Download as pptx, pdf, or txt
Download as pptx, pdf, or txt
You are on page 1of 14

ZİYA PAŞA

ZİYA PAŞA’NIN HAYATI VE


ESERLERİ
HAYATI
 1829 yılında İstanbul'da dünyaya geldi. Babası,
Galata Gümrüğü'nde kâtiplik yapan Erzurum'un 
İspir ilçesinin Kerab köyünden Feridüddin Efendi,
annesi Itır Hanım'dır. Asıl adı "Abdülhamid
Ziyâeddin'"dir.
ÖĞRENİMİ
 Öğrenimine İstanbul Kandilli başladı. 
Süleymaniye yakınlarındaki "Mekteb-i Ulum-i
Edebiyye"ye devam etti. Arapça ve Farsça öğrendi.
 Bir süre Sadaret Mektub-i Kalemi'nde katip olarak
çalıştı. Bu sırada devam ettiği Arapça ve Farsça
dersler ile klasik edebiyatta ustalığını
ilerletti; devrin şair ve alimlerinin bir araya geldiği
Lebib Efendi Konağı’ndaki toplantılara katıldı.
 Şairlikte ve Sadaret Kalemi’ndeki başarılarını takdir
eden Sadrazam Mustafa Reşit Paşa'nın aracılığıyla
1855'te sarayda Mâbeyn-i Hümâyun Katipliği'ne
atandı. Bu sırada Fransızca öğrendi. Molière'in 
Tartuffe adlı eserini “Tartüf yahut Riyanın Encamı”
adı ile çevirerek Türk edebiyatının ilk manzum
tercüme piyesini ortaya koydu[3] Louis Viardot’un
“Endülüs Tarihi”, Cheruel ve Lavelle adlı yazarların
“Engizisyon Tarihi” adlı eserlerini Fransızcadan
Türkçeye çevirdi. Bir yandan da Hersekli
Arif Hikmet Bey’in Laleli’deki evinde düzenlenen 
Encümen-i Şuara Topluluğu toplantılarına katıldı.
 1859’da Mustafa Reşit Paşa'nın vefatından sonra
sadrazam olan Mehmet Emin Ali Paşa ile
anlaşamadığından yeni görevlere atanarak
saraydan uzaklaştırıldı. Saraydan uzaklaştırıldıktan
sonra önce Atina elçiliğinde görevlendirilen[5] Ziya
Paşa, 1861'de Kıbrıs Mutasarrıfı oldu ve "Paşa"
unvanını aldı; Kıbrıs’ta sıtmaya yakalandığı gibi
bir çocuğunu ve babasını orada kaybetti[7]; 1863'te 
Amasya, 1865’te Canik Mutasarrıfı oldu; 1866’da
İstanbul'a dönebildi[5]; Kıbrıs dönüşü hasta olan
eşini de kaybetti.[5]
 Yönetime muhalif olan İttihak
-ı Hamiyet Cemiyeti'nin (sonraki adıyla Yeni
Osmanlılar) üyesi olan Ziya Paşa, Diyarbekirli
Filip Efendi’nin çıkardığı "Muhbir" gazetesindeki
hükûmeti eleştiren yazılar yayımlaması yüzünden
Nisan 1867’de yeniden Kıbrıs'a atandı.
AVRUPA YILLARI
 Avrupa hayatı Paris’te başlayan Ziya Paşa, kısa bir
süre sonra Paris sergisi için şehre 
Osmanlı Sultanı Abdülaziz’in gelecek olması
nedeniyle geçici olarak ülkeden ayrılmayı uygun
buldu. 30 Haziran 1867’de Namık Kemal, Âgah
Bey ve Suavi Bey birlikte Londra’ya gitti. Ziya
Paşa, Abdülaziz’in Avrupa seyahatinin devamında
Londra’ya gelmesi üzerine Brighton’a çekildi
ancak Sultan’a “Ziya Paşa’nın Arzuhali” adlı
dilekçe şeklinde yazılmış eserini sundu. Eser,
sadrazam Ali Paşa aleyhine yazılmış siyasi tenkit
ve hicivdir.
 Ziya Paşa’nın "Hürriyet" adlı bir gazete çıkarması
kararlaştırıldı. Hürriyet'in ilk sayısı, 29 Ağustos 1868’de
çıktı. Bu ilk sayıda Ziya Bey’in Osmanlı kabinesini yeren
bir yazısı yayımlandı[7]. Yazı, Abdülaziz ile barışıp
İstanbul’a dönmüş olan Mustafa Fazıl Paşa’nın istediğinden
çok daha ağır bir makale idi; Mustafa Fazıl Paşa bu nedenle
Yeni Osmanlılar Cemiyeti'nin tahsisatlarını kesmekle tehdit
etti. Yeni Osmanlılar Cemiyeti'nin eleştilerine engel olmak
için Hariciye Nazırı Fuat Paşa da daha önce Londra elçisine
bir yazı göndererek bu yayınların İngiliz hükümeti ile
anlaşarak durdurulmasını istemişti. Bu nedenle Ziya Paşa
İngiltere’de soruşturmaya uğradı ve kefaletle serbest
kalabildi.
 Ali Paşa Muhakemesi” başlıklı makalesinde bulunan
“Ali Paşa’nın öldürülmesi gerektiği” yolundaki ifadeler
nedeniyle[9] İngiliz makamları tarafından tutuklanan
Ziya Paşa, kefalet ile serbest kalınca Fransa’ya kaçtı.
1870 yılı Nisan ayında İsviçre’ye geçti ve yeni bir
matbaa kuramayınca Hürriyet'i 89. sayıdan itibaren
taşbasması olarak çıkardı.[7] Gazete, son sayısını 29
Mayıs 1870'te yayımladıktan sonra kapandı.
 Hürriyet'in kapanmasından sonra yeni bir gazete
çıkarmak isteyen ancak bunu başaramayan [7] Ziya
Paşa'nın İstanbul’a dönmesine sadrazam Ali Paşa’nın
ölümünden (8 Ağustos 1871) sonra izin çıktı.
İSTANBUL YILLARI
 İstanbul’a döndükten sonra 1872-1876 arasında
çeşitli memuriyetliklerde görevlendirildi. Bir süre
geçim sıkıntısı çekti. Abdülaziz’in tahttan indirilmesi
ve yerine II. Abdülhamit’in tahta çıkarılmasından
sonra kurulan Anayasa Komisyonunda yer aldı. Bu
sırada Maarif Müsteşarlığı görevinde idi ancak
müsteşarlığın işlerinden ziyade anayasa hazırlıkları
ile uğraştı.[7] Anayasanın 23 Aralık 1876’da ilan
edilmesinden sonra Genç Osmanlılar’ı tutuklama ve
sürgünlerle çevresinden uzaklaştıran padişah
Abdülhamit, Ziya Paşa’yı İstanbul’dan uzaklaştırmak
için vezir rütbesi ile Suriye’ye vali olarak gönderdi.
ÖLÜMÜ
 2 yıla yakın valilik yaptığı Adana’da 17 Mayıs
1880’de sirozdan hayatını kaybetti.
ESERLERİ
 Zafername (1869, düzyazı şiir)
 Rüya (1868, Londra)
 Veraset Mektupları (1868, Londra))
 Eş'ar-ı Ziya (ölümünden sonra şiir, 1880)
 Külliyat-ı Ziya Paşa (şiir)
 Şiir ve İnşâ (makale, 1868, Londra)
 Defter-i Amal (anı niteliğinde)
 Terkîb-i bend (Ziya Paşa)
 Tercî-i bend (1859)
 Harâbât
 Arz-ı Hal (1862, Londra)
 Fihristi Ali Osman Zeyli (Osmanlı tarihi)
ESERLERİNİN ÖZELLİKLERİ
 Eserlerinde baskıcı yönetime karşı özgürlükleri ve
meşrutiyeti savundu. Batılılaşma yanlısı, yenilikçi
Tanzimat edebiyatının öncüleri arasında yer aldı.
Namık Kemal ve Şinasi ile birlikte yeni Türk
edebiyatının temellerini attı. Türk edebiyatının
kendi geleneğine sahip çıkmasını istedi, şiir ve
yazı dilinin halkın dili olması gerektiğini savundu.
KAYNAKÇA
 https://tr.wikipedia.org/wiki/Ziya_Pa%C5%9Fa#H
ayat%C4%B1

 SERTAN BEY

You might also like