Download as ppt, pdf, or txt
Download as ppt, pdf, or txt
You are on page 1of 51

KARBOHİDRATLAR

Karbohidratlar, vücudumuzda
-temel enerji sağlayıcıdırlar
-diğer bazı biyomoleküllerin oluşmasında ön
maddedirler
-iskelet eklemlerini kayganlaştırırlar ve
hücreler arası yapışmayı sağlarlar
- yapısal ve koruyucu elemanlar olarak
fonksiyon görürler
Karbohidratların molekül yapılarında, alkol
grubu ile birlikte ya aldehit ya keton grubu
bulunur. Karbohidratlar, polihidroksi alkollerin
aldehit veya keton türevleri veya bunların
polimerleridirler
Karbohidratlar, polimerizasyon derecesine göre üç
sınıfa ayrılırlar

Monosakkaritler,
karbohidratların en
basitleridirler. İki
monosakkaritin birleşmesiyle
disakkaritler oluşurlar
Oligosakkaritler, 3-9 arasında
aynı ya da farklı
monosakkaritlerin
birleşmesiyle oluşurlar; serbest
olarak bulunmazlar
Polisakkaritler, monosakkarit
polimerleridirler; 10 ve daha
fazla monosakkarit içerirler
Monosakkaritler (basit şekerler)
Monosakkaritler, hidroliz yoluyla daha
küçük moleküllü basit karbohidratlara
ayrışmazlar; oligosakkaritlerin ve
polisakkaritlerin alt ünitelerini
oluştururlar
Monosakkaritlerin aldehit grubu
içerenleri aldoz, keton grubu içerenleri
ketoz olarak adlandırılırlar
Monosakkaritler, moleküllerindeki
toplam karbon sayılarına göre de trioz,
tetroz, pentoz, heksoz olarak
adlandırılırlar
Doğada monosakkaritlerin çeşitli izomer
formları vardır
D- ve L-izomerler (enantiyomerler)
epimer şekerler
enol şekerler
- ve - formları (anomerler)
Enantiyomerler, stereoizomer çiftleridirler. Monosakkaritlerde D-
ve L-izomerlerin ayrımı için, karbonil grubundan en uzak olan
asimetrik karbon atomu referans alınır. Referans karbon atomu
üzerindeki hidroksil grubu projeksiyon formülünde sağda ise,
monosakkarit D- izomerdir; solda ise L- izomerdir
Monosakkaritlerin D- ve L- izomerleri optikçe aktiftirler.
Birinin çözeltisi polarize ışığın düzlemini sağa (+) çevirir,
diğerinin çözeltisi ise aynı derecede sola (-) çevirir. D- ve L-
izomerleri eşit miktarlarda içeren karışımın optik aktivitesi yoktur.
Böyle karışımlara rasemik karışım veya rasemat denir

Canlı organizmada bulunan heksozların çoğu D-


izomerlerdir. Örneğin kandaki glukoz, D-glukozdur
Epimer şekerler ismi, yalnızca bir asimetrik karbon atomu
etrafındaki konfigürasyon bakımından farklı olan iki
monosakkarit için kullanılır
Glukoz, altı karbonlu standart şekerdir. Glukozun C-2 de
epimeri mannozdur; C-4’de epimeri ise galaktozdur
Enol şekerler ismi, enolleşme (enolizasyon) ara basamağından
geçerek birbirlerine dönüşebilen monosakkaritler için kullanılır
Glukoz, mannoz ve fruktoz, enol şekerler olarak da bilinirler
Monosakkaritlerin - ve - formları, 5 ve daha fazla
karbonlu monosakkaritlerin sulu çözeltilerde halkalı
yapılar meydana getirmeleri sonunda ortaya çıkar
D-Glukoz, piran halkasına benzeyen halkalı yapıda,
hafifçe farklı optik özellikleri olan, -D-Glukopiranoz
ve -D-Glukopiranoz diye adlandırılan iki farklı forma
sahiptir
D-Fruktoz, furan halkasına benzeyen halkalı yapıda,
hafifçe farklı optik özellikleri olan, -D-Fruktofuranoz
ve -D-Fruktofuranoz diye adlandırılan iki farklı forma
sahiptir
Monosakkaritlerde halkalı yapı oluşmakla fazladan bir
asimetrik karbon atomu ortaya çıkmış olmaktadır. Bu
asimetrik karbon atomları, anomerik karbon diye
adlandırılırlar

Anomeric carbon
Monosakkaritlerin birbirlerinden yalnızca anomerik
karbondaki konfigürasyon bakımından farklı - ve -
formları anomerler diye adlandırılırlar

D-Glukozun - ve - formları, polarize ışığın


düzlemini aynı yöne fakat farklı derecelerde çevirirler.
Örneğin -D-Glukoz 112o sağa (+) çevirir; -D-
Glukoz ise 19o sağa (+) çevirir
D-Glukozun - ve - formları, sulu çözeltide
mutarotasyon denen bir süreçte birbirlerine dönüşürler
Bir -D-Glukoz çözeltisi ve bir -D-Glukoz
çözeltisi, en sonunda belirli optik özelliğe sahip
aynı denge karışımını oluştururlar
Dengede glukoz çözeltisi, yaklaşık 1/3 oranında
-D-Glukoz ve 2/3 oranında -D-Glukoz, çok
küçük miktarda da düz zincir formu içerir. Bu
durumdaki çözelti polarize ışık düzlemini 52 o
sağa (+) çevirir
Organizmadaki önemli monosakkarit türevleri
Şeker fosfatları, bir monosakkaritin hidroksil gruplarından biri
ile fosforik asidin kondensasyonu sonucu oluşmuş bileşiklerdir
Amino şekerler, bir monosakkaritteki bir hidroksil grubunun bir
amino grubu ile yer değiştirmesi sonucu oluşmuş bileşiklerdir
Deoksi şekerler, bir monosakkaritteki bir hidroksil grubunun bir
hidrojen ile yer değiştirmesi sonucu oluşmuş bileşiklerdir
Aldonik, üronik, sakkarik asitler, monosakkaritin aldehit
ve/veya alkol gruplarının asit grubuna yükseltgenmesiyle
oluşurlar
Şeker alkolleri, serbest yarı asetal hidroksili içeren
monosakkaritlerin anomerik karbonunun alkol gruplarına
indirgenmesiyle oluşan bileşiklerdir. Glukozdan sorbitol,
mannozdan mannitol, galaktozdan dulsitol oluşması önemlidir
Monosakkaritlerin dehidrasyonu yani yoğun asit
ortamlarda kaynatılmakla monosakkarit molekülünün üç
molekül su kaybetmesi olayı sonucunda pentozlardan
furfural, heksozlardan 5-hidroksi metil furfural
meydana gelir
Disakkaritler
Disakkaritler, bir monosakkarit molekülü üzerindeki
anomerik karbon hidroksil grubunun bir diğer
monosakkarit molekülü üzerindeki bir hidroksil grubu
ile reaksiyonlaşması sonucu oluşturulan bir O-glikozidik
bağ vasıtasıyla birbirine bağlanmış iki monosakkarit
molekülünden oluşmuş bileşiklerdir
Disakkaritlerin oluşumunu sağlayan glikozidik bağlar, 
ve  olmak üzere iki tipte olur. Glikozidik bağın tipini, C-
1’deki –OH grubunun pozisyonu belirler. C-1’deki –OH
grubunun pozisyonu  pozisyonu ise -glikozidik bağ, 
pozisyonu ise -glikozidik bağ oluşur
Molekülünde bir serbest anomerik karbon atomu bulunan
disakkaritler monosakkaritler gibi indirgeyici özellik
gösterdikleri halde molekülünde bir serbest anomerik
karbon atomu bulunmayan disakkaritler indirgeyici
özellik göstermezler
Maltoz
Laktoz
Sukroz (Sakkaroz)
Trehaloz
Sellobioz
Önemli disakkaritlerdir
Maltoz, iki glukoz molekülünün Glc(14)Glc biçiminde
kondensasyonu ile oluşmuş molekül yapısına sahip disakkarittir.
Maltoz, serbest yarı asetal hidroksili içerdiğinden indirgeyici
özelliktedir. Maltoz, doğada serbest halde bulunmaz; bir
polisakkarit olan nişastanın yapısında yer alır. Nişastanın
enzimatik hidrolizinin başlıca ürünüdür
Laktoz, bir galaktoz molekülü ile bir glukoz molekülünün
Gal(14)Glc biçiminde kondensasyonu ile oluşmuş molekül
yapısına sahip disakkarittir. Laktoz, önemli miktarda yalnızca
sütte bulunur.
Sütte bulunan çeşitli mikroorganizmalar, laktozu laktik asite
çevirebilirler. Bu da sütün ekşimesine ve kaynatıldığında
kesilmesine neden olur. Laktoz, serbest yarı asetal hidroksili
içerdiğinden indirgeyici özelliktedir
Sakkaroz, bir glukoz molekülü ile bir fruktoz
molekülünün Glc(12)Fru biçiminde kondensasyonu
ile oluşmuş molekül yapısına sahip disakkarittir.
Sakkaroz, serbest yarı asetal hidroksili içermediğinden
indirgeyici özellikte değildir
Sellobioz, iki glukoz molekülünün Glc(14)Glc
biçiminde kondensasyonu ile oluşmuş molekül yapısına
sahip disakkarittir. Sellobioz, indirgeyici özelliktedir.
Sellobioz, doğada serbest olarak bulunmaz; sellüloz
polisakkaritinin disakkarit birimidir
Trehaloz, iki glukoz molekülünün Glc(11)Glc
biçiminde kondensasyonu ile oluşmuş molekül yapısına
sahip disakkarittir. Trehaloz, indirgeyici özellikte
değildir. Trehaloz, böceklerin dolaşım sıvısının büyük
kısmını oluşturur; enerji depolayan bir bileşik olarak
işlev görür
Laktuloz, galaktoz-b-(1,4)-fruktoz yapısında yarı
sentetik bir disakkarittir. Laktuloz, sindirim sisteminden
emilmez ve laksativ olarak kullanılır
Oligosakkaritler
İkiden fazla monosakkarit biriminden oluşan trisakkarid,
tetrasakkarid, pentasakkarid, hekzasakkarit gibi oligosakkaritler
tanımlanmıştır
Polisakkaritler (Glikanlar)
Polisakkaritler, pek çok sayıda monosakkarit veya monosakkarit
türevi molekülün art arda O-glikozid bağları vasıtasıyla
bağlanması suretiyle oluşmuş molekül yapısındaki
karbohidratlardır. Doğada bulunan karbohidratların çoğu, yüksek
moleküler ağırlıklı polimerler olan polisakkaritler halindedirler
Polisakkaritler, birbirlerinden zincirleri boyunca
tekrarlayan monosakkarit ünitelerinin benzerliği, bu
üniteleri bağlayan bağların tipi ve dallanma derecesi
bakımından farklıdırlar
Homopolisakkaritler, tek tip monomerik ünite içeren
polisakkaritlerdir
Bunların bazıları, yakıt olarak kullanılan
monosakkaritlerin depo formları olarak işlev görürler
ve depo homopolisakkaritler olarak adlandırılırlar
Bazıları ise bitki hücre duvarlarında ve hayvan dış
kabuklarında yapısal elemanlar olarak işlev görürler
ve yapısal homopolisakkaritler olarak adlandırılırlar
Depo homopolisakkaritler, organizmada yakıt olarak
kullanılan monosakkaritlerin depo formları olarak işlev
gören polisakkaritlerdir
Doğadaki en önemli depo homopolisakkaritler, bitki
hücrelerinde nişasta, hayvan hücrelerinde glikojendir
Nişasta, bitki hücrelerindeki depo homopolisakkarittir;
amiloz ve amilopektin olmak üzere iki tip glukoz
polimeri içerir
Amiloz, (14) bağları vasıtasıyla birbirine bağlanmış glukoz
ünitelerinin dallanmamış uzun zincirlerinden oluşmuş bir glukoz
polimeridir; zincirde birkaç bin glukoz kalıntısı bulunabilir ve bir
ucu indirgeyicidir

Amiloz, suda heliks şekli oluşturur. İyot, bu heliksin ortasına


girerek karakteristik mavi renk görünmesine neden olur
Amilopektin, (14) bağları vasıtasıyla birbirine
bağlanmış glukoz ünitelerinin uzun zincirlerinin her 24-
30 glukoz kalıntısında bir dallanması suretiyle oluşmuş
bir glukoz polimeridir. Dallanma noktalarındaki bağ,
(16) bağıdır ve dolayısıyla molekülde bir indirgeyici
uç fakat dal sayısı kadar çok sayıda indirgeyici olmayan
uç vardır
Amilazlar denen enzimler, nişastanın hidrolizini
gerçekleştirirler. Gerek nişasta gerekse parçalanma ürünleri,
iyot çözeltisiyle karakteristik renkler verirler. Bu renkler, çözelti
ısıtılınca kaybolurlar soğutulunca tekrar ortaya çıkarlar
Nişasta, asit ile de hidroliz olur. Fehling (-) olan nişasta,
asit ile glukoz moleküllerine hidroliz olduktan sonra
Fehling (+) reaksiyon verir
İyot ile mavi renk veren nişasta, tükürükteki -amilaz
etkisiyle hidrolitik olarak parçalanır ve mavi rengi kaybolur
Glikojen, hayvansal dokuların depo homopolisakkaritidir
Karaciğer ve kasta bol bulunur
Organizma için enerji deposudur
Yapısı nişastadaki amilopektine benzer, yalnız daha çok
dallanmıştır
İyot ile mavi renk verir
Karaciğerdeki glikojenin işlevi, yemek aralarında kana
glukoz vererek ya da yemeklerden sonra kanda
yükselen glukozu bağlayarak kan glukozunun belirli
sınırlar arasında korunmasını sağlamaktır
Yapısal homopolisakkaritler, bitki hücre duvarlarında
ve hayvan dış kabuklarında yapısal elemanlar olarak
işlev gören polisakkaritlerdir. Bitkilerin hücre
duvarlarında sellüloz, eklem bacaklıların sert dış
iskeletlerinde kitin önemlidir
İnülin, (12) bağları vasıtasıyla birbirine bağlanmış
fruktoz ünitelerinin dallanmamış uzun zincirlerinden
oluşmuş bir fruktoz polimeridir. İnulin, doğada çeşitli
bitkilerin köklerinde, enginar, soğan, sarımsak gibi
bitkilerin yumrularında bol miktarda bulunur; besinsel
değeri yoktur
Diğer homopolisakkaritler
Agar-agar: Galaktoz ünitelerinden kurulu bir
homopolisakkarit yani bir galaktandır; doğada deniz
yosunlarından elde edilmektedir; bakteriyolojide kültür
vasatlarının hazırlanmasında kullanılır
Mannanlar: Keçi boynuzunda, hindistan cevizinde,
mayada, mantarlarda ve bakterilerde bulunur
Pektinler: Galakturonik asit ünitelerinin 16 glikozidik
bağlarının en az 200 defa tekrarlamasıyla oluşmuşlardır.
Pektinler, kısmen etil alkol ile esterleştikten sonra ortamı
jelleştirdiklerinden, meyve konserveciliğinde yaygın
olarak kullanılırlar
Dekstranlar: Glukoz ünitelerinden
oluşmuşlardır; mikroorganizmaların
sakkaroz üzerine etkileri sonucu
meydana gelirler
Dekstranlar, hekimlikte kan
kayıplarından sonra plazma yerini
tutan ya da plazma hacmini genişleten
maddeler olarak, özellikle şok giderici
etkileriyle önemlidirler
Dekstranlar, çeşitli kimyasal
tekniklerle işlenerek sephadex ticari
ismi altında laboratuvarlarda kolon
kromatografisi ve jel filtrasyon
tekniklerinde sıkça kullanılırlar
Heteropolisakkaritler, tekrarlayan iki veya daha fazla
farklı tip monomerik ünite içeren polisakkaritlerdir.
Heteropolisakkaritler, tüm organizmalar için
ekstrasellüler destek sağlarlar
Peptidoglikan, bakteriyel hücre
duvarlarının rijid komponentidir.
N-asetil glukozamin (GlcNAc)
ve N-asetil muramik asit
(MurNAc) ünitelerinin art arda
(14) bağları vasıtasıyla
birbirine bağlanmasıyla oluşmuş
heteropolisakkarittir
Bakteriyel hücre duvarında
çapraz bağlı peptidoglikan,
lizozim enzimi vasıtasıyla
yıkılır. Bu olay, GlcNAc ve
MurNAc arasındaki glikozidik
bağların hidrolizidir
Glikozaminoglikanlar
(mukopolisakkaritler),
tekrarlayan disakkarit
ünitelerinin düz
polimerlerinden oluşmuş
bileşiklerdir
Glikozaminoglikanlarda
tekrarlayan disakkarit
ünitelerinde iki monosakkarit
türevinden biri daima ya N-
asetil glukozamin (GlcNAc) ya
da N-asetil galaktozamin
(GalNAc)’dir. Diğer
monosakkarit türevi, çoğu
durumda genellikle glukuronik
asit (GlcUA) olan bir üronik
asittir
Glikoproteinler, %50’den daha fazla karbohidrat
içerebilen, fakat genelde protein içeriği baskın olan
bileşiklerdir. Glikoproteinlerde karbohidrat kısmı
proteindeki serin veya treonin amino asidine O-glikozit
bağ ile veya asparajine N-glikozit bağ ile bağlanmıştır
Glikoproteinler, organizmada çeşitli fonksiyonlara
sahiptirler

Fonksiyon Örnek
Yapı Kollajen

Kayganlaştırma, koruma Epiteliyal musinler, sinovyal sıvı glikoproteinleri

Transport Seruloplazmin, transferrin

Endokrin regülasyon Tirotropin, koriyonik gonadotropin, eritropoietin

Kataliz Proteazlar, nükleazlar, glikozidazlar, hidrolazlar

Savunma İmmünoglobulinler, kompleman proteinleri, interferon

Membran reseptörü Hormon, asetil kolin ve kolera toksini reseptörleri

Antijenler Kan grubu maddeleri


Hücre-hücre etkileşimi Fibronektin, laminin, kondronektin
Proteoglikanlar, çok büyük, proteinli agregatlardır. Bir
glikozaminoglikan olan hiyalüronatın çok uzun ipliklerine
yaklaşık 40 nm aralıklarla ve nonkovalent olarak iç protein
moleküllerinin bağlanması ve her iç proteine de daha kısa
glikozaminoglikan molekülü bağlanmasıyla oluşurlar
Glikolipidler (glikosfingozidler), yapılarında gliserol ve
fosfat bulunmayan, seramide bağlı olarak karbohidrat
içeren sfingolipidlerdir
Glikolipidler, hücreler arası iletimden sorumludurlar

You might also like