Download as pptx, pdf, or txt
Download as pptx, pdf, or txt
You are on page 1of 15

Osmanlı’da

Hariciye
Nezareti
 Klasik dönemde Dışişleri Divanıhümayun’da alınan kararla, Reisülküttap tarafından yürütülmekteydi. 17.
Yüzyılın ortalarında devlet işlerinin yoğunluğu nedeniyle Divanıhümayun önemini kaybetmesiyle birlikte
devlet işleri Babıali’de yani sadrazam konağına akdedilen ikindi divanlarında görüşülmeye başlanmıştır.
Dolayısıyla Divan-ı Hümayuna bağlı birçok kurum Babıali'ye bağlanmıştır. Dış ilişkileri yürüten
Reisülküttap, artan bürokratik ihtiyaçlar sonucunda Divan-ı Hümayun kalemlerinde açılan yeni bölümlerin
sorumluluğunu alarak Babıali'nin katiplik görevlerini üstlenmiştir.
Reisülküttabın görevleri

 Reisülküttaplık, nişancının emrinde çalışan Divan-ı Hümayun da görevli bir grup kâtibin yöneticisini ifade
etmektedir. Başlıca görevleri, Divan-ı Hümayun toplantılarında arzuhalleri sesli olarak okumak, telhis
kesesini sadrazamının yanına koymak, divandan çıkan, nişancı veya kendisi tarafından müsveddesi
hazırlanan fermanların kontrolünü yapmaktır. Ayrıca Tımar tahsis belgesinin tahvil hükmünü hazırlar,
merkezden yapılan tayinleri deftere geçirmektedirler.

 Reisülküttabın emri altında, beylik (divan), tahvil (nişan), ruus ve amedi olmak üzere dört kalem
mevcuttur. Beylikçi, Reisülküttabın yardımcısı olup, bütün kalemlerde ele alınan yazıları incelerdi. Amedi
ise, reisülküttabın özel kâtibi olup, yabancı devlet temsilcileriyle yapılan toplantılara katılırdı. 17. Yüzyılın
ortalarında Babıali’nin kurulmasıyla birlikte reisülküttaplık Babıali idaresine taşınmıştır. Ancak Divan-ı
Hümayundaki görevleri aynen devam etmiştir.
 Yabancı devletlerle, yapılan anlaşmalar ve haberleşmeleri kayıt altına alma reisülküttabın
görevleri arasındaydı, tercümanlar ise Fenerli Rumlar’dan seçilmiştir. Dış ilişkilerde
münasebetin artmasıyla, yüksek kademeli memuriyetlerden sayılmaya başlanmıştır. Avrupa
devletlerinin 18. Yüzyılda ve özellikle 1774 Küçük Kaynarca Antlaşmasından sonra askeri
ve iktisadi üstünlüğe eriştiler. Güçler dengesi Osmanlı aleyhine olması üzerine Osmanlıda
birtakım değişiklikler ve düzenlemeler yapılması gerekmekteydi.
İlk Daimî Elçilikler

 Nitekim III. Selim, 1793 yılından itibaren Avrupa devletlerinin merkezine daimî elçilikler
bulundurulmasına karar vermiştir. Alınan kararla, Osmanlı diplomasisi ve dış politikasında
büyük bir değişikliğe yol açmıştır. Bu değişimle birlikte Hariciyeni kurulması hızlanmıştır.
Bunun üzerine 1793’te Yusuf Agah Efendi Londra’ya, 1797’de Seyyid Ali Efendi Paris’e,
İsmail Ferruh Efendi Londra’ya, Ali Aziz Efendi Berlin’e, İbrahim Afif Efendi Viyana’ya,
1803’te Mehmed Sait Efendi Paris’e elçi olarak atanmışlardır.
İlk Daimî Elçiliklerin Kapatılması

 1821’de patlak veren Yunan İsyanı ise Avrupa’da kurulan ilk daimî elçiliklerin sonunu gelmiştir. Bu
dönemde sefaretlerde maslahatgüzar olarak bulunan Rum tercümanların Rumlarla iş birliği yaparak,
merkeze kasıtlı olarak yanlış bilgi vermeleri üzerine II. Mahmud tarafından bütün elçilikler ve
şehbenderliklerin tamamı kapatırmıştır.
1821 Tercüme Odası Kurulumu
 III. Selimin başlatmış olduğu reformları II. Mahmud da devam ettirmiştir. Dış işler sisteminin
örgütlenmesi için önemli adımlar atmıştır. İlk olarak 1821 yılında Yunan İsyanı sırasında
isyancılarla iş birliği yaptıkları tespit edilen Rum asıllı Divan-ı Hümayun tercümanların
görevlerine son vererek yeni dil bilen tercüman yetiştirmek için Babıali Tercüme Odası
kurulmuştur. Tercüme odası, Tanzimat döneminde Hariciye Nazırlığına hatta sadrazamlığa
kadar yükselme imkânı sunacaktır. 1833’ten itibaren Tercüme Odası, önem kazanmaya
başlamıştır

 Tanzimat öncesinde bürokrasi içinde yükselmek isteyenler, Tercüme Odasını tercih


etmişlerdir. 1841 yılına gelindiğinde Tercüme Odası’nın Divân tercümanı, yardımcısı, sınıf-ı
evvelden beş kişi, sınıf-ı sânîden beş kişi, 17 kâtip ve bir muallim olmak üzere toplam 30
çalışanı bulunmaktaydı.
Daimî Elçiliklerin Yeniden Açılması

 1834’ten itibaren Paris ve Londra’da özel elçiler bulunurken Paris elçisi Reşid Paşa
1835’te Paris’e, 1836’da da Londra’ya ikamet elçisi olarak atandı. 1837’de Reşid Paşa
hariciye nazırı olduğunda Kamil Paşa Berlin’e daimi elçi tayin edildi. Böylece 1821’de
kapatılan tüm III. Selim dönemi daimî elçilikleri yeniden faaliyete geçmiş oldu.
Hariciye Nezaretinin Kurulması
 II. Mahmud, almış olduğu kararla 11 Mart 1836 yılında Umur-ı Hariciye Nezareti’ni kurmuştur. Akif

Efendi ilk nazı olarak tayin edilmiştir. Reisülküttaba “Harciye Nazırı” unvanı verilmiştir. Aynı tarihte

Sadaret Kethüdalığı’da Dahiliye Nezaretine dönüşmüştür. Hariciye Nazırına paşalık rütbesi verilerek

bürokrasinin, dış ilişkilerinin ehemmiyetti vurgulanmıştır. Viyana Sefiri Rifat Bey’in konağı, hariciye ile

ilgili işlerin yürütülmesi için nezarete çalışma ofisi tahsis edilmiştir

 1842 yılının başlarında, Hariciye müsteşarı Ali Efendi’nin Londra sefaretine tayin edilmesinden sonra

Hariciye Nezareti’nin Sadaret Müsteşarlığı’ndan daha üst düzey bir makam olduğu ve zaten sultan

huzurunda yapılan toplantılarda Hariciye nazırının da hazır bulunduğu gerekçeleriyle lüzumsuz hale

geldiği düşünülen Hariciye Müsteşarlığı kapatıldı. Aradan birkaç sene geçtikten sonra Âlî Efendi hem

beylikçi hem de müsteşar olarak yeniden atanmıştı. Ancak kısa bir müddet sonra müsteşarlık yeniden

kapatılmıştır.
Hariciye ve Dahiliyenin Birbirinden Ayrılması

 1838’e kadar iç ve dış politikalar aynı görevliler tarafından yürütülmekteydi. Ancak bu yıldan itibaren Dahiliye
ve Hariciye memurları birbirlerinden ayrılarak yeniden düzenlenmiştir. İç ve dış ilişkileri yürüten bu birimlerin
birbirinden ayrılmasıyla hariciye ofisine Âmedî Odası etiketli bir şube eklenmiştir. Ma’rûzât -ı Hariciye Odası
olarak tanınan bu oda da ma’rûzât-ı hariciye kâtibi, ma’rûzât -ı hariciye müdürü, halifeler ve maiyet memurları
Babıâli’ye dış işlerinde hizmet vermiştir. Âmedi Odası’nın yarısı diyebileceğimiz bu oda, dış ilişkilerle alakalı
hususlarda padişahın iradesine arz edilecek telhislerin ve tezkirelerin hazırlanmasını sağlamaya çalışmıştır.
 Yine bu dönemde Hariciye Nezareti bünyesinde Hariciye teşrifatçısı adıyla yeni bir makam ihdas edilmiştir.
1847 yılının başlarında oluşturulan bu makamın görevi İstanbul’daki sefir ve diğer diplomatik görevliler ile
ziyaret için gelecek olan yabancı devlet erkanıyla maiyetlerinin ağırlanması, düzenlenecek resmi karşılama
ve kabul törenlerinin organizasyonuyla ilgilenmekti. İlk Hariciye teşrifatçılığına Kamil Bey getirilmiş ve
uzun yıllar bu makamda kalmıştır.

 1851’de ülke içindeki azınlıklar ve konsoloslarla alakalı yazışmaları yürütmekle görevli Hariciye
Mektupçuluğu kurulmuştur. Ve ayrıca Hariciye Nezaretinin kuruluşunda ilk yirmi yıl Tercüme Odalarında
çalışan gayrimüslimlerin görevlerine son verilmişti. Bunun üzerine 1856 yılında Gayrimüslimlere, dış
yazışmalarda ilgilenmek için Tarirat-ı Ecnebiye ve onu takip edecek yeni kalemlerde görevler verilmiştir.
 Yeni düzenlemelerden Hariciye Nezareti’nin kurumsallaşmasını tamamlama sürecinde reisülküttaplıktan
kalan Divân-ı Hümâyûn’a bağlı kalemler de etkilenmiştir. Hariciye Nezareti’ne bağlı olma sebebi pek de
anlaşılamayan bu kalemlerin 1872 yılında yapılan düzenlemeyle görevleri tekrar tanımlanmış ve Mezâhîb
Odası adıyla yeni bir kalem eklenmişti. Nihayet 1880‟lerin başında Divân-ı Hümâyûn kalemleri Sadaret
makamına bağlanmasıyla, Hariciye Nezareti eski reisülküttaplık kurumunda olduğu gibi dışişleri dışındaki
vazifeleri yüzünden tam anlamıyla modern anlamda bir bakanlığa dönüşmesini engelleyen dualist
yapısından kurtulmuştur.

 1868 Hariciye Nezaretinde, Devlet Salnamesinde görülen Hariciye Evrak Müdürlüğü nezaretin evrak akışı
ile, bir yıl sonraki salnamelerde yer alan Hariciye Matbuat Kalemi de yerli ve yabancı gazete ve matbuatı
takip etmek ve işlemlerini yürütmekle görevliydi.
 1877 tarihli Salnameye göre, Hariciye Dairesi, bir müsteşarla Beylikçi-i Divan-ı Hümayun,
Mektub-i Hariciye, Tercüme Odası, Deavi-i Hariciye Kitabeti, Evrak ve Tahrşrat-ı Hariciye
bürolarına ayrılmıştır. II. Abdülhamid döneminde bu bürolarda memur sayılarının arttığı
görülmektedir. Ancak Hariciye Nezareti bu dönemde durgunluk yaşamıştır. Çünkü
Abdülhamid, genellikle dış politikayı kendisi yürütmüştür. Bu nedenle 1885’ten 1909’a
kadar yalnızca iki nazır tayin edilmiştir. Bunlar da Kürşad Said Paşa (1885-1895) ve
Ahmed Tevfik Paşa (1895-1909) idi.
Hariciye Nazırları

 1839-1922 yılları arasında 34 Hariciye Nazırı görev almıştır. Mehmet Emin Ali, Mehmed Fuad, Mehmed
Esat, Safvet Paşa beş kez Hariciye Nazırlığı görevinde bulunmuşlardır. Görevde en uzun süre Ahmet Tevfik
Paşa (1895-1909) bulunmuştur. Dört gayrimüslim, A. Karatodori Paşa, Sava Paşa, Noradonkyan Efendi,
Yusuf Franko Paşa, nazırlık görevinde bulunmuştur. On iki nazır, Mustafa Reşid Paşa, İbrahim Sarım Paşa,
Mehmed Emin Ali Paşa, Mehmed Fuat Paşa, İbrahim Edhem Paşa, Mehmed Esat Savfet Paşa, Arif Paşa,
Ahmed Tevfik Paşa, İbrahim Hakkı Paşa, Sait Halim Paşa, Ahmed İzzet Paşa, nazır olarak sadarete
yükselmişlerdir
KAYNAKÇA
AHISHALI Recep, “Reîsülküttâb”, TDV İslam Ansiklopedisi Dergisi, 34 (2007), s. 546-549.

AKPINAR Mahmut, “Osmanlı İmparatorluğu’nda Hariciye Nezareti’nin Kuruluşu Ve Dış Politikanın Kurumsallaşması”, Tarih
İncelemeleri Dergisi, XXIX / 1, 2014 s.311-332.

AKYILDIZ Ali, “Tanzimat Dönemi Osmanlı Merkez Teşkilatında Reform” “Eren Yayıncılık”, İstanbul 1993.

BERKES Niyazi, “Türkiye’de Çağdaşlaşma”, “Yapı Kredi Yayınları”, İstanbul 2021.

EZİCİ Erhan, “Hariciye Teşkilatı; Türk Kamu Yönetiminde Bir Modernleşme Modeli”, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü
Siyaset Bilimi Ve Kamu Yönetimi Anabilim Dalı Yönetim Bilimleri Bilim Dalı, Doktora Tezi, Ankara 2020.

FINDLEY Carter Vaughn, “Hariciye Nezareti”, TDV İslam Ansiklopedisi, İstanbul (1997), 16, s.178-180.

FINDLEY Carter Vaughn, “Osmanlı İmparatorluğunda Bürokratik Reform” Çev, Ercan Ertük, “Alfa Yayınları”, İstanbul 2018.

KILIÇ Musa, “Osmanlı Hariciyesinde Gayrimüslimler (1836-1876)”, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Tarih (Yakınçağ
Tarihi) Anabilim Dalı, Doktora Tezi, Ankara 2009.

LEWIS Bernard, “Modern Türkiye’nin Doğuşu” ,Çev. Boğaç Babür Turna, “Arkadaş Yayınevi”, Ankara 2018.

You might also like