Download as pptx, pdf, or txt
Download as pptx, pdf, or txt
You are on page 1of 55

EĞİTİM BİLİMİNE GİRİŞ

Eğitim ve Politika İlişkisi


BÖLÜM 7
EĞİTİMİN POLİTİK TEMELLERİ

Temel Kavramlar

Eğitim Politikalarının Etkileri

Eğitim, Politika ve Gereksinimler

Demokrasi ve Eğitim

Demokratik Eğitim

Sendikalar ve Eğitim

Eğitimi Etkileyen Ulusal ve Uluslararası Politikalar


TEMEL KAVRAMLAR

Devlet: Toprak bütünlüğüne bağlı olarak siyasal


bakımdan örgütlenmiş millet veya milletler
topluluğunun oluşturduğu tüzel varlık. (Türk Dil
Kurumu)
Siyaset / Politika: Kamu düzeni için gerekli ve
uygun kararların alınması ve uygulanması
anlamındadır.
Bir toplumun devlet yapısı ve dayandığı felsefesi,
anayasası, yasama, yürütme ve yargı ile ilgili
kurum ve kuruluşları ve bunların işleyişi, politik
sistemi oluşturur.
İdeoloji: Siyasal bir öğreti oluşturan, bir hükümetin,
bir partinin, bir grubun davranışlarına yön veren
politik, hukuki, bilimsel, felsefi, dinî, moral, estetik
düşünceler bütünüdür.

Resmi ideoloji: Devletin ve toplumsal düzenin


temel niteliklerine ilişkin anayasal ve yasal
düzenlemelerle belirlenmiş kural ve ilkeler yanında,
devletin yasama, yargı ve yürütme organları
tarafından genel olarak kabul edilen değerler ve
ilkeler bütününüdür.
- Her devlet, varlığını toplumsal alanda sürekli
hale getirmek için doğal olarak kendi politik
anlayışını, yeni yetişen kuşaklara aktarmak ve
benimsetmek ister.

- Bunu okullar yoluyla yapar. Bu açıdan eğitim


resmi ideolojiyi genç kuşaklara aktarma süreci
olarak işlev görür.
- Devletin ideolojisi ve temel ilkeleri eğitim
aracılığıyla bireylere aktarılır.

- Demokratik bir devlet, eğitim aracılığıyla


demokrasinin temel değer, ilke ve kurallarının
bireylere kazandırılmasını amaçlar.

- Totaliter bir devlet ise bireylerin totaliter bir gücün


yüceliğine ve bu güce itaat etmenin gereğine
inanmalarını amaçlar.
- Eğitim ve politika arasındaki ilişkinin
kurumsallaşmış sonucu olan okullarda, belli
amaçlar ve ilkeler doğrultusunda politik sistemin
istediği insan yetiştirilmektedir.

- Okullar, var olan politik ideoloji ve politik sistemi


koruyacak hatta geliştirecek bireyleri yetiştirmek
üzere oluşturulmuş eğitim kurumlarıdır.
- Zorunlu eğitim yaşının yükseltilmesi, okulöncesi
eğitim kurumlarının yaygınlaştırılması ve tüm
eğitim basamaklarında okullaşma oranının
artırılmasına yönelik tüm çabalar; var olan
düzeninin korunması ve geliştirilmesine yönelik
yatırımlardır.
EĞİTİM, POLİTİKA VE GEREKSİNİMLER

- Her ülkede eğitim, bir politika sorunudur. Toplum


ve birey açısından bakıldığında eğitimin kasıtlı
kültürleme süreci olarak tanımlandığı
görülmektedir.

- Bu tanımda vurgulanan “kasıtlı kültürleme”


sözcüğü, aslında politik anlayışı ve onun istediği
davranış değişimini ifade eder.
- Bir ülkenin eğitim politikası belirlenirken iki temel
nokta göz önünde bulundurulur:
1. Ülkenin gereksinimleri
2. Ülkenin üyesi bulunduğu uluslararası
kuruluşlarla yapılan antlaşmalardır
Eğitim politikası üzerinde en fazla etkisi olan
alanlar;

• felsefe (eğitim politikalarında etkili olacak


değerlerin analizinde ve politik sistemin
dayanakları olan değerler sisteminin
biçimlendirilmesinde),
• psikoloji (bireye ilişkin özelliklerin ve
gereksinimlerin tanımlanarak eğitim politikasının
bireyin özelliklerine yönelik olmasının
sağlanmasında),
• sosyoloji (toplumsal değişim aracı olarak eğitim
politikalarının belirlenmesinde),
• ekonomi (ekonomik sistemin gelişmesi için
gerekli insan gücünün yetiştirilmesine yönelik
politikalar oluşturulmasında)
• hukuk (eğitim politikasına uygun hukuksal
altyapının oluşturulmasında)
EĞİTİM POLİTİKALARININ ETKİLERİ
- Eğitim politikaları herkesi etkilediği için politika
belirleyicilerin göz önünde bulundurması gereken
ilkeler:
Eğitim politikaları:
 bireysel yaşantıları
 toplumsal yaşantıları doğrudan etkiler.
 Eğitim politikalarındaki değişiklikler etkisini
uzun yıllar sonra gösterir.
• Eğitim politikaları süreklilik ve planlama
gerektirir. Bunun için, geçmişin iyi analiz edilerek
dersler çıkarılması, bugünün sorunlarının tespit
edilmesi ve gelecekte yaratacağı etkilerin
öngörülmesi gerekir.
DEMOKRASİ VE EĞİTİM

- İnsanların ve kurumların anlayışı, benimsediği


ilke ve değerler, içinde bulunduğu devletin
yönetim anlayışına göre biçim almaktadır.

- Türk milli eğitim sistemi, Türkiye’nin benimsediği


demokratik yaşamın gerektirdiği değer ve
anlayışa göre örgütlenmekte / örgütlenmesi için
çaba sarf edilmektedir.
Demokrasi, ülke hakkında önerdikleri çözümleri
azınlıkta kalanların, çoğunluk haline gelebilme hak
ve olanağının bulunduğu bir çoğunluk yönetimidir.
- Demokrasinin en belirleyici yanı, kişi hak ve
özgürlüğünü garanti altına alması, herkese eşit
fırsat ve olanaklar tanımasıdır.
- Demokrasinin dayandığı temel değerler, eşitlik,
adalet, özgürlük, aklın egemenliği, insana saygı
kavramlarını içermektedir.

- Demokratik bir toplum ve kurumların


oluşturulmasının aracı ise demokratik bir eğitim
sistemidir.
Demokrasi Eğitimi

- 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu’nun da demokrasi


eğitimi başlığı altında şöyle denmektedir;

“Güçlü ve istikrarlı, hür ve demokratik bir toplum düzeninin gerçekleşmesi ve devamı için
yurttaşların sahip olmaları gereken demokrasi bilincinin, yurt yönetimine ait bilgi, anlayış
ve davranışlarla sorumluluk duygusunun ve manevi değerlere saygının, her türlü eğitim
çalışmalarında öğrencilere kazandırılıp geliştirilmesine çalışılır; ancak, eğitim
kurumlarında Anayasada ifadesi bulunan Türk milliyetçiliğine aykırı siyasi ve ideolojik
telkinler yapılmasına ve bu nitelikteki günlük siyasi olay ve tartışmalara karışılmasına
hiçbir şekilde meydan verilmez.”
- Eğitim sistemimizde demokrasi eğitimi, milli
eğitim sisteminin temel ilkelerinden biri olarak
kabul edilmiş, böylece yasa ile okullarda
demokrasi eğitiminin yapılacağı öngörülmüştür.

- Demokrasi eğitiminin en temel amacı,


demokratik özelliklere sahip bireylerden oluşan
bir demokratik toplum ortaya çıkarmaktır.
DEMOKRATİK EĞİTİM

Demokratik eğitim “öğretim çalışmalarında,


öğretmen-öğrenci ilişkilerinde, eğitsel etkinliklerde
öğrencinin birey olarak değerine ve bütünlüğüne,
birlikte çalışmaya, karşılıklı saygıya, hoşgörüye,
kişiliğe değer ve önem veren eğitim”.
-Demokratik bir okulun bazı özellikleri:

• Okuldaki her şey soruya açık olmalı ve eğer ikna


edici nedenler varsa değişikliğe gidilmelidir. Böyle
tartışmaların süreçleri de demokratik bir şekilde
oluşturulmalıdır.

• Farklı görüşlere karşı saygılı ve hoşgörülü


olunmalı, bu görüşlerin doğru olabileceği
unutulmamalıdır.
Demokratik eğitimin okullarımızda etkili
olabilmesi için şu temel ilkelerin benimsenmesi
ve uygulanması gerekir:
• Demokrasinin yönetim ve yaşam biçimi olduğu
unutulmamalı, programlar bu anlayışa göre
hazırlanmalıdır.

• Okul demokratik ilkelerle işleyen bir kurum


olmalı, öğrencilere her fırsatta uygun rol
modelleri sunulmalıdır.
• Demokratik eğitimde öğretmenlere önemli
sorumluluklar verilmeli, her öğretmenin bu eğitim
hedeflerini gerçekleştirmede rolü olduğu kabul
edilmelidir.

• Demokrasiyle ilgili sadece bilgi ve kavramların


değil, beceri, tutum ve değerlerin de
kazandırılması ve geliştirilmesine önem
verilmelidir.
Demokrasinin toplumsal ve okul ilişkilerinde
karşılığını net olarak bulamamasının bazı
nedenleri:
• Eğitim programlarının eksikliği
• Nitelikli öğretmen eksikliği
• Kaynak ve altyapı eksikliği
• Araç-gereç eksikliği
• Fırsat ve olanak eşitsizliği
• Fiziki koşulların eksikliği
• Bürokratik engeller
• Okulun büyük olması
Demokratik bir eğitim süreci sonunda, öğrencilerin
yaşayarak kazanabilecekleri nitelikler şunlardır:

• Düşüncesini özgürce dile getirir,


• Başkalarıyla işbirliği yapmakta becerilidir,
• Öğrenmeye ve araştırmaya tutkundur,
• Kendinin ve toplumun sağlığını korur,
• Üreticidir.
Sonuç olarak demokratik bir eğitime yönelik
öğrencilerin katılımını sağlamak için öneriler:

• Öğrenci merkezli öğrencilerin aktif olduğu eğitim


tüm okullarda benimsenmelidir.

• Öğrenciler, okulda bütün karar alma süreçlerine


(planlama, uygulama, izleme ve değerlendirme)
katılmalıdırlar.
• Okullarda okul öğrenci kurulları oluşturulmalıdır.

• Okul yöneticileri ve öğretmenler, öğrencilerin


ders dışı etkinliklere katılmalarını desteklemelidir.

• Öğrenciler, okulda yapılan bütün etkinlikler


hakkında doğru bir biçimde bilgilendirilmeli ve
bütün etkinlikler şeffaf bir biçimde
gerçekleştirilmelidir.
• Okul ve sınıf ortamlarında öğrenciler kendi
düşünce ve görüşlerini açıkça söylemelidirler.
Öğretmenlerse bu konuda özendirici olmalıdır.
• Dersler ve diğer etkinlikler, öğrencilerin grup
çalışmalarına katılmalarına olanak verecek
şekilde düzenlenmelidir.
• Sınıf ve okul kuralları, öğrencilerin katılımlarıyla
belirlenmelidir.
• Öğrencilere kendi hak ve sorumlulukları
anlatılmalı, hak arama bilinci verilmelidir.
• Öğrencilere arkadaşlarının haklarına saygı
göstermesi, ön yargılı davranmaması; yaş,
cinsiyet, din, dil, ırk gibi her tür konuda
ayırımcılık yapmaması gerektiği anlatılmalıdır.

• Okullar, sosyal yaşam merkezleridir ve


öğrencilerin çevresiyle etkileşimi ve iş birliği
sağlanmalıdır. Teknoloji laboratuarları, okul spor
tesisleri vb. yerler ailelerin, toplumsal çevrenin
kullanımına açılmalıdır.
• Öğrencilerin gerçekleştirdiği etkinlikler
sergilenmeli, öğrenciler takdir edilmeli ve
ödüllendirilmelidir.

• Ev ve dönem ödevleri güncel konuları içermeli,


öğrencilerin kişilik gelişimlerinde etkili olan ve
onların sosyalleşmesini sağlayan konulardan
seçilmelidir.
SENDİKALAR VE EĞİTİM
- Eğitim sendikaları öğretmenlerin sosyal ve
kültürel yönlerinin geliştirilmesi, özlük hakları ve
ekonomik durumunun iyileştirilmesi gibi sorun ve
sıkıntılarıyla ilgilenirler.

- Türkiye’de öğretmen örgütlenmesi, ilk olarak


1908 yılında “cemiyet”, daha sonraları da
“dernek” ve “sendika” şeklinde isimler alarak
faaliyetlerini sürdürmüştür.
- 12 Mart 1971 Muhtırasından sonra Anayasa’da
değişiklik yapılarak kamu personeline sadece
“Mesleki Birlik” kurma hakkı verilmiştir.

- 1982 Anayasası’nın kabulünden sonra, yeni


sendikalar kurulmaya başlanmıştır.
- 1990 yılından sonra kurulan ve halen eğitim
işkolunda faaliyetlerine devam eden eğitim
sendikaları şunlardır:

• TÜRK EĞİTİM - SEN


• EĞİTİM - SEN
• EĞİTİM - BİR - SEN
• TEM - SEN
• HÜR EĞİTİM-SEN
• BAĞIMSIZ EĞİTİMCİLER SENDİKASI
• ÖĞRETMEN-SEN
• ANADOLU EĞİTİM-SEN
- Öğretmen örgütlenmesi, gelişmiş ülkelerde
öğretmenlerin özlük haklarının korunması ve
geliştirilmesi yanında, öğretmenlik mesleğinin
etik ve mesleki standartlarının oluşturulması ve
geliştirilmesinde önemli bir rol oynamaktadır.

- Ancak, Türkiye’de öğretmen örgütlenmesinin


görünümü daha çok politik alanda
kutuplaşmalara paralellik arz etmektedir.
EĞİTİMİ ETKİLEYEN ULUSAL POLİTİKALAR

1) Hükümet Programları
- Hükümetlerin eğitim ile ilgili görüşlerini,
tercihlerini ve politikalarını yansıtır.
- Hükümetlerin görev süreleri içinde eğitim ile ilgili
karar ve uygulamalarını yönlendirici bir rol oynar.
2) Milli Eğitim Bakanlığı (MEB)
- Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşu ile birlikte
ülkenin eğitim politikalarının belirlenmesi
sorumluluğu, 2 Mayıs 1920’de kurulan Milli Eğitim
Bakanlığına verilmiştir ve bu işlevi günümüzde de
sürdürmektedir.

- Bakanlığa bağlı danışma birimleri ve genel


müdürlükler, merkez ve taşra örgütleri eğitim
politikalarının oluşturulmasına yönelik çalışmalar
yapmaktadır.
3) Milli Eğitim Şuraları

- Milli Eğitim Şuraları MEB’nın


koordinatörlüğünde toplanan en geniş katılımlı
toplantılardır. Şuralarda eğitimle ilgili ulusal
düzeyde sorunlar ele alınır ve raporlar hazırlanır,
sorunlar ve çözüm önerileri geliştirilerek MEB’na
sunulur.
3) Milli Eğitim Şuraları

- Milli Eğitim Şuraları tarafından alınan kararların


MEB tarafından yaşama geçirilmesinin zorunlu
olmaması, çoğu zaman şura çalışmalarına
katılımda isteksizlik yaratmaktadır.

- Türkiye’de 1939 öncesi 3 heyeti ilmiye ve 1939-


2014 döneminde 19 Milli Eğitim Şurası
yapılmıştır.
4) Kalkınma Planları
- Türkiye’de 1963 yılından beri planlı kalkınma
dönemine geçmiştir. 2014-2018 yıllarına yönelik
olarak 10. Kalkınma Planı 2010 yılında
yayınlanmıştır.

- Kalkınma planları, bir ülkede var olan sektörlerle


ilgili kalkınmaya yönelik planlanmış öngörülerden
oluşmaktadır. Ekonomik hedefleri
gerçekleştirmeyi öngören geleceğe yönelik
planlamalardır.
4) Kalkınma Planları

- Beş yıllık aralıklarla hazırlanan kalkınma


planlarında eğitimle de ilgili politikalar
üretilmektedir. Eğitim ekonomik sistem için itici
güç olarak görülmektedir.

- Bu planların bağlayıcı özelliği olmadığı için


hedeflerin gerçekleştirilmesi çoğunlukla olanaklı
olmamaktadır.
5) Orta Vadeli Program

- Stratejik amaçlar temelinde kamu politikalarını


şekillendirmek ve kaynak tahsisini bu çerçevede
yönlendirmek için, ilk Orta Vadeli Program 2006-
2008 dönemini kapsayacak şekilde
hazırlanmıştır.

- Şu ana kadar sonuncusu 2014-2016 yıllarını


kapsayan toplam 9 adet Orta Vadeli Program
bulunmaktadır.
5) Orta Vadeli Program

- Makro politikaların yanı sıra, temel gelişme


eksenlerini ve ana sektörleri kapsamaktadır.
Programda, uzun vadeli amaçlara katkıda
bulunacak şekilde, üç yıllık dönemde üzerinde
yoğunlaşacak öncelikler tespit edilmiştir.

- Yıllık uygulamaların sonuçları ve genel


şartlardaki değişmeler dikkate alınarak, her yıl
yenilenmektedir.
6) Bilgi Toplumu Stratejisi ve Eylem Planı
(2006-2010)
- Türkiye’de 11/07/2006 tarihli ve 2006/38 sayılı
Yüksek Planlama Kurulu Kararı’yla onaylanmış,
28/07/2006 tarihli ve 26242 sayılı Resmi
Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren ve 2006-
2010 yıllarını kapsayan, “Bilgi Toplumu Stratejisi
ve Eylem Planı” hazırlanmıştır. Burada stratejik
yön, bilgi toplumuna dönüşümdür.
- Türkiye, bu sosyal dönüşüm sürecinde, bilgi ve
iletişim teknolojilerinin kullanımı ile ekonomik ve
sosyal faydayı artırmayı amaçlayan etkin kullanım
odaklı stratejiyi benimsemiştir.
7) Uzun Vadeli Gelişme, Temel Amaçlar ve
Stratejisi
(2001-2023)

- Cumhuriyetin 100'üncü yıldönümüne rastlayan


2023 yılına kadar uzanan uzun vadeli amaç ve
stratejiler belirlenmiştir. Uzun vadeli temel amaç;
temel değerleri ve kimliği koruyarak, bilgi
toplumuna geçişin sağlanması ve toplumun yaşam
kalitesinin yükseltilmesidir.
7) Uzun Vadeli Gelişme, Temel Amaçlar ve
Stratejisi
(2001-2023)

- Okullaşma oranının, 2023 yılında ilköğretimde ve


ortaöğretimde %100, yükseköğretimde % 50
düzeyine ulaşması öngörülmektedir. Kamu
yatırımlarının 2001-2023 döneminde giderek
eğitim, sağlık ve teknolojik araştırma alanlarında
yoğunlaştırılması öngörülmüştür.
EĞİTİMİ ETKİLEYEN ULUSLARARASİ POLİTİKALAR

Avrupa Birliği Sürecine Temel Olan


Programlar

- Avrupa Birliği ülkelerin eğitim politikalarına yön


veren en etkili uluslar arası topluluklardan biridir.
- İlk olarak 1951 yılında Paris Antlaşmasıyla
Almanya, Fransa, İtalya ve Benelux ülkeleri
(Belçika, Hollanda ve Lüksemburg)’un katılımıyla
Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğu adıyla
kurulmuştur.

- 1992 yılında imzalanan ve 1993 yılında


yürürlüğü giren Mastricht Antlaşması ile Avrupa
Birliği adını almıştır.
- 28 ülkenin oluşturduğu Avrupa Birliği, eğitim
konusunda hassasiyetle durmakta ve önemli
faaliyetlerin yürütülmesini sağlamaktadır.

- Bu amaçla kurulan Avrupa Birliği Eğitim ve


Gençlik Dairesi, birliğe üye ve aday ülkeler ile
antlaşmada yer alan diğer ülkelere katkı yapıp,
eğitimlerini geliştirip hedeflenen standart seviyeye
ulaştırmaya yönelik eğitim ile ilgili yardım
programlarının koordinasyonunu sağlamaktadır.
- 1 Ocak 2007 tarihine kadar Avrupa Birliği eğitim
programları üç ana başlıkta toplanmıştır. Bunlar;
genel eğitim alanına yönelik olan Socrates,
mesleki eğitime yönelik politikaları desteklemek
ve geliştirmek için yürütülen Leonarda Da Vinci,
gençlik ile ilgili konularda işbirliğini teşvik etmeye
yoğunlaşan Gençlik Programlarıdır.
- Türkiye, 26 Şubat 2002’de Brüksel’de imzalanan
20.06.2002 tarihli 4263 sayılı kanunla
onaylanması uygun bulunan “Türkiye
Cumhuriyeti ile Avrupa Topluluğu Arasında
Türkiye Cumhuriyetinin Topluluk Programlarına
Katılmasının Genel İlkeleri Hakkında Çerçeve
Anlaşması”yla Socrates programlarında yer
almaya başlamıştır.
- Avrupa Birliği Eğitim ve Gençlik Programları, 1
Ocak 2007 tarihi itibariyle yeni bir döneme
girmiştir.

- 2013 yılı sonuna kadar süren yedi yıllık bir


dönemde programlar iki ana öğe altında
birleştirilmiştir.
- Bunlardan biri Hayatboyu Öğrenme (LLP =
Lifelong Learning Programme), diğeri ise Gençlik
(Youth in Action) programlarıdır.

- Hayatboyu Öğrenme Programı (LLP) genel ve


mesleki eğitimin yansıra eğitimle ilgili tüm alt
program ve faaliyetleri bütüncül bir yaklaşımla
tek bir programda toplamıştır.
- Hayatboyu Öğrenme Programı genel olarak
kapsadığı programlar;
• okul öncesinden orta öğretime kadar uzanan
hedef kitleye yönelen Comenius,
• yükseköğretim öğrenci ve öğretim elemanlarına
hitap eden Erasmus,
• yetişkin eğitimine destek sağlayan Grundtvig
- Bugün Avrupa Birliği Eğitim ve Gençlik
Programları, 2014-2020 yılları arasında
uygulanacak olan Erasmus+ adı ile
yürütülmektedir. Erasmus+ Programı; eğitim,
öğretim, gençlik ve spor alanlarını
kapsamaktadır.

- Erasmus+ Programı, temel amaçlar ve


faaliyetler açısından bakıldığında önceki
programdan çok büyük farklılıklar
içermemektedir.
Ancak, önceki programın etkinliğinin arttırılması,
daha kolay uygulanabilir ve sade bir yapıya
kavuşabilmesi amacıyla Hayatboyu Öğrenme
Programları bünyesinde yürütülmüş olan
Comenius, Erasmus, Leonardo da Vinci,
Grundtvig programları ile Gençlik Programı ve 5
uluslararası işbirliği programı da dahil edilerek
Erasmus+ Programı başlığı altında toplanmıştır.

You might also like