VASITA VE YOLLAR Kanunların Uygulanma Biçiminden Çıkan Baskılar • Medya çalışanları bütün dünyada özellikle güvenlik ve asayişe ilişkin kanunların tatbikinden şikâyetçi olmakta ve korkmaktadırlar. • Ceza kanunlarının asayiş ve devleti korumak maksadıyla konulmuş hükümlerinden kimse şikâyet etmemektedir. • Fakat sırf rejimi korumak maksadıyla konulan özel kanunların tatbikinden şikâyet edilmektedir. • Zira bu tür kanunlar keyfî tarzda hareket imkânı sağlamaktadır. Kanunların Uygulanma Biçiminden Çıkan Baskılar • Bazen bu hükümlerin çok sert nitelik taşımaları hürriyete etkili duruma gelmelerine sebebiyet verebilir: • Hükümler çok gevşek olurlarsa neticede sorumsuz bir basın yaratılmış olmakta, buna karşılık • Şiddetli olurlarsa ifade ve eleştiri hürriyeti tehlikeye girmektedir. Ekonomik Baskılar • Kamu yararına faaliyet gösteren ve kamu hizmeti gören basın-yayın, bu görevi nedeniyle Devletin çeşitli yardımlarından yararlanmaktadır. Bu yardımlar, vergi muafiyetleri, vergi indirimleri, gümrük muafiyetleri, kâğıt ve diğer ihtiyaç maddelerinin ithalinde kolaylıklar… gibi çeşitlilik göstermektedir. • Fakat, kimi ülkelerde, siyasîler; devletin yapmakla yükümlü olduğu bu tür yardımları bir baskı unsuru haline dönüştürebilmektedir. Ekonomik Baskılar • Devletin bu tip bir ayrım gözetmesi ve devlet yardımlarını bir ekonomik baskı unsuru olarak görmesi sonucunda medya kuruluşları arasındaki rekabet bozulmakta ve yanlı düşünce şeklinin yerleşmektedir. Kağıt, mürekkep dağıtımı Maliye Bakanlığı, 2006'da, kendisine ait televizyon şirketinin hisselerinin yüzde 25'inin Almanya merkezli Axel Springer Grubu'na satılması sürecinde usulsüzlük yapıldığı gerekçesiyle Doğan Grubu'na toplam 826 milyon 300 bin TL vergi cezası kesmiştir.”
Esasında bu cezanın, Doğan Grubu’na, Hükümeti
eleştiren tutumundan dolayı verildiği dolayısıyla da bir tür ekonomik baskı olduğu şeklinde düşünceler de mevcuttur. Ekonomik Baskılar • Ekonomik baskıya örnek teşkil eden bir unsur da basın-yayın çalışanlarına para karşılığı haber yaptırılmasıdır. • Günümüzdeki ismiyle çek defteri gazeteciliği (checkbook journalism), tüm dünyada etkili olan ve çokça tartışılan bir kavram olup; para karşılığı haber yapmayı imlemektedir. • Para karşılığı haber, bazı durumlarda haberi yapana para verilmesi, bazı durumlarda ise habere konu olana haberi yapabilmek için para verilmesi şeklinde ortaya çıkmaktadır. Ekonomik Baskılar • Zaman zaman da çeşitli hediyeler, iş yemekleri, ücretsiz konser biletleri ya da ücretsiz geziler şeklinde karşımıza çıkabilmektedir.
• Para karşılığı haber yapan gazeteci için haber, parayla alınıp
satılabilen bir meta durumuna gelmektedir. Ekonomik Baskılar • Bu olumsuz durumun tek çözüm yolu, medya kuruluşlarının kendi muhabirlerine hediye almayı ve gezilerden bedava yararlanmayı yasaklamalarıdır. • Bu konuda yararlanılabilecek bir ilke, ABD Profesyonel Gazeteciler Derneği tarafından Sigma Delta Chi isimli Etik Kurallar Kodu’nda (1926) geliştirilmiştir: ‘Gazeteciler, armağanları, iyilikleri, bedava gezileri ve özel muameleleri reddetmeli, gazeteci dürüstlüğünü zedeleyebilecek ikinci iş, siyasal bağlantı, kamu görevi ve sivil toplum örgütlerinde hizmet gibi işlerden kaçınmalıdırlar.’ Siyasî Baskılar • Siyasî nüfuz sahibi kişiler, hükümetler ve diğer kurum ve kuruluşlarca basın-yayın üzerinde gerçekleştirilmeye çalışılan baskı olarak tanımlanabilecek olan bu baskı türünde kişiler, makamlarını adeta bir silah olarak görüp basın-yayın mensubunun hür faaliyet alanını daraltmakta, yanlı bir tutum sergilemesini talep edebilmektedir. • Bazen üstü kapalı bir rica bazen de tehdide varacak niteliğiyle yapılan siyasî baskıların, ulusal ve uluslararası düzlemde pek çok örneği mevcuttur. “Almanya Cumhurbaşkanı Christian Wulff’un işadamı arkadaşından ev satın almak için 500 bin Euro özel kredi ve devlete ait BW Bankası’ndan düşük faizle kredi aldığının ortaya çıkması ile patlak veren skandalda şoke edici bir gelişme yaşandı. Kendisi hakkındaki haberi yayınlayacağını öğrenen Wulff’un Bild gazetesini ‘batırmakla’ tehdit ettiği ortaya çıktı. Başbakanın sözlerinin ekonomiyi ne derece etkileyeceği sorusu yöneltilen Başbakan Başdanışmanı Turan Erol, gazeteci Murat Aktaş’a “Bu tarz bir haber yapma gazeten kapanır” ifadesinde bulunmuştur Siyasî Baskılar • Siyasî baskılardan bir diğeri de basın-yayın mensuplarının akreditasyonu konusundadır. Siyasîlerin, toplantı ve yurt dışı gezilerinde kendilerine eşlik eden basın-yayın mensupları konusunda ayrıma gittiği, yani bazılarını akredite ederken bazılarını akredite etmediği gözlemlenmektedir. Fransa’da De Gaule’ün Cumhurbaşkanlığı sırasında (Parisien libere) adlı derginin hiçbir muhabiri Elysee Sarayı’na bir yıl süre ile sokulmamıştır. Bu tür uygulamaların sonucu şu olmaktadır ki, gazeteci ileride görevini yaparken yoksulluk ve sıkıntılara maruz kalmamak için siyaset adamı ile iyi geçinmek ve böylece eleştiri serbestliğinden fedakârlık yapmak mecburiyetinde kalmaktadır. Belirtilen siyasî baskı örneklerinin dışında, bir de dolaylı yoldan yapılan siyasî sınırlamalar da söz konusudur. Örneğin, “Peron rejiminde Buenos Aires’de çıkan La Vanguardia sosyalist eğilimli gazetenin matbaasının neden olduğu titreşimlerin civardaki binalar için tehlike yarattığı ve matbaa önünde boşaltılan kâğıt stoklarının trafiği aksattığı iddia edilmiş; matbaa buna dayanılarak kapatılmış ve sonradan da yeni bir matbaanın başka bir yerde kurulmasına imkân verilmemiştir. siyasî menfaatler, millî menfaatler, şahsî menfaatler
millî menfaatlere yönelik baskılar, kamu yararının göz
önünde bulundurulması sebebiyle diğer baskı türlerinden ayrılmaktadır. İdarî Baskılar • İdarî baskılar aslında diğer baskılarla iç içedir. Genellikle dış baskıların bir yansıması olarak kurumların kendi içinde meydana gelen baskılar idarî baskı olarak sınıflandırılmaktadır. • Örneğin, siyasî baskıların bir yansıması olarak medya patronları bağlı (özellikle ekonomik bakımdan) ve bağımlı olduğu bu güç odaklarından bir nev’î çekinerek kurum içerisinde bir oto-sansür mekanizmasını devreye sokmaktadır. Bu hususta belirtmek gerekir ki, bu mekanizma otokontrolden öte bir tutum olup, sansür niteliğindedir. İdarî Baskılar • Yani, bu süreçte güç odaklarının çıkarlarına dokunacak nitelikte yazı ve haber yayınlayan kişiler, medya patronları tarafından gözden çıkarılabilmektedir.
• Türk medyasında pek çok örneği bulunan bu durumda, basın-yayında mutlaka
bulunması gereken etik değerler ve tarafsızlık gibi ilkeler yitirilmekte; basın-yayın mensupları yandaş medya olma yönünde yönlendirilmektedir.