Professional Documents
Culture Documents
SK I 06 Hükümler Akli Hükümler
SK I 06 Hükümler Akli Hükümler
HÜKÜMLER
HÜKÜM
Sözlükte “iyileştirmek amacıyla menetmek,
düzeltmek; karar vermek, ilim, derin anlayış; siyasî
hâkimiyet, karar ve yargı”
حكم
Mantıkta hüküm iki şey, iki düşünce arasında
olumlu veya olumsuz bir bağlantı kurmaktır.
َي ا َا ُّي َه ا اَّل ٖذ يَن ٰا َم ُن وا َا ْو ُف وا ِب اْل ُع ُق وِد ُا ِح َّل ْت َل ُك ْم َب ٖه يَم ُة اَاْل ْن َع اِم ِا اَّل َم ا ُي ْت ٰل ى َع َل ْي ُك ْم َغ ْي َر
ُم ِح ِّل ى الَّص ْي َو َا ْن ُت ْم ُح ُر ٌم ِا َّن الّٰل َه َي ْح ُك ُم َم ا ُي ٖر يُد
ِد
Ey iman edenler! Akitlerinizi yerine getirin. İhramlı iken avlanmayı
helâl saymamanız kaydıyla, size bildirilecek olanlardan başka
hayvanlar, helâl kılındı. Şüphesiz Allah istediği hükmü verir.
Mâide, 5/1
ُث َّم ُر ُّد وا ِا َل ى الّٰل ِه َم ْو ٰل یُه ُم اْل َح َا اَل َل ُه اْل ُح ْك ُم َو ُه َو َا ْس َرُع اْل َح اِس ٖب يَن
ِّق
Sonra hepsi, gerçek sahipleri Allah'a döndürülürler. İyi bilin ki hüküm
yalnız O'nundur. O, hesap görenlerin en çabuğudur.
En’am, 6/62
PEYGAMBERE İZAFET
َس َّم اُع وَن ِل ْل َك ِذ ِب َا َّك اُل وَن ِل لُّس ْح ِت َف ِا ْن َج اُؤ َك َف اْح ُك ْم َب ْي َن ُهْم َا ْو َا ْع ْض َع ْن ُهْم
ْلِر
َو ِا ْن ُت ْع ْض َع ْن ُهْم َف َل ْن َي ُض ُّر وَك َش ْي ائ َو ِا ْن َح َك ْم َت َف اْح ُك ْم َب ْي َن ُهْم ا ِق ْس ِط ِا َّن
ِب ِر
الّٰل َه ُي ِح ُّب اْل ُم ْق ِس ٖط يَن
Onlar, yalanı çok dinleyen, haramı çok yiyenlerdir. Eğer sana
gelirlerse, ister aralarında hüküm ver, ister onlardan yüz çevir.
Onlardan yüz çevirecek olursan, sana asla hiçbir zarar veremezler.
Eğer hükmedecek olursan, aralarında adaletle hükmet. Çünkü Allah,
âdil davrananları sever.
Mâide, 5/42
İNSANLARA İZAFET
DİNÎ AKLÎ
İtikâdî Vâcib
Amelî Mümkin
Ahlakî Muhal
İTİKÂDÎ HÜKÜMLERİN ÖZELLİKLERİ
İBADETLER
MUÂMELAT
İBADETLER
Namaz kılmak, oruç tutmak, hacca gitmek, zekât vermek,
kurban kesmek, Allah rızâsı için harcamada bulunmak gibi
ibadetlerle bunların yerine getiriliş biçimlerine ilişkin hükümler
Kur’an ve sahih hadislerden çıkarılmıştır.
İbadetlere dair hükümlerin hedefi insanı ruhen eğitip
kötülüklerden uzaklaştırmak ve aynı zamanda Allah’a
yaklaştırmaktır. Bunlarda esas olan ihlâstır, yani dünya
menfaati gözetmeyip sadece Allah rızâsını amaç edinmektir.
İbadetler artmaz, eksilmez, zamanın ve örfün değişmesiyle
değişikliğe uğramaz. Bundan dolayı ibadetlerle ilgili dinî
hükümlere “taabbüdî hükümler” denilir.
MUÂMELAT
Muâmelâta dair hükümler ise ferdin diğer fertlerle ve
toplumla ilişkilerini düzenler, bunları belli kurallara ve
sonuçlara bağlar.
Bu hükümler esasen adaleti sağlama, fert ve toplumun
yararına olanı gerçekleştirme gibi dinin ve aklın temel
ilkelerine dayanan hususlardır.
Kur’an ve Sünnet’te muâmelâta ilişkin hükümler sınırlı
sayıda olup çok defa genel ilke ve atıfla yetinilmiş, bazı
konularda da ayrıntılı hükümler konmuştur.
AHLÂKÎ HÜKÜMLER
İnsanların diğer varlıklarla olan ilişkilerini düzenleyen, görgü
kurallarını öğreten ve nefsin eğitilmesini amaçlayan
hükümlerdir.
Esasları Kur’an ve Sünnet’te belirtilen ahlâkî hükümlerin
temel ilkesi ilâhî emirlere saygı duyup yaratıklara şefkatle
muamele etmektir.
İnsanı böbürlenme, iffetsizlik, yalancılık, cimrilik gibi kötü
huylardan arındırıp alçak gönüllülük, iffet, doğruluk,
cömertlik gibi güzel huylara sahip kılmaya çalışan ahlâkî
hükümler ahlâk ve tasavvuf ilimlerinin konusuna girer.
AKLÎ HÜKÜMLER
Aklın varlıklar ve kavramlar hakkındaki bütün
değerlendirmelerini ifade eder.
Buna göre akıl, bir şeyin var oluş (vücûd) kavramıyla
münasebeti hakkında üç türlü hüküm verebilir: Vücûb,
imkân, imtinâ.
Vücûb
İmkan
İmtinâ
VÜCÛB - VÂCİB
“Varlığı zâtının gereği olan, varlığı zâtının aynı olan, var oluşunda
başka bir sebebe muhtaç bulunmayan, varlığı zorunlu ve yokluğu
muhal olan” demektir.
• Ezelî ve ebedîdir,
• Madde ve sûretten
oluşmuş değildir.
• Varlığı kendindendir.
İMKAN - MÜMKİN
Varlığı da yokluğu da zâtının gereği olmayan ve zâtına
nisbetle varlığı ile yokluğu eşit bulunandır.
Mümkin
Mevcud/Var Ma’dum/Yok
İmkan
Aklî Tecrübî
İMTİNA’ - MÜMTENİ‘
“Muhal” veya “müstahil” diye de ifade edilen mümteni‘,
yokluğu zâtının gereği olan veya varlığı mümkün olmayandır.
Muhal
Tasavvur Tasavvur
Lizâtihi Ligayrihi Mevcud Ma’dum
Edilebilir Edilemez
MÂLUM
Mevcud Ma’dum
Mümkin Mümkin
Vâcib Muhal
(var) (yok)
lizâtihi ligayrihi