İslam Bilim Tarihi 3. Ve 4. Üniteler Slaytı

You might also like

Download as ppt, pdf, or txt
Download as ppt, pdf, or txt
You are on page 1of 31

Seçmeli İslam Bilim Tarihi 3.

Ünite Erken Abbasi


Dönemi'nde Bilim ve Felsefe
(VIII-IX. Yüzyıl)

Konu Başlıkları
3.1 Abbasi Halifelerinin Bilimsel Çalışmalara
Desteği
3.2 Erken Abbasi Dönemi'nde Astronomi,
Kimya, Tıp, Eczacılık Alanlarında Gerçekleştirilen
Çalışmalar
3.3 Erken Abbasi Dönemi'nde Felsefe
Abbasilerin Bilimin
Gelişmesine Katkıları
Emevilerden iktidarı devralıp İslam devletinde yeni kurumlar
oluşturan Abbasilerin devri, başta bilim olmak üzere pek çok
alanda önemli gelişmelerin yaşandığı dönemdir.
Bu devirde Abbasî halifeleri, tıbbî ilimlerin yayılmasına ve
genişlemesine önem verdiler, doktorları teşvik ettiler, tıp okulları
ve hastaneler yaptılar. Hac mevsiminde çeşitli ülkelerden gelen
doktorları tıbbî toplantılara davet ettiler. Doktorlar, yapılan bu
toplantılarda araştırmalarının sonuçlarını bildiriyordu.
Bu dönem, hem İslâm din bilimleri hem de felsefe, doğa bilimleri,
coğrafya ve edebîyat gibi alanlarda gelişmelere sahne olmuştu.
Özellikle Bağdat şehri, kurulduktan kısa bir süre sonra bilim ve
kültür merkezi olmuş, her taraftan bilginler buraya akın etmeye
başlamıştı.
Abbasilerin Bilimin
Gelişmesine Katkıları
 Fetihler neticesinde Bizanslılarla ve Perslerle
karşılaşan ve kendilerinden önceki
medeniyetlerin yarattığı eserlerden yararlanmak
gerektiği inancı hakim olmuştur.
 Özellikle Abbasîler döneminde yoğun bir çeviri
faaliyetine girişerek, bilim ve felsefe alanlarında
atağa kalkmışlar ve önce var olan birikimi
anlamaya ve daha sonra da geliştirmeye
çalışmışlardır.
Abbasilerin Bilimin Gelişmesine
Katkıları
4

Halife ve devlet adamlarının bilimsel çalışmaları


desteklemesi astronomi, matematik ve tıp gibi alanlarda
hızlı bir gelişmeyi beraberinde getirmiş, İslam dünyası
bilimsel anlamda "Altın Çağ"ını yaşamıştır.
Abbasiler Dönemi bilimsel çalışmalar açısından üç
evreye ayrılmaktadır: Birinci evre, bilgiyi elde etme
sürecidir. Bilimsel çalışmaların asıl kaynağından alındığı
dönemdir. Bu evrede amaç, hangi dilden olursa olsun bilgiyi
Arapçaya tercüme etmektir. İkinci evre, bilgiyi
sistemleştirme sürecidir. Bu evrede amaç, bilgiyi
kullanılabilir hâle getirerek toplumu yönlendirmektir. Bilim,
bu süreçte takdir ve teşvik edilerek ayrıcalıklı hâle
getirilmektedir. Üçüncü evre ise bilgiyi özgün biçimde
üretme evresidir. Bu evrede bilim; araştırma kuralları,
yöntemi ve kavramları olan bir nitelik kazanmaktadır.
Abbasilerde İlk Çeviriler
 Abbasiler Dönemi'nde bilimin gelişmesi açısından farklı dillerden
yapılan çeviriler önemli bir yere sahiptir. Dönemin ihtiyaçlarına
yönelik olarak çevirilere öncelik verilmiştir. Müslümanlar kıble
yönünün tayini, namaz vakitlerinin tespiti, kara ve denizlerde yön
tayini, ziraat işlerinin düzenlenmesi ve mirasın paylaştırılması gibi
konularda faydalanmak üzere astronomi ve matematik alanında ilk
çevirilerini yapmışlardır. VIII. yüzyılın ortalarına doğru Yunanca,
Hintçe ve Farsça kitapların hızlı bir şekilde tercüme çalışmaları
başlamıştır. Batlamyus'un "Kanon" adlı astronomik cetveller kitabı
ve "Almagest" adlı eseri, Aristo'nun "Organon" adlı felsefe kitabı,
Hintli Beydaba'nın "Kelile ve Dimne" adlı eseri ilk çeviri
eserlerdendir.
Abbasilerde İlk Çeviriler
VIII. yüzyılın önemli edebiyatçılarından
olan Fars (İran) asıllı İbnül-Mukaffa
(720-756), kendi yazdığı eserlerinin
dışında farklı bilim dallarında yaptığı
çevirilerle de bilinmektedir. Bu
çalışmalarından en bilineni hayvan
fablları formunda bir siyasetname kitabı
olan "Kelile ve Dimne"dir.
Astronomi
 Astronomi, Devlet işlerinin düzenli takip
edilmesi, kıble yönünün tayini, namaz
vakitlerinin ayarlanması, oruca başlama ve
oruç açma zamanın tespiti, deniz ve karada
yön bulma gibi ihtiyaçlardan Müslümanlar için
önemli bir bilim dalı olmuştur.
 Astronomiyle ilgili çalışmalar Antik dünyaya
ait kitapların Emeviler Dönemi'nde Arapçaya
çevrilmesi ile başlamıştır.
Astronomi
 Hint astronomi kitaplarının Arapçaya tercüme edildiği bu
dönem İslam astronomisinin başlangıcı olarak kabul
edilmiştir. Bu dönemde astronomi ile uğraşan birçok bilim
insanı yetişmiş, çok sayıda eser yazılmış, keşifler
yapılmıştır. Çinlilerin icat ettiği, Müslüman denizcilerin ise
geliştirdiği ve açık denizde yön bulma amacıyla
kullandıkları pusula, üzerinde kuzey-güney doğrultusunu
gösteren bir mıknatıs iğnesi bulunan ve yön tespit etmek
için kullanılan kadranlı araçtır. Pusula ayrıca açık
denizlerde bulundukları yerleri tespit etme amacıyla da
kullanılmıştır. Avrupalılar, pusulayı Müslümanlardan
öğrenmiş ve geliştirmiştir.
Astronomi
 Abbasi Dönemi'nin ilk resmî astronomlarından olan
İbrâhim el-Fezârî tarafından icat edilen usturlap, gök
cisimlerinin yüksekliğini hesaplamak için kullanılmıştır.
 Fezârî'den önce yıldız gözlemi için kullanılan basit
aletler olsa da Fezârî tarafından icat edilen usturlap,
gökyüzünü izlemenin yanında zamanı ölçmek için de
kullanılmıştır.

Kimya
Kimya bilimi ile ilgili ilk çalışmalar Antik Yunan ve
diğer kültürlere ait eserlerin Arapçaya çevrilmesi ile
başlamıştır. Kimya biliminin en önemli temsilcilerinden
olan Câbir bin Hayyân dünyada bilinen ilk kimya
laboratuvarını kurmuştur. Önemli kimyasal maddelerin
sentezini açıklamıştır.
Kimya
İslam tıp biliminde yaptığı çalışmalarla öne çıkan ilk

hekim Ebû Bekir er-Râzî'dir. Râzî, hastaların

yanında klinik dersi uygulamasını ilk başlatan bilim

insanı olmuştur. Kızamık ve çiçek hastalıklarının

aralarındaki farklardan bahsederek bu hastalıkların

ayrı ayrı hastalıklar olduğunu söylemiştir.


Ed-Dînaverî
 IX. yüzyılın önemli İslam bilim
insanlarından olan Ed-Dînaverî (820-
876) botanik ve astronomi alanlarında
çalışmalar yapmış, Kitâb'ün-Nebât
(Bitkiler Kitabı) adlı 8 ciltlik eseri ile
tanınmıştır. Ansiklopedi olarak
hazırladığı bu kitabında birçok bitki
türünü tanıtmıştır.
Ömer Hayyam (1048-1131)
 Erken Abbasi Dönemi'nde el-Kindî ve Farabi gibi
düşünürler fikirleri ve eserleri ile İslam felsefesi-nin
gelişmesinde etkili olmuştur. Felsefeyi "İnsa-nın
kendisini tanımasıdır. İslam dünyasının ilk ve önemli
filozofu olan el-Kindî, Bağdat içinde kendi adını
taşıyan bir kütüphane kurdurmuştur. El-
Kindî ile başlayan felsefe çalışmaları Farabi ile
sürmüştür. Aristo mantığını İslam dünyasına tanıtan
bilim insanlarının başında Farabi gel-mektedir. IX.
yüzyıldan sonra mantık çalışmaları İslam
dünyasında en parlak dönemini yaşamış-tır.
Seçmeli İslam Bilim Tarihi 4. Ünite
İslam Bilim Geleneğinin Oluşması
(IX-X. Yüzyıl)
Konu Başlıkları
4.1 IX. Yüzyılda Bağdat'ın Bilime
Katkısı
4.2 Halife el-Me'mun ve Bilimin
Kurumsallaşması
IX. Yüzyılda Bağdat‘ın Bilime
Katkısı
 Abbasiler Dönemi'nde Bağdat'ın Bilime Katkısı
 Bağdat ve çevresi Halife Hz. Ömer tarafından 637
yılında alınmıştır. Dört Halife Döneminde ticaret,
Emeviler döneminde ise askerî ve Ab-basiler
döneminde siyasi ve askerî alanlarda özellikleri ile
öne çıkmıştır. Halife Mansur, baş-kenti Bağdat'a
taşımış, Bağdat böylelikle; siya-si, askerî, idari,
bilimsel, mimari ve sanatsal yönden dünyanın sayılı
şehirleri arasına gir-miştir. Ticaret yollarının
üzerinde yer alması ve merkezî devlet yönetim
anlayışının oluşması şehirde ekonomik refahı
sağlamıştır.
Abbasiler Dönemi'nde Bağdat'ın
Bilime Katkısı
 Halife el-Me'mun Dönemi'nde dünyanın
çeşitli yerlerinden tercüme edilmek için
kitaplar getirilmiş ve Bağdat'ta büyük bir
kütüphane kurulmuştur. Yeni kurulan bu
kütüphanede tercüme faaliyetleri başla-
mış, çevirmenlerin yöneticilerden destek
görmeleri sağlanmıştır.
Halife el-Me'mun ve Bilimin
Kurumsallaşması
Emeviler Dönemi'nde gelişmeye baş-
layan bilimsel çalışmalar Abbasilerle
beraber hız kazanmıştır. Bilime ve bi-
lim insanlarına olan ilgisi ile tanınan
Halife el-Me'mun Antik Yunan bilimine
ilgi duymaktaydı. El Me'mun, ilk ola-
rak Yunanca eserleri Bağdat'a getirt-
miş ve Arapçaya tercüme ettirmiştir.
Beytü'l-Hikme İslam bilim, kültür ve düşünce tarihinde önemli bir yere
sahiptir. İslam bilim tarihinin ilk bilim mer-kezi olarak kabul edilen
Beytü'l Hikme'de başlayan bilimsel süreç İslam biliminin Rönesans'ı
olarak kabul görmüş, Beytü'l-Hikme kendisinden sonra yapılan
medrese ve gözlemevleri (rasathane) tarafından örnek alınmıştır.
Beş asır boyunca bilim çalışmalarının merkezi olan Beytü'l-Hikme
1258 yılında Moğol Hükümdarı Hülagu tarafından yakılmış, burada
bulunan kitaplarının büyük bir kısmı Mo-ğollar tarafından başka
ülkelere götürülmüştür. Sistemli ve sürekli gözlemlere imkan veren
ilk resmî rasathanelerin teş-kili Halife el-Me’mun Dönemi'ne
rastlamaktadır. Şam'ın Ka-siyun Tepesi'nde Kasiyun, Bağdat'ta
Şemmâsiye Rasatha-nesini kurdurmuştur. Şemmâsiye Rasathanesi,
İslam dün-yasında açılmış olan ilk rasathanedir.
Halife El-Me'mun Dönemi'nde
Coğrafya Alanında Yapılan
Çalışmalar
 Halife el-Me'mun'un ilgi duyduğu bilim dalların-
dan birisi de coğrafyadır. Halife el-Me'mun, Yu-
nan bilim insanı Marinos'un dünya haritasını ve
Batlamyus'un Almagest (Coğrafya) adlı eserini
İslam bilim insanlarına inceletmiştir. Bu incele-
meler sonucunda bir coğrafya kitabı ve dünya
haritası hazırlanmıştır. Hazırlanan bu haritada
dünyanın merkezi olarak Bağdat seçilmiş, Gü-
ney ve Orta Asya ile Doğu ve Kuzey Afrika göz-
leme dayalı olarak çizilmiştir.
İslam Bilim Terminolojisinin
Oluşması
 VII. yüzyılın ortalarına doğru tercüme faaliyet-
leri ile başlayan İslam bilim çalışmaları VIII.
yüzyılda artarak devam etmiş, ilgilenilen bilim
dalları çoğalmıştır. Farklı dil ve kültürlerden
yapılan çevirilerle İslam bilim terminolojisi
oluşmaya başlamıştır. İslam bilimi, IX. yüzyıl-
da tercüme faaliyetleri ile kendi özgün karak-
terini ortaya çıkarmış, bu dönemde yapılan
bilimsel araştırmalar ve deneyler bilim dünya-
sına çok sayıda yenilik getirmiştir.
İslam Bilim Terminolojisinin
Oluşması
 İslam bilim tarihinde önemli bir yeri olan Beni Musa Kardeş-ler, IX.
yüzyılda astronomi, matematik ve mekanik gibi farklı alanlarda
yaptıkları çalışmalarla tanınmaktadır. Beni Musa Kardeşler;
Muhammed, Ahmet ve Hasan adlı kardeşlerdir. Beytü'l-Hikme'de
idari görevlerde bulunan Beni Musa Kar-deşler bu görevlerinden
ayrıldıktan sonra kendilerine ait tercüme bürosu, rasathane ve
kütüphane açmışlardır. Bu bürolarda yüksek ücretler karşılığında
mütercimler çalıştır-mışlar; özellikle felsefe, matematik ve tıp
alanlarında yazıl-mış eserleri Bizans'tan toplamışlardır. Çevrilen
kitaplar ara-sında Öklit, Arşimet, Apollon ve Batlamyus gibi bilim
insan-larının kitapları önemli bir yer tutmaktadır. Musa bin Mu-
hammed geometri ve astronomi ile ilgili konularda, Musa bin Ahmet
mühendislik ve mekanik (hiyel) alanında, Musa bin Hasan ise
geometri alanında yaptığı çalışmalarla tanın-maktadır.
 Beni Musa Kardeşler, Halife Me'mun'un
isteği üzerine Dün-ya'nın enlem ve
boylamlarını hesaplamışlardır.
 Beni Musa Kardeşlerin farklı alan-larda
yazdıkları kitaplardan en önemli olanı
Kitab'el Hiyel adlı eserdir. Bu kitap,
Musa Kardeş-lerin mekanik ilmine dair
çalışma-larını içermektedir.
IX ve X. Yüzyılda Matematik
Alanında Yapılan Çalışmalar
İslam dünyasında başta aritmetik olmak üzere
geometri, cebir ve trigonometri gibi dallarda önemli
çalışmaları bulunan matematikçiler yetiş-miştir.
Müslüman bilim insanları matematiğin çe-şitli
dallarında yeni teorem, hipotez ve sistemler
geliştirmişlerdir. Bu süreçte eski Yunan ve Hint
matematiğini öğrenmişlerdir. Yunanlardan Ök-lid'in
Apollonius'un Konikler adlı kitabını Arapça-ya
çevirmişlerdir. Ayrıca Arşimet'in Eşit Düzlem-ler ve
Yüzen Cisimler gibi eserleri de bu dönem-de
Arapçaya çevrilmiştir.
IX ve X. Yüzyılda Matematik
Alanında Yapılan Çalışmalar
 Sıfırın keşfi ve matematikte kullanımı, matematik
biliminde büyük bir dönüm noktası olmuştur. İslam
dünyasında sıfırın kullanıldığı ilk eserin 873 yılında
yazıldığı bilinmektedir. Avrupalılar ise sıfırı Müslü-
manlardan çok daha sonra kullanmaya başlamış-
lardır. Mezopotamyalılar, MÖ 700-500 yılları arası-
nda astronomi metinlerinde sıfır anlamına gelen
özel bir işaret kullanmışlardır. Ancak sıfırın ortaya
çıkışı Hint matematiği ile olmuştur. Hint dünyasın-
da bugünkü sıfır anlamında bir işaret kullanılmaya
başlanmıştır.
IX ve X. Yüzyılda Matematik
Alanında Yapılan Çalışmalar

 El Öklidisi (920-980), ondalık sayı sisteminden


ilk bahseden bilim insanı olarak bilinmektedir.
Kitabu'l-Fusûl fi'l Hisâbi'l-Hindî (Hint Hesapları
Üzerine Fasıllar Kitabı) adlı eserinde ondalık
sayılardan ilk defa bahsetmiştir.
Cebir Alanında Yapılan
Çalışmalar
 Cebir, el-Hârizmî‘nin sayesinde denklem-
ler bilimi olmuştur. El-Hârizmî'nin cebir ve
aritmetiği, Latince’ye çevrildikten sonra XII.
yüzyıldan itibaren Batı'yı çok derin şekilde
etkilemiştir. Günümüzde bilgisayar bilimle-
rinde sıklıkla kullandığımız algoritma keli-
mesi de Hârizmî'nin kendi isminin Latince’
sinden türetilmiştir.
Trigonometri ve Küresel
Geometri Alanında Yapılan
Çalışmalar
 Trigonometri, İslam matematiğindeki en öz-
gün çalışmaların yapıldığı alandır. Trigono-
metri teknik bir tabir olarak 1595'ten bu yana
Pitiscus ile kullanılmaya başlanmıştır. IX ve
X. yüzyılda trigonometri alanında çalışma
yapan diğer önemli Müslüman bilim insanları
el-Battani (858-929), el-Büzcani (940-988) ve
İbn Yunus'tur (950-1009).
El-Battani (858-929)
 El-Battani, trigonometrinin temel
kavramlarından sinüs ve kosinüs
tabirlerini eserlerinde ilk defa kul-
lanan ve bunların fonksiyonu olan
tanjant ile kotenjant kavramlarını
ortaya koyan kişidir.
El-Büzcani(940-988)
El-Büzcani, tanjant çizelgelerini en ince ayrıntı-
larıyla düzenlemiş, secant ve cosecant
kavramlarını trigonometriye kazandırmıştır.
İbn Yunus(950-1009)
İbn Yunus, bugünkü dönüşüm formüllerini bulan

kişidir.
 Matematik ilminde çığır açan Müslüman-lar,
geometride de modern geometriye te-mel teşkil
edecek önemli çalışmalar yap-mışlardır. Cebiri
geometriye uygulama fikri ilk kez İslam
matematikçileri tarafından dile getirilmiştir.
Matematiğin önemli bir dalını teşkil eden analitik
geometri, "düzlem ve küresel trigonometri"nin
kuru-cuları olarak da Müslümanları zikretmek
gerekmektedir. Sâbit bin Kurre'nin ortaya attığı ve
ispatını yaptığı meşhur "Menelaos Teoremi"nin
küresel geometride önemli bir yeri vardır.

You might also like