Download as pptx, pdf, or txt
Download as pptx, pdf, or txt
You are on page 1of 38

YERYÜZÜNDE DİLLER

YERYÜZÜNDE DİLLER

Yeryüzündeki dillerin sınıflandırılmasına ilişkin çalışmalar çok


eskiden beri yapılmaktadır.
Özellikle karşılaştırmalı dil çalışmalarının başladığı XIV.
yüzyıldan beri birçok sınıflandırma ortaya konmuştur. Bu
sınıflandırmalar, genellikle iki yönden yapılmaktadır: Yapı
bakımından, kaynak bakımından.
1. Yapı Bakımından
Diller arasındaki yapı benzerliklerine dayanan sınıflandırma,
XIX. yüzyıldan itibaren yapılmaya başlanmıştır. Şekil yapıları
göz önünde bulundurularak yapılan bu sınıflandırmaya göre
diller, üç gruba ayrılmaktadır:
1.1. Yalınlayan Diller (Isolating Languages)
Bu dillerde konuşmanın esasını oluşturan cümleler,
değişmeyen tek heceli ögelerden oluşur. Bu yüzden bu dillere
tek heceli diller (monosyllabic) de denir. Bu dillerin başlıca
özelliği, kelimelerinin çekimli hâllerinin bulunmayışıdır.
Kelimeler büküme uğramadan, değişmeden kaldığı için gramer
ilişkileri cümle içindeki yerleriyle belirlenir. Yani kelimelerin
cümle içindeki yerinden onların özne mi, nesne mi, yüklem
mi oldukları belirlenir.
• Kelimeler, cümle içindeki yerlerine ve başka
kelimelerle yan yana gelmelerine göre değişik anlam
ve görev yüklenirler.
• Bu dillerde vurgu çok önemlidir. Tek kelime değişik
tonlarda söylendiğinde birçok farklı anlamı
yansıtabilmektedir.
• Çince, Tibetçe, Siyamca ve bazı Himalaya dilleri bu
gruba giren dillerdendir.
2. Bitişken (Eklemeli) Diller (Agglutinative Languages)
Bu dillerde, değişmez kelime köklerine ekler getirilmek
suretiyle anlam ve ilişki değişikliği yapılır. Yani değişmeyen bir
köke çeşitli görevleri olan ekler getirilir ve bunlar ek yerleri belli
olmayacak biçimde birbirine kaynaşırlar. Bu ekler, ön ek veya
son ek olabilir. Örnek olarak Türkçedeki geldiler dizimi; gel
köküne, geçmiş belirten –di ekiyle –ler çokluk ekinin
getirilmesiyle oluşturulmuştur. Bu oluşumda anlam birimleri,
yani kök ve ekler kolayca birbirinden ayırt edilebilmektedir.
Bitişken ya da eklemeli dil tipi arasında Türkçe, öteki
Altay dilleri ve Ural dilleri yer alır.
3. Bükümlü Diller (Inflected Languages)
• Bu dillerde de ekler kullanılmakla birlikte, çekim sırasında ve
yeni kelime türetilirken kelime kökü değişik biçimlere girer.
Hâlbuki gerek yalınlayan dillerde gerekse bitişken dillerde
kökteki ünlü değişmez. Büküm, çekim sırasında kökün ve
özellikle kökteki ünlünün değişmesidir. Kökteki ünsüzler ise
değişmezler. Bükümlü diller de iki kola ayrılmaktadır:
• Kök Bükümlü Diller
Bu dillerde kök, genellikle üç ünsüzden oluşur: katl (=öldürmek), darb
(=vurmak), ketb (=yazmak) kökleri gibi.
Köklerdeki ünlü değişmesi ile değişik kavramları yansıtan kelimeler
türetilebildiği gibi, çeşitli gramer ilişkileri de bu yolla sağlanır:
Katl kökünden kâtil (öldüren), maktûl (öldürülen), kıtâl (vuruşma).
Ketb kökünden kâtib (yazan, yazıcı), küttâb (yazıcılar, kâtipler), mektûp
(yazılan) gibi.
• Sami dil ailesi içinde yer alan diller bu gruba
girmektedir: Arapça, İbranice gibi.
Gövde Bükümlü Diller:
• Hem çekim sırasında hem de yeni kelime türetilirken kökteki
ünlü ve ünsüzler değiştiği gibi, kimi yeni sesler de köke dâhil
olmaktadır.
• Bu gruba Hint-Avrupa Dilleri (Germen dilleri, Roman dilleri
vb.) ve Kafkas dilleri girer.
Almanca
gehen (gitmek), ging (gitti), gegangen (gitmiş);

Ast (dal), Äste (dallar), Kuss (öpücük), Küsse (öpücükler)

İngilizce write (yazmak), wrote (yazdı), written (yazmış) gibi.


Kaynak Bakımından

• Bugün yeryüzünde kaç dil konuşulduğunu kesin olarak


söylemek güçtür. Bu sayının 3.000 ile 5.000 arasında değiştiği
belirtilmektedir. Bununla birlikte konuşulan dillerin hemen
hepsi biraz da olsa gelişmiş sistemlerdir. Çok eski diller
hakkında ise fazla bir şey bilinmemektedir. Çünkü o dillerden
günümüze yazılı belgeler ulaşmamıştır.
• Yeryüzündeki çeşitli milletler, kavimler veya
topluluklar tarafından konuşulmuş ve konuşulmakta
bulunan irili ufaklı binlerce dil olduğu hâlde, bunların
birçoğunun kümelendiği belli “dil aileleri” sayı
bakımından pek fazla değildir. Kaynak (menşe)
bakımından yeryüzünde başlıca şu dil aileleri vardır:
1. Ural-Altay Dilleri

• Ural ve Altay olmak üzere iki kolda incelenebilecek olan bu


gruplar arasındaki yakınlık ve ilişki herkesçe benimsenmiş
değildir. Yani bu grubu oluşturan diller arasındaki akrabalık
tam olarak ortaya konmuş değildir. Bununla birlikte, bu
konudaki çalışmalar devam etmektedir.
• Ural-Altay dillerini akraba olduğu görüşüne götüren başlıca
özellikler şunlardır:
a) Altay dillerinde kelime benzerliği bulunmaktadır.
b) Bu dillerde ünlü uyumu bulunmaktadır.
c) Bazı ekler, hem kelime türetmede hem de çekimde
kullanılmaktadır.
d) Kelime yapımı ve çekimi son eklerle olmaktadır.
e) Kelimelerde cinsiyet ayırımı yoktur.
f) İsim çekiminde yalın hâl eksizdir.
g) Sayı sıfatlarından sonra gelen isimlere, bazı özel durumlar
dışında, çokluk eki getirilmez.
h) Söz diziminde tamlayan, tamlanandan önce gelir.
i) Cümle kuruluşunda özne fiilden önce ve genellikle başta,
yüklem sonda yer alır.
2.Hint-Avrupa (İndo-Germen) Dilleri

• Bu gruba ait diller, doğuda Hindistan’da, batıda Büyük


Britanya ve İzlanda adasına kadar yayılmış olan geniş bir alan
içinde konuşulmaktadır. İşte doğuda ve batıda iki uç ülkede
kullanılan Hintçe ve Germenceye işaret etmek suretiyle
bütün bu dilleri anlatabilmek için bu gruba İndo-Germen
dilleri denildiği gibi, Hint-Avrupa dilleri adı da verilmektedir.
HİNT-AVRUPA DİLLERİ
• Hint-Avrupa dilleri, adından da anlaşılacağı üzere, biri
Asya’da öteki Avrupa’da olmak üzere iki önemli kola
ayrılmaktadır. Bu ayrıma göre Hint-Avrupa dil ailesini
şu şekilde sınıflandırabiliriz:
• Hint Kolu: Bu kol içerisinde Ari dilleri, eski Anadolu dilleri ve
Toharca yer almaktadır.
Ari Dilleri:
Hintçe ve Farsça diye iki bölüme ayrılır. Milattan önce eski
Hintlilerle, eski İranlıların Asya’da ortak bir bölgede yaşadıkları
anlaşılmaktadır. Sonradan bu iki kol ortaya çıkmıştır.
• Hintçe Eski, Orta ve Yeni olmak üzere üç devrede ele
alınmaktadır.
Eski Hintçe daha çok dinî ve edebî metinlerin dilini temsil
etmektedir. Dinî metinlerin diline “Veda” denilmektedir. Veda
“dinî bilgi” anlamına gelmektedir. İlahiler, dualar, büyü
manileri, kurban ayinleri bilgisini açıklamak için düzenlenmiş
nesir metinleri ve dinî âyinleri açıklayan metinler hep Veda dili
ile yazılmıştır. Veda dili, ruhban tarafından kullanılmış bir edebî
dil niteliğini taşımaktadır.
• Bu Vedik dil (Veda dili) yanında bir de öteki edebî eserlerin
dili olan Sanskritçe bulunmaktaydı. Sanskrit “tanzim edilmiş,
düzenlenmiş, hazırlanmış, kutsal” anlamına gelmektedir.
Veda’dan çok az farkla ayrılan bu dil, sonradan bütün
ülkenin, okumuş ve aydın kimselerin dili, yani bir edebî dil
olarak hüküm sürmüştür.
• Sanskritçenin yanında bir de halkın kullandığı Prakrit dili
bulunmaktaydı. Prakrit “tabii, adi” anlamına gelmektedir.
Halkın konuştuğu bu Prakrit, Orta Hintçeyi temsil etmektedir.
• Farsça (İran Dili)
Farsça da zaman bakımından Eski Farsça, Orta Farsça ve Yeni
Farsça olmak üzere üçe ayrılmaktadır:
Eski Farsça, Avesta denilen bir dinî dilden oluşup kutsal
kitapların ve mecmuaların dilidir.
Orta Farsça, III. ve IV. yüzyıllar arasında (226-642) konuşulan
Farsçadır. Bu dile Pehlevî adı da verilmektedir. Partların ve
Sasanilerin hüküm sürdükleri zamanlarda konuşulmaktaydı.
• Yeni Farsça, VIII. yüzyıldan sonraki Farsçadır. İranlılar,
VII. yüzyıldan itibaren İslamiyet’i kabul etmeye
başlayınca Farsçaya da Arapça birçok kelime girmiş ve
Farsçanın kelime kadrosunda önemli değişiklikler
olmuştur.
• Yeni Farsça, Hafız-ı Şirazî, Firdevsî, Sadi gibi ünlü İran
şairlerinin kullandıkları edebî dildir.
• Eski Anadolu Dilleri: Bu grupta başlıca Hititçe ve bunun yanı
sıra Luvi ve Palâ dilleri bulunmaktadır.

Toharca: Bu dil ile ilgili belgeler, Turfan bölgesinde yapılan


kazılar sonucunda ortaya çıkmıştır. MÖ II. ve MS X. yüzyıllar
arasında yaşadığı tahmin edilmektedir. Ölü bir dildir.
• Avrupa Kolu: Bu kol içerisinde genel olarak Grekçe, Latin
(Roman) dilleri, Germen dilleri, Slav-Baltık dilleri, Kelt dilleri
ve Ermenice bulunmaktadır.
• Grekçe (Yunanca): Eski dönemlerde birçok lehçelere ayrıldığı
anlaşılmaktadır. Bu lehçelerden bazıları İyonya, Attike,
Arkadya, Dor ve Yon lehçeleridir. Bunlar içerisinde Attike
lehçesi, İskender zamanında genelleşerek ülkenin ortak dili
durumuna gelmiş ve Koiné adını almıştır. Bugünkü Yunanca
bu ortak dil üzerine kurulmuştur.
• Latin (Roman) Dilleri:
• Latium, Roma kentinde ve İtalya’nın orta kesimlerinde konuşulan
dildi. Latium dili zamanla hızla yayılarak bir kültür dili olarak gelişmiş
ve edebî eserlere sahip tek ortak dil olmuştur (Latince). 900 yıl
devam eden Latince, 476’da Batı Roma İmparatorluğu’nun
çökmesinden sonra, zaman ve olayların etkisiyle çeşitli lehçelere
ayrılarak Roman dilleri adı verilen dilleri doğurmuştur. Bu diller
şunlardır: Rumence, İtalyanca, Fransızca, İspanyolca, Portekizce,
Arnavutça.
Germen Dilleri
• Bu kol da doğu, kuzey ve batı olmak üzere üç gruba
ayrılmaktadır.
• Doğu Germenceye Gotça dâhildir. Ölü bir dil olup bugün elde
yalnızca, 375 yıllarında yaşayan piskopos Wulfila’nın çevirdiği
bir İncil tercümesi bulunmaktadır. Vandal dilleri de bu grup
içerisinde yer alır.
Kuzey Germence grubu ise İskandinav dillerinden
oluşmaktadır. Bu diller, İzlandaca, Danca (Danimarkaca),
İsveççe ve Norveççedir.

• Batı Germence grubunda ise İngilizce, Almanca, Felemenkçe


ve Frizce bulunmaktadır.
Baltık-Slav Dilleri:
• Bu diller de Baltık dilleri ve Slav dilleri olmak üzere iki kolda
toplanmaktadır.
• Baltık dilleri, Litavca (Litvanya dili), Letçe (Letonya dili) ve
Eski Prusya dillerinden oluşmaktadır.
• Slav kolunda ise Rusça, Bulgarca, Sırpça, Slovence, Lehçe
(Polonyaca), Çekçe yer almaktadır.
Kelt Dilleri: Avrupa’nın birçok şehirlerini kurmuş olan Keltlerin
diline dayanmaktadır. Bu grupta İrce (İrlanda dili), Galce (İskoçya
dili), Bretonca dilleri bulunmaktadır.

Ermenice: V. yüzyıldan beri tanınmaktadır. En eski yazılı ürünü bir


İncil çevirisi olan bu dil, kilise dili olarak kullanılmıştır. Bugün
konuşulan Ermenice, bu eski dilden gelişmiştir. Ermenice
Ermenistan’da konuşulmaktadır.
3. Hami-Sami Dilleri (Semitic Languages)
Bu dil ailesi adını, Nuh Peygamber’in oğlu Ham ve Sam’dan
almaktadır. Hami dil ailesi başlıca şu kollardan oluşmaktadır:
Sami, Eski Mısır dili, Kuşî ve Berberî dilleri.

Sami dili, Doğu ve Batı olmak üzere iki kola ayrılmaktadır. Doğu
kolunda Akkadca, batı kolunda ise İbranice, Aramice, Arapça
ve Habeşçe bulunmaktadır.
4. Çin-Tibet Dilleri:
Çin ve Tibet dillerin yer aldığı bir dil ailesidir.

5. Bantu Dilleri: Bu gruba, Güney Afrika’da konuşulan Bantu


dilleri girer.

6. Kafkas Dilleri: Kafkasya’da konuşulan Gürcüce, Abhazca,


Çeçence gibi dillerin yer aldığı gruptur.
• Dil Akrabalığı

• Yukarıda anlatıldığı gibi, bazı araştırmacılar dillerin tek


kaynaktan geliştiklerini ve aralarında sıkı bir akrabalık
bulunduğunu belirtmektedirler. Bir kısım araştırmacılar ise
dillerin farklı kaynaklardan geldiklerini söylemektedirler. Bugün
dillerde birtakım farklılıklar görülmekte ve diller çeşitli
akrabalık gruplarına ayrılmaktadır. Bu akrabalıklar, ya
morfolojik (yapı) bakımdan ya da kaynak bakımından
olmaktadır.
• Bir ana dilden türeyen diller arasındaki bağlantıya dil akrabalığı denir.
• Aralarında akrabalık bulunan dillere ise akraba diller adı verilir.
Örneğin; Türkçe-Moğolca, Arapça-İbranice gibi.

• Bir de diller arasında kültür bakımından akrabalık söz konusudur.


Diller, birer kültür serveti olduklarından her zaman kültürel
hareketlerin etkisi altında bulunurlar. Bazen öyle durumlar olur ki
farklı kaynaklardan gelişen diller, aynı kültür dairesi içinde bir
akrabalık oluştururlar.
• Türklerin İslamiyet’i kabul etmesinden sonra, Arapça ve Farsça pek
çok kelime dilimize yerleşmiştir. Türkçede yaygın bir kullanım alanı
bulan bu kelimelerden bazıları, dildeki eski kelimeleri unutturmuştur.
Söz gelimi, cehennem (Ar.) kelimesi tamu kelimesini, cennet (Far.)
kelimesi uçmak kelimesini unutturmuştur. Akıl (Ar.) kelimesi dile
yerleşince eskiden kullanılan us ve ög kelimeleri unutulmuştur. Aynı
biçimde asker (Ar.) kelimesi çeri ve sü kelimelerini; şarap (Ar.) eskiden
yaygın olarak kullanılan süci’yi unutturmuştur. Farsça ateş kelimesi
dilimize girince od kelimesinin kullanım sıklığı azalmıştır.

You might also like