Professional Documents
Culture Documents
12.12.2007 - Ultrason
12.12.2007 - Ultrason
TARİHÇE
1. Anatomi
2. Bölgesel imgeleme
3. Organ ekseninin belirlenmesi
4. Tüm organ hacminin taranması
5. Probun bastırılması
6. Doku ayrımı
7. Kitle ayrımı
ULTRASONOGRAFİDE
GÖRÜLEN ARTEFAKTLAR
• Akustik gölge artefaktı
• Kırılma artefaktı
• Reverberasyon artefaktı
• Ayna artefaktı
• Kuyruklu yıldız artefaktı
• Akustik yankı birikimi artefaktı
• Duplikasyon artefaktı
• İç çoğalma
• Aksiyal rezolüsyon kaybı
• Aksdışı artefaktı
• Kesit kalınlığı artefaktı
• Elektronik gürültü
ÜRİNER SİSTEM
Ultrasonografi uygulamaları özellikle üriner sistem hastalıkları
için uygun bulunmuştur. Çünkü bu sistemdeki bir çok
hastalığın sadece çok az spesifik klinik semptomu vardır.
Endikasyonları;
• Böbrek fonksiyonunun araştırılması,
• Üriner anomalilerin araştırılması,
• Akut ve kronik böbrek hastalıklarının değerlendirilmesi,
• Hematürinin etiyolojisinin saptanması,
• IVP’de belirlenen şüpheli kitlenin incelenmesi,
• Renal kist, tümör, taş ve hidronefrozun araştırılması,
• Renal biyopside rehber olarak ultrasonografi kullanılır.
Kedide Akut Nefritis
Kedide Böbrek Tümörü
Köpekte Polikistik Böbrek
Kedide Böbrek Kisti
Kedide Piyelonefritis
Köpekte Böbrek Taşları
Kedide Glomerulonefritis
Köpekte Akut Nefritisle birlikte
seyreden hidronefroz
Köpekte Akut Nefritis
Normal böbrek
Renel kist
Böbrekde taş
Acustik gölge
Hidronefroz
Perirenal kist
Böbrek ekojenitesinde genel artış
Hidronefrozis
Perirenal kist
Normal edrenal gland
sistitis
tümör
Köpekte Prostat Tümörü
Köpekte Prostat Tümörü
Köpekte Prostat Tümörü
Köpekte Prostat Tümörü
ADRENAL BEZLER
Normal adrenal bezlerin muayenesi;
retroperitoneum, böbreklerin kranial kutuplarının,
medial ya da hemen kraniale doğru dikkatli bir
araştırmasını gerekmektedir. Sol adrenal bez
hafifçe kaudale ve a. Mesenterica cranialisin
başlangıcına doğru hafif sağ kraniale doğru
uzanmaktadır. Genellikle 3 m’den daha kısa olan ve
dorsoventral olarak yassılaşan adrenal bezlerin en
iyi rezolusyonunu yüksek frekanslı dönüştürücü
sağlamaktadır. Korteks ile karşılaştırıldığında
adrenal medulla hiperekojendir.
Normal edrenal gland
Sık soluma ve bağırma şikayeti olan 12 yaşlı kısırlaştırılmış dişi köpeğin sol adrenal bezinin longitudinal ( A,B )ve
transversal ( C,D ) sonogramları. Laringeal bölgede palpe edilebilir büyüklükte bir kitlesi varmış. Adrenal bez
büyüümüş ve anormal şekil almış olarak izleniyor (oklar). Bu durum, adrenal tümör veya hiperplazi sonrasında
sekonder şekillenmiş olabilir. Servikal kitle tiroidin adenokarsinomu olarak tanımlanmış.
Yüksekten düşme sonucunda sekonder olarak arka bacakta akut paralizi
şekillenen 15 yaşlı kısırlaştırılmış dişi Daschund’ un kranial abdomenin
longitudinal sonogramları. Köpek fazla kiloluymuş ve uzun süreden beri poliüri
ve polidipsi anamnezi varmış. Vena kava kaudalis’ e basınç yapan veya
sıkıştıran oval heteroekoik bir kitle (oklar) izleniyor. Aort, bu kitlenin alt kısmında
yer alıyor. Bu durum, adrenal bir tümörün varlığını tanımlar.
KARACİĞER
Küçük hayvanlarda abdominal
ultrasonografinin ilk kullanım alanlarından
biridir. Karaciğerde; hepatositler, yağ,
kollajen ve kan, ultrason dalgalarını geçirme
bakımından farklıdırlar. Karaciğer
muayenesinde; ekinokok kistleri,
hepatomegali, sarılık, asites, karaciğer
bölgesindeki kitleler, diyafram yırtıklarından
şüphelenilen olgular, kilo kaybı ve hepatik
metastazlar incelenebilmektedir.
Köpekte Hepatik Kist
Köpekte Karaciğerde Multifokal
Kitlesel Lezyonlar
Köpekte Karaciğerde Solid Kitlesel
Lezyon
Karaciğerde tümör
Diafram sınırı
Diafragmatik hernia
Karaciğer oldukça granüler
görülmekte ve ekojenitesinde diffuz
artış vardır.
Hipertrofik siroz
Abdominal sıvı
Difram sınırı
normal
Normal karaciğer
Hipoekoik genişlemiş lenf nodülü
Ascites
Ascites
Ascites
Normal karaciğer
Hipoekoik genişlemiş lenf nodülü
Ascites
Ascites
Ascites
Normal karaciğer
SAFRA KESESİ VE SAFRA YOLLARI
Safra kesesi ve safra yollarını ultrasonografik muayenesinin
endikasyonları;
Safra kesesi ve yolları taşı, safra kesesi hidropsu, kolesistitis,
safra kesesi empiyemi, tümör ve sarılık etiyolojisinin
araştırılması amacı ile yapılır.
Safra taşı ve endikasyonları;
Safra taşları ( Cholelithiasis ), genel olarak kese içinde yüksek
eko ve distalinde akustik gölge oluşturur. Multipl küçük taşlar
ve seviye oluşturan safra çamurunda akustik gölge izlenmesi,
safra taşlarının önemli bulgusudur.
Kese içerisinde akustik gölge oluşturmayan yapılar ise; küçük
taşlar ( kolestrol taşları ), kan, irin ve parazitler olabilir.
Köpekte Kolesistolitiyazis
Köpekte Kolesistit
Köpekte Safra Çamuru Birikimi
PANKREAS
Küçük hayvanlarda pankreas ultrasonografisinin en önemli
endikasyon alanları; pankreas tümörleri, akut ve kronik
pankreatitis, sarılık etiyolojisinin araştırılması, pankreatik
neoplazm veya ekstrahepatik bilier obstrüksiyondan
şüphelenilen durumlardır. Normal pankreasın görüntülenmesi
güçtür çünkü; tanımlanabilir bir kapsülü yoktur, kalın barsağa,
duodenuma ve mideye yakındır. Bu organların içerdikleri gaz
da, ultrason dalgalarının içeriye işlemesine engel olmaktadır.
Muayene sırasında hayvan aç olmalıdır. Hidroperitoneum,
pankreasın görülebilmesini sağlamakta bu nedenle diagnostik
bir yardımcı olarak görülmektedir.
Kedide Pankreas Tümörü
pankreatitis
DALAK
Dalakta ultrasonografi genellikle; splenomegali,
hematolojik ve lenfojenik hastalıklar, travmatik lezyonlar,
splenik kitleler ve hemoperitoneum olgularının izlenmesi
amacı ile yapılır. Muayene, hayvan açken yapılmalıdır.
Dalağın kuyruk kısmının muayenesinde prob,
karaciğerde olduğu gibi ventral yaklaşımla hemen kaudal
olarak ksifoide uygulanır.Dalağın geri kalan kısmı ise;
hayvan sağ tarafı üzerinde yatarken, kostal kemer
boyunca dorsal olarak yapılan bir tarama ile uygun bir
şekilde muayene edilebilir.
Köpekte Dalak Tümörü
Trombositopeni ve şiddetli anemi ile ilişkili akut kollaps anamnezi olan 9
yaşlı dişi köpeğin dalağının transversal sonogramları. Dalağın uç kısmıyla
bağlantılı yuvarlak, hipoekoik görünümlü bir kitle (açık oklar,A) izleniyor.
Splenik vene bitişik olan hiperekoik bir kitle (oklar, B&D) izleniyor. Eklenti
halinde küçük hipoekoik bir kitle (kapalı ok,C) tanımlanıyor.bu hipoekoik
lezyonlar, tümör veya nodüler hiperplazi alanları olabilir. Splenik vene bitişik
olan hiperekoik lezyonun yerleşimi, splenik hilustaki yağlanma alanları
olarak tanımlanıyor.
5 haftadır 3/6 sistolik murmur, kilo kaybı ve letarji anamnezi olan 7 yaşlı erkek
Doberman Pinscher’ ın dalağının longitudinal sonogramları. Özellikle dalak ile
bitişiğindeki yağ dokusu arasındaki arayüzde, dalak büyümüş ve sınırı
düzensizleşmiş olarak izleniyor. Bu bulgular, splenik tümörü tanımlar.
SİNDİRİM KANALI
Kusma ve abdominal sancı gibi gastrointestinal hastalık
belirtileri gösteren küçük hayvanlarda abdominal
ultrasonografi, kullanışlı bir muayene metodu olarak ortaya
çıkmıştır. Sindirim kanalında ultrasonografinin
endikasyonları; barsak duvarı kalınlaşmaları, barsaklarda
genişleyen kısımların belirlenmesi, mezenter, omentum ve
periton kitlelerinin araştırılması amacı ile yapılır.
İncelemede karşılaşılan güçlükler; intestinal kanalda
ultrason dalgalarının, içeriye işlemesine engel olan gazın
varlığı, bunun arkasında gizlenen yapılar ve bu yapıların
meydana getirdiği yankılanma, gölgeleme ve kuyruklu yıldız
artefaktıdır. Hayvanın aç bırakılması ve inceleme öncesi bir
miktar su içirilmesi ve antispazmodik ilaçlar yararlı olabilir.
Barsak invaginasyonu
Normal barsak
PERİTON BOŞLUĞU
Periton boşluğunun ultrasonografisinde
endikasyonlar; asites, apse veya hematomlar,
omentum tümörleri, retroperitoneal apse ya da
tümörlerin belirlenmesi amacı ile yapılır.
Oftalmik Ultrasonografide Endikasyonlar;
RADYOGRAFİSİ
Sindirim sistemi hastalıklarının tanısında;
* anamnez,
* inspeksiyon,
* palpasyon,
* oskultasyon,
* deneysel punksiyon,
* deneysel laparotomi,
* rektal muayene,
* peritonoskopi,
* endoskopi
* ultrasonografi ve radyografi gibi çeşitli tanı
yöntemlerinden yararlanılır.
Farinks
Radyografik Anatomi:
1. Nasopharynx:
Başın kökü ve yumuşak damak arasındaki alan.
2. Oropharynx:
Dilin kökü ve yumuşak damak arasındaki alan.
3. Pharengeal istmust:
Yumuşak damağın kaudali, larinksin kraniali arsındaki kısımdır.
4. Laryngopharynx:
Tür ve ırklara göre değişmekle birlikte C2 ventrali ve
larinksin dorsali arasındaki bölgedir.
Faringeal kontrast çalışma
Endikasyonları:
* disfaji
* aşırı salivasyon
* öksürük
* ağrı
* dokularda şişkin görünüm
* şüpheli yabancı cisim
Kontrast çalışma için koyu baryum sülfat, % 100
mikropulverize baryum sülfat, baryum pastaları, baryumlu yiyecekler
kullanılır. Ancak bir perforasyon şüphesi varsa su da çözünen iyotlu
kontrast maddeler verilir.
Ağız boşluğu içine kontrast maddenin oral olarak verilmesinden
sonra L/L ve V/D grafiler alınır. Bu grafiler kontrast madde yutulana
kadar alınmalıdır.
Normal farinks kontrast çalışmada, Faringeal mukoza düzgün
şekilde kaplanmış,nasofarinks ya da trakea içinde kontrast maddenin
kaçmadığı görülür.
Faringeal Hastalıkların Radyografik Görünümü
Kitlesel Lezyonlar: En yaygın olanları apseler, neoplaziler, kist,
yabancı cisimler, granulomlar ve yangılardır.
Yutma bozuklukları: Oral disfaji, dilin hareketlerinin fonksiyonel
noksanlığı ile ilgilidir. Zayıf bolus şekli radyografik olarak dilin
kaudalinde kökünde görülür. Oral disfaji sırasında aspirasyon
pneumonisi nadir olarak görülür.
Faringeal disfaji; faringeal peristaltiğin
azalması ile sonuçlanır. Farinks boyunca bolusun hareketindeki
noksanlık zayıf kontraksiyon nedenidir. Eğer kontrast madde
trakeada görülürse faringeal displejiden şüphelenilir.
ÖZEFAGUS
* Direkt
* İndirekt
Baryum Sülfat ( Mide için %50 sol., barsaklar için %25 sol. )
Kedi ile küçük ve orta boy köpeklerde 8-12 ml/kg, büyük ırk
köpeklerde 5-7 ml/kg dozda kullanılır.
Mide gazla dolu olduğu zaman, pilorus daha tubuler ve daha dar
olarak ortaya çıkar. Mide gazla dolu olmasına karşın, pilorus da sıvıyla
dolu olabilir ve sol lateral görüntüde görülmez. Bu durumda, her iki
lateral (sağ ve sol) görüntü ihtiyacı kaçınılmaz olur.
Pilorus sola yer değiştirmişse ve hasta soluna yatırılmışsa,
mide içindeki sıvı pilorus’ a dolar ve gaz midenin diğer kısımlarına
geçer.
İnce barsaklar;
* duodenum,
* jejunum
* ileum olmak üzere üç bölümden oluşur.
Duodenum, ileum ve jejunum yaklaşık olarak aynı luminal çapa sahip olmalıdır.
Pozisyon (Abdominal Kavite İçinde Lokasyonu): İnce barsaklar, peritoneal
kavite içinde, uniform bir şekilde yerleşmelidir.
YABANCI CİSİM
Yabancı cisimler, yaygın olarak distal duodenum ve proksimal jejunum’
da obstruksiyona neden olurlar.
İNVAGİNASYON
Bir barsak segmentinin diğeri içerisine girmesidir. İntussuseption adı da verilir.
İç içe geçen barsak parçasına göre, ileo-ileal, ileo-cecal, ileo-kolik, ileo-ileo-kolik veya
kolo-kolik olabilir.
Kesin tanı opak lavmanla (baryumlu) yapılır. İnvaginasyonun olduğu bölgede tam
bir obstruksiyon vardır. Baryum invagine olan kesim çevresini “yarım ay “ şeklinde sarar.
ADEZYONLAR
Adezyonlar, küçük hayvanlarda nadiren intestinal obstruksiyona neden
olurlar.
Perforasyon lavman sırasında meydana gelebilir. Fazla önemli olmayan diğer bir
komplikasyon da distal ince barsağın retrograd olarak dolmasıdır.
Genellikle geçici olarak ortaya çıkan spazm, kontrast maddenin soğuk olmasına ve
duvarın kateterle tahriş edilmesine bağlı olarak meydana gelebilir.
Kalın Barsak Hastalıklarında Radyografik Bulgular
1- Yabancı cisimler,
2- Obstruksiyon, ileokolik veya sekokolik invaginasyon,
3- İnflamasyon,
4- Neoplazmalar,
5- Perforasyon,
6- Adezyonlar,
7- Divertikül,
8- Hernia,
Kalın barsaklara ait birçok hastalıkta, özellikle de ekstramural
olmayan hastalıklarda, tanı için kontrast radyografi gereklidir.
- Tomografi
- Flouroskopi
- Manyetik Rezonans
- Radyonüklid görüntüleme
- Ultrasonografi
4. Endoskopik Muayene
5. Kan – Gaz Analizi
6. Perkutan ince iğne aspirasyonu
7. Açık Akciğer Biyopsisi
SS nin Radyografik incelenmesi
• Direkt Radyografik İnceleme
1. Görüntü kalitesi
2. Doğru pozisyon seçimi
3. Solunum fazının kontrolü
4. Artefakt
5. Hayvanın ırk ve yaşına bağlı değişimler
Veteriner Radyoloji’de SS nin görüntülenmesinde bazı sorunlar vardır
İyi bir radyografi sedatif bir ilaç verilmesi ya da genel anestezi altında alınır.
Kesin tanı, nazal akıntı, sitolojik testler, biyopsi ve kültür sonucuna göre yapılır.
Şekil Değişiklikleri
• Travma sonrası şekillenen bir veya birden fazla kemiği içeren kırıklar.
• Solunum yolunun dışında oldukları için, yaptıkları baskı ile solunum yolunda
radyografik olarak daralma görülür.
• Yer değiştirme
Bu ayrım içinde;
- fiziksel muayene
- endoskopi
- biyopsi
- tanısal cerrahi işlem yapılmaktadır.
• Trakeadaki yangısal lezyonlar
• İnspirasyon fazında bir kollaps görünürse; bu trakeal veya laringeal hastalık yada
laringeal paralizin sekonder bir bulgusu olarak görünür.
AKCİĞERLER
3. İyi bir radyografi için iyi bir dozlama yapmak gerekir. Bunun için kv yükseltilir,
mA azaltılır. Mümkün olduğunca ışınlama süresi kısa olmalıdır.
C- pulmoner kitleler
Bazen bronşial yapıda bir veya daha fazla sayıdaki asinüsdaki hava; sıvı
Unilateral pulmoner kitleler ekseriya karşı lateral kenara doğru bir mediastinal yer
değiştirmeye neden olurlar.
Lezyonun spesifik bir loba yerleşimi, şekli olmadığında, konsolidasyon veya lokal
plevral sıvı birikimli lobar kollaps düşünülmelidir. Bu üç olasılık radyografik olarak ayırt
edilemediğinde, bronkografi veya ultrasonografiye başvurulur.
- Bronşial kalsifikasyon
- Heterotipik
- Histopklazmozis nedeniyle oluşan granuloma
- Primer akciğer tümörü
- BaSO4 aspirasyonu
MEDİASTİNUM
* kranial
** medial
*** kaudal olarak bölümlendirilir ve bu bölümlerde bir çok mediastinal organ yer
alır.
Eğer kitle orta çizgiye bitişik veya bağlı ve mediastinal yapıları deviye
ediyorsa radyografik olarak saptanabilen bu intratorasikk kitlenin, mediastinal
olabileceği düşünülmelidir. Akciğer kitleleri, mediastinal orijinli bir kitle ile
karıştırılmamalıdır, çünkü bunlar genellikle mediastinumun laterilinde uzanırlar.
Mediastinal Sıvı
* travma
* koagulopati
* özefageal perforasyondur.
mix patern
* yüzük benzeri bronşial yapı
*
vcc