Download as pptx, pdf, or txt
Download as pptx, pdf, or txt
You are on page 1of 14

Borderline Kişilik

Bozukluğu

Betül Nazlı Narman


Sunum Planı
• 1) GİRİŞ
• 2) AYIRICI TANI
• 3) SEMPTOMLAR
• 4) TEDAVİ
• 5) KAYNAKÇA
1)GİRİŞ

Borderline Kişilik Bozukluğu (BKB), genç erişkinlik döneminde başlayan, aşırı


dürtüsellik, duygulanımda ve kişiler arası ilişkilerde dengesizlik, benlik algısında
yetersizlik ve terk edilmeye karşı aşırı hassasiyet ile karakterize bir sendromdur.

APA’nın DSM 5 sınıflandırmasına göre BKB tanısı koyabilmek için


erken ergenliğin başından itibaren birçok bağlamda kendini gösteren aşağıdaki
9 kriterden 5’inin ya da daha fazlasının varlığı gereklidir (APA, 2013):

1)Terk edilmekten kaçınmak için çılgınca çaba gösterme


2)Gözünde aşırı büyütme ve yerin dibine sokma uçları arasında giden, tutarsız ve gergin
kişiler arası ilişkiler
3)Kimlik karmaşası
4)Kendine kötülüğü dokunacak en az iki dürtüsellik (para harcama, cinsellik, madde
kötüye kullanımı, güvensiz araç kullanma vb.)
5)Yineleyici intihar davranışları, girişimleri ya da göz korkutmalar
6)Duygulanımda tutarsızlık
7)Süreğen bir boşluk duygusu
8)Uygunsuz yoğun öfke, öfke denetiminde güçlük
9)Zorlanmayla ilişkili gelip geçici kuşkucu düşünceler ya da ağır çözülme belirtileri.
BKB olan hastaların dörtte üçü 10-15 yıl sonra tanı kriterlerini karşılamazlar. Birçoğu da
40 yaş itibarıyla artık tanı kriterlerini karşılamaz. Öfke ve dürtüsellikle kıyaslandığında,
kendine zarar verme ve intihar davranışı daha hızlı yok olur.

BKB hastaları genellikle depresyon, anksiyete ve madde kullanımı ile eştanı alırlar.
Duygu durum bozuklukları yaşam boyu hastaların %96’sında görülerek ilk sıraya
yerleşir: depresyon oranı %71-%83 arasındadır. Anksiyete bozuklukları %88 ile
depresyonu takip eder: %34-%48 oranında panik bozukluk ve %47-%56 oranında PTSB
görülür. Alkol ve madde bağımlılığı %50-%65 arası, yeme bozuklukları ise %7-%26
arasında rapor edilmiştir.
2. BORDERLINE KİŞİLİK BOZUKLUĞUNUN AYIRICI TANISI

Borderline kişilik bozukluğu (BPD), diğer tanı kategorileriyle örtüşen çok çeşitli
semptomlara ve klinik özelliklere sahiptir. Tanı önemlidir çünkü farklı bozukluklar farklı
tedavi biçimlerine yanıt verir. Ayırıcı tanı özellikle BPD'yi bipolar spektrum
bozukluklarından ayırmak için önemlidir; duygusal dengesizlik ve hipomaninin dikkatli bir
şekilde değerlendirilmesini gerektirir. BKB ayrıca majör depresyon, şizofreni, dikkat
eksikliği/hiperaktivite bozukluğu ve travma sonrası stres bozukluğu ile de karıştırılabilir.

2.1 Depresyon ve Borderline Kişilik Bozukluğu


BPD'de majör depresyon yaygındır ve genellikle depresif belirtiler hastaları kliniğe getirir.
BPD'li hastaların çoğu, hastalıklarının seyri sırasında bir ara depresyon kriterlerini
karşılıyor. Ancak majör depresif dönemlerin tanısı için kullanılan düşük çıta göz önüne
alındığında, bu şaşırtıcı değil. (9 semptomdan 5'inin 2 hafta sürmesi). Soru, BPD'deki
depresyonun gerçekten epizodik mi olduğu yoksa bağlamda mı ortaya çıktığı, dürtüsellik
ve kişilerarası ilişkilerdeki sorunlarla mı ilişkili olduğudur.BPD'nin karakteristik özellikleri,
depresif özelliklerin başlangıcından uzun yıllar önce mevcuttur. Dahası, BPD ile ilişkili ruh
hali değişimleri, şiddetli majör depresyonda görülen istem dışı semptomların çoğuyla
birlikte görülmez. Bazı duygudurum bozukluğu araştırmacıları BKB'yi depresif durumun
atipik bir formu olarak görmüşlerdir.
2.2. Bipolar Spektrum ve Borderline Kişilik Bozukluğu

SKB ve bipolaritenin her ikisinin de duygudurum dengesizliği yaratması gerçeği bunların


aynı bozukluğun farklı biçimleri olduğu anlamına gelmez. Bu farklılıklar, dengesiz ruh
halini bipolariteden veya BPD’den dolayı ortaya çıkabilecek spesifik olmayan bir tezahür
olarak görerek kavramsallaştırılabilir.
2.3 ŞİZOFRENİ İLE AYIRICI TANI

BPD'nin aşırı duygusal modelini, hastaların sanrılara kapıldığı ve/veya duygusal olarak
tepkisiz olduğu şizofreniden ayırmak genellikle zor değildir. Bununla birlikte, BPD
hastalarında mikropsikotik semptomlar veya
kısa psikotik dönemler görüldüğünde, ki bu nadir değildir, problem başlar. Bu klinik
özellikler, özellikle de işitsel halüsinasyonlar, BPD'de fark edildiğinden daha yaygındır ve
vakaların en az dörtte birinde ve yarısına kadar görülebilir. Sesler BPD hastalarına kötü
olduklarını ve kendilerini öldürmeleri gerektiğini söyleyebilir . Başlangıçta hastalar bu tür
deneyimleri gerçek sanabilirler ki bu ciddi düzensizliklerle ilişkilidir. Ancak hastalar daha
sonra hayal güçlerinin onlara oyun oynadığının farkına vardıkları için bu belirtilere
yalancı halüsinasyonlar denir.
2.4 DİKKAT EKSİKLİĞİ/HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU İLE AYIRICI TANI

Yüksek riskli gruplar üzerinde yapılan araştırmalar, çocuklukta görülen davranış


bozukluklarının, DEHB ve karşıt olma-karşı gelme bozukluğu gibi, SKB'nin habercisi
olabileceğini göstermiştir. Bununla birlikte, bu çoğu BKB vakasının DEHB olarak
başladığı veya iki bozukluğun ortak bir fenotipin farklı tezahürleri olduğu anlamına
gelmez. Mizaç değişikliklerinin pek çok türü SKB ile ilişkilendirilebilir, ancak çocukluktaki
risk faktörleri ile yetişkinlikteki sonuçlar arasındaki ilişki karmaşıktır ve hem eşsonluluğu
(farklı risk faktörlerinden kaynaklanan aynı sonuç) hem de çok sonluluğu (aynı risk
faktörlerinden kaynaklanan farklı sonuçlar) yansıtır.
2.5 TRAVMA SONRASI STRES BOZUKLUĞU İLE AYIRICI TANI

Birkaç on yıl önce, BPD'de alışılmadık derecede yüksek oranda çocukluk travması
olduğunu gösteren veriler klinisyenler ve araştırmacılar arasında heyecan uyandırdı.
Ancak bu raporlar evrensellikten uzaktı ve sekellere yol açma olasılığı en yüksek olan
çocukluk çağı istismar türleri vakaların yalnızca azında görülür. Daha ciddi olumsuzluklar
(örn. aile üyeleri tarafından uzun süreli cinsel istismar) daha büyük bir riskle ilişkilidir,
ancak bu durumlarda bile vakalarda çoğu çocukta SKB veya diğer önemli zihinsel
bozukluklar gelişmez. Bu ilişki, erken dönemdeki olumsuzlukların pek çok psikopatoloji
türü için bir risk faktörü olduğunu ileri sürer, ancak bu, karmaşık, çok boyutlu bir bozukluk
olan BPD'nin TSSB’nin bir formu olduğu anlamına gelmez.
3)BPD’DE SEMPTOMLAR

Tüm heterojenliğine rağmen, BPD üç karakteristik alanı bünyesinde barındırır:


dürtüsellik de dahil olmak üzere yoğun ve hızla değişen duygular; istikrarsız ve tutarsız
kimlik; ve kişilerarası ilişkilerde sorunlar. Tekrarlayan kendine zarar verme, kronik intihar
düşünceleri, saldırgan patlamalar veya reddedilmeye karşı hassasiyet gibi akut işlevsiz
davranışların hepsi olmasa da çoğu, ya doğrudan sonuçlar olarak ya da bu üç patolojik
alandan birinin başa çıkma stratejisi olarak anlaşılabilir.
4) BPD’NİN TEDAVİSİ
Amerikan Psikiyatri Birliği'nin uygulama kılavuzu, borderline kişilik bozukluğunun ana
tedavisi olarak psikoterapiyi, akut dekompansasyon ve kişisel hassasiyet dönemlerindeki
durum semptomlarını hedef alan tedavinin yardımcı bir bileşeni olarak farmakoterapiyi
önermektedir. Farmakoterapi algoritmaları üç semptom kümesine yöneliktir: bilişsel-
algısal semptomlar (nöroleptiklerle), duygusal semptomlar (seçici serotonin geri alım
inhibitörleriyle) ve dürtüsel-davranışsal diskontrol (seçici serotonin geri alım
inhibitörleriyle ve düşük doz nöroleptiklerle).

4.1 Farmakoterapi

Borderline kişilik bozukluğunda farmakoterapiye ilişkin kanıtlar farklılık göstermektedir.


Depresyon, saldırganlık ve diğer semptomlar üzerinde faydalı etkiler bazı RCTS'de rapor
edilirken diğerlerinde bildirilmemiştir. Bulguların çoğu tekil RCT'lere veya küçük hasta
örneklerine dayanmaktadır. Bazı çalışmalar (örneğin olanzapin) yalnızca kadın hastaları
içermektedir. Sadece birkaç çalışma uzun süreli takipleri içeriyordu. Bazı ilaçlar
potansiyel olarak zararlıdır (örneğin, çocuk doğurma çağındaki kadınlar için tehlikeli olan
valproat semisodyum). Antipsikotiklerin kilo alımına ve diyabet riskinin artmasına yol
açan birçok nörolojik yan etkisi ve metabolik etkisi vardır. Bu nedenle, borderline kişilik
bozukluğunun herhangi bir belirtisinin farmakolojik tedavisi hakkında kesin önerilerde
bulunabilmek için daha fazla kanıta ihtiyaç vardır.
4.2 Psikoterapi

Diyalektik davranış terapisi ve psikodinamik psikoterapinin belirli biçimleri, borderline


kişilik bozukluğunun klinik açıdan önemli bazı problemlerinde alışılagelmiş tedaviden
daha üstün görünmektedir. Her zamanki gibi tedaviye kısa bilişsel davranış terapisinin
eklenmesi, tek başına tedaviden daha üstün görünüyor. Takip çalışmalarına göre
psikoterapinin etkileri zaman içinde stabildir. Şu anda belirli bir psikoterapi biçiminin
diğerine daha üstün olduğuna dair açık bir kanıt yoktur. Özetle, psikoterapinin
hastaların klinik açıdan önemli bazı sorunları açısından yararlı olduğuna dair kanıtlar
vardır. Bununla birlikte, mevcut psikoterapi biçimleri çoğu hasta için henüz borderline
kişilik bozukluğunun iyileşmesine yol açmamaktadır (yani hastanın borderline kişilik
bozukluğu tanısının kriterlerini artık karşılamaması). Bu nedenle daha fazla
araştırmaya ihtiyaç vardır.
4.3 Psikoterapi ile Farmakoterapi

Borderline kişilik bozukluğunda farmakoterapi ve psikoterapi kombinasyonunun faydası


belirsizdir. Diyalektik davranış terapisiyle kombine fluoksetin, diyalektik davranış terapisi
artı plaseboya kıyasla ek bir fayda sağlamadı. Bir çalışmada, diyalektik davranış
terapisine eklenen olanzapin, diyalektik davranış terapisine kıyasla ek bir fayda sağladı,
ancak başka bir çalışmada lehine hiçbir fark bildirilmedi. Kişilerarası terapi ve fluoksetin
kombinasyonu, fluoksetin artı klinik izleme göre daha üstündü.
KAYNAKÇA
• 1)The Lancet Volume 377, Issue 9759, 1–7 January 2011, Pages 74-84Journal home
page for The Lancet Seminar Borderline personality disorder Author links open
overlay panelProf Falk Leichsenring DSc a, Prof Eric Leibing DSc b, Prof Johannes
Kruse MD a, Antonia S New MD c, Prof Frank Leweke MD a

• 2)The Lancet Volume 398, Issue 10310, 23–29 October 2021, Pages 1528-1540
Journal home page for The Lancet Seminar Borderline personality disorder Author
links open overlay panelProf Martin Bohus MD a c *, Jutta Stoffers-Winterling MSc d
e *, Prof Carla Sharp PhD f, Annegret Krause-Utz PhD g, Prof Christian Schmahl MD
b †, Prof Klaus Lieb MD

• 3)Differential Diagnosis of Borderline Personality Disorder Joel Paris MD Psychiatric


Clinics of North America, 2018-12-01, Volume 41, Issue 4, Pages 575-582

• 4) Differential Diagnosis of Borderline PersonalityDisorder Joel Paris, MD

You might also like