Uzun Süreli̇ Hafiza I

You might also like

Download as pptx, pdf, or txt
Download as pptx, pdf, or txt
You are on page 1of 75

BÖLÜM 1

Hafızada Yapılandırma

Uzun Süreli Hafıza Depolama Süreçleri

Uzun Süreli Hafızada Depolamayı Etkileyen Faktörler

Bilgilerin Uzun Süreli Hafızada Depolanması Konusunda


Son Yorumlar
HAFIZADA
YAPILANDIRMA
Maalesef, zihinlerimiz yaşadığımız
olayları tam doğru şekilde kaydetmez.

Bir önceki bolümde de gördüğümüz


gibi, bir kerede işleyen hafızada
yalnızca az bir bilgi işleyebiliriz ve bu
nedenle de duyusal kayıt
süreçlerimizde depoladığımız bilginin
çoğunu hızlı bir şekilde kaybediyoruz.
HAFIZADA
YA P I L A N D I R M A
Bir dereceye kadar aldığımız az miktarda bilgiyi tutuyoruz,
öğrenme kuramcılarının çoğu, uzun süreli hafızada
depolamanın bir yapılandırma süreci içerdiğine inanır ve
böylece etrafımızdaki dünyada olup bitenleri makul şekilde
anlamamız için ufak tefek bilgileri kullanırız.
Hafızada Yapılandırma
 Yapılandırma Örnekleri İşbaşında
Hafızada Yapılandırma
 Yapılandırma Örnekleri İşbaşında

Algıda yapılandırmaya ilişkin bir örnek için Şekil 9.1 deki üç


resme bakın. Çoğu kişi soldaki resmi bir kadın yüzü ve boynu
olarak algılar. Aslında çoğu kısmı eksiktir fakat anlamlı bir algı
oluşturabilmeniz için yeterince kısım resimde vardır.

Diğer iki şekil iki yüz daha oluşturmanız için size yeterli bilgiyi
veriyor mu? Sağ taraftaki resimde yüz olduğunun anlaşılması
biraz zaman alabilir ama imkansız değildir.
Uzun Süreli Hafızada Depolama Süreçleri

İşlenmesi Gereken Alt Başlıklar Şunlardır :


Seçim Yapma
Tekrarlama
Anlamlı Öğrenme
İç Düzenleme
Detaylandırma
Görsel Canlandırma
Yöntemsel Bilgi Nasıl elde Edilir?
Yeni Bilgi Bir Pekiştirme Süreci Gerektirir
mi?
SEÇIM
EDINDIĞIMIZ BILGININ BIR KISMI UZUN SÜRELI
B E L L E K T E O T O M AT I K O L A R A K D E P O L A N I R .

ANCAK AÇIK BILGININ ÇOĞU- NASIL BILDIĞIMIZI


A Ç I K L AYA B I L D I Ğ I M I Z - B I L G I N I N Ç O Ğ U H E M D I K K A T H E M
DE KODLAMA GEREKTIRIR.

KODLAMA ZAMAN ALIR. BU NEDENLE UZUN SÜRELI


B E L L E Ğ E K AY D E D I L E C E K B I L G I K O N U S U N D A O L D U K Ç A
SEÇICI OLMAK GEREKMEKTEDIR
• Seçim süreci daha çok kısa süreli
belleğin ve yürütücü kontrol
işlemlerinin biraz da uzun süreli
belleğin denetiminde gerçekleşir.

• Bireylerin bakış açıları,


öncelikleri, kendileri için neyin
yararlı olacağına ilişkin tahminleri
onların ne düşündüklerini ve neye
dikkat ettiklerini etkiler.
• Seçim yapma konusunda öğrencilerin dışarıdan desteğe de ihtiyaçları
olabilir.
• Bunun için öğretmenler çeşitli stratejiler uygulayabilirler.

• Ör: önemli olanı belirtmek, defalarca vurgulamak (farklı ifadelerle


birkaç kere belirtmek zengin örneklendirme vs) ve eğitim
materyallerinde kullanmak gibi.
TEKRARLAMA

Aşağıdakilerden hangisine katılırsınız?

a) Yeni edinilen bilgiyi tekrar etmek bilgiyi kısa süreli bellekte süresiz olarak
tutar
b) Tekrarlama uzun süreli bellekte bilgi depolama yöntemidir
(İnsanlar sık tekrarladıkları şeyleri daha az tekrarladıkları şeylerden daha iyi
hatırlarlar) (Atkinson ve Shiffin, 1971)

c) Sadece tekrar ile bilgi uzun süreli bellekte depolanmaz yeni bilgi
mevcut bilgi ile ilişkilenmek (anlamlandırılmak) zorundadır (Klatzky, 1975)
• Tek başına tekrarın bilginin uzun süreli belleğe gönderilmesine yol
açıp açmadığını inceleyen bir çalışmada (Craik ve Watkins,1973)
üniversite öğrencilerinin hem işleyen bellekleri (Kısa süreli bellekleri)
hem de uzun süreli bellekleri ayrı ayrı işlerle meşgul edilmiştir.
• Bu çalışmada üniversite öğrencilerinden hem ksb’te bazı kelimeleri
tekrar etmeleri, hem de başka kelimeleri ve belirli kriterleri karşılayıp
karşılamadıkları konusunda incelemeleri istenmiştir.
• Sonuç; tekrar sayısı, hatırlama ölçüsünü etkilememiştir. Çünkü
bireyler ksb’de tekrar ettikleri kelimeleri usb ile ilişkilendirme fırsatı
bulamamışlardır.
• Aynı çalışmada kelime ekleme hızı yavaşlatıldığında ise, tekrarlanan
kelimeler daha iyi hatırlanmıştır çünkü öğrenciler kısa süreli belleğin
kapasitesini ilişki kurmak için kullanabilmişlerdir.
• Bilgi, anlamlı hale getirilmeye çalışılmadan ya da anlaşılmaya
çalışılmadan depolandığında, aslında diğer bilgilerden kısmen daha
ayrı biçimde depolanır. Bu durum ezbere dayalı öğrenme olarak
adlandırılır.
• Ezbere dayalı bilgi kısmen bağımsız –bağlantısız- kodlandığı için geri
çağırılması da daha zor olur.
• Basit tekrar uzun vadede bilgilerin depolanması için etkisiz bir
yöntemdir.
• Bilgiyi uzun süreli depolamak için daha etkili olan süreçler anlamlı
öğrenme, içsel örgütleme, detaylandırma ve görsel canlandırma daha
etkilidir.
NAALMKLIEİLREMEL
ANLAMLI ÖĞRENME

ANLAMLIKELİMELER
• İlişkilendirme denilen süreç, anlama ve kavrama sürecidir.

• İlişkilendirme, anlamlandırma, anlama ya da kavrama, hem


depolamayı hem de geri çağırmayı kolaylaştırır.
• Sadece sözel olan materyalin
değil görsel materyallerin de
anlamlı olması hatırlamayı
kolaylaştırır.
ANLAMLI
ÖĞRENMEDE ÖZ
REFERANS ETKİSİ:
• Kişinin bilgiyi kendisi ile
ilişkilendirmesi, bu bilginin
daha kolay depolanmasına,
hatırlanmasına yani
öğrenilmesine yol açar.
• Rogers, Kuiper ve Kirker (1977) üniversite öğrencilerine bir sıfat
listesi göstermiş ve listedeki kelimeler ile ilgili sorular sormuşlardır.
• Büyük harfle mi yazılmıştı
(doğru hatırlanma yüzdesi: %3)
• -----------ile kafiyeli mi? (doğru
hatırlanma yüzdesi: %7)
• -----------ile aynı anlamda mı?
(doğru hatırlanma yüzdesi: %13)
• Sizi anlatıyor mu? (doğru
hatırlanma yüzdesi:%30)
İnsanların aldıkları
bilgileri düzenleme ve
birleştirme konusunda
doğal bir yetenekleri
vardır BİLGİDE İÇ
DÜZENLEME
Bilginin organize (ÖRGÜTLEME)
edilmiş olarak ya da (iç)
düzenleme ile sunulması
öğrenmesini
kolaylaştırır.
Bower, Clark, Lesgold ve Winzenz
(1969);

Üniversite öğrencilerinden dört


kategoriye ayrılan (mineraller,
bitkiler vs) 112 kelimelik bir liste
vererek öğrenmeleri istenmiştir.
Kelimeler bir grup öğrenciye rasgele
verilmiş, diğer gruba 4 hiyerarşide
düzenlenmiş kelimeler verilmiştir.
• Sonuçta, düzenlenmiş kelimelerle çalışan
öğrenciler, rasgele kelimelerle çalışan gruba göre 3
katı daha fazla kelime hatırlamışlardır. 4 çalışma
sonunda düzenli grup öğrencileri kelimelerin
tümünü öğrenmiş, diğer grup ise ortalama 70 kelime
hatırlayabilmiştir.
DETAYLANDIRMA…

• Eski bilgilerin yeni bilgileri süslemesi üzere kullanılması ve süslenen


versiyonun depolanmasını içerir. Yani kişi detaylandırma ile sunulan
materyalden daha fazlası depolanır. İnsanlar yeni bilgi aldıklarında
genelde varsayımlarda bulunarak, çıkarımlar yaparak ve benzeri
şekillerde kendi yorumları katarlar ve yeni bilgi ile birlikte bu
yorumları da öğrenirler.
• Detaylandırma bazen bozulmalara ve öğrenilen şeyde hatalar olmasına
yol açar (“sesini kaybetmek”)
• Bir bilgi detaylandırıldıktan sonra, bilginin detaylandırılmış hali ve
gerçek hali arasında ayrım yapmak güçleşir.
• Detaylandırma, özellikle yeni bilgileri birbirine bağlamaya
yardımcı olduğunda etkilidir. Bu, bilginin içsel olarak
düzenlenmesini de kolaylaştırır.
Şişman adam tabelayı okudu
Aç adam arabaya bindi
Şişman adam ince buz tabelası
hakkındaki uyarı tabelasını okudu
Aç adam restorana gitmek için arabaya
bindi
Şişman adam yaklaşık 60 cm yüksekliğindeki
tabelayı okudu
Aç adam arabaya bindi ve uzaklaştı
ÜRETİM ETKİSİ

• Kişiler yeni edinilen bilgilerden yepyeni bir fikre yepyeni bir


kavrama, bambaşka bir sorgulamaya ulaştıklarında yeni bilgiyi daha
fazla detaylandırır ve bütünleştirirler. Buna üretim etkisi adı verilir.
Kendi kendine oluşan bilgi – doğru ise- temel olarak öğrenen kişilerin
yeni bilgileri daha kapsamlı hale getirmek istediklerinde daha
yararlıdır
Detaylandırılmış bilginin bellekteki benzer
diğer bilgilerle karışma olasılığı daha
düşüktür

D E T AY L A N D I R M A / A Y R I N T I L A N D I R M A
BİLGİNİN UZUN SÜRELİ BELLEKTE Detaylandırma bilginin geri çağırılması için
T U T U L M A S I N I N E D E N K O L AY L A Ş T I R I R ?
ek bir yol sağlar

Detaylandırma, bilgi doğru


hatırlanmadığında (karışma gerçekleştiğinde)
bilgiye ne olduğuna ilişkin bir takım
çıkarımlar yapmayı kolaylaştırır.
GÖRSEL CANLANDIRMA:

• BİR TELEFON KLÜBESİNDE TRAMPON ÇALAN BİR CÜCE

• ERKEN KALKAN BİR KUŞ ÇOK GÜÇLÜ BİR SOLUCAN


YAKALAMIŞ
Görsel canlandırma; zihinsel
resim oluşturmadır.
• Görsel imgelerin oluşturulması, bilgilerin uzun süreli bellekte
saklanmasını kolaylaştırır.
• Görsel bellek tanımada oldukça güçlüdür. Yani kişi önceden gördüğü
resimleri yeni resimler arasından kolayca tanıyabilmektedir (5,5 saatte
gösterilen 3000 manzara resminin daha sonra tanınma oranı %80
civarındadır)
• Yeni bilgi somut olduğunda ve kolaylıkla görselleşebildiğinde
öğrenen, kendi kendine görsel imge oluşturabilir.
• Çocukların görsel imge oluşturma ve bu imgeleri kullanma becerileri
yaş ile birlikte artar. Bununla beraber tüm yaş grupları için görsel
canlandırma becerisinde bireysel farklılıklar vardır.
• Görsel imgeler, kesin, değişmez
temsiller değildir. İmgeler
öğrenen kişinin genel bilgisi
tarafından değiştirilebilir.
(Gözlük-Barbunya, Halter-
Kano)
UZUN SÜRELİ BELLEKTE YER ALAN BİLGİ TÜRLERİ

• Bildirimsel bilgi, bir şeylerin geçmişte nasıl olduğuna ya da ileride


nasıl olacağına ilişkin sahip olduğumuz bilgidir. Bu bilgi gördüğümüz
ya da duyduğumuz şeyleri yorumlamamızı, hayatımızdaki önemli
kişileri ve yerleri fark etmemizi sağlar. Anısal ve anlamsal olarak iki
formu vardır.

• Yöntemsel bilgi, bir şeylerin nasıl yapılacağına ilişkin bilgiyi kapsar.


Bu bilgi, farklı koşullarda nasıl tepki vereceğimiz bilgisini de içerir.
AÇIK VE ÖRTÜK BİLGİ

• Bildirimsel bilgi de işlemsel bilgi de açık ya da örtük olabilir. Çok


kolay hatırlayabildiğimiz ve açıklayabildiğimiz bilgidir. İngilizce bir
cümle kurarken neden was ya da were eklediğinizi açıklayabilirsiniz.
• Bilinçli olarak
hatırlayamadığımız ya da
açıklayamadığımız ancak
davranışımızı da etkileyen bilgi
ise örtük bilgidir.
UZUN SÜRELİ BELLEKTE YÖNTEMSEL BİLGİ

• Basitten karmaşığa (Kalemi doğru tutmaktan basketbolda rakibin


savunmasını atlatmaya)
• Fiziksel ağırlıklı işlemden zihinsel ağırlıklı işleme doğru farklı
nitelikler etrafında toplanabilir.
• Yöntemsel bilgi basit becerilerden karmaşık işlemlere kadar geniş bir
dağılım gösterir. Bazı yöntemsel bilgiler temelde davranışlardan (not
yazma, bulaşık makinesi yerleştirme, kitaplığı düzenleme) oluşurken
bazıları temelde zihinsel olan davranışların fiziksel olan davranışlar
(makale yazmak, denklemde x’i bulmak) ile koordinasyonunu içerir
YÖNTEMSEL BİLGİYİ
KODLARKEN
• Ağırlıklı olarak zihinsel öğe içeren karmaşık işlemlerin pratiğe ek
olarak bildirimsel bilgiye de yani bir şeyin nasıl yapılacağına ilişkin
ansiklopedik bilgiye de ihtiyaçları vardır.
• Bazı kuramcılara göre önce bildirimsel bilgi elde edilir ve daha sonra
alıştırma ile aşamalı olarak yöntemsel bilgiye dönüşür.

• Başka kuramcılar ise ( Willingham ve Goedert-Eschmann, 1999) yeni


bir işleme sahip olma aşamasında insanların bilgi ve davranışı eş
zamanlı olarak öğrendiklerini öne sürmüşlerdir.
• Bildirimsel bilginin depolanmasını kolaylaştıran süreçler yöntemsel
bilginin depolanmasını da kolaylaştırır,
• sözlü tekrar,
• görsel canlandırmayı güçlendirecek bir örneklendirme ya da
• canlı gösterim,
• imgelem
• Bir işlem hem o işleme ilişkin
zihinsel parçalar ve fiziksel
parçalar ile birlikte
kaydedildiğinde hem de yapılan
işlemin neden etkili olduğuna
ilişkin bildirimsel bilgi ile
birlikte depolandığında daha
güçlü kazanılmakta ve daha
kolay geri çağrılmaktadır.
UZUN SÜRELI HAFIZADA DEPOLAMAYI
ETKILEYEN FAKTÖRLER
Çeşitli faktörler öğrenen kişilerin bilgileri uzun süreli hafızada depolamasını etkilemektedir.

Bu bolümde, özellikle etkili olduğu düşünülen


• işleyen hafıza,
• önceki bilgiler,
• önceki yanlış kanılar ve
• beklentiler gibi bilişsel faktörleri ve
• sözle ifade etme,
• kanunileştirme,
• tekrarlama ve
• inceleme gibi davranışsal faktörleri inceleyeceğiz.
 İşleyen Hafıza

Öğrenen kişilere sunulan işleyen hafıza kapasitesi azaldıkça


çeşitli bilgi parçalarının birbirleriyle nasıl uyum
sağlayabileceğini düşündükleri “alan” da azalır.
Yeni bilgi ve mevcut bilgi arasında bağ kurmak demek her iki
bilginin de ksb’te yer alması demektir.

UZUN SÜRELI HAFIZADA DEPOL AMAYI


ETKILEYEN FAKTÖRLER
 Önceki Bilgiler
İnsanlar yalnızca öğrendikleri şeyle ilgili bilgi sahibi
olduklarında yeni bilgi ve önceki bilgi arasında bağlantı
kurabilir. Bu durumda uzun sureli hafızada depolamayı
etkileyen en önemli faktörlerden biri de öğrenen kişinin
halihazırda bildikleridir.

Yeni bilgiden yararlanıp yararlanamayacağımızı belirler (Bilgi


bilgiyi çeker)
Ön bilgiler algılarımızı etkiler:

UZUN SÜRELI HAFIZADA DEPOLAMAYI


ETKILEYEN FAKTÖRLER
• Kongo yağmur ormanlarının sık olduğu bölümde yaşayan Bambitu
kabilesinin etrafında hiçbir açık alan bulunmamaktadır. Bu nedenle
kabile üyelerinin kendilerinden birkaç kilometre uzaktaki nesneleri
görme şansları hiç olmamıştır. Kabile üyelerinden Kenge ilk kez bir
mera alanına gittiğinde uzakta otlayan bufalo sürüsünü görmüş ve “o
böcekler de ne?” diye sormuştur ve araştırmacının onların aslında çok
uzakta otlayan bir bufalo sürüsü olduğu yanıtını reddetmiştir. Kısa bir
süre sonra arabayla bufalo sürüsünün yanlarına gittiklerinde Kenge
bufaloların boyut olarak “büyüdüklerini” gördüğünde korkmuş ve
kendisine büyü yapıldığını düşünmüştür.
• Yaş büyüdükçe mi yoksa ön bilgiler arttıkça mı daha kolay öğreniriz?

• Önbilgiler, aynı bilginin farklı şekillerde değerlendirilmesine yol açar


(Ya da değerlendirilememesine)
 Önceki Yanlış Kanılar

İnsanlar detaylandırma yaparken büyük ihtimalle yeni bilginin


daha iyi anlaşılması ve genişletilmesi için halihazırda bildikleri
bilgileri kullanırlar. Ancak, insanlar detaylandırmak
için doğru olmayan bilgileri –yanlış kanıları– kullandıklarında
ne olur?

UZUN SÜRELI HAFIZADA DEPOLAMAYI


ETKILEYEN FAKTÖRLER
• İnsanlar dünya hakkında inandıkları şey
ile örtüşmeyen yeni bir bilgi ile
karşılaştıklarında yeni bilginin yanlış
olduğunu düşünüyorlarsa onu tamamen
görmezden gelebilirler.
• Ya da bilgiyi kendi bildikleri ile uyumlu
hale getirmek için bilgiyi değiştirebilirler
ve okuduğu/duyduğu ile öğrendiği
arasında büyük bir fark ortaya çıkabilir.
 Beklentiler

Genellikle göreceğimiz ve duyacağımız şeylere ilişkin


beklentiler oluştururuz –dünyanın normalde nasıl çalıştığı
hakkında mevcut bilgilerimize ve inançlarımıza dayanan
beklentiler– ve bu beklentiler yeni bilgileri uzun sureli
hafızada kodlama ve depolama şeklimizi etkileyebilir

UZUN SÜRELI HAFIZADA DEPOLAMAYI


ETKILEYEN FAKTÖRLER
• Önceki bilgiler ve yanlık kanılar eski bilgi yeni bilgi arasında –doğru
ya da yanlış- bağ kurma ile ilgili iken beklentiler yeni bilgiden hızlıca
sonuç çıkarma ile ilgilidir. Çünkü insanlar görecekleri ve duyacakları
ile ilgili beklentilere sahiptirler.

• Elde edeceği bilgi hakkında önceden bir fikre sahiplerse algılama ve


öğrenme çok hızlı gerçekleşir. Çünkü beklentiler uzun süreli belleğin
ilgili bölümlerinin etkinleşmesine yol açar. Kişi tekrar USB’den bilgi
çağırmak için uğraşmaz.
• Belirsiz uyarıcıların beklentilere uygun olarak kodlanma ihtimalleri
daha yüksektir

• İnsanlar diğer insanların davranışlarını beklentilere uygun kodlama


eğilimindedirler.
Hale etkisi (Zengin Hanna) ve Boynuz etkisi (Yoksul Hanna)
 Sözlü İfade Etme

Uzun sureli hafıza depolamasını kolaylaştıran bir faaliyet de,


sözlü ifade etmedir –daha önce olmuş ya da halihazırda
olmakta olan bir deneyim hakkında konuşmak ya da yazmak
olarak ifade edilir.

UZUN SÜRELI HAFIZADA DEPOLAMAYI


ETKILEYEN FAKTÖRLER
SÖZLÜ İFADE ETME (YA DA YENİDEN
ÜRETME):

• Daha önce olmuş ya da devam eden bir olay hakkında konuşmak ya


da yazmak yani bu bilgiyi/deneyimi tekrar üretmek
bilginin/deneyimin USB’te depolanmasını kolaylaştırır.

• Kendi kendine konuşma ile yeniden üretim: öğrenciler bir şeye


çalışırken kendi kendilerine yüksek sesle açıklama yapmaları
istendiğinde konuyu daha fazla detaylandırmakta ve içeriğini daha iyi
anlamaktadırlar
 Kanunileştirme
Kanunileştirmeyle acık bir psikomotor davranışı kullanmayı –
aslında bir şey yapmayı– kastediyorum ve bu davranış bazı
acılardan öğrenilen şeyi yansıtmaktadır.

UZUN SÜRELI HAFIZADA DEPOLAMAYI


ETKILEYEN FAKTÖRLER
• Öğrenilen bilginin psiko-motor davranışa dönüştürülmesidir.

• Küçük çocukların okudukları hikayeyi dramatize etmeleri ya da


oyuncakları ile canlandırmaları, fizik öğrencileri çeşitli makara
sistemlerinin diyagramlarına bakmaktansa gerçek makaralar ile bir
deney yaptıklarında bilgiyi daha iyi kodlamakta ve geri
çağırmaktadırlar.
• Uygulamaya dönüştürmenin- özellikle bir beceri ile pratik yaparken-
daha da etkili olmasını sağlayan şey geri bildirimdir.
• Geri bildirim kişilere “performanslarını iyileştirmeleri için ne
yapmaları gerektiği bilgisini” sunar.
• Geri bildirimin, psikomotor davranış uzun süreli belleğe
yerleştirilirken gelmesi bu iki bilginin daha kolay bütünleşmesini
sağlar.
 Tekrar Etme ve Gözden Geçirme

Gördüğümüz gibi tekrar etme bilgilerin uzun sureli hafızada


depolanmasının geliştirilmesi için nispeten etkisiz bir yoldur.

Ancak, bu kısa sureli tekrara zıt olarak bilgilerin ve


işlemlerin birkaç hafta, ay ya da yıl içerisinde düzenli
aralıklarla incelenmesi ve uygulanması akılda tutmayı ve
performansı geliştirmektedir.
UZUN SÜRELI HAFIZADA DEPOLAMAYI
ETKILEYEN FAKTÖRLER
Aralıklı tekrar neden daha
kalıcı olur?

Araya zaman girmiş her


tekrar yeni bir
detaylandırma sürecidir

Bilgiyi farklı bağlamlarda


tekrar gözden geçirmek
daha güçlü
ilişkilendirmelere yol açar
OTOMATİKLİĞİN GELİŞMESİ:

• Kontrollü işlemenin tekrar ve alıştırma ile gittikçe artan bir şekilde


otomatikleşmesi /düşüncesizleşmesidir.
• Otomatikliğin getirdiği olumsuzluklardan bir tanesi düşünmeksizin
yapılan eylemin hatırlanmamasıdır.
• Bir diğeri ise bireyin belirli durumlar karşısında önce otomatikleşmiş
düşünce ve fikirlerini dile getirme eğiliminde olmasıdır. Bu durum
daha yararlı olabilecek ancak daha az otomatik fikir ve işlemlerin
kullanılmamasına yol açar. İnsanlar otomatik olarak belirli cevaba
kilitlenmediklerinde daha esnektirler ve böylece daha orijinal
yaklaşımlar ve çözümler sergileyebilirler.
DEPOLAMA VE
KODLAMANIN SINIFTA
KULLANIMI

1. Öğretim, öğrencinin ön bilgilerini


harekete geçirdiğinde ve onlara
katkı sağladığında daha etkilidir.
2. Öğrencileri anlamlı öğrenme için
teşvik eden uygulamalar öğrenci
üzerinde etkilidir.
3. Öğrencilere neyin önemli olduğu
konusunda rehberlik yapmak
4. Yeni materyalleri organize eden bir öğretim planlamak ve ön
düzenleyiciler kullanmak
Açıklayıcı düzenleyici: sunulacak genel konuları ve materyallerin birbiri
ile olan ilişkilerini tanımlayarak materyale genel bir bakış açısı sağlar.
Karşılaştırmalı düzenleyici: yeni materyallerin önceki bilgilerle
ilişkilendiren düzenleyiciler
Genel görünümler, ana hatlar, benzerlikler, kavram haritaları,
örnekler, düşünceyi harekete geçiren sorular birer ön düzenleyicidir.
• 5. Öğretim öğrenciyi öğrendikleri şeyleri detaylandırmaya teşvik
etmelidir.
• Görsel araçlar bilginin USB’e depolanmasını kolaylaştırır: sözlü
materyale görsel araçlar eklemek KSB’te aşırı yük oluşturur gibi
görünse de görseller KSB’in yükünü azaltmaktadır. Ancak görsel
araçların tümü öğrencilerin çalıştığı materyal ile ilgili olmalıdır.
7. Yöntemsel bilginin öğretilmesinde görsel canlandırma, sözlü tekrar,
geri bildirim ve kendini izleme etkilidir.
8. Öğrencilere yeni bilgileri işlemden geçirmeleri için zaman
verilmelidir.
9. Ders sonunda özetleme yapmak öğrenme ve akılda tutmayı artırır.
10. Aralıklı tekrar bilgilerin kalıcılığını artırır.
11. Öğrenmede hız değil derinlik önemlidir.
ETKILI
DEPOLAMA
SÜREÇLERININ
GELIŞTIRILMESI
Bilgilerin uzun sureli hafızada depolanması konusundan
uzaklaşmadan önce bu depolama
süreçleriyle ilgili bazı genel noktalara tekrar değinmemiz
gerekir:

BILGILERIN UZUN SÜRELI HAFIZADA DEPOLANMASI


KONUSUNDA BA ZI SON YORUML AR
Bilgilerin Uzun Süreli Hafızada Depolanması
Konusunda Bazı Son Yorumlar

 Uzun sureli bilgilerin uzun süreli hafızada


depolanması kendine has bir süreçtir:
 Yeni bilgilerin depolanması daha önceden öğrenilen
bilgileri de etkiler:
 İnsanların yeni bilgiyi depolama şekilleri
zihinlerinde işlemden geçirdikleri bilginin yapısını
ve bilgiyi daha sonradan geri çağırabilme
kolaylığını etkiler:

You might also like