Download as pptx, pdf, or txt
Download as pptx, pdf, or txt
You are on page 1of 15

ADORNO

Yaşamı
Adorno, sosyoloji ve felsefe profesörüydü. Aynı zamanda
kompozitörlük de yapan bir müzikolog ve eleştirmendi.
Düşüncelerinin ağırlık noktası toplumsal kritiğin bütününü
oluşturduğundan bir toplum bilimci olarak da anılır. Nesnel
olanın özdeşleşmesindeki "düşüncenin ilk ortaya çıkış formu"
onun ideoloji kritiğinin diyalektini temsil ederken aracı olmaya
çalışarak paylaştığı görünen dolaysızlığın ki bütün
aşamalarında yine kendine dağılan değişkenliği, doğru
düzleminde aracısız olarak varlığını kabullenmeliydi. Sanki
kendi içinde, mantık sınırlarını aşmadan gelinen felsefi bir
kritik noktada istençle yoğrulmuş, geriye bakmadan objektif
verilerle beslenerek sakinleştirici özellik taşıyan bir denemeyi,
düşüncenin asıl çıktığı yerin dışına taşırmak gibi.
Yaşamı
Bir filozof ve toplum bilimci olarak Adorno'nun,
Institut für Sozialforschung (Sosyal Araştırmalar
Enstitüsü Frankfurt Okulu) 1950'lerdeki totaliter
antisemitizm ve üniversite öğrenci hareketinin
kültürel kimliği ve kritiği bağlamında bütün
nesnelliğinde objektifleştrmeye çalıştığı "Vatandaşlığın
körleşen birlikteliği"ndeki değerlendirmesi
günümüzde önemini hâlâ yitirmemiş olması açısından
önemlidir.
Eski Frankfurt yılları (1903-1924)
Viyana'dan döndüğünde yeni bir başarısızlığın moral
bozukluğunu yaşayacaktı. Şöyle ki; Adorno,
doktorasına katkı sunmakta olan Hans Cornelius ve
onun asistanı Max Horkheimer'in de üzerinde takılıp
tatmin olamadıkları "İdealist Felsefedeki Bilinçsiz Ruh
Öğretisinin Anlamı Üzerine" adlı bilimsel çalışmasını (
Immanuel Kant'ın "Saf aklın Eleştirisi"ne göndermeler
yapar), gelen bu tepki ve eleştiriler üzerine 1928'in ilk
aylarında geri çekmiştir.
Eski Frankfurt yılları (1903-1924)
Walter Benjamin'den etkilenerek devrimci nihilizm ve 
materyalizmin kuramları üzerinde yoğunlaşarak 
vitalizmin ve gerçeküstü öğretinin kendince kritiğini
oluşturmaya başlar. Üç yıl sonra da ağırlıkla
varoluşçuluk teoremindeki somutlaştırma arzusunun
eleştirisini içeren Søren Kierkegaard - Konstruktion
des Ästhetischen (Estetiğin Kuramı) adlı çalışmasıyla 
Protestan teolog Paul Tillich yanında doktorasını
yaparken bu çalışmasını kitap hâlinde arkadaşı
sosyolog Siegfried Kracauer'e atfediyordu.
Eski Frankfurt yılları (1903-1924)
Daha sonraki yıllarda giderek önem kazanacak olan bir başka
şehir Berlin idi. Burada 1923 yılında Frankfurt'ta tanışacağı eş
adayı olacak kimyacı Margarete Karplus (Gretel), yaşıyordu ve
1937'de Londra'da onunla evlenecekti. Berlin'de Adorno için
önem ve anlam arzeden diğer şahıslar tanıştığı Walter Benjamin,
Ernst Bloch, Kurt Weill, Hanns Eisler ve Bertolt Brecht gibi
felsefeci, yazar, müzik teorisyeni, şair, tiyatrocu ve
edebiyatçılardı.
Adorno, 1928'den 1931'e kadar Avantgarde-Zeitschrift "Anbruch"
(Avantgarde dergisi "Kırılma") adlı müziğe dair eleştiri ve
kritiklerin ele alındığı dergide redaksiyon işini üstlendi. 1933'e
kadar konser ve operalara değindiği eleştirileri başlangıçtan
beridir aslında felsefi bir içerik taşıyordu.
(1934-1937) Oxford İngiltere
Kısa bir süre sonra Adorno İngiltere'ye gitti ve Oxford
Üniversitesi'nde Edmund Husserls'in filozofisi üzerine
yeni akademik bir çalışma yapmayı planlıyordu.
‘’Tanıma ve Bilme Teorisinin Meta Kritiği Üzerine’’ adlı
bu çalışmasını 1956 yılında bitirmiştir. Gündelik ve
süregelen hayatını maddi anlamda finanse etmek için
düzenli olarak Almanya'ya gidip gelmek zorundaydı.
Ama döviz kurlarının yüksek oluşu onu zorlamaktaydı.
Almanya'da dostları, ailesi ve nişanlısıyla görüşüyordu.
(1934-1937) Oxford İngiltere
Sosyal araştırmalar projesiyle Hektor Rottweiler
bünyesinde çıkan "Über Jazz" (caz üzerine) adlı
dergide Adorno'nun 1936 yılında yayımlanan yazısı,
prensip olarak müzik kaygısından daha çok yakınlaşan
kültür endüstrisi üzerine ele aldığı bir polemik yazısı
olmuştur.
Bu zaman süresince hali nazırda yazılarından dolayı
bir anlamda Amerika'da sürgünde yaşayan Max
Horkheimer'den kendi enstitüsünde sosyal anlamda
bilimsel araştırmalar yapması beklentisiyle bir davet
alacaktı.
ABD'deki göçmen yıllar (1938-1949)
Kaliforniya'da birçok göçmen müzisyen Alman tekrar
buluşuyordu. Los Angeles'tan başlayıp eşi Gretel Adorno'nun da
desteğiyle Adorno ve Horkheimer'in ortak ürünü olan, alt adıyla
"Philosophische Fragmente" (Felsefenin Fragmanları) veya
"Dialektik der Aufklärung" (Aydınlanmanın Diyalektiği) adlı
teori kritiğinin asli eseri 1947'de Amsterdam'da yayımlanıyordu. 
Marksist öğretinin, tarihsel materyalizmin genelliği üzerinde
yoğunlaşarak daha ileriye gitmeye çaba gösteren bu çalışma,
Yahudi ve diğer soykırımların Auschwitz'e kadar uzanan genel
kritiğini kapsıyordu. Endüstriyel kitle katliamı, Adorno ve
Horkheimer'i şimdiye kadar bildikleri kültür alaşımının kırılma
noktasına taşırıyordu. Felsefe de bundan etkilenmekten kendini
alıkoyamıyordu.
ABD'deki göçmen yıllar (1938-1949)
Adorno'nun yanıt aradığı sorulardan biri de kanıt arayan belirsiz
geçmişinden beridir "Filozofinin, anlamlaştırılan ruhun bir uğraşısı
olması mı, yoksa tamamıyla her şeyin üstünde olan zamanın anında
içerik taşıması, orada saklı olması mı," idi. Kendi içine dönen bir
sağaltım için oldukça geç olduğu anlaşılabilirdi. Güncelinde bunu
anlamamayı daha absurd bir şekilde anlamak istiyordu. Bu şekilde
daha yüksek bir noktada ulaştığı anlamak istemi Negative Dialektik
(Negatif Diyalektik) olmuştu ki, Almanya'ya döndüğü ilk dönemde
bitirdiği eseridir. Yeni bir emredici kategoride negatif bir diyalektle
Hitler'in özgürlüğü zaten kısıtlanmış olan insanları zorlamasında
olduğu gibi söyleminden acı verici bir şekilde faydalanmıştır:
"Düşüncelerinizi ve davranışlarınızı öyle bir ayarlayın ki, Auschwitz
 tekrarlanmasın, asla benzeri olmasın!"
Frankfurt'ta geçen son yıllar (1949-
1969)
1949 sonbahar sonlarına doğru Adorno Almanya'ya döner ve
Horkheimer ile beraber zamanla emek verdikleri yıllardır kafasında
pekişen sosyal araştırmalar enstitüsünü yeniden inşa etmeye ve
Frankfurt Üniversitesi'nde de eğitmenlik yapmaya karar verir.
Üniversitedeki sosyoloji ve felsefe eğitmenliği görevinin yanında
Frankfurt Okulu'nun yöneticisi olarak Husserl ve Hegel üzerine,
Negatif Diyalektik ve fragman olarak kalan Estetik Teorisi üzerine
çok önemli felsefi yazılar yazdı ve kitaplaştırdı. Daha Amerika'daki
yıllarında müziğin yeni felsefesi oluşmuş, tıpkı Richard Wagner, 
Gustav Mahler ve Alban Berg üzerine monografiler yaptığı gibi dizin
hâlinde kompozisyonlar yazmış ve nihayetinde artık felsefesini
tanımlayabilmişti. Şair olarak deşifresine ise Edebiyata Notalar
(Noten zur Literatur) adı altında topladığı eserinde yer vermiştir.
Frankfurt'ta geçen son yıllar (1949-
1969)
1951'de Aphorismen Minima Moralia (Aforizmalar ve
Asgari Etik, ek adıyla "Hasar Görmüş Yaşamdan
Yansımalar") adlı Max Horkheimer'e ithaf ettiği, birlikte
çalıştıkları felsefenin subjektif tecrübesinden yola çıkarak
Amerika göçmenliğinde yazıp bir araya getirdiği kitabı
yayımlandı. 1952'de, daha önce Almanya'daki empirik
sosyal araştırmalar konusunda bazı teorisyenleri karşısına
alan kritik teorilerinin arkasında hâlâ durduğunu anlatan
bir konuşma yaptı. 1957'de buna dair kritiğini de içeren
görüşlerini Essay Soziologie und empirische Forschung
(Sosyoloji ve Deneyimsel Görgücü Araştırma -deneme-)
adlı eserinde topladı.
Felsefesi ve etkisi
Adorno, aklın nesnel olmadığını, insanın da bu anlamda
kendi özneli olamadığını savunur ve bugüne kadarki
felsefenin foyasını ortaya çıkarmaya çalışır. Aklın nesnel
olamamasının sebebi de insanın kendi hayatının öznesi
olamamasıdır. Toplum üzerine teorileri genel bir
karamsarlığı yansıtır. Ona göre bürokrasi, idare ve
teknokrasinin kuşattığı toplumda bireyin kendisi bizzat
geçmişte kalmıştır. Yoğunlaşmış sermaye, planlama ve
kitle kültürü bireysel özgürlükleri büyük oranda tahrip
etmiş ve eleştirel düşünme yeteneği yerini tümüyle
şeyleşmiş bir toplum bilincine bırakmıştır.
Felsefesi ve etkisi
"Düşünen insan saldırgan olamaz" şeklinde kışkırtıcı
tarzıyla ideolojilerin etkisini kırmayı, aforizmalar
biçiminde yazılmış metinleriyle kapalı düşünce
sistemlerinin temellerini yıkmayı düşünür. Bu
geleneksel olmayan tavrı toplumun eleştirel olmayan
bir olumlamasını engellemeye çalışır. Böylece okurun
sadece düşünmesini değil, düşüncelerini eleştirel bir
biçimde yeniden kurmasını hedefler.
Felsefesi ve etkisi
Adorno'nun kişisel çalışması, okulun genel yönelimlerinin çok
ötesine gider bir bakıma, çünkü Adorno bir anlamda eleştirel
teorinin kendi sınırlarına ulaştığı noktada çalışmasını sürdürür
ve kendine özgü yöntemini bu çalışmalarla geliştirir. Horkheimer
ile birlikte yaptığı çalışmaların yanı sıra, kendi kişisel
çalışmalarının derinliği ve içeriğinden söylem yapısına kadar
taşıdığı özgüllüğü dikkat çekicidir. Onun kişisel başyapıtı olan
Minima Moralia bu bakımdan özel bir yere sahiptir. Kendi
yöntemini ve anlayışını derinlikli ve ilginç bir şekilde ortaya
koyar bu kitap. Adorno, her zaman, düşüncenin kendi içine
kapanma eğilimine karşı ısrarla direnir. O, bir anlamda her tür
despotizmin ve tahakküm ilişkisinin kaynağını ve kökenini
düşünme imkânının sınırlandırıldığı ve kitlendiği yerlerde görür.

You might also like