarsist-ingiliz-karikaturu-1000380
Sanayi Devrimi
-Sömürgeciliğin Yayılması
-Çevre Sorunları
- 18. yüzyılda Avrupa'da hızla gelişen bilimsel bir ortam var. Sanayi
devrimini ve bu devrimin Avrupalılar üzerindeki etkisi tartışılmazdır. Bu
dönem için bir tür aydınlanma çağı veya bilim çağı yaşanıyor diyebiliriz.
- Yani bu toplum için artık sıradan bir şey halini almıştır. Sanatçı resme
bakan insanların, fanus içinde bir güvercin gördükleri zaman duyarsız
bir tepki vereceğinden endişelenmiş olacak ki bir papağan tercih
etmiş.
- Yani duygusal açıdan bizi etkilemek hatta resim içindeki anlık gerilimi
tırmandırarak o sahnenin sonunda ne olacağı konusunda bizi yerimize
sabitlemek istiyor.
- Buna diğer figürlerin
hareketlerini de eklediğimizde
ortaya son derece gerilimli ve
başarılı bir sahne çıkıyor. En
önde, sol kısımda iki genç figür
ilgiyle kuşu gözlemliyor.
• Varlığın Oluşu
• Bilginin Kaynağı
• Birey-Devlet İlişkisi
• Ahlakın İlkesi
• Bilginin Kaynağı
• Kant, iyi istenç (iyi isteme) kavramıyla şartlar ne olursa olsun her
zaman doğru olarak kabul edilebilecek ilkelere göre davranmayı anlar.
• Bu davranış akıl eşliğinde yapıldığı için hem diğer canlıların
davranışlarından hem de insanın güdüsel davranışlarından farklıdır.
İnsan, iyiyi sırf iyi olduğu için aklı ile içten karar vererek istemişse
orada iyi istenç vardır.
• İyi istenç, ahlak açısından değerli olan şeyin koşulsuz biçimde yerine
getirilmesidir. Kant; ahlakı ve iyiyi, eylemlerin sonucuna göre değil
onların arkasındaki amaca göre değerlendirir.
• Buradaki amaç Kant’ın deyimiyle ödeve uygun olmalıdır.
• Kant, iyi istencin yanında ödev kavramını kullanarak onun nasıl bir
eylem olduğunu da açıklamaya çalışır.
• Ödev, bütün insanlar için geçerli olan ama kimsenin arzu ve isteklerine
bağlı olmayan evrensel ahlak ilkesi taşır. Dolayısıyla bir irade, ancak
ödevi yerine getirdiği zaman iyi irade olur.
• Kant, ahlaki açıdan üç ilke öne sürer. Bunlar Kant’ın maksimleri olarak
da bilinir.
• Hegel, bütün varlıkların tek bir özden bir yasa dâhilinde var olduğunu
söyler. Hegel’de “Tanrı”, “geist”, “fikir”, “akıl” veya “tin” kavramları
mutlak olanı temsil eder.
• Tin, ilk başta kendiyle özdeş ve kendisi için varlıktır. Tin, bu aşamada
kendini tanımamaktadır.
• “Tarihte Akıl” adlı eserinde “Güneşin altında yeni bir şey yok.”
diyen Hegel, doğanın diyalektiğini bir döngü olarak dile getirir.
• Edebî eserler, felsefenin halk arasında yayılmasına etki eden en önemli alan
olmuştur. Filozoflar, edebî eserler de kaleme almıştır.
• Eleştirel bir tavır içinde yazılan bu eserler, o zamana kadar edinilmiş birçok bilgiyi içinde
barındırması ve geniş bir kitle tarafından okunması açısından önemlidir. Bu filozoflardan
bazıları, düşünsel ve eleştirel yayınlarının yanı sıra olay örgüsü içeren edebî türlerde de
eser vermiştir.
• 18-19. yüzyılın sonlarına doğru özellikle Fransız İhtilali’nin etkisiyle aristokrasi rejiminin
ortadan kalkması, düşünsel alanda duygu ve düşüncenin ideal formlarda ifade edilmesini
sağlayan özgür bir ortam hazırlamıştır.
• Bu yeni durum, edebiyatta romantizm akımını ortaya çıkarmıştır. Romantizm;
toplumun bütün sınıflarına hitap eden, duygu ve coşkunun önemli olduğu ve
sade bir dilin kullanıldığı edebî akımdır.
• Voltaire, Candide
• Jonathan Swift, Gulliver'in Gezileri
• Daniel Defoe, Robinson Crusoe
• Goethe, Genç Werther'in Acıları
• Rousseau, Emile
• Tolstoy, Anna Karenina
• Dostoyevski, Karamazov Kardeşler