İletişim, insanın kendini sosyal bir varlık olarak ifade etmesi için zorunludur. İnsan, çevresi ile iletişim kurarak yaşar. Onun her davranışı, konuşması, susması, duruşu ve oturma biçimi, kendini ifade etmesidir; yani çevresine mesaj iletmesidir. İletişim, bilgi üretme, iletme ve algılama sürecidir. İletişim kurmakta asıl amaç, anlaşılabilir mesajların gönderilmesi ve karşı tarafın tutum ve davranışlarında değişiklik yapmaktır. İnsan yaşamını iletişim kurarak sürdürür. Yaşam bir bakıma iletişim kurma serüvenidir. Normal zihinsel fonksiyonlara sahip olan bir insan, iletişim kurmadan yaşayamaz. Sessizliği ve yalnızlığı seçen insan, vücut diliyle, dışa doğru, ya da bir iç muhasebe ile içe doğru kendisiyle iletişim kurar. Kendisiyle iletişim kurduğu zaman duygu ve düşüncelerini değerlendirir, etkileşim içine girer, kendine mesaj gönderir, onları yorumlar ve geribildirimde bulunarak, inanç tutum ve davranışlarında değişikliğe gider. Bu süreç, insanın iletişim kurmadan edemeyeceğini gösterir. İletişim toplumun temelini oluşturan bir sistem, örgütsel ve yönetsel yapının düzenli işleyişini sağlayan bir araç ve bireysel davranışları görüntüleyen ve etkileyen bir teknik, sosyal süreçler bakımından zorunlu bir bilim, sosyal uyum için gerekli bir sanattır. İnsan ilişkilerinin vazgeçilmez bir unsuru olan iletişim, örgütsel ve toplumsal faaliyetlerinin sürdürülmesi içinde zorunludur. Örgütsel iletişim, örgütsel yapının karmaşıklığı nedeniyle, kişiler arası iletişimden daha karmaşıktır. Yöneticiler aldıkları geri bildirim ve bilgi ışığında örgütsel faaliyetler için gerekli kararları alırlar. A.İLETİŞİMİN TANIMI VE KAPSAMI Bireyler arası ilişkiler bağlamında iletişim kısaca, “bilgi üretme, aktarma ve anlamlandırma süreci”dir. Genel anlamda iletişim; “iki sistem arasındaki bilgi alışveriş”idir. En kısa tanımıyla iletişim kaynakla hedef arasında mesaj alışverişidir. İletişim kavramı, “communis” kelimesinden türemiştir ve kavram; tutum, bilgi, düşünce duygu ve davranışların, “kaynak”tan “hedef’e iletilmesi anlamına gelir. İki ya da daha fazla insan arasında ses yazı veya vücut diliyle mesaj iletme etkinliği olan iletişimin kurulması belli aşamaları içeren bir süreçtir Bu aşamalar: Mesajın hazırlık aşaması, Mesajın koordinasyonu, Mesajın formülasyonu (kodlanması) Mesajın aktarılması Mesajı kabul etme ve kodunu çözme, Geribildirimde bulunma İletişimin Amacı ve Önemi İletişimi kaynaktan, alıcı, alıcı veya alıcılara mesajın iletilmesi olarak düşünmek doğru değildir; çünkü mesajı gönderen kişinin genellikle bir amacı vardır. Kaynak gönderilen mesaj doğrultusunda hedefin bir davranışta bulunmasını bekler. Hedefin göstereceği davranış ise, mesajı alma biçimine mesajın alınma derecesine bağlıdır. Mesajı gönderenin(kaynak) istediği davranışın, alıcı tarafından gösterilmesi halinde etkin iletişim gerçekleşir. Örgütsel ve grup iletişiminde, birlikte çalışan insanların davranışlarını kontrol etmek ve belli bir amaç doğrultusunda yönlendirmenin vazgeçilmez aracı, iletişimdir. Bu yönüyle iletişim sadece bir ileti alışverişi değil, insanın toplumsallaşma sürecinde ortak bir etkinli aracıdır. İletişimin Özellikleri İletişim olgusunun bazı temel özellikleri vardır. Bu özellikleri aşağıdaki gibi sıralayabiliriz: a.iletişim insan davranışlarının bir ürünüdür: İletişim coğrafi, sosyal ve benzer çevresel değişkenlerin insan üzerinde bir etkisi olmadığı gibi, basit bir etkileşim aracı da değildir. Tüm insan toplulukları varlıklarını iletişimle sürdürmüşler, birbiriyle ilişkilerini iletişimle kurmuşlardır. İnsan, iletişim ihtiyacını sürekli duymuştur. Çocuk çevresini algılamaya başladığından itibaren iletişime başlar. Zamanla yeteneklerine ve çevreyle ilişkisine bağlı olarak iletişim gücü gelişir. İnsan, iletişim ihtiyacını sürekli duymuştur. Çocuk çevresini algılamaya başladığından itibaren iletişime başlar. Zamanla yeteneklerine ve çevreyle ilişkisine bağlı olarak iletişim gücü gelişir. b.İletişim dinamik bir olgudur: İletişimin ikinci özelliği, dinamik bir süreç olmasıdır. Kültürel yapıdaki değişime paralel olarak iletişim değişir. Yeni gelişmeler, yeni deyimlerin, yeni kavramların ortaya çıkmasını sağlar. Zamanla bazı kavramlar, yerini yenilerine bırakır. Bilgi işlem sistemindeki gelişmeler, yeni bir dili doğurur. İnsan-makine ilişkisi, iletişimde yeni kavramların gelişmesine yol açar. c.İletişim belirli bir kalıplara bağlıdır: iletişim kalıpları, kişilerin anlaşması başka bir deyişle, mesajın etkili olması için gereklidir. İletişim kalıbı iyi düzenlenirse, işaretler kısaltmalar anlamlı hale gelir; mesajın etkisi artar. Sözü edilen kalıplar, gruplara göre düzenlendiği gibi, olaylara göre de düzenlenir. Örgütlerdeki iş emirleri veya bilgi formları, bir iletişim kalıbı olarak görülebileceği gibi, makinelerin üzerine konan uyarı işaretleri de, bir iletişim kalıbıdır. İletişimin Unsurları İletişim kaynak ile hedef arasında kurulur. Kaynak ve hedef arasındaki iletişim, “iletişim kanalı” ile sağlanır. Mesaj kanaldan geçerek hedefe ulaşır; bunun için kanal ileti için uygun olmalıdır. Mesajı hedefe iletene gönderici, kaynak veya iletici denir. İletişim süreci, üç temel aşamada ortaya çıkar. Bu aşamalar: Kaynak, herhangi bir insan, yayın spikeri, dergi için röportaj yapan biri veya hastasını tedavi eden bir doktor olabilir. Mesajın alıcısı(hedef) ise, bir dinleyici, bir izleyici veya bir okuyucudur. Mesaj, gönderici ve alıcı olmak üzere her iki taraf açısından anlam içeren işaret ve sembollerdir. İletişim süreci bu temel faktörlere bağlı olarak ortaya çıkar. İletişimin yukarıda sayılan temel unsurlarının yanında kodlama, kanal, yansıma ve gürültü gibi ikincil öğeleri de vardır. Kanal: Kanal her zaman kullanılmadığı için, burada zorunlu bir unsur olarak gösterilmemiştir. Örneğin, havadaki ses dalgası, telefon, telgraf ve bunların üzerindeki titreşimler, iletişimin kanallarıdır. Kodlama: kısaca gönderilecek mesajın hazırlanması, inanç, duygu, düşünce veya davranışın iletilmeye hazır hale getirilmesidir. Kodlama imgelerin anlama dönüştürülmesidir. Kod çözme, gönderilen mesajın anlamının algılanması sürecidir. Bir başka ifadeyle kod çözme, alıcının mesajı yorumlayarak, anlamlı bilgiye dönüştürmesid ir. İletişim sürecinin tamamlanması için, kaynağın hedeften tepki alması gerekir. İletişim bu tepki biçimine geri bildirim denir. Bazı durumlarda mesajın kaynaktan hedefe iletilmesine veya hedeften kaynağa geri dönmesine engel olan çeşitli faktörler bulunur. Bunlara gürültü denir. Gürültü mesajın kaynaktan gönderildiği gibi algılanmasına engel olan psikolojik, fizyolojik ve nörofizyolojik engellerdir. E.İletişimin Fonksiyonları: İletişim kurmanın temel fonksiyonları; bilgi fonksiyonu motivasyon fonksiyonu sosyalizasyon fonksiyonu tartışma fonksiyonu eğitim fonksiyonu kültürel gelişme fonksiyonu eğlence fonksiyonu entegrasyon fonksiyonu İletişimin her hangi bir sosyal sistem içindeki temel fonksiyonları, aşağıdaki gibidir. Bilgi (Enformasyon): Kişisel çevresel, yerel ulusal ve uluslar arası koşulları anlamak, bilinçli tepki göstermek ve doğru sonuçlara ulaşmak için gerekli olan haber, veri, bilgi, mesaj, fikir ve yorumların toplanması, depolanması, işlenmesi ve yayılması enformasyon olarak değerlendirilir. Motivasyon: kişilerin, grupların veya toplumun yakın ve uzak hedeflerini oluşturmak, kişisel tercihlerin teşviki, kişisel ve toplumsal etkinlikleri geliştirmek, herkesçe kabul gören hedeflere ulaşmaya yardımcı olmak için iletişimin motivasyon sağlama fonksiyonundan yararlanılır. Sosyalizasyon: Kişilerin içinde yaşadıkları toplumun etkin üyeleri olarak, faaliyet göstermelerini sağlayarak; toplumsal bağlılığı ve bilinci besleyecek gene bilgi birikimini oluşturmak ve böylelikle, toplumsal yaşama aktif bir şekilde katılmalarına izin vermek iletişimin sosyalizasyon fonksiyonu sayesinde olabilir. Tartışma: karşılıklı fikir birli ve alış-verişini kolaylaştırmak ve kamuoyunu ilgilendiren konularda farklı görüşleri netleştirmek için gerekli ortamı oluşturmak, genel kabul gören tüm yerel, ulusal ve uluslar arası konularda daha geniş bir kamuoyu ilgisi ve katılımı sağlamak iletişimle olabilir. Eğitim: Yaşamın tüm aşamalarında entelektüel gelişme, kişilik oluşumu, kişisel yetenek ve kapasitenin gelişimi için bilgi aktarmak gerekir. Kültürel Gelişme: Geçmişin mirasını korumak amacıyla, kültürel ve sanatsal ürünlerin yayınlanması, bireyin ufkunun genişletilmesi, hayal gücünün, estetik gereksinimlerinin ve yaratıcılığının canlandırılması yoluyla, kültürel gelişim iletişimle mümkün olabilir Eğlence: Kişisel veya toplu olarak eğlenme amacıyla işaret, sembol, ses, görüntü arcılığıyla tiyatro, dans, sanat, edebiyat, müzik, spor vb. aktivitelerin yaygınlaştırılması ancak iletişimle olabilir. Entegrasyon: Tüm insanların, grupların ve ulusların birbirlerini tanıma ve anlamalarını sağlamak, kendileri dışındakilerin yaşam koşullarını, görüşlerini ve isteklerini anlamak iletişimin önemli fonksiyonudur. İletişimin sayılan fonksiyonlarının yanında, örgütsel iletişim bakımından önemli fonksiyonları vardır. Buna göre örgütsel iletişimin fonksiyonlarını; bilgi sağlama, ikna etme ve etkileme emredici ve öğretici iletişim kurma birleştirme olmak üzere dört grupta toplayabiliriz: Bilgi sağlama.Bilgi alışverişi, iletişimin en temel işlevidir.Bilgi , bireyin toplumsallaşması veya çevresi ile uyumlu ilişki kurması için gereklidir.Diğer yandan örgütsel, amaçların gerçekleştirmesi için çalışanlar neyi, nasıl neden yapacakları hususunda bilgiye ihtiyaç duyar. İkna etme ve etkileme:Bireyin karşısındaki kişi ve kişilerin davranış düşünce ve tutumlarını istenen biçimde etkileme ve değiştirme sürecidir.Etkileme ise, kişilerin tutumlarını ve davranışlarını onların istek ve amaçlarına ters düşmeyecek şekilde, daha uzun sürede değiştirme olarak tanımlanır. Emredici ve öğretici iletişim:Örgütlerde yöneticiler, aslarıyla yalnızca bilgi vermek için değil neyi, nasıl yapacaklarını söylemek ve onlara yön vermek, davranışlarını yönlendirmek amacıyla da iletişim kurarlar. Birleştirme:İletişim bir diğer işlevi, birleştirme ve eşgüdümleştirmedir.Kültürel olarak birbirlerine bağlı bir toplumsal sistem içerisinde yer alan kişilerin, karşılıklı ilişki ve bağlıklarını sürdürebilmeleri, iletişim ile mümkündür. Kontrol fonksiyon: İletişim görev, yetki ve sorumlulukları açıklayarak, kontrole olanak verir. Belirsizlik içeren sorunlarda problemin kaynağını bulmak ve önlem almakla mümkündür. Güdüleme fonksiyonu: İletişim, örgütsel amaçlara bağlılığı ve dolayısıyla güdülemeyi artırır. Duyguları ifade edilmesi fonksiyonu.İletişim, duyguların ifade edilmesini ve sosyal ihtiyaçların karşılanmasını sağlar Bilgi iletme fonksiyonu: İletişim, karar vermede kullanılacak bilgiyi iletmede kullanılır. Etkili kararların alınabilmesi için, alternatiflere ve gelecekteki kararların olası sonuçlarına ilişkin bilgiye ihtiyaç vardır İLETİŞİM UNSURLARI VE SÜRECİ I.İletişim Süreci: İletişim sürecinin öğelerini ve işleyişini açıklayabilmek için, her şeyden önce iletişimin “süreç” olduğunu kabul etmek gerekir. Toplumbilim sözlüğü süreci, “bir olayın düzenli olarak ve birbirini izleyen değişimlerle gelişmesi, başka bir olaya dönüşmesi” olarak tanımlamaktadır. Bunun dışında aynı kavram, “zaman içinde sürekli değişen bir olgu” veya süregelen herhangi bir durum” olarak da tanımlanmaktadır İletişim birkaç adımı gerektiren bir süreçtir. Süreç göndericinin düşünceleri, duyguları veya görüşleri kodlamasıyla ve hedefe göndermesiyle başlar. İletişim süreci, bir mesajı herhangi bir kanala gönderen gönderici veya kaynak, gönderilen mesaj veya ileti ve mesajı alan hedef alıcı olmak üzere üç temel unsurdan oluşur. Bu unsurlarından biri eksik olursa, iletişim kurulamaz. Gönderici mesajı gönderebilir, ancak alıcı onu duymaz veya algılayamaz ise iletişim gerçekleşmez. İletişim süreci, kaynağın mesajı kodlayarak, alıcıya göndermesiyle başlar. İletişim sürecinde kaynak iletmek istediği mesajı, önce hedef tarafından algılanabilir işaretlere dönüştürür; yani kodlar. Kodladığı mesajı bir araç veya kanal aracılığıyla gönderir. İletişim sürecinin dördüncü unsurunu, iletişim kanalı oluşturur. İletişim kanalı, mesajın göndericiden alıcıya gönderilmesinde kullanılan yolu ifade eder. Örneğin sözlü iletişimde, mesaj ses dalgaları yoluyla alıcıya ulaşır. Telefon görüşmelerinde ise kanal telefon hatlarıdır. İletişim sürecinin önemli bir unsuru da çevresel faktörlerdir. Çevre faktörleri, mesajın iletişim kanalı içinden akışını etkileyen koşulları ifade eder. Örneğin, gürültü bir çevresel faktördür. Aynı şekilde, hava şartlarının radyo dalgaları üzerindeki etkisi de bir başka çevresel faktördür. Alıcı(hedef), iletişim sürecinin en önemli diğer unsurudur. İletişim gönderici ve alıcı arasında kurulur. Hedef mesajı alan kişidir. Alıcının, mesajı taşıyan sembolleri algılaması ve geri bildirimde bulunması ile iletişim süreci tamamlanır. İletişim sürecinin son aşamasını geri-bildirim oluşturur. Geribildirim alıcının, göndericin mesajına cevabıdır. Bu cevap sayesinde, gönderici mesajının anlaşılıp anlaşılmadığını öğrenir A.Kaynak (Gönderici) Gönderici, mesajın kaynağı, iletişimin başlatıcısıdır. Gönderici, iletişimi başlatan veya iletiyi gönderendir. Gönderici olmadan iletişim kurulamaz. İletişimde en önemli sorumluluk göndericiye aittir; çünkü iletişim sürecini başlatan ve mesajı kodlayarak gönderen odur. İletişim ilk önce göndericinin zihnindeki düşüncelerle ortaya çıkar. Kaynak, sahip olduğu tecrübe ve bilgilere göre, bir mesaj oluşturur; yani mesajı iletmeden önce onu “kod”lar. Bir düşünceyi formüle eder ve mesaj halinde kanalı kullanarak alıcıya gönderir. 1)Kaynağın Taşıması Gereken Özellikler Kaynak bilgili olmalıdır. Kaynak göndereceği mesaj konusunda bilgili olmalıdır. Kaynak, bilgisi oranında kodlama, mesajı gönderme gücüne sahiptir. Bilgi, mesajın kodlanma biçimini belirlediği gibi, içeriğini, alıcıdan beklenecek olan davranışı da etkiler. Kaynak kodlama özelliğine sahip olmalıdır. Kaynak, alıcıya göndereceği mesajın nasıl kodlanacağını, sözlerin ve işaretlerin anlamını ne olduğunu belirlemelidir. Yanlış veya yetersiz biçimde kodlanan bir mesaj, etkin olamayacağı gibi, istenilen dışında bir davranışı da yaratabilir. Kaynak düzlem ve rolüne uygun davranmalıdır. Kaynak, alıcıya göndereceği mesajın nasıl kodlanacağını, sözlerin ve işaretlerin anlamını ne olduğunu bilmelidir. Kaynak tanınmalıdır. Etkin bir iletişim için alıcı kaynağı tanımak ister. Alıcı aldığı mesajı değerlendirirken, kaynağın özelliğine göre değerlendirir. Kaynak, alıcı tarafından ne ölçüde tanınıyorsa ve bu tanıma ne ölçüde olumlu ise, iletişim o ölçüde etkin olur. Tanınmayan veya olumsuz tanınan kaynağın gönderdiği mesaj, alıcılar üzerinde olumlu etki oluşturmaz. Sözlü iletişimde sözün nasıl söylendiği önem taşır. Bunun için kaynağın şunlara dikkat etmesi gerekir: Sesinin tonu, yüksekliği ve vurgusu iyi ayarlanmalıdır, tekdüze bir konuşma dinleyicileri sıkar ve dikkat dağıtır. Katılımcılarla kişisel ilişki kurmak gerekir. Bunun için isimlerini bilmek önemlidir. Bazı ortamlarda sadece ön adların kullanılması uygun olmayabilir, bu durumda sayın, bey, hanım hitap sözcüklerinin kullanılması gerekir. Belli sözcük ve ifadeleri kullanmaktan kaçınılmalıdır. Örneğin; “Analdınız mı?”, “Arkadaşlar…”, “Eveeet ” gibi sık tekrarlandığında dikkat dağıtıcı olurlar. Bir konudan diğerine geçilirken mantıklı ve tutarlı geçişler yapılmalıdır. Konular değişirken bunun bütün içindeki yeri net olarak ortaya konabilmelidir. Kullanılan sözcüklerin mesleki tabirlerle(jargon) dolu olmamasına, argo içermemesine özen göstermelidir. Sözsüz iletişimde giyim, göz teması, ortamda dolaşma gibi noktaların olumlu bir iletişim iklimi oluşturması gerekir. B.Mesaj Mesaj kısaca kodlanan bilginin aldığı fiziksel şekil olarak tanımlanabilir. Mesaj, alıcı için bir uyaran olarak işlev gören sinyal ya da sinyallerdir. Mesaj kavramın birçok anlamı vardır. Örneğin mesaj, herhangi bir yerde bir biçimde açığa vurulan bir dizi sözcük veya imgeyi ifade eder. Mesaj, göndericinin fikirlerini isteklerinin sembollere dönüşmüş halidir. Mesajın etkin iletişimi sağlayabilmesi, başka bir deyimle, hedefin olumlu geribildirimde bulunmasını sağlayabilmesi için aşağıdaki özelliklere sahip olması gerekir: Hedefin, bilgi, düşünce ve deneyimlerine uygunluk, Hedefin inanç ve değerlerine uygunluk, Hedefin ihtiyaç, istek ve amaçlarına uygunluk, Hedefin ilgi alanlarına uygunluk, Hedefin toplum içindeki rollerine ve konumuna uygunluk göstermelidir. Mesajın Genel Özellikleri Mesaj anlaşılır olmalıdır. Anlaşılırlık, hem şekil, hem de içerik açısından olmalıdır. Öncelikle olaya göre sözel veya sözel olmayan mesajlardan biri seçilmeli ve seçilen mesaj, anlaşılır biçimde kodlanmalıdır. Anlaşılırlık, alıcı ve kaynağın bilgisine, yeteneğine ve kültürel özelliklerine bağlıdır. Anlaşılamayan mesajların algılanması ve kodunun çözülmesi mümkün değildir. Mesaj açık olmalıdır. Açıklık, özellikle istenilen ve beğenilen davranış açısından önemlidir. Kaynak, gönderdiği mesajla, alıcıdan ne istediğini belirtmelidir. Mesaj, açık olsa dahi, beklenen mesaj belirsiz ise kolaylıkla anlaşılmayacaktır. Açıklık, alıcı açısından da geçerlidir. Mesajın alıcısının kim olacağı, hangi alıcının ne yapmasının gerektiği, mesajın genel ifadesinden anlaşılmalıdır. Mesaj doğru zamanda iletilmelidir. Her iletişim etkinliğinin bir yeri ve zamanı vardır veya iletişim, mesajın içeriğine uygun zamanda etkin olur. Bu nedenle, mesajın gönderileceği zaman iyi belirlenmelidir. Ayrıca, alıcıdan beklenilen davranış da zamanlı olmalıdır. Mesaj uygun kanal izlemelidir. İletişimin gerçekleştiği ortamda düzenlenmiş olan bir iletişim ağı vardır. Mesaj bu ağı izleyerek alıcıya ulaşır. Mesaj uygun yolu izlemeden alıcıya varırsa, etkinliğini kaybeder; alıcı ile kaynak arasındaki ilişki yetersiz olur. Aynı şekilde mesaj izlediği yolda engellenmemelidir. Mesaja başka anlamlar ekleyerek mesaj yeni bir anlama kavuşursa, hedefte arzu edilemeyen tutum ve davranışlara neden olur. Mesaj kaynak ve alıcı arasında kalmamalıdır. Mesaj, kaynaktan alıcıya ulaşıncaya kadar değişik kişi ve kademelerden geçebilir. Mesajın kaynaktan alıcıya ulaşması sırasında aktarıcılar mesajın içeriğini gerektiği gibi kavramadan veya etkilendikleri biçimde yeni bir kaynak durumuna geçip, alıcıya farklı mesaj gönderebilir. Bu durumda mesaj kaynağın gönderdiğinin yanında ilave anlamlar kazanır. Alıcı, bu tür mesajla karşılaşınca, beklenmeyen davranışlar gösterebilir. b) Mesajın Türlerine Göre Taşıması Gereken Özellikler: Sözel mesajların taşıması gereken özelliler: En etkili iletişim sözlü iletişimdir. Bu iletişim, sözel iletişim olarak isimlendirilir. Yazılı talimatlar, iş mektupları, örgüt el kitapları, konuşma şeklinde yapılan görüşmeler, eğitim çalışmaları, grup tartışmaları, toplantılar sözel iletişim türleridir. Sözel olmayan mesajlar ve taşıması gereken özellikler. Yüz yüze iletişimde bilerek veya kontrolsüz biçimde, sözel olmayan mesajlar iletilir. Jest ve mimiklere dayalı mesajın gönderildiği sık görülmektedir. Jest ve mimikler, toplumun kültürel yapısına göre anlam kazanır. C. Kodlama-Kod Açma Bilginin, düşüncenin mesaj haline getirilmesine kodlama denir. Kaynağın aklından geçirdiği, düşünceler alıcın anlayabileceği simgelerle kodlanarak, mesaja dönüştürülür. Kaynağın mesajı kodlaması, aynı zamanda onun tecrübelerini de kapsar. İnsanların arkadaşlarıyla gündelik konularda veya teknik bir konuda kon konuşmaları, hep ortama bağlı değişik konuşma yöntemlerini gerektirir ve bu konuşmalar ortamına göre kodlanır. Kodlama basit bir el hareketinden, karmaşık bir matematik formülüne kadar çok farklı biçimlerde olabilir. Kodlama simgelerin anlama dönüştürülmesidir. Bir “şey”i temsil eden ama onunla doğal bir ilişkisi olmayan simgeler kodlanarak mesaja dönüştürülür. Simge (sinyal) mesaja, iletilmesi amacıyla verilen fiziksel biçimdir. Simgenin içerik veya anlamla ilgisi yoktur; sadece mesajın fiziksel varlığını veya biçimini ifade eder. Mesajın yorumlanarak, anlamlı hale getirilmesine kod açma denir. İletişimin başarısı, mesajın alıcı tarafından kod açımının kodlandığı şekilde yapılmasına bağlıdır. Bu ise alıcı ile kaynağın mesaja aynı anlamı vermesiyle mümkün olur. Buna referans veya izafet çerçevesi denir. D.Kanal Kanal, mesajın göndericiden alıcıya iletildiği yoldur. Örgütlerde iletişim kanalları resmi ve gayrı resmi olabilir. Örgüt içindeki resmi iletişim kanlarlı; emir komuta zinciri, intranet, öneri/şikayet kutuları, şirket dergisi ya da işletme toplantıları olabilir. Gayrı resmi iletişim kanalları ise dedikodu, söylenti haberleri, işletme dışı gruplaşmalar ve bizzat yöneticinin çalışanlarıyla resmi olmayan kanallardan konuşmalarıdır. İletişim kanalları; formel (resmi) ve informel(resmi olmayan) olmak üzere iki gruba ayrılır. E. Alıcı(Hedef) İletişimin gerçekleşmesi için en az iki kişiye ihtiyaç vardır. Bunlardan biri kaynak diğeri alıcıdır. İnsan kendisiyle kurduğu iletişimin dışında, tek başına bir iletişim kuramayacağına göre, mutlaka alıcı veya alıcılar gerekir. Kodlanmış mesajı alan ve kodunu açan kişi alıcıdır. Alıcı, mesajı taşıyan sembolleri algılayıp anlam vererek, iletişimi sonlandırır ya da kendisi bir mesaj göndererek gönderici konumuna geçer. 1)Alıcının Taşıması Gereken Özellikler Tam ve etkin bir iletişim için, alıcının aktif bir dinleyici olması gerekir. Aktif bir dinleyici olabilmek için alıcının; Etkin sessizlik içinde olması Dinlerken her türlü önyargı öntipler, değerlendirmeler ve genellemelerden kendini uzak tutması, Göndericiye karşı empati göstermesi, Sabırlı olması ve konuşmacının sözünü kesmemesi Etkin bir iletişim için alıcıda bulunması gereken özellikler: Alıcı mesajı algılayabilmelidir. Alıcının görevi, gönderilen mesajı, gönderildiği gibi ve gönderiliş amacına uygun olarak algılayıp, sonrada mesaj doğrultusunda tutum ve davranışta bulunmaktır. Alıcı bilgili olmalı ve bir geri besleme yeteneğine sahip olmalıdır. Alıcının mesaj konusunda bir geri besleme sistemine sahip olması halinde, mesajın etkisini daha çabuk görmek söz konusu olabilir. Alıcı mesajı aldığı zaman geri besleme sistemi ile mesajı tamamlayacak ve davranışı istenen zaman diliminde gerçekleştirecektir. Alıcı seçici olmalıdır. Yapılan çalışmalar, her ortamda her kişinin benzer mesaja, benzer tepki göstermediğini ortaya koymaktadır. Kişiler ihtiyaçlarına, olaylara ve kişilere karşı tutumlarına, alışkanlıklarına ve sahip oldukları değer yargılarına göre mesajları değerlendirirler. Alıcı bulunduğu düzleme uyabilmelidir. Alıcı, aldığı mesajı bulunduğu düzleme göre değerlendirecek ve bu düzlemin kabul sınırları içinde davranış gösterecektir. Alıcının davranış düzleminin kaynak tarafından bilinmesi, mesajın alıcıya göre kodlanması için gereklidir. Alıcı, kaynak özelliği taşımalıdır. İletişim, sürekli ilişkiler sistemidir. Özellikle işletmelerde iletişim, dinamiktir ve örgütsel ilişkilerin sürekliliğini sağlayan başlıca faktör durumundadır. Zaman zaman alıcı, kayna; kaynak ise alıcı durumuna geçer. Bu nedenle alıcının da kaynak ola özelliğini taşıması gerekir. F. Algılama Ve Değerlendirme Duyu organlarımıza ulaşsan veriler, algılama olmaksızın tek başlarına bir anlam ifade etmez. Bunların bir anlam ifade edebilmeleri için verilerin algılanması gerekir. Bize ulaşan duyumlara algılama neticesinde tepkiler gösteririz. Önce mesajı filtre ederiz. Filtre, göndericinin ve alıcının mesajları değerlendirmesidir ve burada devreye algılama girer. Algı, kişinin belli bir bilgiyi duyma, organize etme, anlama ve değerlendirmesidir. Algılama farklılığını dışsal ve içsel olmak üzere iki unsura bağlayabiliriz. Algılamada dışsal faktörler: Farklılık, yoğunluk, sıklık, hareketlilik, tekrarlama, kontrast, yenilik, benzerlik gibi faktörlerdir. Algılamada içsel faktörler: Kişilik, ihtiyaçlar amaçlar, motivasyon, inançlar, değerler ve tutumlar, umutlar, beklentiler, arzu ve istekler, geçmiş tecrübeler ve alışkanlıklar gibi faktörlerdir. G. Geri Bildirim ( Feed-Back) Geribildirim, alıcı ve gönderici arasındaki geriye bilgi akışıdır. Bu sayede, gönderici mesajın anlaşılıp anlaşılamadığını öğrenir. Geribildirimin olmadığı bir iletişim, “tek yönlü iletişim” iken, geribildirimin olduğu iletişim, “çift yönlü iletişim”dir. Geribildirim, bir tür kontrol mekanizmasıdır ve iletişim sürecini etkiler. Geri bildirim, mesajın içeriğine göre olumlu ve olumsuz olmak üzere iki kısma ayrılır. Olumlu(pozitif) geribildirim bir davranışı zaten ilerlemekte olduğu yönde destekleyen ya da pekiştiren geri beslemedir. Örneğin bir söylev sırasındaki alkışlar... Alıcı mesajı tam olarak algılar ve bunu kaynağa doğru biçimde gönderirse, pozitif geri bildirim denir. Olumsuz(negatif) geri bildirim ise kaynağa mesajın amaçlandığı şekilde alınmadığını bildirmek suretiyle, düzeltici bir işlev gören geri bildirimdir. İletişimde mesaj alıcı tarafından anlaşılmıyor veya eksik anlaşılıyor veya iletiliyorsa, buna negatif bildirim denir. Etkin bir iletişim, pozitif geri bildirim sayesinde kurulabilir. Pozitif geri- bildirim iletişim sürecinde şu anlama gelir: Mesaj alınmıştır, Mesaj algılanmıştır, Mesaj doğru biçimde yorumlanmıştır, Alıcı gelecek adım (geri bildirim) için hazırdır. Alıcı, bir mesajın kodlarını çözdükten ve yorumlandıktan sonra, kaynak durumuna dönüşür; yani artık onun bir gayesi vardır, o da kaynağın mesajın cevaplandırmak ve mesajı kodlayıp kanal vasıtasıyla geri bildirimde bulunmaktır. Etkin bir geri-bildirim; 1)Kaynağa yardımcı olmayı amaçlar, 2)Mesajın tam bir karşılığıdır. 3)Zamanlaması tamdır, 4)kaynağın amacına ulaşmasını sağlayacak kadar açık ve seçiktir. 5)Yapıcıdır ve davranış üzerinde durur. Etkin olmayan geri-bildirim ise; 1.Mesajın anlamını özel olarak içermez ve geneldir, 2. Mesajın anlamı ile doğrudan ilgisi yoktur, 3. zamanlama itibariyle hatalıdır, 4. Kişiyi ve kişiliği vurgular, 5. Anlaşılmayacak kadar karmaşıktır, 6. Spekülasyonlara dayalıdır; veri ve bilgi içermez, yorum ağırlıklıdır. İLETİŞİMİN İŞLEYİŞİ VE İLGİLİ KAVRAMLAR İLETİŞİM SÜRECİNİN İŞLEYİŞİ İletişimin kurulabilmesi için bazı temel unsurların bulunması gerekir. Bunlar iletişim süreci için zorunlu olan unsurlardır. Bu unsurlar; kaynak veya gönderici, kodlama, mesaj, medya, kod çözme, hedef geri bildirim(feedback) ve gürültüdür. A.TEK YÖNLÜ İLETİŞİM İletişim işleyiş yönü bakımından tek yönlü veya iki yönlü iletişim olmak üzere iki kısma ayrılır. Tek yönlü iletişim, bir mesajın kaynaktan alıcıya, alıcının aktif geri bildirimi olmaksızın yapılan iletişim biçimidir. Tek yönlü iletişim, bir kaynakla, bir veya birden fazla hedef arasında kurulur. Tek yönlü iletişim bireysel iletişimi gerektirecek bazı durumlar vardır. Bunları şu şekilde sıralayabiliriz: 1.Tek yönlü iletişim uygulamaya hız kazandırır ve verimli zaman kullanımı açısından yara sağlar, 2.Önyargıların bulunmadığı, iletimin açık ve anlaşılabilir olduğu durumlarda iletişimin çift yönlü işlemesine gerek yoktur. 3. Bilimsel verilerin iletilmesi sırasında, alıcının bilgi ve kavrayış düzeyinin yeterli olması durumunda, tek yönlü iletişim kurulur Brifinglerde kurulan iletişim, tek yönlü bir iletişim örneğidir. B.Çift Yönlü İletişim Çift yönlü iletişim, göndericinin alıcıdan geri bildirim aldığında ortaya çıkan iletişimdir. Astlara bir öneride bulunmak, soru veya zıt düşünceler almak, iki yönlü iletişim örneğidir. İki yönlü iletişim özellikle örgütlerde daha çok istenir; çünkü iki yönlü iletişim reflektif dinlemeyi gerektirir. Tek yönlü iletişim, alıcıya geri bildirim fırsatı vermezken, çift yönlü iletişimde geri bildirim olanağı vardır. Bu temel farklılıkların yanında tek yönlü iletişim ile çift yönlü iletişim arasında etkinlik açısından başka bazı farklılıkla bulunmaktadır. Bu farklılıklar şunlardır: Tek yönlü iletişim, çift yönlü iletişimden daha çabuk işler. Çift yönlü iletişimde tek yönlü iletişimden daha doğru iletişim kurulur. Çift yönlü iletişimde alıcı kendinden emindir ve güven duygusu içindedir. Mesajı daha doğru yargılama imkanına sahiptir, Çift yönlü iletişim, göreli olarak gürültü ve diğer başka dış faktörlerin etkisi altındadır. Çift yönlü iletişim, interaktif bir iletişim biçimidir.