Download as pptx, pdf, or txt
Download as pptx, pdf, or txt
You are on page 1of 16

İZMİR •Ayçanaz Aylanç

ATATÜRK •04220000663
•Fen Fakültesi / Kimya

MÜZESİ
• Müzeye adım attığımda, etkileyici bir atmosferle karşılandım. Müze,
bodrumdan çatı kata kadar uzanan bir yapıya sahipti, ancak en ilgi çekici
bölümünün birinci kat olduğunu hemen fark ettim. Bu kat, Atatürk'ün özel
yaşamına dair birçok detayı barındırıyordu.

• Sağ tarafta bulunan sinevizyon odasına girdiğimde, İzmir'in işgalinden


kurtuluşuna kadar geçen önemli dönemleri anlatan etkileyici bir filmle
karşılaştım. Film, tarihi fotoğraflar, belgeler ve canlı görüntülerle
desteklenerek, o dönemin atmosferini yansıtıyordu. İzmir'in kurtuluşu, o odada
adeta canlanıyordu.
• Birinci katta dolaşırken, Atatürk'ün yaşamına ait zengin bir içeriğe sahip
olduğunu gördüm. Özel kütüphanesi, yemek salonu, banyo, yatak odası,
misafir odası ve toplantı odaları gibi farklı mekanlar, onun günlük yaşamının
izlerini taşıyordu. Duvarlarda sergilenen tablolar, büyük aynalar, ve özenle
seçilmiş eşyalar, Atatürk'ün kişisel zevklerini ve estetik anlayışını yansıtıyordu.
• Müze, sadece tarihle değil, aynı zamanda Atatürk'ün özel yaşamıyla da
bütünleşmiş bir şekilde sunuluyordu. Sinevizyon odasında geçirdiğim zaman,
İzmir'in kurtuluşuna tanıklık etmek ve birinci katta gezinmek, Türkiye'nin
modern tarihine bir yolculuk yapmış gibi hissettirdi.
• Müzeyi gezdiğimde, girişte hemen sol tarafta yer alan odada Atatürk'ün
hayatına dair detaylı bir panorama ile karşılaştım. Bu oda, Atatürk'ün katıldığı
savaşlardan aldığı zaferlere, aile hayatından kısa kısa filmlere kadar birçok
önemli detayı içeren bilgilendirme panolarına ev sahipliği yapıyordu. Bu
panolar, ziyaretçilere onun hayatını tüm detaylarıyla anlama fırsatı sunuyordu.
Kısa filmler ise, tarihi olayları canlı ve etkileyici bir şekilde aktarıyordu.
• Toplantı salonuna geçtiğimde, müzenin en çarpıcı bölümlerinden biriyle
karşılaştım: silikon heykellerle donatılmış salon. Bu alanda, Atatürk ve silah
arkadaşlarının 1924 yılında Orduevi'nde gerçekleştirilen "Harp Oyunları"
toplantısı canlandırılmıştı. Silikon heykeller, detaylarıyla Atatürk'ün liderlik
tarzını ve toplantıdaki atmosferi yansıtıyordu.
• Toplantı salonunun hemen sol tarafında ise kütüphane bulunuyordu. Bu alan,
Atatürk'ün zengin kültürel birikimini yansıtan kitaplarla doluydu.
Kütüphanenin atmosferi, tarih kokan kitap rafları arasında dolaşmak isteyen
herkesi çekiyordu.
Birinci kata geçtiğimde, odalara girmeden önce holde sergilenen Atatürk'ün kişisel
eşyaları dikkatimi çekti. Bu özel eşyalar arasında kullanılmış kitaplar, kişisel
yazışmalar, madalyalar ve diğer kişisel objeler bulunuyordu. Bu eşyalar, Atatürk'ün
günlük yaşamına ve liderlik tarzına dair benzersiz bir bakış açısı sunuyordu.
• Odalara adım attığımda, dönemin modasına uygun olarak dekore edilmiş bir
atmosferle karşılaştım. Vazolar, yağlı boya tablolar ve bronz dökme heykeller,
odalara özgün bir karakter katıyordu. Zeminde yer alan Isparta ve Uşak'tan
getirtilmiş halılar ise, odalara sıcaklık ve zenginlik katıyordu.
• Her odada, Atatürk'ün izlerini bulmak mümkündü. Evin her köşesinde, onun
yaşamına ait bir parça görmek, ziyaretçilere onun özel dünyasını keşfetme
şansı tanıyordu. Bu detaylar, müzenin sadece tarihi bir mekan olmanın
ötesinde, Atatürk'ün kişisel dokunuşlarıyla donatılmış özel bir yer olduğunu
hissettiriyordu.
• Müzenin bulunduğu yapı, 1875-1880 tarihleri arasında halı tüccarı olarak bilinen
Takfor tarafından inşa edilmiş bir ev olarak ortaya çıkıyor. Bu dönemde, evin sahibi
olan Takfor, o döneme ait özellikleri yansıtan bir konut inşa etmiş.
• 9 Eylül 1922 tarihinde, evin sahibi burayı terk ettiğinde, ev hazine mülkiyetine
geçmiş. Bu dönemde, Türk ordusu tarafından kısa bir süreliğine karargah olarak
kullanılmış. Ev, tarihi olaylara ev sahipliği yapmış olmasıyla önem kazanmış.
• 17 Şubat 1923'te İzmir İktisat Kongresi toplandığında, ev Atatürk'ün şahsi
çalışmalarına ev sahipliği yapmış. Türk ordusu, kongrenin sona erdiği tarihte binayı
terk etmiş ve hazine, binayı Naim Bey'e otel olarak işletmesi için kiralamış. Bu
dönem, binanın tarihi ve stratejik önemini artırmış, çeşitli önemli olaylara tanıklık
etmiş bir yapı haline gelmiş.
• Naim Palas olarak bilinen otel, Türkiye'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün İzmir ziyaretleri
sırasında önemli bir rol oynayan bir mekan haline gelmiştir. Atatürk ve İsmet Paşa, 16 Haziran 1926
tarihinde İzmir'e ziyarette bulunduklarında, bu otelde konaklamışlardır. Atatürk'ün otelin bulunduğu
evi sevmesi ve İzmir'e her geldiğinde burada konaklaması, İzmir Belediyesi tarafından bilinmekteydi.
• Yaklaşık 4 ay sonra, 13 Ekim 1926 tarihinde, bina İzmir Belediyesi tarafından satın alındı. Belediye,
binayı Atatürk'e bir hediye olarak sunmak üzere içerisine yeni eşyalar yerleştirerek düzenledi. Bu
hediye, Atatürk'ün İzmir'e yaptığı ziyaretlerde kullanılacak özel bir mekan olarak tasarlandı.
• Bina, Atatürk'e hediye edildikten sonra, 1930-1932 yılları arasında Gazi Mustafa Kemal Atatürk,
İzmir'e her geldiğinde bu evde kalmıştır. Bu nedenle, müzenin bulunduğu yapı, Gazi Konağı olarak
da bilinir. Atatürk'ün bu mekanı sık sık tercih etmesi, onun İzmir'deki önemli anılarına ev sahipliği
yapmasıyla özel bir bağ kurmasına olanak tanımıştır. Gazi Konağı, günümüzde Atatürk'ün
Kütüphanesi olarak ziyaretçilere açılmış, geçmişin izlerini günümüze taşıyan bir tarihî mekan olma
özelliğini sürdürmektedir.

You might also like