Download as pptx, pdf, or txt
Download as pptx, pdf, or txt
You are on page 1of 15

MUTLULUK SARMALINDAKİ

ÖRGÜTLERDE
ÇALIŞANLARIN İYİ
OUŞUNUN AÇILIMI VE
İZDÜŞÜMÜ
2016 verilerine göre Türkiye’de haftalık çalışma süresi 50 saattir. Diğer ülkelere
kıyasla Türkiye’deki çalışma sürelerinin uzunluğu işyerinde mutluluk ya da iyi
oluş gibi konulara ilgiyi arttırmaktadır.
Hükümetlerin mutluluğu kamu politikası aracı olarak görmeleri ve ülkelerin
gelişmişlik düzeyi için bir gösterge olarak kabul etmeleri farklı bilim dallarının
ve uluslararası kuruluşların mutluluğa yönelen ilgisini artırmıştır.
Birleşmiş Milletler’in 2013 yılından itibaren 20 Mart’ı Uluslararası Mutluluk
günü ilan etmesi ve gündemine mutluluğu alması biraz şaşkınlık uyandıran bir
durum olmuştur.
Dünya Bankası, Dünya Sağlık Örgütü gibi kuruluşlar ekonomik refahtan ziyade
öznel iyi oluşun önemine vurgu yapmaktadırlar.
Gallup, New Economics Foundation gibi kuruluşlar Dünya genelinde
karşılaştırmalı mutluluk endeksleri yayımlamaktadırlar. New Economics
Foundation’nun Mutlu Gezegen Endeksi sosyal destek, yolsuzluk algısı,
sağlıklı yaşam beklentisi gibi kriterlerle mutluluğu ölçmektedir. 2017 raporuna
göre Türkiye, 155 ülke arasında 5.50 puanla 68. sıradadır.
Özellikle insancıl kuramların yayılmasıyla bireyler mutluluk baskısını üzerinde
daha fazla hissetmektedirler. Mutluluktan ne anladığımız her birimize göre
değişse de, her birimiz mutlu olmak istiyoruz. Psikolog William James’in ifade
ettiği gibi ‘mutluluğu nasıl elde edeceğimiz, ona nasıl sahip çıkacağımız, her
birimizin davranışlarının arkasındaki itici güç olmuştur.’ Yaptığımız seçimlerin
bizi mutlu etmesini umarak hareket ederken, gerçekten mutlu olabiliyor muyuz
acaba?
Öğrencilerle derslerde yapılan sohbetlerde yüksek gelirin kendilerini mutlu
hissetmelerinde önemli olduğunu söylüyorlar. Ama yapılan araştırmalarda
bireylerin gelir düzeyleri arttıkça, bu artışın mutluluklarına aynı ölçüde
yansımadığı ortaya çıkıyor. Bu durum –hedonik kıyaslama- ile açıklanabilir.
Çünkü Adam Smith’in (1759) söylediği gibi her birimizin doğası diğerlerinin
mutluluğundan mutlu olurken, diğerlerinin acılarından acı çekmek gibi bir
düzene sahiptir. Mutlu olup olmadığımız soruduğunda sadece geçmiş
deneyimlerimize bakıp karar vermiyoruz, aynı zamanda referans
grubumuzdaki kişilerin durumlarını değerlendiriyoruz.
ÖZNEL İYİ OLUŞ VE PSİKOLOJİK İYİ OLUŞ

• Mutluluk ve iyi oluş farklı kavramlardır.


• Mutluluk, iyi oluşun olumlu duygulanım halidir; başka bir ifadeyle mutluluk, iyi oluşun
temel bir bileşenidir ve duygusal iyi oluşa denk gelir.
• İyi oluş, Seligman’nın (2010) PERMA isimli modelinde de çerçevelediği gibi, olumlu
ve olumsuz duyguların dengelenmesi, yapılan işe odaklanmak, sosyal ilişkilere
katılmak, anlam ve amaç dolu bur hayat sürmek ve başarıdan oluşan daha kapsamlı
şemsiye bir kavramdır.
• Moore ve Keyes (2003), yetişkinlikte iyi oluşu bilişsel işlevsellik, davranışsal
işlevsellik, fiziksel sağlık ve zihinsel sağlığın bir kombinasyonu olarak tanımlamışlardır.
İYİ OLUŞ, ÖZNEL İYİ OLUŞ VE PSİKOLOJİK
İYİ OLUŞ OLARAK İKİ BAŞLIK ATINDA
İNCELENİR;
• Bu iki yaklaşım da ‘iyi olmak’ ile ilgili farklı anlam ve
dinamiklere sahip olsalar da ikisi de özünde mutluluğu temel
almaktadır.
ÖZNEL İYİ OLUŞ (HEDONİK)
• Öznel iyi oluş, duygulanım ve yaşam kalitesine ilişkin topyekün bir
değerlendirme içermektedir.
• Watson, Clark ve Tellegen (1988) tarafından ortaya atılan pozitif duygulanım
(PD) ve negatif duygulanım (ND) sınıflamasına göre pozitif duygulanım bireyin
hevesli, uyanık, hareketli hissetme eğilimidir. Yüksek pozitif duygulanım, yüksek
enerji, bütünüyle odaklanma ve yaşamdan zevk alma durumuyken, düşük pozitif
duygulanım, üzüntü ve atalet (tembellik, işsizlik) durumuyla tanımlanmaktadır.
• Buna karşın negatif duygulanım, öznel sıkıntı ve yaşamdan zevk almama halidir.
Yüksek negatif duygulanım durumu, kızgınlık, küçük görme, iğrenme, korku,
suçluluk gibi olumsuz ruh hallerinin daha çok görüldüğü bir durumdur. Düşük
negatif duygulanım ise sakinlik ve dinginlik ile ifade edilebilir.
PSİKOLOJİK İYİ OLUŞ (EUDAİMONİK)
• İlk Yunan filozoflarından itibaren mutluluk ya da eudaimonia, her şeyin insanın
kişisel –daimon’ıyla, yani yazgısı ya da doğasıyla uyum içinde olması, kişinin
ihtiyaçlarını karşılamasının doğal bir sonucu olarak ortaya çıkan bir durum olarak
tanımlanmaktadır.
• Platon, insanın eksikliklerini tamamlayan şeyin onun için iyi olduğunu, iyinin de
mutlulukla özdeşleştiğin söylemiştir.
• Eudaimonik bakışla mutluluk, iyi yaşamı ifade eder. İyi yaşamın ne olduğunu
anlamak için ruhun işlevinin ‘yaşamak için çabalamak’, ‘uyanık olmak’ olduğunu
bilmek gerekir.
• Ruhun işlevi erdemli yaşamdır; bu mükemmel iyi olandır ve mutluluk budur.
• Psikolojik iyi oluş, bireyin kendisi ve çevresiyle arasındaki
uyuma/dengeye, bireyin bütünüyle işlevselliğine ve kendi
potansiyelini açığa çıkarmasına odaklanır.
• 1989’da Ryff, çok boyutlu bir model geliştirerek psikolojik
iyi oluşu mevcut temeller ile birleştirmiştir. Bu boyutlar; öz
kabullenme, diğer kişilerle olumlu ilişkiler, kişisel gelişim,
yaşam amacı, çevresel hakimiyet ve özerklik olarak
sıralanmıştır.
İYİ OLUŞUN BİREYSEL ÖNCÜLLERİ

• Kişilik Özellikleri ve İyi Oluş


• Yaşam Amaçları ve İyi Oluş
• Benlik Kurgusu ve İyi Oluş
İYİ OLUŞUN ÖRGÜTSEL ÖNCÜLLERİ
• İş-yaşam dengesi
• İş yerinde özerklik
• Beceri çeşitliliği
• Sektör
• Çalışılan pozisyon
• İş güvencesi
• İşsizlik
• Liderlik
• Algılanan örgütsel destek
İYİ OLUŞUN ÇALIŞANLAR ÜZERİNDEKİ
SONUÇLARI

• Fiziksel sağlık ve stres


• İş performansı
• İş tatmini
• Yaşam tatmini
• İşe adanma
• Tutum ve davranışlar
İYİ OLUŞ EVRENSEL MİDİR YOKSA KÜLTÜRE
BAĞLI OLARAK DEĞİŞİR Mİ?

• Aristo, ‘Benim için iyi yaşam nedir?’ sorusu yerine ‘Nasıl bir
yaşam sürdürmeliyim ki, bu aynı zamanda diğer insanlar için
de iyi olsun?’ diye sormamız gerektiğini söylemiştir.
• Toplulukçu kültürler ile bireyci kültürlerdeki yaşam tatmini
ya da mutluluk çok farklı okunabilir.
İYİ OLUŞUN ÖLÇÜLMESİ
• Öznel iyi oluş, duygusal ve bilişsel boyutlardan oluşur. Bu nedenle iyi oluşun
ölçümünde duygusal boyut için olumlu ve olumsuz duygulanımın, bilişsel
boyut içinse yaşam tatmininin birlikte yer alması gerekir. Olumlu ve olumsuz
duygulanım ölçeği, 1988 yılında Wason, Clark ve Tellegen tarafından
geliştirilmiştir.
• Psikolojik iyi oluşun ölçümü için ise, Öz kabullenme, diğer kişilerle olumlu
ilişkiler, kişisel gelişim, yaşam amacı, çevresel hakimiyet ve özerklik olmak
üzere 6 farklı boyuttan oluşan Ven Ryff (1989) tarafından geliştirilen bir
ölçek kullanılabilir.
SONUÇ

Her birimiz mutlu olmak istiyoruz; seçimlerimizin, davranışlarımızın ya da


kararlarımızın arkasındaki itici güç olan bu istek, geçici hazlar ya da anlık
deneyimler içerisinde yeşermeye çalışıyor gibi gözüküyor. Belki de bir an önce
mutluluğun kendini iyi hissetmek olmadığını kavramak, anlık duygu durumları
yanında yaşama dair top yekün yapılan genel bir değerlendirmenin de mutluluk
algısı içerisinde olduğunu hatırlamamız gerekiyor.

You might also like