Professional Documents
Culture Documents
1-Beslenme Hastalıkları 01-59 KİTAP
1-Beslenme Hastalıkları 01-59 KİTAP
BAĞLI BOZUKLUKLAR
Etiyoloji
1.Kolay eriyebilir karbonhidratlar bakımından fakir, ham
protein ve protein tabiatında olmayan azotlu bileşiklerce
zengin rasyonların verilmesi
2.Yüksek düzeyde amonyum tuzlarını içeren körpe otların
fazla miktarda verilmesi
3.Toprakla karışmış silajların kullanılması
4.Donmuş, bozulmuş yemlerin tüketilmesi
• Rumende proteinleri parçalayan bakterilerin
sayısı artar ve amonyak konsantrasyonu
yükselmeye başlar.
• Rasyonun kolay eriyebilir karbonhidratlar
yönünden fakir olması, mikrobiyel protein
sentezi için yeterli enerjinin sağlanamamasına
neden olarak mikrobiyel protein sentezini
azaltır.
• Rumen pH’sının yükselmesiyle birlikte amilolitik
ve sakkarolitik bakterilerin sayısı azalır.
• Laktik asit oluşumu geriler.Fazla miktarda NH3
salınımı rumen pH’sının 7.2’nin üzerine
çıkmasına sebep olur.
• Rumendeki fazla miktardaki amonyak emilerek
kanda amonyak konsantrasyonunun artmasına
yol açar.Kan pH’sı 7.5’in üzerine çıkar ve
metabolik alkoloz oluşur.
Semptomlar
• Rumen içeriğinin amonyak konsantrasyonunun
artmasına bağlı olarak rumen hareketleri azallır,
iştahsızlık ve timpani gözlenir.
• Amonyak emiliminin artmasına bağlı olarak
kanda ve sütte üre miktarı artar.Bazen amonyak
zehirlenmesi görülebilir.
• Rumende protein sentezinin azalmasına bağlı
olarak verim kayıpları ortaya çıkar, döl verimi
düşebilir.Akut ya da kronik metabolik alkaloz
oluşabilir.
Tedavi ve Koruma
• Rumen içeriği boşaltılır, rumene sulandırılmış
sirke verilir.Rasyonun protein ve enerji oranı
düzenlenir.
• Melas, posa gibi kolay fermante olan yem
maddeleri rasyona katılır.Hayvana
kokuşmuş,donmuş,bozuk yemler verilmez, üre
gibi NPN bileşikleri dikkatli bir şekilde kullanılır.
TİMPANİ
• Timpani, rumen ve retikulumda aşırı miktarda
gaz birikimiyle karakterize bir bozukluktur.
• Timpani serbest ve köpüklü timpani olarak
ikiye ayrılmaktadır.
• Serbest timpani, genellikle özofagustaki veya
rumenin kardia bölümündeki tıkanmadan
kaynaklanmaktadır.
• Tıkanma çoğunlukla patates,elma ve turp gibi
yiyeceklerin parçalanmadan verilmesi veya
hayvan tarafından tam olarak çiğnenmeden
yutulması sonucunda oluşmaktadır.
• Kronik pnömoni, şiddetli hastalıklar, ğögüs ve
karın boşluğundaki yangı ve apseler de serbest
timpaniye sebep olmaktadırlar (Ayrıntılı bilgi
“Özafagus Tıkanması’’ konusunda verilmiştir).
• Normal hayvanlarda rumen içeriği gaz, katı ve
sıvı tabakalar halinde bulunmaktadır (Şekil
1.8).Rumen içeriğindeki gaz normalde
kabarcıklar halinde oluşmakta ve rumenin
dorsal kesesinde birikmektedir.
• Köpüklü timpani, gaz, katı ve sıvı tabakanın
dispersiyon formunda bir arada bulunması
sonucunda ortaya çıkmaktadır.Köpüklü timpanı
vakalarında rumen içeriği ile karışım halinde
bulunan gaz geğirme ile atılamamaktadır.
• Merada otlayan hayvanlarda köpüklü timpani
bitkinin kompozisyonuna bağlı olarak
gelişmekte besi hayvanlarında ise mikrobiyel
orjinli olup tane yem tüketiminin yüksek
olmasından kaynaklanmaktadır.
• Ani ve hızlı gelişmesi ölüm oranının yüksek
olması nedeniyle serbest timpani üzerinde
daha çok durulmaktadır.Oysa timpani
vakalarının %90’ını köpüklü timpanı
oluşturmaktadır.
Besi Hayvanlarında Timpani
Etiyoloji
• Köpüklü timpani oluşumunda çok sayıda faktör
rol oynamaktadır.
• Besi hayvanlarında timpani idari şartlar ile
yeme hayvana ve mikrobiyel faktörlere bağlı
olarak gelişmektedir (Şekil 1.9).
Tane Yemin Çeşidi:
• Tane yemin çeşidine bağlı olarak rumende
yıkılanma oranları farklılık
göstermektedir.Buğdayın yıkımlanma oranı ve
hızı arpa, sorgun ve mısıra göre daha fazladır.
• Arpa ve buğday nişastasının %80-90’ı rumende
yıkımlanırken bu oran sorgun ve mısır için %55-
70 arasında değişmektedir.
• Türkiye’nin değişik bölgelerinde yetiştirilen tane
yem kaynaklarının rumende yıkımlanma
dereceleri Tablo 1.3 de verilmiştir.
• Mısır ve sorgun gibi tane yemlerin
endospermindeki nişaşta granüllerinin proteinle
kablı olması yıkımlanma oranının azaltmaktadır.Bu
nedenle timpani vakaları daha çok buğday ile
beslenme sonucunda ortaya çıkmaktadır.
• Buğday ve arpanın çeşitleri arasında da rumen
fermentasyonu açısından farklılık bulunmakla
birlikte bu farklılıklar sorgun ve mısır çeşitlerine
göre daha azdır.
• Tane yemin yetiştiği ve yıl içindeki çevresel
faktörlerde timpani gelişiminde önemli rol
oynamaktadır
Tane Yemin Miktarı:
• Tane yemler besi hayvanlarının rasyonlarında
temel enerji kaynağı olarak rol almaktadır.
• Tane yemler özellikle besinin bitiş döneminde
toplam rasyonun yaklaşık %90’ını oluştururken
kaba yemlerin oranı ise %10 seviyesine kadar
düşmektedir.
• Rasyonda %50’den fazla tane yem kullanılması
durumuna timpani riski artmaktadır.
Yemin İşlenmesi:
• Öğütme, kırma, ezme veya buharla ezme gibi işleme
metotları uygulandığında tane yemlerin perikarp
tabakaları bozularak endosperm tabakası
mikroorganizmalar ile daha fazla temasa
geçmektedir.
• Tane yemlere uygulanan işlemler sonucunda partikül
büyüklüğünün azalması nişastanın mikrobiyel
enzimlerle karşılaştığı alanı artırmaktadır.Bunun
sonucunda organik asitler ile mukopolisakkaritlerin
üretimi artmakta, rumen pH’sı düşmekte ve sıvı
viskozitesi artış göstermektedir.(Şekil 1.10)
Adaptasyon Dönemi:
• Timpani kaba yem ağırlıklı rasyonlardan
yüksek tane yem bulunan rasyonlara ani
geçişte oldukça sık görülmektedir.
• Kaba yemle besleme sonucunda rumende
baskın olan bakteri türleri tane yemle
beslemeye geçildiğinde değişmektedir.
(Ayrıntılı bilgi ‘Rumen Asidozu’ konusunda
verilmiştir)
Mikrobiyolojik Faktörler:
• Rumende Streptococcus bovis tarafından
mukopolisakkaritlerin aşarı üretimi ve
bakterilerin ölümü ile ortaya çıkan
makromoleküller inatçı köpük şekillenmesine
ve rumen içeriğinin viskozitesinin artışına
sebep olmaktadır.
• Timpani vakalarında Streptococcus bovis’in
etkisi belirgin olmakla birlikte rumen sıvısında
çok sayıda mikroorganizma türü tespit
edilmiştir.
• Enerji içeriği yüksek rasyonlarla beslemede bu
bakteri türlerinin bir çoğu hücre içinde
karbonhidratları depo etmektedirler.
• Bu tür bakterilerin ölümü rumen içeriğini
viskozitesinde ilave bir artış sağlamaktadır.
• Timpanide rumen sıvısında S.bovis sayısı artış
göstermekle birlikte timpani oluşumu için bu
bakterinin sayısının artması şart değildir.
• S.bovis sayısındaki artışın asidozis vakalarında
da gözlenmesi asidozis ve timpaninin eş
zamanlı olarak oluşturdukları ihtimal
doğurmaktadır.
• Köpüklü timpani vakalarında rumen
protozoalarının fonksiyonları tam olarak
anlaşılamamıştır.
• Protozoaların bakteri ve nişasta granüllerini
depo etme özellikleri nedeniyle rumende
mukopolisakkaritlerin miktarının azaltılması ve
asit üretiminin geciktirilmesi açısından timpani
oluşumunu engellleyebilecekleri
düşünülmektedir.
Hayvanın Fizyolojik Durumu:
• Hayvanlar arasında rumen anatomisi tükrük
üretimi, epinefrin salgısı ve iştahın farklılık
göstermesi timpani gelişimini etkilemektedir.
Örneğin yem tüketiminin fazla olması
nedeniyle etçi ırklara göre Holstein ırkı
hayvanlarda timpani vakaları daha fazla
görülmektedir.
Mevsim:
• Timpani vakalarının havanın ılık olduğu
dönemlerde artması hava değişimlerinin
timpani oluşumunda önemli bir neden
olduğunu göstermektedir.
• Timpani de ölüm oranı düşük de olsa
koruyucu önlemler, tedavi masrafları, ölümler
ve verimin azalması nedeniyle gerçekleşen
ekonomik kayıplar oldukça yüksek rakamlara
ulaşmaktadır.
Semptomlar
• Rumende mikrobiyel fermentasyon sonucunda
oluşan gaz miktarı yem tüketimine bağlı olarak
0.2-2l/dakika arasında değişmektedir.
• Köpüklü timpani vakalarında şişkinlik her zaman
gözlenmeyebilir fakat köpük retikülo-rumen
hacminin tamamını kaplamaktadır.
• Kardia köpükle kapandığı zaman ğegirme
engellenmekte ve rumende biriken gazın basıncı
70 mm Hg veya 9.34 kPa’nın üzerine
çıkmaktadır.
• Biriken gazın diyafram ve akciğerlere
uyguladığı basınç solunumu engellemekte ve
ölüme varan sonuçlar doğurmaktadır.
Korunma
• Rasyon ve yemleme sisteminde yapılan
düzenlemelere rağmen timpani insidensinin
azaltılmasında etkili bir uygulama henüz
geliştirilememiştir.
• Tüketilen tane yem çeşiti, tane yem işleme
metotları, kaba yem miktarı, yem katkı
maddeleri ve rasyona adaptasyon programları
üzerinde yapılacak düzenlemelerle timpani
vakalarında azalma sağlanabilmektedir.
Tane Yemin Çeşidi:
• Timpanı oluşumunu önlemek için rasyona tek
tane yem kaynağı olarak yüksek oranda
buğday girilmemelidir.
Tane Yemin İşlenme Metotları:
• Arpanın kabuğunun veya perikarp tabakasının
kabaca kırılması rumende yıkımlanmayı
azaltmak için oldukça etkili bir yöntemdir.
• Arpaya uygulanan ezme işleminde önce
rutubet oranının %15’e çıkarılması arpanın
kırılma ve toz haline gelmesini azaltmaktadır.
• Tane yemlere uygulanan işlemlerle sindirim
optimum düzeyde sağlanırken timpani riski de
mümkün olduğunca azaltılmalıdır.
• Ezilmiş arpa ile kıyaslandığında bütün arpa ile
besleme sonucunda da ara sıra köpüklü
timpani vakaları görülmektedir.Bu nedenle
tane yemin yapısından ziyade diğer faktörlerin
köpüklü timpani vakalarında daha önemli rol
oynadığı kabul edilmektedir.
• Buharla tabaka haline getirme, patlatma ve
mikronizasyon gibi ısı uygulaması içeren ileri
işleme metotlarıyla nişastanın jelatinizasyonu
sağlanmaktadır.
• Jelatinize olmuş nişasta mikroorganizma enzimleri
ile daha fazla temas etmektedir.Buharla tabaka
haline getirilmiş sorgumun öğütülmüş sorguma
göre rumende yıkımlanması yaklaşık 3 kat artış
göstermektedir.
• Kuru ısıtma işlemi ise nişasta ile protein arasında
kompleks oluşturarak nişastanın rumende
yıkımlanmasını azaltmaktadır.
• Buğdaya buharla ezme işleminden önce uygulanan
mikronizasyon olumsuz etkileri ortadan
kaldırmakta ve buğdayın rumende yıkımlanmasını
azaltmaktadır
Kaba Yem Çeşidi ve Miktarı:
• Yonca hariç diğer kaba yemlerin besi
rasyonlarında artan oranlarda kullanılması ile
timpani vakalarında azalma gözlenmektedir.
• Mısır silajının rasyondaki miktarının artmasıyla
birlikte rumende fermentasyon oranı azalmakta,
tükrük miktarı ve rumen pH’sı artış
göstermektedir.Ancak mısır ve sorguma dayalı
rasyonlarda %20’den fazla kaba yem kullanımı
sindirimin azalması nedeniyle büyümeyi
olumsuz yönde etkilemektedir.
• Arpa ve buğday gibi hızlı yıkımlanan tane
yemlerin bulunduğu rasyonlara kaba yem
ilavesi ise sindirim bozukluklarını azaltarak
performansı arttırmaktadır.
Adaptasyon Dönemi :
• Yüksek oranda konsantre yemle beslemeye
geçişte mikrobiyel popülasyonun ayarlanması
ve stabilizasyonu için 14-21 günlük bir
alıştırma dönemi gereklidir.
• Yüksek oranda konsantre yem bulunan
rasyona geçmeden önce %30-40 kaba yem ve
%60-70 konsantre yem bulunan bir rasyonun
7-10 gün süreyle yedirilmesi rumen
mikroorganizmalarının adaptasyonunu
sağlamada en pratik yoldur.
• Eğer köpüklü timpani veya vakası gözlenmez
ise geçiş rasyonundaki kaba yem miktarı 2-4
günde bir %10 azalılarak arzu edilen konsantre
yem düzeyine ulaşılabilir.
• Uygun metotlarla işlenmiş tane yemlerin
kullanılmasıyla da 10 gün kadar kısa bir sürede
adaptasyon sağlanabilir.
• Bu tip bir programın başarısı yemleme sıklığı,
kaba yemin çeşidi ve kalitesi, tane yemin çeşidi
ve işleme metodu, hayvanın ırkı gibi çok sayıda
faktör tarafından etkilenmektedir.
Yem Katkı Maddeleri:
• İyonofor Antibiyotikler: İyonofor
antibiyotikler laktik asit ve
mukopolisakkaritleri üreten S.bovis ve
Laktobacillus spp. gibi birçok bakteri türünü
kapsayan gram pozitif bakterilerin üremesini
engelleyen antibiyotikleridir.
• Aynı zamanda iyonofor antibiyotiklerin
timpaniyi önleyici özellikleri de bulunmaktadır.
• Timpani Önleyici ve Giderici Maddeler:
Pluronik deterjanlar yüzey gerilimini düşürerek
rumendeki köpük stabilitesini azaltan
maddelerdir.
• Merada gözlenen timpaniyi önlemede oldukça
etkili olan poloksalenin besi hayvanlarındaki
köpüklü timpaniyi azalttığı fakat tam olarak
gideremediği tespit edilmiştir.
• Normal çamaşır deterjanlarının ise gaz
gidermede etkisinin olmadığı belirlenmiştir.
• Ticari mineral karışımlar sadece meradaki timpani
vakalarında etkili olmaktadırlar.Besi rasyonlarına
%4 tuz ilave edilmesiyle köpüklü timpani
vakalarında azalma tespit edilmiştir.
• Tuzun bu etkisi yem tüketimini düşürmesi ve
rumenden sıvı geçişini artırmasına bağlanmaktadır.
• Piyasada bulunan mineral yağların rasyona %4-8
oranında katılmasıyla köpüklü timpani vakalarının
azaldığı, hayvansal yağın herhangi bir etkisinin
olmadığı, soya yağının ise köpüklü timpani
vakalarını arttırdığı tespit edilmiştir.
• Yüksek oranda tuz ve yağ bulunan rasyonların
hayvanın verim performansını olumsuz
etkilemesi nedeniyle koruyucu önlemler almak
daha mantıklı görülmektedir.
• Rasyona yağ ilavesi nişasta yıkımlanmasını
azda olsa düşürmektedir.
• Sindirimi olumsuz etkilemediği sürece yağ
ilavesinin asidoz ve köpüklü timpani
insidensini azaltacağı kabul edilmektedir.
• Blocar isimli preparat Yeni Zelenda’da çayır-
meralarda gözlenen timpani vakalarını azaltmada
uzun yıllardan beri kullanılmaktadır.
• Merada gözlenen timpani vakalarında su ile
hazırlanan şeklinin %100 etkili olduğu gözlenmiştir.
• Eksojen Enzim Preparatları: Eksojen enzim
preparatlarının kullanılması ile rumen içeriğinin
viskozitesinin azaltılabileceği belirlenmiştir.Aynı
zamanda bu preparatların ince barsaklarda besin
maddelerinin sindirimini artırmada da etkili
olabileceği düşünülmektedir
Baklagil Otlarından Kaynaklanan Timpani Vakaları
Etiyoloji
• Mera otu yada yeşil ot tüketimi sonucunda
gözlenen köpüklü timpani sürünün genelinde
ortaya çıkan bir problemdir.
• Meraya çıkarılan hayvanlarda timpani
oluşumuna neden olan bir çok faktör
buşlunmaktadır.
• Genellikle selüloz oranı düşük protein oranı
yüksek, körpe yonca, ak üçgül, beyaz ve kırmızı
üçgül ve fiğ gibi mera otlarının tüketilmesi
sonucunda timpani gözlenmektedir.
• Yoncanın rumende yıkımlanma oranının ve
hızının yüksek olması, hızlı bir mikrobiyel
kolonizasyona uğraması, partikül
büyüklüğünün azalmasına, rumenden geçiş
hızının artmasına ve hayvanın fazla miktarda
yonca tüketmesine yol açmaktadır.
• Yoncanın rumende hızlı yıkımlanması ve
partikül büyüklüğünün azalması süt ineklerinin
verimlerini olumlu yönde etkilemekte fakat
timpani insidensini artırmaktadır.
• Yonca tüketimi sonucunda gözlenen köpüklü
timpani oluşumunda çözünebilir protein oranı
önemli rol oynamaktadır.
• Timpani riskinin en yüksek olduğu dönem
erken çiçeklenme dönemidir.Yoncanın
olgunlaşması ile birlikte çözünebilir protein
oranı düşmekte ve timpani riski azalmaktadır.
• Tam çiçeklenme veya çiçeklenme döneminden
sonra lignin düzeyi artmakta ve yoncanın
rumende yıkımlanma oranı azalmaktadır.
• Baklagil otlarında bulunan saponinlerin de timpani
oluşumuna etki ettikeleri düşünülmektedir.
• Saponinler bir steroid (C27) veya triterpenoid (C30)
çekirdeği ile bir veya birden fazla karbonhidrat dalı
olan glikosidik bileşiklerdir.
• Saponinler, düz kasların aktivitesini azaltarak
rumen ve retilulum konraksiyonlarını
engellemektedirler.Ayrıca protozoa sayısını,
proteinlerin yıkımlanma oranını ve barsaklara geçin
mikrobiyel protein oranı ile sindirimini
azaltmaktadırlar.
• Timpani oluşumunda köpüklenmeye yol açan
18S isminde bitkisel bir proteinin etkili olduğu
belirlenmiştir.
• Baklagil otlarında yüksek oranda bulunan 18S
proteininin timpani insidensini arttırdığı ve
yoncadaki oranın %4.5 ile %5.2 arasında
değiştiği tespit edilmiştir.
• Timpani oluşumunda daha az risk taşıyan
baklagil otlarında bu protein %1’den daha az
oranda bulunmaktadır.
• Sığır ve koyunların meraya çıkarıldığı ilk dönem
timpani gelişiminin oldukça sık gözlendiği bir
dönemdir.
• Otlama süresinin uzatılması, fazla miktarda
baklagil otu üretimi, meraya çıkarıldıklarında
hayvanların aç olması timpani oluşumunda
yardımcı faktörlerdir.
Semptomlar
• Timpani 15 dakika gibi kısa bir sürede gelişmekte
ve ölüme varan sonuçlar doğurabilmektedir.
• Hafif ve orta şiddetteki timpani vakalarında
otlama durmakta, iyileşme ise genellikle
kendiliğinden gerçekleşmektedir.
• Şiddetli vakalarda hayvanlarda abdominal sancı
belirtileri gözlenmektedir.Hayvanlar huzursuz
olup devamlı hareket halindedirler ve karınlarını
tekmelerler.
• Hayvanların sol tarafları gergin ve şişkin
olduğu görülebilir.İlerleyen durumlarda
abdominal boşluk oldukça gerginleşmiştir.
• Soluma hareketleri, sık sık ürinasyon ve
defekasyon gözlenmektedir.Son safhada ise
hayvanlar yere yatmakta, solunum yetersizliği
ve kalp bozuklukları nedeniyle ölüm
şekillenmektedir.
Tedavi ve Koruma
• Ölüm bir saat gibi kısa bir sürede
gerçekleşebileceği için timpani vakalarına
oldukça hızlı bir şekilde müdahale edilmelidir.
• Merada acil müdaheleler için 2-2.5 cm çapında
ve 2.5-3 m uzunluğunda kauçuk bir hortum,
köpük giderici bir preparat, trokar ve rumeni
delmek için keskin bir bıçak bulundurulmalıdır.
• Orta şiddetteki vakalara rumene sonda
uygulaması yapılabilir fakat köpüklenme olan
vakalarda sonda uygulaması yetersiz kalmaktadır.
• Köpük giderici bir preparatın kullanılması fazla
miktarda gazın sonda veya geğirme yolu ile
rumenden çıkmasını sağlar.Bu preparatlar sonda
veya intra ruminal enjeksiyon ile verilebilir.
• Köpük giderici ilaçların ağız yolu ile verilmesi
akciğerlere kaçma riskinden dolayı tavsiye
edilmemektedir.
• Şiddetli vakalarda rumenin sivri bir cisimle
delinmesi veya bıçak ile açılması erken
müdahele yapılmasını sağlamaktadır.
• Baklagil otlarının hızlı bir şekilde geliştiği
ilkbahar döneminde, yağışlı ve bulutlu
havalarda hayvanları meraya bırakılmadan
önce kuru ot, silaj veya taze çayır otuyla bir
miktar doyurulmalıdır.
• Donmuş veya çiğ düşmüş baklagil otlarının
bulunduğu meralarda çiğin kuruması
beklenmelidir.
• Yoncanın soldurulması da çözünebilir protein
oranını ve timpani oluşumunu azaltmaktadır.
• Timpaniyi önlemenin en etkili yollarından birisi
polokselen gibi köpüklenmeyi önleyici bir
maddenin kullanımıdır.
• Yeterli dozda polaksalen köpüklü timpaniye karşı
12 saate kadar koruma sağlayabilmektedir.
• Timpaniye karşı polokselen ile koruma pahalı
olsa da normal çayır otu ile beslemeyle
karşılaştırıldığında yonca ve üçgül alanlarında
beslemenin performansı artması polakselenin
bu olumsuz özelliğini ortadan kaldırmaktadır.
• Rumensin yonca ile besleme sonucunda
gözlenen timpani vakalarını önlemede etkili bir
preparattır.
• Rumensin peletlenmiş katkı maddeleri veya
mineral karışımı içinde hayvanlara
verilmektedir.Son yıllarda rumensinin rumene
bırakılan ve sabit olarak salınan bolleri
geliştirilmiştir.
• Rumensin saha şartlarında %80-90 etkili bulunmuş
olmakla birlikte timpani vakalarını tam olarak
önleyememektedir.
• Blocare 4511 isimli pluronik deterjan ve alkol
etoksilatın sudaki karışımı olan bir preparatın ise 6
saat süreyle timpani oluşumunu %100 etkinlikle
önlediği tespit edilmiştir.
• Özet olarak; merada gözlenen timpanı
vakalarından korunmak için aşağıdaki
kriterlere dikkat edilmelidir.
1. Baklagil otları ile otlatma ani olarak
yapılmamalı alıştırma dönemi
uygulanmalıdır.İlk gün 1 saat olan otlatma
süresi, üçüncü gün 4 saate çıkarılmalıdır.
2. Meraya çıkıştan sonra hayvanlar her iki saate
bir kontrol edilmelidir
3. Otlatmaya başlanacağı ilk gün hayvanları
tamamen doyurarak meraya göndermek
alıştırma için etkili bir metotdur.
4. Timpani oluşumu üzerine daha az etkisi olan
üçgül, korunga, ve fiğ gibi baklagiller tercih
edilmelidir.
5. Merada baklagil: çayır otu karışımlarının oranı
en fazla %50 olmalı hatta çayır otunun oranı
daha yüksek ayarlanmalıdır.
6. Poloksalen gibi sentetik suda çözünebilir ve
deterjan türü bir bileşik timpani ensidensini
azaltmada etkilidir.
• Poloksalen konsantre karışım veya pelet yem
içinde, kaba konsantre yem karışımı veya
tane yem üzerine dökülerek, tuzla karışım
halindeki melas blokuna karıştırılarak
yedirebilir.
7. Otlama sırasında hayvanlara yeterli su
sağlanmalıdır.
8. Kronik timpani bulunan hayvanlar sürüden
ayıklanmalıdır.
9. Baklagil otu ile çayır otu tohumu karışımları
meraların ıslahı için kullanılabilir.
• Özellikle yazın son dönemleri ile sonbahar
başlangıcında çayır otu ile baklagil otu
tohumlarının ekimi bir sonraki sene timpani
görülme riskini azaltmaktadır.
RETİKÜLOPERİTONİTİS TRAVMATİKA