Download as pptx, pdf, or txt
Download as pptx, pdf, or txt
You are on page 1of 21

YETİŞKİN EĞİTİMİ

TEORİLERİ 1
■ Yetişkin eğitimi köklü bir geçmişe sahiptir. İnsanlar eskiden beri
çevreyi tanımak, deneyim ve bilgilerini çevrelerine aktarmak, sürekli
olarak öğrenme ve öğretme yaşantısında olmakla ilgilenmiştir. Bu
süreç belirli bir gruptan zamanla toplumun geneline yayılmıştır.
■ Ülkemizde halk eğitimi ve diğer ülkelerde de sürekli eğitim ya da
hayat boyu (yaşam boyu) eğitim kavramları, yetişkin eğitimi
kavramıyla eş anlamlı tutulmaktadır. Yetişkin eğitimi kavramı ayrıca
yaygın eğitim ve algın eğitim adıyla da, örgün eğitim kavramından
farklı bir eğitim ayağı olarak kendini göstermektedir (Peynirci,
2014).
■ UNESCO (1985)’ya göre yetişkin eğitimi; yetişkin sayılan kişilerin
bilgilerini arttırmak, mesleki ve teknik açıdan ilerlemelerini
sağlamak, becerilerini genişletmek ve kişisel gelişimlerine yardımcı
olmak, toplumsal, ekonomik ve kültürel gelişimlerine katkıda
bulunmak adına içerik, düzey ve yöntemi ne olursa olsun yaygın
eğitim ya da zorunlu eğitimlerinin devamında yararlandıkları düzenli
eğitim süreçlerinin tümü anlamına gelmektedir (Peynirci, 2014).
■ Enstrümantal Öğrenme Teorileri
■ Hümanist Teoriler
■ Dönüştürücü (Dönüşümsel) Öğrenme
Teorisi
■ Sosyal Öğrenme Teorileri
■ Motivasyonel Modeller
■ Yansıtıcı Modeller
Enstrümantal Öğrenme Teorileri

■ Bunlar bireysel deneyime odaklanır ve davranışçı ve bilişsel


öğrenme teorilerini içerir.
■ Davranış teorileri, birçok yetkinlik tabanlı müfredat ve eğitim
programının temelidir. Ortamdaki bir uyaran davranışta bir
değişikliğe yol açar. Bu teorileri uygulamak genellikle sonucun
standardizasyonunu destekleyen öğrenme ile sonuçlanır. Bu, bizi
davranış teorileri ile ilgili ana soruna yönlendirir - yani sonuçları
kim belirler ve bunlar nasıl ölçülür?
■ Bilişsel öğrenme teorileri, öğrenmede davranışa değil, zihnin
zihinsel ve psikolojik süreçlerine odaklanır. Bilgilerin algılanması
ve işlenmesi ile ilgilenir.
■ Deneyimsel öğrenim, eğitmenleri öğrenimi kolaylaştırmak için
deneyimler oluşturmaktan, erişimi kolaylaştırmaktan ve organize
etmekten sorumlu tutarak yetişkin eğitimini etkilemiştir. Bruner’ın
(1966) keşif öğrenmesi ve Piaget’in (1952) bilişsel gelişim teorisi bu
yaklaşımı desteklemiştir. Deneyimsel öğrenme, temel olarak bireysel
bilgileri geliştirmeye odaklandığı kısıtlamasından dolayı
eleştirilmektedir. Bu teorinin tıp eğitiminde uygulanması, belli bir
konu üzerinde yeterlilik geliştirilmesine ve pratik becerilerin
uygulanmasına odaklandığından önemlidir.
Hümanist Teoriler

■ Bu teoriler bireysel gelişimi teşvik eder ve daha öğrenci


merkezlidir. Amaç, kendini yetiştirme potansiyeline sahip olan,
kendi kendini yönlendirebilen ve motivasyon kaynağı kendi
içinde olan bireyler yaratmaktır.
■ Knowles (1988) bu teoriyi “andragogy” kavramını
popülerleştirerek destekledi. Her ne kadar öğrenme
motivasyonunu açıklasa da bu teorideki temel kısıtlama
bağlamın anlam ve bilgiyi inşa eden sosyal mekanizmanın
dışlanmasıdır. Mesleki eğitimde bağlam ve sosyal faktörlerin
çok önemli olduğunu bilinmektedir.
■ Bireysel öğrenme, yetişkinlerin kendi öğrenimlerini
planlayabileceklerini, yürütebileceklerini ve değerlendirebileceklerini
savunur. Bu, çoğu zaman yetişkin eğitiminde özerklik ve öğrenmede
bireysel özgürlüğü hedefleme olarak tanımlanmıştır. Varsayımsal olsa
da, yönlendirilmiş kişisel öğrenmeden ziyade kendi kendine
yönlendirilen öğrenmenin ne ölçüde başarılabileceğine dair şüpheler
vardır. Bu konseptin kısıtlayıcısı da öğrenmenin sosyal bağlamını
dikkate almamasıdır. Aynı zamanda işbirlikçi öğrenme gibi diğer
öğrenme biçimlerinin değerini de dolaylı olarak azımsamıştır (Yıldız,
2014).
Dönüştürücü (Dönüşümsel) Öğrenme Teorisi

■ Mezirow tarafından ilk olarak 1978 yılında ortaya atılan


dönüşümsel öğrenme kuramı, Psikoanalitik ve eleştirel sosyal
kurama dayanır.
■ Mezirow öğrenmeyi bir etkinlik olarak tanımlamıştır: “Öğrenme,
birinin deneyimini kullanarak yeni ya da düzeltilmiş yorum
geliştirmek suretiyle gelecekteki davranışlara rehber oluşturma
aşamalarıdır.”
■ Bu tanımdan da anlaşılacağı gibi öğrenme, deneyime dayalı bir
süreci kapsamaktadır. Jack Mezirow Dönüşümsel Öğrenme
Kuramının, kişileri yapıcı bir şekilde belli bir tarafa yönelterek
deneyimlerden yola çıkıp onları yeniden yorumlayıp
anlamlandırmak suretiyle öğrenmeyi sağladığını ifade etmiştir.
■ Mezirow, dönüşümsel öğrenme kavramını, bireysel iletişimin
sözcüklerin ötesine geçen bir anlam taşıdığını ileri süren “iletişimsel
öğrenme” kuramına dayandırmıştır. İletişimci öğrenme, bireylerin
hisleri, ihtiyaçları, değerleri ve istekleri hakkında iletişim kurmaları
ile özgürlük, adalet, aşk, çalışma, özerklik, uzlaşma ve demokrasi
gibi kavramlar üzerine odaklanmıştır.
■ Mezirow’a göre konuşmacının duyguları, güdüleri ve
varsayımları ancak dönüşümsel öğrenme ile anlaşılabilir.
Öğrenenlere eleştirel, özerk ve sorumlu düşünürler olmaları için
yardım eder (Akçay, 2012).
Sosyal Öğrenme Teorileri
■ Sosyal öğrenme teorileri için çok önemli olan iki unsur; bağlam
ve toplumdur. Bu kavramlar, “uygulama toplulukları”nın,
öğrenciyi yönlendirmek ve teşvik etmek için önemini vurgulayan
Etienne Wenger tarafından geliştirilmiştir. Land ve arkadaşları,
öğrencilerin uygulama topluluğuna girme yollarını ele aldılar. Bir
öğrencinin deneyiminin kendi bağlamı ve içinde yaşadığı toplum
tarafından şekillendirilmesi, durumsallık kuramı ile Durning &
Artino (2011) tarafından açıklanmıştır.
■ Durumsal biliş kuramları üç ana varsayım üzerine kuruludur:
1. Öğrenme ve düşünme sosyal faaliyetlerdir.
2. Düşünme ve öğrenme, belirli durumlarda mevcut olan
araçlarla yapılandırılmıştır.
3. Düşünme, öğrenmenin gerçekleştiği ortamdan etkilenir
(Yıldız, 2012).
Motivasyonel Modeller

■ Yetişkin öğrenmesini açıklamaya veya bir eğitim teorisi ile


ilişkilendirmeye çalışan herhangi bir teorik model iki kritik unsura
sahip olmalıdır: motivasyon ve yansıma.
■ Kendi kendini tanımlama teorisi de böyle bir teoridir. Bu teori,
içsel motivasyonun önemini vurgular ve bunu sürdürmek için üç
temel ihtiyacın yerine getirilmesi gerektiğini savunur: özerklik,
yeterlilik ve ait olma hissi veya ilgililik.
■ Öğrenme motivasyonu = Başarı beklentisi x Başarının değeri
■ Yanıt zinciri modeli, yetişkinlerin öğrenme projelerine katılımı
ile ilgilenir. Bu modelde üç içsel motivasyon faktörü birbiriyle
ilişkilendirilir: öz değerlendirme, öğrencinin eğitim konusundaki
tutumu ve hedef ve beklentilerin önemi. Motivasyonun
önündeki başlıca dış engeller, hayattaki olaylar ve geçişler,
fırsatlar ve bilgi edinme ya da öğrenmenin önündeki engellerdir.
Yansıtıcı Modeller

■ Yansıma-değişim modelleri, yansımanın eyleme geçip sonra


değişime yol açtığını düşünür. Yansıtıcı öğrenmenin, özellikle tıp
eğitimiyle ve genel olarak da toplumla önemli bir ilişkisi vardır.
Hem bilgi hem de beceri geliştirmede yansıma ve geri bildirimin
araç olarak kullanılması ile kasıtlı uygulama, öğrencilerin özerk
öğrenmelerini geliştirmeye çalışan eğitimciler için çok değerli
fikirler sağlamaya başlamıştır.
■ Yetişkin öğrenmesinde uygulanabilecek teori türlerine ilişkin bu
kısa değerlendirme bile, her bir teorinin kendi güçlü yanları
olduğunu ve her birinin diğerleri olmadan eksik olduğunun fark
edilmesini sağlayacaktır (Yıldız, 2012).

You might also like